Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 MAYIS 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Miçotakis ve
Kıhrıs
• ATİNA (AA) —
Yunanistan Başbakam
Konstantin Miçotakis,
Kıbns sorununun
Türkiye'nin değişmez
tutumu yüzünden
çözülemediğini iddia ctti.
Miçotakis, Girit'in Iraklion
şehrinde düzenlenen
Avrupa Parlamentosu
Halkçı Parti parlamenterler
toplantısında yaptığı
konuşmada, şunlan
savundu: "Ankara, Kıbns
sorununun diyalog yoluyla
BM kararlan çerçevesinde
çözümlenmesi için yardım
etmeye maalesef daha karar
vermemiştir. Sorunun
çözümünü Ankara'nın
değişraez tutumu
engellemektedir. Çûnkü
Denktaş, Ankara'nın desteği
olmadan tek başına
çözümü engfUeyebilecek
güçte değildır:'
Kiirt-Ermeni
işbirligi
• ATtNA (AA) —
Atina'da yaşayan Ermeniler,
ortak mücadele için
Ermenilerle Kürtler
arasında diyalog
başlatıldığını iddia ettiler.
Konuya ilişkin açıklama,
"Milli Ermeni
Komitesi"nin, dün Atina'da
düzenlediği basın
toplantısında yapıldı.
Komite üyesi Kasbar
Garabetyan, bu diyaloğun
Ermenilerle Kürtlerin
Türkiye'ye karşı ortak
mücadele ve eylem
yapmasını amaçladığını,
ancak henuz kamuoyuna
açıklanacak bir gelişme
sağlanamadığını söyledi.
Garabetyan, "Bu aşamada,
Kürtler silahlı, biz politik
mücadele veriyomz. Daha
sonra ne yapacağımız
Ermeni halkımn kararına
bağhdır" dedi.
<2 + 4'
Konferansı
• DOGU BERLİN (AA)
— lki Alman devleti ile
Ikinci Dünya Savaşı'nın
dört galip ülkesinin dışişleri
bakanlannın katılacağı '2
artı 4' Konferansı,
jcumartesi günü Bonn'da
başlayacak. tki Almanya ile
Fransa, lngiltere, ABD ve
SSCB dısişleri bakanlannın
çalışmalannın odak
noktasını, Avrupa'yı
bölünmüşlüğünden
kurtarmak ve Birleşik
Almanya'nın temellerini
atmak teşkil edecek.
Macaristan'a
devlet başkanı
• BUDAPEŞTE (AA) —
Macaristan'da liberal yazar
Arpad Goencz, parlamento
ve geçici devlet
başkanlığına seçildi. 43
yıldan bu yana yapılan ilk
hür seçimler sonunda
kurulan yeni
parlamentonun ilk
toplantısı dün gerçekleşti.
Mübarek
Şaırfda
• ŞAM (AA) — Mısır
Devlet Başkanı Httsnü
Mübarek, Suriye ile
ilişkilerin geçen yıl yeniden
kunılmasından sonra ilk
kez resmi bir ziyaret için
dün Şam'a gitti. Mısır ile
Suriye arasındaki ilişkiler
Kahire'nin Israil ile barış -
yapmasının ardından
1977'de kesilmişti. Hüsnü
Mübarek, bu tarihten beri
Şam'a gelen ilk Mısır lideri
oluyor. Mübarek-Esad
görüşmelerinde, Suriye'nin
Irak ve FKÖ ile ilişkilerinin
normalleştirilmesi üzerinde
ağırlıklı olarak durulacağı
bildiriliyor.
CAfrika'da
tarihi görüşme
• CAPE TOWN (AA) —
Güney Afrika'da Ulusal
Afrika Kongresi (ANC) ile
hükümet arasında tarihi
görüşmeler dün başladı.
ANC Başkan Yardımcısı
Nelson Mandela ve Devlet
Bakanı De KJerk,
görüşmelerden önce
yaptıkları açıklamada, ırk
ayrımcıhğının sona
erdirileceğini ve siyahların
da yönetimde yer almalarını
sağlayacak anayasal
değişikler üzerinde
görüşüleceğini söylediler.
Uçakların 'hassas
9
elektronik sistemleri verilmiyor
ABD'den F-16 çelmesiF-16 savaş uçaklarının harp sistemleri için
ABD'nin Loral firması ile yapılan anlaşma
çerçevesinde Türkiye'ye verilmesi planlanan
•rapport' sistemi sorun yarattı.
ABD'de yayımlanan haftahk 'Inside The
Pentagon' dergisine göre ABD Kongresi ve Hava
Kuvvetleri, sistemin yazılımmdaki "hassas
verilerin" Türkiye'ye verilmesine karşı çıkıyor.
ANKARA (Cumhuriyet Böro-
sv) — Türk-ABD ilişkilerinde, Er-
meni meselesi ile başlayan gergin-
lik savunma projelerine de yansı-
yor. F-16 uçaklarının elektronik
harp sistem teçhizatı için ABD-
nin Loral firması ile yapılan an-
laşma iki ülke arasında yeni bir
sorun daha yarattı. ABD'de ya-
yımlanan haftalık "Inside the
Pentagon" dergisi, ABD Kongre-
si ve Hava Kuvvetleri'nin, Türki-
ye'ye verilmesi planlanan
"rapport" sisteminin yazılımında-
ki "hassas verilerin" verilmesine
karşı çıktığını bildirdi. Milli Sa-
vunma Bakanı Safa Giray ise sis-
temin hassas verilerinin verilme-
mesi halinde anlaşmanın geçerli-
liğini yitirecegiru belirtti.
"Inside the Pentagon" dergisi-
nin 13 Nisan 1990 tarihli sayısm-
da yayımlanan yazıda, Türkiye ile
ABD arasında imzalanan anlaşma
çerçevesinde, rapport sisteminin
Türkiye'ye satımı, Japonya ile
ABD arasında yaşanan "FSX
skandalına" benzetildi. Yazıda,
300 milyon dolarlık satış progra-
mı çerçevesinde Loral firmasının
üretimi olan ALQ-178 rapport sis-
teminin, federal prosedürler çiğ-
nenerekvazılımdaki hassas verile-
rin de Türkiye'ye satımını içerdi-
ği belinildi. ABD Hava Kuvvetle-
ri'nin bu duruma karşı çıktığı da
kaydedilen yazıda, Hava Kuvvet-
leri'nin, sistemin "hassas veriler"
hariç olmak üzere satışından ya-
na olduğu da kaydedildi.
Dergideki yazıda, ABD Hava
Kuvvetleri'nin uluslararası bölü-
münün (CVAII) ve Kongre*nin,
Loral firmasının "sistemin hassas
verilerinin de verilmesi" yolundaki
olası bir istemine "kesinlikle" kar-
şı çıkacağına da dikkat çekildi.
Yazıda, ABD Hava Kuvvetleri'nin
yazılımdaki "hassas verilerin" ,
"devlet mair olduğu görüşünü ta-
şıdığı da kaydedildi.
Milli Savunma Bakanı Safa Gi-
ray ise Loral firmasının söz konu-
su sistemin Türkiye'ye verilmesi
için ABD hükümetinin iznini al-
dığını ve anlaşmayı yaparken de
"anlaşma metninde hıikömet
garantisinin" yer aldığını belirtti.
Bakan Giray, yazılımdaki hassas
verilerin Türkiye'ye verilmemesi
halinde,' yapılan anlaşmanın ge-
çerliliğini yitireceğini de bildirdi.
Bakan Giray, hassas verilerin
Türkiye'ye verilmemesi yolunda
resmi bir bilginin kendilerine ulaş-
madığını da sözlerine ekledi.
Bilindiği gibi bu yıl içerisinde
F-16'lann elektronik harp teçhiza-
tının Uretimine başlanarak siste-
min önümüzdeki yıl ortalarında
Türk F-16'lanna takılması planla-
myordu. Mürted'deki TA1 tesisle-
rinde montajı tamamlanmış olan
yaklaşık 60 adet F-16 uçağı (8 ta-
nesi ABD'den hazır olarak geldi)
halihazırda elektronik harp teçhi-
zatından yoksun olarak uçuyor.
ÖZEL UÇAK GELOİ — Ftaydarpaşa Gümrügü'ndt e! konan Irak'ın "süper top"una ait oldagu öne süriUen dev çelik boru dün TIR'U
Yeşüköy Havalinunı'nı sevk edildi. Boru vapuncı nnnanın gönderdiği özel uçakla geri götnrüleeek. (Fotograf: Foat Kozluklu)
Haydarpaşa'da bekletilen'parça'yıalmak için özel uçak gönderdiler
'Boru'yu Iııgiliz firma geri istedi
Haber Meritezf — Irak'ın ürettiği "süper
top"un parçalanndan olduğu iddia edilerek
Haydarpaşa gümriığünde el konan dev "bo-
nı"yu geri götürmek üzere yapımcı lngiliz fir-
ması uçak gönderdi. Dün yapılması beklenen
yükleme işlemi belirlenemeyen nedenle ikin-
ci bir emre kadar ertelendi.
Ankara-Bağdat-Londra üçgeninde baş ağ-
rılarma yol açan, Haydarpaşa gümrüğünde
el konan çelik parçalardan biri olan dev bo-
ru, ingiltere'den dün saat 19.22'de Atatürk
Havaliraanı'na inen "Heavjlift Cargo Airii-
nes"ın (Ağır Yük Havayollan) Belfast adlı
uçağıyla geri götürülecekti.
Dun ö|le saatlerinde parçalann üreticisi
firmanın temsilcısi olduğu belirtilen B5. VHu-
son imzasıyla Devlet Hava Meydanlan Işlet-
mesi Müdüriüğü'ne bir mesaj gönderildi.
"Uçağa çok agır bir yük yüklenecektir" de-
nilen mesajda aprona bir kamyon. bir çekici
ve şoförlerin de alınması isteniyordu.
Haydarpaşa'dan dün özel TIR'ıyla Yeşil-
köy'e götürülen dev borunun uçağa yüklen-
me işi yapılamadı. Alana inen uçak personeli
yükü hemen alarak dönmek istediklerini il-
gililere ilettileı. Ancak tngiliz Konsolosluğu
ve gümrük yetkililerinin yaptığı incelemeler-
den sonra yükleme işi ikinci bir emre kadar
ertelendi. Uçağın bekletildiği, 'boru' yüklü
TIR'ın da ambara çekildiği öğrenildi. Uçak
personeli geceyi geçirmek üzere Çmar Ote-
li'ne gittiler. Uçağın bugün hareket etmesi
beklenirken uçağın kaptan pilotu Rees, Cum-
huriyet muhabirine yüklemenın neden erte-
lendiğine ilişkin bilgi vermekten kaçındı ve
"Bir yonım yapmak istemiyonım. Yelkililertr
gdıüfiin" demekle yetindi.
öte yandan dün haftalık basın brifingin-
de konuşan Dısişleri Bakanlığı Sözcüsu Mu-
rat Sungar "borular"ın iadesiyle ilgıli gınşim-
lerin bir süredir devam ettiğini açıkladı. Ka-
pıkule'de son olarak bir Yugoslav ve iki Bul-
gar TIR'ındaki borulara el konulması üzeri-
ne Türkiye*nin Bağdat Büyükelçisi'nin Irak
Sanayi Bakanlığı'na davet edildiğini doğru-
ladı. Sungar bir soru uzerine şunları söyle-
di:
"Bagdal buyiikelçiınizle Irak makamlan
arasında bu son parti bonılaria ilgili olarak
bir temas yapılmıştır. Fakat bundan önce, 30
nisanda biz Kapıkule'deki bonılan bırskmış
bulunuyorduk. Bunu hemen suratle Irak ta-
rafına soykdik."
Sungar, sabahki basın brifıngınde lngiliz
şirketinin Haydarpasa'daki borusunun geri
gönderilmesî ısteminin henüz kendilerine
ulaşmadığı mesajım da şu sözlerle verdi:
"Mesele konşimentoda belirtilen ile içiıı-
deki seyin birbirini lulmamasından ortaya
çıktı. Fakat bunun ne >lduğıı hakkında da
elimizde kesin bir bilgi yok. Nakliye firması
tngiliz olduğu için onlarla da bazı (emasla-
nmız oldu. Bugünlerde belli olacak."
Fırat'ın sulan
Dünkü basın toplantısında Irak ile Suriye
arasında Fırat'ın sularının paylaşımı konu-
sunda sağlanan anlaşma ile ilgili bir soruyu
da yanıtlayan Sungar, bu konuda her iki ül-
keden Türkiye'ye bir talep gelmediğini söy-
ledi. Ancak söz konusu anlaşmanın Türki-
yeVi ilgilendirmediğini, iki egemen ülke ara-
sında ve kendi sınırlanndaki sulan ilgilendir-
diğini kaydeden Sungar şoyle devam etti:
"Biliyorsunuz üzerinde durulan husus sa-
niyede 500 metreküp mesdesidir. Türkiye bu-
nun ölesinde herhangi bir laahhıide girmek
niyrtinde değildir. Bizim bakımımızdan 500
metreküp asgaridir. Fakat çogu zaman onun
da üslıine çıktığını bepimiz biliyonız."
Yozgat kampı
Sungar bir başka soru uzerine, Irak'tan
Türkiye'ye sığınan Kürtler için Yozgat'ta plan-
lanan geçici yerleşim merkezi projesinin "bazı
şartlann degişmiş olması sebebiyk" durdu-
rulduğunu söjledi. Türk hukumetinin bu ka-
ranndan BM Multeciler Yüksek Komiserli-
ği'nin de haberdar edildiğini ekledi. Sozü edi-
len "defişen şartlann" ne olduğuna ilişkin bir
soruya karşılık olarak ise Sungar, "Yerd halk-
ta projeye karşı büyuk tepki oldu" dedi.
Sungar, proje için şu anda allernatif bir yer
düşunulmediğini, fakat "mesele üzerinde
duruldugunu" kaydetti.
Yozgat kanıpı, Türkiye'ye 1988 yazında sı-
ğınan ve halen 30 bin kadarı Diyarbakır ve
Mardin çevresinde bannan Peşmergelerden 13
bininin geçici olarak barınması için tasarla-
nıyordu.
Sungar, Yozgat projesinden vazgeçilmesi-
ne bir diğer neden olarak da, Mardin'de bu-
lunan ve bu kampa taşınmalan düşünenle-
rin de projeye karşı çıkmalarını gösterdi.
TÜRKİYE-ABD
"Lojistik
destek
anlaşmaâi
9
tarüşması
ANKARA (Cumhnriyet Büro-
sa) — Türkiye ile ABD arasında
"Savas Zamanı Evsahibi Ülke
Destek Anlaşması" (Wartime
Host Nation Support Agreement)
imzalanacağı konusundaki haber-
ler Ankara'da "beyeean" yarattı.
VVashington kaynakh haberlerde,
savaş ya da bunalım anlarında
Türkiye'ye gelecek Amerikan bir-
liklenne destek sağlanmasını öngö-
ren bir "lojistik" anlasmanınekim
ayından önce imzalanacağı belirti-
lirken, Dısişleri Bakanüğı ve Anka-
ra'daki Amerikan kaynakları ha-
beri doğrulamadılar. Bu kaynakla-
ra göre, 14 Kasım 1984'te 'Tizala-
dıktan sonra ekleriyle birlikte Şu-
bat 1989'dayürürlüğegiren Savaş
Zamanı Evsahibi Ülke Destek An-
laşması' nın yerine bir yenisınin im-
zalanması y a da bu anlaşmada de-
ğişiklik yapılması doğrultusunda
bir plan gündemdebulunmuyor.
Cumhuriyet muhabirinin görüş-
tüğü üst düzey Dışişleri Bakanlığı
ve ABD Büyükelçiliği kaynakları-
nagöreTürkiye'ninABDiIe 1982
yılında alman bir NATO karan
çerçevesinde imzaladığı anlaşma-
mniçeriğı"gizli"tutuluyor. 14 ka-
sım 1984'te imzalanan Lojistik
Destekleme Anlaşması'nın ekler
bölümünün dört yıl süren müzake-
relere konu olduktan sonra kesin
biçimini alarak, Şubat 1989'daBa-
kanlar Kurulu'nun onayıyla yurür-
lüğe gırdıği öğrenildi.
NATO Savunma Planlama Ko-
mitesi'nin I982yılındakararaba|-
ladığı Hızlı Güçlendirme Planı
(Rapid Reinforcement Plan) çerçe-
vesinde, ittifak üyesi ülkelerin sa-
vaş ve bunalım dönemlerinde bir-
birlerine lo jisti k destekleme sağla-
ması öngörulüyor. Türkiyc'nin bu
çerçevede ABD vediğer NATO ül-
keleriyle yaptığı anlaşmalar, NA-
TO görevleriyle sınırlı olarak ge-
çerlilik taşıyor. Buna göre, NA-
TO'nun harekete gecrnesini gcrek-
tirecek bir "savaş ya da bohran"
döneminde iki NATO üyesi birlik-
leri birbirlerinin topraklarına ine-
bih'yor ve bu topraklardaki altyapı,
nakliye, depolama, güvenlik, ileti-
şim gibi hizmetlerden yararlanabi-
liyor. Türkiye ile ABD arasındaki
lojistik destek anlaşması da sivil iş-
gücünün kullamnu, askeri-sivil ha-
vaalanlanndan yararlanma gibi
unsurlar da dahil olmak üzere geniş
bir işbirliği çerçevesi öngörüyor.
AA'nın VVashington kaynaklı
haberine göreise, bir süredir iki ül-
kenin askeri birimleri arasında sü-
ren görüşmeler sonunda hazırla-
nan anlaşma, Turkiye'nin sağlaya-
cağı kolaylıklar için nasıl bir prose-
dür uygulanacağını ve Türkiye'ye
inecek Amerikan birliklerinin kul-
lanacağı ana iniş limanlanm belir-
liyor.
Kıbns Rum kesimine silah sağlayan ülkelerin başında geliyor
Suriye'den Rumlara silah desteği
FATİH M. YILMAZ
LEFKOŞA — ABD Dısişleri
Bakanlığı tarafından hazırlanan
"Dunyada terorizm" raporunda
PKK'yı himaye etmekle suçlanan
Suriye'nin, Kıbns Rum kesiminin
en önemli silah kaynaklarından
biri olduğu beliriendi. Suriye,
özellikle son iki yıl içinde Kıbns
Rum kesimine büyük miktarda
SAM füzesi sattı.
Kıbns Rum kesitni resmi ista-
tistiklerinden yararlanılarak hazır-
lanan "Kıbns'taki ilişkilerde yeni
adımlar" adlı bir broşür, Suriye'-
nin Fransa'dan sonra Rumlarm si-
lahlanmasında etkin olarak rol oy-
nayan ikinci ülke olduğunu gös-
teriyor. Suriye'nin 1988 yılından
başlayarak Rum kesimine 40 SAM
füzesi verdiği ve SAM'ların geliş-
tirilmiş biçimi SA-7 SAM füzde-
riyle ilgili bir anlaşmanın da iki ül-
ke arasında imzalandığı broşürde
yer alıyor.
KKTC resmi kaynakları, Suri-
ye'nin Kıbrıs Rum kesiminden ge-
len talep doğrultusunda onumüz-
deki ay içinde 25 SA-7 SAM fü-
Kıbrıs Rum kesimi,
Suriye'den SAM, SA-7
"SAM füzeleri alıyor.
Son iki yıl içinde
Suriye, Rum kesimine
40 SAM füzesi verdi.
Suriye, önümüzdeki ay
içinde 25 SA-7 SAM
füzesini Rum kesimine
gönderecek.
Suriye'nin Rumlara
sağladığı silahlar
arasında atış kontrol
sistemleri de
bulunuyor.
zesini bu ülkeye göndereceğini bil-
diriyor. Aynı kaynaklar, Rum ke-
siminin SAM füzelerinin yanı sı-
ra ateş-kontrol sistemleri ile ilgili
olarak da Suriye iie temas kurdu-
ğunu beliniyorlar.
Edinilen bilgiye göre Suriye, si-
lah temininin yanı sıra Kıbns Rum
kesiminin radar haberleşmesini de
kurmuş bulunuyor. Suriye'nin
Suriye, Sovyet yapımı SAM fiizelerini hem knllanıyor hem satıyor.
1987 yılı sonunda Larnaka'dan
Lefkoşa'ya ve Rum kesiminin
KKTC ile olan sınırı boyunca ra-
dar ağını oluşturduğu haber veri-
liyor. Söz konusu kaynaklar, Kıb-
rıs Rum kesiminin Suriye'den si-
lah ihtiyacını dunya fiyatlarının
altında sağladığını belirtiyorlat.
Suriye, geçen ay içinde de Kıb-
ns Rum kesimine 60 ateş kontrol
sistemi sağlamış durumda. Siyasi
gözlemciler, Rumlann 1990 yılı
içinde silahlanma için 800 milyon
dolar ayırdığını belirterek Suriye1
nin, bu rakam içinde önemli bir
yer tuttuğunu belirtiyorlar.
Kıbrıs Rum kesimi, Suriye'nin
yanında Fransa ve Isviçre'den de
silah sağlıyor. Fransa, yapılan an-
laşmalar gereğince HOT tipi fü-
zeler taşıyan Gazelle helikopterle-
rini sağlıyor. Fransa'nın bugüne
kadar 20 Gazelle helikopterini
Rumlara sattığı haber veriliyor. ls-
viçre ise uçaksavar temininde et-
kin bir rol oynuyor.
Kıbns Rum kesiminin elinde
bulunan belli başlı silahlar ve si-
lahları sağlayan ülkeler şöyle:
AMX-30 B-2 tanklan (Fransa),
Milan füzeleri (Fransa), SAM,
SA-7 SAM füzeleri (Suriye), ateş
kontrol sistemi (Suriye), Gazelle
helikopteri (Fransa), radar sistemi
(Suriye), ABD yapımı BELL
206L-3 helikopter (Isviçre).
Kıbrıs Rum kesimi bu silahla-
nn yanı sıra Yunanistan ve sosya-
list ülkelerden çeşitli silah sipariş-
lerinde de bulunuyor. Söz konu-
su siparişler arasında, özellikle
MtSTRAL ve MATRA füzeleri,
zırhlı taşıyıcılar, tanklar dikkati
çekiyor. Kıbns Rum kesiminin
özellikle kısa menzilli füzder üze-
rinde durduğu kaydediliyor.
Kıbns Rum kesiminde hüküme-
te yakın kaynaklar, silahlanma ya-
rişımn, toplumlararası muzakere-
lerde güçlü konuma geçmek için
tırmandırıldığını belirtiyorlar.
POLTTIKADA
SORUINLAR
ERGUNBALa
Rehineler ve
Yeni Denge Arayişı
Lübnan'da 10 gün içinde iki Amerikalı rehinenin serbest bı-
rakılması Ortadoğu'da yeni bir denge arayışına işaret etmesi
bakımından anlamlıdır. Rehinelerin serbest bırakılması için İran'-
la Suriye ortaklaşa yoğun çaba harcadılar. İki ülke de ABD'nin
kara listesinde idi. Rehinelerin serbest bırakılmasından sonra
ise Başkan Bush, iki ülkeye de teşekkür etti. Özetle, İran ve Su-
riye rehineler aracılığı ile ABDye göz kırparak VVashington'la
ilişkilerini düzeltmek istediklerini belirtmişlerdir.
24 nisan tarihli New York Times gazetesi, İran'ın Amerikalı
rehine Robert Polhill'in serbest bırakılması için "Filistin'in kur-
tuluşu İçin İslami Cihad" örgütüne tank, zırhlı personel taşıyı-
cısı ve roketatar gibi silahlar verdığini bildıriyordu. Gazeteye gore
İslami Cihad'la, Robert Polhill'in serbest bırakılması için yapı-
lan pazarlıkları da Cumhurbaşkanı Haşemi Rafsancani'nin kar-
deşı Mahmut Haşemi yürütmüştür.
Humeyni'nin ölümüne kadar Tahran'ın ABD'yi "en büyük
şeytan" olarak niteledıği anımsanırsa, Rafsancani döneminde
izlenen polıtıkadaki değişiklik daha iyi kavranabilir. İran'ın ABD'-
ye yaklaşma eğiliminde bir dizi etken rol oynamıştır. ûnce Tah-
ran'ın ABD'nin teknik yardımına gereksinmesi var. 8 yıl şüren
Körfez Savaşı'nda sanayi tesisleri büyük yıkıma uğrayan İran'-
ın silahları da yetersiz ve modası geçmiştir. Tahran'ın ABD'ye
açılmasının bir diğer nedeni de yanıbaşında Irak'ın bir askeri
süper güç olma yolunda hızia ilerlemesidir. Irak, Körfez Savaşı
sırasında Batılı ülkelerden dünyanm en modern silahlarını alır-
ken kendisine karşı silah ambargosu uygulanan iran bu olanak-
tan yoksun kalmış ve ordusunu modernleştirememiştir. Prag-
matik olarak adlandırılan Rafsancani, iktidara geleli beri iç den-
geleri de kollayarak temkinli biçimde Batıya açılmaya ve ülke-
sini içine düştüğü yalnızlıktan kurtarmaya çalışmaktadır.
Ortadoğu'nun ikinci yalnız adamı1
olan Suriye'nin de ABD'-
ye göz kırpmasında aynı etkenlerin rol oynadığı söyienebilir. Irak,
Iran'ı olduğu kadar, Suriye'yi de ürkütniektedır. Ustelık Suriye'-
nin durumu İran'ınkinden çok daha nazik. Ülkenın hem petrol
zenginliği yok hem de Irak'la Israil arasında sıkışmış durumda.
Şam yönetımi ayrıca, 40 bin asker bulundurduğu Lübnan bata-
ğından da kurtulamıyor. Sovyetler Bırliğı ise Gorbaçov döne-
minde artık Israil'e karşı otomatık olarak destek verecek güve-
nilir bir müttefik değil. Bu durumda, Hafız Esad'ın bir süredir
yalnızlıktan kurtulmak için çok yanlı bir politika izlemeye başla-
dığı gözleniyor. Suriye lideri, mart ayında ABD'nin eski Başka-
nı Jimmy Carter aracılığı ile İsrail'e uztaşmacı bir mesaj gön-
derdi; Amerikalı rehineler Robert Polhill ve Frank Reed'in ser-
best bırakılmaları için İran'la ortaklaşa çaba harcadı ve geçen
hafta sonunda üç yıldır ilk kez Moskova'yı ziyaret ederek Miha-
il Gorbaçov'la gorüştü.
Böylece Irak'ın ABD ile ilişkileri "nükleer tetik", "süper top"
ve Saddam Hüseyin'in İsrail'e savurjjuğu tehdit yüzünden ger-
ginleşirken Bağdat'ın iki büyük düşmanı İran'la Suriye, ABD'-
ye yaklaşmaya başladılar.
Peki, bu kez Ortadoğu'nun "yalnız adamı" durumuna Irak
mı düştû?
Yok canım, ABD işini bilir. Siz Amerikan basınında çtkan,
Irak'a ateş püsküren yazılara bakmayın. 24 nisan tarihli Inter-
national Herald Tribune gazetesinde ilginç bir haber vardı. Ha-
beregöre Bush yönetimi, Saddam Hüseyin'in "Israil'in yarısını
kimyasal sılahlarla yok etme" tehdidinden sonra gerginleşen
Bağdat-VVashıngton ilıvkilerinı yumuşatmak için çaba harcamak-
ta. Geçen ay Bağdat'a giden Senatör Bob Dole, Saddam Hû-
seym'e Başkan Bush'un "yatıştırıcı" mesajım ilettı. Bush, me-
saynda. Irak'ın silah tesislerine karşı bir İsrail saldırısını des-
teklemeyeceğıne ilişkin güvence verıyor. Beyaz Saray ayrıca
Kongre'de Irak'a ekonomik yaptırım uygulama gırişimlerine de
karşı çıkmakta kararlı.
Sonuç olarak iran'ın Irak'a, Suriye'nin İsrail ve Irak'a, Irak'ın
da İsrail'e karşı ABD'ye gereksinmesi var.
ABD, Ortadoğu'da Sovyetler'den boşalan yeri hızla dokJur-
maktadır.
İki Amerikalı rehinenin serbest bırakılması ile bölgede ortaya
çtkan tablo budur.
Ingiltere'deyerelseçimler bugün
Thatcher
seçim sınavında
tşçilerin yanı sıra 'kelle vergisi' ile orta smıfı
da öfkelendiren iktidardaki Muhafazakâr
Parti'nin çok sayıda belediye kaybetmesi
bekleniyor.
ödemenin orta çağlardan kalma
ilkel bir yöntem olduğunu söyle-
yip toplanmasının ayrıca gerek-
siz masrafa da yol açtığını sürekli
kaydediyorlar. Son günlerde
Basbakan Thatcher, kamuoyu
yoklamalarında Işçi Partisi'nin
neredeyse 25 puan gerisinden gel-
meye başlayınca, Kelle Vergisi'-
nde bazı tavizler verilebileceğini
ima etti. Ne gibi bir tavizden söz
edildiğini hükümetten kimse an-
latamadı. Ayrıca, hükümetin
"adil olmayan ve haksız" diye
nitelenen yeni vergiyi yeterince
düşünmemiş olduğu, şimdi ka-
muoyu baskısı uzerine 180 dere-
ce çark etmeye çahştığı izlenimi
doğdu.
tşçi Partisi, fırsattan ya-
rarlanarak alternatif bir vergi
önerisi getirerek puan toplama-
ya çalıştı. Ancak bu da yeterin-
ce anlaşılamadı. Yerel seçime bu
kargaşa içinde giriliyor. Ve şim-
dilik orta sınıfın tum öfkesi, Baş-
bakan Thatcher'a yönelik.
EDtp EMtL ÖYMEN
LONDRA — Basbakan Mar-
garet Thatcher için 1987'deki ge-
nel seçimden bu yana ilk kez bir
referandum niteliği taşıyacak
olan yerel seçim bugün yapılıyor.
Başta Londra'da 32 tane olmak
üzere toplam 201 belediye bölge-
sinde yapılacak seçimde iktidar-
daki Muhafazakâr Parti'nin çok
sayıda belediyeyi kaybetmesi
bekleniyor. Seçime 8 parti ve ba-
ğımsızlar katılıyorsa da tngiliz si-
yaset sisteminde alışıldığı üzere
çekişme, ana muhalefet Işçi Par-
tisi ile iktidardaki Muhafazakâr
Parti arasında olacak. Sosyal de-
mokrat merkez partilerine şans
tanıyan yok. Seçime Yeşiller de
hemen her bölgede katılacak.
Ancak Yeşiller'in, geçen yıl Av-
rupa Parlamentosu seçimlerinde
sağladıklan büyük desteği yine
sağlamaları beklenmiyor.
Orta sınıf öfkeli
Basbakan Thatcher, son aylar-
da halkın desteğini hızla kaybet-
meye başladı. Bunda, 11 yıldır
iktidarda olmasının verdiği bık-
kınlığın yanı sıra orta sınıfın doğ-
rudan cebi ve cüzdanı ile ilgili ka-
rarlarının rolü büyük. "Kelle
Vergisi" diye bilinen ve beledi-
yelere yerel vergi kazancı sağla-
mayı amaçlayan yeni vergi uygu-
lamasına, bütün uyarılara ve
eleştirilere ragmen taviz verme-
den kalkışması, orta sınıftan
umulmadık tepki gördü. kkoç-
ya'da geçen yıl başlayan uygula-
maya karşı çıkarak vergi ödeme-
yen yanm milyon kişi hakkında
halen dava açılmış durumda.
Hükümet, Kelle Vergisi'ni sapta-
mayı belediyelere bıraktığı halde,
düzeyinı yüksek bulduğu 20 be-
lediyenin kararına doğrudan mü-
dahale ederek saptadıklan vergi-
yi bir miktar indirdi. Hemen
hepsi Işçi Partili olan belediyeler,
gelirlerinde azalma olacağı ge-
rekçesiyle hükümet aleyhinde
Yüksek Mahkeme'de dava actı-
lar. Nisan başında toplanmaya
başlanması gereken vergi pek çok
yerde halen toplanamıyor. Bizzat
burokratlar, kişi başına vergi
Türkiye-F,Almanya
THplomatlar
krizi' dondu
ANKARA (Comtouriyet Bnro-
sn) — Federal Almanya ile Türk-
iye arasındaki "diplomatik
krizi" iki ülkenin karşılıklı karar-
lannın gözden geçirilmesı isteği-
ni birbirlerine iletmesinden son-
ra "dondunüdu". Dısişleri Ba-
kanlığı Sözcüsu Mural Snngar,
Federal Almanya'nın Turkiye'-
nin "sekiz Alman diplomatının
geri çekilmesi" yönündeki isteği-
ni kabul ettiğine ilişkin herhan-
gi bir açıklamada bulunmadığı-
m bildirdi.
Haftalık basın toplantısında
Bonn hükümetinin "MİT adına
etkinlik gösterdikleri gerekçesiyle
Türkiye'ye dönmesini istediği 15
diplomatla ilgili bir soruyu yanıt-
layan Sözcu Murat Sungar, "Biz
zaten bu diploraatlann bir kısmn
nı normal olarak la>inen geri ala-
caktık. Dolayısıyla Almanlar bu
talebi yapınca, biz de buna ben-
zer bir taiepte bulunduk" dedi.