02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 NİSAN 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Sudan'da darbe girişimi • KAHİRE (AA) — Sudan'da bir grup subay tarafından dün sabah başlatılan bir darbe girişiminin, hükümete bağlı birliklerce bastınldığı bildirildi. Mısır Haber Ajansı'nın Hartum'dan verdiği habere göre, darbeci subaylann tutuklanmasından sonra ülkede durum normaJe döndü. Ajans, darbe girişimi nedeniyle kapatılan Hartum Havaalanı'nın yeniden ulaşıma açıldığını ve dış dünya ile haberleşmenin sağlandığmı bildirdi. Nepal kaynıyor • KATMANDU (AA) — Nepal'de, içişleri bakanını altı saat süreyle rehin tutan göstericilerin, bakanı, polisin gösterilere müdahale etmemesi için söz vermeye zorladıklan bildirildi. Daha önce 6 polisi döverek yaralayan ve en az 21 polisi ele geçiren göstericiler, bu polislerin, yeni hükümetin itibarının zedelenraesi için monarşistler tarafından kendilerine para ödendiğini itiraf ettiklerini öne sürdüler. Gorbi'den hac kolavlığı • MOSKOVA (AA) — SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov'un, bu yıl hac görevini yerine getirmek isteyen Müslüman Sovyet vatandaşlarına her turlü kolaylığın gösterilmesi için talimat verdiği açıklandı. Gorbaçov'un SSCB Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze'den, Suudi . Arabistan Dışişleri Bakanlığı'yla temasa geçerek, hacca gitmek isteyen Müslüman Sovyet vatandaşlarının vize işlemlerinin kolaylaştmlmasını sağlamasını istedigi bildirildi. Dayanışma partileşiyor • GDANSK (AA) — Dayanışma Sendikası, gelecekte siyasi hayatta oynayacağı role ilişkin aldığî kilit önemdeki bir 'kararla partileşmeyi benimsedi. Gdansk'ta süren Dayanışma Kongresi'nde bugün yapılan oylamada, parlamento ve yerel -seçimlere aday sokmanın jse sürdürulmesi Tkararlaştırıldı. Öneri, ;sendikanın geleceğine ilişkin olarak yapılan yoğun •tartışmalardan sonra 'lider Lech Waleca'ya yakın ;temsilciler tarafından >oylamaya sunuldu. JTop' şoförü rcezaevinde • PATRAS (AA) — !Yunanistan'da ele geçirilen •ve Irak'm süper topunun bir parçası olduğu bildirilen malzemeleri taşıyan -kamyonun İngiliz şoförü, dün Patras yakınlarındaki Ayios Stefanos cezaevine Jönderildi. İngiliz şoför -Paul Ashvvell'ın cezaevine nakli sırasında güvenlik güçlerinin geniş önlemler aldıkian dikkat çekti. Mahkeme, yabancı olması ııedeniyle, yurt dışına jkaçabileceği ihtimalini gözönünde bulundurarak İngiliz şoförün serbest jbırakılma isteğini Teddetmişti. Israil'in silah satışı • KUDÜS (AA) — Israil'in, "egemen bir ülkeye" gönderdiği silahların, Kolombiya'daki uyuşturucu kaçakçılarına aktanldığı bildirildi. tsrail Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre "egemen bir ülke"ye satılan silahlar, yasadışı yollardan, Kolombiya'da uyuşturucu kaçakçılığı yapan şebekelere transfer edildi. Kolombiyalı yetkililer de Antigua ve Barbuda hükümetlerine satılmış olan çok sayıda tüfek, el bombası, tanksavar, hafif silahlar ve hava savunma silahlarının, 1989 başmda, bir uyuşturucu kaçakçısımn evinde ele geçirildiğini acıkladılar. KKTC'nin birinci cumhurbaşkanı bu kez deyüzde 66 ile seçildi Denktaşla yeni dönemKuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde önceki gün yapılan seçimlerden zaferle çıkan Rauf Denktaş, "Bu, Vasiliu'ya da mesaj olmalı" dedi İZZET RIZA YALIN LEFKOŞA — KKTCnin ikin- ci cumhurbaşkarüığına, son derece hareketli, propagandası son derece 'sıcak' bir seçimden sonra, KKTC'nin ilk cumhurbaşkanı ve bağımsız aday Rauf Denktaş se- çildi. Denktaş, ikinci cumhurbaşka- nı olarak ilk dış gezisini bugün tu- nus'a yapıyor. Bayramı da yurtdı- şında geçirecek olan Denktaş'ın, Cumhuriyet Meclisi'nde 29 nisan- da ant içeceği belirtildi. Yüksek Seçim Kurulu'nun açık- ladığı "resmi olmayan kesin sonuca" göre Denktaş, geçerli 92 bin 36 oydan, 61 bin 386'sını ala- rak ikinci kez girdiği cumhurbaş- kanlığı seçimini yüzde 66.70 oyla kazandı. KKTC'nin ikinci Cumhurbaş- kanı Denktaş, secimleri kazandı- ğıru öğrendikten sonra, "İkinci kez diplomamı akhm" dedi. Rauf Denktaş, dun yapılan tö- renle mazbatasını alırken, seçim- lere son kez katıldığını ve bir da- ha adaylığını koymayacağını söy- ledi. Seçimlere katılma oranı, yüzde 93.40 oldu. Bağımsız aday İsmail Bozkurt'un 29 bin 498 oyla yüz- de 32.05, Alpay Durduran'ırı 1152 oyla yüzde 1.25 oranında oy aldı- ğı saptandı. Seçim sonuçlan kesinleşir ke- sinleşmez Ulusal Birlik Partisi de KKTC düzeyinde dağıttığı ve ye- rel gazetelerde yayımladığı ilanlar- da, "Denktaş'a selam, ulusal da- vamıza devam" başlıklarını kul- landı. UBP, broşür ve ilanlannda, 'Kıbns Türk halkının bem iç hem dış baskılara rağmen irade >e sag- duyusunu kullandıgını, bu sagdu- yunun Denktaş'a destek olan tek parti LBP'yi de6 mayısta secmek- le ulusal görevini tamamlayaca- ğını' belirtti. UBP, "22 nisan ba- şanmızdır. 6 mayıs zaferimiz olacak" ifadelerini de kuilandı. Denktaş, seçinıi kazandığının anlaşılmasından sonra buyük gös- teriler arasında Saray Otel balko- nundan yaptığı konuşmada, "Eminim ki sınavı geçtik, diplo- mamızı alıyonız. Hepinize gonul- den teşekkurler" diyerek "seçim sonuçlannm anlaşılmasıyla orta- ya çıkan manzaranın, Kıbns'ın kaderine, milliyetperver, anavata- nına bağlı. KKTC'yi yaşatmak az- minde olan bir gençliğin sahip çık- tı|ını goslerdigini" soyledi. Denktaş, gazetecilerle de görü- şürken, "Dunjaya verdiğim mesajı Vasiliu iyi anlasın. Kuzeydeki var- lıgımız ve KKTC yasayacak. Hiir- riyethniz ve anavatan Türkivenin garantörlügunden vazgecilemez. Anlaşma yolunu kapamıyoruz. Ama Rumlan silahlanmaktan vazgeçmeye çağırıyoruz" demiştı. DENKTAŞ MEMNVN — KKTC'nin ikinci kez cumhurbaşkanı seçilen lideri Rauf Denktaş, 1985 yı- lında aldığı yüzde 71'lik oy oranının altına düşmesine rağmen pazar giinkü seçimin sonuçlannı mem- nunlukla karşıladı. Denktaş, yüzde 4'liik oy kavbını muhalefetin yogun kampanyasına baglıyor. POR TRE / RAUF DENKTAŞ Kıbrıs Türkünün 30 yıllık önderiKKTCde halkın büyük bir çoğunluğunun oylanyla ikinci kez cumhurbaşkanlığına seçilen Rauf Denktaş, 1924 yılında Kıbns'ın Baf ilçesinde doğdu. Denktaş, yükseköğrenimini tngiltere'de tamamladı. Kıbrıs'ta 1947-1958 yıilan arasında avukatlık ve savcılık yapan Denktaş, daha sonra bu görevleri bırakarak Türk halkının sorunlarıyla daha yakından ilgilenmek için Kıbrıs Türk Kurumlan Federasyon Başkanlığı'nı yurütmeye başladı. 1960 yılında Turk Cemaat Meclisi Başkanlıği ile tcra Komitesi Başkanlığı'na seçilen Rauf Denktaş, aynı yıl kurulan "Kıbns Cumburiyeti"nın anayasasını hazırlayan komitede Türk tarafım temsil etti, Atina ve Londra konferanslarına katıldı. Denktaş, Rumlann adayı Yunanistan'a bağlamak amacıyla 21 Aralık 1963'te başlattıkları kanlı olaylann ardından, Londra'da beşli konferansta \e BM Güvenlik Konseyi'nde yaptığı konuşmalar nedeniyle Makarios tarafından "istenmeyen kişi" ilan edildi. Rauf Denktaş, Makarios'un "Adaya dönersen tutuklanz" tehdidi karşısında 1968 yılına kadar 4 yıl Türkiye'de ikamete mecbur kaldı. 13 Nisan I968'de adaya dönen Denktaş, 1968 haziran ayında Türk toplumu adına Rumlarla 6 yıl sürecek görüşmelere başladı. 1970 yılında yeniden Türk Cemaat Meclisi, 1973'te de Kıbrıs Türk Yönetimi Yürütme Kurulu Başkanlığı'na seçilen Denktaş, 28 Şubat 1973'te Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkam Muavini ve Kıbrıs Türk Yönetimi Başkanı oldu. 1974 barış harekâtından sonra kurulan Kıbns Türk Federe Devleti Başkanlığı'na da 1976 ve 1981'de yapılan seçimlerde Denktaş getirildi. Rauf Denktaş, Kuzey Kıbrıs Turk Cumhuriyeti'nin ilanı ve anayasanın kabulünden sonra 9 Haziran 1985'te yapılan seçimlerde cumhuriyetin ilk cumhurbaşkanı oldu. İZLENÎMLER Başkan: GeUn birtikte çahşahm FATİH M. YILMAZ LEFKOŞA — Denktaş taraf- tarlan, caddelerde sokaklarda bayram yapıyor. Konvoylar, Denktaş'ın seçimi kazandığını klaksonlarla, sloganlarla "duymayanlara" haber veriyorlar. Havai fışekler atılıyor. Lefkoşa- da gün uzuyor. KKTC, Rauf Denktaş'la birlikte yeni günlere hazırlanıyor. Pazar akşamı, Denktaş ve çev- resinde sessiz bir gerginlik yaşanı- yordu. Sonuçlann yavaş yavaş bel- li olmasmdan sonra bu gerginlik yerini coşkuya bırakıyordu. "Partileriistn" imajı vermeye ça- ba gösteren Denktaş, Başbakan Derviş Erogla yamnda olduğu G.Afrika Mandela: Silahlı mücadele UMTAIA (AA) — Güney Af- rika'da, ırk aynmcılıgına karşı mücadele eden Afrika Ulusal Kongresi (ANC) lideri NeUon Mandela, ırkçı beyaz yönetimle görüşmelerde ilerleme kaydedile- bilmesi için silahlı mücadelenin yoğunlaştınlmasını istedi. Mande- la dün Transkei kentinde yaptığı konuşmada, silahlı mücadelenin disiplinli bir şekilde yoğunlaştınl- ması gerektiğini belirterek, hükü- metle ANC arasında yapılması beklenen görüşmelerin banştan kaynaklanmadığıru, barışın gö- rüşmelerden kaynaklanacağını soyledi. HUkümet ile ANC arasında 2-4 mayıs tarihleri arasında yapılma- sı planlanan görüşmelere, ANC heyeünin başkanı olarak Mande- la da katılacak. Siyah lider Mandela, konuşma- sında, Güney Afrika polisinin si- yahlara karşı şiddet eylemine gi- rişmesini de eleştirdi. halde kalabahga sesleniyor, rakip- lerine cağn yapıyordu: "Gelin, birtikte çalışalıra." KKTCde büyük oranda oy kay- bettiği anık aşikâr olan Ulusal Birlik Partisi (UBP) ve Başbakan Derviş Eroglu, Denktaş'ın zaferi- nin bir anda ortağı oluyorlardı. Denktaş'ın cumhurbaşkanı seçil- mesiyle birlikte, kulislerde, UBP ve Eroğlu'na genel seçimlerde des- tek verilip veritaıeyecegı konuşul- maya başlanıyordu. Gerçi, Denktaş, "Her partiyle çalışabileceğiııi" vurgulamış, an- cak dış politikada muhalefetle aralarında görilş aynlıkiarı oldu- ğunu belirterek gerekü gönderme- sini yapmıştı. Alınan oy oraoı Denktaş ve kurmaylannca "zafer" olarak nitelendiriliyor. Denktas- m, 1985 seçiminde aldığı yüzde 71 oyun beş puan altında oy alması "p««tij kaybı" olarak yorumlan- madı. Yalnızca Denktaş, "Muha- lefet ve Rum kesimi secilmememi istedi. O) oranım düştü, muhale- fct sevinsin" diyerek oy oranı ko- nusundaki "memnuDİyetsizJigini" dile getiriyordu. Denktaş'a, göre Kıbns Rum kesimi lideri Vasiliu karşısmda, "Tek bir yürek, tek bir yumruk" olmak gerekiyordu. Seçim sonuçlannın duyurulma- sından sonra konuştuğumuz Denktaş'ın'"en büvak" rakibi İs- mail Bozkurt'un üzuntusü açıkça belli oiuyordu. Bozkurt, Denktaş taraftarlanmn Magosa'daki evine bir saldın düzenleme olasılığını öne sürerek evinin önttne polis is- tiyor ve yenilgiyi "Tttrkiye faklö- rü"ne bağlıyordu. Diğer aday Alpay Durduran ise çoktan "unu- tulmuştu." Denktaş'ı özellikle uluslararası alanda zor günler bekliyor, "Top- lumlararası gönişrneler", "Kıbns konusunda Türkiye ve KKTC'ye >-apılan baskıbr" şimdi yeniden gündeme gelecek. Çeşitli çevreler- ce sürekli ısıtılan bu konular, önü- müzdeki gunlerde daha bir hız ka- zancak. Ancak Denktaş'ın önündeki bi- rincil ağırlıklı konu, iç politik ge- lişimter oiarak görülüyor. "6 ma- yısta yapüacak genel seçimler için Denktaş ne yapacak, berhangi bir partiye destek verecek mi, göçlii goziiken mııbalefetin secimleri ka- zanması durumunda onlarta na- sd çalışacak?" Cumhurbaşkanlığı seçimi kam- panyasında medyalar aracıhğıyla sürdurülen savaş, bugünden baş- layarak genel seçim kampanyasıy- la hız kazanacak. Kalabaüklar meydanlan dolduracak adaylar birbirlerini "bainiik", "rüşvetçi- lik", "masonluk'ia suçlayarak. KKTCde sandık sıcağı daha da artacak. Denktaş, gerçekten içte ve dış- ta büyük sorunlarla karşı karşıya. Geçen seçime oranla oy kaybet- mesine karşın cumhurbaşkanı se- çilen Denktaş, yıllann verdiği po- litik tecrübesini bu sorunların çö- zümünde kullanacak. Rehine olayı ABD'den Suriye'ye•• •• ovgtı ÜÇ YILLIK ÖZLEM- ABD'li Profesör Robert Pollhill, üç yıllık rebinelikten sonra önceki gün ka- vuştugu Liibnanlı eşi Feryal ile özkm giderdi. (Fotograf: AP) Dış Haberier Servisi — tran yanlısı Filistin'in Kurtulnşu İçin Islami Cihat örgütü tarafından üç yıldır rehin tutulan Amerikalı Ro- bert PollhiH'in önceki gün Bey- rut'ta serbest bırakılmasının ar- dından, ABD'nin, Suriye ve Iran ile olan ilişkileri ısınma yolunda. ABD Başkanı George Bush, ABD'li profesör Robert PollhüT- in serbest bırakılmasından sonra yaptığı basın toplantısında, Poll- hill'in salıverilmesinden büyük memnunluk duyduğunu belirte- rek, "Suriye'ye minnettanm" de- di. "Snriye'ye iyi niyetie yakla- şacagız" diyen Bush, tran'a da iyiniyet beslediklerini belirtti. Öte yandan, ABD'nin bir rehi- nenin daha serbest bırakılabilece- ğini ümit ettiği kaydedildi. ABD'li yetkililerin, Suriye Dışişleri Baka- nı Faruk El-Şara'mn dün yaptığj açıklamalarından ümitlendikleri belirtiliyor. YUNANİSTAN Karamanlis'in cıımhıırbaşkanlığı kesin Yunanistan'ın eski başbakan ve cumhurbaşkanlarından 84yaşındaki Konstantin Karamanlis'in seçilmesi hem iç hem de dış politikada büyük önem taşıyor. İktidardaki Yeni Demokrasi Partisi'nin oylanyla seçilecek olan Karamanlis'e PAŞOK lideri Papandreu da "saygı gösterdiğini" açıkladı. STELYO BERBERAKfS ATt.NA — Yunanistan'ın en deneyimli siyaset adamlanndan 84 yaşındaki Kons- tantin Karamanlis'in cumhurbaşkanlığı koltuğuna yeniden oturacağı kesinleşti. Bu durum, Yunanistan'ın iç siyaseti kadar dış ilişkileri açısından da büyük önem taşıyor. 300 sandalyelik Yunanistan Parlamen-( tosu, cumhurbaşkanlığı seçimleri için ilk oylamayı 30 nisanda yapacak. Yeni De- mokrasi Partisi (YDP) desteğindekı Kara- manlis'in bu ilk oylamada 180 oya gerek- sinimi var. Bu oylamada partiler kendi adaylarına oy vereceği için Karamanlis 180 oyu alamayacak. Ancak Karamanlis'in 6 mayısta yapılacak ikinci tur oylamada en az gerekli olan 151 oyu sağlayacağı ve cumhurbaşkanlığı koltuğuna beş yıl ara- dan sonra yeniden oturacağı kesinlik kazandı. Karamanlis, 1980-1985 yılları arasında cumhurbaşkanlığı görevi yapmış; beş yıl- dan bu yana ise siyasetin dışında kalması- na karşın, siyasi gelişmeleri yakından iz- lemişti. 1980 öncesi 7 yıl, 1967 Albaylar Cuntası'ndan önce de 8 yıl üst üste baş- bakanlık görevi yapan Karamanlis bugun için "milli birliğin bir simgesi" olarak ta- nınıyor. Karamanlis'in yeniden cumhurbaşkan- lığına getirilmesi bu nedenle "en isabetli seçim" olarak görülüyor. YDP'nin kuru- cdsu Karamanlis'in en büyük siyasi rakip- lerinden PASOK lideri Andreas Papand- reu, Karamanlis'e karşı saygısı olduğunu söylemekten kaçınmıyor. Papandreu bu seçimlerde parti görevi gereği PASOK mil- letvekili Yanis Alevras'ı desteklemek zo- runda olduğunu açıklarken, Karamanlis'in cumhurbaşkanlığını "tnemnuniyetle" ka- bul edeceğini dile getirdi. Karamanlis'in cumhurbaşkanlığı iç si- yaset dengelerini sağlarken, Yunanistan'- ın yurdışındaki görüntüsüne de "saygınlık" kazandırması bekleniyor. Baş- bakanhk ve cumhurbaşkanlığı görevleri sü- resinde Yunanistan'a Avrupa, ABD, sos- yalist ülkeler ve Türkiye ile ılişkilerinde ye- ni "sayfalar" açtıran Karamanlis'in Yu- nanistan'ın AT'ye girmesinde buyuk rolü oldu. Bu, Karamanlis'in Yunanistan'a ver- diği en büyük hizmet olarak kabul edildi. TUrk-Yunan ilişkilerini oldukça yakın- dan tanıyan Karamanlis'in bu cumhurbaş- kanlığında da iki ülke arasında yeni bir "denge" unsuru oluşturması söz konusü. Türkiye ile 1950'li yıllanndan bu yana olan ılişkilerinde "sağduyulu ve dengeli" bir si- yaset izlemesini bilen Karamanlis, siyasi yaşamın dışında kaldığı yülarda dahi Tiirk- Yunan dostluğu için kurulan çeşitli dernek ve heyetleri teşvik etmekteydi. Karamanlis, 1974'te yıkılan Albaylar Cuntası'ndan sonra, getirildiği başbakan- lık döneminde Türkiye ile Yunanistan ara- sında çıkacak olası bir sıcak savaşı önle- miş, ancak Kıbrıs ile ilgili müzakereler sü- rerken Türkiye'nin ikinci Kıbrıs harekâtı- nı "asla affetmemişti." Karamanlis, bu nedenle 1974 ağustosunda Türkiye ikinci askeri harekâtını gerçekleştirirken de Yu- nan donanmasını harekete geçirmiş, ancak dönemin Savunma Bakanı Evangelos Ave- rof un "telkin"leriyle savaşmaktan son anda vazgeçmişti. DUNY\DA BUGUN ALİSİRMEN Ölüm Orucu Dört duvar arasında yaşarsın. Gördüğun yalnızca beton ve bir de gökyüzü. Ne yeşil var ne ağaç ne toprak ne çiçek. Arada bir güvercın takla atsa çocuklar gıbı sevinirsin Bir uçak uçsa te- penden, geçmiş özgur günlerin ve gelecekteki güzel günlerin çağrışımı çakışırlar o noktada. Oylesine biteviyedır kı günleri, yaşamının derinliği yiter gider, yassılaşır. Belki evıne bırkaç kilometre, belki de binlerce mil uzak- tasın. Ne fark eder kı, bulunduğun yer yeryüzünün her noktası- na aynı uzaklıktadır Saçlarını kısaltırlar, bir de mavi elbise giydirirler üstüne, ken- di ayıplarının simgesi gibi. Volta atarsm. Sıkılınca volta atarsın, sevinince volta atarsın, üzülünce volta atarsın, düşünürken volta atarsın. Kimı zaman yamnda bırilerı, keçileri kaçırır gibi oluverir, "daraldı" derler. Avukatların gelır, dısardan haber getirirler, duruşmalardan söz ederler. Onlar, sanki durumunun suçlularıymış gibi yüzüne bak- maya çekinirler. Sen karının, çocuğunun yüzüne bakamazsın, sanki ona ya da onlara o denli yakınken öylesıne uzak olmanın suçlusu sen ımişsın gibi. Karının elini tutmaya çekınirsin, ara- nızda olmayan bir gûnahın vebali varmış gibi. Duruşmalara gider gelirsın, karşında hükmünü çoktan v»rmiş kişıler otururlar, onlara dert anlatmaktan vazgeçersin kısa süre sonra. Artık bütün amacın, zapta doğru geçmektır, geleceğe bel- ge olsun diye. Tutuklusundur, düşüncelerinden dolayı, yirminci yüzyılın dör- düncü çeyreğınde ve de bağımsız ülkende. Yoksunluklardan çok, haksızlık çıleden çıkarır seni. Haksızlık duvar gibi sarmıştır çevreni. Haykırıp sesinı duyurmak istersin. Bilirsin, ülkende de ülkenin dışında da milyonlarca kişi duyu- yordur sesini. Ama yine de kimse önleyemez bu haksızlığı. Seninle iastık top gibi oynarlar, köşe dönmeciler, ceberrutlar, buyurganlar Önce uğradığın davranıştan utanırsın. Sonra düşünüp uyanırsın ve biçim değiştirir utancın, artık ken- dine yapılandan utanmıyorsundur, seni utandıran bu haksızlığı yapan ve sürdüreo toplumun bir bireyı olmaktadır. isyan tohumlanır içinde ve büyür gittikçe. Aslında, sessiz sakin, akıl almaz bir şiddet uygulamaktadır- lar sana. Korkunç bir şiddet, hiçbir şiddetin olamayacağı kadar iyi örgütlenmiş, zaman içinde kendi biçımini geliştirmiş bir şid- det. Gittikçe büyür isyanın, şiddetin karşısında, ama sen hareket- siz gibi görünürsün umarsjzlığında. Sonra yavaş yavaş, sana uyguladıkları şıddetten aldıkian ke- yiften tiksinir, tutsaklığından ığrenirsin ve bu şiddetin pençesin- de yavaş yavaş erimektense, bütün bir haksızlığı onların da ör- gütlerinın de kurumlarının da toplumlarının da boyunlarına, çı- karamayacakları, onaramayacakları bir utanç ilmiği olarak ge- çirmek ve her şeye karşın seninle dilediklerınce sonuna kadar oynayamayacaklarını kanıtlamak, kendi kendinin tek efendisi ol- duğunu göstermek için, o şiddete karşı özgürleştirici bir şiddet biçimlenır kafanda. Artık işkenceci de savcı da bakan da müs- teşar da yargıç da geride kalmışlardır. Sen kendinin efendisi olarak şiddete karşı bir isyan, bir çığlık olarak kendi varlığını sürersin masaya ve yatarsın ölüm orucu- na. Sana zorla kabul ettirılen, iyi örgütlenmiş, kendi özgü biçemi olan o şiddeti, o dehşet verici haksızlığı yaşamamış, ölüm oru- cunun eşiğıne birkaç kez gelıp dayanmamış olanın, davranışını şiddet hareketi olarak rrtelemesine aldırma. Öyle bir olayı yaşı- yorsun ki, yaşamayan ya güç anlar ya da hiç anlamaz unutma. Umarsızlığın, isyanın ve kendine yönelik şiddetin içinde aynı zamanda artık özgürsündür de. Artık kimse ulaşamaz sana, ölüm orucfu ile yaşamın noktalanma sürecinde. Yeryüzünün dört bir yamnda ölüm orucuna yatanlar, yaşam- larını ortaya atanlar, ne olursa olsun görüşleriniz, kardeşlerimiz- siniz hepiniz. Sizlerin geçtiğiniz yollardan geçenler, ölüm orucunu gerçek- leştirmemış bile olsa birçok kez dûşünenler, size yapılan baskı- yı kendileri de duyuyoıiar ve bütün dünyaya duyuruyorlar, insanlık onuruna sahip olanlar, sizin durumunuzu biliyorlar ve düşün- celerinizden dolayı yatmanızı kınıyorlar. Sizler, ister Nelson ister Nihat ister Haydar ister Georges ol- sun adlarınız, insanca yaşamak isteyenlerin kardeşleri, isyan- larınızı, ölüm orucuna yatmanızdaki haklı nedenlerinizi anlıyor, eyleminize saygı duyuyoruz. Ama bir yandan da özgürlükten yana olanlar, birçok konuda ayrı dûşüncelerde de olsak, madem ki özgürlük noktasında bir- leşmekte bu denli çoğaldık, size yapılan haksızlıkla haklılar saf- larını kalabalıklaştırdık, sizlere uygulanan şiddet kendinin tut- sağı oldu demektir. Siz şiddetin altında, dört duvar arasında, dü- şüncelerinizin de öteşinde baskıya karşı özgürlüğün simgesi ha- line geldiğinize göre.' yaşadığınız her anı bir yengiye dönüştü- rebilirsiniz. Ve o zaman belki de bütün bunları düşünüp, ölüm orucun- dan vazgeçebtlirsiniz. Ölüm orucundakiler, nerede olursanız olun, dostlarınız, özgür- lük yanlısı insanlar, sizleri tanıyanlar, tanımayanlar, sizlerin ya- şamanızı istiyorlar, özgür gunlerde kucaklaşabilmek için. YUCOSLAVYA Slovenya'ya komünist başkan Devlet başkanlığı seçimlerini komünist aday Milan Kucan kazandı. Hırvatistan'da ise merkez sağ Demokratik Birlik önde gidiyor. BELGRAD (AjansJar) — Yu- goslavya'nın Hırvatistan Cum- huriyeti'nde önceki gün 51 yıldır ilk kez yapılan serbest seçimler- de merkez sağ eğilimli Hırvatis- tan Demokratik Birliği'nin önde gittiği bildirildi. Slovenya Cum- huriyeti'nde ise ikinci turu pazar günü yapılan seçimlerde reform- cu komünist aday Milan Kucan cumhurbaşkanı seçildi. Dün ak- şama doğru oylann üçte ikiden fazlasının sayılmasından sonra ortaya çıkan tabloya göre Ku- can'ın aldığı oy oranı yüzde 58.3 olurken muhalefetin adayı Joze Pncnik oylann yüzde 4I.6'sını aldı. Slovenya cumhurbaşkanlı- ğını garantilediğine kesin gözuyle bakılan Kucan, 8 nisanda yapı- lan ilk tur oylamada da rakibine fark yaparak oylann yüzde 44.4' ünü almıştı. Gözlemciler, Kucan'ın serbest seçimlerle Slovenya'da seçilen ilk başkan olacağını kaydediyorlar. Slovenya Komünist Partisi bir süre önce adını "Demokratik Re- form Partisi" olarak değiştirmiş- ti. Hırvatistan'daki seçimlere iliş- kin gelen ilk sonuçlara göre ise Komünist Parti, merkez sağ eği- limli, milliyetçi Hırvatistan De- mokratik Birliği'nin arkasında ikinci durumda. Merkezci Ulusal Uzlaşma ittifakı ise üçüncü sıra- da yer alıyor. Pazar günkü se- çimler Hırvatistan Parlamento- su'nun 296 üyesini belirlemek için yapılmış, cumhuriyetteki ka- yıtlı 3.5 milyon seçmenin yakla- şık %80'i oy kullanmıştı. Hırvatistan'da oy sayımı de- vam ederken Demokrat Birlik Partisi lideri dun sabah verdiği demecte, "Kazanacagınuzaemi- nirn. Boylece Hırvatistan Cmbo- riyeti'nin ilk komünist olmayan yönetimini kuracağu" dedi. Gözlemciler, Hırvatistan De- mokratik Birlik Partisi'nin önde gitmesine karşın reformcu ko- münist partinin (Demokratik Re- form Partisi), çok az bir farkla geriden geldiğini ve trendin de- ğişme ihtimalini göz-önünde tut- mak gerektiğini belirtiyorlar. F.ALMANYA Marklar eşitleniyor BONN (AA) — Federal Al- manya hükümeti, Demokratik Almanya ile oluşturulacak para- sal birlik kapsamında 1 Federal Alman Markı'nın 1 Demokratik Alman Markı'na eşit olmasını kabul etti. F. Almanya'da hükümete ya- kın çevreler, F. Alman hüküme- tinin D. Almanya vatandaşlan- nın Ucretlerinin, emekli maaşı gi- bi sosyal yardımların ve ayrıca kişisel tasarnıflannın bir bölü- münün "bire bir" paritesinden işlem görmesini kabul ettiğini bil- dirdi ler. Buna göre D. Almanya vatan- daşlarının 4 bin F. Alman Mar- kı'na (yaklaşık 2 bin 350 dolar) kadar olan kişisel tasarruflan l'e bir oranından değiştirilebilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle