Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 NİSAN 1990 HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/17
Ayıp ve Düşündürücü Olan.
(Baştarafı 1. Sayfada)
kındır
(2) Bu konuda belırleyıcı ro! kuskusuz ıd-
dıa makamının sergılemıs olduğu usluptan
kaynaklanmıştır Ancak ıddıanamenın bu
açıdan ıçerığı kadar, bır kısım basının san-
sasyon merakı da olayı yorungesınden sap-
tırıcı etkı yapmış ve kamuoyunda ınsanlann
hak etmedığı yakısıksız bır durumun yaratıl-
masına katkıda bulunmustur Bu konuda ba-
sının bır an durup, ' Eğer bır komplo varsa
acaba aletmı oluyorum0
"dıye kendı kendı-
nı sorgulaması, belkı daha sorumlu bır dav-
ranış olabılırdı
(3) Ozel yasamın polıtık malzeme olarak
kullanılması, hele buna devletın karıştırılma-
sı, onaylanması olanaksız ve genellıkle gerı
tepen cırkın bır davranıstır
Olayların bugune kadarkı gelısımınde bu
noktanın taşıdığı buyuk ağırlık, kamuoyun-
da ıster ıstemez "Komplo mu?" sorusunun
belırgınlesmesmeyol açmıstır Iddıanın ıce-
rık ve uslubu, olayın patlak vermesındekı za-
manlama, ıddıanamenın ve dava dosyasının
basına sızışındakı ılgınclık ve yıne olayın ka-
muoyunda gundem değıstmcı etkısı
Bu açılardan bakınca, ANAP Genel Bas-
kanlığı'na adaylığını koymus olan Hasan Ce-
lal Guzel'ın duyarlılığı haklılık kazanıyor De-
dıklerı şoyle
"Eğer Turkıye 'de poiitıka bır fazılet mesle-
ğı olmazsa, bız şımdıkı ve gelecek nesıllere
bunları gosteremezsek, polıtıkacı hep durust
çıkışlar yaptığı zaman haklı soyledığı zaman,
despotızme karsı çıktığı zaman, dıkiatorce te-
mayüllere karsı cıktığı zaman, kendı ısteğını,
hur ıradesını ıfade ettığı zaman, bu şekılde ıf-
tıra atılarak ezılırse, o zaman bundan sonra
hıç kımse açıkça ortaya cıkamaz."
(4) Iddıa nedır? Dısışlerı memuru Hande
Mumcu, Hasan Celal Guzel'ın "tehdıt ve
şantajı" sonunda, "gızlı kalması devletın em-
nıyetı ve menfaatlen ıcabından olan bır ma-
lumatı ", yanı Bush-Ozal gorusme tutana-
ğını Guzel'e verıyor, o da gazetecı arkadaşı
Uluc Gurkan'a
Değerlı meslektaşım Uluc'un, hepımızı at-
latarak bu belgeyı Guneş'te yayımladığı bır
gerçek Ama belgeyı Hasan Celal'den aldı-
ğı Uluç'un reddettığı bır ıddıa sadece Bu-
nun gıbı, Hasan Celal de DGM savcısının ıd-
dıalarını tumüyle reddedıyor, boyle bır bel-
geyı Hande Mumcu'dan almadığını, onun
ıcın Gurkan'a vermesınm de söz konusu ola-
mayacağını vurguluyor
Burada ustunde durmak ıstedığımız nok-
ta sudur Ozal-Bush gorusme tutanağı ger-
cekten 8 yıldan asağı olmamak uzere 15 yı-
la dek ağır hapıs cezasını gereklı kılacak ka-
dar gızlı kalması gereken bır ûev'et sırn mı-
dır? ^
Hayır
Hıc kuskusuz adı demokrası oian rejımier-
de gızlı kalmaları ulusal guvenliK acısından
sart olan bılgı ve belgeler vardır Ancak dev-
let sırn kavramının acık secık tanımlanması
da demokrasılerde ozen gosterılen bır konu-
dur
Ulkemızde bu tanım basın ozgurluğunu
bazen tehdıt bazen de ıhlal edıcı bır belır-
sızlık ıcındedır
(5) Basın ozgurluğuyle ulusal guvenlık ve
devlet sırn arasındakı karşıtlık konusunda en
ılgınc orneklerden bırı ABD den verılebılır
Once The New York Tımes sonra The Was-
hıngton Post gazetelerının 1971 de Vıetnam
Savası yla ılgılı bırtakım Savunma Bakanlı-
ğı belgelerını yayımlamaları uzerıne, huku-
met yayın yasağı ıcın yargı yoluna basvur-
mustu Amerıkan Yuksek Mahkemesı, bu
basvurunun bır alt mahkeme tarafından red-
dını onaylarken soyle demıstı kararında
Anayasamızda yapılan ılk değışıklık sıra-
sında kuruculanmız, basının özgur olmasının
demokrasımız ıçın temelkoşul olduğunu ıfa-
de etmıslerdı Basın, yonetenlere değıl yo-
netılenlere hızmet etmek ıçın vardır O neden-
le hükumetın basını kontrol etmesıne ızın ve-
rılemez Aksı halde basın gorevını yapamaz
ve hükumetın halkı aldatmasma engel ola-
maz Bu nedenle basının temel gorevı, ger-
çeklen ortaya koyarak bu ulusun çocukları-
nın uzak dıyarlarda (Vıetnam'da) anlamsız
savaşlar uğruna olmelenne de engel olmak-
tır Bu yuzden The New York Times'ın bu ya-
yınını kotuleyıp mahküm etmek değıl, onu,
The VVashıngton Post'u ve aynı yoldakı dığer
gazetelen tebrık etmek gerekır '
*
15 mayısta Ankara Devlet Guvenlık Mah-
kemesı'nde başlayacak olan bu dava, dıle-
yelım, herkesın cok yonlu ve serınkanlı bır
bıcımde, devlet burokrası, demokrası, ulu-
sal guvenlık ve basın ozgurluğu basın etığı
gıbı konularda duşunmesını sağlayabılsın
Demirel:Anayasa reformu şart
ANKAR4 (Cumhuri)et Buro-
su) — DYP Genel Başkanı Suley-
man Demirel. "Turkiye, baskan-
lık veva >arı başkanlık sısleıtııne
sahıp degıldir. Bu unuluJarak.
başkanlık sıstemı tatbıkatına mu-
saade olunamaz. Bu anayasa ve
rejim ıhlalı olur. Şahıs ve zumre
hâkımiyetı olur" dedı Demirel,
"İktidar boşlugu"ndan soz ede-
rek, seçım vapılmasını ıstedı De
mırel, kanun kuvvetındekı karar-
name uvgulamalann TBMM'nın
yasama yetkiMnı \urutme organı-
na devretmesı sonucu doğurduğu-
nu savundu
Sule>man Denıırel, TBMM Ge-
nel Kurulu'nun 23 Nısan nedenıv-
le vapılan ozel gundemlı toplan-
tısında yaptığı konuşmada, "uy-
gar dunyanın onurlu bir yaşamı.
insan haklanna, hukuka ve refa-
ha sığınmakta aradıgını" soyledı
"Egeraenlık nulletındir" sozunun
bır slogan "suslu soz" olmadığı-
nı ıfade eden Deınırel, cumhurı-
veıın kurum ve kuraJIarının da bu
ılke>e göre oluşması ve ışlemesı
gerektığını vurguladı
Mıllı ıradenın mana ıfade et-
mekten çıkması onun vatandaşlık
sıfatını tartışmalı hale getırır ve
vatandaşlık onurunu ağır bıçım-
de zedeler" goruşunu dıle geııren
Demirel, "Çagdaş olmak ıddiası-
nı taşıyanlar, once bu gereği ye-
rıne getırerek mılleün onunde
egilmelı. ondan kaçmamalı ve ona
gidışı her sıkıntının >e yanlışlıgın
çaresı olarak kabul etmelidirler"
dedı
DYP Genel Başkam, Turkıye'-
nın gereksınımlennı karşılayacak
ve dunya koşullanna uyacak bır
"anayasa reformır'na gereksınım
oduğunu so>ledı Turkıye'nın
devlet yapısında, önemlı bır venı-
leşmenın de gerektığını kaydeden
Demirel, mıllı ıradenın sağlıklı bır
şekılde ortaya konulabılmesının
rejımın ön koşulu rytduğunu, bu-
nun da hur, eşıt, serbest, adıl ve
dürust bır seçımle mumkun oldu-
ğunu vurguladı Demirel, konuş-
masının sonunda eleştırılerını
özetle şöyle dıle getırdı
Erdem: Halksız devlet yönetilemez
ANKARA (Cumhuriyet Buro-
su) — TBMM Başkanı Kava Er
dem, olağanustu hal uygulaması
na ılışkın kararnameler nedenıy-
le başlattığı "alagını" dun 23 Nı
san nedenıy le özel gundemle top-
lanan TBMM Genel Kurulu'nda
yaptığı konuşma ıle surdurdu
TBMM Başkanı Kaya Erdem,
Kurtuluş Savaşı'nın zor şartların-
da dahı TBMM'nın devre dışı bı-
rakılmadığım voırgulayarak, "Mec-
lis'in itibarı ve saygınlıgı hiçbır ge-
rekçe ve bahanenin arkasına sıgın-
maksızın mutlaka korunmalı.
Milletın her meselesınin bu yuce
çaü altında çozulmesı gerektigi as-
la unululraamalıdır" dedı
TBMM Başkanı Ka>a Erdem,
mılh egemenlık anlayışının genç
kuşaklar tarafından lyı anlaşılma-
sı gerektığını ıfade ederek mıllı
egemenlık anlayışının >er aldığı
Kurtuluş Savaşı oncesı \e sonra
sının, var olan kurumlardakı "hâ-
kim felsefeden" ayırt edılmesı ge-
rektığını soyledı
Erdem, ıstıia, kın, nefret ve bas
kıların Turk mılletınde kendı ge-
leceğıne bızzat kendısının hakım
olma ozlemını >arattığını belırte-
rek "Cumhunyefi kuran ve mil-
lelın egemenliğını esas alan du-
şunce bu temelde milletın kul ol-
madıgmı. onun istek ve arzuları-
nın milletın ıradesınde esas oldu-
gunu kabul ederek hanedanın var-
lıgını butunuyle yok saydı. Mille-
tın egctnenlıgi ılkesiyle onun
temsılcilerı, TBMM çatısı altında
cumhflriyetı kurarken halıfelığı
kaldırarak esas olan laıklık anla-
yışının temelinı de attı" şeklınde
konuştu
Erdem, konuşmasını şoyle
surdurdu
"Tarihten ders alınsaydı. tarih
(ekerrur etmezdi. Halkın sevgı ve
guveni olmadan bir memlekel yo-
netılemedı ve yonedlemez. Kurtu-
luş Savaşı oncesı olaylar hafıza-
larımı/da laşımamız gereken acı,
ama ogretici bır ornektir.
Cumhunye(, demokrası, laikJik
birbirlerinden ayrılmayacak kav-
ramlardır. Butun sıyasetçilerimiz
>e kamu goretlitenmiz millı bir-
lıgimİ7İ temsil eden bu kavramlan
bırbinnden ayırmaksızın savun-
malıdırlar. Bu hızlı değişen dun-
yamızda bı/c yonelik tehdıtlerden
bizlen koruv-acak olan felsefenın
laik cumhuriyet ve bu anlajısla şe-
kıllenmıs demokrasimız oldugu
unutulmamalıdır."
Erdem bu sözlerının ardından
SHP ve DYP'h mılletvekıllerı ta-
rafından hararetle alkışlandı Baş
bakan \ ıldırım 4kbulut ıle
ANAP mılletvekıllerının ıse bur
sure alkışlamakta tereddut goster-
melerı dıkkatı çektı
TBMM Başkanı Erdem, ıkıncı
alkışı TBMM'nın devre dışı bıra-
kılmaması gerektığını vurguladı-
ğında aldı Erdem, Meclıs'ın Kur-
tuluş Savaşı'nın guç şartları altın-
da bıle devre dışı bırakılmadığına
dıkkatı çekınce once SHP \e DV P
sıralanndan alkış yukseldı Başba
kan Akbulut ıle ANAP'lılar da
daha sonra bu alkışlara katıldılar
TBMM Başkanı Erdem, Mec-
lıs'ın Kurtuluş Savaşı'nın guç şart-
ları altında dahı devre dışı bırakıl-
madığına dıkkatı çekerek konuş-
masını şovle surdurdu
"TBMM mifli egemenlığın tem-
sil edildıgi vegane kurum ve ebe-
diyen millı sınırlarımız ıçinde bu
egemenligın temsil edildıgi yega-
ne muessese olarak kalacaklır.
Meclıs'ın itiban >e saygınlığı, hiç-
bır gerekçe ve bahanenin arkası-
na sıgınmaksızın mutlaka korun-
malı, milletın her meselesının bu
yuce çatı altında çozulmesı gerek-
tığı asla ıınulıılmamalıdır.
Kurtuluş Savaşı'mn en guç şart-
larında dahı TBMM devre dışı bı-
rakılmamış ve vuce Meclis'ın ça-
tısı altında her konu tartışılmış,
çozumler onerılmıştır.
TBMM'den alınan guçle savasın
ka/anıldıgı hıçbır zaman hafıza-
larımızdan sılınmemelıdır."
Erdem daha sonra Ataturk'un
Meclısın "memleketin mukadde-
ratında vegane salahiyet ve kud-
rel sahibı olduğuna" ılışkın soz
lerını anımsatarak "Buyuk millı
dertler simdıye kadar ancak
TBMM'de şıfa buldu. Gelecekte
de valnız orada kesın tedbırlerını
bulabilecektır. Turk milletinın
sevgi ve baglığı daıma Buyuk Mıl-
let Meclisi'ne yoneldi ve daima
oraya yonelecektir" dedı
Mıllı egemenlık ılkesının sıya-
sal demokrası ıle eşanlamlı oldu-
ğunu ıfade eden Erdem, Turkıve
1
nın ıçinde bulunduğu bölgede ve
dunyada. anayasal guvence altın-
dakı temel hak ve hurrıvetlen, ak-
tıf sıyası partılen, hur basını, ba-
ğımsız yarı organları ve guçlu par-
lamentosu ıle az sayıdakı demok-
rasılerden bırı olduğunu söyledı
Akbulut: 23 Nisan'ı kullandılar
ANKAR\ (Cumhuriyet Buro-
su) — Başbakan Yıldırım Akbu-
lut, D\ P Genel Başkanı Suteyman
Demirel ve SHP Genel Sekreterı
Deniz Baykal'ın TBMM'nın ozel
gundemlı toplantısındakı konuş-
malannda "ıç poiıtik meseleleri
gundeme getirmeierinj" eleştırerek
"bu davranışın Turk demokrasi-
sıne yarar getırecek bır anlayış tar-
zı olmadığını" savundu
Akbulut, TBMM'de konuşma
sını yapmak uzere kursuye doğru
yururken bakanlar ve ANAP'lı
mületvekıllennın bır bolumu aya
ğa kalkarak alkışladı AraJarında
eskı TBMM Başkanı ve ANAP
Trabzon Mılletvekılı Necmettin
Karadumanm da bulunduğu bır
grup ANAP'lı mılletvekılı ıse
oturduğu yerden alkışlamayı yeğ-
ledı
Yıldınm Akbulut, "Soz, duşun-
ce, kanaat, dın ve vicdan hurrıyet-
lerının guvence aitına alındığını,
adalet ve hukukun ustun kılındı
ğını, herkesın temel haK. \e nurrı-
yetlere sahıp olduğunu" söyledı
Akbulut konuşmasında özetle şu
noktalara değındı
"Yuce Meclis, demokratik sis-
temin kokleşmesi için yaptığı mu-
cadelelerin yanı sıra verdığı tarihi
kararlar ve kendini oluşturan par-
tilerin uzlaşması Ue donem donem
geçirilen zor gunlenn aşılmasın-
da da en buyuk rolu oynamıştır.
Ozellikle, 1980 ara rejiminden
sonra oluşan Meclıste yer alan 17.
ve siz 18. donem mıllervekıllerinin
demokrasinin kokleşmesi, vatanın
ve milletin mutluluğu. refahı yo-
lundakı gayret ve katkılannın,
cumhuriyet tanhinde mustesna bır
yer teşkil edeceğıne inanıyorum.
Hur duşunce ve hur teşebbus te-
mellerı uzennde oluştunılan sag-
Iıklı polıükalarla Turkıye hızla de-
ğişmekte ve gelismektedir. De-
mokrasi butun kurumlany la ışler-
ken ulke hızla kalkınmakta ve itı-
bar grafıgi surekli yuselmektedir.
Ortadoğu'nun en guçlu ve istik-
rarlı ulkesı halıne gelen, Avnıpa
Toplulugu'na tam uyelik basvunı-
sunu yapan Türkiye'nin, parlak
bir geleceği olacağı konusunda
kimse kuşku duymamalıdır."
ANAP mılletvekıllen, Akbu-
lut'un konuşmasını zaman zaman
alkışlarla kestıler
Başbakan Akbulut,
TBMM'den aynlırken gazetecıle-
re Demirel ve Baykal'ın konuşma-
sını şo>le değerlendırdı
"Bakın bu ozel gundemdi. 23
Nisan Çocuk Bayramı'nı kutlama
amacıyla yabancı parlamenterle-
rin de ıştirak ettiğı bir gundemdi.
Biz bu gundemde kendi iç politik
meselelenmizi goruseceğimiz nok-
tasında hareket etmedik. Eğer oy-
le hareket etseydik, biz de bu
muhtemel her zaman tekrarianan,
temcit pilavı gibi ortaya atıian ko-
nular hakkındaki fikırlerimizi
soylerdık. Bugunun onem ve an-
lamı itibarıyla o denli bir konuş-
mayı ben şahsen beklemiyordum.
Çunku bu kendilennin defaatle
ileriye surdukleri bır iç politika
meselesıdır. Yapılan secimlerin
mahaili seçim oMuğunu herkes bi-
liyor. Bız mtlletvekili seçımınde
milletin oyunu almak suretiyle ik-
tidardayız. Bunu milletin destegi
yokmuş gibi boyle bir gunde or-
taya koymak Turk demokrasisıne
yarar getırecek bir aolayış tarzı de-
ğildir."
Devlet Bakanj Mebmet Keçeci-
ler'm ıse TBMM'den aynlırken
ANAP Grup Başkanvekılı Yasın
Bozkurt'a, "Bir basın toplantısı
duzenleyip bunlara cevap vennek
lazım" dedığı duvuldu Keçecıler
de gazetecılere Baykal ve Demi-
rel'ın konuşmalarını Fevkalâde
yanlış bir davranış" olarak değer
lendırdı Keçeciler, Baykal v^ De-
mırel'ın 35 ulkenın temsılcilerı
önunde, "Turkiye'de sanki muha-
lefet sadece bayram gunlen konu-
şabiliyormuş gibi bir havada dav-
randıklannı" one surdu
Baykal: Hanedanlık olamaz
ANKARA (Cumhuriyet Buro-
su) — SHP Genel Sekreten De-
niz Baykal, 23 Nısan nedenıyle
ozel gundemle toplanan TBMM
Genel Kurulu'nda yaptığı konuş-
mada, Ataturk'ün savaş ortamm-
da ışlettığı TBMM'yı kapatmış ol-
manın "ezikliğini bayram duzen-
leyerek örtbas etmenın" mumkün
olmadığını dıle getırerek "CHP
dahil butun partilen kapatanlara
Ataturk Odulu verrnek milli ira-
de dnyarlılığından yoksun olmak
demekrir" dıye konuştu Baykal,
halkın çoğunluğunun desteğınden
yoksun ıktıdarların elınde ulusal
egemenlığın ıçı boş bır kalıba, de-
kora donuşeceğını anlatarak
"Egemenliğin milletten alınarak
bir hanedana dev redilmesi soz ko-
nusu olamaz, olmaraalıdır" dedı
SHP Genel Sekreten, ıktıdar
ların seçım korkusu ıçinde bajka
destekler arama tutumu ıçıne gı-
rebıldıklerını, böyle donemlenn
"demokrasıye en çok ihtiyaç du-
yulan donemler" olduğunu anlal-
tı Bavkal'ın konuşması zaman
zaman ANAP'lı mılletvekıllerın-
ce sıra kapaklanna vurularak pro-
testo edıldı
SHP Genel Başkanı Erdal İno-
nu'nun yurtdışı gezısınde olması
nedemvle "genel baskanvekili" sı-
fatıvla TBMM kursusune gelen
Baykal, 23 Nısan'ın asken zafer
değıl. sıyasal başlangıç gunu ol
duğunu, bır yerulgı ve çokuş or-
tamından Mustafa Kemal'ın elıyle
>enı bır sıyasal yapılanmaya gıdıl-
dığını ıfade ettı Baykal,
"TBMM'yı bir askeri zafer yarat-
mamıştır. Tam tersine asken za-
feri TBMM yaratmıştır. Askeri
zafer TBMM'ye ragmen degıl,
TBMM sayesinde gerçekleşmistır.
Ordu siyasete yon vermemiştır, sı-
yaset orduya yon vermisür" de
dıkten sonra özeüe şöyle devam
ettı
"Parlamentoyu kapatarak ve
siyaseti askıya alarak sorun çoz-
me kestirmecüığı çok sonralan de-
nenmıştır. Bu denemenın olumsuz
sonuçlanndan siyasal hayatımızı
hâlâ kurtarabılmiş değilız. Mus-
tafa Kemal'in 70 yıl once topla-
yıp savaş ortamıııda bile işlettiğı
TBMM'yi daha dun kapatmış ol-
manın ezikliğini bugun gostenşli
ulusal egemenlik bayramları du-
zenleyerek ortbas etmek mumkun
değildır. Parlamento ve sıyasal
partı kapatmayı hep bırlikte kına-
mamız gerekırken, Ataturk'ün
kurduğu ve 'Benım en buyuk
esenm' dıye ovunduğu TBMM'yi
ve yine onun kurdugu Cumhuri-
yet Halk Partisı de dahil olmak
nzere butun partılen kapatanlara
Ataturk Odulu vermek. Ata-
turk'u de anlamamak, milli ira-
de duyarlığından da yoksun ol-
maktır. Sadece Meclıs'in varlıgı
egemenliğin mıllette olduğunu ka-
nıtlamava yetmez. Meclis'tekı ço-
gunluk halkın içindekı çogunluğu
yansıtmalıdır. Halkın çoğunluğu-
nun desteğınden yoksun iktidar-
lann elinde ulusal egemenlik ilkesı
içı boş bir kalıba, bir dekora do-
nuşur."
Baykal'ın bu sözlerı ANAP'lı-
lar tarafından tepkıyle karşıJandı
Baykal, Meclıs'ın varlığının
"Meclıs'in ustunluğu" anlamına
da gelmedığını, butçe yapma yet
kısının, onun denetımı dışında
fonlarla kanun yapma yetkısı. ka-
rarnamelerle elınden alınmış ıse,
Meclıs'e karşı sorumlu olmayan
Cumhurbaşkanı hükumetın yetkı-
lerını kullanıyorsa "Meclıs'in
ustunluğu" ılkesınden soz edıle-
meyeceğını dıle getırdı Baykal,
"70 yıl önce TBMM. egemenlıği
hanedandan alarak millete devret-
miştır. Bngun egemenliğin millet-
ten alınarak bir hanedana dev re-
dilmesi soz konusu olamaz,
olmamalıdır" dıve konuştu Bav-
kal'ın bu sozlerı de AN\P'lılar-
ca protesto edılırken baa ANAP'-
lılar, "Başkan ile birleştin" dıye
laf attılar
Baykal, demokrası ınancının
gerçek sınavını, ıktıdarların hal-
kın desteğını yıtırdığı donemler-
de ortava çıkacağını da vurgula
dıktan sonra özetle şöyle devam
ettı
"Bu donemlerde halk desteğin-
den yoksun kalan iktıdarlar, se-
çim korkusu içerisınde başka des-
tekler arama eğilimı içine girebı-
lirler. Yargı denetımınden, basın
denetıminden. Meclis denetimın-
den kaçırmak isterler. Genellıkle
iktıdariann deraokrasıden en çok
korkluklan zamanlar ulkenın de-
mokrasıye en çok ihtiyaç hisset-
tiğı donemlerdir. Herşeve rağmen
sorunlannızın TBMM içınde ço-
zuleceğine olan inancımızı bir kez
daha belırtmek ısterim."
•Hur ^eçımle ortaya ı^ıkan ık-
tıdar arkasında halkın destek ve
nzasım hep bulmalıdır Bu destek
ve rıza kaybolursa. o zaman ıktı
dar boşluğu me\dana gelır \ e de-
mokratik meşruıyet kaçınılmdz
olarak tartışılır
Bugun ulkemızde çekılen sıkır-
tılann ve ıçıne suruklendığımız aç-
mazın kokunde, 26 Mart 1989 se-
çımlerıvle ortaya çıkan durum
vatmaktadır 26 Mart seçımlerı ıle
halk, ıradesını ortava koymuştur
Bu ıradeve bu zamana kadar
uyulmamış olması, bu Meclıs'ın
temelınde vatan, mılh egemenlık
kavramına ıer^ duşmuş ve duşme-
ve devam etmektedır Irade orta-
va konunca onun gereği yapıl-
malıdır
Şahıslarla bır sorunumuz vok-
tur Sorunumuz, prensıplerdedır
Ulkemızde ozentıler sonucu varı
lan ka\ram kargaşası, devlet ku-
rumlarının yetkılerının devrı ve-
ya terkı ıle kuvvetler ayrımı pren-
sıplennı ağır bıçımde ıhlal etme ıs-
tıdadındadır
Kuvvetler ayrılığı prensıbı ışle-
melıdır Yargı bağımsızlığı mut-
laka korunmalıdır Yasa organı,
denetımı yapabılmelıdır Yasa or
ganı, yasa yapma yetkısını yurut
meve devredemez
Bugun kanun kuvvetındekı ka-
rarname (KKK) tatbıkatı, hemen
hemen vasa organını bu duruma
kovmuştu 1S0 K.K.K Meclis ko-
mısvonlarındadır
TBMM milletten aldığı vetkı-
vı devretmek ıçın değıl, kullan
mak ıçın vardır KK kararname-
lerle, ınsan haklanna aykırı du-
rumlar ıhdas edılmesını mutlaka
onlemek lazımdır
Turkıve, başkanlık veya yarı
başkanlık sısten.ıne sahıp değıl
dır Bu unutularak başkanlık sıs-
temı tatbıkatına musaade oluna-
maz Bu anavasa ve rejım ıhlalı
olur Şahıs ve zumre hâkımıyetı
olur "
Suleyman Demirel, Erdem'ın
konuşmasını "gavel m ve tutarlı
bır konuşma" olarak değerlendır
dı Demirel "TBMM muessesesı-
nı savunuyor, bınasını değıl" de
dı Demırel, gazetecılerın Bavkal
1
ın konuşmasına ılışkın sorularına
'"ıvı" yanıtını verdı
Malezva Senato Başkanı Ah-
med Uarı'nın konuşmasına bes-
mele ıle başlamasını doğal karşı
ladığını kaydeden Demirel, "Da-
ha evvel Habip Burgıba da geldı.
Aynı şekılde konuşmaya başladı
Bızım parlamento kursusunden
bismıllahırrahmanirrahım dense
kıyamet mı kopar? İngılız parla-
mentosunda papaz dua ederek
başlıyor? Nıve bu kadar hassassı-
nız? Bu o kadar alerjı gosterıle-
cek bır şey değil'" dıye konuştu
'Dayanışmalda 60 gözaltı
(Baştantfl 1. Sayfada)
Parkı'na gelen ve çocuklarıyla
"141. 142 ve 163'e hayır", -'Kutlu
ve Sargın'ı yaşatacağız" vazılı
uçurtmaları uçuran bır grup po
lıs tarafından dağıtıldı Guvenlık
gorevlılerı çocukların ellerınden
uçurtmaları toplayarak kırdılar
Olay sırasında uç kışı de gözaltı
na alındı
Açbk grevındekılerle dayaruşma
amacıvla Kartal'dan Laleh'ye
"motorize yuruyuş" yapan kala
balık gruptan da polıs 60'a yakın
kışıyı gözaltına aldı Yunanıstan
da yayımlanan Rızospastıs Gaze
tesı de Kutlu ve Sargın'la dayanış
ma amacıyla Turkıye'ye gönderı
len teleks mesajlannın buyuk sa
yılara ulaşması uzenne Başbakan
hğın ve Adalet Bakanhğı'nın telek
slerını Yunamstan'a kapattığını
one surdu
Dun saat 14 OO'te kalabalık bır
TBKP'lı grubu yanlarında çocuk-
larıyla bırlikte Sultanahmet Par-
kı'na geldıler Çok sayıda çocuk
ellerınde balonlarla dolaşıp uze
rınde, "Kutlu-Sargın'a ozguriuk",
"141, 142 ve 163'e hayır" ve "Kut-
lu ve Sargın'ı yaşatacağız" vazılı
uçurtmaları uçurdular Ayrıca
uzennde, "Şekeri, sutu ve Sargın
amcayı seriyorum", "Bır şey yap
olmesinler", "Şeker, sut. demok-
rasi" vazılan bulunan toplaıla oy-
nadılar. ^
Bır süre sonra Emırionu Emni-"
vet Amırhğı'ne bağlı ekıpler, park-
ta çocuklarıyla ovnayan gruba ses-
lenerek dağılmalannı söyledıter
Gruptan bazılannın gıtmeye-
ceklerını belırtmesı uzenne, Yenı
Kuşak Dergısı Genel Yayın Yönet-
menı Bılal Ozdemır, Mehmet Koç
ve Ahmet Bekçi, tartaklanarak
ekıp otolarına bındınldı. Ekıp
otolannda da tartaklanan 3 kışı-
nın sıyası şubeye goturulduklerı
öğremldı Olay sırasında çocukla-
rın çok korktukları ve ağladıkla-
rı dıkkat çektı Guvenlık gorevlı-
lerı kalabalık dağılırken çocukla
nn ellerındekı uçurtmaları topla-
yarak kırdılar
Istanbul'dakı Sosyalıst Partı ıl
bınasında yapılan açlık grevını
desteklemek amacıyla 30'a yakın
araçla Kartal'dan Lalelı'ye gıden
bır grubun önu polıs tarafından
kesıldı. Araçtan ındınlenlerden ıç-
lennde bazı sendıkacı ve avukat-
lann da bulunduğu 60'a yakın kışı
polıs tarafından gözaltına alnıdı
malarını ıstedı Sosvalıst Partı Is-
tanbul İl Başkanı Mustafa Bırcek
de "Çocuk bayramında çocukla-
ra saldırılmasım" kınadı
Kutlu ve Sargın'la dun bır go-
ruşme yapan Avukat Rasim Oz,
Kutlu'nun dun cezaevınde doktor
tarafından muayene edıldığını,
tansıyonunun duşuk çıktığını, Nı-
hat Sargın'ın da vaşı nedemvle za
yif duştuğunu ve bırısı koiuna gır-
meden yurumede guçluk çektığı
nı sövledı
Adımlar Haber Merkezı'nden
verılen bılgıde Yunanıstan'da ya-
yımlanan Rızospastıs Gazetesı-
nde oncekı gun Kutlu ve Sargın
ıçın Turkıye'ye gonderılmek ıste-
nen mesajların buyuk savılara
ulaşması uzenne Başbakanlığın ve
Adalet Bakanlığı'nın telekslennı
bu ulkeye kapattığı one suruldu
Posta gorev lılen ve teleks teknıs-
yenlerı protesto mesajını gönder-
mek ısteyen çok sayıda kışının ta-
lebının karşılanamaması azenne
bağlı olduklan bakanlığa başvur-
duklarını da savladı
Bu arada Bursa, Bodrum, Iz-
mır, Muğla, Salıhlı, Yatağan, Da-
laman \e Kocaelı'nde açlık grev
lerının surduğu bıldırıldı Kocae-
lı'nde açlık grevınde bulunanları
SHP Kocaelı Mılletvekılı Omer
Turkcakal. Izmıt Beledıye Başkan
Yardımcısı ıle Sosvalıst Partı Ge-
nel Başkanı Ferıt Ilsever zıyaret
ederek'dayanışmada bulundu
PEN Yazarlar Derneğı ve Tur-
kıye Yazarlar Sendıkası, Nihal
Sargın ve Haydar Kutlu ıçın ortak
bır açıklama yaptılar
PEN Yazarlar Dernegı Genel
Başkanı Yasar Kemal. "Biz bır
Afrika ulkesı degiliz. Asırlık
Turkiye, halen demokrasi savaşı
veriyor. 141, 142 ve 163. raadde-
ler yururiukte olduğu surece de-
mokrasıden soz edilemez. Ancak
demokrasi yalancılığı yapılabilir.
Biz demokrası duşu goruyoruz.
Kendi ayagıyla ulkelerine donen
ınsanlan tutuklamak kabul edile-
mez bir tutum. Kendimizi belkı
kandırabıliriz, ancak ıletişım ça-
ğında başka ınsanlann kandıra-
mayız. Turkıye'nın demokrasiye
geçmesi bayat memat meselesidir.
Kutlu ve Sargın'ın mucadelesı de-
mokrasi ıçin olduğu kadar ulke
için de bir mucadeledir" dedı
Turkıye Yazarlar Sendıkası Ge
nel Başkanı Oktay Akbal ıse şun
lan söyledı "Tuhaf bir dunım ya-
TBKP sözcusu Yalçın Ergundo- şanıyor. tşbaşında bulunanlar de-
ğan yaptığı açıkiamada Sultanah- mokrasiye uzak olan kimseler.
met'te ve Lalelı'de meydana gelen
olaylarda pohsm tavnnı kınayarak
gozaltındakılenn serbest bırakıl-
Af orgütu
(Baştarafı 1. Sayfada)
Uluslararası Af Örgutü'nun In-
gıltere şubesı Başbakan Thatc-
her'a, Turkiye'de ıskence, ulusla-
rarası standartlara uymayan yar-
gılama yöntemlen ve ınsanlann fi-
kır suçlanndan otum hapsedılme-
lerı gıbı uygulamalara ılışkın sık
sık haberler geldığını bıldırdı.
Basına bır kopyası dağıtılan
mektupta, Af Orgutu özellıkle fi-
kır suçlulannın hapsedılmelenn-
den kaygı duyduğunu behrttı
Af Chrgutu bu bağlamda Başba-
kan Thatcher'ın dıkkatını ozeüıkle
ıkı olaya çektı Orgut, sosyolog ve
yazar İsmail Beşikçi'nın Turkıye-
dekı Kurtler hakkındaki yazılanıı-
dan dolayı uç kez cezaevıne atıl-
dığını, bıldırdı
Uluslararası Af Orgutu cezae-
vındekı fıkır suçlularına ılışkın
ıkıncı ornek olarak da 1987 kası-
mından bu yana cezaevınde Nıhat
Sargın ve Haydar Kutlu'yu goster-
dı
Ingıltere Işçı Sendıkaları Kon-
federasyonu Başkanı Norman
Wıllıs, Türkıye'nın Londra Buvu-
kelçılığı'ne bır mektup göndererek
Kutlu ve Sargın'ın hemen serbest
bırakılmasını ıstedı VVıllıs'ın mek
tubunda açlık grevını surduren ıkı
hderm evlemlennın trajık bır son-
Oysa bilim, sanat ve kultur ala-
nında dunya olçulerinde başanlı,
demokrasi mucadelesı veren in-
sanlan mı/ var. Yonetim kadrola-
nnda boyle insanlan goremiyo-
rum. Dunyaya karşı gulunç duru-
ma duştugumuz bu uygulamaya
karşı çıkan muhalefet ne yazık ki
oluşturulamıyor. Bu mucadeie
kulturiu aydın ve yazar çevresine
kalmış durumda."
İnönü Brüksel'de
"Bustfun
sözleri
talîhsizlîk"
BRUKSEL (AA) — SHP Ge-
nel Başkanı Erdal Inonu, ABD
Başkanı George Bush'un Ermenı
katlıamından soz etmesımn talıh-
sızlık olduğunu behrttı Inonu,
Bush un tanh kıtabı okumava ıh-
tıyacı olduğunu kaydederek,
"Bush talebem olsaydı sıfır alırdı"
dedı
Avrupa Topluluğu Sosyalıst ve
Sosyal Demokrat Partıler Bırlığı-
nın davetlısı olarak Belçıka'nın
başkentı Brüksel'de bulunan SHP
lıden Erdal Inönu, Avrupa Parla
mentosu bınasında dun bır basın
toplantısı duzenleyçrek gazetecıle
nn çeşıth sorularını yanıtladı
tnonu, sozde Ermenı soykırımı
la noktalanmaması ıçın hemen ıddıalarını ıle ılgılı olarak, tarıh-
harekete geçılmesını ıstedığı bıldı- çılerın bu konuda farklı göruşle-
rıldı Londra'nın Hackney bolge- rı olduğunu, bugunku propagan-
sı beledıye meclis uyelerı Cam daların Ermenılerın hıssıyatçılı
Matheson, Hajre Khote, Linda ğından kaynaklandığını söyledı
Hıbberd de Turkıye'ye gotıderdık- Inonu, Ermenılenn asıl amacımn
len mektupta cezaevlennde çok Turkıye'den toprak koparmak ol-
sayıda polıtık tutuklunun bulun- duğunu, boyle bır ısteğın katıyet
masını kaygıyla ızledıklerını belır- le kabul edilemeyeceğını bıldırdı
terek "Demokratik haklar için Tanhçılerın bıle gerçeğı ortava
mucadelede yaşamını yitirenler çıkarmakıa guçluk çektığını soy-
olursa, dunya kamuoyu onunde leyen Inonu, ABD Başkanı Bush
1
bunun sorumlusu hukumetten un i.athamdan söz etmesımn ta
başkası olmayacaktır" dedıler lıhsızlık olduğunu ıfade ettı.
GOZLEM
UGUR MUMCU
(Baştarafı l. Sayjada)
teklemıstır Hem de parayla tankla, tufekle, sılahla1
Belgesı mı' Elbette bu desteğı kanıtlayacak belgeler var
İngılız belgelerıne kısaca goz atalım
Amıral VVeeb, 17 Ağustos 1919 gunu Sır Crovve'ye şu ya-
zıyı gonderıyor
—Amerıka, Trabzon ve Erzurum'u ıçensıne alan bır Erme-
nıstan'ı hımaye edecek Gen kalan dort ıl de bır Kürt devtetı
olarak Ingılızlerın hımayesıne bırakılıyor^
VVashıngton'dan Mr Lındsay, 5 Nısan 1920 tanhınde üord
Curzona su gızlı yazıyı gonderıyor okuyalım
— Amerıkan Senatosu Ermenıstan mandası ışını gorüş-
tu Beş yılda 757 mılyon dolar verecekler Ilk başlangıçta
50 000 kısılık ordu yollanacak, daha sonra 200000 kışıye çı-
kacak Amerıkan kuvvetlennın basına General James Ug
Harbord getınlecek, ayrıca butun Turkıye'nın mandası ıçın
de gorusmeler yapılmaktadtr'V
Bır baska belge
Sır A Geddes'ten Lord Curzon'a, tarıh 16 Mayıs 1920
— Amerıkan hukumetı Ermenıstan ın Adana dahil korun-
masını ıstıyor Sılah, cephane, demıryolu ve her turtu malze-
meyı buraya sevk edecekler Boşaltım, Karadenız lımanları-
na Amerıkan bahnyesı tarafından ve Amerıkan donanması-
nın hımayesınde yapılacak. w
Bır belge daha
Amıral F Roberck'ten Lord Curzon'a gonderılen 10 Ka-
sım 1920 tarıhlı gızlı yazı
— Kemalıstler Ermenıstan'ı aldılar Bu bolge bızler ıçın kay-
bolmus sayılır Batum'da aynı tehlıkeye uğramak uzereyız
Kemalıst-Bolşevık basarılanndan sonra mıllıyetçıler Sevr Ant-
lasması'nı busbutun kabul etmeyeceklerdır^
Dunden bugune gelışmelere ışık tutacak bır belge de Sır
H Rumbold'dan Lord Curzon'a gonderılen 27 Kasım 1920
tarıhlı şu gızlı yazıdır
— Eğer çok şıddetlı asken harekete gecmezsek mıllıyet-
çıler ustunluğu ele gecırecekler Üstelık, korkumuz halkın ço-
ğunluğunu tatmın edıcı Bolşevık prensıplennın Turkıye'ye stz-
masıdır Bız kendımızı Bolşevızme karşı Islamın koruyucusu
gıbı göstermelıyız.M
Kurtuluş Savası butun bu engellere ve butun bu guçluk-
lere karşın kazanıldı ABD, Lozan Konferansı'nda da Erme-
nılere toprak parçası verılmesı ıcın çalıştı
ABD temsılcısı M Dvvıght, 30 Aralık 1922 tarıhlı oturum-
da Ermenılere toprak verılmesı ıstemını ıçeren bır bıldırı sun-
du
Bıldırı şoyle başlıyordu
—Ermenılere bır sığınak hızmetı gorecek ozerk bır bölge-
nın yaratılması teklıfı, ABD'de onemlı yurttaş topluluklarının
yakınlık duygulannı ve derın ılgısını uyandırmış teklıflerden
bındır^
Konferansa bır memorandum sunan "Ermenıstan Içın
Amerıkan Derneğı" de Fırat nehrı çevresındekı 18000 mıl
karelık toprak parcasının Ermenılere bırakılmasını ve bu böl-
geye ozerklık verılmesını ıstemekteydı
Bu bölge ıçın ABD Başkanı'na 20 mılyon dolarlık bır fon
kullanma yetkısı de verılmıştı'
Lozan'da Ermenı sorunu Italyan delegesı M Montaga ta-
rafından dıle getırılmıştı İngılız delegesı Sır H Rumboldve
Fransız delegesı M de Lacroıx Ermenılere toprak verılme-
sı onerısını desteklemışlerdı
Bu belgeler, ABD'nın Ermenı sıyasetının o gunden bu ya-
na hıc değışmedığını ortaya koyuyor
Bush, yaptığı açıklama ıle Ermenı terorunu desteklemış
ve Turkıye'nın toprak butünluğune yönelen saldırılara açıkça
yesıl ışık yakmıştır
Ermenı terörune sağlanan bu ABD desteğt, PKK terörü-
ne de cesaret verecektır
*Bush'a kızmayın, Bush, Amerıka'nın geleneksel Ermenı
sıyasetını ızlıyor Kızılması gerekenler, Turkıye'yı ABD ıpo-
teğı aitına sokan ulkemızdekı "yenı Amerıkan mandacıları"
cUr"
(1) İngılız Gızlı Belgelennde Turkıye, Ulubelen Ervt, Çağdaş 'teymlan 1962,
s 195 belge No 492 sayfa No 735
(2) Ulubelen s 259, belge No 46 sayfa No 60
(3) Ulubelen s 267 belge No 63 sayfa No 71
(4) Ulubelen s 270 belge No 174, sayfa No 174
(5) Ulubelen s 272 belge No 186, sayfa No 193
(6) Lozan Banş Konferansı Meray Seha, SBF Yay 1970 takım 1, cılt 1
kıtap 2 sayfa 242
BAŞKENTTEN 4HMETTAN
(Boştarafı 1. Sayfada)
TBMM Başkanı eğer "akılda
Ozal'ı tutarak" ve "sansur-
surgun karamamesıni duşune-
rek" dınlenırse "atak" yaptı sa-
yılabılır
Ama bu "atak", zaman ve or-
tama çok denk duşünilmuş oldu-
ğu ıçın önemh ve anlamlı değı!
Erdem'ın ıkı önemlı sözu var"
1 "Meclis'in itiban konınma-
b, milletin her meselesinin bo yuce
çaü albnda çozulmesi gerektiği as-
la unutulmamalıdır."
2 "Kurtuluş savasının en guç
koşullannda dahi TBMM devre
dışı bırakılmamış. herkona yuce
Meclis'in çaüsı albnda tarüsılmış-
tır."
Bu sozlere herkesın, hele mıl-
letvekılı sıfatı taşıvanlann zaten
alkış tutması gerek.
Nıtekım oyle oldu
SHP ve DYP mılletvekıllen Er-
dem'ın bu sözlennı alkışladılar
Çunku."akıllannda Özal ve son
kararname" vardı
ANAP'lılar baktılar kı, muha-
lefetın alkışları TV'nın canlı va-
yını ıle milletın aklına da aynı şey-
len getırecek, hemen onlar da al-
kışa davrandılar
Alkışı alkışla bastırmak futbol
seyırcısının bıle uyguladığı bır
taktıktı ANAP'lı mılletvekıllerı
ve bakanlar alkışları ıle katılarak
hem Erdem'ın "atağını" boğdu-
lar hem de muhalefetın gostensı-
nı sulandırdılar
TBMM'nın kuruluşundan 70
yıl sonra, Erdem'ın dunku konuş-
masından bugunku rejım adına
sevınecek unsurlar bulup çıkar-
maya çalışmak gerçekten duşun-
durucu
70 yıl sonra hâlâ Meclıs'ın us-
tunlüğunu kendı kendımıze yıne-
leyıp duruyorsak, Meclıs'ın us-
tundekı bazı guçlerın golgesınden
kendımızı kurtaramamışız de-
mektır
Dunku konuşmalar bunu ser-
gıledı.
Konuk Malezva Senatosu Baş-
kanı'nın TBMM kursusunden,
herhalde kendı parlamentosunun
ıçtuzüğune uygun olarak
"Bismillahirrahmanırrarıım" dı-
ye soze başlaması, gozle gorulur
bıçımde, bazı ANAP'lıları ve
DYP'lılerı mestettı Malezvalıyı
alkışa boğdular
Oysakı Erdem "Cumhuriyet,
demokrasi ve laiklık birbirinden
ayrılmaz kavramlardır" dedığın-
de ANAP'tan çıt çıkmamıştı
ANAP'hlar ıle Bajbakan \k
bulut ve fiılı yardımcısı Bakan Ke
çecıler'e gore, Baykal da Demirel
de dun ayıp ettıler
Çünku Meclıs'te ıktıdar ıle mu-
haletet sıraları arasında tam 35 ül-
kenın konuk parlamenterleıı otu-
ruvordu Onların önunde kendı
"özel konulanmızı" tartışmak
saygısızlıktı
Akbulut, Meclıs'ten çıkarken
gazetecılere böyle bır gunde tem-
cıt pıla\ı gıbı eskı meselelen or-
taya atmanın "Turk demokrasi-
sine yarar getirmeyecegini" söy-
ledı, ama neyın yarar getıreceğı-
nı belırtmedı Herhalde konuk
parlamenterlenn ulkelerine dö-
nunce, "Bu Turk milletvekilleri
iyi aile terbiyesi almamışlar" fa-
lan dıyecekiennden korktu
Aslında gunun golunu SHP
Genel Sekreten Baykal attı Da-
ha öncekı canlı vaymların yıldızı
Demırel'ı atlattı Çunku Baykal
konuşmasını hazırlarken Demı-
rel'ın ne soyleyeceğım bılıyordu
Ama Demırel, Baykal'ın ne konu-
şacağını bılmıyordu
Demırel basına hızmet olsun dı-
ye konuşmasını çok önceden da-
ğıtmıştı. Baykal ıse Demırel'ın
boş bıraktığj noktalan doldurmak
üzere tören başlarken odasına ka-
panıp konuşmasını hazırladı öy-
le kı, Erdem konuşmasını yapar-
ken SHP Genel Sekreten ortada
yoktu
Demırel de Baykal da kendıle-
rını 35 konuk parlamentere göre
değıl, 55 mıhon yerlı yurttaşa gö-
re avarladılar. Ama bu ayarlama-
yı Baykal çok ıyı yaptı
Genelkurmav Başkanı ıle
kuvvet komutanlarının bulundu-
ğu bu ozel oturumda "Egemenli-
ğin milletten alınarak bir haneda-
na devredilmesi söz konusu
olamaz" dedı Meclıs'ın yansı al-
kışa, ötekı yansı gurultuye boğul-
du Çunku taraflann aklında yi-
ne "Ozal" vardı
4 terörist
(Baftarafı 1. Sayfada)
Hakkân'nın Çukurca ılçcsme
bağJı Dıbecık köyünOn sınıra ya-
kın kesımmde arama ve operas-
yonlar vapan guvenlık guçleri ön-
cekı gun sılahlı bir grupla karşı-
laştı Guvenlık guçlerinın "teslim
ol" çağrısına ateşle karşılık veril-
mesı uzenne çıkan çatışmada mı-
lıtanlardan dördu ölu, bıri de ağır
yaralı olarak ele gepnldı.
Mardın'ın Idıl ılçesınde enuuyet
amırlığı ve polıs lojmanlan olarak
kullanılan bınaya oncekı gün kim-
lığı belırsız kışıler tarafından ro-
ketatarlı saldında bulunuldu. Ro-
ketatar mermılennden kisırun ısa-
bet ettığı bmada maddı zarar mey-
dana gelırken can kaybı olmadı.
Saldırının ardından ılçe raerkezi-
nın değışık yerlennde güvenlik
güçlenyle terönstler arasında bir
saat suren çatışma çıktı.