22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28MAYIS 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Polonyalılar seçime ilgisiz • VARŞOVA (AA) — Polonya'da dün yapılan yerel seçimlere katıhmın düşük oldugu ve akşam saatleri itibanyla seçmenlerin yüzde 26.rinin sandık başına gittiği bildirildi. Seçimlere katılma oranının düşük olmasının Tadeusz Mazowiecki liderliğindeki Dayanışma bükümetinin kemerleri sıkraa planından oldukça etkilenen halkın yügınhğının ve düş kırıklığının işareti olabileceği belirtiliyor. Ulusal Seçim Komisyonu, sonuçlann bugün belli olmaya başlayacağını, ancak kesin ve tam sonuçlann çarşamba akşamından önce alınamayacağını bildirdi. Macarbtan: Yeni lider • BUDAPEŞTE (AA) — Macaristan'da Sosyalist Parti (eski KP) BaşkanlığYndan önceki gtin istifa eden Reszoe Nyers'ten boşaJan bu göreve eski Dışişleri Bakanı Gyula Horn'un (57) secildiği bildirildi. Seçimin gizli oy usulüyle yapıldığı kaydedildi. Parlamentodaki 386 sandalyenin 33'ünü elinde bulunduran Sosyalist Parti'nin 400 delegesi parti içtüzüğünü de onayladılar. Tüzükte özellikle bütün parti üyelcrinin, Marksizm- Leninizm ilkelerini bir tarafa bırakarak Sosyalist Enteraasyonal'in prensiplerini tanıması öngörtiiüyor. Nicu'nun iddiası • SIBIU (AA) — Romanya'da halk ayaklanması sonucu devrilen ve idam edilen Nikolay Çavuşesku'nun "soykınm" suçlamasıyla önceki gün yargılanan oğlu Nicu, halen İçjşleri Bakanı olan General Nihai Chiiac'ın ayaklanmanın bastınlmasına karıştiğını ileri sürdü. Sibiu'da, 5 kişilik bir heyetten oluşan askeri mahkemede yargılanan Nicu Çavuşesku, olaylar sırasında Temeşvar'da bulunan ve kentteki kimyasal tesislerin müdürü olan General Chitac'a, göstericileri etkisiz hale getirebilmesi için göz yaşartıcı bomba gönderdiğini söyledi. LJgaçev'in zaferi • MOSKOVA (AA) — SSCB Komünist Partisi'nin muhafazakâr kanadımn lideri Igor Ligaçev, KP'nin 3 temmuzda yapılacak kongresine ezici bir çogunluğukla delege seçildi. 1ASS, Ligaçev'in Güney Rusya'nın Belgoroed kasabasında yapılan oylamada, oylann yüzde 80'ini aldığını bildirdi. Bu ayın başlannda Moskova'da yapılan delege seçiminde, SSCB Devlet Başkanı Mihaii Gorbaçov oylann sadece yüzde 61'inı almıstı. Genscher: leni ortakhk • HEIDELBERG (AA) — Federal Almanya Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Genscher, Atlantik'ten Urallar'a uzanan bir Avrupa'nın yaratılması için "transatlantik ortakhk" çağnsında bulundu. Genscher, Heidelberg'de dün yaptığı konuşmada, Doğu Avrupa'daki demokratikleşme süreci ve karşıt askeri ittifaklann öneminin azalması ışığında, 35 üye ülkeden oluşan Avrupa Güvenlik ve Işbirliği Konferansı'nın (AGİK) yeni bir role kavuşturulması ve yeniden biçimlendirümesi gerektiğini söyledi. AT, ABD ve Kanada'nın "yeni bir ortakhk" deklare etmelerini isteyen Genscher, "AGtK yoluyla tüm Avrupa'yı Amerika'ya bağlayabiliriz" dedi. ABD üsleri için anlaşma • ATtNA (AA) — Yunanistan'daki ABD üsleriyle ilgili yeni anlaşmanın muhtemelen çarşamba günü Atina'da parafe edilmesi bekleniyor. 1988 kasımında Papandreu iktidarı döneminde başlayan müzakerelerin yeni döneminin son turu da önceki gün VVashington'da tamamlandı. Atina'dan verilen haberlerde, 100 sayfahk yeni anlaşmada ABD üslerinin Yunanistan'ın savunma sistemine de hizmet îdtcekleri belirtiliyor. Erivarida halkla askerler arasında çatışma çıktı, 6 kişi öldü Ermenistaıı kaynıyorErmenistan'm başkenti Erivan'a dün sabah bir tren dolusu asker gelince halk askerlerin trenden inmesini engellemek istedi. Askerlerin ateş açması üzerine 6 kişi öldü. Azerbaycan'dan sonra Ermenistan da 28 mayısı ulusal bağımsızük bayramı ilan etti. MOSKOVA (Ajanslar) — SSCB'nin Azerbaycan Cumhuriye- ti'nden sonra Ermenistan'm da 28 Mayıs'ı Ulusal Bağımsızhk Bayra- mı ilan etmesi üzerine Kafkasya, yeni bir patlamanın beklentisi içi- ne girerken Ermenistan Cumhu- riycti'nde gerginlik hızla tırmanı- yor. Reuter'in haberine göre Erme- nistan'm başkenti Erivan'da tren istasyonunda dün sabah halkla guvenük güçJeri arasında çıkan ça- tışmada 6 kişi öldü. Erivan'dan te- lefonla bilgi veren bir Içişleri Ba- kanhğı yetkilisi, "lstasyona tçiş- leri Bakanlıgı'na baglı bir tren do- lusu asker geldi. Halk, askerterin trendeıı inmesini engeUemeye kal- kışınca çatoşnuı çıkd. 6 Enaeni, askerier tarafındaa vurnlarafc öJdüriiMir dedi. AA'nın haberine göre Azerbay- can'dan sonra Ermenistan'm da 28 Mayıs'ı Ulusal Bağunsızlık Bayra- mı ilan etmesi üzerine, bugün ya- pılacak kutlamalarda çıkabilecek olası catısmalara karşı bölgede sı- kı güvenlik önlemleri alınıyor. Interfaks Haber Ajansı, Erme- nistan Yüksek Sovyeti'nin önceki gece yayımladığı kararname ile 28 Mayıs'ın Ulusal Bağımsızlık Bay- ramı olarak kullanmasım karar- laştırdığuu bildirdi. Sovyetler Birliği tçişleri Bakan- hğj BirlikJeri Komutanı Korgene- ral Ynri Sbatalin, Ermeni militan- lann askeri birliklere silahlı saldı- rılarım tırmandırdıklan Erivan1 daki güvenlik uygulamalanm biz- zat denetlemek üzere Ermenis- tan'a gitti. Azerbaycan'ın başkenti Bakü- de de son dört gün içinde askeri birliklerin sayısuıda çok büyük bir artış görüldüğü haber veriliyor. Sovyet televizyonu, bağımsızlık bayramı öncesinde önceki gün Erivan'da yapılan bir gösteride, Ermeni milliyetçilerin halkı "sila- ha sanlank" davalannı savunma- ya çağırdıklarım duyurdu. Resmi haber ajansı, Erivan'da "Duygn- sal olarak çok yiiklü bir atmosfer" altında yerel basuun halkı kışkırt- malara kapılmamaya çağırdığını belirtti. Bu arada Azerbaycan'ın ikinci büyük kenti Gence'de, Azerbay- can Halk Cephesi Yönetim Kuru- lu üyelerinden Yusuf Sametogla başkanlığındar "Azerbaycan De- mokntik Partisi"nin kurulduğu bildirildi. Bakü'deki gazeteeiler, Azerbay- can Demokratik Partisi'nin pazar- tesi günü kutlanacak 72. bağım- sızlık yıldönümü öncesinde Gen- ce'de kurulmasının anlamlı oldu- ğunu bildirdiler. Azerbaycan'ın bağımsızhk ilanı da ilk önce Gen- ce'de açıklanmıştı. Kafkasya'daki üçüncü Sovyet Cumhuriyeti Gürcistan'da da ön- ceki gün bağımsızlık ilanımn 72. yıldönümü dolayısıyla gösteriler yapıldı. AA'ya göre Azerbaycan'ın yu- kan Karabağ özerk bölgesinden SSCB Parlamentosu'na seçilmiş iki milletvekili, Sovyet Genelkur- mayı'na Turkiyr'nin Kandtaf bu- naiımından, BaO'nın stratejik çı- karlan içia yararUnmak istedi- ğiBİ" telkin ettiklerini bildirdiler. Azerbaycan'a bağlı olduğu hal- de, nüfusunun çoğunluğunu Er- menilerin oluştutiuğu Yukan Ka- rabağ milletvekilleri Zori BaJayan ile Vacagin Grigoryan, Ermenis- tan'da yayımlanan 'Avaagard' adlı gazetede yer alan makalelerinde geçen ocak ayında Azerbaycan'a yapılan Sovyet askeri müdahale- sinden önce SSCB Genelkurmay Başkanuğı'ndaki bir değerlendir- me toplantısına çağnldıklanm ve bu toplantıda Karabağ sorununun Ermenilerin istediği gibi çözüm- lenmesinin SSCB'nin çıkanna ola- cağıru anlattıklannı acıkladılar. Azerbaycan'da yayımlanan "Va- tan Sesı' gazetesinin 'ibret' olarak bastığı makaleye göre Zori Bala- yan ve Vacagin Grigoryan, "Tirkiye'Bİıı ABD'nln 53. eyak- tiymis gibi" bir politika izlediği- ni ve Karabağ sorunundan "Batı- nın stratejik çıkarian için varar- lanmaktetedigj"iddialanm orta- ya attılar. Ddülkede ah seçim Kolombiya'da dnn yapüan başkanhk seclmlerfnin favortsl, libertü parti lideri Cesar GorİDa'mn posteıieri başkent Bogota'da duvırian süslüyor. (Fotograf: Rentcr) KOLOMBÎYA Mafyanın gölgesinde oylamaDış Haberlcr Servisi — Kolom- biya'da, bombalar ve mafya ey- lemlerinin gölgesinde geçen bir kampanya döneminin ardından, dün başkanhk seçimleri yapıldı. Devlet Başkanı Virgilio Barco^ nun, halkı oy vermeye çağırması- na karşın, uyuştunıcu mafyasının eylemlerinden korkan seçmenlerin sandık başına gitmedikleri ve se- çime katılım oranının düşük bir düzeyde kaldığı sanıhyor. Kokain mafyasımn, şiddet ey- lemierini giderek yoğunlaştırdığı Kolombiya'da, hükümet ve muha- lefet partileri, seçime katüımı art- tınnak için halka çağrıda bulun- dular. Geçen ağustos ayında hü- 1ÎURMA kümet Ue uyuşturucu mafyasımn karşılıklı olarak savaş açmalaruıın üzerine, mafya, başkent Bogota ve özellikle Medellin'de saldınlarım arttırmıştı. Başkanhk adaylanrun, uyuşturucu karteline karşı savaşa- cağı vaadiyle taraftar toplamaya çahştığı seçim kampanyası sırasın- da, mafya, yeni eylemlere girişe- rek, seçmenlere uyanda bulundu. Devlet Başkanı Virgilio Barco, dünkü seçim öncesinde, halkı san- dık başına giderek, mafyaya kar- şı verilen savaşta hükumeti destek- lemeye çagırdı. Barco, televizyon- dan yayımlanan konuşmasında, oy verme işlemi sırasında meyda- na gelebilecek şiddet eylemlerine karşı her türlü öniemin alındığı- nı söyleyerek, "Oy vermek, de- mokrasiyt sahip çtkmakür" dedi. Kolombiya'daki başkanlık seçi- minin favorisi, Liberal Parti'nin adayı Cesar Gaviria. Kokain maf- yasına karşı çok sert bir tavır alan Gaviria, daha önce Maliye Bakan- lığı ve Barco döneminde tçisleri Bakanlığı yaptı. Başkanlığın diğer ada)1an ise, Sosyal Mubafazakâr Paıtili Rod- rigo LJortda, L lusaJ Kurtulus Ha- reketi'nin lideri Alvaro Gomez ve solcu "M-19'un adayı Antonio Na- varra KİMIİKKARTI KOLOMBÎYA Nöfnsa: 31 milyon 821 bin Yözölçüma: 1 milyon 142 bin km J Başkent: Bogota Üretim: Kahve, şekerkamışı, patates, kömür, pamuk, muz, hampetrol Kişi Başına Diişen Milli Gelin 1.300 dolar Dış Borç: 16 milyar 350 milyon dolar (1989) Eaflasyon: Yüzde 27.5 (1989) Seçmen 28 yıl sonra sandık başında KİMIİK KARTI BURMA Nüfus: 39.893.000 Başkent: Rangun Yönetim şekii: Askeri rejim Devlet Başkanı ve Başbakan: General Saw Maung Etnik gnıplar: Burmalı %6S (Tibet kökenli), Karen %4, Şan %7, Arakanh %i. Savunma harcamalan: ^o3 GSMH Para birimi: Kyat GSMH: 6.5 milyar dolar (1985) Kişi başına ulusal gelir: 210 dolar (1989) Dış Haberier Servisi — 1962 yı- lından bu yana ilk çok partili se- çimlerin yapıldığı Burma'da oy verme işlemi dün olayh başladı. Burma Radyosu'nun haberine gö- re, başkent Rangun'un 195 km. gü- neydoğusunda Than Phyu Zayat kentinde meydana gelen patiama- da 4'ü ağır olmak üzere 15 kişi- nin yaralandığı bildirildi. Dün 20 milyon Burmalı 93 partiden 2300 adayın katıldığı ve parlamentonun 485 üyesinin belirleneceği seçim- lerde oy kullandı. Demokrasi yanüsı güçler secim- lerin askeri yönetime son verece- ğini umarken, bazı siyasi gözlem- ciler ordunun iktidan sivillere dev- redeceği şekhnde verdiği söze kuş- kuyla baiuyorlar. Seçime gidilmesi kararım, 1988 eylülünde demok- rasi yanlısı gösterileri kanlj bir bi- çimde bastırarak işbaşına gelen askeri konsey aldı. Konsey Başka- nı General Saw Maang, iktidarı önce seçimin galiplerine devrede- ceğini, ardından devir işlemini ye- ni bir anayasamn kabulü ve istik- rarlı bir hükümetin kurulması şar- tına bağladığını apklamıştı. Ülkenin en popüler üç muhale- fet lideri Anag San Suu Kyi, Tin Oo ve eski Başbakan Ng'nun se- çimlere girmesi yasaklandı. Ba- ğımsızlık kahramanı Aung Sao 1 ın kızı Suu Kyi ile Nu evlerinde gözhapsinde tutuluyorlar. Oo ise cezaevinde üç yülık cezasını çeki- yor. Liderleri seçime katılamasa da Suu Kyi ile Oo'nun partileri Demokrasi tçin Ulusal Biriik ve Nu'nun partisi Demokrasi ve Ba- nş Krligi Partisi askerierinin des- tekledigı Ulasal Biriik Partisi'ne karşı mucadelelerini birlikte sür- dürüyorlar. Seçim merkezine ulaşan ilk so- nuçlara göre Demokrasi İçin Ulu- sal Biriik Partisi'nin Rangun'un bir bölgesinde. oylann yüzde 80'ini aldığınm açıklanması üze- rine muhalefet partisi "ezici bir zafere gittiğini" ilan etti. Romanya'da azınlıklar içpolitikada ağırlıklarını koyuyor Ifeni aııayasada Türkler de söz sahibi FATtH M.YILMAZ BÜKREŞ/KÖSTENCE — Ro- manya, şimdi yeni anayasası ile yönetilmeyi bekliyor. 20 mayısta yapılan genel secimlerde ortaya çıkan parlamento, Devlet Başka- m Ion Iliescn 'önderliği'nde ülke- nin yeni anayasasını hazırlayarak halkoyuna sunacak. Anayasa ça- lışmalannda 2 Türk de söz sahi- bi olacak. Bunlar, seçim yasası- nın 4. maddesinden yararlanarak mecüse girmeye hak kazanan Ah- mel Hoca ile Tahsin Cemil. Nikolay Çavusesku 'dikutöriü- gü'nün devrilmesinden hemen sonra diğer azınlıklar gibi Türk- ler de kendi birliklerini kurmuş- lar. Ancak Türklerin diğer azın- lıklar gibi tek bir birlikleri yok. Bu durum, Romanya'da yaşayan 'Törk kökenii' topluluklann etnik aynhklarından kaynaklanıyor. xBükreş'in doğusundan başlaya- rak Karadeniz'e doğru uzanan bir çizgi üzerinde yaşayan Tatarlar, 'Türkler'i kendilerinin temsil et- tiğini belirtiyorlar. Başını Tahsin Cemil'in çektiği, merkezi Bükreş'- te olan 'Romanya Demokrat Türk Mttslüınan Biriigi'nin çatı- sı altında örgütlenen Tatarlar, di- ğerlerinin de bu biriik altında mü- cadele vermesini istiyorlar. Köstence merkez olmak üzere 60 kilometre çapuıda bir daire içinde yaşayan Türkler de 'Türk Etnik Aanlığı BirBği' adlı bir ku- ruluşun bunyesinde faaliyet gös- teriyorlar. Birliğin başında Ahmet Hoca var. Hoca, 'Törk kökenli' ikinci milletvekili. Hocaya göre Tatarlann liderlik iddialan asılsız. Çünkü gerçekten de Köstence ve çevresinin her noktasında 'Osmanb' kokuyor. Camiler, ev- ler, mezarhklar, Anadolu'nun birçok bölgesindeki örneklerinden farksız. Her iki lider de aralarındaki ça- tışmayı açık olarak dile getirmi- yorlar. Ancak Hoca ve Cemil, kendi temsil ettiklerine inandıkla- n topluiuklar söz konusu oldu- ğunda, üstü kapalı olarak birbir- lerini eleştirmekten geri durmu- yorlar. Tatarlann bir diğer iddi- ası da nüfuslannın diğerlerine oranla daha fazla kalababk olma- sı. Ancak Hoca bu durumun asıl- sız olduğunu belirtiyor. Aralarındaki çatışmaya, ayn örgütlenmelere karşın, Tatarlar ve Türkler, Çavusesku döneminin en şanslı azınlıklanndan sayıhyor. Romanya'da komünizmin işbaşı- na gelmesinden sonra Türkler dil- lerini ve dinlerini serbestçe kullan- mışlar. Geleneklerini ve görenek- lerini unutmamışlar, hatta sünnet düğünlerini eski âdetlere göre yapmışlar. Köstence'de konuştu- ğumuz pek çok Türk, Rumenler- den daha şanslı olduklarını, çün- kü revaçta olan 'kasaplık', 'bak- kaluk', 'otekilik' gibi meslekleri Türklerin yaptıklannı söylüyor. Tatarlann olmasa da Türkle- rin, Çavusesku döneminden kal- ma tek şikâyetleri, Securitate ve askerlerin, altın bulabilmek umu- duyla evlerini aramalan. Çavuses- ku yönetıminin paraya olan ihti- yacı, Turklere biraz pahalıya ma- lolmuş, birçok Türk, Türkiye'de- ki yakınlan aracılığıyla elde ettik- leri altınlan Çavusesku'ya kaptır- mış, ancak bunu da özgürlükle- rinin bedeli olarak sineye çek- mişler. POLITIKADA SORU1NLAR ERGUNBALa Doğu AvrapâUa Özelleştirme Furyası Doğu Avrupa, önümüzdeki yıllarda tarihin en büyük özelleş- tirmesine sahne olacak. International Herald Tribune gazetesi, Doğu Avrupa'da 100 milyar dolarlık devlet işletmesinin peyder- pey özel yatırımcılara satılmasının planlandığını biidiriyor. Maca- ristan, önümüzdeki 20 ay içinde 100-150 devlet işletmesini sat- mayı planlıyor. Polonya, bir yıl içinde 100 devlet şirketini özel- leştirmeyi düşünüyor Çekoslovakya ile Ooğu Almanya da daha yavaş olmakla birlikte, kapsamlı bir özelleştirme plartı uygula- makta kararlılar. Gıda, makine, gemi yapımı gibi sanayi dalları, oteller, dış tıcaret hep özelleştirilecek. 2000 yılına kadar bazı Doğu Avrupa ülkelerinde sanayinin ya- rısının özelleştirilmiş olacağı hesaplanıyor. Demir çelik gibi sanayi dalları ise satışa sunulmuyor. Ulusal çıkar kaygısı ile mi? Yok canım Geri teknoloji ile çalışan bu hantal işJetmeleri kim- senin satın almayacağı biliniyor da ondan. Bu sanayilerin önce modernıze edilmesi, sonra da özel girişimcilere satılması öngö- rülüyor. Peki bu muazzam şirketleri hangi özel girişimci alacak? Bu kadar para kimde var? Çeşitli çareler düşünülüyor. Polonya'da işçilerin, özelleştirilen şirketin hisselerini indirimli fiyartan almaları öngörülüyor. Macaristan'da özelleştirilen şirketterin hisselerini aJacak olan- lara, bu hisselere ödeyecekleri paranın yüzde 90'ının borç ola- rak verilmesi tasarlanıyor. Yabancı alıcılara da kapılar sonuna kadar açılıyor. Devlet şir ketlerini almaları için her türlü kolaylık gösterilecek. Bunlar 23 mayıs tarihli International Herald Tribune gazetesi- nin konuya ilişkin verdiği ayrıntılı bilgilerden bazıları. Sözün kısası Polonya, Macaristan ve Demokratik Almanya ba- lıklama, Çekoslovakya ise daha temkinli biçimde kapitalizme gi- diyorlar. Hepsinin de ortak özlemi, daha iyi yaşamak, daha çok tüketmek, dükkânların raflarında daha bol mal görmek, daha yûk- sek hayat standardına sahip olmak. Haksızlar mı? Ne münasebet. Komünist olduğunu ileri süren rejimler, bıra- kın tüketim malterını, en temel gereksinimlerini karşıiayamamış. Ekonomik model olarak iflas etmiş. SSCB Dışişleri Bakanı Edu- ard Şevardnadze, bir süre önce International Herald Tribune ga- zetesinin alıntı yaptığı bir konuşmasında dünyanın en yüksek ço- cuk ölüm oranının Sovyetler Birliği'nde olduğunu açıkJıyordu. "Sosyalizm cenneti" Romanya'da binlerce AIDS'Iİ çocuğun tra- jedisi dünya basınında uzun süre işlendi. Hayır haksız değıl Doğu Avrupa halkları, daha fazla tüketmek, daha iyi yaşamak istemekte. Özlemlerinı 40 yıidır egemen olan rejim altında gerçekleştiremediler. Şimdi onu terk ediyorlar. Bu da en doğal hakları. Ama balıklama dalmakta oldukları yeni rejimde gerçekleşti- rebilecekler mi bu düşlerini? İşte sorun burada. Serbest piyasa, sadece daha bol mal, daha çok tüketim de- ğil ki. İşsizlfk, enflasyon, daha fazla çalışma, zengin • fakir ayn- mının büyümesi, sosya! adaletsizliklerin artması gibi sorunlar da var gündemde. Bu bakımdan piyasaya balıklama dalış yerine, daha temkinli yaklaşım daha iyi olmaz mıydı? Günümüzde şu iki kuralı kabul etmek artık zorunlu: Modern ekonomi, piyasa gü;lerınin teşviki olmadan gelişemiyor. Siya- sal çoğulculuk ise hem modern ekonominin hem de sosya) ba- rışın vazgeçilmez koşulu. Ancak bu çerçeve içinde piyasaya da yabancı sermayeye de o*aha temkinli bir yaklaşım mümkün olsa gerek. Kapılarını ya- bancı sermayeye ardına kadar açan Polonya ve Macaristan'da, Batılı şirketlerin emek yoğun sanayi dallarını tercih ettikleri.bjK diriliyor. Bu ülkelerde ücretlerin Batı'ya oranla düşuk blması ne- tleni ile yabaneı sermaye, Bu sektörtere yönelmekte, asıîgerek" sinme duyulan elektronik, bilgisayar, iletişim gibi gelişmiş tek- noloji dallarına ise ilgi göstermemektedir. Macarların ve Polonyalıların yaptığı gibi rantabl çalışan tüm devlet işletmelerıni de yabancılara satmak yerine, özelleştirme- de bir sınır saptamak, özel sektorün yanında sağlıklı bir devlet sektörünü muhafaza etmek, kaynak israfını önlemek için eko- nomik gidişatı denetlemek ve yabancı sermayeyi özellikle geliş- miş teknoloji dallarını kurmaya teşvik etmek daha iyi olmaz mıy- dı? Kapitalist kalkınma "mucizesi" olarak gösterilen Güney Ko- re'de devletin, ekonominin denetiminde ve yatırımların yönlen- dirilmesinde önemli ağırlığı vardır. "Sosyalizmin gereği budur" diyerek her şeyi kamulastırıp mer- kezi plana bağlamanın Doğu Avrupa'yı nereye götürdüğünü hep birlikte gördük. "Kapitalizmin gereği budur" diyerek her şeyi özelleştirip, ka- pıları yabancı sermayeye koşulsuz açmak da bu ülkelerin bas- ka açmazlara saplanmasına yol açabilir. Gorbi TV'den halka çağrıyaptı: Paniğe kapılmayın Mihaii Gorbaçov, ekonomik reformların başarıya ulaşması için halkı sakin olmaya çağırarak durumu daha da çözümsüz hale getirecek davranışlardan kaçmmalarını istedi. MOSKOVA (AA) — SSCB Başkanı Mihaii Gorbaçov, "Kontrollü piyasa ekonomisine geçiş" için hazırlanan ekonomik reform programının açıklanma- sından sonra halkın panik halin- de mağazalara hücum etmesi üzerine, televizyondan halka hi- tap ederek paniğe kapılmamala- rını ve reformlara destek olmala- rını istedi. Gorbaçov, dün akşam Sovyet televizyonundan halka hitaben yaptığı 50 dakikalık konuşmada, piyasa ekonomisine geçiş karar- larının gerekçelerini anlatırken, piyasayı "Kendi içinde bir amaç olarak değil. halkın yaşamını iyi- leşlirmeyi hedefleyen bir araç olarak" kullanmayı hedefledikle- rini bildirdi. Gorbaçov, ekonominin re- formdan geçirilmesinin zorunlu olduğunu anlatırken, perestroy- kanın ilk başladığı dönemde bu reformları başlatmalarının müm- kün olmadığını, çunku o donem- de ekonominin tumuyle merkezi plana dayalı olarak işlediğini kay- detti. 1985 yılından beri ekonomik reform konusunda önemli deney- ler kazanıldığını söyte>en Gorba- çov, ıılke ekonomisinde gorülen bunalımın her geçen gun yoğun- laşmasının ekonomik reform programının daha fazla gecikil- meden uygulamaya konmasını zorunlu hale getirdiğini bildirdi. Yönetimin "öz-finansman" ve tarımsal uygulamalarda kazandı- ğı deneyimlerden j'ola çıkarak başlatmayı kararlaştırdığı bu ekonomik reforma "halkın psi- koiojik olarak hazır oimadıgını" kabul eden Gorbaçov, reformla- rın başanya ulaşması için halkın sakin olması ve durumu daha da çözümsüz hale getirecek davra- nışlardan kaçmması gerektiğini belirtti. Gorbaçov, başta ekmek olmak uzere tüm gıda mallarının fiyat- ları arttırılırken, halkın gelirinin bu artışlan karşılayacak biçimde subvanse edileceğini yineleyerek, telaşa kapılınmamasını istedi. Zirveye gölge Öte yandan Mihaii Gorbaçov haftalık Amerikan dergisi Time'a verdiği demeçte Birleşik Alman- ya'nın NATO üyeliği ve NATOi nun Avrupa'da üstleneceği yeni rol konulanmn süper zirvenin en önemli anlaşmazlık konuları ola- cağını söyledi. Gorbaçov, "Yeni Avrupa'nın kumlmasında NA- TO 1 nun oncülük etmesine karsı- yız. NATO gibi Varşova Pakü'mn da birleşik Avrupa lehine ortadan kaldmlması gerekir" dedi. Gor- baçov birleşme sürecine giren Al- manların, Avrupa barışı için bü- yük oneme sahip olduklarını unutmamalarını istedi. Bu arada, ABD Başkanı Geor- ge Bush zinr e öncesinde Sovyet televizyonuna verdiği demeçte, zirvede silahsızlanmanın yanı sı- ra Alman birliği ve Litvanya gi- bi konuların ele alınacağını be- lirtirken, Litvanya konusunda "ılım/ı" bir tutum izlemeyi sür- dureceklerini bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle