19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 MA YIS 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Gürcistan'da tren kazası • Dış Haberter Servisi — Sovyetler Birliği'nin Gürcistan Cumhuriyeti'nde dün meydana gelen tren kazasında ilk belirlemelere göre 20 kişinin öldüğü bildiriliyor. TASS'ın haberine göre Gürcistan'ın kuzey doğusunda birbirleriyle çarpışan bir yük ve yolcu treninin yol açtığı kazada, çok sayıda kişinin de yaralandığı kaydedildi. Kırımda matem • MOSKOVA (AA) — Stalin rejiminin 1944 yılında, Nazi Almanyası ile işbirliği yaptıkları gerekçesiyle topraklarından sürdüğü yüz binlerce Kırım Türkü, önceki gün Ukrayna parlamentosu ve Kırım yanmadasında anıldı. Ukrayna parlamentosunun cuma sabahki toplantısında, sürgünün 46. yıldönümü dolayısıyla saygı duruşunda bulunuldu. Kınm'da yaşayan Kınm Tûrkleri de evlerine siyah bayraklar astılar. Denktaş'ın dunımu iyi • LONDRA (Cumhuriyet) — KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın cumartesi günü Londra'da Churchill Hastanesi'nde "retina yırtılması" tarusı ile ani bir ameliyat geçirmesine neden olan durumun, büyük ölçüde "stres ve bünye yorgunluğu"ndan kaynaklandığj belirtildi. ABD ve SSCB, Cruisefüzeleri konusunda anlaştılar Moskovadan ivi haberABD Dışişleri Bakanı James Baker, dün düzenlediği basın toplantısında Cruise füzelerinin yanı sıra iki süper gücün kimyasal silahların yasaklanması konusunda da anİaştıklarını açıkladı. Baker, Cruise füzeleri konusundaki anlaşmanın Washington zirvesi için umut verdiğini söyledi. MOSKOVA (AP) — ABD Dı- şişleri Bakanı James Baker, Mos- kova'daki temasları sırasında iki süper gücün uçaklardan ve deniz- den atılan Cruise füzeleri ile ilgili anlaşmaya vardıklarını açıkladı. Baker, ayrıca ABD ile Sovyetier- in kimyasal silahların yasaklan- ması konusunda da anİaştıkları- nı ve bu anlaşmanın ay sonunda VVashington'da yapılacak süper zirvede imzalanacağım biidirdi. Silahlanma konusunda iki süper güç arasındaki göruş ayrılıklarını giderebilmek amacıyla Ba- ker,Moskova gezisini uzatmıştı. ABD Dışişleri Bakanı,dün ak- şam Moskova'da düzenlediği ba- sın toplantısında.stratejik silahlar konusundaki anlaşmazlıkları so- nunda giderdiklerini ve "Cruise" füzeleri ile ilgili anlaşmaya vardık- larını biidirdi. James Baker, bu konunun stra- tejik nükleer silahların yarı yarı- ya indirimiyle ilgili START Ant- laşması'na başlıca engel teşkil et- tiğini hatırlatarak anlaşmanın Washington zirvesi için umut ver- diğini söyledi. Baker, Avrupa'da konvansiyo- nel silahlar konusunda ise iki sü- per guç arasında bazı görüş ayrı- lıklarının devam ettiğini biidirdi. Baker'in açıklamasına göre ABD, görüşınelerde uçakiardan fırlaulan Cruise füzelerinin mer- TASARRUF SAHİPLERİNE DUYURU ElMk StflOrt» A.Ş.'nk< 3 000.000 000 TLIık rılta* aanaflarl 23 '5/1990 Ut 23 / » / 19M tariMari araaında badallari nakdan «* patinan tahall adtlmak •unrttyl* haHıa an yokıyta aablacaktır. Bu Naaa aanatlarlnin hallıa arztna «tfkın ızahnama 10/5/1990 t ı * « 2523 • ) * T. Tlcaral Sfc* GazataaJ'nd* vajım»anm.ftpr Sabaı rapılacak N M aanaUarinln hafca arzı Scrmay* Ptyasaaı Kuruhı'nun 12.4.1990 tarih va 3717*7 aayıa Iznina dayanmakiadır Ancak bu ızki. ortakkgui v* N a t aanaOartnln kunıl vaya Kamucu MMffülü anlamına 1- HtSSE SENTTLERİSATILACAK EMEK SİGORTA ».$ HAKKINCM BİLGJLER 1-Tiearalunvan< : EMEK SİGORTA A.Ş. 2- Markat A * » 3- SİC.I NumanMı StcK Mamurlu^u 4- An* Faaayat Konuttı BdyûluMr* Cad. No: »65/4 ESENTEP€ ISTANBUL : 26.9.1966 : 93261 / 38473 : iatanbul Tlearat Sicll Mdnuriugu : SigocUcıllk :73i 6- a) Odanmia Sarmavaaı 20 000 000.000.-TL. b) Sarmayanln ortaklar araaında daftıhını; OrtaMann urmm/Adı - Soyadt T.A.Ş Sarmaya Payı (BlnTL.) 19.711.617 20.000.000 Toptam Sarmaya Oram(%) 100.00 c) Imflymdac va Imtıyu* Payiar . YoUur d) TOr* Tleant Kanunu'mm 402-403 Mırtaılırl uyarmca Ihdaş ıda~an MMaaanallariilaaaftlananhakiar : YtoMur •) Oıtakak E u ı sada»maama g6r» Yonaüm va D m t a organlannın Saçtoıi : Ganai Kurul. Naaadartar araaından an çok uç aan* için gârav yapmak ünra yadl Ufkton oluaan Yönaüp Kıaukı uyakirM v» hıaaadanar araandan vaya hariçMn Mr aana için ûç murakıp •açar 7. Ganal Kuıulca Onaykvmf Sorı BHançoaundaki (31.12.19M): a) ödanmta Sormayaal C)YDQAF d)Kln «Son uç yılda datvblan tamattö tutan va orara: 20.000.000 000.- TL 57.826.927.- TL 11.W1.741.596.- TL 1.013.170.72».- TL 1967 Tutan (Bai TL) (%) 1 » Tutan (BlnTL) (%) M M Tutan (WnTL) ( 1.000 13,33 76.025 0,39 754.847 C) 3,77 (*) Hafta arada hisaa aanadl aabn alacak olanlar 1989 yılı UVmdan yararianacaklardır II- HALKA ARZ YOLUYLA SATILACAK HİSSE SENETLERİ HAKKINOA BİLGİLEH 1-Hta: ak otan pay aahibi hakkmda bflgHar Orta$ıri unvanı / Adı-Soyadı S*ımaya Payı (BlnTL) Onviı (%) Hiaaa Tutan (BklTL) . NcUaat Bankaaı T.A.Ş 2-BlrpaymMbarldag)art 3-Bir paym aaba Hyan 4- Sataı »apılacat payian tama« ad«n Hlaaa aanatnri II» »oW bHgaar: Küpûr 19.711.617 98J6 :1ÜO0.-TL : 4.500.- TL.'ndan afajı oammak u»ra Istanbul Mankul Kıymatkv Bonutı nda otuaaok flyattan KûpürO^art Tar«bi HamHina YaBkokfeaJu Toplanı Tutan (BaiTL) »00.000 TL I.Tarilf) 30.000 3.000.000 5- Sabaı yapıujcak hisa* mntOtıtntn: a) Bahjf numanlan: 201 - 30200 b) Kuponlan: Satışı yapılacak hisaa senettert 1 'dan 16'y« kadar numaralı y«nı pay alrru kuponu ile 1989dan 1998ekadar yıl numarak 10 adet kar payı kuponu IMıva •tmaktadlr. klmttyaı» JfM&ltft ¥• İmttyızın Nttalk> : Yoktur 7- Pay Bımlırinln Yatıniacagi Yaner <ŞaU Hi«** »nadl almak Istoyen tsaamjt uhlplarl, kctiaat Bankaaı T.A.$. ve dk)er tum İMKB ûyalarina niaaa aanadl aknak uant mûracaat adactuar ve pay badeilarinl nakdan ve 8-Kupûr Düyûldüklartna gont hlaae aanetlahnın aakşDyaU : Kupûr DaAari SatifRyalı 100.000 TL. 450.000 TL'ndan asağı oknamak'uzara I.M.K.B.'nda okjşacakftyaRır. 9-Pay aknak MayanKrkı : ikaaat Bankaaı TJk.ş. ManaB «• tüm »ubalart la «kjar WKB ûvetori 10-Dk)ar Huautlar a) Sigorda va Raaaürana ŞirkeOertnln Kuruluş ve «aaama Eaaakm Ma*İBnda Yaııalıııalgiii 6. maddaama gön, aarmayemn % 10 »a daha faılaııııı tamal adan vaya bir klaiy* att aannaynın bu oranı aamaaı aonucunu vann hiaaa aena* davMan Hazlne ve Dı» TicanM Müaw«arktı'nın tznlne labidk. b)Yukanda trtHen yAnatmalkJa gCn Mmıaytnir) % 10 ve daha faüaama aahip olan ortaklann. siooru ve kuruculannda aranan nNeMıleri taatmal adlr. İKTİSAT BANKASJ TJLŞ. MÜDÜRLÜĞCJ zilinin 800 km'den 600 km'ye in- dirilmesıni kabul ederken, Sovyet- ler Birliği de bu füzelerin katego- rilendirilmeleri konusundaki ABD modelini benimsedi. Denizden fırlatılan Cruise füze- lerinin ise START Anlaşması dı- şında kalmasmı benimseyen taraf- lar, bu füzelerle ilgili olarak START Anlaşması kaldığı sürece her iki tarafı da bağlayıcı bir nitelik taşıyan ve ta- raflann her birine 800 füzelik üst sınır getiren bir siyasi bildiri ya- yımlamaya karar verdiler. Kimyasal silahsızlanma alanın- da, VVashingıon zirvesinde imza- lanması beklenen anlaşma ise ABD Başkanı Bush'un geçen yıl Birleşmiş Milletler'de açıkladığı kimyasal silahsızlanma girişimini bir anlaşmaya dönüştürüyor. Buna göre anlaşmanın imzalan- masıyla birlikte iki süper devlet var olan kimyasal silahlarını inı- ha etmeye başlarken, bu tür silah- ların üretimini de tamamen dur- Jyürürlükte duracaklar. İki büyük devlet, kimyasal si- lah üretimini durduracaklar ve ge- lecek 8 yıl içinde kimyasal silah stoklannı bug-ünkü düzeyin yüz- de 2'sine indirecekler, bu alanda, tüm dünyada kimyasal silahları yasaklayan bir sözleşmenin yürür- lüğe girmesiyle de, kalan silahla- rını ortadan kaldıracaklar. Moskova doruğunda ayrıca iki ülke. nükleer denemelerle ilgili ek protokolleri imzaya hazırladı. Söz konusu iki protokol yer altında yapılan nükleer denemelerin üst sınınnın 150 kiloton şiddetinde ol- masını hükme bağlayacak. Baker'in Moskova'da yaptığı görüşmeler sonucunda, Washing- ton doruğunda imzaya hazırlanan anlaşmalar arasında çeşitli alan- larda işbirliğini kapsayan birçok belge yer alıyor. Her iki bakanın açıklamalarına göre bu belgeler arasında en önemlilerini ticaret anlaşması, uzun vadeli buğday sa- tışı anlaşması, iki ülkenin Bering Denizi'ndeki sınırlannı belirleyen bir anlaşma, okyanuslarda bilim- sel araştırmalarda işbirliği anlaş- ması, iki ülke başkentlerinde ve büyük kentlerde kultür merkezleri açılmasına ilişkin aniaşmalar ve öğrenci değişimi anlaşması oluş- ;uruyor. Baker, basın toplantısından sonra ülkesine uctu. Kanada Yahudi mezarlığına veni saldırı«./ BAKER VE PRUNSKIENE — ABD Dışişleri Bakanı James Baker, önceki gün Moskova'daki ABD Elçiliği'nde Litvanya Başbakanı Kazimiera Prunskiene ile bir süre görüştü. (Fotoğraf: Reuter) litvanya çıkış arıyorMOSKOVA (Ajanslar) — Sov yetler Birliği'nden 11 martta ba- ğımsızlık ilan eden Litvanya par- lamentosu, Moskova'nın verece- ği belirli güvenceler karşılığmda, bu kararını askıya alma konusu- nu görüşmek üzere dün toplandı. AA'ya göre Litvanya Başbaka- nı Kazimiera Prunskiene'nin çağ- nsı üzerine gerçekleşen dünkü olağanüstü toplantıda, Prunskie- ne'nin, Moskova'da SSCB Başka- nı Mihail Gorbaçov, Başbakan Nikolay Rijkov ve ABD Dışişleri Bakanı James Baker'la yaptığı görüşmelerin sonuçları değerlen- dirildi. Sovyetler Birliği'nden bağım- sızlık elde etmeye çalışan Baltık cumhuriyetlerinin hükümetleri bir yandan egemenliklerini vurgula- yıcı kararlar alırken, öte yandan da bu cumhuriyetlerde yaşayan Rus azınlığın, Moskova'nın mü- dahalesine yol açabilecek eyJem- lerini engellemeye çalışıyorlar. Estonya Başsavcısı Leo Urge, önceki akşam bir bildiri yayımla- yarak cumhuriyette her türlü si- yasi grev eyleminin yasaklandığını ilan etti. Estonya Başsavcısı'nın, bu bil- dirisinin, cumhuriyetteki Rus azınlığın yarın başlatması bekle- nen geniş çaplı greve karşı alınmış bir önlem olduğu bildiriliyor. Estonya hükümeti de yayımla- dığı bir kararnameyle, grev hazır- lığı yapmakta olan Rus azınlığın oluşturduğu grev komitelerinin faaliyetlerini yasaklayarak banka hesaplarına el koydu. Sovyetler Birliği Içişleri Bakan- lığı, SSCB Başkanı Gorbaçov'un pazartesi günü yayımladığı karar- nameye dayanarak, Estonya ve Letonya Içişleri bakanlıklanna ta- limallar göndererek, her iki cum- huriyette de "yasa duzeninin korunmasım" istedi. Dıs Haberier Servisi — Fransa- nın Carpentas Yahudi mezarlığı- nın yağmalanması ile dünya gün- deminin önemli konuları arasına giren Yahudi mezarlarına saldırı- ları sürüyor. AA'mn haberinde Kanada'nın başkenti Ottavva'daki en büyük mezarlıklardan birinin önceki gece kimliği bilinmeyen ki- şilerce saldınya uğradığı bildiril- dı. Kanada poMsine y^kın kaynak- lardan edinilen bilgilere göre Ot- tawa'mn Gloucester banliyosünde bulunan yaklaşık 30 mezann üze- rine çeşitli yazılar yazıldığı, bun- lardan 16'sının açılıp yerlerinin de- ğiştirildiğı kaydedildi. Kanada'da- ki ilk saldırı geçen hafta Quebec kentinde düzenlenmişti. Fransa'da Yahudi aleyhtarhğını kışkırtmak amacı ile bir Hıristi- yan mezarlığına saldıran üç Fran- sız Neonazi gencin yargılanmasına önceki gün Paris'te başlandığı bil- dirildi. Yaşlan 20 ile 22 arasında değişen bu gençlerden birinin de- delerinin Kuzey Afrika'tjan geldi- ğine dikkat çekildi. Yahudi aleyhtarlığının artması- na gösterilen tepkiler de yoğunla- şıyor. Doğu Berlin'de bir orto- doks Yahudi birliği, yahudi me- zarlanna karşı düzenlenen saldı- rılar karşısmda halk desteğj oluş- turulması çağrısında bulundu. Demokratik Almanya'da neo- Nazilerin saldırüarırun ülkede ko- münist düzenin gevsediği ve sınır- ların açıldığı 1989 yılında artma- ya başladığına dikkat çekiliyor. DUNYADA BIJGUN ALtSÎRMEN İspanya'da Hâlâ Kral Var MADRİD — Modern Rhamartin Garı dünyanın bütün gariarı gibi öbürlerine benziyor ve hiçbirinin aynı değil. Acele acele atış- tıranlar, ellerinde bavul koşuşturanlar. telefon kulübesinin önünde kuyruk oluşturanlar "Beyaz dizi" romanlar, çeşitli dillerde ga- zeteler ve en adisinden pornografik dergiler satan kitapçı gibi tümgarların ortak öğeleri. Rhamartin Gan'nın tezgâhı U biçi- minde ve upuzun barında, Cervessa "bira" içiyor ve jambonlu sandviçi kemıriyorken yaşlı bir kadın, kocası olduu anlaşılan kör bir adamla gelip tezgâha dayandı. Yaşı gereği iç savaşı kesinlikle görmüş olan, ama kralcılara mı, yoksa cumhuriyete mi gönül verdiğini bilemediğim, ipince, matador eskisine benzeyen garson. yaşlı kadının kendisinden istediği ve para almayacağı bir bardak suyu vermeden önce öğ- renci kızların kolalarını önlerine koydu. Su gelince yaşlı kadın. adlarını teker teker saydığı ilaçları, görmeyen kocasının eline tu- tuşturdu. Adam altı tür ilacı tam ağzına atıyordu ki birini düşür- dü. Kadın önce kâğıt parçaları, fıstık artıklarıyla dolu yere (ispan- yol barlarında her şeyi yere atmak gelenek) göz attı, sonra işin içinden çıkamayacağını anlayınca yaşlı adama dönüp ağzını aç- masını söyledi. Kocası ağzını açınca dilinin üzerindeki çeşitli renkteki kapsülleri teker teker gözden geçirdi ve sonra bir ad soyleyip çantasına davrandı, kutulann birinden düşen ilaçtan bir tane daha çıkarıp, adamın dilinin üzerine yerleştirip bardağı eli- ne tutuşturdu. Su içilip kapsüller yutulduktan sonra adam karı- sının kolunda, öbür elinde beyaz baston ile uzaklaşırken ben de bir gün önce Jose ile yaptığımız tartışmayı düşünüyordum. Eşi Türk olan Jose, uzun yıllar ülkemizde de çalışmış, dogal- likla Türkiye'yi iyi tanıyor. Bu yakışıklı ispanyol dosta hâlâ kralla- rı olduğunu söylediğimde gülüp geçti. — Boşver dedi, hiç değilse boy pos, kalıp kıyafet yerinde. Gerçekten de iki metreyi aşkın boyuyla ve yanında güzel ka- rısıyla yakışıklı kral güzel bir görüntü veriyor. Jose ekledi: — Franco'dan sonra İspanyol politikasına yalnız özgürlük ve zekâ değil, ama aynı zamanda gusto ve estetik de egemen ol- du. Doğrusu bu sözlere karşı çıkmak güçten de öte olanaksız. Bugünkü İspanyol demokrasisinin kurulmasında en önemli üç kişi Kral Juan Carlos, sağcı Adolfo Suarez ve sosyalist Pelippe Gonzalez, eğer politika yapmasalardı beyazperde de yaşamla- nnı kazanabilirlerdi. Üstelik bu yakışıklı politikacı modası her tarafı sarmış olmalı ki Santiago Carillo'yu devirip, ispanyol Komünist Partisi'nin kilit noktasını ele geçiren Genel Sekreter Julio Angu- itta da kendisiyle söyleşi yapan hanım gazetecilerin başını dön- dürüp nefesini kesecek kadar yakışıklı. Ama yakışıklılık polıtik sorunları çözmeye yetiyor mu? 1930'larda her 10 kişiden altıst cumhuriyetçi olan İspanya'da Franco yıkılıp demokrasi geldiği halde hâlâ Kral Juan Carlos'u işbaşında tutmak akıl mı? Jose benim gibi düşünmüyor. Bu konuda o da Chrisıinia Al- meıda ile aynı sözleri söylüyor hemen hemen. Bu kralın demok- rasiye geçişte dürüst davrandığını, işleri kolaylaştırdığını vurgu- ladıktan sonra "Eğer doğru davranmayı bırakır ya da yerine ge- len kötü çıkarsa kralı da değiştiririz; güç halkın elinde" diyor ve eklryor: — Hem Şili ya da özür diliyorum, ama Türkiye gibi demokra- sisi olmayan bir cumhuriyet olmaktansa İspanya gibi demokra- sinin bütün kurallarına uyulan bir krallık olmayı dilerim. — Kendine teselli arıyorsun Jose diyorum. Sonra cumhuriye- tin nimetlerini sayıyorum: — Her şeyden önce cumhuriyetlerde o makama oturan seçil- miş oluyor. Oysa sizinkini Franco atamış. — Sizinkini de azınlıktaki ANAP atamadı mı diyor Jose. Sinirleniyorum. — Jose diyorum, konuyu saptırıyorsun, bizimki bir istisna. Jose hiç istifini bozmuyor. * — Önemli olan kimin atandığı, kimin seçildiği değil. o yere geldikten sonra ne yaptığını, na- sıl davrandığını... , .... Sonra gülerek ekliyor: — Bizim yakışıklı demokrasi- ye daha yatkın göründü.. * Küçümseyerek gülümsüyo- 7. ULUSLARARASI İŞMAKİNELE ' ve İNŞAAT TEKNOLOJİS AYIS KEZI-ANKAR 21-2 A1KTDRK KÜL a * AFEKS — Yakışıklıymış... Yakışıklı da olsaeninde sonunda bir kral. 21. yüzyıla kralla gireceksiniz. Bu ayp da sıze yeter. Yaşam biçimi ve düzeyi. sana- yisi ve demokrasisi ile bizi fersah fersah geride bırakmış oian İspanya'nın yurttaşı Jose'den so- nunda intikamimı almış oluyor, onu krallık ayıbı ile baş başa bı- rakıyor, hafiften de kasılıyorum. Onların kralları var. Zavallılar Oysa biz cumhuriyetiz. Onların başında yakışıklı Juan Carlos ile Yunan asıllı güzel kra- liçe. TO ile SÖ var bizde ise. Ne mutlu bize! BEKAA PKK kampmda kansıklık Suriye kontrolündeki Bekaa Vadisi'nde bulunan PKK kampında çatışma çıktığı, b'u çatışmada "örgütün önde gelen liderlerinden birinin" yaralandığı öne sürülüyor. Haber Merkezi — PKK'nm, Lübnan'ın Bekaa Vadisi'ndeki kamplarında bir "iç çatışma" çık- tığı ve çatışmada "örgütün önde gelen liderlerinden birinin" ağır yaralandığı öne surluyor. Dün gece basın organlarını te- lefonla arayan bazı kişiler, Bekaa Vadisi'nin Suriye kontrolünde bu- lunan bölümünde ve PKK'nin fa- aliyet gösterdiği belirtilen kamp- larda iç çatışmanın meydana gel- diğini iddia ederek, haberin Türk kaynaklarında doğrulanıp doğru- lanmadığını öğrenmek istediler. Örgüt içinde süregelen huzursuz- luğun sonucu olarak çıkan çatış- mada yaralandığı ve "örgütün önde gelen liderlerinden biri" ol- duğu ifade edilen kişinin Abdul- lah Öcalan olabileceği kaydedildi. Ancak Lübnan'daki olaylarla ilgili olarak güvenilir bilgiler ak- taran Batılı haber ka\naklarının, bu iddilar konusunda şu ana ka- dar "bilgilendirici ya da iddiala- rı doğrular nitelikte" haber ver- medikleri bildirildi. Bu arada bazı kaynaklar, bölu- cü örgütün kamplannda bir çatış- ma olduğu yolunda bilgi alınama- makla birlikle, örgüt içinde ger- ginlik yaşandığını ve görüş ayrı- lıkları çıktığını kaydettiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle