Katalog

(VJMHURÎYET/8 ISTANBULDA BUGÜN • Genç İşadamlan Derneğı (GIAD) tarafından düzenlenen "1990 yılında Türk Ekonomisinin Mali Sorunları, Alternatrf Çözümler ve Gümrük Polrtikasında Öngörülen Hedefler" konulu seminer Sheraton Otelı Horızon'da saat 10.30'da başlayacak. Semınere Maliye ve Gümruk Bakanı Adnan Kahveci de konuşmacı olarak katılacak. • İstanbul 1. Bölge Eczacılar Odası'nın "Sağlık ve Çevre" panelı Sheraton Otelı Balo Salonu'nda saat 10.30'da • MİGROS'un büyük mağazalar zıncırinin istanbul'dakı ilk örneği, Kızıltoprak Bağdat Caddesı 71 numarada saat 10.00'da açılacak. • Yapı Kredi Bankası yayını olan Doğan Kardeş Dergisi'nin BM Dunya Çocuk Günü'ne Türkiye'den katılacak temsılciyı belırlemek üzere duzenlediği yarışmanın finalistleri, Yapı Kredi Yenıkoy Korusu'nda odul törenı ıçın saat 10.30'da bır araya gelecekler • Marmara ve Boğazları Beledıyeler Birliğı, Birlik Başkanı Nurettin Sözen'ın başkanlığında saat 11.00'de bırliğın Emınonü'ndeki merkezinde, "Belediyeler Üzerindeki Baskı" konusunda bır basın toplantısı düzenleyecek. • Bakırköy Belediye Başkanı Yıldırım Aktuna 10.30'da Zihınsel Özurlü Çocuklar Eğıtım Merkezi'nın açılışını yapacak. • THY, Hostes ve Kabın Memurîarı Derneği'nın 25 yıl kutlaması Sheraton Otelı Balo Salonu'nda saat 20.00'de başlayacak KONUK YAZAR KENTOAŞAM 14 MAYIS 1990 BtR MEKTUP Ankesörlü telefonlar • İslanbul'da çalışabilır ankesörlü telefon bulmak bir dert. Beşiktaş'ta girdiğim 10'a yakın kulübeden sadece 2'si çalışıyor. Bu kulübeler eğer halkın kullanımına sunulmuşsa çalışabilir olması gerekiyor. ETHEM ERDEM A TAKÖTDEN Otobüsler yetersiz • Ataköy 9. kısımda oturan yurttaşlar tETT otobüslerinin yetersizliğinden şikâyetçi. Minibüs ve taksi ulasımının da hemen hemen hiç olmadığını belirten yuntaşlar, otobüs seferlerinin arttırılmasını istiyor. SUGÜNLÜĞÜ Okmeydanı'nda sular akmıyor • Okmeydam'ndan arayan yurttaşlar suların birkaç haftadır hiç akmadığını, önceleri az da olsa akan suyun şimdi tamamen kesildiğini belirtiyor. Semt sakinleri lSKİ'yi arayıp şikayetlerini bildırmelerine rağmen hâlâ ilgilenilmediğini söylüyor. Bayrampaşalılar zor durumda • Ba>rampaşa Demirkapı Caddesi'nden arayan Oya Ergüder, sulann uzun suredir akmadığını bu yuzden çok zor durumda olduklannı belirterek yetkilılerden sorunun çözümlenmesini bekliyor. İSKİ^NİN SU RAPORU • İstanbul Su ve Kanalizasyon Idaresi (İSKI) tarafından açıklanan dunkü su raporunda, İstanbul barajlanndaki toplam su hacminin 167 milyon 159 bin 600 metrekup olduğu bildırildi. Barajlardakı onceki günkü su hacmi, 157 milyon 499 bin 200 metrekup olarak ölçulmüştu. Verılen bilgiye göre, Islanbul'a dün verilen su miktan 865 bin 307 metrekup olarak gerçeklesti. Kente önceki gıin 841 bin 579 metrekup su verilmişti. "tstanbul'un oldum olası susuz bir kent olduğuna" ya da "şu kadar yıldır böylesine bir susuzluğun yaşanmadılma" dair bilgiler okuyorum. Hayretle. Bunları yazıp söylemek yanhştır ve koca bir yanılgıdır. Önce, eskiden şehrin nüfusunun hiçbir zaman 1 milyona bile erişememis olgusu var, sonra, eski İstanbul, en çok 3 katlı evlerden kuruluydu ve her ev kendi bahçesine sahipti. Yani her evin kendi su kaynağı elinin altındaydı. Geçmişte kuraklık görülmüştür ama, bu, yaz mevsimin kuraklığı idi. Kışlar hep yağışlı geçerdi. ÇELİK GÜLERSOY Şehrimiz yaman bir susuzluk ve kuraklık yaşıyor. Durum yeterın- ce açık, ama çareler konusunda duşunce birliği olmadığını görü- yonız. Kimileri, öyle fantastık ço- zümler oneriyorlar ki, insan doğ- ru okuyup okumadığından şuphe- ye duşüyor. Bu şehre yurdun her yerinden su taşınabılir, ama vis- kiden daha pahalıya çıkacak ma- liyetlerin, söz konusu bile edilme- mesi gerekir. Tabii, halimizle alay edilmiyor ise. Su konusunda başka bir yanıl- gı, geçmişle şapılan karşılaştırma ile sorunun değerlendırilmesinde yapılmakta. "fstanbul'un oldum olası susuz bir kent olduğuna", ya da "şu kadar yıldır böylesine bir susuzluğun yaşanmadığına" dair bilgiler okuyorum, yine hayretle. Her zaman belirttiğim bir açık gerçek, bir derdin iyileştirilebilme- si için, önce adının doğru konması gereğidir. Tarihte bu gibi kurak- lıklann hep olduğunu yazıp soy- lemek, yanlıştır ve koca bir yanıl- gıdır. Mumun gölgesinin duvara vurması, çocuğu gerejcsiz >eıe korkutur. Ama, bunun tersı de geçerlidir. Yani insanlann, elleri- ne aldıklan dürbunu tersten tuta- rak, objeleri çok uzaklarda ve ufak boyda gorme gibi bir yanıl- gıya duşmemeleri de ilk yapacak- ları ıştir. Ötesi, yani önlemler ve çareler, bundan sonra gelir. Onun için, ben de bu yazıyı, çö- Su, Dün ve Bugün Taribteki su medeniyetlerini, butun elemanlan ile, yani bentleri, kemerleri, terazi kuleleri ve sarnıçlan ile kurmuş olan Romalılar, bu eski başkent için, çevrede su aradılar ve Istrancalar'a kadar gittiler, yeterli ka>naklar bulundu. Osmanlılar da bunları arttırdı. zumlere değil, su sorununun geç- mişteki ve bugunfcü boyutlarının karşılaştırılmasına ayırıyorum. Bu eski başkentimiz, dünyada- ki öbıir birçok benzerlerinin şan- sına sahip olamadan kurulmuştu: Bır ırmak kenannda değildi. Bu- tün öbur buyıik ve unlü şehirle- rin, (Paris, Londra, Viyana... vb), içlerinden geniş - geniş akan büyük ve temiz su kaynaklan ol- masına karşılık, bizim Roma ko- lonisı, ikı - üç denizın ucuna tu- tunmuştu, ama, içecek tatlı ve akarsuyu yoktu. Tanhteki su me- deniyetıni, butun elemanları ile yanı bentlen, kemerleri, terazi ku- leleri ve sarnıçlan ile kurmuş olan Romalılar, bu yeni şehirleri için, çevrede su aradılar ve Batı >öre- lerinde, Istrancalar'a kadar gitti- ler. Sonunda, yanmada kısmı için yeterli kaynaklar bulundu. Os- manlılar, bunları arttırdı ve yeni, guzel bir sanat eserini de bu ağa ekledi; Çeşme ve sebil. 18. yy'da, Galata ve Beyoğlu'na da bu kez kuzeyden ve tarihte ilk kez, akar su bağlandı. Geçmişteki durum, böyle. Bun- ları, konuyu biraz okumuş herkes bilir. Gelelim, durumun değcrlendi- rilmesine: Bugunku susuzluk, bu boyutta ve de insanlara bu kadar etkilı olarak, tarihte yaşanmamış- tı. Şu nedenlerle: — önce, eskiden şehrin nüfu- sunun hiçbir zaman 1 milyona bi- le erişememesi olgusu var. O yüz- den yağan yağmur ve toplanan su, herkese yetmekteydi. Bugünkü gi- bi nufus, on katı olsaydı, kimse- ye yetmeyecekti. — tkincisi, eski tstanbul, en çok 3 katlı evlerden kuruluydu. Ayrıca, her ev, kendi bahçesine sahipti. Bu demektir ki, her evin kendi su kaynağı, elinin altında- dı; Kuyusu. Ve onun biriktirme deposu olarak, çoğu evde, bir de sarnıç. Nüfus artıp, insanlar üs- tüste beton katlara istif edilince, toprakla ve kuyu ile bağlantı kal- madı. Bilmem kaçıncı katta otu- ran adam anık, sadece, musluğa bağımlı. Bunun özeti şu: Su azal- dı ve insan da yerden koptu, ha- vada kaldı! — Üçüncüsü, geçmişte kurak- lık görülmüştür ama, bu, yaz mevsiminin kuraklığı idi. Kışlar hep yağışlı geçerdi. Ünlü (ve ga- liz) tekerlemedir; kış kışlığım ya- par; (falanca da falancalığım). O yuzden, eskiden yılın 6 ayı yete- rince yağış alınca, öbür 6 ayı ki- mi yıllar, kurak geçerse, bundan ekin zarar görurdu ama, şehir ev- lerı kendi rezervleri ile idare ede- bilirdi. Şimdi ise sayılan artan fa- lancalar bildiğini yapıyor ama, kışlar kışlığım unuttu. Bahara döndu Tarihte ilk kez, kar yağ- mıyor. Baharda biraz yağmur du- şunce, onu da kışın kunımuş olan toprak, emip yok ediyor. Olay bu. " Yeterince su var da, yeni be- lediye beceriksiz" diye, kuçük he- saplı ve maksatlı saptamaların, yeni - yeni politik yatırımlara ve bir felaketten kendi hesabına pas- ta dilimi çıkarmaya kalkmanın, âlemi yok. Toprağı doyuracak asıl yağış, kardır. Toprak kış boyu onunla doyar, baharda yağmurlarla da yeraltı kaynaklan oluşur. Bu ol- gu devre dışı kaldı. — Geçmişte olmayan "çağdaş" yan sorunları da var Istanbul'un. Bunlardan biri, ağaç komüru çı- kanlması için sorumsuzca yapılan kazılann, Terkos gölünün içinden su kaybına yol açtığı göruşudür. Şehire Terkos suyunun verildiği son yüzyılda, böyle bir olay da yoktu. Gölün şuyu, içinde durur- du. Araştırılması gerek. — Sonuncu bir fark, şu: Bu ku- raklık, yalnız tstanbul'a özge bir durum da değil. Toptan bir fale- ketle burun - burunayız. Alman- ya'ya, ilk kez kar yağmadı gibi bir şey. İsviçre oyle. Sadece kendi şehrimiz, hatta bölgemiz değil, ge- zegenimiz tehlike altında. Anlaşı- lan, 3 başlı bir afet var; guneşte patlamalar, buna karş. dünyayı koruyacak ozon tabakasının iıı- celmesi ve delinmesi ve dünyada- kı karbondioksit ve monoksit üre- timfnin, yer - yer tabaka halinde yoğunlaşıp, ısıyı aşağıda tutması. Sonunda kışlar ısınıyor. Yazlar da demek ki cehenneme dönecek. Şu and3 İn^ıltere'de derece 31! Bilim de bu konularda yeteriu- ce hazırlıklı değilmiş. Acı ile an- laşılıyor ki, zaten sadece 100-150 yıllık bir geçmişi olan maddi ilim- ler, hep kısa vadeli ve ekonomik karakteri olan konularda geliş- mişler, gezegenimizi bile tam ta- nımamış, doğal dengeyi iyi bile- memişler. Bilselerdi, sorumsuz endüstriyi, vaktinde ve yeterince uyaracaklardı. Sonuçta, tstanbul'un bu defa- ki susuzluğu, bambaşka bir olgu. Eski geçici olaylar ile aynı kaba konacak bir gelişme değil. Tarih- teki benzer durumlar için, evlere ve dukkânlara asılan "bu da ge- çer yahu!" levhası ile savuşturu- lacak cinsten, hiç değil. Ciddiye- tine uygun düşecek biçimde, ön- ce bilinç, sonra da olabilecek ve elde kalan son sınıra varacak çap- ta, etkili ve köklü önlemler isti- yor. Herkesten! Kimilerinin de- magojiyi bırakması gerek, kimi- lerinin de seyircilikten çıkması. Burgazada Sait Faik törenle anıldı Ada Dostları Derneği tarafından iskelede karşılanan Sait Faik dostları, Abasıyanık'ın İskele Meydanı'ndaki büstu önünde saygı duruşunda bulunduktan sonra fayton ve motorlarla Kalpazankaya'ya gittiler. Kültur Servisi — Sait Faik Abasıyanık, dün Burgazada'da düzenlenen bir törenle anıldı. Anma gününü düzenleyen -\da Dostları Derneği adına Pe- rihan Ergun, konuklan iskelede karşıladı. Sait Faik Abasıyanık'- ın fskele Meydanı'ndaki büstü onünde bir dakikalık saygı du- ruşunda bulunan davetliler, da- ha sonra kiralanan fayton ve motorlarla törenlerin yapıldığı Kalpazankaya'ya gittiler. Sunuculuğunu Candan Sa- buncu'nun yaptığı anma günü, Ada Dostları Derneği Başkanı Asım Muüu'nun acılış konuş- masıyla başladı. En büyuk ada dostunun Saık Faik olduğunu söyleyen Asım Mutlu, "Biı dostları, her yıl olduğu gibi bu- gun de onu anmak için burada- yız" dedi. Daha sonra konuşan Perihan Ergun, "Dostlann, adaya gelirken, Sait Faik'in ya- pıtında olduğu gibi bizlere hişt hişt dediklerini duyar gibiyim" diyerek, "Bir Kara Dtfrin Kuyu" adlı yapıtıyla 1989 Sait Faik Hikâye Ödülü'nü kazanan Nezihe Meriç'e bir plaket ve çek armağan etti. Nenhe Meriç, pa- ra çekıni, TAYAD Başkanı Mustafa Eryüksel'e verdi. Er- yüksel, geleneksel hale dönUş- mesi kararlaştırılan hediyeye, tüm Tutuklu Aileleri Dayanış- ma Derneği adına teşekkür et- ti. Tiyatro oyuncusu Gölsen Tuncer'in Sait Faik'in şiirlerin- den örnekler sunduğu anma gu- nüne, Salim Şengil, Muzaffer Uyguner, Adnan Özyalçıner, Sennur Sezer ve Leyla Şahin, yaptıkları konuşmalarla ka- tıldılar. Anma gunu, seneye yeniden buluşma dılekleriyle sona erdi. Bu arada Sait Faik Abasıyanık karikatur ve ponre sergisi, an- ma gününe katılanlarca izlendi. SİNEMA • TİYATRO •GÖSTERİ YN.IN FİLMİ DUNYA SİNEMALARIYLA AYNI ANDA TURKlYEde . MORG\V FREEMAN »DAN \YKRO\D • JESSICA T\NDY Ve • 3 Ilnı, Kmrr J Una 4yı # Amenke iasatlmr Bırtjğı 4. HAFTA E* İTİ UYAM.AMA , SEMIVO BAYAN DAISY ve ŞOFÖRÜ l a l T l MAHTAJ B^ogluDÜNYA 149 93 61/1100-1415-l6.30-ia45-21 15 A > • t ' ' — Kadıköy KAOIKÛY 337 74 00/11 Ofr 13.15-15.15-17 30-19.30-21 30 PERA 146 97 38-132 64 26 »AR\ERBR0.5l\A ,. Bans Pirhasan KUCUK BauEar C z e r i n e B i r M a s a L EUESOYGAZI VUTHAI DBYAKOMdLL YASafiNALKAYA KADIKÖYREKS3360I12 T0PKAPISUBS3 6712 RNDIKZADE NİLGÜL 586'£96 BAKIRKÖYREMK 572 18 63 ANKARAAKUN 1277656 12-00-14.15-16 30-18 45-21 00 12.00-1415-16 30-18 45-21 15 11.30-13JO-15 30-17 30-19 30-21 15 11 00-1300-1500-1700-1900-21 00 11 00-1100-1500-1700-1900-21 00 1215-14 X-16 45-19 00-21 15 VE I2MIR EMIR, IZMIR KARŞTTAKA SINEMALARJNDA CANNES 199O'da TEK TÜRK FİLMİ FÜRUZAN BENİM SİNEMALARIM HÜLYAAVŞAR Sema AYBARS-Yaman OKAY Yönetmenler FURUZAN/ GÜLSÜN KARAMUSTAFA Beyağlu LALE-2 - 149 25 24 12.0O-14.15-16.3O-18.4S-21.1S fiMM ^Bn SYLVESTER STALLONE KURT RUSSELL Tango&CashYön: ANDREI KONCHALOVSKY Bsyoglu FİTAŞ 149 01 M 12 00-14 15-16 30-18 45-21 15 K»dkdy SUREYYA 336 06 82 11^)0-13 15-15 15-17 15-19 15-21 45 Anfcjr» BATI 1U93 23 DEN HAFTANIN FİLMLERİ ANRI OUNYAYA GELDİ... ÇİNGENELERİ GOftDU. İLK UÇAKLA 6ERİ DÛNDU . 1989 CANNES EN İYİ YONETMEN ODULU ÇİNCENELER ZAMANI - - TIME OF THE GYPSIES Yon. EMIR KUSTURICA Sljlı SITE 147 69 47'11 00-1315 16.30-1115-21 45 Kldıko» MOOA 337 01 28/18 Mayıılın liıbaren Û BÜTÜN KAPILAR KAPALIYDI ASLI ALTAN • UGUR POLAT Yön:MEMOUHUN UĞURFIL Bsyo^lu SİNEPOP 143 70 71; U OS-14 15-16 30-18 45-21 00 Çemberlıta; ŞAFAK-1 - 516 26 60 11 00-13 30-1» 00-18 30-21 00 EN İYİ GÖRÜNTÜ EPEKT OSCARI NffSîÇ.la« ŞAf AK-1 /516 26 60 11 00-13.30-16 15-19 00-21.30 K«d*8r HAKAN 337 80 82 11.00-13.45-16.30-19.15-21 30 SttZ-1 SEVİMLI ve ZEKIYDİ KURTULMAK İÇİN UMUDU TEK ŞANSIYDC PARANOYA Cohen and Tate Roy SCHEIDER Adam BALDWIN Yön: Eric Red «î*« 21 MAYIS'TA ->X*J Ö L Ü oz.^NL^R DERNECI 00-21X 11JO.U0O-K jkARARTMA CECELERİ KÜLTUR • SANAT • FOUOORyUIIIZII 17/18 MAYBSAAT 21.00 AÇIK HAVA TtYATROSUNDA BİLET SATIŞ YERLERİ AUorama (Tlkııml 15I 15 71 Vakkorıml (Suldıye! 360 90 90 Bunya S i n t n u t 149 93 61 152 0162 Blkırtciy 74' 572 04 44 Bakırtoy K*RYA 542 11 U Ba*Hİ«ler OHVEROI 575 45 93 Galloı) Makoy Damjma Burosu 559 95 60/1104 Mmla Sınenası 33? 01 28 Suadıyt Alllnlik 355 43 70 V V A R N E R B R O S . S U N A R : Bu tehlikeli işin altından ancak onlar kalkabilirlerdi! RICHARD DREYFUSS EMILIO ESTEVEZ OZELTAKİP"STAKEOUT" # 18 MAYISTA SİNEMALARDA... »-»TO~ CAMILUE CLAUlA•BİR KADIN» ISABELLE ADJANI GERARD DEPARDIEU Yön: BRUNO NUYTTEN KAFTA>ULTMI mUT •BKEZI Tel 5421172 11.OO-14.3O-18.0O-21.1S PHIL COLUNS JUÜE WALTERS I3USTIEIÎ HIRSIZ •2ÛÛ14 ı5lS30'84ir 15 ISM KAOIKtT KULTUfl SAUT UWIU\ 34t 0! «2 143 09 83 f?J»-ÎJIS !33D-)SflD-^! !S KARACA Tİ YATRODA 152 99 76 BAKIRKÖY BELEDİYE TİYATROSU DARİO FO •• BEDAVA MI SANDIN? YASEMİN YALÇIH , Yörc OĞUZ ARAL Cuma. 20.30 C.tesı-Pazar 15 30 rz AHMET K AY AKONSERLERİ özei orkestrası eşliğinde 21 Mayis Pazartesi 20.00 AÇIK HAVA TİYATROSU HARBİYE Biletler: 10.000 TL'dir. Vakltorıma Tıksim: 15) 15 71 VJkkorama Suadiye- 360 90 90 Dunya Sıneması 151 01 62-149 93 61 Bakırköy Karya 542 11 72 Aksaray Knslal: 588 44 53 Kidıköy Modi: 3570128 OKM: 158 6987 Istiklal Cad No: 140 Tel: 1511865-66 Feıtıan Şensoy'un KAHRAMAN BAKKAL SÜPERMARKETE KARŞI ,u ı Perş.-Cuma: 21.00 C.teai: 15.30-18.30 FERHANGİ ŞEYLER Fertıan Şensoy tJüM»! Çarş: 21.00 Pazar 15.30-18.3 BEYOGLU KUÇUK SAHNE 143 64 17-144 43 27 Fertıan Şensoy un İSTANBUL'U SATIYORUM Münir Özkul-Erol Günaydın Salu 21.00 NÖBETÇİ TİYATRO Ferhan Şensoy un AŞKIN GÖZÜNE GÖZLÜK Yön: Rasim Öztatdn MOz. Aril Efkirt ClMİ-Pujr 1530 BERLIN YANIYOR -HİTLER FAŞİZMİNİN SONU- IA May.6 E n i p.tesindeombaren yön: YuH 13.OO-15 3O-1 8.OO-21.1 5 DEREBOYU CAD NO 110 ORTAKÖY/İST TEL 158 69 87 Erler Fılm / Türker İnanoğlu Sunar Bır Halıt Refığ Filmı Kadır İnanır - Hulya Koçyığit ve Perihan Savaş KEMAL TAHIR Beyoğlu ATIAS -143 75 76/120O-15M-18.0O-21 15 Balaıköy SİNEMA 74 - 572 04 44/11.00-14.30-18 00-21 30 Suadiye ATLANTIK - 355 43 70/11 00-14 30-18.00-21 30 Kadıköy AS - 336 00 50/11 00-14 30-18 00-21 30 R O B W I L L I A M S O. ılhamın ta kcndısiydi. Biraz yabani. biraz urkck. 7 f,atç. bu ilhamla ob^aııusiu bır >-avam yaraHriar. • • •• OLÜ ÖZANLM DERNEĞİ Bır PETER VVEIR fılmı l»t» İNGİLIZ Ak ADEMİSİ EN İYİ ÎİIM ÖtKllÛ IM9 EN İYİ ÖZGÜN SENARYO OSCAR' ÖOÜLÜ ULTRA STREO Ç U> ŞAFAK-2 516 26 60 1130-14 00-16 3O-1S45-21 15 Kldıköy OCAK 33C 37 71 11 30-14 00-16 30-19 00-21 30 Izmir ÇINAB 14 4» 61 ANKAR* B*TI 2-111 83 23 İ S T A N B U L B E L E D I Y E S İ ŞEHİR TİYATROLARI 6. GENÇLİK GÜNLERİ (3-25 Maye) M MAYIS 1990 PAZARTESİ 1200 FILM ABABESK Yon Ertera EGİLMEZ 15 M SÖYLEŞI -ARAB€SK" Murat BELGE 1900 tU CHW/WPAŞA 71P FAKULTESI TİY KULUBU'SevgılıDoktor 15 MAYIS 1990 SAU 12.00 FILM "UÇURTMAYI VURMASINUR Yon Tunç 8AŞARAN 1500 SOYLFŞI -UÇURTMAYI VURMASINLAR Tunç BASARAN - Nuf SURER 1900 M U BASIN YAYIN YUKSEK OKULU TlYATfiO KOLÜ Evleı Evler Aksınk . Bıçare Kadın İkı Ceilat 16 MAYIS 1990 ÇARŞAMBA 12.00 FILM GALJPOLI Yon PeterWElR 15 M SOYLEŞI -YenıBeteöıyelerdeSanataSakış KaOıköy BIC 8şk Cengız OZYALÇIN Uskudar Bld Bşk Nıyazı VURTSEVEN Ba»ırk:v Bld Bsk Yıldınm Aktuna Beyoglu Bld Bşk Hüseyn ASLAN 17 00 TİYATRO SANOIûl SOYTARILAR 19 00 TlYATfiO ODAS Rosengrantz ve Guıldenstern OldOler 17 MAYIS 1990 PERŞEMBE 1100 FİLM ' ZEUG Yön Woody ALLEN 15 X KONSER I D DEVLET KONSERVATUARI OGRENCI ORKESTRAS) 19 00 TIYATF0M89 Kımlıfc 8 MAYIS 1990 CUMA 1200 FİLM TOOTSIE Von Sydney POLLACK 1500 KONSEB LOS PAÇAROS SEFARAOIS 1500 8İR MUHENOIS-BİR ŞOFOR TİY GRUBU Surprız 1 7 » DIAGOSTERİSI -YUMUŞAK ŞEYLER- CEM ÇETİN 190OBİLKENTUNTİY GRUBU'DüğünyadaDavul 19 MAYIS 1990 CUMARTESI 121» FİLM N0 WAY O U r Yön Roger DOHALDSON 1500 KONSER Grup Harman-Gıjp Dınlence Gulfem OZDEMİR> Ata<; TACETTIN 1900 CEP TİYATROSU İSTANBUL SAHNESI Fırtınalar Savuıur Sahteliklen' 20 MAYIS 1990 PA2AR 12.00 FİLM "TEOUILASUNRISE" Yön Robert T0WNE 1500 AOİLE NAŞIT DENEME SAHNESI "Kım Kıme 0-jm Djma 17 30 HAPPEMNGS-III Cana Dölay Çağalay Kaca Çızmelı • Artıan Ka 1900 TİYATRO İNSAN Stalıngtad dan Son Mektuplar Gençlik Günleri süresince "Sanat Tarihi Mezunlon Derneği Fotoğraf Sergisi" İSTANBUL BELEDIYESİ CEMALREŞİTREY KONSERSALONU JOACHIM KUNTZSCH Piyano: Hedwig FLOREY KURT WEILL 90. DOfiUM YIU KONSERİ Müzik: Kurt WQLL Söz: Bertolt BRECHT 16 Mayıs 1990 Saat: 20.00 öğrenc -oğrelmen b^ et ^50 ındtrımlıdır BİLET SATIŞ YERLERİ Konacr Salonu: 148 53 92 Galleria Danışma Bûroıu 559 95 60 Vakkoranu Taktım 151 15 71 Vakkorama Suadiye 360 90 90 17 Mayıs 1990 Saat: 14.00'te J. KUNTZSCH ATÖLYEÇALIŞMASI • M S U. Devlet Konservatuvan'nın katkılarıyla gerçekleşecektir. 19 Mayıs 1990 Saat: 20.00 GENÇLİK KONSERİ (Mozart-Reethaven-Bruch-Schubert) İ.U. DEVLET KONSERVATUVARI ÖĞRENCİ O R K E S T R A S I Şef: Erol ERDİNÇ Btletler 3000-2000-1000 TL dır