25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16MAYIS 1990 HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/15 Odalar Birliği kavgası (Baştarafı 1. Sayfada) ları Birliği'nin 18 mayısta Anka- ra'da başlayacak genel kurulun- da DYP'nin ilk gövde gösterisini gerçekleştirmesi bekleniyor. Bir- liğin daha önceki toplantılaı ında bakanlann sert biçimde eleştiril- miş olması, geçen yılki başkan- lar toplantısında Tarım Oıman ve Köyişierı Bakanı Lutfullah Kaya- Ur'ın konuşturulmaması, genel kurulda hükümete ağır eleştiriler yöneltilmesi beklentisini arttırdı. Ocak ayında tütün alım fiyatla- rının açıklanmasından sonra Zi- raat Odalan ile hükumet arasın- daki gerginliğin tırmanmış olma- sı, dönemin Maliye ve Gümrük Bakanı Ekrem Pakdenurli'nin birliği "siyaset yapmakla" suçla- ması da seçimlerde ANAP'm zorlanacağı tahmınlerıni yoğuıı- laştırdı. Cumhurbaşkanı Turgut Özal- ın Birlik Başkanı Osman Özbek- in genel kurul davetine, "Gekyim dc ynhalatın degil mi" karşılığı- nı vermesi de hükümetin Ziraat Odalan Birliği seçimlerine ağır- lık koyamayacağımn göstergesi olarak kabul ediliyor. ANAP, da- ha önce birlik genel kurulunda etkili olabilmek için özel bir ko- mite oluşturmuştu. Bu komilenin yürüttüğü "zerain yokiamalannda" butün gösterge- ler DYP'nin desteklediği adayla- nn şanslı olacağını ortaya çıkart- tı. Ancak buğday fiyatlarırun beklenenin üzerinde arttınlması ANAP'lıların, son dakikaya ka- dar seçimlere asılacağırun işareti olarak yorumlandı. Odalar Birliği Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) 26 mayısta Ankara'da başlayacak genel ku- rulu da şimdiki Başkan Ali Coş- kun'a karşı DYP Genel Başkanı Süleyman Demiıel'e yakınhğı ile bilinen Yalım Erez'in aday olaca- ğının açıklığa kavuşmasından sonra ilginç bir görununıe bunin- dü. Başlangıçta "aday olmama" yönünde eğilimleri bulunan Ali Coşkun'a ANAP'ın adaylık için ısrar ettiği öğrenildi. Cumhurbaşkanı Turgut özal- ın da Coşkun'a yakınlığı ile bili- nen Ankara Sanayi Odası Başka- nı Alaeddin Ceceli'ye, Yalım Erez'in adaylığını kastederek "ls- tanbul'u getirirseniz yanlış yapar- suuz, politikaya girilmiş oİur" de- mesi, TOBB'da seçim tansiyonu- nun artmasına yol açtı. Özal'ın, "Ali (Coşkun) orayı politikaya kanştırnıadı" yorumu da Cum- hurbaşkanı 'nın Yalım Erez'in adaylığına sıcak bakmadığı görü- şttnü güçlendirdi. Cumhurbaşkanı Özal'ın bu sözleri konusunda goruşünü sor- duğumuz Yahm Erez ise "Sayın CumhurbaşkanTmn böyle bir be- yanda bulunacağına ihtimal ver- mi>orum. Herbalde şaka söyle- miş olabilir" dedi. Erez, bugüne dek çalıştığı kunıluşlan hiçbir za- man politikaya bulaştırmadığını, Odalar Birliği seçimini kazandı- ğj takdirde de politikayı birlige sokmayacağını belirtti. Cumhur- başkanı'nın bu mudahalesinin se- çimleri etkileyeceğini sanmadığı- ru söyleyen Erez, "Seçimleri ka- zanamayacağımı düşünsem, bu işe girişraezdim" dedi. Öte yan- dan, daha önce seçimlere başkan adayı olarak katılmayı düşünen, ancak önceki gün Yalım Erez'in listesine başkan vekili adayı ola- rak katıldığını resmen açıkiayan Rona Yırcalı da Cumhurbaşka- nı'nın müdahalesıni şaşkınlıkla karşıladı. Yırcalı, Özal'ın Odalar Birliği seçimine doğrudan karış- masını yadırgatıcı ve olağandışı bulduğunu söyledi. Ali Coşkun aday Bu arada Ali Coşkun Odalar Birliği Başkanlığı'na yeniden aday olduğunu dün açıkladı. Coşkun dün akşam, Ekonomi Muhabirleri Derneği'nin yemekli sohbet toplantısında sorulan ya- mtlarken "şimdiye kadar adaylı- ğını niçin açıklamadıgı" sorusu- na, "Bir başkan kendinden o ka- dar emin ki genel kunıla kısa sü- re kala dahi adaylığını açıklamıyor" diye yanıtladı. Coş- kun bir başka soruyu yarutlarken de "Başkan olarak hizmet etroek zordnr. Kim kazanırsa sonucu görecegiz" dedi. TOBB Başkanı, Yalım Erez'in başkanlık seçimi- ni kazanması halinde yönetim kurulunda görev almayacağını, ancak kendisi başkan olursa Erez'le çalışabüeceğini söyledi. Coşkun, "Ben adaylığımı erken acıkJasaydım arkadaslanm aday- lıklarını açıklamazdı" diye konuştu. TV-1 programının son dakika- da değiştirilerek dun akşam Ali Coşkun'un katıldığı bilim- teknoloji konulannın tartışıldığı "Yuvarlak Masa" toplantısının yayına sokulması da "hükümetin Coşkun'a destegini TRT kanalıy- la sürdürdügü" değerlendinnele- rine yol açtı. Coşkun ise program konusundaki önerinın kendileri- ne "çok önceden yapıldığım" söyledi. Odalar Birliği'nin 17 şubatta Ankara'da yapılan Başkanlar Ku- rulu toplantısı genel kurul önce- si son zemin yoklamasına olanak sağlarnıştı. Toplantıda DYP lideri Demirel lehine gösteriler yapıl- mıştı. Demirel, toplantıdaki ko- nuşmasında Ali Coşkun'u bazı gerçekleri söyleyemediği için eleş- tirrnişti. Aynı toplamıya katılan- larca konuşmacılardan Başbakan Yıldınm Akbulut'a fazla ilgi gös- terilmemiştı. Esnaf sanatkârlar Siyasi kadroların çekişmeleri- ne sahne olacak ücüncti genel ku- rul ise 30 mayısta Ankara'da ya- pılacak. Türkiye Esnaf ve Sanat- kârlan Konfederasyonu Genel Kurulu'nda mahkeme karanyla görevden uzaklaştınlan eski Baş- ka'n Hüsamettin Tiyenşan'ın adayhğını koyması bekleniyor. DYP'ye yakınlığı ile bilinen Ti- yenşan hakkında 3 yıl önce ha- zırlanan görevden alınması iste- mini içeren müfettiş raporlan dö- nemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahil Aral tarafmdan işleme k o nulmamış, savcılığa yapılan suç duyurusu ise ANAP içinde sorun yaratmıştı. Konfederasyonu 243 milyon lira zarara soktuğu, göre- vini kötüye kullandığı mahkeme kararıyla saptanan Tiyenşan, Sa- nayi ve Ticaret BakanlığVnın 12 Şubat 1990 tarihJİ başvurusu üze- rine Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce 5 Mart 1990'da görevden ahnmıştı. Bir yıl hapis cezasına mahkûm oiduğu için Konfederasyon Baş- kanlığı'na seçilme hakkını yitiren Tiyenşan'ın "gövde gosterisinaV' buJunmak amacıyla 30 mayısta yapılacak genel kurulda adaylı- ğını koyabileceği belirtiliyor. Tiyenşan'ın karşısına, Bakır- köy Belediye Meclisi'nin ANAP 1 h üyesi Suat Yalkın'ın aday çıka- rılabileceğıni ifade eden konfede- rasyona yakın kaynaklar, bu du- rumda Tiyenşan ile SHP'ye ya- kınlığı ile bilinen Şoförler ve Oto- mobilciler Federasyonu Başkanı Derviş Gtiaday'ın işbirliğine gi- debileceğini bildirdiler. Teömen Baba'nın başvurusu kabul edildi Askeri doktorlara soruştıırma açıldı Özal'a 'ahşamadım' telgrafı çektikten sonra tıbbi gözetim altına alındıktan sonra resen emekli edilen Teğmen Murat Şeref Baba'nın 'askeri doktorlar hakkında soruşturma açılmasına' ilişkin isteği tstanbul Tabip Odası'nca kabul edildi. ANKARA (ANKA) — Cum- hurbaşkanı Turgul Özal'a çekti- ği telgrafta, "Cumhurbaşkanhgı- nıza alişamadım" diyen ve daha sonra resen emekli edilen Teğmen Murat Şeref Baba'run, "Askeri doktorlar bakkında soruşturma açılmasına ilişkin istemi" yerin- de bulundu. Emekli Teğmen Murat Şeref Baba'nın nisan ayı içinde Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi'ne yaptığı başvuru, İs- tanbul Tabip Odası'na iletildi. Bir süre önce başvuruyu değerlendi- ren tstanbul Tabip Odası Yöne- Akbulut'tan (Baştarafı 1. Sayfada) oiduğu belirtildi. Öte yandan Izmir Büyükşehir Belediye Başkanı Yüksel Çak- mur, "25 milyon lira maaş aldığı" yolundaki iddiaları yalarılayarak, "Bunu söyleyenler getsin, besap- ları beraber inceleyelim. Bu ka- dar ucuz politika yapmayalım. Sayın Başbakan'ın başka işi kal- madı da bunlarla mı uğrasıyor? ANAP bu gîbi davranışlan me- toT haline getirdi. Benim rnaa- şım, milletvekili maaşı artı 100 bin liradır. Bu da herbalde 25 milyon lira degildir." şeklinde karşılık verdi. Milletvekillerinin aylık maaşlarının ise harcırah ve yollukları da dahil yaklaşık 4,5 milyon lira oiduğu belirtildi. tim Kurulu da, konuyla ilgili ön soruşturmayı başlattı. tstanbul Tabip Odası yönetim kurulu, Teğmen Baba'nın ilk kez tıbbi gözetim altında tutulduğu GATA Haydarpaşa Eğitim Has- tanesi'ne bir yazı göndererek, Teğmen Murat'a yapılan tıbbi iş- lemler konusunda bil/ji istedi. Başvuruda, Teğnıen Murat'a has- tanede kaldığı sure içinde Dr. Hürriyet Kaya'nın tedavi uygula- dığı belirtildi. îstanbul Tabip Odası Yönetira Kurulu üyelerinden biri konuyla ilgili olarak ANKA'ya bilgi verir- ken, şöyle dedi: "Tedaviyle ilgili bilgi istemini içeren yazımızı gönderdik. An- cak, GATA'dan bugüne kadar herhangi bir \-anit gelmedi, ma- kul bir süre bekleyecegiz. Yanıt gelmezse, bu kez yasanın bize ver- digi yetkiye dayanarak, GATA Hastane Komutanlıgı hakkında da yasalara aykın bareketten du- layı soruşturma açacagız," Adının açıklanmasını isteme- yen bu üyenin verdiği bilgiye gö- re, Türk Tabipler Birliği (TTB) kuruluş yasası, tabip odalarına bu gibi durumlarda asker, sivil, muayenehane hekimi ve kamu kesimi hekimi ayrımı gözetmek- sizin tüm hekimier hakkında di- siplin soruşturması açma yetkisi tanıyor. Hande Mumcu ile gazeteci Uluç Gürkan Ankara DGM'deyargıç önüne çıktı Krîpto davasınabüyük îlgiANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — ÖzaJ-Bush görüşme tuta- naklannı elde edip yayımlayarak, gizli kalması gereken devlet sırrı- nı açıklamakla suçlanan Güneş Gazetesi Ankara Temsilcisi Uluç Gürkan ile Dışişleri Bakanlığı es- ki memurlanndan Hande Şevkat Mumcu'nun yargılanmalarına Ankara DGM'de dun başlandı. Dava konusu görüşme tutanakla- nnı Hande Mumcu ile girdiği iliş- ki sonucu elde ederek, Gürkan'a vermekle suçlanan, ancak doku- nulmazlığı kaldınlmadığı için yar- gılanamayan ANAP Gaziantep Milletvekili Hasan Cdal Guzd yanlısı 20'yi aşkın ANAP'lı mil- letvekili de duruşmayı izledi. Sa- vunma avukatları, Basın Yasası uyarınca davarun, tutanakJan ya- yımlayarak iddüa edilen suçu işle- diği belirtilen gazetenin "neşir merkezi"nde görulmesi gerektiğı- ni anımsattıiar ve Ankara DGM'nin davaya bakmakta yel- kisiz olduğunu bildirdiler. Mah- keme heyeti de, toplam 35 daki- ka süren duruşma sonucunda, Hande Mumcu ve Uluç Gürkan'- ın sorgulannı yapmaksızın, bu is- temi incelemek uzere duruşmayı 23 mayıs tarihine erteledi. Bu ara- da GüzePin Ankara DGM Baş- savcılığı'na başvurarak davaya ilişkin ifadesinın alınmasıru iste- diği öğrenildi. Duruşmaya yoğun ilgi özellikle Güzel iie Mumcu ara- sındaki ilişki iddiaları ile dikkat- leri üzerinde toplayan davanın dün sabah yapılan ilk duruşma- sına yoğun bir ilginin oiduğu göz- lendi. Sabah erken saatlerden iti- baren gazetecilerin doldurduğu Ankara DGM'nin bulunduğu Çevre Sokak, oldukça yoğun bir gün yaşadı. Hande Mumcu'yu DGM'ye getiren ve amcası Meh- mel Mumcu'nun kullandığı 06 H 9617 plakalı füme rengi Doğan marka otomobilin, sabah saat 07.00'de DGM'nin bulunduğu Çevre Sokak'a gelip bir tur ata- rak durumu kontrol etmesi de dikkat çekti. Polisin de geniş gü- venlik önlemleri aldığı gözlenir- ken, DGM'ye ilk olarak saat 08.00'de DGM Başsavcısı Nusrel Demiral geldi. Davanın "kilil" sanığı Hande Mumcu, yaklaşık 2 ay aradan sonra ilk kez dünku du- ruşma nedeniyle ortaya çıktı. DGM'ye, Demiral'ın gelişinden 7 dakika sonra babası Prof. Dr. Ahmet Mumcu ve amcası Meh- met Mumcu ile birlikte gelen Hande Mumcu'nun, sakin oidu- ğu gözlendi. Babasınm ve amca- sının kollarına girerek DGM bi- nasma gelen Hande, gazetecilerin de ilgi odağı oldu. Bol bol fotoğ- rafı çekilen Hande Mumcu'nun herhangi bir tepki göstermemesi de dikkat çekti. DGM binasının önünde araç- tan inerek, binanın merdivenlerini gazetecilerin oluşturduğu çembe- rin içinden ağır ağır geçen Mum- cular'ın, bir ara yollarını şaşıra- rak, DGM binası yerine Bölge tdare Mahkemesi'nin kapısına yöneldikleri gözlendi. Daha son- ra DGM binasına yönelen Ahmet Murncu'nun, kendilerini karşıla- yan DGM karakol polislerine, "Bizi Nusret (Demiral) Bey'in odastna görüriin" dediğr duvuldu. Mumcular'ın, duruşmanın başla- dığı saat 10.00'a kadar Demiral'ın odasında kaldıklan da öğrenildi. Davanın diğer sanığı Uluç Gur- kan ise avukatları Prof. Dr. Çe- tin Özek ve Doç. Dr. Hasan Bı- vıklı ile birlikte 09.00 sıralarında geldi. Bir süre sonra da Hande Mumcu'nun avukatı Prof. Dr. Lgur Alacakaptaa DGM'ye gel- di. Gazete muhabirlerinin yanı sı- ra çok sayıda gazete yöneticisi ve POLİS KORDONLNDA ÇIKTI — Hande Mumcu, DGM'nin sanıklann giriş ve çıkısı için kullanılau arka kapısına yaklaştınlan oto- mobile polis kordonu alünda bindirildi. (Fotograf: Banş BU) yazannın da duruşmayı izledikleri gözlendi. Hande Mumcu'nun ilk sorgusunu yapan dava tanıkların- dan Dışişleri Bakanlığı Müsteşa- rı Tugay Özçeri de DGM'ye gel- di. Ancak, yetkisizlik talebinin su- nulması nedeniyle tanıklık yapa- madı ve duruşmanın ertelenmesi uzerine, DGM binasından saat 10.40 sıralarında aynldı. 23 milletvekili Duruşmayı, Güzel yanlısı 23 ANAP milletvekilinin izlemesi de dikkat çekti. Gruplar halinde DGM'ye gelerek, duruşma başla- yıncaya değin DGM binası için- de bekleyen ve aralannda TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Alpaslan PebJi>anb'nın da bulun- duğu 23 milletvekili şunlar: Barlas Doğu, Mehmet Çevik, Mehmet Kaşıkçı, Mustafa Balcı- lar, Burhan Cahil Gündiiz, Erkan Yuksel, Mehmet Macun, Hasan Tannöver, Alpaslan Pehlivanlı. trfan Başyazıcı, Talat Zengin, Eyüp Aşık, Mustafa L'gur Ener, Aydın Arvasi, Mehmet Orhun, Hayrettin Kudretli, Mehmet Ya- ş*T, Gökhan Maras, Adnan Yıl- dız ve Baki Albayrak. DGM'nin büyük salonunda ya- pılan duruşma salonuna girişte de büyuk izdiham yaşandı. Önce sa- nıklar, avukatları ve milletvekil- leri duruşma salonuna alımrken, gazeteciler ile görcvli polisler ara- SIKI KORUMA — Hande Mumcu'nun DGM'den çıkanlışı sırasın- da büyük izdiham yaşandı. Mumcu, mahkemeden sonra yakınlan tarafmdan, yiizü foto muhabirlerinden saklanarak kendisini bekle- yen otomobile götnriıldü. (Fotograf: AA) sında ise sık sık tartışmalar yaşan- dı. Ardından duruşma salonuna alınan gazeteciler, sanıklann otur- dukları bölüıne, Hande Mumtu ve Uluç Gürkan'ın fotoğrafları- run çekilmemesi yönündeki istem- leri üzerine alınmadılar. Bu du- rum, izleyicilerin bulunduğu bö- lumde duruşma boyunca izdiham yaşanmasına yol açtı. Mahkeme Başkanı Vehbi Benli de ortaya çı- kan gürültü nedeniyle sık sık "bu durumda duruşma yapılama yacağı" uyarısında bulundu. Başkan Vehbi Benh, üyeler Su- leyman Erkan ve Deniz Hâkim Albay Ünal Özpınar'dan oluşan mahkeme heyeti ile birlilte duruş- maya, DGM Savcısı Osman Tur- han çıktı. tddianameyi hazırlayan Sava Binbaşı Ülkü Coşkun ise sa- at 09.00 sıralarında DGM'ye geldi. Yetkisizlik istemi Sanıklann kimliklerinin sap- tanmasından sonra Güneş Gaze- tesi avukatlanndan Prof. Dr. Çe- tin Özek söz aldı. Yetkisizlik is- temini içeren 7 sayfalık dilekçesini okuyan Özek, davaya konu olan belgenin niteliği üzerinde herhan- gi İJİr inceleme yapılrnaksızın, yal- nızca Dışişleri Bakanlığı'nın bir yazısı üzerine dava açılmasım anayasanın 138. maddesine aykırı olarak niteledi. Davanın ayrıca, yetkisiz bir mahkemede açıldığı- nı da savunan özek, "Tutanak- lann gazetede vayımlanması üze- rine İstanbul DGM'ce soruşturma açılmasına karşın, Ankara DGM Savcılığı'nın da ayn bir soruştur- ma başlattıgını anımsatarak, "Böylece Ankara DGM Başsa\- cılıgı, yasal düzenlemelere rağ- men. fiilen soruştunnaya el koy- muş ve yetki kurallanna aykın olarak da>ayı Ankara DGM'de açmışür. Başsavcılıgın bu (utumu iie hazırlık soruşturması yürütü- lürken gerçekleştirSen bazı davra- nışlar savcılıgın objektifliği konu- sunda ciddi kuşkular yaratmakta- dır. Biz mahkemeler arasında a>- rım yapmı>oruz. Adalete uvgunluk-aykınlık, güvenilirlik- güvenilmezlik açısından DGM'le- rin yapılan bakımından bir fark görmüyoruz. Fakal 'yasal duzen- leme', 'basın yoluyla işlenilen suç- larda sorumluluk sistemi', 'mur- tabit dava kavramı', 'isnat edilen suçun niteliği', kısacası hukuksal- lık gerektirdiği için mahkemeni- zin davaya bakmakta 'yetkisiz' olduguna inanıyor ve yetki itira- zında bulunuyoruz" diye konuştu. Gazetemiz yazarlarından Cü- neyt Arcayürek'in de aynı savlar- la yargılandığı "Johnson mektubu" davasını da anımsatan Ozek, bu davada İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nin "sımn da- ha önce kısmen ya da tamamen açıklanmasının onn sır olraaktan çıkaracağı" gerekçesiyle beraat kararı verdığini, aynı durumun bu dava için de soz konusu olduğu- nu söyledi. Binbaşı Coşkun'un başlattıgı soruşturmaya ilişkin sa- vunduğu "Güneş Ğazetesi'nin Ankara'da da saalmış olması, sa- tışa arzı, dolayısıyla neşir merke- zi olarak Ankara'nın da >er aldığı" görüşünün yanlış olduğu- nu, Ankara'nın "neşir merkezi" değil, "baskı yeri" olduğunu kay- deden Özek, "Aksi halde lzmir'- de, Adana'da da ayn ayn soruş- lurmalar açılmalıydı. Allahtan ki açılmadı" dedi. Gazetenin So- rumlu Yazıişleri Müdürü Alev Er'in tstanbul'da yargılandığını da anııasatarak,. Basın Yasası uyarınca yazı sahibî ile sorumlu müdurün "birlikte sorumlulu- ;u"ndan söz edildiğini bildiren zek, "Bu açıdan sorumlu mu- dür ile yazı sahibinin birlikte yar- gılanması zorunluluğu söz konu- sudur. Aksi uygulama çelişkilere yol açabilir. Önce verilecek hü- küm savunması alınmamış, dava- da taraf olmayan diger kişi açısın- dan da hükura verilmesi anlamı- na gelir" dedi. Özek, bu nedenle davanın tstanbul'da görülen da- va dosyası iJe birleştirilmesini is- tedi. Gazete avukatlanndan Doç. Dr. Bıyıklı ve Hande Mumcu'nun avukatı Prof. Dr. Alacakaptan da, Özek'in istemine katıldıklannı açıkladılar. Alacakaptan, "Bu davaya adı kanşan 4 kişi var. Bi- ri İstanbul'da, ikisi burada yargı- lanıyor, biri ise yasal engeller ne- deniyle yargılanamıyor. Davala- rın ayn ayn görulmesi, verilecek karann Yargıtay'da bozulmasına yol açacaktır. Bu durumda boşu- na yargılama yapılmış olunacak- ür" dedi. DGM Savcısı Osman Turhan ise bu isteme karşı çıkarken, "Gizli kalması gerekn'ği iddia olu- nan kripto tutanaklannın Anka- ra'da sanıklar tarafmdan istihsal edildiği iddia olunmakla, Basın Kanunu'nun 3 ve CMUK'un 8. •naddesi uyannca davaya bakma yetkisinin mahkememizin görevi dahilinde bulunmakla. yetki itinı- zının reddine karar verilmesi ta- lep olunur" dedi. Mahkeme heyeti de kendi ara- sında yaptığı kısa bir durum de- ğerlendirmesi sonucunda, saat 10.35'te duruşmayı bitirdi ve sa- vunma avukatlarının yaptığı iti- razın incelenmesi amacıyla duruş- mayı 23 mayıs çarşamba gününe bıraktı. Duruşma sonrası izdiham Hande Mumcu'nun DGM'den çıkanlışı da büyük bir izdihama yol açtı. Mumcu, DGM'nin sa- mkların alınıp çıkanldığı arka ka- pısına yaklaştınlan otomobile, polis kordonu altında bindirildi. Otomobili kullanan Mehmet Mumcu, fotograf çekmek için aracın çevresinde biriken gazete- cilere sinirlendi ve "Tamam fo- tograf çekin ama, arabayı serbest bırakın. Menfi bir şey olursa ya- kanm" dedi. Babası Ahmel Mumcu ile bir- likte araca binen Hande Mumcu, gazetecilerin de katıldığı uzun bir araç konvoyu ile babasınm yakın arkadaşlarından birisinin evine götürüldü. Mumcular'ın gittiği apartmarun çevresi çok sayıda ga- zeteci tarafmdan kuşatıldı. Han- de Mumcu, annesi ve babasıyla birlikte saat 22.30'a kadar bu ev- de kaldı. Daha sonra Ankara Em- niyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler, başvuru üzerine Mumcu ailesini başka bir eve götürdüler. özek, istemlerinin incelenmesi için duruşmanın ertelenmesini doğru buldu ve istemin iyi ince- lenmesi gerektiği için boyiesi bir yola gidildiğini söyledi. TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Pehlivanlı ise duruşma sonrası gazetecilerin sorusu üze- rine, "Yetki itirazı yapanlar, bu itirazlannda haklılar. Yetki bakı- mından bence de davanın tslan- bul'da görulmesi gerekir" dedi. Cüzel'den DGM'ye başvuru Duruşmayı izleyen 23 ANAP'lı milletvekili, daha sonra hakkın- da dava açılması istenen, ancak dokunulmazlığı kaldınlmadığı için yargılanamayan Güzel'i, Tu- nus Caddesi'ndeki bürosuad^ topluca ziyaret ettiier. Milletvekili lerinin izledikleri duruşmaya iliş- kin gözlemlerini Güzel'e aktardık- ları kaydedildi. Bu arada Guzel'in, Ankara DGM Başsavcılığı'na Avukatı Prof. Dr. Yahya Zabunoglu ara- cılığıyla başvurarak, davaya iliş- kin ifadesinin alınmasını istediği bildirildi. Güzel, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, avukatı Za- bunoğlu'nu kendisiyle ilgili tüm hukuksal konularda tam yetkili kıldığını söyledi. Guzel, bu aşa- mada davaya ilişkin herhangi bir açıklamasının olınayacağını söz- lerine ekledi. Bu arada, Hande Mumcu'nun bulunduğu evin önünde ilginç bir olay yaşandj. Evin önünden oto- mobiliyle geçen ve orada bulunan gazetecilere "hayrola, ne bekliyor- sunuz?" diye soran türkücu ibra- him Tatlıses'e gazeteciler "Hande 1 yi bekliyoruz" diye karşılık verdi- ler. tbrahim Tatlıses, gazetecilere "memleketin Hande'den daba onemli işleri var " yorumunu ya- parak konuyla daha fazla ilgilen- meden arabasıyla uzaklaştı. SAĞMALCILAR CEZAE\TNDE 4 AÇIK GÖRÜŞT ÇIKMADILAR Siyasi tutuklulardan görüş boykotu 'Anneler Günü'nde tüm yurtta açık görüş yapıhrken, Sağmalcılar Cezaevi'nde yönetim tarafmdan 15 dakikalık görüş izni verilmesi siyasi tutuklular tarafmdan protesto edilmişti. İstanbul Haber Servisi — An- lık açık görüşünu kabul etmeyen neler Günü nedeniyle Sağmalalar siyasi tutuklular, dün de aileleriyle Cezaevi'nde yönetimin 15 dakika- görıişmediler. Tutuklu yakınlan uzun süre cezaevi kapısında bek- lediler. Adalet Bakanlığı'nın genelge- siyle mayıs ayımn ikinci haftası olan Anneler Günü'nde tüm yurt- taki cezaevlerinde açık gorüş ka- rarı ahnmıştı. Geçtiğimiz pazar günü tüm yurtta açık göruş yapı- hrken, Sağmalcılar Cezaevi'nde ise yönetim tarafmdan sadece 15 dakikalık göruş izni verilmesi özellikle siyasi tutuklular tarafm- dan protesto edilmişti. Bunun uzerine dünden itibaren yapılması gereken siyasi tutuklu- İarın açık görüşü yapılamadı. Tu- tuklu yakınlan dün erken saatler- de Sağmalcılar Cezaevi'nin kapı- sı önünde beklemeye başladılar. Tutuklu yakınlan, Sağmalcılar Cezaevi'nin yoneticilerinin Adalet Bakanlığı'nın genelgesine uyma- dıklarını belirttiler. Normalde ya- rım saat yapılması gereken açık goruşün 15 dakikaya indirildiğini kaydederek, "Adli tutuklular, 15 dakika göriişmeyi kabul etmişler. Ancak siyasi tutuklular buna karşı çıkıyor. Bu yüzden açık göriişe çıkmayacaklarını belirtmişler. Adalet Bakanlığı'nın genelgesi va- nm saal yapilmasım ongöniyor. Cezaevi yetkilileri allelerle göriiş- muyoriar. tsteklerimizi kabul et- miyorlar. Dilekçe yazıyoruz, onu bile geri çeviriyorlar" diye konuş- tular. Bu arada, sivil ve resmi görev- lilerin Sağrnalalar Cezaevi önun- de herhangi bir olaya karşı güven- lik onlemi aJdıkları gözJendi. Açlık grevi Öte yandan, Sağmalcılar Ceza- evi'nden bir grup siyasi tutuklu- lar adına yapılan yazılı açıklama- da, 1 Mayıs rutuklulannın serbest bırakılması için cuma sabahından itibaren açlık grevine başlanaca- ğı duyuruldu. Işçiierîn bayramı olan 1 Mayıs'ın yasaklanması ve kutlamak isteyenlerin polisçe en- gellenmesinin protesto edildiği açıklamada, "1 Mayıs'ta balka kurşun sıkan ozel timin ortaya çı- kanlması, besap sonılması ve tüm 1 Mayıs lutuklulannın serbesl bı- rakılması için cuma sabahından AİLELER GÖRÜŞEMEDİ — Sağmalcılar Cezaevi'ndeki yakınlanyla 'Anneler Günü'nde görüşemeyen tutuklu aileleri erken saatler- itibaren açlık grevine başlıyoruz" den itibaren cezaevi kapısı önünde beklemeye başladılar. Ancak dün de görüşemediler. (Fotograf: Esat Pala) denildi. Beşikçi (Baftarafı I. Sayfada) şısında savunma avukatların- ca cezaevi yöneticileri için suç duyurusunda bulunuldu. Sa- nık avukatlarının, müvekkil- leri Ismaıl Beşikçi ve Alan Ya- yıncılık sorumlusu Ayse Zara- kol hakkında açılan iki ayn davanın birleştirilmesi yolun- daki istemlerine ise sorguların tamamlanmasından sonra ka- rar verilmesi kararlastırıldı. Beşikçi'nin sabahki duruş- maya açık görüş nedeniyle ge- tirilmediği bildirildi. Beşikçi 1 nin öğledensonraya ertelenen duruşmaya da getirilmemesi de tepkilere neden oldu. Sanık avukatlarınca bu du- rum yargılamayı engelleyen keyfı bir tutum olarak nitelen- dirilerek, cezaevi yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Avukatlarca ayn- ca, muvekkilleri hakkında açılan iki davanın birleştiril- mesi talep edildi. Mahkeme Savcısı Fevzi Yıimaz ise dava- lann birleştirilmesi istemine, kitaplann ayn ayrı tarihlerde basılmasını gerekçe göstererek karşı çıktı. Mahkeme de iki ayrı dava- da Beşikçi'nin tutukluluk ha- linin devamına karar verirken, avukatların suç duyurusu ta- leplerinin Cumhuriyet Savcı- lığı'na iletilmesini kararlaştır- dı. Duruşma da 16 Hazi- ran 1990 saat 16.00'ya ertelen- di. Yargılamalar sırasında du- ruşma salonuna giremeyen iz- leyicilerin alkışlarla "Hoca- mız Beşikçi Yargılanamaz". "Beşikçi'ye özguriük" "Beşik- çi cemmeye (bura)-a)" şeklin- de slogan attıkları görüldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle