Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 TEMMUZ 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
12 Kübalı
gözaltında
• HAVANA (AA) —
Küba'nın ba$kenti
Havana'daki Çekoslovakya
Büyükelçiliği'ne sığınan ve
önceki gün aralarından
bazılannjn dipiomatlan
rehin alması ile başlayan
olaylardan sonra dün sabah
kendi istekleri ile
bityükelçilikten aynlan 12
Kübalı mültecinin "geçici
olarak" gözaltına
aluıdıklan bildirildi. Küba
AdaJet Bakaniığı'ndan
yapılan açıklamada,
koşulsuz olarak, istenilen
biçimde büyükelçilikten
aynldıklan için, Küba
hükümetinin, bu mülteciler
hakkında ceza davası
açmak niyeiinde olmadığı
belirtildi. Hükümetin, bu
olayların çok iyi organize
edilmiş bir provokasyondan
kaynaklandığına inandığa
kaydedilen bildiride, bu
provokasyonun
aydınlatılması için
soruşturraa açılacağı ifade
edildi.
Auschwitz'de
1.5 milyon ölti
• VARŞOVA (AA) —
Polonya'nın güneyindeki
Krakovi kenti
yakınlanndaki Auschwitz-
Birkenau Nazi toplama
kampında, 1945'te bir
Sovyet komisyonunun
açıkladığmın aksine 4
milyon kişinin değil, en
fazla 1.5 milyon kişinin
öldüğü bildirildi.
Dayanışma sendikasma
yakınlığıyla bilinen Gazete
Gazetesi'nin haberine göre,
Auschwitz Müzesi Tarih
Bölümü Başkanı Franciszek
^iper, !980'den 1986'ya
.adar yapılan
araştırmaların, ölenlerin
sayısının, 960 bini Yahudi
olmak üzere en az 1.1
milyon, en çok da 1.5
milyon olduğunu ortaya
koyduğunu söyledi. Gazete
Gazetesi, bu araştırmalann
aynntılı sonucunun, gelecek
yıl başında Auschwitz
Müzesi ve KudUs'teki yad
Vashem Enstitüsü
tarafından aynı anda
açıklanacağıru bildirdi.
Şamir, Suriye
üe görüşecek
• KUDÜS (AA) — lsrail
Başbakanı Izak Şamir'in
sözcüsü, Israil'in Suriye ile
"*nkoşulsuz olarak
Mişmeye hazır olduğunu
Sçıkladı. lsrail basını dün,
Suriye Devlet Başkanı
Hafız Esad'ın Mısır ziyareti
sırasında, Israil'in Golan
tepelerinden ve Güney
Lübnan'daki güvenlik
kuşağından çekilmesi ve bir
uluslararası Ortadoğu
konferansını kabul etmesi
koşuluyla bu ülkeyle
görüşmeye hazır olduğunu
açıkladığım yazdı. Bu arada
lsrail Dışişleri Bakan
Yardımcısı Benjamin
Metanyahu, Israil'in bu
derece abartılmış koşullan
kabul edemeyeceğini, ancak
lsrail tarafınm görüşme
kapısını sürekli olarak açık
bulunduracağını söyledi.
Iran-Irak
yumuşuyor
• LEFKOŞA (AA) — Iran
Devlet Başkanı Ali Ekber
Hasimi Rafsancani, sınır
anlasması konusunda Irak
ile aralarındaki görüş
aynlıklannın azaldığını
söyledi. Tahran radyosunun
verdiği habere göre,
Rafsancani, önceki gece bir
grup önde gelen din adamı
ile yaptığı görüşmede, "Iran
ile Irak arasındaki yeni
barış havasırun, Körfez
bölgesindeki ülkelere,
aralanndaki işbirliği
açısından yararlar
sağladığını" kaydetti.
De Klerk'e
övgü
• BtRLEŞMİŞ
MtLLETLER (AA) —
'rkçı rejimi nedeniyle
Jüney Afrika'yı yıllardan
beri gündeminin baş
sıralannda tutan Birleşmiş
Milletler, bu ülkede De
Klerk yönetimi ile sağlanan
demokratik gelişmeleri öven
bir rapor yayımladı. Genel
Sekreter Javier Perez de
Cuellar tarafından dün
yayımlanan raporda,
ülkenin ırkçıbğın
kaldınlması ve demokratik
bir rejime geçiş yönünde
"yeni bir dönemin eşiğine
geldiği" belirtildi.
FenerPatrigiDimitrios'un Cumhuriyet'e özeldemecv
Türkiye'den şikâyetîmk
HrinneBİik Ekümenlik sadece ruhani bir
ifadedir, siyasi bir ifade değildir. Türk
yönetimi ile şimdiye dek bir ihtilafımız
blmadı. Bu gezi durumumuzda bir değişiklik
getirmedi.
Vatikan benzetmesi Bizim dini ilkelerimiz
Vatikan'a benzemez. Vatikan bir devlettir,
oysa bizim açımızdan kilise ve devlet ayrıdır.
Yani biz daha demokratik bir yapıya sahibiz.
w»>
ŞEBNEM ATİYAS
NEVV YORK — Hafta sonun-
dan beri New York'ta bulunan
Ortodokslann ruhani lideri Pat-
rik Dimitrios dün BM Genel Sek-
reteri Perez de Cuellar'ı ziyaret et-
ti. Yirmi dakikalık görüşmeden
çıktıktan sonra patrik, genel sek-
reterle sadece "diinya banşı açı-
sından gdişmelerin" üzerinde
durduklannı söyledi ve genel sek-
retere dünya barışma yaptığı kat-
kılardan ötürü teşekkür ettiğini
belirtti. Bir Rum gazetecinin so-
rusu üzerine patrik, görüşmede
Kıbns ya da herhangı bir siyasi
konunun ele alınmadığmı söyle-
di.
Patrik görüşme öncesinde
Cumhuriyet'e verdiği özel demeç-
te, kendisine "Kıbns'ı gündeme
getirmesi önerilerinin getirUdigi-
ni" ancak bütün bu istekleri "ke-
sinlikle reddettigini" kaydetti. Di-
mitrios, "Benim bu göriişmede-
Id pnM«m banşa yapOgı katkılar-
daa ötühi genel sekretere teşek-
kürierimi üctmekten başka bir şey
degiklir ' dedi.
Patrik aynca Cumhuriyet'e ge-
zisinin başından beri, "Stirekli
yanlış yorumlanmaktan böyük
üzünnı duydugunu" söyledi. "&-
a n Tnrkiye'den hiçbir siklyeti-
miz yoktnr, raaalcsef bizim de hiç
kaülmadıgınıız bir geUsme oldu,
bnnlar bizi çok ttzdü" dedi. Di-
mitrios, "Bizim dini ilkelerimiz
Vatikan'a hiç benzemez, beuel-
meier yapılıyor, bizim açımızdan
kilise ve devlet ayndır, halbaki
Vatikan bir devlettir, bizim böy-
le bir dununumuz yok, aynca ya-
pı okrak bürön Irflbder bagımsız-
dır, yani biz daha demokratik bir
yapıya sahibiz; bu gezi, duramu-
maza bir yeniUk geürmiş değildir,
şimdiye kadar ne idiysek, şimdi-
den sonra da öyle devam edece-
giz. Türk yönetimi ile şimdiye ka-
dar hiçbir ihtflafımız yokrn, do-
Uyıuyla bir değişiklik oimanuş-
ür" dedi. önceki gün yorgunluk
ve sıcaktan ötürü dört saat has-
tanede tedavi görmek durumun-
da kalan Patrik Dimitrios, "Bu
ziyareti yapıp yapmamak konu-
sunda başlangıçta tereddiit ettik,
ancak bfldiginiz gibi Ortodoks Ki-
Useieri Kongresi vardı, sonunda
kadlmaya karar verdik, bu gezi-
nin başka bir amacı yoktu, geliş-
mderden ötürii pişmaıum" dedi.
Birleşmiş Milletler'de de Eku-
menik Patrik olarak karşılanan
Dimitrios, "Ekümeniklik sadece
rnhani bir ifadedir, siyasi bir ifa-
DtMtTRİOS BM'DE -Fener Rum Ortodoks Patrigi dün BM'de Genel Sekreter Cneliar tarafından
kabul edildi. Cuellar, Patrigi BM protokolıinun en düsiik düzeyinde karsıladı. (Fotograf: Reuter)
de değildir' dedi.
Kuzey ve Güney Amerika Or-
todoks Kiliseleri Başpiskoposu
Yakovas'ı açıkça eleştirmekten
kaçuunayan Fener Patrikliğı gö-
revlileri, Washington'daki kong-
rede Rum lobisi yanlılarının Kıb-
ns konusundaki konuşmalann-
dan çok rahatsız olduklarını, bu
nedenle ertesi günü Türkiye büyü-
kelçisini gorüp bir yanlış anlama
olmamasını sağladıklarını ve ken-
dilerinin butün bunlara katılma-
dıklarını ifade ettiklerini bildirdi-
ler. Yakovas'ınWashington'dan
gelirken yolculuk ettikleri treni Bi-
zans bayraklan ile donatmaya
kalkıştığını, patriğin ise böyle bir
şey yapıldığı taktirde trene binme-
mekle tehdit ettiğini, bu nedenle
uygulamadan vazgeçildiğini anlat-
tılar. Patrik Dimitrios bugün New
York'tan aynlarak San Francis-
co'ya geçecek.
Hükümet sözcüsü: Maraş'myerleşime açılacağına inanmıyoruz
Yurumistan 10 müde kararkYunan hükümet sözcüsü dün düzenlediği
basın toplantısmda Cumhurbaşkanı Özal'm
önceki gün yaptığı açıklamaya yanıt vererek
"Yunan hava sahası 10 mildir ve bu herkes
tarafından bilinmektedir" dedi.
ATİNA (AA) — Yunanistan
hükümeti, Ege Denizi'ndeki hava
sahasınm 10 mil olduğu iddiala-
nnı tekrarlarken, Kıbns'ta Ma-
raş'ın yerleşime açılacağına inan-
madığını ileri sürdü.
Hükümet Sözcüsü Viron PoU-
doras, dün Yunanlı gazetecilerle
yaptığı basın toplantısmda Ma-
raş'ın Kıbns Türklerinin ve göç-
menlerin yerlesimine açılması ola-
sılığıyla, Cumhurbaşkanı Turgut
Özal ile Başbakan YıkJınm Akbu-
lut'un Türk-Yunan ilişkileriyle il-
gili son açıklamalan hakkındaki
sorulan cevaplandırdı.
"Yunanistan, Maras'ın yerleşi-
me açılacafına inannuyor. Man-
ük ve llttiyathfagın ütiin çıkaca-
ğuıa ve Maras'ın yertesime açıl-
ması yolundald niyetlerin gercek-
leşmeyecegine inaıuyoruz" diyen
Polidoras, Yunanistan hükümeti-
nin Kıbns Rum Kesimi ile yakın
temaslar içinde bulunduğunu söy-
ledi.
Sözcü, Cumhurbaşkanı özal'-
ın, Yunan hava sahası ile ilgili
açıklaması konusunda ise " Y P -
nan hava sahası 10 mildir ve bu
herkes tarafından bilinmektedir"
şeklinde konuştu.
Yunanistan'ın, Türkiye ile di-
yalog konusunda tüm anlaşmaz-
lıklar ile ilgili görüşlerini açık ve
net bir şekilde dile getirdiğini de
ileri süren Polidoras, Başbakan
Akbulut'un son açıklamasuıdan
sonra Türk-Yunan diyaloğunu
nasıl değerlendirdiği sorusuna ise
şu cevabı verdi:
"Yunanistan önce diyalognn
yeniden islerlik kazanması ama-
cryla gjrisimde bulundu. Loodra'-
da iki ölke başbakanı arasındaki
göraşmede diyalogun nasıl yapı-
Ucagı belirlendi."
Sözcü aynca, Türk ve Yunan
Dışişleri Bakanlıklan mensupları
arasında temaslar olup olmadığı
sorusunu da "Gelişme sağlandı-
gında açıklama yapılacak" şeklin-
de yamtladı.
Ege Denizi'nde ve özellikle ada-
GüvenlikKonseyi Genel Sekreterin 'Hareket Planı'na destek veriyor
Cuellar'ın Kıbns raporu BM'de
NEW YORK (Cumhuriyet) —
Birleşmiş Milletler Güvenlik Kon-
seyi'nin, Genel Sekreter Perez de
CaeUar'ın Kıbns raporunu görüş-
mek üzere bugün toplanması bek-
leniyor. Güvenlik Konseyi üyele-
ri, Cueüar'ın raporunda açıkladı-
ğı 'hareket planına' destek niteli-
ğinde bir başkanlık açıklaması ya-
pılmasını kararlaştırdılar.
Toplantı öncesinde konsey üye-
leri ve genel sekreterlik çevresin-
de, Kıbns'taki son gelişmeler,
Türkiye ile Yunanistan arasında-
ki son gerginlikler nedeniyle
kanunsar' bir hava izleniyor. Baş-
kanlık açıklamasında, bu neden-
le Cuellar'a 'aktif bir destek ifa-
desi kullanılacağı belirtüiyor.
Geçen cuma günü Güvenlik
Konseyi üyelerine dağıtdan rapor-
da, Cuellar, Kıbns görüşmelerin-
deki çözümsüzlükten duyduğu
'bayal kınklıgını' dile getirerek
garantör güçleri (Türkiye, Yuna-
nistan ve Ingiltere) yardıma çağır-
dı.
Raporda, 'Hareket Planı' baş-
lığıyla, Cuellar, bundan sonra ne-
ler yapmayı tasarladığını Güven-
lik Konseyi Üyelerine anlattı. Bu
plana göre Cuellar, geçmiş başa-
nsızlıklann tekrarlanmaması için
yeniden bir zirveye gelmeden ön-
ce tarafların bir metin üzerinde
anlaşmış olmalannı garantilemek
istiyor. Bu nedenle, önce tarafla-
ra mart zirvesinde sunmuş oldu-
ğu 'anlasma baslıklan' metnini
yeniden vererek, taraflardan ça-
îışmalannı ve önerilerini iletmele-
rini isteyecek. Metnin iki tarafça
kabul görmesinden sonra Cuellar,
taraflardan, bu sefer bir anlaşma
taslak planı üzerinde çalışmalan
önerisinde bulunacak; 649 sayılı
Güvenlik Konseyi kararına daya-
narak 'önerilerde' bulunacak; bir
anlaşma taslağı oluşturulduğunda
tarafları zirveye çağıracak. Zirve-
de anlasma baslıklan ve planını
kabul edecek olan taraflar, bütün-
lüklü bir anlaşmanın hazırianması
için müzakerelere başlayacaklar.
Cuellar bu görüşünü, raporu-
nun 22. paragrafında şöyle ifade
etti: "Önceiikle, iki Uderin yapbgı
görüşmeierde ortaya çıkmış olan,
anlasma planı hazırianması çalış-
malannı düzenleyecek nitelikte bir
temel oluşturan baslıklan sunaca-
ğım. Ayn ayn görüşmeierde ta-
raflardan, 1989 Haziram'nda va-
nlan anlaşmaya davanarak, an-
laşma planının tamamlanması gö-
rüşüyle, tek tek başlık ve ara baş-
lıklar üzerinde görüşlerini bildir-
meleri istcnecek. Aynca gerekir-
se 649 sayılı Güvenlik Konseyi ka-
ranna dayanarak, plan üzerinde
anlaşabilmeleri amacıyla öneriler-
de bulunma niyetindeyim. Anlas-
ma planı tamamlanma aşamasına
gelince, iki lideri, bu işi sonuçlan-
dırmak ve butünluklü bir anlaş-
ma için pazarlıklara başlamak
amacıyla benimle buluşmaya da-
vet edecefim."
lar çevresindeki Yunan egemenlik
hakkı, hava sahası danil olmak
üzere karasulan gibi 6 mil olarak
belirlenmiş bulunuyor. Buna karşı
Yunanistan, 1974 yılından bu ya-
na, 1931 yılında yayımlanmış ve
hiçbir uluslararası değeri bulun-
mayan bir kraliyet kararnamesi-
ne dayanarak hava sahasımn 10
mil olduğunu iddia ediyor. Yuna-
nistan, bu hava sahası iddialan-
nı 1930'larda ltalyanlara karşı bir
güvence olarak ortaya atmış, an-
cak, NATO ile imzaladığı harekât
denetim bölgeleri protokolünde
Ege'deki hava sahasımn 6 mil oy-
duğunu kabul etmişti.
Ote yandan Yunanistan'ın ön-
ceki hafta ABD ile imzgiadıjh yeni
Savunma İşbirliği Anlaşması'nın
(SİA) onaylanması ile ilgili yasa
tasansı, cumartesi günü parla-
mentoda görüşülmeye başlana-
cak.
Tasan ile ilgili görüşmeleı pa-
zartesi günü tamamlanacak, ar-
duıdan da oylamaya sunulacak.
Parlamento komisyonunda ya-
pılan görüşmeler sırasında konu-
şan Dışişleri Bakanı Andonis Sa-
maras, SlA'aın Yunanistan'a ne
kadar faydalı olduğunun Türki-
ye'nin tepkilerinden anlaşıldığım
ileri sürdü.
tktidardaki Yeni Demokrasi
Partisi adına konuşan S.Papapo-
litis de yeni anlaşmanın, Yunanis-
tan'ın milli egemenlik haklanna
saygı gösterdiğini ve bu haklan te-
yid ettiğini belirterek ABD'nin,
her türlü saldınya karşı Yunanis-
tan'uı toprak bütünlüğünü aktif
bir şekilde konıma yükümlülüğü
altına girmesinin büyük önem ta-
şıdığını söyledi.
DUIVYADABUG1JN
LÜBNAN'DA Ştt ÇATISMASI
FKO devreyegirdi
FKÖ, Suriye yanlısı EMEL örgütü ile Iran
yanlısı Hizbullah güçleri arasında süren Şii
çatışmasımn durdurulması için 400 kadar
Filistinli gerillayı bölgede mevzilendirdi.
NATABİYET (AA) — FKÖ,
Lübnan'ın güneyinde önceki sa-
bah erken saatlerde, Suriye yan-
lısı EMEL milisleriyle Iran yanlı-
sı Hizbullah güçleri arasında baş-
layan çatışmaların durdurulması
için devreye girdi.
FKÖ'nün, Güney Lübnan'da-
ki lsrail "Güvenlik KoşagV'na
çok yakın olan bölgelerde çatış-
malann durdurulmasına çalışma
girişimleri, lsrail'in de müdahale-
de bulunabileceği korkulannı gi-
derek arttınyor.
Görgü tamklaruun verdiği bil-
gilere göre, 400 kadar FKÖ geril-
lası, EMEL-Hizbullah çatışmala-
nna son vermek amacıyla Iklim
el Tufah bölgesindeki bir dizi köy-
de dün mevzilendiler.
Filistin kaynaklan, 4 kadar ls-
rail uçağmın gerillalann mevzilen-
diği köylerin üzerinden uçuşlar
yaptığmı, ancak saldırıda bulun-
madığını belintiler.
Kaynaklar, gerillalann bölgede
mevzilendirilmesi yolundaki em-
rin, bizzat Filistin Devlet Başka-
nı Yaser Arafat tarafından veril-
diğini ifade ettiler.
Ust düzeydeki FKÖ yetküilerin-
den Enver Madi ise gazetecilere
yaptığı açıklamada, "Amaamız
Güney Lübnan'da kan dökölme-
dne son vermektir. Beddi ne olur-
sa olsun çahşmalann devam et-
mesine izin vermeyecegiz" dedi.
EMEL ve Hizbullah güçlen,
stratejik Curcu köyünün deneti-
mini ele geçirmek için önceki gün
12 saat boyunca çatışmışlardı. İki
grup arasında, "Bu yıl meydana
geienlerin en kanldanndan biri"
diye nitelenen şiddeüi çatışmalar-
da 34 kişi ölmüştü. Çatışmalar,
güvenlik kuşağından sadece 2 km.
uzaklıkta olan Curcu'nun dışın-
da, çevrede bulunan 11 diğer kö-
ye de sıçramıştı. EMEL güçleri,
18 milisinin öldürülmesinden son-
ra Curcu'yu terk etmişti. Çatış-
malarda 16 da Hizbullah savaşçısı
ölmüştü.
Lübnan'da bulunan 1 milyon
300 bin Şii'nin liderliğini ele ge-
çirmek isteyen iki Şii grup arasın-
da, son 3 yıl içinde meydana ge-
len çatışmalarda bini aşkın kişi
yasamını yitirdi.
Rafsancani'ye mesaj
Öte yandan FKÖ lideri Yaser
Arafat, Iran Cumhurbaşkanı Ha-
şimi Rafsancani'ye bir mesaj gön-
dererek, çarpışmaların durdurul-
ması için harekete geçmesini iste-
di.
FKÖ'nün Lübnan Temsilcisi
Zeid Vehbi'nin yaptığı açıklama-
ya göre, Arafat, Rafsancani'den,
"Şiiler arasında kan dökülmesi-
nin durması için agırlığını
koymasım" istedi.
Arafat, mesajında, "tran, Gü-
ney Lübnan'da şu anda olanlar-
dan önerali ölçüde sonımludur.
Güney Lübnan'ın bölünmesine
izin vermeyecegiz" dedi.
Güney Lübnan'da 5 bin geril-
lası bulunan FKÖ, tran'ın destek-
lediği Hizbullah 'ın Sayda limanını
ele geçirmesinden korkuyor.
Bugünden itibaren
telefon numaramız değişti..
SANTRAL: 1207975 (lOhat)
FAKS:1207635
TELEKSı ADTM 25048
Lütfen not eder misiniz?
Atılım Dayonıklı Tüketim Mallan
Pazarlama A.Ş.
Karaağaç Caddesi 2-6
Süflüce 80330 İstanbul
ALISIRMEN
Özal ve Dış Politika
Turgut Özal, Mahmutbey - Kumburgaz yolunun açılışı sırasın-
da yaptığı ve bir başbakanın açıklamalarını andıran konuşma-
sında, çeşitli konuların yani sıra dış politikaya da dokunmuş.
Özal'ın sözlerini dikkatle okuduğunuz zaman açıklamanın dün
bu köşede belirttığımiz dış politikasızlık çıkmazının bütün belir-
tilerini gözler önüne serdiğini kolaylıkla görürsünüz.
Gerçekten de Özal artık Türkiye'nin öneminin azaldığını, NA-
TO içinde eski konumumuzda olmadığimızı, bu yüzden de ül-
kemize dönük bazı dış baskıların daha açık bir biçim aldığını
yadsımıyor. Özal dünya dengelerinin değistiğini de görmüş, Tür-
kiye'nin AT'ye girişinin şimdilik ve bu koşullar temelden deöis-
medikçe sürekli olarak olanaksızlığını da kavramış, hatta Ozal
artık Türkiye'nin yeryüzünde kendisine yeni bir yer, yeni bir iş-
lev bulması gerektiğini bile sezinlemiş görünüyor ve bu arada
Yunanistan ile aramızdaki sorunları sıralarken de elden geldi-
ğince dengeyi korumaya çalışıyor.
Özal dış politikayla ilgili açıklamalarında, yüksekten atıp tu-
tan, iç tüketime yönelik biçemlni bir ölçüde bırakmış gibi görü-
nüyor. Gerçi Yunanistan'ın karasulannın sınırlannı genişletme-
si konusunda, bize göre çoğunluk tarafından yanlış anlaşılmış
bir sert çıkış yapıyor gibi görünüyorsa da şişinmelerden elden
geldiğince uzak durmuş. Bu davranış da Ozal gibi dış politika-
nın temel kavramlarını bir türlü kavrayamadığı halde şişinmeyi
seven bir politikacı için azımsanmayacak bir gelişme.
Turgut Özal'ın dış politika ile ilgili acıklamalarına bakıldığın-
da, kendisinin artık soğuk savaş koşullarının gerkle kaldtğını an-
lamış olduğunu söyleyebiliriz.
Ne yazık ki konuşma ile ilgili tek olumlu yargımız budur. So-
ğuk savaş koşullarının değiştiği -ki bunu artık ortaokul çocukla-
rı bile biliyor- dışında hemen hemen hiçbir konuyu anlayama-
mış, hiçbir alanda politika üretememiş görünüyor Özal. Nrtekim
Türkiye'nin AT'ye üyeliğınin koşullar değişmediğı sürece olanak-
sızlığını din faktörüne dayıyor Özal. Bu yanlış hiç kuşku yok ko-
nuşmacının dünya olaylarına yaklaşımındaki sınırlılığından ol-
duğu kadar, olanaksızlığın gerçekte kendi politıkasından, kendi
ıktidannın tutumundan, kendi kafasındaki Türkiye düşüncesin-
den doğduğunu açıklayamayacak durumda olmasından da kay-
naklanıyor.
özal'ın, tüm gelişmeler karşısındaki tavn yine ABO'nin güve-
nilir adamı olmak ve VVashington'u kızdırmamak diye özetlene-
bilir. Ote yandan, özal, Türkiye'nin Avrupa dışında Ortadoğu, Bal-
kanlar ve Sovyetler Birliği'ndeki gelişmelere göre bolgesel bir
rol oynamasını da öngörmekte.
İktidannın bir ayağı Suudi, bir ayağı Amerikan destekli olan
ANAP'ın bölgede nasıl bir role soyunacağı, hangi işlevi yükle-
neceği doğrusu kestirilmesi güç bir olgudur.
Çağdışı kalmış bir iktidann, çağdışı yonetimlerle dolu Orta-
doğu'da kendine uygun bir çevre bulacağı ve o çevredeki yöne-
timler tarafından insan hakları ve demokrasi gibi konularda pek
fazla zorlanmayacağı kesindir. Ama bu bolgeden esecek rüz-
gârlar Türkiye'nin laikliğini olduğu kadar toprak bütünlüğünü de
tehlikeye düşürecek akımları da içermektedir ve ANAP gibi bir
Türkiye kavramı olmayan, dış politikayı anlamamış bir iktidarın
Ortadoğu'nun karmaşık yapısında, maceraya girmeden hangi
işlevi yüklenebileceği sorusu ciddı bir sorun olarak durmakta-
dır.
Özal'ın Yunan karasularıyla ilgili açıklamalan da tüm ilk ba-
kıştaki sertliğine karşın, bizde karşı tarafı yüreklendirecek bazı
tereddütleri içerdiği kaygısını da uyardı. Umarız yanılıyoruzdur.
Gerçekte Özal'ın açıklamalarından açık seçik, iyi belirlenmiş
bir dış politikanın ana çizgilerinın çıkmamasında şaşılacak yon
yön yok. Çünkü bu iktidar yapısı ve böyle bir Türkiye gorüşü ile
daha tutarlı bir dış politikayı oluşturmaya olanak yok.
Sayın Özal'ın önceki günkü konuşmasının tek yararlı yönü,
politikasızlığını açık seçik gözler önüne sermiş olmasıdır. ön-
ceki günkü açıklamalan dinleyenler, hiç değilse bu konuda boş
umutlara kapılmak yanılgısından kurtulmuş olurlar.
BULGARİSTAN ~ ~
Parlamento devlet
başkanını seçiyor
siyle atümıştı.
Muhalefetteki Demokratik
Güçler Birliği ise Cumhurbaşkan-
lığı'na 74 yaşındaki Sosyal De-
mokrat Parti Başkanı Petar Dert-
Uev'i aday gösterdi. Dertiliev, 1948
yılında Sosyal Demokrai Parti'nin
kapatılmasıyla on yıl hapis yat-
mıştı. Dertiliev, yaptığı açıklama-
da, Cumhurbaşkanı seçilirse, Sos-
yal Demokrat Parti'den ve parti-
sinin bir üyesi olduğu Demokra-
tik Güçler Birliği'nden istifa ede-
ceğini kaydetti.
Üçüncü Cumhurbaşkanı adayı
ise Bulgaristan Çiftçi Partisi lide-
ri 54 yaşındaki Viktor VUkov.
Parlamento başkanı
Bu arada Bulgaristan parla-
mentosu başkanlığı için yapılan
seçimi Nikolai Todorov kazandı.
Parlamentoda dün yapılan oy-
lamada, Sosyalist Parti'nin ada-
yı olan Todorov 217 oy, muhale-
fetteki Demokratik Güçler Birli-
ği'nin (DGB) adayı Stefan Savov
ise 172 oy aldı. Parlamentonun
400 üyesinden 4'ü oylamaya ka-
ulmadı, 7'si ise çekimser oy kul-
landı.
Bilim Akademisi üyesi olan
Profesör Todorov, Balkan Araş-
tırmaları Enstitüsü'nün de kuru-
cusu. Bir süre UNESCO için ça-
hşmış olan Todorov, 1979-1983
yülan arasında da Atina büyükel-
çiliği görevinde bulunmuştu.
SOFYA (Ajanslar) — Bulgaris-
tan'da ilk serbest seçimlerle olu-
şan parlamento cumhurbaşkanı-
nı seçmek ve yeni hükümeti ata-
mak üzere dün toplanırken, Bul-
gar milliyetçileriyle Turk azınlık
arasındaki gerginlik de tırmanışa
geçti.
Parlamento binasının etrafında
toplanan 150 Bulgar, Abmet Do-
*an'ın önderliğindeki Haklar ve
Ozgürlükler Hareketi'ni protesto
amacıyla gösteri jfaptılar. Aşırı
miUiyetçi Bulgariar ise Ahmet Do-
ğan'm parlamentoda yapacağı ko-
nuşmayı önlemek için çeşitli giri-
şimlerde bulundular. Doğan'ın
konuşma yapmasına izin verilmesi
halinde, ülke çapında protesto
gösterileri yapacaklannı söyledi-
ler.
Ahmet Doğan, tüm olanlara
karşın parlamentoda konuşması-
nı yaptı. Doğan konuşmasında,
Bulgar Türklerinin özerklik iste-
diği yolundaki iddialan yalanla-
yarak, Haklar ve Özgürlükler Ha-
reketi'nin milliyetçüik ve şovenist-
liğe karşı olduğunu söyledi.
Geçen ay yapılan ilk demokra-
tik seçimlerde çoğunluğu kazanan
Sosyalist Parti (eski Komünist
Parti) cumhurbaşkanlığı için 69
yaşındaki reformcu sosyolog Çav-
dar Knranov'u aday gösterdi. Ku-
ranov, 1988 yılında Komünist Par-
ti'den partinin idelojisıne aykın
hareketlerde bulunduğu gerekçe-
FİLİPİIVLER DEPREMİ
V W
Olü sayısı artıyor
Dış Haberier Servisi — Güney-
doğu Asya ülkelerinden Filipin-
ler'de önceki gün meydana gelen
şiddetli depremde ölenlerin sayı-
sının 25O'ye yaklaştığı bildiriliyor.
Richter ölçeğine göre 7.7 şiddetin-
de olduğu bildirilen depremde,
600 kişinin de yaralandığı haber
verildi. Kurtarma çalışmalaruun,
malzeme sıkıntısı nedeniyle yavaş
ilerlediği ve tıbbi malzemenin ye-
tersizliği nedeniyle yaralılann te-
davi edilemediği kaydediliyor.
Reuter ajansının haberine gö-
re Filipinler televizyonu, dün ya-
yımladığı haberde, önceki gün
meydana gelen depremde ölenle-
rin sayısının bini aştığını duyur-
du. Merkez üssü, başkent Mani-
la'mn 90 kilometre kuzeyinde bu-
lunan depremin ardından, toprak
kaymalan meydana geldiği ve ku-
zeydeki yerleşim bölgeleriyle bağ-
lantının kesildiği bildiriliyor. Yet-
kililer, yolların kapanması nede-
niyle bazı deprem bölgelerine ula-
şılamadığını ve ölü sayısının art-
masından endişe edildiğini açık-
lıyorlar. Depremden sonra ulaşı-
mı kesilen Bangio bölgesinde, ha-
vaalaanı da zayıf, görüş alam ve
pistin hasar görmesi nedeniyle ka-
palı tutuluyor. Bauigo'da iki otel-
de mahsur kalan 2S0 işçi ve müş-
teri ile Baugio ihracatı geliştirme
bölgesinde çöken binalann altın-
da kalan 900 işçinin hâlâ kurtan-
lamadığı bildiriliyor. Filipinler
radyosunda yayımlanan bir ha-
berde de Benguet bölgesindeki
Tuba maden ocağı yakınlannda
meydana gelen toprak kayması
sonucu, çoğunluğu madencilerin
ailelerinden oluşan 30 kişinin top-
rak altında kalarak öldüğü bildi-
rildi. Kuzeydeki yerleşim merkez-
lerinden Cabanatuan'da, bir okul
binasının çökmesi sonucu, 35'ten
fazla çocuk hayatını kaybetti.
Filipinler Volkanoloji ve Sis-
moloji Enstitüsü, depremden son-
ra 11 'i hisseditebilir 70 sarsmu da-
ha tespit etti. Yetkililer, deprem-
den en çok etkilenen bölgenin
Manila'nın kuzeyindeki Cabana-
tuan ve Baguio'yu içine alan Nu-
eva Ecia bölgesi olduğunu açıkla-
dılar.