Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhuriyet Matbaacılık \e Gazetecıhk Turk Anonım Şırketı adına
Nadır N»di 0 Genel "layın Muduru Huan Cemal. Muesses* Muduru
E m ı « Uşaklıgü, Yazı Işlen Muduru Okıy Goatnsin, • Haber Merkezı
Mılduru Vılçıa B*>er, Sayfa Duzenı Yönetmenı: Ali Aar. 0 TimsUcıier
ANKARA Ahmrt Tan. IZMtR Hilunel Çrttaluym, ADANA Çttta Vi|
Iç Pbütıka Cctal Başbng*. Di} Habcrler E i ( n IWcı. Ekonomı Cnıgu Tnrtan. Is Sendıka ^ n n Kefcna. Kul'uı Gdal Larr.
Egıtıır Gcncı> Şa>lajı. Haber Aıaşuma Isınrt Bcrfcajı, Yurl Haberln Necdd Dogan, Spor
Danişmaru AbduJludır \acdman.
Dm Vazılar Keırm Çata^Lan, Arasıımıa ^fcn Aipn, Du2dtme AhMbk >azıa 0 Koordınaior Aiunrt Korakan, 0 Mal) Işıer
Erol Efkul, 0 Muhasebr Buknl Vtwr 0 Butçt-PIanlanıa. Se»g> Osnaabefeogtu 0 Reklam \vjt Tonın. 0 Ek Yayınlar Hnh»
0 İdarr Hmrvtü Gunr. • lşktmr Öndcr Çd&, 0 Büp-lşiem Nul tnal • Pcnone) S n p BosUaaoghı
Ssscn *e Yavcn Cumhunvn Malbaacıhk K Gazetecüft TA£ Tbrk Oogı Cad 99/41 <
34,'M Is. Pk 246-lzanbuL Te> !12 05 05 (20 haı), Ttte». 22246 Fa*. (1) 526 60 72 0
Bumlür \nkm Zıva Gokalp Bh lrüulap S. No 19'4. Td. 133 11 4M7, Tdo. 42344 Fu. (4) 133
05 6' 0 I m R Z ı n » I3S2 S2'3, Ta 13 12 30. Töo. 52359 Fı». (51) 19 53 60
Inonu Cad 119 S. No 1 Kal 1 TM 19 37 52 (4 lm). Tkto. 62155. FM. (71) » 37 52
TAKVİM: 3 TEMMUZ 199G tkindi: 17.12 Yatsı: 22 36
WBayramda 18, Uluslararası IstanbulFestivali'nde 3 mekânda 8 konser
Saksofonun sesligeçmişiSaksofonun harika
çocuğu Branford
Marsalis bu akşam ve
yarın akşam Açıkhava
Tiyatrosu'nda.
Marsalis henüz genç.
Otuz yaşında. Sakalı
yok. Sigara içmiyor.
Yazarken saksofon
kullanıyor.
Saksofonda modern
zamanları yazıyor.
Tüyler ürpertici bir
ustalık.
SADETTİN DAVRAN
Türkçe'nin de aralarında oldu-
ğu birçok dilde yaaimış caz tarih-
lerindcn sadece biri sesb'dir: Braa-
ford Marsalis'inki.
Caz tarihçisi Branford Marsa-
lis tstanbul'da. Marsalis henüz
genç, otuz yaşında. Yaklaşık on
yıldir yazıyor. Sakalı yok. Yazar-
ken saksofon kullanıyor. Sigara
içmiyor. New Orleansh. 62 kilo ya
var ya yok. Genellikle önü yerli
yersiz resim ya da vazılar basılı ti-
şörtler giyiyor. Plaklannın kapa-
ğı için fotoğrafı çekileceği zaman
ise koyu renk iki parçalı kostüm.
Saksofonda modern zamanları
yazjyor. Arşivi çok zengin. Başlı-
ca saksofon uygarlıklan üzerine
yayımlanmış araştırmalar var. Ben
Webter, Coleman Hawkins, Char-
Ue Psrker, Gene Anunons, John
Goitrane, Oraetfe Coteman, % -
ne Shorter, Sonny Rollins ve hat-
ta yarun yüzyü önce ölen Chn
Berry saksofonu üzerindeki düğ-
melere basınca çıkıyor. Tüyler
ürpertici bir ustaJık.
Branford Marsalis sadece iste-
diği zaman istediği saksofoncu gi-
bi çalmakla kalnuyor, istediği za-
man istediği saksofoncu gibi du-
yabiliyor, istediği saksofoncunun
dönemini de yansıtabiliyor. Kim-
senin üzerinde durmadığı aynntı-
lan yakalıyor, yan yana getiriyor,
resmi tamamlıyor.
Branford Marsalis saksofonun
cazdan önceki gecmişi ile de ilgi-
leniyor. Belki de ona saksofon ta-
rihçisi demek daha yerinde
olacak.
Marsalis saksofonun cazdan
önceki geçmişini resmen ilk kez
1985'te ziyaret etti. (Romances For
Saxophone, CBS). Ziyaret progra-
mında Debussy'nin L'Zsle Joyeo-
se'ü, Villa Lobos'un Bachiana'la-
nnın kolayca tahmin edileceği gi-
bi beşincısi, Stravinsky'nin Pasto-
ral'ı, Rahmaninov'un Nocalise'i de
vardı. Programa son anda sıkış-
tınlan, Mussorgski'nin yakın dos-
tu mimar veressamViktor Hart-
man için 1874'te düzenlediği ser-
giyi de gezen Marsalis'ın "EskJ
Sanry" adlı resmin önilnde uzun
süre kalışı hatırlardadır.
Peki, kendisi nereden çıkıyor,
hangi düğmeden? özel bir düğ-
mesi yok, hepsinden çıkıyor. llle
* î
SAKSOFON TARİHÇİSt DE DENİLEBİLİR — Branford Marsalis, saksofonun cazdan önceki gecmi-
siyle ilgileniyor. Bu yiızden, ona belki saksofon tarihçisi demek de mumkun. Genellikle önü yerli yersiz
resim ya da yazılarla kaplı tisortter giyiyor. Plaklannın kapağı için fotoğrafı çekilecegi zaman tee koyu
renk iki parçalı kostâm.
FESTÎVAL KULİSİ
Herkese
yağmurluk
tstanbul Festivali'nin
Açıkhava Tiyatrosu'ndaki
gösterilerinde her yıl yaşanan
bir korku vardrr: Ya yağmur
yağarsa? tstanbul'un sağı solu
belli olmayan havası bir azizlik
yapıverir de haziran-temmuz
sıcakları yerini "sıkı" bir yaz
yağmuruna bırakırsa? Aslında
geçen yıl sahnenin üstü
kapatılarak festivalin yüdızlan
olası yağmurlardan korunmuş
oldu, ama Açıkhava'nın taş
basamaklarındaki izleyicileri
yağmurdan korumak
olanaksızdı. Sonunda bu yıl
yağmura karşı da bir çözttm
yolu bulundu: "Her izleyiciye
bir yagmurluk." tstanbul
Kultür ve Sanat Vakfı hemen
Mudo'ya basvurdu ve gereken
anlaşma yapıldıktan sonra 15
bin tane şeffaf Mudo
Collection yağmurluğa sahip
oldu. Bu yağmurluklar ücretsiz
olarak kapıda dağıtılacak ve
geri alınmayacak. Şimdi gelsin
yağmurlar. Istanbul Festivali'ni
artık yağmur bile durduramaz.
Dünya
Kupası
festivale karşı
Bu yıl lstanbul Festivali'nin
önemli iki talihsizliği oldu.
Hem Dünya Futbol
Şampiyonası'yla hem de
Kurban Bayramı'yla aynı
tarihlere denk geldı. özelükle
müzikseverlikle futbolsevertik
arasında uzlaşmaz bir çelişki
görmeyen tstanbullular karar
vermekte çok zor anlar
yaşamak zorunda kaldılar.
Maradonalı bir Arjantin mi
seyredilir, yoksa Aya Irini'ye
gidip I Musici'den "baba" bir
barok mu dinlenir? Son
yıllann en iyi Alman ulusal
takımı ve sarışın fırtına
Klinsmann'ın golleri mi yoksa
Maradonah Arjantin mi yoksa Aya trini'de barok rau?
Berlin Filarrnonisi
Solistleri'nin kemanlan mı?
Bu zor seçimler herhaJde
Dünya Kupası'mn son gününe
kadar sürecek. Festival, Dunya
Kupası yetmiyormuş gıbi, bir
de Kurban Bayramı engeliyle
ytiz yüze geldi. Araya iki hafta
sonu da girince iyice uzun bir
tatil oluşturan bayram
dolayısıyla aralarında birçok
festival tiryakisinin de
bulunduğu tstanbullular
dinlence yerlerine
dağılıverdiler.
Şenlik bir
maratondur
Festival bir maratondur.
Yaklaşık bir, bir buçuk aylık
süre boyunca yüzlerce sanatçı,
yuzlerce muzisyenin önceden
belirlenmiş programı
aksatmadan gelmesi,
ağırlanması, konserini vermesi
ve gitmesi gerekir. özellikle
tstanbul Festivab' gibi uzun bir
zaman dilimine yayılmış
şenüklerde arada sırada
olmadık bazı durumlar da
çıkabilir doğallıkla. Aslında bu
yıl festival sanatçı trafiği
acısmdan oldukça kazasız
belasız geçiyor denilebilir. Bu
yıl Uk fireyi tskoç Ulusal
Orkestrası verdi. Topluluğun
12 ve 13 temmuz günleri AKM
Buyuk Salonu'nda vereceği
konserleri Bryden Thomson
yönetecekti. Ancak son anda
Thomson'ın yerini konuk şef
James Judd'ın aldığı öğrenildi.
Avrupa Oda Müziği
Orkestrası'nın kurucularından
olan Judd bugune kadar
Londra Filarmoni, Londra
Senfoni ve Kraliyet Filarmoni
orkestraları da dahil birçok
Ingıliz orkestrasını yönetmiş
bir şef.
de "sadece kendim olacaf n>" di-
ye bir saplantısı yok, ama istedi-
ği zaman onu da oluyor.
Branford Marsalis, Strausslar-
dan bu yana en müzikal aileden
gelmektedir. Babası Ellis Marsa-
Hs piyanist ve müzik öğretmenidir.
Kardeşlerinin en ünlüsü Wynton-
la kalpleri ve dünya görüşleri bir
de olsa aralan biraz "u'monidir".
Tromboncu Delfeayo yaratıcı ka-
yıtlar cambazı bir yapımcı ve çağ-
daş müzik kuraması olarak aile-
sine pek az sorun çıkannaktadır.
Jason Marsalis ise yörüngeye gir-
mek uzere olan bir davulcudur.
New Orleans'taki doğal çevre-
de (Beaux Bridge) büyuyen Bran-
ford küçükluğunde piyano ve
kJarnet çaldı. 1978'de Baton Ro-
uge'daki Southern Üniversity'de
görüldü. 1979'dan 1981'e kadar
Berkeley'de oğrencilik, Art Blakey
Topluluğu'nda baritonluk, Clark
Terkky'nin Topluluğu'nda tenor-
luk yaptı. New York'a geldi. Kar-
deşi VVynton'la birlikte yeniden
Art Blakey Topluluğu'nda "istik-
bal vaat etti". 1982'de Wynton'un
Beşlisı'nin tenor saksofoncusu idi.
Her ıkısi de aynı zamanda Har-
bie Hancock'un VSOP H'sinde
çalmaya 1984'te başladılar. 198?te
ılk albumu "Scenes In The City"
yı yaptı.
1985'te ise olanlar oldu. New
Castleü eski "Police", şimdilerin
aranan çevrecisi Sting'in toplulu-
ğuna katıldı. Ibpluluktaki tek caz
müzisyeni o değildi, ama basta
kardeşi Wynton'unkiler olmak
Uzere bir sürü gereksiz spekülas-
yon onu buldu. Branford 1985 yı-
lını gerçekten de sadece caz ola-
rak geçirmedi. Aynı yılın mayıs
ayında Stingie yaptıklan çalışma-
ları saptayan "Bring On The-
Nihgt"ın Fransa'daki çekimleri sı-
rasındaki üç günluk aradan yarar-
lanarak Ingiltere'ye uçtu. Londra-
da Andrew Litton yönetimindeki
Ingiliz Oda Orkestrası eşliğinde
klasik saksofon repertuanndan
yukarda andığun incilerin de ara-
larında olduğu bir dizi eseri ses-
lendirdi. Albüm "En tyi Beş Kla-
sik Plak" listeleruıde iki a> kaldı.
Ertesı yıl yeniden baba mesle-
ğine dönen Branford, New Orle-
ans kazı notlanndan oluşan yarı-
belgesel nitelikteki Royal Garden
Blaes'u yaptı, Herbie Hancock-
la uzun bir Avrupa turnesine çık-
tı. 1987'de Renaissanceı, 1988'de
Random Abstraet'ı, 1989'da Trio
Jeepy'yi yaptı. Hepsi birbirinden
edinilmeye değer, ibret verici gü-
zeüikteki icralarla dolu bu albüm-
lerin göruldükleri yerde alınmala-
nru, bu yapüamadığı takdirde ka-
poro bırakılarak ayırtılmalannı
salık veririm.
Branford Marsalis'in arkasında
uzun yıllardır her iki kardeşle de
birlikte çalışan çok parlak bir
"ritm bölUmii" var.
Keany Kiriand, Marsalislerin
yanı sıra çok sayıda müzisyenle
yaptığı çalışmalarla da bÜinir.
Branford'u Sting'in yanında da
yalnız bırakmayan Kirkland gü-
nttmüzün en süzülmuş piyanistlen
arasındadır.
Basçı Bob Hursl daha çok
Wynton Marsalis'in "J Mood" ve
Standart Time Vol. I" albümleri
ile tanındı.
Ve Jeff Wıtts. Yaşına gore en az
10 kilo fazlası var. Ama sahnede
iyi dikilmiş kostümlerle gizlediği
bu fazlahkların altında bir sürü
çelik zemberek taşıyor. Göz yaşar-
tıcı bir mükemmeliyet. Marsalis-
lerle Berkeley yıllarından beri sa-
cayak. Kariyerlerinin en yakın ta-
nığı, parçası. Bazen Gary Tho-
mas'a, Mc Coy'a, Robin E«-
banks'e de zaman ayırabiliyor.
Son zamanlann başlıcalarından
biri. Yeri sahneye uzak olanlann
bir dürbün edinip Watts'u aynca
seyretmelerini de öneririm.
Aya Irini'de oda
müziği şöleni
Kultür Servisi — Bayramda
Aya Irini'de oda müziği şolenı
var. Festivale daha önce de gel-
miş olan Academy of St. Martin
in the Fields orkestrasımn kon-
serleri bugun ve yann 18.30'da.
5 temmuzda Berlin Filarmonisi
Solistleri, 6 temmuzda da Çek
Dokuzlusu Aya Irini'de çalacak.
tkincı Dünya Savaşı sonrala-
rında Avrupa'nın birçok kentin-
de ortaya çıkan oda müziği top-
luluklarma 1959'da katılan Aca-
demy of St. Martin in the Fields
orkestrasımn kurucusu, ünlu or-
kestra şefi Neville Marriner.
Londra'nın en usta muzısyenlen-
ni bir araya getiren topluluğun
çekirdeği ise şefsiz bir yaylıçalgı-
lar grubu. Yaylıları kemanıyla Io-
na Bronn yönetiyor.
17. yuzyıldan 20. yüzyıla kadar
uzanan geniş bir repertuan bulu-
nan Academy of St. Martin in the
Fields orkestrası 400"den fazla ya-
pıtı plağa doldurdu. 1974'ten bu
yana topluluğun başında bulu-
nan Iona Brovvn şu anda önemli
birkaç şeflik pozisyonunu üstlen-
miş tek kadın şef. Brown aynı za-
manda Norveç Oda Orkestrası-
mn genel sanat yönetmenı, Bir-
mingham Senfonı Orkestrası'nın
konuk şefı ve Los Angeles Oda
Orkestrası'run muzık yönetmenı.
Topluluk bugünku konserinde
Mendelssohn, Beethoven ve
Schoenberg'in yapıtlarını, yannki
konserde de Mendelssohn,
Adams ve Schubert'in yapıtları-
nı seslendirecek.
Beş muzisyenden oluşan Ber-
hn Filarmonisi Solistleri'nin hep-
si de Berlin Filarmoni Orkestra-
sı uyesi. Karlheinz Zoeller (flut),
Nigel Sbore(obua), Rainer Son-
ne (keman), VValter Kussner (vi-
yola) ve VVolfgang Boettcher'den
(vıyolansel) oluşan topluluk 5
teramuz gunu vereceği kon^erde
Johann Christian Bach, VVilbelm
Friedmann Bach, Beethoven ve
Mozart'ın yapıtlarını yorum-
layacak.
6 temmuz cuma gunu Aya tri-
ni'de bir konser verecek olan Çek
Dokuzlusu, dünyanın en eski oda
müziği topluluklarından biri.
Kemancı Emil Leichner tara-
fından kurulan ve ilk konserini
1924'te veren Çek Dokuzlusu, 4
yayh ve 5 ufleme çalgıdan oluş-
tuğu için uçluden dokuzluya ka-
dar değişık formlarda konserler
verme olanağına sahip.
Çek Dokuzlusu festivaldeki
tek konserinde Çekoslovak bes-
tecı Jan Bohtıslav Martinu'nun
(1890-1959) "Dokuzlu"sunu, Po-
lonyalı besteci Witold Lutoslaws-
ki'nin (1913) "Dokuzlu İçin Dans
Prdudleri"ni, bir başka Çek bes-
teci Jiri JartMrh'un (1920) "Ço-
cuklar İçin Snifinı ve Dvorak-
ın (1841-1904) "Üfleme Çalgılar
İçin Serenad"ını seslendirecek.
AYRAMDA FESTİVAL
1. gön
Leningrad Filarmoni Orkestrası (Atatürk Kultür Merkezi
Büyük Salonu, 21.30)
Academy of St. Martin in the Fields (Aya trini, 18.30)
Branford Marsalis (Açıkhava Tiyatrosu, 21.30)
2. gün
Academy of St. Martin in the Fields (Aya trini, 18.30)
Branford Marsalis (Açıkhava Tiyatrosu, 21.30)
3. gön
Berlin FUarmonisi Solistleri (Aya Irinı, 18.30)
B.& King (Açıkhava Tiyatrosu, 21.30)
4. gün
Çek Dokozlusu (Aya trini, 18.30)
RR King, gitarı Lucille'le birlikte bayramın üçüncü günüfestivalde
Blues'un beşiğinden gelen 6
kraPBlues müziğinin beşiği sayılan Mississippi'de
dünyaya geldi. Pamuk tarlalarında çalıştı.
Müziğe kilisede başladı. Gitarı Lucille'i 40yıldır
ağlatıyor, güldürüyor, ölüyü bile oynatıyor.
Kiiltiir Servisi — Blues un en
önemli adlarından B3. King de
festivalde. Son yıllarda festivale
gelen Miles Davis, Jan Garbarek,
Dizzj Gflkspiejohn McUnghliı
gibi devlerin ardından bu kez blu-
es un kralı B.R King, topluluğuyla
birlikte 5 temmuz perşembe günü
Açıkhava Tiyatrosu'nda çalacak.
Saksofonlarda VValter King ve
Melrin Jackson, trompette James
Bolden. gitarda Leon \Varren,
klavyelilerde Tony Toney, basta
Michael Doster ve davulda Calep
Emphrey Jr. da B.B. King'in ya-
mnda olacaklar.
Asıl adı Riley B. King olan RB.
King 1925 yılında Indianola do-
layında Ittabena'da dünyaya gel-
di. B.B. King'in dünyaya geldiği
yöre, blues müziğinin beşiğiydi.
Ne var ki annesiyle babasının ay-
nlmalan üzerine B.R King çok
küçük yaşta pamuk tarlalanyla
kaplı bu yöreden annesiyle birlikte
aynlacak, dokuzuna geldiğinde
annesini de yitirecek, uzun süre
pamuk tarlalarında çalışacak, on
dördüne geldiğinde babası tara-
fından bulunacak ve Indianola
1
ya geri götürülecekti.
King'in müzikle ilk ilişkisi kili-
sede başladı. Kilisede şarkı söyle-
yen King'e amcalarından biri bir
gitar alınca, B.B. King 15 yaşında
bir "gospeT dörtlüsü olan ilk gru-
bunu kurdu.
bu ad sonunda RB. King'e dönüş-
tu. Bu arada gitarına da Lucille
adını verdi.
1949'da doldurduğu Uk plağı
Miis Martha King'i 1950'de Three
O'Oock Blues izledi.
1970*11 yıllarda Indianola Mis-
sissippi Seeds ve Iive at Cook Co-
unry Jail adlı albümleri en iyi 20
albüm arasında yer alan B.& King
bu arada birçok filmde de rol al-
dı. 1980'lere gelindiğinde sanatçı-
mn Tbere Mnst Be a Better World
Somewhere adlı albümü çağdaş
blues tarzımn yetkin örneklerin-
den birini oluşturdu.
Caz yazarımız Sadettin Dav-
ran'a göre B.B. King gıtan Lucil-
le'i 40 yıldır ağlatıyor, güldürüyor
"Ve B.B. King! Bugüne dek neie-
re dayanan Açıkhava Tiyatrosn-
nnn gozlerinizin öniinde yerle bir
olmasına tanık olmak istemiyor-
sanız, B.B. King konserlerine git-
meyin! Yaşayan en 'tahripkâr'
bluesçu olan B.B. King, bırakın
Apkbava'nın taşlannı kendi oy-
natsın. B.B. King bluesun kralı.
Gitan Lucille'i 40 yıldır ağlatıyor,
güldüriiyor, öliijü bile oynan-
yor™"
BLUES BOY KİNG — 19401ann sonlanna gelindiğinde tarn bir blues
gitarcısı ve şarkıcısı olmastu. "The BeaJe Street Blues Boy" olan tak-
ma adını ilk once "Blues Boy King" olarak değiştirdi. En sonunda
bu ad 'B.B. King'e dönüstü. Bu arada gitanna da 'Lucille' adını verdi.
B.B. King'in bluesla ilk ilgilenişi
ise tkinci Dunya Savaşı'na rastla-
dı. tlk blues denemelerine ordu-
da başlayan sanatçı, 1940'lann or-
talannda Mississippi'ye geri dö-
nünce arkadaşlanyla birlikte so-
kak köşelerinde blues söylemeye
koyuldu. 1940'lann sonlanna ge-
lindiğinde B.B. King artık tam bir
blues şarkıcısı ve gitarcısı olmuş-
tu. The BeaJe Street Blues Boy
olan takma adını önce Blues Boy
King olarak kullanmaya başladı,
Ouborlu'da
kiraz festivali
• ULUBORLU (AA) —
Göller Bölgesi'nin önemli
kiraz uretim merkezlerinden
Uluborlu ilçesinde "17.
Kiraz Festivali" çeşitli
etkinliklerle kutlandı. Kira7
festivalinin açüış törenind '
konuşan Kaymakam Hilmı
Dutger, Uluborlu kirazının,
iriliği ve lezzeti ile
tanındığını bildirdi.
Uluborlu ilçesi ve
köylerinde bu yıl 2125 ton
kiraz uretimi
gerçekleştirildiğini kaydeden
kaymakam, çeşitli Avrupa
ulkelerine yapılan kiraz
ihracatından 6 milyar hra
gelir elde edildiğini bildirdi.
Asbestten
su boruları
• GAZİANTEP
(Cumhuriyet) — tçme suyu
şebekesi yenilenen
Gaziantep'te îller
Bankası'nca döşenen su
borulannın kanserojen etki
yapan asbestten yapıldığını
bildirdi. Anakent Belediye
Başkanı Celal Doğan,
asbestli borulann
kanserojen etkisi olup
olmadığını saptamak için
Sağlık Bakanlığı ile
üniversitelere yazı
gönderildiğini belirterek
"Sonuç olumsuz çıkarsa bu
borulan üreten fabrikalann
kapatılması için dava
açacağız" dedi. tçme
suyuna, şebekenin eskiliği
dolayısıyla kanalizasyon
kanşan Gaziantep'te, kent
içme suyu şebekesinin
baştan aşağı
değiştirilmesine başlandı
Kayısıda
hormon
• MALATYA
(Cumhuriyet) — Birim
alanda daha yüksek verim
elde edilmesi amacıyla
birçok urunde kullanıldığı
bilinen hormonun, ileri
surulduğu gibi kayısıda
uygulanmadığı bildirildi.
Malatya Ticaret Borsası
Genel Sekreteri Hanifi
Hakverdi, kurutularak uzun
süre muhafaza edilebilmesi
nedeniyle kayısıda hormon
kulanılmasının sakıncalı
olduğunu bildirerek
"Üretici, ürüne zarar
verecek bir şeyi neden
kullansın" diye sordu.
Cilab taş devri
yerieşim yeri
• NEVŞEHİR (AA) —
Nevşehir'in Acıgöl ilçesine
bağlı Tatlarm kasabası
yakınlarında Cilalı Taş
devrine ait olduğu
belirlenen bir yerieşim
merkezi bulundu. Nevşehir
Kultür Mudürlüğü
yetkililerinden edinilen
bilgiye göre Ürgüp Müze
Müdürü Kemal Talih
Türkmen, Acıgöl'e bağlı
Tatlann Kasabası çevresinde
yaptığı araştırmalarda
kasabanın 4 kilometre
kuzeybatısındaki Küt deresi
mevkiinde neolitik (Cilalı
Taş Devri) döneme ait
olduğu belirlenen bazalttan
yapılı tahıl ögütme taşlan,
silah ve kesici alet
yapımında kullarulan
obsidian taşlar buldu.
Der Spiegel'den
övgü
• FRANKFURT (AA) —
Haftalık Alman haber
dergisi Der Spiegel'de
yayımlanan "Akdeniz"
konulu haberde, Türk
yetkililere övgü yağdırüdı.
Türkiye"de önceleri ani ve
kontrolsüz bir turizm
patlaması yaşandığı
belirtilen haberde, "Türk
yetkililer, bu kontrolsüz
patlama sürecinden sonra
beklenmeyen bir çevre
bilincine sahip oldular"
denildi. Der Spiegel, yaz
sezonunun yeni baslamış
olmasına rağmen Ispanya,
ttalya, Yugoslavya ve
Yunanistan sahillerinde
"tehlike çanlannın"
çalmaya başladığını
kaydederek pek çok
Akdeniz sahilinde deniz
kirliliği nedeniyle denize
girme yasağı ilan edildiğine
dikkat çekti.
Türldye'ye orta
gelirli geliyor
• İZMİR (AA) — Kısa
adı TÜREVS olan Türkiye
Türistik Ev Pansiyoncuları
Derneği Yönetim Kurulv
Başkanı Necmettin
Şenkartal, Avmpa'dan
Turkiye'ye gelen turistlerin
büyük bir çoğunluğunu
orta gelirli ailelerin
oluşturduğunu söyledi.
Şenkartal, yaptıklan bir
araştırma konusunda bilgi
verirken "Belirlemelerimize
göre ülkemizi daha ziyade
Avrupalı öğretmen, memur,
işçi, öğrenci ve emekli
kesimindeki orta gelirliler
tercih ediyor" dedi.