Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLEI^ 17 MAYIS 1990
Sağhk ve Hemşirelik
Bakımı
Hemşirelik, üniversiter düzeydeki eğitimine ve tarihsel birikimine
karşın hâlâ bir otonomiye kavuşmamıştır. Çunkü meslek kuruluşunun
yasal bir dayanağı yoktur. Ülkemizdeki obur mesleklerin birliklerine
kavuşması ile kendi alanı içine giren olgularla ilgili kararlan kendileri Yönetsel yapıdaki gerçek
alabilmektedirler. Umarım yıllardır istediğimiz, ama son yıllarda
hemşireler tarafından da önemi kavranan meslek kuruluşuna,
birliğine kavuşuruz.
Prof. Dr. PERİHAN VELİOĞLU
Kanımızca >aşanan bu ıletışım kopukluğunun te-
melınde uzun yıllar hemşirelik eğıtımırun alt duze>
de oluşu nederu ıle bakım ışlevlerının önemsenme-
mesı, hemşirelik mesleğıne ılgmın azhğı, hastane
lerın yonetım bıçımı ve sağlık bakımının bır ekıp
çalışması olduğunda bılınçlenememe gıbı sorunla-
rın vattığı bılınmektedır Ancak neden ne olursa ol-
sun, hemşıre ve hekımler vermekle sorumlu olduk-
ları hızmetın rutelığını zedeleyıcı bu ıleşıtım kopuk-
luğunun ustesınden gelmek zorundadırlar
Çağlar boyunca toplumsal bır kurum olarak
hemşırelığın ışlevı, ınsanlığa yararh bır hızmet ver-
mek, yardım etmek, bakmak, ıyıleşürmektır An-
cak 20 yuzyılda, hemşırelığın meslekleşme çaba-
lan ıçıne gırerken temel amacının >alnjz bakım ver-
mekle sırurlandırılama>acağ3 fakat u>gulamalan ve
eğıtımı ıle ılgılı standartları da gelıştırmekle yukürn-
lü olduğu anlaşılmıştır Bır meslek uyesırun ve mes-
leğın seçkınlığı, uygulamalanna dısıplınlı duşünceyı
getırmesı olduğu kadar "en ı>ı"nm dahı yetmedı-
ğını kavramış olmasıdır Bu bağlamda meslek uye-
sının hem duşuncelerı hem de ıdeallen vardır.
Zararı hastalara
Hemşirelik bakımının nıtelığım etkıleyen çeşıtlı
etmenler (faktörler) vardır Bırıncı etmen, hemşı-
renın profesyonel rolunün algılanrna bıçımıdır Bu-
tıun en çarpıcı örneğı, bu rolü ovnarken hekımle
olan ıletışımın bıçımınde görulur
Bugun hastaneler ve öbur sağlık kuruluşlannda,
hastalann bakımına olumsuz bır bıçımde yansıyan
önemlı sorunlardan bırı, sağlık mesleklerı \e bun-
lann uyelen arasındakı ıletısımde vaşanan bunalım-
dır Sağlık meslekJennın tek amaçlarının hastalara
etkın bır bakım sağlamak olmasına karşın, bununla
ılgıh ılke ve yöntemlerde ortak bır anJayışa vardık-
ları, stratejılen beraberce saptavıp hızmet verdık-
len sö>lenemez Bunun doğal sonucu olarak orta
ya çıkan bu durumdan en fazla zarar goren hasta-
lar olmaktadır.
Hastanelerımızde en ge'nış meslek topluluğunu
oluşturan hekım ve hemşıreler, bu karmaşayı en çar-
pıcı bıçımde yaşayan ıkı meslek u>esıdır Çunku
sağlık bılım ve teknolojısındekı ılerlemeler, hemşi-
relik eğıtımının unıversıter duzeye çıkması, uzman-
laşmanın getırdığı baskılar, buyuyen ve karmaşık-
laşan sağlık kuruluşları, kışı, aıle ve toplumun ar-
tan sağlık gereksınımlerı ve bunları karşılamakta-
kı yetersızlıkler hekım ve hemşıreyı rol karmaşası
ıçıne ıten nedenlerden yalnızca kuçuk bır bolum-
dür
Bakımın nıtelığını etkıle>en ıkıncı etmen, sağlık
kuruluşlarındakı sağlık ve vonetım sıstemının br-
çımı ve orgutsel yapı ıle vakından ılgılıdır Nıtekım
Devlet Planlama Teşkılatı'run Türkıye Sağltk Sek-
toru Master Planı Etudu'nu >aptırdığı Price VVa-
terhouse firması (Ingütere) raporunda ulkerruz sağ-
lık sektorunun çağdaş anlamda yönetsel yapısının
olmadığını belırtmıştır Bu gerçek vıllar öncesınden
her 12 Mavıs gunu tarafımızdan ısrarla dıle getırıl-
mıştır (*)
Yıllardır hastane yonetımını tıbbı hızmetlerle oz-
deşleştırıp ıdaresını vönetımbılım ve sanatının uz-
manlan venne, amatorlere bırakmış olmamız hem
bu kuruluşlar hem de bunlardan hızmet bekleven
ınsanlarımız ıçın bır talıhsızlık olmuştur Hangı
aianda olursa olsun, bugunku modern ışletmecılı-
ğın ana ılkesı, her ışletmeyı tek kışının ve kafanın
sevk ve yönetımınden kurtarıp o kuruluşta emeğı
ve gorevı olanların toplu ve bırleşık yonetımıne bı-
rakmaktır
Sağlık bakımının nıtelığı ıle ılgılı uçuncu faktor,
mesleksel kuruluşun nıtehğıdır Her meslek, eğıtı-
mı ve kendı hızmet alanı ıle ılgılı standartları sap-
tamak, devam ettırmek, gelıştırmek ve denetlemek-
ten sorumludur Meslekler, bu tur faalıvetlenm ken-
dılerınm temsılcısı olan meslek kuruluşları yoluile
gerçekleştırırler Ulkemızde saygın mesleklerin bır-
Uklerı, odaları vardır
Ancak hemşırebk, unıversıter duze>dekı eğıtımıne
ve tanhsel bırıkımıne karşın hâlâ bu otonomıve ka-
vuşmamıştır Çunkü meslek kuruluşunun yasal bır
davanağı yoktur Ulkemızdekı obur mesleklerin bır-
lıklenne kavuşması ıle kendı alanı ıçıne gıren ol-
gularla ılgılı kararlan kendileri alabılmektedırler
Umarım yıllardır ıstedığımız, ama son vıllarda hem-
şıreler tarafından da onemı kavranan meslek ku-
ruluşuna, bırlığıne kavuşuruz
Hemşırelığın gelışırm ve nıtelığı ıle ılgılı dördun-
cu ve bence en onemlı bır başka etmen, hemjırelık
mesleğımn eğıtım ve oğretımının nıtelık ve nıcelı-
ğıdır Bugun hemşirelik eğjtımı ıle ılgılı onemlı ve
ıvedı onlem alınması gereken ıkı konu vardır Bırı,
savıları 60 OOO'ı bulan ve sağlık kuruluşlarımızda-
kı hemşirelik bakımının yükunun yuzde doksanmı
karşılayan sağlık meslek lısesı mezunu hemşırele-
nmıze gelışme volunu açmak uzere tıpkı öğretmen-
lere yapıldığı gıbı açık öğretım fakultesı "öniısans"
dıploması kazandırmak uzere program düzenlemek,
oburu ıse halıhazırdakı orta duzeylı sağlık meslek
okullarıru cıddı bır değerlendırmeye tabı tutarak ge-
reken duzenlemelerı yapıp lıseye dayandırmak Da-
ha cıddı sorunlar çıkmadan bu konu başta Sağlık
Bakanlığı ve ılgılı, vetkılı otekı makamlarca ele alı
nır
Kuşkusuz sonuncu ve de kanımca önemlı bır baş-
ka etmen, bızım hemşıreler olarak vâtandaşlara ver-
dığımız hızmetın onlarca değerlı bulunmaması ol-
gusudur Hemşıreler olarak hızmetlerımızı ve ınan-
dığımız değerlen ınsanlığa vararları açısından göz-
den geçırmelı ve onları gelıştırmeye ve ıvıleştırme-
ye götürecek yenı yol ve yöntemlerı bulmalıyız Sağ-
lık sıstemı ıçın venı arayışlar ıçıne gırerken "tanı"
(teşhıs) ve "tedavı" kadar "bakım" olgusunun öne-
mını gözden uzak tutmamak, sağlık hızmetlerının
etkın bır bıçımde vapılmasının guvencesı olacak-
tır
(*) CLmhunyet Gazetesı 'Saglık Sorunlarıma \e Hastane
ler" 12 Ma)i< 19
7
1
EVET/HAYIR
OK1MAKBAL
Solda Yeni Bir
Anlayışa Doğru...
"Yenı bır yuzyılın eşığındekı dünya solu, koklü bır yenıleşme
ve yenıden yapılanma sürecıne gırmektedır" dıyor Ismaıl Cem
Ama bu "sığ duşüncelerın sandığı gıbı solun tükenışı falan de-
ğıldır"
Kışı on yıl once uykuya dalıp şu gunlerde uyansaydı, çok de-
ğışmış bulacaktı dünyayı ınsanları, anlayışları Tıpkı Zoşcen-
ko'nun ünlu oykusündekı gıbı şaşırıp kalacak, belkı de aklını oy-
nattığını sanacaktı>
Hanı, oyku kahramanı yanlışlıkla karakola goturulür, küçük bır
memur olan adamcağız, utancından duşer bayılır On yıl sonra
ayılır Hızla karakoldan çıkıp Moskova sokaklanna dalar Işıne geç
kaldığı ınancıyla korku ıçındedır 'Ne ayıp, ne ayıp' der değerlı
Çar hazretlerının bılmem kaçıncı dereceden memuru geceyı ka-
rakolda geçırsın olur ış mı
1
Ama sokak değışmış, ınsanlar baş-
kalaşmıştır Bır gazete dağıtıcısı Pravda' Izvestıya' gıbı Çar dö-
nemının yasaklanmış gazetelennı satmaktadır Beledıyenın önun-
de oraklı çekıçlı kızıl bayrak asılıdır Herkes bırbırıne 'yoldaş' dı-
ye seslenmektedır Küçük memur Vay, artık bunlar ışı azıttılar,
şunları not edıp amırıme bıldıreyım' der Çalıştığı yer de değış-
mıştır, eskı amırler yerıne yenılerı gelmıştır Sonunda aklını oy-
natan kûçuk memur Moskova sokaklarında dılenmeye başlar Ge-
len gıder ona acıyarak beş on kuruş verırler
Şımdı de oyle ışte' On yıl once, Sovyetler Bırlığı'nın başında
kım vardı? Brejnev Budapeşte'de Kadar, Bukreş'te Çavuşesku
Doğu Berlın'de Honnecker Sofya'da Jıvkof Butun Doğu Avru-
pa ulkelerınde egemen olan partı, Komünıst Partısıydı Yırmı bı-
rıncı yüzyıla on kala durum tepetaklak oldu Komünıst partılerı
ya adlarını degışttrdıler ya da gen plana duştuler On yıl önce bun-
ları düşlemek bıle olanaksızdı Söylesenız kımse ınanmazdı
Sağcılar gerıcıler, dıktacılar, sermaye çevrelerının adamları,
faşıst kafa taşıyanlar bayram edıyorlar, sosyalızm, komûnızm öldü
dıye' Oysa, öyle mı dersınız"?Sosyalızm ortadan kalktı mı.kal-
kacak mı? Meydan kapıtalızme kalacak mı' Görunüş aldatıcı-
dır Kımse sosyalızmm yenık dûştüğunü sanmamalı Hele kapı-
talızm önunde kesın yenılgıye ugradığı düşünulmemeh Sosya-
lızm yenı bır aşamaya yonelmıştır Hepsı bu
Ismaıl Cem "Sosyalızm Nedır Ne Değıldır" adlı kıtabına ek
olarak yayımladığı broşurde bu konuyu ışlemış Gorbaçov'un 'ye-
nıden yapılanma adı verılen değışımın açıklamasını şu bıçım-
de yaptığını yazıyor
"Perestroıka'nın özü sosyalızmı demokrasıyle bırleştırmesın-
de ve Lenınıst anlayışın sosyalıst yapılanmasını hem teorı, hem
pratıkte canlandırmasında yatar"
Lenın'ct anlaşıyı hem teorı, hem pratıkte canlandırmaktır amaç
1
Ne var kı Doğu Avrupa ulkelerındekı değışım bu amacı aşmak-
tadır Lenın'cılık tumuyle reddedıiıyor ya da yozlaştırılıyor Ama
sosyalızmle demokrasıyı bırleştırmek ısteğı gündemdedır Bu-
nu başarmak, gerçekleştırmek, sosyalızmın yengısım sağlaya-
caktır
Cem'ın de yazdığı gıbı yuzyılın başından berı sosyalıst demok-
rası pek çok duşunur, polıtıka adamı tarafından savunulagelmıştır
Jaures lenn Blum'larm, Palme'lenn, Mıtterrand ların, Gonzalez'-
lerın dün de bugün de savundukları anlayış budur
"Şımdı yenı hedefler, yenı ıddıalar ve yenı umutlar dunya so-
lunun gundemındedır Tek cumleyle özetlenırse 'çoğulcu toplum
ve demokrası' ıdealıyle sosyalızm' ıdealının butunleşmesı, 20
yüzyıl başlarındak/ sosyal demokratların bu doğrultudakı ıddıa-
sından çok daha yaygın bır şekılde 21 yüzyıl ınsanlığının gün-
demıne gırmektedır"
Dunyadakı solcu partıler, sosyalıst ya da sosyal demokrat par-
tıler de kendılerını yenı baştan gözden geçırmek programların-
da yazılı olan ıstekler, özlemler hede'lerle yurürluktekı çalışma-
lannı karşılaştınp bır sonuca varmak görevıyle karşı karşıyadır-
lar. En başta Turkıye'nın solcuları, sosyalıstlerı, sosyal demok-
ratları ıçın bu görev çok daha onemhdır Durmaksızın parcala-
nan, dağılan kendılerıne gore yorumlayan solcu polıtıka adam-
larımızın da 'yenıden yapılanma' zorunluğunu duymaları kaçı-
nılmaz hale gelmıştır
Istanbul mılletvekılı, SHP
ıçındekı 'yenılıkçı' akımın önde
gelen temsılcılerırtdentimolan
Ismaıl Cem ın kıtabına ek ola-
rak yayımladığı bu 24 sayfalık
broşur, başta SHP'lılerı, tüm
sosyalıstlerı, sosyal demokrat-
ları duşüncelere çağırryor Şöy-
le bıtırıyor Cem
"Demokratık sosyalızm kapı-
talızme ozgu bır ozgürluk anla-
yışını taklıt ederek ve onunla
kulvarında yarısa çıkarak bır
noktaya varamaz Aynı şekılde,
tomünızme ozgu bır eşrtlık an-
layışıyla yarışa gıremez 21
yuzyılın eşığınde, geçmıştekın-
den çok daha etkılı bır yerın
adayı olan sosyal demokrası,
öncelıkle kendı ıdeolojısını de-
ğerlendırerek, kendı ıdeolojısı-
nın doğrultusundakı çözümlerı
üreterek tarıhın sunduğu görevı
ve ışlevı ustlenebılır"
Hakkı Ycncıı Bir Biliııı Dalı: Dilbilim
Doç. Dr. İCLÂL ERGENÇ - LEYLÂ SUBAŞI UZUN
(Araştırma Gör.J A.Ü. D.T.C.E Dilbilim Anabiüm Dalı
Turkıye'dekı dılbılım çalışmalanna ıtıcı bır
guç sağlamak ve etkın bır kamuovu oluştur-
mak amacına yonelık olarak başlatılan dılbı-
lım sempozyurnlanmn 4'su bugun ve yarın Bo-
ğazıçı Unıversıtesı'nce duzenlenecektır
Bundan önce sırasıvla Hacettepe, \nado
lu ve Çukurova unıversıtelerı tarafından du-
zenlenen sempozvumlarda, bır Turk dılbılım
cısının temel hedefı olması gereken, Turk dı-
lıne hızmet verme amacıyla Turkçeye >onelık
çok sayıda bıldırıye ver verılmıştır Bugun,
ozellıkle Avrupa ve Amerıka'da etkın ve sav-
gın bır bılımsel çalışma alanı olduğunu göz-
ledığımız dılbılım, ne yazık kı ulkemızde he-
nüz tanıtılma aşamasındadır Bu nedenle her
uç sempozyum da yalnızca dılbılımcılenn ka-
tılımıy la gerçekleşmıştır
Turkıve'de bu ışe gonul vermış, sajıları vu-
zu aşkın dılbılımcının uğraşı, dılbılımı, ulke
mız ınsanına, başta aydınma tanıtmak, gerek
lıhğını duymasını sağlamak, bu alanı kendı
sının yanı sıra her ınsanın hızmetıne sunabıl-
mektır
Tum konuşma durumlannı, yazılı tum me-
tınlerı, dılın etkılılığı amaçladığı, şıırden rek-
lama kadar tum ürunlerını kendıne çalışma
malzemesı edınebılecek kadar uygulamaya
açık bır bılım dalı olan dilbilim, aynı zaman-
da dıl kullanıcısıvla, >anı ınsanla ıç ıçe olan
şanslı bılım dallarından bındır
Dıl nedır, nasıl ortaya çıkmıştır9
Hepımız
ınsanız, ama nıçın bırbırımızden farklı konu-
şujoruz
7
Nıçın her ulusun kendıne özgu bır
dılı var
9
Nasıl oluvor da "boğazıçınde kavga
var" dendığınde bır ınsanın hararetle yemek
>ı>ışını betımleyebılıvoruz'' Nıçın sabahları
karşılaştığımız tanıdıklarımıza "ıyı akşamlar"
demıvoruz va da Attılâ Ilhan bir şıırınde ne-
den "ben sana mecburum" dıyor
7
Butun bu ve burada sayamavacağımız ka-
dar çok, dıle değgın sorunun vanıtı, dılbılım-
le çok daha kolav verılebılır Tum bunların
otesınde dılbılım, değışık kuramcıların çahş-
malanvla, dılı araç olarak kullanıp ınsan zıh-
nının ışle>işını ortaya ko>mavı amaçla>an bır
bılımdır
Bugun Türkıye'de, Ankara ve Hacettepe
unıversıtelerınde bağımsız bırer anabılım da-
lı olan dılbılım, ODTU, Boğazıçı, Marmara,
Anadolu, Çukurova, Ege.Cumhunvet vb unı-
versıtelerınde filolojı, dıl eğıtımı ve oğretımı
bölumlerınde ders olarak yer almaktadır
Unıversıte duzeyınde hıç de kuçumsenme
yecek bu yayılıma karşın dılbılımın hak ettığı
verı bulamaması, bız Turk dılbılımcılennı uz-
mekte, gucendırmektedır Yapılan çahşmalar
göz önune alındığında, dunva standartlarının
hıç de gerısınde olmayan Turk dılbılım çalış-
malan, kanımızca artık desteklenmeyı hak et-
mıştır
Dıl gıbı çok yönlü ve değışken bır yapıyla
uğrasmanın beraberınde getırdığı guçluk, dıl-
bılımın ulkemızde henuz veterınce tanınma
masının etkısıyle daha da artmaktadır Bugun
hâlâ, pek çok ınsanımıan zıhnındekı dılbıhm-
cı, yani dıl öğretıcısı, dılbılımcı, yanı çok dıllı
ımajının varlığı yadsınamavacak bır gerçek-
tır
Beklentımız, yukarıda açıkladığımız ama-
cımıan gerçekleştınlmesınde kamuoyunun da
bır parçacık olsun vardımcı olması ve artık
unıversıtedekı öğrencılerın, hatta meslektaş-
larımızın bızlerle konuşurken akıllarında var
olduğunu bıldığımız "dılbılım/dılbılımcı ne
dır kı" sorusunun yanıt bulmasıdır.
K A M U O Y U N A
1 Mayıs'ta halka kurşun sıkilmasını protesto
ediyor; Ğülay BECEREN, Bektaş OZKAN ve
Alı YILMAZ'ı vuran elleri lanetliyoruz. Yenı
Demokrası ve ATlK'in başlattığı kampanyayı
destekliyoruz.
Kartal'dan Devrimci-Demokratlar
lUvdar Soylcmcz (Vcn* Demokrası Karul Tenuılc sı Kamcr UNXTKAJS (Serbcjl) Nuretlın
SAR1BAL (HektrJt Vuh ) Hmıı AYDIV (SHP Djp KurjJu Bjk ) FcyadlMh KOCA
Hux)ia ARABLX (Tuccır) Hıucvm YALÇIN (Viulcıhhıt). Muz«ffcr SLTVAT (EJMO
Hmeyjı YILDE (Tucc«) Ahmct ALTUN (Poıdık Bd Bjk Dmı^jnânı) DojjnÇAKMAK
(SIIP llçc Mec Uyoı). H«s»n K1NALI (Tebusyro) Umc\ ERDEM (Zab.u Mud ) Tunccr
BAYRAM (Tucc«rJ GuJcfcrra ASLA.V (Tekıuven) Yümaz DC"GA> (Mıkm» Muh.) Kem»l
ERDOÖAN (M-ıeıhh l) Üka> ŞEN <Ojr) Sıhıcın 4ÛACIK (iniMt Vuh ) Koml AKB AŞ
(SnıdjiKij H«MnKARAMA.N HâMU DA.MŞMA.S Muılum BACKA.N Alı GOK (Eroaf)
Ibnü-un SEDEPOÖLL <l?çı TCOT ) Y«jemın DOĞ AN Musufı KlZJLTfNÇ (h|Ml Muh )
Bırd BDO.C (Avukal) Muycaa BAŞ (AvukıO Hıueyıs YÜJJIKLM (CITCECI)
Hesap No T Iş Barkası Is Tj'be Ş^bes 1099"'O4 Turcer D laveroğlu
PROTESTO
Cezaevlerındekı tutuklu ve hukumlulere yönelık baskılar
Aydın'da verılen sozlerın yerıne getırılmemesı Bursada ve
Sağmalcılar'da ıdarenın uygulamaları Sağmalcılar da sıyası
kadınların haklı ısteklerıne karşı baskı cezaevlerındekı
uygulamalar ve ışkence sonucu ağır hasta olan ınsanların
doktor raporlanna rağmen tedavılennın gecıkmesını ve tum
baskıları protesto edıyoruz
GESELLSCHAFT ZUR UNTERSTUTZUNG
VON GEFOLTERTEN UND VERFOLGTEN E.V.
(İŞKENCEYE VE TAKİBE UĞRAYANLARA YARDIM VE
DESTEK DERNEĞİ)
NOT Tutuklu ve hukumlu herkesın bıze yazmasını dılıyoruz
Adres Laufgraben 27
2000 Hamburg 13-DEUTSCHLAND
KAMUOYUNA
Bızler Sağmalcılar cezaevındekı 29 sıyası tutuklu
olarak bırı kalıcı felçlı uç kışının yaralanmasının
sorumlularının ortaya çıkarılıp hesap sorulması ve 1
Ma>ıs tutuklularının serbest bırakılmaları ıçın
11 5 1990 tanhınden ıtıbaren açlık grevıne başladık.
Kamuoyunu Gulay'ı sahıplenıp destekleme, 1
Mayıs'da sergılenen saldınlara karşı yurutulen
mucadele\e omuz vermeye çağırıyoruz
TKP'ML ve TİKB davası tutukluları adına
Ali Gulmez - Huseyin Yıldız
GÜLAY BECERENLE DAYANIŞMAYA
1 Mayıs 1990'da dayanışmanın ve emeğın sımgcsı
GULAY'ın Harbıycde vuruluşunu nefrctle kını>or, ı>ı-
den, guzelden yana tum ınsanları GLJLAYa sahıp çık-
ma\a, ATİK \c YENl DEMOKRASl'nın kampanyasınd
katılmayaçağırı>oru/ Y e n i D e m o k r a t J ş ç i | e r
Adına Mehmet ŞENOL
Hesan No T Iş Banosı Is Tjrbe Ş^bes 1099"'04 TL,-ıce'Dılave-oğ J
PENCERE
Gökte Yıldız...Iletışım devrımı
Bılgı toplumu '
Insan hakları.
Bılgısayarlaşma
Temel özgurlukler
Dışa açılma
Acık toplum
Avrupa'nın butunleşmesı, ıkı Almanya'nın bırleşmesı, Atlan-
tık'ten Urallar'a kadar Avrupa, Dogu-Batı kaynasması, her alan-
da serbest yarışma, gümrüklenn kaldırılması, sılahsızlanma
Insanlık büyük bır çalkalanma surecınde yenı bır tarıhın say-
falannı yazıyor
*
Ya bız ne yapıyoruz?
Gen kalmanın azgelışmış ulkelere kımı zaman teknolojık açı-
lımda yararlar sağladığını gormek, şırın bır ıkılemı yaşamakla
esanlamlıdır Türkıye, telefon alanında çok gecıkmıştı bu gecıkme
surecınde Batı'da ıletışım devrımı gerçekleştı, yenı sıstemler ge-
lıştırıldı 1980'lerde bızım telefon donanımının son modeller üze-
rıne kurulması olanağı doğdu
Bılgısayarlaşma devrımının ıletışıme katkılarından evlenmız-
de az çok yararlanıyoruz
Ama ıletışım yalnız telefonla faksla bıtmıyor kı' Haberleşme
ağı, ılmık ılmık dokunuyor Türkıye hem fikır özgürlüklerınden yok-
sun hem de radyo ve televızyonda devlet tekelıne bağlı değıl mı7
Pekı devlet kıme bağlı?
Tutucu, gerıcı, dar kafalı bır sıyasal ıktıdarın pençesındekı te-
levızyonda her akşam duğmeye dokunduğunuz zaman kaışını-
za TO çıkarsa, ıletışım devrımının yararlarından mı, zararlann-
dan mı söz açılabılır'
Uygarlık bılım ve teknolojıde buyuk atılım yaptı bır devrım söz
konusu
Otomobıller bıle bılgısayarla donatılıyor ama bır Arap emırı
en gelışmış arabayı satın alarak bılgısayarlı ve dört tekerleklı "tahti
revan"a bındığınde çağdaşlaşmış mı sayılacak? Petrol şeyhı sa-
rayındakı her karısına son model bırer lüks araba armağan et-
se ortaya çıkacak göruntu uygarlığın fotoğrafı mıdır'? Yoksatek-
nolojık devrımın ortaçağ düzenı ustune tuy dıkmesı mıdır? Dı-
şarıdan bakınca ıçerısını göstermeyen oto camını ıcat eden Ba-
tılı arabaya bınen tesetture bağlı kadının haremdekı rahatlığını
sağlamak ıçın mı buluşunu gerçekleştırdı?
Uygarlık ne demektır?
Üç noktada ete kemığe burünmuştur uygarlık "Bilım, sanat
ve kultür
Teknolo|inın cıcılerını ıthal eden gen kalmış ülke, uygarlığa şıp
dıye geçebılseydı ne kolay olurdu1
Teknolojıyı uretemeyen bı-
lım yoksunu bır toplum, teknolojının luksünu kullanarak uygar
olamaz, eğer dışalımında seçımlerını akla uygun bıçımde yapa-
mazsa sömürülen tüketıcı olur
Bılımsel ve teknolojık devrım, gen ve kapalı toplumların bü-
tun kapılarını zorluyor
Kapı bır yana evımıze bacadan gırıyor, uzayda yörüngesıne
oturtulmuş uydular vızır vızır gökte dolaşıyor, geceleyın başımı-
zı yukarı kaldırdığımızda uygarlığın yapay yıldızlarını görüyoruz.
Uyduların rvmesı arttığında goruntuyu yıldız kayması sananlar,
ıçlerınden dılek bıle tutabılırler
Ya uydu yayınlan
7
.
Onları nasıl engelleyeceğız? Haydı, televızyonu devlet tekelı-
ne aldık, TÖ'yü her akşam gundeme çıkardık, fıkır yasaklarının
sansürünü ekranda gecerlı kıldık, yarın öbur gun yabancı uy-
du yayınları evlerımıze gırdığınde 141, 142, 163'u nasıl uygula-
yacağız?
•
En doğrusu, en lyısı, uygarlık gelıp bızım dar kafamızın du-
varlarını yıkmadan, bız kendı kendımıze o duvarları yıkıp utanç-
tan kurtulalım
Rıza ZELYUT
Öz Kaynaklanna Göre
ALEVİIİK
(ALEVİLİK BİLDİRGESİ ile yeni çıktı)
AKY Anadolu Kültnrü Yavınları
Dağıtım Cemına» Dağıtın Babıalı Cıd 19/1 Cığaloğlu - İSTAVBL L
ANMA
Sevecen yurekli, özverılı, kıymetli eşim sevgih
babamız.
MAHMUT TOGAY
Gerçek \e olgun kışilığınle ozlem ve anılarınla
ıçımızde yaşı>orsun.
EŞİ ve ÇOCUKLARI
TC-GRA
17-27 Yasında Bayanlara
INGILTERE de
INGILIZCE'yi
Ucuza öğrenmefc ıçın gııvemlır tek
yol AU PAIRIıK yapmakiır
DERİN LhMİTED ŞTİ
Bartjaros Bul Mazharpaşa So« 2/9
fl«şıktaş-lst Tef 161 43 86-67
Ankara 213 68 67 Izmır 22 38 86
GREENAIR
G/EUYOR...Şımdı havayolu taşımacılığına uluslararası
bır havayolu şırketı gelıyor. Greenaır.
Greenaır Havayollan çokyakında Istanbul/Antalya seferlerıne başlıyor
Her sabah ve her akşam Isîanbul'dan Anîalya'ya, Antalya'dan Istanbul'a...
Greenaır'ın güvenlı dakık ve ekonomık servısıyle
once Antalya yakına geliyor!
GHEENA #1?