07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
JMHURİYET/8 MRMEKTUP GüÜıane'den *ek sefer' konulsun • GOIIMIM Şenlilcleri boyunca şenlik sonrası gece 24.00'ten sonra otobüs bulamıyonız. Evtaimize gitmek için uzun bir sflre beklemek zorunda kalıyonız. Yetkililerin bu dununu göz önüne alarak ek «efer koymalannı istiyoruz. HÜSEYtN SAKARYA UMRANÎYE Günde 6 saaf elektrik veriliyor • Ümraniye Mustafa Kemal Mahallesi sakinleri mahallelerine günde 6 saat dektrik venldüğinı bildiriyor. Dunımu TEK'e ilettiklerini ancak henüz bir sonuç alamadıklannı belirten semt sakinlen bu konuda yetkilikrden yardım bekliyor. A7&4 KISA ~ • Gaıioanupaşa Küçükköy'de, Ayfcaa Enntaı (18) adlı bir kişi, bıçaklanaıak öldürülmüş olarak bulundu. Polıs yetküıieri, Erarslan'ın dün akşam gençler arasuıda çıkan bu kavga sırasında bıçaklandıgmın belırlendığini ve olayla ılgıli olarak A 0. (15), H.Ç. (17) ve C.B. (18) adlı kiyüenn göz&rtınA »hndığım bdirttüer. • Kartal Küçükyalı'da, geçen trenin yol açtığı hava akımıyla ytre dOjen çocuk öldü. Babasıyla tren istasyonu yakınlannda raylannın yanında vürüyen Caa Dİmç (2) adlı çocuk, yanından hızla geçen trenin yol açtıgı hava akınn yüzünden yere düştu. Boynu kınlan kilçük çocuk, olay yerineötdü. • Kiçikçcknccc Cumhuriyet Mahallesi'nde, Zeysep Baymallı adh 7 yaşındakı çocuk, sokakta bulduğu haplan ıçınce, zefairlenerek hayatını kaybetti. • Sanyer Rumdi Kavagı'nda GUtea Oftakça (43) adlı kadın, çamaşır yıkarken, cereyana kapdarak öldü. Karayalçm: Konut sorununu ancak kooperatifler çözer 'Mafya denedenmelT KENTYAŞAM 6 AĞUSTOS 1990 Devlet yap-satçı '1987 yılında Toplu Konut İdaresi kuruldu ve yeni bir uygulamaya gidildi. İdare, kendi konut yapmaya başladı. Devlet böylece yap- satçılığa başlamış oldu.' Gecekondu mafyası 'Halk dalkavukluğu yapacak diye gerçekten ihtiyacı olmayan kişilerin gecekondu yapmasına izin verilmemelı. Kıt olan -arsa. Böyle olunca da mafya ortaya çıkıyor. Keşke polis bize bağlı olsa da bu mafyayı denetleyebilsek.' 'Altın Çağ Görevi yolculan Istanbul'da tstanbtl Haber Scnisi — Sov- yetler Birliği'nin Petrosovolk li- manından yola çıkarak 12'nci yüzyüda Ortodoks Aziz Issos Hristos'un yaptığı "The Golden Age Mission" (Altın Çağ Görevı) yolculuğunun rotasını izleyen 3 gemı tstanbul'a geldı. Aziz Hris- tos'un gemilerinin aynısı olan "LoboYİa" (Aşk), "Nadechda" (Sadakat) ve "Vem" (Umut) ad- lı teknelerle 20 gün önce yola çı- kan 60 kişi, izledikleri İstanbul, Atina, Kıbns, Lübnan, tsrail ve Mısır rotasını 3 ayda kürek çeke- rek ya da yelken açarak tamam- layacaklannı söylediler. Grubun sözcüsü Ponomarjov Aleksander, yolculuklannın Aziz Hristos'un öldüğü Mısır'ın Port Sait Limanı'na kadar süreceğini belirterek, gemilerin asbna sadık kalınarak yapüdığını, yolculuğun da yine 12. yüzyüdaki koşullarda gerçekleştirileceğini söyledi. Gemilerin mürettebatı gazeteci, sinemacı, biyolog, arkeolog, öğ- renciler ve diğer baa meslek grup- lanndan oluşuyor. Aziz Issos Hristos Ortodoksluğu yaymak için 12. yüzyılda yola çıkmış. (Fotoğraf: Behzat Şahın) İSTANBUL (AA) — Kent Ko- Dperaüfleri Merkez Birligi (Kent- Koop) Genel Başkanı ve Ankara Büyükşehir Bdediye Başkanı Mn- rat Karayalçın, gecekondulaşma konusunda, "Keşke polis bize bagh otsa da, bu mafyayı deoerJe- yebilsek" dedi. Karayalçın, dün Istanbul'da düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin konut sorununu an- cak kooperatiflerin cözebileceği- ni, öncelen pazar payı ytizde 10 olan kooperatiflerin payının 1980'lerden sonra yüzde 50'ye çıktığını anlattı. Karayalçın, şöyle konuştu: "1987 ydında Topln Konut İdaresi kuruldu ve yeni bir uygu- lamaya gidildi. İdare kendi konut yapmaya başladı. Devlet boylece yap-satçılıga başlamış oldu. Bele- diyelerin acbgı tanzim satış ma- ğazalan için (devlet bakkaüık ya- pamaz) dlyenler, bu yolla devle- tin yapbgıoı nasıl sindiriyorlar." Gecekondu mafyası Devletin, özellikle gecekondu yapmak zorunda olan kitlelere yönelmesi gerektiğine isaret eden Karayalçın, KüçOkarmutlu'daki gibı olaylann yeterli ucuz kentsel arsa üretememekten kaynaklandı- ğını söyledi. Birlik olarak ihtiyaç sahipleri- ne ucuz toprak saglama esasına dayalı "kentsel toprak reformu" uygulanmasını istediklerini belir- ten Karayalçın, öncelikle "kanra- laşurma ana planı" hazırlanma- sı ve planlama sisteminin değişti- rilmesi gerektiğinı de ıfade etti. Ulusal ve değişmeyecek bir top- rak politikası gerektiğini de vur- gulayan Karayalçın, şöyle devam etti. "Halk dalkavukluğu yapacak diye gerçekten ihtiyaa olmayan kişilerin gecekondu yapmasına izin verilmemeli, sonın kıt olan kaynagı çogaltmaktır. Kıt olan şeyse arsa, boyle olunca da tabii ki mafya ortaya çıkıyor. Mafya- yı denetleyen de polis, keşke po- lis bize baglı olsa da bu mafyayı denetleyebilsek, belediyeye sade- ce bayındıriık görevi yuklenmiş. Ancak ABD gibi ulkelerde polis belediyeye. baglı. Bizde durum böyle olunca parayı bulan kondu yapıyor, hatta kondu müteabhil- Ugi büe başladı.'' SİNEMA • TÎYATRO • GÖSTERİ PERA 146 97 38-132 64 26 •• •• O L UOZANLAF DERNEĞ TALMZBIR HAFTA IÇM VAROLMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ Bir EMIR KUSTURICA F M CÎM6EMELER ZAJ/LAJU Bakırkgy KARYA 54211 7? 11 00-'3» 16 D0-18 30-2100 REKLAM FltMI DAfilTIMNO* RAMBOm BÜYÜKP N f * tati 40 « 96 |14 651 11 » ' 3 4&-ti t ' l 44-?1 3C (5'S»S0 11 06-11»« 00-14 30-?! 00 (1İ1 32 m 12 »14 1VM »19 »71 1S {125 53BI S Steven Seagal HardtoKıll 2. HAFTA Btyıtll EMEK 144 M 39 12 00-14 15-1R3O 18 45-21 15 KlHıkiy REKS 336 01 12 12 00-14 15-16 30-18 45-21 15 U n n ı KMSTM. M 44 53 1130-13.30-15 30-17 30-19 30-21 X 11 30-1130-15 30-17 30-19 30-2115 M r t t y H W 57? II13 11 00-13.00-15 00-17 00-19 00-21 00 M m A K f M l 2 7 76 5« 1215-14 30-1645 19 00-21 15 Iz^r IZMR 21 42 61 12 15-14 30-1645-19 00-21 15 STANDARDFİLMCİLİK A.Ş. DANIEL BRENDA DAY LEWIS FRICKER fflYLfPrFÖOf İSOLAYAĞIM SON HAFTA Nf^lu KP (Hlnl 149 01 K 12 00-14 15-16 30-18 45-2115 m Stm Mrtui 221B 80 1215-14 30-16 45-1900-2115 ln*ÇMMM4 4iai 1215-14 3016 45-1900-2115 KİRLİ ÇÜRÜK VE A D İ Dırty Rotten and Scounderls STEVE MARTIN • MICHAEL CAINE Yön: FRA-NK OZ MMl MODA 337 01 21 - 11 00-1130-16.00-1900-21 30 10 A Ğ U S T O S ' D A SİNEMALARDA Melanie Grifflth • Jefl Danıels Yön: Jonathan Demme DIVRIGl KÜLTÜR DERNEGİ SUNAR PİR SUbTAN ABDAb 10-11 AJuMo« S*M 21 JOd» FATİH REŞAT NURİ TİYATHOSU'NOA Açılın engin denizlere... Korsanlaria savaşın... Macerayı siz de yaşayın... Ourhon Chnstun Oüver Chratopher Heston Bale feed Lee "Treasure Island n t $ 12.00-14 15-1630-18 45-21 15 AıılanUTII 11813 23 1215-14 30-16 45-19 00-2115 PATRICKSVVAYZE Dalton yanlız yaşar, profesyonel gibi kavga eder ve yarını düşünmeden sever. BfTOflSl LALE 2 149 25 24 Kadıkfr YIOB 34S 51 24 11 15-13 13-15 15-17 15-19 15-21 30 **klknBATI2 118 83 23 11 00-1500-19 30 B u l a d p BÜtÜK 11049 Cinayet, hırs, şehvet, intikam ve depiz mahsullü bir hikaye. WANDAADINDA BİR BALlK »eyoglu Dunyı 1499361 1200-14 15-1630-1845-2100 Man 1572 0444) 1100-1330-1600-1830-2130 ATLAS (143 75 76) 12 00-1415-16 30-18:45-2115 GAZI (1479665) 1100-1300-1500-1715-»30-21 45 r U M U K U (1610191' ^00-1415-16.30-1845-2100 SUREm 13360682ı 11-00-13 30-1600-1*00-2145 KimUL (12574 78ı 12 15-14 30-1645-19D0-21 15 KIUÇOGlU ( 1 2063ı 14 30-16 45-19İ» 2115 w IŞTEAMERİKA'MN EN KOMIK DÖRT ADML HEPSİNİNİSMİ EDDIE MURPHY RUYASI 10 AĞUSTOS'DA SİNEMALARDA Sinema-Tryatro-Göster Duyurularmız İçin 146 97 38-132 64 26 itirifkifk "Berber darence" SEZEN AKSU SÖYLÜYOR KISKANÇ HANIMLAR. GÖZÜDÖNMÜŞ BEYLER: Bufılmıozledıkten sonra tehlıkelıılışkılerınızıgözdengeçtrecekstnız' 6. HAFTA MERYL STREEP • ROSEANNE BARR Stfttk UU.E 1 149 25 24-12 CO-14 15-16 30-18 45 2115 KltlUi mOIKOY 337 74 00 11 00-13 15-15 15-1730-19 30-21 30 • VAKKOMMA Jmkum )S1 15 71 • VAKKOUMA Sv+y, MOfOHS l ] 7 7 3 3 0 ^ W tin Sözen, Bayükşehir Belediye Başkanlan onu- rana dün gece bir yemek verdi. Gölcek Restoran'da saat 20.00'de başlayan yemege Ankara Buynkşehir Be- lediye Başkanı Murat Karayalçın, Izmir Buy uksehir Belediy e Başkanı V uksel Çakmur, Gaziantep Bayük- şehir Belediye Başkanı Cefad Dogan ve Kayseri Buyukşehir Belediye Başkanı Niyazi Bahçecioda kanidı. Ye- mege Bıiyukşehir Belediye Başkanlan ve eşlerinin yanı sıra SHP Genel Sekreter Yardıması Istemihan Ta- lay, tSKt Gend MüdUnı Ergun Goknel ve Eminönü Belediye Başkanı Ahmet Naci Akgundekabldılar. (Fo- lograf: Remzi Gökda|lı) Anadolu liseleri Yedek liste kayıtlan başlıyortstanbul Haber Servisi — Ana- dolu liselerinde 2. yedek listeden kayıtlar bugün başbyor. 4 ağus- tosta sona eren 1. dönem yedek liste kayıtlan sonunda Anadolu li- selerinden hiçbiri açık kpntenjan- lan dolduramadılar. 2. dönem ye- dek liste kayıtlan sırasında okul- lar açık kontenjanlan kadar öğ- renciyi puan sırasına göre kayıt edecekler. Anadolu liselerinde yi- ne de açık kontenjan kalması du- rumunda ön kayıt sistemine baş- vunılacak. ön kayıt yaptırmak is- teyenlerin başvurulan 13-14-15 ağustos tarihlerinde kabul edile- cek. Ön kayıt yaptıranlann kesin kayıtlan ise 17 ağustosta ya- pılacak. 1. dönem yedek liste kayıtlan sonunda tstanbul'daki Anadolu liselerinin açık kontenjanlan şöyle: tstanbul Lisesi: 43 Bahçelievler Anadolu Lisesi: 4 Bakırköy Anadolu Lisesi: 5 Beşiktas Atatürk Anadolu Li- sesi: 10 Beyoğlu Anadolu Lisesi: 17 Cağaloğlu Anadolu Lisesi: 30 Galatasaray Lisesi: 43 Huseyin Avni Sözen Anadolu Lisesi: 29 Kadıköy Anadolu Lisesi: J4 Kartal Anadolu Lisesi: 8 Kartal Burak Bora Anadolu li- sesi (İNG): 25 Kartal Burak Bora Anadolu Li- sesi (FRN): 1 Üskudar Anadolu Lisesi: 11 Vefa Anadolu Lisesi: 14 " S a a t 12>ebirvaryapdacakherşey şimdi, yapılmalı. T ü m s i | a n ı a r y o k edümeU. 6 agustoslar Dunya Sevgi ve Banş Gunu olarak kutlanmalı" diyen Yeşiller Partisi'nden bir grup, dün gece saat 24.00'e beş kala Anadolu Vakası'ndan Avrupa yakasına ellerinde gaz lambalanyla geçtiler. Gaz lambalannın Hiroşi- ma yıkıntılan altında kalanlann yaşama umudunu ve banşı temsil ettigini soyleyen grup "Hiroşimala- n unutmadık. Bir daha Hiroşimalar olmasın" dediler. (Fotoğraf: Alaattin Çiftçi) KONUK YAZAR Sokağın Senfonisi (3) RUMEUHISARI AÇIKHAVA TIYATROSU ÇELİK GÜLERSOY Eskı yaşamda bir kural, günlük defilenin, tipleri ve vakitkriyle, yine yazılı olmayan öbürü, satı- cılarla evler arasında, sevgiydi, saygıydı, dostluktu ve guvendi. Yabancı satıcüar, bedava bir sey vermezdi tabii. Ama o her gün ge- çenler yok mu! Onlaı, muhalle- nın, gezgin bakkalı gibiydi. Ma- nav zaten yok. Çünkü her evin kendi bahçesi, bir manav dükkâ- nı gibi. O devaınlı satıcüar ise semtin bakkalı gibi. Tartı öyle in- ce tutulmaz. Biraz dengesini bul- du mu ibresi, ağırbk ve bereket, mutlaka çocuklardan yana yatar. Ona sevgiyle bakan, akidenin ta- dıyla heyecanlanan, o hepsinin doğumunu, sokağa ilk adımlan- nı, satıcının, köydeki kendi yav- rulannınki gibi bildıği ve hatırla- dığı çocuklar. Onun için o terazi, hep yumurcaklardan yanadır. Sonra o gün paran yoksa, baban haftauk alamanuş, mahzun anne- nin de eli dardaysa, ne gam! Ne hesap-kitap, ne senet-sepet, kapı- nın pervazma, tebeşirle bir çentik çizgi yeter. tçerde yatağında yatan, yüzü solmuş üzgun çocuk, akşam zeva- le doğru, sokaktan, hiç seslenme- den geçen, ama mutlaka beşte, en geç altıda gelen, hafif tombul, ye- şil gözlü, halim-selim, sütçü- yoğurtçu amcanın, kendi yavnı- su gibidir. Ama o toprak kâseler- den (hani üstu kaymaklı, ve yus- yuvarlak) birini, istenirse ikisini, sessizce bırakır gjder. Parasını haftalarca, hatta aylarca bekler. Bir merhamet deniziydi, gözü tokluk derya^ıydı, bütün mahal- leleri dolduran. Ne bilsin bunlan şimdi, market devnnin çocuklan. Marketteki iç düzen de bütün dünyada aynı. Tasnifli sıra raflarda, dizi-dizi ambalajlar. Aylar-yülar önce üre- tilmiş, aynı tip paketlenmiş, şekeri var lezzeti yok, türlü-türlü yiye- cekler. Sonra kapıya yakın, kıy- ma makinesi gibi, acımasız turni- keler! Tuşları çmlayan gişeler. Şınnk-şuınk, cebini boşalt da geç. Paran yoksa, aldığını yerine koy, gişeden elini kaldır, pas geç. Böyle değildi tstanbul, böyle değildi hayat. Böylesine"otoma- tik ve mekanik", böylesıne acıma- sız, ruhsuz ve tatsız-tuzsuz değil- di, bu kent. Çare yok, dünya değişecekti. Bu değişim tstanbul'a da geldi. Ekonomiye ve yeni törelere karşı kürek çekilmez. Onu tabii ki bili- yorum. Ama ekonomi degişirken, bir bütün şiiı de gitti. Renkli tablolar, yerlerini çi- mento sokaklara bıraktı. tnce bir musiki de yerini metal gürültüstt- ne terk etti. Sokak meğerse, satıcılan ile ya- şıyormuş. Motor trafıği ile değil. Eski evler, satıası ve lambası ile; ev komşusu ile; insan, yandaki dostu ile, bir bütünmuş. Ve o bü- tün bir örgüymuş, bir mutluluk- muş. Yeni insan, mutlu değil. Yeni semt, yeni site? O da çok katı ve soğuk. Ne kadar da acımasız. Onun için anyorum, kendi cocuk- luk yülanmı. 20'li ve 30'lu yüla- nn, insancıl, medeni Istanbul'u- mu. Onun için, yalnız kaldığım- da, kendimi ütopyalara kaptınp, mırıldandığırn bile oluyor: Her şey tekrar geri gelse. Ne olurdu büyük Tannm, ya bu dünya so- na ermeden ya da biz tükenme- den, zaman çarkı geri sarsa. O es- ki mahallemiz, Yıldız semti, yine doğsa. Bir kaçı hâlâ duruyor ev- lerin. öbürleri, birer-birer, sihir- li değnek dokunmuş gibi, yeniden yapılıp kurulsa. Bütün eski dost- lanmız, hısımlar ve komsulan- mız, gittikleri, o bilinmez, o dö- nülmez, uzak-uzak diyarlardan çıkıp-çıkıp da gelseler. Yemen ve Trablus şehitleri gibi, ya da yitip gitmiş, artık haber alınmayan ef- sane kişileri gibi. Hepsi, üçer- beşer, evlerine, dükkânlanna dönseler. Mühendis Halid Bey Amca, billur boynu altın top ger- danlıklı, çini mavi gözlü eşi, Sâ- lime Hanım teyzemiz. Mahalkmi- zin bakkalı, gttmuş köstekli yelek- li, acı çekmiş Agop Ağa, soluk ytlzlü, mahzun gülüşlü, evlenme- miş kızkardeşı, bizün Agavni Tey- zemiz, yine kepenklerini kaldınp, geçim kapılanm açsalar. Bütün düzen tekrar, bir daha kurulsa. Camlar silinip ovulsa, perdeler yı- kanıp takılsa. O bayram öncesi günleri gibi, ya da tahtalann gıcır- gıcır yıkamp ovulduğu, odalann kireçle badana edildiği, bahar te- mizliğj gibi. Sonra sabah günesiy- le bûiikte, sadcüar sökün etse. Se- miz atlan iki yanda küfeli ve bol- ca göbekli Haydar Aga, sonra sa- dece birkaç otla, biraz maydanoz satan, ufak-tefek, yoksul Paşo. tkindi vakti, sırma telli bıyıklı, başı üstünde camekâm, yelefi köstekli şekerci. Akşam zevale doğru geçen, toprak kâsderde tat- lı yoğurtlar getiren, yatağındaki soluk ve ince çocuğa, onlan ses- sizce bırakıp giden, yeşil gözlü muşfik amca, birer-birer, geliver- se. Bir eyyam, tekrar yaşasak bunlan, hem dostça, hem topluca. Bilmiyorduk, inan olsun, bilmi- yorduk. Hayatın akıp gıttiğini, bir avuç suda olduğu gibi, parmak- lanmızdan sıynlıp yitip de, bizi terk edeceğini, ummuyorduk, beklemiyorduk. O düzen hep de- vam eder sandık. Yapacak bir şey gerci yoktu. Ama bu sonuca, böy- le, biraz da habersiz yakalandık. Onun için, şaşkın kalmış, umut- suz ve kınlmışız. Bizi ""lasıriı yeniler. Şimdi sokaklar, ruhsuz. Bom- baş değil. Tam aksine, dopdolu ve kaiabalık. Meydanlar, ana yollar seyyar saücı ile dolu. Ama hepsi, aynı bir çarktan çıkma. önlerin- de arabalar. tçinde hormonlu meyveler. Adamlar birbirinin ay- m. Giysileri de hakeza ve de bir karış surat. Bu bir marifet değil. Hal'den al, meydanda sat. Hani bunun, , türlü-türlü mal çeşidi? Çoğu elle kotarümış, içine beceri katılmış, urünler resmi geçidi? Hani o ki- şilik sabibi, tıpi, gıysisi farklı, her birini bıldiğimiz, sevdiğimiz- tamdığımız, her yolu belli saatte ziyaret eden, belli vakitlerin dostlan? Şimdi sokaklar, bomboş. Artık dümdüz ve kaskatı sokaklann, bir özü ve özellıği, rengi ve sevimlili- ği yok. Her sokak ayn bir cadde gibi: çimentonun bomboş raührü, hepsinin Ustüne basılı. özetlersek, efendim. Sokaklar bir anlama dolu, ama bir anlama, dostsuz, hünersiz ve de bos. Mar- ketler, ambalaj dolu. Sokaktan, silindi gitti renkler ve de kayboldu, seslerl
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle