Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
JMHURİYET/8
MRMEKTUP
GüÜıane'den
*ek sefer' konulsun
• GOIIMIM Şenlilcleri boyunca
şenlik sonrası gece 24.00'ten
sonra otobüs bulamıyonız.
Evtaimize gitmek için uzun bir
sflre beklemek zorunda
kalıyonız. Yetkililerin bu
dununu göz önüne alarak ek
«efer koymalannı istiyoruz.
HÜSEYtN SAKARYA
UMRANÎYE
Günde 6 saaf
elektrik veriliyor
• Ümraniye Mustafa Kemal
Mahallesi sakinleri
mahallelerine günde 6 saat
dektrik venldüğinı bildiriyor.
Dunımu TEK'e ilettiklerini
ancak henüz bir sonuç
alamadıklannı belirten semt
sakinlen bu konuda
yetkilikrden yardım bekliyor.
A7&4 KISA ~
• Gaıioanupaşa Küçükköy'de,
Ayfcaa Enntaı (18) adlı bir kişi,
bıçaklanaıak öldürülmüş olarak
bulundu. Polıs yetküıieri,
Erarslan'ın dün akşam gençler
arasuıda çıkan bu kavga sırasında
bıçaklandıgmın belırlendığini ve
olayla ılgıli olarak A 0. (15),
H.Ç. (17) ve C.B. (18) adlı
kiyüenn göz&rtınA »hndığım
bdirttüer.
• Kartal Küçükyalı'da, geçen
trenin yol açtığı hava akımıyla
ytre dOjen çocuk öldü. Babasıyla
tren istasyonu yakınlannda
raylannın yanında vürüyen Caa
Dİmç (2) adlı çocuk, yanından
hızla geçen trenin yol açtıgı hava
akınn yüzünden yere düştu.
Boynu kınlan kilçük çocuk, olay
yerineötdü.
• Kiçikçcknccc Cumhuriyet
Mahallesi'nde, Zeysep Baymallı
adh 7 yaşındakı çocuk, sokakta
bulduğu haplan ıçınce,
zefairlenerek hayatını kaybetti.
• Sanyer Rumdi Kavagı'nda
GUtea Oftakça (43) adlı kadın,
çamaşır yıkarken, cereyana
kapdarak öldü.
Karayalçm: Konut sorununu ancak kooperatifler çözer
'Mafya denedenmelT
KENTYAŞAM 6 AĞUSTOS 1990
Devlet yap-satçı '1987 yılında Toplu
Konut İdaresi kuruldu ve yeni bir
uygulamaya gidildi. İdare, kendi konut
yapmaya başladı. Devlet böylece yap-
satçılığa başlamış oldu.'
Gecekondu mafyası 'Halk
dalkavukluğu yapacak diye gerçekten
ihtiyacı olmayan kişilerin gecekondu
yapmasına izin verilmemelı. Kıt olan
-arsa. Böyle olunca da mafya ortaya
çıkıyor. Keşke polis bize bağlı olsa da bu
mafyayı denetleyebilsek.'
'Altın Çağ Görevi
yolculan Istanbul'da
tstanbtl Haber Scnisi — Sov-
yetler Birliği'nin Petrosovolk li-
manından yola çıkarak 12'nci
yüzyüda Ortodoks Aziz Issos
Hristos'un yaptığı "The Golden
Age Mission" (Altın Çağ Görevı)
yolculuğunun rotasını izleyen 3
gemı tstanbul'a geldı. Aziz Hris-
tos'un gemilerinin aynısı olan
"LoboYİa" (Aşk), "Nadechda"
(Sadakat) ve "Vem" (Umut) ad-
lı teknelerle 20 gün önce yola çı-
kan 60 kişi, izledikleri İstanbul,
Atina, Kıbns, Lübnan, tsrail ve
Mısır rotasını 3 ayda kürek çeke-
rek ya da yelken açarak tamam-
layacaklannı söylediler.
Grubun sözcüsü Ponomarjov
Aleksander, yolculuklannın Aziz
Hristos'un öldüğü Mısır'ın Port
Sait Limanı'na kadar süreceğini
belirterek, gemilerin asbna sadık
kalınarak yapüdığını, yolculuğun
da yine 12. yüzyüdaki koşullarda
gerçekleştirileceğini söyledi.
Gemilerin mürettebatı gazeteci,
sinemacı, biyolog, arkeolog, öğ-
renciler ve diğer baa meslek grup-
lanndan oluşuyor. Aziz Issos
Hristos Ortodoksluğu yaymak
için 12. yüzyılda yola çıkmış.
(Fotoğraf: Behzat Şahın)
İSTANBUL (AA) — Kent Ko-
Dperaüfleri Merkez Birligi (Kent-
Koop) Genel Başkanı ve Ankara
Büyükşehir Bdediye Başkanı Mn-
rat Karayalçın, gecekondulaşma
konusunda, "Keşke polis bize
bagh otsa da, bu mafyayı deoerJe-
yebilsek" dedi.
Karayalçın, dün Istanbul'da
düzenlediği basın toplantısında,
Türkiye'nin konut sorununu an-
cak kooperatiflerin cözebileceği-
ni, öncelen pazar payı ytizde 10
olan kooperatiflerin payının
1980'lerden sonra yüzde 50'ye
çıktığını anlattı. Karayalçın, şöyle
konuştu:
"1987 ydında Topln Konut
İdaresi kuruldu ve yeni bir uygu-
lamaya gidildi. İdare kendi konut
yapmaya başladı. Devlet boylece
yap-satçılıga başlamış oldu. Bele-
diyelerin acbgı tanzim satış ma-
ğazalan için (devlet bakkaüık ya-
pamaz) dlyenler, bu yolla devle-
tin yapbgıoı nasıl sindiriyorlar."
Gecekondu mafyası
Devletin, özellikle gecekondu
yapmak zorunda olan kitlelere
yönelmesi gerektiğine isaret eden
Karayalçın, KüçOkarmutlu'daki
gibı olaylann yeterli ucuz kentsel
arsa üretememekten kaynaklandı-
ğını söyledi.
Birlik olarak ihtiyaç sahipleri-
ne ucuz toprak saglama esasına
dayalı "kentsel toprak reformu"
uygulanmasını istediklerini belir-
ten Karayalçın, öncelikle "kanra-
laşurma ana planı" hazırlanma-
sı ve planlama sisteminin değişti-
rilmesi gerektiğinı de ıfade etti.
Ulusal ve değişmeyecek bir top-
rak politikası gerektiğini de vur-
gulayan Karayalçın, şöyle devam
etti.
"Halk dalkavukluğu yapacak
diye gerçekten ihtiyaa olmayan
kişilerin gecekondu yapmasına
izin verilmemeli, sonın kıt olan
kaynagı çogaltmaktır. Kıt olan
şeyse arsa, boyle olunca da tabii
ki mafya ortaya çıkıyor. Mafya-
yı denetleyen de polis, keşke po-
lis bize baglı olsa da bu mafyayı
denetleyebilsek, belediyeye sade-
ce bayındıriık görevi yuklenmiş.
Ancak ABD gibi ulkelerde polis
belediyeye. baglı. Bizde durum
böyle olunca parayı bulan kondu
yapıyor, hatta kondu müteabhil-
Ugi büe başladı.''
SİNEMA • TÎYATRO • GÖSTERİ PERA 146 97 38-132 64 26
•• ••
O L UOZANLAF
DERNEĞ
TALMZBIR HAFTA IÇM
VAROLMANIN
DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ
Bir EMIR KUSTURICA F M
CÎM6EMELER
ZAJ/LAJU Bakırkgy KARYA 54211 7?
11 00-'3» 16 D0-18 30-2100
REKLAM FltMI DAfilTIMNO*
RAMBOm
BÜYÜKP N f * tati 40 « 96
|14 651 11 » ' 3 4&-ti t ' l 44-?1 3C
(5'S»S0 11 06-11»« 00-14 30-?! 00
(1İ1 32 m 12 »14 1VM »19 »71 1S
{125 53BI
S
Steven Seagal
HardtoKıll
2. HAFTA
Btyıtll EMEK 144 M 39
12 00-14 15-1R3O 18 45-21 15
KlHıkiy REKS 336 01 12
12 00-14 15-16 30-18 45-21 15
U n n ı KMSTM. M 44 53
1130-13.30-15 30-17 30-19 30-21 X
11 30-1130-15 30-17 30-19 30-2115
M r t t y H W 57? II13
11 00-13.00-15 00-17 00-19 00-21 00
M m A K f M l 2 7 76 5«
1215-14 30-1645 19 00-21 15
Iz^r IZMR 21 42 61
12 15-14 30-1645-19 00-21 15
STANDARDFİLMCİLİK A.Ş.
DANIEL BRENDA
DAY LEWIS FRICKER
fflYLfPrFÖOf
İSOLAYAĞIM SON HAFTA
Nf^lu KP (Hlnl 149 01 K 12 00-14 15-16 30-18 45-2115
m Stm Mrtui 221B 80 1215-14 30-16 45-1900-2115
ln*ÇMMM4 4iai 1215-14 3016 45-1900-2115
KİRLİ ÇÜRÜK VE A D İ
Dırty Rotten and Scounderls
STEVE MARTIN • MICHAEL CAINE Yön: FRA-NK OZ
MMl MODA 337 01 21 - 11 00-1130-16.00-1900-21 30
10 A Ğ U S T O S ' D A SİNEMALARDA
Melanie Grifflth • Jefl Danıels
Yön: Jonathan Demme
DIVRIGl KÜLTÜR DERNEGİ SUNAR
PİR SUbTAN ABDAb
10-11 AJuMo« S*M 21 JOd» FATİH REŞAT NURİ TİYATHOSU'NOA
Açılın engin denizlere... Korsanlaria savaşın...
Macerayı siz de yaşayın...
Ourhon Chnstun Oüver Chratopher
Heston Bale feed Lee
"Treasure Island
n t $ 12.00-14 15-1630-18 45-21 15
AıılanUTII 11813 23 1215-14 30-16 45-19 00-2115
PATRICKSVVAYZE
Dalton yanlız yaşar,
profesyonel gibi kavga eder
ve yarını düşünmeden sever.
BfTOflSl LALE 2 149 25 24
Kadıkfr YIOB 34S 51 24 11 15-13 13-15 15-17 15-19 15-21 30
**klknBATI2 118 83 23 11 00-1500-19 30 B u l a d p BÜtÜK 11049
Cinayet, hırs, şehvet, intikam
ve depiz mahsullü bir hikaye.
WANDAADINDA BİR BALlK
»eyoglu Dunyı 1499361 1200-14 15-1630-1845-2100
Man
1572 0444) 1100-1330-1600-1830-2130
ATLAS (143 75 76) 12 00-1415-16 30-18:45-2115
GAZI (1479665) 1100-1300-1500-1715-»30-21 45
r U M U K U (1610191' ^00-1415-16.30-1845-2100
SUREm 13360682ı 11-00-13 30-1600-1*00-2145
KimUL (12574 78ı 12 15-14 30-1645-19D0-21 15
KIUÇOGlU ( 1 2063ı 14 30-16 45-19İ» 2115
w
IŞTEAMERİKA'MN
EN KOMIK DÖRT ADML
HEPSİNİNİSMİ
EDDIE MURPHY
RUYASI
10 AĞUSTOS'DA SİNEMALARDA
Sinema-Tryatro-Göster
Duyurularmız İçin
146 97 38-132 64 26
itirifkifk "Berber darence"
SEZEN AKSU
SÖYLÜYOR
KISKANÇ HANIMLAR. GÖZÜDÖNMÜŞ BEYLER:
Bufılmıozledıkten sonra tehlıkelıılışkılerınızıgözdengeçtrecekstnız'
6. HAFTA
MERYL STREEP • ROSEANNE BARR
Stfttk UU.E 1 149 25 24-12 CO-14 15-16 30-18 45 2115
KltlUi mOIKOY 337 74 00 11 00-13 15-15 15-1730-19 30-21 30
• VAKKOMMA Jmkum )S1 15 71
• VAKKOUMA Sv+y, MOfOHS
l ] 7 7 3 3 0 ^ W
tin Sözen, Bayükşehir Belediye Başkanlan onu-
rana dün gece bir yemek verdi. Gölcek Restoran'da saat 20.00'de başlayan yemege Ankara Buynkşehir Be-
lediye Başkanı Murat Karayalçın, Izmir Buy uksehir Belediy e Başkanı V uksel Çakmur, Gaziantep Bayük-
şehir Belediye Başkanı Cefad Dogan ve Kayseri Buyukşehir Belediye Başkanı Niyazi Bahçecioda kanidı. Ye-
mege Bıiyukşehir Belediye Başkanlan ve eşlerinin yanı sıra SHP Genel Sekreter Yardıması Istemihan Ta-
lay, tSKt Gend MüdUnı Ergun Goknel ve Eminönü Belediye Başkanı Ahmet Naci Akgundekabldılar. (Fo-
lograf: Remzi Gökda|lı)
Anadolu liseleri
Yedek liste kayıtlan başlıyortstanbul Haber Servisi — Ana-
dolu liselerinde 2. yedek listeden
kayıtlar bugün başbyor. 4 ağus-
tosta sona eren 1. dönem yedek
liste kayıtlan sonunda Anadolu li-
selerinden hiçbiri açık kpntenjan-
lan dolduramadılar. 2. dönem ye-
dek liste kayıtlan sırasında okul-
lar açık kontenjanlan kadar öğ-
renciyi puan sırasına göre kayıt
edecekler. Anadolu liselerinde yi-
ne de açık kontenjan kalması du-
rumunda ön kayıt sistemine baş-
vunılacak. ön kayıt yaptırmak is-
teyenlerin başvurulan 13-14-15
ağustos tarihlerinde kabul edile-
cek. Ön kayıt yaptıranlann kesin
kayıtlan ise 17 ağustosta ya-
pılacak.
1. dönem yedek liste kayıtlan
sonunda tstanbul'daki Anadolu
liselerinin açık kontenjanlan
şöyle:
tstanbul Lisesi: 43
Bahçelievler Anadolu Lisesi: 4
Bakırköy Anadolu Lisesi: 5
Beşiktas Atatürk Anadolu Li-
sesi: 10
Beyoğlu Anadolu Lisesi: 17
Cağaloğlu Anadolu Lisesi: 30
Galatasaray Lisesi: 43
Huseyin Avni Sözen Anadolu
Lisesi: 29
Kadıköy Anadolu Lisesi: J4
Kartal Anadolu Lisesi: 8
Kartal Burak Bora Anadolu li-
sesi (İNG): 25
Kartal Burak Bora Anadolu Li-
sesi (FRN): 1
Üskudar Anadolu Lisesi: 11
Vefa Anadolu Lisesi: 14
"
S a a t
12>ebirvaryapdacakherşey şimdi, yapılmalı.
T ü m s i | a n ı a r y o k edümeU. 6 agustoslar Dunya Sevgi
ve Banş Gunu olarak kutlanmalı" diyen Yeşiller Partisi'nden bir grup, dün gece saat 24.00'e beş kala
Anadolu Vakası'ndan Avrupa yakasına ellerinde gaz lambalanyla geçtiler. Gaz lambalannın Hiroşi-
ma yıkıntılan altında kalanlann yaşama umudunu ve banşı temsil ettigini soyleyen grup "Hiroşimala-
n unutmadık. Bir daha Hiroşimalar olmasın" dediler. (Fotoğraf: Alaattin Çiftçi)
KONUK YAZAR
Sokağın Senfonisi (3)
RUMEUHISARI
AÇIKHAVA
TIYATROSU
ÇELİK GÜLERSOY
Eskı yaşamda bir kural, günlük
defilenin, tipleri ve vakitkriyle,
yine yazılı olmayan öbürü, satı-
cılarla evler arasında, sevgiydi,
saygıydı, dostluktu ve guvendi.
Yabancı satıcüar, bedava bir sey
vermezdi tabii. Ama o her gün ge-
çenler yok mu! Onlaı, muhalle-
nın, gezgin bakkalı gibiydi. Ma-
nav zaten yok. Çünkü her evin
kendi bahçesi, bir manav dükkâ-
nı gibi. O devaınlı satıcüar ise
semtin bakkalı gibi. Tartı öyle in-
ce tutulmaz. Biraz dengesini bul-
du mu ibresi, ağırbk ve bereket,
mutlaka çocuklardan yana yatar.
Ona sevgiyle bakan, akidenin ta-
dıyla heyecanlanan, o hepsinin
doğumunu, sokağa ilk adımlan-
nı, satıcının, köydeki kendi yav-
rulannınki gibi bildıği ve hatırla-
dığı çocuklar. Onun için o terazi,
hep yumurcaklardan yanadır.
Sonra o gün paran yoksa, baban
haftauk alamanuş, mahzun anne-
nin de eli dardaysa, ne gam! Ne
hesap-kitap, ne senet-sepet, kapı-
nın pervazma, tebeşirle bir çentik
çizgi yeter.
tçerde yatağında yatan, yüzü
solmuş üzgun çocuk, akşam zeva-
le doğru, sokaktan, hiç seslenme-
den geçen, ama mutlaka beşte, en
geç altıda gelen, hafif tombul, ye-
şil gözlü, halim-selim, sütçü-
yoğurtçu amcanın, kendi yavnı-
su gibidir. Ama o toprak kâseler-
den (hani üstu kaymaklı, ve yus-
yuvarlak) birini, istenirse ikisini,
sessizce bırakır gjder. Parasını
haftalarca, hatta aylarca bekler.
Bir merhamet deniziydi, gözü
tokluk derya^ıydı, bütün mahal-
leleri dolduran.
Ne bilsin bunlan şimdi, market
devnnin çocuklan. Marketteki iç
düzen de bütün dünyada aynı.
Tasnifli sıra raflarda, dizi-dizi
ambalajlar. Aylar-yülar önce üre-
tilmiş, aynı tip paketlenmiş, şekeri
var lezzeti yok, türlü-türlü yiye-
cekler. Sonra kapıya yakın, kıy-
ma makinesi gibi, acımasız turni-
keler! Tuşları çmlayan gişeler.
Şınnk-şuınk, cebini boşalt da geç.
Paran yoksa, aldığını yerine koy,
gişeden elini kaldır, pas geç.
Böyle değildi tstanbul, böyle
değildi hayat. Böylesine"otoma-
tik ve mekanik", böylesıne acıma-
sız, ruhsuz ve tatsız-tuzsuz değil-
di, bu kent.
Çare yok, dünya değişecekti.
Bu değişim tstanbul'a da geldi.
Ekonomiye ve yeni törelere karşı
kürek çekilmez. Onu tabii ki bili-
yorum. Ama ekonomi degişirken,
bir bütün şiiı de gitti.
Renkli tablolar, yerlerini çi-
mento sokaklara bıraktı. tnce bir
musiki de yerini metal gürültüstt-
ne terk etti.
Sokak meğerse, satıcılan ile ya-
şıyormuş. Motor trafıği ile değil.
Eski evler, satıası ve lambası
ile; ev komşusu ile; insan, yandaki
dostu ile, bir bütünmuş. Ve o bü-
tün bir örgüymuş, bir mutluluk-
muş.
Yeni insan, mutlu değil. Yeni
semt, yeni site? O da çok katı ve
soğuk. Ne kadar da acımasız.
Onun için anyorum, kendi cocuk-
luk yülanmı. 20'li ve 30'lu yüla-
nn, insancıl, medeni Istanbul'u-
mu. Onun için, yalnız kaldığım-
da, kendimi ütopyalara kaptınp,
mırıldandığırn bile oluyor: Her
şey tekrar geri gelse. Ne olurdu
büyük Tannm, ya bu dünya so-
na ermeden ya da biz tükenme-
den, zaman çarkı geri sarsa. O es-
ki mahallemiz, Yıldız semti, yine
doğsa. Bir kaçı hâlâ duruyor ev-
lerin. öbürleri, birer-birer, sihir-
li değnek dokunmuş gibi, yeniden
yapılıp kurulsa. Bütün eski dost-
lanmız, hısımlar ve komsulan-
mız, gittikleri, o bilinmez, o dö-
nülmez, uzak-uzak diyarlardan
çıkıp-çıkıp da gelseler. Yemen ve
Trablus şehitleri gibi, ya da yitip
gitmiş, artık haber alınmayan ef-
sane kişileri gibi. Hepsi, üçer-
beşer, evlerine, dükkânlanna
dönseler. Mühendis Halid Bey
Amca, billur boynu altın top ger-
danlıklı, çini mavi gözlü eşi, Sâ-
lime Hanım teyzemiz. Mahalkmi-
zin bakkalı, gttmuş köstekli yelek-
li, acı çekmiş Agop Ağa, soluk
ytlzlü, mahzun gülüşlü, evlenme-
miş kızkardeşı, bizün Agavni Tey-
zemiz, yine kepenklerini kaldınp,
geçim kapılanm açsalar. Bütün
düzen tekrar, bir daha kurulsa.
Camlar silinip ovulsa, perdeler yı-
kanıp takılsa. O bayram öncesi
günleri gibi, ya da tahtalann gıcır-
gıcır yıkamp ovulduğu, odalann
kireçle badana edildiği, bahar te-
mizliğj gibi. Sonra sabah günesiy-
le bûiikte, sadcüar sökün etse. Se-
miz atlan iki yanda küfeli ve bol-
ca göbekli Haydar Aga, sonra sa-
dece birkaç otla, biraz maydanoz
satan, ufak-tefek, yoksul Paşo.
tkindi vakti, sırma telli bıyıklı,
başı üstünde camekâm, yelefi
köstekli şekerci. Akşam zevale
doğru geçen, toprak kâsderde tat-
lı yoğurtlar getiren, yatağındaki
soluk ve ince çocuğa, onlan ses-
sizce bırakıp giden, yeşil gözlü
muşfik amca, birer-birer, geliver-
se. Bir eyyam, tekrar yaşasak
bunlan, hem dostça, hem
topluca.
Bilmiyorduk, inan olsun, bilmi-
yorduk. Hayatın akıp gıttiğini, bir
avuç suda olduğu gibi, parmak-
lanmızdan sıynlıp yitip de, bizi
terk edeceğini, ummuyorduk,
beklemiyorduk. O düzen hep de-
vam eder sandık. Yapacak bir şey
gerci yoktu. Ama bu sonuca, böy-
le, biraz da habersiz yakalandık.
Onun için, şaşkın kalmış, umut-
suz ve kınlmışız. Bizi ""lasıriı
yeniler.
Şimdi sokaklar, ruhsuz. Bom-
baş değil. Tam aksine, dopdolu ve
kaiabalık. Meydanlar, ana yollar
seyyar saücı ile dolu. Ama hepsi,
aynı bir çarktan çıkma. önlerin-
de arabalar. tçinde hormonlu
meyveler. Adamlar birbirinin ay-
m. Giysileri de hakeza ve de bir
karış surat.
Bu bir marifet değil. Hal'den
al, meydanda sat. Hani bunun, ,
türlü-türlü mal çeşidi? Çoğu elle
kotarümış, içine beceri katılmış,
urünler resmi geçidi? Hani o ki-
şilik sabibi, tıpi, gıysisi farklı, her
birini bıldiğimiz, sevdiğimiz-
tamdığımız, her yolu belli saatte
ziyaret eden, belli vakitlerin
dostlan?
Şimdi sokaklar, bomboş. Artık
dümdüz ve kaskatı sokaklann, bir
özü ve özellıği, rengi ve sevimlili-
ği yok. Her sokak ayn bir cadde
gibi: çimentonun bomboş raührü,
hepsinin Ustüne basılı.
özetlersek, efendim. Sokaklar
bir anlama dolu, ama bir anlama,
dostsuz, hünersiz ve de bos. Mar-
ketler, ambalaj dolu.
Sokaktan, silindi gitti renkler
ve de kayboldu, seslerl