25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 AGUSTOS 1990 EKONOMİ CUMHURÎYET/13 Borsa endeksi 565O'ye çıkü • Ekonomi Servisi — Borsadaki tırmanış devam ediyor. önceki gün fıyat ve işlem hacmi rekorundan sonra dünkü seansta da yeni bir fiyat rekonı kınldı. Önceki günü 5384 puandan kapatan İMKB fiyat endeksi dün de yüzde 4.9 artış kaydederek 5650 puana çıktı. Gelir ortaklıgı • ANKARA (ANKA) — Kamu Ortakiığı ldaresi tarafından çıkanlan gelir ortakiığı senetleri de âdeta devrini kapattı. Geçen ay çıkanlan ve satış süresi 27 temmuz cuma günü biten G tertibi 100 mityar liralık gelir ortakiığı senedinin sadece 18.2 milyar liralık kısmı satılabildi. Mayıs ayında çıkanlan F tertibi 200 milyar lirahk senedin yüzde 42.7 oranında 85.4 milyar liralık bölümüne alıcı çıkmıştı. SEK grevine yeşil ışık • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Danıştay, 26 haziran günü başlaması gereken Süt Endüstrisi Kurumu (SEK) grevini 60 gün süre ile erteleyen Bakanlar Kurulu kararı hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdi. Hak-tş'e bağlı özgıda-lş Sendikası'mn uygulamaya koyacağı grev Bakanlar Kurulu'nca "genel sağlığa" aykırı olduğu gerekçesiyle 60 gün ertelenmiş, Ozgıda- tş Sendikası da Danıştay'a başvurarak Bakanlar Kurulu'nun bu kararının iptalini istemişti. Döviz tevdiat munzamkarşıhğı • ANKARA (ANKA) — Bankaların, döviz tevdiat hesapları karşıbğı Merkez Bankası nezdinde tutmak zorunda olduklan munzam karşılıklara ağustos ayında uygulanacak faiz oranları belli oldu. ABD Doları cinsinde karşılıkların temmuz ayında yüzde 4.0935 olan faiz oranı ağustos ayı için yüzde 3.9375'e, Fransız Frangı için yüzde 4.9375'ten yüzde 4.8125'e, Isviçre Frangı için de yüzde 4.060'tan yüzde 4.3750'ye indirildî. Hollanda Florini'ne uygulanacak faiz oranı yüzde 3.9688'den yüzde 4.3750'ye yükseltilirken, Alman Markı'na uygulanan faiz temmuz ayındaki yüzde 3.9688'lik düzeyinde tutuldu. Kordsa'da işçi çıkartılacak • tZMİR (Cumhuriyet) — Lastik tekerlek imalatında kullanılan kord bezi üretimi yapan Kordsa fabrikasında taleplerin azalması nedeniyle tenkisata gidiliyor. Kordsa Idari ve Teknik Müdürü Yılmaz Kanbak imzasıyla bin 100 kişinin çahştığı işyerine asılan duyurularda, şirketin zor durumda olduğu belirtilerek kapsam içi ve kapsam dışı personelden aynlmak isteyenlerin ihbar ve kıdem tazminatlannın ödeneceği bildirildi. Tekofaks'tan tiç yeni tirün • Ekonomi Servisi — 1981 yılından bu yana Japon Panasonic faks sistemlerini Türkiye'de pazarlayan Tekofaks, Panasonic marka üç yeni ürünün daba pazarlamasma başlıyor. Alt yapı yatırımlannı ve teknik servis teşkilatını tamamlayan şirket faks cihazlannın yanı sıra printer, telefon santralları ve çağrı cihazlarımn da satışına bugünlerde başlayacak. TYT Leasing kuruidu • Ekonomi Servisi — Türkiye Turizm Yatırım ve Dış Ticaret Bankası (TYT Bank) leasing şirketi kurdu. 10 milyar lira ödenmiş sermayeyle kurulan şirket öncelikle turizme yönelik sektörlerde faaliyet gösterecek. Yakıfbank da sermaye arttırdı • ANKARA (AA) — Türkiye Vakıflar Bankası'nın sennayeşi 500 milyar liraya yükseltildi. Vakıflar Bankası Yönetim Kurulu'nun sermaye arttınmına ilişkin aldığı karar, Bakanlar Kurulu'nca onaylanarak Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayunlandı. Bankanın sermayesi daha önce 250 milyar lira idi. Helikopter için savaşSavunma Sanayii Müsteşarlığı'mn açtığı, Türkiye'de ortak üretimi öngörülen helikopter ihalesi dünyanın belli başlı üreticileri ile yerli ortaklan arasında kıyasıya rekabete yol açtı. thaleye Alman MBB Kutlutaş ile ABD'li Sikorsky Enka ile İtalyan Agusta Koç ile katılıyor. Diğer firmalar ise Fransız Aerospatiale ile ABD'li Bell. İhale yıl sonunda sonuçlanacak. ESİN SUNGUR Türkiye'nin büyük savunma sanayii projeleri uluslararası sa- nayı devlerinin ilgi odağı oldu. Si- lahlı Kuvvetler, Eraniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Komu- tanüğı'nın ahmlannı hızlandırma- sı ve Savunma Sanayii Müsteşar- hğı'nın açtığı ihale Türkiye'de bir helikopter savaşı başlattı. Savunma Sanayii Müsteşarlı- ğı'mn açtığı, Türkiye'de ortak üretimi öngören genel amaçlı he- likopter ihalesine katılan dünya- nın belli başlı büyük üreticileri yerli ortaklan kanahyla kıyasıya rekabete girişti. Ortalama 1.5 mil- yar dolarhk bir yatınm gerektiren projeyi kazanmak isteyen üretici- ler, bir yandan kendi helikopter- lerini överlerken bir yandan da ra- kip firmalann helikopterlerine kusur buluyorlar. 1990 sonunda sonuçlan açıklanacak olan ihale- ye "BK-117" helikopterleriyle MBB-Kutlutaş ortakiığı, "Süper Puma Dolphin" ile Aerospatiale, "412SP" üe Agusta-Koç ortakiı- ğı, "Black Hawk" ile Sikorsky- Enka ortakiığı ve yine "412SP" ile Bell katılıyor. İhale konusunda bılgi veren Sa- vunma Sanayii Müsteşar Yardım- cısı Veysel Yayan tekliflerin icra komitesi tarafından, hizmet yeter- liliği ile maliyet dikkate alınarak değerlendirildiğini belirterek şöyle konuştu: "Komite karanru heUkopterle- rin test uçuşlannı izledikten son- ra verecek. 16-20 temmuz tarih- leri arasında MBB'nin, 13-27 tem- muz arasında Aerospatiale'in de- moastrasyonu yapOdı. 30 temmuz Agusta ve Bell ihaleye AB 412 SP tıelikoplerijle katılıyor. Aerospatiale'nin Süper Puma helikopteri. - 5 ağustos arasında Agusta'nın, 6-10 ağustos arasında Sikorsky'- nin, 13-17 ağustos arasında da Bell'in test uçuşlan olacak. Tür- kiye'de yatınm yapacak firma bu yılın sonunda belli olacak. Yılda 200 helikopter uretilecek olan fab- rikanın kurulması 1992 yılbaşın- da gerçekleşecek. Yatırım yapıl- madan once seçilen helikopterler- den az sajıda alınıp bir süre de- nenecek. Başlangıçta askeri hiz- metlerde kullanılmak için uretile- cek olan helikopterierin daha son- ra sivil amaçlı hizmet verecek tip- lerinio de üreuimesi gundeme gelecek. Yatınmın süresi 10 yıl olarak belirlendi." Helikopter ihalesinde Agusta firmasıyla işbirliği yapan Koç Grubu"na bağlı Otokar Firması'- nın Genel Müdür Danışmanı Er- can Ertüreten, ttalyan Agusta fir- masırun bugün bulunduğu y«e Türkiye'nin hedeflediği biçimde gelmiş olması nedeniyle seçtikle- rini belirterek Koç Grubu'nun ge- lecekteki hedefınin Türk helikop- terlerini yaratabilmek olduğunu söyledi. SSM'nin açtığı ihalede Agusta ile Sikorsky'nin en güçlü rakipler olduğunu anlatan Ertu- reten ihale île ilgili görüşlerini şöy- le belirtti: "Savunma Sanayii Müsteşarlı- ğı'mn açtığı ihalede en çok Agusta ile Sikorsky'nin şansı olduğuna inanıvonım. Bell firması teklifin- de burada yatınm yapmayacağı- nı, sadece lisans vereceğini belirt- ti. MBB firmasının helikopteri de aslında genel maksat helikopteri degil, keşif ve gozeueme tipine ya- kın. Fransız Aerospatiale'in ise daha önce Emniyel'e sattığı Pu- ma heUkopterleri beğenilmediği için fazla şanslı değil. Geriye Agusta ile Sikorsky kalıyor. Si- korsky'nin Black Havtk helikop- terleri gerçekten çok güçlu. Genel maksat belikopterinde bulunma- sı gerekli olmayan özel yetenek- lerle donaülmtş. Ancak bu da ge- rek birim saat başına uçuş mali- yetini gerekse de uçuş oncesi ve sonrası bakım ve servisini çok pa- halı hale getiriy or. Agusta'mn he- likopteri daha küçıik, genel mak- sat helikopterinin yerine getirmesi gereken birlik nakli. arama ve kurtarma ile sağlık hizmetlerinin tamamını yapabiliyor, fakat mo- tor gucü ve silah açısından daha alt düzeyde. Bu ozdlik beraberin- de hem uçuş hem de bakım ve ser- vis maliyetlerinde yan yanya ucuzluk saghyor. Savunma Sana- yii Müsteşarlığı'mn dağerlendir- mesinde eger maliyet ön planda tutulacaksa Agusta kazanır, eks- tra hizmet verebilme özelliği ön- celik alacaksa ise Sikorsky'nin şansı fazla olur." Alman askeri uçak sanayiinin devi Messerschmidt Bölkow Blohm (MBB) ile işbirliği yapan Kutlutaş'ın Savunma Sanayii Projeleri Bölüm Başkanı Yavuz Tekin Onay da ihaleye katılan di- ğer helikopterler hakkında konus- mak istemediğini belirterek "Biz kendimizi ihale heyetine bıraktık. Orada burada açıklama yaparak Zırhlı araçta karmaşaEVREN DEĞER ANKARA — Türkiye'nin F-16 projesinden sonra ikinci büyük projeleri arasında yer alan zırhh muharebe aracı projesinde, kararın alı- mından uç yıl geçmesine karşm bir ilerleme kaydedilememesi askeri kesimde tedirginlik ya- ratıyor. Askeri kesim aynca, Savunma Sana- yii Müsteşarhğı'ndan da "Kararian alıp da- ha sonra bize empoze ediyoriar" şeklinde ya- kınıyor. Bu arada proje kapsamında ABD- den hazır olarak getirtilmesi planlanan 20 zırhlı araç Turkiye'ye geldi. Savunma Sanayii MüsteşarlığVndaki kay- naklar zırhlı muharebe aracı projesinde çahş- maların askeri kesimle "tam bir uyum" için- de ilerlediğini belirtirken askeri kesim ise ça- lışmalardan rahatsız olduğunu her koşulda di- le getiriyor. Askeri kesimdeki kaynaklar, ça- lışmaların "ağır aksak" gittiğini bildirirken zırhlı araçta model olarak ABD'nin FMC fir- masının aracının secildiğini, ancak daha son- radan aracın her bir bölümü için ayn ayn iha- leye çıkıldığını söyledilef. Askeri kaynaklar, bu durumun ilerde lojistik bir karmaşaya yol aça- cağını kaydettiler. Askeri kesimin proje ile ilgili olarak yakın- malan şu noktalarda toplanıyor: — Proje ABD'nin FMC firması ile Türk or- tağı Nurol A.Ş. tarafından kazanılmastna ve aradan 3 yılı aşkın zaman geçmesine rağmen aksakhklar sürüyor. — Sistemin belli ana kompleksleri için FMC firması ile mukavele imzalanmasından sonra yeniden ihalelere çıkıldı. Bu ihalelerin sonuçlarında da karmaşa var. Kulenin enteg- rasyon görevi MKE'dir. Ancak bu konuda ya- pılan değerlendirmelerden MKE elemanları- nın biigisi yok. Top için Savunma Sanayii Mü5teşarlığı'nca tsviçre'nin Oerlikon firması seçilmiş ve bu MKE'ye empoze edilmiştir. — Araçta hangi cins top, hangi cins mühim- matın kullanılacağı saptanmadan atış kont- rol sisteminin, balistik verilerinin nasıl uygu- lanacağını bilmek, teknik olarak mümkün de- ğildir. Aynca 25 mm'lik muhimmatın yurtiçi imalatı konusunda seçim yapılmadı ve çalış- malar çok yavaş ilerliyor. — ABD'den 20 araç hanr olarak geldi. An- cak bu araçlarüzerindeki teçhizat orijinaldir. Savunma Sanayii Musteşarlığı (SSM) ise de- ğişik bölumler için ayn ayrı ihaleye çıkmıştır. SSM'nin ihale yoluyla değişikliğini istediği sis- temler birbirinin aynı olmadığı takdirde olu- şacak -kojûfik karnıas>mn nasıl halledilecegi- ni bilemiyoruz. — Madem ki kullanıcı biz olacağız, bu du- rumda kararlarda etkin olmanuz gerekir. An- cak kararlar alınıyor ve bize sadece bilgilen- dirme mahiyetinde sunuluyor. ya da helikopter reklamı ile ihale kazanılacağına inanmıyoruz. Teklifimizi verdik, her tur dene- meden de gectik. Bundan sonra karar ihale heyetinindir" dedi. "BK-117" hehkopterlerinin gend maksat helikopteri olmadığı biçi- mindeki iddialara cevap vermek istemediğıni belirten Onay, "Eger helikopterlerimiz gend maksat helikopteri olmasaydı bizi ihale- ye alırlar mıydı?" diye sordu. MBB ile Aerospatiale'in 1991 yı- lında birleseceğini anlatan Onay, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün aldığı Süper Pumalann eski olma- sı nedeniyle bazı. problemler çı- kardığını, Aerospatiale'in SSM ihalesine Super Pumalann yeni modeliyle katıldığını belirtti. Onay, "Biz lutucu bir firmayız. Reklam yapıp da iüa kazanacagu diye iddia ctmiyoruz. Herkesin şansı eşit" diye konuştu. İhaleye "Black Hawk" heli- kopterleriyle katılan ABD'li Uni- ted Technologies şirkeüne ait Si- korsky firmasının Başkan Yar- dımcısı James J. Sattenvhite, Sa- vunma Sanayii Müsteşarlığı'mn karardan Once ihaleye katılanlar- dan test uçuşu yapmalanm iste- mesinin iyi olduğunu belirterek bütun helikopterierin aynı koşul- larda denenmesinin, hangisinin Ustun olduğunu ortaya çıkaraca- ğını söyledi. Her firmamn teklif ettiği helikopterierin birbirinden farklı olduğunu vurgulayan Sat- tenvhite, "Önerilen helikopterie- rin kimi büyük, kimi orta boy. Temmuz-agustos gibi yılın en sı- cak aylannda deneme uçuşu ya- pılması. güçlü olan helikopterin secilmesi için çok iyi olacak" de- di. Bilindiği gibi eski Amerikan Dışişleri bakanlanndan ve eski NATO Başkomutanı, şu anda ise United Technologies'in damşma- nı Atexander Haig, Türkiye'ye yaptığı ziyaret sırasında TUrk Ordusu'nun da böyle güçlü heli- kopterlere ihtiyacı olduğunu vur- gulamıştı. 'Erdemir satarını, Metaş ahrııri 5 Tophane'nin ara sokaklannı bir zamanlar ünlü kabadayıların naraları çınlatırken, şimdi onlann yerini hisse senedi işportacılarının çığhklan aldı: "Erdemir satanm... Metaş ahnm..." Karaköy'de, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nm gelişmesine paralel olarak biiyüyen sokak borsası gittikçe yayılıyor. ABDURRAHMAN YILDIRIM Bir zamanların ünlü kabadayı- larının naralarının çınladığı Top- hane ara sokaklarım bugünlerde hisse senedi işportacüannın çığırt- kanlığı kapladı: Erdemir sata- nm.» Metaş alınm.~" Çeşitli eko- _ ^ nomik faktorlerin uygun duşme- H l s S £ S E N E D j jşPORTASI - Belediyenin de işgalije parası karşılıgı sokak borsasına izin vermesi, Topha- cvi. h.rl, K,.v,,^n lcnh.,1 Mpn. ^ . ^ d e g i ş t i n ,i Açıkhava borsaolan, sokağa kurduklan tezgâhlarda sabahtan akşama kadar süren " — - ' ' " ^ " alışveriş yapıyor. (Folograf: Erdogan Köseoğlu) siyle hızla büyuyen İstanbul Men- kul Kıymetler Borsası, dunyada eşine rastlanmayan bir ^ekilde 'Işportacılıgı" da beraberinde ge- liştiriyor. Hisse senedine yönelik ilginin süratle artması, aracı uye- lerin >F eterli hizmet verememesi ve bu üyelere duyulan guvensizlik ne- deniyle "hisse senedi işportası" ya da "ayaklı borsa" giderek yaygın- laşıyor. Borsamn son bir aydu hızh bir tırmamşa girmesi ve temmuz ayın- da yüzde 30.3 ortalama bir prim yapması, giderek daha geniş kit- leleri hisse senedine yöneltiyor. Borsamn gunlük işlem hacmi son günlerde 100 milyar liranın üzeri- 'seanslarda" sine karşüık ayakh borsacılann sa- yısı ortalama bin dolaymda. Tez- gâh açanlar ve bunun karşıhğın- da belediyeye ayda 50 bin lira öde- yenleT ise 150-200 dolayında de- ğişiyor. Ayaklı borsada kullamlan ne çıkaı ve fiyat rekorlan kmlır- ken, borsaya paralel olarak sokak borsası da büyük bir canlüık içi- ne girdi. Daha önce borsa binası- nm hemen yanındaki 'Denizciler Sokağı"na sığabilen ve burada tez- gâh açan hisse senedi işportacıla- rı artık Tophane'nin öteki sokak- larma tasmaya başladı. Hatta Ka- raköy'deki Kath Otopark binası- nın altında hisse senedi tezgâhı açanlar bile var. Her gün değişme- telsiz telefonlarm sa>ısı da tezgâh sayısıyla aynı miktarda. Ayaklı borsada tezgâh açanlann yanında, arabalann içinde satış yapanlar da 25-30 civannda. Arabalannın içini âdeta küçük bir dükkâna çevire- rek her türlü hisse senedini alıp sa- tan bu esnaf grubunun hiçbir yü- kümlülüğü yok. Buranın Maliye ya da hisse sene- di piyasasını denetlemekle yü- kümlü Sermaye Piyasası Kurulu ile hiçbir bağlantısı bulunmuyor. Ayaklı borsamn müdavimleri arasında İstanbul'dan gelenlerin yanında, civar iller İzmit, Tekir- dağ, Adapazan'ndan gü- nübirlik gelenler de var. Hisse se- nedi piyasasının oldukça yaygın sı lffu bulan telefortuyla "Cafe de Borsa" hizmet verme>'e başlamış. Sokağı, simitçisinden gazete satı- cısına, ceket patetesçisinden bor- sa bülteni ve kapanış fıyatlarını satanlara kadar her türlü işportaa kaplamış. Herkesin işi tıkırında. Yüzleri gulüyor. Bir hayır derne- ğine bağış toplayan hanım da sü- rekli makbuz kesiyor. Hisse sene- di işportacılığı bu kadar cazip olunca gozüne kestirenler tezgâh açmaya başlamış. Bunlar arasın- da Boğaziçi ÜnivCTsitesi öğrenci- si genç kızlara, yurtdışında egitim görmuş gençleTe de rastlanıyor. Sabah saat 08.00-08.30 arasın- da senlenmeye başlayan ayaklı borsa resmi seans süresince an gi- bi çalışıyor. Telsizlerle sürekli se- anstaki brokerlar arasında haber- leşme sürüyor. Seans sırasında ka- patılan bir tahtadaki hisseler amn- da sokağa iletiliyor ve sokak bor- sasmda yüzde 3-5 daha yüksek bir fiyatla satışa sunuluyor. AJışlarda ise bunun tara tersi uygulanıyor. Seans içinde fiyatı bilen hisse se- nedi işportacısı, satıcıya daha dü- şük bir fiyat öneriyor. Yani alışta düşük, satışta daha yüksek fiyat- tan hisse ticareti yapılıyor bu pi- yasada. Aradaki fark da ayakh borsayı yaşatıyor ve geliştiriyor. Art aTda gerçekleşen özel sek- tör şirketlerinin halka açılması ve KİT'lerin halka arzı, yerli ve ya- olduğu İzmir ve Adana piyasasm- bancı talep karşılanmca hızh bir dan temsilci yatınmcılann da her- gelişme dönemine giren İstanbul gün uçakla gelip ahm satımlannı Menkul Kıymetler Borsası, bina- yaparak döndükleri biliniyor. Sı kuçük ve ad,na yakışmayacak Ayaklı borsacılann toplandığı De- nizciler Sokağı iyice kalabalıkla- şmca kahve ve lokantalar da yet- mez olmuş, yenileri açılmış. Sayı- da olsa beraberinde önemli sayı- da işportacı yaratarak ekonomide yerini alıyor ve dıinya basınında bile yankı uyandınyor. MidlandBank ve Bank ofBoston'a izin çıktı Dd yabancı banka dahaTürkiyedeKuruluş izni geçen yıl Devlet Bakanı Güneş Taner tarafından reddedilen, daha sonra Thatcher'ın ricası sayesinde izin verilen İngiliz Midland Bank, merkezi Istanbul'da olmak üzere 30 milyar sermayeli bir banka kuracak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — In- giltere'nin "bir numaralı bankası" olan Midland Bank'a Türkiye'de kuruluş izni ve- rildi. Bakanlar Kurulu'nun dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan kararı uyannca, Midland Bank merkezi İstanbul'da olmak üzere 30 milyar sermayeli bir banka kura- büecek. Devlet Bakanlığı'nın 18 Haziran 1990 ta- rihli yazjsı üzerine almdığı belirtilen karar- la, Türkiye ile İngiltere arasında pürüz oluşturan bir konu çözüme kavuşturulmuş oldu. Midland Bank Türkiye'de kuruluş iz- ni için ilk başvuruyu 1989 yılı sonunda yap- mış, ancak Devlet Bakanı Güneş laner, İk- tisat Bankası'mn tngiltere'de temsilcilik aç- mak için yaptığı başvuruya iki yıldır olum- lu yanıt verilmediği gerekçesiyle girişime "olumsuz" yaklaşmıştı. Daha sonra ingil- tere Merkez Bankası'mn (Bank of Eng- land) İktisat Bankası'mn başvurusunun normal prosedür çerçevesinde incelendiği ve temsilcilik açabilmesi için belirli koşul- ları karşılaması gerektiği yolundaki bildi- rimleriyle konu, Ankara ile Londra arasın- da "diplomatik bir sorun" halini almıştı. tngıltere Buyukelçiliği'nin girişimleri son- rasında Merkez Bankası Başkanı Rüşdü Saracogiu tarafından Cumhurbaşkanı TUr- gut Özal'a da bizzat üetilen "Midland Bank ne olacak" sorusu, son olarak İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher'ın nisan ayındaki Türkiye ayareti sırasında ele alındı. Çanakkale'de düzenlenen Anzak Günü törenlerindt gerçekleşen Thatcher-Özal gö- rüşmesinde, İngiltere Başbakanı, Cumhur- başkanı Özal'dan Midland Bank'ın kuru- luş izni konusundaki sorunun çözülmesi için özel istemdc bulundu. Thatcher'ın bu girişimi nedeniyle de "kolaylaştıgı" belirtilen Midland Bank'a kuruluş izni verilmesi karannın önündeki "İktisat Bankası engeli" ise bu bankanın İngiltere'de temsilcilik açmak yerine, bir tn- giliz bankası ile ortaklık kurma yoluna git- mesiyle ortadar. kalkmıştı. First Bank'a da izin Öte yandan Türkiye'de şube olarak ça- lışan ABD sermayeli First National Bank of Boston'a da 30 milyar lira sermayeli ye- ni bir anonim şirket olarak kuruluş izni verildi. Bu iki bankayla birlikte, Türkiye'de ano- nim şirketi olarak kurulmıış yabancı ser- mayeli banka sayısı 7'ye çıktı. IŞÇININ EVRENENDEN SUKRAN KETENCt Az Ücret, Çok İş, Az Tatil, Çok Kaza Petrol-İş Sendikası'nın istatistik verilere dayalı geleneksel yıl- lığı Türk işçisinin halini tartışılamayacak biçimde sergiliyor. Türk işçisi en çok çaiışan, en az ücreti alan, en az tatil yapabilen ve işbaşında en çok kazaya uğrayan ülkeler ışçıleri arasında yer alıyor. Yine aynı yıllıkta bir kez daha tartışılamayacak biçimde, tşçi- mizin 12 Eylül'den bu yana ANAP iktidarlannda daha da ağır- laşan ölçülerde yoksuilaştığını, gerçek ûcretlerınde sürekli ka- yıplar yanında çalışma koşulları, iş güvencesi ve tüm hakların- da geri adımlar attığını görüyoruz. Demek ki işçi sınıfırnız adına sendikalar, 12 Eylül'den bu ya- na işçi çıkarlarını koruyamamışlar, sendikal görev ve işlevlerini yerine getirememişler. İşçiler de çıkar örgütleri sendikaların gö- rev ve işlevlerini yerine getirmelerı yolunda gereken ağırlıkları- nı koyamamışlar, sendika içi demokrasiyi işletememişler. Şimdi bu noktada sendika liderleri, hatta işçiler pek çok iti- raz ve gerekçe sayabılirler. Örneğin "Bu anayasa ve yasalar durdukça, gerçek sendikalaşma, toplu pazarlık ve grev hakları önündeki yasaklar kalkmadıkça işçılerin ve sendikaların toplu pazarlık masalarında ağırtıklannı koyabilmelen, siyasi ıkıidarlar karşısında çıkarlarını koruyabilmeleri olanağı yoktur" diyebilir- ler. Elbette bu doğru bir saptamadır. Üzerinde ciddi cıddi kafa patlatmak gerekir. işçılerin ve sendikaların önündeki bu çok önemli yasal engeller nasıl ortadan kalkacaktır? Birilerinin gökten zembille indirircesine, işçi sınıfının sendi- kal haklarını verecek, yasakları kaldıracak yasal düzenlemeleri getirmelerı söz konusu değıldır. Anayasa ve yasalardaki yasaklı düzenin değişmest için, işçi sınıfının ağırlığını koyması ve sen- dikaların etkili, caydırıcı. siyasi iktidarı zortayıcı güçte eylemler koymasından başka bir yol var mıdır ki? Türk-İş bu konuda ne yapmaktadır? 1983'te sendıkalannın açık kalmasına ağırlık ver- miş, ancak 1984'te yasal düzendeki yasaktamalarla ılgilenmiş- tir. Başta anayasa ve yasalardaki yasaklı düzenin degişmesi ge- rektiğine ilişkin ANAP iktidarlarına, parlamenterlere, muhalefet partilerine uyarılarda bulunmuştur. Bu nitelıkte kamuoyu yarat- mak üzere mitingler ve eylemler düzenlemıştir. Ancak Türk-İş'in sendikal hakları isteyen kampanyaları ANAP iktidarını etkileyi- ci, caydırıcı güçte olmamıştır. İşçinin karşısındaki ıktidar bildi- ğini okumayı sürdürmüştür. Sonra ne olmuştur? Türk-İş yıllar içinde siyasi iktidarı etkileyıci, caydırıcı nitelıkte eylemlerini gerçekleştirecek yerde, işçinin ve sendikaların bu temel sorununu nerede ise gündemden çıkarmıştır. Özelikle son Türk-İş Genel kurulu'nun ardından, Turk-lş'ın bağlayıcı genel kurul kararian da unutularak hiçbir şey yapılmamış, bugünkü yasaklı düzeni kabullenir bir politika yeglenmıştir. Daha da ileri gidilmış, ANAP hükümeti ile Türk-İş'in yeni ıttifak yönetiminin ve de Çalışma Bakanlığı'nın yakınlaşması. içlı-dışlı, gizli-açık zir- velerin bir ürünü olarak sorunu ışçıye unutturacak bir yol seçil- miştir. Türk-İş, sendikacıların bazı küçuk hesaplarına uyan, ger- çek sendikal haklarla hiçbir ılişkisı olmayan, "çirkin makyaj" ni- teliğinde sayılabilecek bir yasa değışıkliği istemini bakanlığa ver- mekle, bir anlamda daha oncekı temel haklara ilişkin ıstemle- rinden geri dönmüştür. $imdı bu tabloda Türk-İş yöneticileri ve sendika liderlerınin işçılerin karşısınaçıkıp "yasalar yüzünden, yasaklı düzen yüzünden haklarınızı koruyamıyoruz" demeye hakları var mıdır? Kaldı ki anayasa ve yasalardaki yasaklı düzenin degişmesi Türkiye'de çok zor ve uzun bir süreci gerekli kılıyorsa, o zama- na kadar sendikalann ellerini kollarını bağlayarak bekleme gibi bir lüksleri yoktur. Geçen her gün, işçi çıkarları aleyhine işle- mektedir ve işçılerin daha fazla yoksullaşmaya, hak kaybetme- ye dayanacak güçleri kalmamıştır Bu böyle olduğu içindir ki Türkiye'deki yasaklı düzen içinde, çaresiz kalan işçiler, yıllar- dır gelıştirerek, sendika yönetimini de aşma anlamına gelen pasif eylemler gerçekleştırmektedırler. Geçen yılın bahar eylemleri ile işçi, taban ağırlığını koymada ulaşabileceği gücü göstermiş- tır. Bundan herkes korkmuştur Öncelikle işverenler, siyasi ikti- dar, zamanın Başbakanı Özal bu güç karşısında 12 Eylül son- rasının ilk ciddi geri adımlarını atmışlardır. İlk kez toplusözleş- meler işveren, siyasi iktidarın dikte ettırdikleri gibi bağıtlanma- mış, işçinin gücü ile işçi lehıne gelişmeler kaydetmıştir. Ne yazık ki bu güçten sevinmesı, dersler alması gereken sen- dika liderleri arasında da korkanlar çoğunlukta olmuştur. Kolay sendikacılığın, uzlaşmacı sendikacılığın bitişine doğru sinyaller veren gelişmeler karşısında gizli çıkar ittifaklarını yeğlemişler- dir. Geçen yılın sonuna kadar caydırıcı etkınlikte olmasa da ANAP iktidarları karşısında politikalar izleyen, ANAP iktidarla- rını işçi düşmanı ilan eden Türk-İş yonetimi, son genel kurul son- rası oluşan çıkar ittifakında bu polıtikasından tamamen geri dön- müştür. Tûrk-iş 12 Eylül sonrasının ardından Uluslararası Hür Dünya işçi Sendikaları Konfederasyonu ICFTU'da üyeliğinin as- kıya alınmasına neden olan, hükümetlerle içlı-dışlı, iktidarla uz- laşma politikasına geri dönmüştür. Doğal olarak da 1990 yılı- nın ilk yansı için imzalanan sözleşmelerle işçiler bir yıl önce ba- har eylemleri ile kazandıklarının aksine, 12 Eylül'den bu yana olduğu üzere hak kaybettıler. Şimdi 1990 yılının ikinci yarısının-sözleşmeleri gündemde. Türk-İş ve sözleşmesi olan sendikalar ya bu politikayt sürdüre- cekler, iktidarla, işverenle uzlaşmalı. işçiyi dünyanın "en az üc- retle, en çok çaiışan, en az tatil yapan ve en çok Kazaya uğrayan" işçisi olmaya mahkûm edecekler. Ya da bu politika- dan geri dönüp bu düzeni değiştirmenin yollarını arayacaklar. Akbank'ın kârı çeyrek trilyon Ekonomi Servisi — Hisse senet- leri İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda işlem gören 13 şirke- tin daha yanyü bilançosu açıklan- dı. Geçen hafta hisseleri borsa- da işlem görmeye başlayan Ak- bank geçen yıtan ilk altı ayında 95 milyar lira olan kânm, bu yılın ay- m döneminde 270 milyar liraya çı- kardı. Bankadan yapılan açıkla- raada bu kânn tamamen banka- cılık faaliyetlerinden elde edildi- ği açıklandı. Hisse senetleri bu- günden itibaren borsada işlem görmeye başlayacak olan Kelebek Mobilya ise 1990 yılının ocak- haziran dönemiude 6 milyar 248 Şirketlerin 6 aylık karı ŞMet Aygaz Bnsa Ege Gûbre Gentaş Intema Mardın Çimento Net Holding M Altınyunus Netbank Olmuksa T. Şışe Cam 1989 yriı 6ayl*kaf - 1.927 22.433 - 3 . 1 6 2.501 149 3.941 - - 5 463 2.014 2 870 12.313 1990 yriı 6 aylık kâr 16.014 11.735 521 2.603 499 11.138 5.247 -5.407 4.002 303 16.016 milyon lira kâr elde etti. Şirket ge- çen yılın ilk altı ayında I milyar 554 milyon lira kâr sağlamıştı. 6 milyar lira ödenmiş sermayesi bu- lunan Kelebek Mobilya'mn hisse senetleri bugünkü seanstan itiba- ren 10 bin liradan aşağı olmamak uzere borsada oluşan fiyattan hal- ka satüacak. Dün, yanyı] bilanço- sunu açıklayan şirketler arasında yer alan Koç Grubu'na bağlı Ay- gaz bu yılın ilk yansında 16 mil- yar 14 milyon lira kâr etti. Şirket- geçen yılın ilk yansnı 1 milyar 927 milyon lira zararla kapatmıştı. Sa- bancı Grubu şirketlerinden Brisa 1 da ise geçen yıla göre önemli oran- da kâr azalması gözlendi. Geçen yılın ilk altı ayında 22 mil- yar 433 milyon lira kâr elde eden Brisa bu yılın aynı döne- minde 11 milyar 735 milyon lira kâr sağladı. Ege Gübre ise 1989 yılının ocak - haziran döne- minde 3 milyar 160 milyon lira zarar etmişken bu yılın ilk yan- smda 521 mil- yon liralık kâr sağladı. SATILIKARSA Terkos Balaban köyünde göl ve deniz manzaralı 500 m2 arsa Tel: 582 1237
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle