Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/16 DIŞ HABERLER 14MAYIS 1990
^ : 2000'e kadar su için
yeni bir savaş çıkabilir
Ortadoğu'da
su savaşı mı?İngiltere'de yayımlanan Independent on Sunday gazetesi
Türkiye-Suriye-Irak, İsrail-Suriye-Ürdün-Lübnan ve Etiyopya-
Mısır-Sudan arasmda karmaşık bir su sorunu olduğunu belirtti.
LONDRA (Cumhuriyet) — Ortadoğu'-
da su kaynaklanıun kullanımı nedeniyle ye-
ni bir savaşın, yüzyıl bitmeden çıkabilece-
ği iddia edildi. Independent on Sunday ga-
zetesinde yayımlanan makalede, Türkiye-
Suriye-Irak, Îsrail-Suriye-Ürdün-Lübnan ve
Etiyopya-Mısır-Sudan arasında karmaşık
bir su sorunu olduğu kaydedildi. Ürdün
Kralı Hüseyin'ın, "Hiçbir konu İsrail'le
tekrar savaşa girmeye bizi zorlayamaz... Su
hariç" dediği aktarıldı. Suriye Devlet Baş-
kanı Hafız Esad'ın, Suriyelnin Kuzey Lüb-
nan'dan çekilmesi durumunda önemli nehri
Orontes'in Lübnan kuvvetleri ya da
"larafsız" kuvvetlerce korunması amacıyla
Lübnan'la "gizli" bir anlaşma yaptığı öne
sürüldü.
Su kaynaklarının kullanımına ilişkin so-
runların sadece İsrail-Arap çekişmesi olrna-
dığı kaydedilen makalede, "Türkiye de Fı-
rai sularını durdurarak, yıllardır diplomai-
lann yapamadıgını yapti. Suriye ile Irak'-
ın ittifakına yol açtı" dendi. Su kaynakla-
n konusunda Arap ülkelerinin genelde duy-
dukları kaygılar şoyle dile getirildi:
"İsrail'in Türkiye ile ilişkileri düzgün ve is-
likrarlıdır. Türkiye, Suriye ve Irak'ın su-
larını denetim alunda tutuyor. Türkiye ile
Arap komşuları arasındaki ilişkiler kötüle-
şiyor. PKK, Suriye'de üslenmiştir. tsrail,
Eliyopya'nın Nil uzerinde yapraayı tasar-
ladığı baraj konusunda danışmanhk hizmeti
sağlıyor. Sovyetler Birliği tarafından terke-
dilen ve Marksizmi unutan Etiyopya, şim-
di silah ve teknik bilgi için Israil'e yöneldi.
Irak ve Suriye 10 yıl içinde su miktarında
yüzde 60 düşiiş bekliyor. Suriye başkenti
Şam'da şimdiden sular günde 12 saat kesi-
liyor."
BALTIK
Gorbaçov'a
'dörtlü görüşme'
önerisi
VILNILS (AA) — Üç Sovyet Baltık
cumhuriyeti, Litvanya, Estonya ve Leton-
ya'nın devlet başkanlannın, düzenledikle-
ri doruk toplantısından sonra, dün, Sovyet
Başkanı Mihail Gorbaçov'a "4'lü
görüşme" önerisinde bulundukları bildiril-
di.
Litvanya Devlet Başkanı Vitautas Lands-
bergis, dün parlamentoda bazı gazetecileri
kabulu sırasında konuşurken, üç cumhu-
riyet- arasında kararlaştınlan ijbirtiğf çcr-
çevesinde, Gorbaçov'a görüşme önererek
"ilk adımı attıklannı" belirtti.
Gorbaçov'a dün sabah bir telgraf gön-
derdiklerini belirten Landsbergis, önerdik-
leri dörtlü görüşmenin yer ve zamarunın se-
çimini başkana bıraktıklarıru açıkladı.
Landsbergis, önceki gün de Gorbaçov ve
ABD Başkanı George Bush'a birer mektup
göndermiş olduklannı anımsattı, ancak
mektubun içeriği hakkmda bilgi vermeyi
reddetti.
Üç Baltık liderinin kökenlerinin farklı ol-
masının, anlaşmazlık çıkmasına yol açma-
dığını soru üzerine kaydeden Landsbergis,
önceki günkü doruğun, üç cumhuriyetin iş-
birliği olanaklarını arttıraca|ını belirtti.
Ürdün ve Suriye'nin Yurmuk nehri uze-
rinde baraj yapma planları olduğu hatırla-
tılan makalede, bu nehrin fsrail'deki Gaii-
le Denizi'ni beslediği, bu nedenle barajın
lsrail tarafından tehdit unsuru olarak gö-
rüleceği belirtildi. Seria nehri de Galile de-
nizinden çıkarak Öiü-Deniz'e aktığı için göl-
deki su azalması, bütün yöredeki tarım için
gerekli su kullanımını olumsuz etkileyecek
nitelikte görulüyor. Israil'e sadece bu yıl
150 bin yeni Yahudi göçmenin Sovyetler
Birliği'nden gelecek olması, anan sanayi-
leşme, suya dayalı tarım alanlarına duyu-
lan ihtiyaç gibi nedenlerle İsrail'in su kul-
lammı artıyor. lsrail yöresine 2000 yılına
kadar y'ağacak yağmurda da yüzde 10 ora-
nında azalma beklendiği açıklandı. Tabe-
riye Gölü'ndeki su düzeyinin daha şimdi-
den kritik bir noktaya geldiği, işgal altın-
daki Batı Şeria'da yeni kuyular açılarak ta-
rıma yeni arazi kazandınldığı, bu nedenle
İsrail hükümetindeki "$ahinler"in, Batı Şe-
ria'da işgali sürdürmek ve ABD'nin karşı
çıkmasma rağmen yeni Yahudi yerleşim
merkezleri kurmaktan yana oldukları ifa-
de ediliyor.
ITALYA
Komünist Parti,
krizini tartışıyorGeçen haftaki yerel seçimlerde aldığı ağır yenilgi İtalyan
Komünist Parti'yi karıştırdı. Genel Sekreter Occhetto'ya
karşı olan grup, partiyi sosyal demokrasi çizgisine
getirmekle hezimete sürüklediğini öne sürüyor.
ÇEKOSLOVAKYA
Komünist Parti aleyhinde gösteriPRAG (AA) — Çekoslovakya'mn baş-
kenti Prag'da, önceki gün gösteri yapan
20.000 dolayında kişi, Komünist Parti'nin
yasaklanmasını ve mallannın kamulaştırıl-
masını istedi.
Ülkede ilk özgür seçimlere bir aydan da-
ha az bir süre kala, Siyasi Tutuklular Kon-
federasyonu, Militan Olmayanlar Kulübü ve
sağcı partilerin, seçimler için oluşturduğu
serbest blok tarafmdan Venceslas meydanın-
da düzenlenen gösteride, siyasi partilerin ço-
ğu ve demokratik örgütler kendi bayrak fla-
malarıyla temsil edildiler ve KP'ye karşı ol-
duklannı vurgulayan sloganlar attılar.
"KP'ye oy venneyin", "KP benim oyuma
güvenmesin" gibi ifadelerin yer aldığı pan-
kartların taşındığı gösteride söz alan çoğun-
luğu eski siyasi tutuklulardan oluşan konuş-
macılar, KP'nin 40 yıllık dikta döneminde
işlenen suçları kınadılar ve ülkenin, ekono-
mik, ahlaki ve çevre konularında kriz içine
düşmesinden KP'nin sorumlu olduğunu
vurguladılar.
Konuşmacıların sözleri sık sık, "KP ya-
sadışı ilan ediisin", "Sokol haklı" slogan-
larıyla kesildi.
Prag Savcısı olan Sokol, 18 nisanda KP'ye
gönderdiği açık mektupta, komünizmin fa-
şizmle eşdeğer olduğunu bildirmişti.
Göstericiler aynca KP'nin yasaklanması
isteğiyle S günden bu yana Saint-Venceslas
heykelinin dibinde açlık grevi yapan ve is-
tekleri için 70.000 dolayında imza toplayan
17 Çekoslovak gencini destekleyen slogan-
lar attılar.
KP'nin yasaklanmasına karşı çıkan Dev-
let Başkanı Vaclav Havel ise gösteriden ön-
ce gençleri ziyaret etmiş, "aşın uçlara kay-
mamaları ve sağlıklarını tehlikeye
atmamalan" için onları uyarmıştı.
Eski rejim karşıtlarından olan ve halen
haber ajansı CTK'nm Genel Müdürlüğü ile
Sivil Forum'un kollarından "Sol Alterna-
tir'in yöneticiliğini yapan Petr Uhl da Ru-
de Pravo gazetesine verdiği demeçte, KP'nin
yasaklanmasına karşı çıktı ve ülkede önü-
müzdeki aylarda "sag eğilimlerin
hortlamasından" endişe duyduğunu belirtti.
PRAG'DA PROTESTO — Başkentte yaklaşık 20 bin kişinin katıldığı gösteride "Komiinist Parti'ye oy yok" -'oganı atıldı
NİLGÜN CERRAHOĞLL
ROMA — Uzun suredir "La Cosa" (Şey)
olarak anılan İtalyan Komünist Partisi
(İKP), yıl sonuna dek yeni adına kavuşa-
cak. Geçen haftaki yerel seçimlerde ağır bir
yenilgiye uğrayan İKP'nin acilen yaptığı yö-
netim kurulu toplantısında aldığı karar bu.
Fakat Batı'mn en büyük Komünist Partisi
olan tKP'nin bu dönüşümü kolay olmaya-
cak. Pani içinde Genel Sekreter Achille Occ-
hetlo'ya karşı mücadele eden ve partinin
yaklaşık 1/3'üne hâkim olan guçler buna
kesinlikle karşı çıkıyorlar.
Eski Genel Sekreter Alessandro Natta ve
partinin entelektüellerinden Pietro Ingrao
ile Aldo Tortorella'nın liderliğini yaptığı
"değişime hayır" kanadı, mücadelelerini so-
nuna dek götürmeye kararlı görünüyor.
Kendi deyişleriyle, "İKP'yi kurtarmaya" ça-
lışan "hayır"cılar> Occhetto'nun partiyi sos-
yal demokratlaştırmakla hezimete sürükle-
diğini soyluyorlar. "Hayır"cılara göre, parti
genel sekreterinin tKP'yi sosyal demokrat
dönüşüme hazırlamak için yaptığı mart
kongresinden sonra karşılaşılan ilk sınavda
parti, 6 puan gibi ağır bir oy kaybına uğra-
mış bulunuyor. Doğudan gelen rüzgâra ka-
pılmayı, "olayı basite indirgemek" olarak
gören "hayır"cılar tKP'nin çekirdeğini oluş-
turan komünistlerin, kongreden sonra ya-
pılan ilk seçimlerde partiden uzaklaştıkla-
nnı iddia ediyorlar.
Gerçekten de komünistlerin yitirdiği oy-
ların solda başka hiçbir partiye kaymadığı
dikkati çekiyor. Sosyalist Bettino Craxi'yi
yıllardır Hıristiyan Demokratlann "ortagı"
olmak ve sola ihanetle suçlayan çekirdek-
teki komunistler, Sosyalist Parti'ye oy ver-
miyorlar. Nitekim geçen haftaki yerel seçirn-
lerde komunistler 6 puan birden yitirirken,
sosyalistlerin yalnız 1 puanlık bir ilerleme
kaydettiği görulüyor. Yitirilen komünist oy-
ların hemen hemen tümünün 2.5 milyon
seçmenin attığı "boş" ya da "beyaz" oylar
arasına katıldığı hesaplanıyor. Seçimlerde
oy kullanm&yanlarm oranınm ise 4 puan-
lık bir artışla ttalya için alışılmamış bir oran
olan 114'e çıktığı görulüyor.
Occhetto'nun yanıtı
Bütün bu suçlamalan Achille Occhetto,
"Uluslararası sistenıdeki olagelen büyük
değişimlere" bağbyor. "Bu atmosfer içinde"
diyor Occhetto, "Yalnız komunistler değil,
sol tümüyle eikileniyor. Partinin yenilenme-
si süreci içine girmeseydik de gene oy kay-
bımız kaçınılmazdı. Daha uzun bir süre
böyle iki arada bir deredeltalmamıza ola-
nak yok. Bu belirsizlik havası içinde bir ikin-
ci secim kampanyası daha yaşayamayız. (Bir
yıl içinde yapılması beklenen) Genel seçim-
lerden önce yeni kimliğimizi kesin çizgile-
riyle ortaya koymamız lazım. Başka seçe-
nek yok çıinkü." Bu sözlere rağmen yerel se-
çim hezimetinden çok etkilendiği görülen
ve TV kameralarının karşısına bitkin bir yüz
ifadesiyle çıkan Occhetto, partinin bölün-
mesini önleyemezse JKP'nin büyük bir uçu-
ruma sürükleneceğinin farkında. Genel sek-
reterliğini sürdürebilmesi de tamamen bu
başarıya bağlı.
Aslında tüm İtalyan solu genel bir sıkın-
tı içinde. 80'li yıllann başmdan beri uğra-
dıkları sürekli oy kanamasını durdurama-
yan komünistlere karşın sosyalistler, her se-
çimde ancak birer puanlık bir ilerleme kay-
dediyorlar. Bu seçimlere bir yerel seçimden
çok, birlikte oluşturabilecek bir "sol
alternalif arayışı içinde giren ve kampan-
ya sırasında birbirlerine saJdırmamak için
özen gösteren komunistler ve sosyalistlerin
sağlayabildikleri toplam oy oranı yüzde
39.5'te kalıyor. Bu oylar Yeşillerin de kat-
kısıyla gene çoğunluğa ulaşmıyor ve ancak
I44.5'i buluyor. Bu nedenle seçim sistemi
değiştirilmedikçe İtalya'da iktidar değişik-
liği pek olası görülmüyor. Batı'mn en "saf"
nispi temsil sistemine sahip olan ftalya'da
oylar küçük partiler arasında un ufak olu-
yor ve mümkün kalan tek hükümet formü-
lü on yıllardır ulkeye damgasını basan Hı-
ristiyan Demokratlar başkanlığındaki beş
partili koalisyonlar oluyor.
FALMANYA
Sosyal
Demokratlann
seçim zaferi
HANNOVER (AA) — Federal Alman-
ya'da dün iki eyalene yapılan seçimler, Sos-
yal Demokratlann zaferiyle sonuçlandı.
Aşağı Saksonya eyaletinde yapılan par-
lamento seçimlerinde Hıristiyan Demokrat-
lar büyük ölçüde oy kaybına uğradı. Eya-
let başbakanı ve Hıristiyan Demokrat Parti
Aşağı Saksonya lideri Hans Albrecht, se-
çim sonuçları belli olduktan sonra yaptığı
açıklamada, politikayı bıraktığını bildirdi.
Eyalet başbakanının politikayı bırakma-
sına neden olan sonuçlara göre, Hıristiyan
Demokrat Parti yüzde 41.6 oy oranıyla par-
lamentoda Hür Demokrat Parti ile birlik-
te sağladığı çoğunluğu kaybetti. Hıristiyan
Demokrat Parti'nin sandalye sayisı, 68'den
66'ya düşerken, Sosyal Demokratlann san-
dalye sayısı ise 65'den 7I'e ytikseldi.
Aşağı Saksonya'da Yeşillerin oy oranın-
da da yüzde l'li azalma kaydedildi, sandal-
ye sayılan ll'den 9'a düşmüş oldu.
Hür Demokratlar ise bir önceki seçim-
lerden aldıkları yüzde 6'lık oranıyla 9 san-
dalyeyi korudular. Bu eyalette ilk kez seçi-
me giren aşırı sağcı Cumhuriyetçiler ise yüz-
de 1,5 oy aldı.
Öte yandan, Sosyal Demokratların ka-
lesi olarak bilinen Kuzey Ren Vestfalya eya-
[etinde yapılan parlamento seçimlerinde,
Sosyal Demokratlar yüzde 1,5 oranında oy
kaybetmelerine rağmen, çoğunluğu konı-
dular.
Kuzey Ren-Vestfalya'da Sosyal Dernok-
rat Parti lideri Johannes Rau, üçüncü kez
başbakan olurken, Sosyal Demokratların
sandalye sayısı resmi olmayan sonuçlara
göre, 125'ten 119'a düştü.
Aşağı Saksonya'da olduğu gibi, bu eya-
lette de oy kaybeden Hıristiyan Demokrat
Parti'nin meclisteki sandalye sayısı 88'den
85'e düştü.
Kuzey Ren-Vestfalya'da Hür Demokrat-
lar, binde 4 oranında oy kaybettiler. Hür
Demokratlar, yüzde 5.6 oy oraruyla 13 mil-
letvekili çıkardılar.
Yeşiller ise, bu eyalette ilk kez yüzde 5
barajını geçerek eyalet parlamentosuna 12
milletvekili sokmayı başardüar. Aşırı sağ-
cı Cumhuriyetçiler ise yüzde 2 oranında oy
aldılar.
HABERLERİN DEVAMİ
Fîrmalar satışta ısrarh Baykal'ın işçiye vaadî GüzeFin ifade başvurusu
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — Avusturya'nın, Türkiye'de-
ki "insan haklanm" gerekçegös-
tererek silah mühimmatı satmama
yolunda aldığı karara, Avusturya
firmaları da tepki gösterdiler ve
silah mühimmatı satma yolundaki
ihraç taleplerini yinelediler. Avus-
turyalı firmalar tarafından Avus-
turya İçişleri Bakanlığı'na gönde-
rilen 10 Mayıs 1990 tarihli yazı-
da, "Avusturya makamlarınca
konulacak yasaklama, hem ikili
özel ilişkileri zedeleyecek hem de
diger NATO Pakb üyelerini ra-
batsız edecektir" denildi. Dışişleri
Bakanlığı çevreleri ise, Avustur-
yalı firmalann bu girişimini de-
ğerlendirirken Ankara'nın tutu-
munda bir değişiklik olmadığını
yinelediler.
Jandarma Genel Komutanlığı'-
na, 5,56 mm'lik tüfek mühimmatı
ile 7,62 mm'lik Kalaşnikof mer-
misi satacak olan Avusturya'nın
Hirtenberger firnıası, Avusturya
İçişleri Bakanlığı'na gönderdiği
yazıda, ihraç izni taleplerini yine-
TISK Baykal'a sıcak
GAZİANTEP (ANKA) —
Türkiye tşveren Sendikaları Kou-
federasyonu (TİSK) Başkanvekili
Ali Nizamoglu. SHP Genel Sek-
reteri Deniz Baykal'ın, 1980 önce-
sinden çok farklı olduğunu behr-
terek "Söylediklerini gerçekleşti-
rebilir. Türkiye, Gonzales modeli
oluşturabiiirse Baykal lideriiğinde
bir SHP iktidan Türkiye için bir
şanstır. Türkiye'nin önümüzdeki
dönemde SHP ikcidanna ibtiyacı
vardır" dedi.
AU Mizamoğlu, GAP'taki ince-
lemeleri sırasında gazetecilerin çe-
şitli sorularım yanıtladı. Niza-
moğlu, bir soru üzerine Deniz
Baykal'ın politikasını ve tutumu-
nu değerlendirdi ve "Baykal söy-
lediklerinde ve göriişlerinde sami-
mi ise Türkiye için aranan bir li-
derdir. Baykal goriişlerini açıklar-
ken, Batı anlamında sosyal de-
mokratik bir parti istiyor" dedi.
SHP'nin İstanbul'daki belediye
hizmetlerini "tam bir fiyasko"
olarak niteleyen Nizamoglu, ben-
zeri uygulamaların iktidarda da
sürdürülmesi durumunda SHP-
nin başarılı olamayacağını savun-
du. Nizamoglu, "SHP'nin başa-
nlı olabiltnesi için aşırı nçlar ve
aynlıkçılardan temizlenmesi gere-
kir. Baykal sorumlulugu ele alır ve
iktidara gelirse, SHP onumüzde-
ki beş >ıl içinde başarılı bir ikti-
dar aiternatifidir. Başarılı olursa
bir beş yıl daha kalır" diye konuş-
tu.
Nizamoglu, SHP Genel Başka-
nı Erdal Inönii'yü değerlendirir-
ken, "tnönü'nün lider vasfı yok.
Meseleyi götürecek yapıda degil"
şeklinde konuşta.
Türkiye'nin AT'ye girişinin
SHP iktidan döneminde kolayla-
şacağını söyleyen Nizamoglu, şöy-
le devam etti:
"tnsan baklan açısından Avru-
pa Parlamentosu, sosyalist üyele-
rin etkisi altındadır. SHP'nin bu
konudaki ilişkileri daha iyidir. Di-
ger koşullan yerine getirmiş obak
bile insan haklan konusunda Ba-
0'yı tatmin etmeyecek konumday-
sak sosyalist blok, girişimimizi en-
geller. SHP iktidan ise Turkiye^
nin Ortak Pazar'a girmesinde et-
kili olur. ATnin anahtan, Turki-
ye'de sağ hükümetlerden çok sos-
yal demokrat partilerin elindedir."
Ali Nizamoglu, bir SHP iktida-
n ile Özal'ın cumhurbaşkanhğmın
beraber yüriiytip ytirüyemeyeceği-
ne ilişkin bir soruya şu karşılığı
verdi:
"Gitmemesi için hiçbir sebep
göremiyorum. Çok iyi bir denge
oluşabilir. Yani bir tarafta liberal
göriışlü serbest piyasa ekonomi-
sine inanmış, tecrübeli bir cum-
hurbaşkanı, bir tarafta sosyal de-
mokrat bir hükümet Türkiye'de
çok saglıklı bir denge oluşturabi-
lir."
Nizamoglu, başka bir soru Üze-
rine de Özal'a tarafsız bir cumhur-
başkanı denemeyeceğini, ancak
bir başkanlık sisteminin de söz
konusu olmadığını söyledi.
lediklerini bildirerek şu görüşlere
yer verdi:
"FJdeki bilgiler ve kesin bir ob-
jektif doküman olrnadığı için
Türkiye'deki insan haklan konu-
sunda bir yorumda bulunmak is-
temiyonız. Zaten bu karar ulus-
lararası hukuk müesseselerinin
verraesi gereken bir karardır.
Teşkilatımız Türk Jandarma
Genel Komutanlığı ve Savunma
Bakanlığı ile uzun zamandır işbir-
liği içindedir. Türkiye hem NATO
Paktı hem de Birlesmiş Milietler
üyesidir. Avusturya makamlann-
ca konulacak bir yasaklama, hem
uzun yıllarda ulaşılmış bulunan
ikili özel ilişkileri zedeieyecegi gibi
aynı zamanda diğer NATO üyesi
ülkeleri de rahatsız edecektir.
Bilindiği gibi Türkiye'ye hiçbir
ülke yaptınm uygulamamaktadır.
Bu nedenle ihraç müsaadesi talep-
lerimizi geri çekmiyoruz ve yine-
liyoruz."
Jandarma Genel Komutanlığı
ile Emniyet Genel Müdürlüğü'ne
40 mm'lik antipersonel bomba
atar mühimmatı satacak olan
Avusturya'lı Arges firmasımn da
aynı türde.bir girişimde bulundu-
ğu öğrenildi.
Avusturyalı firmaların girişimi
üzerine görüşlerine başvurduğu-
muz Dışişleri Bakanlığı çevreleri
ise, Ankara'nın tutumunda bir
değişiklik olmadığını söylediler.
Aynı çevreler, "Tavrımız kesin-
dir, hafta içınde sözcülükten ya-
pılan açıklamada olduğu gibi
Avusturya hukümetinin silah am-
bargosuna yol açan tutumunun
nedenini anlamakta güçlük çeki-
yonız. Avusturya hüküraetinden
resmi bir bildiri olmamasına kar-
şın, çeşitli kanallardan makaır.la-
nmıza tutumlan yansımıştır. Res-
mi olarak aktanldığında da Avus-
turya nezdinde uygun protesto gi-
rişimleri yapılacaktır" dediler.
Bu arada önümüzdeki hafta
Avusturya'nın Ankara Büyükel-
çisi Friedrich Christian Zanetti-
nin Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı
Büyükelçi Tugay Özçeri tarafın-
dan Dışişleri Bakanlığı'na çağrı-
larak dikkatinin çekileceği de bil-
dirildi.
ADNAN BAŞTOPCU /
İDRİS AKYÜZ
BLRSA/ANKARA — SHP
Genel Sekreteri Deniz Baykal iş-
çilerin milli gelirden yüzde 16 ora-
nında pay aldığıru belirterek, "İk-
tidara geldiğimizde bu oranı yüz-
de 35'e çıkaracağız" dedi.
Deniz Baykal dün 5 bin kişi ka-
pasiteli Atatürk Spor Salonu'nda,
Bursa örgütü tarafından düzenle-
nen " 1 . Bursa İşçi Kurultayı"nda
yaklaşık 3 bin işçiye hitap etti.
Konuşmasından önce ve konuş-
ması sırasında çok coşkulu alkış
alan Baykal, SHP iktidarında iş-
çi, memur, sözleşmeli persone! ve
geçici işçi gibi aynmlara girmeden
tüm çalışanlara grev ve toplusöz-
leşme hakkı tanınacağını söyledi.
"lşçiler hiç ahsamadı" ve "Halk-
sız demokrasi güldürrneyin bizi"
pankartlarının dikkati çektiği sa-
londa Baykal'dan sonra en fazia
alkışı görevden alınan Çanakka-
le Belediye Başkanı İsmail Özay
aldı. İşçi kurultayına çok sayıda
milletvekili ve sendikacılar katıldı.
Baykal 1980sonrası uygulanan
ekonomik politikalarla milli gelir
içinde işçilere düşen payın yüzde
33'lerden yüzde 16'lara indiğini
belirterek, "Türkiye 2 binli yılla-
ra girerken milli gelir içinde işçi-
nin payı yüzde 16 olamaz. Bu art-
malıdır, artacaktır. 16'yı 20'ye,
30'a hatta 35'e çıkaracağız" diye
konuştu.
İşçi mücadelesinin g'üçlü sendi-
kalar tarafından yapılması gerek-
tiğini de söyleyen Baykal şöyle de-
vam etti:
"Fraksiyonlaşmış, bölünmüş,
parçalanmış bir sendikal >apının
geçmişte zararlarını gördük. Mü-
cadele de siyasal ve sendikal diye
ikiye aynlıyor. Oysa mücadele de
bir bütündür. Bugün loplusözleş-
me yapıyorsunuz. 2 ay sonra bir
işe yaramıvor. Sendikacılanmıza
sesleniyorum. Sadece ücreti düşii-
nerek masaya oturmayın. Gelecek
yıl oluşacak enflasyon hesabını,
vergi oranlannı da besaba kaün."
SHP Genel Sekreteri Baykal,
daha sonra Ankara'ya gelerek,
Sincan ilçesinde bazı tesisleri hiz-
mete açtı ve halka hitap etti. Bay-
kal öğleden önce de, Bursa'da dü-
zenlenen "işçi kurultayı"na katıl-
dıktan sonra Ankara'ya dönerken
gazetecilerin sorularım yanıtladı.
Devlet Bakanı Mehmet Keçeci-
ler'in, "Genel ve yerel seçimleri
bir arada yapalım" sözlerini eleş-
tiren Baykal, böyle bir önerinin
ciddiyetten uzak olduğunu söyle-
di. SHP Genel Sekreteri bu konu-
da şöyle dedi:
"Genel seçimlerle yerel seçim-
lerin aynı anda sürekli olarak ya-
pılması esası mı öneriliyor? Böy-
le bir anlavış öneriliyorsa, bunun
ciddi tartışılması lazım. Çok cid-
di sakıncalan olabüir. Genel se-
çimlerin yenilenmesini gerektiren,
kendine özgü nedenler vardır. Bu
nedenler, yerel yönetimier için ge-
çerii değildir. ANAP'ın içindeki
birtakım insanlar 'laf ola beri
gele' bunlan soyluyorlar. Bu er-
ken genel seçimin yapılmasını zo-
runlu kılan şartları kamufle ede-
bilmek için bir perdeleme girişi-
midir. Türkiye'de siyasal iktidarla
ilgili seçimlerin ne zaman yapıla-
cağı kendi dinamiği ile belirlene-
cektir. Onun zamanlamasını pa-
zariığa labi tutma yetkisi de, ne
Sayın Keçeciler'dedir ne de bir
başka yetkilinin elinde değildir."
Baykal, Ankara'nın Sincan il-
çe belediyesi tarafından yaptınlan
bir üst geçit, bir anıt ve bir kütüp-
haneyi hizmete açtı, tapu dağıtı-
mı yaptı ve bu arada coşkulu bir
kalabalığa hitap etti. Baykal, Sin-
can Pazar meydanında yaptığı ko-
nuşmada, Cumhurbaşkanı Özal
ve ANAP iktidarını eleştirdi.
Cumhurbaşkanı Özal'ın "ana-
yasaya göre secildigini" halırlata-
rak, Özal'ın aynı anayasaya göre
Çankaya'dan indirileceğini söyle-
yen SHP Genel Sekreteri Baykal,
cumhurbaşkanımn "bugün halka
rağmen Çankaya'da durdugunu"
söyledi. ANAP iktidannın ülke-
yi perişan ettiğini belirten Baykal,
iktidara geldiklerinde gücunü
halktan alan bir yönetim oluştu-
racaklarını da vurgulayarak
ANAP döneminde halkın sırtın-
dan zengin olan kimselerden he-
sap soracaklannı söyledi.
(Baftaraft 1. Sayfada)
daki "yasak aşk" iddiasınm bütü-
nüyle aydınlanması ve davanın dü-
ğümlenmemesi için Güzel'in do-
kunulmazlığı kaldırılıncaya değin
yargılamaya ara verilmesini iste-
mesi bekleniyor. Güzel'in de do-
kunulmazlığının kaldırılmasını
beklemeksizjn ifadesinin alınma-
sı için bugün DGM Savcılığı'na
başvuracağı belirtiliyor.
Özal-Bush görüşme tutanakla-
rının, Güneş gazetesine, Güzel ile
Mumcu arasındaki "yasak aşk"ın
bir sonucu olarak ulaştığı iddia-
ları nedeniyle kamuoyunda bir
"bomba" etkisi yapan davanın ilk
duruşması için gerekli hazırlıkla-
nn tamamlandığı öğrenildi. Dava-
nın bu ilk duruşmasına, Güzel'in
dokunulmazlığının kaldınlmama-
sı nedeniyle yalnız Gürkan ve
Mumcu katılacaklar. Ankaıa
DGM heyeti, Başkan Vehbi Benli
ve üyeler Süleyman Erkan ile Ha-
kim Albay Ünal Özpınar'dan olu-
şacak. Duruşmaya cumhuriyet
savcısı olarak iddıanameyi hazır-
layan Binbaşı Ülkd Coşkun ile
Ankara DGM Başsavcısı Nusret
Demiral'in çıkmayacakları, DGM
savcılanndan Kemai Ayhan ya da
Osman Turban'ın katılacakları
kaydedildi. Duruşmaya aynca Gü-
neş gazetesi ve Gürkan'ın avukat-
ları Prof. Dr. Çetin Özek ve Doç.
Dr. Hasan Bıyıklı ile Hande
Mumcu'nun avukatı Prof. Dr.
Uğur Alacakaptan da katılacak-
lar. Duruşmaya Hasan Celal Gü-
zel'in avukatı Prof. Dr. Yahya Za-
bunoglu dinleyici olarak katılacak
ve gehşmeleri gözlevecek.
Güzel dokunulmazlığının kaldı-
rılması ve davada yargıianmasını
istemesine karşın TBMM'de he-
nüz bu konuda bir ilerleme sağla-
namadı. Güzel'in dokunulmazlı-
ğının kaldırılması için TBMM
Anayasa-Adalet Karma Komisyo-
nu Alt Komisyonu'nun Adalet Ba-
kanhğı'nca gönderilen dosyayı ın-
celeyerek dokunulmazlık konu-
sunda bir rapor hazırlaması gere-
kiyor. Adalet Komisyonu Başka-
nı Alpaslan Pehlivanh, konunun
alt komisyonda olduğunu ve do-
kunulmazlığı kaldırılmayan Gü-
zel'in duruşmaya katüamayacağım
bildirdi. Alt komisyonda hazırla-
nan raporu daha sonra komisyon
görüşecek ve ardından son karan
TBMM Genel Kurulu verecek.
TBMM'rün önümüzdeki ay başia-
rında tatile girmesi beklendiğin-
den Güzel'in dokunulmazlığının
kaldırılması konusundaki karann
önümüzdeki yasama yılına kalma-
sı bekleniyor.
Ancak Güzel, iddialarm ortaya
çıkması üzerine yaptığı açıklama-
larda dokunulmaziığının bir an
önce lcaldınlmasıru ve yargıianma-
sını istemişti. Güzel ve yakınlan,
davanın uzamasının aleyhlerine
olacağınj, iddialann bir an önce
açığa çıkması gerektiğini belirti-
yorlar.
Yarınkı ilk duruşmaya henüz
geçilmeden gazete avukatları
Özek ve Bıyıklı'nın, Basın Yasası
uyannca bu tür davalann "gazc-
temn neşir merkeri"nde görülmesi
gerektiğini belirterek davada ken-
dileri için dosyamn ayrılması ve
halen İstanbul DGM'de aym ya-
yın nedeniyle gazetenin eski Yazı-
İşleri Müdürü Alev Er'in yargılan-
dığı dava dosyası ile birleştirümesi
isteminde bulunacaklan belirtildi.
Bu istemin yerinde görülmesi ha-
linde yargılama yalnız Hande
Mumcu için yapılacak. Eğer istem
yerinde görülmezse, duruşmaya
Mumcu ve Gürkan'm kimlikleri-
nin saptanıp ardından iddianame-
nin okunması, daha sonra da sor-
gulara geçilmesiyle devam
edilecek.
Bu arada yeni duruşmaya geçil-
meden önce Mumcu'nun avukatı
Alacakaptan'm da Güzel'in doku-
nulmazlığının kaldınlmasına de-
ğin yargılamaya ara verilmesi yö-
nünde bir istemde bulunması bek-
leniyor. Taraf avukatlanmn "Gö-
zei'in dokunulmazlıgının kaldınl-
maması halinde davanın düğüm-
lenecegi, aydınlanamayacagı" yö-
nündeki görüşlerden otürü bu ko-
nunun gündeme geldiği, Alaca-
kaptan'm da bu görüşe sıcak bak-
tığı kaydedildi. Hukukçular, böyle
bir istemin yerinde görülmemesi
için Ceza Muhakemeleri Usul Ya-
sası açısından herhangi bir enge-
lin bulunmadığını, bunun bütü-
nüyle mahkeme heyetinin takdiri-
ne bağlı olduğunu söylediler.
öte yandan yargılamanın
"gizH" olup olmayacağı da tartış-
ma konusu oldu. Taraf avukatla-
nmn gizlilikten yana olmadıklan
öğrenilirken DGM Savcılık yetki-
lilerinin de buna pek sıcak bak-
madıkları, bu konuda şu anda
herhangi bir karara varmadıkla-
nnı ifade ettikleri belirlendi.
Yargılamanın ileriki aşamala-
rında ise dava konusu tutanakla-
nn "devlet sım" niteliği taşıyıp ta-
şımadıklarıî'devlet güvenligini" il-
gilendirip ilgilendirmediği konu-
larının saptanabilmesi için bilirki-
şi incelemesiııe gidilebileceği bil-
dirildi.
İSTANBUL DEVLET SENFONİ
ORKESTRASI MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
Orkestranın ihtiyacı bulunan;
1 Obua
1 Viyotonsel
1 Korno
1 Celesta-Piyano-Org-Cembalo
Yukarıda belirtilen dallara sınavla eleman alınacak-
tır.
23 Mayıs 1990 tarihinde saat 14.00'te Atatürk Kül-
tür Merkezi konser salonunda yapılacak sınav için
adayların 18 Mayıs 1990 cuma günü saat 17.00'ye ka-
dar Orkestra Personel Şefliğine müracaat etmeleri ri-
ca olunur.