Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 TEMMUZ 1990
10. UluslararasıNasreddin Hoca ödülleri dağıtıldı
tstanbul Haber Servisi — 10.
Uluslararası Nasreddin Hoca Karı-
katür Yanşması'nda dereceye giren-
lere ödülleri dun törenle verildi. Ra-
mada Otel'de yapılan törene çok sa-
yıda karikatüristin yanı sıra tstan-
bul Büyükşehir Belediye Başkanı
Narettin Sözen, Genel Sekreter Alev
Coşkan, Cumhurbaşkanlığı Basın
Danışmanı Kıyı*Toperi ile geceye
katılamayan sanatçılar adına ödüi-
len almaJc üzere konsoloslar katıl-
.dılar. Kırk ülkeden 500 sanatçının
katıldığı yanşmada 19 tanesi özel
ödul olmak uzere, toplam 25 ödul
sahibini buldu. ödül kazanan sanat-
çüar sırasıyla şöyle:
Bujiik ÖdüJ: Vladimjr Borojeviç
(Yugoslavya), başan ödülleri: Miha-
iu Horatiu (Romanya), Veseiia Jan-
jfc (Yugoslavya), Arif Kurca (Türki-
ye), Kamil Vınu (Turkiye), Loais
Postnızin (Avustralya).
Karikatürcüler Derneği özel ödü-
lü: Muhımmel Şcngöz (Turkiye),
Nasrettin Hoca ve Turizm Derneği
özel odülfl: Borisla\ Stankoyic (Yu-
goslavya), Kültür Bakanlığı özel
ödüiü: Sciçuk Hanerii (Turkiye),
Basın Yayın Genel Müdürlüğü özel
ödulu Kamil Yavuz (Turkiye), TRT
Genel Mudurlügu özel ödüiü: Seme-
renko Vladimir (Sovyetler Birliği),
tstanbul Büyükşehir Belediyesi özel
ödulu. Cibao Zarakol (Turkiye),
Turkiye Gazetecıler Sendikası özel
ödüiü Gürbüz Dogan Eksioglu
(Turkiye), Ankara Büyükşehir Be-
lediyesi ozel ddülu: Mustafa Kalem-
ci (Turkiye), tstanbul Gazetealer
Cemiyeti özel ödüiü: Popovici Ra-
du (Romanya), Turkiye Lions Ku-
lüpleri özel ödüiü. Aleksandar Jan-
koviç (Yugoslavya), Turkiye Yayın-
cılar Birliği ozel ödulü. Sami Caner
(Turkiye), Kıbns Turk Karikatürcü-
ler Derneği özel ödüiü: Marat Vali-
akhmetov (Sovyetler Birliği),
Otomobil-İş Sendikası özel öduiü:
Gyorgy Brenner (Macaristan), Is-
tanbul Kımya Muhendisleri Odası
özel ödüiü: TomisJav Ozaniç (Yu-
goslavya), Turkiye Felseft Kurumu
özel ödüiü: Viclor Kudin (Sovyet-
ler Birliği), Milliyet Sanat Dergisi
özel ödüiü: Jan Van VVessum (Hol-
landa), Gırgır Dergisi özel ödüiü:
Dagıstan Çetinkaya, Hıbır Dergisi
özel ödüiü: Mircea Balça (Roman-
ya), Hürriyet Gosteri Dergisi özel
ödulü: Jitet Koestaoa (Endonezya).
însan avı
'Burçlarkatilf
polisi atlattı
NEW YORK (AA) — New
York poüsinin "Burçlar katilini"
yakalamak için kurduğu tarihin
en bttyük insan avı tuzağı boşa
gitti, çfinkü katil ortaya çıkmadı.
Değişik burçlardan dört kişiyi
21 gün arayla perşembe günleri
sabahav karşı yaralayan ve daha
sonra Bunlardan birinin ölümüne
neden olan burçlar katilinin, son
olaydan sonra aradan geçen 21
gün nedeniyle bu sabaha karşı ye-
niden sokağa çıkıp bir savunma-
sız kişiye saldırması bekleniyordu.
Polis New York'ta büyük önlem
alırken, beklenen "cinayel" ger-
çekleşmedi.
Polis yetkilileri, katilin bu kez
26 temmuz perşembe günu başla-
yacak aslan burcu nedeniyle, bu
burçtan bir kişiye saldırabileceği
olasılığı üzerinde durduğundan,
bu geceki önlemleri o gece de tek-
rarlayacağı bildiriliyor.
CUMHURlYET/lS
Gizli gözün
tanıklığı
Yaşamımıza girip birçok
evde kendine onemli bir
yer edinen video
cihazlannın degişik
amaçlarla da
kuilanıJdıgıııı onatmjunak
gerek. Video kayıt ve
monitör sistemkri böyük
kunıiuşlann guvenlik
sistemlerinde onemli bir
yer tuluyor. tşte
Londra'daki bir ioşaat
şirketini soymaya kalkan
silahlı kişi böjle bir video
kapantna yakalandı.
Soyguncu veznedarı
silahıyla tebdil edip
ptralan alırken kendisini
gizli bir gözun, bir video
kameraaın izlediginin
farkında degildi. Polis
yetkilileri ise videodaki
soyguncuyu kolayca
yakalajacaklannı
söylfiyoriar. (Fotograf:
Reoter)
HABERI ERİN DEVAMI
Gol Yemek!..
(Baftarafı 1. Sayfada)
gibi...
Daha geçenlerde tarihimize dönük olarak
insanltk suçu ıddıasını ortaya atabılen Baş-
kan Bush'tan başkası degildi.
Amerıkan Başkanı'nın kalemize yuvarla-
dığı son gol olarak da, Fener Patrıği Dimitri-
os'un VVashington'da devlet başkanı düze-
yirtde bir protokolle ağırlanışı gösterilebilir.
Ama yemiş olduğu bütün bu diplomatik
gollere karşın, Ankara'nın ortaya pek öyle
anlamlı bir tepki koyduğu söylenemez. Çı-
kan sesler cılız, âdet yerini bulsun türûn-
dendir.
ANAP iktidarının bu tutumunun temelin-
de Çankaya'nın bakış açısı yatıyor. Cumhur-
başkanı Ozal'ın, neredeyse her ne pahası-
na olursa olsun, ABD ile iyi geçinmek politi-
kası, bir bakıma Türk dış politikasının manev-
,/a alanını öteden beri daraltmaktadır.
"Ben sana mahkûmum" dıye özetlenebi-
lecek bu yaklaşımdan kim olsa yararlanır.
Onun için Başkan Bush'un Yunan Başbaka-
nı Mitsotakis'e Türkiye'nin »rtından bir çtçek
atması şaşırtıcı değildir.
Avrupa Topluluğu da (AT) Dublin Bildirisi
ile Yunanistan'ın çiçeği burnundaki başba-
kanına destek getirmiştir. Türkiye'nin Top-
luluk'la ilişkilerini Kıbns'a baölayan bu bil-
diri Atina'yı kuşkusuz memnun etmiştir.
Kıbns Rum yönetiminin yaptığı tam üye-
lik başvurusu karşısında alacağı tutum ise
AT'nin Turkiye konusunda ne yapmak iste-
diğini açıklığa kavuşturacaktır.
ABD öyle... AT böyle... NATO eski NATO
değil... Dışişleri Bakanı Genscher'in Kopen-
hag'da meslektaşı Ali Bozer'e "eskiyi bıra-
kalım artık!" demesine karşın Almanya'yla
ilişkileri limoni... Yunanistan'la ilişkiler.. But-
garistan'la sorunlar... iran... Irak'la Suriye; su
sorunu... Sovyetler'le iyi, ama orada da ne
olacağı belli değil... Kafkasya çok karışık...
Kısacası, dış politika cephesinde gittikçe
sıkışıyor Turkiye.
Böytesi bir çember nasıl kırılabilir? Manev-
ra alanı genişletiiip dengeler nasıl kuru-
labilir?
İçte, siyasal inandırıcılığa sanip gûçlü bir
iktidar....
Bugün var mı?
Yok.
Demokrasi ve insan hakları...
Geçerti mi?
Çok çok yetersiz,
Güçlü ekonomi...
Ne gezer!
Dış politikada yaratıcı çalışma yapacak
odaklar...
Var mı?
Çok sınırtı.
Bu siyasal iktidarla diplomatik alanda gol
yemekten kolay kurtulamaz Turkiye.
CÜNEYT ARCAYÖREK yazıyor
îstaııbıılVla çatışma İZMİR'den HİKMET ÇETINKAYA
BEHZAT ŞAHİN
MUHARREM AYDIN
ESAT PALA
VEDAT YENERER
Istanbul'un en yoğun yerleşim
merkezlerinden Cihangir'de Dev-
rimci Komflnist Partisi Silahlı
HaJk BirükJeri DKP/SHB örgü-
tüne ait olduğu belirtilen hücre
evine önceki gece guvenlik güçle-
rinin yaptığı baskjnda, 4 örgüt
üyesinden biri kız ikisi 0lü, diğer
ikisi de sağ olarak ele geçirildi.
Polisle örgüt elemanlan arasında
S saat süren çatışmada bir polis
bacağından yaralandı. Polisin
gözyaşartıcı bomba ve otomatik
silah kullandığı operasyonda ör-
güt elemanlan da bomba ve silah-
la karşılık verdi. Çevrede oturan
yurttaşlar olayi dakika dakika
pencerelerinden izlerken Cihan-
girlilerin onemli bölümü sabaha
kadar korku dolu dakikalar ya$a-
dı.
Operasyondan sonra 0lü olarak
ele geçirilen örgut üyelerinin bir
süre önce bir komiser muavininin
ölttmüyle sonuçlanan Ataköy bas-
kını nedeniyle aranan Gülay An-
a (20) Ue AJper Ersoy (20) olduk-
ları açıklandı. Gülay Ancı'nın,
ünlü Jokey Aykut Ancı'njn kızı
olduğu öğrenildj.
Siyasi şubeye bağlı tirnler, dün
saat 01.30'da Cihangir Başkart
Sokak 75 numaradaki Manço
apartmanırun giriş katında bulu-
nan ve DKP/SHB örgütüne ait
olduğu bildirilen hücre evine bir
operasyon düzenledi. Polise içe-
riden ateşle karşılık verilmesi üze-
rine binanın çevresine çok sayıda
vurucu tim elemanı ile 2 polis
panzeri getirildi. Binanın bir alt-
taki Pünelaş Sokağı'na bakan ar-
ka cephesinde bulunan örgüt ele-
manları, polisin, "Teslim olun.
Kan dökıilmesini istemiyonız. Ar-
kadaşlanmz yakalandı. Silahlı
Halk Birlikleri'nden oMoguntun
biliyonız. Ya teslim olursunuz ya
ölörsünttz" şeklindeki çağnlanna
bomba ve silahla karşılık verdiler.
Aralıklarla süren yüzlerce el
ateşten sonra polis saat 06.00'da
gözyaşartıcı bomba atarak bina-
ya girdi. Gazetecüerin yaklastınl-
macbğı binanın içinden otornatik-
silah sesleri duyuldu. Polis saat
06.30'da içerden Gülay Ancı ve
Alper Ersoy'un cesedini ambü-
lansla Taksim Ilkyardım Hastane-
si'ne gönderirken diğer iki örgut
üyesini de sağ olarak bınadan çı-
kardılar. Adlanrun Ali Çınar ve
Veyis Deprem olduğu beürtüen iki
örgüt uyesi sorgulanmak uzere si-
yasi şubeye gölürüldü. Bina için-
den çıkanlanlann fotoğrafını çek-
mek isteyen gazeteciler, polis ta-
rafından engellendı. Olaydan son-
(Baftarafi 1. Sayfada)
ojajanûstfi toplantı için birlikte
yazdıklan basvuru önergesinın
metni duruyordu.
Cemil Çiçek'in verdiği bilgiler
m noktada dikkati çekiyor. Hac
dtayi nââıl olmuş, ögrenebi«d|gi
kadarryla anlatryor. Tünele biz-
den daha çok yaşlılar girmış, kar-
SKJan ise genç, direnme gücû
fazla zenci Mûslümanlar gelmiş.
Çıkan panikte Türk hacılar ezil-
mis. Kabaca bilgi bu.
Sorun bir yerde tazmınata dö-
nûşüyor. Fakat Suudiler, Devlet
Bakanı'na olayda "kusur ve
sorumlulukları" olduğunu kabul
etmediklerini bildiriyor. 'TakdiN
ilahi"den söz ederek yapılacak
ckldi girişimleri öniüyorlar. Oysa
Çiçek, kusur ve sorumlulugun
e
<ıudi Arabistan'a ait olduğunu
lûyor.
6orun tazminata dayanınca
Türk hükümerjnin nasıl davrana-
cağı önem kazanıyor. Suudi, is-
temleri reddedecek, o zaman hü-
kürnet uluslararası başka plat-
formlarda ölenlerın hakkını ara-
yacak mı? Yoksa Suudi'nin tezi-
ni kabul ederek "acıyı içimize
gommek" savıyla sorunu ortbas
etmeye mi çalışacak?
Demirel, dün Cemil Çiçek'e
Mtedis'ten kaçan hOkûmeti anım-
satarak eleştırıler yöneltiyor. Mu-
halefetten önce hükümetin Mec-
lis'i toplantıya çağırması gereği-
ni vurguluyor. Hatta "olaganüs-
tütoplantryahükümetin karşı çık-
masını anlamak mûmkûn değil-
dir" diyor.
Oysa hükümet, eski Ikterinden
miras anlayışla "parlamentosuz
demokrasi" fikrine sanlrmş. Mec-
lis başkanlıgına çağrıyt yapar,
Meclis'i toplarsa gelip gereken
açıkJamalan hükümet adına yap-
mayacağım Akbulut'a bildirmiş.
Kapalı kapılar ardında iki lidere
bikji verecek yerde, Mecfis'te mu-
halefetin eteştlrilerryle birlikte
olayın bûtün boyutlarını halkın
duymasını istemiyor.
SHP ile DYR 130 ımzalı öner-
geyi dün Meclis'e verdiler. Zaten
denizden başını çıkaramayan bü-
yüklerimizden Kaya Erdem de
dün "Bulsunlar 90 imzayı, Mec-
lis'i çağırsınlar" buyurmuş. So-
run kalmıyor ortada. Medis ge-
lecek hafta tek maddelik gün-
demle toplanıyor
Sadece hac faciası değil, hü-
kümetin hac politikasının da eni-
ne boyuna eleştiri konusu olma-
sı bekJeniyor. Hac, Meclis'e gi-
derken, bir başka konu, Hodri
Meydan skandalı dün siyasal
çevrelerı uğrastırıyordu.
TRT Yönetim Kurulu bir karar
aldı ve yetkiyi yine TRT Genel
MüdOrü Kerim Aydın Erdem'e
verdi. Bir delinin kuyuya artığt ta-
şı bin akıllının bir a/aya gelerek
çıkaramayacağmı içeren ataso-
züne benzer çalkantılı yeni bir
durum ortaya çıktı.
22 hazirandaki TOIü Hodri
Meydan'dan sonra TRT, iki mu-
halefetle bir çeşit centilmen an-
laşması yapmıştı. Partiler yasa-
lara dayanarak cevap hakkı iste-
meyecek, TRT yeni bir Hodri
Meydan programında iki lidere
yer vererek bir çeşit bu hakkın
kullanılmastnı sağlayacaktı. Yu-
kardan asagıdan gelen oaskıya
dayanamayan TRT, seçim dedi,
ATden Magîc Box
(Baftarafı 1. Sayfada)
acıkiamasına, Türkiye-AT Karma
Parlamento Komisyonu Eşbaşka-
nı Bülent Akarcab büyük tepki
gösterdi Türkiye-AT KPK toplan-
tısı dolayısıyla Strasbourg'da bu-
lunan Bülent Akarcab, Turkiye^
nin tam üyelik başvurusuna AT
Konseyi ve Komisyonu tarafından
verilen cevapta, "1993'len önce
Avrnpa Topial^n'Biuı hiçbir fil-
ke ile Um üyelik görüsmesi
yapnuryacağıiB" açık bir biçimde
ifade edilmiş olduğunu hatırlata-
rak "Bo, Türkiye'ye karşı bir ta-
ahbnttür. BD taahhüde uyulma-
yorsa ya toptnluk Türkiye'ye ya-
lan söyliiyor ya da luiymn Dışis-
lcri Bakanı oporrÖBİst bir rnrum
içiiKJe"dedi
Bülent Akarcalı sozlerini şoyle
sttrdOrdü;
"B« açtUanuyı yapaa kişi de-
«t ki kendini AT Komisyoau:
a ve Konaeyi'nia astönde görö-
yor. Çtt'nkii konisyon ve konsey
Türkiye'ye vcrdJkleri cevapta
1993'ten önce hlcbir şekilde ber-
hangi bir ölkeyle tam üydlk içİD-
mazakerrye ba^aonuryscağı beür-
tUyordD. Ya bn kisi komisyon ve
koMeyinizeriadeyadakomteyon
»<e koasey TnrUye^c dognryu söy-
lememekte. Ben bagttnkü KEK
iopbutısıtda Tttrldye'ııia $ündiye
ksdar btttün ttahbüderiııe sadık
kaldituu nnlatüm. Aynı aeJdlde
Bab dnnyasının da UaUntkrine
sadık kalnusı Rerekir."
(Baftarafı 1. Sayfada)
Toskay, kulüplerle imzaladıklan
sözleşmede, lig karşılaşmalarının
yanı sıra Avrupa Kupalan'ndaki
karşılaşmalarının da yayın hakla-
nnın şirketi tarafından satın alın-
mış olduğunu, TRTnin bu karşı-
laşmalan "keanlikle" yayımlaya-
mayacağını soyledi. Tunca Toskay,
Cumhuriyet muhabirinin sorula-
nru yanıtlarken şu görüse yer
verdi:
"Sözleşmemizde kninplerin lig
maçlanıun yanı sıra Avrnpa Ku-
palân'ndaki karsılaşmalannın da
yayn haklanaı satın aldıgunızı
befirtir bir madde var. Biz bem lig
maçjannı hem de Uüumlanmızın
Avrmpa KnnaJan'Ddaki maçlaruu
yayunlamayı taahhfit ediyoruz ve
yayunlayacagız. Yurtiçiııde yapıte-
cak kaışdaşmanın yayın nakla
gözleşmeyle zaten bizde. Ynrtdı-
jında gerçekleşecek karşılaşraaya
gelince. EarovisJoa bn yayınlann
yalnızca teknik yönaoden sornm-
ludur. Ancak maçın cekimiai ve
yayınını o ülkedeki bir TV şirketi
ya da o alkeaJn tderizyonu ger-
çekleştirir. Bagnne kadar TRTde
maçtan yaymlarken yapnan ania$-
ma o ülketeria Idevizyoalanyla
oldo. Bannn karşıhguKİa ya o ül-
kenin T\ sine belli bir para öder-
sinu, ya da bn bedava gerçekleş-
drihr. Şöyie ki sb onlara kendi ül-
kenizden maç ysyınım verirsiniz,
onlar da size kcodi nlkderiaddd
maç yaymuı veririer. Bu da bu yıl
yine bn şekOde gchşecek. TKTnia
yasak dedi, iki liderin ekrana
TÖ'nün hemen ardından çıkma-
sını engelledi.
Dünkü aşamada TRT, cevap
hakkı dryemivor, seçkne giren, ya
da muhalefettB oiup da basvuran
öteki partileff yönetim kurulu ka-
ranna göre dışlayamrvor. ANAP
ile DSP iki partiyle başvurdukla-
n için hak sahibi okjyor. Bunu işi-
ten Sosyalisl Parti ile MÇP de
"biz de vanz" diye dün atağa kal-
kryor. Ola ki Dalan da çıkacak or-
taya, Gökhan Eviiyaoğlu da par-
ti, o da ekran hakkı isteyecek.
Dört partiye verilecek olanak-
la zaten bir saatlik süre kuşa dö-
nüyor. TÖ yetmiş dakika konuş-
muş, haftalar geçmiş, söyledik-
lerini yanrtlamanın havası kalma-
mış. Şayet yeni başvuruları da
dikkate almak zorunda kalırsa
TRT, bir saatlik süre her parti için
üçer beşer dakikaya dönecek.
ANAR SHP, DYPve DSP prog-
rama alındığında yeterii olmayan
süreye özellikle ıkı partinin karşı
çıkması gerekmiyor mu? Sanki
ekran sevdasına tutulmuş gibi
havası gitmiş bir programa koşar
adımlarla gjtmeterinin yaran ne
olacak ki? Ulkenin içinde bulun-
duğu koşulları dar zaman içinde
ne kadanyla anlatabilir, iktidara
getdiklerinde yapacaklannı hal-
ka ayrıntılanyla indirmenin yolu-
nu nasıl bulabilirter?
TRT'nin programla ilgili kararı
öğrenildikten sonra bu koşullar
gerçekJeşirse, partiler aralannda
ilişki kurarak bir karagöz perde-
sine dönecek yayına katılmaya-
caklarını bildirme becerisini ba-
kalım gösterebilecekler mi?
knlüpkrimiziıı Avrnpa Knpala-
n'ndald karşılaşmalannı yayımla-
ması söz konnsn değildir."
Tunca Toskay, kulüplerin yur-
tiçindeki ve yurtdışındaki tüm
karşılaşmalarının yayın hakkıru
Magic Box'a verdiğini tekrar ha-
tırlatarak "Biz o ulkenin kulübüy-
le anlaşamasak bOe TRT'nin bi-
rim ruamız olmadan bn maçlan
yayımlaması sdz konusn olamaz"
dedi.
Toskay, Cumhuriyet muhabiri-
nin "Sahada çekimini yapacagınız
yayının mobil yer istasyonn De ny-
duya aktanlma» işi Turkiye sınır-
lan dahiliade oiacak. Bonnn için
Telsiz Işleri Genel Müdürinğü'nnn
size frekans vermesi gerekmiyor
mn" şeklinde sorusunu da şöyle
yanıtladı: "O beni biç ilgilendiren
bir konu degil. O konnda görevli
olan PTrierdir. Haberlesmeden
sornmln olan kuruluşlardır. Tnr-
kiye'de de PTT'dir. Nitekim biz
PTT Ue 3 yıllık anlaşma imzala-
dık. Biz PTTye 72 saat veya 48 sa-
at evvel diyecegiz ki tnönu Sta-
dı'ndan şu gün, şu saatte şu maçı
Türkiye'den Avrupa'ya nakletmek
istiyorum. Kendi yayın kuruluşu-
mun merkezine. PTT gelecek mo-
bil yer istasyonunu kuracak, be-
nim görüntümü başka bir uydu
aracılığıyla benim stüdyoma ilete-
cek. Ben onu belki kaydedeceğim,
belki iki saat sonra vereceğim, bel-
kı anında vereceğim, belki anın-
da vereceğim arasına da aynı an-
da reklamlanmı da koyup geri çe-
vireceğim."
5 SAAT SÜRDÜ — Guvenlik knvvetleriyle örgüt elemanlan ara-
sındaki çatışma 5 saat sürdn. (Fotograf: Behzat Şahin)
Görgü tanıklan anlatıyor:
Savaş sabaha
kadar stirdüIstanbnl Haber Servisi — 65 ya-
şındaki Sabahat Saner, örgüt üye-
lerinin polise ateş ettiği ve bom-
ba attığı Manço apartmanının ar-
ka balkonunun tam karşısında
otnruyor ve olayı şöyle anlatıyor:
"Aşagı ynkan 2 aydır orada
otnruyoriar. Gece gnndnz perde-
leri kapalıydı. Çamaşırlannı büe
gece asıyorlardj. Gözlükliı olanı
geceferi balkonda 10 dakika kadar
hava aimaya çıkardı. Hafta için-
de bir kız bir erkek, hafta sonun-
da 7-8 kişi göriiyordnn. Cunar-
tesi-pazar günleri Idmsenin olma-
dıgı valdtkrde artlan «hşanya dö-
nük çay içer, hemen iceriye girer-
lerdi. Dün gece de nam^yn kalk-
mak için saati kurmnştnm. Bir
patlamayla u>sndım. Pencereye
koşrom, baktım kapının önü ka-
labalık. Polis bana 'gir içeri' de-
di. Sonra evime geldiler arka ta-
raftan karşı balkona bakolar. 'Bu-
radan çaiışamayız* deyip ynkan
çıktdar. Ynkan kartakiler evde
yoktn, kapıyı kınp içeri girdiler.
Savaş gibiydi, sabaha kadar sür-
dn. Hic korkmadım. Nasd olsa ih-
tiyanm."
Manço apartmanının arkasın-
daki bir başka apartman dairesin-
de oturan 16 yaşındaki Murat Al-
kan da gördüklerini şöyle anlat-
tı:
"Pohsler Manço apartmaaını
saat 00JO'da kuşatmaya başiadı-
lar. Sonra birden karşıbkb ateş tt-
tiler. Bir onlar ediyordu, bir po-
lisler. Saat O&OO'te uykum geldi,
onlan nenten hemen biç görme-
düc Çünkü sadece çamaşır asma-
ra örgüt evinde yapılan aramada
3 adet tabanca, 5 şarjör, ool mik-
tarda mermi, bir adet el bomba-
sı, bir adet bubi tuzağı, 8 adet,
TNT kalıbı, 6 adet elektrikü fün-
ye, 1 adet gözyaşartıcı sprey ele
geçirildiği bildirildi.
Olaydan 4,5 saat sonra saat
11.30'da Siyasi Şube Müdür Yar-
dımcısı Ali Rıza Atak bir basın-
toplantısı yaparak olay hakkında
bilgi verdi. Operasyonu da yürü-
ten Atak Devrimci Komünist Par-
tisi Silahlı Halk Birlikleri adh ya-
sadışı örgüt evinde ölü ele geçiri-
len kişilerin, bir süre önce Ata-
köy'de bir polis memurunun ölü-
müyle sonuçlanan baskın sonra-
sında aranan Alper Ersoy (20) ile
Gülay Ancı (20) olduğunu açık-
ladı. Aü Rıza Atak, operasyonla
ilgili şu bilgileri verdi:
"DKP/SHB örgütn üyelerinin Ci-
hangir Başkart sokak 75/4 sayılı
evde banndıklan belirlendikten
sonra, özdUkle hafta sonlannda
çok aayıda idşinin bu eve girip çık-
nğı izlenmişti. Önceki gece ope-
rasyon karan ahndıktan sonra ev-
de sürekli kaldıklan belirlenen 4
kişiyi gözaltına almak için baskın
düzealenmtştir. Baskın sırasında
evde bnlunanlar şunlardır: tstan-
bnl dogumlu Haluk Tekiner ve
Nihat Tekiner sahte kimligini kol-
lanan 'Baran' kod adlı Alper Er-
soy.
—Yine tstanbul dogiunhı Gün-
seli Kalender sahte kimlikli
'Selma' kod adlı Gülay ATICT,
Cengiz Aslantürk sahte isimli
'Mustafa• kod adlı 1965 Adıya-
man dognmla Ali Çınar. 1967 El-
bistaa dogumlu Veyis Deprem.
Bu loşilerden İstanbul l niversitesi
Basın Yayın Yüksekoknlu'ndan
terk. AJper Ersoy ile Gülay Ancı
çattşmadan sonra ölü olarak de
geçirilıniştir. Ali Çınar Ue Veyis
Deprem de hafif yaralı olarak
gözaltıadadır." Bu arada siyasi
şube yetkilileri, operasyon önce-
si DKP/SHB üyesi olduğu belir-
lenen 1968 Sıvas dogumlu Cemal
Yaldınm'ın calışmakta olduğu iş-
yerinde gözaltına alındığını bildir-
diler. Yetkililer, Devrimci Komü-
nist Partisi Silahlı Halk Birlikleri
adlı yasadışı örgüt üyesi oldukla-
n kaydedilen ölü ve yaralı militan-
lann Halkalı lETT garajı ve Kâ-
ğıthane Vergi Dairesi soygunu ile
ilişkilerinin araştınldığım söyledi-
ler.
(Baftarafı 1. Sayfada)
ğiştirdi. Hasan Celal Güzel'i des-
tekleyen milletvekilleri, 'neler
oluyor' sorusunu ortaya attılar.
Çeşme'de örgütün önde ge-
len adlan, gece yanlanna dek
süren toplantılarda, genel bas-
kanlık yanşında kimlerin şanslı
otacağmı tartışnlar. Güzel'in parti
tabanında gücünü yrtirdiğini,
aday olursa şansının otmayaca-
ğını öne sürdüler.
Kısaca dokuz günlük tatilde
hep politika yapıldı. ANAP'ın ge-
leceği tartışıldı.
Son olarak Hasan Celal Gü-
zel'in Başbakan Akbulut'la gö-
rüşmesi, ANAP içinde dengele-
rin değiştiğinin ilk işareti olarak
örgüt tabanına hızla yayılmaya
başladı. Yaz aylannda durgun
olan iç politika böyfece kızıştı.
Ştmdl herkes birbihne soru-
yor:
—Ceşme'de Kaya Erdem, Ek-
rem Pakdemirli ve Mesut Yılmaz
beraberliği acaba yukanda otu-
ranları rahatsız mı etti?
Anımsayacaksınız, Çeşme'de
bayram süresince olan beraber-
lik, Marmaris'in Okluk koyundan
izlenmişti. Cumhurbaşkanı
özaJ'a yakınlığıyla tanınan Dev-
let Bakanı Güneş Taner bir de-
meç vermişti. Taner, Mesut Yıl-
maz, Hasan Celal Gûzel, Ekrem
Pakdemirli ve Mehmet Keçeci-
ler'i eleştirmişti.
Bakan Taner şöyle diyordu:
"Hasan Celal Güzel, bakanlık
yeptığı dönemde teşkılatla ılgi-
lenmemiş, kapılarını kapatmış.
Şimdi oy alamaz, aldığı oylar
tepki oylarıdır. Partinin kurucu-
suna, Cumhorbaşkanına birta-
kım laflar soyieyerek lider oia-
mazsınız. Güzel'in lider olma
şansı yok. Mesut Yılmaz da bel-
ki 2020 yılında lider olabilir. Su-
sup engin engin bakmakla kim-
se kimseye fiderliği vermez. Her-
kes genel başkan adayı olabilir.
Benim sozlerim buna ait değildir.
Ancak iider olmak çok başkadır.
Parti dışından bir lider bilemiyc-
rum. Aydın Menderes hayatı bo-
yunca lider olamamış ki şimdi
gelip lider olsun. Benim de baş-
bakan adayı gibi bir durumum
var mı? Bende böyle bir durum
görüyor musunuz? Ben rahat irv
sanım. Öyle bir kaygım ve dü-
şüncem de yok. Ben içimdekileri
çok rahat soylerim, doğru bildi-
ya çıkıyortardı."
Örgüt üyelerinin kiraladığı da-
irenin sahibi olan, ancak isminin
açıklanmasını istemeyen S.B., da-
ireyi nasıl kiraya verdiğini şöyle
anlatıyor:
"Yaklaşık 1 ^ ay önce iki kişi
Almanya'dan geldiklerini ve kan-
koca oldnklannı söyledUer. Aile-
lerinin Duisburg'da yaşadıgıaı ve
yaz aylannda tarile geleceklerini
sdylediler. Önce vermek isteme-
dim. Ancak birkaç kez gelip ısrar
edince dayab döşeU 5 odab daire-
yi aytak 1 miiyon 250 bin liraya Id-
raya verdim."
Ev sahibi S.B., kiraya verdiği
apartman dairesinin hemen yanın-
daki başka bir apartman kaünda
oturuyor ve olay gecesini de şöy-
le anlatıyor:
"Saat 0130 sıralannda polisle-
rin kapının önünde dolaşUgını
fark ettim. Sonra saydan giderek
çoğaMı. Zaten polisin çıkardığj
güralrüye nyanmışok. Sonra bü-
yuk bir paüama oldn. Sanırungaz
boobası atnuslardı. Pollsler tes-
lim ol çagnsı yapülar. lcerdeldler
önce cevap vennediler. Polisler,
'AJper seni tanıyoruz. Teslim ol!
Kim olduğunu biliyoruz, geçen se-
fer arkadaşlanruz öldü. Sizi öldür-
mek istemiyoruz, çüan konuşalun'
diye sesleadiler. tçerdekiler de
'Bunu biliyoruz. Köpekler size tes-
lim olmayacağız, gelin kendiniz
alın' diye bagırdılar. Daha sonra
silahlan duydnk. Devanüı olarak
karfibJklı bagnştılar. Evim adeta
harabeye döndü."
Ünlüjokey
Aykut
Ancı'nın
kızıydı
Haber Merkezi — Cihan-
gir'deki örgüt evinde ölü ele
geçen 1Ü Hukuk Fakültesi 2.
sınıf öğrencisi Gülay Ancı'nın
ailesi, lozlannın öldüğünü öğ-
renince sinir krizleri geçirdi.
Tamnmış jokeylerden Ay-
knt Ancı, yanşlar için gittiği
Bursa'da, kıanın "yaralan-
dıgı" haberi iletilince, derhal
tstanbul'a geldi.
Ataköy 9. Kısım A-4 Blok
106 numarada oturan ailesi-
nin yamna gelen Aykut An-
a, burada yakınlanndan kı-
zımn öldüğünü öğrenince si-
nir krizleri geçirdi. 13 ve 14
yaşındaki diğer iki kızı ve
eşiyle birlikte Gülay'ın öldü-
ğüne inanmak istemiyorlardı.
Gülay Ana'mn en son 1
Kasım 1989 gunü "oknla
gidiyoram" diye evden aynl-
dığını belirten ailesi, daha
sonra kendisinden bir tdefon
ve geçen Ramazan
Bayramı'nda imzasız kart al-
dıklarmı belirttiler.
Gülay Ana'mn 14 yaşında-
ki kız kardeşi, ablasının üni-
versiteye başlamasıyla birlikte
Bakırköy Halkevi'ne gitmeye
başladığıru belirterek, "Ken-
disiyle neler yapbgı konusnn-
da pek konnşmazdık. Fazla
arkadaşı yokru. Daba sonra
Balarköy Kültür ve Dayamş-
ma Dernegi'ne gitmeye başla-
dı. Babam ve biz kendisiyle
kaç kez konnştnk, bn tnr si-
yasetle ilgilenmemesi içia.
Ama dinlemedi. Bize
'ilgUenmiyonum' derdi. Ba-
bam kendisine âdeta yalvar-
dı, ama olmadı. En son, ge-
çen yıl 1 kasımda 'ben oknla
gidiyoruın' diye evden çıktı ve
bir daha kendisini görmedik"
dedi.
ğimi saklamam. Bu yüzden de
çok kişi benden korkar. içinde-
kileri söyieyen insanların başı
ağrımaz. Ekrem Pakdemirli de
Mesut Yılmaz ile el ele, kol kola
fotograf çektirince lider olamaz."
ANAP tabanı, anlatmaya çalış-
tığımız gelişmeleri izliyor. Olup
bitenleri milletvekillerinden öğ-
renmeye çalışıyor. Akbulut ife
Güzel'in başbaşa görüsmesi çe-
şitli yorumlara neden oluyor.
Bir ANAP'lı getişmeleri şoyfe
değerlendiriyor:
—Bizim sıkıntımız Akbulut'tan
değil. Akbulut kötü bir insan ola-
maz. Ancak toplumdaki ımajı bi-
ze puan kaybettirıyor. Bu da
Çankaya'dan kaynaklanıyor.
Bir soru:
—Akbulut-Gûzel görüşmesini
nasıl değeriendiriyorsunuz?
Yanrt:
—ilginç buluyorum.
Pakdemirli- Yılmaz yakınlaşma-
sından önce oluyor görüşme.
r^eler konuşuldu bilmiyoruz. Şu-
nu belirteyim, Güzel ekibi Yıl-
maz'a destek vermez. Aksine,
Gûzel çekilirse Akbulut'a kayar.
Güzel de adaylıktan çekilmez
üstelik. Şu anda Güzelci ekipte
bir bosluk var. Veysel Atasoy'un
ANAP'tan aynlması onemli ölcû-
de Gûzelcileri etkiledi. Çünkü
Veysel Bey onların kalbi, atarda-
manydı. Orgütçülüğü çok iyi bi-
liyordu Atasoy.
Evet, Güzel, Akbulut'la niçin
görüştü ?
Hasan Celal Güzel'le dün te-
lefonla görüşürken Akbulut'u 3
Haziran seçimlerini kutlamak
için ziyaret ettiğlni soyledi. Gü-
zel, "Tek başıma kalsam, yine
de adayım" diyordu tümcelerin
üzerine basa basa. Sonra de-
vam ediyordu:
—40 gün önceki olayı ısıtıp
tekrar sundular. Şunu söyteye-
yim, ben adayım. Sonuna kadar
aday kalacagım. Kongreye ka-
dar herkesle işbirliği yaparım.
Tabanda, grupta gücüm var. Bu,
benim için hem avantaj hem de
dezavantaj. Cumhurbaşkanı
özai'ın ANAP'ta nüfuzunu bili-
yorum. Her zaman bu nüfuzun
hem ANAP'a hem de ülkeye za-
rar verdiğini söylüyorum.
Evet, ANAP'ta ilginç gelişme-
ler oluyor. Bekleyip göreceğiz
önûmüzdeki günlerde.
6
Hodri Meydan' arenası
(Baftarafı 1. Sayfada)
gnıbu bulunmayan, ancak seçım-
lere katılmış olan RP, IDP, SP ve
MÇP yetkilileri, TRTnin Hodri
Meydan için kendilerine çağnda
bulunmadığını belirterek "TRT,
Hodri Meydan'a katüım içia bir
bafvnnı takvimi belirlememiştir.
KaJdı ki daha once de sadece
TBMM'de grubn bulunan siyasi
partiler söz hakkı verilecegiai
belirtiyordn" görüşünü savundu-
lar. RP, IDP, SP ve MÇP, Hodri
Meydan'da söz hakkı istemiyle
dün TRT'ye yazılı başvuruda bu-
lundular.
TRT yetkiüleri ise Hodri Mey-
dan konusunda baştan bu yana
"hata yapıldıgını" ifade ederek,
yönetim kunılunun siyasi partüere
olan "kosnlla" çağnsına anlam
veremediklerini bildirdiler. Ko-
nuyla ilgili görüştüpmüz bir üst
düzey TRT yetkilisi, TRT Yönetim
Kurulu'nun hiçbir hukuki dayana-
ğı olmadığı halde "sadece başvu-
ruda bolunan siyasi partileri
çagırmanm" yanhş bir karar oldu-
ğunu soyledi.
TRT Başhukuk Müşaviri Akın
Beşiroğlu ise, devlet memuru ola-
rak bir siyasi partinin lideriyle tar-
tışmaya giremeyeceğini belirterek
şöyle konuştu: "Ancak zornnln
bir açıklama yapmak darumnn-
dayım. SHP'nin bize 2954 sayılı
yasanın 24. ve 27. maddeleri uya-
nnca 'cevap hakkı' talebi olmı-
mışbr. Bu konuda DYP Genel
Başkanı Süleyman Demirel cevap
hakkı istemiştir. DYP'ye, cevap
hakkına gerek olmadıgını kendi-
lerini zaten SHP ve Sayın Başba-
kan'ın da katıldığı bir programla
çıkaracagımızı sö)1edik. SHP'ye
de aynı yanıtı gerek yazılı gerek-
se şifai olarak Uettik. Önceki gün
basında yer alan sozlerim de
DYP'nin cevap hakkı başvurnsu-
na dayanarak ve tüm siyasi par-
tiler dikkate alınarak
söylenmişür" diye konuştu.
Diğer yandan, dün TBMM'de
grubu bulunmayan siyasi partile-
rin Hodri Meydan için yaptığı
başvurunun TRT Yönetim Kuru-
lu 'na götürüleceği öğrenildi. Yet-
kililer, Yönetim Kurulu'nun bu
başvuruları değerlendirmek ve ya-
yınlarda dengeyi bozmayacak şe-
kilde bir karara varmak zorunda
olduğunu bildirdi.
Bu arada TRTnin 24 temmuz-8
ağustos tarihleri arasında yayun-
lamayı planladığı "Hodri Mey-
dan"da 4 siyasi parti temsilcisine
tek bir program içinde yer vereceği
belirtildi. Programm süresi konu-
sunda ise henüz bir karar
alınrnadı.
Öte yandan ANAP'm TRTye
yazüı olarak başvuruda bulunma-
dığı öğrenildi. 26 haziranda
DYP'nin "cevap hakkı" istemine
yanıtında, Başbakan Akbulut'un
da programa katılacağı du-
yuruldu.
TRT, DYP'ye gönderdiği yazı-
da cevap hakkına gerek olmadığı-
nı belirterek, "Hodri Meydan
programımızıa mütealdp yayınla-
nnda, Sayın Başbakan ve Sayıa
SHP ve DYP genel başkaalan fle
benzer programlar yapılması
karariaşünlnuştır" ibaresi yer ah-
yordu. Ancak Başbakan Akbu-
lut'un bu çağndan haberdar ol-
madığı ve bayram mesajını ilet-
mek için geldiği TRTde yetkilile-
re, "Bizi de programa cıkannanız
gereldrdl" dediği öğrenildi. TRT,
Başbakan'ın bu sozlerini basvuru
olarak kabul etti.
Demirel, Erdem'i mah-
kemeye veriyor
DYP Genel Başkanı Süleyman
Demirel ise, Hodri Meydan prog-
ramına davet ediidikleri halde er-
teleyen TRT yönetimi aleyhine da-
va açıyor. Demirel, TRT Genel
Müduril Kerim Aydın Erdem hak-
kında açacağı ceza ve maddi-
manevi tazminat davalanmn bas-
vuru düekçesini hazırladı Demi-
rel, TRT Genel Müdürü Erdemi
in "görevini kötüye kullaadıgı''
gerekçesiyle 1-3 yıl arasında hapis-
le cezalandınlması isteminde bu-
lunacak.
Demirel, TRT Genel Müdürü
Erdem hakkında aynca "jaasi
haldanna tecavüz ertiği'' gerekçe-
siyle maddi ve manevi ta/minat
davalan da açacak.