Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 TEMMUZ 1990 HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/17
Yine SHP Raponı
(Baştarafı 1. Sayfada)
için vardır.
Demokrasi korkusudur bunun adı.
Son günlerde bu açıdan bir örneği daha
yaşamaktayız; SHP'nin Güneydoğu Raporv
nedeniyle...
Kürt sorunu konusunda bugüne değin res-
m/'yaklaşımlarından aynlamayanlar, rapora
önyargıyia, kuşkuyla, korkuyla yaklaşmakta-
lar.
Oysa düşünmeleri gerekir: Bunca yıldır iz-
lenmiş olan resmi politikalar, sorunu çöze-
memiş, tam tersine, bugünkü içinden çıkıl-
maz duruma getirmiştir.
Buna karşılık, SHP'nin raporu, demokra-
si ve insan hakları çerçevesinde bir çözüm
öneriyor. Çoğulculuğu reddetmeyen, farklı-
lıktan ürkmeyen bir içeriği var bu raporun.
Birliğin ve bütünlüğün. çoksesli bir potada
pekiştirilmesinden söz ediyor.
Yerindedir bu görüşler.
"Biz bûtünlüğü çoğulculuk içinde korumak
istiyoruz."
Bu sözler Erdal İnönü'nün. Dünkü basın
toplantısında şunları söylüyor:
"Ulusiararası literatürde buna 'çokluk için-
de bütünlük' denir. UNESCO'da söylenen bu-
dur. Çağdaş demokraside farklı altkültürleri,
ana dilleri koruyacaksınız, onları ortadan kal-
dırmayacaksınız. Onları konuşanlar kendile-
ri geliştirecek. Herkes kendi sevdiği şeyi yap-
maya devam eder. Ama siz devlet olarak bü-
tünlüğü koruyacaksınız."
Yeni bir yüzyılm eşiğinde farklılıktan ürk-
meyelim artık! Türkiye'nin bûtünlüğü, birli-
ği, demokrasi ve insan hakları çerçevesin-
de korunabilir ancak. Bu konuda kendimize
güvenmeliyiz.
Tabulardan, yasaklardan sıynlarak, özgür-
ce düşünüp tartışabilmeliyiz Güneydoğu so-
rununu.
Bu bakımdan, alışılagelmiş resmi klişe ve
yaklaşımlara pek dayanmayan SHP Rapo-
ru, yineliyoruz, olumlu bir platform sayılma-
hdır.
Partİlere 'Almanci' Inönü: Ozal parti başkanı gibi
Hodrî Meydan daveti
J
CÜNEYT ARCAYÜREK yazıyor
(Boftarafı 1. Sayfada)
mış. "Tarafsız ne demek? TÖ, 'si-
yasetten gelenler taraf tutabilir,
ama tarafsızdırlar' diyen bir lügat
bulsun bana" diyor. Halk arasın-
da da artık pekişen yargıyı dile
getiren İnönü ekliyor: "Açıkça
belli ki Türkiye'de bugün TD,
cumhurbaşkanı değil, cumhur-
başkanlığına devtetimizin verdi-
ği olanakları kullanan bir parti
başkanıdır."
Demirel de dün başka açıdan,
ama aynı kaprya çıkan bir vurgu-
lamayla "PÛ'nün söylediklerine
karşı gerçeği sergiliyor: "Başba-
kan yok. Cumhurbaşkanı, başba-
kan görevini ûstlenmiş. Çankaya
boş" diyor.
TÖ, gerçekleri yansıtan irdele-
meleri çürütecek tek bir örnek
verecek durumda değil. Kimi ya-
zarlar TÖ'nün dokuz aylık aradan
sonra basınla görüşmesini "ha-
yırlı bir gelişme" diye niteliyorlar.
t)'nün bugünkü tutumuna "za-
.nanla alışırlar" demesinden
sonra iç ve dış sorunlarda bir
başbakan edasıyla konuşmasını
yadsımayarak TO'nün yerleştir-
meye çalıştığı sısteme ilk başta
kendilerinin alıştığını kanıtlıyoriar
Ramazan ayı da geçti, TÖ
oruçlu da değil. Ama hava saha-
sı ile karasularını birbirine karış-
tırarak az daha yeni bir uluslara-
rası sorunu Yunanistan'la ara-
mızda başlatmak üzereydi. imda-
da yetişen sözcü Töperi, TÖ'nün
söylediklenndeki hatayı bir gün
sonra düzelterek elmalarla ar-
mutlar arasındaki farkı gösterdi.
Bu arada bir iki benzeyiş yine
ortalığı karıştırdı. Örneğin TÖ ba-
sına, ilginç bir devlet adamı ola-
rak Batı'da ve Sovyetter'deki son
gelişmelerden sonra NATO'daki
önemimizin azaldığını söyledi.
Garip bir rastlantı. "Amerika'nın
Sesi Radyosu" âdeta sözcüğü
sözcüğüne aynı yargıları yayım-
lamıştı. Sabahgazetesi "Vatceof
America' ile TO'nün irdelemele-
ri arasındaki benzerliği çarpıcı bi;
çimde dün ortaya döküyordu. TÖ
gibi Amerika'nın Sesi de "Türki-
ye'nin NATO güney kanadında
hayati bir müttefık olarak hizmet
vermesi sona erdi" diyor.
TÖ ile Amerika'nın Sesi arasın-
daki ikinci çok yakın benzerlik
Ortadoğu'yla ilgili. Radyoya gö-
re, Türkler —İran, Irak, Suriye,
Lübnan gibi— yakın komşuları-
nı özenle izliyor ve "kendilerini
nereye yerleştirebileceklerini
bulmaya" çalışıyorlar.
TÖ şöyle diyor: 'Türkiye'nin
başka imkânları var. Türkiye bu-
gün Ortadoğu'nun en istikrariı ül-
kelerinden biridir. Batı'nın, Ame-
rika'nın bir müttefikidir."
Türkiye'nin Amerika ve Batı
için Ortadoğu'daki jandarma gö-
revi daha etkin ve belirgin biçim-
de sahneye giriyor. Amerika'nın
Sesi'ni yabana atmamak gereki-
yor. Bilindiği gibi radyo, ABD yö-
netiminin denetiminde!
Batıya değil, Ortadoğu'ya rıza
gösteren yeni sıyaset oluşurken,
TÖ —güya şaka yollu— Batılıları
tehdit ettiğini söylüyor. Bizi AT'a
almazlarsa, o zaman başınıza
"Bir Japonya kesiliriz" demiş.
Tokyo'dan kahkahalar, birleşen
Almanya'nın doğu kesiminden
kahkahalar...
Çankaya konuğunun son he-
defi seçimlerde ANAP adına prc-
pagandaya çıkmak. Ortamı uy-
gun gördüğü an Çankaya'nın
maddi manevi her türden olanağı
ile propagandaya katılacağından
kuşku duyulmasın. Zaten başba-
kan ve parti başkanı gibi konuş-
mayı inatla sürdürmesi anayasa-
yı hiçe sayarak yürüttûğü uygu-
lamaya daha yumuşak bir zemin
hazırlamak için. Bu noktaya ae-
riştiğim anladığı gün, dogru parti
propagandasına.
Küçük beldelerde her ay se-
çim yapmasının, ANAP'ın yitirdi-
gi güce kavuştuğunu kanıtlama-
ya çalışan zorlamaların ana he-
defi, Çankaya'ya şeflik sistemini
oturtabilmek için yeterli desteği
kamuoyunda bulmaya yönelik.
19 ağustos yerel seçimleri yeni
bir aşama. Dün Milliyet'te Bay-
rampaşa'da ANAP'ın yüzde 20
ile öne fırladığı haberini görün-
ce kimbilir ne kadar sevinmiştir.
Oysa Demirel, DYP'nin PİAR'a
yaptırdığı kamuoyu yoklamasın-
da SHP'nin birinct, DYP'nin ikin-
ci, ANAP'ın yüzde 10 oyla üçün-
cü parti çıktığını söytüyordu. Ka-
rarsızların sayısı DYP anketinde
de hayli yüksekti. PİAR, DSP'nin
yüzde 16'ya yakın oyla DYP dü-
zeyinde görüldüğûnü saptamış-
tı. Bayrampaşa'da sosyal demok-
rat oylar SHP ile DSP arasında
bölünürken ANAP yine yukarıla-
ra çıkmıyor. DYP'nin arkasında
üçüncü parti konumunu saklı tu-
'uyordu.
Bu ye benzeri anketlere baka-
rak TÖ ve ANAP seçimi alabil-
mek için acaba neler, hangi yap-
tırımlar düşünüyor? Ya da olası
sonuç nedir?
Bugünden tezi yok, Amerika
1
nın Sesi'ni izlemeli.
İçten dışa ha VVashington, ha
Ankara...
VEIİEFENDİ HİPODROMU'NDAN FİKRETDAĞUOĞLLJ
Nihan-Piyango mücadelesi
KEMAL AKYER
1. AYAK: Hafta içi pist calış-
malannda çok iyi gördüğüm
Günseli, salı sabahı yapmış ol-
duğu 400/23, 200/11.5 R sprin-
tinde düzgün ve akışlı göründü.
Kendisine ilk şansı veriyoruz.
Tedavisinden iyi sonuç alınan
Canpınar, bu yanşı için çok iyi
1
-»arlandı. Salı sabahı 200/12
* sprintinde çok beğenildi.
uünseli'ye sen rakip olacaktır.
Yine idmanlarında günden gü-
ne aşama kaydeden Dancing Re-
ality ve Çılgın'ı sürprizde
öneririm.
2. AYAK: Geçen yanşta binici-
sinin ısrarla ön tarafa sarkma-
sından başansız kalan lcra, bu
yarışında iyi bir bekleme yapa-
rak, netice alacaktır. Yine id-
manlannda üstün formunu mu-
hafaza eden Be My Best ve Best
Line ekürisi sert rakipleridir.
Ağır kilosuna rağmen Raşomon
sürprizde.
3. AYAK: Yeni sahiplerinde çok
iyi bir form tutan ve bu yarışı
için dereceli galoplar sergileyen
Imparator, iyi bir yönetim ile
kazanacaktır. Pist çalışmalanm
beğendiğim Tulga ve kalitesi ile
Karayunt sert rakipleri olacak-
tır. Yarışın sürprizini yeni yeni
düzelmekte olan Altuğ'dan bek-
liyoruz.
4. AYAK: Uzun süredir E.Kun
tarafından itinayla hazırlanan
Pastör, yaptığı çalışmalarla ye-
terli kondisyona sahip olduğu-
nu gösterdi. tlk şansı veriyoruz.
Tiki de iyi bir start ile çok ko-
şacaktır. Yanşın sürpriz tayı çok
iyi bir orjine sahip olan Jer ola-
caktır.
5. AYAK: Kayıtlı bulunan ra-
kiplerinden kaüte ve klas olarak
çok üstün olan Eserbatur ve Ke-
rim, yanşın kum pistte olmasın-
dan da yararlanarak birincilik
mücadelesi vereceklerdir. Teda-
visi sonuçlanan Akmurat, bu iki
atm hatasından yararlanabilir.
Albert ve Akbulut'u sürprizde
öneririm.
6. AYAK: Bu yanşı için rekor
bir galop sergileyen Nihan, iyi
bir yönetim ile netice alacaktır.
Salı sabahı sprintilerinde
600/41.5, 400/27.5, 200/13.5 R
yapan Piyango ile son durumu
iyi olan Pegasus daha sonra dü-
şünülebilir.
TAHMİNLER
1. KOŞU: F: Çelebi 1 (6), PP:
Tayga (5), P: Beycan (3), S: Bu-
rak 12 (4).
2. KOŞU: F: Günseli (8), PP:
Canpınar (5), P: Dancing Rea-
lite (3), S: Çılgın (2).
3. KOŞU: F: lcra (8), PP: Best
Line (6), P: Raşomon (1), S:
Hakbatur (5).
4. KOŞU: F: Jmparator (6), PP:
Tulga (3), P: Karayunt (7), S:
Altuğ (5).
5. KOŞU: F: Pastör (6), PP: Ti-
ki (7), P. Jer (3), S: Dorutay (1).
6. KOŞU: F: Eserbatur (11),
PP: Kerim (13), P: Akmurat
(3), P: Alberk (4), S.Akbulut
(8).
7. KOŞU: F: Nihan (13), PP:
Piyango (14), P: Pegasüs (7), S:
Birsen 12 (11).
OfTORİTELERİN GÖRÜŞLERİ
F. Dağlıoğlu
K. Akyer
Orhan özsu
Haip Yılmaz
Ender Yılmaz
5-2-1-8
5*3
2-3-5-6
^8-5
1-8-5-3
8-7-6-1
1-6-8
6
2-8-5-6
4-^8
6
3-6
3-5*7
14-15-6-7
6
1-6-7
6-7
3
1
1-3-6-7
11
11
11
11
11
7-14-13
13-14
7-13-14
13-14
7
GUNUN PROGRAMI
2. KOŞC:
Saat: 15.00
(Şarth) 3 Yş. lngilizler
8.000.000 TL.
<85)
(851
(90)
(50)
(100)
(80)
(60)
(95)
l.Maek Hnricuc
2Ç«*uı
3 DaBCİog Realirv
4Cem
•Cupııu
6 Trader Linc
60 Tıaay
8 Güudi
58
58
55
a
5«
55
Mumia
S.Boyraj
G.Gül
H.Karata*
Ekma M
M.Bayram
( Ç t M ) (95) 7 Tiki 56 H.Karalaf 3 (--•)
1900 M ( 5 0 !
8 » o l l t r Ovtr 56 M.Bayram 7 (---)
' ' (90) 9 Tomboy 54 5 Kjdir 6 (—)
(Bu koşuda ikili bahis var, uçlu ganvuı bu koşuda h«ş)ırı
53 5 Akıa
(3O0)
(162)
(203)
(005)
(201)
(394)
(590)
(501)
6. KOŞU:
Saat: 17.05
(Şartlı) C Gr. Araplar
4.000.000 TL.
(KUM)
1400 M.
3. KOŞU: (Kısa Vade) 3 ve Yuk. lngilizler (ÇİM)
Saat: 15.30 12.000.000 TL. 2100 M.
(95)
(85)
(10)
(70)
(75)
(100)
(80)
(90) 8.lcra
63.5 Kadir
56 Caakıbc M
55.5 Kavyrtlbu
55 5 S.Akdl
55 MümİD M
54 H.Karala; M
54 G.Gul
54 Akıa
(Be M) Best >t BeM Line rküridir)
IBu kopıda ikai bnhis >ar)
l.Raşomoa
2Bc M) B«)
3 Martia Anorc
O « i | Prtan
S.Hakbalsr
6.Bes< LİH
C12)
(324)
(355)
(631)
(4031
(101)
(063)
(644)
(70)
(251
(85) .
(90>
(60)
(50)
(65)
(70)
(40)
(50)
(100)
(30)
(95)
(20)
110)
(20)
(70)
I Altepc
2-Mustafakey
3-AkiBural
4 Alberk
5 Siaen II
6 Aktay I
7 Akbalur I
S.Akbulul
9 Knlfr
lO.Erkanbey
11 Esrrtralur
12Kl|if
H.Keriaı
U.Keskiıı I
15 Şaall II
60
58
58
3 5
A.Cojkân M
F.ÇeMk
M.Yiıksd
An'Rıza
C-Given M
10
p
14
3
12
6
9
15
11
5
1
4
(456)
(000)
(328)
(104)
(089)
(-70)
(000)
(226)
(057)
(559)
(135)
(008)
(520)
(000)
(-00)
1690)
(--0)
4. KOŞV:
Saat: 16.00
(Şarth) B Gr. Araplar
5.000.000 TL.
(KUM)
1600 M.
(20)
(100)
(90)
(40i
(36)
(10)
(85)
(20)
(10)
(95)
(75)
1 GUell II
2-Aknetbey
3 Tulfa
4 S«nm« 30/S4
5.AIMI
6 laparalor
7 KarayaM
8 Mek-Munı
vOkt.tur
lOOrtlknasH.
ll.trha
12 rjealayfaa
l3Sarbey
14 Bestf
15 MenertüzHI
(Bu ksşuda ikili
58 5 D.Akdı M
57 K.Meüke
57 H.Karalaş
5S 5 O.Sepelci
55 Kadlr M
55 A Alçı M
55 Tınay M
53 A Karakos
55 Dede
58.5 F.ÇelUk
55 S.Boyraz
53 A.Coşkan M
51 H.Canso
52 5 Akıa M
51 5 Ş.Çelik
bahis ve uçlo bakb var)
(350)
(340)
082)
(315)
("59)
(585)
(159)
(700)
(066)
(400)
(060)
(990)
(809)
(660)
(944)
S. KOŞU: (Şarth)
Saat: 16.30
2. Yş. lngilizler
7.000.000 TL.
(ÇİM)
1200 M.
R.Telik M
H.Karauş
A.karakuj
M.Zervart M
Kadir
515 Seviadik M
54 M.Bayranı
52 5 B.Tosun 5
54 O.Sepctçi M
52 Hakaa 16
17 Birboncvk 50 5 S.İbiş 13
lAkbatur 1 ve Eserbalnr ekkridir)
(Bu koşuda ikili tnbn ve donl» tnhis «aı>
(AlleDe l'imri olur» B grablaaa geçer)
7. KOŞUİ (Maiden) 3.Yş. Araplar (KUM)
Saat: 17.40 4.500.000 TL. 1200 M.
~~!İ H.Caua H M))
56 A.Alçı 1 (-08)
56 M.Bayram 12 (000)
56 Ö.Aklal 5 (088)
56 S.inı 10 (—)
54 5 B.Toıaı 8 (099)
56 Tank 9 (~A)
56 C.Guvea 3 (470)
56 Dede 8 (-70)
56 F.ÇelUk 7 (454)
54 5 M.Villud 13 (425)
54.5 R.Tetik 2 (550)
54 5 Hatn 4 (-72)
54 5 H.Karata* II (532)
»ahif ve »ran yeni üfW bahis var)
(20)
(85)
(20)
<30)
(50)
(60)
(90)
(10)
(20)
(10)
(80)
(10)
(100)
(95)
1 Akdeııiz
2 Bogaziçi 1
3Cemil 1
4 EJmadaglı
5 Fıral XVI
6Kıvırak
7 PeflBus
S.Serkanbe)
9Tolgam
10 L'tarkan
II Birsen X I I
12 Ntıb.lur
13 Nitan
14 Piy.ngo 1
(Bu koşuda İkili
(80)
(20)
(80)
(60)
(40)
(100)
I.Dorutay
2 Clns) King
3 Jer
4 Mnnb
5.Orhan II
6 Pasfor
56 S.Akdı
54 5 G.GtU
56 R.Tetik
56 AJoa
56 Ş.ÇeHk
56 Ekreaı
(—)
(—) ALTILI GANVAN: 2, 3. 4. 5, 6. 7
ÜÇLÜ GANVAN: 5. 6. 7 kosudadır
IÇl.l BAHİS: 4. ko»udadır
DORTLC BAHİS: 6. koşudadır
SIRALI ÜÇLt BAHİS: 7 kosudadır
F.Almanya'da 560 bin eve kablolu yayın
yapan özel Türk televizyonları TDI ile ATT,
Türkiye'de yasal olarak kurulmuş ve faaliyet
gösteren bütün siyasi partileri 'Demokratik
Hodri Meydan' programı için Batı Berlin'e
davet etti. Magic Box'la anlaşma sağlanırsa
programın Star 1 kanalından da yayınlanması
düşünülüyor.
DtLEK ZAPTÇIOĞLU
BERLİN — Federal Almanya'-
da toplam 560 bin eve kablolu ya-
ym yapan özel Türk televizyonlan
TDI (Türkisch Deutsch 1) ve
ATT (Avrupa Türk Televizyonu),
"Demokratik Hodri Meydan"
adlı bir programda siyasi parti li-
derlerini ekrana getirmeyi amaç-
hyor. Televizyon şirketleri, Magic
Box'la da anlaşma masasına otu-
rarak, Programın gerçekleşmesi
halinde, şirketin uydudan Türki-
ye'ye yayın yapan Star 1 kanalın-
dan da programının yayınını sağ-
lamayı planlıyorlar.
Türkiye'de yasal olarak kurul-
muş ve faaliyet gösteren bütün si-
yasi parti liderleri veya temsilci-
leri "Demokratik Hodri
Meydan" programı için Batı Ber-
lin'e davet edildi. TDI televizyo-
nu sahibi Mehmet Deniz Olcay-
to,konu ile ilgili sorularımızı ya-
nıtlarken, 16 temmuzda söz konu-
su partilere faksla davetiye yolla-
dıklannı Bülenl Ecevit, Bedrettin
Dalan ve Alpaslan Tttrkeş'in şim-
diden olumlu yanıt verdiklerini
söyledi. Olcayto SHP'nin "henüz
düşundüğünü" sözlerine ekler-
ken, "DYP ise, eğer iktidar par-
tisi genel başkan düzeyinde katı-
lırsa, kendilerinin de Süleyman
Demirel ile aksi takdirde bir tem-
silci ile katılacaklannı bildirdi"
dedi.
"Demokratik Hodri Meydan"-
ın gerçekleşmesi halinde Magic
Box'un Star 1 kanalından da
programının yayını için görüşme-
ler yapmak üzere dün İstanbul'a
hareket eden Mehmet Deniz Ol-
cayto'nun bugün Magic Box'la
toplantı yapması bekleniyor. Ba-
tı Berlin yetkililerinin program
için Türkeş dahil tüm önerilen
parti yöneticilerine vize verecek-
lerini belirten Olcayto, 23 temmuz
pazartesi akşamı canlı olarak 100
kişilik bir stüdyodan yayımlamayı
planladıkları programın çekimle-
rini 'gerekirse' Istanbul'da da ya-
pabileceklerini vurguladı. Olcay-
to, siyasi liderlerin 2 günlük uçak
ve konaklama masTaflannı karşı-
layacaklannı, aynca gazetecilere
de ucuz otel ve uçak temin ede-
ceklerini belirterek, "Programı
Türkiye'nin demokratikleşme sü-
redne bir katkı olarak düşündük.
Magic Box programı yayımlama-
yı kabul ederse, Türkiye'den de
halk telefonla siyasi liderlere so-
nı yöneltebilecek" dedi.
İnsan Haklan
5
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
SB) — SHP Genel Başkanı Erdal
İnönü, Cumhurbaşkanı özal'ın,
partisinin "Güneydoğu Raporu'-
na ilişkin sözlerini yanıtlarken,
"Özal, cnmhnrbaşkam değil, dev-
letin olanaklanm kullanan bir
parti başkanKbr" dedi. tnönü. se-
çim sonunda Türkiye'nin "özal
hactahgınriıın kuitulacağim" SÖV-
ledi. Cumhurbaşkanı'nm "taraf-
sızlık" sözirTİni de eleştiren tnö-
nü, "Tarafsız ne demek? Sayın
Özal, 'siyasetten gelenler taraf tu-
tabilir ama tarafsızdırlar' diyen
Türkiye çağı
yakalayamadı
9
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — İnsan Hakları Derneği Ge-
nel Başkanı Avukat Nevzat Hel-
vaa, derneğin 5. kuruluş yıldönü-
mü nedeniyle yaptığı açıklamada,
"Uvgnr dünya, insan haklan ça-
gını yaşıyor. Türkiye henüz bu ça-
gı yakalayamadı" dedi.
Helvacı, dün yaptığı yazılı açık-
lamada, derneğin geçen 5 yıl için-
de 38 şube açtığını, üye sayısının
da 15 bine ulaştığım belirterek
şöyle dedi:
"Ne yazık ki Türkiye'nin insan
haklan alanında çagına koşut yol
aldıgı söylenemez. Uygar dünya,
insan haklan çağını yaşıyor. Tür-
kiye henüz bu çagı yakalayamadı.
Bundan ötürü uluslararası plat-
formlarda sorgulanıyor.
tşkence hâlâ insan onunınu ve
güvenliğini tehdit ediyor. Cezae-
vi koşuüan, ulusJararaa standart-
lann çok uzağında. Yaşama hak-
kı güvenceden yoksun, ölüm ce-
zası yasalardaki yerini koruvor.
Sansür ve sürgün kararnameleriy-
le temel haklar ve özgüriükler ko-
nusundaki düzenlemelerin, hukuk
dtşı ve antidemokratik kimliği iyi-
ce gün ışığına çıkmış bulunuyor.
Bunun en son örneği, dergilerin,
gazetelerin ve basımevlerinin ka-
pablmasında görüldü.
da Sayın özal Cumhurbaşkam
olarak çıkıyor 'oy kazanmak için
yapmışlar. orada dogru bir fikir
var, ben daha önce bunu söyle-
nüşüm zaten' diyor. 'Bunlan söy-
lemek için çok dikkat etmek
gerekir' diyor. 'Hiç kendileri in-
celeme yapmamışlar' diyor. Ya-
ni bir cumhurbaşkanı bir ana mu-
halefet partisinin raponı hakkın-
da böyle konuşursa onun tarafsız
olduğunu kim söyleyebilir? Ve
böyle sözlerie Türkiye'de ne ya-
pabflir Sayın Özal?"
bir lügat bui- Cumburfaaşkanı değil
$«a bana" diye konuştu.
SHP lideri dün düzenledigi ba-
sın toplantısında, çeşitli konular-
daki sorulan yanıtladı. tnönü,
Cumhurbaşkanı Özal'ın partisi-
nin Güneydoğu Raporu'na yö-
nelttiği eleştirileri değerlendirir-
ken, "Özal'ın raporu beğendigi-
ni ancak tarafsız olmadıgı ve
camhurbaşkanı olduğunun far-
kında olmadıgı için böyle
konuştugunu" söyledi. tnönü,
DGM'nin rapor hakkında açtığı
soruşturma için de "Türkiye'de
demokrasi hâlâ kurulmuş değil,
demokrasi yok. Böyle yanhşlıklar
olacakbr" dedi. SHP Uderi,
Cumhurbaşkanı Özal'ın "taraf-
sızlık" ve "Güneydoğu Raporu-
'na yönelik değerlendirmelerini
yamtlarken şöyle dedi:
"Rahmetli Celal Bayar ve öte-
ki cnmhurbaşkanlannın hiçbirisi
demokrasi içinde olduklan dö-
nemde bir ana muhalefet partisi-
nin kamuoyuna sunduğu bir ra-
por üzerinde sadece olumsuz şey-
ler soylememiştir, söyleyemez
çünkü. Cnmhnrbaşkanı demek,
her partiye karşı tarafsız konuş-
ması gereken bir m&andır. Sayın
özal diyor ki, 'ben siyasetten gel-
dlm, bunnn için benim tarafsız-
bk anlayışım başkadır.' Böyle şey
otnr mu? Tarafsızın anlamı lügat-
ta yazar. Tarafsız, taraf tutma-
yandır. Siyasi partiden gdealer b-
tediğ) tarafı tntar, onlar için bir
şey yapılamaz', böyle bir şey söy-
lüyor mu lügat? Sayın Özal'ı ça-
ğınyorum bana böyle bir lügat
göstersin. Herhangi bir dilde ola-
bilir. Ben iddia ediyorum ki geti-
remezler. Çünkü alol var mantık
var: Tarafsız... Bu 'siz', ne de-
mek? Taraf, siyasette olanlar dı-
şında 'siz'... Böyle mi okuyup ko-
noşacağız?
Bnnu şunun için söylüyorum,
çünkii ana muhalefet partisinin
bütün Türkiye'de çok ilgi uyan-
dıran ve benim basında gördü-
ğüm genellikle çok olumlu tepki-
ler ayandıran bir raponı karşısııı-
İnönü, "Açıkça belli ki, Tür-
kiye'de bugün Sayın Özal cum-
hmrbaşkanı değil, cumhurbaşkan-
hfua devletimizin verdiği olanak-
lan kullanan bir parti başkamdır"
dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu sozlerimi belediye başkan-
lanmız bir talimat zannetmesin-
ler, belediye başkanlanmızın hiz-
met vermtye devam etmelerini is-
tiyorum. Cumhurbaşkanı'na kar-
şı davranmayı bana bırakmaya
devam etsinler. Ama benim açık-
ça teşhisim budur. Sayın Özal,
bugün Cumhurbaşkanı değil,
cumhurbaşkanhgına devletin ver-
diği olanaklan kullanan, evinde
kalan, konoşmalan yapan, ama
asiuda bir parti başkamdır. Han-
gi parti? Bugünkü iktidar parti-
sinin başkanı olarak koauşuyor.
Bu açıkça bdlidir. Şimdi bunu bir
tarafa bırakalım. Vazgeçemediği
ama tabü seçim sonunda kurtu-
lacağımız hastalık."
İnönü, Cumhurbaşkanı'nın
anadil yasağına karşı olmadığım
söylediğini, oysa bu konudaki ya-
sa önerilerinin ANAP'lüann oy-
lanyla reddedildiğiru hatırlatarak,
"Buna kim engel olnyor?" diye
sordu. tnönü, "Benim asknda
gördüğüm Sayın Özal'ın bizim ra-
pora begendigi şeklinde. Bnnu
söylememek için bütün gelenek-
leri bozarak tarafsızhğı bir tara-
fa bırakarak saçma şeyler söylü-
yor" diye konuştu.
SHP lideri daha sonra yönelti-
len sorulan şöyle yanıtladı:
— Sayın Özal itirazmın Kürt-
çenin devlet tarafından öğretilme-
sinde olduğunu söylüyor...
tNÖNÜ — Böyle bir şey yok
raporda... Ama açıkça söylüyo-
nız. Çağdaş yaklaşım budur diyo-
ruz. Bu da engellerin ortadan kal-
dınlmasıdır. Sayın özal da aynı
şeyi söylüyor. Ciddi okuduğunuz
zaman özal'ın söylediğinde bizim
raporun gerçekten aleyhinde bir
şey yok. Sadece 'onlar doğrudur
ama biz yapamayız' diyor. O za-
man siz niye orada duruyorsu-
nuz?
— Siz, TV ya da radyo yayuı-
na izin verecek misiniz?
tNÖNÜ — TV bambaşka bir
şey, TV'nin bugünkü durumunu
görtlyorsunuz. TV özerk bir ku-
ruluş haline getirilmeli, özel
TV'ler olmalı. Bugünkti TV o ka-
dar gayri ciddi ki, beni kan ver-
meye çağınyorlar, gitmiyorum.
Ben Kürtçe şarkı dinlemeye karşı
değüim. tsteyen istediği şarkıyı
dinler, söyler.
Erdal İnönü, ANKA muhabi-
rine yaptığı açıklamada ise Güney
doğu Raporu'nu niye hazırladık-
lan konusunda şöyle konuştu:
"Bolgede silahlı-aynhkçı hare-
ketler sonucu can güveniigiııig ol-
maması, yaşamın çeşitli yasakla-
n ve önlemleri ile zor dornmda
bulunması, Kürt kökenü vatan-
daşlann anadillerinin yasaklan-
ması, insan haklan ihlalleri ve
bölgenin geri kalmışlıgı gibi ne-
denlerie raporu hazıriadık. Tür-
kiye'de yaşayan Kürt kökenli va-
tandaşlanmızın geçmişini merak
etmesi dogal bir şey. Bu doğal
meraklannı biz niye tatmin etme-
yeceğiz? Bunlann bu doğal me-
raklannı tatmin için Paris'teki
Kürt Enstitüsüne mi gitmesi veya
başka bir ülkede ne maksatu belli
olmayan enstitülere mi gitmesi ge-
rek? Buna gerek yok. Türkiye'de
yaşayan Kürt vatandaşlannuz do-
ğal meraklanm tatmin yolunu
Türkiye'de bulmahdırlar."
İnönü, Cumhurbaşkanı Turgut
özal'ın Yunanistan ile anlaşmaz-
lık konusunda "gerekirse, savaş-
sa savaş" sözleri üzerine şunları
söyledi:
"özal aslında eksik olan bir şe-
yi kapatmak için öyle söylüyor.
ABD'nin SİA aalaşmasında,
Türk - Ynnan göriişmelerinde
Türkiye aleyhine knllaıulacak bir
büknm yoktur diyeacıklama yap-
ması lazıra. Sayın Özal bunn ba-
na söyledüer diyor. Ona söyledi-
lerse onu biz de duymak istiyomz.
Herkesin duydugu demeçler an-
cak müzakereJerde bir değer taşır.
Yoksa Sayın Özal'a telefonla te-
minat vermişler ondan bir şey çık-
maz. Görüşmelerde bizim aleybJ-
mize bir hava, bir egilim çıkmış-
ür. Bu dunımun düzeltilmesi
ABD'nin görevidir, Türkiye ile
dostlnğun şarbdır. Sayın Özal
onu kapatmış degil, soyltdiği, sa-
vaş çıkarsa çıkar, işte buna karşı
o da bir ağırhk olsun diye böyle
konuşnyor ama yapılması gere-
ken, bu eksiklik nereden geliyor,
onun kaynağına gidilmesidir."
Çanak anteıı patladı
(Bajtarafi 1. Sayfada)
getırmek kolay değil. Dövizini-
zi kendiniz sağlayıp anteni dı-
şandan getirmek durumunda-
sınız. Son yıllarda ülkeye gelen
turist sayısında önemli bir dü-
şüş gözlenirken serbest pi-
yasadan döviz pek öyle kolay sağ-
lanmıyor. Giriş ve çıkışlarda dö-
viz beyannamesi doldurma zonın-
luluğu, işi daha da güçleştiriyor.
Bu koşullarda bir numaralı döviz
kaynağı, >Tirtdışında ve özellikle
Fransa'da çalışan akrabalan olu-
yor.
Çanak anten bağlatabilmenin
maliyeti 3-5 bin dinar (1-1.5 mil-
yon TL.) Uydu antene sahip olan,
komşulannı da bu nimete ortak
etmek isterse büyük paralar isti-
yor.
Batı kültürünün tüm biçimle-
riyle Müslüman Cezayir toplumu-
na nüfuz etmesinden başlangıçta
tslama Selamet Cephesi (FİS) çok
rahatsız olmuş. Çanak antenler
"şeytamn kulaklan" olarak nite-
lenmiş. Ama ülkede, dışandan
görüntü alma talebi o kadar güç-
lü ki FİS bu alanda mücadeleden
vazgeçmiş. Tüm büvük kent be-
kdiyeleri haziran secimlerinde ts-
lama Cephe'nin eline geçtıği hal-
de şimdiye kadar antenleri söktür-
me yönünde herhangi bir girişim
yok. Hatta Fransız televiz>-onu 5.
kanalının, örgüt lideri Abbasi
Madani ile geçenlerde uzun bir
mülakat yapması, FtS yanhsı bir-
çok kişide parabolik antene bağ-
lanma özlemini açığa çıkarmış.
Doyurucu olmaktan uzak oldu-
ğu halde Cezayir Ulusal Televiz-
yonu'nun çok partili düzene ge-
çişle birlikte imajını düzeltmek
için büyük cabalar harcadığı göz-
den kaçmıyor. Seçim kampanya-
sı sırasında başlayan siyasal içe-
rikli canlı yayınlar evlere girebil-
mek için ilginç yöntemler bulu-
yor. Örneğin "Basınla Sohbet"
adlı program 23 haftadır iktidar-
muhalefet, tüm siyasi parti önde
gelenlerini ekrana getiriyor.
Cezayir'de özgürlük rüzgânnın
ne kadar güçlü estiğini kanıtla-
mak için küçük bir Troçkist frak-
siyon liderinin söz konusu yayın-
da konuşup Cumhurbaşkanı Şadli
Bencedid'i neredeyse hırsızlıkla
suçlaması örnek olarak veriliyor.
Bir Arap ülkesinde devlet televiz-
yonundan "reis"e sövûlmesi, ha-
yal edilmesi bile güç bir durum.
Cezayirli televizyonculann can-
lı olarak gerçekleştirmeyi başar-
dıği diğer bir teknik, aym prog-
ramda değişik ülkelerde bulunan
kişileri ekranda karşı karşıya ge-
tirerek tartıştırabilmek. Görüldü-
ğü gibi çanak antenin Avrupalı
programları evlerin içine kadar
sokması, ister istemez Cezayirli-
leri hamle yapmaya zorluyor. Bü-
tün bunlarda 1989 sonrası Şadli
yönetiminin basında çoğulculuğu
teşvik eden uygulamalan da yad-
sınamaz.
Yazılı ve görüntülü yayınalığı
düzenleyen yeni yasa, bağımsız
bir kurulun yayın yaş&mını örgüt-
lemesini öngörüyor. İnsan Hak-
lan Derneği başta olmak Uzere bir
çok kuruluş bu bağımsız "Yük-
sek Enformasyon Kurulu"nun se-
çiminde hükümetin yeterince yan-
lı davranmadığmı savunuyor.
Çünkü kurul üyesi seçilebilmek
için 15 yıllık gazetecilik deneyimi
zorunluluğu getirilerek, eski dö-
nemin tek parti organlannda gö-
rev yapanlann yüksek kurulu dol-
durması sağlanmış. Ama bu ku-
rulun yakın geçmişte lağvedilen
çok güçlü Enformasyon Bakanlı-
ğı'nın yerini doldurmak üzere ku-
rulduğu düşünülürse alınan yol
daha iyi görülür.
Yazılı basın alanında ise gerçek
bir patlamadan söz etmek müm-
kün. Şimdiye kadar tüm gazete ve
deTgiler devlet tekelindeydi. Ceza-
yir'de gazetecilik kamu sektörü
kapsamında sayılıyordu. Hâlâ da
öyle, ancak iki büyük gazete dı-
şında diğer tüm organlar tam an-
lamıyla bağımsız bir yapıya ka-
vuşmuş durumda. Zaten bir bö-
lümü Fransızca olan bu gazete ve
dergilerin sayfalan kanştınldığm-
da dile egemen olan serbestlik he-
men fark ediliyor. Hükümete kâ-
ğıt musluğunu elde tutarak baskı
yapma dışında bir yol kalmamış
görünüyor. Yazıyla suç işlemek
diye bir şey söz konusu değil.
200 bin tirajh haftalık "Alge-
rie Actualiti" dergisinin tç Poli-
tika Sorumlusu Bayan FaÜha
Akeb kendini bir süreden beri tam
anlamıyla özgür hissettiğini söy-
lüyor ve bir sonımuza şu karşüı-
ğı veriyor:" Zaten bu koşullarda
bundan daha fazla özgürlük otsa,
sınırsız özgürlük olsa, bu özgür-
lüğumü ne şekHde kullanabuirim?
Ben de bunu merak ediyorum."
önümüzdeki sonbahar aylan
için 30 kadar yeni gazete projesin-
den bahsediliyor. Çoğu kez 5-10
kadar gazeteci bir araya gelerek
yeni bir gazete çıkarmayı tasarlı-
yor. Basın alanında özel sektör
yok gibi bir şey. Sadece ünlü ga-
zeteci KemaJ Bel Kasım, "Nou-
velle Hebdo" adlı dergisini şirket
statüsüyle çıkarıyor.
Bel Kasım'uı bir de özel televiz-
yon kanalı projesi var. özel ay-
gıtla izlenebilecek bu yayın orga-
m 1991 aralığında hizmete geçe-
cek. IBS adh bir Teksash şirketin,
Bel Kasım'ın projesini finanse et-
meyi kabul ettiği açıklandı. Ay-
rıca Japonlar da bu işin peşinde.
Günde 20 saat yayın yapacak olan
bu özel televizyon kanalı Arapça,
Fransızca ve tngilizce prograrnlar
sunacak. Cezayir'den başka bü-
tün Arap dünyasını ve Kara Af-
rika'yı da hedefliyor.
Son seçimlerle birlikte Ceza-
yir'in bir numaralı partisi haline
gelen tslama Cephe, bütün bu ile-
tişim kaynaşması içinde nasıl bir
tavır almaya hazırlamyor? Seçim
öncesi, kampanyanın son günle-
rinde Cezayir stadyumunda bir
mitingde FİS 60 bin kişiyi bir ara-
ya getirmişti. Bu mitingdeki bir
olay birçok yönden hayli düşün-
dürücü. Mitingin heyecanlı yerin-
de gökyüzünde bulutlann ortasın-
da Arap harfleriyle "Allah" ya-
zısı görünmüş, yüzlerce kişi bu
heyecan verici manzara karşısın-
da "mucize" olduğuna inanarak
kendinden geçmişti. Yapılan so-
ruşturmadan, söz konusu mucize-
nin bir lazer oyunu olduğunu or-
taya çıktı. Cezayir Televizyonu
soruşturmanın sonucunu ve bu
manipülasyonu kamuoyuna açık-
ladı. Ama sohbet ettiğimiz FtS
yandaşlan hâlâ bunun lazer tek-
niğiyle elde edilmiş bir oyun ol-
duğuna pek inanmak istemiyor.
FtS'in, günümüzün ileri teknikle-
rinden yararlanmada başkaların-
dan geri kalmaya niyetli olmadı-
ğı bu olaydan da anlaşılıyor. As-
lında bu dinci örgütün ikinci bir
özel televizyon kanalı kurma pe-
şinde koştuğu söyleniyor. örgüt
lideri Abbasi Madani'nın tasarla-
dığı ekonomik dUzen biçimi sorul-
duğunda Kalîforniya'yı örnek
vermesi de aynca anlamlı.
YARIN:
MADALYONUN
ÖTEKİ YtZt
Demirel: Reisicumhur
fiîlen yok
ANKARA (AA) — DYP Genel
Başkanı Süleyman Demirel
SHP'nin Güneydoğu Raporu'nu
değerlendiren Cumhurbaşkanı
Turgut özal'ı sert bir dille eleştir-
di. Demirel söz konusu raporla il-
gili olarak partisinin birkaç gün
sonra değerlendrrme yapacağıru
söyledi.
DYP Genel Başkanı Süleyman
Demirel, partisinin Rize kongre-
sine katıldıktan sonra Trabzon-
dan uçakla Ankara'ya dönüşün-
den sonra gazetecilerin sorulannı
yanıtladı. Demirel, Cumhurbaş-
kanı Turgut özal'ın, SHP'nin Gü-
neydoğu Raporu'nu değerlendir-
mesiyle ilgili bir soruya şu yarutı
verdi: "Saym Özal, cumhurbaşka-
nı değil ki. Sayın Özal bükümet
başkanı, cumhurbaşkanı, parti
başkanı, bana göre hiçbirisi değil.
Orada cumhurbaşkanı olarak oru-
rnyor ki her şeyi yapar evvelallah.
Türkiye'de şeklen hepsi var. Tür-
kiye'nin reisicumhuru şeklen var
da fiilen yok. Daha çok bir de-
mostrasyon (gösteri) malzemesi
haline getirmişsiniz. Her şey eşan-
tiyon gibi bir şey. Vitrin malzeme-
si yamL.."
Demirel, DYP'nin raporla ilgi-
li bir değerlendirmesi olup olma-
yacağı yolundaki soruya da "Çok
ciddi bir konu. Değerlendirmeyi
birkaç gün sonra yapacagun" şek-
linde yanıtladL
Demirel, Fener Rum Ortodoks
Patriği Dimitrios'un ABD'ye yap-
tığı ziyareti değerlendirirken de,
'Bizden çekinmez hale gelmesinin
de ayıplanacak olan, eğer yaptığı
şeyler, bizi inciteeek mertebetefe
ulaşıyorsa, bizden çekinmiyor, bi-
zi saymıyor demektir" saptama-
sım yaptı. Demirel, Amerikan yö-
netiminin Fener Rum Patriği'ne
gösterdiği ilgi konusunda ise şun-
lan söyledi: "Onu da Türkiye'den
biz idare edecek degiliz. tstanbnP
da oturan bir Hıristiyan-Ortodoks
Kilisesi'nin başı ve 500 senelik bir
iddiayı devam etıiriyor. Amerika
gibi bir Hıristiyan ülkenin zata
alflka göstrrmesi UbUdir. Göster-
memesi gayri tabü olur. Ama bi-
zi incitiyorsa ayn mesele..."
Süleyman Demirel, esasen
"Türkiye Cumhuriyeti'nin başba-
kanıyım, cumhurbaşkanıyım" di-
yen zatın Yakovas'la kol kola gir-
mesinin eleştirilmesi gerektiğini de
belirterek şöyle konuştu:
"Fener Patrikhanesi'nin yeni ve
uluslararası bir statüye sahip ol-
ması şekh'ndeki yorumlar bence
lüzumsuz tartışmalardır. Türkiye
laik bir devlet. Hoşgörü bizim ec-
dadımızdan geliyor. Istanbul'u
zapteden ve ondan sonra gelenle-
ri o işi böyle getirmişler. Cumhu-
riyeti kuranlar da o işe dokunma-
mışlar. Zaman zaman o mesele
Türkiye'de tamşüır. Çok hassas ta-
raflan vardır. Mesela Kıbns me-
selesi civcivli yerindeyken hükü-
mette bile kaç defa 'Patrikhaneyi
çıkartalım' tartışmalan yapılmış-
tu-. Ama Türkiye'nin elinde Batı
1
ya karşı önemli bir kozdur. Bu ko-
zu yanlış yerde oynamanm gereği
de yoktur;'
FERHAT
T U N Ç
401 MtLYONLUK SOYGUN
4. kişi aranıyorSoygundan sonra kaçan 4. kişi Hasan
Şükrü'nün saklandığı evin sahipleri gözaltına
alındı. Olayda kullanıldığı sanılan 2 otomobil
terkedilmiş olarak bulundu.
İZMİR (Cumhuriyet Ege Büro- kilileri, sanıkların Arapça konuş-
tuklannı ancak Türk vatandaşı ol-
KONSERI
4 AGUSTOS C.tesi ve 5 A6UST0S Pazar
Yer: AÇIKHAUA TİYATROSU (Harbiyei Saat 21.00
Blletler: 10.000 TLdır Cuma günü satışa çıkacaktır.
Giteler:
Beyoglu DÜNYA
Kadıköy MOOA
O.K.M.
VAKKORAMA Taksim
Bakırköy KARYA
KARTAL AKÇAY KASETÇİLİK
YAPIM ORGANIZE EZGÎ
149 93 61
337 01 28
158 69 87
151 15 71
542 11 72
353 03 11
Tel: 353 77 35-389 05 41
su) — Tanm İl Müdürlüğü soygu-
nuyla ilgili operasyonlar sürüyor.
Soygun olayından hemen sonra
yakalanan üç kişinin sorgulama-
lan doğrultusunda operasyonları
sürdüren güvenlik güçleri, soygu-
nu gerçekleştirenlerden 4. kişinin
saklandığı evin sahibi karı-
kocamn gözaltına alındığını bil-
dirdiler. Polis 401 milyon 66 bin
982 lirayı alan çantalı dördüncü
soyguncu Hasan Şökrü'yü arar-
ken, olayda kullanıldığı sanılan
terk edilmiş iki araç bulundu.
Karabağlar semtinde polis loj-
manları karşısındaki hurdalıkta
soygun sonrasında kullanıldığı
öne süriilen 06 VE 666 plakalı
Murat 131 ile Gediz Mahallesi
647/1 Sokak içinde Hakkı Kızıla
ait olduğu belirtilen 35 N 9895
plakalı beyaz renkli Ford marka
otomobil, terk edilmiş olarak bu-
lundu.
Olaydan sonra yakalanan Ali
Rıza Kırmızı, Mehmet Demir ve
Mehmet Düzgün'ün yapılan sor-
gulamalarında 4. kişinin Hasan
Şükrü olduğunun belirlendiğini
söyleyen Emniyet Müdürlüğü yet-
duklarını belirttiler.
Yetkililer, gözaltındaki üç kişi-
nin sorgulamasında olaydan son-
ra kaçan Hasan Şükrü'nün Irmak
Mahallesi'nde oturan yakmı Zeki
Şahin'in evinde olduğunun belir-
lendiğini söylediler. Emniyet Mü-
dürlüğü yetkilileri, daha sonra dü-
zenlenen operasyonlarda Hasan
Şükrü'nün evden ayrıldığını sap-
tadıklanru vurgulayarak şunları
açıkladılar:
"Hasan Şükrü'nün Çatalkaya
semtine dogru kaçtığını, çevrede-
ki oruranlardan ögrendik. Sanığın
yakalanması için çalışmalanmız
sürüyor. Aynca bu kişi ile yakın-
lığı belirlenen Gümüldür'de otu-
ran Emin lnanç'ın bilgisine baş-
vurmak için'harekete geçildi" de-
diler.
Bu arada Hasan Şükrü'nün kal-
dığı evin sahibi Zeki ve eşi Saki-
ne Alkan gözaltına alındılar. Ope-
rasyonlar, dün geç saatlere kadar
Buca, Gediz Mahallesi ve Gazie-
mir semtlerinde sürdü. Polis bu
arada kentin giriş ve çıkiflannda
otobüslerle taksi plakalı araçlan
didik didik aradı.