08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLER 2 AGUSTOS 1990 Organ naklinde 5'inciyiz • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Sağlık Bakanı Halil Şıvgın, organ naklinde Türkiye'nin bu konuda dünyanın ileri ülkeleri arasında 5. sırada yer alacağıru söyledi. Bakan Şıvgın Izmir Devlet Hastanesi Hemodiyaliz Ünitesi'nin açıhşını yaptı. Halil Şıvgın lzmir Devlet Hastanesi'nde düzenlenen törende yaptığı konuşmada hekim-hasta ilişkisini maddi boyutlardan kurtarmak amacıyla düzenlenen genel sağbk sigortası yasasını tartışmaya açtıklannı belirterek, bu konuda pek çok yanıt aldıklarını ve bunlardan yararlandıklannı açıkladt. Genel sağhk sigortası yasa tasansının TBMM'nin önümüzdeki toplantılarında gündeme getirileceğini söyleyen bakan Şıvgın, "ülke şartlarına uygun, Batüı ülkelerin hatalannı tekrarlamayacak bir sağlık sigortası yapısına kavuşmamız başta gelen amacımızdır" dedi. Türkiye'de hâlâ 2 bin 500-3 bin kişinin böbrek hastası olduğunu belirten Bakan Şıvgın, rahatsızlığın giderilmesinin böbrek nakliyle çözümleneceğini, bu konuda hukuki düzenleme açısından ülkemizin diğer ülkelerden önde olduğunu kaydetti. Bag-Kur'dan af yok • tSTANBUL (ANKA) — Bağ-Kur Genel Müdürü Hilmi Sabuncu, hiçbir kunım üyesinin prim borcunu affetmeyeceklerini belirterek, "af yok, borç toplamada iyileştirme var" dedi. Istanbul Ticaret Odası'nın düzenlediği "Bağ-Kur konusunda alınması gereken tedbirler" konulu toplantıda konuşan Bağ-Kur Genel Müdürü Hilmi Sabuncu, Bağ-Kur'un, diğer sosyal güvenlik kuruluşlarını aratmayacak hale getirileceğini kaydetti. Bağ-Kur'un "sanıldığının aksine "çok rahat borç topladıgını da söyleyen Sabuncu, kurumun, hiçbir üyenin prim borcunu affetmeyeceğini belirtti. Sabuncu, şöyle konuştu: "Af yok, borç toplamada iyileştirme var. Bu yüzden, Bağ-Kur ne verdi, ne aldı tartışmasını bırakıp Bağ-Kur'un nasıl en iyi hale getirileceğini tartısalım. Mali gelir içüı çeşitli yatırımlar gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bağ-Kur, diğer sosyal güvenlik kuruluşlarını aratmayacak hale gelecektir:' Evren Antalya'da • ANTALYA (AA) — Eski Cumhurbaşkam Kenan Evren, Kurşunlu Şelalesi ile Kepez Su Ürünleri Araştırma ve Üretme lstasyonu'nu gezdi. Antalya'da Milta Tatil Köyü'nde tatilini geçirmekte olan Evren, dün Antalya Valisi Erol Tezcan'ı makamında ziyaret etti. Karpuzkaldıran Askeri Tesisleri'nde denize giren ve burada bir süre dinlenen Evren, daha sonra, Antalya'ya 20 kilometre uzakuktaki Kurşunlu Şelalesi'ne gitti. Cumhurbaşkanlığı Orman Köşkü'nde bir süre dinlenen Evren, Orman Bölge Müdürü Şahin Çavuldak'tan çam ağaçlannın yetişmesi hakkında bilgi aldı. Evren, Antalya yöresinde yetisen yabancı hayvan çeşitlerini de sordu. Kenan Evren, daha sonra, Kepez Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü ve Üretme Istasyonu'na gitti. Evren, Enstitü yetkililerinden pekinördekleri hakkında bilgi aldı. Kepez Su Ürünleri Araştırma ve Üretme Istasyonu'nda bir süre dinlenen Evren, daha sonra kaldığı Milta Tatil Köyü'ne döndü. Yeni il ve üçeler 1992'de • KONYA (AA) — Devlet Bakanı Mehmet Kececiler, Konya ilçelerinde yaptığı konuşmalarda Türkiye'nin idari yapısında büyük değişiklikler yaptıklarmı belirterek, "Yeni il ve ilçeler, 1992 yılında ele alınacak, bütçe imkânlarına göre, yeniden gözden geçirilerek liizumu halinde dar gelen elbise çıkanlacak, yenisi giydirilecektir" dedi. Devlet Bakanı Cemil Çiçek de, her gün büyüyen ve gelişen Türkiye'yi yıkmaya çalışanların olduğunu belirterek, "ülkemizde hâlâ 12 Eylül artığı bazı kişi ve düşünceler var" diye konuştu. Cemil Çiçek, "Çavuşeskulann kam yerde kalmaz, lstiklal Marşı yerine Enternasyonel marşı söyleyelim" diyenlerin bu hayallerinin Türkiye sınırlan içinde gerçekleşmesinin mümkün olmayacağını söyledi. Antalya'ya tren yolculugu • Haber Merkezi — TCDD, lstanbul-Antalya arasında tren ve otobüs bağlantıh olarak yolcu taşımacılığını başlatıyor. Seferlerin 6 ağustostan itibaren her gün karşılıklı olarak yapılacağı bildirildi. Yolculann lstanbul'dan Pamukkale Ekspresi ile Afyon'un Dinar ilçesine kadar getirildikten sonra TCDD tarafmdan kiralanacak otobüslerle Antalya'ya ulaştırılacağını belirten TCDD 1. Bölge Başmüdürü Tekin Cerit, "Otobüs yolda başka yolcu almayacak. Otobüste görevlendireceğimiz konduktör, herhangi bir aksakuğa meydan vermeyecek" dedi. Yolculardan İstanbul-Antalya arasında pulmanla seyahat için 35, yataklı vagon için de 105 bin lira ücret alınacak. AÇIKLAMA ~ • OKLUK KOYU — Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Can Pulak, Okluk koyunda Orman Bölge Işletmesi'nde oluşturulan ve Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın kaldığı villanın çöplerinin atıldığı bölüm için hiçbir ağacın kesilmediğini söyledi. Pulak, orman içinde bu amaçla kesilmiş ağaç olmadığını, sadece bir boş alanda çukur açıldığını bildirdi. DÜZELTME • Hazine — Gazetemizin dünkü sayısında Ekonomi sayfasında yer alan bir haberde başlık 'DPT yönetimi huzursuz" şeklinde çıkmıştır. Doğrusu "Hazine yönetimi huzursuz" şeklinde olacaktır. Düzeltiriz. • Robbins — Gazetemizin dizi sayfasında dün yayımlanan Arbat Sokağı fotoğrafırun altında yer alan isim "Başkan" değil, "Baskın Robbins" dondurmacısı olacaktır. Düzeltiriz. MODERN TIP AMELİYATA HAYIR DİYOR... Ameliyatın birçok sıkıntılan olduğu bilinmektedir. Yakın zamana kadar açık ameliyat yöntemiyle bertaraf edilen Böbrek ve tdrar Yolu Taşlanndan ameliyatın zorluklannı çekmeden kurtulmak arhk ESVVL ile mümkün olmaktadır. ÖZEL YAŞAR HASTANESİ"nın bünycsinde gerçekleştirdiğimiz Böbrek Taşı Kırma ve Ürolojik Hastalıklar Merkezi'mizde vücuda hiçbir müdahalede bulunmadan şok dalgalan ile (ESVVL) AĞRISIZ olarak böbrek ve idrar yolu taşlanmn (45 dakikada) kesın tedavisi yapılmaktadır. Ayrıca merkezımizde tüm ürolojik hastalıklann teşhis ve tedavisi modern ukrasonografik cihazlarla yapılmaktadır. Uzman Hekim kadromuzla 24 saat hizmetinizde olup aynnulı bilgi için bizı arayabiürsiniz. ÖZEL YAŞAR HASTANESİ SAPEK SAĞLIK HİZMETLERİ İneirii Cad. No: 22 Bakırköy/İST. Tel: 543 26 41-543 26 47-570 35 96 Cumhurbaşkanı Etimesgufta seçim öncesi konut anahtan dağıtacak ^ Cumhurbaşkanı iç içe Cumhurbaşkanı özal'ın bu hafta sonu çıkacağı Doğu Anadolu ve Karadeniz gezisi öncesi ANAP örgütleri harekete geçti. Özal'ın uğrayacağı 8 ilde ANAP örgütleri karşılama törenleri düaenlediler. Özal'ın Rize'ye geleceğinin açıklanmasıyla birlikte yaş çay paralarımn ödemelerine başlandı. Talay Özal seçime kısa süre kala ANAP propagandası için toplantıya katılmaktadır. Sorumsuz, bencil ve hırs dolu bir tutumla ülke siyasetini karman çorman etmektedir. Dülger Tapu dağıtması demokratik ahlak ilkesine aykırı. Vatandaş bu davranışa bakıp da 'benim cumhurbaşkanım' diyemez. ANKARA (Cumburiyet Biiro- şu) — Cumburbaşkanı Turgut Özal'ın bu hafta sonu çıkacağı Doğu Anadolu ve Karadeniz ge- zisi öncesi ANAP örgütleri hare- kete geçti. Özal'ın ziyaret edeceği 8 ilde ANAP örgütleri "görkemli" kar- şılama törenlerine hazırlanıyorlar. Cumhurbaşkanı özal'ın gezisinin ikinci gününe Başbakan Yıldınm Akbuiut da katılacak. özal, yurt gezisi öncesi de 4 ağustos cumar- tesi günü, belediye başkanlığı se- çimi yapılacak Etimesgufta konut anahtan dağıtacak, halka hitap edecek. özal'ın Doğu Karadeniz geâsi- ne ANAP genel başkan adaylann- dan Mesut Yumaz memleketi Ri- ze"de katılacak. Başbakan Akbu- iut ise programın bu bölümüne katılmayacak. Bu arada özal'ın Rize'ye gele- ceğinin porgramlanması ile bölge- deki çay üreticilerine ödemeler hızlandınldı. Çay-Kur*un, çay üre- ticisine olan 204 milyarlık borcu- nun 50 milyannı 6 ağustos pazar- tesi gününe kadar ödeyeceği belir- tildi. öte yandan çay üreticisine uygulanan "günde ancak 10 kilo çay satabilme" kontenjanırun da kaldınldığı ve isteyenin istediği ka- dar çayı Çay-Kur'a satabileceği açıklandı. Cumhurbaşkanı Turgut özal, 5 ağustos cuma günü Erznrum, Kars, Artvin, Rize ve Trabzon il- lerini kapsayan bir yurt gezisine çıkacak. özal, uçakla Erzurum'a gidecek daha sonra karayolu ile Kars'a geçecek. Geceyi burada ge- çirecek olan Cumhurbaşkanı özal, pazartesi Başbakan Yıldınm Akbulut'un da katılımı ile Kars şe- ker fabrikasının temelini atacak. Bu arada özal'ın temelini ataca- ğı fabrikanın 1976 yılında inşası- na başlandığı ancak yanda kaldığı belirtildi. Aym gün Artvin'e, bu- radan da Rize'ye geçecek olan Özal, Sarp sınır kapısında incele- melerde bulunacak. özal, Rize'ye gelişinde başta ANAP genel baş- kan adaylarından Mesut Yılmaz olmak uzere parti örgütü tarafın- dan karşılanacak. özal'ın progra- mının bu bölümüne Başbakan Yıl- drrım Akbulut'un katılmayacağı bildirildi. özal, Rize'den sonra Trabzon, Ciresun, Ordu ve Sam- sun'u ziyaret edecek. Cumhurbaş- kam Özal, ziyaret ettiği illerde hal- ka da hitap edecek. Cumhurbaş- kam'nın gezisi sırasında uğradığı bütün illerde ANAP örgutlerince karşılanıp uğurianacağı öğrenildi. öte yandan Cumhurbaşkanı Özal, yurt gezisi öncesi 4 ağustos cumartesi günü belediye başkan- lığı seçimi yapılacak Ankara'run Etimesgut ilçesine giderek toplu konut projesi kapsammda yapımı tamamlanan konutların anahtar dağıtımı törenine katılacak. Bura- daki törenin görkemli olması için ANAP ilçe örgütünün de katkısıy- la hazırlıklar sürdürülüyor. özal, gazetelerin genel yayın müdürle- ri, Ankara temsilcileri ve köşe ya- zarlanyla birlikte F-16 uçaklanmn üretildiği TAİ tesislerine giderken Etimesgut'un yeni yerleşim yeri Eryaman'a uğrayacak. Burada te- meli 1987 yılında atılan toplu ko- nut projesinin ilk biten konutla- rının anahtarları Cumhurbaşkanı Özal tarafından dağıtüacak. özal, tören sırasında halka hitap ede- cek. Cumhurbaşkanı Özal'ın bu programına muhalefet partileri tepki gösterdiler. SHP Genel Sek- reter Yardımcısı İstemihan Talay, "Özal, seçime kısa bir süre kala ANAP propagandası yapmak için topiannya katılraaktadır. Sorum- suz, bencil ve hırs dolu bir tutum- la ulke siyasetini karman çorman etmektedir" dedi. Demokratik ahlaka aykın DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dülger, Cumhurbaşkanı Özal'ın seçim yapılacak Etimesgut bölgesinde tapu dağıtmasını "de- mokratik ahlak ilkesine aykın" olarak nitelendirdi. özal'ın "par- ti başı ve hükümet işlerinin ilham perisi" olduğunu kaydeden Dül- ger, şöyle konuştu: "Anayasaya uygunluk tarüşma- lannı da aşbk. Bu yapüan en azın- dan demokratik ahlak ilkesine tıy- muyor. Kendisi uzun zamandır Türkiye'nin en yüksek makamla- nnı işgal etmiş durumda. Buna rağmen bu tür girisimler fevkala- de ayıp ve yakışıksız." Dülger, özal'm seçim öncesi ta- pu dağıtma girişiminin ANAP'ın bugüne kadar sürdürdüğü kural dışı davranışm bir başka örneği olduğunu da belirterek, "Bu ya- püanlar Türkiye'ye ve Türkiyenin sonınlannı çözmeye bir şey sa|- lamaz. Vatandasın iradesine degfl, sabnna dayalı ANAP iktidan bu davraıuşıyla vatandaşın sabnnı ta- şırmak için yeni bir damla ekliyor" dedi. ANAP'ın oy pusu- lasına değil, takvim yaprağma bağlı olduğunu da kaydeden Dül- ger, "Er veya geç millet bu yapı- lanlann besabmı soracaknr. Seçim öncesi ANAFa yarar saglamak için tapu dagıtan bir Curaburbas- kanı'na Türkiye'nin bütüniüfü- nün bir şey yapması beklenenez. Yalandaş bu davranışa bakıp da 'Benim Cumhurbaşkanım' dryebi- lir mi?" biçiminde konuştu. Demirel/BaşımızdaPakbulut SenBu SeçimiUnut'adlı komediyi izledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel. Ankara Halk Tiyatrosu'nun sergikdigi "Başımızda Pakbulut Sen Bu Seçimi Lnut" adlı oynnn izledi. Gençlik Parkı'ndaki açıkhava thatrosuna eşi Nazmiye Demirel ve bazı partililerle birlikte gelen Demirel, müzikli-danslı komediyi izlerken zaman zaman kahkahalannı tutamadı. Demirel, oyundan sonra yönetraen ve oyunculan kutlayarak başanlar diledi. Bahadır Tokmak'm yaap yönettigi, müzigini Suat Bayram'ın yaptığı oyunda son siyasi gelişmeler hicvediliyor. OyunuTJYP Genel Başkan yardımcılan Mehmet Gölhan, Esat Kıratlıogla, Mehmet Dülger, Ömer Barutçu ile bazı genel idare kurulu üyeieri ve partililer izledüer. (Fotograf: Banş Bil) SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal Cumhuriyet y e konuştu: Türkiye anayasa krizi içînde Ne yazık ki Türkiye'de yabancıların gözünde cumhurbaşkanlığı çok ucuzlamıştır. Bu, anayasaya aykırıdır, halkımızın cumhurbaşkanlığına dönük değerlendirmesine aykırıdır. Hepimiz bunun rahatsızlığını yaşıyoruz. —Z- ÜMİT ASLANBAY ANKARA — SHP Genel Sekreteri Deniz Bay- kal, Cumhuriyet'in dış politika, basında yabancı ser- maye konulanndaki sorularını yanıtlamayı sürdür- dü. Baykal'a yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle: — TV için de yabancı sermaye girtşimleri var... BAYKAL — Oraya gelince, orası tam bir karma- ja... Anayasamızın 133. maddesi radyo-TV yayını- nı bir kamu kuruluşuna emanet etmiştir. öyle an- laşılıyor ki Sayın Cumhurbaşkammızın öncüluğun- de bu kamu kuruluşumuz bu görevi bazı yabancı kuruluşlara emanet etme hazırlığı içindedir. Tabii sorumluluk TRT'de gözükecektir. TRT bu görevı yürutu>or gibi gözükecektir, fakat onun biçimsel sorumluluğu altında, bir anlamda TRT özelleştiril- meden yabancılaştırılacaktır. Belki bu yabancılaş- tırmayı dengelemek için o anlamda bir özelleştir- me, TRT tekelinin altında bir özelleştirme de bu ya- bancıiaştırma ile birlikte belki gerçekleştirilecektir. Bunlar sağlıksız yaklaşımlardır. Bir yanda TRT, ozünü, içeriğini, temel bazı konularda yilirirken si- yasal denetimi tekel durumunda sürdürmenin avan- tajını goz önünde bulunduran bazı çevreler bu olu- şuma göz yummayı tercih etmekteler, öte yandan 133. maddeye açıkça aykın bir uygulama Magic- Box adı altında Turki>e'de tezgâhlanmakta. Bu bir hukuk facıasıdır. Hukuk skandalıdır. TRT'nin ya- yın tekeli kamu yönetiminin katkısıyla ihlal edil- mektedir. PTT sözleşme ile olanak sağlamakta. bu hakkın PTT'nin olmadığı Anayasa Mahkemesi ka- ran ile onaya çıkmakta, ama PTT yine devam et- mekte. Anayasayı ihlal etmek uzere stüdyolar ku- rulabilmekte, anlaşmalar imzalanmakta ve anaya- saya aykırılıklar Cumhurbaikanlığı'nın ailevi des- teğinde yurütülmektedir. Gerçekten bir faciadır. Türkiye ciddi bir hukuk-anayasa krizi içindedir. TRT'nin kendini yabancı kuruluşlara teslim etme- ye hazırlanması, Türkiye'nin bir kültür kargaşası içi- ne sürüklenmekte olduğunu ortaya koyuyor. — Sizin böyle bir donemde TRT'nin yayın teke- linin kaldınlmasına vonelik girişimleriniz de eleş- tirilere konu oluyor... BAYKAL — TRT, bir yandan kendi sorumlulu- ğu altında, Brezilya dizileri ile Türk toplumunun değerlerini, özlemlerini, duyarlılıklannı çok çarpık bir biçimde oluşturmakta, bir yandan da bu yeni etkilerle tam bir kultür karmaşasına doğru surük- lenmektedir. Çok kaygı verici bir olaydır. Ulusal de- mokratik yanşmacı bir kültür oluşumuna fırsat ve- recek bir yapılanma, bir an önce Türkiye'ye getiril- melidir. Elbette evrensel etkilere açık olacaktır, ama ciddi bir yarışma mutlaka gerçekleştirilmelidir. O nedenle biz 133. maddenin değiştirilmesini istiyo- ruz. Böyle göstermelik siyasi bakımdan iktidara des- tek olacak. onun ötesinde hangı duyguyu, hangi dü- şunceşi, hangi ozlemi pazarlarsa pazarlasın göz yu- mulacak bir TRT duzenini değiştirmek istiyoruz. — Bu değişiklik isteğine diğer partiler olumlu baktıklannı söylediler. Ancak ANAP ve hukumet- ten net bir yanıt gelmedi Sizce ANAP yayın teke- linin kaldınlması konusunda samimi mi? BAİ'KAL — Benim yapacağım bireysel değerlen- dirmenin bir anlamı yoktur. Bu objektif olarak bir sure sonra yaşanıp gorülecektir. Bugünkü karma- karışık manzarayı sürdürmej'e ımkân yoktur. Çok ağır bir sorumluluktur. Herkes bir an önce aklını başına almalıdır. Ülkemizin, toplumumuzun temel değerleri ve anayasamızın temel ilkeleri ile kimse- nın oynaması mümkün değildir. Gün gelir bunun hesabı sorulur. Bugün ağır bir krizde olduğumuzu görüyorum. Bundan çıkışın yolunu, yöntemini gös- terıyoruz. 133. madde değiştirilmelidir, ozel TV'nin gerçeklestirilmesine ve tarafsız yayın yapmasına, la- iklik ve bütünlük, genel ahlakı goz önüne alarak yayın yapacak bir değişiklik sağlanmalıdır. Buna ANAP'ın karşı çıkma hakkı yoktur. — Basın kralı olarak adlandınlan Murdoch'un Türki>e'\e gelerek hukumetle değil. doğrudan Cum- hurbaşkanı ile bu konulan konusmasını nasıl de- gerlendiriyorsunuz? BAYKAL — Bunun hepımizi ilgilendiren tarafı var. Bir de Başbakan'ı ilgilendirmesi gereken tara- fı var. Hükümet üyelerini de... Bizi ilgilendiren ta- rafı, içinde yaşadığımız ülkenin cumhurbaşkanının o ülkenin vakannı, onurunu koruyacak bir anla- yışla ve çerçevede ilişkiler götürmesi gereği ile ilgi- lidir. Ne > f azık ki Türkiye'de yabancıların gözünde cumhurbaşkanlığı çok ucuzlamıştır. Yabancı işa- damları da yabancı muhtemel yatınmcılar da bir genel müdürle göruşme rahathğı içinde cumhurbaş- kanı ile görüşebilmektedirler. Bu anayasaya aykı- ndır, halkımızın cumhurbaşkanlığına dönük değer- lendirmesine aykırıdır. Hepimiz bunun rahatsızlı- ğını yaşıyoruz. — Muhalefele karşı çıkışlar da bulunuyor. Son olarak sizin Gunevdogu Raporu için konuştu... BAYKAL — Evet, Başbakan'ın bu gelişmelere karşı tam bir umursamazlık içinde olması kendisi- ni ANAP'ın seçim kampanyasını götüren bir gö- revliden oteye düşünememesi, ülkenin en temel so- runlarını laubalı bir üslunla ve haksız suçlamalar- la TV ekranlarına taşımakla yetinen bir görevli gi- bi duşünmesi ulkemizin bir başka talihsizliğidir... — Güne>doğu Raporu'nu "Kürt Raporu" diye niteledi... BAYKAL — Evet, onu ima ediyorum. Biz Gü- neydoğu Raporu diyoruz, belli bir sorumluluk ve değerlendirme ile... Biz ülkenin bir parçasında ken- dini gösteren sorunlara dönük bir rapor olarak or- taya koyuyoruz. O da dediğim gibi, tamamen hak- sız bir şekilde, raporu ne okumuş ne anlamış, ta- mamen siyasi istismara dönük, üstelik bu siyasi is- tismar içinde ülkenin en önemli sorunlanndan bi- risini kullanmaktan çekinmeyecek bir ölçüsüzlük içinde, TV'de bir seçim kampanyası peşinde oyala- nan birisi durumunda. Haksız suçlamalarla siyasi istismarı sen yapıyorsun. Yazıktır. BİTTİ IZMIR'den HİKMET ÇETİNKAYA Treni Kaçırmadan İZMİR — Kıyı kasabaları bir insan yumağına do- nüşmüş. Ayvalık'tan Çeşme'ye, Kuşadası'ndan Bodrum'a, Marmaris'ten Kaş'a dek tüm kıyı dili- mi tıka basa dolu. Politika bir bakıma Ege ve Akdeniz kıyılarında yapılıyor. Marmaris'in Okluk koyunda dinlence- de olan Cumhurbaşkanı Özal, zaman zaman he- likoptere binip kuş misali bir kıyı kasabasına ini- yor. Yurrtaşlarla konuşuyor, onlara büyüyen, ge- lişen, kalkınan Türkiye masalları anlatıyor. Muhalif belediye başkanlarının da katıldığı yat gezilerinde masalın ikinci bölümü sürüyor. Gûle oynaya geçen yat sefaları gün batımında son bu- luyor. Bu arada muhalif başkanlarda Cumhurbaş- kanı'yla birlikte olmanın mutluluğu gözlenıyor. Dün sabah bir ANAP'lı yetkili "Gördünüz mü nasıl alıştı muhalif başkanlar" diyordu gülerek. Özellikle 19 gün cumhurbaşkanına hakaretten ha- pis yatan Göcek Belediye Başkanı Behzat Akdo- lun'u örnek gösterip ekliyordu: — Göcek'e 1500 abonelik otomatik telefon santralı yapılsın ki diğerleri de hızaya gelsin... ANAP'lı yetkilinin diğerleri dadiği Çeşme, Ku- şadası, Bodrum, Fethiye, Kaş, Kalkan belediye başkanları olmalıydı. Göcek ve Dalaman'ın SHP'li belediye başkan- ları şımdilerde zil takıp şıkır şıkır oynuyorlar... — Sayın Cumhurbaşkanımız bize çok candan davrandı. Vallahı biz kendisini böyle tanımıyor- duk Biz üstelik politikacı değil halkın temsilcisi- yiz... Cumhurbaşkanı Ûzal'la yat gezisinin sarhoş- luğunu üzerinden atamayan Göcek Belediye Baş- kanı böyle söylüyor: paşa turunda ortada üç parti görülüyordu: ANAP, DSP ve RP... Anakent Belediyesı'nin iş makineleri yollan as- faltlıyordu sadece. Oysa evlerde, dükkânlarda bir tek SHP bayrağı görulmüyordu. SHP biraz değil, fazlaca ilkel bir seçim yöntemiyle Bayrampaşa'- ya girmişti. SHP Genel Sekreter yardımcılarından Adnan Keskin dün sabah Bayrampaşa'daki son durumu Kandırmaca yöntemiyle halkı uyutmayı amaç edinen bir siyasal iktidara karşı SHP istediği kadar "onları indireceğiz" desin. Bunları derken de Göcek ve Dalaman belediye başkanları gibi "el öpen, gerdan kıran" sosyaldemokratbaşkanların sayısını iyice saptasın. değerlendirirken şöyle diyordu: — İlk startı bugün (dün) veriyoruz. Görkemli mi- tinde Deniz Baykal konuşacak. Örgütümüz topar- landı. Kırgınlıklar bitti Bayrampaşa'yı renkcüm- büşüne dönüştürdük, mılletvekillerımiz çalışıyor, örgütümüz çalışıyor. Göreceksiniz Bayrampaşa'- da seçimi SHP alacak. Adnan Keskin, Göcek ve Dalaman belediye başkanlannın davranışlarını nasıl değerlendiriyor- O zaman kendısıne bir soru: — Siz 26 Mart 1989 yerel secimlerinde niçin bağımsız ya da ANAP'tan adaylığınızı koymadı- nız da SHP adayi olarak seçime girdiniz? • Ege kıyılarından İstanbul'a geçiyoruz... 120 bin seçmene sahip Bayrampaşa siyasi par- tilerin gözdesi. SHP Bayrampaşa'da organize ol- maya çabalıyor. Geçen hafta yaptığımız Bayram- du? Bayrampaşa'daki SHP seçim bûrosundan bi- ze telefonla aktardıklarından belki kimi belediye başkanları da paylarını alacaklardı. Şöyle diyordu Keskin: — Aydınlıkta kahraman geçinenlerin, karanlıkta korkusu yüksek olur. Adamın çapı ve yüreği ka- ranlıkta ölçülür. Biz, asfalt, telefon, okul, yaban- cı dil laboratuvarı kavgası değil, hanedan yöne- timine karşı mücadele ediyoruz. Halkımız merkezi yönetimin ekonomik baskılarını bilerek belediye başkanlarımıza oy verdi... Göcek ve Dalaman belediye başkanları SHP Genel Sekreteri Yardımcısı Keskin'in sözlerinden kendilerine pay çıkaracaklar mı? Kandırmaca yöntemiyle halkı uyutmayı amaç edinen bir siyasal iktidara karşı SHP istediği ka- dar "onlan indireceğiz" desin. Bunları derken de Göcek ve Dalaman belediye başkanları gibi "el öpen, gerdan kıran" sosyal demokrat başkanla- rın sayısını iyice saptasın. Kim nerede, hangi çiz- gide ne denli sosyal demokrat, öğrensin. Kısaca halkın bunca baskıya karşın niçin SHP'yi tercih ettiğini bir güzel onlara anlatsın. Sonra tren kaçmış olacak...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle