Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 TEMMUZ 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/U
Döviz tevdiat
hesaplan
• ANKARA (AA) —
Döviz tevdiat hesaplan için
tutulacak munzam
karşüıklara temmuz ayında
uygulanacak faiz oranlan
belirlendi. Merkez
Bankası'nın dünkü Resmi
Gazete"de yayımlanan
tebliğine göre temmuz
ayında ABD Doları'na
Vüzde 4.0935, Federal
Almanya Markı'na 3.9688,
Fransız Frangı'na 4.9375,
Hollanda Florini'ne yüzde
3.9688, Isviçre Frangı'na
yüzde 4.4060 faiz
uygulanacak. .Haziran
ayında ABD Doları'na
yüzde 4.0313, Isviçre
Frangı'na yüzde 4.3125,
Fransız Frangı'na ise 4.8125
oranında faiz uygulanmıştı.
Altın
itlıalatı
• ANKARA (UBA) —
Altın ithalatını sürdüren
Merkez Bankası'nın altın
mevcudunun 28 haziran
tarihi itibarıyla 4 trilyon 21
milyar liraya ulaştığı
açıklandı. Merkez Bankası
haftalık verilerine göre
bankanın uluslararası
standartta 124 ton 608 kilo
ve uluslararası standart dışı
hurda 3 ton 653 kilo altın
birikimi bulunuyor.
Uluslararası standarttaki
altın tutan, 26 haziran
tarihli banka bilançosunda
3 trilyon 906 milyar lira, 3
tonluk hurda altın da 114
milyar lira olarak gösterilip
Merkez Bankası'nın 4
trilyon 21 milyar 294
milyon liralık altını olduğu
bildirildi.
Dış piyasaya
.ahvil ihracı
• ANKARA (AA) —
Türkiye bu yılın ilk dört
ayında uluslararası
piyasalara 250 milyon mark
ve 200 milyon dolar
tutannda tahvil ihraç etti.
Hazine ve Dış Ticaret
Müsteşarlığı'nın (HDTM)
verilerine göre Türkiye'nin
Federal Almanya
piyasalarında 1987 yılında
başlattığı tahvil ihracı, bu
yılın nisan ayı sonu
itibanyla 2 milyar 275
milyon marka ulaştı.
lngiltere*de ise 1988 yılında
başlatılan tahvil ihracı 1
milyar 380 milyon dolar
oldu. 1985 yıhndan itibaren
tahvil ihraç edilen Japon
piyasalarında ise bu yılın
ilk dört ayında tahvil ihraç
edilmedi, Japon
piyasalarında 1985 ve 1989
yıllan arasında 110 milyon
yen tutannda tahvil ihracı
gerçekleştirildi.
Gübreve bakınn
tütüne zaran
• SAMSUN (Cumhuriyet
Bürosn) — Samsun Asliye
Hukuk Mahkemesi Yargıcı
c
aik Çelik, Karadeniz Bakır
letmeleri ile Türkiye
vJÜbre Sanayi'nin her yıl 2
milyar lira tazminal
ödememesi için fabrikaları
temmuz-ağustos aylarında
revizyona almalan
gerektiğini söyledi.
Dünyanın en kaliteli tütünü
olan (a) grad madenin
yetiştiği Tekkeköy'de tütün
yapraklarının genelde
temmuz-ağustos aylarında
zarar gördüğünü söyleyen
Asliye 1. Hukuk
Mahkemesi Yargıcı Faik
Çelik, "Etkilenme rüzgârla
yakından ilgiüdir. O
aylarda rüzgâr denizden
karaya doğru estiği için
etkilenme kaçmıhnaz
oluyor. Bu dönemde en az
3, ortalama 6 defa tespit
yapıyoruz. Temmuz-ağustos
aylarında fabrikalar
revizyona alınırsa bu zarar
ortadan kalkar, tütünler de
kurtulur" dedi.
Fıskobirlik
böltinecek
• GİRESUN (Cumhuriyet)
— Kısa adı Fiskobirlik olan
Fındık Tanm Satış
Kooperatifleri Birliği'nin
doğu ve batı olarak ikiye
aynlması konusunda
çahşma yapılacak. ANAP
Giresun Milletvekili Burhan
Kara bu konuda yaptığı
açıklamasında,
"Fiskobirlik'i batı ve doğu
diye ikiye ayırmayı
düşünüyoruz. Giresun ve
Ordu milletvekilleri olarak
çalışıyor, ureticinin yanında
olmaya gayret gösteriyoruz,
öte yandan aynı
imkânlardan batı bölgesi de
*Hni kolunu kıpırdatmadan
rarlanıyor, aynı imkânlara
Sahip oluyor" dedi.
TÜRKİYE
YÖNETİMİNDE
KARMAŞA
Prof. Dr. Lötfö Duran
5000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
ödemeli göodtrilmez.
Fıstıklar sokağa dtiştüGaziantep'te kilosu 12
bin 500 liraya kadar
yükselen
"antepfıstığını"
Istanbullular 12 bin
liradan nasıl yiyorlar?
Fıstıkların sokağa
düşmesine sebep
olanlar "ithal fıstık"
tellalları mı?
ESER ATtLLÂ ~
Eğience dunyasının önde gelen
'çerez'i antepfıstığı sokağa düştü.
Badem, eski yandaşını suçlayarak
olayı kınadı, san leblebi üzüntü-
sünü belirtmekle yetindi. Tuzlu
fıstıkla çekirdek ise yorum yapma-
dılar.
Nereden çıktı bu fıstık?..
Şimdilerde Istanbul sokaklann-
da birçok kişi, geçimini fısüklar-
dan' sağlıyor. Çuvallar içinde ya
da elarabalarında sunulan
'antepfıstıgr etiketli fıstıklar 12-13
bin liradan satılırken giderek ge-
nişleyen seyyar fıstık satıcıhğı ye-
ni bir ekmek kapısı oluşturuyor:
"Seyyar köfteciydim, arabayı sat-
üm, bu işe soyıındum", "Memle-
ketten geldim, kendimi fıstık sa-
tıcıkgııun içine attım."
Fıstıkların, kuruyernişçilerin
camlı alüminyum dolaplannda
'fıstıki makam' otururken sokak-
lara 'dökülmesi'nin nedenini so-
rarsanız, "Ne güzel ucuza yiyor-
sonuz, nedenini ne yapacaksınız?"
ya da "Işportacı işte. Şimdi de an-
lepfBüğını buJdu. Biri başiatta, di-
ğerieri onu iziiyor" gibi değişik ya-
nıtlarla karşılaşabilirsiniz.
Şu anda Istanbul'da antepfıstığı
FıstıknameIstanbul sokaklannda "Antep
fıstığı" adında satılan her fıstık
Antepfıstığı değvil. Gerçek Antep-
fısüğı ince ve narin oluyor. Siirt
fıstığı Antepfıstığından biraz da-
ha irice, şişman ve uzun. İran fıs-
tığı ise tombulluğu ve ufaklığıyla
dikkat çekiyor. Onu çekemeyenler
İran fıstığırun acımtrak bir tadı ol-
duğunu söylüyorlar. İran fıstığının
kalibresi 24-26 iken, Antepfıstı-
ğının 30-34 olduğu beiiniliyor.
Kalibre, bir onstaki (28.3 gram) ta-
ne sayısı anlamına geliyor.
Fıstıklar kalitelerine göre üçe
aynhyor. En iyisi "ana çıttak" ola-
rak adlandınlan, ağzından açılmış
fıstıklar. "Yandan çıtlak" denen
ikinci tür fıstıklar ise arka tarafın-
dan açık olanlar. Açılmamış, içi
henuz tam olarak oluşmamış fıs-
tıklar ise "ham" olarak adlandı-
rılıyor.
Fıstıklar kırrnızı kabuklarıyla
toplanıyor. Daha sonra bu kabuk-
lar aynlıyor ve bir kilo kırmıa ka-
buklu fıstıktan 750 gram kabuk-
suz fıstık çıkıyor. Daha sonra bun-
la ayıklanıyor, içi boş, *fıs' 'adı ve-
rilenler aynlıyor. Yenebilecek
olanlar, kavrulup satışa hazır ha-
le getiriliyor.
Fıstıktan iki yılda bir ekim-
kasım aylarında ürün alıruyor.
Üreticiler, fısüğın yok senesi ve
var senesi diye yıllan ayınyorlar.
1989 yılının var yüı olduğu,
1990"ın ise yok yüı olduğu söy-
leniyor.
adı altında satılan fıstıklar, işpor-
tadan 12-13 bin liradan, kuruye-
mişçilerden 16-20 bin lira arasın-
da bir fiyattan alıcıya ulaşıyor.
Antepfıstıgının fiyatının Gazian-
tep'te kırrnızı kabuklu işlenmemiş-
halinin son iki hafta içinde 6 bin
800 liradan 8 bin liraya fırladığı
söyleniyor. Kırrnızı kabuğu çıktık-
tan ve kavrulduktan sonra fıstık-
ların maliyetinin 12 bin - 12 bin
500 liraya vardığı dile getiriliyor.
Bu ne mene antepfıstığıdır ki
kilosu Antep'te 12 bin 500 lira, Is-
tanbul'da 12-13 bin lira olabiliyor?
Bu yıl antepfıstıgının 'yok senesi'
deniyorken tstanbul, bunca bol
fıstığı nereden buluyor?
lstanbul'daki bir toptancının
göruşüne göre fıstığı tstanbul'da
işportaya sürenler Gaziantepli üre-
ticiler. Bu işin içinde faturasız mal
satmanın yattığını söyleyen top-
tancı, Gaziantep'teki imalatçının
lstanbul'daki şubelerinden fıstık-
ları işportaya sürdüğunü savunu-
yor ve bunu ilk başlatanın Nizip
1
teki bir imalatçı olduğunu ileri sü-
rüyor.
Bir diğer görüse göre tzmir'de
faalıyet gösteren büyük bir şirke-
tin dışanya fıstık ihraç ettiği, an-
cak fıstıktan hiç anlamayan bu
şirkeün kalitesiz fıstık ihraç etme-
sinden dolayı fıstıkların geri gel-
diği savunuluyor. Bu fıstıkların
içinin boş olduğu ve bu nedenle
işportaya düştügü ileri sürülüyor.
Yaygın göruşe göre Türk tüccar-
larının sınırdan kaçak ve ucuz gi-
ren İran fıstığını Siirt fıstığı adı al-
tında ihraç ettikleri ve bu fıstık-
ların İran fıstığı olmasının anla-
şılmasıyla iade ediküğj... Hatta bu
ihracatı gerçekleştiren firmanın tz-
mir'deki kuruluş olabileceği ileri
sürülüyor.
Bir diğer yaygın görilş ise son
zamaniarda piyasaya artarak tran
fıstığının girdiği ve çabuk bozul-
ma özelliği olan bu fıstıklan bir
an önce tüketebilmek için bu yo-
la başvunılduğu söyleniyor. Sınır-
dan kaçak giren tran fıstığının dü-
şük fıyatlan diğer fıstıkçdan da fi-
yat kırmaya itiyor.
Nedeni ne olursa olsun, Istan-
bullular, kuruyemişçi vitrinlerin-
de kurumlanan 'fıstıkların' soka-
ğa düşmesine hiç üzülmüş görün-
müyorlar ve onlan acımadan yi-
yorlar.
EGE BÖLGESİ SANAYİ ODASI
Kaıııu açığı endişe verici
Uğur Yöce "Kamu gelirleri yüzde 79
artarak 19 trilyon, bütçe açığı yüzde 793
artarak 3.5 trilyon liraya ulaşmıştır. Bu
gelişmeler bizi endişelendiriyor!'
İZMİR (Cumhuriyet Ege Biıro-
sa) — 1990 yılının ilk beş ayında
kamu giderlerinin önceki yılın ay-
nı dönemine göre yüzde 104 art-
tığı bildirildi. Kamu giderlerinin
22 trilyon liraya ulaştığını belirten
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı
Uğur Yüce, "Kamu gelirieri yüz-
de 79 artarak 19 trilyon, bütçe açı-"
gı yüzde 793 artarak 3,5 trilyon li-
raya ulaşmıştır. Bu gelişmeler bi-
zi endişelendiriyor" dedi.
Türkiye'de yaşanan enflasyo-
nun en önemli kaynaklarından bi-
rinin kamu açıklan olduğunu be-
lirten EBSO Yönetim Kurulu Baş-
kanı Uğur Yüce, tasarruf tedbir-
leri ve fonlardan aktanlan kayna-
ğa karşın bütçe açığının giderek
arttığını söyledi. 1990'ın ilk üç
ayında ihracat bir önceki yıla gö-
re yüzde 6 oranında artarak 2.9-
milyar dolar olarak gerçekleşir-
ken, ithalatın yüzde 43 artarak 4.7
milyar dolara ulaştığını belirten
Uğur Yüce, sözlerini şöyle sürdür-
dü:
"Aynı dönemde dış ticaret açı-
ğı geçen yıla göre yüzde 242 arta-
rak 1.8 milyar dolar düzeyinde
gerçekleşmiştir. İhracatın ithalatı
karşılama oranı ise son yedi yılın
en dıişıik oranına nlaşarak yüzde
62.8 olmuştur. tthalatta göriılen
artışın dış ticaret açığını yükselt-
raesi sonucu cari işlemler dengesi
de açık vermiştir. 1990 yılının ilk
üç aylık dörieminde 985 milyon
dolara ulaşan cari işlemler açığı
1989'nn aynı doneminde 470 mil-
yon dolar fazla vermişd. Aynca iz-
lenen döviz kuru politikası ihra-
can olumsuz yönde etkilemekte ve
ihnıcatçılan iç pazara yöneltmek-
tedir."
1980'lerden itibaren uygulanan
dışa açılma ve ihracatı geliştirme
modeline dayalı büyüme strateji-
sinin en önemli unsurlanndan bi-
rinin döviz kurlannın ihracatı teş-
vik edici bir düzeyde tutulması ol-
duğunu belirten Yüce, "Oyst
1980'lerin son doneminde bn uy-
gulamanın terk edilerek döviz
kurlannın tekrar deger kaybetti-
gi eörülmekledir" diye konuştu.
Oto ithalatı tam &azYılın ilk yarısında ithal edilen
otomobil sayısı 16 bini aştı.
Otomobil îthalatçılan
Derneği, bu artışı, yerli
arabada sıra bekleme
zorunluluğuna bağlıyor.
Otomotiv Sanayii Derneği ise
yerli otomobile olan talebin
sürdüğunü belirtiyor.
ANKARA (AA) — Yılın Uk yarısında ithal
edilen otomobil sayısı 16 bin adeti aştı.
Otomobil îthalatçıları Derneği Genel Sek-
reteri tlhan Çetinkaya, otomobil ithalatında-
ki artışa ilişkin olarak "Yerli otoda sıra olun-
ca talep ithal otoya yöneldi" derken Otomo-
tiv Sanayii Derneği Genel Sekreteri Nejat
Emirli, otomobil ithalatının yerli otomobile
olan talebi fazla etkilemediğini bildirdi.
Otomobil Îthalatçıları Derneği Genel Sek-
reteri tlhan Çetinkaya, bu yıl mayıs ayı sonun-
da 11 bin 400 adet olan ithal otomobil sayısı-
nın, haziran ayı sonunda 16 bin adete yüksel-
diğini belirterek şunları söyledi:
"tthal otomobilde yılın ilk y-ansını deger-
leodirdigimizde, bu uygulamanın yerli otomo-
bil üretim ve satışında rekabet itnkânı getir-
digini ithal otomobiller için giıvenilirlik sağla-
dığını vurgulamak gerekir. Yerli otomobilde
alıcı sırası olması nedeniyie bu dönemde ta-
lepler ithal otoya yöneldi."
Türkiye'deki vergi siştemi nedeniyie vadeli
satışta zorluk çekildiğini de savunan Çetinka-
ya, ancak Batı'da tüketici kredi sisteminin
Türkiye'de uygulamaya konulması ve otomo-
bil ithalatçılarırun buna anında uyum sağla-
ması nedeniyie ithal otomobil satışlarının
önemli ölçüde arttığını vurguladı.
Yıl sonunda otoraobil ithalatının 20-22 bin
adet dolayında gerçekleşmesinin beklendiği-
ni anlatan Çetinkaya, ağustos ayında yeni mo-
del beklentileri nedeniyie eylül ayında ithal
otomobil satışlarında bir miktar azalma ola-
bileceğini kaydetti.
'Yeriiye talep süriiyor'
öte yandan yerli otomobil üreticilerinin ku-
ruluşu olan Otomotiv Sanayii Derneği Genel
Sekreteri Nejat Emirii ise genel ithalattaki ar-
tışa bağlı olarak otomobil ithalatında da ar-
tış olduğunu belirterek bu gelişmenin yerh' oto-
mobile olan talebi fazla etkilemediğini söyle-
di.
Emirli, yerli üretim konusunda şunları söy-
ledi:
"Her firma için bekleme süresi vardır ve bu
bütün diınyada söz konusudur. Türkiye'de bu
yıl her raalda olduğu gibi otomobil ithalatın-
da da bir artıs var. Buna karşılık yerii otomo-
bil üretimimiz de normal devam ediyor. Şu an-
da talepler aynen sünıyor. Yerii otomobil üre-
timi, mayıs sonu itibanyla ilk bes ayda 77 bin
22 adet olarak gerçekleşti. Ancak temmuz,
agustos aylannda fabrikalarda izin kullanımı
başladığından, üretim rakamlan bir miktar
düşecek. Otomotiv yan sanayii için de durum
aynıdır."
"Komik
ödeme"
9 temmuzda
Tasarruflan Teşvık
Fonu için yapılan
kesintilerin
nemalarının
ödenmesine 9
temmuzda başlanacak.
1 milyon lirası kesilen
çalışana yaklaşık 70
bin lira ödeme
yapılacak.
ANKARA (AA) — Çalışanla-
ruı tasarruf nemalarının ödenme-
sine normalde dün başlanması ge-
rekirken, araya bir haftalık Kur-
ban Bayramı tatilinin girmesi ne-
deniyie, ödeme işlemlerine 9 tem-
muz pazartesi günü başlanacak.
Bu arada geçen ay Resmi Ga-
zete'de yayunlanan tasarruf teşvik
hesaplannın ödenme şekli ve usu-
lunün belirlendiği tebliğe göre ta-
sarruf teşvik hesabında iki yıl bo-
yunca aralıksız parası birikenler,
nemaların üçte birini istedikleri
takdirde alabilecekler.
Tebliğ uyannca, 100 kişiden faz-
la personelin çalıştığı yerlerde ne-
ma ödemeleri söz konusu işyerle-
ri aracılığıyla yapılacak. 100 kişi-
den az sayıda personelin çalıştığı
yerlerde ise tasarruf nemalannın
ödenmesi, Ziraat Bankası şubele-
rince yürOtûlecek.
Son karan YPK
verecek
Kamu Ortaklığı tdaresi yetkili-
lerinden edinilen bilgiye göre ne-
ma oranının yüzde 7 civannda ol-
ması beklehiyor. Ancak son karar
Yüksek Planlama Kurulu tarafın-
dan verilecek.
Çahşanlar hesaplannda biriken
nemalann üçte ikisini Ziraat Ban-
kası'ndan almak istedikleri takdir-
de, yanlarında işyerlerinden ala-
cakları formlar ile tasarruf hesap
kartlan ve kimliklerini bulundu-
racakfar.
Fransızlarda Japon korkıısııEkonomi Ser\isi — Diğer Batı Avrupa
ülkelerinde olduğu gibi Fransa'da da oto-
motiv sanayii, 21. yüzyıla çeşitu' projeler ve
kaygılarla haarlanıyor. Batı Avrupa'nın en
büyük otomotiv sanayiine sahip olan Fran-
sa'da, bu sektörü, devlete ait Renault ile,
ülkenin en büyük özel sektör kuruluşu
Citroen-Pengeot temsil ediyor.
Bu iki şirket de son birkaç yıldu tarih-
lerindeki en iyi dönemlerden birini geçiri-
yorlar. tkinci Dünya Savaşı'nın sona eri-
şinden beri "reji" statüsüne sahip olduğu
için her türlü rekabetten devlet desteği sa-
yesinde korunan Renault, son beş-altı yıl-
da büyük değişiklikler geçirdi. Artık ola-
ğan ticari koşullarda diğer üreticilerle re-
kabet eden bir otomotiv şirketi haline gel-
di. Renault'da yaşanan bu değişim, şu an-
daki sosyalist hükümetten önceki son sağ
iktidar sırasında başladı. Sosyalist Parti ye-
niden iktidara geldiğinde, bu
"libenüleşdrme" politikasını devam ettir-
di.
Peugeot ile Citroen de son yülarda çok
kötü dönemler gecirdiler, hatta batma nok-
tasına kadar geldiler. Sonunda toparlan-
dılar ve bu yıl son dönemlerin en yüksek
kârını elde ettiler. Bu arada piyasaya çıkan
iki yeni model Peugeot 605 ve Citroen
XM'de büyük basarı sağladı. Ancak Finan-
cial Times gazetesinin en son yayımladığı
Fransa ekinde yer alan bir habere göre bü-
tün bu başanlara rağmen Renault'yu da,
Citroen-Peugeot'yu da, zorlu bir dönem
bekliyor. Renault ile Citroen-Peugeot, iki
sınavdan geçmek zorundalar.
Bunlardan bir tanesi Japon :•' abeti. Re-
nault'nun Başkanı Raymond Levy de
Citroen-Peugeot'nun Başkanı Jacques Cal-
vet de Japon saldınsım belki bir süre için
erteleyebileceklerini, ancak eninde sonun-
da bu darbeyi karşılamak zorunda olduk-
larını kabul ediyorlar.
Fransız hükümeti için otomotiv, liberal
politikalan bir yana bıraktığı tek alan sa-
yıhyor. Çünkü elektronik ve tekstille bir-
ükte Fransız endüstrisi, esas olarak otomo-
motiv endüstrisi, küçük ve orta çaptaki kit-
le otomobili konusunda yoğunlaştığı için,
aynı alanda faaliyet gösteren Japonlann
doğrudan rakibi durumunda. 1992'de tek
pazara geçilince, Fransa'nm Japonlara uy-
guladığı kota da (Fransa pazanmn yüzde
3'ü) anlamını yitirecek. Çünkü Japon oto-
mobilleri, Uzakdoğu'ya kota uygulamayan
Federal Almanya araalığıyla Fransa'ya gi-
rebilecek.
Batı Avrupa'mn en büyük otomotiv sanayiini ellerinde
bulunduran Fransızlar, Japonlarla karşılaşabilmek için en
az on yıla ihtiyaç duyduklarını belirtiyor. Renault ile
Citroen-Peugeot, tarihlerinin en parlak yıllannı geride
bıraktılar. İç pazarın bu yıl daralmaya başlaması, iki devi
de düşündürüyor.
Fransız otomotivciler .1992 yılım korkuyla bekliyor.
Avrupa Tek Pazarı'yla birlikte, Fransa'nm Japon
otomobil üreticilerine uyguladığı, Fransa pazannm yüzde
3'ü oranındaki kota anlamını yitirecek. Çünkü Japon
arabalan ülkeye, kota uygulamayan Federal Almanya
aracılığıyla girebilecek.
ti've dayanıyor. Nüfusun yüzde 10'u da ya
doğrudan etomotivde ya da yan sanayiler-
de istıhdam ediliyor.
Peugeot ve Renault, henüz Japonlarla
karşılaşmaya hazır olmadıklarını, Japon-
lara Avrupa kapısının açılması için daha
10 yıla ihtiyaç duyduklannı itiraf ediyor.
Fransa için bu sorun, 1992 yılı yaklaştık-
ça daha da acil hale geliyor. Fransız oto-
Fransız otomotivcil-ri bekleyen bir başka
sorun da Avrupa pazanmn artık doyum
noktasına ulaşması. Geçen bir-iki yıl için-
de Fransa'da gerçek bir otomobil tüketimi
patlaması yaşanmıştı. Bunun önemli ne-
denlerinden biri de, Fransız hükümetinin,
yüzde 33 olan otomobil KDV'sini, 1987'de
yüzde 28'e, 1989 sonunda da yüzde 25'e in-
dirmesi olmuştu. Nitekim 1989'da, Fran-
sa'da otomobil satışlan yüzde 2.6 oranın-
da artmıştı. Satışlar, bu yılın ilk aylarında
da yüksek gitti, ancak nisan ayında birden-
bire önceki aya göre yüzde 6.4 düştü. Bu
da pazarın artık doymaya başladığının bir
kanıtı sayıldı.
Öte yandan Fransız otomotiv yan sana-
yii ve lastik sektöründeki gelişmeler de oto-
mobilcileri kara kara düşündürüyor. Ge-
çen yıl ABD'de yatınm atağı başlatan bü-
yük lastik üreticisi Michelin, bu yıl küçük
çaplı yatınmlara girişmeyeceğini ve üreti-
mini 1989 rakamlarıyla sınırlayacağını
açıkladı. Avrupa'nın en büyük yedek par-
ça üreticilerinden olan Fransız şirketi Va-
leo ise 15 fabrikasını kapatmayı ve 34 bin
çahşamndan 3 binine yol vermeye hazırla-
myor.
Türkiye'de OYAKIa ortak olan Renault,
Fransa'da iç pazarın yüzde 28'ine sahip.
Geçen yıl kârinı yüzde 5.2 arttırarak 9.29
milyar Fransız Frangı'na çıkardı. Türkiye^
de Asil Nadir ve Çukurova Grubu ile yatı-
nma hazırlanan Citroen-Peugeot ise Fran-
sız pazanmn yüzde 33'ünü elinde tutuyor.
Bu şirket de geçen yıl kânnı yüzde 164 art-
tırarak 10.3 milyar Fransız Frangı'na çıkar-
dı.
Renault ile Peugeot, AT'nin çevre koru-
ması kurallanna uygun olarak havayı kir-
letmeyen doğalgaz, hidrojen ve oksijenle
ya da elektrikle çalışacak yeni otomobil-
ler yapmak için hükümetin de destekledi-
ği, 1.2 milyar Fransız Frangı tutannda bir
araştırma programını başlattılar. Bu, iki
büyük ureticinin başlattığı en büyük ortak
girişim.
REKLAM DUNYASI
En büyük mecra TV
Bileşim Piyasa Araştırma Merkezi'nin son 5 yıllık reklam
yaunmlannın mecra ve reklam veren olarak dağıhmı
konusunda yaptığı araştırma sonuçlanna göre 1984-89 yıllan
arasında reklam verenler, televizyon ekranlannda toplam
625.461.459.486 liralık, yatınm yaparlarken basına
589.248.086.285 üralık, radyoya da 18.199.465.810 lirahk
reklam verdiler.
Reklam Mecralarına
göre yatınm listesi
TVl
TV2
TV3
TV Toplam
Basın
Radyo
Genel Toplam 1
616.042.165.486
8.777.494.0O0
641.800.000
625.461.459.486
589.248.086.285
18.199.465.810
.232.909.011.581
En çok reklam yatırımı 1
yapan 5 sektör 1
1. Finansman
2. Gıda
3. Basın-Yayın
4. Ev eşyalan
5. Tekstil-Giyim
177.706.229.601
120.979.124.428
102.548.464.771
90.820.560.739
90.564.145.457
Bileşim'in araştırmasına göre
en fazla reklam yatırımı
yapan 5 sektör, finansman,
gıda, basın-yayın, ev eşyalan
ve tekstil-giyim oldu.
Finansman kuruluşlan, 5 yıl
içinde tüm reklam
mecralarında 177.706.229.601
liralık yatınm yaptılar.
Mecralara göre dağılımda ise
TV'de en çok gıda, basmda
ve radyoda ise en çok
finansman kuruluşlannın
ilanlan yayımlandı. Bu
araştırmada, reklam veren
kunıluşlarm genel olarak
reklam bütçesine dahil edilen
açık hava ilanlanmn yanı sıra
halkla ilişkiler, promosyon ve
doğrudan pazarlama gibi
mecra dışı reklam yatırımları
istatistiklere alınmadı.
Aatalya'dan Peptsi'ye
Katlu — Halen vizyondaki
Pepsi Cola TV reklam
filmlerinde, Antalya - Elmalı
definesinden yurtdışına kaçınlan
dekadrahmilerin de rol aldığı
öğrenildi. İlk kez New York'taki
arkadaşınuz Özgen Acar'ın
haberiyle ortaya çıkanlan bu
yasadışı transfer sonucunda
dekadrahmiler Elmalı'dan
ABD'ye nakil olurken bilahare
Amerika'daki bir stüdyo çekımleri sayesinde bu kez sadece
görüntü olarak ekranlanmıza geri döndü.
DEMIŞ Kİ.
Hiçbir kere hayat
bayram olmadı
Ya da her nefes
ahşımız bayramdı
Nejat Yavaşoğullan
(Bulutsuzluk Özlerni)
Advertislng Age 60 yaşıada — ABD'de yayımlanan
dünyanın en önemli haftalık reklamcılık ve pazarlama
iletişim dergisi 60. yılını doldurdu. Derginin 18 haziran
tarihli sayısında özel kutlama haber ve değerlendirmeleri
yayımlanırken 1930'lar "Radyo Günleri", 4O'lı yıllar "Sar^
ve Banş", 50'li yıllar "Televizyonun en çok izlenen yıllan",
60'lı yıllar "Bebek >e yaratıcılık patlaması", 70'li yıllar,
"Tüketici korunması dönemi" ve nihayet 80'li yıllar da
"Başan için şirket birleşmeleri yıllan " olarak nitelendirildi.
— Peki yaratıcı bölümdeki arkada$lar ne dedi?
(Advertising Age, 11 Haziran 1990)
TEKNOLOJİ VİTRİNİ
Elektrikli boya rulosu
Dekorasyon alamnda hizmet veren Wagner fırması, ilk
elektrik motorlu ruloyu piyasaya sürdü. "Deco Star" adlı
bu otomatik boya rulosu, işin yapılmasında hız ve kalite
kazandınyor. Rulo, bir pompa sistemiyle boyayı kutudan
doğrudan çekebiliyor, bu nedenle ruloyu boya kutusuna
sokup çıkarmaya gerek kalmıyor. Pompa, dakikada 2 m"lik
alam boyamaya yetecek 400-500 g boyayı ruloya
pompalıyor.
Taşınabilir CD player
Çok küçük boyutlara sahip
(13x2, 5xl4cm, 390 gr)
Sony D-35O-C Discman,
sayısal klavyesi olan ilk
taşınabilir CD player.
Klavye, CD'den dinlemek
istenilen bölümün
seçilmesinin yanı sıra, bir
kasede kayıt sırasında ses
montajına, istenilen süre
boyunca bir programın
seçilmesine, parçalann
istenildiği biçimde
sıralanmasına ve bir
bölümün yinelenmesine
olanak sağlıyor.
Hem görmek hem duymak
Klasik işitme cihazlannı kullanmaktan hoşlanmayanlar için
gözlük çerçevesine takılan bir işitme sistemi geliştirildi.
Siemens firmasımn bu aygıtı, kötü işiten kulağın sonınlarını
çözmek için çerçevenin içine yerleştirümiş bir kabloyla sesleri
iyi işiten kulağa aktanyor. Sistem, işitme aygıtmı ve bir pil
içeriyor. Çerçeveyle bir bağlantısı olan küçük bir modül
kulağa takıuyor. Bu ses aktanmı tekniğiyle, kötü kulağa
ulaşan ses işitme aygıtıyla yakalanarak çerçevenin içinde
bulunan kabloyla iyi işiten kulağa aktanlıyor. Bu işitme
sisteminin en büyük dezavantajı ise gözlüğü çıkardığınız
anda, işitme aygıtımzı da bir kenara bırakmış oluyorsunuz.
EKONOMİ KİTAPLIĞI
Bankacıhk terimleri
Dr. Faruk Yalvaç tarafından
hazırlanan Bankacıhk
Terimleri Sozlüğü,
İngilizceden, Almanca,
Fransızca ve Türkçeye sözlük
bölümü dışında, dört ayn
bölüm daha banndmyor.
Almanca, Fransızca, Türkçe
endeksler, Latince ve Roma
Hukukunda Bankacıük
Terimleri ve Vesikalı Kredilere
Ilişkin Yeknesak Teamüller ve
Uygulamalar.
AnKara'da
Tisamat Basım Sanayii
tarafından yayımlanan kitabın
yazarı Dr. Faruk Yalvaç,
DESİYAB, Ziraat Bankası-TBMM Plan ve
Bütçe Komisyonu, Yap tşlet Devret Komitesi'nde görev
yapmış ve Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı Idaresi'nde
Başkan damşmam olmuş. 1986'dan bu yana ODTÜ'de part-
time öğretim görevlisi olarak çalışıyor.