18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 OCAK 1991 Hükümete güvenoyu • BEYRUT (AA) — Lübnan'da Başbakan ömer Karami'nin liderliğindeki yeni hükümet parlamentodan güvenoyu aldı. Hıristiyan parlamenterlerin boykot etti& oylamada hükümet lehine 3'e karşı 37 oy verildi. Karatni, oylamadan sonra yaptığı açıklamada, Taif anlaşmasında belirlenen ilkeler çerçevesinde ülkeyi banşa ve uzlaşmaya gütüreceklerini söyledi. Yeni kurulan hükümet ülkedeki Hıristiyan guçleri yeterince temsil etmediği gerekçesi ile bu kesimden gelen eleştirilerle karşılaşıyor. BuJgarigtan'da Ttirkçe dersi • SOFYA (AA>— Bulgaristan'da Türk azınhğan yaşadığı bölgelerde, 15 ocaktan itibaren Türkçe'nin haftada 4 saat ders olarak okutulacağı bildirildi. Eski adıyla komünist, yeni adıyla Sosyalist Parti'nin yayın organı Duma gazetesinde yer alan haberde, Türkçe öğretimin, 1970Mİ yıllarda Türklere uygulanan asimilasyon politikası çerçevesinde kaldınldığı hatırlatıldı. Aşın milliyetçi Ulusal . Çıkarlan Savunma Komitesi adlı örgütjşe 15 ocağın ertesi günü Kırcaali ve Razgrad bölgelerinde genel grev yapma tehdidinde bulundu. DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/11 Diplomatik çevreler, Türkiye'nin askeri müdahalede üstlenebileceği rolleri tartışıyor Incirlik senaryolarıA _ 1 _ . 1 _1 _ 1 • . 1 _ . . *~t _ • r»ı.. 1 • • • * . ^ ^ ^ _ _ _ _ _ Ankara'da diplomatik çevreler, Türkiye'nin sıcak çatışmaya taraf olmasmın ancak ileriki bir aşamada gerçekleşebileceği tahmininde bulunuyorlar. ANKARA (Camkariyet Bürosu) — Körfez krizinde ABD-Irak diyalojuna dayalı banşçı çözüm olasılığının azalma- sı, Türkiye'nin olası bir askeri müdaha- lede üstlenebileceği rolu yeniden tartış- ma gundemine getirdi. özellikle İncirlik Üssü'nün ABD birliklerince kullanımı konusu, diplomatik çevrelerde spekülas- yonlara yol açtı. Körfez'de savaş çıkması durumunda Türkiye'nin buna katılıp katılmayacağı, hangi aşamada devreye girebileceği ko- nulan, Ankara'daki Batılı diplomatik çev- relerde yoğun biçimde değerlendiriliyor. Bu çevreler, Türkiye'nin sıcak çatışma- ya taraf olmasının ancak ileriki bir aşa- mada ve kendisine yönelik tehditlerin yo- ğunlaşması durumunda gerçekleşebilece- ği tahmininde bulunuyorlar. Körfez krizinin başından beri Batı ba- sınında büyük yer verilen ve diplomatik çevrelerde son günlerde yeniden konuşul- maya başlanan savaş senaryolarında Türkiye'ye biçilen rol şu kapsamlarda or- taya çıkıyor: Birinci senaryo: Türkiye'nin savaşta taraf olmasına karşı uluslararası koalis- yonun askeri girişimlerine pasif destek sağlamakla yetineceği öngörusüne daya- nan bu senaryo, İncirlik Ussü'nun "kri- tik bir aşamada" devreye sokulabilece- ğini içeriyor. Buna göre Ankara, savaşın ilk aşamalannda İncirlik'ten herhangi bir askeri operasyonun düzenlenmesine izin vermezken ussun "lojistik ve insani" destek amacıyla kullamlmasına izin ve- recek. Bu durumda İncirlik'ten kalkacak uçaklann Irak'a saldırması gündeme gel- meyecek. Ancak nakliye, tıbbi vardrm ve yaralılann taşınması gibi amaçlarla bu üs devreye sokulabilecek. Böylece Tiırki- ye doğrudan çatışmanın bir tarafı hali- ne gelmeyecek. Yalnızca müdahale ala- nına coğrafi yakmhğı nedeniyle lojistik destek vermekle yetinecek. İkinci senaryo: İncirlik savaşın ilk asa- malanndan itibaren bir saldınya yöne- lik olarak hazırlanacak. Bu saldınmn ça- tışmanm seynne göre en uygun zaman- da gerçekJeştirilmesine çalışüacak. Suudi Arabistan cephesinden kalkacak F-111'ler, Incirlik Üssu'nden kalkacak olan F-111'ler tarafından desteklenerek Irak'a karşı bir "kıskac operasyonu" ger- çekleştirilecek. Turkiye bu durumda sa- vaşa doğrudan taraf olacak ve ABD'nin başından beri istediği ve Ankara'ya dip- lomatik ifadelerle hissettirdiği 'ikinci cephe" açılmış olacak. Bu da otomatik olarak Turkiye'yi Irak'ın saldırıları içın bir hedef haline getirecek. Üçüncü senaryo: Türkiye Incirlik'in gerek lojistik gerek saldınya yönelik ola- rak kullamlmasına izin vermeyecek. "Ba- na satdınlmadıkca ben devreye girmem" düşüncesinden hareketle Ankara, bu Us- sun bizzat varlığı ve banndırdığı askeri gücün caydıncı rol oynamasıyla yetine- cek. Bu durum, Ankara'mn çok ince bir diplomasi izlemesini gerektırecek. Anka- ra bir yandan müttefıklerinden gelecek baskılara karşı koyma diğer taraftan da Bağdat'a verilecek sinyallerin yanlış an- laşılmaması çabası içinde olacak. Bu se- naryo Suudi Arabistan'daki Amerikan uçaklannın menzillerinin Irak'a karşı dü- zenlenebilecek her türlü hava saldınsı için yeterli olduğu ve tncirlik'in devreye sokulmasının gereksizliği üzerine ku- ruluyor. Filokomutanı, ÇevikKuvvetuçaklannın menzilininyetersiz olduğunusöyledi w Savaşa iyî uçak getiririz9 EVREN DEĞER DİYARBAKIR — Çevik Kuvvet bun- yesinde yer alan av-bombardıman uçak- larında Alpha jetlerin olası bir sıcak sa- vaş halinde yerli ve modern uçaklarla de- ğiştirileceği bildirildi. Türkiye'nin NA- TO'dan talebi üzerine geien Çevik Kuv- vet hava birliklerinden sonra kara bir- liklerinin de mart ayı içinde Türkiye'ye geleceği öğrenildi. Kara birliklerinin Er- zurum ve bolgesinde ıcra edilecek Alert Exprees-91 tatbıkatı içın geleceği kayde- dildi. Çevik Kuvvet ucaklarının savaş yete- neği ve kapasitesi iie ılgili tartışmalara Malatya-Erhaç hava üssunde konuşla- şitli roketler, cluster bombalan taşıya- nan Alman filosunun komutanı Yarbay bildiğinı de bildirdi. Peler Pyczak yeni bir boyut getirdi. Al- man filo komutanı olası bir sıcak savaşta Alman hukümetinin savaşa katılma ka- rarı alması halinde, Alman Alpha jetle- rinin yeni ve modern uçaklarla değişti- rileceğini bildirdi. Muttefik bilgi basın merkezinden (APIC) Alman Alpha jet ucaklarının teknik özellikleri ıle ilgilı olarak dağıtı- lan broşurde uçağın menzilinin 350 kı- lometre olduğu belinilmesine karşın, Al- man filo komutanı bu menzilin daha uzun olduğunu söyledi. Alman komu- tan uçaklann 500 librelik bir bomba, çe- Ote yandan Çevik Kuvvet'in kara bir- liklerinin de mart ayında Türkiye'de ola- cağı oğrenildi. Askeri kaynaklar kara birjikleri için NATO'dan gelen bir he- yetin Erzurum bolgesinde keşif ve ince- leme yaptığmı bildirdiler. Çevik Kuvvet'in hava unsuruna kat- kıda bulunan Belçika'nın Mirage-5 uçakları dun de Diyarbakır Askeri ha- valimanına gelemediler. Askeri kaynak- lar, Diyarbakır'daki hava koşullarının duzelmesine karşın uçakiarın gelememe nedenı, "bu kez de Balıkesir'de yoğun sis var. însan rahata ne çabuk ahşıyor, hayret. Meğer ne zormuş, zaman ayınp bankaya gitmek, sıra beklemek... Kapanmadan mağazaya koşmak... Neyse, şimdi Akkart j ım var. Bankamdan haftanın her günü, günün hersaati hizmet alabiliyorum. Hem de Akkart hızıyla..}) "...Akkart almadan önce neyaparmışız?7) AKBAIMK "Güveninizin Eseri" Akkart sahipleri, indirimli kaza sigortasından yararlanıyor; Akkadın dergisine ücretsiz abone oluyor. Gelin Akbank'a, Akkart'ınızı alın. Siz de Akkart hıztnı yaşayın. POIJÜKADA SORU]NLAR ERGUNBALQ Son Bir Umut... ABD Dışışlen Bakanı James Baker ile fraklı meslektaşı Ta- rık Azız arasında öncekı gün Cenevre'de yapılan toplantının başansızhğa uğramasının barış umuduna çok ağır bir dar- be indırdıği kesin. Gerçi toplantıya fazla iyimserlikle bakıl- mıyordu. Ama yine de gizli bir pazarlık yapılabileceği ya da gerginliği hafifletecek bir formül bulunabileceği umut edili- yordu. iki dışişleri bakanının açıkJamalan bu umutian söndür- dü. Şimdi ne olacak? 15 ocağa kadar önümüzdeki dört gün içinde gündemde bellı başlı üç diplomatik gırışım var: BM Genel Sekreteri De Cuellar'ın Bağdat zıyareti; Fransa'nın "son ana kadar" ya- pacağı barış çabaları ve AT'nin diplomatik çözüm arayışı. Bunların üçüne de bel bağlamanın pek doğru olmayaca- ğı anlaşılıyor. Perez de Cuellar, Bağdat'a Güvenlik Konseyi- nın kararları ile sımrlandırılmış olarak gidiyor. Geniş bir ma- nevra alanı ya da Saddam Hüseyın'e yeni bir öneri getirme olanağı yok. Zaten kendisi de önceki gün New York'ta yaptı- ğı açıklamada, "Bağdat'a ahiaki bir görevle gidiyorum" de- di. AT'nin Tarık Aziz'le Cezayir'de buluşma önerisi Irak Dışiş- leri Bakanı tarafından reddedıldı. Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand ise önceki ge- ce Fransa'nın "son ana kadar" diplomatik girişimleri sürdü- receğini açıklamasına karşın Irak, Kuveyt'ten 15 ocakta çe- kilmediğı takdirde "Fransa'nın Güvenlik Konseyi karan uya- nnca görevını yapacağını" vurguladı. Yanı Fransa, Irak'a karşı askeri harekâta katılacak. O zaman hiçbir umut yok mu? Saddam, önümüzdeki günlerde televizyona çıkıp, 'Tamam, Kuveyt'ten koşuisuz olarak derhal çekiliyorum" derse kuş- kusuz savaş olmaz. Ama Saddam'ın Şattülarap'ı da İran'a gerı verdiğı düşünülürse, Irak Itderınin kendisi için yüzde yüz intihar anlamına gelecek böyle bir çıkışı yapması zor görü- nüyor. Bu karanlık tabloda zayıf da oisa başka bir umut ışığı var: Filistin. Daha önce de yazdık, Filistin sorunu, bu çıkmazı aşabil- mek için anahtar rolü oynayabılır. Bızim anladığımız kadarı ile sorun şu anda, Irak'ın Kuveyi'in üzerinde oturmakta ısrar etmesı değil, Saddam'ın Kuveyt: ten "itibarı fazla zedelenmeden" nasıl çekileceği; yanı Irak liderine ingilızce'de "face saving formula" denen "prestijini kurtaracak formül" bulunması Önceki gün Cenevre görüşmelerini CNN televizyonundan sonuna kadar izledik. Göruşmeler uzadıkça umutlar artıyor- du. Akşam saat 18.00'e doğru Cenevre'deki CNN muhabiri "Göruşmeler uzuyor Sızan haberlere göre Saddam içın bir "face saving formula" (itibarını kurtarma formülü) üzerinde tartışıyorlar" dedi. Bu formülün ne olduğu konusunda, Baker ve Aziz basın toplanlısında ipucu verdıler Baker bir gazetecınin, "Tarık Aziz, eğer Ortadoğu konusunda uluslararası konferans top- lanırsa, Kuveyt'ten cekılebıleceklenni belırtti mı" soaısunu şöy- le yanıtladı: "Açıkça söylemedi. Ama sanınm bunu ima etti." Tarık Aziz de basın toplantısında şöyle konuştu: "Baker'a, Ortadoğu'da barış kapsamına birçok sorunun girdiğini, ABD bunlara eşıtlik v<j hakkanıyet ilkelerine uygun olarak yakla- şırsa, bizım gerçek bir işbirliğine hazır olduğumuzu söyle- dim." İki dışişleri bakanınm açıklamalarından ve CNN muhabi- rinin haberinden çıkan sonuç şu: Irak tarafı içeride "face sa- ving formula" olarak Kuveyt'ten çekilmeye karşılık Ortado- ğu için uluslararası konferans toplanması talebıni gündeme getırmiştır. Kuveyt'le Filistin arasında bağlantı kurmayı kabut etmeyen ABD ise bu önerıyı reddetmıştır. Başkan Bush iki sorun arasında bağlantı kurmayı, Saddam'ın saldırganlığını ödüllendırmekle eş anlamlı tutuyor. Peki, bu iki sorun arasındaki bağlantı daha esnek biçim- de ifade edilemez mi? Sözgelişi, Başkan Bush, "Ortadoğu'da yeni bir barış giri- şimi başlatmayı arzu ettiklerini" söyleyemez mi? Saddam 14 ya da 15 ocakta televizyona çıkıp, "Kuveyt'ten çekileceklerini, bu nedenle ABD'nin Ortadoğu içın bir kon- ferans topianacağı yolunda söz vermesini yeterli gördüğûnü" açıklayamaz mı? İşin ilginç yanı İsrail-Arap anlaşmazlığı konusunda bir ulus- lararası konferansın toplanmasını İsraıl dışında hemen her- kes istiyor. ABD bıle önerıye pek soğuk bakmıyor. Başkan Bush, önceki geceki basın toplantısında, "Artık sa- vaş ya da banşa Saddam karar verecek" dedi. Başka bir ifade ile "topun Saddam'da olduğunu" belirtti. Biz bu görüşe katılamıyoruz. Top henüz tümüyle Bush'un alanmdan çıkmış değil. ABD Başkanı'nın diplomatik bir lısanlave Kuveyt'le Filistin arasın- da doğrudan bağlantı kurmadan Ortadoğu banşına ilişkin ya- pacağL bir açıklama havayı yumuşatabilir. Top, ancak Bush'tan gelecek böyle bir açıklamadan son- ra tümüyle Saddam'ın alanına geçer. Körfez'de Saddam'ın "teslim oluyorum" demesinin dışın- da, savaşı önlemek için ufak bir umut varsa, bu umut Filis- tin sorunundan geçer. ADIMADIMKÖRFEZ KRIZ! Dünya, 6 aydır 'çözüm'ti bekliyor 2 agustos: Irak, Kuveyt'i işgal etti. Kuveyt Emiri SArabistan'a kaçtı. BM Güvenlik Konseyi iş- gali kınadı ve Irak'ın gerı çekil- mesini istedi. 3 ağustos: ABD, Körfez'e do- nanma gdnderdiğini açıkladı. 6 ağustos: Güvenlik Konseyi, Irak'a ticari ambargo karan al- dı. 8 ağustos: Irak, Kuveyt'i ilhak etti. 10 ağustos: 12 Arap ülkesi S.Arabistan'ı korumak amacıy- la ortak Arap gucu gönderme karan aldı. 16 ağustos Irak, Kuveyt'teki 4 bin İngiliz ile 2500 Amerika- lının otellerde toplanmasını em- retti. Daha sonra yabancıların rehin ahndığını açıkladı. 28 ağustos: Irak, Kuveyt'in 19. ili olduğunu açıkladı. Batılı ka- dın ve çocuklann serbest bıra- kılacağını da duyurdu. 9 eylül: ABD Başkanı Geor- ge Bush ile SSCB Devlet Başka- nı Mihail Gorbaçov, Helsinki : de buluştular ve Irak'ın Kuveyt- ten çekilmesi çağnsında bulun- dular. 8 kasım: Irak, Arap yarıma- dasını yok etme tehdidinde bu- lundu. Irak Genelkurmay Baş- kanı görevinden alındı. Bush, Körfez'e 100 bin asker daha gönderme karan aldı. 22 kasım: Bush, Körfez'de. Ingiltere, Körfez'e 14 bin asker daha gönderme karan aldı. Sa- vaş uçaklarını da yola çıkardı. 29 kasım: BM Güvenlik Kon- seyi, Irak'ın 15 ocak tarihine ka- dar Kuveyt'ten çekilmemesi du- rumunda askeri seçeneğe başvu- rulmasını benimsedi. S.Arabîs- tan'daki uluslararası güç alarma geçirildi. 30 kasım: Irak, BM kararını kabul etmedi. İsrail, Irak'ın sal- dırması durumunda karşılık ve- receğini açıkladı. Bush, Irak Dı- şişleri Bakanı Tank Aziz'in Was- hington'a, ABD Dışişleri Baka- nı James Bakır'ın da Bağdat'a gitmesini önerdi. 1 aralık: Irak, Bush'un öneri- sini kabul etti. Ancak tüm Or- tadoğu sorunlarının tartışılma- sını istedi. 6 aralık: Saddam, tüm rehine- lerirr serbest bırakılmasmı em- retti. 18 aralık: Saddam, göruşme- de sadece BM Güvenlik Konse- yi kararlannın konuşulması du- rumunda toplantıya katılmaya- caklannı açıkladı. 3 ocak: Bush, Irak'a lsviçre^ de göruşme çağnsında bulundu. 4 ocak: Irak, Aziz'in Cenev- re'de Baker'la görüşmesini be- nimsedi. 9 ocak; Baker ve Aziz, Cenev- re'de bir araya geldi. Sonuç alınamadı. Bush, Kongre"nin sa- vaş karan almasını istiyor. 10 ocak: BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar, Bağdat'a ha- reket etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle