Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 OCAK 1991 EKONOMÎ CUMHURİYET/13
SERBEST PİYASAOA DÛVİZ
ABODotan
Bat> Ainwı Uvta
bviçre Frangı
HoHflOdfl Fiofinı
Ingiz Steriini
Franso Frangı
1OOhalyanUreti
SASyali
Avustutya Ş M
Döviz int. ($) =
AJış Satış
3120
2040
2430
1800
5950
595
268
000
265
3130
2050
2440
1810
6000
605
273
810
290
3003
ALTIM 6ÜMÛŞ
Cumhuriyet
Reşat
2 y
22 ayar bfczk
900 ayar gümûş
Vakılbv* Albnı
Sraat Attını
HalkAJtın
M.Bankası 1 Ons $
AJış
260.000
275.000
39.050
35.100
450
210.000
206'000
211.000
387.20
TL İrrfefte™ Ort Faa (%)
Satş
265.000
285.000
39.150
38.400
477
215.000
211000
216000
389 80
62.87
Taraııı kongresi
• ADANA (Cumhuriyel
Giiney tlleri Biirosu) —
Özellikle 1983'ten bu yana
uygulanan serbest piyasa
ekonomisi kurallarına terk
edilmesi sonucu yaşadığı
kriz boyutlannın giderek
derinleştiği savunulan
tanmda ciddi bir yapısaJ
değışımin zorunlu hale
geldiği vurgulandı. ÇÜ.
Ziraat Fakültesi tarafından
düzenlenen Çukurova 1.
Tanm Kongresi'nde, bilim
adamlan tarımsal üretimi
olumlu ya da olumsuz
açıdan etkileyen faktörlere
ilişkin görüşlerini dün de
çeşitli bildiri ve
konuşmalarla dile getirdiler.
Damga Vergisi
davası
• ANKARA (ANKA) —
Yüzlerce ithalatçı firma,
kendilerinden "hukuka
aykırı" olarak damga resmi
tahsil edildiği gerekçesiyle
Maliye ve Gümrük
Bakanhğı'nı mahkemeye
verdi. Bu yönde açılan dava
sayısı $ bini aşarken geri
ödenraesi istenilen vergi ve
resimlerin 150-200 milyar
dolaymda bir tutar
oluşturduğu belirlendi.
Tansaş'a atama
• IZMtR (AA) — İzmir
Büyükşehir Belediyesi Iç ve
Dış Ticaret A.Ş. (TANSAŞ)
Mali Işler Genel Müdür
Yardımcılığı'na Serdar Savcı
atandı. Daha önce Price
Waterhouse A.Ş. ve Ege
Yatırım A.ŞIde değişik
görevlerde bulunan Savcı,
1984 yılında Orta Doğu
Teknik Üniversitesi'nden
meziH> oldu. Savcı, son
olarak İzmir'de dizel yakıt
donanım parçaları üreten
bir şirketin Mali Işler
Müdürlüğü görevini
yürütüyordu. Serdar Savcı
evli ve Ingilizce biliyor.
Uhıslararası
taşımacılık
• ANKARA (ANKA) —
Karayoluyla uluslararası
yolcu ve eşya taşıyıcılarına,
durumlarını "karayoluyla
uluslararası yolcu ve eşya
taşımaları hakkındaki
yönetmeliğe" uygun hale
getîrmeleri için bir yıl daha
süre tanındı. Ulaştırma
Bakanlığı'nın konuyla ilgili
olarak yaptığı yönetmelik
değişikliği Resmi Gazete'de
yayımlandı. Buna göre 1
Şubat 1988 tarihinden önce
uluslararası yolcu ve eşya
taşımacüığı yetki belgesi
almış oian taşımacılar
durumlannı 31 Aralık 1991
tarihine kadar, 10 Şubat
1988'de yayımlanan
yönetmeliğe uygun hale
getirecekler.
Gümrüklerde
değişiklik
• ANKARA (ANKA) —
Iki yeni gümrük müdürlüğü
kuruldu, bir gümrük
memurluğu da kaldırıldı.
