29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 TEMMUZ 1990 HABERLER DiKlLİ-MlDlLLİ NOTLARI CUMHURİYET/U Binbaşı Yıldıran davası • tstanbul Haber Servisi — Yasadışı PKK üyesi oldukları ve Binbaşı Esat Oktay Yıldıran'ı öldürdükleri savıyla haklannda dava açılan 4'ü tutuklu 12 kişinin yargılanmasına devam edildi. İstanbul 1 nolu DGM'deki duruşmada olayın görgü tanıkları dinlendi. Tanıklar, çelişkili ifadeleriyle Hâkim Osman Şen'i uzun süre uğraştırırken Binbaşı Yıldıran'ı öldürmekJe suçlanan Abdullah Kanat'ı teşhis edemediler. Sanıklardan Seyfettin Rüzgâr, cezaevinden getirilirken gerekçesiz olarak dövOldüklerini öne sürdü ve aldığı darbeden gözü morarmış olan Abduilah Kanat'ın adli tıbba sevkedilerek rapor verilmesini istedi. Mahkeme heyeti, Seyfettin Rüzgâr ve Cemal Yalvaç için istenen tahliye taleplerini reddederek dunışmayı ileri bir tarihe erteledi. Öte yandan, Engin Kaya'yı MİT ajanı olduğu gerekçesiyle öldürdükleri savıyla yargılanmakta olan 7 tutuklu sanık da cezaevinden getirüirken dövüldüklerini ileri sürerek suç duyurusunda bulundular ve yaralı arkadaşlarının adli tıbba sevkini istediler. (Fotoğraf: Nilgün Toptaş) "Doktorlarm davası" yarın • tstanbul H»ber Servisi — TKP-lşçinin Sesi adlı gizli örgüte üye olmakla suçlanan, aralarında "îşçi Sağlığı ve Meslek Hastalıkları Derneği" yönetici ve üyelerinin de bulunduğu 12 kişinin yargılanmasına DGM'de yarın başlanacak. İstanbul Tabip Odası üyesi 4 doktorun da aralarında bulunduğu 12 lcişi geçen mayıs ayında tstanbul Emniyet Müdürlüğü'nce gerçekleştirilen bir operasyon sonucu gizli örgüt üyesi oldukları ve yasadışı çalışmalar yaptıkları savıyla gözaltına alınmışlardı. "Doktorlar davası" olarak bilinen davanın 8 tutuklu sanığı siyasi şubede işkence gördüklerini ileri sürerek komiser Abdullah Süzer hakkında suç duyurusunda buiunmuşiardı. Süzer hakkında daha önce de savcı Atilla Rişvanoğlu'nun oğlu Şiar Rişvanoğlu'na işkence yaptığı iddiasıyla dava açılmıştı. Sendikacıya bıçaldı saldırı •M KONYA (AA) — Tarım-İş Sendikası Konya Şubcsi Başkanı Zeki Kara, meçhul kişilerin bıçakh saldırısına uğrayarak ağır şekilde yaralandı. Meram Yeniyol Caddesi'nden evine gitmekte olan Zeki Kara'nın önü tanımadığı üç kişi tarafından kesildi. Meçhul kişiler ellerinde bulunan bıçaklarla Zeki Kara'ya saldırarak çeşitli yerlerinden yaraladılar. Polis yetkilileri, ağır yaralı olarak Sosyal Sigortalar Kurumu hastanesinde tedavi altına alınan Başkan Zeki Kara'nın sağhk durumunun ciddiyetini koruduğunu, meçhul üç kişinin ise aranmasına başlandığını söylediler. Htikümltilerin kavgası: 1 ölü • GAZİANTEP (Cumhuriyel Güney Illeri Bürosu) — özel tip cezaevinde müebbet hapse mahkûm iki kişi arasında çıkan kavgada biri öldü, diğeri de yaralandı. Yetkililerden alınan bilgiye göre dün 14.30 sıralarında adam öldürmek ve gasp suçlanndan müebbet hapse hükümlü Halil Cengiz Tuğsavul ile Mehmet Kaplan arasında henliz belirlenemeyen bir nedenle havalandırma bahçesinde tartışma çıktı. Daha sonra falçata kullanarak birbirlerini ağır yaralayan hükümlülerden Halil Cengiz Tuğsavul (41) yaşamını yitirirken, yaralanan Mehmet Kaplan (37) Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Adadaıı Anadolu'ya 4 Barış yolculuğu' Midilli'deki şenlik, üç gün boyunca iki halkın ortak özlemlerini dile getirdiği bir platform oldu. Banştan, dostluktan, dayanışmadan, ortak çevrenin korunmasından konuşuldu. Midilli Belediye Başkanı Pallis, "Aramızda serbestçe konuşmamız için daha fazla demokrasi istiyoruz. Biz buradan bir köprü kuruyoruz. Böyle daha iyi yaşayacağız" diyordu. CELAL BAŞLANGIÇ DlKÎLt/MtDtLLt — "Banş ve dostluk yolculugu"nun Midilli bo- lümü artık bitiyordu. Adadan ay- nlık zamanı gdmişti. Türkiye*den gelenler üç gün boyunca iki hal- kın ortaklaşa gerçekleştirdiği "Ba- nş, Çevn, Daysnısma ŞenliğF'ne Yunanistan'dan katılanlar ve ülke- sine dönemediği için anayurduna "yakın bir soluk*' almak için Mi- dilli'ye gelen Türkiyeli siyasi göç- menler, "aynlığın suskunluğu"nu yaşamaya başlamışlardı. Bırazdan AyvaJık'a doğnı kalkacak feribot, Diküi'den gelenleri, şenliğe Yuna- nistan'dan katılanları alıp götüre- cek, Türkiyeli siyasi göçrnenler, on sekiz mil ötedeki ülkelerine uzak- tan uzağa el sallayacaklardı. Mi- dilli limanı aynlığın hüznünü ya- şıyordu. Midilli'deki şenlik, üç gün bo- yunca iki halkın ortak özlemleri- ni dile getirdiği bir platform oldu. Banştan, dostluktan, dayanışma- dan, ortak çevrenin korunmasın- dan konuşulmuştu. Gündüz pa- nellerinde, gece şenliklerinde "da- ha çok banş, daha çok demok- rasi" denmiş, "uluslan birbirine diişiirmeyi amaçlayan isterik naralara" karşı iki halkın ortak karşı çıkışı seslendirilmişti. Türki- ye"den gelenler Midilli'yi tanımış- lardj. Şimdi de Yunanistan'tan ge- lecekler Dikili'yi yaşayacaklardı. Bir diğer adı da "Kıalada"ydı Midilli'nin. Gerçi son seçimlerde ddrt milletvekilliginden birini "sol birlik" diğer üçünü de Yeni De- mokrasi ve PASOK kazanmıştı, ama adada 1932'den bu yana ko- münistler yerel iktidarı ellerinde tutuyorlardı. Midilli'de bulunan yetmişe yakın irili ufaklı belediye başkanlıklanndan ücte ikisini "sol birlik" kazanmıştı. Panayot Abacı "Buralarda iki şeyi aolaraak zor" diyordu. "Bi- rincisi Anadolu'dan gelenlerin bii- yük bolümü Yunanistan'da komü- nistleri destekiiyor. tkincisi de ko- AYRILIK — Feribot Diküi'den gelenleri almıs gitmeye hazırlanırken. kıyıda kalanlar bir burukluk içinde el sallıyorlardı. (Fotoğraf: Celal Başlangıç) münisller yerel seçimlerde genel secimlerden daha fazla başan sag- lıyor." Adada etin kilosu bin drahrai. Yunanistan'da asgari ücretin atmış bin drahmi olduğunu öğrenenler Türkiye'de asgari ücret alan bir ki- şinin ayda kaç kilo et alabileceği- ni hesaplıyorlar. Sonra da Beledi- ye Başkanı Pallis'e, iktidann mu- halif yerel yönetimlere karşı tav- rını soruyorlar. Pallis, iktidann mııhalif yerel yönetimlere destek vermek istemediğini, ancak mec- listeki muhalefet partilerinin tep- kisi nedenjyle kendi yandaşı bele- diyelere de ayncalıklı davranama- dığını anlatıyor. Türkiye'den ge- lenler belediye başkanlarını dnle- rinde zabıta memuru, arkaların- da eli telsizli danışmanlanyla gör- meye alışkm. Pallis'in bir evrak çantasıyla ortalıkta tek başına ge- zinen gösterişsiz durumunu'gö- rünce ister istemez aldığı maaş merak ediliyor. Pallis "Yiiz otuz bin drahmi" diyor; "Asgari ücre- tin iki katı. Zaten burada başka bir geliri olmayan tek başına baş- kanlık maaşıyla gecinemez. Be- nim de eczanem var." Feribotun düdüğü "Midilli dii- şü"nü bozuyor. Türkiye'ye döne- ceklerle, şenliğin Dikili bölümüne katılacak olan Yunanlılar, kendi- lerini uğurlayan Midillililer ve Türkiyeli siyasi göçmenlerle veda- laşıyor birer birer. Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, on yıl sonra gördüğü kardeşi Sedat'a bir kez daha sanlıyor. Kim bilir gele- cek sefer ne zaman, nerede karşı- laşacaklar? Vural Atis Türkiye'den gelen yeğenini öpüyor önce, son- ra Türkiye'ye dönen diğer arka- daşlarını. Aynlık hüznü Efesos feribotu Türkiye'ye gide- cek yolculan alınca halatlar çözü- lüyor yavaş yavaş, teknenin araç kapağı gıcırtılarla kapanıyor. Türkiye'yi en çok özleyenler, bir solukta karşı kıyıya ulaşmak iste- yenler, elleri göğüslerinde öyle ka- lakalıyorlar. tsviçre'den Mastafa, Hollanda'dan Yılmaz, Atina'dan Vural, V'eli, Almanya'dan Selçuk, Nuran, Mahir ve diğerleri... Feri- botun motorları çalışıp pervane- leri Ege'nin sularında döndükçe Türkiyeli sığınmacılar Midilli li- manında giderek küçülüyorlar. Kıyıda kalanların gözleri yaşlı; ama başarabildiklerince gizliyor- lar. Türkiye'ye dönenler açıktan açığa ağlıyorlar. En üzüntülüler- den biri de kardeşi Sedat'ı karşı kı- ytda bırakmak zorunda kalan Di- kili Belediye Başkanı Osman Öz- güven. Yüz çizgileri titreşiyor. Bu- nu gören Midilli Belediye Başka- nı Pallis, meslek taşına sanlıyor bir kaç kez. Sırtına vuruyor, yatış- tırmaya çalışıyor... Bir gün mutlaka Kıyıda kalanlar lnsan Hakları Derneği yöneticisi, Akın Birdal'ı ilk gördüklerinde "Bizi ne zaman Türkiye'ye götüreceksiniz" diye sormuşlardı. Birdal da Türkiyeli sığınmacılara "Şimdi sizi götiire- miyoruz. Sadece sdamlannızı gö- türecegiz. Ama bir gün mutlaka demokrasi güçleri sizin ülkenize özgiirce dönmenizi sağlayacak" yanıtmı vermişti. Vural'ın "Eger Türkiye'ye bir daha dönersem, de- gil cunla, cellatlar iktidara gelse, ülkemden dışan adımımı atmam" sözleri kulaklarda çınlıyordu. Fe- ribot kıyıdan uzaklaşırken Birdal "Midilli halkıyla banşı, kardeşli- gi yaşarken o sevincimiz dıiğüm- leniyordu. Doguştan insan olmak- tan kazanılan haklar ve özgüriük- ler henüz yaşam bulamamış Türkiye'de" diyordu. Yuntaşbktan çıkartılan on dört bin kişiyle, yurt- dışında değişik staıülerde yasayan on altı bin kişiden sadece 10'a ya- kırunın Türkiye'ye dönenlerden kopar gibi aynlması bile Ayvalık'a giden feribotta bulunan iki yüze yakın Yunanlıyla Türkiyelinin üzerine hüznün ağırlığıru çö- kertmişti. Dikili Festivali bundan beş yıl önce ilk kez yapıldığında etkirüik- leri ve katılanları video kamera- ları ile görüntülemeye çalısan si- vil görevliler "Doksanlı yıllara ar- şiv fîlmi hazırlıyonız" demişlerdi. Kıyıda kalan Türkiyeli siyasi sığın- maalan "seksenü yıBann arşivi"n- den kalanlardı. Bu kez "doksanlı yıllann arşivi"ne Türkiyelilerin ya- nı sıra Dikili'ye gelen Yunan par- lamenterler, belediye başkanları, banş hareketinin öncüleri de gi- recekti. Efesos, Ege'nin maviliğinde, bir yakadan diğerine doğru gidiyor- du. Dikili'ye vanldığında Anadolu yakasında bekleyenlerle karşı ya- kadan gelenler milletvekilleri, be- lediye başkanlan ve iki ülkenin in- sanlan aynı kolda buluşup "banş yüriiyüsii"ne çıkacaklardı. Kürsü- ye Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven çıkacak ve şöyle sesle- necekti: Daha fazla demokrasi —»Evlerine uzaktan bakan in- sanlann ülkelerine dönecekleri gunler bu senliklerle giderek yay- gınlaşmakUdır. Midilli halkının siyasi sığınmacılara gösterdigi ko- nukseverliği unulmayacagız. Veda konuşmasında Pallis bana "dost uzal elini" demişti. tşte Pallis sa- "Elinizin AltındaOtomobil alacaksıruz. Gücü.. görünüşü.. rahatlığı.. teknolojisi.. elbette hepsi önemli. Ama daha da önemlisi sonrası... Otomobil alırken mutlaka sorun; Servisi.. garantisi.. yedek parçası var mı ? Yeterli mi.. kalıcı mı? Bütün bu sorulann cevabı sizi Dünyada ve Türkiye'de saüşla bitmeyen dostluğa.. Renault'ya götürür. Renault satış sonrası hizmetlerde de öncüdür. Renault en modern teknolojiye sahip "yaşanacak otomobiller"le birlikte Türkiye'nin her yerinde.. her köşesinde benzersiz bir satış sonrası hizmeti dünya garantisiyle sunar. Renault 200'den fazla hizmet noktasıyla, gezici servisleriyle, 2000'den fazla uzmanıyla garantili.. bol.. orijinal yedek parça güvencesiyle her an, her yerde elinizin altındadır. Otomobil alacaksanız unutmayın; RENAULT SORUMLULUĞU VE DOSTLUĞU SATIŞ SONRASINDA DA EKSİKSİZ SÜRER. RENAULT Servis DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE t ELİNİZİN ALTINDA na efa'mi uzatıyorum. Gel benim yanıma.. İki belediye başkanı alkışlar arasında sanlıp öpüşecek, Pallis de kendisihi dinleyenlere "Aramız- da serbestçe konuşmamız için da- ba fazla demokrasi istiyoruz. Biz buradan bir köprii kuruyoruz. Bü- tün kıyı şeridindeki yerleşim bi- rûnleri de aynı köpriiyu kursun- lar. Böyle daha iyi jasayacagız" diyecekti. Bir feribot dolusu insan Türk ve Yunan halklarının barış ve dost- luğu için bir kıyıdan diğerine doğ- ru gidiyordu. "Hangisinin Türki- yeü, hangisinin Yunanistanlı oWu- gunu ayırt edemezsiniz" diyordu Yeni Demokrasi Partisi Midilli Milletvekili Yannis Yanalis. Ozan Hüseyin Başaran, Midilli'deki konseri sırasında Türkçe ve Yiı- nanca yazılmış bir dörtlüğünü da- ğıtmıştı kendisini dinle>'enlere. Ege'nin maviliğindeki bu "banş ve dostluk yolculugu" anayurdu Anadolu olan Midilli insanlan, Türkiye özlemi çeken siyasi sığın- macıiar ortak bir amaç için yola çıkan iki ülkenin gönüllulerı Ba- saran'ın dörtlüğtlnü getirivenyor- du insanın usuna: Dost bağırtda bir gül acsa / Toprağı sen, koku- su ben / Ege'de bir yaprak duşse / Acısı sen, ağıdı ben... AKBULUT KASTAMONU'DA Başbakan Akbulut, Kastamonu'ya yapılan havaalanını actı. 6 Lafla değil gerçekle meşgulüz' Küçük uçaklar için hazırlanan havaalanlarının açılışım yapan Başbakan Akbulut, Hanönü ilçesinde yerlere serilen halılar üstünde yürüdü. KASTAMONU/CİDE (Cum- buriyet) — Başbakan Yıidınm Akbulut, iki günlük Kastamonu, Zonguldak gezisine dün başladı ve "Lafla degil, hayalle değil, gerçek- le meşgulüz" dedi. Akbulut dün sabah bir helikop- terle Kastamonu'nun Uzunyazı Havaalanı'na geldi. Küçük uçak- lar için hazırlanan havaalanının açılış töreni THK'ya bağlı uçak- lar ve paraşütçülerin gösterisi ile başladı. lîlaştırma Bakanlığı Müsteşan Ertan Ynlek, Uzunyalı Havaalanı'nın "her ile bir havaa- lanı programının bir örneği olduğunu" söyledi. Havaalanının 2 milyar liraya mal olduğunu kay- deden Yülek, "Haftada bir uçak ınecek havaalanlan yerine günde birkaç uçak inecek küçük havaa- lanlanna agırlık veriyoruz" dedi. Başbakan da konuşmasında, "Biz A.NAP iktidan olarak hiz- rael için vanz" dedi ve ınitli geli- rin 500 dolardan 7 bin dolara yük- seldiğini savundu. Akbulm. kı>ntı^masını tamam- ladıktan sonra pistte küçük bir ucağın önüne gerilen kurdeleyi ke- serek havaalanını hizmete actı. Daha sonra karayolu ile Kastamo- nu'ya giderek burada da hükümet konağı önünde Prof. Dr. Tankut Ökten'in yaptığı "Atatürk ve Şe- rife Bacı" anıtını açtı. Daha sonra yeni ilçe olan Han- onü'ne gelen Başbakan, sevgi gös- terileriyle karşılandı. Vatandaşla- rın "Kaymakam istiyoruz" pan- kartı taşıdığı gözlenirken Akbu- tul. ilçenin caddelerine serilen ha- lılar üzerinde yürüyerek yol kena- rındaki vatandaşlan selamladı. Başbakan, belediye binasının te- melini atarken, "Sizleri böyle memleketsever gördükce biz de her tu'riü gayreti gostererek sizle- re emanel ediyoruz" dedi. Bu arada Tarım Orraan ve Kö- yişleri Bakanı Lütfullah Kayalar, orman iş kolunda toplusözleşme imzalanmasına karşın Başbakan Akbulut'un emriyle orman işçile- rinin ücretlerine yeni bir zam ya- pılacağını bildirdi. Daha sonra Saraydüzü ilçesin- . de incelemelerde bulunan Akbu- lut, gazetecilerin DYP Genel îdare Kurulu bildirisinde, hükümetin "yabancı sennaye irtibal bürosu" olarak nitelendirildiğini belirtme- leri üzerine, "Onlann felsefesi ya- bana sermayenin gelmemesi yo- nünde ise açıklasınlar" dedi. Ak- bulut, yabancı sermayenin bazı basın kuruluslannı satın alması ile ilgili soruya ise "o ayn bir konu" diyerek yanıt vermedi. Akbulut, gazetecilere seçimin gündemlerin- de olmadığını ve 19 ağustos seçim- lerinden sonra hükümette bir de- ğişiklik yapılmayacağını söyledi. Akbulut 19ağus(os(a seçira ya- pılacak clan Saraydüzü ilçesinde "ANAP adayım desteklerseniz si- ze en iyi hizmeti sunacağız" dedi ve DYP'yi seçimden kaçmakla suçladı. Akbulut ve bcraberindekiler ge- ;eyi Cide'deki bir otelde geçirdi- ler. Başbakan bugün de Zongul- dak'a gidccek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle