04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 MAYIS 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Miçotakis ve Kıhrıs • ATİNA (AA) — Yunanistan Başbakam Konstantin Miçotakis, Kıbns sorununun Türkiye'nin değişmez tutumu yüzünden çözülemediğini iddia ctti. Miçotakis, Girit'in Iraklion şehrinde düzenlenen Avrupa Parlamentosu Halkçı Parti parlamenterler toplantısında yaptığı konuşmada, şunlan savundu: "Ankara, Kıbns sorununun diyalog yoluyla BM kararlan çerçevesinde çözümlenmesi için yardım etmeye maalesef daha karar vermemiştir. Sorunun çözümünü Ankara'nın değişraez tutumu engellemektedir. Çûnkü Denktaş, Ankara'nın desteği olmadan tek başına çözümü engfUeyebilecek güçte değildır:' Kiirt-Ermeni işbirligi • ATtNA (AA) — Atina'da yaşayan Ermeniler, ortak mücadele için Ermenilerle Kürtler arasında diyalog başlatıldığını iddia ettiler. Konuya ilişkin açıklama, "Milli Ermeni Komitesi"nin, dün Atina'da düzenlediği basın toplantısında yapıldı. Komite üyesi Kasbar Garabetyan, bu diyaloğun Ermenilerle Kürtlerin Türkiye'ye karşı ortak mücadele ve eylem yapmasını amaçladığını, ancak henuz kamuoyuna açıklanacak bir gelişme sağlanamadığını söyledi. Garabetyan, "Bu aşamada, Kürtler silahlı, biz politik mücadele veriyomz. Daha sonra ne yapacağımız Ermeni halkımn kararına bağhdır" dedi. <2 + 4' Konferansı • DOGU BERLİN (AA) — lki Alman devleti ile Ikinci Dünya Savaşı'nın dört galip ülkesinin dışişleri bakanlannın katılacağı '2 artı 4' Konferansı, jcumartesi günü Bonn'da başlayacak. tki Almanya ile Fransa, lngiltere, ABD ve SSCB dısişleri bakanlannın çalışmalannın odak noktasını, Avrupa'yı bölünmüşlüğünden kurtarmak ve Birleşik Almanya'nın temellerini atmak teşkil edecek. Macaristan'a devlet başkanı • BUDAPEŞTE (AA) — Macaristan'da liberal yazar Arpad Goencz, parlamento ve geçici devlet başkanlığına seçildi. 43 yıldan bu yana yapılan ilk hür seçimler sonunda kurulan yeni parlamentonun ilk toplantısı dün gerçekleşti. Mübarek Şaırfda • ŞAM (AA) — Mısır Devlet Başkanı Httsnü Mübarek, Suriye ile ilişkilerin geçen yıl yeniden kunılmasından sonra ilk kez resmi bir ziyaret için dün Şam'a gitti. Mısır ile Suriye arasındaki ilişkiler Kahire'nin Israil ile barış - yapmasının ardından 1977'de kesilmişti. Hüsnü Mübarek, bu tarihten beri Şam'a gelen ilk Mısır lideri oluyor. Mübarek-Esad görüşmelerinde, Suriye'nin Irak ve FKÖ ile ilişkilerinin normalleştirilmesi üzerinde ağırlıklı olarak durulacağı bildiriliyor. CAfrika'da tarihi görüşme • CAPE TOWN (AA) — Güney Afrika'da Ulusal Afrika Kongresi (ANC) ile hükümet arasında tarihi görüşmeler dün başladı. ANC Başkan Yardımcısı Nelson Mandela ve Devlet Bakanı De KJerk, görüşmelerden önce yaptıkları açıklamada, ırk ayrımcıhğının sona erdirileceğini ve siyahların da yönetimde yer almalarını sağlayacak anayasal değişikler üzerinde görüşüleceğini söylediler. Uçakların 'hassas 9 elektronik sistemleri verilmiyor ABD'den F-16 çelmesiF-16 savaş uçaklarının harp sistemleri için ABD'nin Loral firması ile yapılan anlaşma çerçevesinde Türkiye'ye verilmesi planlanan •rapport' sistemi sorun yarattı. ABD'de yayımlanan haftahk 'Inside The Pentagon' dergisine göre ABD Kongresi ve Hava Kuvvetleri, sistemin yazılımmdaki "hassas verilerin" Türkiye'ye verilmesine karşı çıkıyor. ANKARA (Cumhuriyet Böro- sv) — Türk-ABD ilişkilerinde, Er- meni meselesi ile başlayan gergin- lik savunma projelerine de yansı- yor. F-16 uçaklarının elektronik harp sistem teçhizatı için ABD- nin Loral firması ile yapılan an- laşma iki ülke arasında yeni bir sorun daha yarattı. ABD'de ya- yımlanan haftalık "Inside the Pentagon" dergisi, ABD Kongre- si ve Hava Kuvvetleri'nin, Türki- ye'ye verilmesi planlanan "rapport" sisteminin yazılımında- ki "hassas verilerin" verilmesine karşı çıktığını bildirdi. Milli Sa- vunma Bakanı Safa Giray ise sis- temin hassas verilerinin verilme- mesi halinde anlaşmanın geçerli- liğini yitirecegiru belirtti. "Inside the Pentagon" dergisi- nin 13 Nisan 1990 tarihli sayısm- da yayımlanan yazıda, Türkiye ile ABD arasında imzalanan anlaşma çerçevesinde, rapport sisteminin Türkiye'ye satımı, Japonya ile ABD arasında yaşanan "FSX skandalına" benzetildi. Yazıda, 300 milyon dolarlık satış progra- mı çerçevesinde Loral firmasının üretimi olan ALQ-178 rapport sis- teminin, federal prosedürler çiğ- nenerekvazılımdaki hassas verile- rin de Türkiye'ye satımını içerdi- ği belinildi. ABD Hava Kuvvetle- ri'nin bu duruma karşı çıktığı da kaydedilen yazıda, Hava Kuvvet- leri'nin, sistemin "hassas veriler" hariç olmak üzere satışından ya- na olduğu da kaydedildi. Dergideki yazıda, ABD Hava Kuvvetleri'nin uluslararası bölü- münün (CVAII) ve Kongre*nin, Loral firmasının "sistemin hassas verilerinin de verilmesi" yolundaki olası bir istemine "kesinlikle" kar- şı çıkacağına da dikkat çekildi. Yazıda, ABD Hava Kuvvetleri'nin yazılımdaki "hassas verilerin" , "devlet mair olduğu görüşünü ta- şıdığı da kaydedildi. Milli Savunma Bakanı Safa Gi- ray ise Loral firmasının söz konu- su sistemin Türkiye'ye verilmesi için ABD hükümetinin iznini al- dığını ve anlaşmayı yaparken de "anlaşma metninde hıikömet garantisinin" yer aldığını belirtti. Bakan Giray, yazılımdaki hassas verilerin Türkiye'ye verilmemesi halinde,' yapılan anlaşmanın ge- çerliliğini yitireceğini de bildirdi. Bakan Giray, hassas verilerin Türkiye'ye verilmemesi yolunda resmi bir bilginin kendilerine ulaş- madığını da sözlerine ekledi. Bilindiği gibi bu yıl içerisinde F-16'lann elektronik harp teçhiza- tının Uretimine başlanarak siste- min önümüzdeki yıl ortalarında Türk F-16'lanna takılması planla- myordu. Mürted'deki TA1 tesisle- rinde montajı tamamlanmış olan yaklaşık 60 adet F-16 uçağı (8 ta- nesi ABD'den hazır olarak geldi) halihazırda elektronik harp teçhi- zatından yoksun olarak uçuyor. ÖZEL UÇAK GELOİ — Ftaydarpaşa Gümrügü'ndt e! konan Irak'ın "süper top"una ait oldagu öne süriUen dev çelik boru dün TIR'U Yeşüköy Havalinunı'nı sevk edildi. Boru vapuncı nnnanın gönderdiği özel uçakla geri götnrüleeek. (Fotograf: Foat Kozluklu) Haydarpaşa'da bekletilen'parça'yıalmak için özel uçak gönderdiler 'Boru'yu Iııgiliz firma geri istedi Haber Meritezf — Irak'ın ürettiği "süper top"un parçalanndan olduğu iddia edilerek Haydarpaşa gümriığünde el konan dev "bo- nı"yu geri götürmek üzere yapımcı lngiliz fir- ması uçak gönderdi. Dün yapılması beklenen yükleme işlemi belirlenemeyen nedenle ikin- ci bir emre kadar ertelendi. Ankara-Bağdat-Londra üçgeninde baş ağ- rılarma yol açan, Haydarpaşa gümrüğünde el konan çelik parçalardan biri olan dev bo- ru, ingiltere'den dün saat 19.22'de Atatürk Havaliraanı'na inen "Heavjlift Cargo Airii- nes"ın (Ağır Yük Havayollan) Belfast adlı uçağıyla geri götürülecekti. Dun ö|le saatlerinde parçalann üreticisi firmanın temsilcısi olduğu belirtilen B5. VHu- son imzasıyla Devlet Hava Meydanlan Işlet- mesi Müdüriüğü'ne bir mesaj gönderildi. "Uçağa çok agır bir yük yüklenecektir" de- nilen mesajda aprona bir kamyon. bir çekici ve şoförlerin de alınması isteniyordu. Haydarpaşa'dan dün özel TIR'ıyla Yeşil- köy'e götürülen dev borunun uçağa yüklen- me işi yapılamadı. Alana inen uçak personeli yükü hemen alarak dönmek istediklerini il- gililere ilettileı. Ancak tngiliz Konsolosluğu ve gümrük yetkililerinin yaptığı incelemeler- den sonra yükleme işi ikinci bir emre kadar ertelendi. Uçağın bekletildiği, 'boru' yüklü TIR'ın da ambara çekildiği öğrenildi. Uçak personeli geceyi geçirmek üzere Çmar Ote- li'ne gittiler. Uçağın bugün hareket etmesi beklenirken uçağın kaptan pilotu Rees, Cum- huriyet muhabirine yüklemenın neden erte- lendiğine ilişkin bilgi vermekten kaçındı ve "Bir yonım yapmak istemiyonım. Yelkililertr gdıüfiin" demekle yetindi. öte yandan dün haftalık basın brifingin- de konuşan Dısişleri Bakanlığı Sözcüsu Mu- rat Sungar "borular"ın iadesiyle ilgıli gınşim- lerin bir süredir devam ettiğini açıkladı. Ka- pıkule'de son olarak bir Yugoslav ve iki Bul- gar TIR'ındaki borulara el konulması üzeri- ne Türkiye*nin Bağdat Büyükelçisi'nin Irak Sanayi Bakanlığı'na davet edildiğini doğru- ladı. Sungar bir soru uzerine şunları söyle- di: "Bagdal buyiikelçiınizle Irak makamlan arasında bu son parti bonılaria ilgili olarak bir temas yapılmıştır. Fakat bundan önce, 30 nisanda biz Kapıkule'deki bonılan bırskmış bulunuyorduk. Bunu hemen suratle Irak ta- rafına soykdik." Sungar, sabahki basın brifıngınde lngiliz şirketinin Haydarpasa'daki borusunun geri gönderilmesî ısteminin henüz kendilerine ulaşmadığı mesajım da şu sözlerle verdi: "Mesele konşimentoda belirtilen ile içiıı- deki seyin birbirini lulmamasından ortaya çıktı. Fakat bunun ne >lduğıı hakkında da elimizde kesin bir bilgi yok. Nakliye firması tngiliz olduğu için onlarla da bazı (emasla- nmız oldu. Bugünlerde belli olacak." Fırat'ın sulan Dünkü basın toplantısında Irak ile Suriye arasında Fırat'ın sularının paylaşımı konu- sunda sağlanan anlaşma ile ilgili bir soruyu da yanıtlayan Sungar, bu konuda her iki ül- keden Türkiye'ye bir talep gelmediğini söy- ledi. Ancak söz konusu anlaşmanın Türki- yeVi ilgilendirmediğini, iki egemen ülke ara- sında ve kendi sınırlanndaki sulan ilgilendir- diğini kaydeden Sungar şoyle devam etti: "Biliyorsunuz üzerinde durulan husus sa- niyede 500 metreküp mesdesidir. Türkiye bu- nun ölesinde herhangi bir laahhıide girmek niyrtinde değildir. Bizim bakımımızdan 500 metreküp asgaridir. Fakat çogu zaman onun da üslıine çıktığını bepimiz biliyonız." Yozgat kampı Sungar bir başka soru uzerine, Irak'tan Türkiye'ye sığınan Kürtler için Yozgat'ta plan- lanan geçici yerleşim merkezi projesinin "bazı şartlann degişmiş olması sebebiyk" durdu- rulduğunu söjledi. Türk hukumetinin bu ka- ranndan BM Multeciler Yüksek Komiserli- ği'nin de haberdar edildiğini ekledi. Sozü edi- len "defişen şartlann" ne olduğuna ilişkin bir soruya karşılık olarak ise Sungar, "Yerd halk- ta projeye karşı büyuk tepki oldu" dedi. Sungar, proje için şu anda allernatif bir yer düşunulmediğini, fakat "mesele üzerinde duruldugunu" kaydetti. Yozgat kanıpı, Türkiye'ye 1988 yazında sı- ğınan ve halen 30 bin kadarı Diyarbakır ve Mardin çevresinde bannan Peşmergelerden 13 bininin geçici olarak barınması için tasarla- nıyordu. Sungar, Yozgat projesinden vazgeçilmesi- ne bir diğer neden olarak da, Mardin'de bu- lunan ve bu kampa taşınmalan düşünenle- rin de projeye karşı çıkmalarını gösterdi. TÜRKİYE-ABD "Lojistik destek anlaşmaâi 9 tarüşması ANKARA (Cumhnriyet Büro- sa) — Türkiye ile ABD arasında "Savas Zamanı Evsahibi Ülke Destek Anlaşması" (Wartime Host Nation Support Agreement) imzalanacağı konusundaki haber- ler Ankara'da "beyeean" yarattı. VVashington kaynakh haberlerde, savaş ya da bunalım anlarında Türkiye'ye gelecek Amerikan bir- liklenne destek sağlanmasını öngö- ren bir "lojistik" anlasmanınekim ayından önce imzalanacağı belirti- lirken, Dısişleri Bakanüğı ve Anka- ra'daki Amerikan kaynakları ha- beri doğrulamadılar. Bu kaynakla- ra göre, 14 Kasım 1984'te 'Tizala- dıktan sonra ekleriyle birlikte Şu- bat 1989'dayürürlüğegiren Savaş Zamanı Evsahibi Ülke Destek An- laşması' nın yerine bir yenisınin im- zalanması y a da bu anlaşmada de- ğişiklik yapılması doğrultusunda bir plan gündemdebulunmuyor. Cumhuriyet muhabirinin görüş- tüğü üst düzey Dışişleri Bakanlığı ve ABD Büyükelçiliği kaynakları- nagöreTürkiye'ninABDiIe 1982 yılında alman bir NATO karan çerçevesinde imzaladığı anlaşma- mniçeriğı"gizli"tutuluyor. 14 ka- sım 1984'te imzalanan Lojistik Destekleme Anlaşması'nın ekler bölümünün dört yıl süren müzake- relere konu olduktan sonra kesin biçimini alarak, Şubat 1989'daBa- kanlar Kurulu'nun onayıyla yurür- lüğe gırdıği öğrenildi. NATO Savunma Planlama Ko- mitesi'nin I982yılındakararaba|- ladığı Hızlı Güçlendirme Planı (Rapid Reinforcement Plan) çerçe- vesinde, ittifak üyesi ülkelerin sa- vaş ve bunalım dönemlerinde bir- birlerine lo jisti k destekleme sağla- ması öngörulüyor. Türkiyc'nin bu çerçevede ABD vediğer NATO ül- keleriyle yaptığı anlaşmalar, NA- TO görevleriyle sınırlı olarak ge- çerlilik taşıyor. Buna göre, NA- TO'nun harekete gecrnesini gcrek- tirecek bir "savaş ya da bohran" döneminde iki NATO üyesi birlik- leri birbirlerinin topraklarına ine- bih'yor ve bu topraklardaki altyapı, nakliye, depolama, güvenlik, ileti- şim gibi hizmetlerden yararlanabi- liyor. Türkiye ile ABD arasındaki lojistik destek anlaşması da sivil iş- gücünün kullamnu, askeri-sivil ha- vaalanlanndan yararlanma gibi unsurlar da dahil olmak üzere geniş bir işbirliği çerçevesi öngörüyor. AA'nın VVashington kaynaklı haberine göreise, bir süredir iki ül- kenin askeri birimleri arasında sü- ren görüşmeler sonunda hazırla- nan anlaşma, Turkiye'nin sağlaya- cağı kolaylıklar için nasıl bir prose- dür uygulanacağını ve Türkiye'ye inecek Amerikan birliklerinin kul- lanacağı ana iniş limanlanm belir- liyor. Kıbns Rum kesimine silah sağlayan ülkelerin başında geliyor Suriye'den Rumlara silah desteği FATİH M. YILMAZ LEFKOŞA — ABD Dısişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan "Dunyada terorizm" raporunda PKK'yı himaye etmekle suçlanan Suriye'nin, Kıbns Rum kesiminin en önemli silah kaynaklarından biri olduğu beliriendi. Suriye, özellikle son iki yıl içinde Kıbns Rum kesimine büyük miktarda SAM füzesi sattı. Kıbns Rum kesitni resmi ista- tistiklerinden yararlanılarak hazır- lanan "Kıbns'taki ilişkilerde yeni adımlar" adlı bir broşür, Suriye'- nin Fransa'dan sonra Rumlarm si- lahlanmasında etkin olarak rol oy- nayan ikinci ülke olduğunu gös- teriyor. Suriye'nin 1988 yılından başlayarak Rum kesimine 40 SAM füzesi verdiği ve SAM'ların geliş- tirilmiş biçimi SA-7 SAM füzde- riyle ilgili bir anlaşmanın da iki ül- ke arasında imzalandığı broşürde yer alıyor. KKTC resmi kaynakları, Suri- ye'nin Kıbrıs Rum kesiminden ge- len talep doğrultusunda onumüz- deki ay içinde 25 SA-7 SAM fü- Kıbrıs Rum kesimi, Suriye'den SAM, SA-7 "SAM füzeleri alıyor. Son iki yıl içinde Suriye, Rum kesimine 40 SAM füzesi verdi. Suriye, önümüzdeki ay içinde 25 SA-7 SAM füzesini Rum kesimine gönderecek. Suriye'nin Rumlara sağladığı silahlar arasında atış kontrol sistemleri de bulunuyor. zesini bu ülkeye göndereceğini bil- diriyor. Aynı kaynaklar, Rum ke- siminin SAM füzelerinin yanı sı- ra ateş-kontrol sistemleri ile ilgili olarak da Suriye iie temas kurdu- ğunu beliniyorlar. Edinilen bilgiye göre Suriye, si- lah temininin yanı sıra Kıbns Rum kesiminin radar haberleşmesini de kurmuş bulunuyor. Suriye'nin Suriye, Sovyet yapımı SAM fiizelerini hem knllanıyor hem satıyor. 1987 yılı sonunda Larnaka'dan Lefkoşa'ya ve Rum kesiminin KKTC ile olan sınırı boyunca ra- dar ağını oluşturduğu haber veri- liyor. Söz konusu kaynaklar, Kıb- rıs Rum kesiminin Suriye'den si- lah ihtiyacını dunya fiyatlarının altında sağladığını belirtiyorlat. Suriye, geçen ay içinde de Kıb- ns Rum kesimine 60 ateş kontrol sistemi sağlamış durumda. Siyasi gözlemciler, Rumlann 1990 yılı içinde silahlanma için 800 milyon dolar ayırdığını belirterek Suriye1 nin, bu rakam içinde önemli bir yer tuttuğunu belirtiyorlar. Kıbrıs Rum kesimi, Suriye'nin yanında Fransa ve Isviçre'den de silah sağlıyor. Fransa, yapılan an- laşmalar gereğince HOT tipi fü- zeler taşıyan Gazelle helikopterle- rini sağlıyor. Fransa'nın bugüne kadar 20 Gazelle helikopterini Rumlara sattığı haber veriliyor. ls- viçre ise uçaksavar temininde et- kin bir rol oynuyor. Kıbns Rum kesiminin elinde bulunan belli başlı silahlar ve si- lahları sağlayan ülkeler şöyle: AMX-30 B-2 tanklan (Fransa), Milan füzeleri (Fransa), SAM, SA-7 SAM füzeleri (Suriye), ateş kontrol sistemi (Suriye), Gazelle helikopteri (Fransa), radar sistemi (Suriye), ABD yapımı BELL 206L-3 helikopter (Isviçre). Kıbrıs Rum kesimi bu silahla- nn yanı sıra Yunanistan ve sosya- list ülkelerden çeşitli silah sipariş- lerinde de bulunuyor. Söz konu- su siparişler arasında, özellikle MtSTRAL ve MATRA füzeleri, zırhlı taşıyıcılar, tanklar dikkati çekiyor. Kıbns Rum kesiminin özellikle kısa menzilli füzder üze- rinde durduğu kaydediliyor. Kıbns Rum kesiminde hüküme- te yakın kaynaklar, silahlanma ya- rişımn, toplumlararası muzakere- lerde güçlü konuma geçmek için tırmandırıldığını belirtiyorlar. POLTTIKADA SORUINLAR ERGUNBALa Rehineler ve Yeni Denge Arayişı Lübnan'da 10 gün içinde iki Amerikalı rehinenin serbest bı- rakılması Ortadoğu'da yeni bir denge arayışına işaret etmesi bakımından anlamlıdır. Rehinelerin serbest bırakılması için İran'- la Suriye ortaklaşa yoğun çaba harcadılar. İki ülke de ABD'nin kara listesinde idi. Rehinelerin serbest bırakılmasından sonra ise Başkan Bush, iki ülkeye de teşekkür etti. Özetle, İran ve Su- riye rehineler aracılığı ile ABDye göz kırparak VVashington'la ilişkilerini düzeltmek istediklerini belirtmişlerdir. 24 nisan tarihli New York Times gazetesi, İran'ın Amerikalı rehine Robert Polhill'in serbest bırakılması için "Filistin'in kur- tuluşu İçin İslami Cihad" örgütüne tank, zırhlı personel taşıyı- cısı ve roketatar gibi silahlar verdığini bildıriyordu. Gazeteye gore İslami Cihad'la, Robert Polhill'in serbest bırakılması için yapı- lan pazarlıkları da Cumhurbaşkanı Haşemi Rafsancani'nin kar- deşı Mahmut Haşemi yürütmüştür. Humeyni'nin ölümüne kadar Tahran'ın ABD'yi "en büyük şeytan" olarak niteledıği anımsanırsa, Rafsancani döneminde izlenen polıtıkadaki değişiklik daha iyi kavranabilir. İran'ın ABD'- ye yaklaşma eğiliminde bir dizi etken rol oynamıştır. ûnce Tah- ran'ın ABD'nin teknik yardımına gereksinmesi var. 8 yıl şüren Körfez Savaşı'nda sanayi tesisleri büyük yıkıma uğrayan İran'- ın silahları da yetersiz ve modası geçmiştir. Tahran'ın ABD'ye açılmasının bir diğer nedeni de yanıbaşında Irak'ın bir askeri süper güç olma yolunda hızia ilerlemesidir. Irak, Körfez Savaşı sırasında Batılı ülkelerden dünyanm en modern silahlarını alır- ken kendisine karşı silah ambargosu uygulanan iran bu olanak- tan yoksun kalmış ve ordusunu modernleştirememiştir. Prag- matik olarak adlandırılan Rafsancani, iktidara geleli beri iç den- geleri de kollayarak temkinli biçimde Batıya açılmaya ve ülke- sini içine düştüğü yalnızlıktan kurtarmaya çalışmaktadır. Ortadoğu'nun ikinci yalnız adamı1 olan Suriye'nin de ABD'- ye göz kırpmasında aynı etkenlerin rol oynadığı söyienebilir. Irak, Iran'ı olduğu kadar, Suriye'yi de ürkütniektedır. Ustelık Suriye'- nin durumu İran'ınkinden çok daha nazik. Ülkenın hem petrol zenginliği yok hem de Irak'la Israil arasında sıkışmış durumda. Şam yönetımi ayrıca, 40 bin asker bulundurduğu Lübnan bata- ğından da kurtulamıyor. Sovyetler Bırliğı ise Gorbaçov döne- minde artık Israil'e karşı otomatık olarak destek verecek güve- nilir bir müttefik değil. Bu durumda, Hafız Esad'ın bir süredir yalnızlıktan kurtulmak için çok yanlı bir politika izlemeye başla- dığı gözleniyor. Suriye lideri, mart ayında ABD'nin eski Başka- nı Jimmy Carter aracılığı ile İsrail'e uztaşmacı bir mesaj gön- derdi; Amerikalı rehineler Robert Polhill ve Frank Reed'in ser- best bırakılmaları için İran'la ortaklaşa çaba harcadı ve geçen hafta sonunda üç yıldır ilk kez Moskova'yı ziyaret ederek Miha- il Gorbaçov'la gorüştü. Böylece Irak'ın ABD ile ilişkileri "nükleer tetik", "süper top" ve Saddam Hüseyin'in İsrail'e savurjjuğu tehdit yüzünden ger- ginleşirken Bağdat'ın iki büyük düşmanı İran'la Suriye, ABD'- ye yaklaşmaya başladılar. Peki, bu kez Ortadoğu'nun "yalnız adamı" durumuna Irak mı düştû? Yok canım, ABD işini bilir. Siz Amerikan basınında çtkan, Irak'a ateş püsküren yazılara bakmayın. 24 nisan tarihli Inter- national Herald Tribune gazetesinde ilginç bir haber vardı. Ha- beregöre Bush yönetimi, Saddam Hüseyin'in "Israil'in yarısını kimyasal sılahlarla yok etme" tehdidinden sonra gerginleşen Bağdat-VVashıngton ilıvkilerinı yumuşatmak için çaba harcamak- ta. Geçen ay Bağdat'a giden Senatör Bob Dole, Saddam Hû- seym'e Başkan Bush'un "yatıştırıcı" mesajım ilettı. Bush, me- saynda. Irak'ın silah tesislerine karşı bir İsrail saldırısını des- teklemeyeceğıne ilişkin güvence verıyor. Beyaz Saray ayrıca Kongre'de Irak'a ekonomik yaptırım uygulama gırişimlerine de karşı çıkmakta kararlı. Sonuç olarak iran'ın Irak'a, Suriye'nin İsrail ve Irak'a, Irak'ın da İsrail'e karşı ABD'ye gereksinmesi var. ABD, Ortadoğu'da Sovyetler'den boşalan yeri hızla dokJur- maktadır. İki Amerikalı rehinenin serbest bırakılması ile bölgede ortaya çtkan tablo budur. Ingiltere'deyerelseçimler bugün Thatcher seçim sınavında tşçilerin yanı sıra 'kelle vergisi' ile orta smıfı da öfkelendiren iktidardaki Muhafazakâr Parti'nin çok sayıda belediye kaybetmesi bekleniyor. ödemenin orta çağlardan kalma ilkel bir yöntem olduğunu söyle- yip toplanmasının ayrıca gerek- siz masrafa da yol açtığını sürekli kaydediyorlar. Son günlerde Basbakan Thatcher, kamuoyu yoklamalarında Işçi Partisi'nin neredeyse 25 puan gerisinden gel- meye başlayınca, Kelle Vergisi'- nde bazı tavizler verilebileceğini ima etti. Ne gibi bir tavizden söz edildiğini hükümetten kimse an- latamadı. Ayrıca, hükümetin "adil olmayan ve haksız" diye nitelenen yeni vergiyi yeterince düşünmemiş olduğu, şimdi ka- muoyu baskısı uzerine 180 dere- ce çark etmeye çahştığı izlenimi doğdu. tşçi Partisi, fırsattan ya- rarlanarak alternatif bir vergi önerisi getirerek puan toplama- ya çalıştı. Ancak bu da yeterin- ce anlaşılamadı. Yerel seçime bu kargaşa içinde giriliyor. Ve şim- dilik orta sınıfın tum öfkesi, Baş- bakan Thatcher'a yönelik. EDtp EMtL ÖYMEN LONDRA — Basbakan Mar- garet Thatcher için 1987'deki ge- nel seçimden bu yana ilk kez bir referandum niteliği taşıyacak olan yerel seçim bugün yapılıyor. Başta Londra'da 32 tane olmak üzere toplam 201 belediye bölge- sinde yapılacak seçimde iktidar- daki Muhafazakâr Parti'nin çok sayıda belediyeyi kaybetmesi bekleniyor. Seçime 8 parti ve ba- ğımsızlar katılıyorsa da tngiliz si- yaset sisteminde alışıldığı üzere çekişme, ana muhalefet Işçi Par- tisi ile iktidardaki Muhafazakâr Parti arasında olacak. Sosyal de- mokrat merkez partilerine şans tanıyan yok. Seçime Yeşiller de hemen her bölgede katılacak. Ancak Yeşiller'in, geçen yıl Av- rupa Parlamentosu seçimlerinde sağladıklan büyük desteği yine sağlamaları beklenmiyor. Orta sınıf öfkeli Basbakan Thatcher, son aylar- da halkın desteğini hızla kaybet- meye başladı. Bunda, 11 yıldır iktidarda olmasının verdiği bık- kınlığın yanı sıra orta sınıfın doğ- rudan cebi ve cüzdanı ile ilgili ka- rarlarının rolü büyük. "Kelle Vergisi" diye bilinen ve beledi- yelere yerel vergi kazancı sağla- mayı amaçlayan yeni vergi uygu- lamasına, bütün uyarılara ve eleştirilere ragmen taviz verme- den kalkışması, orta sınıftan umulmadık tepki gördü. kkoç- ya'da geçen yıl başlayan uygula- maya karşı çıkarak vergi ödeme- yen yanm milyon kişi hakkında halen dava açılmış durumda. Hükümet, Kelle Vergisi'ni sapta- mayı belediyelere bıraktığı halde, düzeyinı yüksek bulduğu 20 be- lediyenin kararına doğrudan mü- dahale ederek saptadıklan vergi- yi bir miktar indirdi. Hemen hepsi Işçi Partili olan belediyeler, gelirlerinde azalma olacağı ge- rekçesiyle hükümet aleyhinde Yüksek Mahkeme'de dava actı- lar. Nisan başında toplanmaya başlanması gereken vergi pek çok yerde halen toplanamıyor. Bizzat burokratlar, kişi başına vergi Türkiye-F,Almanya THplomatlar krizi' dondu ANKARA (Comtouriyet Bnro- sn) — Federal Almanya ile Türk- iye arasındaki "diplomatik krizi" iki ülkenin karşılıklı karar- lannın gözden geçirilmesı isteği- ni birbirlerine iletmesinden son- ra "dondunüdu". Dısişleri Ba- kanlığı Sözcüsu Mural Snngar, Federal Almanya'nın Turkiye'- nin "sekiz Alman diplomatının geri çekilmesi" yönündeki isteği- ni kabul ettiğine ilişkin herhan- gi bir açıklamada bulunmadığı- m bildirdi. Haftalık basın toplantısında Bonn hükümetinin "MİT adına etkinlik gösterdikleri gerekçesiyle Türkiye'ye dönmesini istediği 15 diplomatla ilgili bir soruyu yanıt- layan Sözcu Murat Sungar, "Biz zaten bu diploraatlann bir kısmn nı normal olarak la>inen geri ala- caktık. Dolayısıyla Almanlar bu talebi yapınca, biz de buna ben- zer bir taiepte bulunduk" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle