22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 EYLÜL 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13 Edirne'de ekmege zam • EDİRNE (Cumburiyet) — Edirne'de 400 gram ekmek 500 liradan satılmaya başlandı. Edirne Belediyesi Encümeni son toplantısında daha önce 450 liradan satılan 400 gr. ekmeğin gramajj sabit kalarak 500 liradan satılmasını kararlaştırdı. Peru'da enflasyon • LİMA (AA) — Peru'da hükümetin aldığı yeni kemer sıkma tedbirlerinin üzerinden henüz bir ay kadar bir süre geçmesine rağmen enflasyon oranı rekor kırdı. Peru Ulusal lstatistik Enstitüsü'nün verilerine göre aylık enflasyon oranı ağustos ayında yuzde 397'ye ulastı. Ağustos ayı itibanyla son 12 aylık enflasyon oranı da rekor kırarak ytizde 12 bin 378'e yükseldi. Izmir Fuarı sona erdi • İZMİR (Cumburiyet Ege Bürosu) — 28 ülkenin katıldığı 59. Uluslararası Izmir Fuarı dün akşam sona erdi. İZFAŞ Genel Müdürü Selami Gürgüç, bu yıl bazı eksiklikler olduğunu belirterek "Gelecek yıl fuar en az 3 ay öncesinden hazır olacak" dedi. EBSO Yönetim Kurulu Baskanı Uğur Yüce de bu yıl ilk kez fuann bir şirket tarafından düzenJendiğini vurgulayarak "İZFAŞ çok genç ve yeni bir kuruluş, hatalar oldu. Fuann panayırlıktan kurtulması şu anda hayal. Oturması birkaç yıl alacak" diye konuştu. Alman işverenler • ANKARA (AA) — F.Almanya Işveren Sendikaları Konfederasyonu (BDA) Genel Direktörii ve Konfederasyon Uyelerinden olusan 15 kişilik bir işveren heyeti, çeşitli temasiarda bulunmak üzere bugün Türkiye'ye geliyor. Türkiye Işveren Sendikaları Konfederasyonu'ndan (TİSK) alınan bilgiye göre BDA Genel Direktörü Fritz-Hainz Himmelreich ffaşkanlığındaki heyette,. BDA üyesi bölgesel ve şube organizasyonlan genel müdürleri ile F.Alman ekonomisinde önemli yer tutan büyük sanayi kuruluşlarının yöneticileri de bulunuyor. Çay üreticisi Ankara'da • RİZE (AA) — Rize Ziraat Odası Başkanı Muhittin Türüt, yaş çay paralarının erken Ödenmesi konusunda temaslar yapmak üzere bir çay heyetinin 10 eylülde Ankara'ya gideceğini açıkladı. Türüt, 4 mayısta açılan kampanyada Çay- Kur'un bugüne kadar aldığı 368 bin ton yaş çay yaprağı karşılığmda sadece 70 müyar lira odediğini hatırlatarak üreticilerin Çay-Kur'dan haziran temmuz ve ağustos aylanna ait 252 milyar lira alacağı bulunduğunu söyledi. Türüt, ödemelerin yapılabilmesi için Çay- Kur'un imkânlannm arttınlmasını isteyerek bu konudaki çıkmazın gündeme getirilmesi için bir çay heyetinin Ankara'da temasiarda bulunacağını söyledi. Pamuk alım kampanyası • ANTALYA (AA) — Antalya Pamuk Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (ANTBlRLİK), 1990 ürünü kütlü pamuk alım kampanyasını baslattı. Birliğin alımlan 9 merkezde sürdürulüyor. ANTBlRLİK, Topçular-1 ve 2, Serik, Manavgat, AJanya, Kumluca, Finike, Kınık ve Yeniköy merkezlerinde üreticinin getirdiği pamuklan alacak. KISA KISA • AKSİGORTA AŞ'nin sermayesi 31 ağustos gunü yapılan olağanüstü genel kurulda 36 milyar liradan 100 railyar liraya çıkarıldı. Aksigona 1960 yılında 2 milyon lira sermayeyle kurulmuştu. • ANAOOLU SİGORTA'nın Genel Müdürlüğü'ne Türkiye lş Bankası Genel Müdür yardımcılanndan Ahmet Yavuz getirildi. 1967 yılından bu yana lş Bankası bünyesinde görev yapan Yavuz, 51 yaşında. • PEM PÎYASA ETÜD MERKEZİ, Türkiye'de ilk kez "Brown Book" özgün adıyla mobilya rehberi yayımlayacak. KÖRFEZ KRİZt... KÖRFEZ KRİZİ... Kİ Tiırizıiıde 91 kaygısıKörfez krizinin turizm üzerindeki etkileri sağhklı biçimde saptanamıyor. İlgililer 90 sonunu ve 91 yüını kurtarmak için çaba sarf ediyorlar. Bu amaçla Bush-Gorbaçov zirvesinin ardından "turizm diplomasisi" başlatılacak. Ekonomi Servisi — Körfez kri- zinin turizm üzerindeki eıkileri sağlıklı biçimde saptanamıyor. Tu- rizmle ilgili çevreler, farklı kaygı- larla farklı açıklamalar yaparken, özellikle 1991 yılına iüşkin kaygı- lar, ilgilileri bir "turizm diplomasisine" yönelttı. Amaç Türkiye üzerindeki "kuşku çem- beri"ni kırmak. Körfez krizi için bir dönüm noktası olacağı gozüy- le bakılan Bush-Gorbaçov zirve- sinden sonra Munih, Frankfurt, Paris, Viyana, Roma ve Brüksel'i kapsayacak bir geziyle Turizm Ba- kanı tlhan Aknzüm, bakanlık müsteşan Savaş Kiıce ve TL'RSAB Başkanı Bahattin Yücel, tur ope- ratörü firmalara "teiaşlanaeak bir dunım olmadığım" anlatacaklar. Körfez krizinden turizmin gör- düğü zararlar konusunda en olumsuz tablolan baştan beri te- sis sahipleri sergilediler. Tesis yö- neticileri, ilk haftalardan iübaren yoğun rezervasyon iptalleri oldu- ğunu belirttiler. Bu dönemde Tu- rizm Bakanlığı ve TÜRSAB telaş- lanmayı gerektirecek ölçüde ipta- lin söz konusu olmadığım, turiz- min krizden önemli ölçüde etki- lenmeyeceğini savundular. Ankara ve Izmir bürolanmızın bildirdiğine göre Körfez krizi bi- rinci ayını doldurdukıan sonra krizin turizm üzerindeki etkileri konusunda şu görüşler savunul- maya başlandı: Tnrizm Bakanlığı: Bugün için bir tehlike yok. Ama Körfez krizi sürdüğu sürece 90 yılı sonu ve 91 yılı îçin bir tehlike mev- cut tabii. Ancak Türkiye'nin du- rumu tspanya, ltalya ve Yunanis- tan'dan farklı değil. Türkiye"den vazgeçip oralara gitme diye bir du- rum yok. Öyle olsaydı çok büyük bir propagandaya ihtiyacımız ola- caktı. Kriz insanların seyahate çık- ma arzusunu engelledi. Seyahat acenteleri bir ölçüde haklılar. Bi- zim zaranmız şu kadar diyorlar ama hep olacaktan bahsediyorlar. Olandan bahsedilmiyor. Şu anda büyük bir olay yok. Ama bu de- vam ettiği takdirde Türkiye turizm açısından oldukça etkilenecek. O zaman bir tedbir düşüneceğiz. Türkiye Seyahat Acentalan Biriigi (TÜRSAB) : Rezervasyon iptalleri ciddi bo- yutlarda. tptallerden doğan kayıp 250 milyon dolar düzeyinde. Ağustos ayında kriz yeni başlamış olduğu için beklenenden iyi bir dönem geçirdik. Ancak Türk tu- rizminin en verimli ayı eylüldür. Kriz nedeniyle en büyük darbeyi eylül ayı yedi. 50 bini aşkın Ispan- yol turisti kaybettik. Ekimin 20*sinden sonra kapalı gruplar ge- tiren acentelerde de iptaller var. Yunanistan "krizden azak tfltil" kampanyası baslattı bile. İşletme- ler küçülme ve öz kaynaklannı tü- ketme ile karşı karşıyadır. Buna- lımın faturası sektöre çıkartılma- malıdır. Vergi ve sigorta borçlann- da ertelemeye gidilmelidir. Tür- kiye Kalkınma Bankası yeni kay- naklar vermelidir. öte yandan Avrupa'daki bazı televizyon şiketleri de başta Antal- ya olmak üzere bazı kıyı kentle- rinde roportajlar yapıyorlar. "Şu anda tur iptali yok, sadece yeni bi- let satılmıyor" diyen Turizm Ba- kanlığı Müsteşan Savaş Kfice, söz konusu röportajlarda da turistle- rin herhangi bir sorunla karşılaş- madıklannı açıkça ifade ettiklerini belirterek şöyle konuşuyor: "Av- rupa insanı çok bassas. Bu kuşku çemberi kınlırsa sonın biter. Ör- neğin İran-Irak savasından Tür- kiye etkilenmemişti." Ruveyt'în îşleri yolundaEkonomi Servisi — Körfez kri- zi, civardaki pekçok ülkeyle pet- role bağımlı çok uzak bölgeleri bi- le zora sokarken Suudi Arabis- tan'a surgüne giden Kuveyt yöne- timi, yurtdışındaki yatınm ve fa- aliyetleri sayesinde parasal açıdan herhangi bir zorlukla karşılaşma- dı. Kuveyt bankalan Londra'ya ta- şınmak için hazırlıklannı tamam- larken öteden beri tngiltere baş- kentinde faaliyetini sürdüren Ku- veytli yatınm şirketi KİO da her zamanki gibi çalışırken emirliğin bir diger yabancı yatırınu olan Kuwait Petroleum Corporation ve Avrupa'daki yavru şirketi Kuvvait Petroleum International, krizden fazla hasar görmedi. Kuveyt pet- rolünü dünyada pazarlayan ve Emir'in ailesine ait olan Kuvvait Petroleum Corporation, kârının yüzde 40*ını Avrupa'da faaliyet gösteren Kuwait Petroleum Inter- national şirketinden sağlıyor. Irak Kuveyt'i işgal etmeden önce bu şirket dış pazarlarda sattığı 15 mil- yon varil Kuveyt petrolünden tam 400 milyon dolar aldı. Bu parayı, normal koşullarda Kuveyt devle- tine ödemesi gerekin şirket Kuveyt hükumeti, yeniden üikesine döne- ne kadar odemeler durdurulduğu için bir anda kendini nakit para- ya boğulmu; olarak buldu. Şirke- tin sözcüsü Ole Bjerregaard, yap- tığı açıklamada, bu nakit paranın şirket için bir can simiti olduğu- nu belirtti. Çünkü Kuvvait Petro- leum International, işgalden sonra Kuveyt'ten petrol alamadığı için kendine yeni muşteriler bulmak, üstelik fırlayan yuksek petrol fi- yatlannı da karşılamak zorunday- dı. Şirketin Avrupalı profesyonel SÜRGÜNDEKİ HÜKÜMET — Çogunlugunu El Sabah ailesinin bireylerinin oluşturdugu Kuveyl hükümeuV'sürgünde." Hükumet şiradi de çokuluslu bir şirketin yönetim kurulu gibi çalışıyor. yöneticileri, Suudi Arabistan baş- ta olak üzere Kuveyt yanlısı pet- rol üreten ülkelerin kendilerine çok yardımcı olduklarını. şimdi- den Avrupalı müşterilerini önü- müzdeki yıl doyuracak kadar pet- rol bağlantısı yaptıklarım açık- ladılar ün varili bir dolar artarak 27.40 dolara çıktı. Krizden en çok etki- lenen Tokyo Borsası da Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar ile Irak Dışişleri Bakanı Tank Aziz arasında Amman'da gerçekleşen görüşmenin sonuçsuz kalması nedeniyle yeniden düştü. Petrol fiyatları Petrolün etkileri Körfez kriziyle ilgili gelişmeler- den anında etkilenen petrol fiyat- ları, bu haftaya yine yüksek gir- di. Spot piyasalarda en çok satı- lan petrol türiı olan Kuzey Deni- zi türü ekim teslimi Brent Petrol 1 Petrol şokundan her ülke, ken- di çapında etkileniyor. Reuter ajansının verdiğı bilgiye göre Fransa Başbakanı Micbel Rocard, Fransa'nın, yüksek akaryakıt fı- yatlanndan korunmak için kara- yollanndaki hız sınırını düşürebi- leceğini belirtti. Uzmanların be- Iirttiğine göre Fransız karayolla- rında hız sınırı saatte 20 kilomte- reye indirilirse ülke, petrol tüketi- minin yuzde 3'ünu, yani 2 milyon ton p>etrolü tasarruf edebilecek. Petrol krizinin "yarar" sağladı- ğı ülkeler de var. Bunlardan biri de OPEC'in tek Asyalı üyesi olan Endonezya. Petrol fiyatlarındaki artış, Endonezya'nın 1990 geliri- ni 500 milyon dolar arttıracak. 50 milyar dolar borcu olan Endonez- ya'da şimdi bu fazla paranın na- sıl harcanacağı tartışılıyor. AsilNadirkendinisavunduAsil Madir İrili ufaklı hissedarlar, kuruluşlardaki hisselerini satmak istemedikleri için Polly Peck'in tamamını almaktan vazgeçtim. Alsaydım 8 ülkeden finansman sağlayacaktım. Türkiye'den sağlayacağun miktar azdı. Finaneial Times Asil Nadir'in Türkiye'deki başarısı Cumhurbaşkanı Özal ve ANAP grubu ile yakın ilişkilerden geçiyor.Geçen Hafta Özal, Asil Nadir'e, Londra'ya telefon etti. Türk diplomatlan da Polly Peck'in durumundan Kıbnslı Rumları sorumlu tuttular. EDİP EMtL ÖYMEx\ LONDRA — Asil Nadirtn Yö- netim Kurulu Başkanı oiduğu Polly Peck International, 1990 yı- lının ilk yansı için 110.5 milyon ster- lin vergi öncesi kâr açıkladı. Ge- çen yılın aynı döneminde kâr 64 milyon sterlindi. Polly Peck'in vergi öncesi kârı- nın ilk 6 ay için "bektenenin de ostünde" olduğu gözlemciler tara- fından ifade ediliyor. Bu durum- da kuruluşun tüm yıl için kârının 240 milyon sterline yükselebileceği samlıyor. 1989'da kâr, 161.4 mil- yon sterlindi. Rapora basından ilk tepki Londra'nın akşam gazetesi Eve- ning Standard'dan geldi. Gazete haberinde "Asil Nadir kendisini surekli gehştirenleri bekledikleri- nin de ötesinde kârlar sunarak ya- nıt verraek istedi. Ancak sonuç- lar ne kadar da iyi olsa City hâlâ yonetimi \e gelecekte nereye yö- neieceği konulanndan kararsızlık icinde" denildi. Polly Peck'in "ara raporu", Asil Nadir hakkında tngiliz ve Türk basuıında çeşitli suçlama, iddia ve görüşlerin ortaya atıldığı bir sıra- ya rastladı. Eylül ayı içinde daha geç bir tarihte açıklanması bekle- nen raporun, "City"deki kuşku- lan dağıtmak amacıyla erkene aJındığı, yine gözlemciler tarafın- dan öne sürüldü. Polly Peck, son bir aydır bası- nın surekli ilgi odağım oluşturdu. Raporun açıklandığı gün, Asil Nadir ile "Finaneial Times" ga- zetesinde yeniden ve BBC Televiz- yonu'nda da uzun süreden beri ilk kez mülakatlar yayımlandı. Asil Nadir, televizyonun "Ekonomi" programında sorulan yanıtiarken "Polly Peck'in yarattıgı gönınlü hakkında serzenişte bulunmuyo- rum. Gercek, zaman içinde anla- şıür" dedi. Aynı programda görüş belirten "City" mali damşmanlık firması Goldman Sacbs'tan Phi- lip Dorgan da, "Polly Peck hisse- leri doğru yönde gidiyordu. Bas- ka tatstz şoklar oimazsa, borsa, Asil Nadir'in umduğu güveni ye- niden duyabilir" dedi. "Finaneial Times" gazetesinin Asil Nadir'le yaptığı mülakatlar, cumartesi ve pazartesi günleri ya- yunlandı. Raporun açıklandığı günkü uzun raülakatta, kendisine yöneltilen çeşitli suçlama ve iddi- Kağıt zammı (TL/ton) Ctasi 1. hamur kâğıt 60 gr (B) Gazete kâğıdı 51+gr (B) Kraft torüa kâğ. 70-90 gr. (B) Normal sülfit kâğ. 40-60 gr (B) Mifıver kâğıdı 300 gr (B) Saman flutıng 160-180 gr (B) Tripleks karton 390+ r (E) NSSC flutıng 125+gr Pergament kâğıdı 40+gr. (B) Esklflyat 3 190.000 1 610 000 1.840.000 2.080.000 1 340 000 1 050.000 2 350 000 3.670 000 4 310 000 Yenlflyat 3 480.000 1 755 000 2 005.000 2.250.000 1 440 000 1.120.000 2.495 000 3.825 000 4 410 000 % 90 90 8.9 8.1 75 6.6 6.1 4.2 30 Kâğıda ve trene zam Akaryakıt fiyatlarının 10 gün arayla iki kez yükselmesiyle başlayan zam furyası, kâğıt ve trenle sürüyor. SEKA kâğıt ve kartona, TCDD de tren yolcu taşıma ücretlerine zam yaptı. Ekonomi Servisi — Akaryakıt fîyatlannın 10 gün arayla iki kez yükseltilmesinin başlattığı zam furyası kâğıt ve trenle devam edi- yor. SEKA ürettiği kâğıt ve kar- tonlann satrş fiyatlarını yuzde 3 ile yüzde 9 arasında değişen oran- larda arttırdı. TCDD ise tren ta- şıma ücretlerine zam yaptı. SEKA'dan yapılan açıklamaya göre zamlı fiyatlar dun sabah sa- at 08.00'den itibaren yürürlüğe girdi. Akaryakıt başta olmak üze- re girdi fiyatlarındaki artıştan kaynaklandığı bildirilen zammın, öğretim döneminin başlaııgıcında kırtasiye malzemelerinin yeniden fiyatlanmasına yol açacağı One sürulüyor. TCDD'nin yaptığı zamma gö- re Fatih Ekspresi bilet ücreti 35 bin liradan 40 bin liraya çıktı. An- kara - Istanbul arasında sefer ya- pan Mavi Tren ücreti de 25 bin li- radan 40 bin liraya yükseltildi. Iz- mir Mavi Tren ücrefi de aynı şe- kilde 40 bin lira oldu. Anadolu Ekspresi ile Izmir Ekspresi'ndeki ücretler ise 30 bin liraya çıktı. An- kara - Istanbul arasındaki yatak- lı tren ücreti de 100 bin liradan 130 bin liraya, Izmir yataklı üc- reti ise 120 bin 600 liraya yüksel- di. Zamlar dünden itibaren yürür- lüğe girdi. alan reddeden Asil Nadir, özetle "Polly Peck hisselerine yeterli araşbrma yaparak başvurdoğunu, irili nfaklı hissedarların kuruluş- taki hisselerini satmak istemedik- lerini kendisine bildirdiklerini, bu nedenie satın aima talebinden vaz- geçtiğini, satın alma tşlemi gercek- leşseydi bunan için 8 değişik ül- keden finans sağlanacağını, Tör- kiye'den sağlanacak miktann az olduğunu, Polly Peck hisselerinin usulsüz biçimde alınıp satıldığı id- dialanyla ilişkisi olmadığını, bu işlemlerde surekli adı gecen ve Polly Peck'e yakınlıgı surekli öne süriilen Jason Davies adh borsa bankerinin hiçbir zaman Polly Peck'te çabşmadığını, bu çerceve- de vergi idaresinin soruşturma için Polly Peck'e başvurmadığını" söy- ledi. "Finaneial Times'ın mülakata eşlik eden makalesinde ise Asil Nadir'in Cumhurbaşkanı Turgut Özal'la ilişkisi değerlendirildi. Makaiede, "Asil Nadir'in dosüa- n da düşmanlan da Türkiye piya- sasındaki başansının büyük kıs- mının, Cumhurbaşkanı Özal ve ANAP ile yakın ilişkileri ile bağ- lantılı oldugunda görüş birliği içinde. Gecen hafta Cumburbaş- kanı Özal, Asil Nadir'e Londra- ya telefon etti. Türk diplomatlar da Polly Peck'in sorunlanndan Kıbns Rumlannın asılsız haberle- rini sorumlu tuttular" dendi. "Polly Peck'le Pandora Kutusu" başlıklı makaiede sonuç olarak, "Asil Nadir hisselerinde deger kaybetti, itiban zedelendi, borsa Ue arası soğudu, Ticaret Ba- kanhğı Ue Agır Dolandıncılık Bü- rosu'ndan bir ziyaret de bekleye- bilir. Pandora Rumca bir sözcük- tür. Ancak Asil Nadir, Pandora- nın örneğini izledigine şimdi ha- yıflamyor olabilir" dendi. Adını Yunan mitolojisinden alan Pandora'nın kutusu benzet- mesi, içi açılmaması gereken, açıl- dığı takdirde etrafa bir daha to- parlanamayan acılar, kötulükler ve tehlikder saçan, bu nedenie giz- li kalması tercih edilen durumlar için kuJlamlıyor. T U K E T I C I G O Z U Y L E MERAL TAMER Sözümüz üreticilere...Merhaba, Gününüzü şaşırmadı- nız. Bugün çarşamba değil, salı. Bundan böyle çarşamba günleri yayın- lanan TÜKETICİ Gö- ZÜYLE köşesine ek olarak salı günleri de sizlerle birlikte olacağız. Insan yeni bir işe bas- larken ya da -mutlaka "yeni" olması şart değil- rutin olarak yaptığı işte bir değişiklik oluyorsa, şöyle bir durup düşünü- yor, gecmişin muhase- besini yapıyor. Ve he- men ardından da "yap- tıgım işe ne tür yeni bo- yudar getirebUirim?" di- ye kendi kendine soru- yor. Pazar günleri CUMHURİYET DERGl'de ya- yınlanan köşenin gazeteye "taşınması" gündeme geldiğinde ben de bu soruyu kendime sordum. Vardığım sonuç şu oldu: Bugüne kadar siz okur- larımızın gösterdiği yoldan yürüyerek bir nokta- ya getirdiğüniz mücadelemizde yeni mesafeler ka- tetmek istiyorsak, artık üreticileri de tüketiciyi ko- rumanın yararlanna inandırmalıydık... Tüketici- nin bilinçlenmesi ve kendini korumasının sade- ce tüketicinin değil, üreticinin de yararına oldu- ğunu bize mal ve hizmet üretenlere anlatmalıy- dık.TUketicininbilinçlenmesimücadelesinekatıla- cak her tüketid, kuşkusuz kendi aile ve yakın çev- resini de bilinçlendirir. Ama mücadelemize ka- tacağımız her üretici, binlerce-onbinlerce tüketi- ciye soluk aldıracaktır. Bu düşünceden yola çıkarak "merhaba" yazı- sında üreticilerin dikkatini çekmek ve onlara ken- di meslekdaşlarından bazı mesajlar aktarmak is- tiyorum. Çünkü kendi meslekdaşlarının onlan daha kolay ikna edebileceğini düşünüyorum. Bu mesajlan siz tüketiciler de okuyun ve alışverişle- rinizde herhangi bir sorunla karşılaştığınızda, dükkân sahibine ya da mağaza müdürüne çıkıp hakkımzı aramanız gerektiğinde, onlara aynı ar- gilmanlan sıralayabilir belki de bir taşla iki kuş verup hem kendi sorununuzu çözerken, hem de üreticiye bazı mesajlar aktarmış olursunuz. İlk konuğumuz açıksözlülüğü ve açık fikirlili- ğiyle ünlü işadamı Halil Bezmen. Bezmen'le il- gili hoş bir anımız var. Mensucat Santral'la bağ- lı SANKO firmasının ürettiği bir pantolon defo- lu cıkmış, Gaziantepli okurumuz pantolonu taa oradan buraya değiştirilmesi için göndermiş, an- cak SANKO yetkililen 'hata kumaştadır, kumaşı da biz üretmiyoruz" diyerek pantolonu kabul et- meyip geri yollamışlardı. Bu mesele büyüdü. SANKO'cular "pantolo- nu degiştirelim, ama ne olur gazeteye yazmayın" dediler. Konu Halil Bez- men'e intikal etiğinde ise Bezmen "Bu olayı yaa- nız. Yaanız ki insanlar gerekli dersleri alsınlar. Üstelik bu ders çok ucu- za alınmış bir ders ola- caktır. Eger Avrupa'ya ihraç ettiğimiz mailarda aynı şey başımıza gelsey- di, bize çok pahalıya ödetûierdi. Ben defalar- ca söyledigim halde bunlan yöneticilerime anlatamıyorum. Basın- da çıkınca kafalanna dank eder" diyordu. Gerçekten de dediği olu- yor, bu olayın gazetemizde yayınlanmasının ar- dından SANKO ile ilgili "teşekkiir" mektuplan gelmeye başlıyordu. Halil Bezmen'e göre "bilinçli tüketici, sanayi- cinin hayat sigortasıdır. Verdiği tepkilerle üreti- ciye dogru ya da yanlış yolda olduğunu gosterir. Yeter ki üretici dinlemesini bilsin. Eger tüketici, işini gücünü bırakıp gelip de bana şundan şun- dan şikayetçiyim deme zahmetini gosteriyorsa, bana iyilik yapıyor demektir. Ben buna ancak te- şekkür etmeliyim. Tüketiciyi dinlemiyorsam, pi- yasadan gelen lalebin yönüne kulaklarımı lıkı- yorsam, yann öbiir gün şirketimin kepenklerini de kapatmayı hak etmişim demektir." Yeni Karamürsel mağazalarının ortağı Fethi Ağralı'dan da satıcılara bir mesaj var. Ağralı, "Ben kalitesiz çıkan raalı keyfimden geri almı- yorum. Ticari açıdan bunda yarar göriıyorum. Ye- ni amacım, satışunı, kânmı arttırmak. Çünkü müşteriyle inatlaşarak onu kay bedersem, zararlı çıkan ben olurum. Miişterinin hatalı olduğu bir olayda bile ben malı geri alırsam, belki o an için bir 50 bin lira, 100 bin lira kaj bedebilirim. Ama dukkândan memnun aynlan o muşteri daha son- ra defalarca bana gelecek, yakın çevresini de ge- tirecek ve daha pek çok 50 bin, 100 bin liralar bırakacakür" diyor. Hem tüketicinin, hem de üreticinin yaranna olan, "bea" yerine "sen" diyebiien, "benim de- digJm olacak" diyerek kendi kurulu duzenini empoze etmek yerine, "s«n ne istiyorsun?" diye kulak kabartıp, tüketicinin talebini anında yaka- layarak hem onu memnun eden, hem de İcendi satışlarını arttıran üretici-satıcı sayısının artma- sı dileğiyle yeniden merhaba... T Ü K E T İ C İ N İ N S E S I • Altın Rehber parayı yutuyor mu? Altın Rehber'de reklamımı ya- yımlatmak üzere 23 Kasım 1989 günü ITT Bilka Bilgi ve Kaynak elemanlanna fatura karşılığı 883 bin 872 lira ödedim. Haziran ayında elimize ulaşan Altın Reh- ber'de ise benim reklanumın yer almadığını hayretle gördüm. Şir- keti arayarak yapılan hatanın gi- derilmesi ya da ödediğim para- nın iadesini istedım. Ancak her arayışımda beni onlarca dakika telefon başmda bekktüler, ardın- dan bir başka yetkiliye sevk etti- ler ve benim izlenimime göre baş- tan savıcı davrandılar. Olayı an- lattığımda Alan Rehber'le ilgili benzeri sorunlan olan pek çok kişinin bulunduğunu da gördüm. Bizim gibi kuçük işletmelerin ls- tanbul'da dava açıp bu işleri ta- kip etmesi mümkün değil. Konu- yu araştırmanızı bekliyoruz. (ALİ REMZt ÖZKAN - İZMİR) Altın Rehber'le bağlantı kurttuk. Ali Remzj Özkart kısa sûrede 883 bin lirasmı geri aldı. Çok da memnun oldu. Ama bir konu var: Hata Altın Rehber'deyse, o 883 bin lıranın 8 aylık faizini de ödemesi gerekmez miydi? Çunkü şöyle ya da böyle parayı kullanmış oldu. • Benzini kim denetliyor? Benim belirli bir şikâyetim yok, fakat çok kuvvetli bir şüphem var. Konu 55 milyon tüketicinin küçük bir kısmını doğrudan, geri kaian herkesi de dolaylı olarak etkiliyor. Mesele, ülkemizde satı- lan akaryakıtlann verimi, oktanı. Benzinlerimizin ilan edilen ok- tanlarda olduğuna inanmıyorum. Yurtdışında çalışan işçilerimiz de Türkiye'ye geldiklerinde buradaki benzinle aynı verimi alama- dıklannı<llt/km), motorlann düzensiz çalıştığını iddia ediyorlar. Aynı yakınma herhalde uluslararası çalışan kamyon şoförleri için de söz konusudur. (Ahmet Galip Pozantı - İSTANBUL) • Neden depozito ödemiyorlar? Milangaz marka tüpgaz kulla- nıyordum. Bazı nedenlerie baş- ka bir markayı kullanmaya ka- rar verdim. Evde bulunan 2 Mi- langaz tüpünu bayisine geri ve- rerek depozitomu geri almak is- tediğimde "Milangaz şirketi ar- tık başka tipte tüp üretiyor. Fir- ma eski tupleri benden geri almı- yor. Onun için ben de sizden alamam" cevabıyia karşılaştım. Bana önerileri, eski tüpleri ve üzerine de 60 bin lira para verir- sem, Milangaz marka yeni dolu bir tüp alabileceğimdi. Bir bak- kala girdiğimizde nasıl ki boş >i- şeyi verirken dolusunu almak zo- runda değilsek, bu tüp işinde de boş tüpü iade ederken dolusunu almak zorunda oünadığumzı ben biliyorum. Araa Milangaz bilmi- yor mu? (FETHl ÇELtK - ANKARA) Milangaz'm tstanbul'daki Satış Müdürü Bûlent Ardo, okurumuzun adresini aldı ve tüpü almayan bayiye gerekli uyarıyı yaparak tüpün geri atınacağını bildirdi. Ü R E T İ C İ Y E T E Ş E K K Ü R • Şemsiyecinin sorumlu davranışı Almış olduğum Kobold mar- ka plaj şemsiyesi, kullandığım ilk gün ruzgânn ters döndürmesi so- nucu 2-3 telinden kınldı. Bunun üzerine poşetine koydum ve tatil boyunca kullanmadım. Dönüşte aldığım yere götürdüm ve duru- mu açıkladım. Bana herhangi bir şe>r yapamayacaklannı söylediler. Bunun üzerine fazla umudum ol- madığı halde uretici firmaya mektup yazdım. Daha 3 gun geç- meden lstanbul'dan beni aradı- lar. Satış bayileri olmadığı için şemsiyeyi kargoyla göndermemi, inceleme sonucu gerekenin yapı- lacağını söylediler. Şemsiyeyi kar- goyla gönderdiğim tarihten 5 gün sonra da şcmsiye, telleri değişti- rilmek suretiyle tamir edilmiş olarak bana gönderildi. Korten- bach, Istanbul Şemsiye Sanayii- ne teşekkür ederim. (Nezih Ar- ran - Ankara) ı Mudo y ya teşekkür 31 Mayıs 1990 günü Mudo Alsancak mağazasından erkek kar- deşime 45 numara bir ayakkabı almıştım. Fakat ayakkabının ta- banı 2 ay içinde yanlarından açıldı. 7 ağustos günü ayakkabıyı Al- sancak mağazasına götürdüm. Mağaza sonımlusu Ferhan Hanım, büyık numaralarda daha önce de bir şikâyet olduğunu belirterek bana hemen 45 numara yeni bir ayakkabı verdi. Bu güzel davranış için Mudo'ya ve Ferhan Hanım'a teşekkür ederim. (Müyesser De- mir - tzrair) BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ Tamir isteyen 'yenVvideo Profilo HoMing'e bağlı Td- rtfnın şubatta açtığı kam- panyadan yararlanarak Tde- f anken marka bir video almak istedik. Ankara Bahçelievler'- de kampanyaya katıldığımız Cevher Ticaret, 2 haziran gü- nü oğlumun ısrarla "geldi mi, geldi mi?" sorularına istina- den, firmaya gelen videolar- dan birini oğluma vermiş. Fa- kat videoyu mağazada dene- meden eve getiren oğlum, da- ha ilk deneme anında video- nun kaset koyulan yerinin an- zalı olduğunu görmüş ve he- men yarım saat içinde video- yu alıp mağazaya geri götür- müş. Firma sahibi "ben videoyu geri alamam, seni yetkili ta- mireije göndereyim" cevabı- nı vermiş. Tamirciye gittiğin- de "bu mal darbe görmüş. Ta- mir ederim, ama garanti kap- samına girmez, parasını alınm" yanıtıyla karşılaşan oğlum çok şaşırmış. Aynı günün akşamı işten eve dönünce oğlum ofayı ba- na anlattı. Videoya baktım. "Darbe gören bir bakalil çizi- lir veya kınlır, ama egrilmez" varsayımıyla bunun bir fabri- kasyon anzası olacağını düşü- nüp satın aldığunız firmaya te- lefon ettim, ama firma oğlu- ma söylediklerini bana da tek- rarladı. Benden kaynaklanmayan bir anzanın tarafıma yüklen- mesi çok canımı sıkmıştı. He- men Profilo ürünlerinin yetkili satıcısı Griinberg'in Ankara Bölge Müdürlüğü'nü aradım. Sorunumu anlatarak çare bul- malarını rica ettim. Aldığım yanıt, "biz sadece pazariama firmasıyız. MaDar bizden trao- sit geçer. Bu yiizden değiştir- memiz mümkün değil. Üreti- ci firmayla görüşmeniz gerek" oldu. Bu cevap üzerine köşe- nizin devamlı okuru olmam- dan kaynaklanan bilgilerim- den yola çıkarak Sanayi ve Ti- caret Bakanlığı Tüketiciyi Ko- ruma Merkezi'nden TurbJU Çakar beyi görüp bütün hikâ- yemi anlattım. Benimle çok il- gilendiler. Birlikte Cevher Ti- caret'e gittik. Oradan Ankara Griinberg ve Istanbul Telra firmasıyla yapılan görüşmeler sonucunda bana yeni bir video verileceği bildirilirken, firma- da kalan videoyu da geri ala- caklarını söyleyerek işi tatlıya bağladılar. TANYU DİNÇENÇALM Babçelievler - ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle