Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 3 MAYIS 1990
uımHastalaııan Isçini
Yaşama Hakkı...
Göze batan bir husus, devlet ana tarafından bu feci akıbete terk
edilmeye mustehak gorulenlerin 'geçimıni emeğı ıle kazananlardan
sadece işçiler' olması, tnemur, esnaf vesaireye ise suresiz tedavi
olanağı sağlayan bir sosyal guvence şemsiyesi altında sadece ve sadece
işçilere bir 'uvey evlat' muamelesi uygulamak istenmesinde bir beis
gorulmemiş olmasıdır. Aynı hal işçi emeklileri, eş ve çocukları için de
geçerlidir.
BEDİ YAZICI Eski Istanbul Ticaret Odası Meclisi Başkanı
Bazı hastalıklar, bunlara tutulanlan yaşam bo-
yu tedavıye devama zorlar Böyle vapmazlarsa \ a-
kıtsız olurler örneğın, 'şeker hastalığı' dedığımız
dıabet böyle bir hastalıktır Kroner arter, kronık
bronşıt, romatoıd artnt ve ulseratıf kolıt hastalık
ları gıbı daha bırçok sağlıksal bozukluklara duçar
olanlar ancak aralıksız (sureklı) tedavıye devam su
retıyle yasamlannı sürdurebılırler Ancak yunirlük-
te bulunan kanunlar gereğı, genç yaşında bu has-
talıklardan bınne tutulan sıgortalı bir ışçı -taş
çatlasa- on sekız aydan uzun bir süre ıle Sosyal Sı
gortalar Kurumu'ndan sağlık yardımı alamaz Bu
bıle ancak kanunun koyduğu sınırları bir haylı zor-
lamakla olabılır Aslında bu tedavi suresı alu a> -
dan ıbarettır (506 sayıh kanunun 32 33 ve 34
maddelerı)
Kanun ne diyor: 506 sayılı Sosyal Sıgortalar Ka-
nunu'nun 'Hastalık Sıgonası' başlıklı uçuncu bö
lumu sağlanan yardımların, nelerden ıbaret oldu-
ğunu, bu vardımların ne suretle ve ne sureyle ya-
pılacağını, yukarıda yazılı üç madde ıle belırlemış
bulunmaktadır
32 maddenın 'A' fıkrası, 'sağlık yardımı yapıl-
ması'nı öngörmekte, 33 madde yardımm 'kapsa-
mı'nı saptamakta, 'A' fıkrasıyla sıgortalının 'te-
davısmın sağlanması' hususunu ' C fıkrası ıle de
'gereklı ılaç'ların sağlanmasını öngörmekte ve son
bendı de yapılacak yardımın 'sıgortalının sağlığını
koruma' ve 'çalışma gucunü kazandırma'nın, yar-
dımda guduien amaçlardan olduğunu açıkça belırt-
mektedır 34 madde ıse yardımların suresıne de-
ğınmekte ve bırıncı fıkrası ıle "Sağlık yardımları
sıgortalının lyıleşmesıne kadar sürer" hukmunü
koymaktadır
Anlaşılamaz bir kısıtlama
506 sayılı kanunun bu noktaya kadar ıçerdığı ıl
keler, aynı sos>al amaçla duzenlenen, bırı daha ön
ce, öburu daha sonra şekıllenmış olan ve
'memurlar ıle 'bağımsız çalışanlar'a sosyal guven-
lık sağlama mekanızmaları oluşturan Devlet Me-
murlan Kanunu ve buna bağlı >onetmelıkler ıle ba-
ğımsız çalışanlarla ılgılı 'Bağ-Kur' Kanunu ıle bu
kanunlara kıyasla esasta hıçbır farklıkk gösterme-
mektedır
Kanun koyucu, nedenını anlamak mumkun ol-
ma>an \e aşağıda aynen tekrarlanan ıkı fıkraya 34
madde ıçınde yer \ermemış olsaydı 'hasta ışçının
vaşama hakkım' baltalamamış olacaktı Bu ıkı fık-
rayı dıkkaıle okumakta yarar vardır
"Ancak bu vardımlar sıgortalının kurumca te-
davi altına alındığı tarıhten başlavarak altı a\ı ge-
çemez."
"Şu kadar kı tedavı>e devam edilırse malollok
halimn onlenebılecegı veya onemlı oranda azaltı-
labileceğı sağlık tesıslen sağlık kurulu raporları ıle
anlaşılırsa, bu sure 18 aya kadar uzatılır".
'Bu yardımlar' deyışınden 32 maddede de \, B,
C, D ve E başlıklan altında sayılan ve 33 madde-
de kapsamları belırtılen (gereklı ılaçlann sağlanması
gıbı) 'sağlık yardımları' anlaşılmak gerektığı açık
seçık bellıdır
Başvurular ve uygulama
Yazımızın bırıncı paragrafında değınılen çeşıtlı
hastalıklardan hıçbınnın altı ayhk bir tedavi sonucu
gıderılemeyeceğı, tedavıye 12 ay daha de\am edıl-
dığı takdırde de bunun mumkun olamayacağı ve
hatta etkılennın onemlı oranda azaltılamayacağı
tartışma gotürmez Buna karşın kanun koyucu bu
gıbılen kendı dertlen ıle baş başa bırakmayı, uc-
ret dışı kışısel ve özel gelın olup da aralıksız ve sü-
rekh tedavıye devam etme olanağı bulamayanlan
ölüme terk etmekte bir sakınca görmemış bulun-
maktadır
Ancak göze batan bir husus, devlet ana tarafın-
dan bu fecı akıbete terk edilmeye mustehak göru-
lenlerın 'geçıminı emegı ıle kazananlardan sadece
ışçıler' olması, memur, esnaf vesaıreye ıse suresiz
tedavi olanağı sağlayan bir sosyal guvence şemsi-
yesi altında sadece ve sadece işçilere bır 'üvey evlat'
muamelesi uygulamak istenmesinde bır beıs görül-
memış olmasıdır Av.ru hal ışçı emeklılen, eş ve ço-
cukları ıçın de geçerlıdır
Bu durumun, anayasanm temel ılkdermden olan
'hak eşıtlığı'nı ne denlı hıçe sayıcı bır nıtelık taşı-
dığını, hukuktan en ufak behresı olanlann bıle kav
rayacağından kuşkuya yer yoktur
En yetkılı ve konuyla en yakından ılgılenmesı ge-
ireken makam olarak gorulen Çalışma Bakanlığı'
na yapılan başvuruya verılen yanıtta "behrttığımız
konular kanun calışmalannda değerlendırılmek
üzere not edümıştır" derulmekle yetınılerek herhan
gı bır ıvedı durum ya da açık bır haksızlık ımajı
görulmedığı, sadece ışın sıradan ve basıt bır konu
olarak nıtelendınldığı anlaşılmıştır Ne de olsa kev
fiyet not edılmış, zamanı gelınce değerlendırılece-
ğı vaat buyurulmuştur'
Bu başvunmun bır suretı, aynı tanhte, oluşunun
tek nedenı ışçılenn hak ve çıkarlannı korumak olan
en buyuk ışçı kuruluşuna, Türk-lş Genel Başkan-
lığı'na da ıletılmış ve ılgılen nca edılmıştı. Bu yön-
den alınan yanıtta "önenruz uzennde konfederas-
vonumuzca da değerlendırme yapılacaktır" derul-
mekle yetınılmıştır1
\radan ıkı vıl geçıp de her ıkı yonden ses seda
çıkmayınca konu bu kez bakanın kendısme ve
Turk-tş Başkanı'na yenıden ammsatılmışüı Bu
ıkıncı başvuruya bakanhkça, durumun ıncelendı-
ğı ve "Sıgortalının teda\ı suresı sonunda ılaç ve te-
davının devamı ıle ılgılı muracaatta bulunması ha
hnde taleplerının karşılandığı, konu ıle ılgılı hıç
bır sorun ıle karşılaşılmadığı anlaşılmıştır" denıl-
mekle kanunun emır ve nehıylennın bakanhğa "vız
geldığı" kanısına varmak durumunda kalınmıştır
Turk-Iş Genel Başkanı'ndan alınan >anıt ıse "ge-
reklı gınşımlerde bulunulacağı", "dokuman (')
toplamanın zamana ıhtıyaç göstereceğı", sozu edı
len surelerın her hastalık ıçın ayrı avrı uygulanır
olduğu, "çalışmalarımız devam etmektedır" gıbı
sadra şifa verme>ecek bıldınmler ıçermektedır
Aradan ıkı yıl daha geçıyor Çalışma Bakanı da
değışmıştır Butun vazışmaların fotokopılerı ken-
dısıne gonderılerek gerekh kanun değışıklığımn ele
alınması rıca olunuyor Bu başvuruya, muhatabı
bakanlık değıl, SSK'ran, konuyla ılgısı anlaşılama-
van 'tş Kazaları Daıresı Başkanhğı' yanıt venyor
Yanıtın ıçenğıne bundan sonrakı uygulama bölü-
münde değınılecektır Ancak konu 506 sayılı ka-
nunun ıkıncı bölumünu oluşturan 'tş Kazaları Mes-
lek Hastalıklan Sıgortası' ıle değıl üçuncü bölumun
kapsadığı 'hastalık sıgortası1
ıle ılgıhdır 'Meslek
Hastalıklan Sıgortası' ıle 'Hastalık Sıgortasf nın ay-
n ayn konular olduğunu, üçuncü bölumün ılk mad
desının (M 32) ılk tumcesını okuyan bır ılkokul
öğrencısının dahı anlayabıleceğı açıktır Zıra ıkın-
cı bölumün başlığı 'lş kazaları ve Meslek Hasta-
lıklan Sıgonası' suretınde ıken III bölumün baş-
lığı ıle ılk maddesının ılk tumcesı avnen şöyle
Bolum III: Hastalık Sıgortası. Sağlanan Yardım-
lar- Madde 32- 'Sıgortalıya, ış kazalarıyla meslek
hastalıklan sıgortası kapsamı dışında kalan hasta-
lıklara da aşağıda yazılı yardımlar sağlanır "
Kanunun III bölumu konusu 'Hastalık
Sıgortası' ve bu kapsamda sağlanan yardımlar ko-
nusundakı uygulama hakkmda 'lş Kazalanyla Mes-
lek Hastalıklan Sıgortası' başlıklı II bölümun ıçer-
dığı konularla, yanı başka bır türden sıgorta ıle ıl-
gılenmesı ve hatta ne turden olursa olsun hastalık
kavramı ıle ılgısı bulunmaması doğal olmak gere-
ken, SSK tş Kazaları Daıre Başkanlığı'nca yapılan
açıklamalarda örneğın şeker hastalığına tutulan bır
ışçımıze yapılacak 'ılaç sağlama yardımı' aşağıda
yazılı şekılde cereyan edıyor ve böyle olması da ge-
rekıyormuş
a "6-18 aylık tedavi sürelen, her hastalık vaka-
sı ıçın belırlenmıştır "
b- "Şıfa karan alındıktan sonra aynı ve başka
bır hastalık sebebıyle yenıden 6-18 ay tedavi mum-
kündür "
Bu noktada bıraz duralım "Ben hadımım dıyo-
rum, o bana kaç çocuğun var dıye soruyor", ör-
neğı, tıp bılımının, bazı hastalıklar vardır kı bun-
larda "Şıfa olanaksızdır £ncak aralıksız ve stireklı
tedavıve devamla yaşam surdürülebılır" demesı
karşısında, bu uygulamanın nasıl yapılabıldığı her-
kesı hayret \e dehşet ıçınde buakmak gerekır
Hangı hasta ışçı, yakalandığı şeker hastalığından
şıfa bulduğunu, ancak hemen ardından >enı bır şe-
ker hastalığına tutulmak durumuna konu olduğun-
dan yenıden kanunun (') tanıdığı surelerle tedavı-
sının devamını ısteyebıhr ya da "Bu sefer romato-
ıd artrıde yakalandım Bır yandan bu yenı hastalı-
ğımın tedavısını sağlayuı bır vandan da geçmesı za-
ten olanaksız olan şeker hastalığımın tedavısı ıçın
dıyabet ılaçlanmn venlmesıne gızlıce devam edın"
dıyebüır1
Ve bu komedyayı her 6 ya da 18 a>da
bır, ömrünün sonuna kadar çaresızlık ıçınde, ezıle
büzule, utanarak tekrar tekrar sergıleyebılır'' Böyle
harekete zorlanan kışı haysıyetınden bır şeyler yı-
tırmez rta>
Hangı tabıp ya da sağlık kurulu bu masalı onay-
lar da cıddıyet ve yetenek eksıklığınden kuşku du-
yulmaz7
SSK tş Kazaları Daıre Başkanlığı bununla da ye-
tınmıyor ve buyük bır ders verıcı edasıyla ekhyor
"Tedavi surelen konusunda Avrupa ulkelerınde de
bellı kısıtlamalar bulunmaktadır" Bu tumcedekı
'AvTupa' sözcüğunun 'uygar' anlamında kullanıl-
dığı tahmın olunur
Bahsı geçen 'bellı kısıtlamalar'dan herhangı bı-
rmın bu yazı konusu kısıtlamaya benzetılebıle-
ceğı konusunda kamu efkârının aydınlatılması ıyı
olur
Gene, söz konusu ve sırf hasta ışçı ve ışçı emek-
lılenne has bu kısıtlamalar öyle makbul \e uygar
ulkelerde de rastlanan turden ıse neden devlet me-
murları ve bağımsız çalışanlar gıbı öbür emekçıle-
n de bu hıtuftan yararlandırmak cıhetıne gıdılmez1
Sonuç
Yapılacak ış gayet açık olarak bellıdır "506 Sa-
yılı Sosyal Sıgortalar Kanunu'nun 34 maddesının
ıkıncı ve üçuncü bentlen yürürlükten kaldırümıştır"
yollu bır tek tümcelık bır kanun ya da kanun huk-
münde kararname cıkanlarak emekçıler ıçın düzen-
lenmış çeşıtlı sosyal güvenhk şemsıyelerı altında-
kıler arasındakı uyumsuzluk kaldınlmalı, ışçüer de
ışçı emeklılerı de devlet memurlan ıle bağımsız ça-
lışanlara tanınan ve ınsan olmanın en doğal ıcap-
lanndan olan, anayasanın da eşıtlık ılkesının em-
rettığı 'kanun karşısında farklı tutulmama' olana-
ğına kavuşturulmalıdır
Böylece Sosyal Sıgortalar Kanunu ıle ılgılı hem
ışçılerle emeklılerın hem sağlık personel ve kurum
larının haysıyeunı rencıde edıcı uygulamalara da
hacet kalmamış olur
EVET/HAYIR
OKT4YAKBAL
Kutlu Sargın Konuşuyor
' Sıyası mahkûmlarda ahlak dışılık yoktur Suç bır kanaat uğ-
runa ışlenmıştır Suçluyu mahkûm etmek demek kanaatı mah-
kûm etmek demektır" Bu söz Anayasa Profesorü Alı Fuat Baş-
gıl'ın
"Sıyasal suç sosyal gelışme ıçın yararlıdır" Bu söz de Fran-
sız toplumbılımcısı Durkheım'ın
Haydar Kutlu (Nabı Yağcı), Ankara DGM'sındekı sorgusunda
bu ıkı örneğı vermış şunları eklemış ardından
"öteden ben ılerıcı düşunceler, gerıcı, tutucu düşûnce ve po-
lıtıkaların saldırısına uğramış, ama yok edılmek ıstenen bu dü-
şünceler uygaıiığın gelışmesınde ıtıcı rol oynamışlardır öyle ıse
doğması gereken sonuç eğer çağdaş bır hukuk anlayışı ıle ha-
reket edılecek olursa şudur Yasaya göre bır düşünceyı ya da
fıılı, suçu kabul etmek zorunda kalsanız bıle, bu fıılı ve düşün-
ceyı 'toplum düşmanf olarak saymak yargının görevı değıldır
Bu, hukuk düşüncesı, sezgısı ve en azından 'dürüstlük' ılkesı
ıle bağdaşamaz Bu tur suçlamaları 'polıtıkacılara' bırakmak ge-
rekmez mı'
1
Kutlu ve Sargın, ölüm orucundan belırtı bır süre ıçın vazgeçtı-
ler Iyı yaptılar ölümu seçmek, hangı düşünce adına olursa ol-
sun ölümü seçerek topluma örnek olmak yanlış bır tutumdur
Karşınızdakıler sızın ölmenızden etkılenecekler mı, bır uzüntü
duyacaklar mı? Hıç ummayalım Sık sık yıneledığımız gıbı,' As-
mayalım da besleyelım mı?" özdeyışı dun de bugün de yurûr-
lüktedır Kutlu ve Sargın'ın üç yıla yaklaşan hapıshklerını ölüm
orucuyla noktalamak ıstemelerı bır çıkış yolu, bır çözüm olabılır
mıydı? Gördunuz, olamadı Ulkenın aklı başında ınsanları ör-
gütlerı 'vazgeçın bu olüm orucundan' dıyerek ıkı solcu lıderı şım-
dılık tuttukiarı yoldan gerı çevırdıler
Adalet önünde görulen bır dava konusunda yorum yapmanın
yanhşlığını bılıyorum Ne var kı Kutlu-Sargın olayı tüm topluma
mal olmuştur, butun dunyanın dılıne duşmüştür Yabancı dergı-
lerde gazetelerde sütun sutun yazılar çıkıyor bu konuda Ul-
kemız adına hıç de ıyı bır görünum vermıyoruz Ustelık de AT ye
gırmek ıçın kapt önünde bekleştığımız gunlerde'
Yoruma da gerek yok kı> Amaç Yayınlan'nda çıkan "Kutlu-
Sargın Sorgu' kıtabı ortada ışte1
Ikı solcu lıder bu sorgulamada
söylenecek hemen her şeyı belırtmışlerdır Okurlarımın hepsı sor-
gu sırasında söylenenlerı okumamış olabdırler Sıze Haydar Kutlu
ıle Dr Nıhat Sargın'ın mahkeme önünde yaptıklan konuşmalar-
dan bırkaç belgesel parçayı sunmakla yetınmek ıstıyorum
" bız sansasyon peşınde olmadık Bızım gürültülü konuşma-
lara da gereksınımımız yok Çünkü haklı olduğumuza ınanıyo-
ruz Dahası, yargılanan düşuncelerımızdır Bız duşuncelerımızı
ortaya koymaya çalışıyoruz Düşüncenın gurültüye gereksınımı
yoktur Basına yaptığımız açıklamalarda defalarca altını çızdık
kı bız ûlkeye dönuşumuzle gergınlık yaratma peşınde değılız
Doğru olduğuna ınandığımız bır adımı atıyorduk Yaptığımız ışın
zoriuğunu çok ıyı bılıyorduk Bu nedenle herkesı hukumetı dev-
letı soğukkanlı olmaya çağırıyorduk. Ne var kı koskoca devlet
(Arkası ü. Sayfada)
\\\ ki Doğduııuz Sayın Doğramacı
Değersizliğin "değer", erdemsizliğin "erdem" olduğu bir
ortamdan ûniversitelerin aldıkları çok şey, sizin de bu alanda
sanırım hiç de kuçumsenemeyecek bir payınız var.
Doç. Dr. YAMAN ÖRS
Bıraz gecıktı, ama yıne de görevımızı yen-
ne getırelım Nıce yıllara Sayın Doğramacı.
Neredeyse benzen her sözün Amenkanca söy-
lendığı bjr ortamda,t>eayıne de sıze "doğum
gununünüz kutlu olsun" drçorum Hacettepe
Unıversıtesı Ankara Devlet Konservatuvan'n-
dakı bır yönetıcı, bunun "mılh bır gün" ol
duğu ya da olması gerektığı gıbı bır söz söy
lemış Bu ünıversıteden, bır başkasından, ge
nelde de toplumun ıçınden böyle duşünecek
başka kışıler de çıkabıhr Sızın gıbı uluslara
rası tanışıklıklan \e ünü, büyük becerılerı bu
lunan bınsı ıçın belkı de çok yennde bır öne
n Ben burada ulusal günlenn yalnız kutlan
mak ıçın değıl, daha başka amaçlarla da ko-
nulduğunu anımsatmakla yetıneceğım
Öncelikteki beceriniz...
Sızın öğrencıruz olamadım Ancak Anka-
samnm bu günûn gelışınden haftalarca önce
başlayıp bıtmışü Yanlış anımsamıyorsam, da-
ha sonra ülkemızde tıp, genellıkle de ünıver-
sıte eğıtımının duzeyının yükseltılmesmde öy-
lesrfıe etkılendığınız Amenka ıle ıhşkılennızı
azahıp Fransa'ya yerleştınız; kuşkusûz vme ûl-
kemızdekı yuksek eğıümın sorunlanyla ılgı-
lenmek üzere. Derken 12 Eylul günü geldı ve
hemen ardından sızı tek bır ünıversıtenın de-
&ıl, tüm yükseköğretımın başında bulduk
YÖK olayı ıle ılgılı olarak onu onaylayan,
ama daha çok da ona karşı çıkanların söyle
dıklen, yazdıklan çok şey oldu Kuşkusuz an-
latılacaic daha pek çok şey olacaktır Ancak
şu sırada ben, sızın (ve hıç kuşku yok kı ya-
kın çevrenızın) özelhkle sevıneceğıru duşündü-
ğüm bır haberı duyurabılırım Sanınm sızın
de bıldığınız gıbı öğretım üyelenmız arasında
raTıpFakultesı'ndebıtınşsmavlannınyapıl- çahşmalannıza buyük ügı gOsterenler var On- ^ ^ n n
dığı yerlenn önünde bekleyerek saptadığımz lardan bır bölümü ıse bununla da yetınmeye- l a n h e geçeceKI
yan bır düşünür ve akademısyen olarak benı
çok mutlu ettı, önumde yepyenı ufuklar açtı
Bılmıyonım, bu gelışmeyı en başta sizin ça-
banıza mı borçluyum, daha doğnısu borçlu-
yuz">
Sızın gerçek değenruz, çalışmalarmızın de-
ğerı gelecekte kuşkusuz çok daha ıyı anlaşı-
lacaktır. Izın venrsenız ben buradakı sınırla-
nm ıçınde bır karşılaştırma yaparak bu değe-
re belkı şımdıden bır boyut katmak ıstıyorum
Bu yolla da sıze yapıldığını duşünebıleceğımz
haksazükları bir ölçüde de olsun dengeleyebı-
lırım dıye duşündüm
Olkemizın en eskı, en kö'tlü geleneğe sahıp
olan tstanbul Ünıversıtesı'run o zamankı yö-
netıcılen, bır öncekı cumhurbaşkanına "onur
sal hukuk doktoru" samnı vermışlerdı Öyle
görünuyor kı onlann bu tutumlarında temel
olçüt, kendısuıın ülkemızın hukukuna, hukuk
sıstemıne, hukuk anlayışına yaptığı kuramsal,
belkı aynca uygulamadakı katkıları olmuştur
Yıne olabılır kı burada, ne olduğu bır türlü
açıklanmayan, dolayısıyle ıçenğını, hangı öğe-
lerden oluştuğunu bızım bugün de anlayama-
dığımız (ancak o yönetıcılere anlatılmış ola-
büecek) "Atatürkçü Görüş'un" onemlı bır payı
bulunabıhr
er!
yetenekh arkadaşlarımızı kuracağımz Hacet- rek, sıan bu ulkeye gehşınızden başlayarak ı^e b u o l a y dan esınlenılerek, sıze de (şu ana
tepe Tıp Fakültesı'nın öğretım uyesı adayları «im yas*"» ^
u
İra? öykunüzu araştırmak, bu- d e k ai^kianmza e k olarak) bır "onursal etık
olarak seçışınızı çok ıyı anımsıyorum O za-
n u
değerlendırmek, gelecek kuşaklara güve- ^101^5,» venlebıhr kamsındayım Çünkü sı-
mandanben bu fakültemn, daha sonradaona *bwbıçımdeaktarmak tasanmmdalar Ne nn< ö r n e ğ l n b u ^^^gyapay dıyebıleceğımız
dayanarak ortaya çıkardığınız Hacettepe Üm-
m u t
<
u s ı z e
' B«
n k e n d l
adıma, bu arada bır tıp y o U a r ı a v e neredeyse ne pahasına olursa ol-
versıtesı'nın gelışmesını kesmtısız bıçımde ol- tanhçısı olarak bu çalışmaların ürünlennden s u n g e ıı ş t l r ı imeye çalışüan (ancak gehşüğı de
masa da yakından ızledığımı söyleyebuırım Çok yararlanacağımı duşünüyorvım. ^ söyıenemeyecek) kapıtalızme "adam zen-
Yıne kendı açımdan, YÖK duzenının gel- gm etme" vb yoUarla olan katküarınız, top-
mesmden etkılendığımı, ama bundan yatan- luma başka hızmetlennızın yanında, bır öğ-
maya pek hakkım olmadığını söyleyebılınm
Bu kurumlardan, bırlıkte çalıştığımız arkadaş-
lanm, gençler, öğrencıler oldu, bugün de var
Aynca onlann kıtaplıklanndan bır zamanlar
çok vararlandım, artık (devlete bağlı) ünıver-
sıtelerde bu olanağı pek bulamıyorsak da
Hayranlannızın girişimleri
Yıne bır zamanlar sızın Hacettcpe Unıver
sıtesı'ne nasıl sahıp çıktığınızı bılenlerdenım
Ömejhn 12 Mart'ı ızleyen gunlerde başka yük
sekoğretım kurumlarında gerçekleştırılen
"temızlık" ışı, sızın bu ünıvenıtedekı rektör-
lüğünüz sırasında ve büyük çapta olmasa da
Küçük, ama tatlı serüvenlenm oldu Atanmış
ümversıte yönetıcılennden bır bölümünü ya-
kından tanımak olanağını buldum YÖK dü-
zenıne çok uygun ya da bu düzenın öne çıkar-
dığı öğretım üyelennın düşUncelenm, anlayış-
lannı tanıdım, davranışlannı gözledım Yaşa-
mım varsıllaşt], büyük deneyım kazandım Bu
arada ülkemız yönünden de çok olumlu bır ge-
hşme olarak tıbbı etık konusunun üp eğıtımıne
gırmesı, dıyebıünm kı felsefeye büyük ılgı du-
POLAR
Bıçak, 72 standart
SATILIK
9(1)520 75 30
ÖNALCİMİT
Seramik Heykel Sergısı
TOPRAĞI SEVGİLEDİM
Metropol Galensı MERSİN
3-18 Mayıs 1990 "Içai Sanat K D W M "
PENCERE
retım üyesı olarak yaptıklannız var Değersiz-
liğin "değer", erdemsizliğin "erdera" olduğu
bır ortamdan ünıversıtelenn aldıklan çok şey,
sızın de bu alanda sanınm hıç de kuçumse-
nemeyecek bır payınız var
Yaş gününüzün parlak bır törenle kutlan-
masım sağladıklan anlaşüan Hacettepe ve Bıl-
kent uruversıtelenrun değerlı yönetıalen böyle
bu- atıhmda bulunurlarsa bır yandan sızın ba-
şanlanma gercekten taçlandırmış, öte yandan
kendılerı de tstanbul Ünıversıtesı'ndekı arka-
daşlan gıbı tarıhe geçmış olacaklardır
Tarihin Fotoğrafı!'Gazete, tarıhın karalama defterıdır" derler ya, Cumhunyet-
ın 2 Mayıs 1990 günlu sayısı bu özdeyışı doğrular gıbıydı, bırın-
cı sayfadakı ınlı ufaklı başlıklar ışçı bayramının Turkrye'dekı se-
ruvenını sergılıyordu
"Gergın 1 Mayıs'ta gösterıcılerle polıs çatıştı / Buyük gözalt
12000'ı aşkın kışı gozaltında I Istanbul'da ıkısı tabancayla 40 kışı
ve 7 polıs yaralandı I Başta Taksım Meydanı olmak üzere krıtık
yerterde on bmlerce kışı tepeden tımağa arandı I Merkezden ekıp-
lere Gözattına alınanlan karakolda tutun l Gayrettepe'de yer kal-
madı I Bazı ışyerlennde ışçıler üretımı durdurdu"
Istanbul Haber Servısı'nın 1 Mayıs'a ılışkın gözlemlerınden tnr-
kaç satır
"Taksım dün 'ölü meydan' görûnûmûndeydı Geceden getınlen
/andarma komandolan, Gezı Parkı'nda sılahlannı çatıp saf tutu-
yorlardı Polıs panzerien, ekıp otoları alanı kuşatmıştı Kasklı, çe-
lık yeleklı, otomatık sılaNı, kopeklı, coplu, sopalı polısler köşe bas-
laımı tutmuslardı Polıs herkesı anyordu Istanbul ne bu kadar polls
gormüş ne de bu kadar aranmışb Istanbul didık dıdık edılıyor-
du"
1 Mayıs 1990'ın tarıhın albümüne geçecekfotoğrafınıgazete-
cı böyle çekmıştı
Pekı 1 Mayıs 1990 günü dunyanın sıyah beyaz fotoğrafında
ötekı göruntüler nasıldı? Cumhurıyet Haber Merkezı şöyle özet-
lıyordu
Sovyetler
' Moskovada Komünıst Partısı tarafından düzenlenmeyen ılk
1 Mayıs gösterılerı sonunda Gorbaçov ve ötekı Sovyet yönetıa-
lerını protesto eylemıne dönüştû Gösterıcıler ellerındekı Çarlık
Rusyası ve Lrtvanya bayraklarını sallayarak, Gorbaçov ıstıfa' dıye
bağırdılar'
Macansran
"1 Mayıs, Budapeşte nın en büyük parkında sendıkalann dü-
zenledıklerı bır pıknıkle kutlandı1
Çekoslovakya
'Başkent Prag'da 1968'de sınır dışı edılen Amerıkalı mılıtan
Allen Gınsberg, 22 yıllık bır aradan sonra duzenlenen gösterı-
lerde alkışlandı"
Ingıltere
"Güneşlı bır günde ışçıler 1 Mayıs gösterılerı ve yürüyüşlerı
yerıne parklarda pıknık yapmayı yeğledıler"
Romanya
"Geçıcı Devlet Başkanı lon llıescu'yu protesto gösterılerı Bük-
reş'te yapıldı"
Amavutluk
'1 Mayıs törenleri her zamankı gıbı geleneklere uygun olarak
askerı geçıt törenıyle yapıldı"
Fransa
"1 Mayıs Işçı Bayramı, son bırkaç yılda olduğu gıbı haylı sö-
nük geçtı Genel Işçı Konfederasyonu Bastılle Meydanı'yla Cum-
hunyet Meydanı arasında geleneksel gosterı yuruyuşünu düzsn-
ledı"
Almanya
"1 Mayıs, Federal Almanya'da yıne sendıkalann çağrısıyla ül-
ke çapında yüz bmlerce kışının katıldığı mıtıng ve gosterı yürü-
yüşlerıyle kutlandı Güneşlı hava dolayısıyla tüm gösterıler bı-
raz da aıle şenlığı görünümü aldı, çoluk çocuklu eğlencelerie
sürdû Sendıkal mücadele tartışmaları ve eğlenceler bırbırını ız-
ledı En kalabalık mıtıngler Berlın, Hannover ve Bochum'daydı
Bertın, 44 yıldan bu yana ılk kez 1 Mayıs'ı Doğu ve Batı olarak
kutladı"
Yunanıstan
"1 Mayıs her yıl olduğu gıbı dün de ışçı ve memurların goste-
rılerıyle kutlandı Yunan Işçı Sendıkalan Konfederasyonu ve Yu-
nan Devlet Memurlan Sendıkası'nın öncüluğunde duzenlenen
göstenler, hükûmetın ekonomık önlemlerıne protesto nıtelığme
dönüştü, kızıl ve mavı-beyaz bayraklar dalgalandı"
ispanya
"Ispanyol ışçıler her zaman olduğu gıbı 1 Mayıs'ı canlı bır bı-
çımde kutladılar ülke çapında ve her özerk bolge başkentınde
ayn ayn duzenlenen törenlere gerçek bır bayram havası ege-
men oldu, yalnız Madrıd'dekı gösten yuruyuşüne 100 bın dola-
yında ışçı ve partılı katıld*;' , „ u ., ^
ısveç a , ~ •-, j
• "1 Mayıs Işçı Bayramı dün Isveç Sosyal Demokrat Işçı Partisi,
Isveç Işçı Sendıkalan Konfederasyonu Isveç Komünıst Partısı
ve çeşıtlı sol örgütlerın düzenledıklen gösterılerle butün ülkede
kutlandı 400 bın dolayında katılım oldu "
Japonya
'Sendıkalann çağrısı uzenne dört mılyonu aşkın kışı, ülke ça-
pında gösterıler yaptı"
Pekı, onlar neden böyle
Ve bız neden böyleyız?
Soruların yanıtını bır yana bırakalım tarıhın 1 Mayıs 1990'dakı
fotoğrafına bakalım Ne görüyoruz'' Çağ mı atlamışız
7
Kım
9
Bız
mı'
Haydı canım sen de
10. EV• ACABSOY EV AİTTLERI TİCARET LIMITEO Ş1RKETI • AKAN LTD ŞTI • AKÇASAN METAL SAN LT) ŞTl • AKEH^Ç KAB N JRETIM VB PAZARLAMA
LTD ŞTI .AKSUTESSATMALZEMELERIPAZAHLAMAITD $TI •ALULUX(Baı Almanya •AtLYEOONAT • AUERIMALAT A Ş •AYBATICABET
• BAHÎE 'AR M VE SUUMA ARAÇLARIT CARET A Ş • BEK ULUSLARARASI TLıRIZM SAHAV VE T C \ Ş • BEBSAT DOĞAN OZROOOP JVDU
ANTENYAYlNSSTEMLERirr-IAUT MONTAJ MALAT • 9RUK MENSUCAT SAN T)C SL A Ş • BLACK1 DECKER (U S A • BCYJT AVCHNLATMA
• BOYUT YAYIN GRUBU • B R E ^ INC MOBILYA DÖŞEME SAN T1C A Ş • BJRAK HAVUZVE SAUNA SAKAYI LTD ŞTI • CANSL ELEKTRIKLI
EV ALETLERI • CASTEL GAftDE\ taiya • COŞKUN THALAT HRACA* TİCARET LIMITED ŞIRKET • COŞKUN PAZARLAMA • D und W Pooi
(Bab Almanyal • DEVMETAL ÇEL *. SAÇ MAMULLER SANAY LTO ŞTI • DILHAN TEKSTIL SANAY VE T CARET LTD ŞTI . DOGA MADENCILIK
ENDUSTRI VE T.CARET «.NONIM ŞIRKET . ECETAJ SANAY1 VE "ICARE* • EGE YILDIZ PLAST < PAZARLAMA T1C VE SAN A Ş • ENKAP ÇELIK
KAPILARISANAY1 VE TICARET L MITED Ş RKETI • EPOCA (Italya) • ERRE ELEKTHONIKIMAW PAZ VE TIC • FLASH ORGAN ZASYON TURIZM
VE TCARET A Ş • FON ELEKTROMK SANAYI /E TICABE' A Ş • FUJIWARA CHEM CAL X LTD (^ponya • GAMAŞ GAZET;
aL K /E UATBAACtLIK
ANONIM S<RKET lOfilENTAL COA1 • GARDE>4A lAlmanya • GEM1N Ç VE DŞ TICARE^ LT) ŞTI • 3E PA GENEL PA2ARLAMA TURI2M VE
DIŞ TİCARET A Ş • GENERAL ELECTRIC COMPANY USA • GÖflKEM AV ZE AYOINLATMA SAN TtC LTO ŞTI • GÖZDE KITAPÇILIK LTD
ŞTI • GÖZDE ŞIRKETLER GRLBU • G JNEŞ KRISTAL MESUT GUHEŞ • GUNEŞ ME*AL I ARMAN NERSESYAN • GLNEY MOBILYA SAMAYII
• HASSAS »ANCUP VE ALUM NYUM DOĞRAMA SANAYI • IKILER T CARET SANAYI MAMULLER URET1M >/£ PAZARLAMA A Ş • KALE K LIT
VE KALIP SANAYII A Ş . KARATAŞ TİCARET KOu ŞT ULTRA MAD6N EŞYA FASRIKASI • KONFOR YAY YATAK VE PENBURAJ FABRIKASI
A Ş • MAKEL IMALAT SANAY VE TİCARET • MEHTAP MJTFAK EŞYALARI SANAYI VE TİCARET A Ş • MEKAN YATAKLARI DAĞflM PAZARLAMA
VE T CARET A Ş • MERBAN MERMER BANYO SANAYI VE TİCARET A Ş • MERKIM KIMYASAİ MERMER SAN VE TIC A Ş • MESTO (A manya)
• METEBRONZ MOB LYA AKSESUAP AKSAM SANAYI VE T CARET A Ş • METRO EV ALETLERI SANAYI VE T CARET A Ş • M LANO MERMER
DEKCRASYON • MINISAN 0TOMOTIV MAKINA SANA
y
l VE TİCARET A Ş • NEXUS TRAD NG I ngı ete;
• SURIŞ NECDET GIRGIN VE OGULLAR!
MUTFAK EŞYALARI SAN VE TIC LTD ŞTI • OYA TEKSTIL • CZDERICM.ER A.Ş • OZLEM MUTFAK URET1M VE AKSESUAR SANAYI • ÖZTIRYAKILER
MAOEM EŞYA SANAY .ETCARETAŞ • PAHLEN (Isnç) • PASA PANCUR SANAY rTHALAT IHRACAT VE TİCARET A Ş . PANORAMA LEISURE
(ng ere -RAKS SANAYI URUNLERI DAĞ T M A Ş • RAS RASYONEL IHRACAT ITHALAT LTD ŞTI • RASYONEL »AZARLAMA ..TD ŞT • REMPA
LFD ŞTI (RE CARC • REMO (U 5 A • RENK MENSUCAT . RE^A INŞAAT DANIŞMANLIK TİCARET LTD ŞT • SABAM YATAK SANAYII VE T CARET
A Ş • SEELEY INTERNATONAL |AvustLratya • SEREN AHŞAP MUTFAK DOLAPLAR • SOLAR SAUVA /E HAVUZCULJK SAN VE TIC • SOMFY
(Ftansat . STUDYO TEK MUTFAK VE SANAT ESERLER SAN ^E T C LTJ ŞT • SAHIN AHŞAP VOBILYALI ÇE.K DAIRE KAPILAR • ŞENMAN
PANCUR SAN VETIC AŞ •
T
ILSIW MAD€N EŞ
V
A SANAY ;E TİCARET LTD ŞT • TUP MA NSAAT A Ş • UNELKO CCflPOfiATION U S A )
• UNAŞINŞAAT MALZEMELERI URET M YE PAZARLAMA A Ş . / E S ^ L ELEKTRON K 3EREÇLER TİCARET LT) ŞTI • YAKUP GULER VE SABIT
GULER KOLL ŞTI • YAPTES
V
API TESISAT VE MUHENDtSL K H ZMETLERI SAN VE TIC A Ş • YATAŞ YATAK VE YORGAN SANAY VE TİCARET A Ş
Anneler günü öncesi İDEAL EVFUARI'nda 92firma sizi
bekliyor. 92 ünlü firma bir yıl boyu bu 5 gün için
hazırlandı. Evimizin renklenmesi, salonların süslenmesi,
yaşamınızın kolaylaşması, bahçelerin canlanması, mut-
fakların değişmesi, banyolannferahlaması için tasarlanmış
tüm yerii ürünleri izlemek üzere bu yıl 10. ÎDEAL EV
FUARVna mutlaka zaman ayırın.
2-6 Mayıs 1990
YIL
Seçkın fuarlar Seçkın zıyaretçıler
Zıyaret saatlerı Hergun 11 00 - 20 00
TÜYtsP İSTANBUL SERGİ SARAYI
T E P E B A Ş I . I S T A N B U L