Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17MAYIS 1990 KÜLTÜR-SANAT
43. ULUSLARARASICANNESFtLMFESTİVAÜ
CUMHURİYET/5
Aya Irini konser salonu
• Kültür Servisi — Ankara Devlet Opera ve Balesi, Aya
İrini'nin konser salonu olarak düzenlenmesi
dolayısıyla bugün saat 20.30'da bir konser veriyor.
Konserde, Mevlana ve Yunus Emre için bestelenmiş
yapıtlar yer alacak. Hikmet Şimşek'in yöneteceği
konserde, Polonyalı besteci Karol Szymanowski'nin
"Üçüncü Senfonisi" ve Adnan Saygun'un "Yunus Emre"
oratoryosunun son bölümü seslfdirilecek. Szymanowski,
bundan 75 yıl önce Mevlana'nın "Gecenin Şarkısı" adlı
şiirini solist, koro ve orkestra için bestelemişti. Bestecinin
Üçüncü Senfonisi, ulkemizde ilk kez seslendirilecek.
Konsere solist olarak tenor Yavuz Öztürk, soprano Gölge
Şekeramber, mezzo soprano Gülşen Kocaay, tenor
Savaşeri Kolat ve bas Yaşar Eskin katılacaklar.
Piyano resitali
• Kültür Servisi — Marmara Rotary Kulübü'nün 1990
Dünya Günü Etkinlikleri programında duzenlediği
piyano resitalinde Amerikalı piyanist Debra Maxine
Trattner, bugün saat 18.30'da Atatürk Kültür Merkezi
Küçük Salonu'nda Franz Schubert, Manuel De Falla ve
Modest Moussorgsky'nin yapıtlarını seslendirecek. İlk
piyano derslerini Samuel Rodhetsky'den alan ve eğitimini
Londra'daki miizik ye drama okulunda tamamlayan
Trattner, Amerika, İngiltere, Fransa, İtalya ve
Almanya'da piyano, oda müziği resitalleri verdi. 1983
yılında Lübeck Yüksek Müzik Okulu'ndan sanatsal
olgunluk diplomasını alan Amerikalı piyanist, çeşitli
müzik festivallerine, tanınmış orkestralarla konuk solist
olarak katıldı.
Türkiye, Venedik Bienali'nde
• Kiiltiir Servisi — Türkiye, 27 Mayıs 1990 tarihinde
açılacak olan 44. Venedik Bienali'ne katılacak. Dışişleri
Bakanlığı ve Roma Büyükelçiliği'nin girişimleri
sonucunda Kemal Önsoy ve Mithat Şen, Türkiye'yi temsil
edecekler. Serginin duzenleme ve tanıtım sorumluluğunu
Beral Madra, yapım sponsörluğünü ise Arçelik A.Ş.
gerçekleştirecek. Merkez pavyondaki salonlarda Türkiye,
Nijerya, Zimbabvve, ulusal pavyonlarda ise Amerika
Birleşik Devletleri, Avusturya, Federal Almanya, Belçika,
Çekoslovakya, Danimarka, Demokratik Almanya,
Finlandiya, Fransa, Hollanda, İngiltere, îsviçre, İsveç,
İzlanda, İtalya, Japonya, Kanada, Macaristan, Mısır,
Norveç, Uruguay, Sovyetler Birliği, Venezuela ve
Yugoslavya yer alacak. "Yayılan Enternasyonalizm"
başhkh bir konferansın düzenleneceği bienalin açıhş
haftasına Türkiye"den Vasıf Kortun, Ayşe Erkmen,
Handan Börüteçene, Serhat Kiraz, Gülsün Karamustafa
ve Hale Arpacıoğlu'dan oluşan bir grup katılacak.
Bastia ŞenliğTnde Türkiye
• Kültür Servisi — Türk sineması, 17-28 ekim tarihleri
arasında düzenlenecek olan "6. Akdeniz Kültürleri Film
Şenliği"nin onur konuğu olacak. Korsika Adası'nın
Bastia kentinde yapılacak şenliğin "Saygı" bölümünde 15
Türk filmi yer alacak. Bu filmler arasında Metin
Erksan'ın "Kuyu" ve "Susuz Yaz"ı, Lutfi Akad'ın
"Gelin"i, Halit Refiğ'in "Harem'de Dort Kadın"ı, Yavuz
Turgul'un "Muhsin Bey"i de var. Şenliğin "Sinema
Sinemaya Bakıyor" bölümünde ise 5 Turk yönetmeninin
çalışmalarına yer verilecek. Lütfi Akad filmleri toplu
gösterisinin de sunulacağı şenlikte, Türk sineması ile ilgili
seminer ve sempozyumlar da yapılacak. Prof. Sami
Şekeroğlu'nun seçici kurulunda görev aldığı "6. Bastia
Akdeniz Kültürleri Film Şenliği"nde Türkiye, geçen yıl
Başar Sabuncu'nun "Zengin Mutfağı" ve Halit Refiğ'in
"Hanım" adlı filmiyle temsil edilmişti. "Zengin
Mutfağı", Seçici Kurul Özel Ödülü olan Gümüş Zeytin
Ağacı'na değer görülurken Yıldız Kenter de "Hanım"daki
rolüyle en iyi kadın oyuncu ödülünü almıştı.
Resim yanşması sonuelandı
• Kültür Servisi — ESBANK larafından 1984 yıhndan
bu yana düzenlenen ve bu yıl 7!si gerçekleştirilen "Yunus
Emre Resim Yarışması" sonuçlandı. Seçici Kurul'un
yaptığı değerlendirme sonunda Aynur Aytaç'ın "Arzu",
Oya Kınıkh'nın "Kompozisyon", Hayati Misman'ın
"Kompozisyon", Zeki Serbest'in "Kış ve Renk" ve Fikret
Öztürk'ün "Tansızm" adlı yapıtları eşit koşullarla ödüle
değer bulunarak Eskişehir Kültür Sarayı'nda düzenlenen
bir törenle 5'er milyon lira para ödülü dağıtıldı.
Yarışmaya katılan 115 yapıt arasından sergilenmeye değer
bulunan 59 yapıtın yer alacağı sergi, ay sonuna kadar
Eskişehir Kültür Sarayı'nda açık kaldıktan sonra yıl
süresince 14 ayrı ilde Devlet Güzel Sanatlar
Galerileri'nde izlenebilecek.
İlk dort gun
(16.17,18.19 Mayısl
Polonyalı ustaIan
Jaroslavy Smietana-Gitar
Andrezej Cudzich- Bas
Anna Jurksztowiez-
Vokal
Jacek Pele-Davul
Tomasz Szukalski-
Saksafon
Janusz Szprot-
Pivano
Ikinci dört gün 121.22.23.24 Mayıs)
The Rochus Street Ramblers
DİXİelŞnd JaZZ Band Jens Bahr-Kornet
Rolf Piquard-Klarinet Alben HemŞs-Trombon
Dieter Metz-Bas VVolfgang Krock-Vurmalılar
Paul Theirmert-Banjo ve Vokal
Rezervasyon Tel: 166 67 8849 166 44 93
Korukent Itekreasyon Tesisleri Levent-Ortakoy Yolu
Levent-İST.
Türkiye nın en güzel
düğün salonlan
NİŞANTAŞl
RESTAURANT
Düğün Salonları
150 kş. ıgn
Yemeklı 1 7S5 01*1
Yerrekh mezeh 2 17T 001)
Rez 147 62 39-147 74 40
• So/ci/arımız Jcftma/ıc/ıı •
15. yaşındaki çocuğa
bakacak genç bayan
aranıyor.
Tel: 380 12 19
Cannes'da çizme ağırlığıBu yıl şenliğin resmi
yarışma ve yan
bölümlerinde toplam
yedi İtalyan filmi yer
alırken jüri başkanhğını
da İtalyan yönetmen
Bernardo Bertolucci
üstleniyor.
NtLGÜN CERRAHOĞLÜ
ROMA — Cannes'dan gelen
haberlere gtfre herkes Akira Ku-
rosawa'nm "Düşler"inden bahse-
diyor. Ama halyanlann gözu
kendi filmlerinde. İtalya bu yıl
festivale yedi filrn gönderdi. Bu
uzun suredir duraklayan İtalyan
sinemasının uyanışı olarak kabul
ediliyor. "L>anış" iki yıllık bir
uyanış aslında. Giuseppc Torna-
tore'ye geçen yıl Cannes jüri özel
ödülünü bu yıl da Los Angeles'-
ta En İyi Yabancı Film "Oscar'-
'ını getiren "Yeni Cennet Sinema-
sı"nın yaptığı çıkışla umitlenen
İalyanlar, bu yıl festivale katılan
İtalyan yapımcılarının filmlerini
özel bir ilgiyle izliyorlar.
İtalya'da en büyük merakı ge-
ne bu yıl da festivale katılan 34
yaşındaki Tornatore'nin "Stanno
tutti bcne" (Hepsi fyiler) adlı fil-
mi oluşturuyor. "resmi yanşma"
bölümünde 20 mayısta gösterile-
cek olan Tornatore'nin 'Oscar"
sonrası ilk filminde başrolü İtal-
yan sinemasının hâlâ en gozde ak-
löru olan Marcello Mastroianni
oynuyor. 60'ını geçen ve fîlmde
makyajla daha da yaşlandırılan
Mastroianni, bu genç rejisöre gü-
ven duyuyor ve film için herkes
gibi büyuk umutlar besliyor. Si-
cilyalı rejisörün Napoli'de çekti-
ği filmin içeriğinin aynntılan, bü-
yük bir "promosyon" kampanya-
sıyla Cannes'a ulaşan Kurosawa'-
nın "Düşler'M gibi henüz herke-
se mal olmuş değil. Tornatore bu
TAVIANILER RESMİ YARIŞMADA — Paolo ve Vittorio Taviani kardeşler de yeni filraleriyle bu yıl
Cannes Festivali'nin resmi yarışma bölümünde yer alıyorlar. Tavianilerin yeni yapılında Julian Sands
ve Charlotte Gainsbourg da oynuyor.
yıl Cannes'ın en büyuk surprizle-
rinden birıni oluşturuyor.
19 fiimin yanştığı festivale tüm
ağırlığını koyan İtalyan sinema-
sının en buyuk ilgi odaklanndan
biri de Taviani kardeşlerin gene
"resmi yanşma" bölümünde ya-
rışan "II Sole Anche di Notte"
(Gecede Güneş) adlı filmi oluştu-
ruyor. 13 yıl önce burada kendi-
lerini uluslararası une kavuşturan
"Pedre Padron«"den sonra tek-
rar Cannes'a dönen bu iki yetkin
sinemacının filmini neredeyse bir
sır perdesi sarıyor. 1800'ler Napo-
li'sinde geçen filmin konusunu
Taviani kardesler Tolstoy'un öy-
küsü "Baba Sergio"ya dayandır-
dıklannı söylüyorlar. Filmde baş-
rolü oynayan şahane Nastasya
Kinski, bu rolün kendisi için ger-
çek bir sınav olduğunu anlatıyor.
Bu filmle yasamırun özel bir mut-
suzluk parantezi sırasında buluş-
tuğunu açıklayan Kinski'nin ya-
nında "Manzaralı Oda" filmin-
de ilgi çeken Julian Sands oynu-
yor.
Tornatore ve Taviani Kardeş-
ler gibi iddiah olmasa da merak
yaratan bir diğer film de İtalya'-
da çok sevilen oyuncu Monica
Vitti'nin çektiği "Scandalo
Segreto" (Gizli Skandal). İlk kez
kameranın arkasına geçen Vitti,
bu işi "Film çekme heyecanını ta-
nımak için" yaptığım söyluyor.
Bu seruvem henüz pek ciddiye al-
mayan Vitti, yapuncılık deneyimi-
nin ardından tekrar sahneye dö-
neceğini söyluyor. Fakat gerek si-
nema kritikleri, gerek sinemase-
verler büyük usta Antonioni'nin
yanında yetişmiş olan Vitti'nin fü-
mine büyuk önem veriyorlar. An-
tonioni'nin "burjuvazinin duygu-
lar bunalımı \e psikolojik açmaz-
lanndan etkilenen sinemasını"
hiçbir zaman unutmadığını itiraf
eden Monica Vitti, 11 mayısta
gösterilen "Gizli SkandaT'da oto-
biyografik öğelerı öne çıkanyor.
İtalyan sinemasının gelmiş geç-
miş büyük ustalarından Fellini'-
nin filmi "Ayın Sesi" içinse bü-
yük bir merak yok. Belki de guz
ortasında İtalya'da \izyona giren
film artık "keşfedilmiş" sayılı-
yor. Her halukârda Feîlini artık
bir festivalde paha biçilemeyecek
denli "büyük bir usta" sayılıyor.
18 mayısta gösterilecek olan
"Ayın Sesi" ve Fellini için Can-
nes prestijli bir defile olacağa ben-
ziyor.
Vitti gibi ilk kez "kamera heye-
canını" tadan bır başka sinema
oyuncusu da Michele Placido.
italya dışında pek fazla tanınma-
masına rağmen ülkesınde çok se-
vilen aktör, çızmedeki kaçak goç-
menlerin seruvenini irdeleyen bir
film getiriyor ekrana. Napoli'nin
yerel lehçesinde "Domates Sosu"
anlamına gelen "Pummaro"nun
bir rastlantıyla doğduğunu söylu-
yor çiçeği burnundaki yönetmen.
12 mayısta festivalin Belirli Bir
Bakış bölümünde gösterilen Gab-
riele Salvatores'in "Turne"si ise
geçen yıl şenliğe "Küçük Yanlış-
lıklar" filmiyle katılan Ricky
Tognazzi ile karşılaştırılıyor.
Ve nihayet yanşma dışı tutulan
Yonetmenlerin 15 Gunu bölu-
munde gösterilen Gianni Araeli-
o'nun "Porte Aperte" (Açık Ka-
pılar) adlı filmi sağlam bir öyku-
ye dayanıyor. Bu yıl ölen unlü ya-
zar Leonardo Sciascia'nın
1987'de yayımladığı bir romanı-
nı perdeye aktaran film Sicilya'-
nın vahşi güzellığinı sinemasever-
lere sunan oldukça başarılı bir at-
mosfer filmi. Başrolu oynayan
Gian Maria Volonte'nın bir oyun-
cu olarak ustalığı ise tek kelimeyle
muhteşem. Ne ki 1937 faşizm yıl-
lanndaki Palermo'da bır olüm
mahkûmu karşısında insan yaşa-
mının kutsallığını savunan ve dev-
lete oldürme hakkını tanımayan
bir hâkimin öyküsünu işleyen film
biraz fazla ağır tempolu. Sinema-
dan çok tiyatroya uygunmuş gibi
gelen yaptta hâkim Gian Mana
Volonte ile idam mahkûmu En-
aio Fantastichini'nin usta oyunu
öne çıkıyor.
Yeni arayışlar içinde olan ttal-
yan sinemasının gösterişli bir kad-
royla geldiği Cannes'da jüri baş-
kanlığını da 9 Oscarlı Bernardo
Bertolucci yapıyor.
'Ustalarla Birlikte'de Yaşar Kemal, Sait Faik'i anlattv
Doğanm ve insanın gizemi
HEP RAKIISMARLARDI — Yaşar Kemal, Sait Fa-
ik'i anlattığı konuşmasında unlu hikâ>ecimizin, ta-
nıdıgı en dost ve sıcak insanlardan biri olduğunu söy-
ledi. Yaşar Kemal, "Onun için biraz cimri derlerdi,
ama bana hep rakı ısmarlardı" dedi.
(Foloğraf: Lğur Günyüz)
Geçen pazartesi düzenlenen Sait Faik
Gecesi'ni, 21 mayısta Haldun Taner ve 4
haziranda Orhan Kemal geceleri izleyecek.
Kültür Servisi — Türkiye Yazarler Sendikası, bu yıl baş-
lattığı "Ustalarla Birlikle" gecelerinin yedincisini Sait Fa-
ik'e ayırdı. Geçen pazartesi Karaca Tiyatrosu'nda düzenle-
nen gecede ünlü romancımız Yaşar Kemal de Sait Faik'le
ilgili düşüncelerini ve anılarını anlatanlar arasındaydı. Şu
sıralar Turk PEN'inin başkanlığını da ustlenmiş bulunan Ya-
şar Kemal, Türkçeyi Karacaoğlan, Nâzım Hikmet ve Sait Fa-
ik'ten öğrendiğini söyledi. •-
Sait Faik'in edebiyatımızda çok ilginç bir kişiliğe sahip
olduğunu vurgulayan Yaşar Kemal "Edebiyanmm ya da hal-
kımızı ele alırsak. aydınların sanata saygısı solda sıfır kalır.
Hikâyemiz Sait Faik'e kadar sınıriıydı. Sait Faik bu sınırla-
rı ilk kez kıran bir hikâyecimizdir. Gerçekten. kalıplaşma-
nuş Turkceyi geürdi hikâyemize. Dilimizi zenginleştirdi" dedi.
Yaşar Kemal, konuşmasında, Türkçeyi iki büyük ustanın
kalıplardan annmış ve zengin bir dille kullandığını söyledi:
Şiirlerinde Nâzım Hikmet ve hikâyelerinde Sait Faik. Sait
Faik'in yazdığı insanların coşkusunu hep yüreğinde duydu-
ğunu belirten Yaşar Kemal "Doganın ve insanın gizemine
sahipti. Ermiş bir kişiydi o. Bütün hikâyelerinde insan hay-
ranlığı vardı. İnsan fiziğini ve doğanın estetik guzelligini aynı
ölçude yansıttı. Kızlann güzel bacaklan, gülyüzlü çocukla-
nn gözleri. Güneşli ve riizgârlı günler" dedi.
Tamdığı Sait Faik'ten de söz eden Yaşar Kemal şunları söy-
ledi:
"Kendisine, hikâyelerini okuduktan sonra benim de hi-
kâye yazmak istediğimi soylediğimde, nasıl güzel hikâye ya-
zabileceğimi sorduğumda çok kızdı, küfür ederek beni yn-
nından kovdu. Kjzardı, kızdınrdı, bağışlardı. Böylesine dost
ve sıcak bir insan tammadıra. Imbikten çekilmiş pınar suyu
gibi saf ve temiz biriydi. Hikâyelerinde aydınlık ve umil var-
dı."
Türkçeyi Karacaoğlan, Nâzım Hikmet ve Sait Faik'ten öğ-
rendiğini belirten Yaşar Kemal, "Sait Fait bikâyelerini baş-
ka hiçbir yapıttaıi öykünmeden yazan bir sanatçıydı. Bir ülke,
onun gibi bir yazan varsa mutlu olmalıdır" dedi.
Türkiye Yazarlar Sendikası, "Ustalanmızla Biriikte" nin
sekizincisini ise Haldun Taner'e ayıracak. Taner'le ilgili top-
lantı 21 mayıs pazartesi gunü Karaca Tiyatrosu'nda yapıla-
cak.
"Ustalanmızla Biriikte"nin dokuzuncusu da yirmi yıl önce
yitirdiğimiz Orhan Kemal'e aynlacak. Orhan Kemal'i anma
gunü 4 haziran pazanesi saat 18.30'da yine Karaca Tiyatro-
su'nda gerçekleştirilecek.
Türkiye Yazarlar Sendikasf nın etkinliklerinin davetiyeleri
TYS'nin "Galip Dede Caddesi, 48/5, TuneP'deki merkezin-
den, Cumhuriyet Kitap Kulübü, Karaca Tiyatrosu, Nişan-
taşı Akademi Kitabe\i, Kadıköy Gençlik Kitabevi. Beyoğlu
Sineması ve Yazarlar Evi'nden edinilebilecek.
vakit
Hızlu, güleryl
nejis İtalyan ye
açık büfe salata ve sosZ
a maestro
Elmadae-İsldnbul 141 28 27
ristorante ROSA
İÇKİSIGARA VE BOHEMLIK YOK — Salih Coşkun, enerjisini çalışmalanna verebilmek için içki ve si-
gara içmediği gibi bohem yaşamdan da kaçınıyor.
'KiYilcınılanan heykeller'
Tem Sanat Galerisi'ndeki sergisinde resimlerine
ve heykellerine yer veren Salih Coşkun, bronzu
bilinen yöntemlerle dökmek yerine yontuyor.
Sanatçı, 'Bronzu yontan tek sanatçıyım
diyemem, ama başkasını duymadım' diyor.
NUR NİRVEN
NÖSTALJİK BİR BULUŞMA...
- St.Joseph 1940 mezunkn 50 yıl sonra
yeniden bir araya geliyorlar...
Bilgi için: Bülent Demiren'in ev adresi: Caddebostan, Cemil
Topuzlu Cad. No: 126
Tel:355 13 08
emin igüs * tanju duru • serdar gönenç
cuma-c tesı-pazat-o tesı
birsen tezer • murat güner
sdı-çarş -pefş -cuma-c tesı
9
ü r o 1
b o ğ a z ' a
t u t k u I u
b i r b a r
Yeşılpınar Sok No 2 Amavutköy fel 157 74 38
1980'den beri çalışmalarını Pa-
ris'te sürdüren Salih Coşkun, on
yıllık bir aradan sonra resimleri-
ni ve heykellerini yeniden ulkemiz-
de, Tem Sanat Galerisi'nde sergi-
liyor. Sanat> gosteri aracı değıl, ya-
şamının bir parçası olarak gören
Coşkun, yapıtlarında hikâye an-
latma yerine izleyicinin duygula-
rını harekete geçirmeyi, "kıvılcım
gibi bir şeyler" duymasını sağla-
mayı amaçlıyor.
Coşkun, 1950'de Ağrı Dağı'nın
eteklerinde bir köyde dunyaya gel-
miş. Çocukluğu Iznik'te, gençliğı
Bursa'da geçmiş. Çocukluğuda tz-
nik'te oyuncak yerine antik hey-
kel parçalarıyla oynayan sanatçı,
"Bursa ve İznik'in benim sanatçı
yanıma kalkısı buvüktur. Diyebi-
lirim ki heykeltıraş olmamın asıl
nedenidir. Guzel Anadolu'muzun
butün medeniyetlerinin geçişi sı-
rasında bıraktıklan bu kültür bi-
rikimi. benim için büyuk birokul
oldu" diyor.
Bursa'dan sonra "İstanbul
dönemi" başlamış. İstanbul Bele-
diye Konservatuvarı Tiyatro Bo-
lümu'nde goıduğu eğitim ve bir-
çok tiyatroda oyuncu, dekor ve
afiş yapımcısı olarak çalı^maM
Coşkun'a insana yaklaşım açısını
daha çok geliştirme olanağı tanı-
mış. "Desenle yola çıktım ve bu
yolu sürdüruyorum" diyen sanat-
çı, Paris'te Boulogne Sanat \e
Kültür Merkezı'nde desen ve hey-
kel atolyelerinde eğitimcilik göre-
vini de ustlenmiş.
ilk sergisini 15 yaşındayken
Bursa Halkevi Galerisi'nde açan
Coşkun. "O zamandan beri yag-
lıboyaya sadık kaldım. Yağlıboya
doğal ve sa>dam" diyor. "Bir sa-
natçı için her yer okul. Önemli
olan iyi algılamak" goruşunü sa-
vunan sanatçı, dışavurumcu re-
simlerinde cinsellik de dahil insanı
evrensel yanlanyla ele alıyor. Coş-
kun, yağlıboya yapıtlarında da.
ışık kontrastları, kazımalar, doku
ile heykellerindeki gibi bir hacim
elde etmenin yollarını arıyor.
Coşkun, desenleri, yazarın ve
şairin aldığı notlarla eşdeğer gö-
rüyor. Sonunda gravüre, resime ya
da heykele donuşen bu desenleri,
cimnastik hareketleri gibi her gun
yapuğmı belirtiyor. "Resim başka.
heykel başka bir dal da olsa so-
nunda birleştikleri tek nokia
desen" diyor.
Sanatçı, heykel malzemesi ola-
rak en çok tahtayı seviyor; onu ya-
şayan bir madde olarak değerlen-
.diriyor. Kaşık, testi ya da saban
yapar Anadolu koylusunün yön-
lemiyle tahtayı çalışan Coşkun,
ağacın üzerinde zamanın açtığı iz-
lere, kendi deyımiyle "saygı gös-
teriyor." Sanaıçının, Paris Grand
Palais'deki sergisindeki gibi Tem'-
deki tahta heykelleri de çok renk-
li boyanmış.
Tahtadan sonra Coşkun'un en
sevdiği malzeme bronz. Sanatçı
"Bronzu yontan tek sanatçi) ım di-
yemem, ama başkasını duyma-
dım" diyor.
Heykeli resrne yeğlediğini belir-
ten sanatçı, "Ancak, ikisinde de
farklı duygulardan yola
çıkıyorum" diye eklıyor. Coşkun
ıçinmesleği hem elişçiliğinin hem
de kafa işçiliğinin bir arada yurü-
tulduğu bir uğraş. Fransa'dan baş-
ka Danimarka, Almanya ve Hol-
landa'da kişisel ve toplu sergiler
açan sanatçı, enerjisini çalışmala-
nna verebilmek için içki ve sıgara
içmediği gibi bohem yaşamdan da
kaçınıyor. "150 kiloluk hevkel iç-
ki, sigara ve bohemlikle yapıla-
maz" diyor.
Tokar'ın kitabı
tükendi
• Kültür Servisi — Feyyaz
Tokar'ın birinci baskısı iki
ay içinde tükenen "Sayın
İzleyiciler" isimli kitabının
ikinci baskısı çıktı. Tokar'ın
TV'de yayımlanan
sohbetlerinden 43'ünün yer
aldığı kitabın birinci
baskısında, değişik
alanlarda ün yapmış
kişilerin sohbetlerle ilgili
değerlendirmeleri de yer
alıyordu. İkinci baskıda bu
değerlendirmelere basında
çıkan yorumlar da eklendi.
Kültür Şenliği
• Kültür Servisi —
İstanbul Üniversitesi
İstanbul Tıp Fakültesi "7.
Kültür ve Sanat Kolları
Şenliği" programında
bugun Tiyatro Kolu'nun
"Kara Ayin" adlı oyunu
saat 13.00'te, "Hakkâride
Bir Mevsim" adlı film
gösterimi saat 14.00'te ve
Can Yücel'le yapılacak
"Şiir Üstüne" söyleşisi saaı
16.30'da 14 Mart
Amfisi'nde izlenebilecek.
Şenliğin son gunünde ise
yarın saat 13.00'te rock
konseri aynı salonda
sergilendikten sonra saat
17.00'deki kapanış
eğlenceleriyle şenh'kler sona
erecek.
Konuk
ressamlar
• İSTANBUL (ANKA) —
Ataköy-Galleria'da "Çağdaş
Rus Sanatçılan Toplu
Resim Sergisi" açıldı.
Sovyet uyruklu yedi
ressamın yağlıboya, grafik
sanatlar, suluboya ve
seramik yapıtlarından
oluşan sergi, 20 mayıs
tarihine kadar Galleria sergi
salonunda izlenebilecek.
Çavuşoğlu'nun
resimleri
• Kültür Servisi — Ressam
Ergin Çavuşoğlu, yapıtlarını
19 Mayıs -18 Hanran 1990
tarihleri arasında Ürün
Sanat Galerisi'nde
sergileyecek. 1987 yılında
Sofya Devlet Güzel
Sanatlar Okulu Resim
Bölümü'nu bitiren
Çavuşoğlu, resim ve desen
çalışmalannın yanı sıra 3
duvar çalışması
gerçekleştirdi. Bulgaristan,
Çekoslovakya, Kanada,
fsrail ve Sovyetler
Birliği'ndeki
koleksiyonlarda yapıtlan
bulunan Ergin Çavuşoğlu,
daha önce 5 karma ve 6
grup sergilerine katıldı.
\feni bir
yayınevi
• Kültür Servisi —
Anadolu Kulturü Yayınları
adıyja yeni bir yayınevi
kuruldu. Alevi külturünun
araştınlması temeline dayalı
olarak kurulan yayınevınin
ilk kitabı, araştırmacı-yazar
Rıza Zelyut'un "Öz
Kaynaklara Göre Alevilik"
adlı çalışması.
UGUN
• Gençlik Günleri Woody
Allen'ın "Zelig" filmi
12.00'de, İstanbul
Üniversitesi Devlet
Konservatuvan Öğrenci
Orkestrası'run konseri
15.00'te, Tiyatrom 89
grubunun "Kimlik" adlı
oyunu 19.00'da Harbiye
Şehir Tiyatrosu'nda ucretsiz
olarak ızlenebılır.
• Konferans Doç. Dr.
Zeynep İnankur, "İstanbullu
Oryantalist Amedeo
Preziosi" konulu
konferansını 16.00'da
Taksim'Atatürk
Kitaplığı'nda verecek.
• Fransız Devrimi konulu
konferans Vasıf Kortun'un
konferansı 16.00'da Yıldız
Üniversitesi Alpay Aşkm
Konferans Salonu'nda.
• "Mizah-Karikatür ve
Toplum" Söyleşiye Ferruh
Doğan, Orhan Özdemir,
Özden Öğrük ve Semih
Poroy katılıyor. Yuksel
Yancı'nın yöneteceği söyleşi
16.00'da Kadıkoy Gençlik
Kitabevi'nde.
• Müzikli söyleşi Yeni
Türkü Grubu'nun söyleşisi
17.00'de Taksim
Vakkorama'da yapılacak.
• İFSAKta söyleşi Ahmet
Ömer Gezgin'in temel
fotoğraf uzerine e|ıtsel
gösteri söyleşisi 19.00'da
izlenebilecek.
• İkili resital MSÜ Devlet
Konservatuvarı etkinlikleri
programında A. Aldemır
(keman) ve S. Zaman
(piyano) resitali 15.30'da
Mimar Sinan Üniversitesi
Oditoryiımunda
izlenebilecek.
• Avusturya Kültür
Ofisi'nde konser Nükte
Uğurel ve Nazım Acar
konseri 18.30'da yapılacak.
• "Erkek Satı"
Küçükçekmece Söğütluçeşme
Lisesi, Erkek Satı adlı oyunu
13.30'da Bakırköy Adile
Naşit Kültür Merkezi'nde
sergileyecek.