25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/16 HABERLERİN DEVAMI 27 EYLÜL 1990 Muhalefetten Özal-Bush görüşmesine tepki 6 Ozal kimîn adına taahhüde tnönü: Bizim adımıza yetkisi olmadığı halde Özal'ın hangi taahhütlere girdiği belli değil. Demirel: Hükümet başkamnın yetki ve sorumluluklarını Özal'ın kullanmaya kalkışması fevkalade yanlıştır. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosn) — Muhalefet partilerinin liderleri Cumhurbajkanı Turgut özal'ın VVashington'da ABD Başkam George Bush'la görüş- mesinin sonuçlarına tepki gös- tenliler. SHP Genel Başkanı Er- dal Inönü, Özal - Bush görüş- mesinin toplantı öncesi yaratüan beklentilere uyan bir sonuç ver- mediğini bildirerek, "Bizim adı- rnıza yetkisi olmadığı halde Sa- yın Özal'ın hangi taahhütlere girdiği hiç belli defcildir" dedi. ÖZAL'A MEKTUP IBA'dan Baro'nun feshi isteğine tepki Haber Merkezi — Uluslara- rası Barolar Birliği (IBA), Istan- bul Barosu organlannın feshi is- temiyle açılan davanın durdu- rulması için Cumhurbaskanı Özal'a bir mektup gönderdi. tstanbul Barosu'nda yapılan açıklamada, IBA Başkanı Ree- ce Smith imzasıyla Cumhurbaş- kanı özal'a gönderilen mektup- ta şu cümlelerin yer aldığı belir- tildi. "75 ülkeden 124 baronun baglı olduğu bir federasyon ve 2.5 milyondan çok avukatın temsiktsi otarak 77. maddevi ih- lal iddiasıyla tstanbul Barosu Başkanı ve yönetim kurulunu görevden almak için açılan da- yayla yakından Ugileniyoruz. Ögrendiğimize göre 1 ekimde başlayacak dara, Istanbul Baro- su'nuo bir ü>esini listeden sil- meyi reddetmesi üzerine açd- nuşbr. Türk tdare Hukuku'nun 2 uzmanı, uyeliği silme konu- sunda bakanlığın onay ve yetki- si bulunmadıgını baroya bildir- nuştir. Sizi, Adalet Bakanlıgı ve Cumhuriyet Savciıgı'na, bu da- vayı geri almalan için talimat venneye çaguıyorum. Hüküme- tinizin haziran ayında Kopen- hag'da yapılan toplantıda, 'Meslegin bagımsızlıgını tanıyıp konımayı' içeren belgeyi onay- ladıgını da hatırlatmak istiyo- ram." KADEN YAZARLAR 'Kadın Tasarısı'na tepki Haber Merkezi — Bir grup yazar, hükümetin Meclis'e getir- diği "Aile Araştınna Knramu" ve "Kadınlann Statüsii ve So- runlan Başkanlıgı" kurulması yolundaki yasa tasansma karşı çıkarak "Siz kim oluyorsunuz?" diye sordular. Kadın ve onları destekleyen erkek yazarlann imzaladıklan bildiri metni şöyle: "Türk dilinde ild keUmeyi bir araya getinnekten aciz birtakım Idşiler, Türk kadınlanna ilişkin cagdışı karariar alma cesaretini ne hakla gösterebiliyoriar? Savaş çıgutkanlıgıyla insanla- nmızu hayaü ustüne knmar oy- namaktan çekinmeyen iktidar, bn çalkantılı günlerden yararla- nıp Medis'ten aleiacele geçirme- ye kalkıstığı bu kanunla, 'kadı- nı koruma' kisvesi altında, ka- dını kapatma özlemlerini 'milli göruş' gibi ne idıiğü belirsiz bir kavramla gizlemeye çalışmakta- dır. Kadınlann her tıirlii etkin- Hgini denetim altına alıp zaman- b sdva indiımek amacını gıiden bn ntanç verici belge, iilkemiz kadınlannm kazamlnuş temel haklanna saldırarak, onnrlaruu çifneyerek onlan aşağılamakta, şcriata uygun bir köleliğe layık gönnektedir. Uluslararası sözleşmelere de aykın diişen bu tasan kanunlaş- bgı takdirde her türiü yasal hak- kımızı, yurtiçinde ve yurtdışın- da kuDanmakta kararlıyız. Sizin istediginiz degil, bizim istediguniz kadınlar olma diren- cimiz sirrecektir." Bildiri imzalayan kadın yazar- lar şunlar: Pmar Kür. Leyla Erbil, Bilge- su Erenus, Fiısun Akatlı, Zey- nep Avcı, Feyza Hepçilingirjer, Tomris Uyar, Nazü Eray, Işıl Öz- gentürk, Latife Tekin, Nursel Dunıel, tsmet Kür. DYP Genel Başkanı Süteyman Demirel de göruşmede kabul edildiği söylenen isteklerin her- hangi bir yenilik getirmediğini kaydederek, "Bunlar, Türidy«£ nin bugünkü sonınlanna cevap verecek şeyler degü" diye konuş- tu. Inönü, özal - Bush görüşme- siyle ilgili olarak dün yaptığı ya- zılı açıklamada, toplantıdan çı- kan tek somut ilerlemenin "tekstil ihracatının gelistirilme- si için önümüzdeki a> beyetlera- rası göriişmelere başlanacağı" şeklindeki söz olduğuna işaret ederek, şöyle dedi: "Öteki vaatler her zaman söy- knenfcrin tekranndan baska bir şey degUdir. Öte yandan bugun- lerde bizi asıl kaygılandıran ko- nu da Ortadogu'da Irak'ı Ku- veyt'ten çıkarmak maksadıyla bir savaşa girişilirse bizden ne is- tendigi konusunda açıklama yoktur. Bizim adunıza yetkisi ol- madığı halde Sayın Özal'ın han- gi taahhütlere girdiği hiç belli degUdir." DYP Genel Başkanı Demirel, KKTC'den gelen bir gazeteci grubuyla yaptığı görilşmede, "Özal'ın ABD Başkanı Ue yap- tığı göruşmede çeşitli konıilar- da destek aldıgı" yolundaki ha- berlerin hatırlatılması üzerine şunlan söyledi: "AT'ye üydik olayında 'ABD bu zamana kadar buna karşı idi de Körfez politikasım beğendi- ğinden dolayı bundan vaz geçlp destek oldu' demek mümkün değildir. Zaten ABD, toplulu- ğun üyesi değil. Tekstil kotala- nnın arttınlması konusunda da uzun boylu yenilik yok. Ordu- nun modernizasyonu zaten bu- gün olan bir şey değil. 'Daha çok işbirliği yapalım' denilmesi de bir iyi niyet leatisidir. 'Siz ambargodan zarar gören ülke- lerden en önemlisisiniz' diyor, ama 'Sizin zararımzı şu sekilde telafı edeceğiz' demiyortar. Ha- rita degişecek, pastadan pay ala- caksanız, demiyoıiar." ABD'ye umut(Baftarafl 1. Sayfada) nu yapacak bunu yapacak laflan vardL Buradaki görüşmeierimiz- de ne bize bdyle bir talep getaniş- dr ne bizden bir şey istenmişrjr, vani akluuza gelen şeylerden hic- birisi istenmemiştir. Hiç konu- şulmamıştır. Bunu söylediginr takdirde herhalde bana inanır- sınız. Tabii bu ileride talep edil- meyecek manasına söyleyemem. Şu ana kadar yok. Bunu da her- kesin bBmesi lazım. Hiçbir şekil- de de gönişübnemiştir dışanya bir şey gönderir miyiz göuder- mez miyiz? Burası bizden bir şey istemedi. Körfez ülkelerinin dn- ramunu bilmiyonım. Ancak oraya bir ziyaret yapmayı dnşü- nüyonım. Orada anlanm, bura- da söytemek istedigim şu: tsten- meyecek, yardım etmeyeceğiz di- ye bir şey söylemedim. Biz şu hususta kararlıyız diye bir şey söylemedim. Türkiy^'nin menfa- afleri ön planda olmak kaydıy- la bizim hareketimizin dogru ol- ması kaydıyia gerekli destek ve- rilebflir. Ama bnnun şekli nasıl- dır, gayet açık olarak ifade edi- yonım. Şu anda bu konuda hiç bir düşuncemiz yoktur. Meclis- ten o karann alınması da bizim elimizde esneklik fleksibilite' olması bakımındandır. Bu ko- nular konuşulmadı. Ama konu- şulmaması demek, ne verecefi- miz ne venneyecegiz manasına geimez." Cumhurbaşkanı özal'ın ABD Başkanı George Bush ile görüş- mesi çerçevesinde ele alınan di- ğer konular da ana başhklany- la şöyle: Irak'ın kaderi Cumhurbaşkanı özal, daha önce çeşitli vesilelerle Irak'ın elindeki silahlar bakımından bu ülkenin uzun vadede Türkiye için de tehlikeli olabileceğini ima etmişti. Bu konuya Beyaz Sa- ray'da hiç değindi mi? Konu ana hatlanyla ele alındı, ama ayrın- tıya girilmedi. Cumhurbaşkanı özal basın toplantısında herke- sin ilerisi için bu tehlikeden söz ettiğini, ama "şunu yapalım, bu- nu yapalım" gibi bir konuşma olmadığını söyledi. Güvenlik rejimi Cumhurbaşkanı özal, Beyaz Saray'daki göruşmede bu konu- da ABD'nin nabzını yokladı ve ABD'nin kriz yatıştıktan sonra bölge için nasıl bir rejim öngör- düğunu anlamaya çalıştı. An- cak, bu yoklamalan sonucunda ABD'nin henüz bu konuda fikir jimnastiği yaptığı ve konunun daha çok ham olduğu kanısına vardı. özal bu konuda şöyle bir çizgi izledi. "Bölgedeki her tür- lü tertip bizi alakadar ediyor. Biz buna bigane kalamayız. Ne- ticede Türkiye bu bakundan bir rol oynayabilir. Bizim menfaa- timizedir. Tabiatıyla oynayaca- gımız rolün alacağımız imkân- lara göre dengeli olmasında da aynca fayda vardır." Kıbns konusu Görüşmelerde bu konuyu ABD tarafı açtı. Ancak çok üst düzeyde bir Türk Dışişleri yet- kilisine göre 'Laf arasında' ge- tirdi. 'Özel bir agıriık' vermedi. Türk tarafı ise kapsamlı bir ya- nıt vermedi. önceki günkü ba- sın toplantısında bir gazeteci Özal'a "Amerikan yönetüni Kıb- ns konusunda Rumlann bazı ta- leplerini size iletmiş. Bu talep- ler nelerdir?" diye sorunca, Cumhurbaşkanı, "O detaya gir- mek istemiyonım, onu çok ö- nemsemedik" diye yanıt verdi. Cumhurbaşkanı Özal, Ulusal Basın Kulübü'nde yaptığı basın toplantısında Türkiye'nin Kıbns harekâtım Irak'rn son operasyo- nu ile karşılaştıran bir soruya "Kıbns harekfib, Irak ile benze- şiyor, ama bu benzeriik farklı bir noktada, eğer Türkiye aske- ri darbe ertesinde müdahale et- meseydi, Kıbns bugün tıpkı Irak'ın Kuveyt'i yaptığı gibi il- hak edilmişti" karşıhğını verdi. ra/dan ABD'nin Türkiye'nin AT üyeliği konusunda daha faz- la gayret göstereceği izlenimi ile ayrıldı. ABD'nin bugüne kadar tavn Türkiye'nin üyeliğinin za- ten desteklenmesi yönündeydi. önceki gece Türk büyükelçili- ğindeki resepsiyonda bu konu- da konuşan bir ust düzey yetki- li, ABD'nin "bu konuda enerjik davranacağı izlenimi aldığını" vurguladı. Savunma konulan Cumhurbaşkanı özal, basın toplantısında ABD'nin bu ko- nuya dönük desteği konusunda umut verici ifadeler kullandı. Cumhurbaşkanı özal özellikie F-16 projesinin kapsamımn ge- nişletümesi yönünde baa işaret- ler alındığına dikkat çekti. özal, "Bugüne kadar askeri modemi- zasyon hep Türkiye'nin bir me- selesi gibi durdu. Bu seyahatte bu degişmiştir. Ama derecesi hakkında herkes şoyle böyle der, derecesini ölçemem" dedi. Kriz yardımı Cumhurbaşkanı Özal, bu ko- nuda aynen şöyle dedi: "Yardım konusunda ben ne herhangi bir rakam söyledim, ne bu iş çok gecikiyor gibi bir şey dedim. 'Gök güriüyor, şimşek çakıyor, ama yağmur yok' sakası haricin- de hiçbir şey söylemedim. Tür- kiye'nin bu konuda çok bastın- cı bir talebi olmamıştır. Bunu kendileri düşünmuştür, kendileri organize ediyor, bırekaiım onlar yapsın daha dogru olur diye dü- şünüyorum. Bizim aynca Körfez ülkeleriyle gittigimiz zaman ay- n şeyleri konuşabiliriz diye bir düşüncem var." Cumhurbaşka- nı IMF'nin bu konuda devrede ounayacağım söyledi. özal, Ulu- sal Basın Kulübü'nde önceki gun öğleden sonra düzenlediği basın toplantısında ise "Beyaz Saray'da yağmur yagdı mı" so- rusuna "biraz" karşıhğını verdi. Demirel, kriz savaşa dönüştü- ğü takdirde Türkiye^den ne çe- şit fedakârhklar isteneceginin henüz belli olmadığını, asıl önemli konunun da bu olduğu- nu vurguladı.'Demirel, bir gaze- tecinin, Bush'un Özal'a "son de- rece mültefıt" davrandığı yolun- daki haberleri haurlatması üze- rine de şöyle dedi: "Bilemem. Devletten devlete olan münasebetlerdir. Bush Sa- yın Özal'a bu kadar mültefit davranıyor da başka ülkelerin cumhurbaşkanlan geldiğinde onlan herhalde dövmüyor veya azarlamıyor. Devletten devlete nezaketi aşan bir şey varsa o da anormal iştir." Özal'ın Türk milleti adına birtakım angajmanlara girmesi- nin mümkün olamayacağını nuda da şöyle konuştu: "tran konusnnda bilgi verdik. Bizim tranbJarla temasımız oldu. On- lan söyledik. tran konusunda bazı endişeler oldu. Ambargoya devam edecek mi, etmeyecek mi? Bizim aldıgımız bilgiler tran'ın kesin olarak ambargoya uyacağı şeklindedir. Göstergder odur, onu ifade ettik. Bu arada onlaria Amerikalılar arasında bazı konular vardı, bunlan da kendUerine söyledik." Cumhur- başkanı bu arada Suriye*ye git- meyi düşünüp düşünmediğinin sorulması üzerine, "daha kesin degil" karşıhğını verdi. girdTkaydeden Demirel sözlerini şöy- le sürdürdü: "Türkiye bir anayasa devleti ise o görevler hükümet başkanı- nındır. Hükümet başkamnın yetki ve soramiuluklaruu Sayın Özal'ın kuUanmava kalkması fevkalade yanlıştır. Tabii karşı taraf bnnu düşünmez. tşini ki- minle göriiyorsa onu kullanma- ya çauşacaktır. Ama bundan da zarar görürier. Çünkü halka ters düşersiniz." DYP Genel Başkan Yardımcı- sı Selahattin Kılıç da dün Ada- na'mn Kozan ilçesinde DYP ör- gütünün düzenlediği sohbet top- lantısında, "Turgut Özal el altın- dan harita çizip masal peşinde koşuyor. Paçsadan pay almak için dünyayı bize güldürmeye hakkı yok" dedi. Be konuşurken sordnm. Hiç as- keri seçenek olasdığı var mı di- ye, bir şey söylemedi. Cevapla- ması çok zor bir soru, zamanı gelince bakanz" dedi. Cumhu- başkanı özal, Musul konusun- da ise "Benim düşüncem, bu konu kapanmıştır" dedi. öte yandan Beyaz Saray'daki göruşmede iki ülke arasında za- man zaman gerginliğe yol açan pürüzlere, özal'ın hiç değinme- diği bildirildi. örneğin, Türkiye ve Yunanistan'a yapumakta olan yardıma uygulanan 10'a 7 oranı ile Ermeni konusunun bunlar arasında olduğu vurgulandı. Ankara'da kurultay Ortak Pazar ABD-İran Türk makamları, Beyaz Sa- Cumhurbaşkanı Özal bu ko- Ambargo çahşır mı? Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Beyaz Saray'da bulun- duğu süre icinde üzerinde dur- duğu bir başka nokta da ABD'- nin ambargoyu ne kadar uzata- cağını kavramaya çahşmak ol- du. Aynı kaygı Bush'da da var- dı. Nitekim özal'a bu konuda ne düşündüğünü sorunca, Cum- hurbaşkanı, ambargonun bir- kaç ay içinde etkisini gösterece- ğini çünkü Irak'ın hava kuvvet- lerinin, yedek parça gereksinme- leri nedeniyle, bir süreden beri fazla uçak havalandırmadığını vurguladı. özal, Ulusal Basın Kulübü'nde, bir gazetecinin, "ABD Başkanı size ambargo için bir zaman birimi verdi mi?" diye sorması üzerine "O büe bil- miyor çünkü böyle bir şey Uk kez oluyor" yamüm verdL Cumhurbaşkanı özal, aynca, "Türkiye'ye ek Amerikan aske- ri personeli gelmesi söz konnsn olabilir mi" sorusuna, yine böy- le bir olasılığı dışlamadan, "mevcut anlaşmalar içerisinde yapüabilecek birtakım şeyler var bunlar yapıür. Onun dışmda herhangi bir talep yoktur" yanı- tını verdi. özal, Türkiye'nin müttefiklerin Irak'a karşı girişe- ceği ortak bir askeri harekâta katılıp katıhnayacağjmn sorul- ması üzerine, "Bu çok spekülas- yona açık bir konu, bugün Bush Bush ile Saddam vitrinde buluştularIstanbul Haber Servisi — Dünya, Saddam'la Bush kapıştı ka- pışacak derken hop oturup hop kalkadursun, iki lider sarmaş do- laş oldular. Nişantaşı Rumeli Caddesi'ndeki Lee Cooper blue-jean mağazasının ozgün vitrin duzenlemesi herkesin ilgisini çekiyor. Vitrin dekoratoru Aynur Sinan'ın buluşu olan fotomontajda, ABD Devlet Başkanı George Bush'la Irak Devlet Başkanı Sad- dam Huseyin, Lee Cooper'ın montlarını giyerek sarmaş dolaş ob- jektife gülümsüyorlar. Üzerinde "Lee Cooper'dan Barışa Çağrı" sloganı bulunan fotoğrafın yaratıcısı Aynur Sinan, eserinin orta- ya cıkışını şöyle anlatıyor: "İki arkadaşımızın fotoğrafını çektikten sonra iki liderin fotoğraflannın uygun yere montajından ibaret." (Fotoğraf: Behzat Şahin) Görüşme İngiliz basınında öte yandan AA'nın haberine göre Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın Washington'da ABD Başkanı George Bush'la görüş- mesi, İngiliz basınında da yer al- dı. Görüşmenin bir değerlendir- mesini yapan Ingiltere'nin ciddi fikir gazetelerinden muhafaza- kâr eğilimli The Daily Teleg- raph, "Özal, Bush'tan güvence aldı" ifr-iesini kullandı. The Laily Telegraph, Cum- hurbaşkanı özal'ın IMF ve Dunya Bankası'mn Körfez kri- zinden etkilenen ülkelere yardnn planını kabul ettiğini, Beyaz Sa- ray'da bulunduğu sırada öğren- diğini belirterek"Özal, aym za- manda Irak'm abhıkaya alınma- sına verdiği destek karşdığında Türk tekstil üriinlerine ABD la- srtlamalannın azalblarak ödül- lendirileceği konnsunda da gü- vence aldı" ifadesini kullandı. Gazetenin haberinde, daha sonra şöyle denildi: "Özal'a verilen güvenceler arasında F-16 ava uçaklan ve di- ğer askeri techizat, buna ilave- ten Türkiye'nin AT'ye girme başvurusuna Amerikan desteği de yer alryor. Ulked, Irakia kara sınırları bulunan Özal da Bnsh'a, yaptınmlann iki yu da dört ay içinde etkisini gösterece- ğini ve Sovyet egitimi görmüş Irak Orduso'nun Batı tarafm- dan çok abartıldıgını söyledi." öte yandan, Bush-özal gö- rüşmesine kısaca değinen The Independent gazetesi ise habe- rinde "ABD Başkam Bush, Türk Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile görüşmesi sırasında Türkiye'ye ileri teknoloji ürünü F-16 avcı savaş uçaklan saglamayı kabul etti. Bu anlaşmanın, Körfez'de bir çatışma çıkması halinde ABD'nin Irak'a arka kapıdan saldın için Türkiye'yi bir sıçra- ma tahtası olarak kullanacağı yolundaki spekülasyonlann ar- dmdan gelişraesi dikkat çekiyor" cümlelerine yer verdi. Ozah Kota (Baftarafl 1. Sayfada) ya dönük politıkalarından Amerika lehine bir kayma ola- bileceği anlamı çıkanlabilecek. Diğer taraftan böyle bir anlaş- manın imzalanması Türkiye'nin AT ile entegrasyonuna gölge düşürebilecek bazı hukuksal so- runlar da doğuruyor. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, bu açıklamayı yaptığı Ticaret Odası konuşmasında bir başka flginç konuyu daha kamuoyuna duyurdu. Özal, Saddam Huse- yin'in Türkiye'nin ambargoyu debnesi için iki yıl bedava pet- ro! dnerdiğini açıkladı. Özal, Ticaret Odası'ndaki konuşmasından sonra oteline gelerek ABD'nin bir numarah dış ticaret sorumlusu Carla Hills'i kabul etti. \Vashington'- daki temaslannı tamamlayan özal bugün Çocuk Zirvesi tö- renlerine katıhnak üzere New York'a geçiyor. (Baftarafı 1. Sayfada) kartı verilecek. Numaralı kart- lann, alt kısmı kapıdaki görev- lilerce kopanlarak alınacak, böyle bir kart ikinci kez kulla- nıhnamış olacak. • Kartlann rengi protokole ma- vi, delegelere beyaz, onur ko- nuklanna yeşil, basma kavuni- çi, konuklara mor olarak be- Urlendi. • Kurultay salonuna giremeyen partililer için dışarıda 3 televiz- yon ve iki büyük ekran ile ya- yın yapılacak. Atalay, MYK'da alınan ka- rarlann örgütlere genelge ile ile- tilecegini, 'amacın kürsü özgür- lügünün saglanması olduğunn" behttti. Atalay, hazırlıklann ku- rultayın bir gtîn süreceği dikkate alınarak yapıldığını bildirdi. Genel Başkan Inönü, Kes- kin'in açıklamasının ardından yazılı bir açıklama yaparak ka- rarların, "birlikte kabnl edildiğini" belirtti ve "Kuruha- yın düzenli biçimde yürütnbne- si, delegelerin serbest iradeleri- nin ortaya çıkması, hepimizin yüce amacı olmabdır. Öte yan- dan genel başkana ragmen MYK toplamrsa, aMıgı karariar geçerli midir, degil midir? bn konu konuşulmadı. Bu konuyu kurultay çözecektir" dedi. Aday değilim 19 ağustos yerel ara seçimle- ri sonrası Inönü'nün güvensiz- lik belitterek istrfasım istemesi üzerine genel sekreter yardıma- hğı görevüıden istifa eden PM üyesi Erol Çevikçe, dun yazılı bir açıklama yaparak "PM'ye aday olmadığını" söyledi. Çe- vikçe, tnönü'yü de sert bir dille kınadığı açıklamasmda, tnönü'- nün altına imza koyduğu karar- lan daha sonra da eleştirdiğini öne sürdü. Çevikçe, partinin, Baykal'ın genel başkanhğında büyüyüp ilerleyebiîeceğini dt belirterek "Baykal ve arkadaş- lannın daha rahat çalışıp, eleş- tiri ve endişeden uzak bir şekil- de seçilebilmeieri için aday olmayacagını" da sözlerine ek- ledi. nü'ye yakm kuhslerde ise daha önceden Baykal'la birlikte top- lantılara katılan bazı il başkan- larının daha sonra Inönü'yü de arayarak "yanmızdayız" dedik- leri konuşuluyor. SHP Amasya Milletvekili Tahir Köse'nin tnö- nü'yü kurultayda genel başkan adayı göstermek için milletvekil- lerinden topladığı imra sayısı da 50'ye ulaştı. Divan başkanı kim? Kurultaym olumlu ve sakin bir havada geçmesi, normal sü- resinden daha fazla uzamama- sı ve gereksiz polemiklere giril- memesi için "ortak divan başkanı" arayışlan dün de sür- dü. Baykal ve arkadaşlanmn di- van başkanlıgı adayı olarak Ay- dın il başkam Tunç Aytnr'u dü- şündükleri öne sürülürken, Inö- nü çevresinde de Trabzon U baş- kam Durukan Çulha'nın adı or- taya atıldj. Ancak iki tarafın bu iki ismin dışmda "tecrübeü, uz- laşmacı ve politik yetenegi olan" bir başkan üzerinde an- laşabilecekleri ihtimali de hâlâ bulunuyor. Ankara doldu Kurultaya az bir zaman kala bölgelerindeki çahşmalan ta- mamlayan delege ve partiüler tren, otobüs ve uçaklarla Anka- ra'ya akın etmeye başladılar. Ankara'da da partililer destek- Iedikleri liderlere göre gruplaşa- rak semt semt otellere yerleşi- yorlar. Otellerin lobi, restoran ve barlannda sabahın ilerleyen saatlerine kadar "ne orar?" tar- Uşmalan yapıurken, milletvekil- leri ile parti üst düzey yönetici- leri de özellikie delegelerle kon- tak kurarak yarışın son metre- lerinde atak yapmaya çahşıyor- lar. Kurultayda delege sayısıyla önemli bir yer tutan tstanbul'- dan iki.lideri destekleyen parti- li üye ve delegeler ayn ayn grup- lar halinde Ankara'ya geliyor- lar. Yarın Ulus'taki Turist Otel'de tnönü'cü tstanbul dele- geleri bir toplantı yapacaklar. Topuz Sanatçılar İnönti'ye Dün AA muhabirine "seçim bölgesi ve örgütün eğilimine de uyarak" Genel Başkan İnönü'- yü iestekleme karan aldığını açıklayan Istanbul Milletvekili Ali Topuz, "CHP'de büe böy- lesine bir genel başkanlık yanşı olmamıştı. Yanş, ister istemez bir saflaşma yaraüyor. Biz eli- mtzden geldigince gerginligi ha- fifktici, diyaloğu arttıncı giri- şimlerde bulunuyonız. 29 eylül- de seçim yapacağız, ancak 30 eylülde hepimiz kol kola girip, partiraizin birlik ve bütünlüğü- nü koruyacağız" dedi. Aldığı karann kişilerle ilgisi olmadığı- nı belirten Topuz, "Ben kendi- me kurultay ile ilgili herbangi bir bedef seçmedim. Ancak par- tim bana ihtiyaç duyarsa, bunu da yerine getirmeye çalışınm" diye konuştu. Delege hesaplan tnonü ve Baykal yanhlanmn karşılıklı delege sayısı açıklama- lanyla ilginç görüntüler yaşan- dı. Edinilen bilgilere göre Bay- kal'a yakın kaynaklar 500 dele- genin imzasım aldıklanm ve bu- nu kurultay günü açıklayacak- larını öne sürdüler. Ayrıca 50 eski CHP milletvekilinin Bay- kal'a destek açıklaması yapaca- ğı da kulislerde dolaşan savlar arasında yer aldı. Inönu yanlısı partililer ise 540 delegenin kurultayda tnönü'ye oy vereceğini one sürdüler. Inö- Bu arada liderler ve kurmay- lan da Ankara'nın çeşitli semt- lerinde karargâhlar oluşturdu- lar. Gündüz genel merkez Ue TBMM'deki odalarmda olan milletvekilleri, akşamları da bu karargâhlarda partüilerle temas- lannı surdürüyorlar. Çankaya Belediye Başkam Doğan Taşde- len, de dün bir açıklama yapa- rak lnönü'nün genel başkan se- çileceğine inandığını söyledi. > Taşdelen partüilerle yaptığı gö- ruşmelerden sonra tnönü'ye destek karan aldıklanm behrt- ti. Bu arada Mersin'de 11 bele- diye başkanı da bir toplantı ya- parak tnönü'ye destek karan al- dılar. tstanbul Şişli ilçe örgütün- den Zeki Ateş, yaptıklan bir toplantıyla Baykal'a destek ver- me karan aldıklann açıklarken, 27. Altın Portakal Antalya Film Festivali'ne katılan sanatçılann çoğunluğu, tnönü'yü destekle- diklerini açıkladılar. tstanbnl'dan yanıt Baykal'ın önceki gün Bay- rampaşa'daki aday saptama bi- çimine ilişkin olarak herhangi bir şikâyet gelmediği yolundaki sözleri eleştirilerek eğilim yok- laması sırasında ve sonrasında il merkezi olarak genel merke- ze gönderilen itiraz dilekçeleri basına dağıtıldı. İl sekreteri Behlöl Ablak, seçimin sonucu- nun tüm sorumluluğunun Bay- kal'a ait olduğunu söyledi. Ankara DGM Başsavcısı Demiral'ın görev yeri değişiyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Ankara DGM Başsav- cısı Nusret Demiral'ın Ankara Cumhuriyet Başsavcüığı'na ge- tirileceği öne sürüldü. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın bilgisi dahilinde gerçek- leşeceği öne sürülen bu görev değişikhği ile DGM'deki göre- vinde yoğun tepki toplayan De- miral'ın isminin "dinlendirilmesinin" amaçlandı- ğı öğrenildi. Adalet Bakanlıgı çevrelerinden ahnan bilgilere gö- re, Ankara Cumhuriyet Başsav- cılığı görevi, Akın Öncül'ün Yargıtay üyeliğine seçilmesiyle birlikte boşahnıştı. Ankara DGM'nin çalışmala- nna başladığı mayıs 1985'ten bu yana başsavcıhk görevini yürü- ten Demiral, özellikie gazetemiz elemanlanndan Erbil Tuşalp'in yazdığı "Kartal Demirağ'ın ifadesi" haberinden ötürü yar- gıç karan olmaksmn gazetemiz- de polis araması yaptırması, aynca Mehmet Ali Birand'ın "Apo röportajı"ndan ötürü de yine yargıç karan ohnaksızın MiUiyet Gazetesi'nin dağıtumm engellemesi ile tanımyor. Görev süresi boyunca, yardnnası Bin- başı Ülkü Coşkon ile birhkte DGM'de görev yapan hukukçu- ların yoğun tepkileriyle karşüa- şan, kimi uygulamalanndan ötürü Adalet ve MiUi Savunma Bakanlıklan'na haklarında 10'un üzerinde suç duyurusun- da bulunulan ve soruşturmaya uğrayan Demiral, son olarak ka- muoyunda "Hande davaa" ola- rak bilinen dava nedeniyle ANAP miIletvekiüeTİnin de tep- kilerini üzerinde toplamışü. S A G L I K V E G U Z E L L I K R E H B E R ONUR TIP MERKEZİ Ü ' - J • KISIRLJK TEDAVÎSÎ ve ARAŞTIRMASI • KADIN HASTALIKLARI ve DOĞUM • ULTRASONOGRAFİ ve EKG. • TIBBİ TAHÜL ve CHECK-UP Not: Lütfen randevu alıntz. Kurtuluş Cd. Yapı Kredl Karşısı Slnemköy Durağı Tel: 131 43 02 - 175 53 86 1 Doç. Dr. Ali N. Babaoğlu PSİKİYATRİ PSİKOTERAPİ Hergûn 16.00-19.00 Cmt.: 11.00-19.00 • Çamlık, Bingûl Sk. 8/1 Bakırköy Tel: 583 27 36 \. J AKSOY \W m Tesnıs w Tedavi Polıklinm Tüm Muayeneter, Rontgen Ultrasonografi ve Tıbbi Tahliller Laboratuarları Fizik Tedavi Ûnıtesi, EKG. Doğum kontrolû, Ik yardım cerrahi mûdahaleleri Nispetiye Cad. Birlik Sok. No:27/A1.LEVENT ,. Tel: 169 64 35 j ÇANAJANS 1510044 FAX 151 41 55 Ithaka Psikolojik Kendtni tanvnak, sorunlan paylaşmak için gnıp terapisi Y»ni dönom Ekimd©. Bilgl İçin: 141 39 03 AisUe^HüıtyetCd 102-104 . ŞİŞÜ-İSTANBUL j DMUT OPTİR Artık Btrden Fazla Gözlüğe gerek yok. VARİLIU CAM Her uzaklıktan net görü} sa$lar ORGANİK CAM Normal camdan % 50 hafif, Kırıtmaz LENTİLUX CAM Normal camdan % 80 daha ınce ANTIREFLE CAM IjıSa karjı gozQ koruyan TİTAL CAM Normal camdan %40ince Çalışma sistemimiz bilgisayarlıdır GözlOğünOz PHOTOCENTRON ahazıyla resim çekilip, merkezlenerek yapılır. Umut Optik'te güleryüzle tanışırL Kayjşdaöı Cad. No. 228-3 (Fahrettln Kertm Gökay Köşkü Karşıa) Göztepo Tefc3680391 Fax:3680391
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle