Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURtYET/10 HABERLER 3 NİSAN 1990
P A R T I L E R P E N
Araştırma komisyonları Konut ve
çevre
konulannda inceleme yapmak için kurulan iki Meclis
Araştırma Komisyonu'nun görev süreleri uzatıldı. Dünkü
Resmi Gazete*de yayunlanan TBMM kararlarına göre konut
sorunu konusunda kurulan Meclis Araştırma
Komisyonu'nun görev sttresi 3 nisandan geçerli olmak üzere
3 ay uzatıldı. Ülkenin sahıp olduğu çevre değerlerini
korumak ve mevcut çevre sorunlarını saptamak için
oluşjurulan diğer Meclis Araştırma Komısyonu ise 30 rnart
tarihinden itibaren geçerli olmak uzere 3 ay daha çalışacak.
ANAP
grubunaAnayasa değişikliği
mensup üyeler tarafından hazırlanarak TBMM'ye sunulan
ıdam cezalan ile ilgili anayasa değişikliği
önerisi, perşembe günü TBMM Anayasa
Komisyonu'nda ele alınacak.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın, ANAP
genel başkanlığı ve başbakanlığı döneminde
155 arkadaşı ile birlikte haarladıkları öneri,
anayasanın 87. maddesinin değiştirilmesini,
138. maddeye bir fıkra ilave edilmesini, ayrıca bir geçici
madde konulmasını öngörüyor. öneri aynen benimsenirse,
mahkemelerce verilerek kesinleşen ölüm cezalanmn yerine
getirilmemesi için TBMM'ye başvurulabilecek. Meclis iki yıl
içinde "cezanın yerine getirilmemesi" yönünde bir karar
almazsa hüküm infaz edilecek. (ANKARA/AA)
c n r i l SHP lzmir Miletvekili
a u ı u A h m e t E r s i n H a l i l
Şıvgın'ın atanmasmdan sonra Sağlık Bakanlığı'nda "ulusal
sağlık politikası açısından ürkütücü" bir
kadrolaşma hareketine başlandığını öne
sürdu. Ersin, Bakan Şavgın tarafından
| cevaplandınlması istemiyle veTdiği soru
önergesinde, Personel Genel Müdürlüğü'ne
getinlen Ahmet Akınar'm, Bakan'ın imam
hatip lisesinden matematik öğretmeni olup
olmadığım sordu. (ANKARA/AA)
PKK 9 kişiyi kaçırdı
• ŞIRNAK (Cumhuriyet) — Kömür ocağı yakınlarında
yakıt olarak kullanılan atıkları toplayan dokuz gencin
PKK militanlan tarafından kaçırıldığı bildirildi.
Dün erken saatlerde Şımak kömür ocağı atıklarını
toplamak için işletme bölgesine giden 17 ile 22 yaşları
arasındaki Kenan Üstün, Hakim Çakan, Raşit Çakar,
Naim Batmaz, Ismail Gungör, Osman Erkal ve isimleri
belirlenemeyen üç kişinin yol üzerinde karşılaştıklan
PKK militanlan tarafından kaçırıldıkları öğrenildi.
Dokuz kişinin PKK militanlarınca kaçınlmasının
ardından yörede güvenlik güçlerince geniş çaplı
operasyonlara başlandı.
ÖLÜM
Prof. Darkot'ıın cenazesi bugün
• İSTANBUL (AA) — tstanbul'da dün ölen, t.Ü.
Edebiyat Fakültesi emekli öğretim üyelerinden Ord. Prof.
Besim Darkot bugün toprağa verilecek. 87 yaşında ölen
Ord. Prof. Darkot'un cenazesi, bugun Istanbul Erenköy
Galippasa Camii'nde kılınacak namazdan sonra,
Karacaahmet Mezarlığı'na defnedilecek. Besim Darkot,
tstanbul ve Strasbourg üniversiteleri coğrafya
bölumünden mezun olduktan sonra, 1932 yılında
tstanbul Üniversitesi'ne, coğrafya müderris muavini
olarak atandı. 1933 yılında doçent, 1939 yılında profesör,
1956 yılında da ordinaryüs ünvanını alan Darkot,
1942-48 yıllan arasında tstanbul Yüksek Öğretmen
Okulu'nda müdürlük yaptı. Istanbul Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi'nden 1973 yılında yaş haddinden
emekli olan Besim Darkot'un çalışmaları, "Türk
Coğrafya Dergisi", "tstanbul Üniversitesi Coğrafya
Enstitüsü Dergisi" ve "îslam Ansiklopedisi"nde
yayımlandı. Darkot ayrıca, çeşitli öğretim dallannı
ilgilendiren okul kitaplan yazdı.
Prof. Şahinbaş
• ANKARA (AA) — A.Ü. Dil, Tarih ve Coğrafya
Fakültesi emekli öğretim üyesi Prof. trfan Şahinbaş, kalp
rahatsızlığından, dün Ankara'da öldu. 1912 yılında
tstanbuPda Doğan Şahinbaş, yükseköğrenimi lngiltere'de
Cambridge üniversitesi'nde yaptı. 44 yıl Dil, Tarih ve
Coğrafya Fakültesi'nde tngilizce ve Amerikan Edebiyatı
öğretim üyeliği yapan Prof. Şahinbaş, aynı fakültenin
tiyatro enstitttsünü kurdu. Başanü bir spor geçmişi
bulunan Prof. Şahinbaş, gülle atmada Türkiye
şampiyonu ve tngiliz üniversiteler rekortmeni oldu.
Balkan şampıyonalannda Türkiye'yi bu dalda temsil eden
Şahinbaş, 1940-1945 yılları arasında da Atletizm
Federasyonu Başkanlığı yaptı. Kültür, edebiyat ve tiyatro
alanlarında ulusal ve uluslararası birçok çalışması
bulunan Prof. Şahinbaş'ın îngilizceden Türkçeye
çevirileri, Devlet ve Şehir Tiyatroları'nda sahnelendi.
Dokuz kişinin öldürüldüğüElazığkatliamından kurtulanlaranlatıyor:
Olüm çîzgisînde oğlıımu düşündüm
TURAN YILMAZ
ELAZIĞ — Sori deresi, Rut
dağırun doruklannda başla>ıp Ke-
ban'a uzanan yolculuğunu sürdü-
rüyordu. Tarihin bilinen en eski
bakır madeni ocaklannın yer al-
dığı ırilı ufaklı tepeierin yamacın-
dan akıyor, derin bir çızgi gibi
uzanıyordu. Her şey, tarih önce-
sinden geldiğı gibı, normal seyrin-
de ve yerli yerindeydi.
Sori deresini izleyen toprak yol-
da ağır ağır ilerleyen araçlar, ar-
kalannda yapışkan bir toz bulu-
tu bırakıyordu. Bu toz bulutunun
önunde, içinde iki kişinin bulun-
duğu cip, kırmızımn turn tonları-
nı içeren gün batımının olağanüs-
tü güzeiliğinin altında yavaşça
ilerliyordu. Aracı kullanan orta
yaşlı, esmer, siyah gür bıyıklı
adam, yanındaki genç adama bir-
şeyler anlatıyordu. Esmer genç
adam, pek söze girmiyordu. Ba-
zen konuşuyor, sürekli başını sal-
lıyordu. Dinlerken de çevreyi izli-
yordu. Sağda Rut dağının sert ya-
maçları, solda Sori deresi...
Araçtakiler Etibank Şarkkrom-
ları Ferro Krom İşletme Müesse-
sesi Muduru Melin Çakır ile Eti-
bank mufettışi Asım Erdal'dı. Ko-
nu ise yeni devralınan muesscse-
deki yolsuzluk, usulsuzlük iddia-
lanydı. Genel müdürlükten gelen
konuklan yeni uğurlamışlardı.
Arük işletmeye dönüyorlardı. Ça-
kır, "Sabab erken başlarız
çalışmaya" dedi, Erdal "CNur"
dercesine başını salladı. Kırmızı-
mn tonlan artık, siyahın yumuşak
çiıgileri ile buluşuyordu.
Yoldaki silahlı adam
Yolun çoğu gıtrniş, azı kalmış-
tı. Kayaönü köyüne yaklasmışlar-
dı. Biraz sonra Rut dağının etek-
lerine inecekler, Keban tum gör-
kemiyle ortaya çıkacaktı. Viraja
ginneden önce arkasına baktı Ça-
kır, mühendisleri taşıyan diğer cip
ile Alarko'nun iki otomobili de
kendilerine yetişmişti. "Hep bir-
likte gideriz" diye düşündü. Bir si-
gara daha yaktı, eşinin sigara ko-
nusundaki yakınmasını anımsadı.
Gülurasedi, sonra "Müfeltiş, dal-
dın gittin" dedi. Erdal da gulüm-
semeye çahştı..
Aracın hızını azaltırken, "Hay
AlUta, ne oldo ki?" diye söylendi
Çakır. Bir yandan da ileride yolu
çapraz bir şekilde kapatan krom
yüklü kamyonu ızlıyordu. Kamyo-
nun sürücusünü aradı bir süre,
kimse yoktu. "Hay aksi" dedi bir
kez daha, iyice yaklaşmışlardı,
birkaç kez klakson çaldı. Sonra da
kamyonun hemen önunde durdu.
Bir kez daha klakson çahp ne
olup bittiğine bakmak için kapı-
yı açtı. O anda kamyonun arka-
sından yola fırlayan silahlı bir
gençle yüz yüze geldi. Üzerinde
toprak rengj bir şalvar ve yelek, si-
yah bir gömlek ile Mekap türü
spor ayakkabı bulunan sakallı, es-
mer genç, silahını elinde birkaç
buraya getir.
Kimi ehlivetini, kimi nüfus cüz-
danını verdi. Sakallı genç, askısı-
nı omzundan geçirdiği silahını bir
kez daha kontrol jttikten sonra
boşta kalan elinin yardımıyla kim-
likleri aldı, incelemeye başladı.
Herkes ayakta bekliyordu. Bu ara-
da bir kişi daha göründü ileride.
Ardından bir kişi daha. Ve en ar-
kada silahlı kişiler. Topu topu 6
kişiydiler.
— Bir sigara yaktım.
18 yıldır kamyonuyla krom cev-
herı taşıyan Kasım Katar, bütün
bunları hayal meyal hatırhyordu.
"İleride, mûbendisleri, işçileri gör-
döm. Herkes ayakta bekliyordu.
"Çekilin" dedi, ardından elinde-
ki çakmakia tutuşturduğu bezie-
ri araçlara fırlattı. Siyahın tonla-
nyla bezenen gökyüzü bir anda
kızıla çaldı. Bir alev dağı yüksel-
di. Bir süre araçlann yanışını iz-
lediler.
"Yiuüyün" dedi sonra genç
adam, yeniden arkadaşlannın ya-
mna geldi. Biraz daha beklediler.
Kasım Katar'a sorarsanız, "Bir
asır bekledi" orada. Silahlı genç-
lerden biri Doğu şivesiyle "Bb bu-
nu Cizre, Nusaybin olaylannın in-
tikamını almak için yapıyoruz, gi-
din herkese böyle sovleyin" dedi.
"Bn devletle calısıiamaz. Siz de
çaltşmayın" dedıklerini de anım-
grubun en arkasında yurüyen las-
tik ayakkabılı, gür bıyıklı genç,
"Haydi gidin" diye bir kez daha
bağırdı. Sanki, kendilerini topra-
ğa çivileyen ağırlıktan kurtulina-
lan için böylesi bir komut gereki-
yordu. Birden ayağa fırladılar.
Sonra, hızla oradan uzaklaşmaya
koyuldular. Bunlardan Kasım Ka-
tar, Doğan Demiray ehliyetini ve-
rerek ölümden kurtulan mühendis
Salih Akalın, 100 milyonluk oto-
büsünün kül oluşunu gözleriyle
gören Hasan Dündar, Kemal
lunç, Fethi Tunç, Nedira Diindar,
Marat Tekin ne kadar yurüdükle-
rini hatırlayamıyorlar şimdi. Son-
ra, "Pat pal" diye derinden gelen
f
KASIM KATAR — Ölüm hiç aklına gelmemış. ERCAN GENÇOGLU - Otayın tanıklanndaa
O anı
hatırlayınca
Lastik ayakkabılı gür
bıyıklı olanı 9 kişiyi
ayırdıktan sonra
diğerlerine de "Haydi
gidin" diye bağırdı.
Mühendis Kasım
Katar 8 yaşındaki
oğlu Murat'ı, Hasan
Dündar ise borcunu
henüz ödediği yüz
milyonluk otobüsünü
düşünmüş.
kez tarttıktan sonra güçlü bir ses
tonuyla bağırdı:
— tnin çabtık...
Gözü, yolu çevreleyen yamaca
kaydı. Mevzilenmiş 3-4 kişiyi da-
ha gördü. Yavaşça inip beklediler.
Birazdan arkalanndaki konvoyda-
kilerin de yanlarına getirildiğini
gördüler. Mühendisler, işçiler, şo-
förler. Herkes birbirine bakıyor,
ne olup bittiğini anlamaya çalışı-
yordu. Sakallı genç, silahını bir
kez daha elinde tarttı, sonra ya-
maa işaret ederek, "Yöriiyta'* de-
di. Topluca jiirümeye koyuldular.
Sanki asırlar surdu bu yürüyuş.
Topu topu 10-15 dakika sürmüş-
tü. Düz bir alanda komutlar an
arda geldi:
— Duran.
— Herkes kimligini çıkamn.
— Sen öndeki kimlikleri topla,
Beoi de nötirdiiler yaalanna."
"'Kirnliğini ver' dediler, çıkar-
dım, ehliyetimi verdim. Sonra bir
sigara yaktım, hiçbir şey demedi-
ler."
Sonra bir komut daha geldi:
— Otnrnn.
Bulunduklan yere çöktüler. Çıt
çıkmıyordu. Sakallı genç yanları-
na yaklaştı, silahın namlusunu
uzatarak "Sen, sea, sen..." dedi,
beş kişiye. "Ayağa kalkın".
A>aga kalktılar. "Yüriıyü»" de-
nildi, yürflduler. Yola indiler, aımç-
lann yanında durdular. Bu kez es-
mer bir silahlı genç vardı başlann-
da. "Depolardan benzin çekin"
dedi. Bir bidonu doldurdular. Ko-
mutlar art arda geldi. tki kamyon,
bir kücük servis otobüsü ile iki ci-
pi birbirlerine yaklaştırdılar. Ben-
zin döküldü. Genç adam,
sıyor, Katar, "Nevruz diye bafır-
dılar, böyie keyfettiler" dedi. Son-
ra, elindeki kimliklere bakıp kimi-
nin adını saydı, kımini tek tek gös-
terdi. "Sİ2 bizle geBn" dedi, diğer-
lerine ise "Haydi gidin" dedi. Ka-
tar, boş bulundu, "Nereye?" diye
sordu, sakallı genç "Nereye
islersen" diye bağırdı.
lşletmenin Idari Müdürü Do-
ğan Demiray da adı sayüanlar ara-
sındaydı. Ama o çöken karanlığın
da yardımıyla, önce kravatını çı-
kardı, oturduğu yerde. Sonra bir-
kaç duğmesıni çözdü görrüeğınin.
Sonra da ışçilerin arasına kaydı
usulca. Bekledi. Silahh adamlar ti-
tiz davranmadılar bu konıda.
Ayağa kalkanları önlerine alıp yü-
rümeye başladılar. Arkada kalan-
lar çivilenmiş gibi yerlerinde du-
ruyorlardı, kımıldamadan. Silahlı
SÖRT VALtLİĞİ OKULLARA GENELGE GÖNDERDİ
Oğretmene PKK nöbetiADANA (Cumhuriyel Giinej llleri Biiro-
su) — Siirt Valiliği'nce kent merkezi ile ilçe
ve köylerdeki ilk ve orta dereceü okullara gön-
derilen genelgede, "istenmeyen dunımlann or-
taya çıkmaması için ikinci bir emre kadar her
okulda gece ve gundiiz nobetci personel
bulundurulması" istendi. Bayan öğretmenle-
rin de dahil edildiği nöbet listeleri kaymakam-
lık ve valiliğe bildirilirken, uygulama tepkile-
re neden oldu.
Siirt Vaiilıği Olağanustu Hal Bürosu'nca ilk
ve ona dereceli okullar, köy ilkokulları, öğ-
retmenevı müdürlüğü, sağlık meslek lisesi,
halk eğitim merkezi, çıraklık eğitim merkezı
müdürlüklerine gönderilen yazıda "bu gibi
yerlerde nöbet sistemine geçilecegi, nobet çi-
zelgelerinin en kısa zamanda bildirilmesi" is-
tendi.
Tatil günlerinde asılan bayraktan da bir gö-
revlinin sorumlu tutulması istenen yazıda şöyle
denildi:
"1983 sayıh Bayrak Kanunu ile Resmi Ga-
zete'nin 17 Mart 1985 gunü ve 18 ile 607 sayı-
lı nüshasında ya>ımlanan ve yünirlüğe giren
Türk Bayragı Tuzuğu'nun 85 / 9034 sayılı ka-
ran gereğince ilgili kanun >e tüziık doğrultu-
sunda knrnm ve kunıluşlann bayrak törenle-
rinin şekli hukme bağlanmıştır. Herhangi bir
aksakiığa meydan verilmemesi için aynca ola-
ganustu hal durumunda aşağıdaki önlemle-
rin dikkate alınmasında. birinci derecede okul
müdurlükleri, ikinci derecede de kaymakam-
lığa karşı ilçe rnilli eğitim muduriukleri sorum-
lu olacaktır 1. Istenme>en bir olava mey-
dan verilmemesi için ber okulda ikinci bir em-
re kadar gece ve gündüz nöbetçi personel bu-
lundurulacaktır.
2. Bayrak törenleri usulöne göre yapılacak-
tır.
Milli Eğitim Mtidurlüğü'nce 24 saatlik ça-
uşma programı bir liste haiinde çıkanlarak en
kısa zamanda gonderilmesi gerekmekledir."
Siirt'tekı ilk ve orta dereceli okullarda go-
rev yapan oğretmenler, "nöbet uygulamasım"
tepkiyle karşıladılar. "Olası bir saldınya og-
retmenin yem gibi atılmak istendiğini" savu-
nan öğretmenier şunları söylediler:
"Nöbet Hsteieri bir hafta önce Milli Eğitim
Mudurluğu'ne gonderildi. Bu lislede bayan oğ-
retmenlerin ismi de yer aldı. Oğretmenler uç
vardiyaya aynldı ve her gun sekiz saat nobet
tutulması istendi. Diyelim ki gece yarısı terö-
ristler geldi. Bir öğretmen ne yapabilir? Bizim
tutacagımız nöbet ne derece yararlı oiabilir?
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun bir-
çok maddesi bu uygulamavla ihlal edilmek-
tedir.
Aynca hafta sonlan göndere çekilen bay-
ragın konınması için de bireğitimcinin görev-
lendirilmesi istendi. Teröristlerin ba>rağı yak-
masını engellemek için bo>le bir karar alın-
dıgmı sanıyoruz. Ancak gelenlere 'bayrağı
>akamazsınız' diye karşı mı koyabileceğiz?
Ogretmenin görevi egitmektir. Askerin poli-
sin konıyamadığı okulu korumak deftil."
İstanbul'un 'Teni Avrupaa"ru
MESAkuruyor.Yurtıçınde/yurtdışında toplam 17.000 konuta ımzasını atan, devturistık kompleksler kuran
Mesa, gelişen Altunızade'de yem bır Avrupa yaratıyor. AvrupaKonaklar!
Gelin, dairenizi proje, maket üzerinde değü, görerek, gezerek seçin.
AvrupaKonaklar'dan hangisı? Viyana mı, Lozan mı? Milano mu, Londra mı?
Sız karar venn... Her bıri 8 lüks daıreden oluşan
17 Avnıpalı Konak, tüm rekreasyon ve sosyal olanaklanyla,
ulaşım kolaylıklanyla tam size göre.. Tam sizın ıçın!
Malzemesinden üretim teknoîojisine, çevre düzeninden
sunduğu hayat standartlanna kadar Avrupalı! Adres Tbphanelıoğlu Cad Altunnade
Isanbul Ttelefon 310 09 80 - 310 09 9. • 310 08 00 - 333 89 Cl
Faks 3437055
AnkaraTfelefon 138116C-64
boğuk sesler işıtmişler. Şimdi sa-
yısını da pek hatırlamıyorlar.
Ama hiçbiri o an, silah sesine yor-
mamışlar bunu. Hasan Dündar
daha yeni borcunu ödediği otobü-
sünü düşünmüş. Kasım Katar ise
8 yaşındaki oğlu Murat'ı.
"Giderken, yüzleri sımsivah ol-
mustu sanki. O koca miıheııdisler
tanınacak halde degillerdi. Yazık
oldu" derken, hiç ama hiç öldu-
rulecekleri aklına gelmemiş Kasım
Katar'ın. Şimdi o anı anımsarken,
"Daha önce hiç böyle olaj ne ol-
muş, ne duyulmuş buralarda. Biz
herhalde esir alacaklar, sonra da
serbest bırakacaklar diye duşun-
dük. Keşke o sırada hepimiz kal-
lup sağa sola kaçsaydık. Ya hepi-
mizi vunırlardı, ya da çoğumuz
knrtularduk. Ama nereden bile-
ceksin?" diyordu.
Ne Salih Akalın ne Kasım Ka-
tar ne de Hasan Dündar, şimdi ay-
rıntıları o kadar net hatırlaıruyor-
lar. Yalnızca, toprak rengi ve yö-
rede de giyilen şalvar ile yelekle-
ri, lastik ve spor ayakkabıları, bir
de kısa namlulu tüfekleri hayal
meyal hatırlıyorlar. Bir de katlia-
mı gerçekleştirenlerin şivelerini.
Aralannda, yoredeki koylerde ko-
nuşulan Zazacayı kullananlar da
vaımış. Kasım Katar'a göre ise ba-
zılan Şırnak, Cizre tarafının şive-
sini kullanıyormuş. Ama net bir
şekilde anımsadıklan bir sev var-
mış, o da 9 kişinin, silahh saldır-
ganlann önunde son yolculukla-
nna çıktıklannda, dönüp hiç ar-
kaya bakmadıklan imiş.
Olayın sonrasını, bölgeye giden
güvenlik güçlerinden öğrendik.
Araçlann yakıldığı yerden 1 kilo-
metre kadar ilerde 9 kişinin önce
elleri bağlanmış. Sonra bir daire
çizecek şekilde yüzükoyun yere ya-
tırılmışlar. Sonra dairenin içine
girmiş saldırganlardan iki ya da
üçü. Tek tek kafalarına sıkılmış
kurşunlar. 40-50 el ateş edildiği sa-
nılıyor. 9 kişinin cesetleri, sabaha
kadar da orada kaldı.
O gece krom çalmaya giden Ka-
yaönü köyunden üç genç de ola-
yın tanığı oldu. Bu, tamklarm üç
gün gözaltında kalmalarına yol
açtı. Ercan Gençoglu, Ramazan
ve Mahmul Şahin, yukselen alev
bulutunu görduklerinde ilk olarak
"Herhalde işietinenin gnveolik gö-
rev lileri lastik vakıyorlar" diye dü-
şünmüşler. Biraz daha yaklaşrruş-
lar, yanan araçlan görraüşler. Bi-
raz sonra da derinden duyduklan
"Pat pat" sesleriru. Onlann akh-
na da bunun hiç silah sesi olaca-
ğı gelmemiş. "Lastik patlıyordnr
mutlaka" demişler. Korkmuşlar
ve köye geri dönmüşler. Donerken
de araçlann yandıgj taraftan far-
larını söndürmüş bir otomobili n,
işletme binalannın bulunduğu yö-
ne doğru hızla gittiğini görmüşler.
Şimdi olayı soruşturan güvenlik
birimlerince, saldırganlarla olay
yerinde "Zazaca konnstuklan"
öne sürülen bu yeşil renkli Rena-
ult marka otomobildekilerin bu-
lunmasına çahşüıyor. Belki de kat-
liamın sırrı, bu otomobilde
yatıyor..
Güneydoğu'da
sıoak mart3 Mart 1990: Derebaşı köyü es-
ki muhtan Hacı Aydınlık öldürül-
dü. Yapılan operasyonda Silopi'-
de yaşayan 60 kişi gözaltına alın-
dı.
• Hakkâri'nin Şemdinli ilçesi-
ne bağlı Anadağ köyü Bağlıca
mezrasına baskın düzenleyen
PKK militanlan üç kadını öldür-
dü. Köy koruculanyla çıkan çatış-
mada iki militan öldürüldü. Üç
köylu yaralandı, yedi köylü PKK
militanlan tarafından kaçınldı.
13 Mart: Mardin'in Savur ilçe-
sine bağlı Sürgücü köyü yakınla-
nnda çıkan çatışmada 13 PKK
militaru öldürüldü.
14 Mart Sürgücu köyünde öl-
dürulen PKK teröristlerinden Kâ-
muran Dündar'ın toprağa veril-
mesi sırasında cenazeye katılanlar
gösteri yaptı. Güvenlik güçleri
gösteriyi dağıtmak için havaya
ateş açtı. Halkın taşlı, sopalı kar-
şılık verdiği çatışmada bir kişi öl-
dü.
15 Mart Siirt'in Pervari ilçesi-
ne bağlı Sanyaprak köyünde iki
PKKlı ölü ele geçirildi Çıkan ça-
tışmada bir köy korucusu öldürül-
dü.
• Siirt'in Pervari ilçesi Doğan
köyü yakınlarında meydana gelen
çatışmada dört PKKIı öldürüldü.
Çatışmada bir er de yaşannnı yi-
tirdi.
16 Mart: Cenazede çıkan olay-
iar nedeniyle Nusaybin'de esnaf
kepenk kapattu YUzlerce kişi göz-
altında.
17 Mart: Nusaybin'de esnafın
kepenk kapatma eylemi sürüyor.
Nusaybin'de ilan edilmemiş soka-
ğa çıkma yasağı uygularuyor. Hal-
kın toplanması güvenlik güçlerin-
ce engelleniyor.
• PKK'lı Kâmuran Dündar'ın
cenazesinde öldürülen Şemsettin
Çiflçi'nin babası Nusaybin Cum-
huriyet Savcılığı'na başvurarak
bazı tanıklann anlatımına göre
oğlunun özel tim tarafından vu-
rulduğunu öne sürdü.
• Halepçe katliamını protesto
amacıyla Diyarbakır'da iki bine
yakın kişi korsan gösteri yaptı.
100'den fazla kişi gözaltında.
19 Mart Nusaybin'deki kepenk
kapatma eylemi Cizre'ye sıçradı.
Nusaybin olaylarım protesto için
Cizre esnafı kepenk açmadı.
Cizre-Silopi karayolunda PKK te-
röristleri 4 tankeri ateşe verdi.
20 Mart: Kepenklerin kapalı ol-
duğu Cizre'de, Nusaybin'deki
olayları protesto etmek isteyenle-
re ateş açıldı. Beş kişi öldürüldü.
Çok kişi gözaltında. tlçede soka-
ğa çıkma yasağı ilan edildi.
• Cizre'de başlayan kepenk ka-
patma eylemine Silopi ve Idil es-
nafı da katıldı.
21 Mart Cizre'de sokağa çıkma
yasağı sürüyor. Idil ve Silopi'de-
ki kepenk kapatma eylemine Mid-
yat esnafı da katıldı. Nusaybin1
de işyerlerinin yansı açılmadı. Do-
ğu Beyazıt ve Güngören koyünü
basan PKK teröristleri iki öğret-
men lojmanım yaktı.
• Pervari'de pusu kuran PKK,
2 jandarma erini öldürdü, 2'sini
de yaraladı.
22 Mart PKK'lı militanlar Ha-
zığ'a bağlı Kayaönü köyünde ye-
disi mühendis dokuz kişiyi öldür-
dü. Katliam yurtta büyük tepki
gördü.
• Cizre'de 38 saat süren sokağa
çıkma yasağı kalktı. tlçede kepenk
kapatma eylemi sürüyor. Olayla-
rı protesto için tdil, Silopi, Kızü-
tepe, Derik ve Midyat'ta da esnaf
kepenk açmadı. Kızıltepe gösteri
yapmak isteven lise öğrencileri da-
ğıtıldı.
23 Mart Cizre'de cuma nama-
zından çıkan bin kişih'k bir gru-
bun başlattığı yürüyüş, halkm ka-
tıhmı ile büyük bir gösteriye dö-
nüştü. Güvenlik güçleri müdaha-
le etmeyince olay çıkmadı.
• Derik, Idil, Kızıltepe ve Cxı-
re'de esnafın kepenk kapatma ey-
lemi sürüyor.
24 Mart: Cizre dışında tüm il-
çelerde dükkânlar açıldı. Lice'nin
Ceper, Kıralan ve Tuzla köylerini
basan PKKIılar, bir öğretmeni öl-
dürdü, üç muhtann da mühürle-
rini ve telefonlannı alarak kaçtı.
Nusaybin'in Açıkköy köyünü ba-
san bir grup PKK'lı bir köylüyü
silahla taradı.
25 Mart: Silahlı bir grup
Bingöl-Elazığ karayolunda kimlik
kontrolü yaptı. Karakoçan yolu-
na barikat kuran bir başka grup
da üç aracı yaktı. Pazarcık'a bağ-
h Davutlar mezrasım basan PKK
militanîarı bir kadını öldürdü, on
kişiyi de yaraladı. Cilospor-Bin-
gölspor arasında oynanan futbol
maçmdan çıkan kalabahk, 'Biji
kurdistan' sloganı atarak yürüyüş
yaptı.
26 Mart Lice ilçesine bağlı
Zümrüt köyünün Kıpçak mezra-
sını basan PKK militanlan köy il-
kokulunu yaktı. Hakkâri'nin Ulu-
dere ilçesi Doğan köyünü basmak
isteyen teröristlerle korucular ça- ;
tıştı. tki terörist, bir korucu öldü- •
rüldü. Cizre ve Nusaybin olayla-
rım protesto için Dicle Üniversi-
tesi'nde beş bin öğrenci boykota
çıktı.
27 Mart Cizre olaylan sırasın-
da gözaltına alınan 138 kişiden
74'ü Diyarbakır DGM tarafından
tutuklandı. Diyarbakır, Kızıltepe,
Derik ve Silopi'de gözaltına ahnan
300'ü aşkın kişi Diyarbakır
DGM'ye götürüldu. Cizre'de ke-
penkler sekiz gün sonra açıldı.
28 Mart: 15 gün önce 13 PKK
militanının öldürüldüğü Savur'da
bir PKK'h daha öldürfcldü. Doğu-
beyazıt'ta II kişiyi rehin alarak
tran'a geçmek isteyen militanlar-
dan l'i sağ olarak yakalandı. Di-
yarbakır'ın en büyük ilçesi Sil-
van'da Cizre ve Nusaybin olayla-
rını protesto etmek için esnaf bir
günlüğüne kepenk kapattı.
29 Mart Pazarcık ilçesi Cenne-
tpınar köyü öğretmeni bir grup te-
rörist tarafından öldürüldü. Do-
ğubeyazıt'ın Uzurryazı köyunden
kaçırılan 11 kişiden 9'u kurtanl-
dı.
30 Mart: PKK dışındaki dört
yasadışı örgüt PPKK, KUK-SE,
TSKP, Ala Rizgari'nin çağnsı ttze-
rine Diyarbakır'daki işyerlerinin
yarıdan fazlası kapandı.