Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31 TEMMUZ 1990 * * * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/17
Güneydoğu Haberleri...
(Baştvafı 1. Sayfada)
gibi, ulusal bütünlüğün korunmasında her-
kese düşen birbirinden farklı roller söz ko-
nusudur. Sıyasal iktidarla muhalefetin bakış
açılarında aynmlar olabilir. Mücadeleyi elde
silah yürütenle, elde kalem yürüten arasın-
da ister istemez yaklaşım farklılıkları uç ve-
rebilır.
Doğaldır, tedirginlik yaratmamalıdır bun-
lar.
Ve bu konuda kimse kimsenin yurt sevgi-
Sinden kuşku duymamalıdır; kimsenin hak-
<t yoktur buna.
Bu ülkede ezici çoğunluk ayrılıkçı teröre
kesin karşıdır; terör örgütüyle savaşanlara
yardımcı olrnaktan yanadır.
Ancak, bu desteğin eleştirel bir boyutu da
vardır, olmalıdır. Birtakım klişe sloganlann
arkasına sığınarak, Kürt sorunu konusunda
eleştirel bakış açılarını geçersiz kılmaya,
farklı sesleri susturmaya kalkışmak, son de-
rece sakıncalıdır.
Bunca yıldır bu sorun "fatou"ydu, tartışıl-
masına izin verilmedi de ne oldu? Kürt söz-
cüğü bunca yıldır yasaklandı da ne oldu?
Bunca yıldır, daha çok güvenlik yanı ağır ba-
san tek boyutlu resmi politikalardan medet
umuldu da, bugün nereye gelindi?
Onun içindir ki sorular serbestçe ortaya
atılmalı ve tartışılabilmelidir.
Bu bakımdan SHP'nin açıkladığı son ra-
por, böylesi bir platformu sağiayıcı nitelikte-
dir. Kaygı duymak yersizdir: Açık tartışma or-
tamında gerçekler daha iyi anlaşılır, yanlış-
lar tecrit edilirken, doğru çözümlere varılır.
Son günlerde gerek Cumhurbaşkanı
Özal'ın, gerekse Başbakan Akbulut'un yap-
tıkları konuşmaların içeriği ve sergiledikleri
üslup bu açılardan talihsizliktir. Böylesine
duyarlı bir konuda, bir cumhurbaşkanının, bir
başbakanın çok daha dikkatli, özenli ve se-
rinkanlı konuşmaları gerekir. Kendilerinden
farklı düşünenleri, muhalefeti düşman gibi
göstermek, tehlikeli bir eğilimdir.
Unutmayalım, hamasi nutuklarla sonuç
almabılseydi, bugün ülkemizin o köşesinde
şehit vermiyor olurduk.
Okurtara not: Yıllık iznimi kullanmak
üzere üç haftahğına ayrılıyorum bu
köşeden. Tatil dönüşü yeniden buluşmak
umuduyla. H.C.
CUNEYT ARCAYUREK yazıyor
Özal suç işledi
(Baştarafı 1. Sayfada)
Turk milfeti adına yargı yetkisini
kullanan bagımsız mahkemelerde
göriilmekte olan davalaria ilgili
beyanda bulunulması, bir anaya-
sa ihlalidir, suçtur" dedi.
Türkiye Barolar Birliği'nin bu
konudaki açıklaması şöyle:
"424 sayılı KHK'nın iptali da-
vasının, Anayasa Mahkemesi'nde
göriilmekte olduğu sırada konu-
nun en yetkili kişilerce tartışılma-
sı, çok vönlu, çok ciddi yönetim.
yargı ve hukuk sonınlarını iilke-
nin ve toplumun güademine getir-
miştir.
Yürütmenin en sorumJu mevki-
lerinde bulnnan kimselerin,
KHK'lann değistirilmesine ve yan-
lış yorumlanmasıaa imkan veril-
meyecegini ifade etmeleri, ciddi
kuk adamlannın haklı tepkile-
w nedeo olmuştur.
Anayasaya sadakat ve saygı, ön-
ceiikle anayasaya, hukukun üs-
tünlügüne ve demokrasiye bagiı
kalma görevi ile yükiimlü olan ve
bunun için yemin edenlerce gös-
teriimelidir. Türk milleli adına
yargı yetkisini kullanan bagımsız
mahkemelerde göriilmekte oiao
davalaria ilgili beyanda buiunul-
ması, bir anayasa ihlalidir, suçtur.
Yürütme, bir yandan Cumhur-
başkam'na verilen yargı ile ilgili
yeckiler. öte yandan Hâkimler ve
Savcılar Yiiksek Kurulu ve Ada-
let Bakanlığı vasıtası ile artık yar-
gıyı kendi konlrolii altına almayı
hedeflemiş, kendi bunyesi içinde
eritmeye, etkisizleştirmeye yönel-
miştir. Türkiye Barolar Birliği'nin
1989*da adli yılın açılışı törenin-
den bo yana üzerinde durduğu
yargı kunıluşlanna iiye seçiminin
çarpıkbgı sorunu çözümlenmedik-
çe Tttrkiye'de yargı bağımsızlıgı
gerçekleşemez.
Anayasada yazılı cumhurbaska-
nının yargı ile ilgili görev ve yel-
kilerinin, hukukun üslünliigü ve
demokratik bukuk devleti ilkele-
ri ile ve bizzat anayasayla bagdaş-
madıgı artık iyice belirgin bale
gelmiştir.
Cumhurbaşkanının, Danıstay
üyelerinin dörtte birini seçme Hâ-
kimler ve Savcılar Yiiksek Kuru-
lu üyelerini ve Anayasa Mahkeme-
si üyelerini seçme yetkisi kaldırıl-
malıdır. Herhalde cumhurbaşka-
nını, görevi ile ilgili suçlardan do-
layı Yiice Divan sıfatı ile yargıla-
yacak olan Anayasa Mahkemesi
üyeieriııi, yine cumhurbaşkanının
secügi bir tek çagdaş, uygar, de-
mokratik ülke gösterilemez. Tür-
kiye böyle nadir ülkelerden oldugu
içindir ki Anayasa Mahkemesi'n-
de görülmekte olan dava ile ilgili
telkin ve tavsiyelerde bulunabil-
mektedir.
Ülkemizde hukuk devleti anla-
yışı kâgıtlarda kalmıs, KHK kar-
maşası, hukuk dışı söz ve davra-
nışlar nedeniyle keyfi devlet anla-
yışının varlıgı tartışılır olmuştur.
İnsan hak ve özgürlükleri çiğne-
nip demokratik laik bukuk devleti
ve hukukun üstünlügu ilkeleri ze-
delenirken toplumun, bazı kişi ve
kuruluşlann haklı ve ölçülii tep-
ki koymasına da Uhammiil edil-
memektedir.
Anayasa kurallannın degiştiril-
mesini istemek, temel hak ve öz-
güriüklerin çignenmesine karsı
koymak herkesin hakkıdır. Yargı
bağımsızlığına, hukuka ve huku-
kun üstünluğüne sahip çıkmak da
elbette herkesten önce yargı kuru-
luşlarının ödevidir. Son günlerde
bu ödevi hakkıyla yerine getiren
yargı kuruluşu mensuplannın or-
taya çıkmasını, demokratik laik
hukuk devleti ve yargı bağımsız-
Iıgı ugraşında takdirle karsılamak-
tayız."
(Baştarafı 1. Sayfada)
Yaz durgunluğunda Akbulufun
sözleri, Okluk koyundan yansı-
yan haberler, bir avuç insanla bir-
kaç kurumun anayasaya saygı
arayan çabaları birbirine karışıp
hayli ilginç bir kompozisyon çizi-
yor.
Okluk Çankayası'nı izleyen ar-
kadasların bildirdiğine göre, TÖ1
lerin ikinci kez yaz tatiline girdik-
leri koya giriş ve çıkışlaryine çok
sıkı güvenlik altında. Tü'leri as-
kerler, polisler, özel koruma gö-
revlileri, helikopterler. sahil gü-
venlik botları koruyor. Birinci ve
ikinci dinlencenın devlete maliye-
ti ne kadar acaba?
Günlük ekmeğini Okluk koyu
diye anılan, asıl adı ingiliz koyu
olduğu bilinen yörede çıkarma-
ya calışan balıkçı. oltasını, ağını
atamıyor. Eğlence yerleri koy do-
layında ya da o yöreye giden yol-
lar üzerinde ise müşteri tutamı-
y°r
-..
TO'lerin tatili yörede iş tutan-
lar için bir felaket. Ses çıkarmak
kimin haddina Geçen tatilde Fet-
hiye'de yof kenarında zincir sal-
layan Kaşlının koruma görevlile-
rinden yediği dayak, etkisini gös-
teriyor. Tepki mi, sözlükte hapsol-
muş, maşallah kimseden gık çık-
mıyor.
Başkentte Barolar Birliği dün
TÖ'nün Anayasa Mahkemesi'ne
gözdağı veren demecine sert bir
bildirıyle yükleniyor. Muhalefet
partileri yaz durgunluğunda siya-
set yaparak, ANAP bünyesinde
nurlu ufuklar açacağa benzer,
yerel belediye seçimlerinde dev-
let olanaklarına karşın beceri
göstermeye uğraşıyor.
Rivayete göre; Akbulut, 19
ağustosta başarıh sonuç alırsa,
damgasını vuracağı yeni bir ka-
bineye gidecek, kimi bakanları
değistirecekmiş. Vte sonra büyük
kongreye doğru pupa yelken. Ak-
bulut'un rakipleri belli. Biri HCG
ki gücünü gün be gün yitirip gi-
diyor. öteki Mesut Bey ki ne ya-
pacağı belli belirsiz. Geçende
hükümetten olup da olaylara ba-
kabilen biri, "Güneş Taner'i ya-
bana atma. Enflasyonla oynuyor,
üç buçuk başarı ve TÖ desteğiy-
le birden atağa kalkabilir. Pek he-
vesli görünmemesi dostu düş-
manı uyutmak" diyordu.
Okluk Çankayası'nın ikinci ta-
til döneminde TÖ'nün yanında
gün geçiren tek bakan da galiba
Güneş Taner Aile mevcuduyla
TÖ'nün yanında ve hizmetinde.
Bu kadar bağlılığın, ekonomi ça-
lışmalannda piri kabul ederek sö-
zünden çıkmadığı TÖ'nün deste-
ğini neden almasın? Saç baş,
kelle gövde yerinde. Kolunda
Bulgari saati. Ağzı laf da ediyor.
Bağlılık ise tam. Doğrusu ANAP
liderliğine her açıdan yaraşıyor.
Aynı bakanın yaptığı şu hesa-
bı dikkate almak gerekiyor. Diyor
ki: "HCG bir ekip adamı. Mesut
Bey liberal tarlasında sivriliyor.
Kısacası ikisi partide bir hizip, bir
grubun adamlan. Oysa parti ta-
banı birleşmeden yana. Şayet
Güneş Taner birden öne fırla-
mazsa, Akbulut gibi bolünmeye
değil, birleştirmeye oynayan bir
insanın kazanma şansı yüksek."
Bu arada geleceğe dönük ik-
tidar politikalarında kimi yeni işa-
retler görülüyor. Az konuşan, ri-
vayeten çok kazanan Akbulut,
Kastamonu'da, SHP'nin Güney-
doğu raporuna, düne oranla da-
ha açık ifadelerle değişik gözle
baktıklarını duyumsatan cümle-
ler söylüyor. "Kürt yok, Türk var"
gibi çağın gelişmeleri arasında
değer yitiren sloganlara sarılan
Akbulut, politika yapmak. oy ka-
zanmak için SHP raporunun
"Kürt raporu" adryla anılmasım
sömürüyor.
Henüz açıkça söylemedi, ama
giderek SHP'nin "bölücülüğü
kışkırttığını ya da savunduğunu"
dokunduruyor TÖ raporu beğen-
memiş, çok kapalı ölçülerde
"başkaçağrışımlar" yaratacağı-
nı öne sürmüştü. Şimdi Akbulut,
yukarıdan esinlendiği irdeleme-
lerle SHP'yi bölücülükle suçla-
maya hazırlanıyor gibi izlenım ve-
riyor.
Zaten SHP, ne yapsa, neye el
atsa kimseye yaranamıyor. Kürt
raporu "zevahiri kurtarmak" di-
ye niteleniyor. Laikliğe karşı ha-
reketlere savaş veriyor. Yeterli ol-
madığı öne sürülüyor.
Akbulutlu ANAP, bu yollardan
geçerek genelde tekrar sağlam
zemine ayak basacağını hesap-
larken geniş kitlelerde iktidar
partisiyle ilgili yargılarda olumlu-
ya kaçacak en ufak kıpırdanma
gözlenmiyor. Bugün, yarın ya da
92'de seçim yapsa, ANAP. yaz-
gıyı değiştirecek sonuç alamaya-
cak.
Yapay seçim zaferleri yerleş-
miş kanıları değiştirmiyor.
İslam dünyası
6
birlik' arıyor
(Baftarafı 1. Sayfada)
olan Mısır E>evlet Başkanı Hüsnü
Mübarek'in özellikle Arap ülkeleri
arasındaki "kopukluğa" işaret
ederek bu durumun "haklı tslam
ve Arap davalannın yürütülmesi-
ne verdiği zaran" vurgulaması
bekleniyor.
Ancak bu iyi niyetli telkinlere
rağmen IKÖ toplantısının, çeşitli
ülkelerin karşılıklı suçlamalarına
sahne olacağını söyleyen diplo-
matların sayısı da az değil. Tartış-
malara yol açacak sorunların ba-
şında ise Filistin meselesine yak-
laşım ve hac gibi konular sayılı-
yor. Bu arada Türkiye'yi de yakın-
dan ilgilendiren bölgesel suların
paylaşımı konusunun da gündeme
gelebileceği bildiriliyor.
İslam ülkeleri arasında görülen
ve Irak - Kuveyt omeğinde oldu-
ğu gibi beklenmedik bir anda
"savaş" kelimesinin telaffuz edil-
mesine neden olan gelişmelerden
rahatsızlık duyan Türkiye ise "iyi
niyet sözlerinin" ötesine geçilme-
sini istiyor. Bu çerçevede IKÖ
bünyesinde Türkiye, daha önce su-
nulan ve İKÖ ülkelerini kapsaya-
cak olan "güven ve güvenlik art-
tırıcı önlemler" sistemine ilişkin
öneri Kahire'de Dişişleri Bakanı
Bozer başkanlığındaki Türk heyeti
tarafından tekrar gündeme getire-
cek. Önceki akşam Kahire'ye ge-
len Ali Bozer, Cumhuriyet'e bilgi
verirken, Türkiye'nin inisiyatifı ile
örgüt içinde bu konuda hazırla-
nan tasarının "ihtiyaca cevap ve-
recek düzeyde olmadıgını" söyle-
di. Bu nedenle dün kendi başkan-
lığında bir araya gelen ve İKÖ top-
lantısından önce son degerlendir-
melerini yapan Türk heyetinin bu
konunun da ele aldığını söyledi.
Bozer, aynntıları henüz tam ola-
rak açık olmamakla beraber,
Türkiye'nin önerdiği "güven ve
güvenlik arttırıcı önlemlerin"
AGtK'deki benzeri mekanizma-
dan esinlendigıni belirtti.
Dün, Dışişleri Bakanı Bozer
başkanlığında yapılan son değer-
lendirme toplantısında aynca Kıb-
rıs konusu üzerinde dunıldu. Bu
çerçevede ÎKÖ toplantısı sırasın-
da sunulacak olan ve Ankara için
büyük önem taşıyacağı bildirilen
karar tasarısına son şekli verildi.
Bu konudaki sorumuzu yanıtla-
yan Ali Bozer, tasarının, görüşme
sırasında "mümkün olduğu kadar
az degişikliğe uğrayacak şekilde" ve
"temkinli bir biçimde" hazırlan-
dığını söyledi. Bozer, tasarı met-
ninin esas olarak BM Güvenlik
Knseyi'nin Kıbrıs konusundaki
649 sayıh kararını desteklediğini
ve Kıbrıs Türk halkının varlığınj
ve bu halkın Rumlarla eşitliğini
vurguladığını sözlerine ekledi
Bu arada Kahire'ye cumartesi
akşamı gelen KKTC Dışişleri ve
Savunma Bakanı Kenan Alakol
da bazı ikili temaslarda bulunu-
yor. Atakol, dün sabah IKÖ Ge-
nel Sekreteri Hamid El Gabid ile
bir araya gelerek Kıbrıs sorununa
ilişkin görüşlerini ayrıntılı bir şe-
kilde anlattı. Atakol, ayrıca Ga-
bid'i KKTC'ye davet etti. Gabid
ise bu daveti kabul etti. İKÖ top-
lantısına "gözlemci" olarak katı-
lan Atakol, burada bir konuşma
yapacak.
Türkiye'nin İKÖ gündeminde
bulunan diğer iki konu ise Bulga-
ristan'daki ve Batı Trakya'daki
Türk azınlığın dunımları. Ehşişleri
Bakanı Bozer, Jivkov'un devril-
mesinden sonra Bulgaristan'da
meydana gelen gelişmeler çerçeve-
sinde Türkiye'nin Bulgar yöneti-
mine "avans" verdigini, ancak
Türk aftnhğı konusunda istenen
her şeyin henüz tam anlamıyla ye-
rine oturmadığını söyledi. Bu açı-
dan İKÖ'den Bulgaristan'daki
Türk azınlığın durumunun izlen-
mesine devam edilmesinin talep
edileceğini belirtti. Bilindiği gibi
İKÖ'nün, Bulgaristan'daki Türk
azınlığın durumunu incelemek
üzere kurulmuş olan bir "temas
grubu" bulunuyor.
Türkiye'nin toplantıda ayrıca
Batı Trakya'daki Türk azınlığın
durumunu gündeme getireceği bil-
diriliyor. Bu cercevede "Bulgaris-
tan'da ablan bazı olumlu adımlara
karşın Yunanistan'ın aynı adımlan
atmadığına işaret ediiecegi" bildi-
riliyor.
Bu çerçevede Türk tarafının
memnun kaldığı bir gelişme ise
Batı Trakya Türklerinin durumu-
nun İKÖ Genel Sekreteri tarafın-
dan hazırlanan bir raporda yer al-
ması oldu. Bunun söz konusu
Türk azınlığın durumunun günde-
me getirilmesinde "yarduna" ola-
cağı belirtiliyor.
Gözlemci statüsü ile lKÖ'ye ka-
tılan Batı Trakya Türk heyeti ise
önceki akşam Kahire'ye geldi. He-
yet Dr. Sadık Ahmet ile Türk
azınlığın temsilcılerinden Hasan
Paçavan (Gümülcine) ve Tevfıkog-
lu Sabri'den (İskeçe) oluşuyor. Dr.
Sadık Ahmet heyet üyelerine ko-
nuşma hakkı taıunmasına rağmen
İKÖ Dışişleri Bakanları Toplantı-
sı'nın "kulis yapma" olanağı tanı-
ması açısından onemli olduğunu
söyledi.
Öte yandan, Türk heyetine ya-
kın kaynaklar, başta Libya olmak
üzere çeşitli ülkeler tarafından
gündeme getirilebilecek ve ABD
gibi Türkiye'nin hassas üişkiler
içinde bulunduğu ülkeleri hedef
alan "gözü kara" tasanlara Türk
tarafının destek vermeyecegini ve-
ya en azından bunlar karşısında
sessiz kalacağını söyledıler.
Ozal basını
(Baştarafı I. Sayfada)
Bu sebepfe, sonımfu olma ve
hesap verme korkusunun üriinü
olan bugünkü siyasi iktidann ve
onun başı olan Cumhurbaşkanı-
nın gelişindeki 'meşruiyeti tartış-
mair hallerini sürdürmeleri de (a-
biidir.
Anayasayı ortadan kaldıran bir
askeri darbenin içinden dogmuş
olan Özal ve ekibinin. anayasa ta-
nıraasını ve ona saygılı olmasını
beklemek hayaidir ve millet için
zaman kaybıdır.
Basın yayın organlan, bir top-
lumun içinde yaşadıgı şartlan ög-
renebilmesi ve edindigi saglam bil-
gilerle de demokratik haklan kul-
lanabilmesi için elindeki tek ve en
kuvvetli vasıtadır.
Kendi milletinin en kıymetli im-
kânını yabancılara pazarlamak
için aracı olan bir Cumhurbaşkanı
ise Türkiye'nin siyasi tarihine ya-
zılacak, belki en ilgi çekici. en ib-
ret verici, fakat en acı olaylardan
birisidir.
Bir milletin en tabii hakkı olan
vatandaşlık görevinin yerine geti-
rilmesine yardımcı olacak imkan-
lan, yabancılara peşkeş çekmeye
ugraşaniar, hiçbir zaman emelle-
rine ulaşamazlar. Ancak bu mil-
letin devleti olmadıklan ve de-
mokratik meşmiyetten yoksun bu-
lunduklan iddialannı, kendi elle-
riyle doğrulamış olurlar.
Bu olayın belki tek kazançlı ya-
nı da bu olur.
Yine bu olayda göriilmüştür ki
milletimizin tek meselesi, her ya-
bancı hareketin Türkiye mümes-
sili veya Ankara irtibat burosu gibi
görev yapan bugünkü iktidardan
kurtulmaktır.
Ondan kurtulmadıkça hiçbir
meselesinden de kurtulması müm-
kün değildir."
Türk bankacihğmda
yepyenibir yönetim...Yepyenibirgelişim,
Yepyenl veıimkaynaklan...
Türkiye'nin enköklübankalanndan
Egebank'ta
Türk Lirası Mevduat Yeni Falz Oranlan
Vadesiz 1 Ay Vadeli 3 Ay Vadeli
%ÎO %40 %504
6 Ay Vadeli lYıl Vadeli
%53 %58
Dövİz Mevduat Yeni Faiz Oranlan
Para Birimi 1 Ay
Vadeli
3Ay
Vadeli
USD % 8 % 8.50
DM % 7.25 % 7.50
6Ay
Vadeli
%9
%8
1 Yıl
Vadeli
% 10
% 9
Egebank...
Bugünkü Egebank, yepyeni
bir bileşimdir.
Köklerini sağlam zemine salmış
62 yıllık bir kurumun
çagdaş atılımcılık bilinciyle bileşimidir.
Egebank, tüm gelişim süreci içinde,
güven simgesi olmuştur.
Şimdi, Türk bankacılığında,
hem tam bir güvenin,
hem de yüksek verimin simgesidir.
Kıyaslayın... Kazanın.
EGEBANK
"VerimüBanka"
Daha iyi hlznıet ve
daha yiiksek verim alabileceğiniz
Egebank şubeleri:
Tel:(71)11D715{2lut)
AKHtSAB
Tel (558) 11 543 -12 023
AütŞEHİR
Tel: (645) 11 007-11 417
AKKAAA
Ankara Mtfta»
Tel (4) 135 10 41 (2 hal)
13339 51
Çtnkaya
Tel: (4) 140 73 46 (2 hal)
ANU1YA
FaJ: (31) 11 53 23 -11 76 57
BANDIHMA
Tel: 1198)17 951 -17 953
Tel: (6141) 31 02 -32 45
BURSA
Tet: (24) 21 66 27-21 67 41
22 79 24
DEMZÜ
Tel: (621) 12 475
GAZİANTEP
Tel: (8S) 12 39 37 (2 hal)
İSKENDCRÜN
Tel: (861)33 995 (2 hat)
İSTAMBUL
Aksanr
Tel: (1)527 46 81-52614 3S
Baftçekapı
Tel: (1)520 60 50(5lwt)
B
Tel: (1)175 13 80 (4 kat)
Kadıköy
Tel: (1)347 32 00 (3 hat)
İZMİR
Tel: (51) 25 03 90 (10 hal)
25 39 50 (5 hat)
Msaıtcjk
Tel: (51) 22 42 90 (2 hal)
Tel: (1)5+4 45 00 (3 Ktt)
Ehnatfaj
Tll: (1)130 20 57 (8 hat)
Tel: (51) 18 27 35 -18 23 62
Çjmtfibi
Tel: (51135 23 32-35 2634
Goztepe
Tel: (51) 15 58 87
Hatar
Tel: 151ı 32 78 05 (2 hal)
Karakağlar
Tel: (51) 53 10 59-5311 77
Karçıyaka
Tel: (51) 23 63 04-23 1013
Keflieralb
Tel: (51) 19 2 ) 0 2 -1917 87
renıgün
Tel: (51) 12 33 56-25 73 71
KAYSBU
Tel: (35) 11 47 37-1118 68
KONYA
Tet (33) 11 94 74 -12 45 13
MANİSA
Tel: (551) 24 602 -15 784
MERSİN
Tel: (741)215H-39 965
NAZKİJ
Tel: (637) 12139 -13 335
ÖDEMİŞ
Tel: (545) 44 216
SUflttİ
Tel: (644) 11 004 -11 254