08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 NÎSAN 1990 HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/17 'Halka açılmada yeni dönem ANAP'ta nisan dönemeci (Baştarafı 1. Sayfada) leriyle tstanbııl'da Beşiktaş, Ga- lata, Kadıköy, Şişli ve Yenicami şubelerinin de bulunduğu 459 eiektronik hizmet veren şubelerin- de yapılacak satışlarda "borsanın dengesinin bozulmaması" esas alınacak. Piyasayı sarsmayacak miktarlarda gerçekleştirilmesine özen gösterilecek satışlarda fîyat- lar cuma gününden açıklanacak, satışlar ise pazartesi ve salı günü bu fiyatlar Uzerinden banka şube- lerinde yapılacak. Borsa fıyatı ile özelleştirme fıyatı arasında fark oluşmaması için de satışa çıkar- tılan hissenın borsa seansının sa- tışın yapüdığı günler durdurulma- sı düşünülüyor. Bununla ilgili öneri Devlet Bakam Güneş Ta- ner'in onayına sunuldu. Seansın durdurulması borsa yönetimi ile anlaşraalı olarak gerçekleştirile- cek. Şimdiye kadar borsada fiyat artışlarının tetnel dayanağı olan talebin yeterli bir arzla karşılana- maması da '70'li yıllardan sonra ikinci kez gerçekleşen bu halka açılma dönerainde giderilmiş olacak. Toplu Konut ve Kamu Ortak- Iığı tdaresi, bttnyesinde oluşturdu; ğu 50 milyar liralık "Destekletne ve Düzenleme Hesabı" ile borsa- da alıcı olabilecek. Fiyat düşüşle- rini engelleyebilecek. Gerektiğin- de bu hesaptaki para miktan anında arttınlacak. TKKOt tara- fından gazetelere verilen ilanlar- da da hisse senedinin uzun vadeli bir yatınm araa olduğuna dikkat çekilerek "Değerieri, arz-talep dengesine göre belirlcndiğinden siirekli değişir, yüks«lir veya dnşer" ifadesi kuÜanıldı. Borsada performansını kanıtla- mış ve yıllarca en iyilerin başuı- da gelen iştirak hisselerinin satı- şında kuçük tasarruf sahiplerine öncelik tanımak için özelleştirme- deki alımlara 10 milyon liralık üst sırur konuldu. Alımlarda tstanbul dışındaki ıllerde herhangi bir alt sınır konmamasına karşılık, satı- lacak hisselerin daha çok 20'lik kupurlerden olması, Erdemir'deki satışların yaklaşık 250 bin üradan başlayacağını gösteriyor. Bu alt li- Polîs, kurye pilot (Baştarafı 1. Sayfada) ruz. Şn anda operasyon hakkın- da bilgi vermemiz mümkün degil. Açıklamayı daha sonra yapacagız" dedi. lspanya üzerin- den Turkiye'ye getirilen kokainin, Madrid'de yaşayan uyuşturucu kaçakçısı Hacı Çapan'la ilgisinın bulunabileceği ve konunun araş- Iırıldığı kaydedildi. lstanbul Narkotik Şube Mu- dürlüğü yetkililerinin, kokainin Ispanya'dan getirtilmesinde yar- dıma olduklan öne sürülen bir pi- lot ile bir hostesi aradıkları öğre- nildi. lstanbul Narkotik Şube Mü- dürlüğü yetkilileri, edindikleri bir istihbaratla yurtdışından Türkiye1 ye bir miktar uyuşturucu raadde sokulacağını öğrendiler. Bunun üzerine yaklaşık 4 gün önce Ata- tilrk Havalimanı'nda yolcu kont- rollerini sıklaştıran görevliler, Ispanya'dan Turkiye'ye gelen ve yeraltı dünyasının tanınmış adla- rından Basri Üzülmez'in yeğeni Ufuk Üzülmez'in uzerinde 1 kilo- ya yakın kokain ele geçirdiler. Narkotik Şube Müdürlüğü yetki- lileri, ele geçirilen kokainin mik- tan konusunda kesin bir rakam vermediler. Operasyonu genişleten ekipler, kokainin TürkiyeMe alıcı- ları oldukları belirtilen kişiler ara- sında genış bir araştırma yaptılar. tstanbul sosyetesinde gece yaşa- mıyla tanınan genç işadamların- dan gümrük komisyoncusu Fatih Özbay gözaltına alındı. Özbay'ın ve Üzülmez'in soıgulanndan son- ra kokainin getütilmesiyle ilgili ol- duğu belirtilen Memo's'un ortak- lanndan Oğuz Çavuşoğlu da 3 gün önce kulüpten alınarak Nar- kotik Şube'ye getirildi. Daha sonra Tanyoiaç Alpay, Mehmet Çakır, Azmi Ereoy ile Şe- ner Özbek adlı kişiler de ifadeler uzerine Narkotik Şube'de sorgu- >-a ahndılar. Sanıklann verdigi ifa- delerde değişik adların geçtiği de dikkat çekti. Oflu Şeref Yazoğlu- nun adamı olarak bilinen "Rafi" ile polislikten atılma olduğu kay- dedilen "Ahmet" adlı kişiler de gözaltına alındı. Ahmet adlı kişi- nin sorgusu sonucunda, "koka- in"Ie bağlantısı dışında daha ön- ceden bir kişinin de öldürülmesin- den sorumlu olduğu belirtildi. İstanbul Narkotik Şube Mü- dürlüğü yetkilileri, iki yıl önce fo- toroman sanatçısı Nuri Alço'nun gözaltına alınmasıyla ortaya çıka- nlan "kokain" olayından sonra bunun ikinci önemli bir operasyon olduğunu kaydettiler. Bu arada ele geçirilen yaklaşık 1 kilo kokainle ilgili olarak gö- zaltına alınan ve sosyetede gece yaşamıyla tanınan Fatih özbay'- ın gümrük komisyonculuğu yap- tığı, bir süre önce şarkıcı Yeliz'le evlenen Volkan Özon'la yakın ar- kadaş olduklan belirtildi. Ayrıca Memo's'un ortaklarından ve göz- altında tutulan Oğuz Çavuşoglu ile de iş bağlantılarının bulundu- ğu kaydedildi. Oğuz Çavuşoğlu'nun avukatı Ahmet TopalogJu, ünlü gece ku- lübü Memo's'un "kokain olayı"- na kanşunlmasırun çok üzücü ol- duğunu belirterek şunlan söyledi: "Oguz Çavuşoglu benim mü- vekkilim. Aacak bu kokain işiyle kcsinlikle bir ilgisi yoktur. Koka- in ele geçirilen kişinin uzerinde ya- pdan arama sırasında telefon reh- berinde Oğuz Çavuşoğlu'nun da adı ve telefonu çıkmış. Narkotik Büro ekmanlan bunun üzerine kendisiai gözaltına almışlar. Ben böyle bir seyin varngına bile inan- mıyorum." mit öteki şirketlerde kupûr küçük- lükleri ve hisselerin piyasa değer- lerine göre değişebilecek. tstan- bul'da ise alt sınır 5 milyon lira olarak belirlendi. Banka satıştan sonra bu şubelerde isteyen tasar- ruf sahipleri adına bedeli karşılı- ğında hisse senetlerini saklama, kâr payını tahsil eüne, rüçhan hakkını kullanma, sermaye arttı- nmı ve geri satım gibi ortakhk haklanndan doğan hizmetleri verecek. Bu arada TKKOİ altı şirkette- ki paylannı da satışa hazırhyor. lpragaz, Mardin Çknento, Ünye Çimento, Konya Çimento ve Adana Çimento'daki paylar da yaz aylarında halka arz yoluyla satılacak. TKKOt, Petkim ve Tnrban'daki hisselerin bir bölü- münu de mayıs ve haziran ayı içinde satışa çıkaracak. Bu arada daha önce blok şek- linde Fransızlara satılan Çitosan'- ın 5 fabrikasının yüzde 3O'hık bö- lümünün halka açüması hazırlık- lan tamamlanmış bulunuyor. tştiraklerin bu satışıyla birlik- te borsadaki şirketlerin halka açıklık oranlan da yükselecek ve halkın Arçelik'te Koç'a, Çelik Halat'ta tş Bankası'na ortak ol- ması sağlanacak. özel sektörde de halka açılma çalışmaian sürüyor. Bu çalışmalar arasında tktisat Bankası'nın halka açılması, İş Bankası ile Yapı Kredi'nin halka açıklık oranlannın yükseltilmesi bulunuyor. Sabancı Grubu Yünsa hissele- rinin satışı ile başı çekmeye hazır- lanırken, Koç Grubu da bir süre önce bazı şirketlerinin hisse senet- lerini Türkiye Fonu'na devretmiş- l '-TKKOt'nin yaygm hisse sene- di satışının düzenlenen reklam ve tanıtım kampanyası ile ilave bir talep yaratılması halinde serma- ye piyasasının gelişmesine son de- rece olumlu etki yapacağı bildiril- di. Yapı Kredi Bankası Genel Mü- dürü Yardımcısı Mefih Şensoy, bu ek talebin yaratılmaması duru- munda özelleştirmenin sermaye piyasasına zaran olacağını, piya- sanın zaten "daralma dönemine" girdiğini, buna arzın arttınlması- nın da eklenmesiyle piyasanın da- ha da düşebileceğini söyledi. Me- lih Şensoy, hisse senedi olayının Anadolu'ya yayılmasının çok olumlu sonuçlar doğurabileceği- ne, daha sonra geri satışta borsa- yı canlandırabileceğine işaret ederken tasarruf sahiplerinin bu işe "Nasıl olsa devlet satıyor, bi- zi bu işte yalnız bırakmaz, zarar etmeyiz" düşüncesine kapılmala- rırun da yanlış olacağını vurgula- dı. kbrt n SMriacık pajn pi- piyaı *• kaaı jm it- 1 Şirkel Erdcmır Çukurova El. Arçelık Bolu Çimento kepez Elcfctrik Çelık Halat JwTL) 5 J84.0 1.875.0 980.0 291.0 330.0 156.6 p«yı| 48.69 18.80 14.53 35.40 41.02 20.20 JMTL) 2.J24.0 352.5 142.4 103.0 135.3 31 7 T o p l a m 8.816.6 3.2X8.9 (Baştara/ı 1. Sayfada) Başkanı Yusuf Bozkort Ozal başta olmak üzere, Devlet Bakanlan Mehmet Kececiler ve Hiisnü Do- ğan da katıldılar. Edinilen bilgiye göre, muhafa- zakâr eğilimin ağır toplan, cumar- tesi günü toplanacak MKYK'da Başbakan Akbulut'u erken kong- reye zorlama karan aJdılar. Top- lantıda, Ekrem Pakdemirli'nin Maliye ve Gümrük Bakanlığı- ndan ıstifası ile yerine Adnan Kahved'nin atanması da değerlen- dirildi. Muhafazakârlar, Pakde- mirli'nin hükümete yönelik eleş- tirilerinin büyük bir bölüraünün dogru olduğunu, Başbakan Ak- bulut'un bakanlar arasında koor- dinasyon görevini yerine getireme- diğini, ANAP grubunu da topar- layıcı olamadığıru dile getirdiler. ANAP'ın giderek kan kaybet- tiğini ifade eden muhafazakârlar, gecikmeden erken kongreye gjdil- mesini ve olası bir erken secim ha- zırlıklarının bir an önce başlatıl- masınuı gerekliliği uzerinde anlaş- tılar. Muhafazakârlar, Pakdemir- li'nin hükümete yönelik eleştirile- rini paylaştıklarım, ancak istifa- sının zamansız olduğunu da belir- terek, "Ancak Başbakan çok sert ve kıncı bir üslupla bakaulann önöne kağıtlan aünca istifa etme- si kacınılmaz olmuştu" değerlen- dirmesini yaptılar. Toplantıda, Başbakan Akbu- lut'un boşalan Maliye ve Gümrük Bakanlığı'na önerilen Kemal Ak- kaya veya Hüsnü Doğan dışında Cumhurbaşkanlıgı'nın etkisınde kalarak Adnan Kahveci'yi ataması da "büyük bir siyasi haU" olarak değerlendirildi. Toplantıda, ANAP grubunun Adnan Kahve- ci'ye büyük tepkisi olduğu belir- tilerek şu görüşler ortaya konuldu: "— Başbakan Akbulnt, bala damgasını vurabilecek önemli bir icraat vapmamışür. Bakanlar arası koordinasyon sağlanamamıştır. ANAP yönetimi yetersiz kal- maktadır. — Adnan Kahved'nin Maliye ve Gümrük Bakanlığı'na atanması ile kamuoyunda 'Cumhurbaşka- nı'nın gölgesinde bir Başbakan ve hükümet' imajı pekişmiştir. ANAP grubu artık devleti lemsil eden Cumhurbaskanlığı makamı ile hükümetin fonksi>onlannın açık bir biçimde aynlmasmı iste- mektedir. — Zaman arük ANAP'ın aley- hine işlemeye başlamıştır. Bu da- gımklık içerisinde ANAP'ın 1992"o> yapılacak bir genel sedm- den başanlı sonuç alması müm- kün degüdir. — Bu aşamada en az dört ANAPIı gend başkanhğa aday oMuklannı ortaya koymuşlardır. Bu sayı artabilir. — Bir an önce kongreye gidil- melidir. Kongrede genel başkan adaylan ortaya çıkar, kim seçilir- se bepindz partinin gekceği için bütöB gncümüzl* kongreden çıka- cak genel başkanm yanımte yer alınz. Kongrenin gücünü yanına alaa bir genel başkaala yeni hü- kümet ve yeni bir ANAP yöneti- mi olusturulur ve bir an önce ola- sılı erken seçim için hazırlıklara başlanır." Muhafazakârlar, toplantıda Başbakan Akbulufun MKYK toplantısında erken kongre tarihi- ni deklare etmemesi halinde hü- kümetten çekilerek, Başbakan Akbulut'u "olaganiıstü kongrr"ye zorlama karan da aldılar. Olağa- nüstü kongreye gidilmesi için ANAP tüzüğüne göre, genel baş- kanm bu görevden istifası ge- rekiyor. Muhafazakârlann toplantısm- da, son Bakanlar Kurulu'nda Pakdemirli ile birlikte istifa giri- şiminde bulunan Devlet Bakam Cemil Çiçek'in de hükümette kal- masının güç olduğuna dikkat çe- kildi. Çiçek, Cumhuriyet muhabi- rinin sorusu uzerine, şimdilik is- tifayı düşünmediğini söyledi. Au- cak Çiçek'in, hükümet içerisinde- ki uyumsuzluğun sürmesi halinde istifa edebileceği belirtildi. Keçeciler J in sözleri Devlet Bakam Mehmet Keçeci- ler de muhafazakârlann toplantı- sına katıldığıru açıklayarak, "Par- tiyi kuvvetlendirmeyi hedefliyo- ruz" dedi. ANAP'taki herkesi göreve ve disipline davet edeceklerini söyle- yen Kececiler, "Herkes mevcut ge- nel başkanı meşru kabul etroeiidir" biçiminde konuştu. Ke- ceciler, erken kongre yapılmasını herkesten çok istediklerini ifade ederek, delege seçimlerinin nisan ayı içerisinde başlatılmasını öner- di. Kececiler, kongre tarihi olarak da "Haziran, yerişmezse ağustos" ayını verdi. Kececiler, "Kongreye kadar hü- kümette kalacak mısınız?" soru- suna ise, "Yorum yok" yanıtını verdi. Kececiler, Maliye ve Gümrük BakanlığYndan istifa eden Pakde- mirli'nin hükümete yönelttiği eleş- tirilere "kısmen katıldığını" söy- ledi. Kececiler, "Ama şu an Tür- kiye'nin içinde bulunduğu dunım şahsi hesap yapmayı gerektirecek bir durum değildir. Bu itibaria is- n'fasiD! normal karşılamıyorum" biçiminde konuştu. Akbulufun yemegi Başbakan Akbulut, bugün ANAP milletvekillerinin sorunla- nnı dinlemek amacıyla "iftar yemeklerine" başlıyor. Başbakan- lık Konutu'nda verilecek iftar ye- meğıne lstanbul, Balıkesir, Bolu, Bilecik, Bursa, Çanakkale, Edir- ne, Kırklareli ve Tekirdağ millet- vekilleri katılacak. İftar yemekle- rinden sonra ANAP milletvekil- leri Akbulut'a parti ve hükümet konusundaki görüşlerini aktara- caklar. 50'şer kişilik gruplar halinde düzenlenen yemeklere, bakanlar ve ANAP genel merkez yönetici- leri de seçim bölgelerine gore ka- tılacaklar. Yemekler salı ve per- şembe günleri yapılacak. Şeriatçı Kürt örgütü ne (Baştarafı 1. Sayfada) göre biri imam 3 kişinin öldürülme- si olayına karışan ve yeni bir eylem hazırhğındayken yakalanan biri tranlı 33 kişi, dün lstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne çıkanldı. DGM Sorgu Hâkimliği'nce mah- kemeye çıkanlanlardan 6'sı tutuk- lamrken, 4'ü serbest bırakıldı. 24 kişi ise ifadeleri bugün alınmak üzere yeniden Siyasi Şube'ye gön- derildiler. Olayla ilgili bir kişi daha yakalanırken üç de tabanca ele ge- çirildiği bildirildi. Sanıkların sorgulanndan, "ts- lami esaslara dayalı bir bağımsız Kürdistan devleti" kurmak ama- ayla oluşturulan "Partiye lslami- ye Kürdistan" (PtK) adlı yasadışı örgüte üye olduklan saptandı. Ör- gutun yayın organı olan ve Fede- ral Almanya'da basılan "Cudi" adlı dergide, tüzükleri ve öteki ça- lışma konulan hakkında genis bil- ginin yer aldığı bildirildi. 1987 yılında kurulan örgütün, "Kürdistan", olarak tammladığı bölgede "cihat" ilan ettiği ve Kürt- lerin birlik ve beraberliğini savun- duğu belirlendi. örgüt mensuplarının, tran ve Suriye'deki medreselerde eğitim gordüğü, silah eğitiminin ise Af- ganistan'da gerçekleştirildiği öğre- nildi. Şeriatçı örgütün, PKK adlı ya- sadışı örgütle organik bir bağlan- tısının saptanamadığı, operasyon- lar sırasında ele geçirilen bazı ya- yın organlannın bu örgütün yayın organı olması nedeniyle, çalışma- lannı yakından izledikleri kayde- dildi. lstanbul, Ankara ve Malatya1 da bir süre önce düzenlenen ope- rasyonlarda, Mehmet Caner, Ke- nan Bulut, Selahattin Özer, Mus- tafa Erbay. Yusuf Kibar, Feva Çakmak, Ramazan Güngör. tz- zettin Gültekin, tlhami Özkınalı. Mehmet Yucekaya, H. lbrahim b- han, Ercan Gungör, Mesul Eman, Necdet Kokten, Ufuk Onursal, Ahmet Gül, Hamit Turgut, Oğuz Süleyman Söylemez, M. Akif Durmaz, Battal Korkmaz, Bay- ram Ayaz, Hassan Dekhani (tran uyruklu), Mehmet Nuri Emel, Müjdat Yurdagül, Erdoğan Kılıç ve Mehmet Demirhan, Kenan To>, Abdullah Yılmaz. Sukütü Evcil, Burhanettin Turan, Abdullah Tur- gut. Ali Karabulut ve Hacı Bay- ram Akyüz yakalanmıştı. Operasyonlar sonucu yakalanan 34 kişi, dün 16.00 sıralannda Siyasi Şube'den DGM'ye sevk edildıler. Sorgu Hâkimliği'nce ifadeleri alı- nan 10 kişiden Ramazan Gungör, Mebmet Yücekava, H.tbrahim ll- han ve Ufuk Onursal serbest bıra- kıldı. Sanıklardan Kenan Bulut, Harnit Turgut, Mesul Frhan. Sda- haltin Özer, Ahmet Gul ile Rama- zan Güngör tutuklandılar. GOZLEM UGUR MUMCU (Baftarafı 1. Sayfada) ler. Aralarında fark varsa bu fark, izledikleri yöntemlerde- dir. Bu örgütlerin bir kısmı teröre başvurur; bir kısmı da baş- vurmaz. Kürt örgütleri kendilerinin "Marksist-Leninist" oldukları- nı açıklayınca devlet de "Eh" demiştir, "Bunlar komünist olduklanna göre Kürtçütüğü destekteyen de Sovyetler'dir..." Kürt kökenli olmayan Leninist örgütler ve TKP de Kürt- lerı destekleyen tavırlar sergilemişlerdir. Sovyetler'in Kürt sorunu ile hiç de ilgilenmedikleri sanıl- masın. PKK'nın Suriye'den destek görmesi bile böyle bir ilginin varlığını kanıtlar. Kaldı ki Sovyetler, Ortadoğu'daki bütün olaylarla çok yakından ilgilenırter; gerekirse de bu olayları yönlendirirler. Son yıllarda yaşanan olaylar, Kürtlere sağlanan destek- lerin, genellikle "NATO devletleri"nöen kaynaklandığını gösteriyor. Bir Varşova Paktı üyesınin Türkiye'deki etkin kaynaşmaları körüklemesi yadırganmaz. "Destabilizas- yon", karşılıklı olarak kullanılan bir silahtır. Batılı devletler. yıllarca Sovyetler Birliği'nde "destabilizasyon " silahını kullandı. Batı, bunda başarılı da oldu. ABD, Sovyetler'e karşı "yeşilkuşak teorisini"gelişti- rerek bölgede, "Pakistan • İran ve Türkiye"der\ oluşan bir "anti-Komünist islamcı blok" kurmaya çalıştı. Suudi desteği bu nedenle sağlandı. Türkiye, 12 Eylül öncesine kıyasla İslamcı düşüncelere çok daha ağırlık veren bir siyasal yapıya sahiptir. Suudi ser- mayesi, "kapitülasyon" niteliğindeki ayrıcalıklarla donatıl- mıştır. Kürt milliyetçiliği başta ABD olmak üzere Batılı devlet- lerce de destekleniyor. O zaman Kürtçülüğün yalnızca Sov- yetler'ce desteklendiği görüşünün yanlışhğı da anlaşılıyor. Türkiye'nin Kürtsorunuyla "desfaö///ze"edilmesi; anarşi ve terör yöntemleri ile kararsızlığa sürüklenmesi, NATO'- nun savunma stratejisi ile nasıl bağdaşır? Çankaya doruğunda bunlar konuşuldu mu, konuşulma- dı mı? Bilemiyoruz. Son zamanlarda Kürt örgütleri, din duygularını ve dince kutsal kavramları da kullanmaya başladılar. Kürtçülüğe kitle tabanı sağlamak isteyen ayrımcılar, şimdi din silahına da sarılıyorlar. 1925 yılındakı "Şeyh Sait İsyanı", din duygularını kullan- mış değil miydi? Çankaya doruğunda "Kürtçülük"ve "irtica" arasındaki ilişkıler de konuşulmuş mudur? Kürt sorunu; uzun erimlı, toplumsal nitelikli ve köktenci önlemler ile çözülür. Bunda hiç kuşku yok; yok da bugün' PKK terörüne karşı ne gibi önlemler gereklidir? Doruğun güncel konusu bu değil mi?.. Dünkü Çankaya doruğu bu konuda pek yararlı sonuçlar getirmemiş olacak ki liderler Köşk'ten çıktıktan sonraki de- meçlerinde pek de dişe dokunur açıklamalar yapmadılar. Öyle anlaşılıyor ki Çankaya doruğu havanda su dövmekle noktalanmıştır. TRT Akbulut'u unuttu ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — TRT haberlerinde, Başba- kan Yıldınm Akbulut'un "terör zirvesine" katılacağı duyu- rulmadı. Televizyonun birinci kanalın- daki sabah 09.00 haberlerinde, "zirye"ye Cumhurbaşkanı Tur- gut Özal, SHP Genel Başkanı Er- dal İnönü, DYP Genel Başkanı Süleyman DemireTin katılacağı duyurulurken Başbakan Akbu- lut'un katılacağına ilişkin habere yer verilmedi. I'V'dekı zırve habennde, Cum- hurbaşkanı Özal ve siyasi parti temsilcilerinin fotoğraflanna da yer verildi. Haberde Akbulut'un fotoğrafımn da olmaması dikkat çekti. TRT'den edinilen bilgiye göre Başbakan Akbulut'un zirveye ka- tılımıyla ilgili haber bir kanşıklık sonucu "unutuldu". Yetkililer, olayda kasıtlı bir yön bulunmadı- ğını ve konunun tamamen "tek- nik hata" olduğunu kaydettiler. Diğer yandan TRT, "terör lir- vesi"ne ilişkin gelişmeleri, üç mu- habır ve üç kamerayla izledi. HIDROLIK EKSKAVATORLER TURKIYE'DE URETILDI îşte yeni bir "yerli üretim"! Komatsu PC 200 Hidrolik Ekska- vatör (Biz ona EKSKAVATÜRK di- yoruz). Türkiye "İnşaat, madencilik ve taahhüt sektörüne" büyük katkı- lar sağlayacak olan Komatsu PC 200 Hidrolik Ekskavatör ile "yerli üretim konusunda verdiğimiz sözü bir kez da- ha yerine getirmenin gururunu taşıyo- ruz... Üstün özellikleri ile bir öncü olan PC 200, "Komatsu Lisansı" ile üretilir ve dünyanm her yerinde geçerli "Komatsu Garantisi" taşır. Orijinal Komatsu S6D95L Dizel Motorlu'dur. Öncelikle hesaplı alım imkânı, bol ve ucuz yedek parça desteği ve tüm Turkiye'ye yayılmış servis kolaylıkları ile Ekskavatüık,Türkiye'nin ideal ekskavatörüdür... TEM©© •HKOMATSU G Ü Ç V E G Ü V E N D O L U
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle