22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 TEMMUZ 1990 HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/17 Yine SHP Raponı (Baştarafı 1. Sayfada) için vardır. Demokrasi korkusudur bunun adı. Son günlerde bu açıdan bir örneği daha yaşamaktayız; SHP'nin Güneydoğu Raporv nedeniyle... Kürt sorunu konusunda bugüne değin res- m/'yaklaşımlarından aynlamayanlar, rapora önyargıyia, kuşkuyla, korkuyla yaklaşmakta- lar. Oysa düşünmeleri gerekir: Bunca yıldır iz- lenmiş olan resmi politikalar, sorunu çöze- memiş, tam tersine, bugünkü içinden çıkıl- maz duruma getirmiştir. Buna karşılık, SHP'nin raporu, demokra- si ve insan hakları çerçevesinde bir çözüm öneriyor. Çoğulculuğu reddetmeyen, farklı- lıktan ürkmeyen bir içeriği var bu raporun. Birliğin ve bütünlüğün. çoksesli bir potada pekiştirilmesinden söz ediyor. Yerindedir bu görüşler. "Biz bûtünlüğü çoğulculuk içinde korumak istiyoruz." Bu sözler Erdal İnönü'nün. Dünkü basın toplantısında şunları söylüyor: "Ulusiararası literatürde buna 'çokluk için- de bütünlük' denir. UNESCO'da söylenen bu- dur. Çağdaş demokraside farklı altkültürleri, ana dilleri koruyacaksınız, onları ortadan kal- dırmayacaksınız. Onları konuşanlar kendile- ri geliştirecek. Herkes kendi sevdiği şeyi yap- maya devam eder. Ama siz devlet olarak bü- tünlüğü koruyacaksınız." Yeni bir yüzyılm eşiğinde farklılıktan ürk- meyelim artık! Türkiye'nin bûtünlüğü, birli- ği, demokrasi ve insan hakları çerçevesin- de korunabilir ancak. Bu konuda kendimize güvenmeliyiz. Tabulardan, yasaklardan sıynlarak, özgür- ce düşünüp tartışabilmeliyiz Güneydoğu so- rununu. Bu bakımdan, alışılagelmiş resmi klişe ve yaklaşımlara pek dayanmayan SHP Rapo- ru, yineliyoruz, olumlu bir platform sayılma- hdır. Partİlere 'Almanci' Inönü: Ozal parti başkanı gibi Hodrî Meydan daveti J CÜNEYT ARCAYÜREK yazıyor (Boftarafı 1. Sayfada) mış. "Tarafsız ne demek? TÖ, 'si- yasetten gelenler taraf tutabilir, ama tarafsızdırlar' diyen bir lügat bulsun bana" diyor. Halk arasın- da da artık pekişen yargıyı dile getiren İnönü ekliyor: "Açıkça belli ki Türkiye'de bugün TD, cumhurbaşkanı değil, cumhur- başkanlığına devtetimizin verdi- ği olanakları kullanan bir parti başkanıdır." Demirel de dün başka açıdan, ama aynı kaprya çıkan bir vurgu- lamayla "PÛ'nün söylediklerine karşı gerçeği sergiliyor: "Başba- kan yok. Cumhurbaşkanı, başba- kan görevini ûstlenmiş. Çankaya boş" diyor. TÖ, gerçekleri yansıtan irdele- meleri çürütecek tek bir örnek verecek durumda değil. Kimi ya- zarlar TÖ'nün dokuz aylık aradan sonra basınla görüşmesini "ha- yırlı bir gelişme" diye niteliyorlar. t)'nün bugünkü tutumuna "za- .nanla alışırlar" demesinden sonra iç ve dış sorunlarda bir başbakan edasıyla konuşmasını yadsımayarak TO'nün yerleştir- meye çalıştığı sısteme ilk başta kendilerinin alıştığını kanıtlıyoriar Ramazan ayı da geçti, TÖ oruçlu da değil. Ama hava saha- sı ile karasularını birbirine karış- tırarak az daha yeni bir uluslara- rası sorunu Yunanistan'la ara- mızda başlatmak üzereydi. imda- da yetişen sözcü Töperi, TÖ'nün söylediklenndeki hatayı bir gün sonra düzelterek elmalarla ar- mutlar arasındaki farkı gösterdi. Bu arada bir iki benzeyiş yine ortalığı karıştırdı. Örneğin TÖ ba- sına, ilginç bir devlet adamı ola- rak Batı'da ve Sovyetter'deki son gelişmelerden sonra NATO'daki önemimizin azaldığını söyledi. Garip bir rastlantı. "Amerika'nın Sesi Radyosu" âdeta sözcüğü sözcüğüne aynı yargıları yayım- lamıştı. Sabahgazetesi "Vatceof America' ile TO'nün irdelemele- ri arasındaki benzerliği çarpıcı bi; çimde dün ortaya döküyordu. TÖ gibi Amerika'nın Sesi de "Türki- ye'nin NATO güney kanadında hayati bir müttefık olarak hizmet vermesi sona erdi" diyor. TÖ ile Amerika'nın Sesi arasın- daki ikinci çok yakın benzerlik Ortadoğu'yla ilgili. Radyoya gö- re, Türkler —İran, Irak, Suriye, Lübnan gibi— yakın komşuları- nı özenle izliyor ve "kendilerini nereye yerleştirebileceklerini bulmaya" çalışıyorlar. TÖ şöyle diyor: 'Türkiye'nin başka imkânları var. Türkiye bu- gün Ortadoğu'nun en istikrariı ül- kelerinden biridir. Batı'nın, Ame- rika'nın bir müttefikidir." Türkiye'nin Amerika ve Batı için Ortadoğu'daki jandarma gö- revi daha etkin ve belirgin biçim- de sahneye giriyor. Amerika'nın Sesi'ni yabana atmamak gereki- yor. Bilindiği gibi radyo, ABD yö- netiminin denetiminde! Batıya değil, Ortadoğu'ya rıza gösteren yeni sıyaset oluşurken, TÖ —güya şaka yollu— Batılıları tehdit ettiğini söylüyor. Bizi AT'a almazlarsa, o zaman başınıza "Bir Japonya kesiliriz" demiş. Tokyo'dan kahkahalar, birleşen Almanya'nın doğu kesiminden kahkahalar... Çankaya konuğunun son he- defi seçimlerde ANAP adına prc- pagandaya çıkmak. Ortamı uy- gun gördüğü an Çankaya'nın maddi manevi her türden olanağı ile propagandaya katılacağından kuşku duyulmasın. Zaten başba- kan ve parti başkanı gibi konuş- mayı inatla sürdürmesi anayasa- yı hiçe sayarak yürüttûğü uygu- lamaya daha yumuşak bir zemin hazırlamak için. Bu noktaya ae- riştiğim anladığı gün, dogru parti propagandasına. Küçük beldelerde her ay se- çim yapmasının, ANAP'ın yitirdi- gi güce kavuştuğunu kanıtlama- ya çalışan zorlamaların ana he- defi, Çankaya'ya şeflik sistemini oturtabilmek için yeterli desteği kamuoyunda bulmaya yönelik. 19 ağustos yerel seçimleri yeni bir aşama. Dün Milliyet'te Bay- rampaşa'da ANAP'ın yüzde 20 ile öne fırladığı haberini görün- ce kimbilir ne kadar sevinmiştir. Oysa Demirel, DYP'nin PİAR'a yaptırdığı kamuoyu yoklamasın- da SHP'nin birinct, DYP'nin ikin- ci, ANAP'ın yüzde 10 oyla üçün- cü parti çıktığını söytüyordu. Ka- rarsızların sayısı DYP anketinde de hayli yüksekti. PİAR, DSP'nin yüzde 16'ya yakın oyla DYP dü- zeyinde görüldüğûnü saptamış- tı. Bayrampaşa'da sosyal demok- rat oylar SHP ile DSP arasında bölünürken ANAP yine yukarıla- ra çıkmıyor. DYP'nin arkasında üçüncü parti konumunu saklı tu- 'uyordu. Bu ye benzeri anketlere baka- rak TÖ ve ANAP seçimi alabil- mek için acaba neler, hangi yap- tırımlar düşünüyor? Ya da olası sonuç nedir? Bugünden tezi yok, Amerika 1 nın Sesi'ni izlemeli. İçten dışa ha VVashington, ha Ankara... VEIİEFENDİ HİPODROMU'NDAN FİKRETDAĞUOĞLLJ Nihan-Piyango mücadelesi KEMAL AKYER 1. AYAK: Hafta içi pist calış- malannda çok iyi gördüğüm Günseli, salı sabahı yapmış ol- duğu 400/23, 200/11.5 R sprin- tinde düzgün ve akışlı göründü. Kendisine ilk şansı veriyoruz. Tedavisinden iyi sonuç alınan Canpınar, bu yanşı için çok iyi 1 -»arlandı. Salı sabahı 200/12 * sprintinde çok beğenildi. uünseli'ye sen rakip olacaktır. Yine idmanlarında günden gü- ne aşama kaydeden Dancing Re- ality ve Çılgın'ı sürprizde öneririm. 2. AYAK: Geçen yanşta binici- sinin ısrarla ön tarafa sarkma- sından başansız kalan lcra, bu yarışında iyi bir bekleme yapa- rak, netice alacaktır. Yine id- manlannda üstün formunu mu- hafaza eden Be My Best ve Best Line ekürisi sert rakipleridir. Ağır kilosuna rağmen Raşomon sürprizde. 3. AYAK: Yeni sahiplerinde çok iyi bir form tutan ve bu yarışı için dereceli galoplar sergileyen Imparator, iyi bir yönetim ile kazanacaktır. Pist çalışmalanm beğendiğim Tulga ve kalitesi ile Karayunt sert rakipleri olacak- tır. Yarışın sürprizini yeni yeni düzelmekte olan Altuğ'dan bek- liyoruz. 4. AYAK: Uzun süredir E.Kun tarafından itinayla hazırlanan Pastör, yaptığı çalışmalarla ye- terli kondisyona sahip olduğu- nu gösterdi. tlk şansı veriyoruz. Tiki de iyi bir start ile çok ko- şacaktır. Yanşın sürpriz tayı çok iyi bir orjine sahip olan Jer ola- caktır. 5. AYAK: Kayıtlı bulunan ra- kiplerinden kaüte ve klas olarak çok üstün olan Eserbatur ve Ke- rim, yanşın kum pistte olmasın- dan da yararlanarak birincilik mücadelesi vereceklerdir. Teda- visi sonuçlanan Akmurat, bu iki atm hatasından yararlanabilir. Albert ve Akbulut'u sürprizde öneririm. 6. AYAK: Bu yanşı için rekor bir galop sergileyen Nihan, iyi bir yönetim ile netice alacaktır. Salı sabahı sprintilerinde 600/41.5, 400/27.5, 200/13.5 R yapan Piyango ile son durumu iyi olan Pegasus daha sonra dü- şünülebilir. TAHMİNLER 1. KOŞU: F: Çelebi 1 (6), PP: Tayga (5), P: Beycan (3), S: Bu- rak 12 (4). 2. KOŞU: F: Günseli (8), PP: Canpınar (5), P: Dancing Rea- lite (3), S: Çılgın (2). 3. KOŞU: F: lcra (8), PP: Best Line (6), P: Raşomon (1), S: Hakbatur (5). 4. KOŞU: F: Jmparator (6), PP: Tulga (3), P: Karayunt (7), S: Altuğ (5). 5. KOŞU: F: Pastör (6), PP: Ti- ki (7), P. Jer (3), S: Dorutay (1). 6. KOŞU: F: Eserbatur (11), PP: Kerim (13), P: Akmurat (3), P: Alberk (4), S.Akbulut (8). 7. KOŞU: F: Nihan (13), PP: Piyango (14), P: Pegasüs (7), S: Birsen 12 (11). OfTORİTELERİN GÖRÜŞLERİ F. Dağlıoğlu K. Akyer Orhan özsu Haip Yılmaz Ender Yılmaz 5-2-1-8 5*3 2-3-5-6 ^8-5 1-8-5-3 8-7-6-1 1-6-8 6 2-8-5-6 4-^8 6 3-6 3-5*7 14-15-6-7 6 1-6-7 6-7 3 1 1-3-6-7 11 11 11 11 11 7-14-13 13-14 7-13-14 13-14 7 GUNUN PROGRAMI 2. KOŞC: Saat: 15.00 (Şarth) 3 Yş. lngilizler 8.000.000 TL. <85) (851 (90) (50) (100) (80) (60) (95) l.Maek Hnricuc 2Ç«*uı 3 DaBCİog Realirv 4Cem •Cupııu 6 Trader Linc 60 Tıaay 8 Güudi 58 58 55 a 5« 55 Mumia S.Boyraj G.Gül H.Karata* Ekma M M.Bayram ( Ç t M ) (95) 7 Tiki 56 H.Karalaf 3 (--•) 1900 M ( 5 0 ! 8 » o l l t r Ovtr 56 M.Bayram 7 (---) ' ' (90) 9 Tomboy 54 5 Kjdir 6 (—) (Bu koşuda ikili bahis var, uçlu ganvuı bu koşuda h«ş)ırı 53 5 Akıa (3O0) (162) (203) (005) (201) (394) (590) (501) 6. KOŞU: Saat: 17.05 (Şartlı) C Gr. Araplar 4.000.000 TL. (KUM) 1400 M. 3. KOŞU: (Kısa Vade) 3 ve Yuk. lngilizler (ÇİM) Saat: 15.30 12.000.000 TL. 2100 M. (95) (85) (10) (70) (75) (100) (80) (90) 8.lcra 63.5 Kadir 56 Caakıbc M 55.5 Kavyrtlbu 55 5 S.Akdl 55 MümİD M 54 H.Karala; M 54 G.Gul 54 Akıa (Be M) Best >t BeM Line rküridir) IBu kopıda ikai bnhis >ar) l.Raşomoa 2Bc M) B«) 3 Martia Anorc O « i | Prtan S.Hakbalsr 6.Bes< LİH C12) (324) (355) (631) (4031 (101) (063) (644) (70) (251 (85) . (90> (60) (50) (65) (70) (40) (50) (100) (30) (95) (20) 110) (20) (70) I Altepc 2-Mustafakey 3-AkiBural 4 Alberk 5 Siaen II 6 Aktay I 7 Akbalur I S.Akbulul 9 Knlfr lO.Erkanbey 11 Esrrtralur 12Kl|if H.Keriaı U.Keskiıı I 15 Şaall II 60 58 58 3 5 A.Cojkân M F.ÇeMk M.Yiıksd An'Rıza C-Given M 10 p 14 3 12 6 9 15 11 5 1 4 (456) (000) (328) (104) (089) (-70) (000) (226) (057) (559) (135) (008) (520) (000) (-00) 1690) (--0) 4. KOŞV: Saat: 16.00 (Şarth) B Gr. Araplar 5.000.000 TL. (KUM) 1600 M. (20) (100) (90) (40i (36) (10) (85) (20) (10) (95) (75) 1 GUell II 2-Aknetbey 3 Tulfa 4 S«nm« 30/S4 5.AIMI 6 laparalor 7 KarayaM 8 Mek-Munı vOkt.tur lOOrtlknasH. ll.trha 12 rjealayfaa l3Sarbey 14 Bestf 15 MenertüzHI (Bu ksşuda ikili 58 5 D.Akdı M 57 K.Meüke 57 H.Karalaş 5S 5 O.Sepelci 55 Kadlr M 55 A Alçı M 55 Tınay M 53 A Karakos 55 Dede 58.5 F.ÇelUk 55 S.Boyraz 53 A.Coşkan M 51 H.Canso 52 5 Akıa M 51 5 Ş.Çelik bahis ve uçlo bakb var) (350) (340) 082) (315) ("59) (585) (159) (700) (066) (400) (060) (990) (809) (660) (944) S. KOŞU: (Şarth) Saat: 16.30 2. Yş. lngilizler 7.000.000 TL. (ÇİM) 1200 M. R.Telik M H.Karauş A.karakuj M.Zervart M Kadir 515 Seviadik M 54 M.Bayranı 52 5 B.Tosun 5 54 O.Sepctçi M 52 Hakaa 16 17 Birboncvk 50 5 S.İbiş 13 lAkbatur 1 ve Eserbalnr ekkridir) (Bu koşuda ikili tnbn ve donl» tnhis «aı> (AlleDe l'imri olur» B grablaaa geçer) 7. KOŞUİ (Maiden) 3.Yş. Araplar (KUM) Saat: 17.40 4.500.000 TL. 1200 M. ~~!İ H.Caua H M)) 56 A.Alçı 1 (-08) 56 M.Bayram 12 (000) 56 Ö.Aklal 5 (088) 56 S.inı 10 (—) 54 5 B.Toıaı 8 (099) 56 Tank 9 (~A) 56 C.Guvea 3 (470) 56 Dede 8 (-70) 56 F.ÇelUk 7 (454) 54 5 M.Villud 13 (425) 54.5 R.Tetik 2 (550) 54 5 Hatn 4 (-72) 54 5 H.Karata* II (532) »ahif ve »ran yeni üfW bahis var) (20) (85) (20) <30) (50) (60) (90) (10) (20) (10) (80) (10) (100) (95) 1 Akdeııiz 2 Bogaziçi 1 3Cemil 1 4 EJmadaglı 5 Fıral XVI 6Kıvırak 7 PeflBus S.Serkanbe) 9Tolgam 10 L'tarkan II Birsen X I I 12 Ntıb.lur 13 Nitan 14 Piy.ngo 1 (Bu koşuda İkili (80) (20) (80) (60) (40) (100) I.Dorutay 2 Clns) King 3 Jer 4 Mnnb 5.Orhan II 6 Pasfor 56 S.Akdı 54 5 G.GtU 56 R.Tetik 56 AJoa 56 Ş.ÇeHk 56 Ekreaı (—) (—) ALTILI GANVAN: 2, 3. 4. 5, 6. 7 ÜÇLÜ GANVAN: 5. 6. 7 kosudadır IÇl.l BAHİS: 4. ko»udadır DORTLC BAHİS: 6. koşudadır SIRALI ÜÇLt BAHİS: 7 kosudadır F.Almanya'da 560 bin eve kablolu yayın yapan özel Türk televizyonları TDI ile ATT, Türkiye'de yasal olarak kurulmuş ve faaliyet gösteren bütün siyasi partileri 'Demokratik Hodri Meydan' programı için Batı Berlin'e davet etti. Magic Box'la anlaşma sağlanırsa programın Star 1 kanalından da yayınlanması düşünülüyor. DtLEK ZAPTÇIOĞLU BERLİN — Federal Almanya'- da toplam 560 bin eve kablolu ya- ym yapan özel Türk televizyonlan TDI (Türkisch Deutsch 1) ve ATT (Avrupa Türk Televizyonu), "Demokratik Hodri Meydan" adlı bir programda siyasi parti li- derlerini ekrana getirmeyi amaç- hyor. Televizyon şirketleri, Magic Box'la da anlaşma masasına otu- rarak, Programın gerçekleşmesi halinde, şirketin uydudan Türki- ye'ye yayın yapan Star 1 kanalın- dan da programının yayınını sağ- lamayı planlıyorlar. Türkiye'de yasal olarak kurul- muş ve faaliyet gösteren bütün si- yasi parti liderleri veya temsilci- leri "Demokratik Hodri Meydan" programı için Batı Ber- lin'e davet edildi. TDI televizyo- nu sahibi Mehmet Deniz Olcay- to,konu ile ilgili sorularımızı ya- nıtlarken, 16 temmuzda söz konu- su partilere faksla davetiye yolla- dıklannı Bülenl Ecevit, Bedrettin Dalan ve Alpaslan Tttrkeş'in şim- diden olumlu yanıt verdiklerini söyledi. Olcayto SHP'nin "henüz düşundüğünü" sözlerine ekler- ken, "DYP ise, eğer iktidar par- tisi genel başkan düzeyinde katı- lırsa, kendilerinin de Süleyman Demirel ile aksi takdirde bir tem- silci ile katılacaklannı bildirdi" dedi. "Demokratik Hodri Meydan"- ın gerçekleşmesi halinde Magic Box'un Star 1 kanalından da programının yayını için görüşme- ler yapmak üzere dün İstanbul'a hareket eden Mehmet Deniz Ol- cayto'nun bugün Magic Box'la toplantı yapması bekleniyor. Ba- tı Berlin yetkililerinin program için Türkeş dahil tüm önerilen parti yöneticilerine vize verecek- lerini belirten Olcayto, 23 temmuz pazartesi akşamı canlı olarak 100 kişilik bir stüdyodan yayımlamayı planladıkları programın çekimle- rini 'gerekirse' Istanbul'da da ya- pabileceklerini vurguladı. Olcay- to, siyasi liderlerin 2 günlük uçak ve konaklama masTaflannı karşı- layacaklannı, aynca gazetecilere de ucuz otel ve uçak temin ede- ceklerini belirterek, "Programı Türkiye'nin demokratikleşme sü- redne bir katkı olarak düşündük. Magic Box programı yayımlama- yı kabul ederse, Türkiye'den de halk telefonla siyasi liderlere so- nı yöneltebilecek" dedi. İnsan Haklan 5 ANKARA (Cumhuriyet Büro- SB) — SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, Cumhurbaşkanı özal'ın, partisinin "Güneydoğu Raporu'- na ilişkin sözlerini yanıtlarken, "Özal, cnmhnrbaşkam değil, dev- letin olanaklanm kullanan bir parti başkanKbr" dedi. tnönü. se- çim sonunda Türkiye'nin "özal hactahgınriıın kuitulacağim" SÖV- ledi. Cumhurbaşkanı'nm "taraf- sızlık" sözirTİni de eleştiren tnö- nü, "Tarafsız ne demek? Sayın Özal, 'siyasetten gelenler taraf tu- tabilir ama tarafsızdırlar' diyen Türkiye çağı yakalayamadı 9 ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — İnsan Hakları Derneği Ge- nel Başkanı Avukat Nevzat Hel- vaa, derneğin 5. kuruluş yıldönü- mü nedeniyle yaptığı açıklamada, "Uvgnr dünya, insan haklan ça- gını yaşıyor. Türkiye henüz bu ça- gı yakalayamadı" dedi. Helvacı, dün yaptığı yazılı açık- lamada, derneğin geçen 5 yıl için- de 38 şube açtığını, üye sayısının da 15 bine ulaştığım belirterek şöyle dedi: "Ne yazık ki Türkiye'nin insan haklan alanında çagına koşut yol aldıgı söylenemez. Uygar dünya, insan haklan çağını yaşıyor. Tür- kiye henüz bu çagı yakalayamadı. Bundan ötürü uluslararası plat- formlarda sorgulanıyor. tşkence hâlâ insan onunınu ve güvenliğini tehdit ediyor. Cezae- vi koşuüan, ulusJararaa standart- lann çok uzağında. Yaşama hak- kı güvenceden yoksun, ölüm ce- zası yasalardaki yerini koruvor. Sansür ve sürgün kararnameleriy- le temel haklar ve özgüriükler ko- nusundaki düzenlemelerin, hukuk dtşı ve antidemokratik kimliği iyi- ce gün ışığına çıkmış bulunuyor. Bunun en son örneği, dergilerin, gazetelerin ve basımevlerinin ka- pablmasında görüldü. da Sayın özal Cumhurbaşkam olarak çıkıyor 'oy kazanmak için yapmışlar. orada dogru bir fikir var, ben daha önce bunu söyle- nüşüm zaten' diyor. 'Bunlan söy- lemek için çok dikkat etmek gerekir' diyor. 'Hiç kendileri in- celeme yapmamışlar' diyor. Ya- ni bir cumhurbaşkanı bir ana mu- halefet partisinin raponı hakkın- da böyle konuşursa onun tarafsız olduğunu kim söyleyebilir? Ve böyle sözlerie Türkiye'de ne ya- pabflir Sayın Özal?" bir lügat bui- Cumburfaaşkanı değil $«a bana" diye konuştu. SHP lideri dün düzenledigi ba- sın toplantısında, çeşitli konular- daki sorulan yanıtladı. tnönü, Cumhurbaşkanı Özal'ın partisi- nin Güneydoğu Raporu'na yö- nelttiği eleştirileri değerlendirir- ken, "Özal'ın raporu beğendigi- ni ancak tarafsız olmadıgı ve camhurbaşkanı olduğunun far- kında olmadıgı için böyle konuştugunu" söyledi. tnönü, DGM'nin rapor hakkında açtığı soruşturma için de "Türkiye'de demokrasi hâlâ kurulmuş değil, demokrasi yok. Böyle yanhşlıklar olacakbr" dedi. SHP Uderi, Cumhurbaşkanı Özal'ın "taraf- sızlık" ve "Güneydoğu Raporu- 'na yönelik değerlendirmelerini yamtlarken şöyle dedi: "Rahmetli Celal Bayar ve öte- ki cnmhurbaşkanlannın hiçbirisi demokrasi içinde olduklan dö- nemde bir ana muhalefet partisi- nin kamuoyuna sunduğu bir ra- por üzerinde sadece olumsuz şey- ler soylememiştir, söyleyemez çünkü. Cnmhnrbaşkanı demek, her partiye karşı tarafsız konuş- ması gereken bir m&andır. Sayın özal diyor ki, 'ben siyasetten gel- dlm, bunnn için benim tarafsız- bk anlayışım başkadır.' Böyle şey otnr mu? Tarafsızın anlamı lügat- ta yazar. Tarafsız, taraf tutma- yandır. Siyasi partiden gdealer b- tediğ) tarafı tntar, onlar için bir şey yapılamaz', böyle bir şey söy- lüyor mu lügat? Sayın Özal'ı ça- ğınyorum bana böyle bir lügat göstersin. Herhangi bir dilde ola- bilir. Ben iddia ediyorum ki geti- remezler. Çünkü alol var mantık var: Tarafsız... Bu 'siz', ne de- mek? Taraf, siyasette olanlar dı- şında 'siz'... Böyle mi okuyup ko- noşacağız? Bnnu şunun için söylüyorum, çünkii ana muhalefet partisinin bütün Türkiye'de çok ilgi uyan- dıran ve benim basında gördü- ğüm genellikle çok olumlu tepki- ler ayandıran bir raponı karşısııı- İnönü, "Açıkça belli ki, Tür- kiye'de bugün Sayın Özal cum- hmrbaşkanı değil, cumhurbaşkan- hfua devletimizin verdiği olanak- lan kullanan bir parti başkamdır" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu sozlerimi belediye başkan- lanmız bir talimat zannetmesin- ler, belediye başkanlanmızın hiz- met vermtye devam etmelerini is- tiyorum. Cumhurbaşkanı'na kar- şı davranmayı bana bırakmaya devam etsinler. Ama benim açık- ça teşhisim budur. Sayın Özal, bugün Cumhurbaşkanı değil, cumhurbaşkanhgına devletin ver- diği olanaklan kullanan, evinde kalan, konoşmalan yapan, ama asiuda bir parti başkamdır. Han- gi parti? Bugünkü iktidar parti- sinin başkanı olarak koauşuyor. Bu açıkça bdlidir. Şimdi bunu bir tarafa bırakalım. Vazgeçemediği ama tabü seçim sonunda kurtu- lacağımız hastalık." İnönü, Cumhurbaşkanı'nın anadil yasağına karşı olmadığım söylediğini, oysa bu konudaki ya- sa önerilerinin ANAP'lüann oy- lanyla reddedildiğiru hatırlatarak, "Buna kim engel olnyor?" diye sordu. tnönü, "Benim asknda gördüğüm Sayın Özal'ın bizim ra- pora begendigi şeklinde. Bnnu söylememek için bütün gelenek- leri bozarak tarafsızhğı bir tara- fa bırakarak saçma şeyler söylü- yor" diye konuştu. SHP lideri daha sonra yönelti- len sorulan şöyle yanıtladı: — Sayın Özal itirazmın Kürt- çenin devlet tarafından öğretilme- sinde olduğunu söylüyor... tNÖNÜ — Böyle bir şey yok raporda... Ama açıkça söylüyo- nız. Çağdaş yaklaşım budur diyo- ruz. Bu da engellerin ortadan kal- dınlmasıdır. Sayın özal da aynı şeyi söylüyor. Ciddi okuduğunuz zaman özal'ın söylediğinde bizim raporun gerçekten aleyhinde bir şey yok. Sadece 'onlar doğrudur ama biz yapamayız' diyor. O za- man siz niye orada duruyorsu- nuz? — Siz, TV ya da radyo yayuı- na izin verecek misiniz? tNÖNÜ — TV bambaşka bir şey, TV'nin bugünkü durumunu görtlyorsunuz. TV özerk bir ku- ruluş haline getirilmeli, özel TV'ler olmalı. Bugünkti TV o ka- dar gayri ciddi ki, beni kan ver- meye çağınyorlar, gitmiyorum. Ben Kürtçe şarkı dinlemeye karşı değüim. tsteyen istediği şarkıyı dinler, söyler. Erdal İnönü, ANKA muhabi- rine yaptığı açıklamada ise Güney doğu Raporu'nu niye hazırladık- lan konusunda şöyle konuştu: "Bolgede silahlı-aynhkçı hare- ketler sonucu can güveniigiııig ol- maması, yaşamın çeşitli yasakla- n ve önlemleri ile zor dornmda bulunması, Kürt kökenü vatan- daşlann anadillerinin yasaklan- ması, insan haklan ihlalleri ve bölgenin geri kalmışlıgı gibi ne- denlerie raporu hazıriadık. Tür- kiye'de yaşayan Kürt kökenli va- tandaşlanmızın geçmişini merak etmesi dogal bir şey. Bu doğal meraklannı biz niye tatmin etme- yeceğiz? Bunlann bu doğal me- raklannı tatmin için Paris'teki Kürt Enstitüsüne mi gitmesi veya başka bir ülkede ne maksatu belli olmayan enstitülere mi gitmesi ge- rek? Buna gerek yok. Türkiye'de yaşayan Kürt vatandaşlannuz do- ğal meraklanm tatmin yolunu Türkiye'de bulmahdırlar." İnönü, Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın Yunanistan ile anlaşmaz- lık konusunda "gerekirse, savaş- sa savaş" sözleri üzerine şunları söyledi: "özal aslında eksik olan bir şe- yi kapatmak için öyle söylüyor. ABD'nin SİA aalaşmasında, Türk - Ynnan göriişmelerinde Türkiye aleyhine knllaıulacak bir büknm yoktur diyeacıklama yap- ması lazıra. Sayın Özal bunn ba- na söyledüer diyor. Ona söyledi- lerse onu biz de duymak istiyomz. Herkesin duydugu demeçler an- cak müzakereJerde bir değer taşır. Yoksa Sayın Özal'a telefonla te- minat vermişler ondan bir şey çık- maz. Görüşmelerde bizim aleybJ- mize bir hava, bir egilim çıkmış- ür. Bu dunımun düzeltilmesi ABD'nin görevidir, Türkiye ile dostlnğun şarbdır. Sayın Özal onu kapatmış degil, soyltdiği, sa- vaş çıkarsa çıkar, işte buna karşı o da bir ağırhk olsun diye böyle konuşnyor ama yapılması gere- ken, bu eksiklik nereden geliyor, onun kaynağına gidilmesidir." Çanak anteıı patladı (Bajtarafi 1. Sayfada) getırmek kolay değil. Dövizini- zi kendiniz sağlayıp anteni dı- şandan getirmek durumunda- sınız. Son yıllarda ülkeye gelen turist sayısında önemli bir dü- şüş gözlenirken serbest pi- yasadan döviz pek öyle kolay sağ- lanmıyor. Giriş ve çıkışlarda dö- viz beyannamesi doldurma zonın- luluğu, işi daha da güçleştiriyor. Bu koşullarda bir numaralı döviz kaynağı, >Tirtdışında ve özellikle Fransa'da çalışan akrabalan olu- yor. Çanak anten bağlatabilmenin maliyeti 3-5 bin dinar (1-1.5 mil- yon TL.) Uydu antene sahip olan, komşulannı da bu nimete ortak etmek isterse büyük paralar isti- yor. Batı kültürünün tüm biçimle- riyle Müslüman Cezayir toplumu- na nüfuz etmesinden başlangıçta tslama Selamet Cephesi (FİS) çok rahatsız olmuş. Çanak antenler "şeytamn kulaklan" olarak nite- lenmiş. Ama ülkede, dışandan görüntü alma talebi o kadar güç- lü ki FİS bu alanda mücadeleden vazgeçmiş. Tüm büvük kent be- kdiyeleri haziran secimlerinde ts- lama Cephe'nin eline geçtıği hal- de şimdiye kadar antenleri söktür- me yönünde herhangi bir girişim yok. Hatta Fransız televiz>-onu 5. kanalının, örgüt lideri Abbasi Madani ile geçenlerde uzun bir mülakat yapması, FtS yanhsı bir- çok kişide parabolik antene bağ- lanma özlemini açığa çıkarmış. Doyurucu olmaktan uzak oldu- ğu halde Cezayir Ulusal Televiz- yonu'nun çok partili düzene ge- çişle birlikte imajını düzeltmek için büyük cabalar harcadığı göz- den kaçmıyor. Seçim kampanya- sı sırasında başlayan siyasal içe- rikli canlı yayınlar evlere girebil- mek için ilginç yöntemler bulu- yor. Örneğin "Basınla Sohbet" adlı program 23 haftadır iktidar- muhalefet, tüm siyasi parti önde gelenlerini ekrana getiriyor. Cezayir'de özgürlük rüzgânnın ne kadar güçlü estiğini kanıtla- mak için küçük bir Troçkist frak- siyon liderinin söz konusu yayın- da konuşup Cumhurbaşkanı Şadli Bencedid'i neredeyse hırsızlıkla suçlaması örnek olarak veriliyor. Bir Arap ülkesinde devlet televiz- yonundan "reis"e sövûlmesi, ha- yal edilmesi bile güç bir durum. Cezayirli televizyonculann can- lı olarak gerçekleştirmeyi başar- dıği diğer bir teknik, aym prog- ramda değişik ülkelerde bulunan kişileri ekranda karşı karşıya ge- tirerek tartıştırabilmek. Görüldü- ğü gibi çanak antenin Avrupalı programları evlerin içine kadar sokması, ister istemez Cezayirli- leri hamle yapmaya zorluyor. Bü- tün bunlarda 1989 sonrası Şadli yönetiminin basında çoğulculuğu teşvik eden uygulamalan da yad- sınamaz. Yazılı ve görüntülü yayınalığı düzenleyen yeni yasa, bağımsız bir kurulun yayın yaş&mını örgüt- lemesini öngörüyor. İnsan Hak- lan Derneği başta olmak Uzere bir çok kuruluş bu bağımsız "Yük- sek Enformasyon Kurulu"nun se- çiminde hükümetin yeterince yan- lı davranmadığmı savunuyor. Çünkü kurul üyesi seçilebilmek için 15 yıllık gazetecilik deneyimi zorunluluğu getirilerek, eski dö- nemin tek parti organlannda gö- rev yapanlann yüksek kurulu dol- durması sağlanmış. Ama bu ku- rulun yakın geçmişte lağvedilen çok güçlü Enformasyon Bakanlı- ğı'nın yerini doldurmak üzere ku- rulduğu düşünülürse alınan yol daha iyi görülür. Yazılı basın alanında ise gerçek bir patlamadan söz etmek müm- kün. Şimdiye kadar tüm gazete ve deTgiler devlet tekelindeydi. Ceza- yir'de gazetecilik kamu sektörü kapsamında sayılıyordu. Hâlâ da öyle, ancak iki büyük gazete dı- şında diğer tüm organlar tam an- lamıyla bağımsız bir yapıya ka- vuşmuş durumda. Zaten bir bö- lümü Fransızca olan bu gazete ve dergilerin sayfalan kanştınldığm- da dile egemen olan serbestlik he- men fark ediliyor. Hükümete kâ- ğıt musluğunu elde tutarak baskı yapma dışında bir yol kalmamış görünüyor. Yazıyla suç işlemek diye bir şey söz konusu değil. 200 bin tirajh haftalık "Alge- rie Actualiti" dergisinin tç Poli- tika Sorumlusu Bayan FaÜha Akeb kendini bir süreden beri tam anlamıyla özgür hissettiğini söy- lüyor ve bir sonımuza şu karşüı- ğı veriyor:" Zaten bu koşullarda bundan daha fazla özgürlük otsa, sınırsız özgürlük olsa, bu özgür- lüğumü ne şekHde kullanabuirim? Ben de bunu merak ediyorum." önümüzdeki sonbahar aylan için 30 kadar yeni gazete projesin- den bahsediliyor. Çoğu kez 5-10 kadar gazeteci bir araya gelerek yeni bir gazete çıkarmayı tasarlı- yor. Basın alanında özel sektör yok gibi bir şey. Sadece ünlü ga- zeteci KemaJ Bel Kasım, "Nou- velle Hebdo" adlı dergisini şirket statüsüyle çıkarıyor. Bel Kasım'uı bir de özel televiz- yon kanalı projesi var. özel ay- gıtla izlenebilecek bu yayın orga- m 1991 aralığında hizmete geçe- cek. IBS adh bir Teksash şirketin, Bel Kasım'ın projesini finanse et- meyi kabul ettiği açıklandı. Ay- rıca Japonlar da bu işin peşinde. Günde 20 saat yayın yapacak olan bu özel televizyon kanalı Arapça, Fransızca ve tngilizce prograrnlar sunacak. Cezayir'den başka bü- tün Arap dünyasını ve Kara Af- rika'yı da hedefliyor. Son seçimlerle birlikte Ceza- yir'in bir numaralı partisi haline gelen tslama Cephe, bütün bu ile- tişim kaynaşması içinde nasıl bir tavır almaya hazırlamyor? Seçim öncesi, kampanyanın son günle- rinde Cezayir stadyumunda bir mitingde FİS 60 bin kişiyi bir ara- ya getirmişti. Bu mitingdeki bir olay birçok yönden hayli düşün- dürücü. Mitingin heyecanlı yerin- de gökyüzünde bulutlann ortasın- da Arap harfleriyle "Allah" ya- zısı görünmüş, yüzlerce kişi bu heyecan verici manzara karşısın- da "mucize" olduğuna inanarak kendinden geçmişti. Yapılan so- ruşturmadan, söz konusu mucize- nin bir lazer oyunu olduğunu or- taya çıktı. Cezayir Televizyonu soruşturmanın sonucunu ve bu manipülasyonu kamuoyuna açık- ladı. Ama sohbet ettiğimiz FtS yandaşlan hâlâ bunun lazer tek- niğiyle elde edilmiş bir oyun ol- duğuna pek inanmak istemiyor. FtS'in, günümüzün ileri teknikle- rinden yararlanmada başkaların- dan geri kalmaya niyetli olmadı- ğı bu olaydan da anlaşılıyor. As- lında bu dinci örgütün ikinci bir özel televizyon kanalı kurma pe- şinde koştuğu söyleniyor. örgüt lideri Abbasi Madani'nın tasarla- dığı ekonomik dUzen biçimi sorul- duğunda Kalîforniya'yı örnek vermesi de aynca anlamlı. YARIN: MADALYONUN ÖTEKİ YtZt Demirel: Reisicumhur fiîlen yok ANKARA (AA) — DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel SHP'nin Güneydoğu Raporu'nu değerlendiren Cumhurbaşkanı Turgut özal'ı sert bir dille eleştir- di. Demirel söz konusu raporla il- gili olarak partisinin birkaç gün sonra değerlendrrme yapacağıru söyledi. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, partisinin Rize kongre- sine katıldıktan sonra Trabzon- dan uçakla Ankara'ya dönüşün- den sonra gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Demirel, Cumhurbaş- kanı Turgut özal'ın, SHP'nin Gü- neydoğu Raporu'nu değerlendir- mesiyle ilgili bir soruya şu yarutı verdi: "Saym Özal, cumhurbaşka- nı değil ki. Sayın Özal bükümet başkanı, cumhurbaşkanı, parti başkanı, bana göre hiçbirisi değil. Orada cumhurbaşkanı olarak oru- rnyor ki her şeyi yapar evvelallah. Türkiye'de şeklen hepsi var. Tür- kiye'nin reisicumhuru şeklen var da fiilen yok. Daha çok bir de- mostrasyon (gösteri) malzemesi haline getirmişsiniz. Her şey eşan- tiyon gibi bir şey. Vitrin malzeme- si yamL.." Demirel, DYP'nin raporla ilgi- li bir değerlendirmesi olup olma- yacağı yolundaki soruya da "Çok ciddi bir konu. Değerlendirmeyi birkaç gün sonra yapacagun" şek- linde yanıtladL Demirel, Fener Rum Ortodoks Patriği Dimitrios'un ABD'ye yap- tığı ziyareti değerlendirirken de, 'Bizden çekinmez hale gelmesinin de ayıplanacak olan, eğer yaptığı şeyler, bizi inciteeek mertebetefe ulaşıyorsa, bizden çekinmiyor, bi- zi saymıyor demektir" saptama- sım yaptı. Demirel, Amerikan yö- netiminin Fener Rum Patriği'ne gösterdiği ilgi konusunda ise şun- lan söyledi: "Onu da Türkiye'den biz idare edecek degiliz. tstanbnP da oturan bir Hıristiyan-Ortodoks Kilisesi'nin başı ve 500 senelik bir iddiayı devam etıiriyor. Amerika gibi bir Hıristiyan ülkenin zata alflka göstrrmesi UbUdir. Göster- memesi gayri tabü olur. Ama bi- zi incitiyorsa ayn mesele..." Süleyman Demirel, esasen "Türkiye Cumhuriyeti'nin başba- kanıyım, cumhurbaşkanıyım" di- yen zatın Yakovas'la kol kola gir- mesinin eleştirilmesi gerektiğini de belirterek şöyle konuştu: "Fener Patrikhanesi'nin yeni ve uluslararası bir statüye sahip ol- ması şekh'ndeki yorumlar bence lüzumsuz tartışmalardır. Türkiye laik bir devlet. Hoşgörü bizim ec- dadımızdan geliyor. Istanbul'u zapteden ve ondan sonra gelenle- ri o işi böyle getirmişler. Cumhu- riyeti kuranlar da o işe dokunma- mışlar. Zaman zaman o mesele Türkiye'de tamşüır. Çok hassas ta- raflan vardır. Mesela Kıbns me- selesi civcivli yerindeyken hükü- mette bile kaç defa 'Patrikhaneyi çıkartalım' tartışmalan yapılmış- tu-. Ama Türkiye'nin elinde Batı 1 ya karşı önemli bir kozdur. Bu ko- zu yanlış yerde oynamanm gereği de yoktur;' FERHAT T U N Ç 401 MtLYONLUK SOYGUN 4. kişi aranıyorSoygundan sonra kaçan 4. kişi Hasan Şükrü'nün saklandığı evin sahipleri gözaltına alındı. Olayda kullanıldığı sanılan 2 otomobil terkedilmiş olarak bulundu. İZMİR (Cumhuriyet Ege Büro- kilileri, sanıkların Arapça konuş- tuklannı ancak Türk vatandaşı ol- KONSERI 4 AGUSTOS C.tesi ve 5 A6UST0S Pazar Yer: AÇIKHAUA TİYATROSU (Harbiyei Saat 21.00 Blletler: 10.000 TLdır Cuma günü satışa çıkacaktır. Giteler: Beyoglu DÜNYA Kadıköy MOOA O.K.M. VAKKORAMA Taksim Bakırköy KARYA KARTAL AKÇAY KASETÇİLİK YAPIM ORGANIZE EZGÎ 149 93 61 337 01 28 158 69 87 151 15 71 542 11 72 353 03 11 Tel: 353 77 35-389 05 41 su) — Tanm İl Müdürlüğü soygu- nuyla ilgili operasyonlar sürüyor. Soygun olayından hemen sonra yakalanan üç kişinin sorgulama- lan doğrultusunda operasyonları sürdüren güvenlik güçleri, soygu- nu gerçekleştirenlerden 4. kişinin saklandığı evin sahibi karı- kocamn gözaltına alındığını bil- dirdiler. Polis 401 milyon 66 bin 982 lirayı alan çantalı dördüncü soyguncu Hasan Şökrü'yü arar- ken, olayda kullanıldığı sanılan terk edilmiş iki araç bulundu. Karabağlar semtinde polis loj- manları karşısındaki hurdalıkta soygun sonrasında kullanıldığı öne süriilen 06 VE 666 plakalı Murat 131 ile Gediz Mahallesi 647/1 Sokak içinde Hakkı Kızıla ait olduğu belirtilen 35 N 9895 plakalı beyaz renkli Ford marka otomobil, terk edilmiş olarak bu- lundu. Olaydan sonra yakalanan Ali Rıza Kırmızı, Mehmet Demir ve Mehmet Düzgün'ün yapılan sor- gulamalarında 4. kişinin Hasan Şükrü olduğunun belirlendiğini söyleyen Emniyet Müdürlüğü yet- duklarını belirttiler. Yetkililer, gözaltındaki üç kişi- nin sorgulamasında olaydan son- ra kaçan Hasan Şükrü'nün Irmak Mahallesi'nde oturan yakmı Zeki Şahin'in evinde olduğunun belir- lendiğini söylediler. Emniyet Mü- dürlüğü yetkilileri, daha sonra dü- zenlenen operasyonlarda Hasan Şükrü'nün evden ayrıldığını sap- tadıklanru vurgulayarak şunları açıkladılar: "Hasan Şükrü'nün Çatalkaya semtine dogru kaçtığını, çevrede- ki oruranlardan ögrendik. Sanığın yakalanması için çalışmalanmız sürüyor. Aynca bu kişi ile yakın- lığı belirlenen Gümüldür'de otu- ran Emin lnanç'ın bilgisine baş- vurmak için'harekete geçildi" de- diler. Bu arada Hasan Şükrü'nün kal- dığı evin sahibi Zeki ve eşi Saki- ne Alkan gözaltına alındılar. Ope- rasyonlar, dün geç saatlere kadar Buca, Gediz Mahallesi ve Gazie- mir semtlerinde sürdü. Polis bu arada kentin giriş ve çıkiflannda otobüslerle taksi plakalı araçlan didik didik aradı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle