Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 MAYIS 1990 CUMHURİYET/17
HAVA DURUMU TURKIYEDE BUGUN DUNYADA BUGUN
Wleteorotojı Geneı Mûdurljğu i-
den alınan btlgıye göre, yurdun ba-
tı kesmlen parca* buluöu Güney ve
Iç Ege ile Batı Akdenız yer yer sa-
ğanak yağıslı otekı yerier az bulut-
lugececek HAVA SICAKLIĞI Bıraz
daha artacak RÛZGÂR Kıızey ve
batı ycnlerden hafif ara sıra orta
kuyvette esecek DENIZLERIMİZDE
RÜZGÂR GûneyEgedegûnbats.ve d a olacak Van Gölû'nde hava-Parçalı bulutfu gececek Rûz-
karayelden Akdemzde günbatısı ve g â r g ü n e y ^ bat, yönieröen hafii ara sıra orta kuvvette ese-
SS&SföESi&Z cek^kû^kd.gal, olacak görOşuzakHgMOkm doiavın-
atte 10-21 denız mılı tiızla esecek
Demz mutedıl dalgaiı dalga yûteek-
lığı 05-1 yer yer 1 5 m dolayın- .£>.m £%, ^ ^ -^- yaömunu ^.sısk /£»»«.
Mana
Acapazarı
Adıyaman
Afyon
*6>
Ankara
Amakya
Antatya
Artvın
Aydıi
Balıkesr
Bfcc*
Bmgöi
Bıtts
Bolu
Bursa
A 28° 12° Dıyarbamr
A 26° 12° EArne
A 27° 12° Erzıncan
Y 22° 6°Era/rum
6 17° O°Estaşetw
B 24° 7°Gazanlep
A 26°i5°Gıreswı
V 28° 15° Gumushane B
B 17° 10° Haaân
V 27°'4° Isoana
A 25° 7°lstanbul
A 21° 9°lzmır
B 18° 6°Kars
B 18° 6° Kastamonu B
Ç
Çorum
OenızJı
E 23° 7°Kayse-ı
A 26° 12° KırtJarelı
A 24°13°Konya
B 17° 4°Kûolrya
Y 26° 11° Maötya
25° 11 Manısa
27° 14° k Maraş
20° 4°Mersın
15° -2° Muğia
24° 6°Muş
25° 10° Nıjde
17° 11" Ordu
17° 8°Fta
18° 7°Samsun
24° 9°Sıırt
24° 13° Sıoop •
28° 16° Sıvas
17° 2°TBtardaj
21 yirabzon
15° 6"*mcelı
26°12°Usak
22° 7°van
21» 4°tagat
20° 8°Zonsuldak
A aç* B OuluOu G guoe»» K karlı S-sst V-yaOmuriu
BULMACA
SOLDAN SACA:
1/ Lehçe. 2/ Kazan-
ma, iktisap... Yuze su-
rulen pembe duzgun.
3/ Baş örtüsü olarak
kullanılan bir tür
ipekli dokuma... İtal-
ya'da bir yanardağ. 4/
Sivri taşların toprak
zemine dikine çakıla-
rak, uzerine beton do-
kulmesiyle yapılan
dolgu. 5/ Oylumlu...
Sergen. 6/ Koyun sü-
tünden yapılan içi
küflü peynir... Bir so-
ru sozü. 7/ Mangane-
zin simgesi... Bir kirasenin kız karde-
şinin ya da kadın akrabalarından birı-
ni kocası. 8/ Arılann ayağında topla-
nan sarı renkteki mum... Tuy, kıl. 9/
Yolcu evi... Tropikal Arnerika'da yasa-
yan siyah tuylü kuş.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Osmanlı kapıkulu ocaklarına asker
ve saraya hizmetli yetiştirilmek uzere
Hıristiyan gençlerin toplanması usulü.
2/ Balıkesir ılindeki Kaz Dağı'nın mi-
tolojik donemlerdeki adı... Ana motifin tekranndan oluşan canlı
ve hareketli bestelere verilen ad. 3/ Sara hastalıfına verilen bir başka
ad... Köpek. 4/ Yılhk... Adana'nın bir ilçesi. 5/ Lityum elementi-
nin simgesi... Molekulü uç oksijen atomundan oluşan gaz halinde
yalın cisim. 6/ üzun ve yorucu çalışma... Eskiden Roma kentine
verilen ad. 7/ Halk müziğine ozgu telli bir çaigı... Işın. 8/ Bir şeye
yalnız bir noktada değen, fakat onu kesmeyen çizgi, eğri ya da yü-
zey. 9/ Bir nota... Buyuye, olağanustu guçlere. perilere dayanan ti-
yatro piyesi.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Vapur seferleri
14 MAYIS 1930
Seyrisefain idaresince önümuzdeki haziranda lirnanunız ile
Iskenderiye arasmda muntazam vapur seferleri yapılması
takarrür etmıştir.
Bu hat doğrudan doğruya "tstanbul - lzrnir - tskenderiye"
hattı olarak açılacak ve her hafta posta yapılacaktır.
tdarece Istanbul ile Mısır arasında en kısa olarak bu hat
muvafık gorulmüştür. Seyrisefain işletme müdüru
Bürhanettin B. yeni hat hakkında tetkikatta bulunmak
uzere Iskenderiye'ye gitmiştir. Bürhanettin B.
Iskenderiye'den Kahire'ye de gidecektir.
Seyrisefain idaresince bu hatta
ait hazırlıklar hazirana kadar
ikmal edilecek ve
tskenderiye'de bir umumi
Mısır acantası teşkil
edilecektir.
tstanbul - Izmir - Iskenderiye
hattına idarenin Gülcemal ve
Karadeniz sistemindeki
vapurlan tahsis edilecektir.
• METtKtT U>m» fURİMSIi
Bu hatta evvelce Hıdiviye vapurlan posta yapmakta iken
ahiren bu seferleri tatil etmişlerdir. Limanımız ile
Iskenderiye arasmda nakliyat şimdilik bazı ecnebi vapurlan
tarafından yapılmaktadır. Yeni hattın Seyrisefain idaresine
oldukça hasılat temin edeceği tahmin edilmektedir.
Iskenderiye postalannın İskenderiye'de iki gün kalacağı
yazılmış ise de bu hususta henuz bir karar verilmerniştir.
Vapurlann hareketleri Bürhanettin Beyin yapacaği tetkikata
göre tesbit edilecektir.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Adnan Menderes
14 MAYIS 1960
Başbakan Adnan Menderes bugün saat 16 da Ordu vapuru
ile Izmir'e hareket edecektir. Başbakanın, D.P. nin 10 uncu
iktidara geliş yıldönumünde yapacağı bu geziye buyük önem
verilrnektedir. Izmir'de bir konuşma yapması beklenen
Menderes'e bu gezisinde Başbakan Yardımcısı Medeni Berk,
İçişleri Bakanı Namık Gedik, bazı DP. milletvekilleri, D.P.
İl İdare Kurulu uyeleri de refakat edeceklerdir. Bu gezi
dolayısiyle özel bir sefer yapmakta olan Ordu vapurunda
200 kişilik yer aynlmıştır.
Dün geceki tebliğ
Örfi İdare Kumandanlığının 29 numaralı tebliği:
1— Tedrisatmı bitirmek uzere olan ilkokulların,
a) İdare Heyetlerince tertip edilecek müsamerelerine,
b) Ve buna öğrenci velilerinin iştiraklerine,
c) Bu okullaıda diploma tevzi merasimlerine
2— Sandal Bedesteninde müzayede suretiyle yapılmakta
olan satışlara, jzin verilmiştir.
Fahri Özdilek
Orgeneral
İstanbul Örfı İdare Kumandanı
En pahalı futbolcu
Türkiye ile haziran ayı içinde Ankarada yapacaklan milli
karşılaşma için ve Avrupada yapacaklan turne için İskoç
milli takımı çalışmalannı hızlandırmıştır. Bu arada milli
takımda Türk seyircileri Ingilterenin en pahalı oyuncusu
Denis Law'ı da görmek imkârunı bulabileceklerdir. Bilindiği
gibi Law anrıe ve babasının da hayret ettiği milyonlaıa
yaklaşan bir transfer ile kulup değiştirmiş, Manchesterli
olmuştu.
1.7S boyunda hârika klâsı olan bu sanşın genci Türk
seyircilerinin seveceği tahmin edilmektedir.
Şimdi Law'a sert ^utlarından dolayı Ingılterede "koca
tabancalı Kowboy" diyorlar.
GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet
Çin'de açlık grevi
14 MAYIS 1989
Çin-Sovyet ilişkilerınde 30 yıllık gerginlik ve çatışmadan
sonra iki ülke arasmda ilk kez gerçekleşecek olan doruk
toplantısı öncesinde, bir süreden beri daha fazla özgürlük
için gösteri duzenleyen öğrenciler açlık grevi başlattılar.
AP'nin haberine göre dün başkent Pekin'deki ünlu
Tienanmen Meydanı'nda toplanan binlerce öğrenci
"Özgurluk için açlık grevi" yazılı pankartlarla bir gösteri
daha düzenledi. Öğrencilerden bazılannın, isteklerinin
kabulu yonünde yönetımle "samimi ve eşit" goruşmeler
igerçekleşene kadar açlık grevini surdürecekleri bildirildi.
Ö|renciler, hükümet göruşme talebini kabul edene kadar
Tienanmen Meydanı'nda kalacaklannı açıkladılar.
Lerangrad
Londra
Madrd
Mılzn
Monlreai
Moskova
Vlurah
Seo Voık
Ose
Parıs
Prag
Rıyad
Roma
Sofya
Şam
%!Avıv
üınus
T4RTISMA
ALEVILER
Alevı Külturunu Gimumuze
Dede'ler Oet irdî
196O'lı yıllardan sonra sosyalist düşüncenin Alevi gençler arasında yay-
gınlaşmasıyla Alevi dedelerin toplumu sömürdüğü, geriye götürdüğü
ve birer asalak olduklan yanlışı, gerçekmiş gibi ortaya atılmıştır.
Alevilerin caima ve söyleme geleneğinin,
Türklerin Müslüman olmadan evvelki dini
olan kam dinındeki bir şaman geleneği oldu-
ğu bilinmektedir. Aleviler, duygu ve duşun-
celerini yazıh metinlerden ziyade saz ve soz
şairlerinin aracılığıyla dilden dile, kulaktan
kulağa aktarmayı yeğlemişlerdir. Birinci ola-
sılık, Selçuklu ve Osmanlı baskısı sonucunda
düşüncenin yazılı metne aktarılmasının bel-
gesel nitelik taşıyacağından doğru bulunma-
mış olması, ikinci bir olasılık da Alevilik ko-
nar göçer Turkmenleri arasında daha çok yay-
gırdaştığı için kalem ehli şairlerin az oluşu ola-
bilir.
Düşüncenin kurumlaşmasıyla Cem ayin-
lerinde soylenen deyişlerin unutulmaması için
gunumuze değin gelen Cönkler bulunmuştur.
Alevi şaırlennın şiirleri konu olarak ınsan sev-
gisi, insanın var oluşu, insan ilişkileri ve tari-
kat erkânı uzerine kurulmuştur. Tabii ki in-
san sevgisi derken kadın erkek ilişkisini insan
sevgisinden soyutlamamış, sevgi ve aşk tema-
larına da geniş yer verilmiştir. Örneğin Pir
Sultan Abdal, buyuk bir mucadele şairi oldu-
ğu halde yaşamın gerçeklerine uygun aşk te-
masını da işlemiştir:
"Beni gönıp yıizıin öte dönderme
Yine benim gunlum sendedir sende
Yıkıp hilâl kaşını >ere indirme
Hata sende değil bendedir bende."
İnsan sevgisi Alevi düşüncesinin temel il-
kesi haline gelmiştir. Her şeyin insanda olduğu
vurgulanmıştır. Bazı kaynakların Hacı Bek-
taş'a ait olduğunu söylediği, bazılannın da
Kaygusuz Abdal'a malettiği şu dörtlukte bu
duşünce en guzel şekliyle ifade edılmiştir:
"Hararet nardadır sacda değildir
Keramet başta sacda değildir
Her ne ararsan kendinde ara
Mekke'de Kudüs'le Hac'da değildir."
İnsanın var oluşunu anlatan \e insanı Tan-
n'dan ayn görmeyen Hallacı Mansur'un "En-
el Hak" (Ben Allah'ım) duşuncesi Alevılikte
temel ilke haline gelmıştir. Burada HacfBek-
taş Çelebısi Hamdulillah Efendi'nin Şır'i mah-
lasıyla yazdığı şiirini sunmadan geçeme-
yeceğim:
"Bu fena mulküne çok gelip gittim
Yağraur olup vağdim, ol olup bitliro
Unıra diyarını ben irsad ettim
Horasan'dan gelen Bektaş idim ben
• • •
Hamdulillah şimdi Şir'i dediler
Geldim giltim zalım hiç bilmediler
Bu sırrı müphemi anlaraadılar
Her gelen mahluka kardaş idim ben
Canlıya cansıza kardaş idim ben."
Sanınm ki doğanın diyalektiğini bu kadar
güzel anlatan bir düşunce, çağın toplumbilim-
cılerine bile ışık tutmuştur. Peki buraya ka-
dar çok güzel. Acaba bu kültur gunumuze de-
ğin nasıl gelmiştir? Kim getirmiştir? Alevi in-
sanları ilericiliğini, demokratlığını kime
borçludur?
196O'lı yıllardan sonra sosyalist düşüncenin
Alevi gençleT arasında yaygınlaşmasıyla Ale-
vi dedelerinin toplumu somurduğu, geriye gö-
turduğu ve birer asalak olduklan yanlışı, ger-
çekmiş gibi ortaya atılmıştır. Şapkamızı önü-
muze koyarsak ve gerçekleri daha objektif bir
biçımde incelersek Ale\i külturunun gunumu-
ze kadar gelmesini "bir lokma, bir hırka" du-
şuncesiyle elinde sazı, ya>a olarak kar-kış de-
meden, koy köy gezen, taüplerini irşad eden
<\levı dedelerine borçlu olduğumuzu görürüz.
Gerçek şu kı bir Alevi dedesi A>in-ı Cem'de
akşamın >edısinden sabahın beşıne kadar ça-
lar soyler, kuskunleri barıştırır, gerek dinsel
gore\ını gerekse kulturel gorevini yerine ge-
tirir. Bunun karşılığında da ya yanm teneke
buğday veya yarım teneke un verilir. Yine de
gozumuz dedeye verdiğimiz yarım teneke buğ-
dayda kalır. Dedeler bizi sömurdü deriz. Bı-
rakınız dinsel gorevini, uzun bir kış gecesin-
de en az altı yedi saat bizi dinlendırmiş, mü-
zik ziyafeti vermiştir. Ote yandan bakıyoruz,
sahneye çıkıp 15 dakıka ne olduğu belirsiz mü-
zikler yaparak milyonlarca lira kazanan sa-
natçılara bir şey denmiyor. Sonuçta şunu söy-
leyebilirim ki ilericilik, devrimcilik, Alevile-
rin genlerinde, kromozomlarında değil, kul-
turlerindedir. Bu külturu de günümüze değin
getiren dedelerdir. Alevi toplumu her yonden
kendilerine borçlu ve minnettardır. Bu nedenle
bu kulturu devam ettirmek, nefesleri, duaz-
ları çalmak söylemek, kultünımüzün asimile
olmasını onlemek, çağın sanatçılarının ve dü-
şünce adamlannın gorevi olması gerekir. Iş-
te bu külturden dolayıdır ki Aleviler Türkiye
Cumhuriyeti'nin laiklığin, ve Ataturk ilkele-
rınin sigortasıdır.
Bir başka değinmek istediğim nokta da Ehli
Beyt sevgisidir. tlericilik, devrimcilik, hoşgörü
ve ınsan sevgisi gibi kavramlar Aleviliğin te-
mel öğesidir. Bu niteliklerin birini kum, biri-
ni kireç, birini tuğla, birini demir kabul eder-
sek burada yapıştıncı bir malzeme olması ge-
rekir. Bu da çimentodur. Işte yukarıda say-
dığım nitelikleri bir araya bağlayan ve günü-
muze kadar getiren yapıştıncı madde de Ehli
Beyt sevgisidir. Alevilerin Ayin-i Cem'lenn-
de vazgeçemediği duazların çalınmasındaki
ana neden budur.
Yavuz Top / İstanbul
EUne-diline-beline sahipolmak
Aleviliğin temel esaslannda*n biri olan "FJi-
ne, diline, beline sahip olmak" duşuncesi in-
sanca yaşamanın felsefesıdir. Tüm ınsanlığın
esaslarından biridir ve bir yaşam felsefesıdir.
Tarih, kultur, hukuk, sanat, ekonomi vb kı-
sacası yaşamımızın bırçok alanı bu duşunce
uzerine kurulmuştur.
"Eline, diline, beline sahip olmak" duşun-
cesi her insanın kendı ozunu görmesinı, tanı-
masını, eleştirmesini, kendisinı teraziye koyup
tartmasını sağl.ar. Bu üç öğenin merkezi olan
beyin de insanlık tarihini belirlemiştir.
Bir kapıyı açıyorsunuz, karşımza işkence-
ciler, kumarbazlar, somürücüler, savaş yan-
lıları, diktatörler, yalancılar, ruşvetçiler, sah-
tekârlar, gericiler, kaçakçılar, katıller, cinsel
sapıklar, benciller, çıkarcüar, dayakçılar, do-
ğayı katledenler, insanhğı açlığa, yoksulluğa,
intiharlara, olüme terk ettirenler, baskıcılar,
sadistler, alkolikler, ırkçılar kısacası eline, di-
line ve beline bunlara bağlı olarak beynine sa-
hip olamayan kokuşmuş, yozlaşmış, çürü-
müş, aşağılık gorüntüler gözlemleyebiliyorsu-
nuz. Yaşamın bütün olumsuzluklarını belir-
leyen beynin ürettiği hastalıklı düşünceler ve
bu duşünceleri eyleme geçiren el, dil ve bel.
İkinci kapıyı açıyorsunuz, karşısına değerli
sanat eserlerini üreten, sevginin, saygının, ST-
caklığın, dürüstlüğun, ilencıliğin olumluluk-
larını taşıyan, somürusuz, barıştan, doğanın
korunmasından. insanın insanca yaşamasin-
dan yana olan, özgurlukten yana olan, sağ-
lıklı cinsel yaşamdan yana olan, insana değer
veren yani kısacası eline, diline, beline sahip
olan bilimsel düşünceler üreten beyne sahip
olan aydınlığın, mutluluğun, huzurun gorun-
tulerini gözlemleyebilıyorsunuz. Yaşamın bü-
tun olumluluklannı belirleyen beynin üretti-
ği sağlıklı düşünceler ve bu düşunceleri eyle-
me geçiren el, dil ve bel.
Goruluyor ki bir insan eline, diline ve beli-
ne sahip olduğu zaman bıreysel, toplumsal ya-
şam değişecektir. Eli, dili, beli yoneten beyin
sağlıklı, bilimsel, insanca yaşamdan yana ça-
lıştığı andan itibaren tum olumsuzlukların so-
nu gelecektir. İletişim aracı olan el ve dil in-
sanların bir araya gelmesini, örgutlenmesıni
sağlayacaktır. insanın, doğanın özgürce ge-
lişeceği bir yaşam oluşacaktır.
Aleviliğin, Bektaşiliğin temel esaslan olan,
yaşam felsefesinin köklerini oluşturan "eH-
ne, diline ve beline sahip olmak" duşuncesi
önemle uzerinde durulması gereken bir konu-
dur.
Elinı, dilini ve belini insanlığın geleceğine
yönelik olumlu kullananları, kullanmayı sür-
durenleri, kullanacakları saygıyla, sevgiylese-
lamlıyoruz.
Hasan İyi
DÜZELTME ~
• Yavuz Top söyleşisinde "Ebumuslim
Horasani adlı Turk komutan" cumlesi
"Ebusuud Horasani adlı bir korsan"
olarak "Baba tlyas Horasani'nin iki
mıiridi" de "iki oglu" olarak
yayımlanmıştır, düzeltir özür dileriz.
POLITIKA VE OTESI
MEHMEDLKMAL
Neler Gelmiş...
Adına rastladığım yıllarda Refik Halıt, Ulunay (Ref'i Cevat), Hü-
seyın Cahıt Yalçın gıbı Atatürk muhalıfı yazarlardan sayılırdı Ne
yapmıştı da 150'lıkler lıslesıne gırmıştı, bılmezdım. Zaten Ata-
türk'ün sağlık yillarında ağza alınan yazarlardan değildı. Mem-
leket Hikâyeleri. elıme, çıktığı yıllarda değil çok sonra geçmışti
Yakup Kadrı'nın anılarında adı geçerdı. Fecr-ı Âti doneminın ba-
şında varmış, sonra ayrılmış. Memleket Hıkâyelerı'nde Anado-
lu'ya açıhr gazete yazılarında ise Anadolu hareketıne karşı çı-
kar Bir ımparatorluk batarken herkes uzağı goremez kı! .
Yıllar sonra bir yazısında kendını anlatırken, "Ben hayatta her
şeye muhalifinn" der. "Ama benım bu davranış biçimim her za-
man yanlış anlaşılmıştır. Ben Atatürk'e hıçbır zaman karşı olma-
dım. Daha doğrusu her ıkımiz de bırbirımızı yanlış anladık. Ben
Ittihat ve Terakkı Fırkası'na muhaliftim Atatürk'e muhalefetım ora-
dan gelır Ittihat ve Terakkı'yle beraber çalıştığı ıçın uzak kaldım
O da bir sure sonra onlardan uzaklaşınca, onun yanına geldim.
Bir ımparatorluğu mahvetmiş bir partının yanında olamazdım.
Sonradan anladım ki o da onları temızlemeye karar vermış."
Atatürk bir sure Ittıhatçtlarla bırlikte olmuş, sonra aynlmıştır.
Ama bunlar yıllar ötesinde kalır Refik Halıt'ın Anadolu hareketi
aleyhınde yazılar yazması Ittihatçılığından çok sonradır Yazı ha-
yatına bakarsak donemler şöyle sıralanır:
ikinci Meşrutiyet'ten sonra gazetecılığe başlamış, Tercüman-
ı Hakıkat'te yazmıştır. Kalem. Cem gıbı dergılerde Kırpı takma
adıyla görunmuştur. Çok genc yaşta sıyasete gırmıştır Hurrıyel
ve Itılaf Fırkası'na üye olmuş, Beyoğlu kâtiplığı etmıştir İttıhat-
çılar iktidara geçtiğinde de sürgüne gönderilmıştır. Sınop, Ço-
rum, Ankara, Bılecık ıllerinde beş yıla yakın surgün kalmıştır.
Şımdiki hükümetin surgün kararnamest vardır ya, bunu ılk ta-
dan yazarlardan bırı Refik Halıt'tir.
Ustat, Ankara surgunu ıken kentı hıç beğenmez Buyuk bir
yangın olmuş, ıçeçek su bulunmaz, yaşamak zorlaşmış. Her
yanda tıfo ve grıp salgını varmış Ustat. tutmuş İçişleri Bakanı
Talat Paşa'ya surgünün Bılecık'e aktarılmast ıçın bir telgraf çek-
mış Valı Reşıt Bey'mış. Istese telgrafı çektırmezmış Valılerın bı-
zım şımdı eyalet valılerı gıbı geniş yetkilerı varmış. Izın çıkmış.
Reşıt Bey şoyle dıyesı ımış:
"Sızı Bılecık'e değil dosdoğru Istanbul'a yollamak isterdım."
Trenler odunla tşledığinden Ankara'dan Bılecık'e bır buçuk gün-
de gelebilmış
Ittıhatçılar devrıldıkten sonra partısı onu Posta Telgraf Genel
Müdürü yapmış Bir yandan memurluk, bir yandan yazarlık eder-
mış Işte bu sırada Anadolu hareketi ve Atatürk aleyhine yazmış.
Partisi yenik düşünce de yurtdışına kaçmış. Ankara hukumeti
de onu 150'liklerın arasına katmış.
Ben ustadın çok sonra Tanın gazetesınde anılannı okudum.
Siyasetın cılvesı, Hüseyin Cahıt, Tanin'de bu kez Halk Partısı'ni
savunuyor, Refik Halit de gazete tıraj alsın dıye anılannı orada
yazıyordu. Hüseyin Cahıt de keskin bir Halk Partisi duşmanı ıdi.
Nedense 1946 demokrasısine geçerken Huseyın Cahıt önce Ta-
nin'de, sonra Ulus gazetesınde CHP'yı savunmuştur. Tanin'de
yazdığı bir yazı ile gençlerı kışkırtmış, sonucu Tan basımevı ve
başka yayın organlarının yönetım yerlerı yağma edilmıştir Bu da
demokrasimizin garip cılvelerınden bırıdır.
İsmet Paşa'nın, "Biz Hüseyin Cahıt Bey'e çok çekdırdık" de-
dıği ve korumasına aldığı söylenır kı doğrudur.
Refik Hajit'in ilk okuduğum kıtabı Mınelbab llelmihrap'tır. Son-
ra bu 'Bir Ömur Boyunca' dıye çıkmıştır Bu kıtap kronolojık bır
sıra ızlemeyen siyaset anılarıdır. Rastgele yazılmıştır. Ama bır dö-
nemın ıçyüzünü anlatır (İletişim yayınları). Neler gelmiş, neler
geçmiş, ne ıncir çekirdeğıni doldurmayan olaylar buyutulmuş,
marifet sayılmıştır.
CAL1SANLARIN
/L..Tadı ve görünümü için harcanan emeklere yazık olmuş... Çünkü bu yemekte ağır bir yağ kokusu var.
0 Y S A . . .
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞİPAL
"Asgari Ücretten Maaş Bağlandı"
SORL: 1964 yılında sigortah olarak ise basladım. 1980 yılına
kadar hep tavandan prim ödeyerek 5.000 is gunıinu doldu-
rup kendi istegimle işten aynldım.
1981 yılında eski işyerim beni geçici olarak işe aldı. Ani
bir rahatsızhk sonucu ancak 3 gun çalışabildim ve 3 ay su-
ren bir ledavi sonunda yeniden tşime dondum ve 3 aj ca-
hştıktan sonra 1984 yılında emekliligimi isledim. Bana asgari
ücretten emekli aylığı bağlanacagını soylediklerinde şok ge-
cirdim. Çıinku başlangıçtan beri primlerim hep tavandan
odenmişli. Ancak son calıştıgım 3 aj 3 gün eklenertk 5 )i-
lın ortalaması bulundu. Yaşımın dı 38 olması buna ekle-
nince asgari ücretten maaş baglandı.a
1988 yılında yeniden emekli olarak işe basladım. Halen
çauşıyorum. Sormak istediğim:
1) Şu anda emekliligimi durdurabilir raiyim?
2) DurdurabUirsem, benden aldıgım aylıklan geri isler-
lermi?
3) Emekli olarak çalışlıgım hazi-
ran 1988den bugune kadar tum iş-
'*î çi ve işvertn hisselerini odersem ve
- -'•-5 )Tİ sonra rmeldiligimi istersem, bu-
gun akJıgım 299 bin 950 lira eraekli
% aylıgı ile arasında ne fark olnr?
N.C.
. Y\NIT: 1) Sosyal Sigortalar Kuru-
. mu'ndan yaşlılık (emekli) aylığı al-
"•i makta olarüar, dılediklerinde emekli
aylıklan kesilmeksizin Sosyal Gu-
; venlik Destek Primi ödemek koşu-
% luyla çalışabilmektedir. Yaşlılık aylığı
almakta olan sigortalılar için bir
ikinci seeenek de aylıklarını kestire-
rek çalışmalandır. Her iki secenek
de aylık alan sigortalıların isteğine
bırakılmıştır.
Emekli aylığınızı kestirerek çalıs-
manızda yasal engel yoktur.
2) Aylığınızı kestirerek çalışmanız
dururnunda, size ödenen aylıklann
geri istenmesi de söz konusu de-
ğildir.
3) Emekli aylığı almakta ıken Sos-
yal Güvenlik Destek Primi ödeyerek
geçen çahşma surelen, sigonahhk
süresinden sayılmadığı gibi, bu sü-
relere ilişkin malullûk, yaşlılık ve
ölüm sigortaları primi sıgortalı ve iş-
veren hisselerini ödeyerek borçlan-
mak da olanaksızdır. Ancak, yazılı
isteğiniz uzerine, aylığınızın kesildiğı
tarihten ileriye dönük çalışmalarıruz
ikinci kez yaşlılık aylığı bağlandığın-
da göz önüne alınır.
Bugün için 433 bin 500 lira (1.700
üst gösterge tablosunun ait göster-
gesi x 255 katsayı = 433.500 TL.)
ile 1 milyon 632 bin (6.400 ust gös-
terge tablosunun ust göstergesi +
255 katyası = 1.632.000 TL.) lira
brüt ucret alanlar ust gösterge tab-
losundan prim ödemektedir.
5 yıl sonra 1995'te ust gösterge
tablosundan bağlanacak yaşlılık ay-
lıklan 9 Temmuz 1987 ile 31 Alarık
1994 tarihlen arasında, 7 yıl 5 ay 22
gunluk malullûk, yaşlılık ve olum sı-
gortaları primi ödenmiş sürelerin or-
talamasına göre hesaplanacaktır.
Bunu da bugünden saplamak ola-
naksızdır. Almakta olduğunuz 299
bin 950 lira yaşlılık aylığı, bugun
SSK'ca ödenen en duşuk emekli ay-
lığıdır. 5 yıl sonra sıze bağlanacak
yaşlılık ayhğının bugünkü aylığını-
zın ustünde olacağından kuşkunuz
olmasın. (90r4/87)
î/
İNSAN SICAĞI
Erdal Atabek
4. bası 5000 lira (KDV içinde)