Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/12 HABERLER 26 HAZİRAN 1990
Renault'un yeni modelleri
• İstanbul Haber Servisi — Renault'un yeni modelleri
dün Hilton Convention Center'da düzenlenen bir
kokteylle tanıtıldı. Oyak Renault Genel Müdürü Bernard
Brun ve Renault-Mais Genel Müdürü Ateş Ünal Erzen'in
katıldığı kokteylde Renault'un son modelleri olan
Renault 21, Manager ve Concorde mankenler eşliğinde
basına ve misafirlere tanıtıldı. Ateş Ünal Erzen, yeni
modellerin eylül ayında satışa sunulacağmı belirterek tam
otomatik olan modeilerin fiyatlannın 50 ile 70 milyon
lira arasında değişeceğini söyledi. (Fotoğraf: Vedat
Yenerer)
Havuzlarda denetim
• İSTANBUL (AA) — İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Sağlık Daire Başkanlığı'nca, lstanbul'daki 25 havuzda
yapılan denetimlerden olumlu sonuçlar alındığı bildirildi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkaıu
Beyzade özkahraman, dün istanbul Yüzme lhtisas
Havuzu ile Tarabya Oteli havuzunda incelemeierde
bulundu. Havuzlarda yapılan ölçümler sonucu klor
oranlannın normal olduğu bildirildi. Öte yandan
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Sağlık lşleri
Müdürlüğü tarafmdan yurütülen havadan ilaçlama
çalışmalannın üçüncü bölümü bugün başlıyor.
IHD yöneticileri yargılandı
• İZMİR (Cumhuriyet Ege Büroso) — SP'nin 5
Ağustos 1989 günü Ankara'da düzenlediği mitinge çağn
ilanında imzalan bulunan İHD Izmir Şubesi ve bazı
sendika yöneticilerinin yargılanmalarına 10. Asliye Ceza
Mahkemesi'nde devam edildi. Haklannda 3 yıla kadar
hapis cezası istenen ve aralarında İHD Şube Başkanı Dr.
Alpaslan Berktay'ın da bulunduğu 18 sanıklı davanın
dünkü duruşmasında mahkerne heyeti, gazete ilanında
adları bulunan dernek ve sendika yöneticilerinin
verdikleri ilanın ashnın incelenmesini kararlaştırdı.
Yargılanmadan sonra İHD Başkanı Dr. Berktay, "SP
hakkında açılan dava sonuçlandı. SP aklandı, ama ilanı
bir turlu aklanamadı. İHD Başkanı olarak benim diğer
arkadaşlanmın yarı mesaisi Dışişleri Bakanı'mn AT ve
AGtK'te anlatadurduğu insan haklarımızdan dolayı
sorgulanma ve yargılanma mesaisidır, Dışişleri Bakanı bu
anlatımlarmı sürdürebilir. Bugüne kadar 35 soruşturma
ve 6 dava geçirdim. Bundan sonrasını Allah bilir" dedi.
Küçük yargılandı
• tstanbul Haber Servisi — Doç. Dr. Yalçın Küçük ile
Toplumsal Kurtuluş Dergisi Yaa îşleri Müdürü Sedat
Yılmaz'ın bölücü propaganda yaptıklan savıyla
yargılanmalanna başlandı. tstanbul 1 Numaralı DGM'de
dun yapılan duruşmada, Küçük ve Yılmaz, derginin
ocak-şubat sayısında yer alan "Sovyetler'de Kürt
Aydınlanması" başlıklı yazıda, milli duygulan zayıflatıcı
bölücü propaganda yapmakla suçlandılar. Dr. Küçük
iddianamedeki suçlamalan reddederek, suç unsuru olarak
Şösterilen sözlerinin kendisine değil Erivan
Üniversitesi'nden Doç. Dr. Celile Celil'e ait olduğunu
söyledi. Duruşma savunmalar için ilerı bir tarihe
bırakıldı.
Diyarbakırcla 33 tahliye
• DİYARBAKIR (Cumhuriyet) — Cezaevlerindeki
tutuklu ve hükümlüleri desteklemek amacıyla Diyarbakır
Sosyalist Parti binasında açlık grevi yaparken polis
tarafmdan düzenlenen baskın sırasında çıkan olayların
ardından gözaltına ahnan daha sonra çıkarıldıkları
mahkemece de tutuklanan 41 sanıktan 33'unün tahliye
edilmesi kararlaştırıldı. İzinsiz gösteri düzenledikleri ve
çeşitli sloganlar attıkları savıyla Diyarbakır DGM'de
haklannda dava açılan 21'i tutuklu toplam 119 sanığın
yargılandığı dünkü duruşmada iddianameyi okuyan
DGM savcısı sanıkların 10 yıla kadar hapis cezasına
çarptınlmalannı istedi. Haklarındaki suçlamalan kabul
etmeyen sanıklar ise ifadelerinin Diyarbakır Emniyet
Müdürlüğü'nde işkenceyle alındığını ileri surdüler.
Mahkeme heyeti tutuklu 41 sanıktan 33'ünün
salıverilmesini ve duruşmanın ileri bir tarihe
ertelenmesine karar verdi.
TBB başkanının konuşma metni
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Türkiye Barolar
Birliği Başkanı Önder Sav, kuruluş yıldönümtinde
yapacağı konuşmayı Yargıtay'a göndermedi. Yargıtay'ın
Barolar Birliği'ne konuşmayı göndermesi için tanıdığı
süre dün doldu. Yargıtay Başkanı îsmet Ocakçıoğlu
geçen günlerde Barolar Birliği'ne bir yazı gondererek
Başkan Sav'ın kuruluş yıldönümünde yapacağı
konuşmayı 25 hazirana kadar göndermesini istemişti. Sav
böyle bir durumla ilk kez karşılasıldığım belirterek,
konuşma metnirü göndermeyeceğini açıklarken, Yargıtay
Başkanı Ocakçıoğlu da, "Bunun bir gelenek gereği
olduğunu" söylemişti. öte yandan Yargıtay Başkanlar
Kurulu'nun daha onceden duyurulmasına karşın dün
toplanamadığı öğrenildi. Toplantı 28 hazirana ertelendi.
Jeofizik genel kıınıiıı
• tSTANBUL (AA) — TMMOB Jeofizik Muhendisleri
Odası İstanbul Şubesi 1. Genel Kurul toplantısı yapıldı.
TMMOB Jeofizik Muhendisleri Odası İstanbul Şubesi
tarafmdan yapılan açıklamada, genel kurulda, Türkiye'de
deprem konusuna gereken onemin verilmediği kaydedildi.
Böyle bir felakeiin Turkiye'de yaşanması halinde,
sonuçtan, bu tutumu sürdüren yönetimlerin sorumlu
olacaklarını söyleyen konuşmacılar ayrıca, maden ve
yeraltı suyu aramalarında, çatal değnekle yeraltı suyu
aramanın dönemin gerisinde kaldığı ifade ettiler. Genel
Kurul'da yapılan seçimler sonucunda, Prof. Dr. Nezihi
Canıtez, Oğuz Özer, Dr. Oğuz Gündoğ'du, Dr. Berkant
Ecevitoğlu, Murat Fırat ve Murüvvet Bayrak, 1. donem
yönetim kurulu üyeliklerine seçildiler.
Cumhurbaşkanı ASİAD
toplantısında konuştu OzaPdanherkeseCumhurbaşkanı Özal,
"Nereden buldun" yasası
nedeniyle ANAP'a sitem
etti ve "Biz servet
beyanını kaldırmışız, bu
yolla tekrar servet
beyarunı ihdas etmeye ne
lüzum var. Zaten çalan
adamı böyle bulamazsınız,
çalan adam maalesef
bunun kılıfını hazırlar.
Bunlar, yanlış,
uygulanması doğru
olmayan, memleketi
hakikaten sıkıntıya sokan
işlerdir" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — Cumhurbaşkanı Turgut
Özal, Türkiye'nin 2000'li yıllar-
da dünyarun en ileri 10 ülkesi ara-
sına gireceğini söyledi. özal,
2000'li yıllara giderken Türkiye'-
nin birinci önceliği "yüksek kali-
teli egitime verecegini" kaydetti.
Irkçıhğa ve sağ-sol çatışmalanna
karşı olduğunu da belirten özal,
"Meselelerin üsttıne katıhk yeri-
ne yumuşaklıkla, suhuletle, anla-
yışla gidilmeiidir. tnsanlara zul-
metmekle, baskıyla, sopayla hiç-
bir sorun çözulemiyor" dedi.
"Aldığınız parayı personele
venneyin" dıye belediyeleri uya-
ran özal, Odalar Birliği ve sendi-
kaların da önümüzdeki dönemde
politika ve Türkiye uzerindeki «-
kilerini kaybedeceklerini savun-
du. KİT satışlan konusunda "taş
attık da kotamıız rnu yoraldu" di-
ye konuşan özal, savunma har-
camaJannın azaltılmasının söz
konusu olmadığı bildirdi.
Ankara Sanayici ve Işadamla-
n Demeği'nın (ASİAD) geleneksel
"baskent topianblan"nın sekizin-
cisine konuşmacı olarak katılan
Cumhurbaşkanı Turgut özal,
Türkiye'nin 1980'den 1990'agös-
terdiği gelışim çizgisini anlatarak
2000'li yıllara doğru izlenmesi ge-
reken politikalar konusundaki gö-
rüşlerini açıkladı. özal, yaklaşık
2 saat süren konuşmasında ağır-
lılclı olarak başbakanlığı döne-
minde gercekleştirdiği ekonomik
uygulamalan anlattı. Eğitime bü-
ytik önem verdiklerini ifade eden
özal, eğitimin sadece devletin işi
olmaktan çıkarılması ve özellikle
üniversıte düzeyinde bu işi yapan
özel kuruluşlar ve vakıfların teş-
vik edilmesi gerektiğini söyledi.
Devlet universitelerine yapılan
yardımın yarısı kadar da özel uni-
versitelere yardım yapılmasının
öngörüldüğünü belirten özal,
"Bu konudaki mevzuab da cıkar-
dık. Onlara da yardım yapalım
diye. Ee şimdi bunun için anaya-
sa mahkemesine gidip iptal ettir-
meye çalışmanın gereği var mı?"
diye sordu.
Sözlerine başlarken konuşma-
suun "bolundugu cumburbaşkan-
hgı makamı ile alakası olmadığı-
m, teknisyen olarak konuştu-
guna" da belirten özal, "Siyasei
yapıyor, şöyle konuşması lazım,
şunlan konuşmaması lazım gibi
bir hnsusu kabul etmiyorura" de-
di.
Türkiye'de geçmiş 10 yılı en iyi
bilen insanlardan biri olduğunu
da hatırlatan özal, bu dönemde
özel sektörde ve Dunya Bankası'n-
da görev yaptığım ifade etti ve
"1.5 sencde MESS' re boyük mü-
cadelelerden geçlik. Hera de
•DGMŞi ezdik sıra MESS'te
1
di-
ye sloganlar atıldığı. yazıldıgı bir
sürede" diye konuştu.
Ozelleştirme
Cumhurbaşkanı Özal, ozelleş-
tirme uygulaması ile ilgili görüş-
lerini anlatırken özelleştirmenin
en önemli sebebinin kamu işlet-
melerinin verimsiz çalışmalan ol-
duğunu söyledi. KİT'lerin devle-
2000'Lİ YILLARA DOĞRU TÜRKİYE — Cumhurbaşkanı TUrgnt Özal. Ankara Sanayici ve Işadamları Dterneginin Ankara Hilton
Oteli'nde düzenlediği toplantıda konuştu. (Fotoğraf: AA)
te yük olduklannj belirten ÖzaJ,
şöyle dedi:
"Bu yüku niçin üstümüzde la-
şıyabm. Taş attık da kolumuz mu
yoruldu. IJstümuzden atanz. Siz-
lere satanz. Onlardan alamadığı-
mız vergileri de sizlerden daha iyi
alınz."
Konuşmasında sanayicilerin
yaünm yaparken yüksek teknolo-
ji seçimine özen göstermelerini de
isteyen özal, şöyle devam etti:
"Bugün artık ağır sanayinin
modası geçmiştir. Önumuzdeki
dönemde mnbakkak yüksek tek-
nolojiye agıriık vermeliyiz. tlla
kendimiz bulalım yapalım defil,
yüksek teknoloji, ileri teknoloji
neredeyse saün alacagız. Türkiye
bu önümüzdeki 10 sene sıçrama
yapacaknr, işçi ucuz diye saiun ha
eski, kullanılmış teknoloji ve
ekipmanlan aJmayın."
Konuşmasında, Odalar Birliği
ve sendikalann artık politika ve
Türkiye üzenndeki eski ağırlıkla-
nnı kaybedeceklerini de söyleyen
özal, bunun yerine ASİAD ben-
zeri meslek dernekleri ile çevreci
örgüt ve kuruluşların ağırlık ve
önemlerinin artacağım bildirdi.
Ekonomide devletinrolününde
esas olarak altyaptya çekildiğini
hatırlatan özal, "Plan meselesi-
nin dabi iyice düşunıilmesi lazım
diye duşunüyornm. Bu iş gend bir
teşvikraekanizmasıylagörüriile-
bilir. Planlamada oturan 3-4 bü-
rokrat sizio işlerinizi sizlerden da-
ha iyi nıi bilecek? Daha çok all-
yapıya bakılması lazım."
özal, altyapı yatırımlarındaki
gelişmeyi anlatırken de otoyolla-
nn Türkiye'ye çağ değiştirtecegi-
ne inandığını söyledi. özal, de-
miryolu karayolu tartışması ko-
nusunda da "Karayoluntın hür
sistan" olduğunu, demiryolculu-
ğun ise, "komünist ideolojiye" uy-
gun olduğunu, kontrolu kolay ol-
duğu için komunistlerin hep de-
miryolunda ısrar ettiklerini savun-
du.
1980 sonrası dönemde şehirleş-
meye büyük önem verdiklerini,
büyük şehirlerin "çehresini
degiştirdiklerini" söyleyen özal,
belediyelerin durumuyla ilgili ola-
rak da şunlan söyledi:
"Şebirler bu kadar hızJı gelisir-
ken belediyelerin bizim getirdigi-
miz imkSnlançarçur etmemeleri
lazımdır. Aldığınız parayı perso-
nek verme>in, işleri ihale joluy-
la haliedin diyoruz. Bugün buyuk
belediyelerin çok büyük gelir im-
kanlan vantar, buniann iyi kulla-
nılması lazım."
Özal, 2000'li yıllara doğru
Türkiye'nin sosyal altyapısının
nasıl biçimleneceğine ilişkin bir
soruyu >-anıtlarken de Ceza Yasa-
sı'nın 141 ve 142. maddelerinin
kaldınlmasının ikincil olduğunu,
toplumsal sorunlara konsensus
içinde karar verilmesi gerektiğini
söyledi. özal, yabancı gazetecile-
rin kendisine sık sık "lslam
radikalizmi" konusunda sorular
sorduğunu da belirterek "Esasın-
da bu soruyu bize sormamalan la-
zım, muhatabı biz degiliz. Ama
biz demokratıgiz oralarda o yok"
dedi. Irkçıhğa ve sağ-sol çatışma-
sına karşı olduğunu da yineleyen
özal özetle şunlan söyledi:
"Katılık yerine yumuşaklıkla,
subuletle, anlayısla problemleri
çözmek lazım. Sopayla hiçbir şey
çözulemiyor. Toplumu birbirine
yaklaştırraamız lazım. Şu da
memnuniyet verici bir şey ki ay-
dınlaria halk arasında 80'den ön-
ce var olan uçurum da bugun ya-
vas yavaş gideriliyor.
Insanlara sen şoyle duşünoyor-
sun, şu şekilde kıyafet giyiyorsun
diye zulmetme yerine anlayışla
yaklaşmamız gerekir. Baskı yap-
mamak lazımdır."
Cumhurbaşkam özal toplu
sözleşrneler ve işçi işveren ilişki-
leri konusundaki görüşlerini açık-
larken de iki tarafın da anlayışla
hareket etmesıni istedi. Özal, "3-5
misii para isterim yoksa grev ya-
panm demek yanlış. Sonunda
grev ve lokavt işçiye de işverene
de zarar veriyor. Şimdi zaten ko-
münist ideoloji ve diyalektik de
kalktığına göre daba kolay anlas-
ma ve yaklaşım sağlanabilecegi
kanaatindeyim. Fedakârlık yap-
mak lazım. Fedakârlık yapmadan
bir yere vanlamıyor" dedi.
özal, dunyadaki son gelişmeler
çerçevesinde Türkiye'nin jeopoli-
tik konumu ve savunma harcama-
lan ile ilgili görüşlerini de şöyle
açıkladı:
"Türkiye'nin etrafında 8 ülke
var. Fevkalade kritik bir yerde
bulunuyor. Doğu-Batı yumuşa-
ması nedeniyle tehdit degişti. Şim-
di ne olacağı belirsiz. Güneyimiz-
de probkmler var. Kafkaslar'da
ne olacak belli değil. Balkanlar-
da dunım a>nı. Sovyel kontrolu
kalkınca Balkanlar'daki dunımun
ne olacağı belli degil. Bu dunıma
bakınca benim kanaatim, askeri
masraflanmız azalmayacak. Cay-
ISTANBÜL'dan HİKMET ÇETİMKAYA
Birleşme Olur mu?
İSTANBUL — Eskişehir'in Seyitgazi il-
çesine bağlı Kırka beldesinde belediye
başkanlığı seçimlerini ANAP kazandı.
Kırka, küçük bir Anadolu köyü. Halkın
geçimı toprağa dayalı. Buğday, arpa, yu-
laf gibi tarımsal ürünlerin yanı sıra hayvan-
cılık da yapılıyor bu yörede.
Kırka seçimlerini niçin ANAP kazandı?
On dört ay önce Kırka'da birinci partı
olarak belediye seçimlerini kazanan SHP,
başkan Şakir İnce'nin ölümüyle yınelenen
seçimleri bu kez yitirdi.
Bir belde olan Kırka'da ANAP lehine çı-
kan sonuç bize göre hiç şaşırtıcı gelmedi.
Bin 59 oyla seçımlen kazanan ANAP, 1989
yerel seçımlerinde aldığı oyu arttırdı sade-
ce. Bu oylar da 1987 genel seçimlerine
eşit. ANAP mart 1989 yerel seçimlerinde
775 oy alırken 838 oy alan SHP'ye bele-
diye başkanlığını kaptırmıştı. 319 oy alan
Doğru Yol ise yine o seçimlerde üçüncü
parti olmuştu. Onceki gün sandıktan çıkan
sonuç ise DYP oylarında önemli bir düşü-
şü gösteriyordu. Bir yıl önce 319 oy alan
Doğru Yol'a pazar akşamı sandıktan 29 oy
çıkıyordu.
İlginç değil mi?
Acaba nereye grtmışti DYP'nin bir yıl ön-
ce aldığı 290 oyu? Gittiği yer hiç kuşkusuz
ANAP'tı. Öyle ya, SHP 1989'da seçimi ka-
zanırken 775 oyu vardı. Pazar akşamı ise
sandıktan 993 oy çıkmıştı. Yanı SHP oyu-
nu arttırmıştı. Anlaşılıyor ki ANAP, kırsal
kesimde Doğru Yol'u vurmayı amaçlıyor.
Günübirlik yaşamı pek seven köylüleri ki-
şısel çıkarlarla DYP'den koparmayı bece-
rebiliyor.
İşte DYP Genel Başkanı Süleyman De-
mirel bu yüzden büyük kentlere önem ver-
meye başladı. Özellikle istanbul'a. Şimdi
sıra eskıyen yuzlerı yenılemek. Kamuoyun-
da adı duyulmuş saygın kışıleri DYP çatı-
sı altında toplamak.
İstanbul İl Kongresı'nden bir gün önce
Hilton Oteli'nde verilen DYP'nin kuruluş
yemeği bunun bir göstergesi.
DYP liderı elbet kırsal kesimi boşlaya-
cak değil. Ancak önce büyük kentler. Çün-
kü 1987 genel seçimlerinde DYP İstanbul
ve Ankara'da tek bir milletvekili çıkarama-
dı. Salt İzmir'de üçüncü bölgeden DYP bir
milletvekili kazandı. Ödemiş, Tire, Bayın-
dır, Kiraz, Sejçuk gibi kırsal kesim ağırlıklı
yörede bir milletvekilinı Meclis'e sokan
Doğru Yol'un Ege'de 1980 yılı öncesı Ada-
let Partisi tabanını hâlâ toplayamamasının
tek nedeninin ise "eski yüzler" olduğu bir
gerçek.
Merkez sağ oyların ANAP ile DYP ara-
sında gıdip gelmesi son günlerde değişık
görûşleri gündeme getirıyor. Özellikle sa-
nayici ve isâdamlan sohbet toplantıların-
da ANAP ile DYP'nin birleşmesini konu-
şuyorlar.
DYP lideri bu tarhşma sürerken bakın ne
diyor:
— Yani ANAP cenazesini DYP sırtına
alıp beraber batsın mı? Birleşme, taban-
da sandıkta olur.
Demirel'e soruyorlar:
— DYP'nin ANAP'tan farkı ne?
DYP lideri yanıt veriyor:
— Evvela bunlar demokrat değil. Yet-
mez mi bu?
Zaman zaman İnönü ve Baykal, DSP li-
deri Ecevtt'e "birleşme mesajı" verirler.
DSP lideri Ecevit böyle mesajları aldığın-
da yanıtı hazırdır-
— Birleşme tabanda, sandıkta olur.
Gazeteciler Ecevit'e sorarlar:
— DSP'nın SHP'den farkı ne?
DSP lideri yanıt verir:
— SHP, sosyal demokrasiye inanmı-
yor...
Demırel ve Ozal. İnönü, Baykal ve Ece-
vit. Özal'la Demirel'in bırlikteliği var. Bir dö-
nem Demirel, Özal'a ekonominin dümenıni
teslim etmiş, gûvenmiş. Şimdi yolları ay-
rılmış.
Birlesebilirler mi?
İnönü ve Ecevit: Politikada hiç beraber
olmamışlar, salt arkadaş kalmışlar. Ecevit
ve Baykal; CHP'de hiç aynı çizgide yer al-
mamışlar. Ama birlikte politika yapmışlar.
Tek benzer özellıklerinı bir eski sosyal de-
mokrat şöyle yorumluyor:
— ikisi de hırçındır, hatayı af etmezler.
— Ya benzemeyen özellikleri?
— Ecevit'te vefa duygusu yoktur, Bay-
kal'da ise vardır...
Acaba bırieşirler mı?
dına gücümüzü artürmamız l«-
zundır.
Şunu da söyleyeyim, Türkiye'-
nin Ortadoğu, Balkanlar ve Ka-
radeniz'deki rolu daba da arta-
cak. Bu komşulanmızla iyi ilişki-
lerimizi daha da artürmamız la-
am. Belki bir Karadeniz ekono-
mik bölgesi, güneyimizdeki kom-
şulanmızia Pakistan ve tran'la
yürüttügümüz EKO programını
yaygınlaştırarak daba iyi bir eko-
nomik ifişkJ duzeyine çıkabiliriz.
Ortak Pazar hedefimizi bozma-
dan civardaki komsularla ilerde
dogabilecek gerginlikleri de azall-
mak için ekonomik ilişkilerimizi
arttırBiamız lazım."
Ithaiat 19 milyar dolar
Özal, ödemeler dengesindeki
gelişmeler hakkında bilgi verirken
de Türkiye'nin bu yılki ithalatıntn
19 milyar dolar, ihracatının da 13
milyar dolar civarında gerçekleş-
mesinin beklendiğini, işçi dövizi
girişlerinin 3 milyar, turizm geür-
lerinin de 4 milyar dolan aşaca-
ğını söyledi. Özal, turizm gelirle-
rinin önümüzdeki 7-8 senede 15
milyar dolan aşacagını belirtti.
özal, bu yıl aynca yurtdışı müte-
ahhitlik ve taşımacıhk sektörü ge-
lirlerinin de 6 milyar dolan bula-
cağını kaydetti. Ozal'ın verdiği
bilgiye göre bu yılki döviz gider-
leri toplamı 26 milyar dolar, dö-
viz gelirleri topiamı da 24-25 mil-
yar dolar düzeyinde gerçekleşe-
cek. ödemeler dengesinde hiçbir
sorun çıkmayacağını da söyleyen
Özal, bu yüın ilk 6 ayında Mer-
kez Bankası'ndaki döviz rezerv-
lerinin 875 milyon dolar arttığını
açıkladı.
Cumhurbaşkanı Turgut özal,
Basbakan Yıldırım Akbulut, dev-
let bakanları Mehmet Keçeciler,
Cemil Çiçek, Kemal Akkaya,
Enerji ve Tabii Kaynaklar Baka-
nı Fahrettin Kurt, Sağlık Bakanı
Halil Şıvgın, tçişleri Bakanı Ab-
dülkadir Aksu ve çok sayıda
ANAP milletvekili dün Kınkka-
le'deki Orta Anadolu rafinerileri
hydrocracker sistemi temel atma
töreninde bir araya geldiler.
Törende bir konuşma yapan
Cumhurbaşkanı Turgut özal,
"nereden buldun" yasası nede-
niyle ANAP'a sitem etti. Nereden
buldun yasasını hazırlayan milli-
yetçi kanadının önde gelen isim-
lerinden Alpaslan Peblivanlı ve
Burhan Kara gibi milletvekilleri-
nin karşısmda nereden buldun ya-
sası hazırlamanın milliyetçilik ol-
macağını dilegetirdi. Özal, "ne-
reden buldun"u imzalamak iste-
mediğinı de dile getirdikten son-
ra şunlan söyledi:
"Gecenlerde bir kanunu bfle N-
le imzaladım, aslında imzalamaz-
dım, nereden buldun kanunu di-
ye ismi çıktı gazetelerde, ama de-
dim ki çok propagandasını yap-
önız, imzalayayım da gonin. tm-
zaladım, şimdi valuflar büyük sı-
kıntı içinde. Devletin bazı kuru-
luşlan kamu kuruluşlan, büyük
sıkıntı içinde. Kimse vakıflara gir-
mek istemiyor ve biz servet beya-
nını kaldırmışız, bn yolla tekrar
servet beyanını ihdam etmeye ne
lüznm var. Zaten çalan adamı
böyle bulamazsınız. çalan adam
maalesef bunun kılıfını hazırlar,
bunlar yanlış, uygulanması dog-
ru olmayan, memleketi hakikaten
sıkıntıya sokan işlerdir. Buniann
dözdtilmesi lazım. Bizim geçen
yıllardaki politikamız hiçbir şeldl-
de böyle değildi. Vatandaşa gü-
vendik, vatandaşa güvendigimiz
için de kolaylıklar getirdik. Bun-
lar milliyetçilik de degildir. Bun-
lar bir parça 'ber şeyi biz büiyo-
ruz' zibniyetiaden. tnşallah hep-
si ıslah olur, daha iyiye gider."
Özal'ın Kınkkale gezisi sırasın-
da bir grup süper emekli de du-
rumlarını protesto etti.
Hükümet SEK grevini erteledi
_ . O
İNSANCA YAŞAM' — Cağaloğlu'nda toplanan iki bini aşkın
devlet memuru 'insanca yaşam' koşullannı sağlayacak taleplerini dile
getirdiler. (Fotoğraf: Deniz Topaloğlu)
Memur hak arayışında
tş-Sendika Servisi — İstanbul
1
da dün akşatn saatlerinde Caga-
loğlu'nda toplanan iki bin aşkın
devlet memuru, "insanca yaşam"
koşullan sağlayacak ucret artışı ve
grevli, toplusözleşmeli sendika
hakkı taleplerini dile getirip, Sir-
keci Postanesi'ne kadar yurüyerek
Başbakanlık'a telgraf çektıler.
Hün-iyet Gazetesı önünde topla-
nan Eğit-Der uyesi öğretmenler,
Tkbib Odası, Maliye çalışanları,
Mimar Mühendis Odası, belediye
memurlan, PTT çalışanları, de-
miryolları çalışanları, teknik sağ-
lık mensuplan derneklerine üye
memurlar burada bir basın açık-
laması okuyarak sendika haklan-
nın tanmmasını istediler.
"İnsanca yaşam" koşullannı
sağlayacak ucret elde etmenin dev-
letle pazarlık masasına oturmak
ve grev hakkını kazanmakla
mümkün olduğunu belirten me-
murlar daha sonra alkışlarla Sir-
keci Postanesı'nden, Başbakan-
lık'a "Sefaiet ücreti değil, insan-
ca yaşama siandartı. Göstermelik
ucret artışı degil, grevli lopiusoz-
lemdi sendika hakkı isüyonız"
yazılı telgraf çektiler.
Bakanlar Kurulu'nun genel
sağlığı tehdit gerekçesiyle
Süt Endüstrisi Kurumu
grevini ertelemesi üzerine
37 işyerinde çalışan 1680
işçi, karan pasif eylemlerle
protesto ettiler.
lş-Sendika Servisi — Hükümet,
grev yasaklama niteliğindekj grev
erteleme yetkisini bu kez de Süt
Endüstrisi Kurumu çaiışanianna
karşı kullandı. Bu sabah greve
başiamalan gerekirken hüküme-
tin 4. kez "genel sağlığı tehdit"
gerekçesi ile uyguladığı grev erte-
leme karan ile karşı karşıya ka-
lan 37 işyerinin 1680 işçisi, çeşitli
pasif eytemlerle karan protesto et-
tüer. Dün yemek yememe, yürü-
yüş, trafıği kesme türünden ger-
çekjeştirilen pasif eylemlerin sür-
dürüleceği bildirildi.
Memur zamlannın çok düşük
kalacağı haberleri dün Bakırköy
Ruh ve Sinir Hastalıklan hasta-
nesi doktor ve sağlık personelinin
toplu yemek boykotu ve pasif
protesto eylemine neden oldu.
Pancar Motor'da dün de 73 işçi-
nin çıkarılması üzerine işçiler top-
lu oturma eylemi gerçekleştirdiler.
Bakanlar Kurulu'nun karan ile
Süt Endüstrisi Kurumu grevinin,
"gend sağlığı tehdit" gerekçesi ile
ertelenmesi sert tepkiye yol açtı.
Hak-tş ve özgıda-tş Sendikası
Başkanı Necati Çelik, Türk-lş ile
hükümet arasında varılan anlaş-
mayı kabul etmedikleri için grev-
lerinin ertelendiğinj söyledi. Çe-
lik, SEK Genel Müdürlüğü'ne
bağlı 37 işyerinde çalışan 1680 iş-
çinin grevinin ertelenmesinin so-
rumlusunun Türk-lş ve hokümet
olduğunu dile getirdi. Çelik,
Türk-lş'in 40 bin işçi için hükü-
SEK İŞÇİLERİ — Grrvin ertelenmesi üzerine SEK çalışanlan, yemek yememe, yürüyüş ve trafiği kes-
me eylemleriyle karan protesto ettiler.
met ile vardığı anlaşmamn SEK
sözleşmesi için önlerine getirildi-
ğini, ancak Özgıda-İş'in bu üke-
leri kabul etmemesi üzerine grev
erteleme yoluna gidildiğini aktar-
dı. SEK işçilerinin net çıplak üc-
retinin 1 milyon liraya çıkanlma-
sım istediklerini anlatan Çelik,
"Türk-ts'in hükümet ile vardığı
mutabakat serbest toplu pazarlı-
ğa indirilmiş bir darbedir. Bu mu-
tabakatı yok sayıyonız" diye ko-
nuştu.
SEK Genel Müdürlüğü'nde ça-
lışan bir grup işçi de ellerinde ek-
mek dilimleri ile oturma eylemi
gerçekleştirdiler. Daha sonra top-
luca TÜHİS Genel Merkezi'ne
yürüyüşe geçen işçiler, Akay Cad-
desi üzerinde iki kez tstiklal Marşı
söyleyerek trafiğin bir süre aksa-
masına neden oldular. TÜHİS
Genel Merkezi'ne değin alk;şlar-
ı, TÜHlS bina-
sının kapısına grev erteleme kara-
rına ilişkin Resmi Gazete'nin fo-
tokopilerini astılar.
400 dolaymda işcinin çalıştığı
Bayrampasa'da kurulu Pancar
Motor Fabrikası'ndan dün de 73
işçi çıkanldı. Böylece dökümha-
ne bölumünde çalışan tüm işçile-
rin çıkartılarak bölümün kapatıl-
dığı bildirildi.
Pancar Motor işçileri, işten çı-
kartma uygulamalannı bahçede
topluca oturarak protesto ettiler.
"İşçi kıyımınason", "Işçiler bir-
leşin", "İşçiler el de genel greve"
şeklinde sloganlar atan işçiler, dö-
kümhane bölümunün kapatılması
ile burada yapılan işin taşeron şir-
ketlere verilmesini de kınadılar.
Bakırköy Ruh ve Sinir Hasta-
lıklan Hastanesi'nde çalışan dok-
torlar ve sağlık personeli, tem-
muzda behrlenecek memur maaş
zamlannın enflasyon orammn
üzerinde belirlenmesi ve grevh',
toplusözleşmeli sendika haklan-
mn tamnması amacıyla dün ye-
mek boykotu yaptılar. Hastane
yemekhanesinde 500 dolaymda
sağlık çalışam toplarurken, ye-
mekhaneye gitmek ısteyenlerin
hastane güvenlik görevlilerince
engellendiği bildirildi. Yemekha-
nede toplanan calışanlann konuş-
ma yapmasını engellemek isteyen
başhekim muavini "Söz hakkımız
engdlenemez", "Grevli, toplu-
sözleşmeli sendika hakkımız
engellenemez" şeklinde sloganlar
ve alkışlarla protesto edildi. Sağ-
lık çalışanlan yaptıklan açıklama-
larında, hastanelerde döner ser-
maye uygulamasının ve Sözleşme-
h' Personel Kanunu'nun yürürlük-
ten kaldırümasım da istediler.