Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 OCAK 1991 HABERLER CUMHURÎYET/3
Diyarbakır ve Mardin yörelerinden batıya doğru büyük bir akın var
Güneydoğıı boşalıyorEczanelerde 'Atropin' kalmadı Diyarbakır'da Kuymneular göç etti Diyarbakır'da yalnızca gıda
memurlara verilen bir sivil savunma birifînginde 'kimyasal maddesi satan esnaf iş yapıyor. Kentteki kuyumcuların
silaha karşı Atropin adlı ilacın önerilmesi' üzerine çoğu Ankara, İstanbul ve îzmir'e göç ettiler. Kentte kalan
eczanelerde 'Atropin' kalmadı. Memur ve askerler eşleriyle kuyumcular da ellerindeki parayı altma çevirmek isteyen
çocuklarını batıdaki yakınlannın yanına yolluyorlar. yurttaşlara "hayır" diyorlar.
FARUK BİLDİRİCİ
ÜMİT ASLANBAY
DtYARBAKIR/MARDİN —
Birleşmiş Milletler'in Irak'a Ku-
veyt'ten çekilmesi için tanıdığı
sürenin son gıinü olan 15 ocağı
Güneydoğu halkı, bölgeden kaç-
mak için verilen süre olarak ka-
bul ediyor.
15 ocağa kadar batıya giden
tüm otobüslerde yer yok, Diyar-
bakır'dan kalkan uçaklar dolu,
araç klralama şirketlerinde araç
kalmamış. Bölgede görevli me-
murlar ve askerler eş ve çocuk-
larını batıdaki yakınlannın ya-
nına göndermeye çalışıyorlar.
özellikle Diyarbakır'da kimya-
sal silah korkusu yaygın, Me-
murlara verilen sivil savunma
brifinginde kimyasal silaha karşı
Atropin adlı ilaç önerildiği için
memurlar eczane eczane dolaşa-
rak Atropin anyorlar. Ama el-
leri boş dönüyorlar. Halka sir-
ke ile ıslatılmış battaniyelere sa-
nhp korunmak öneriüyor. Di-
yarbakır'a inen uçaklar neredey-
se bomboş. Ama buradan kal-
kan uçaklar tamamen dolu. Üs-
telik havaalarunda Diyarbakır-
lılann kente gidenlere ilk sözü,
"Abi, kötü zamanda geldin.
Herkcs kaçıyor. Diyarbtkır
boşaldı" biçiminde oluyor.
Esnaf, savaşın acısını şimdi-
den duymaya baslamıs. lnsanlar
sadece un, makarna, yağ ve şe-
ker gibi temel gereksinimlerini
alarak evlerine stoklamaya ba-
karken, öbür malları satan esnaf
işlerinin neredeyse durduğundan
yakınıyor. Bir deri mağazası sa-
hibi yakınmasını, "Gençtar ge-
lip baluyoriar. Sonra da kemeri
nc yapahm, nasıl olsa savaşta bi-
ze palaska verecckler deyip bir
şey aimıyoriar" diye dile ge-
tiriyor.
OzellikJe kentteki kuyumcu-
ların çoğu Ankara, İstanbul, Iz-
mir ve Antalya'ya göçmüş du-
rumda. Kalan kuyumcular da
sürekli ellerindeki altınlan para-
ya çevirmeye çalışan vatandaşla-
ra, "H«yır" yanıtını vererek ken-
dileri de batıya kaçmanın hazır-
lığını yapıyorlar. Kuyumcular
arasında en çok konuşulan ko-
nulardan biri Çölbaylar dedik-
leri kuyumcu ailesinin lstan-
bul'a göçmek için 3.5 milyon li-
raya bir otobus kiralaması. Mus-
tafa Efe adlı kuyumcu, "Sen bir
de buralan pazartesi gör. Dük-
kanlann çogn kepenklerini bile
•çmayacak" diyor. Efe, Cumhu-
riyet muhabiriyle konuşurken
Van'dan gelen ve gümüş takı
toptancısı dükkâna giriyor ve
alacaklannı toplamaya çalıştığı-
nı söylüyor. Kuyumcu MusUfa
Efe, Diyarbakır'da kalmasımn
nedenini "Halkını düşünen
ghmez" sözleriyle acıklarken ar-
dından gerçek durumu "annem
diyor gidelim, hanım diyor
kalahm" sözleriyle ifade ediyor.
Eczacılann sorunu da gün
boyu memurların gelip Atropin
sorması. Bunun nedenini araş-
tıran bir eczacı, Sivil Savunma
Müdurlüğü'nce memurlara bir
brifing verildiğini, bu brifınde
kimyasal silaha karşı ilaç olarak
Atropin'in önerildiğini öğren-
miş. Ama eczanelerde Atropin
yok. Üstelik Türkiye'deki ecza-
nelerden Atropin bulunabilse bi-
le kimyasal silahın kullanılma-
sından sonra Atropin'in şırınga-
ya çekilmesi ve her 5 dakikada
bir uzun süre vücuda vehlmesi
gerekiyor. Eczacılar bunun in-
sanları kimyasal silahın etkisin-
den koruyamayacağını savunu-
yor ve "Amerikalı askerlere bu
ilaç hazır şınngaya çekilmiş ola-
rak dagıtılıyor" diyorlar.
Yine Sivil Savunma Müdürlü-
ğü'nün ilaçlar dışında bu silaha
karşı korunmak için önerdiği en
önemli yollardan biri ya küveti
suyla doldurup içine girmek ya
da sirke, çamaşır suyu gibi sıvı-
larla ıslatılan battaniyelere sanl-
mak, ama halkın çoğu bu yön-
temi bile bilmiyor. Sivil Savun-
ma Müdurlüğü'nde bir ara bu
ASKERİ KONVOYLAR— Güneydogıı'da Mardin'den öteye karayollan, sıaıra kaydınlan aakeri birliklerin oluşturdugu konvoylarla dolu. (Fotograf: Rıza Ezer)
silahtan korunma yöntemlerini
halka anlatmak için imamlann
kullamlması dUşUnülmüş. An-
cak henüz herhangi bir girişim-
de bulunulmamış.
Diyarbakır'dan kalkan oto-
büslerin tümüdoğuve batı yö-
nüne doğru giden hiçbir otobüs-
te yer yok.
Vahdettin Elegel adlı taksi şo-
förü bir yandan "Saddam'dan
yırtmış TIR'cılar ve bilumum
Körfez bunalunına kurban git-
miş şoförier, birinci enternatio-
nal altın benzin yanşmasına
noşgeidiniz" sözleriyle baslayan
kaseti dinlerken bir yandan da
bizimle sohbet ediyor:
"Agabey gecen gün bir adam
gekli. Ailesini îzmir'e götürccek-
miş. Îzmir'e kaça gidersin dedi.
1 milyon 300 bin lira istedim,
çok buldu. Başka bir adam sırf
ailesini İstanbul'a götürebilmek
için araba satın aldı."
Elegel, "Sen ne bekliyorsan"
-orusuna rahat yanıt veriyor:
"Ben ne kaçacağım. Babam
bir araba daba aldı. Son giioe
kadar bekkrim. Baküm savaş
çıkıyor, basar gaza giderim bu-
radan."
Diyarbakır'da kalmayı yeğle-
yenlerin büyük bölümünü mali
durumu iyi olmayanlar, kadere
inananlar, kalmaktan başka ça-
resi olmayanlar oluşturuyor.
Bölgedeki seyahat şirketleri,
20 ocak gününe kadar yolcu
kontenjanlarımn türaüyle dol-
duğunu, baa uyanıklann önce-
den aldığı biletleri karaborsada
satmaya çahştığını bildirdiler.
Karaborsada yapılan bilet sa-
tışlarının yüzde 150 zamlı oldu-
ğu ve Diyarbakır Ankara arası-
nın 130 bin lira, Diyarbakır İs-
tanbul arasında ise biletlerin 180
bin liradan satılmak istendiği
öğrenildi. Otobüs şirketlerinin
yetkilileri, artan yolcu talebini
karşılamak amacıyla ek sefer
uygulamasına başladıklannı bil-
dirdiler.
Bu arada bölgedeki okullar-
da öğretime ara verileceği söy-
lentileri yayıhrken Dicle Univer-
sitesi Senatosu'nun 14 ocakta
töplanarak egitirrfe ara verilip
verflmeyeceğini görüseceği bildi-
rildi. '
Söylentilerin yoğunlaşması
üzerine Dicle Üniversitesi'nde
okuyan ancak başka illerden ge-
len öğrencüerin bir bölümünün
memleketlerine döndüğü belir-
tildi. Dicle Universitesi öğrenci-
leri, dün bir açıklama yaparak
Ortadoğu'da yaşanan savaş or-
tamı nedeniyle eğitim öğretimin
yapılamayacağı bir atmosfere
ginldiğini belirttiler.
Ote yandan Diyarbakır'daki
Bilge kışlasmda görevli piyade-
lerin Irak'ın sınır kesimine kay-
dınldığı gözlendi.
Bölgeyeyoğun bir askeri kaydırmayapılıyor, Çevik Kuvvet ile birlikte uçak sayısı 300'eyaklaştı
2. Orthı Irak sınırında
EVREN DEĞER
Terhisler dnrdanılda Bölgede bulunan teskereci askerlerin
terhislerinin durdurulduğu bildiriliyor. Askeri birlikler kimyasal silaha
karşı savunma eğitimi görüyor. Askeri kaydırma nedeniyle Mardin'den
sonra karayolundan daha ileri gitmek zorlaştı. Bir şeritten bölge halkı
Batı'ya akarken, diğer şeritten tank ve zırhlı araçlar sınıra gidiyor.
önlemlerin yoğunluğu nedeniyle kimlik kontro-
lü ve aramalar yapılıyor.
Cizre'nin giriş ve çıkışında yapılan kontroller
sonrasında basm mensuplan dahil sivil halkın Si-
lopi'den ileriye gitmesine izin verilmiyor.
Bölgeye yapılan askeri sevkıyatın yoğunluğu
nedeniyle özellikle Mardin'den sonra karayolun-
dan gidişler de zorlaşıyor. Uçaksavar üniteleri,
çeşitli tipteki makineli tüfekler taşıyan askeri
araçlar yol boyunca uzun konvoylar oluşturu-
yor. Bölgeye sevk edilen malzeme arasında law
roketleri, 106 mm'lik geri tepmesiz toplar, 155
mm'lik çekili obusler, zırhh muharebe araçları,
modernize edilen M48 tankları ile Almanya'dan
yeni gelen Leopard tankları bulunuyor.
Uüneydoğu Anadolu'da Cizre, Silopi, Habur
ve Irak sınırına yakın diğer bölgeye ise Kayseri
Hava Indirme Tugayı ile 2. Ordu'ya bağlı bir-
DİYARBAKIR — Birleşmiş Milletler'in
Irak'a Kuveyt'ten çekilmesi için tanıdığı sürede
son kritik 48 saate girilirken Türkiye Irak sını-
nna büyük askeri yığınak yapıyor. Bölgeye bü-
yük miktarda tank, 106 mm'lik geri tepmesiz
top, 155 mm'Iik çekili obüs, zırhh araçlar ve Le-
opard tankları sevk ediliyor.
Ayrıca Kayseri'deki Hava İndirme Tugayı ile
2. Ordu'nun tüm birliklerinin Irak sınınnı kont-
rol altına aldığı belirtiliyor. Bölgedeki teskereci
askerlerin terhislerinin ise ertelendiği öğrenildi.
Güneydoğu Anadolu'da özellikle Irak sının-
na yakın Cizre, Silopi ve Habur bölgesine yo-
lun bir seridinden askeri sevkıyat stireTken bölge
halkı diğer şeritten iç kesimlere doğru çeküiyor.
"Karşılıklı bir göçün" yaşandığı bölgede askeri
liklerin tümü indirildi.
Aynca olası bir sıcak savaş için de 5 ayn sey-
yar hastane oluşturuldu. Bu hastanelerden 2'si
Kızılay tarafından kurulu ve 200 yatakhk kapa-
sitesiye sahip. Diğer 3 askeri seyyar hastane ise
36 kişi barındırabiliyor.
Bölgedeki hava gücü miktarı Çevik Kuvvet
uçaklannm gelmesi sonrasında 300'e yaklaştı.
Halen Diyarbakır'daki 2. taktik hava kuvvet ko-
mutanlığı emrindeki 8. Ana Jet Üssu'nde 3 ayn
F-104 filosu bulunuyor. 8. Ana Jet Üssü'nde ay-
rıca Ankara'daki 4. Ana Jet Üssü'nden kaydı-
nlan Türk F-16 av-bombardıman uçaklannın ya-
nı sıra Çevik Kuvvet'e ait Belçika'nın 18 adet
Mirage-5 uçağı da konuşlandırıldı.
Malatya Erhaç Hava Üssü'nde de yine Çevik
Kuvvet'e ait Almanya'nın 18 adet Alpha jet uçağı
ile Italyanların 6 adet RF-104 keşif uçağı bulu-
nuyor. Üsde Türk Hava Kuvvetleri'ne ait 3 ayn
F-4 filosu da konuşlanmış dunımda. Batman ha-
va üssünde yine Türk RF-4 ve RF-5 keşif uçak-
lan görev yapıyor. Bölgeye yakın Erzurum as-
keri hava üssünde ise yine Ankara'dan kaydın-
lan F-16 av-bombardıman uçaklan bulunuyor.
Yine Güneydoğu Anadolu bölgesine yakın ve
ABD'lilerin büyük önem verdikleri Incirlik ha-
va üssünde ise 3 ayn tipte uçak bulunuyor. Bun-
lar Ingiltere'deki Upper Heyford üssünden
F-l 11, ıspanya'daki Torrejon üssünden F-16 ve
Almanya'dan F-l5 uçaklan. lncirlik üssüne ay-
rıca havada yakıt ikmali yapabilen "tanker
nçaklar" da geldi.
Askeri kaynaklar tncirlik üssündeki uçakla-
rın da dahil edilmesi halinde bölgede 350 dola-
yında uçak bulunduğunu bildiriyorlar. Aynca sı-
nır bölgesinde 100 bin dolayında askerin görev
yaptığını bildiren askeri çevreler, "teskereci" as-
kerlerin terhislerinin ise ertelendiğini kaydedi-
yorlar.
Ote yandan bölgedeki birliklerin kimyasal sa-
vaşa karşı eğitildikleri de belirlendi.
Bölgedeki askeri kaynaklar, Türk Silahlı Kuv-
vetleri'nin aldığı tüm önlemlerin savunmaya yö-
nelik olduğunu ve kesinlikle Türkiye'ye karşı bir
tecavüz olmadan silah kullanılmayacağını kay-
dediyorlar. Bölgedeki komando birliklerine ise
"Vur vur inlesin, Irak dinksin " diye bağırtıla-
rak eğitim veriliyor.
Irak sınırına yakın bölgedeki sivil halk tama-
men boşaltüırken arazi mayınlanıyor. Kaynak-
lar sınırdan 3 kilometre içerisine kadar bütün
arazinin mayınlandığını kaydediyorlar.
Askeri üslerdeyoğunfaaliyet, vardiyalar çifte düşürüldü, karartma uygulanıyor
Batman'a Stinger, încirlik'e cephaneABD'nin Türkiye'deki en büyük askeri üssü
tncirlik'e son birkaç haftadır askeri kargo
uçaklan ile yoğun bir cephane sevkıyatı yapıldığı
bildiriliyor. Üsse gelen "tanker uçaklar"dan ikisi
önceki gün bilinmeyen bir yöne doğru
havalandılar. Amerikah üst düzey komutanların
da üsse geldiği bildiriliyor.
ADANA -(Cumhuriyet Gü-
ney Öleri Bürosu) —Körfez'de
savaş olasılığına karşı lncirlik,
Pirinçlik ve Batman'daki NA-
TO ve ABD üslerinde alınan ön-
lemler artarak sürüyor.
Încirlik'e yoğun biçimde cep-
hane geldiği öğrenüirken Bat-
man havaalanına olası bir sal-
dınya karşı koymak üzere Stin-
ger füzeleri yerleştirildi.
Siirt Valiliği de olası bir düş-
man saldırısına karşı yurttaşla-
n camilerde hutbeler verdirerek
uyardı. Diyarbakır Pirinçlik üs-
sündeki karartma yasağının ise
sürdüğü bildirildi.
ABD'nin Türkiye'deki en bü-
yük üssü tncirlik'e son birkaç
haftadır askeri kargo uçaklany-
la yoğun bir cephane girişi ol-
duğu belirtildi. Büyük bir gizli-
Uk içinde gerçekleştirildiği belir-
tilen cephane sevkıyatının, han-
gi tür silahlan kapsadığı konu-
sunda bilgi verilmedi.
Türk askeri yetkilileriyle üs-
te görevli Türk işçilerinin, cep-
hane indirilen bölgeye yaklaştı-
nlmadığı bildirildi. Edinilen bil-
giye göre încirlik'e gelen üç tan-
ker uçaktan ikisi önceki gün üs-
ten bilinmeyen bir yöne doğru
havalandı ve uzun süre dönrr.ı-
di. Bu arada İncirlik'eineu bazı
uçaklarla Amerikah ust duzcy
komutanların geldiği, bunlar-
dan birinin ltalya'da görevli bir
tuğgeneral olduğu öğrenildi.
Üste alınan bir başka önlem de
bazı birimlerdeki vardiya sayı-
sının üçten ikiye indirilmesi ol-
du. Konuya yakın çevreler,
uçak indirme, bindirme ve cep-
haneliğe yakın birimlerde çalış-
ma saatinin arttınlmasının dik-
kat çekici olduğunu bildirdiler.
Batman'daki NATO'ya ait
havaalamnın çevresine 20 adet
Stinger füzesi yerleştirildi. Fü-
zelerin, olası bir hava saldmsm-
da son derece etkili olduğu bil-
dirilirken çevresi özel biçimde
korumaya alındı ve kamuflaj
çalışması yapıldı.
Batman'da görev yapan
TPAO ve TÜPRAŞ personeli
için kimyasal silahtan korunma
yöntemlerini içeren kitapçıklar
hazırlandı. Her iki kuruhışta
görevli personelin bir bölümü-
nün çocuklarını İstanbul ve ba-
tıdaki diğer kentlere gönderdi-
ği belirtildi.
3. Ordu'ya bağlı bazı birlik-
lerin sınır bölgesine sevki dün de
devam etti. 250 kadar araçtan
oluşan askeri konvoy bir ara
Nusaybin yakınlanndaki Nezir-
han tesislerinde konakladı.
Diyarbakır yakınlanndaki Pi-
rinçlik dinleme üssünde görevli
ABD'li ve Türk askerlerine da-
ğıtılan gaz maskeleri hakkında
dün de ayrıntılı ve uygulamalı
bilgiler verildi. Üste görevli 300
kadar işçiye ise gaz maskesi da-
ğıtılmadığı ancak kimyasal si-
lahtan korunma yöntemlerinin
"teorik" olarak anlatıldığı bil-
dirildi.
Siirt'te Valilikçe alınan ve
alınması gereken çeşitli önlem-
ler dün cami hocaJan tarafından
yurttaşlara anlatıldı. Imamlar,
Valiliğin talimatını okurken sal-
dırı halinde sığınaklara girilme-
sini ve evlerdeki gaz tüplerinin
mutlaka dışarı çıkartılması ge-
rektiğini duyurdular.
DUNYADA BUGUN
ALİSİRMEN
Savaşa Hayır...
Eğer Türkiye'de yarım yamalak 1982 Anayasası bile çiğ-
nenmemiş olsaydı, ABD Dışişleri Bakanı Baker, Kurtcebe Alp-
temoçin ve Yıldırım Akbulut ile formalite gereği görüşüp asıl
istemlerini sorumsuz Özal'a yöneltmezdi.
Eğer Türkiye'de rejim rayından çıkarıimamış oisaydt, ABDi
nin ülkemizden istemlerı hemen parlamentoda görüşülürdü.
Eğer, Türkiye tabansız bir diktatoryaya süreklenmemiş ol-
saydı, bir kişi salt sırtını ABD'ye dayamak uğruna ülkeyi tek
başına savaşa sürükleyemezdi.
Eğer Türkiye'de bir hanedanın başı, halkın istencine kar-
şın yerini korumayı sürdüremesiydi. Amerikan gazetelerine
yabancı devlet adamlarıyla konuşması ile ilgiii sorular üzeri-
ne, 'ben konuşurum ama sizinkiler gibi herkesin önünde de-
ğil, kapalı kapılar ardında' diyemezdi.
Eğer Türkiye'de, tabansız olduğu halde iktidara tırnakları-
nı geçirmiş olan kuruluş, bir menfaat şirketi olmayıp siyasal
parti olabilseydi ve gelecekte kendisi için yaşam şansı göre-
bilseydi, bir felakete böylesine büyük bir fütursuzlukla gkde-
ceği yerde, yetkilerine sahip çıkıp gidişe dur diyebilirdi.
Eğer Türkiye'de sorumlu kişiler dış politikada söz sahibi
otabilselerdi, Amerikan gazetecilerinin Irak'a karşı "su sila-
hı"nın kullanılıp kullanılmayacağı sorusunu sessizlikle ge-
çiştirip bu olasılığa kapıyı hiçbir zaman açık bırakmazlardı.
Eğer türkiye'de dış politikanın ne olduğunu bilen, kendi
tarihini öğrenmiş insanlar yönetimde olsalardı, o zaman Iraki
ın saldırısı olasılığının güçlenmesı halinde, savaşa katılmak
gibi sınıriarı belirsiz bir davranışla, üç çeyrek yüzyıl aradan
sonra yeni bir Goben ve Breslau olayını gündeme getir-
mezlerdi.
Eğer, Türkiye'de sorumlu bir iktidar işbaşında olsaydı, şu
anda insanlar Güneydoğu'dan Istanbul'a kaçıyor olmazlardı
ve gazetelerde mezarlar ile ölü torbalarının hazırlandığı ha-
berleri yayımlanmazdı.
Ama ne yazık ki bugün Türkiye'de sorumsuz ve tabansız
bir iktidar işbaşındadır ve bu sorumsuzluk ile tabansızlığı gi-
dermenin tek umarı olarak onlar, sırtlarını Sam Amca'ya da-
yamayı gerekli görmekte ve varhgını savaşa bağlamış bulun-
maktadır.
Ne yazık ki Türkiye'de işbaşında bulunan sözde "sivil" ik-
tidar, sivil çözümler üretememekte, ülkenin sorunlannı çö-
zememekte, böylelikle çözemediğı sorunlar için savaş orta-
mına sığınmaktadır.
Ne yazık ki sözde sivil iktidar, askerlerin sivil çözümleri yeğ-
ledikleri bir ortamda, militarist çözümlerden yana ağırlık koy-
maktadır.
Bu ortam, bu iktidardan kurtulmadıkça değişmeyecektir.
Türkiye 12 Eylül'de itildiği kurtkapanından kurtulma ola-
nağına sahiptir.
Bu olasılığı ortadan kaldırmak için önümüzdeki günlerde
"Vatan Millet Potomac" diye okunması gereken, bir "Vatan-
Millet Sakarya" edebiyatı egemen kılınacaktır.
Ne var ki Türk kamuoyu ve muhalefet bu oyunun bilincin-
dedir ve ana muhalefet partısi liderı savaşa hayır kampan-
yası başlatmıştır.
Eğer Türkiye'de işler zıvanadan çıkmamış olsaydı, bu kam-
panyalara gerek kalmayacaktı.
Eğer Türkiye'de insanların savaşa hayır demelerini suç sa-
yan insanlık suçu ışlenmemış olsaydı, işler belki de bu nok-
taya varmayacaktı.
Ama bugün vardığımız nokta, sorumsuz ve tabansızların
kararıyla savaşa sürüklenmektir.
Hakiı nedene dayanmadan ülkeyi savaşa sürüklemek en
büyük insanlık suçudur.
Ben bugün saat 13.00'te İnönü ile birlikte savaşa hayır di-
ye haykırmak üzere Pendik'e gidiyorum ve buradan bir kez
daha haykınyorum:
"Savaşa Hayır". ,*»öi*»a t>i
K I S A K I S A wV- • '. -•••,,- V - c T s . ' ^ ,
• Nevşehir E Tipi Cezaevi'nde bir tutuklu dün geçirdiği
ruhi bunalım sonucu, koğuşlardan sosyal tesislere geçmede
kullanılan merdivenin demirlerine bağladığı çarşafla
kendini astı. Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Şükrü Dağlı
hırsızhk suçundan tutuklu olarak cezaevinde yatan Cumali
Çopur'un intihar olayıyla ilgiii olarak soruşturma açıldığıru
bildirdi.
• Ankara-îzmir ve Erzincan'da meydana gelen trafik
kazalarında 7 kişi öldü. Erzurum'dan Erzincan'a gitmekte
olan Melodi Pavlov yönetimindeki TIR, önceki gece karşı
yönden gelmekte olan bir minibüsle çarpıştı. Kazada
Mehmet Meydan, Mehmet Mirza Urgan, Hüseyin Gündüz,
Zafer Dindar, Resul Çarpıcı ve Hasan Hasırcı adh yoîcular
öldüler. Bu arada Turgutlu girişinde havanın aşırı sisli
olması nedeniyle TIR-kamyon çarpışması sonucu Ahmet
Zeybek adlı surücü meydana gelen zincirleme kazada
hayatmı kaybetti.
• Suriye'den Türkiye'ye geçmek isteyen PKK
militanlarıyla güvenlik güçleri arasında meydana gelen
çatışmada bir militan ile bir er yaralandı. Şanlıurfa Valisi
Ziyaeddin Akbulut'un yaptığı açıklamaya göre önceki gece
saat 22.30 sıralarında Ceylanpınar'a 20 kilometre
uzaklıktaki-Yeşiltepe kesiminden Türkiye'ye geçmek
isteyen 10 kişilik bir grupla üç saat çatışan güvenlik güçleri
bir milkanı yaraladılar. Çatışma sırasında bir er de
ayağından yaralandı.
• Resmi
Gazete'nin de
sahtekârları
türedi.
Başbakanlık
Döner Sermaye
Müdürlüğü'nün
Resmi Gazete
abonelerini
uyancı yazısında
'ban kişilerin
Resmi Gazete'ye
abone kaydetme
yoluna gittikleri,
kendilerine
başvuranlarla da
sözleşme
yaptıkları
ı öğrenilmiştir"
denildi.
• PTT Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre
üç merkez daha otomatik telefon görüşmesine açıldı.
Merkezler şunlar: Menteşe (6118-5), Kaşbelen (6421-1) ve
Güre (6421-2)
• Ekmek Sanayii İşverenleri Sendikası Başkanı tsmail
Hakkı Keçeli, ekmeğe yapılacak zammın "mantıklı"
olmasmı istediklerini belirterek, "Ekmek için en çok zam
100 lira olur ve 320 gram ekmek 800 liraya satılır" dedi.
• Bostancı'da önceki gün eski polis memuru Habip
Gür'ün öldürülmesinde kullanılan iki silahın, MİT
mensubu Kemal Tunçel'in öldürülmesi, Adana Osmaniye
Polis Karakolu'nun silahla taranması ve önceki yıl Gebze
Eski Istasyon yolu üzerindeki bir benzin istasyonunun
basılması olaylarında da kullanıldığı belirlendi.
• Gaziantep Özel Tip Cezaevi'nden yılbaşındaki açık
görüş sırasında iki idam hükümlüsunün kaçmasında ihmali
gözüken yedi cezaevi görevlisiyle, fırar olayına yardımcı
olan üç kişi mahkemece tutuklandı. Cezaevi 2. Müdürü
Mehmet Uçar, baş gardiyanlar Imam ölçer, Haa
Yükseloğlu, Yaşar Yılmaz, gardiyanlar Kemal Genç ve
Halil Gundoğan ile yönetim memuru Naci Kozan, "firarda
ağır ihmal ve kusurlan nedeniyle" dün çıkanldıklan
Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi'nce tutuklandılar.
• Azerbaycan Cumhuriyeti'nin, dünya devletlerince
tanınmasının 21. yıldönümü kutlandı. Azerbaycan
Türklerinin Bayramı olarak nitelendirilen gün dolayısıyla,
Azerbaycanlı Türkler, Azerbaycan Kültür Derneği'ni
ziyaret ettiler. Azerbaycan Kültür Derneği Genel Başkanı
Cemil Ünal, 28 Mayıs 1918'de bağımsızlığını ilan eden
Milli Azerbaycan'ın, 12 Ocak 1920'de dünya devletleri
tarafından resmen tanındığmı hatırlatarak, "Bugün bizim
bayramdır" dedi.