Maliye ve Gümrük
Bakanlığı'nın Gümrük
Kanunu'nun uygulanmasına
dair yönetmeliğin ekinde
yaptığı değişiklikle. Edirne
Gümrükleri
Başmüdürlüğü'ne bağlı
Üçüncü Sınıf Araç Takip
Gümrük Müdürlüğü, Bursa
Gümrükleri
Başmüdürlüp'ne bağlı
Üçüncü Sınıf Gelibolu
Gümrük Müdürlüğü
kuruldu. Ankara
Gümrükleri
Başmüdürlüğü'ne bağlı
Maltepe (Akköprü) Posta
Gümrük İdare Memurluğu
ise kaldırıldı.
Osmanlı'da işçi
eyleıni
• İş-Sendika Servisi —
Osmanlı Bankası'nda
çalıjan BASS Sendikası'na
üye bin 500 işçi eylem
başlattı. BASS
Sendikası'ndan yapılan
açıklamaya göre Osmanlı
Bankası'ndaki
toplusözlesme uyuşmazhğı
nedeniyle kadın işçiler siyah
giysi giyme, makyaj
yapmama, erkek işçiler de
sakal bırakma eylemine
başladılar.
Gözler Sıradi petrolünde
Körfez'de savaş çıkması durumunda dünya
ekonomisi için en büyük tehlike; Suudi Arabistan'daki
petrol kuyularının, işleme ve depolama tesislerinin zarar
görmesi. Şu anda Suudi Arabistan günde 8.4 milyon
varillik üretimle dünya petrol ihtiyacmın
üçte birini karşılıyor.
Suudi petrollerinin zarara uğraması, piyasalarda
gerçek bir sıkıntının doğmasına yol açacak. Böyle
bir durumda petrolün varil fiyatının 100 doları aşacağı
'söyleniyor. Türkiye de bu yıl 16 milyon tonluk petrol
ithalatının 7.5 milyönunu Suudi Arabistan'dau
karşılamayı planlıyor.
Ekonomj Servisi — Körfez'de
savaş çıkması durumunda Suu-
di Arabistan petrolünün uğraya-
bileceği zarar, petrol şokunun
geleceğini belirleyecek. Baker-
Aziz görüşmesinin başansızlık-
la sonuçlanması, Körfez'de sa-
vaş olasıhğım büyük ölçüde art-
tırınca 15 ocak tarihinin dünya
petrol piyasalannda yarattığı ge-
çici rahatlık sona erdi. Bir süre
için ertelenen petrol şoku soru-
nu yeniden gündeme geldi. Ba-
rış senaryoiannın yerini savaş se-
naryoları aldı. Savaş senaryola-
rında da petrol açısından, her-
kesin gözü Suudi Arabistan'a
dikildi.
Savaş çıktığında, petrolün va-
ril başına nyatının rahatlıkla 40
dolan aşacağına herkes kesin
gözüyle bakıyor. Ancak bu ilk
fırlayış, petrol üretiminin gerçek
durumundan değil, yalnızca sa-
vaş heyecanından kaynak lana-
cak. Ama asıl sorun, savaşın ge-
lişimine bağlı olacak. Savaş uza-
sa da yüdınm hızıyla da sona er-
se, Suudi Arabistan'daki petrol
rezervleriyle bu petrolün çıkanl-
ması, işlenmesi, taşınması işle-
vini üstlenen tesisler zarar gör-
mezse, silahlar sustuktan sonra
her şey kolaylıkla normale dö-
necek ve fiyatlar düşecek.
Tam aksine, Suudilerin tesis-
leri zarar görürse hampetrol fi-
yatlan bugüne kadar görülme-
miş düzeye, 80, hatta 100 dola-
ra fırlayacak. Ağustos ayından
itibaren petrolle ilgili olarak or-
taya çıkan endişeleri Suudi Ara-
bistan gidermeye çalıştı. Birkaç
hafta içinde günlük petrol üre-
timinin 5.4 milyon varilden 8.4
milyon varile çıkaran Suudi
Arabistan, lrak ve Kuveyt'ten
doğan günlük 4 milyon varillik
petrol açığının büyük bir bölü-
münü kapattı. Geri kaian bölüm
de diğer üretici Ulkelerden gel-
di, ama hiçbir ülke günde 300
bin varilden fazla bir üretim ar-
tışı gerçekleştiremedi.
Böylece Suudi Arabistan,
sonbâhardan beri dünya petrol
ihtiyacının üçte birinden fazla-
sını tek başına karşıladı. Eğer
savaş durumunda Suudi Arabis-
tan'ın petrol kuyuları, yükleme
terminalleri, boru hatları, işleme
tesisleri, depolama tesisleri yıkı-
lır, hatta yalnızca zarar görürse,
en büyük kaynağınını yitiren pi-
yasa, belki de tarihinde ilk kez
gerçek bir yokluk sorunuyla
karşı karşıya kalacak. Çünkü,
yerlebir edilen bir petrol kuyu-
sunun yeniden üretime başlama-
sı için en az on ayhk bir çalış-
ma gerektiği hesaplanmış
durumda.
ABD'de, Enerji Bakanlığı'nın
ön ayak olmasıyla, ocak ayının
ilk haftasında San Francisco'da
Petrol Endüstrisi Araştırma
Vakfı başkaruyla, 50 özel petrol
şirketinin yöneticileri bir araya
geldi. tkibuçuk gün süren bu
toplantıda, savaş durumunda
neler olabileceği ve nelerin yapı-
labileceği konuşuldu. Savaş du-
rumunda petrol rezervleri zara-
ra uğramasa bile tankerlerin
Körfez'e gitmeyi reddedebilece-
ği üzerinde de duruldu. Sonuç
olarak petrol şirketleri, ABD
hükumetine stratejik petrol re-
zervlerini kullanması yolunda
tavsiyede bulunmaya karar ver-
diler. ABD'nin stratejik rezerv-
leri, 590 milyon varil civannda.
Ayrıca Alaska'daki petrol tesis-
lerinin gerektiğinde günlük üre-
timi 200 bin varil arttırabilece-
ği belirtiliyor.
Bu arada ABD hükümetinin.
bir enerji krizi doğması olasılı-
ğı karşısında, Ulusal Savunma
Rezerv Yönetimi adını taşıyan
bir kurul oluşturmak için çalış-
malar yaptığı bildirildi. Bu ku-
rul, ABD tarihinde daha önce
yalnızca. 2 Dünya Savaşı ve Kore
Savaşı sırasında oluşturulmuştu.
Uluslararası Enerji Ajansı da
yaptığı açıklamada, dünya pet-
rol stoklarının son 8-9 yılın en
yüksek düzeyine ulaştığım be-
lirtti.
Uluslararası Enerji Ajansı'na
üye Ulkelerin petrol rezervleri,
Ulkelerin 96 günlük tüketim, 150
günlük de petrol ithalatını kar-
şılâyacak düzeyde bulunuyor.
Dünya petrol üretimi, aralık
ayında tarihinin en yüksek dü-
zeyine, 54.3 milyon varile çıktı.
Bu önlemler, yine de Suudi
24-
22
20-
OPEC'İN
ÜRETİMİ"
SUUOİ fc-
ARABİSTAN
IRAK-
Suudi Arabistan'm petrol yökü
May. Haz. Tem. Aöus. Ey. Ekim Kas.
Arabistan petrollerinin büyük
ölçüde zarar görmesi durumun-
da, dünyayı gerçek bir şoktan
koruyabilecek düzeyde değil.
Ancak, Suudi petrolleri zarar
görmezse, bu kez de dünya ya-
kın bir gelecekte petrol bolluğu
nedeniyle bir başka kriz yaşaya-
bilecek.
Türkiye'ıün durumu
Tüpraş Genel Müdürü Meh-
mel Savran, Türkiye'nin şu an-
da üç aylık petrol stoku bulun-
duğunu belirtti.
Programda Türkiye'nin
1991'deki toplam hampetrol ge-
reksinimi 23 milyon 550 bin ton
olarak belirlendi. Bunun 20 mil-
yon tonunun da ithalat yoluyla
karşılanması öngörülüyor. Bu-
güne dek Türkiye, 1991 yılı için
16 milyon tonluk petrol bağlan-
tısı yaptı. En fazla petrolün de
7.5 milyon tonla Suudi Arabis-
tan'dan sağlanması öngörüldü.
Dolayısıyla Suudi Arabistan'da
petrol rezervlerinin uğrayabile-
ceği herhangi bir zarar, Türki-
ye'yi de diğer petrol ithalatçısı
ülkeler kadar etkileyecek.
Hampetrol, sanayi ve ulaşım-
da sayısız girdinin hammadde-
si. Alternatif enerjiler en geliş-
miş ekonomilerde bile petrolün
yerini alamadığı gibi petrol tü-
revleri enerji dışında da sayısız
endüstride kullamlıyor.
Benzin, gazyağı, motorin, jet
yakıtı, asfalt ve fuel-oille ulaşım,
ısınma ve enerjide, makine ve
motor yağları ve greslerle maki-
ne endüstrisinde, naftta, PVC ve
petle ambalaj sanayiinde, vaze-
lin ve parafinle kozmetik sana-
yiinde, naylon, terilen, suni ip-
lik, sentetik elyafla 'ekstii sana-
yiinde, deterjanlar, polialkoller
ve siyah boyayla kimyevi mad-
de sanayiinde vazgeçilmez ham-
madde ve girdi olan petrol, dün-
ya ekonomisinin kaderini elin-
de tutuyor.
Peugeot martta kolları sıvıyor
ESÎN SUNGUR
Asil Nadir grubuyla olan ilışkisini ko-
paran Peugeot mart ayında tek başına
yatınma başhyor. Yılda 100 bin otomo-
bil üretecek olan Peugeot'nun pazarla-
ma aşamasında devTeye girecek bir Türk
ortak aradığı bildirildi.
Asil Nadir'in, Polly Peck'in zor du-
ruma düşmesi üzerine Türkiye'de Peu-
geot ve Çukurova grubuyla birlikte gi-
riştiği otomobil fabrikası yatınmıru dur-
durduğu açıkJanmıştı. Polly Peck'in bu
karanndan sonra Ege Bölgesi Sanayi
Odası, tzmir organize sanayi bölgesin-
de yapılması planlanan yatınzndan ta-
mamen vazgeçilmemesi için devreye gi-
rerek Peugeot yetkililerine Türkiye'ye
gelmeleri çağnsında bulunmuştu.
1990'ın arahk ayı sonunda DPT Yaban-
cı Sermaye BaşkanhğVna başvuran Pe-
ugeot, Asil Nadir grubunun yer alma-
dığı yeni bir yatırım tekJifinde buluna-
rak, daha önce çıkarılan teşvik kararı-
nın yeni teklife göre değiştirilmesini is-
tedi.
Peugeot yatınmı konusunda bilgi ve-
ren Yabancı Sennaye Başkanı Os-
man Ünsal, Türkiye'de fabrika kurmak
konusunda çok istekli olan Peugeot'nun
bu yıhn mart ayında İzmir'de yeni oto-
mobil fabrikasının temelini atacağını
söyledi. Asil Nadir-Peugeot ve Çukuro-
va ortaklığının projesine Bakanlar Ku-
Profilo-
Thomson
îşbirligi
Ekonomi Servisi — Telra-
Thomson ortaklığı ilk meyve-
sini 1992 yılında verecek.
Profilo grubuna bağlı Telra
şirketine 2 yıl önce yüzde 12
oranında ortak olan dev Fran-
sız elektronik şirketi Thom-
son'un getireceği teknoloji ile
1992 yılında Türkiye'de "yük-
sek göriintü cözümlemeli tele-
vizyon" (HDTV) üretilecek.
Avrupa'nın yeni yeni geçtiği
HDTV üretimi, Telra'nın Çer-
kezköy'de büyük ölçüde oto-
masyona dayalı olarak kunılan
yeni fabrikasında gerçekleşti-
rilecek. Çerkezköy fabrikasın-
da yılda 600 bin adet televiz-
yon, 200 bin adet video, 200
bin adet radyo-kasetçalar ve
müzik seti ile 100 bin yazar ka-
sa ve 50 bin terazi üretilecek.
Profilo Holding Yönetim
Kurulu Başkanı Jak Kamhi,
Thomson'la olan işbirliği ne-
deniyle Profilo'nun Sony ve
AEG ile olan ortaklığının de-
ğişmediğini belirterek Thom-
son'un önümüzdeki günlerde
yüzde 12 olan sermaye payını
yüzde 2O*ye yükselteceğini söy-
ledi. Thomson SA'nın Başkan
Yardımcısı Thierry Salmona
da Türkiye'de uzun vadeli bir
yatırım amaçladıklarını belir-
terek söz konusu işbirliği saye-
sinde Profilo'nun Türkiye'nin
"bir numgrası" olacağını sa-
vundu.
Asil Nadir Grubu'yla ilişkisini
koparan Peugeot, mart
ayında tek ba$ına
yatınma başhyor.
Şirket, pazarlama
aşamasında devreye
girecek bir Türk ortak
arıyor. Peugeot, 100 bin araçlık
yıllık üretim kapasitesinin yarısını Citroen üretimine
ayırmayı planlıyor.
Toplam yatırım tutarı 542 milyon dolar olan projenin
sabit sermaye yatınmı 482 milyon dolar, işletme
sermayesi ise 60 milyon dolar olarak belirlendi.
rulu'ndan çıkan yatırım teşvik karannın
değiştirilmesi için yeni bir karamame ha-
zırlamaya gerek olmadığını aniatan Ün-
sal, karar üzerine DPT'de yapılan deği-
şiklikle projenin zaman kaybetmeden
başlamasmın sağlandığını bildirdi. Bu-
na göre Peugeot, yatınmı tek başına ger-
çekleştirecek.
Teşvik karanna bağlanan projenin or-
taklık yapısı dışında değişmediğini söy-
leyen Ünsal, yılda 100 bin otomobil üre-
tecek olan fabrika için Peugeot'nun 150
milyon dolar sermayeli bir şirket kura-
rak işe başlayacağını bildirdi. Toplam
yatınm tutan 542 milyon dolar olan pro-
jenin sabit sermaye yatınmı 482 milyon
dolar, işletme sermayesi ise 60 milyon
dolar olarak belirlendi. 1993 yılbaşında
üretime gececek olan fabrika 1997 yılın-
da tam kapasiteye ulaşacak.
Peugeot'nun, yatırımın ilk halinden
farklı olarak, yıihk üretim kapasitesinin
yarısını Citroen üretimine ayıracağı öğ-
renildi. Fabrikada kullanılacak olan tek-
nolojinin, üretimi anında Peugeot'dan
Citroen'e çevirecek şekilde kurulduğu-
nu aniatan DPT Yabancı Sermaye Baş-
kanı Osman Ünsal, getirilecek teknolo-
iinin Avrupa'nın en ileri tekniklerini
içerdiğini söyledi.
Yatınma tek başına başlayan Peuge-
ot, üretim aşamasmdan çok, pazarlama
aşamasında destek obnak üzere Türk or-
tak aramaya başladı. Peugeot'nun Türk
ortak aramasındaki amacın iç pazan da-
ha iyi tanımak olduğunu söyleyen Os-
man Ünsal, bu konuda yapılan görüş-
melerin henüz sonuçlanmadığını bildir-
di. Edinilen bilgiye göre daha önce Pe-
ugeot ile Çukurova grubu arasında Cit-
roen için yürütülen görüşmelerin Peu-
geot'yu da kapsayacak şekilde sonuçla-
nacağı bekleniyor. Buna göre Çukuro-
va gnıbu, Peugeot fabrikasına küçük bir
payla ortak olacak.
Bu arada Peugeot'nun yaklasık 20 yıl-
dır Türkiye distribütörlüğünü yapan,
ancak şirketin geçen yıl Asil Nadir ile or-
taklık kurması üzerine distribütörlüğü
1991 yılbaşından itibaren Polly Peck'in
Intennotiv şirketine bırakan Erler Oto-
motiv yetkilileri, son gelişmeler üzerine
distribütörlük konusunun da değişebi-
leceğini öne sürdüler. Intermotiv'in ge-
çen günlerde "tek yetkili satıcı biziz"
şeklinde bir açıklama yaptığını hatırla-
tan Erler yetkilileri, bunun çok erken bir
açıklama olduğunu belirterek, Peugeot
ile görüşmelerin sürdüğünü söylediler.
Erler yetkilileri, bağlı oldukiarı Ercan
Holding'in Peugeot'dan uygun bir tek-
lif gelmesi halinde ortaklığı düşünebile-
cegini de öne sürdüler.
T I B C t i l a r Ş u b a s i
N i ı b c t l y • C a d d ı ı l 34
E t i l e r 80600 l ı t a n b u l
T t l t f o n : ( 1 ) 1 5 7 73 00
F a k ı : ( 1 ) 157 39 39
Türk Ekonomi Bankası Etiler'de.
'ankamızın Özel Bankaalık
şubelerine Suadiye'den sonra bir
yenisi daha eklendi: Etiler.
Birikimlerinize yatırım önerileri
getirmekten, sigorta işlemlerinizin
takibine, hisse senedi alım satımı
ve temettü dağıtımına kadar
bankamzdan beklediğiniz herşey
için bu şubemizden de mükemmel
TEB hizmetini alabileceksiniz.
TEB'in Özel Bankacüık hizmetiyle
henüz tanışmadıysanız, Suadiye'den
sonra Etiler şubemiz de sizi bekliyor.
EKONOMİ NOTLARI
OSMAN ULAGAY
Kaset Zammı, Faizler
ve 1991 Enflasyonu...
Yılbaşından hemen önce 10 bin lira olan müzik kasetleri
şimdi 14-15 bin lira. Bir defada yûzde 40-50 zam yapılmış.
Şaşırıp nedenini sorduğumda, "Petrol fiyatlarındaki artış ne-
deniyle bu alanda tek üretici olan Raks firması boş kasetle-
re yüksek oranlı zam yaptı, doiu kasetlerin fiyatı da bu ne-
denle arttı" yanıtını aldım.
Müzik kaseti belki tek başına çok belirleyici bir örnek sa-
yılmayabilir, ama enflasyonun bu yıl sonunda yüzde 30'un
aitına ineceğinin yetkili şahıslarca söylendiği bir ülkede her
hangi bir mala yıl başlar başlamaz bir defada yüzde 40-50
zam yapılabılmesı, piyasadaki "havayı" ve beklentileri gös-
termesi bakımından önemli.
Enflasyon beklentileri açısından çok daha önemli olan bir
gostergeye, mevduat faizlerine baktığımızda ne görüyoruz?
Bankalar, mevduat faizlerini adım adım yükseltmeye de-
vam ediyor. Bazı bankalar bir yıllık mevduata verdikleri yıllık
faizi yüzde 65'in de üzerine çıkartırken sisteme damgasını
vuran büyük bankalar da yüzde 60 sınırına dayanmış durum-
da. Enflasyonun yüzde 30 doiayında gerçekleşmesinin bek-
lendiği bir ülkede bankaların bir yıllık mevduata yüzde 60 faiz
vermesi kendileri açısından bir yıkıma yol açmaz mı? Ban-
kalar bu faizi verdiklerine göre demek ki yüzde 30 dolayın-
da değil, yüzde 60 dolaymda bir enflasyon beklentisi içindeter.
Bazı yayın organlarında yer alan bilgilere göre büyük hc4-
dinglerin 1991 yılı için projeksiyonlarına baz aldıkları enflas-
yon oranları da genellikle yüzde 60 civannda.
Pekiyi, ama 1990 yılında enflasyon "çok başarılı" politika-
larla ve Körfez krizine karşın aşağı çekilmemiş miydi? Bu "ba-
san'da söz sahıbı olduklarını iddia eden yetkililer 1991'de bu
"başarılı" politikalarda ısrar ederek enflasyonu yüzde 30'un
aitına çekeceklerini söylemiyorlar mıydı?
Piyasalardaki bekleyişlerle yetkililerin beyanları arasında-
ki çelişkiye bir nebze ışık tutmak için 1990 yıltnda enflasyon
cephesinde elde edilen "başarı'nın nelere bağlı olduğunu
bir kez daha hatırlamaya çaiışalım:
• Türkiye 1990 yılında, konvertibilite yönündeki adımlann
da katkısıyla, büyük ölçüde dış kaynak kullanmak ve dışarı-
dan borçlanmak olanağını buldu. Kur ve faiz arasındaki ar-
bitrajdan yararlanan pek çok fırma, bu yöntemle borçlanma
maliyetini düşürdü. Türkiye kaynak açığı sorununu dış kay-
nak sağlayarak geçiştirdi. Enflasyonun temel nedenlerinden
biri olan kaynak yetersizliği sorunu böylece hafifletilmiş ol-
du. Dıştan tçe sermaye hareketi sayesinde TL.'nin gücü ko-
runabildi.
• Borsadaki canlılık da firmalara bu yoldan ucuz kaynak
sağlama olanağı verdi. Tüketime gidebilecek fonlar da kıs-
men borsaya yöneldi.
• Dış borçlanma ve borsa seçeneklerinin ortaya çıkması
firmalann bankalar üzerindeki baskısını hafiflettiği için kre-
di faizlerinin, ekonomideki canlılığa karşın bir miktar düşmesi
mümkün oldu.
• KİT zamlarına dikkat edildi. KİT'lerin büyük açıklar ver-
mesi göze alınarak aşırı zam yapmaları önlendi. Bu da fir-
malara göreceli olarak ucuz girdi sağlanması anlamına geldi.
• Ucuz döviz, sanayici için ucuz ithal girdiler anlamına
geldi.
• Hemen tüm girdilerin ucuzladığı bir ortamda iç talep de
canlandırılınca sanayici için üretimi arttırarak birim maliyet-
lerini düşürme olanağı doğdu. Buna ucuz ithalatla dış reka-
bet tehdidi de eklenince sanayi kesiminin fiyat artışlarını sı-
nırlandırması için gerekli koşullar tamamlanmış oldu. Bu sa-
yede sanayi kesiminde yüksek üretim artışı ve göreceli ola-
rak sınırlı fiyat artışları gözlendi.
• Öte yandan 1989'da büyük gerileme gosteren tarımsal
üretimde de bu kez büyük bir sıçrama oldu. Böylelikle ge»
rek sanayide gerekse tanmda piyasaya mal arzında büyük <
bir artış meydana geldi.
• Buna ek olarak ihracat reel olarak durakladı ve ihracata
yönelebilecek kapasitenin bir bölümü de muhtemelen iç pi-
yasaya döndü. İthalat ise reel olarak büyük artış gösterdi.
Ucuz ve bol ithalat, iç piyasadaki toplam arzı daha da arttı-
ran önemli bir unsur oldu.
Olayı toparlarsak, 1990 yılında bir yandan ekonominin kay-
nak dengesini sağlayacak dıştan içe sermaye hareketinin,
diğer yandan arz-talep dengesini sağlayacak üretim ve tica-
ret hareketlerinin gerçekleştirilebildiğini ve bunlar sayesin-
de enflasyonun yüzde 60 sınmnda durdurulabildiğini gö-
rüyoruz.
Şimdi gelelim 1991'e ve soralım:
• 1990'daki kadar rahat dış kaynak bulmak, dışarıdan borç-
lanmak mümkün olabilecek mi?
• Türk Lirası'nın devalüasyonunu önlemek, kur ayarlama-
larını enflasyon oranının altında tutmak mümkün olabilecek
mi? Bu mümkün olmazsa dıştan içe sermaye hareketi sür-
dürülebilecek mi?
• Faizlerde 1990'da goztenen gerileme şimdiden tersine
dönmüş, yükseliş başlamış durumda. Kurlardaki ayarlama
hızlanırsa faizlerin daha da yükselmesi kaçınılmaz görünü-
yor. Ayrıca kamu borçlanması da bunu zorluyor. Bu koşullar-
da firmaların borçlanma maliyetlerinin yükselmesi kaçınılmaz
değil mi?
• KİT'ler büyük açıklar verirken dış borçlanmada da so-
run çıkmaya başiarsa acaba zamlarını nereye kadar frenle-
yebilecekler?
• Ucuz ve bol ithalat nereve kadar devam edebilir?
• İç talepte kırılma belirtileri
ortaya çıkarsa sanayi üretimi
buna nasıl cevap verir? Yeni-
den ani bir daralmaya gider
mi?
• Tarımsal üretim bu yıl ye-
niden önemli bir artış gösterir
mi?
Dünyanın ciddi ekonomik ve
politik sıkıntıların içine girdiği
1991 yılında bu sorulara iç acıcı
cevaptar vermek ne yazık ki ko-
lay değil. Bana öyle geliyor ki
Türkiye'de 1990'ın istisnai ko-
şullarını tekrarlayarak gerek
kaynak dengesini. gerekse arz-
talep dengesini tutturmak ko-
lay olmayacak. Bu dengelerin
bir ölçüde tutturulduğu 1990 yı-
lında bile Türkiye'de enflasyon
yüzde 60 olduysa 1991 'de bu-
nun aitına inmesi için bir sebep
var mı?
Yetkililer 1991'de kamu açık-
larını azaltacak yeni formüller
bulduklarını ve bazı büyük alt-
yapı projelerinin devreye gire-
rek arz cephesine katkıda bu-
lunacağını söylüyorlar. Bunla-
rın etkisini kestirmek kolay de-
ğil, ama olaya bütünlük içinde
bakıldığında bankacıların enf-
lasyon beklentileri, yetkililerin-
kinden daha gerçekçi görünü-
yor. Körfez krizinin olası etkile-
rini de hesaba kattığımızda
iyimser olmamız daha da zor-
laşıyor.
Meclis-i Mebusan Cad 35
FmdMı 80040 klanbul
Tetejbn: (1)151 21 21
FaJts (1) 149 65 6S
MeclısiMebusan Cad 5j
FındMt 80040 tstanbul
Telefon.(1)152 6767
Fais. (1)149 63 10
Gtyrrtupe Şube*
Bûyükdere Cad. 121
Gayrettepe 80300 Isumbul
Telefon: (1)175 96 50
Faks: (1)17590 90
TÜRK EKONOMİ BANKASI
Harbfye Şubesi
Cumburiyet Cad. 295
Harbiye 80230 Istanbul
Tetefim: (1) 134 12 16
Faks 11)131 64 6-
Suadiye Şubesi
Bagdal Cad. 394
Suadiye 81070 Istanbul
Telefon: (1) 385 58 40
Faks. (1)385 55 86
Bakırköy fubest
Mebmet AkifCaddesı
1. Sokak25 Şiritteıler
34510 Istanbul
Telefon: (1)551 51 31
Faks: (1) 551 34 74
Ankara Şubesi
Cinnab Cad. 1
Kaıakhdere 06680 Ankara
Telefon. (4) 16811 32
Faks: (4) 167 01 49
tzmtr Şubesi
Cumburivet Buhxtn 120/6
35210 tzmir.
Telefon (51) 19 67 87
Faks: (51) 12 33 72
Izmit Şubesi
Demiryolu Cad. 116
413OO Izmit
Telefon: (21) 12 3600
: (21) 12 3604
Kız öğrencf, Üsküdar
iskeledeki telefonlu,
kaloriferli, apartman
dairesine bayan arkadaş
arıyor Müracaat:
20.00den sonra
385 62 16