27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17MAYIS 1990 KÜLTÜR-SANAT 43. ULUSLARARASICANNESFtLMFESTİVAÜ CUMHURİYET/5 Aya Irini konser salonu • Kültür Servisi — Ankara Devlet Opera ve Balesi, Aya İrini'nin konser salonu olarak düzenlenmesi dolayısıyla bugün saat 20.30'da bir konser veriyor. Konserde, Mevlana ve Yunus Emre için bestelenmiş yapıtlar yer alacak. Hikmet Şimşek'in yöneteceği konserde, Polonyalı besteci Karol Szymanowski'nin "Üçüncü Senfonisi" ve Adnan Saygun'un "Yunus Emre" oratoryosunun son bölümü seslfdirilecek. Szymanowski, bundan 75 yıl önce Mevlana'nın "Gecenin Şarkısı" adlı şiirini solist, koro ve orkestra için bestelemişti. Bestecinin Üçüncü Senfonisi, ulkemizde ilk kez seslendirilecek. Konsere solist olarak tenor Yavuz Öztürk, soprano Gölge Şekeramber, mezzo soprano Gülşen Kocaay, tenor Savaşeri Kolat ve bas Yaşar Eskin katılacaklar. Piyano resitali • Kültür Servisi — Marmara Rotary Kulübü'nün 1990 Dünya Günü Etkinlikleri programında duzenlediği piyano resitalinde Amerikalı piyanist Debra Maxine Trattner, bugün saat 18.30'da Atatürk Kültür Merkezi Küçük Salonu'nda Franz Schubert, Manuel De Falla ve Modest Moussorgsky'nin yapıtlarını seslendirecek. İlk piyano derslerini Samuel Rodhetsky'den alan ve eğitimini Londra'daki miizik ye drama okulunda tamamlayan Trattner, Amerika, İngiltere, Fransa, İtalya ve Almanya'da piyano, oda müziği resitalleri verdi. 1983 yılında Lübeck Yüksek Müzik Okulu'ndan sanatsal olgunluk diplomasını alan Amerikalı piyanist, çeşitli müzik festivallerine, tanınmış orkestralarla konuk solist olarak katıldı. Türkiye, Venedik Bienali'nde • Kiiltiir Servisi — Türkiye, 27 Mayıs 1990 tarihinde açılacak olan 44. Venedik Bienali'ne katılacak. Dışişleri Bakanlığı ve Roma Büyükelçiliği'nin girişimleri sonucunda Kemal Önsoy ve Mithat Şen, Türkiye'yi temsil edecekler. Serginin duzenleme ve tanıtım sorumluluğunu Beral Madra, yapım sponsörluğünü ise Arçelik A.Ş. gerçekleştirecek. Merkez pavyondaki salonlarda Türkiye, Nijerya, Zimbabvve, ulusal pavyonlarda ise Amerika Birleşik Devletleri, Avusturya, Federal Almanya, Belçika, Çekoslovakya, Danimarka, Demokratik Almanya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İngiltere, îsviçre, İsveç, İzlanda, İtalya, Japonya, Kanada, Macaristan, Mısır, Norveç, Uruguay, Sovyetler Birliği, Venezuela ve Yugoslavya yer alacak. "Yayılan Enternasyonalizm" başhkh bir konferansın düzenleneceği bienalin açıhş haftasına Türkiye"den Vasıf Kortun, Ayşe Erkmen, Handan Börüteçene, Serhat Kiraz, Gülsün Karamustafa ve Hale Arpacıoğlu'dan oluşan bir grup katılacak. Bastia ŞenliğTnde Türkiye • Kültür Servisi — Türk sineması, 17-28 ekim tarihleri arasında düzenlenecek olan "6. Akdeniz Kültürleri Film Şenliği"nin onur konuğu olacak. Korsika Adası'nın Bastia kentinde yapılacak şenliğin "Saygı" bölümünde 15 Türk filmi yer alacak. Bu filmler arasında Metin Erksan'ın "Kuyu" ve "Susuz Yaz"ı, Lutfi Akad'ın "Gelin"i, Halit Refiğ'in "Harem'de Dort Kadın"ı, Yavuz Turgul'un "Muhsin Bey"i de var. Şenliğin "Sinema Sinemaya Bakıyor" bölümünde ise 5 Turk yönetmeninin çalışmalarına yer verilecek. Lütfi Akad filmleri toplu gösterisinin de sunulacağı şenlikte, Türk sineması ile ilgili seminer ve sempozyumlar da yapılacak. Prof. Sami Şekeroğlu'nun seçici kurulunda görev aldığı "6. Bastia Akdeniz Kültürleri Film Şenliği"nde Türkiye, geçen yıl Başar Sabuncu'nun "Zengin Mutfağı" ve Halit Refiğ'in "Hanım" adlı filmiyle temsil edilmişti. "Zengin Mutfağı", Seçici Kurul Özel Ödülü olan Gümüş Zeytin Ağacı'na değer görülurken Yıldız Kenter de "Hanım"daki rolüyle en iyi kadın oyuncu ödülünü almıştı. Resim yanşması sonuelandı • Kültür Servisi — ESBANK larafından 1984 yıhndan bu yana düzenlenen ve bu yıl 7!si gerçekleştirilen "Yunus Emre Resim Yarışması" sonuçlandı. Seçici Kurul'un yaptığı değerlendirme sonunda Aynur Aytaç'ın "Arzu", Oya Kınıkh'nın "Kompozisyon", Hayati Misman'ın "Kompozisyon", Zeki Serbest'in "Kış ve Renk" ve Fikret Öztürk'ün "Tansızm" adlı yapıtları eşit koşullarla ödüle değer bulunarak Eskişehir Kültür Sarayı'nda düzenlenen bir törenle 5'er milyon lira para ödülü dağıtıldı. Yarışmaya katılan 115 yapıt arasından sergilenmeye değer bulunan 59 yapıtın yer alacağı sergi, ay sonuna kadar Eskişehir Kültür Sarayı'nda açık kaldıktan sonra yıl süresince 14 ayrı ilde Devlet Güzel Sanatlar Galerileri'nde izlenebilecek. İlk dort gun (16.17,18.19 Mayısl Polonyalı ustaIan Jaroslavy Smietana-Gitar Andrezej Cudzich- Bas Anna Jurksztowiez- Vokal Jacek Pele-Davul Tomasz Szukalski- Saksafon Janusz Szprot- Pivano Ikinci dört gün 121.22.23.24 Mayıs) The Rochus Street Ramblers DİXİelŞnd JaZZ Band Jens Bahr-Kornet Rolf Piquard-Klarinet Alben HemŞs-Trombon Dieter Metz-Bas VVolfgang Krock-Vurmalılar Paul Theirmert-Banjo ve Vokal Rezervasyon Tel: 166 67 8849 166 44 93 Korukent Itekreasyon Tesisleri Levent-Ortakoy Yolu Levent-İST. Türkiye nın en güzel düğün salonlan NİŞANTAŞl RESTAURANT Düğün Salonları 150 kş. ıgn Yemeklı 1 7S5 01*1 Yerrekh mezeh 2 17T 001) Rez 147 62 39-147 74 40 • So/ci/arımız Jcftma/ıc/ıı • 15. yaşındaki çocuğa bakacak genç bayan aranıyor. Tel: 380 12 19 Cannes'da çizme ağırlığıBu yıl şenliğin resmi yarışma ve yan bölümlerinde toplam yedi İtalyan filmi yer alırken jüri başkanhğını da İtalyan yönetmen Bernardo Bertolucci üstleniyor. NtLGÜN CERRAHOĞLÜ ROMA — Cannes'dan gelen haberlere gtfre herkes Akira Ku- rosawa'nm "Düşler"inden bahse- diyor. Ama halyanlann gözu kendi filmlerinde. İtalya bu yıl festivale yedi filrn gönderdi. Bu uzun suredir duraklayan İtalyan sinemasının uyanışı olarak kabul ediliyor. "L>anış" iki yıllık bir uyanış aslında. Giuseppc Torna- tore'ye geçen yıl Cannes jüri özel ödülünü bu yıl da Los Angeles'- ta En İyi Yabancı Film "Oscar'- 'ını getiren "Yeni Cennet Sinema- sı"nın yaptığı çıkışla umitlenen İalyanlar, bu yıl festivale katılan İtalyan yapımcılarının filmlerini özel bir ilgiyle izliyorlar. İtalya'da en büyük merakı ge- ne bu yıl da festivale katılan 34 yaşındaki Tornatore'nin "Stanno tutti bcne" (Hepsi fyiler) adlı fil- mi oluşturuyor. "resmi yanşma" bölümünde 20 mayısta gösterile- cek olan Tornatore'nin 'Oscar" sonrası ilk filminde başrolü İtal- yan sinemasının hâlâ en gozde ak- löru olan Marcello Mastroianni oynuyor. 60'ını geçen ve fîlmde makyajla daha da yaşlandırılan Mastroianni, bu genç rejisöre gü- ven duyuyor ve film için herkes gibi büyuk umutlar besliyor. Si- cilyalı rejisörün Napoli'de çekti- ği filmin içeriğinin aynntılan, bü- yük bir "promosyon" kampanya- sıyla Cannes'a ulaşan Kurosawa'- nın "Düşler'M gibi henüz herke- se mal olmuş değil. Tornatore bu TAVIANILER RESMİ YARIŞMADA — Paolo ve Vittorio Taviani kardeşler de yeni filraleriyle bu yıl Cannes Festivali'nin resmi yarışma bölümünde yer alıyorlar. Tavianilerin yeni yapılında Julian Sands ve Charlotte Gainsbourg da oynuyor. yıl Cannes'ın en büyuk surprizle- rinden birıni oluşturuyor. 19 fiimin yanştığı festivale tüm ağırlığını koyan İtalyan sinema- sının en buyuk ilgi odaklanndan biri de Taviani kardeşlerin gene "resmi yanşma" bölümünde ya- rışan "II Sole Anche di Notte" (Gecede Güneş) adlı filmi oluştu- ruyor. 13 yıl önce burada kendi- lerini uluslararası une kavuşturan "Pedre Padron«"den sonra tek- rar Cannes'a dönen bu iki yetkin sinemacının filmini neredeyse bir sır perdesi sarıyor. 1800'ler Napo- li'sinde geçen filmin konusunu Taviani kardesler Tolstoy'un öy- küsü "Baba Sergio"ya dayandır- dıklannı söylüyorlar. Filmde baş- rolü oynayan şahane Nastasya Kinski, bu rolün kendisi için ger- çek bir sınav olduğunu anlatıyor. Bu filmle yasamırun özel bir mut- suzluk parantezi sırasında buluş- tuğunu açıklayan Kinski'nin ya- nında "Manzaralı Oda" filmin- de ilgi çeken Julian Sands oynu- yor. Tornatore ve Taviani Kardeş- ler gibi iddiah olmasa da merak yaratan bir diğer film de İtalya'- da çok sevilen oyuncu Monica Vitti'nin çektiği "Scandalo Segreto" (Gizli Skandal). İlk kez kameranın arkasına geçen Vitti, bu işi "Film çekme heyecanını ta- nımak için" yaptığım söyluyor. Bu seruvem henüz pek ciddiye al- mayan Vitti, yapuncılık deneyimi- nin ardından tekrar sahneye dö- neceğini söyluyor. Fakat gerek si- nema kritikleri, gerek sinemase- verler büyük usta Antonioni'nin yanında yetişmiş olan Vitti'nin fü- mine büyuk önem veriyorlar. An- tonioni'nin "burjuvazinin duygu- lar bunalımı \e psikolojik açmaz- lanndan etkilenen sinemasını" hiçbir zaman unutmadığını itiraf eden Monica Vitti, 11 mayısta gösterilen "Gizli SkandaT'da oto- biyografik öğelerı öne çıkanyor. İtalyan sinemasının gelmiş geç- miş büyük ustalarından Fellini'- nin filmi "Ayın Sesi" içinse bü- yük bir merak yok. Belki de guz ortasında İtalya'da \izyona giren film artık "keşfedilmiş" sayılı- yor. Her halukârda Feîlini artık bir festivalde paha biçilemeyecek denli "büyük bir usta" sayılıyor. 18 mayısta gösterilecek olan "Ayın Sesi" ve Fellini için Can- nes prestijli bir defile olacağa ben- ziyor. Vitti gibi ilk kez "kamera heye- canını" tadan bır başka sinema oyuncusu da Michele Placido. italya dışında pek fazla tanınma- masına rağmen ülkesınde çok se- vilen aktör, çızmedeki kaçak goç- menlerin seruvenini irdeleyen bir film getiriyor ekrana. Napoli'nin yerel lehçesinde "Domates Sosu" anlamına gelen "Pummaro"nun bir rastlantıyla doğduğunu söylu- yor çiçeği burnundaki yönetmen. 12 mayısta festivalin Belirli Bir Bakış bölümünde gösterilen Gab- riele Salvatores'in "Turne"si ise geçen yıl şenliğe "Küçük Yanlış- lıklar" filmiyle katılan Ricky Tognazzi ile karşılaştırılıyor. Ve nihayet yanşma dışı tutulan Yonetmenlerin 15 Gunu bölu- munde gösterilen Gianni Araeli- o'nun "Porte Aperte" (Açık Ka- pılar) adlı filmi sağlam bir öyku- ye dayanıyor. Bu yıl ölen unlü ya- zar Leonardo Sciascia'nın 1987'de yayımladığı bir romanı- nı perdeye aktaran film Sicilya'- nın vahşi güzellığinı sinemasever- lere sunan oldukça başarılı bir at- mosfer filmi. Başrolu oynayan Gian Maria Volonte'nın bir oyun- cu olarak ustalığı ise tek kelimeyle muhteşem. Ne ki 1937 faşizm yıl- lanndaki Palermo'da bır olüm mahkûmu karşısında insan yaşa- mının kutsallığını savunan ve dev- lete oldürme hakkını tanımayan bir hâkimin öyküsünu işleyen film biraz fazla ağır tempolu. Sinema- dan çok tiyatroya uygunmuş gibi gelen yaptta hâkim Gian Mana Volonte ile idam mahkûmu En- aio Fantastichini'nin usta oyunu öne çıkıyor. Yeni arayışlar içinde olan ttal- yan sinemasının gösterişli bir kad- royla geldiği Cannes'da jüri baş- kanlığını da 9 Oscarlı Bernardo Bertolucci yapıyor. 'Ustalarla Birlikte'de Yaşar Kemal, Sait Faik'i anlattv Doğanm ve insanın gizemi HEP RAKIISMARLARDI — Yaşar Kemal, Sait Fa- ik'i anlattığı konuşmasında unlu hikâ>ecimizin, ta- nıdıgı en dost ve sıcak insanlardan biri olduğunu söy- ledi. Yaşar Kemal, "Onun için biraz cimri derlerdi, ama bana hep rakı ısmarlardı" dedi. (Foloğraf: Lğur Günyüz) Geçen pazartesi düzenlenen Sait Faik Gecesi'ni, 21 mayısta Haldun Taner ve 4 haziranda Orhan Kemal geceleri izleyecek. Kültür Servisi — Türkiye Yazarler Sendikası, bu yıl baş- lattığı "Ustalarla Birlikle" gecelerinin yedincisini Sait Fa- ik'e ayırdı. Geçen pazartesi Karaca Tiyatrosu'nda düzenle- nen gecede ünlü romancımız Yaşar Kemal de Sait Faik'le ilgili düşüncelerini ve anılarını anlatanlar arasındaydı. Şu sıralar Turk PEN'inin başkanlığını da ustlenmiş bulunan Ya- şar Kemal, Türkçeyi Karacaoğlan, Nâzım Hikmet ve Sait Fa- ik'ten öğrendiğini söyledi. •- Sait Faik'in edebiyatımızda çok ilginç bir kişiliğe sahip olduğunu vurgulayan Yaşar Kemal "Edebiyanmm ya da hal- kımızı ele alırsak. aydınların sanata saygısı solda sıfır kalır. Hikâyemiz Sait Faik'e kadar sınıriıydı. Sait Faik bu sınırla- rı ilk kez kıran bir hikâyecimizdir. Gerçekten. kalıplaşma- nuş Turkceyi geürdi hikâyemize. Dilimizi zenginleştirdi" dedi. Yaşar Kemal, konuşmasında, Türkçeyi iki büyük ustanın kalıplardan annmış ve zengin bir dille kullandığını söyledi: Şiirlerinde Nâzım Hikmet ve hikâyelerinde Sait Faik. Sait Faik'in yazdığı insanların coşkusunu hep yüreğinde duydu- ğunu belirten Yaşar Kemal "Doganın ve insanın gizemine sahipti. Ermiş bir kişiydi o. Bütün hikâyelerinde insan hay- ranlığı vardı. İnsan fiziğini ve doğanın estetik guzelligini aynı ölçude yansıttı. Kızlann güzel bacaklan, gülyüzlü çocukla- nn gözleri. Güneşli ve riizgârlı günler" dedi. Tamdığı Sait Faik'ten de söz eden Yaşar Kemal şunları söy- ledi: "Kendisine, hikâyelerini okuduktan sonra benim de hi- kâye yazmak istediğimi soylediğimde, nasıl güzel hikâye ya- zabileceğimi sorduğumda çok kızdı, küfür ederek beni yn- nından kovdu. Kjzardı, kızdınrdı, bağışlardı. Böylesine dost ve sıcak bir insan tammadıra. Imbikten çekilmiş pınar suyu gibi saf ve temiz biriydi. Hikâyelerinde aydınlık ve umil var- dı." Türkçeyi Karacaoğlan, Nâzım Hikmet ve Sait Faik'ten öğ- rendiğini belirten Yaşar Kemal, "Sait Fait bikâyelerini baş- ka hiçbir yapıttaıi öykünmeden yazan bir sanatçıydı. Bir ülke, onun gibi bir yazan varsa mutlu olmalıdır" dedi. Türkiye Yazarlar Sendikası, "Ustalanmızla Biriikte" nin sekizincisini ise Haldun Taner'e ayıracak. Taner'le ilgili top- lantı 21 mayıs pazartesi gunü Karaca Tiyatrosu'nda yapıla- cak. "Ustalanmızla Biriikte"nin dokuzuncusu da yirmi yıl önce yitirdiğimiz Orhan Kemal'e aynlacak. Orhan Kemal'i anma gunü 4 haziran pazanesi saat 18.30'da yine Karaca Tiyatro- su'nda gerçekleştirilecek. Türkiye Yazarlar Sendikasf nın etkinliklerinin davetiyeleri TYS'nin "Galip Dede Caddesi, 48/5, TuneP'deki merkezin- den, Cumhuriyet Kitap Kulübü, Karaca Tiyatrosu, Nişan- taşı Akademi Kitabe\i, Kadıköy Gençlik Kitabevi. Beyoğlu Sineması ve Yazarlar Evi'nden edinilebilecek. vakit Hızlu, güleryl nejis İtalyan ye açık büfe salata ve sosZ a maestro Elmadae-İsldnbul 141 28 27 ristorante ROSA İÇKİSIGARA VE BOHEMLIK YOK — Salih Coşkun, enerjisini çalışmalanna verebilmek için içki ve si- gara içmediği gibi bohem yaşamdan da kaçınıyor. 'KiYilcınılanan heykeller' Tem Sanat Galerisi'ndeki sergisinde resimlerine ve heykellerine yer veren Salih Coşkun, bronzu bilinen yöntemlerle dökmek yerine yontuyor. Sanatçı, 'Bronzu yontan tek sanatçıyım diyemem, ama başkasını duymadım' diyor. NUR NİRVEN NÖSTALJİK BİR BULUŞMA... - St.Joseph 1940 mezunkn 50 yıl sonra yeniden bir araya geliyorlar... Bilgi için: Bülent Demiren'in ev adresi: Caddebostan, Cemil Topuzlu Cad. No: 126 Tel:355 13 08 emin igüs * tanju duru • serdar gönenç cuma-c tesı-pazat-o tesı birsen tezer • murat güner sdı-çarş -pefş -cuma-c tesı 9 ü r o 1 b o ğ a z ' a t u t k u I u b i r b a r Yeşılpınar Sok No 2 Amavutköy fel 157 74 38 1980'den beri çalışmalarını Pa- ris'te sürdüren Salih Coşkun, on yıllık bir aradan sonra resimleri- ni ve heykellerini yeniden ulkemiz- de, Tem Sanat Galerisi'nde sergi- liyor. Sanat> gosteri aracı değıl, ya- şamının bir parçası olarak gören Coşkun, yapıtlarında hikâye an- latma yerine izleyicinin duygula- rını harekete geçirmeyi, "kıvılcım gibi bir şeyler" duymasını sağla- mayı amaçlıyor. Coşkun, 1950'de Ağrı Dağı'nın eteklerinde bir köyde dunyaya gel- miş. Çocukluğu Iznik'te, gençliğı Bursa'da geçmiş. Çocukluğuda tz- nik'te oyuncak yerine antik hey- kel parçalarıyla oynayan sanatçı, "Bursa ve İznik'in benim sanatçı yanıma kalkısı buvüktur. Diyebi- lirim ki heykeltıraş olmamın asıl nedenidir. Guzel Anadolu'muzun butün medeniyetlerinin geçişi sı- rasında bıraktıklan bu kültür bi- rikimi. benim için büyuk birokul oldu" diyor. Bursa'dan sonra "İstanbul dönemi" başlamış. İstanbul Bele- diye Konservatuvarı Tiyatro Bo- lümu'nde goıduğu eğitim ve bir- çok tiyatroda oyuncu, dekor ve afiş yapımcısı olarak çalı^maM Coşkun'a insana yaklaşım açısını daha çok geliştirme olanağı tanı- mış. "Desenle yola çıktım ve bu yolu sürdüruyorum" diyen sanat- çı, Paris'te Boulogne Sanat \e Kültür Merkezı'nde desen ve hey- kel atolyelerinde eğitimcilik göre- vini de ustlenmiş. ilk sergisini 15 yaşındayken Bursa Halkevi Galerisi'nde açan Coşkun. "O zamandan beri yag- lıboyaya sadık kaldım. Yağlıboya doğal ve sa>dam" diyor. "Bir sa- natçı için her yer okul. Önemli olan iyi algılamak" goruşunü sa- vunan sanatçı, dışavurumcu re- simlerinde cinsellik de dahil insanı evrensel yanlanyla ele alıyor. Coş- kun, yağlıboya yapıtlarında da. ışık kontrastları, kazımalar, doku ile heykellerindeki gibi bir hacim elde etmenin yollarını arıyor. Coşkun, desenleri, yazarın ve şairin aldığı notlarla eşdeğer gö- rüyor. Sonunda gravüre, resime ya da heykele donuşen bu desenleri, cimnastik hareketleri gibi her gun yapuğmı belirtiyor. "Resim başka. heykel başka bir dal da olsa so- nunda birleştikleri tek nokia desen" diyor. Sanatçı, heykel malzemesi ola- rak en çok tahtayı seviyor; onu ya- şayan bir madde olarak değerlen- .diriyor. Kaşık, testi ya da saban yapar Anadolu koylusunün yön- lemiyle tahtayı çalışan Coşkun, ağacın üzerinde zamanın açtığı iz- lere, kendi deyımiyle "saygı gös- teriyor." Sanaıçının, Paris Grand Palais'deki sergisindeki gibi Tem'- deki tahta heykelleri de çok renk- li boyanmış. Tahtadan sonra Coşkun'un en sevdiği malzeme bronz. Sanatçı "Bronzu yontan tek sanatçi) ım di- yemem, ama başkasını duyma- dım" diyor. Heykeli resrne yeğlediğini belir- ten sanatçı, "Ancak, ikisinde de farklı duygulardan yola çıkıyorum" diye eklıyor. Coşkun ıçinmesleği hem elişçiliğinin hem de kafa işçiliğinin bir arada yurü- tulduğu bir uğraş. Fransa'dan baş- ka Danimarka, Almanya ve Hol- landa'da kişisel ve toplu sergiler açan sanatçı, enerjisini çalışmala- nna verebilmek için içki ve sıgara içmediği gibi bohem yaşamdan da kaçınıyor. "150 kiloluk hevkel iç- ki, sigara ve bohemlikle yapıla- maz" diyor. Tokar'ın kitabı tükendi • Kültür Servisi — Feyyaz Tokar'ın birinci baskısı iki ay içinde tükenen "Sayın İzleyiciler" isimli kitabının ikinci baskısı çıktı. Tokar'ın TV'de yayımlanan sohbetlerinden 43'ünün yer aldığı kitabın birinci baskısında, değişik alanlarda ün yapmış kişilerin sohbetlerle ilgili değerlendirmeleri de yer alıyordu. İkinci baskıda bu değerlendirmelere basında çıkan yorumlar da eklendi. Kültür Şenliği • Kültür Servisi — İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi "7. Kültür ve Sanat Kolları Şenliği" programında bugun Tiyatro Kolu'nun "Kara Ayin" adlı oyunu saat 13.00'te, "Hakkâride Bir Mevsim" adlı film gösterimi saat 14.00'te ve Can Yücel'le yapılacak "Şiir Üstüne" söyleşisi saaı 16.30'da 14 Mart Amfisi'nde izlenebilecek. Şenliğin son gunünde ise yarın saat 13.00'te rock konseri aynı salonda sergilendikten sonra saat 17.00'deki kapanış eğlenceleriyle şenh'kler sona erecek. Konuk ressamlar • İSTANBUL (ANKA) — Ataköy-Galleria'da "Çağdaş Rus Sanatçılan Toplu Resim Sergisi" açıldı. Sovyet uyruklu yedi ressamın yağlıboya, grafik sanatlar, suluboya ve seramik yapıtlarından oluşan sergi, 20 mayıs tarihine kadar Galleria sergi salonunda izlenebilecek. Çavuşoğlu'nun resimleri • Kültür Servisi — Ressam Ergin Çavuşoğlu, yapıtlarını 19 Mayıs -18 Hanran 1990 tarihleri arasında Ürün Sanat Galerisi'nde sergileyecek. 1987 yılında Sofya Devlet Güzel Sanatlar Okulu Resim Bölümü'nu bitiren Çavuşoğlu, resim ve desen çalışmalannın yanı sıra 3 duvar çalışması gerçekleştirdi. Bulgaristan, Çekoslovakya, Kanada, fsrail ve Sovyetler Birliği'ndeki koleksiyonlarda yapıtlan bulunan Ergin Çavuşoğlu, daha önce 5 karma ve 6 grup sergilerine katıldı. \feni bir yayınevi • Kültür Servisi — Anadolu Kulturü Yayınları adıyja yeni bir yayınevi kuruldu. Alevi külturünun araştınlması temeline dayalı olarak kurulan yayınevınin ilk kitabı, araştırmacı-yazar Rıza Zelyut'un "Öz Kaynaklara Göre Alevilik" adlı çalışması. UGUN • Gençlik Günleri Woody Allen'ın "Zelig" filmi 12.00'de, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvan Öğrenci Orkestrası'run konseri 15.00'te, Tiyatrom 89 grubunun "Kimlik" adlı oyunu 19.00'da Harbiye Şehir Tiyatrosu'nda ucretsiz olarak ızlenebılır. • Konferans Doç. Dr. Zeynep İnankur, "İstanbullu Oryantalist Amedeo Preziosi" konulu konferansını 16.00'da Taksim'Atatürk Kitaplığı'nda verecek. • Fransız Devrimi konulu konferans Vasıf Kortun'un konferansı 16.00'da Yıldız Üniversitesi Alpay Aşkm Konferans Salonu'nda. • "Mizah-Karikatür ve Toplum" Söyleşiye Ferruh Doğan, Orhan Özdemir, Özden Öğrük ve Semih Poroy katılıyor. Yuksel Yancı'nın yöneteceği söyleşi 16.00'da Kadıkoy Gençlik Kitabevi'nde. • Müzikli söyleşi Yeni Türkü Grubu'nun söyleşisi 17.00'de Taksim Vakkorama'da yapılacak. • İFSAKta söyleşi Ahmet Ömer Gezgin'in temel fotoğraf uzerine e|ıtsel gösteri söyleşisi 19.00'da izlenebilecek. • İkili resital MSÜ Devlet Konservatuvarı etkinlikleri programında A. Aldemır (keman) ve S. Zaman (piyano) resitali 15.30'da Mimar Sinan Üniversitesi Oditoryiımunda izlenebilecek. • Avusturya Kültür Ofisi'nde konser Nükte Uğurel ve Nazım Acar konseri 18.30'da yapılacak. • "Erkek Satı" Küçükçekmece Söğütluçeşme Lisesi, Erkek Satı adlı oyunu 13.30'da Bakırköy Adile Naşit Kültür Merkezi'nde sergileyecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle