02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 24 NfSAN 1990 DIŞİŞLERİ GEÖRGEBUSH'UNKONUŞMASIHAKKINDA UYARDI: Ermeni mesajı tehlike habercisiDışişleri çevreleri, ABD Başkanı George Bush'un 24 nisan nedeniyle yayımladığı "Ermenilere sempati" mesajının sekiz tehlikesine dikkat çekiyorlar. Bu çevreler, Ermeni unsurunun SEİA görüşmelerinde koz olarak kullanılabileceğini ifade ediyor YASEMİN ÇONGAR ANKARA — ABD Başkanı George Bush'un Ermenilerin Osmanlı doneminde korkunç katliamlara kurban gittiğini söy- lemesinin yarattığı gerginlik sürerken, An- kara'da bu mesajın Turkiye'nin uluslarara- sı konumu ve guvenliği açısından ciddi teh- likelerin yolunu açtığı görüşü egemen. Dı- şişleri Bakanlığı çevrelerine gore Bush'un mesajı "kâgıtta durdugu gibi durmayacak" ve sekiz yeni sorur.u gundeme getirecek. Me- sajda tepki olarak Turkiye'nın ABD'ye ba- zı yeni askeri yaptırımlar uygulaması ola- sılığı ise özellikle askeri çevreler tarafından benimsenmiyor. Bu çevreler, Ermeni unsu- runun Savunma ve Ekonomik İşbirliği An- laşması (SElA) görüşmeleri sırasında "bir koz" olarak kullanılabileceğini ifade etmek- le yetiniyorlar. Öte yandan bugün çeşitli ül- kelerde Ermenilerin duzenleyecekleri 24 ni- san etkınliklerinde Turkiye'nin hedef alın- ması olasılığına karşı Ankara bazı başkent- lere "diplomatik uyan"da bulundu. Dışişleri Bakanlığı'nın üst duzey yetkili- leri, Bush'un mesajında yeralan uç unsurun Turkiye'nin dış polıtikası ve tarih anlauşı açısından "kabul edilemez" olduğunu \ ur- guladılar. Bu unsurlar şöyle sıralanıyor. "• Kalliam ve insanlık suçu deyimlerinin kullanılması, • 1915-1923 tarihlerinin verilmesi, • Donemin kargaşa ve savaş ortamından, bolgede yaşayan diğer halklann da kavıp- lar verdiginden hiç soz edilmemesi." Ankara'nın daha onceki çeşitli temasla- nnda VV'ashıngton'a bu unsurlarda "duyartı" olduğunu "defalarca" belimiğini anımsa- tan yetkilıler, "Bush'un mesajı bu duyarlı- lıklan hiçe sa>-arak yeni tehlikelerin yolunu açtı. Biz bu unsurlara dikkat çekerken, Turkiye'nin farklı amaçlara alet edilmemesi gerektiği inancnla harekel ediyorduk. Şimdi bu tehlike belirdi" goru>unu savundular. Bush'un mesajının neden olabileceği "sekiz lehlike" şöyle sıralanıyor: "1- İnsanlık suçu deyiminin kullanılma- sı, başta Birieşmiş Milletler olmak uzere çe- şitli platformlarda, Turkiye'nin yeni Erme- ni iddialanyla ugra>masına jol açacak. Bush. bu deyimi kullanarak ithamın ulus- lararası hukuk açısından niteliğini de değiş- tirmiş oldu. 2- 1915-1923 tarihlerinde katliam yapıl- masından söz edilmesi, TBMM'nin kuru- luşundan sonraki ıiç yılı da kapsıyor. Bu ta- rihler, Turkiye Cumhuriyeti'nin suçlamala- nn dognıdan hedefi olması sonucunu verecek. 3) Bu tarihlerin kullanılması, o dönem- de vapılan uluslararası anlaşmaların giıve- nilrriiğine leke sürerek Turkiye'nin loprak butunlüğu üzerinde tehdit oluşturabilir. 4- -Bush'un mesajı, Kongre'de bundan sonra yapılacak Ermeni girişimlerini cesa- retlendirecek, bunlann engellenmesi daha guç olacak. 5- katliamın, Başkan Bush gibi ulusla- rarası arenanın en etkin ağızlanndan biri ta- rafından lelaffuzu. Ortadogu'daki denge- leri etkileyebilir. İsrail'e benzer biçimde, soy- kırım iddialan uzerine kurulu bir Ermeni doletine giden yolda cesaretlendirici adım olabilir. Boyle bir gelişme ise hem bolgenin hem Turkiye'nin istikrarını tehdit eder. 6- Ermeni iddiaiannın Bush tarafından kabulu, Türkiye'ye yonelik diğer insan hak- lan suçlamalannın, bölücü girişimlerin ve Kurt lezlerinin de savunulmasını kolaylas- tıracak. 7- Ermeni terörüne kurban olan onlarca Türk diplomatının acılan hâlâ tazeyken, Bush'un mesajı teroristlerin iddialanna des- tek >e yeni şiddel girişimlerine cesarel ver- miş oldu. 8- Başta Fransa olmak iizere bazı ulke- lerie sırf Ermeni sorıuıu nedeniyle kritik do- nemler yaşandı. Bush'un mesajından son- ra diğer ulkelerde de Ermeni iddiaiannın ye- ni biçimlerde gundeme gelmesi ikili ilişki- lerimizi, uluslararası konumumuzu olum- suz etkileyebilir." Başkan Bush'un, başta Beyaz Saray Ge- nel Sekreteri John Sununu olmak uzere ya- kın danışmanlarının katkısıyla hazırladığı 24 nisan mesajına tepki olarak Turkiye'nin bazı yeni yaptınmlara gitmesı gorüşu askeri çevrelerde benimsenmiyor. Olası yaptınm- ların başında 1989 sonbaharında yapıldığı gibi, Amerikan askeri etkinliklerinin bir bö- lumünün askıya alınması ve 350 mılyon do- lar olarak kesinieşmesi beklenen Amerikan askeri yardımının reddedilmesi geliyor. An- cak bu konuda Cumhuriyet'e bilgi veren ust düze> r askeri yetkililer, yaptırım duşüncesi- ni benimsemediklerini bildirdiler. Bu yetki- lilere göre yaptırımlar Turkiye'nin çıkarla- rını da zedelemenin dışında, Türk- Amerikan ilişkilerine darbe vurarak Erme- nile r ın amaçlarına hizmet ediyor. Askeri yetkililer, Ermeni iddialarının ey- lul 1990'da başlatılması öngörülen SEİA gö- rüşmelerinde Turkiye tarafından "koz" ola- rak kullanılması ve anlaşma metnine ikili ılışkılere zarar veren bu gibi üçüncü unsur- ları safdışı etmeye yonelik "açık ve kesin" ıfadelerin konulması gerektiğini savunu- yorlar. Sözde "Ermeni so\kınmı"nın 75'inci yıl- dönümü dolayısıyla çeşitli ulkelerde yaşa- yan Erraeniler bazı etkinlikler düzenleyerek Osmanlı İmparatorluğu ve Turkiye Cumhu- riyeti'ne yonelik suçlamalarını yinelediler. AA'nın haberine göre Nevv York'un mer- kezindeki Times" Meydanı'nda önceki gun dort bin kadar Ermeni, sözde soykırımda öldurulduklerı iddia edilen "Ermeni şehit- lerini anma" amacıyla bir araya geldi. Konuşmalarda, Ermenilerin, Senatör Ro- bert Dole'un, 24 nisan tarihinin sözde soy- kırımda ölen Ermenileri Anma Günu ilan edilmesini isteyen karar tasarısının önlen- mesi karşısında duydukları üzuntü dile ge- tirildi. Göstericilerin, "Ermeni soykınmının 75. yıldönümü" ve "Şehitlerimizi anıyoruz" ya- zılı dovizler taşıdıkları dikkati çekti. Gösteride, New Jersey Eyalet Valisı'nin 24 nisan tarihini Ermenileri Anma Günü ve 22-29 nisan arasındaki 7 gunü de anma haf- tası ilan ettiğı açıklandı. Gösterıye, Amerika'nın çeşitli yerlerinden özel olarak gelen, "1915 olaylanndan kur- (ulan gorgu tanıklan"nın yakınları ile bir- likte katıldıkları belirtildi. Bir Ermeni orkestrası da Ermeni şarkı- lan çaldı ve gosteri, "Ah Ermenistan, Vah Ermenistan" adlı bir şarkımn söylenmesi ile sona erdı. Nevv York polisı, gosteri yerinde ve Türk evinin önünde guvenlik önlemleri aldı ABD'nin başkenti VVashıngton'da yaşa- yan Ermenilerin de bugun TC Büyukelçili- ği onünde bir gosteri duzenleyecekleri, ay- nca Senato'nun bugünkü oturumuna Erme- ni bir papazın duasıyla başlanacağı bildi- riliyor. Öte yandan Fransız Kanal-5 Televizyonu'nda da bu akşam konuyla ilgi- li bir belgesel film yayımlanacağı bildiril- di. Sovyetler Birliği'nin Azerbaycan Cum- huriyeti'ne bağlı Nahcivan özerk bölgesin- de çekildigı kaydedilen "Ermenistan: Göz- yaşlan ve Kan" adlı filmde Ubert Dubois tarafından Bagramyan'da yapıldığı belirti- len röportajlarda bir Ermeni ailesinin geç- mişi ve bugün Azerilere karşı verdiği sava- şın anlatıldığı kaydedildi. Ermeni patriği seçiminde pürüz Haber Merkezi — Turkiye Ermenilerinin gündeminde şu sıralar Turkiye Ermenileri Patriği seçimi konusu var. Son gelişmele- rin ardından bu konu, bir gerginlik döne- minin başlangıç noktası olmaya aday. 83. Turkiye Patriği'ni seçmek uzere ha- zırlıklara girişen patrikhane yetkilileri izin istemine karşılık olarak gelen yazıda yer alan hukümleri onaylamadıklarını belırte- rek itıraz edeceklerini söylediler. Patrikhane yetkilileri ve Ermeni cemaatinin temsilcilerı "belirtilen bazı esaslar doğruitusunda" ya pılacak bir seçımı öngoren yazının biçim olarak "antidemokratik", içerik olarak da "kilisenin örf ve adetlerine aykın" oldu- ğunu ilen surduler. 1461 yılından bu yana istanbul'da bulu- nan Turkiye Patrikliği 1860'tan başlayarak patrik seçimini iki aşamalı bir sıstemle ya- pıyor. Buna gore önce cemaat tarafından kapalı zarfla ve bölgelere göre nispi temsil esasıyla delegeler seçiliyor. Cemaatin için- den ve kilise gorevülerinden seçilen bu de- legeler kurulu da önce patriklik ruhani mec- lisini, daha sonra önerilen adaylar arasın- dan patriği belirliyor. Bu kez de Turkiye Ermenileri Patrik Ve- kili Simon Şahan Sıvacıyan ve Ruhani Mec- lis Başkanı Mesrob Minas Mutafyan imzalı bir yazıyla 9 nisan tarihınde İstanbul Valı- liği'ne başvuruldu, "örf ve adetlere göre" gerekli seçim hazırlıklanna girişildiği gere ken onayın beklendiği açıklandı. Gelen yanıtta ise ilgili bakanlık temsilci- lerinin katılımıyla bir "seçim esaslan" lis- tesi hazırlandığı ve listenin başbakanlığın "emirleriyle" de uygun göriildüğu belirtil- di. Patrikhane yetkilileri işte bu esaslara iti- raz ederek, göruşlerini kısaca şu başlıklar altmda topluyorlar: • 100 yıllık geriye gidiş — 1856 Islahat Fermanı'ndan bu yana patrik seçimleri için bir "Patrik Seçimi Nizamnarnesi" esas alın- maktadır. Ancak bu nizamnamede seçim için belirlenecek ilkeleri, cemaat temsilci- leri ile hükumetin birlikte hazırlayacağı hukmu vardır. Şimdi, üzerinde hiçbir mü- talaa yapılmamış, bize göre son derece ay- kırı olan "seçim esaslan" ile karşı karşı- yayız. • Laik ve demokratik ilkelere aykın — Belirtilen seçim esaslarında patriği seçecek delegelerin vakıf yönetim kurullan tarafın- dan seçileceği, bu kurullara da en yaşlı pa- pazın başkanhk edeceği hükmü var. Din adamlannın sivil bir komisyona başkanhk etmesi hem cemaatimizin hem de ülkemi- zin laiklik ilkesine aykındır. Halkın olabil- diğince seçime uzak tutulmaya çaiışılması da hem kuruluşundan bu yana bir "halk kilisesi" niteliğini koruyan Ermeni Gregor- yan Kilisesi'ne hem de "demokratik" Tur- kiye devletinin temel ilkelerine aykındır. • Azınhk haklanna gölge — M.S. 300 yı- lından bu yana var olan Ermeni kilisesinin ve Gregoryan mezhebinin özune aykın bu esaslar, din ve vicdan hürriyetine, ulusla- rarası anlaşmalarla güvence altına alınan azınhk haklanna golge düşurmekte, ABD kongresine malzeme çıkartmaktadır. GÖVDE GÖSTERİS1 LİTVANYA 1 L...ı: ıa Jü^ııın Mlılunumu ııedenıyle > ilnius'la duzenknen iıırtndeıı doııerken sokaklarda gosteri yaptılar. (Fotoğraf: Reuter) Vilnius'a kimseden hayır yokKuzey ülkeleri dışişleri bakanlarının Litvanya krizini görüşmek üzere Danimarka'da düzenledikleri toplantıdan bir sonuç çıkmadı. Litvanya Başbakanı, bu konuda zaten bir şey beklemediğini söyledi. Letonya Cumhuriyeti de bağımsızlık yolunda Letonya Halk Cephesi Başkanı Dailis İvan, Letonya'nın bağımsızlığı konusunda kararlı olduklarını söyledi. Dış Haberler Servisi — Litvanya ile Mos- ko\a arasındaki gerginlik tırmanmaya de- vam ediyor. iMoskova'nın ambargonun kap- samının genişletilebileceği tehdidinden son- ra, Baltık cumhuriyetinde tedirginliğin bü- yüduğu ve tasarruf önlemlerinin arttırıldı- ğı bildiriliyor. Litvanya, Batılı ülkelerden aradığı desteği ise bulamıyor. Litvanya bunalımı buyürken Letonya da bağımsızlığa gidıyor. Letonya Halk Cephesi Başkanı Dailis İvan, Letonya'nın bağımsız- lığını canlandırma konusunda kararlı ol- duklan söyledi. A.Vnın haberine göre İvan, Sovyet TV'sine verdiği demeçte, başkent Ri- ga'da iki gundur çalışmalarını sürdürmek- te olan 'Letonya Kongresi'nin sonuçlannı açıkladı. Geçen ay yapılan yerel seçimlerde Cum- huriyet Sovyetleri'nde çoğunluğu elde eden SSCB Li Peng Moskova'da Çin Başbakanı 26 yıllık aradan yüksek düzeydeki Çin yetkilisi. gezisi sırasında Gorbaçov'la en bekleniyor. MOSKOVA (AA) — Çin Halk Cumhuriyeti Başbakanı Li Peng, dort günlük bir ziyaret için dun Moskova'ya geldi. 26 yıllık aradan sonra SSCB'ye giden en yuksek düzeydeki Çin yetkilisi olan Li Peng'in, Sovyetler Birliği hukumetinin konuğu olarak yaptığı ziyaret sırasında, 1950'li yıllann başında Moskova Üniver- sitesi Hukuk Fakultesi'nde birlikte okuduğu SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov'la en az iki kez bir araya gelmesi bekleniyor. Çin ile Sovyetler Birliği arasında, 196O'lı yılların başında ortaya çıkan sosyalist dun- yanın onderlıği mücadelesi, iki ülkenin iliş- kilerini kesilme noktasına getirmiş, ancak SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov'un Komu- nist Parti Genel Sekreterliği gorevine gel- mesinden sonra başlattığı yumuşama süre- sonra SSCB'ye giden en Çin Başbakanı'mn 4 günlük az iki kez bir araya gelmesi ci, ilişkilerde yeni bir devir açmıştı. Çin'de geçen yıl demokrasi yanlısı oğren- ci gösterilennin ordu tarafından bastırılma- sı, Batı basınında sert tepkilere yol açarken Sovyetler Birliği bu konuyu "Çin'in iç so- nınu saydığını" belirterek Pekin'i açıkça eleştirmekten kaçınmıştı. Siyasi gözlemciler, gosterilerm bastırıl- masından sonra Batılı liderlerin gorüşme- yi reddettikleri Li Peng'in. Moskova ziya- retleriyle, "Uluslararası düzeydeki tecrit edilmişlikten kurtulacağım" belirtiyorlar. Li Peng'in Gorbaçov 'la yapacağı görüş- melerde ise SSCB Başkanı'mn reform po- litikasını eleştirmesi bekleniyor. Batı basını, Çin Komunist Partısi'nin iç hizmet genelgelerinde, Gorbaçov'un reform pol/tıkalarının sosyalizmin yozlaşlınlması anlamına geldiği yolunda goruşlere ağırlık verildiğini daha onceki haberleriyle duyur- muştu. Halk Cephesi'ne bağlı Sovyet (yerel yöne- tim konseyleri) üyelerinin katıldığı kongre- nin Letonya'mn SSCB tarafından işgal edil- miş olduğur.a karar verdiğini belirten İvan, Letonya'nın 1940 yılındaki bu işgal öncesin- de sahip olduğu statuye gerı döndürulrae- sinin benimsendiğini kaydetti. Letonya Halk Cephesi liderinin açıklama- sı, SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov'un ge- çen hafta Letonya ile Estonya'ya önerdiği "SSCByle konfederatif ilişki' önerisinin reddi olarak niteleniyor. Gorbaçov, Dailis İvan'ın da katıldığı gö- rüşmede, Letonya'nın bağımsızlık ilan et- mekten vazgeçmesi halınde, Estonya'yla bir- likte bu cumhurhetin SSCB içınde 'özet bir konfederatif konuma' sahip oİabileceklerini ve bu konuda goruşmelere başlanabileceğini söylemişti. öte yandan Batılı ülkelerden destek ara- yan Litvanya Başbakanı Kazimiera Pruns- kene, Danimarka'dan İsveç'e geçtı. Dani- marka Dışişleri Bakanı Uffe Ellemann Jen- sen'in kuzey ülkeleri dışişleri bakanlarıyla Litvanya'daki gelişmeleri değerlendirmek uzere düzenledıği toplantıya katılmak ama- cıyla Danimarka'ya giden Litvanya Başba- kanı, toplantıdan sonra İsveç'e gitti. Prunskene, İsveç'te gazetecilere yaptığı açıklamada, Danimarka'daki dışişleri ba- kanlan toplantısından kayda değer bir so- nuç çıkmadığını ve bu konuda bir şey de beklemediğini belırtti. Prunskene, toplan- tıya İzlanda ve Finlandiya dışişleri bakan- larının katılmamasını da "önemli değil" şeklinde değerlendirdi. İsveç Dışişleri Bakanı Sten Andersson da zirve toplantısında kesin bir sonucun çık- madığını kaydederek "Litvanya için şimdi- lik bir şey söylemek Moskova'da yanlış anlaşılır" dedi. Litvanya Başbakanı bugün tsveç'teki par- ti liderleriyle göruşecek. Kazimiera Pruns- kene, Danimarka'da iken yaptığı açıklama- da, Moskova'mn uyguladığı ekonomik am- bargo uzerine Batılı ülkelerden maddi yar- dım önerileri aldıklarını söylemişti. Pruns- kene, düzenledıği basın toplantısında, "Te- lefon ve telefaks ile beni arayıp maddi yar- dım teklifleri yapanlar oldu" demişti. Sovyetler Birliği'nin Ukrayna Cumhuri- yeti'nin başkenti Kie\ 'de onceki gün "Diin- ya Günü" çerçevesınde duzenlenen buyuk miting, bağımsızlık lehinde bir gösteriye dö- nuştu. Ukrayna'nın milliyetçi Halk Cephesi Ör- gutu 'RUKH' tarafından yayımlanan basın bultenine göre pazar günü öğledçn sonra Ki- ev'de duzenlenen 70 bin kişinin katıldığı gösteride, Ukrayna Devlet Başkanı Valen- tina Shevchenko ile eski Sağlık Bakanı Vik- tor Romanenko, Çernobil Nükleer Santra- lı'ndaki kazadan sonra halkı yanlış bilgilen- dirmekle ve binlerce insanın radyasyondan etkilenmesine yol açmakla suçlandılar. Yaklaşık iki saat suren mitingde, Baltık cumhuriyetlerinin bağımsızlığını da destek- leyen sloganlar atıldı. Daha sonra mavi sa- rı Ukrayna bayraklanyla yüruyüşe geçen onbinlerce kişi, Kiev'deki Lenin anıtının önünden geçerken 'Kahrolsun Leninizm' ve 'Kahrolsun Komünizm' gibi sloganlar attı- lar. ÇîN-SOVYETlLlŞKİLERlNlNKRONOLOJİSl Yumuşama Gorbi doneminde başladıLONDRA (AA) — Çin Başbakanı U Peog'in dün Sovyetler ziyareti ile SSCB ve Çin'in ilişkileri yeniden gundeme geldi. Çin-Sovyet ilişkilerinde önem tasıyan olaylann kronolojisi şöyie: 1949: Çin Halk Cumhuriyeti 1 ekimde resmen kuruldu. Ertesi gün SSCB tarafın- dan resmen tanın'dı. 1950: İki ülke bir dostluk anlaşması im- zaladı. 1956: İki ulke arasındaki ideolojik sür- tüşmenin ilk beürtileri ortaya çıkü. Çin, Ni- kita Kruşçev'in Stalin'i eleştirmesini "gönülsüzce" kabul etti. 1958: Kruşçev, Çin'de başlayan komün hareketini ve "ileri atıhm" politikasını "gerid" olarak niteledi. 1959: Moskova, Çin ile yaptığı gizli atom silahlan anlaşmasını feshetti. 1960: Çin'de bulunan Sovyet uzmanlann geri çekilmesi başladı. 1961: Arnavutluk SSCB'den koparken Çin, Arnavutluk'un Stalinci lideri Enver Hoca'nın tarafını tuttu. 1963: Sovyetler, Çin'e yardımı kesti. 1965: Çin, ABD'ye karşı bir birleşik cephe oluştunılması yolundaki Sovyet çağnsını reddetti. 1967: Pekin'deki Sovyet Büyükelçüiğı önünde şiddetli gösteriler... Sovyet basını Mao'ya ateş püskürdü. Karşılıklı olarak bu- yükelçüer geri çekildi. 1968: Çin, Çekoslovakya'ya Sov^etler'in önderliğinde yapılan rnüdahaleyi kınadı. 1%9 : İki ülke arasında Pasifik kıyısı ya- kınlannda sınır çatışmalan... Çin, 1964'ten bu yana sımnn Orta Asya kesiminde 4189 olay çıktıgını duyurdu. Zamanın Çin Baş- bakanı Çu En-Lay ile Sovyet meslektası Aleksi Kosigin Pekin'de görüştu. 1970: İki ulke birbirlerine yeniden buyü- kelçi atadılar. 1976: Çin lideri Mao Zednng oldu. Sov- yetler'in ilişkileri onarma önerisi, "boş sözler" diye gerı çcvrildi. 1979: Çin ile Vietnam arasındaki sınır sa- vaşında, Moskova, Vietnam'ın tarafını tut- tu. Çin, dostluk anlaşmasını yenilemeyece- ğini bildirdi. 1980: Çin, Sovyetler'in Afganistan'a mü- dahalesi yüztinden Çin-Sovyet görüşmele- rini iptal etti. 1982: Zamanın Sovyet Devlet Başkanı Le- onid Brejnev'den düşmanlığı sona erdirme çağrısı... Brejnev'ın ölümü ve ardından Çin 1 in cenaze törenine Dışişleri Bakanı Huang Hua ile katılması. Huang Hua'nın Sovyet Dışişleri Bakanı Andrei Groraiko ile yaptı- ğı görüşme, 13 yıldır iki ülke arasında ger- çekleşen en üst düzeydeki temas oldu. 1983: Moskova'da iki ulke arasında ya- pılan görüşmeleri n ikinci turunda ticaret ko- nusunda anlaşma sağlandı. Kasım ayında iki ülke sının ticarete açıldı. 1986: Sovyet Dışişleri Bakanı Eduard Şe- vardnadze, Gorbaçov ile Çin lideri Deng arasında bir doruk toplantıst yapılmasını önerdi. Gorbaçov, temmuz ayında, Moğo- listan'daki Sovyet güçlerinde indirim yapa- bileceğini ve sınırdaki nehir konusundakı anlaşmazhğın gıderilmesi için harekete ge- çebileceğini bildirdi. Mayis 1989: Sovyet lideri Mihail Gorba- çov, mayıs 1989'da Çin'e gitti. Bu ziyaret 30 yıl aradan sonra iki ülke arasında gerçek- lestirilen ilk zirve göruşmesi oldu. Göruşmelerden sonra "ilişkilerin normaileştiği" açıklandı. ANKARA Irak'la 'top' ve 'Awacs' krizi "Süper Top"un parçalarının Türkiye'de ortaya çıkmasına NATO'nun Avvacs erken uyarı uçaklarının uçuşu da eklenince Bağdat-Ankara ilişkileri gerginleşti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Sü- per top ve Awacs Bağdat-Ankara ilişkileri- ne yeni bir "puriiz" daha ekledi. "Fırat'ın suian" ve "sıcak takip" konuları iki başkent arasında dönem donem ön plana çıkan so- runları oluştururken, ilişkilerde şimdi de "Babil projesi" ve "Awacs" bunalımı baş- gösterdi. Başbakan Yıldınra Akbulut'un 5-7 .mayıs günlerinde yapacağı ziyaret öncesin- de, Türkiye-Irak ilişkilerinde yeni rahatsız- lıkların ortaya çıkması en çok Dışişleri Ba- kaıJığı'nı tedırgın ediyor. Yetkililer, "Süper top ve Awacs konulan diplomatik giinde- min dışındadır. Bağdat'la siyasi bir buna- hm söz konusu degildir" derken, Irak'ın ses- sizlığini koruması dikkat çekiyor. Konya'daki ABD üssunden kalkan bir Awacs radar uçağınuı cumartesi günü Irak sınınnda uçuş yapması süper top parçası ol- duğu sanısıyla Haydarpaşa'da incelemeye alınan çelik boruların Ankara-Bağdat iliş- kilerinde yarattığı "nazik durumu" daha da ön plana çıkardı. Dışişleri Bakanlığı sözcü vekıli Ferhat Ataman. konuya ilişkin bir so- ruyu yanıtlarken "Yapılan araştırma sonu- cu, 5 nisan günü bir Amerikan Anacs uça- ğının Turk hava sahasında oçmadığı tespit edilmistir. Iraklılann değindigi uçuşun NA- TO'ya ait bir Awacs uçağının önceden ha- zırlanan programa göre bdli yöriıngeler üzerinde yaptığı uçuş olduğu sanılmakta- dır. Nitekim, 5 nisan günü bu şekilde mu- tal bir uçuş yapılmış olup izlenen yönınge Irak sınınna 300 km. mesafeden geçmek- tedir. Bu ilibarla, bu uçuşun Irak makam- larını ledirgin edecek bir veçhesl bulunmamaktadır" dedi. Dışişleri kaynakları. "süper top" konu- sununun da şu anda bir kuşkuya dayandı- ğı, ıncelemelerin uluslararası bir işbirliğiy- le surdürüldüğü ve konuya Ankara'nın "taraf" olmadığını vurguluyorlar. Yetki- lilerin konuya ilişkin değerlendirmeleri şöy- le ozetleniyor: "Biz Bağdat'la ilişkilere özel önem atfet- mekteyiz. Süper topa ait olduğu yönünde kuşku bulunan parçalan uzmanlara incelet- mek ve eğer bu kuşkular doğruysa bunlan geri iade etmek bizim uluslararası sorum- lulugumuzdur. Ancak iddialara taraf degi- liz. Gerek super top, gerekse Anacs konn- su diplomatik gundemin dışındadır. Kriz çı- ğırtkanlığı yapdması ancak ikili ilişkilere za- rar verir. Ortada kriz oluşturan bir mesele yoktur." Irak kaynakları ise Başbakan Akbulut- un ziyaretinin iptal edilip edilmeyeceği ko- nusundakı sonılan, "Şu anda böyle bir bilgi yok" diye yarutüyorlar. Ancak Bağdat'ın bu konudaki sessizliğini bozmaması da "kesin tutumun belirlenmesi için bekleyişin sürdügu" biçıminde yorumlanıyor. Öte yandan, BM Genel Kurulu'nun ulus- lararası ekonomik işbirliği konulu özel otu- rumu için Nevv York'ta bulunan Dışişleri Bakanı Ali Bozer, Irak Dışişleri Bakanıyla gorüşme yapmadı. Dışişleri kaynakları, böyle bir goruşmenin planlanmadığını, an- cak "doğal akış içinde bir araya gelirlerse iki bakanın güncel sorunlar da dahil olmak üzere her konuda görüş alışverişinde bulunabileceklerini" kaydetmışlerdı. Mersin'deki şirket gizleniyor İsrail'in MOSSAD, Yunanistan'ın KİP, Ingiltere'nin MI-5 ve MI-6 ve Turkiye'nin MİT aracıhğıyla katıldığı "gizH" süper top operasyonu süruyor. Hukümete yakın kay- naklar, gizli servislerin böyle "kritik" ko- nularda işbirliği yapmasının doğal olduğu- nu belirterek, Israil veya herhangi bir ülkeyle Turkiye arasında Irak'a karşı bir yakınlaş- manın söz konusu olduğu yorumlarını red- dediyorlar. Öte yandan "gizli operasyon"da elde edilen bilgilerde, bir Macar TIR'ı ara- alığıyla Turkiye'ye sokulmak istenirken Haydarpaşa gumrüğünde ele geçen çelik bo- ruların Mersin'de bir nakliyat şirketine tes- lim edileceğinin öğrenilmesi, yeni bazı so- ru işaretleri yarattı. İlgili kaynaklar, söz ko- nusu şirketin kimliğinin "operasyonun devamlılıgı" açısından gizli tutulduğunu be- lirtiyorlar. Konuyla doğrudan doğruya MlT'in ilgilenmesi, nakliyecinin bir Türk şirketi olması olasılığını güçlendiriyor. Halen MİT gözetiminde incelenmesinin sürduğü bildirilen çelik boruların, "süper top" parçası olduğu kuşkulan güçlenirse, bu borular Londra'ya gönderilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle