25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 HAZİRAN 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Sainsbııry, Cumhuriyet'i ziyaret etti • Haber Merkezi — Tttrkiye'yi resmen ziyaret etmekte olan Ingiltere Dışişleri bakan yardımcılanndan Tim Sainsbury dün gazetemize gelerek Genel Yaym Müdürümüz Hasan Cemal ile görüştü. Ingiltere'nin Ankara Büyükelçisi Sir Timothy Daunt'un da katıldığı göruşme sırasında, son yıllarda dünyada ve Avrupa'da meydana gelen politik değişmeler üzerinde duruldu. 4 AT Kıhrıs'ı gündeme aldı' • PARİS (AA) — Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis, Kıbns sorununun, AT Konseyi'nin 25 ve 26 haziranda Dublin'de yapılacak toplantısının gündemine eklendiğini söyledi. Mitsotakis, AT ülkeleri başkentlerine yaptığı ziyaret çerçevesinde Paris'te, Cumhurbaşkaru François Mitterrand ve Başbakan Michel Rocard'la yaptığı görüşmede Kıbns sorununun da ele alındığını ve Yunanistan'ın, Dublin'deki toplantıda, Kıbns sonınuyla ilgili tütumuna en çok sayıda AT ortağının destâgini almaya çalıjacağını kaydetti. Lösemili çocuk iyfleşiyor • LEFKOŞA (AA) — Yehova şahidi Rum bir ailenin, dinleri kan naklini yasakladığı gerekçesiyle Londra'da hastaneden kaçırdığı lösemili kızlannın dunımunun, kan naklinden sonra düzelmeye başladığı bildirüdi. 2 yaşındaki Stefani Haralambus, ailesinden alınarak cuma günü Güney Kıbns'ta bir hastaneye yeniden yatınlmış ve kan nakli yapılmıştı. Haralambus ailesinin Stefani'yi yeniden hastaneden kaçınnasını önlemek için poüs hastanenin çevresinde 24 saat nöbet tutuyor. IRA militanı yakalandı Ji AMSTERDAM (AA) «-Hoitanda polisif irtanda Cumhuriyet Ordusu'nun Avrupa kıtasmdaki eylemlerine karıştığı belirlenen bir grubun dördüncü elemanını da tutuklandığını bildirdi. lrlanda Cumhuriyet Ordusu için lrlanda'ya Ingüiz helikopterlerine karşı uçaksavar fuzeleri de dahil olmak üzere gelişmiş silahlar ve bu silahlara ait teknoloji ihraç eden biri lrlandalı üç kişi ABD mahkemesince suçlu bulundu. Sovyet uçağı kaçınldı HELStNKİ (AA) — ıvyetleT Birliği'nin onya Cumhuriyeti'nin ıaşkenti Riga'dan, inlandiya'nın başkenti Helsinki'ye dün bir Sovyet yolcu uçağı kaçınldı. Hava korsanı, polise teslim oldu ve bu ülkeden sığınma fhakkı istedi. 54 yolcu ve 5 tmurettebat taşıyan, Riga- JMurmansk iç hatlar seferini jyapmakta olan Tupolev-134 tipi yolcu uçağını kaçıran ^korsanın sığınma talebi inceleniyor. Schengen Anlaşması • LÜKSEMBURG (AA) — Fransa, FAlmanya., Belçika, Hollanda ve Lüksemburg arasmda iç sınırlann kaldınlmasını ve serbest dolaşımı öngören Schengen Anlasması, dün imzalandı. Beş ülkenin parlamentolan tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek olan anlaşmaya göre bu ülkeler ortak vize uygulamasına gidecekler; uyusturucu ve silah kaçakçüığı konusunda işbirliği yapacaklar; suçluların iadesi kolaylaştınlacak ve beş ülkenin de yararlanabileceği ortak bir bilgisayar ağı kurulacak. Macar Başkana referandıım • BUDAPEŞTE (AA) — Macaristan Başbakanı Jozsef Antall, cumhurbaşkanının halkoyuyla seçilmesi konusunda aralık ayında bir referandum yapılmasını önerdi. Antall, bu öneriyi, özellikle eski KP'den gelen ve cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili referandum yapılmasını isteyen yaklaşık 200 bin imzalı dilekçelerin verilmesinden sonra yaptı. 'Perestroyka* ve 'piyasa ekonomisVpolitikaları delegelerin saldırısına uğradı 'Rusya' tuzağı GorbfyeRusya Federasyonu Komünist Partisi Konferansı'nda konuşan Gorbaçov Yeltsin'i uyarırken delegeler reform politikalarını şiddetle eleştirdiler. Dış Haberier Servisi — Sovyet- ler Birliği Komünist Partisi'nin 28. Kongresi'ne iki hafta kala topla- nan Rusya Federasyonu Komünist Partisi Konferansı'nda Mihail Gorbaçov'un perestroyka politika- sı delegeler tarafından şiddetle elestirildi. Gorbaçov konferansta yapuğı konuşmada ülkede ikilik yaratmaya çalışanlan sert bir şe- kilde uyararak SSCB'nin bugun- kü yapısının korunabilmesi için Rusya Federasyonu ile merkez arasında işbirliğinin zonınlu oldu- ğunu beliitti. Konferansın ilk oturumunda konuşan Gorbaçov, Rusya Fede- rasyonu'nun yeni Devlet Başkanı Boris Yeltsin'i uyarırken delegele- rin çoğunluğunu olusturan muha- fazakâr kanat üyelerine de güven- ce vermeye çalıştı. Gorbaçov, Rus- ya Komünist Partisi'nin yaratıl- masının başta ekonomik olmak üzere, çeşitli nedenlerden dolayı zonınlu olduğunu savundu. Ko- nusmasında perestroykanm basan ve eksikliklerine de değinen Gor- baçov, reformlann gelişimine iliş- kin görüşierini aktardı. Sovyet lideri "nallan mnhafa- zakfir mantıgY'nm reformlann GORBAÇOV TATLI SERT — SSCB lideri, Boris Yeltsin'i uvanrken, muhafazakâriara da güvence ver- meye çalışü. Rusya KP'nin yaratılmasını başta ekonomik ve etnik olmak üzere, çeşitli nedenlerden dola- yı zorunlu göriiyor. (Fotograf: AP) oturumunda, partinin liberal ka- nizmi ideal olarak benimsemekten nadını oluşturan "Demokralik vazgeçmesiıır ısterlerken özellikle karsısuıdaki en büyük engel oldu- ğunu belirtmekle birlikte, eksik- likler olsa da son üç yılda geçmiş 30 yılda vapılan çahşmalardan da- ha çok "halkı piyasa ekonomisi- ni benimsemeye hazır dunıma getirdüderinr kaydetti. Gorbaçov, "Piyasa ekonomisine geçmek ka- pitaiizme dönmek degildir. Piya- sa kapitalizmin icadı degil, uygar- lıgın iirüniidür. Böyle olduğu için piyasa ekonomisi sosyalizmle de var olabilir" dedi. Konferansın öğleden sonraki PUtfonn" ile muhafazakâr kana- dı temsil eden "Marksist Plat- fornı"un partinin geleceğine iliş- kin görüşierini içeren programla- nmn sunulmasından sonra, kon- feransın ana gündem maddesi olan Rusya Komünist Partisi'nin kuruluşu ve SBKP Kongresi'nin platformunun görüşülmesine ge- çildi Demokratik Platfonn'u destek- leyen delegeler, SBKFnin "komü- parünin küçuk yerleşim merkez- lerinden kongreye gelen delegeler, parti yönetiminin, ülkenin kont- rolünün partinin elinden çıkınası- na yol açan politikaları şiddetle eleştirdiler. Sovyetler Birliği'nin en önemli kömür havzalanndan Kemerov'- un bölge parti sekreten, Ukraynai daki maden işçilerinin Komünist Parti'yi kendi partileri olarak ta- mmadıklannı ilan eden bir bildi- n yayımladıklannı belirterek SBKP'nin içinde bulunduğu bu başıbozukluktan Gorbaçov ve po- litbüroyu sorumlu tutan konuş- masından sonra dakikalarca alkış- landı. Moskova Üniversitesi araştır- macılanndan Andrei Kalganov, hükümetin piyasa ekonomisine geçme planlannı şiddetle eleştirir- ken bu planlann, ülkedeki bürok- ratik üst yapıya hiç dokunmadı- ğım vurguladı. Kalganov, ulke er- konornisinde yapılacak her türlü reformun, yerel sovyetlerin ve do- layısıyla parti örgütünün denetim gücünü koruması gerektiğini sa- vundu. Leningrad'daki bir ekonomik işletmenin parti sekreten Viktor Tyulkin ise Gorbaçov'un perest- royka programına az rastlanan açıklıkla saldırıya geçerek geçen beş yıllık perestroykanm halka hiçbir şey vermediğini, yalmzca eski dogmalann yerine bir reform dogmasımn egemenliğini yarattı- ğmı söyledi. Tyulkin, hükümetin ekonomik reform programırun yauuzca "pa- ramn nasü kazanılacagını bilen bir azınlık için" hazırlanmış olduğu- nu da savundu. lyulkin konuşma- sında, SBKP'nin parlamenter bir partiye dönüşmesini isteyen De- mokratik Platform yanlüanmn partiden ihraç edilmesi çağnsm- da bulundu. Siyasi gözlemciler, Rusya ve KP konferansının ilk günkü oturumu- nun, Gorbaçov'un, iki hafta son- ra baslayacak olan SBKP Kong- resi'nde çok zorlanacağını ortaya koyduğunu belirtiyorlar. FAlmanya Başbakanı, yılsonunda ortak genel seçim yapılmasını istedi Kohl: Aralıkta birleşeceğizHelmut Kohl'ün yıl sonunda ortak seçim önerisi, Demokratik Almanya'daki iktidar partileri ve Başbakan Lothar de Maiziere tarafından destekleniyor. DİLEK ZAPTÇIOĞLU BERLİN — Almanya'mn 1990 yıh bit- meden birleşmesi ihtimali kesinlik kazanı- yor. Başbakan Helmut Kohl, dün Bonn- daki hükumet toplantısından sonra bası- na >aptığı açıklamada, "Almanya önümiiz- deki kış birleşecektir" dedi. Helmut Kohl, 2 ya da 9 Aralık 1990 ta- rihinde bütün Almanya'da ortak genel se- çimlere gidümesini önerdi. Demokratik Al- manya'da iktidarda olan muhafazakâr pâr- tiler ve Başbakan Lothar de Maiziere de aralıkta ortak seçim tasarısını destekliyor. Böylece Almanya'mn önünde 4 aşamalı bir birleşme perspektifı belirdi: 1- Perşembe günü, Bonn'da Doğu Ber- lin'de meclislerden geçerek onaylanacak olan "Devlet Anlaşması" uyannca iki Al- manyâ arasındaki "parasal, ekonomik ve sosyal biriik" 1 Temmuz 1990'da yürürlü- ğe girecek. Demokratik Almanya'da "De- •tsche Mark" (DM) para birirni haline ge- lirken, yenı yasalarla Batı sistemine geçjş sağlanacak. da, merkezi idare sisteminden federatif eya- let sistemine geçilecek. Savaştan önceki 5 eyaletin yeniden kurulmasından sonra eya- letler Federal Alman Anayasası'mn 23. maddesine göre "Batı'ya ilhak" karan ala- bilecekler. Başbakan Kohl, bu karann or- tak genel seçimlerle aynı gün, yani aralık ayında alınmasını öneriyor. 3- 2 ya da 9 aralıkta ortak genel seçim- ler yapıhnca ve aynı gün D. Almanya Ba- tı'ya ilhak karan alınca, artık Almanya'da tek bir parlamento, hükumet ve cumhur- bakanı faaliyete geçecek; tek bir anayasa (Şimdiki Federal Alman Anayasası) yürür- lükte olacak. 4- Almanya'nın de facto birleşmesine pa- ralel olarak lkinci Dünya Savaşı'nm gali- 2- Demokratik iwnanya%a^yaz'âylann-' bı müttefiklerle askeri pakt sorunu çözü- söylediği haber verildıl Ortadoğu IsraiVden Araplara çağn Dış Haberier Servisi — lsra- il'in yeni hükümetinin, FKÖ ile diyalog başlatmak yerine, Arap ülkeleri ile görüşme masasına oturma politikasını benimsedik- leri bildirüdi. tzak Şamir baş- kanlığmdaki hükümetin bu yak- laşımmın ABD tarafından faz- la destek bulmadığı da belirtili- yor. Arap ülkelerinin bu çağrı- ya bir tepki vermedikleri de ek- İeniyor. tsrail hükümeti basın sözcü- sü Yossi Olmert de ABD ile ül- kesi arasında tırmanan söz dü- ellosunun bölgeye genel bir çö- züm sağlanması gereküliğini or- taya koyduğunu açıkladı. Bu arada Ürdün Kralı Hüseyin'e de Israil ile var olan ilişkilerini sür- dürmesi çağnsı yapıldı. 1987 yı- lında dönemin başbakanı tsrail Işçi Panisi lideri Şimon Perez, Kral'la tsrail-Ürdün banşı konu- sunda görüşmüş ve FUistin so- rununun BM'nin desteklediği uluslararası bir platformda ele alınması kararlaştırılmıştı. Tel Aviv*de öğrencilere hitap eden tsrail Başbakanı, ABD'nin FKÖ'ye karşı tutumunu gülünç bulduğunu belirtti. 30 mayısta tsrail sahillerine düzenlenen sal- dıraun FKÖ tarafından kınan- ması konusundaki ABD talebi- nin, "yalanın sürdüriilmesi- 'nden başka bir anlam tasıma- yacağını savundu. Romanya Başbakanı Roman 'demokrasi*sözü verdi Tııtuklamalar devam ediyor Bükreş'te geçen hafta meydana gelen . olaylarda halkı kışkırttıkları iddiasıyla üç muhalefet lideri tutuklandı. Dıs Haberier Servisi — Roman- ya Parlamentosu'nun göstericilere karşı güç kullanılmasmı onayla- masından sonra Bükreş'teki Üni- versite Meydam'nda iki gündür yeniden eyleme başlayan gösteri- ciler, olaysız bir şekilde dağıldı- lar. Başbakan Petra Roman, ül- kesinin demokrasiye doğru ilerle- diğini belirtirken, geçen hafta meydana gelen olaylarda "laşkır- öcı" davranışlarda bulunduklan için üç muhalefet lideri tutuklan- dı. Bükreş'in Üniversite Meyda- m'nda 7 hafta süren gösteriler, ge- çen hafta polisin zor kullanması ile dağmlmış, ancak protestolann sürmesi üzerine Devlet Başkam Ion Diescn tarafından kente çağı- rılan 10 bin maden işçisi sopa ile asayişi sağlamıştı. Madencilerin Bükreş'ten çekilmesinden sonra geçen cumartesi gecesi ?00 göste- rici yeniden Üniversite Meyda- m'nda toplanarak komünizm aleyhtan protestolanm sürdür- müşlerdi. Üniversite Meydam'm yeniden işgal eden göstericiler, önceki ge- ce sessiz bir biçimde protestolan- na son verdiler. Ajanslar, Ro- manya Parlamentosu'nun önceki gün göstericilere karşı güvenlik güçlerinin zor kullanmasım onay- "BtZt ÖLÜME GÖNDERMEYtN" — ttalya'daki Dünya Kupası'na katılan Rumenler, önceki akşam vapılan Romaır>-a-Arjantin karşılaşması sırasında, tribünlere, "Italya, bizi ölüme gönderme" yazan pan- kartlar astılar. Sahadaki futbolculann ise buna alkısla destek verdikleri göriildii. (Fotograf: AP) lamasının, meydanm boşaltılma- sında etken olduğunu belirtiyor- lar. AP'nin haberine göre göste- riciler, eylemlerine son vermeden önce Bükreş'te Iliescu yanhlan ile kavga ettiler. ölen ya da yarala- nanın olmadığı olaylarda, Iliescu yanlılannın da göstericilere kar- şılık verdiğı bildirildi. Reuter'in haberine göre de ge- çen haftaki olaylarla ilgili olarak önceki gün üç muhalefet lideri tu- tuklandı. Romanya televizyonu, tutuklananlann Marian Mantea- nn adlı bir öğrenci lideri ile Di- mutnı Dinca ve Nica Leon adla- rındaki önde gelen muhalifler ol- duğunu duyurdu. Söz konusu muhalifler, geçen çarşamba günü bastınlan gösteriler strasında hal- kı şiddete teşvik etmek ve kışkır- tıcılık yapmak ve kamu mallan- na zarar vermekle suçlamyorlar. Tutuklular arasmda bulunan Ma- rian Manteanu'nun, geçen haftaki olaylar sırasında madenciler tara- fından sık sık dövüldüğü bildiril- di. NATO, Romanya'daki gösteri- ler ve şiddet olaylan konusunda dün üımlı bir açıklama yaptı. Açıklamada, ittifakın Romanya 1 daki şiddet olaylanndan endişe duyduğu bildirilerek ülkede de- mokrasinin sağlanabilmesi için yetkililerin banşçıl yollar kullan- ması çağnsında bulunuldu. Fransa Cumhurbaşkam Fran- çois Mitterrand da hükümetin yö- netim aleyhtan gösterileri şiddet kullanarak dağıtmasına kârşılık Romanya'ya yardımı kesmeyi iste- mediğini söyledi. DÜNYADA BUGUN AUSIRMEN Bomba... lecek. önumüzdeki cuma günü Doğu Ber- lin'de ikincisi düzenlenecek olan "2 arü 4" toplantılarımn sonbaharda sonuçlanması bekleniyor. Müttefikler Almanya için sap- tadıkları yeni statüyü kasımda yapılması beklenen "Avrupa Güvenlik ve Işbiriigi Konferansı'"na (AGİK) sunacaklar. Almanya düğümünün çözümu için "2 artı 4" toplantısı yukanda belirttiğimiz gibi cuma günü Doğu Berlin'de yapılıyor. SSCB ve Federal Almanya dışişleri bakanlan ön- ceki gün Münster'de bir araya geldiler. Bu arada, Fransa'ya yaptığı geziyi ta- mamlayan De Maiziere'nin Paris'te yaptı- ğı açıklamada birleşîk Almanya'mn "ya- pısı ve stratejileri köklü biçimde değiştiril- memjş .bir NATO'da- ^ e r . İ ^ ; Son günlerde gazetelerimizde, bomba haberterı çoğalmaya başladı. 16 haziran günü TKP-B/SHB militanı Semira kod adlı Suna Çelik'in elinde bomba ile öimesinden sonra -ki ötümürt haagi koşullarda meydana geldiği tam açıklık kazanmış değildır-18 ha- ziran günü de Diyanet Vakfı'nın Ankara Necati Bey Caddesi'n- deki yayınevi bombalandı ve ikisi ağır olmak üzere sekiz kişi ya- ralandı. Diyanet Vakfı'nın bombalanması olayı hac dolandıncılığının he- men ardından meydana geldiğinden olayın sorumluları konusun- da çeşitli varsayımlar ileri sürülebilir. Ama bu iki olayı Türkiye: deki son gelişmelerin ışığında ele aldığınızda son derecede il- ginç bir döneme rastladıklarını görürsünüz. Unutmamak gere- kir ki bu iki olaydan çok kısa bir süre önce bir emekli polis me- muru ve istanbul sıkıyönetim eski adli müşaviri emekli bir albay da öidürülmüşlerdi. Biraz daha geriye doğru gidersek. hepsi aynı kaynaktan çıkmayan terör eylemlerinın hızla tırmandığına tanık oluruz. 12 Eylül ertesinde henüz 12.5 Eylül yönetimini aşıp demokra- siye kavuşmamış olan Türkiye'de tırmanan terör ile gittikçe sık patlayan bombaiar, içinde bulunduğumuz koşullardan yarar umanların girişimleridir. İçinde bulunduğumuz koşul, iktidar boşluğuna yamanmış olan bir muhalefet boşluğunun yarattığı seçeneksiz görünen çıkmaz- dır. İsteyerek yaratılan iktidar boşluğu ile buna beceriksızlik, ye- teneksizlik sonucu eklenen muhalefet boşluğu Türkiye'yi seçe- neksiz bir çıkmaza doğru sûrüklerken alttan alta yeni oluşum- lar da izlenmektedir. Bu oluşumlartn en önemlisi yakında laik Türkiye Cumhuriyeti'ne son verebilecek olan şeriatçı örgütlen- melerdir. Türkiye'de şeriatçı örgütlenmeler artık hazırlık aşama- sını çoktan geride bırakmış ve gelişme sürecine girmişlerdir. Ta- rihimizın en güçlü sivil örgütlenmesinı geliştirmiş olan iaiklik kar- şıtı akımlar, artık devletin erklerinin köşe başlarını da teker te- ker ele geçirmektedirler. Güvenlik güçlerinde kaymakamlar. va- liler katında ya da adalet aygıtında anti- laik güçlerin ne denli köklü bir yapılanmaya varmış oldukları olaylan izleyenlerce bi- linmektedir. Boytesi bir ortamda Türkiye'deki iktidar ve muhalefet boşlu- ğu gerçekten her zamankinden daha ciddi boyutlara ulaşmak- tadır. Bir ucu iktidara dayanan Arap ideolojisinın serbestçe at oynattığı Türkiye, Arap dünyası ile Molla İranı'nın İaiklik karşıtı emellerini gerçekleştirebilecekleri elverişli bir alan olarak görül- mektedir Kürt sorunu ile birleşen İaiklik karşıtı güçlü akımlar, 2000'li yıllar Türkiyesi için bir var ya da yok olma sorunu haline dönüşmüş bulunmaktadır. Halkın çoğunluğunun laikliğe karşı olmamasına karşın iktidann tepesinde ve bazı odaklarında yoğunlaşmış olan dinci güçler, topluma kendi görüşierini tabular yoluyla aşılamaya çalışmak- ta, aynı zamanda görüşü zorla kabul ettirecek ortamı oluştur- mada da hızla yol almaktadırlar. Bozuk ekonomik düzen, artan enflasyon ve insanı hiçe sayan bir ekonomik model ile ayyuka çıkmış olan yolsuzluklar da 'öbür dünya' çözümcülerinin ekmeğine yağ sürmektedir. Bu durum; genellikle 10 yılda bir yoğunlasan çıkmazı, dene- yimlerimizin de açıkça gosterdiği gibı olaylan daha da ağırlastı- np çıkmazı koyulaştırmaktan başka bir işe yaramayan askeri dar- belerle çözme yörrtemini de geçersiz kılmıştır. Hiçbir sorunu çözemediği halde, işbaşına geldiğinde geçici bir süre için can ve mal güvenliğini sağlamış görünen (tabii öz- gürlükleri ve demokrasiyi çiğneyerek) askeri yönetimlerin böyle bir olanağı ve gücü de hızla yitirmekte olduklannı görmezden geJemeyiz. İslam ûlkelerinde İslamcı akımların kendi düzenli ordularını devirebilecek güçler olduğunu İran olaylan gösterdi. Aynı olgu Enver Sedat'ın İslamcı bağnazlar tarafından öldürüldüğü Mısır'da yaşanamazdı. Bugünlerde, yepyeni ufukların eşiğine gelmiş olan ©ezayir'i ve orada ordunun dinci kesimler karşısındaki umarsız- lığını da dikkatle ızlemek gerek. . jjşte Türkiye'de son iki bomba boyle bir ortamda patlamış bu- lunmaktadır. Türkiye; biraz da istenerek yaratılmış olan iktidar bosluğunu hızla aşmayı sağlayabilecek olan güçlü, canlı, enerjik, gerekti- ğinde olaylan ve koşulları zorlamayı bilecek ve sivil çözümler üretmeye yetenekli bir muhalefet yaratamaz ise cumhuriyet ta- rihinin en karanlık bunalımına doğru sanılandan da daha bü- yük bir hızta koşacaktır. I DEMOKRATİK ALMANYA Teröristleri kiııı korudu'Kızıl Ordu'ya (RAF) bağlı teröristlerin teker teker yakalanması ile birlikte, konu yoğun biçimde tartışılmaya başladı. Yaygın kanı, STASI'nin teröristleri koruduğu yönünde. DOGU BERLİN (Cumhuriyet) — Demokratik Almanya polisi son on beş gün içinde ülkenin çe- şitli kentlerinde ikamet etmekte olam sekiz Batı Alman teröristini yakaladı. Federal Almanya'da "Kızd Orda Fraksiyonn" (RAF) adına çok sayıda eylem gerçekleş- tiren teröristlerin 10 yıl önce Do- ğu Almanya'y a geldikleri ve ken- dilerine sahte kimlikle yeni bir ha- yat kurduklan belirlendi. Yaka- İanan RAF eylemcilerinden Sigrid Steraebeck polise, Demokratik Almanya'ya yerleşirken başhca yardımın eski "Devlet Güvenlik Bakanbgı" STASI tarafından gel- diğini itiraf etti. Gizli isühbarat servisi STASI'nin yardımıyla 198O'de Demokratik Almanya'ya yerlestiği belirlenen Sigrid Sterne- beck, 1985 yıhnda Federal Al- manya'da bir Amerikan askerini öldürmek ve bir Amerikan aske- ri Ussüne bombalı saldında bulu- narak iki Amerikan askerinin da- Siyahi lider dünya turunun ABD durağında Mandela hrkçılığı' anlatıyor KIZILIRMAK ŞEBNEM ATtYAS NEW YORK — Dünyanın en meşhur siyasi tutuklusu, bir CIA ajammn ispiyonu sonucu tutuk- landıktan 27 yıl sonra bugün ilk kez ABD'ye ayak basıyor. Afrika Ulusal Kongresi'nin (ANC) Baş- kan Yardımcısı Nelson Mandela^ nın New York'ta baslayacak olan 12 günlük ABD programı öyle yüklü ki ırk aynmına vakit ayır- ması mucize olarak nitelendi- rilecek. Serbest bırakılmasından "30 saniye" sonra Amerika'nın ticari açıkgözleri promosyon amacıyla Mandela'nın ABD turundan bir parça koparmak amacıyla telefon etmeye başladılar. Halen devam eden telefonlarda, ABD Başkam George Bush, bir düzineye yakın büyük şehir belediye başkanı, Ja- ne Fonda, Robert de Niro, Sieven Spidberg, ABD'nin belli baslı uni- veniteleri, çeşitli şirketler, rock ve pop ilahlan, film yönetmenleri, aktörler Mandela'nın sosyal tak- vimine katüabilmek için her tür- 10 ayncalığı kullandılar. Los Angeles Belediye Başkam Tom Bradley, Mandela için "gel- miş geçmiş en büyük ırklararası yttrüyiişü" düzenleyeceklerini açıkladı. Siyah liderden de bu yü- rüyüşte bir konuşma yapmasmı ri- ca etti. Bunun üzerine Chicago derhal Mandela'yı davet ederek şehrin güzelliklerini gezmesini is- tedi. North Carolina Duke Üni- versitesi, Mandela'yı kısa bir süre öncesine dek ırk aynmı güdülen üniversitenin nasü bir medeni dö- nüşüm yaşadığım bizzat görmeye çağırdı. Çeşitli şehirler Mandela'ya fahri vatandaşlık vermeye kalkıştılar. Senatör Ted Kennedy Mandela'yı Boston'daki Kennedy Kütüphane- si'ni gezme>-e davet etti. Bütün te- levizyon istasyonlan Mandela'dan iki dakikalık göriişme koparmak için birbirleri ile kıyasıya savaşa giriştiler. Siyah liderin sonunda içinden çıkılmaz hal alan programımn ne kadarını gercekleştirebileceğine sağlık koşullan karar verecek. Nelson Mandela New York'ta yann Harlera'i ziyaret ettikten sonra Yankee Stadyumu'nda dü- zenlenecek bir mitinge katılacak. Cuma günü Birleşmiş MiUetkr Genel Kurulu'na hitap edecek. Mandela'nm New York'u ziya- reti, siyah Belediye Başkam David Dinkiıts için önemli sorunlara ne- den oldu. Bir gnıp Musevi, Man- dela'nın FKÖ lideri Yaser Arafat'ı desteklediğini, tsrail devletinin iş- gal alündaki bölgedeki uygulama- lannı Güney Afrika beyaz ırkçj re- jimine benzettiğini hatırlatarak bu sözlerini geri almasını istediler. ÖLÜME DE TİLİLİ NEPA MUZİK YAPIM PAZ»flL»MA 1MÇ.. S. BLOK HO: 6204 UNKAPANI-ISTANBUL TEL: 512 30 12 • 513 22 37; FAKS: 511 81 14 DAĞLARIN CÖRKEMİ SULARIN COŞKUSU SENLE OLSUN KARANLICIN SİSİNİ DAâTSIN DALCA DALCA SOLUĞUN BİR SEVDANIN COŞKUSU İLE BAŞLAR YAŞAMAK VE SEVMEK SUSKUNLUKLAR ÇICLIK OLUR DALCA DALCA YAYILIR. TUM PLAK VE ntODUKTM: H»S»N SALDK KASETÇILEROE ha öiümüne sebebiyet vermek suç- lanndan aranıyordu. Sternebeck ve önceki gün yakalanan 2 müi- tanla Federal Almanya'da aranan 30 RAF üyesi teröristin sayısı 22'ye düşmüş oluyor. Bundan yaklaşık iki hafta ön- ce Susanne Albrecht ve Inge Vi- ett adlı RAF üyelerinin yakalan- masından sonra "teröristlerin De- mokratik Almanya'ya nasü geMi- ği ve burada nasıl yaşayabiMi|i" sorusu kendiliğinden ortaya çık- mıştı. Batı'da "en çok aranan suçlular" listesinde fotoğraflany- la yer alan teröristlerin D. Alman- ya'da, eski gizli istihbarat ve gü- venlik örgütü STASI'nin haberi olmadan yasamalan ihtimali he- men hemen sıfırdı. Sonradan ya- kalananlarla sayısı sekize yükse- len RAF üyelerinin hepsi 1980'de sahte kimlikte D.Almanya'ya gel- miş, çeşitli kentlere yerleşmiş, ça- lışmaya başlamıs ve Demokratik Alman vatandası olmuslardı. Sig- rid Sternebeck olaymda olduğu gibi bazılan, D.Almanya'ya yer- leştikten sonra Batı'da gerçekles- tirdikleri eylemlerden aranryordu. Demokratik Alman lçişleri Ba- kanlığı ile polis teşkilatmın bilgi- sine göre teröristlere yeni kimlik ve iş edinmekte eski güvenlik ör- gütü STASIataklık yaptı. Yetki- liler, "Federal Almanya'nın istik- rannı bozmaya yöaelik eylemlcr- de buluaan teröristlerin Demok- ratik Almanya tarafından gizli olarak desleklendigine" şiradi ke- sin gözüyle bakıyor. Federal Alman polisinin Inter- pol aracılığıyla on-on beş yüdır aramakta olduğu RAF üyesi mi- litanlann Doğu'da peş peşe yaka- lanması, başka bir soruyu daha gündeme getirdi: Bu başanyı De- mokratik Alman polisi kime borç- lu? Resmi açıklamalar, teröristle- rin, "komşnJan ve aklade vataa- daşlar tarafından tanınıp ihbar edildiği" yolunda. Ancak basın bu resmi açıklamalan yetersiz bu- luyor. Üzerinde durulan ihtimal, RAF üyelerinin eski STASİ ajan- lan tarafından yeni yönetime ih- bar edildiği.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle