Katalog

20 HAZÎRAN1990 P A R T I L E R D E N Genel Sekreteri Deniz Baykal'ın Karadeniz gezisi, 22 haziran cuma günü Trabzon'dan başlayacak. Baykal aym gün Araklı, Rize ve Hopa'da partisince düzenlenen açık hava toplantılarına katılacak. ı , • SHP Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne I|J ilişkin önlemleri içeren 424 ve 425 sayüı jcanun hükmündeki kararnamelerin iptali içni bayram öncesinde Anayasa Mahkemesi'ne başvuracak. • Halkın Emek Partisi Genel Başkanı Fehmi Işıklar, örgüt kurraak için yoğun bir taleple karşılaştıklannı belirterek partisinin ilk örgütünün tzmir'de kurulacağını söyledi. • DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel bugün Van'da partisi tarafından düzenlenen bir mitinge katılacak. Bağımsız milletvekili Mahraut Alınak 7. 1 Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in korunması için orman kesilip kesilmediğini sordu. Alınak, soru önergesini Başbakan Yıldırun Akbulut'un yanıtlamasını istedi. • Sosyalistlerin Birlik Partisi girişimi tüm yurtta delege seçimlerini tamamladı. tki bine yakın delegenin katılımıyla gerçekleştirilecek kurultayın beş yüze yakın delegesi tstanbul'dan. tstanbul delegelerinin yaklaşık yüzde 20'sini kadınlann oluşturduğu bildirildi. KISA KISA • SHP Tekirdağ Milletvekili Güneş Gürseler, TBMM çatısı altında ve yurt çapında mart-nisan ve mayıs ayları süresınce yaptığı çalışmalar hakkında seçmenlerine bilgi verdi. Gürseler, yurtdışındaki TOrk vatandaşlarmın, seçimlerde oy kullanabılmesini sağlayacak yasa değişikliği önerisini TBMM Başkanlığı'na sunduğunu hatırlattı. • Sağlık Bakaru Halil Şıvgın'ın "görevini yerine getirmediği, hizmeti aksattığı ve halk sağlığını tehdit ettigi" gerekçesiyle görevden alınrnası istendi. Başbakan Yıldırım Akbulut'a bir mektup gönderen Türk Tabipler Birliği Başkanı Prof. Dr. Nusret Fişek, "Çeşitli uyanlanmıza rağmen görevini yerine getirmeye yanaşmamaktadır" dedi. • SHP Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü, Tanrn Orman Bakanı Lutfullah KayaJar'ın yanıtlamasını istediği soru önergesinde, Tekirdağ çevresindeki geçici orman işçilerinin ücretlerinin ödenip ödenmediğini sordu. CUMHURÎYET/11 Çumhurbaşkaniy belediye seçimi iptaledilen Çolakh'da OzaPdan seçim vaatleri ÖZAL SICAKTAN BUNALDI açıhşıada, sıcağı görünce, ceketi — Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Titreyengöl'de bulunan (esislerin çıkardı, şapka giydi, kamışla kola içti. (Fotoğraf: AA) BÜLENT ECEVİT ÇOLAKLI (Manavgai) — Cumhurbaşkanı Tnrgtıt ö a l , 3 haziranda yapılan belediye seçimi iptal edilen Çolakh'da. ANAP'- m kahvesinde yaptığı konuşmada, "Belediye oidunoz, biz destekle- riz. Herkesi destekJedlfimiz glbi" diyerek ekspres yol vaat etti. özal, yaptığı kısa konuşmasında, Çolaklı'yı bildiğini, 1982'de po- litikaya girmeye ve parti kurrna- ya buralarda karar verdiğini anlattı. önceki akşam kaldığı Steigen- berger Falez Otel'den saat 10.35'te aynlan Turgut özal ve eşi Semra özal, geçen hafta trafîk kazasmda ölen ANAP'h eski An- talya Belediye Başkanı Metin Ka- sabogJu'nun evini ziyaret etti. Da- ha sona Side'ye hareket eden özal, Çolaklı'da ANAP'm seçim çakşmalanru yürüttüğü kahveha- nenin önünde durdu. Burada ku- rulan kürsüde konuşan Turgut özal, turizmdeki gelişmeyi anlat- tı. özal, gelişmenin sebebini ülke- nin gelişmesine bağladıktan son- ra "Gdruyorsunuz, turistler ülke- mizc geliyor. Giizel oldugu için gdiyor, istikrar tçinde oMnfn- mnzdan geUyor" dedi. , konuşmasını bitirdikten sonra ANAP ilçe başkanlan ve milletvekillerinin Çolakh'da seçi- min iptal edildiğıni hatırlatması üzerine "Belediye OMHDOZ, bili- yonun, ben imzaladım. Biz des- tekleriz, merak etmeyin, berkesi destekkdigimiz gibi. Yeter ki siz çahsın, iyi çahşın" diyerek sözle- rini tamamladı. özal, gazetecilerle sohbet eder- ken kendisine yöneltilen biı soru üzerine, "Ben Semra Hanım'dan başkasıyla dans etmem" dedi. Özal, "Semra Hanım'ın müsaa- de etmedigi tek konu bndur. Ben ondan, o benden başkasıyla dans etmez. Bu komıda birfoiriînizc sö- zümüz var" diye konuştu. İZMİffden HIKMET ÇETİNKAYA ANAP'ın Imar OyunuİZMİR — ANAP Genel Başkanı ve Baş- bakan Akbulut, hem parti içinde mücadele ediyor hem de yerel yönetimlere karşı mu- halefet bayrağını taşıyor. Muhalefet yerel yönetimlerde iktidar. Dört bûyûk kent sosyal demokratların; po- litik ağırtığı olan kimi yöreler Doğru Yol- un. Bu yüzden merkezi yönetim, beledi- yeleri yaylım ateşine tutuyor — Bunlar beceriksizdır, iş bitiremezler, halk, foyalarını on dört ayda anladı... SHP lıderi Inönü, zaman zaman yanıt verryor ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Akbulut'a: — ANAP, halkı tahrik ediyor. Bizim be- lediye başkanlarımız çalışkandır, dürüst- tür... Böyle bir kısırdöngü içinde sürüp gidi- yor tartışma.. Bir ayrım söz konusu bu noktada DYP lideri Demirel. olaya daha açık ve nel ba- kıyor. Fazla üstüne gitmiyor yerel yönetim- leri eleştirenlerin. Ne de olsa DYP büyuk kentlerde eskı gûcüne henüz kavuşama- dı. Belkı bu yûzden biraz da seyırcı kalı- yor. Sosyal demokrat beledıyelerde kendile- rine dönük bir hesaplaşma gıderek kav- gaya dönüşüyor. ANAP boyle bir dönem- de yerel yönetımlerin üstüne üstüne gidi- ybr- — Beceriksizler, kavga etmekten Jsaş- ka bir şey yapmazlar... Oysa ANAP, yerel yönetımlerin elini ko- lunu bağlayıp bir köşeye oturtup Imar Ya- sası'na bir ek madde ekleyıp yeni bir oyun tezgâhlıyor. Kamuoyu bu oyunun hıç ayrımında de- ğil. Belediyelerin halkla ılışkıler bırimınde kendı çıkardıkları gazetelerınde 'köşe ya- zarlığı'na soyundukları için olacak, kamu- oyu oluşturma gibi bir alışkanlıkları yok. İşi sadece gazetelere bildiri fakslamak sandıklanndan olacak, kamuoyu olup bt- tenlerı öğrenemıyor. Sosyal demokrat belediye başkanlan ki- mı yorelerde bildığını okumaya devam edi- yor. Yonettiği kenti babasının çıttliği' sa- nan belediye başkanlarından birisi -adını vermeyelim- bakın gazetelere ver- diği demeçte ne dıyor: — Burası benim mûlküm. Yeşil alan da neymiş, imara açarım olur biter... Kendisi yıllarca ANAP beledıyesınde iş takıbi yapmış, sonra dokuz aday adayının katıldığı ön seçımde 20-30 oy fazla alıp lıs- te başı olmuş, ardından da belediye baş- kanı seçılmış; sırtını da genel merkeze da- yayınca krallığını ilan etmiş. Belediye başkanlarınm çogunluğu he- la, pazaryerı yapmaya soyunmuş. Yaptır- dıkları helalan, pazaryerlerini kendisini destekleyen yandaşlarına dağıtmıs. Kımi il ve ılçe başkanlan hela çalıştırmaya baş- lamış ve pazaryerlerinde kaptıkları tezgâh- ları başkalanna kiralayıp altlarına son mo- del otomobıl çekmişler. Acaba SHP Genel Merkezi, herkestfi b^ diği, tanık olduğu bu vurgunu nıye gör- mez? Yönettikleri kentlerı 'babasının çiftliği' sanan belediye başkanlanna niçin dur demez? Ankara Anakent Belediye Başkanı Mu- rat Karayalçın, günlerdir İmar Yasast'yia il- gili savaşım veriyor; istanbul'da Nurertin Sözen 'bir damla su' içm uğraşıp dıdını- yor; İzmir'de Yüksel Çakmur Büyük Kanal Projesi'ni yaşama geçırmek ıçın çabalıyor. Ama SHP Genel Merkezi, tüm bu olup bı- tenlere seyırci kalıyor. Küçük hesaplar pe- şinde, 'benim adamım, senin adamın' mantığıyla yerel yönetimlere sahip çıkmı- yor. SHP liden Inönü konuşuyor zaman za- man: — Hükümet sosyal demokrat belediye- lere ekonomik baskı uyguluyor... Hepsi bu kadar mı? Ya İmar Yasası'yla beledryelen merkezi yönetimin taşra örgü- tüne dönüştürme eylemine ne denir? Kimse anlatmryor, kamuoyu oluşturma- ya çaba gostermiyor. O halcte buyrun Mu- rat Karayalçın'ı dinleyin biraz da: — Kentsel gelışmemız ıçın yaşamsal önem taşıyan bu konuda, Ankara Büyük- şehir Belediyesi olarak tüm sayın millet- vekillerimizi ve siyasi partilerimizin sayın yönetıcilerini bu gırişim karşısında tavır al- maya çağınyoruz Ben sızlere arz etmiş ol- duğum bu düsuncelenmı yazıyla, bütün si- yasi partılerin yöneticilerine sunacağım. İl- gilı odalara gideceğım Sıyası parti aynmı gözetmeksizin Ankara mılletvekıllerini gö- reve çağırmak ıstıyorum, yardım talep edi- yorum. Aslında siyasi parti ayrımı gözet- meksizin 'ben demokratım' diyen herke- sin buna karşı çıkması gerekmektedir. Öyteyse haydi göreve! Bankacılıkta büyüklüğün ölçüsü rakamlar olabilir. (Rakamlara baktığımızda. Yapı Kredi'de olağanüstü büyüklükler çıkar karşımıza.) Ama bankacılıkta büyüklüğün asıl ölçüsü öncülük ve yaratıcılıktır. Büyük banka, geleneksel olarak yenilikçidir. Türkiye'de çok değil. son iki yıla baktığımızda, büyük değişimlerin yaşandığını görürüz: Örneğin Yapı Kredi'nin başlattığı, bütün insanlara "yeni bir hayat" sunan, Aktif Bankacılık Çağı. Bu çağın gereği olarak Yapı Kredi'nin kendisiyle giriştiği "Büyük Yanş". Bu yanşın doğurduğu benzersiz hizmetler, imkânlar dizisi. "Büyük Jüri" olan halkın Yapı Kredi'ye verdiği büyük destek. Ve sonuçta bankalarını değiştirerek akın akın Yapı Kredi'ye gelen insanlann yaratüğı "Büyük Göç". İşte bankacılığın son iki yılı. İşte Aktif Bankacılık anlayışı ve Büyük Yapı Kredi. Yapı Kredi'yi 21. yüzyıla herkesten çok yaklaştirân bu anlayışı, bundan tam 46 yıl önce, kurucusu şöyle beliriemiştir: "Bankamızın başta gelen hususiyeti, müşterinin bizim için çok kıymetli olan ilgisini kazanmak olmuştur. Müşteriye hizmet ve ilgide sınırlar yoktur." işte Yapı Kredi'nin bankacılık anlayışı budur. Bir bankayı böyle bir anlayış büyük banka yapar ve ancak büyük banka böyle bir anlayışa sahip olabilir. Türkiye'de Yapı Kredi'yi seçen milyonlarca insana siz de katılın. Büyük Yapı Kredi'nin imkânlanndan siz de yararlanm! YAPI^KREDi "hizmette sınır yoktur" M