06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 MA YIS 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13 Avrupalı reklamcılar • Ekonomi Servisi — Kısa adı EAAA olan Avrupa Reklam Ajansları Birliği'nin 31. genel kurul toplantısı 17 mayıs perşembe günü Istanbul'da yapılacak. Batı Avrupa'daki tüm büyük reklam ajanslannı bünyesinde toplayan EAAA'nın yöneticileri, ev sahibi Reklamcılar Derneği üyeleriyle birlikte 15 mayıs günü Çankaya'da Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından kabul edilecekler. 16 mayısta direktörler toplantısı, 18 mayıs günü de konsey toplantısı yapılacak. Dışişleri Bakanı Ali Bozer'in açış konuşmasıyla başlayacak olan genel kurul toplantısı, "Daha iyi bir yaşam için: Avrupa" genel temasını işleyecek. Genel kurul toplantısmda Türkiye reklamcıhğmı Reklamevi/Young and Rubicam'm yöneticisi Atila Aksoy anlatacak. Sertifikalı koniıt satışı • ANKARA (ANKA) — Toplu Konut ldaresi, tstanbui Halkalı konutlarının sertifıkayla satışına ilişkin başvurulann 11 haziran gününden itibaren ahnmaya başlanacağmı açıkladı. Toplu Konut Idaresi'nden yapılan açıklamaya göre sertifikayla konut edinmek isteyenler, Türkiye Emlak Bankası'nın Ataköy Şubesi'ne başvuracaklar. Başvurular 5 gün sürecek. Banka, konut büyüklüğüne göre başvurulan farkb günlerde alacak. Buna göre 67-104 metre kare büyüklüğündeki konutlar için başvurular 11-13 haziran tarihleri arasında, 105 metre kareden büyük konutlar için 14 haziran günü, 49-66 metre karelik konutlar için ise 15 haziran günü başvuru kabul edilecek. \atırım teşvikleri • ANKARA (AA) — 1990 yılının ocak-nisan döneminde, DPT Teşvik Uygulama BaşkanhğYnca, kamu ve özel sektörde toplam yatırım tutarv 2 miryai"25'müyon dolar'' ••'•''' olan 512 yatırım projesi, teşvik belgesine bağlandı. 'Soğan, şeker, et boykotu ne zaman gelecek'diye soran kola işçisinin talebl' Zam boykotu yayılmalı fiyatı Ustabaşı Mustafa Telkesen, 22 yıldır Coca Cola'da çahşıyor, eline ayda 290 bin lira geçiyor. Protestoya bir tek nedenle katılmadığını söylüyor: "Neden sadece meşrubat? Başka ürünleri de protesto etme kararı verilsin, biz de katılahm. İşsiz kalmaya da razıyız" UFUK TEKİN ADANA — "Tiiketicinin amı- suna cevap verip fiyaüan indir- dik", "FiyatlardaU indirim yeterli degil, masaya oturup konuşa- lım", "tstanbui da sonunda boy- kota katüıyor" avazeleri arasın- da sonunda metre kare şişeleme- sinde çalısan işçilerin sabn taştı: "Neden sadece meşrubat, beümizi biiken bunca zamma karşı kimse bir şev yapmayacak mı?" Türkiye'de ilk kez uygulanan zam boykotu, boy.kot edılen ma- lı üreten fabrikanın işçileri arasın- da farklı biçimde yaşandı. Kola- nın Adana fabrikasındaki işçiler, protesto karannın ilk günlerinde, "nasılsa bir sonuç alınamaz" duygusuyla, pek o taraflı olma- mışlar. Boykotun yaygınlaşması ise beraberinde bir tedirginlik ge- tirmiş: Ya fabrika kapanırsa. Te- dirginliği bu boyutlara vardırma- yanlar ise iki ay sonraki toplu söz- İeşmenin bu boykottan olumsuz etkileneceğinden endişelenmişler. Beş yıldır kolada çalışan tbra- him Sayın. "Bir defada yüzde 100 zammı" fazla buluyor. "Keşke" diyor, "Zammı yıl içine yaysalar- dı. Bir defada yüzde 100 zam çok göründu. Halk da kendi açısından haklı." Sayın'a göre kola zammı, YA FABRtKA KAPANIRSA? — Coca Cola'nın Adana fabrikalarında çalışan işçiler boykotun Uk günlerinde, "Nasılsa bir sonuç alınraaz" düşüncesiyle pek oralı olmamışlar. A ocak boykotun yay- gınlaşması tedirginligi arttırdı. Ya fabrika kapanırsa?.. hükümetin zamlanna göre nor- kotu "tam bir talihsizlik", altı yıl- mal: "Şekere, suya, elektriğe ben- zine kaç kez zam yapıldıgını bili- yor musunuz?" Sayın'ın eline ay- da, aile ve çocuk yardımıyla ikra- miyeler hariç net 266 bin lira geçiyor. Kolada yedi yıldır çalışan Os- man Şen salt kola zammının dik- kat çekmesine kızıyor. Şen, "Bak- kallann kolayı kaça alıp kaç sa(- tıgını bilivor musunuz? Rakının fıyati gibi Türkiye'nin her tarafın- da aynı olması lazım, ama her bakkal ayn fiyattan veriyor. Tul- turabildigine yani. Biraz da onlan göriin" diyor. Osman Şen'in ücreti net 267 bin lirayı geçmiyor. "Ya Uretim tamamen dunır- sa?" Cola Cola işçisinin kafasını meşgul eden sorunun yanıtı henüz verilebilecek durumda değil. Beş yıllık işçi Fazlı Özmüslüman boy- DÖVİZ KURLARI Oövizin Cinsı 1 ABD Doları 1 B.AIman Markı 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya Şılini 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fin Markkası 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini 1 Isveç Kronu 1 Isviçre Frangı 100 Italyan Liretj ,,.1 Japon Yeni 1 Kuveyl Dinarı 1 Sterlın 1 S.Arabıstan Riyalı Oöviz Ahş 2528.93 1549.12 1927.05 220.29 74.91 404.21 651.12 458.39 1378.54 421.21 1813.51 210.00 16.50 8705.44 4248.10 674.33 Dövız Satış 2534.00 1552.22 1930.91 220.73 75.06 405.02 652.42 459.31 1381.30 422.05 181714 210.42 16.54 8722.89 4256.61 675.68 14 MAYB 1990 Efektıf Alış 2526.40 1547.57 1894.29 220.07 73.64 400.17 640.05 457.93 1377.16 417.00 1811.70 206.43 16.34 8557.45 4243.85 662.87 Efektıf Satış 2541.60 1556.88 1936.70 221.39 75.28 406.24 654.38 460.69 1385.44 423.32 1822.59 211.05 16.59 8749.06 4269.38 677.71 Daktilo veya Muhasebe bilenlere İŞSİZLİKYOK!.. Gerçekten İŞSİZSENİZ C.FI İN K \\ITL VYAL1N!.. BOSOSLZ, TAAHHLTSlZ, herhangı bir bağlayıcı ödeme zorunluju yerine HER Tİ RLL ÖDEME KOLAYLIKLARI ve 6 ayda öjreıip tŞE YERLEŞTİRME GARANTtSİYLE; AMPİYON ÖZEL DAKTİIO SEKRETER VE BİLCİSAYAK KURSURt SİZLERİ BEK1 IYOR. Merkezi Kadıköy Beşiktaş Şişli Bakırköy MkkatfcS Beyazıt, Mithat Paşa Cad. 14/1 Tel Alüyol, Kuşdili Caddesi, 6/8 Tel Çırağan, Asanye Cad. 7/2-3 Tel Abidei Hürriyet C. Hasat Sok. 15 Tel Hüsreviye S. 18/4 (Migros sıras:) Tel 0UJ fMTİYM aftyta çahfM Mçbir I 527 55 25-522 21 06 338 08 42-336 11 50 158 24 97 - 158 24 98 130 90 37 - 175 43 14 571 31 31 -561 29 06 >Mntw»tM|lsayafbna TÜRKİYE YAZARLAR SENDİKASI Ustalarla Birlikte-7 SAİT FAİK Sunan CANDAN SABUNCU Panel NECATÎ CUMALI, SABAHATTİN KUDRET AKSAL RAŞİT ABASIYANIK * YAŞAR KEMAL YILDIZ KENTER ŞÜKRAN GÜNGÖR NEZÎHE MERÎÇ SAVAŞ DÎNÇEL TODORİ HACIANDONtADİS RECEP KOÇ * dia gösterisi İSA ÇELtK 14 MAYIS 1990, 18.30, M. KARACA TtYATROSU Davetiyeler M. KARACA TtYATROSU, AKADEMİKİTABEVİ, GENÇLİK KtTABEVt, YAZARLAREVt, BEYOĞLU SİNEMASI, TYS MERKEZ/ (145 08 02) lık işçi Naşit Songiil ise "komp- lo" olarak değerlendiriyor. "Coca Cola zorunlu mal değil ki. tçilmese de olur. Boykot sii- rer gider, uretim diişer. kimbilir belki fabrika da kapanır. Kapan- masa bile işçi çıkarraak zorunda kalabilir. Oian işçiye olor." Naşit Songül oldukça ümitsiz, biraz kızgın soruyor: "Boykot yaygınlaşmazsa çok kötii olur. Çok ayıp ederler. Eti, şekeri, patatesi, soganı niye pro- testo etmiyonız. Hem onlan al- maya da mecburuz. Her şeye böy- le boykot yapılacak mı?" Songül de arkadaşı gibi ayda net 270 bin lira ücret alıyor. Aylığı, sosyai haklar ve ikrami- yeler hariç net 290 bin lirayı bu- lan 13 yıllık forklift operatörü Hüseyin Bahar, boykotun sürme- si durumunda "Koladan ekmek yiyen 10 bin ailenin perişan olacagını" söylüyor. "Bir gazete, satılırsa ayakta du- rur degil mi. Kola da öyle. Bu boykot böyle giderse koca fabri- ka ayakta kalmaz, işvercn bir >e- re kadar 'üretin' der, baktı zarar ediyor... Ben bakkallara sormak istiyorum. Neden sadece kola? Niye et degil sadece meşrubat. İç- raek zorunda da değilsiniz kola- yı. Tıip, soğan, benzin, şeker, de- terjan ne olacak? Zam yapacak- lar, kabul mu edeceksiniz?" Ustabaşı Mustafa Telkesen 22 yıldır kolaya çalışıyor. Eline aş- da 290 bin lira ücret geçiyor. "Üc- retim düşük, onu da artnrmak zo- runda patron" diyor Telkesen, ancak protestoya bir tek nedenle katılmadığını söylüyor: "Neden sadece meşrubat? Baş- ka ürünleri de protesto etme ka- rarı verilsin, biz de katüalım. İş- siz kalmaya da razıyız." 81 kat arttı İZMtR (ANKA) — Temel gıda maddelerinden etin fiyatının son 10 yılda 81.25 kat arttığı belirlen- di. ANKA muhaoirinin Izmir Pe- rakendeci Kasaplar Derneği Baş- kanı Aydın Mestanlı'dan edindi- ği bilgiye göre son bir hafta için- de İzmir'de et fivatlan bin lira da- ha yükselerek lTbin lirayı buldu. Dernek Başkanı Mestanlı, yılın 4 ayındaki etteki fiyat artışının 4 bin lira dolayında olduğuna dik- kati çekerek, Tanm Orman ve Kö- yişleri Bakanlığı'nca erken kesim- lerin önüne geçilmediği takdirde yıl sonuna kadar etin 20 bin lira- ya > r ükselmesinin kaçımlmaz oldu- ğunu söyledi. Mestanlı, şöyle konuştu: "Geçmiş yıllarda yaşanan ku- raklık nedeniyle beslenrae zama- mnda kuzular, danalar bıçak al- üna yatırdıyordu. Şimdi ise son yağışlardan sonra Kurban Bayra- mı'nı da dikkate alan besiciler bi- raz daha hayvanı elinde tutabil- mek için mezbahalara mal gön- dermiyorlar. Bu yüzden dariık do- guyor. Geçen aya kadar tzmir'e giinde 50 kamyon sığır gdirken, şimdi 1 kamyon geliyor." Mestanlı, gelir düzeyi yüksek semtlerde ka- saplarda dana etinin 13 bin lira- dan satıldığını, çevre semtlerinde- ki kasaplarda ise dana adına inek kesildiği için fiyatların daha dü- şük olduğu vurguiandı. Son 10 yılda et fiyatı 1980. 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987. 1988 1989 1990 (ocak}... . S*r«tl(k|m.) 1S0 395 .... 480 . 600 . 995 .1410 .1850 3500 4800 .7500 ...9000 TüketicileriKoruma Vakfı Başkanı Soyer: Ekonomik düzen başıboş SALİM SÜRMELİ SAMSUN — Samsun Soropto- mist Kulübü'nce düzenlenen "Türkiye'de Tüketici Haklannı Nasıl Koruyacagız" konulu top- lantıda konujan Türkiye Tüketi- cileri Koruma Birliği Vakfı Baş- kanı Dündar Soyer, Türkiye'nin serbest pazar ekonomisine gerekli şartlann hazırlanmadan girdiğini söyleyerek "Bu hükümetin en bü- yük hatası. Çok başı boş bir dü- zende yaşıyonız" dedi. Toplantı- ya konuşmacı olarak katılan ga- zetemiz yazan Meral Tamer de Türkiye'nin 55 mılyonluk bir ai- le olduğunu ve Coca Cola boyko- tuyla bir hareketin başladığından söz ederek "Daha önceleri Türki ye'de tüketici hareketinden söz edilemezdi, ama Coca Cola boy- kotuyla bu degişti" diye konuş- tu. Samsun DSİ konferans salo- nunda yapılan toplantıda daha sonra söz alan Ankara Hacette- pe Üniversitesi Ev Ekonomisi Kürsü Başkanı Prof. Dr. Müber- ra Yener de tüketicilerin aldıkla- rı mal konusunda duyarlı olma- ları ve aldıklan raalın özellikleri- ni bilmeleri gerektiğinden söz ede- rek "Mallann tahlil ve rapor so- nuçlanm tüketiciye ulaşbrmak ge- rekir, ama maalesef bizde tahlil sonuçları sır gibi saklanmakta. Bilincli, şuuriu, tüketici toplumu yaratmak zonındayız ve tüketici- nin korunması yolunda en büyük görev hükümete, sonra ise işada- mına düşüyor" dedi. Türkiye'de bugün alınan karar- lann ertesi gün değişnıesinden ya- kınan Tüketicileri Koruma Birli- ği Vakfı Başkanı Dündar Soyer de Türkiye'nin gerekli ortam sağ- lanmadan serbest pazar ekonomi- sine girmesini de eleştirerek, "Dünyada tüketici hareketinin en geç kaldığı üike Türkiye. Türki- ye'de tüketici bilincli, şuuriu ge- lişiyorsa üreticinin memnun ol- ması lazım, o zaman reklama ih- liyacı kalmaz. Aliağa'da kurula- cak termik santrala karşı gösteri- len direnme, ardından Coca Co- la'ya karşı boykot gösterme bir şeylerin degiştigini gösleriyor" dedi. Toplantıya katılan İşçi Sendi- kalan Tüketici Teşkilatı Başkanı Sinan Vargı da konuşmasında "Bir gemi geldi sahilleri- mize. zehirli varilleri atıp gitti. Bi- zim hükümetüniz de 'varillerin içerisinde zehirli madde yok' de- di ve onlar suyumuza, balığımı- za bulaştı, şimdi bizi yavaş yavaş zehirliyor" dedi. EKONOMİ NOTLARI OSMAN ULAGAY Sorunlar ve Çözümler (1): Hazine'den Gelen Mesaj Bazı çok yüksek mevkiteri ve bazı bakanlık koltuklannı işgal ederv ler, 'ekonomik safsata' edebiyatının şaheserleri arasına hergün ye- nilerini katarken Türkiye ekonomisinin sorunlarına ciddi yaklaşım- lar getiren, çözüm önerıleri ortaya atan, politikacılara mesajlar ve- renler de var. Bu görüş ve önerilere fırsat bukjukça bu sütunlarda yer vermenin yararlı olacagını düşündüm. Bu görüş ve önerilerden çıkan mesajları almasi gerekenler herhalde gene oralı olmayacak- lar. ama biz hiç değılse kendi aramızda bir fikir egzersizı yapmış olu- ruz. Oüşündüğüm kategoride yer alanlardan biri kuşkusuz Merkez Ban- kası Başkanı Rüşdü Saracoğlu. Ancak Sayın Saracoğlu'nun görüşleri çeşitli vesilelerle basına yansıdığı ve bu köşede de ırdelendiği için bu dizıye Merkez Bankası'nın para programı'yla da yakından ilgili olan Hazine'den yansıyan görüşlerie başlamak istiyorum. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşar Yardımcısı Mahfi Eğilmez, arka- daşımız Bilal Çetin'e yaptığı açıklamada Merkez Bankası'nın uygu- lamaya koyduğu para programının "son derece olumlu ve gerekli" olduğunu belirttikten sonra "programın tam başansı ıçın, gelir yö- nü ağırlıklı mali programla destekJenmesi gerekir" diyor. Merkez Ban- kası kendi hesaplarını temizlerken faturanın Hazine'ye çıkmasını eleş- tiren Eğilmez, "Hazine bütçe açıkları yüzünden talihsiz bir şekılde borçlanmasını arttırmak zorunda kalıyor" diyerek şıkâyetini dile ge- tiriyor. Merkez Bankası'ndan kullandığı avansları da sınırlandıran Hazi- ne'nm âdeta smırstz bir biçimde borçlanmastnın sakıncalarını vur- gulayan Mahfi Eğilmez, Hazine'nin optimum olarak ne kadar borç- lanması gerektiğini ortaya koyacak çalışmalar yaptıklarını belirtiyor ve şöyle diyor: "Şimdiye kadarki bütçe uygulamasında hep gelirimiz şudur, gi- derimız budur, aradaki fark da Hazine'ce doldurulacak denmektey- di. Bundan sonra ise biz, borçlanabileceğimiz rakam bu kadar, ge- lir ve giderler buna göre ayarlansın, ayarlanamıyorsa bütçe küçül- tülsün demek istiyoruz." Mahfi Eğilmez bütçemn gider tarafında fazla bir kısıntıya gitme- nin doğru olmadığını da belirterek "Türkiye bugüne kadar istikrar politikalarıyla hep gelirterini kıstı, ama artık kısabilecek fazla bir şey yok. Bundan sonra gelir arttırıcı mali politikalara ağırlık verilmesi lazım" diye konuşuyot Mahfi Eğilmez, önümüzdeki dönemde vergi gelırlerinin arttırılma- sını "kaçımlmaz bir zorunluluk" olarak görürken Hazine ve Dış Ti- caret Müsteşaıiığı Kamu Finansmanı Genel Müdürü Nurcan Aktûrk : ün söylediklerı de Eğılmez'in söylediklerini tamamlıyor. Muhasebe, Işletme ve Finans dergisinin nisan 1990 sayısında M. Öngeoğlu 1 nun sorularını yanıtlayan Aktürk, kamunun finansman ihtiyacının kar- şılanması için iç ve dış borçlanmayla kısa vadeli avans kullanımı dı- şında, kamu gelirlerini arttıracak bir yöntem arayışının gerekli oldu- ğunu belirterek şöyle diyor: "Gelirlerde sürekli bir artışın, ancak vergi yoluyla sağlanabilece- ği görüşündeyim. Borç enstrümanlarının çeşitlenmesi belki borçlan- mayı cazip hale getirebilır, ama süreklilik arz eden sağlıklı bir finans- man, ancak vergi gelirlerine dayanan finansmandır. Personel ve fa- iz giderlerinin harcamalarda önemli büyüklüklere eriştiği ülkemiz- de artık harcamalarda kesinti yapma imkânı da çok daralmıştır. Vergi sisteminin yenıden değerlendinlmesi bu yönden de kaçınılmazdır." Nurcan Aktürk, sorunun sürekli olarak borçlanmayla neden çö- zümlenemeyeceğini açıklarken de şunları söylüyor "Sağlıklı gelir kaynaklan olmadığı sürece açık finansman nede- niyle yapılan borçlanmanın geri ödemeleri giderek bütçe harcama- larının hacmini belirler hale gelmektedir. Bir kere bu nedenle borç- lanmanın kontrolü gerekmektedir Net borçlanma arttıkça kamu har- camaları da artmaktadır Kamu açıklarının kronıkleşmesinin bir ne- deni de budur. Yani bu yılın finansmanı gelecek yılın bütçe açığını belirler hale gelmiştir. 1980'den bu yana kamu gelirleri kamu har- camalarının altında kalmıştır. Enflasyon baskısının azaltılması ama- cıyla para politikası hedeflerinin gözetiliyor olması. yani kısa vadeli avansın sınırlanması, ancak geçici çözümdûr. Bütçe açıklarının ge- tirdiğı enflasyon baskısının sadece o yıl için azartılması demektir." Hazine'nin iki yetkilisinin vermek istediği mesaj önemli. Sayın Eğıl- mfez ve Sayın Aktürk, enflasyonun temel nedeni olduğu konusunda hemen herkesin birieştiği kamu açıklarının kapatılması için asıl köklü çözümün vergi gelirlerinin arttırılması olduğunu söylüyorlar. Bu me- saj, para programı, yeni borçlanma yöntemlerı ve özelleştırmenin yönetime bir miktar zaman kazandırabıleceğıni, ama asıl çözümün yerini alamayacağını da ortaya koyuyor. Açıkça görülüyor ki sorunu bu yöntemlerle erteleyebiliyorsunuz, ama çözemiyorsunuz. Hatta aşırı borçlanmaya giderek yakın gelecekte daha ağır sorunlann tohumunu atıyorsunuz. "Vergi" sözcüğü politikacılar için sevimlı bir sözcük değil. Ancak Türkiye'de yalnızca kendi politik geleceklerini değil de ülkenin ge- leceğini düşünen politikacılar varsa bu sözcüğü cesaretle telaffuz etmeye alışmaları gerekiyor. Enflasyon sorununa köklü çözüm geti- rilmek isteniyorsa ve kamu maliyesınin sağlıklı bir yapıya kavuşma- sı öngörülüyorsa çözümün vergi atılımından geçmesı zorunlu görü- nüyor. Hazine'nin vermek istediği mesaj da sanırım bu. IOBEY Dantşmanlığını yaptığımız yabancı sermayeli kuruluş Türkiye'de otomobil sektörüne çok önemli bir dünya markası ile girmek üzere. Bu kuruluşun yatırım/üretim öncesi satış ve servis organizasyonu için güçlü bir takım oluşturmaktayız. YÖNETİCİ SEKRETERİ Kod20) Kurulmakta olan takımın üst yöneticisi olan satış ve pazarlamayla yükümlü Genel Müdür Yardımcısı na sekreterlik desteği verecek ve şirketin tüm haberleşme, yazışma, koordinasyon, dosyalama ve kayıt fonksiyonlarını kurup çalıştıracak. Otuz±5 yaşında; Fransızca ve/veya ingilizce bilen; yönetici sekreterliği konusunda deneyimli; sistem kurucu; planlayıci; aktif; deneyimli ve inisiyatif sahibi. MUHASEBE ve İDARİ İŞLER MÜDÜRÜ Kod 21) Şirketin tüm muhasebe sistemini bilgi işlem bazında olusturacakve çalıştıracak; tüm muhasebe/personel işlemlerininveidari destek fonksiyonlarının sorumlu uygulayıcısı olacak ve servisini kuracak. Otuzbeş±5 yaşında; İngilizce ve/veya Fransızca bilen ve konuyla ilgili üniversite mezunu; muhesebeci ve muhasebe yöneticisi olarak deneyimli; ilgili yasaları bilen veizleyen. SERVİSLER MÜDÜRÜ Kod 22) Doğrudan şirkete bağlı ve/veya sirketce eğitilip donatılacak yetkili servislerin oluşumundan veyönlendirilmesinden sorumlu olarak çalışacak. Otuzbeş±5 yaşında; Fransızca bilen makina veya endüstri mühendisi. İTHALAT MÜDÜRÜ (Kod 23) Otomobillerin ve yedek parçaların tüm ithalat işlemlerinin uygulayıcısı ve sorumlusu olarak çalışacak. Otuziki±6 yaşında; ingilizce ve/veya Fransızca bilen; ithalat konusunda deneyimli üniversite mezunu. TANITIM/REKLAM MÜDÜRÜ Kod 24 Firma ve ürün kimliğinin kamuoyuna ve pazara doğru ve etkin yansımasını sağlayıcı çalışmaları yurt dışındaki ortak kuruluşlarla ilintili olarak gerçekleştirecek; tanıtım, reklam ve promosyon çalışmalarını ve reklam ajansı ilişkilerini yürütecek; halkla ilişkiler konusunda üst yönetime destek verecek. Otuzbeş±5 yaşında; Franstzca ve/veya İngilizce bilen ve tanıtım, reklam veya halkla ilişkiler konusunda deneyimli. İSTANBUL SATIŞ MÜDÜRÜ --s, İZMİR SATIŞ MÜDÜRÜ Kod26) Bölgelerinde otomobinn ve yedek parçanın direkt satışından ve satış mağazasının veya mağazalarının yönetiminden, araç teslim ve acil müdahale hizmetlerinden sorumlu olacak. Otuzbeş±5 yaşında; üniversite mezunu; temsil yeteneğı ve yönetim/satış deneyimi olan; inisiyatif sahibi ve dinamik. İSTANBUL SATIŞ SEKRETERİ Kod 250 İZMİR SATIŞ SEKRETERİ (K od 26O) Satış müdürlüğünün tüm yazışma, haberleşme, dosyalama ve kayıt fonksiyonlarını yürütecek. Oruz±5 yaşında; Fransızca veya ingilizce bilen; sekreterlik konusunda deneyimli ve aktif. Özgeçmiş notu, fotograf ve telefon numarası eklenerek ve kod belirterek 21 Mayıs 1990 Pazartesi gününe kadar yapılacak başvurular gizlilik ilkesine göre özenle değerlendirilecek ve yamttanacaktır. OBEY YÖNETİM DANIŞMANUK A.Ş. Spor Caddesi 129, Maçka 80680, istanbul Fax: 159 33 57
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle