26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/12 HABERLER 26 HAZİRAN 1990 Renault'un yeni modelleri • İstanbul Haber Servisi — Renault'un yeni modelleri dün Hilton Convention Center'da düzenlenen bir kokteylle tanıtıldı. Oyak Renault Genel Müdürü Bernard Brun ve Renault-Mais Genel Müdürü Ateş Ünal Erzen'in katıldığı kokteylde Renault'un son modelleri olan Renault 21, Manager ve Concorde mankenler eşliğinde basına ve misafirlere tanıtıldı. Ateş Ünal Erzen, yeni modellerin eylül ayında satışa sunulacağmı belirterek tam otomatik olan modeilerin fiyatlannın 50 ile 70 milyon lira arasında değişeceğini söyledi. (Fotoğraf: Vedat Yenerer) Havuzlarda denetim • İSTANBUL (AA) — İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanlığı'nca, lstanbul'daki 25 havuzda yapılan denetimlerden olumlu sonuçlar alındığı bildirildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkaıu Beyzade özkahraman, dün istanbul Yüzme lhtisas Havuzu ile Tarabya Oteli havuzunda incelemeierde bulundu. Havuzlarda yapılan ölçümler sonucu klor oranlannın normal olduğu bildirildi. Öte yandan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Sağlık lşleri Müdürlüğü tarafmdan yurütülen havadan ilaçlama çalışmalannın üçüncü bölümü bugün başlıyor. IHD yöneticileri yargılandı • İZMİR (Cumhuriyet Ege Büroso) — SP'nin 5 Ağustos 1989 günü Ankara'da düzenlediği mitinge çağn ilanında imzalan bulunan İHD Izmir Şubesi ve bazı sendika yöneticilerinin yargılanmalarına 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Haklannda 3 yıla kadar hapis cezası istenen ve aralarında İHD Şube Başkanı Dr. Alpaslan Berktay'ın da bulunduğu 18 sanıklı davanın dünkü duruşmasında mahkerne heyeti, gazete ilanında adları bulunan dernek ve sendika yöneticilerinin verdikleri ilanın ashnın incelenmesini kararlaştırdı. Yargılanmadan sonra İHD Başkanı Dr. Berktay, "SP hakkında açılan dava sonuçlandı. SP aklandı, ama ilanı bir turlu aklanamadı. İHD Başkanı olarak benim diğer arkadaşlanmın yarı mesaisi Dışişleri Bakanı'mn AT ve AGtK'te anlatadurduğu insan haklarımızdan dolayı sorgulanma ve yargılanma mesaisidır, Dışişleri Bakanı bu anlatımlarmı sürdürebilir. Bugüne kadar 35 soruşturma ve 6 dava geçirdim. Bundan sonrasını Allah bilir" dedi. Küçük yargılandı • tstanbul Haber Servisi — Doç. Dr. Yalçın Küçük ile Toplumsal Kurtuluş Dergisi Yaa îşleri Müdürü Sedat Yılmaz'ın bölücü propaganda yaptıklan savıyla yargılanmalanna başlandı. tstanbul 1 Numaralı DGM'de dun yapılan duruşmada, Küçük ve Yılmaz, derginin ocak-şubat sayısında yer alan "Sovyetler'de Kürt Aydınlanması" başlıklı yazıda, milli duygulan zayıflatıcı bölücü propaganda yapmakla suçlandılar. Dr. Küçük iddianamedeki suçlamalan reddederek, suç unsuru olarak Şösterilen sözlerinin kendisine değil Erivan Üniversitesi'nden Doç. Dr. Celile Celil'e ait olduğunu söyledi. Duruşma savunmalar için ilerı bir tarihe bırakıldı. Diyarbakırcla 33 tahliye • DİYARBAKIR (Cumhuriyet) — Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlüleri desteklemek amacıyla Diyarbakır Sosyalist Parti binasında açlık grevi yaparken polis tarafmdan düzenlenen baskın sırasında çıkan olayların ardından gözaltına ahnan daha sonra çıkarıldıkları mahkemece de tutuklanan 41 sanıktan 33'unün tahliye edilmesi kararlaştırıldı. İzinsiz gösteri düzenledikleri ve çeşitli sloganlar attıkları savıyla Diyarbakır DGM'de haklannda dava açılan 21'i tutuklu toplam 119 sanığın yargılandığı dünkü duruşmada iddianameyi okuyan DGM savcısı sanıkların 10 yıla kadar hapis cezasına çarptınlmalannı istedi. Haklarındaki suçlamalan kabul etmeyen sanıklar ise ifadelerinin Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nde işkenceyle alındığını ileri surdüler. Mahkeme heyeti tutuklu 41 sanıktan 33'ünün salıverilmesini ve duruşmanın ileri bir tarihe ertelenmesine karar verdi. TBB başkanının konuşma metni • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Türkiye Barolar Birliği Başkanı Önder Sav, kuruluş yıldönümtinde yapacağı konuşmayı Yargıtay'a göndermedi. Yargıtay'ın Barolar Birliği'ne konuşmayı göndermesi için tanıdığı süre dün doldu. Yargıtay Başkanı îsmet Ocakçıoğlu geçen günlerde Barolar Birliği'ne bir yazı gondererek Başkan Sav'ın kuruluş yıldönümünde yapacağı konuşmayı 25 hazirana kadar göndermesini istemişti. Sav böyle bir durumla ilk kez karşılasıldığım belirterek, konuşma metnirü göndermeyeceğini açıklarken, Yargıtay Başkanı Ocakçıoğlu da, "Bunun bir gelenek gereği olduğunu" söylemişti. öte yandan Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun daha onceden duyurulmasına karşın dün toplanamadığı öğrenildi. Toplantı 28 hazirana ertelendi. Jeofizik genel kıınıiıı • tSTANBUL (AA) — TMMOB Jeofizik Muhendisleri Odası İstanbul Şubesi 1. Genel Kurul toplantısı yapıldı. TMMOB Jeofizik Muhendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafmdan yapılan açıklamada, genel kurulda, Türkiye'de deprem konusuna gereken onemin verilmediği kaydedildi. Böyle bir felakeiin Turkiye'de yaşanması halinde, sonuçtan, bu tutumu sürdüren yönetimlerin sorumlu olacaklarını söyleyen konuşmacılar ayrıca, maden ve yeraltı suyu aramalarında, çatal değnekle yeraltı suyu aramanın dönemin gerisinde kaldığı ifade ettiler. Genel Kurul'da yapılan seçimler sonucunda, Prof. Dr. Nezihi Canıtez, Oğuz Özer, Dr. Oğuz Gündoğ'du, Dr. Berkant Ecevitoğlu, Murat Fırat ve Murüvvet Bayrak, 1. donem yönetim kurulu üyeliklerine seçildiler. Cumhurbaşkanı ASİAD toplantısında konuştu OzaPdanherkeseCumhurbaşkanı Özal, "Nereden buldun" yasası nedeniyle ANAP'a sitem etti ve "Biz servet beyanını kaldırmışız, bu yolla tekrar servet beyarunı ihdas etmeye ne lüzum var. Zaten çalan adamı böyle bulamazsınız, çalan adam maalesef bunun kılıfını hazırlar. Bunlar, yanlış, uygulanması doğru olmayan, memleketi hakikaten sıkıntıya sokan işlerdir" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Türkiye'nin 2000'li yıllar- da dünyarun en ileri 10 ülkesi ara- sına gireceğini söyledi. özal, 2000'li yıllara giderken Türkiye'- nin birinci önceliği "yüksek kali- teli egitime verecegini" kaydetti. Irkçıhğa ve sağ-sol çatışmalanna karşı olduğunu da belirten özal, "Meselelerin üsttıne katıhk yeri- ne yumuşaklıkla, suhuletle, anla- yışla gidilmeiidir. tnsanlara zul- metmekle, baskıyla, sopayla hiç- bir sorun çözulemiyor" dedi. "Aldığınız parayı personele venneyin" dıye belediyeleri uya- ran özal, Odalar Birliği ve sendi- kaların da önümüzdeki dönemde politika ve Türkiye uzerindeki «- kilerini kaybedeceklerini savun- du. KİT satışlan konusunda "taş attık da kotamıız rnu yoraldu" di- ye konuşan özal, savunma har- camaJannın azaltılmasının söz konusu olmadığı bildirdi. Ankara Sanayici ve Işadamla- n Demeği'nın (ASİAD) geleneksel "baskent topianblan"nın sekizin- cisine konuşmacı olarak katılan Cumhurbaşkanı Turgut özal, Türkiye'nin 1980'den 1990'agös- terdiği gelışim çizgisini anlatarak 2000'li yıllara doğru izlenmesi ge- reken politikalar konusundaki gö- rüşlerini açıkladı. özal, yaklaşık 2 saat süren konuşmasında ağır- lılclı olarak başbakanlığı döne- minde gercekleştirdiği ekonomik uygulamalan anlattı. Eğitime bü- ytik önem verdiklerini ifade eden özal, eğitimin sadece devletin işi olmaktan çıkarılması ve özellikle üniversıte düzeyinde bu işi yapan özel kuruluşlar ve vakıfların teş- vik edilmesi gerektiğini söyledi. Devlet universitelerine yapılan yardımın yarısı kadar da özel uni- versitelere yardım yapılmasının öngörüldüğünü belirten özal, "Bu konudaki mevzuab da cıkar- dık. Onlara da yardım yapalım diye. Ee şimdi bunun için anaya- sa mahkemesine gidip iptal ettir- meye çalışmanın gereği var mı?" diye sordu. Sözlerine başlarken konuşma- suun "bolundugu cumburbaşkan- hgı makamı ile alakası olmadığı- m, teknisyen olarak konuştu- guna" da belirten özal, "Siyasei yapıyor, şöyle konuşması lazım, şunlan konuşmaması lazım gibi bir hnsusu kabul etmiyorura" de- di. Türkiye'de geçmiş 10 yılı en iyi bilen insanlardan biri olduğunu da hatırlatan özal, bu dönemde özel sektörde ve Dunya Bankası'n- da görev yaptığım ifade etti ve "1.5 sencde MESS' re boyük mü- cadelelerden geçlik. Hera de •DGMŞi ezdik sıra MESS'te 1 di- ye sloganlar atıldığı. yazıldıgı bir sürede" diye konuştu. Ozelleştirme Cumhurbaşkanı Özal, ozelleş- tirme uygulaması ile ilgili görüş- lerini anlatırken özelleştirmenin en önemli sebebinin kamu işlet- melerinin verimsiz çalışmalan ol- duğunu söyledi. KİT'lerin devle- 2000'Lİ YILLARA DOĞRU TÜRKİYE — Cumhurbaşkanı TUrgnt Özal. Ankara Sanayici ve Işadamları Dterneginin Ankara Hilton Oteli'nde düzenlediği toplantıda konuştu. (Fotoğraf: AA) te yük olduklannj belirten ÖzaJ, şöyle dedi: "Bu yüku niçin üstümüzde la- şıyabm. Taş attık da kolumuz mu yoruldu. IJstümuzden atanz. Siz- lere satanz. Onlardan alamadığı- mız vergileri de sizlerden daha iyi alınz." Konuşmasında sanayicilerin yaünm yaparken yüksek teknolo- ji seçimine özen göstermelerini de isteyen özal, şöyle devam etti: "Bugün artık ağır sanayinin modası geçmiştir. Önumuzdeki dönemde mnbakkak yüksek tek- nolojiye agıriık vermeliyiz. tlla kendimiz bulalım yapalım defil, yüksek teknoloji, ileri teknoloji neredeyse saün alacagız. Türkiye bu önümüzdeki 10 sene sıçrama yapacaknr, işçi ucuz diye saiun ha eski, kullanılmış teknoloji ve ekipmanlan aJmayın." Konuşmasında, Odalar Birliği ve sendikalann artık politika ve Türkiye üzenndeki eski ağırlıkla- nnı kaybedeceklerini de söyleyen özal, bunun yerine ASİAD ben- zeri meslek dernekleri ile çevreci örgüt ve kuruluşların ağırlık ve önemlerinin artacağım bildirdi. Ekonomide devletinrolününde esas olarak altyaptya çekildiğini hatırlatan özal, "Plan meselesi- nin dabi iyice düşunıilmesi lazım diye duşunüyornm. Bu iş gend bir teşvikraekanizmasıylagörüriile- bilir. Planlamada oturan 3-4 bü- rokrat sizio işlerinizi sizlerden da- ha iyi nıi bilecek? Daha çok all- yapıya bakılması lazım." özal, altyapı yatırımlarındaki gelişmeyi anlatırken de otoyolla- nn Türkiye'ye çağ değiştirtecegi- ne inandığını söyledi. özal, de- miryolu karayolu tartışması ko- nusunda da "Karayoluntın hür sistan" olduğunu, demiryolculu- ğun ise, "komünist ideolojiye" uy- gun olduğunu, kontrolu kolay ol- duğu için komunistlerin hep de- miryolunda ısrar ettiklerini savun- du. 1980 sonrası dönemde şehirleş- meye büyük önem verdiklerini, büyük şehirlerin "çehresini degiştirdiklerini" söyleyen özal, belediyelerin durumuyla ilgili ola- rak da şunlan söyledi: "Şebirler bu kadar hızJı gelisir- ken belediyelerin bizim getirdigi- miz imkSnlançarçur etmemeleri lazımdır. Aldığınız parayı perso- nek verme>in, işleri ihale joluy- la haliedin diyoruz. Bugün buyuk belediyelerin çok büyük gelir im- kanlan vantar, buniann iyi kulla- nılması lazım." Özal, 2000'li yıllara doğru Türkiye'nin sosyal altyapısının nasıl biçimleneceğine ilişkin bir soruyu >-anıtlarken de Ceza Yasa- sı'nın 141 ve 142. maddelerinin kaldınlmasının ikincil olduğunu, toplumsal sorunlara konsensus içinde karar verilmesi gerektiğini söyledi. özal, yabancı gazetecile- rin kendisine sık sık "lslam radikalizmi" konusunda sorular sorduğunu da belirterek "Esasın- da bu soruyu bize sormamalan la- zım, muhatabı biz degiliz. Ama biz demokratıgiz oralarda o yok" dedi. Irkçıhğa ve sağ-sol çatışma- sına karşı olduğunu da yineleyen özal özetle şunlan söyledi: "Katılık yerine yumuşaklıkla, subuletle, anlayısla problemleri çözmek lazım. Sopayla hiçbir şey çözulemiyor. Toplumu birbirine yaklaştırraamız lazım. Şu da memnuniyet verici bir şey ki ay- dınlaria halk arasında 80'den ön- ce var olan uçurum da bugun ya- vas yavaş gideriliyor. Insanlara sen şoyle duşünoyor- sun, şu şekilde kıyafet giyiyorsun diye zulmetme yerine anlayışla yaklaşmamız gerekir. Baskı yap- mamak lazımdır." Cumhurbaşkam özal toplu sözleşrneler ve işçi işveren ilişki- leri konusundaki görüşlerini açık- larken de iki tarafın da anlayışla hareket etmesıni istedi. Özal, "3-5 misii para isterim yoksa grev ya- panm demek yanlış. Sonunda grev ve lokavt işçiye de işverene de zarar veriyor. Şimdi zaten ko- münist ideoloji ve diyalektik de kalktığına göre daba kolay anlas- ma ve yaklaşım sağlanabilecegi kanaatindeyim. Fedakârlık yap- mak lazım. Fedakârlık yapmadan bir yere vanlamıyor" dedi. özal, dunyadaki son gelişmeler çerçevesinde Türkiye'nin jeopoli- tik konumu ve savunma harcama- lan ile ilgili görüşlerini de şöyle açıkladı: "Türkiye'nin etrafında 8 ülke var. Fevkalade kritik bir yerde bulunuyor. Doğu-Batı yumuşa- ması nedeniyle tehdit degişti. Şim- di ne olacağı belirsiz. Güneyimiz- de probkmler var. Kafkaslar'da ne olacak belli değil. Balkanlar- da dunım a>nı. Sovyel kontrolu kalkınca Balkanlar'daki dunımun ne olacağı belli degil. Bu dunıma bakınca benim kanaatim, askeri masraflanmız azalmayacak. Cay- ISTANBÜL'dan HİKMET ÇETİMKAYA Birleşme Olur mu? İSTANBUL — Eskişehir'in Seyitgazi il- çesine bağlı Kırka beldesinde belediye başkanlığı seçimlerini ANAP kazandı. Kırka, küçük bir Anadolu köyü. Halkın geçimı toprağa dayalı. Buğday, arpa, yu- laf gibi tarımsal ürünlerin yanı sıra hayvan- cılık da yapılıyor bu yörede. Kırka seçimlerini niçin ANAP kazandı? On dört ay önce Kırka'da birinci partı olarak belediye seçimlerini kazanan SHP, başkan Şakir İnce'nin ölümüyle yınelenen seçimleri bu kez yitirdi. Bir belde olan Kırka'da ANAP lehine çı- kan sonuç bize göre hiç şaşırtıcı gelmedi. Bin 59 oyla seçımlen kazanan ANAP, 1989 yerel seçımlerinde aldığı oyu arttırdı sade- ce. Bu oylar da 1987 genel seçimlerine eşit. ANAP mart 1989 yerel seçimlerinde 775 oy alırken 838 oy alan SHP'ye bele- diye başkanlığını kaptırmıştı. 319 oy alan Doğru Yol ise yine o seçimlerde üçüncü parti olmuştu. Onceki gün sandıktan çıkan sonuç ise DYP oylarında önemli bir düşü- şü gösteriyordu. Bir yıl önce 319 oy alan Doğru Yol'a pazar akşamı sandıktan 29 oy çıkıyordu. İlginç değil mi? Acaba nereye grtmışti DYP'nin bir yıl ön- ce aldığı 290 oyu? Gittiği yer hiç kuşkusuz ANAP'tı. Öyle ya, SHP 1989'da seçimi ka- zanırken 775 oyu vardı. Pazar akşamı ise sandıktan 993 oy çıkmıştı. Yanı SHP oyu- nu arttırmıştı. Anlaşılıyor ki ANAP, kırsal kesimde Doğru Yol'u vurmayı amaçlıyor. Günübirlik yaşamı pek seven köylüleri ki- şısel çıkarlarla DYP'den koparmayı bece- rebiliyor. İşte DYP Genel Başkanı Süleyman De- mirel bu yüzden büyük kentlere önem ver- meye başladı. Özellikle istanbul'a. Şimdi sıra eskıyen yuzlerı yenılemek. Kamuoyun- da adı duyulmuş saygın kışıleri DYP çatı- sı altında toplamak. İstanbul İl Kongresı'nden bir gün önce Hilton Oteli'nde verilen DYP'nin kuruluş yemeği bunun bir göstergesi. DYP liderı elbet kırsal kesimi boşlaya- cak değil. Ancak önce büyük kentler. Çün- kü 1987 genel seçimlerinde DYP İstanbul ve Ankara'da tek bir milletvekili çıkarama- dı. Salt İzmir'de üçüncü bölgeden DYP bir milletvekili kazandı. Ödemiş, Tire, Bayın- dır, Kiraz, Sejçuk gibi kırsal kesim ağırlıklı yörede bir milletvekilinı Meclis'e sokan Doğru Yol'un Ege'de 1980 yılı öncesı Ada- let Partisi tabanını hâlâ toplayamamasının tek nedeninin ise "eski yüzler" olduğu bir gerçek. Merkez sağ oyların ANAP ile DYP ara- sında gıdip gelmesi son günlerde değişık görûşleri gündeme getirıyor. Özellikle sa- nayici ve isâdamlan sohbet toplantıların- da ANAP ile DYP'nin birleşmesini konu- şuyorlar. DYP lideri bu tarhşma sürerken bakın ne diyor: — Yani ANAP cenazesini DYP sırtına alıp beraber batsın mı? Birleşme, taban- da sandıkta olur. Demirel'e soruyorlar: — DYP'nin ANAP'tan farkı ne? DYP lideri yanıt veriyor: — Evvela bunlar demokrat değil. Yet- mez mi bu? Zaman zaman İnönü ve Baykal, DSP li- deri Ecevtt'e "birleşme mesajı" verirler. DSP lideri Ecevit böyle mesajları aldığın- da yanıtı hazırdır- — Birleşme tabanda, sandıkta olur. Gazeteciler Ecevit'e sorarlar: — DSP'nın SHP'den farkı ne? DSP lideri yanıt verir: — SHP, sosyal demokrasiye inanmı- yor... Demırel ve Ozal. İnönü, Baykal ve Ece- vit. Özal'la Demirel'in bırlikteliği var. Bir dö- nem Demirel, Özal'a ekonominin dümenıni teslim etmiş, gûvenmiş. Şimdi yolları ay- rılmış. Birlesebilirler mi? İnönü ve Ecevit: Politikada hiç beraber olmamışlar, salt arkadaş kalmışlar. Ecevit ve Baykal; CHP'de hiç aynı çizgide yer al- mamışlar. Ama birlikte politika yapmışlar. Tek benzer özellıklerinı bir eski sosyal de- mokrat şöyle yorumluyor: — ikisi de hırçındır, hatayı af etmezler. — Ya benzemeyen özellikleri? — Ecevit'te vefa duygusu yoktur, Bay- kal'da ise vardır... Acaba bırieşirler mı? dına gücümüzü artürmamız l«- zundır. Şunu da söyleyeyim, Türkiye'- nin Ortadoğu, Balkanlar ve Ka- radeniz'deki rolu daba da arta- cak. Bu komşulanmızla iyi ilişki- lerimizi daha da artürmamız la- am. Belki bir Karadeniz ekono- mik bölgesi, güneyimizdeki kom- şulanmızia Pakistan ve tran'la yürüttügümüz EKO programını yaygınlaştırarak daba iyi bir eko- nomik ifişkJ duzeyine çıkabiliriz. Ortak Pazar hedefimizi bozma- dan civardaki komsularla ilerde dogabilecek gerginlikleri de azall- mak için ekonomik ilişkilerimizi arttırBiamız lazım." Ithaiat 19 milyar dolar Özal, ödemeler dengesindeki gelişmeler hakkında bilgi verirken de Türkiye'nin bu yılki ithalatıntn 19 milyar dolar, ihracatının da 13 milyar dolar civarında gerçekleş- mesinin beklendiğini, işçi dövizi girişlerinin 3 milyar, turizm geür- lerinin de 4 milyar dolan aşaca- ğını söyledi. Özal, turizm gelirle- rinin önümüzdeki 7-8 senede 15 milyar dolan aşacagını belirtti. özal, bu yıl aynca yurtdışı müte- ahhitlik ve taşımacıhk sektörü ge- lirlerinin de 6 milyar dolan bula- cağını kaydetti. Ozal'ın verdiği bilgiye göre bu yılki döviz gider- leri toplamı 26 milyar dolar, dö- viz gelirleri topiamı da 24-25 mil- yar dolar düzeyinde gerçekleşe- cek. ödemeler dengesinde hiçbir sorun çıkmayacağını da söyleyen Özal, bu yüın ilk 6 ayında Mer- kez Bankası'ndaki döviz rezerv- lerinin 875 milyon dolar arttığını açıkladı. Cumhurbaşkanı Turgut özal, Basbakan Yıldırım Akbulut, dev- let bakanları Mehmet Keçeciler, Cemil Çiçek, Kemal Akkaya, Enerji ve Tabii Kaynaklar Baka- nı Fahrettin Kurt, Sağlık Bakanı Halil Şıvgın, tçişleri Bakanı Ab- dülkadir Aksu ve çok sayıda ANAP milletvekili dün Kınkka- le'deki Orta Anadolu rafinerileri hydrocracker sistemi temel atma töreninde bir araya geldiler. Törende bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Turgut özal, "nereden buldun" yasası nede- niyle ANAP'a sitem etti. Nereden buldun yasasını hazırlayan milli- yetçi kanadının önde gelen isim- lerinden Alpaslan Peblivanlı ve Burhan Kara gibi milletvekilleri- nin karşısmda nereden buldun ya- sası hazırlamanın milliyetçilik ol- macağını dilegetirdi. Özal, "ne- reden buldun"u imzalamak iste- mediğinı de dile getirdikten son- ra şunlan söyledi: "Gecenlerde bir kanunu bfle N- le imzaladım, aslında imzalamaz- dım, nereden buldun kanunu di- ye ismi çıktı gazetelerde, ama de- dim ki çok propagandasını yap- önız, imzalayayım da gonin. tm- zaladım, şimdi valuflar büyük sı- kıntı içinde. Devletin bazı kuru- luşlan kamu kuruluşlan, büyük sıkıntı içinde. Kimse vakıflara gir- mek istemiyor ve biz servet beya- nını kaldırmışız, bn yolla tekrar servet beyanını ihdam etmeye ne lüznm var. Zaten çalan adamı böyle bulamazsınız. çalan adam maalesef bunun kılıfını hazırlar, bunlar yanlış, uygulanması dog- ru olmayan, memleketi hakikaten sıkıntıya sokan işlerdir. Buniann dözdtilmesi lazım. Bizim geçen yıllardaki politikamız hiçbir şeldl- de böyle değildi. Vatandaşa gü- vendik, vatandaşa güvendigimiz için de kolaylıklar getirdik. Bun- lar milliyetçilik de degildir. Bun- lar bir parça 'ber şeyi biz büiyo- ruz' zibniyetiaden. tnşallah hep- si ıslah olur, daha iyiye gider." Özal'ın Kınkkale gezisi sırasın- da bir grup süper emekli de du- rumlarını protesto etti. Hükümet SEK grevini erteledi _ . O İNSANCA YAŞAM' — Cağaloğlu'nda toplanan iki bini aşkın devlet memuru 'insanca yaşam' koşullannı sağlayacak taleplerini dile getirdiler. (Fotoğraf: Deniz Topaloğlu) Memur hak arayışında tş-Sendika Servisi — İstanbul 1 da dün akşatn saatlerinde Caga- loğlu'nda toplanan iki bin aşkın devlet memuru, "insanca yaşam" koşullan sağlayacak ucret artışı ve grevli, toplusözleşmeli sendika hakkı taleplerini dile getirip, Sir- keci Postanesi'ne kadar yurüyerek Başbakanlık'a telgraf çektıler. Hün-iyet Gazetesı önünde topla- nan Eğit-Der uyesi öğretmenler, Tkbib Odası, Maliye çalışanları, Mimar Mühendis Odası, belediye memurlan, PTT çalışanları, de- miryolları çalışanları, teknik sağ- lık mensuplan derneklerine üye memurlar burada bir basın açık- laması okuyarak sendika haklan- nın tanmmasını istediler. "İnsanca yaşam" koşullannı sağlayacak ucret elde etmenin dev- letle pazarlık masasına oturmak ve grev hakkını kazanmakla mümkün olduğunu belirten me- murlar daha sonra alkışlarla Sir- keci Postanesı'nden, Başbakan- lık'a "Sefaiet ücreti değil, insan- ca yaşama siandartı. Göstermelik ucret artışı degil, grevli lopiusoz- lemdi sendika hakkı isüyonız" yazılı telgraf çektiler. Bakanlar Kurulu'nun genel sağlığı tehdit gerekçesiyle Süt Endüstrisi Kurumu grevini ertelemesi üzerine 37 işyerinde çalışan 1680 işçi, karan pasif eylemlerle protesto ettiler. lş-Sendika Servisi — Hükümet, grev yasaklama niteliğindekj grev erteleme yetkisini bu kez de Süt Endüstrisi Kurumu çaiışanianna karşı kullandı. Bu sabah greve başiamalan gerekirken hüküme- tin 4. kez "genel sağlığı tehdit" gerekçesi ile uyguladığı grev erte- leme karan ile karşı karşıya ka- lan 37 işyerinin 1680 işçisi, çeşitli pasif eytemlerle karan protesto et- tüer. Dün yemek yememe, yürü- yüş, trafıği kesme türünden ger- çekjeştirilen pasif eylemlerin sür- dürüleceği bildirildi. Memur zamlannın çok düşük kalacağı haberleri dün Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklan hasta- nesi doktor ve sağlık personelinin toplu yemek boykotu ve pasif protesto eylemine neden oldu. Pancar Motor'da dün de 73 işçi- nin çıkarılması üzerine işçiler top- lu oturma eylemi gerçekleştirdiler. Bakanlar Kurulu'nun karan ile Süt Endüstrisi Kurumu grevinin, "gend sağlığı tehdit" gerekçesi ile ertelenmesi sert tepkiye yol açtı. Hak-tş ve özgıda-tş Sendikası Başkanı Necati Çelik, Türk-lş ile hükümet arasında varılan anlaş- mayı kabul etmedikleri için grev- lerinin ertelendiğinj söyledi. Çe- lik, SEK Genel Müdürlüğü'ne bağlı 37 işyerinde çalışan 1680 iş- çinin grevinin ertelenmesinin so- rumlusunun Türk-lş ve hokümet olduğunu dile getirdi. Çelik, Türk-lş'in 40 bin işçi için hükü- SEK İŞÇİLERİ — Grrvin ertelenmesi üzerine SEK çalışanlan, yemek yememe, yürüyüş ve trafiği kes- me eylemleriyle karan protesto ettiler. met ile vardığı anlaşmamn SEK sözleşmesi için önlerine getirildi- ğini, ancak Özgıda-İş'in bu üke- leri kabul etmemesi üzerine grev erteleme yoluna gidildiğini aktar- dı. SEK işçilerinin net çıplak üc- retinin 1 milyon liraya çıkanlma- sım istediklerini anlatan Çelik, "Türk-ts'in hükümet ile vardığı mutabakat serbest toplu pazarlı- ğa indirilmiş bir darbedir. Bu mu- tabakatı yok sayıyonız" diye ko- nuştu. SEK Genel Müdürlüğü'nde ça- lışan bir grup işçi de ellerinde ek- mek dilimleri ile oturma eylemi gerçekleştirdiler. Daha sonra top- luca TÜHİS Genel Merkezi'ne yürüyüşe geçen işçiler, Akay Cad- desi üzerinde iki kez tstiklal Marşı söyleyerek trafiğin bir süre aksa- masına neden oldular. TÜHİS Genel Merkezi'ne değin alk;şlar- ı, TÜHlS bina- sının kapısına grev erteleme kara- rına ilişkin Resmi Gazete'nin fo- tokopilerini astılar. 400 dolaymda işcinin çalıştığı Bayrampasa'da kurulu Pancar Motor Fabrikası'ndan dün de 73 işçi çıkanldı. Böylece dökümha- ne bölumünde çalışan tüm işçile- rin çıkartılarak bölümün kapatıl- dığı bildirildi. Pancar Motor işçileri, işten çı- kartma uygulamalannı bahçede topluca oturarak protesto ettiler. "İşçi kıyımınason", "Işçiler bir- leşin", "İşçiler el de genel greve" şeklinde sloganlar atan işçiler, dö- kümhane bölümunün kapatılması ile burada yapılan işin taşeron şir- ketlere verilmesini de kınadılar. Bakırköy Ruh ve Sinir Hasta- lıklan Hastanesi'nde çalışan dok- torlar ve sağlık personeli, tem- muzda behrlenecek memur maaş zamlannın enflasyon orammn üzerinde belirlenmesi ve grevh', toplusözleşmeli sendika haklan- mn tamnması amacıyla dün ye- mek boykotu yaptılar. Hastane yemekhanesinde 500 dolaymda sağlık çalışam toplarurken, ye- mekhaneye gitmek ısteyenlerin hastane güvenlik görevlilerince engellendiği bildirildi. Yemekha- nede toplanan calışanlann konuş- ma yapmasını engellemek isteyen başhekim muavini "Söz hakkımız engdlenemez", "Grevli, toplu- sözleşmeli sendika hakkımız engellenemez" şeklinde sloganlar ve alkışlarla protesto edildi. Sağ- lık çalışanlan yaptıklan açıklama- larında, hastanelerde döner ser- maye uygulamasının ve Sözleşme- h' Personel Kanunu'nun yürürlük- ten kaldırümasım da istediler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle