Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16MAYIS 1990 HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/15
Odalar Birliği kavgası
(Baştarafı 1. Sayfada)
ları Birliği'nin 18 mayısta Anka-
ra'da başlayacak genel kurulun-
da DYP'nin ilk gövde gösterisini
gerçekleştirmesi bekleniyor. Bir-
liğin daha önceki toplantılaı ında
bakanlann sert biçimde eleştiril-
miş olması, geçen yılki başkan-
lar toplantısında Tarım Oıman ve
Köyişierı Bakanı Lutfullah Kaya-
Ur'ın konuşturulmaması, genel
kurulda hükümete ağır eleştiriler
yöneltilmesi beklentisini arttırdı.
Ocak ayında tütün alım fiyatla-
rının açıklanmasından sonra Zi-
raat Odalan ile hükumet arasın-
daki gerginliğin tırmanmış olma-
sı, dönemin Maliye ve Gümrük
Bakanı Ekrem Pakdenurli'nin
birliği "siyaset yapmakla" suçla-
ması da seçimlerde ANAP'm
zorlanacağı tahmınlerıni yoğuıı-
laştırdı.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal-
ın Birlik Başkanı Osman Özbek-
in genel kurul davetine, "Gekyim
dc ynhalatın degil mi" karşılığı-
nı vermesi de hükümetin Ziraat
Odalan Birliği seçimlerine ağır-
lık koyamayacağımn göstergesi
olarak kabul ediliyor. ANAP, da-
ha önce birlik genel kurulunda
etkili olabilmek için özel bir ko-
mite oluşturmuştu. Bu komilenin
yürüttüğü "zerain
yokiamalannda" butün gösterge-
ler DYP'nin desteklediği adayla-
nn şanslı olacağını ortaya çıkart-
tı.
Ancak buğday fiyatlarırun
beklenenin üzerinde arttınlması
ANAP'lıların, son dakikaya ka-
dar seçimlere asılacağırun işareti
olarak yorumlandı.
Odalar Birliği
Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği'nin (TOBB) 26 mayısta
Ankara'da başlayacak genel ku-
rulu da şimdiki Başkan Ali Coş-
kun'a karşı DYP Genel Başkanı
Süleyman Demiıel'e yakınhğı ile
bilinen Yalım Erez'in aday olaca-
ğının açıklığa kavuşmasından
sonra ilginç bir görununıe bunin-
dü. Başlangıçta "aday olmama"
yönünde eğilimleri bulunan Ali
Coşkun'a ANAP'ın adaylık için
ısrar ettiği öğrenildi.
Cumhurbaşkanı Turgut özal-
ın da Coşkun'a yakınlığı ile bili-
nen Ankara Sanayi Odası Başka-
nı Alaeddin Ceceli'ye, Yalım
Erez'in adaylığını kastederek "ls-
tanbul'u getirirseniz yanlış yapar-
suuz, politikaya girilmiş oİur" de-
mesi, TOBB'da seçim tansiyonu-
nun artmasına yol açtı. Özal'ın,
"Ali (Coşkun) orayı politikaya
kanştırnıadı" yorumu da Cum-
hurbaşkanı 'nın Yalım Erez'in
adaylığına sıcak bakmadığı görü-
şttnü güçlendirdi.
Cumhurbaşkanı Özal'ın bu
sözleri konusunda goruşünü sor-
duğumuz Yahm Erez ise "Sayın
CumhurbaşkanTmn böyle bir be-
yanda bulunacağına ihtimal ver-
mi>orum. Herbalde şaka söyle-
miş olabilir" dedi. Erez, bugüne
dek çalıştığı kunıluşlan hiçbir za-
man politikaya bulaştırmadığını,
Odalar Birliği seçimini kazandı-
ğj takdirde de politikayı birlige
sokmayacağını belirtti. Cumhur-
başkanı'nın bu mudahalesinin se-
çimleri etkileyeceğini sanmadığı-
ru söyleyen Erez, "Seçimleri ka-
zanamayacağımı düşünsem, bu
işe girişraezdim" dedi. Öte yan-
dan, daha önce seçimlere başkan
adayı olarak katılmayı düşünen,
ancak önceki gün Yalım Erez'in
listesine başkan vekili adayı ola-
rak katıldığını resmen açıkiayan
Rona Yırcalı da Cumhurbaşka-
nı'nın müdahalesıni şaşkınlıkla
karşıladı. Yırcalı, Özal'ın Odalar
Birliği seçimine doğrudan karış-
masını yadırgatıcı ve olağandışı
bulduğunu söyledi.
Ali Coşkun aday
Bu arada Ali Coşkun Odalar
Birliği Başkanlığı'na yeniden
aday olduğunu dün açıkladı.
Coşkun dün akşam, Ekonomi
Muhabirleri Derneği'nin yemekli
sohbet toplantısında sorulan ya-
mtlarken "şimdiye kadar adaylı-
ğını niçin açıklamadıgı" sorusu-
na, "Bir başkan kendinden o ka-
dar emin ki genel kunıla kısa sü-
re kala dahi adaylığını
açıklamıyor" diye yanıtladı. Coş-
kun bir başka soruyu yarutlarken
de "Başkan olarak hizmet etroek
zordnr. Kim kazanırsa sonucu
görecegiz" dedi. TOBB Başkanı,
Yalım Erez'in başkanlık seçimi-
ni kazanması halinde yönetim
kurulunda görev almayacağını,
ancak kendisi başkan olursa
Erez'le çalışabüeceğini söyledi.
Coşkun, "Ben adaylığımı erken
acıkJasaydım arkadaslanm aday-
lıklarını açıklamazdı" diye
konuştu.
TV-1 programının son dakika-
da değiştirilerek dun akşam Ali
Coşkun'un katıldığı bilim-
teknoloji konulannın tartışıldığı
"Yuvarlak Masa" toplantısının
yayına sokulması da "hükümetin
Coşkun'a destegini TRT kanalıy-
la sürdürdügü" değerlendinnele-
rine yol açtı. Coşkun ise program
konusundaki önerinın kendileri-
ne "çok önceden yapıldığım"
söyledi.
Odalar Birliği'nin 17 şubatta
Ankara'da yapılan Başkanlar Ku-
rulu toplantısı genel kurul önce-
si son zemin yoklamasına olanak
sağlarnıştı. Toplantıda DYP lideri
Demirel lehine gösteriler yapıl-
mıştı. Demirel, toplantıdaki ko-
nuşmasında Ali Coşkun'u bazı
gerçekleri söyleyemediği için eleş-
tirrnişti. Aynı toplamıya katılan-
larca konuşmacılardan Başbakan
Yıldınm Akbulut'a fazla ilgi gös-
terilmemiştı.
Esnaf sanatkârlar
Siyasi kadroların çekişmeleri-
ne sahne olacak ücüncti genel ku-
rul ise 30 mayısta Ankara'da ya-
pılacak. Türkiye Esnaf ve Sanat-
kârlan Konfederasyonu Genel
Kurulu'nda mahkeme karanyla
görevden uzaklaştınlan eski Baş-
ka'n Hüsamettin Tiyenşan'ın
adayhğını koyması bekleniyor.
DYP'ye yakınlığı ile bilinen Ti-
yenşan hakkında 3 yıl önce ha-
zırlanan görevden alınması iste-
mini içeren müfettiş raporlan dö-
nemin Sanayi ve Ticaret Bakanı
Cahil Aral tarafmdan işleme k o
nulmamış, savcılığa yapılan suç
duyurusu ise ANAP içinde sorun
yaratmıştı. Konfederasyonu 243
milyon lira zarara soktuğu, göre-
vini kötüye kullandığı mahkeme
kararıyla saptanan Tiyenşan, Sa-
nayi ve Ticaret BakanlığVnın 12
Şubat 1990 tarihJİ başvurusu üze-
rine Ankara 12. Asliye Hukuk
Mahkemesi'nce 5 Mart 1990'da
görevden ahnmıştı.
Bir yıl hapis cezasına mahkûm
oiduğu için Konfederasyon Baş-
kanlığı'na seçilme hakkını yitiren
Tiyenşan'ın "gövde gosterisinaV'
buJunmak amacıyla 30 mayısta
yapılacak genel kurulda adaylı-
ğını koyabileceği belirtiliyor.
Tiyenşan'ın karşısına, Bakır-
köy Belediye Meclisi'nin ANAP
1
h üyesi Suat Yalkın'ın aday çıka-
rılabileceğıni ifade eden konfede-
rasyona yakın kaynaklar, bu du-
rumda Tiyenşan ile SHP'ye ya-
kınlığı ile bilinen Şoförler ve Oto-
mobilciler Federasyonu Başkanı
Derviş Gtiaday'ın işbirliğine gi-
debileceğini bildirdiler.
Teömen Baba'nın başvurusu kabul edildi
Askeri doktorlara
soruştıırma açıldı
Özal'a 'ahşamadım' telgrafı çektikten sonra
tıbbi gözetim altına alındıktan sonra resen
emekli edilen Teğmen Murat Şeref Baba'nın
'askeri doktorlar hakkında soruşturma
açılmasına' ilişkin isteği tstanbul Tabip
Odası'nca kabul edildi.
ANKARA (ANKA) — Cum-
hurbaşkanı Turgul Özal'a çekti-
ği telgrafta, "Cumhurbaşkanhgı-
nıza alişamadım" diyen ve daha
sonra resen emekli edilen Teğmen
Murat Şeref Baba'run, "Askeri
doktorlar bakkında soruşturma
açılmasına ilişkin istemi" yerin-
de bulundu.
Emekli Teğmen Murat Şeref
Baba'nın nisan ayı içinde Türk
Tabipler Birliği (TTB) Merkez
Konseyi'ne yaptığı başvuru, İs-
tanbul Tabip Odası'na iletildi. Bir
süre önce başvuruyu değerlendi-
ren tstanbul Tabip Odası Yöne-
Akbulut'tan
(Baştarafı 1. Sayfada)
oiduğu belirtildi.
Öte yandan Izmir Büyükşehir
Belediye Başkanı Yüksel Çak-
mur, "25 milyon lira maaş aldığı"
yolundaki iddiaları yalarılayarak,
"Bunu söyleyenler getsin, besap-
ları beraber inceleyelim. Bu ka-
dar ucuz politika yapmayalım.
Sayın Başbakan'ın başka işi kal-
madı da bunlarla mı uğrasıyor?
ANAP bu gîbi davranışlan me-
toT haline getirdi. Benim rnaa-
şım, milletvekili maaşı artı 100
bin liradır. Bu da herbalde 25
milyon lira degildir." şeklinde
karşılık verdi. Milletvekillerinin
aylık maaşlarının ise harcırah ve
yollukları da dahil yaklaşık 4,5
milyon lira oiduğu belirtildi.
tim Kurulu da, konuyla ilgili ön
soruşturmayı başlattı.
tstanbul Tabip Odası yönetim
kurulu, Teğmen Baba'nın ilk kez
tıbbi gözetim altında tutulduğu
GATA Haydarpaşa Eğitim Has-
tanesi'ne bir yazı göndererek,
Teğmen Murat'a yapılan tıbbi iş-
lemler konusunda bil/ji istedi.
Başvuruda, Teğnıen Murat'a has-
tanede kaldığı sure içinde Dr.
Hürriyet Kaya'nın tedavi uygula-
dığı belirtildi.
îstanbul Tabip Odası Yönetira
Kurulu üyelerinden biri konuyla
ilgili olarak ANKA'ya bilgi verir-
ken, şöyle dedi:
"Tedaviyle ilgili bilgi istemini
içeren yazımızı gönderdik. An-
cak, GATA'dan bugüne kadar
herhangi bir \-anit gelmedi, ma-
kul bir süre bekleyecegiz. Yanıt
gelmezse, bu kez yasanın bize ver-
digi yetkiye dayanarak, GATA
Hastane Komutanlıgı hakkında
da yasalara aykın bareketten du-
layı soruşturma açacagız,"
Adının açıklanmasını isteme-
yen bu üyenin verdiği bilgiye gö-
re, Türk Tabipler Birliği (TTB)
kuruluş yasası, tabip odalarına
bu gibi durumlarda asker, sivil,
muayenehane hekimi ve kamu
kesimi hekimi ayrımı gözetmek-
sizin tüm hekimier hakkında di-
siplin soruşturması açma yetkisi
tanıyor.
Hande Mumcu ile gazeteci Uluç Gürkan Ankara DGM'deyargıç önüne çıktı
Krîpto davasınabüyük îlgiANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — ÖzaJ-Bush görüşme tuta-
naklannı elde edip yayımlayarak,
gizli kalması gereken devlet sırrı-
nı açıklamakla suçlanan Güneş
Gazetesi Ankara Temsilcisi Uluç
Gürkan ile Dışişleri Bakanlığı es-
ki memurlanndan Hande Şevkat
Mumcu'nun yargılanmalarına
Ankara DGM'de dun başlandı.
Dava konusu görüşme tutanakla-
nnı Hande Mumcu ile girdiği iliş-
ki sonucu elde ederek, Gürkan'a
vermekle suçlanan, ancak doku-
nulmazlığı kaldınlmadığı için yar-
gılanamayan ANAP Gaziantep
Milletvekili Hasan Cdal Guzd
yanlısı 20'yi aşkın ANAP'lı mil-
letvekili de duruşmayı izledi. Sa-
vunma avukatları, Basın Yasası
uyarınca davarun, tutanakJan ya-
yımlayarak iddüa edilen suçu işle-
diği belirtilen gazetenin "neşir
merkezi"nde görulmesi gerektiğı-
ni anımsattıiar ve Ankara
DGM'nin davaya bakmakta yel-
kisiz olduğunu bildirdiler. Mah-
keme heyeti de, toplam 35 daki-
ka süren duruşma sonucunda,
Hande Mumcu ve Uluç Gürkan'-
ın sorgulannı yapmaksızın, bu is-
temi incelemek uzere duruşmayı
23 mayıs tarihine erteledi. Bu ara-
da GüzePin Ankara DGM Baş-
savcılığı'na başvurarak davaya
ilişkin ifadesinın alınmasıru iste-
diği öğrenildi.
Duruşmaya yoğun ilgi
özellikle Güzel iie Mumcu ara-
sındaki ilişki iddiaları ile dikkat-
leri üzerinde toplayan davanın
dün sabah yapılan ilk duruşma-
sına yoğun bir ilginin oiduğu göz-
lendi. Sabah erken saatlerden iti-
baren gazetecilerin doldurduğu
Ankara DGM'nin bulunduğu
Çevre Sokak, oldukça yoğun bir
gün yaşadı. Hande Mumcu'yu
DGM'ye getiren ve amcası Meh-
mel Mumcu'nun kullandığı 06 H
9617 plakalı füme rengi Doğan
marka otomobilin, sabah saat
07.00'de DGM'nin bulunduğu
Çevre Sokak'a gelip bir tur ata-
rak durumu kontrol etmesi de
dikkat çekti. Polisin de geniş gü-
venlik önlemleri aldığı gözlenir-
ken, DGM'ye ilk olarak saat
08.00'de DGM Başsavcısı Nusrel
Demiral geldi. Davanın "kilil"
sanığı Hande Mumcu, yaklaşık 2
ay aradan sonra ilk kez dünku du-
ruşma nedeniyle ortaya çıktı.
DGM'ye, Demiral'ın gelişinden 7
dakika sonra babası Prof. Dr.
Ahmet Mumcu ve amcası Meh-
met Mumcu ile birlikte gelen
Hande Mumcu'nun, sakin oidu-
ğu gözlendi. Babasınm ve amca-
sının kollarına girerek DGM bi-
nasma gelen Hande, gazetecilerin
de ilgi odağı oldu. Bol bol fotoğ-
rafı çekilen Hande Mumcu'nun
herhangi bir tepki göstermemesi
de dikkat çekti.
DGM binasının önünde araç-
tan inerek, binanın merdivenlerini
gazetecilerin oluşturduğu çembe-
rin içinden ağır ağır geçen Mum-
cular'ın, bir ara yollarını şaşıra-
rak, DGM binası yerine Bölge
tdare Mahkemesi'nin kapısına
yöneldikleri gözlendi. Daha son-
ra DGM binasına yönelen Ahmet
Murncu'nun, kendilerini karşıla-
yan DGM karakol polislerine,
"Bizi Nusret (Demiral) Bey'in
odastna görüriin" dediğr duvuldu.
Mumcular'ın, duruşmanın başla-
dığı saat 10.00'a kadar Demiral'ın
odasında kaldıklan da öğrenildi.
Davanın diğer sanığı Uluç Gur-
kan ise avukatları Prof. Dr. Çe-
tin Özek ve Doç. Dr. Hasan Bı-
vıklı ile birlikte 09.00 sıralarında
geldi. Bir süre sonra da Hande
Mumcu'nun avukatı Prof. Dr.
Lgur Alacakaptaa DGM'ye gel-
di. Gazete muhabirlerinin yanı sı-
ra çok sayıda gazete yöneticisi ve
POLİS KORDONLNDA ÇIKTI — Hande Mumcu, DGM'nin sanıklann giriş ve çıkısı için kullanılau arka kapısına yaklaştınlan oto-
mobile polis kordonu alünda bindirildi. (Fotograf: Banş BU)
yazannın da duruşmayı izledikleri
gözlendi. Hande Mumcu'nun ilk
sorgusunu yapan dava tanıkların-
dan Dışişleri Bakanlığı Müsteşa-
rı Tugay Özçeri de DGM'ye gel-
di. Ancak, yetkisizlik talebinin su-
nulması nedeniyle tanıklık yapa-
madı ve duruşmanın ertelenmesi
uzerine, DGM binasından saat
10.40 sıralarında aynldı.
23 milletvekili
Duruşmayı, Güzel yanlısı 23
ANAP milletvekilinin izlemesi de
dikkat çekti. Gruplar halinde
DGM'ye gelerek, duruşma başla-
yıncaya değin DGM binası için-
de bekleyen ve aralannda TBMM
Adalet Komisyonu Başkanı
Alpaslan PebJi>anb'nın da bulun-
duğu 23 milletvekili şunlar:
Barlas Doğu, Mehmet Çevik,
Mehmet Kaşıkçı, Mustafa Balcı-
lar, Burhan Cahil Gündiiz, Erkan
Yuksel, Mehmet Macun, Hasan
Tannöver, Alpaslan Pehlivanlı.
trfan Başyazıcı, Talat Zengin,
Eyüp Aşık, Mustafa L'gur Ener,
Aydın Arvasi, Mehmet Orhun,
Hayrettin Kudretli, Mehmet Ya-
ş*T, Gökhan Maras, Adnan Yıl-
dız ve Baki Albayrak.
DGM'nin büyük salonunda ya-
pılan duruşma salonuna girişte de
büyuk izdiham yaşandı. Önce sa-
nıklar, avukatları ve milletvekil-
leri duruşma salonuna alımrken,
gazeteciler ile görcvli polisler ara-
SIKI KORUMA — Hande Mumcu'nun DGM'den çıkanlışı sırasın-
da büyük izdiham yaşandı. Mumcu, mahkemeden sonra yakınlan
tarafmdan, yiizü foto muhabirlerinden saklanarak kendisini bekle-
yen otomobile götnriıldü. (Fotograf: AA)
sında ise sık sık tartışmalar yaşan-
dı. Ardından duruşma salonuna
alınan gazeteciler, sanıklann otur-
dukları bölüıne, Hande Mumtu
ve Uluç Gürkan'ın fotoğrafları-
run çekilmemesi yönündeki istem-
leri üzerine alınmadılar. Bu du-
rum, izleyicilerin bulunduğu bö-
lumde duruşma boyunca izdiham
yaşanmasına yol açtı. Mahkeme
Başkanı Vehbi Benli de ortaya çı-
kan gürültü nedeniyle sık sık "bu
durumda duruşma yapılama
yacağı" uyarısında bulundu.
Başkan Vehbi Benh, üyeler Su-
leyman Erkan ve Deniz Hâkim
Albay Ünal Özpınar'dan oluşan
mahkeme heyeti ile birlilte duruş-
maya, DGM Savcısı Osman Tur-
han çıktı. tddianameyi hazırlayan
Sava Binbaşı Ülkü Coşkun ise sa-
at 09.00 sıralarında DGM'ye
geldi.
Yetkisizlik istemi
Sanıklann kimliklerinin sap-
tanmasından sonra Güneş Gaze-
tesi avukatlanndan Prof. Dr. Çe-
tin Özek söz aldı. Yetkisizlik is-
temini içeren 7 sayfalık dilekçesini
okuyan Özek, davaya konu olan
belgenin niteliği üzerinde herhan-
gi İJİr inceleme yapılrnaksızın, yal-
nızca Dışişleri Bakanlığı'nın bir
yazısı üzerine dava açılmasım
anayasanın 138. maddesine aykırı
olarak niteledi. Davanın ayrıca,
yetkisiz bir mahkemede açıldığı-
nı da savunan özek, "Tutanak-
lann gazetede vayımlanması üze-
rine İstanbul DGM'ce soruşturma
açılmasına karşın, Ankara DGM
Savcılığı'nın da ayn bir soruştur-
ma başlattıgını anımsatarak,
"Böylece Ankara DGM Başsa\-
cılıgı, yasal düzenlemelere rağ-
men. fiilen soruştunnaya el koy-
muş ve yetki kurallanna aykın
olarak da>ayı Ankara DGM'de
açmışür. Başsavcılıgın bu (utumu
iie hazırlık soruşturması yürütü-
lürken gerçekleştirSen bazı davra-
nışlar savcılıgın objektifliği konu-
sunda ciddi kuşkular yaratmakta-
dır. Biz mahkemeler arasında a>-
rım yapmı>oruz. Adalete
uvgunluk-aykınlık, güvenilirlik-
güvenilmezlik açısından DGM'le-
rin yapılan bakımından bir fark
görmüyoruz. Fakal 'yasal duzen-
leme', 'basın yoluyla işlenilen suç-
larda sorumluluk sistemi', 'mur-
tabit dava kavramı', 'isnat edilen
suçun niteliği', kısacası hukuksal-
lık gerektirdiği için mahkemeni-
zin davaya bakmakta 'yetkisiz'
olduguna inanıyor ve yetki itira-
zında bulunuyoruz" diye
konuştu.
Gazetemiz yazarlarından Cü-
neyt Arcayürek'in de aynı savlar-
la yargılandığı "Johnson
mektubu" davasını da anımsatan
Ozek, bu davada İstanbul Ağır
Ceza Mahkemesi'nin "sımn da-
ha önce kısmen ya da tamamen
açıklanmasının onn sır olraaktan
çıkaracağı" gerekçesiyle beraat
kararı verdığini, aynı durumun bu
dava için de soz konusu olduğu-
nu söyledi. Binbaşı Coşkun'un
başlattıgı soruşturmaya ilişkin sa-
vunduğu "Güneş Ğazetesi'nin
Ankara'da da saalmış olması, sa-
tışa arzı, dolayısıyla neşir merke-
zi olarak Ankara'nın da >er
aldığı" görüşünün yanlış olduğu-
nu, Ankara'nın "neşir merkezi"
değil, "baskı yeri" olduğunu kay-
deden Özek, "Aksi halde lzmir'-
de, Adana'da da ayn ayn soruş-
lurmalar açılmalıydı. Allahtan ki
açılmadı" dedi. Gazetenin So-
rumlu Yazıişleri Müdürü Alev
Er'in tstanbul'da yargılandığını
da anııasatarak,. Basın Yasası
uyarınca yazı sahibî ile sorumlu
müdurün "birlikte sorumlulu-
;u"ndan söz edildiğini bildiren
zek, "Bu açıdan sorumlu mu-
dür ile yazı sahibinin birlikte yar-
gılanması zorunluluğu söz konu-
sudur. Aksi uygulama çelişkilere
yol açabilir. Önce verilecek hü-
küm savunması alınmamış, dava-
da taraf olmayan diger kişi açısın-
dan da hükura verilmesi anlamı-
na gelir" dedi. Özek, bu nedenle
davanın tstanbul'da görülen da-
va dosyası iJe birleştirilmesini is-
tedi.
Gazete avukatlanndan Doç.
Dr. Bıyıklı ve Hande Mumcu'nun
avukatı Prof. Dr. Alacakaptan
da, Özek'in istemine katıldıklannı
açıkladılar. Alacakaptan, "Bu
davaya adı kanşan 4 kişi var. Bi-
ri İstanbul'da, ikisi burada yargı-
lanıyor, biri ise yasal engeller ne-
deniyle yargılanamıyor. Davala-
rın ayn ayn görulmesi, verilecek
karann Yargıtay'da bozulmasına
yol açacaktır. Bu durumda boşu-
na yargılama yapılmış olunacak-
ür" dedi.
DGM Savcısı Osman Turhan
ise bu isteme karşı çıkarken,
"Gizli kalması gerekn'ği iddia olu-
nan kripto tutanaklannın Anka-
ra'da sanıklar tarafmdan istihsal
edildiği iddia olunmakla, Basın
Kanunu'nun 3 ve CMUK'un 8.
•naddesi uyannca davaya bakma
yetkisinin mahkememizin görevi
dahilinde bulunmakla. yetki itinı-
zının reddine karar verilmesi ta-
lep olunur" dedi.
Mahkeme heyeti de kendi ara-
sında yaptığı kısa bir durum de-
ğerlendirmesi sonucunda, saat
10.35'te duruşmayı bitirdi ve sa-
vunma avukatlarının yaptığı iti-
razın incelenmesi amacıyla duruş-
mayı 23 mayıs çarşamba gününe
bıraktı.
Duruşma sonrası
izdiham
Hande Mumcu'nun DGM'den
çıkanlışı da büyük bir izdihama
yol açtı. Mumcu, DGM'nin sa-
mkların alınıp çıkanldığı arka ka-
pısına yaklaştınlan otomobile,
polis kordonu altında bindirildi.
Otomobili kullanan Mehmet
Mumcu, fotograf çekmek için
aracın çevresinde biriken gazete-
cilere sinirlendi ve "Tamam fo-
tograf çekin ama, arabayı serbest
bırakın. Menfi bir şey olursa ya-
kanm" dedi.
Babası Ahmel Mumcu ile bir-
likte araca binen Hande Mumcu,
gazetecilerin de katıldığı uzun bir
araç konvoyu ile babasınm yakın
arkadaşlarından birisinin evine
götürüldü. Mumcular'ın gittiği
apartmarun çevresi çok sayıda ga-
zeteci tarafmdan kuşatıldı. Han-
de Mumcu, annesi ve babasıyla
birlikte saat 22.30'a kadar bu ev-
de kaldı. Daha sonra Ankara Em-
niyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler,
başvuru üzerine Mumcu ailesini
başka bir eve götürdüler.
özek, istemlerinin incelenmesi
için duruşmanın ertelenmesini
doğru buldu ve istemin iyi ince-
lenmesi gerektiği için boyiesi bir
yola gidildiğini söyledi.
TBMM Adalet Komisyonu
Başkanı Pehlivanlı ise duruşma
sonrası gazetecilerin sorusu üze-
rine, "Yetki itirazı yapanlar, bu
itirazlannda haklılar. Yetki bakı-
mından bence de davanın tslan-
bul'da görulmesi gerekir" dedi.
Cüzel'den DGM'ye
başvuru
Duruşmayı izleyen 23 ANAP'lı
milletvekili, daha sonra hakkın-
da dava açılması istenen, ancak
dokunulmazlığı kaldınlmadığı
için yargılanamayan Güzel'i, Tu-
nus Caddesi'ndeki bürosuad^
topluca ziyaret ettiier. Milletvekili
lerinin izledikleri duruşmaya iliş-
kin gözlemlerini Güzel'e aktardık-
ları kaydedildi.
Bu arada Guzel'in, Ankara
DGM Başsavcılığı'na Avukatı
Prof. Dr. Yahya Zabunoglu ara-
cılığıyla başvurarak, davaya iliş-
kin ifadesinin alınmasını istediği
bildirildi. Güzel, Cumhuriyet'e
yaptığı açıklamada, avukatı Za-
bunoğlu'nu kendisiyle ilgili tüm
hukuksal konularda tam yetkili
kıldığını söyledi. Guzel, bu aşa-
mada davaya ilişkin herhangi bir
açıklamasının olınayacağını söz-
lerine ekledi.
Bu arada, Hande Mumcu'nun
bulunduğu evin önünde ilginç bir
olay yaşandj. Evin önünden oto-
mobiliyle geçen ve orada bulunan
gazetecilere "hayrola, ne bekliyor-
sunuz?" diye soran türkücu ibra-
him Tatlıses'e gazeteciler "Hande
1
yi bekliyoruz" diye karşılık verdi-
ler. tbrahim Tatlıses, gazetecilere
"memleketin Hande'den daba
onemli işleri var " yorumunu ya-
parak konuyla daha fazla ilgilen-
meden arabasıyla uzaklaştı.
SAĞMALCILAR CEZAE\TNDE 4
AÇIK GÖRÜŞT ÇIKMADILAR
Siyasi tutuklulardan görüş boykotu
'Anneler Günü'nde tüm yurtta açık görüş
yapıhrken, Sağmalcılar Cezaevi'nde yönetim
tarafmdan 15 dakikalık görüş izni verilmesi
siyasi tutuklular tarafmdan protesto edilmişti.
İstanbul Haber Servisi — An- lık açık görüşünu kabul etmeyen
neler Günü nedeniyle Sağmalalar siyasi tutuklular, dün de aileleriyle
Cezaevi'nde yönetimin 15 dakika- görıişmediler. Tutuklu yakınlan
uzun süre cezaevi kapısında bek-
lediler.
Adalet Bakanlığı'nın genelge-
siyle mayıs ayımn ikinci haftası
olan Anneler Günü'nde tüm yurt-
taki cezaevlerinde açık gorüş ka-
rarı ahnmıştı. Geçtiğimiz pazar
günü tüm yurtta açık göruş yapı-
hrken, Sağmalcılar Cezaevi'nde
ise yönetim tarafmdan sadece 15
dakikalık göruş izni verilmesi
özellikle siyasi tutuklular tarafm-
dan protesto edilmişti.
Bunun uzerine dünden itibaren
yapılması gereken siyasi tutuklu-
İarın açık görüşü yapılamadı. Tu-
tuklu yakınlan dün erken saatler-
de Sağmalcılar Cezaevi'nin kapı-
sı önünde beklemeye başladılar.
Tutuklu yakınlan, Sağmalcılar
Cezaevi'nin yoneticilerinin Adalet
Bakanlığı'nın genelgesine uyma-
dıklarını belirttiler. Normalde ya-
rım saat yapılması gereken açık
goruşün 15 dakikaya indirildiğini
kaydederek, "Adli tutuklular, 15
dakika göriişmeyi kabul etmişler.
Ancak siyasi tutuklular buna karşı
çıkıyor. Bu yüzden açık göriişe
çıkmayacaklarını belirtmişler.
Adalet Bakanlığı'nın genelgesi va-
nm saal yapilmasım ongöniyor.
Cezaevi yetkilileri allelerle göriiş-
muyoriar. tsteklerimizi kabul et-
miyorlar. Dilekçe yazıyoruz, onu
bile geri çeviriyorlar" diye konuş-
tular.
Bu arada, sivil ve resmi görev-
lilerin Sağrnalalar Cezaevi önun-
de herhangi bir olaya karşı güven-
lik onlemi aJdıkları gözJendi.
Açlık grevi
Öte yandan, Sağmalcılar Ceza-
evi'nden bir grup siyasi tutuklu-
lar adına yapılan yazılı açıklama-
da, 1 Mayıs rutuklulannın serbest
bırakılması için cuma sabahından
itibaren açlık grevine başlanaca-
ğı duyuruldu. Işçiierîn bayramı
olan 1 Mayıs'ın yasaklanması ve
kutlamak isteyenlerin polisçe en-
gellenmesinin protesto edildiği
açıklamada, "1 Mayıs'ta balka
kurşun sıkan ozel timin ortaya çı-
kanlması, besap sonılması ve tüm
1 Mayıs lutuklulannın serbesl bı-
rakılması için cuma sabahından
AİLELER GÖRÜŞEMEDİ — Sağmalcılar Cezaevi'ndeki yakınlanyla 'Anneler Günü'nde görüşemeyen tutuklu aileleri erken saatler- itibaren açlık grevine başlıyoruz"
den itibaren cezaevi kapısı önünde beklemeye başladılar. Ancak dün de görüşemediler. (Fotograf: Esat Pala) denildi.
Beşikçi
(Baftarafı I. Sayfada)
şısında savunma avukatların-
ca cezaevi yöneticileri için suç
duyurusunda bulunuldu. Sa-
nık avukatlarının, müvekkil-
leri Ismaıl Beşikçi ve Alan Ya-
yıncılık sorumlusu Ayse Zara-
kol hakkında açılan iki ayn
davanın birleştirilmesi yolun-
daki istemlerine ise sorguların
tamamlanmasından sonra ka-
rar verilmesi kararlastırıldı.
Beşikçi'nin sabahki duruş-
maya açık görüş nedeniyle ge-
tirilmediği bildirildi. Beşikçi
1
nin öğledensonraya ertelenen
duruşmaya da getirilmemesi
de tepkilere neden oldu.
Sanık avukatlarınca bu du-
rum yargılamayı engelleyen
keyfı bir tutum olarak nitelen-
dirilerek, cezaevi yöneticileri
hakkında suç duyurusunda
bulunuldu. Avukatlarca ayn-
ca, muvekkilleri hakkında
açılan iki davanın birleştiril-
mesi talep edildi. Mahkeme
Savcısı Fevzi Yıimaz ise dava-
lann birleştirilmesi istemine,
kitaplann ayn ayrı tarihlerde
basılmasını gerekçe göstererek
karşı çıktı.
Mahkeme de iki ayrı dava-
da Beşikçi'nin tutukluluk ha-
linin devamına karar verirken,
avukatların suç duyurusu ta-
leplerinin Cumhuriyet Savcı-
lığı'na iletilmesini kararlaştır-
dı. Duruşma da 16 Hazi-
ran 1990 saat 16.00'ya ertelen-
di.
Yargılamalar sırasında du-
ruşma salonuna giremeyen iz-
leyicilerin alkışlarla "Hoca-
mız Beşikçi Yargılanamaz".
"Beşikçi'ye özguriük" "Beşik-
çi cemmeye (bura)-a)" şeklin-
de slogan attıkları görüldu.