02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 NİSAN 1990 HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/17 Ayıp ve Düşündürücü Olan. (Baştarafı 1. Sayfada) kındır (2) Bu konuda belırleyıcı ro! kuskusuz ıd- dıa makamının sergılemıs olduğu usluptan kaynaklanmıştır Ancak ıddıanamenın bu açıdan ıçerığı kadar, bır kısım basının san- sasyon merakı da olayı yorungesınden sap- tırıcı etkı yapmış ve kamuoyunda ınsanlann hak etmedığı yakısıksız bır durumun yaratıl- masına katkıda bulunmustur Bu konuda ba- sının bır an durup, ' Eğer bır komplo varsa acaba aletmı oluyorum0 "dıye kendı kendı- nı sorgulaması, belkı daha sorumlu bır dav- ranış olabılırdı (3) Ozel yasamın polıtık malzeme olarak kullanılması, hele buna devletın karıştırılma- sı, onaylanması olanaksız ve genellıkle gerı tepen cırkın bır davranıstır Olayların bugune kadarkı gelısımınde bu noktanın taşıdığı buyuk ağırlık, kamuoyun- da ıster ıstemez "Komplo mu?" sorusunun belırgınlesmesmeyol açmıstır Iddıanın ıce- rık ve uslubu, olayın patlak vermesındekı za- manlama, ıddıanamenın ve dava dosyasının basına sızışındakı ılgınclık ve yıne olayın ka- muoyunda gundem değıstmcı etkısı Bu açılardan bakınca, ANAP Genel Bas- kanlığı'na adaylığını koymus olan Hasan Ce- lal Guzel'ın duyarlılığı haklılık kazanıyor De- dıklerı şoyle "Eğer Turkıye 'de poiitıka bır fazılet mesle- ğı olmazsa, bız şımdıkı ve gelecek nesıllere bunları gosteremezsek, polıtıkacı hep durust çıkışlar yaptığı zaman haklı soyledığı zaman, despotızme karsı çıktığı zaman, dıkiatorce te- mayüllere karsı cıktığı zaman, kendı ısteğını, hur ıradesını ıfade ettığı zaman, bu şekılde ıf- tıra atılarak ezılırse, o zaman bundan sonra hıç kımse açıkça ortaya cıkamaz." (4) Iddıa nedır? Dısışlerı memuru Hande Mumcu, Hasan Celal Guzel'ın "tehdıt ve şantajı" sonunda, "gızlı kalması devletın em- nıyetı ve menfaatlen ıcabından olan bır ma- lumatı ", yanı Bush-Ozal gorusme tutana- ğını Guzel'e verıyor, o da gazetecı arkadaşı Uluc Gurkan'a Değerlı meslektaşım Uluc'un, hepımızı at- latarak bu belgeyı Guneş'te yayımladığı bır gerçek Ama belgeyı Hasan Celal'den aldı- ğı Uluç'un reddettığı bır ıddıa sadece Bu- nun gıbı, Hasan Celal de DGM savcısının ıd- dıalarını tumüyle reddedıyor, boyle bır bel- geyı Hande Mumcu'dan almadığını, onun ıcın Gurkan'a vermesınm de söz konusu ola- mayacağını vurguluyor Burada ustunde durmak ıstedığımız nok- ta sudur Ozal-Bush gorusme tutanağı ger- cekten 8 yıldan asağı olmamak uzere 15 yı- la dek ağır hapıs cezasını gereklı kılacak ka- dar gızlı kalması gereken bır ûev'et sırn mı- dır? ^ Hayır Hıc kuskusuz adı demokrası oian rejımier- de gızlı kalmaları ulusal guvenliK acısından sart olan bılgı ve belgeler vardır Ancak dev- let sırn kavramının acık secık tanımlanması da demokrasılerde ozen gosterılen bır konu- dur Ulkemızde bu tanım basın ozgurluğunu bazen tehdıt bazen de ıhlal edıcı bır belır- sızlık ıcındedır (5) Basın ozgurluğuyle ulusal guvenlık ve devlet sırn arasındakı karşıtlık konusunda en ılgınc orneklerden bırı ABD den verılebılır Once The New York Tımes sonra The Was- hıngton Post gazetelerının 1971 de Vıetnam Savası yla ılgılı bırtakım Savunma Bakanlı- ğı belgelerını yayımlamaları uzerıne, huku- met yayın yasağı ıcın yargı yoluna basvur- mustu Amerıkan Yuksek Mahkemesı, bu basvurunun bır alt mahkeme tarafından red- dını onaylarken soyle demıstı kararında Anayasamızda yapılan ılk değışıklık sıra- sında kuruculanmız, basının özgur olmasının demokrasımız ıçın temelkoşul olduğunu ıfa- de etmıslerdı Basın, yonetenlere değıl yo- netılenlere hızmet etmek ıçın vardır O neden- le hükumetın basını kontrol etmesıne ızın ve- rılemez Aksı halde basın gorevını yapamaz ve hükumetın halkı aldatmasma engel ola- maz Bu nedenle basının temel gorevı, ger- çeklen ortaya koyarak bu ulusun çocukları- nın uzak dıyarlarda (Vıetnam'da) anlamsız savaşlar uğruna olmelenne de engel olmak- tır Bu yuzden The New York Times'ın bu ya- yınını kotuleyıp mahküm etmek değıl, onu, The VVashıngton Post'u ve aynı yoldakı dığer gazetelen tebrık etmek gerekır ' * 15 mayısta Ankara Devlet Guvenlık Mah- kemesı'nde başlayacak olan bu dava, dıle- yelım, herkesın cok yonlu ve serınkanlı bır bıcımde, devlet burokrası, demokrası, ulu- sal guvenlık ve basın ozgurluğu basın etığı gıbı konularda duşunmesını sağlayabılsın Demirel:Anayasa reformu şart ANKAR4 (Cumhuri)et Buro- su) — DYP Genel Başkanı Suley- man Demirel. "Turkiye, baskan- lık veva >arı başkanlık sısleıtııne sahıp degıldir. Bu unuluJarak. başkanlık sıstemı tatbıkatına mu- saade olunamaz. Bu anayasa ve rejim ıhlalı olur. Şahıs ve zumre hâkımiyetı olur" dedı Demirel, "İktidar boşlugu"ndan soz ede- rek, seçım vapılmasını ıstedı De mırel, kanun kuvvetındekı karar- name uvgulamalann TBMM'nın yasama yetkiMnı \urutme organı- na devretmesı sonucu doğurduğu- nu savundu Sule>man Denıırel, TBMM Ge- nel Kurulu'nun 23 Nısan nedenıv- le vapılan ozel gundemlı toplan- tısında yaptığı konuşmada, "uy- gar dunyanın onurlu bir yaşamı. insan haklanna, hukuka ve refa- ha sığınmakta aradıgını" soyledı "Egeraenlık nulletındir" sozunun bır slogan "suslu soz" olmadığı- nı ıfade eden Deınırel, cumhurı- veıın kurum ve kuraJIarının da bu ılke>e göre oluşması ve ışlemesı gerektığını vurguladı Mıllı ıradenın mana ıfade et- mekten çıkması onun vatandaşlık sıfatını tartışmalı hale getırır ve vatandaşlık onurunu ağır bıçım- de zedeler" goruşunu dıle geııren Demirel, "Çagdaş olmak ıddiası- nı taşıyanlar, once bu gereği ye- rıne getırerek mılleün onunde egilmelı. ondan kaçmamalı ve ona gidışı her sıkıntının >e yanlışlıgın çaresı olarak kabul etmelidirler" dedı DYP Genel Başkam, Turkıye'- nın gereksınımlennı karşılayacak ve dunya koşullanna uyacak bır "anayasa reformır'na gereksınım oduğunu so>ledı Turkıye'nın devlet yapısında, önemlı bır venı- leşmenın de gerektığını kaydeden Demirel, mıllı ıradenın sağlıklı bır şekılde ortaya konulabılmesının rejımın ön koşulu rytduğunu, bu- nun da hur, eşıt, serbest, adıl ve dürust bır seçımle mumkun oldu- ğunu vurguladı Demirel, konuş- masının sonunda eleştırılerını özetle şöyle dıle getırdı Erdem: Halksız devlet yönetilemez ANKARA (Cumhuriyet Buro- su) — TBMM Başkanı Kava Er dem, olağanustu hal uygulaması na ılışkın kararnameler nedenıy- le başlattığı "alagını" dun 23 Nı san nedenıy le özel gundemle top- lanan TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşma ıle surdurdu TBMM Başkanı Kaya Erdem, Kurtuluş Savaşı'nın zor şartların- da dahı TBMM'nın devre dışı bı- rakılmadığım voırgulayarak, "Mec- lis'in itibarı ve saygınlıgı hiçbır ge- rekçe ve bahanenin arkasına sıgın- maksızın mutlaka korunmalı. Milletın her meselesınin bu yuce çaü altında çozulmesı gerektigi as- la unululraamalıdır" dedı TBMM Başkanı Ka>a Erdem, mılh egemenlık anlayışının genç kuşaklar tarafından lyı anlaşılma- sı gerektığını ıfade ederek mıllı egemenlık anlayışının >er aldığı Kurtuluş Savaşı oncesı \e sonra sının, var olan kurumlardakı "hâ- kim felsefeden" ayırt edılmesı ge- rektığını soyledı Erdem, ıstıia, kın, nefret ve bas kıların Turk mılletınde kendı ge- leceğıne bızzat kendısının hakım olma ozlemını >arattığını belırte- rek "Cumhunyefi kuran ve mil- lelın egemenliğını esas alan du- şunce bu temelde milletın kul ol- madıgmı. onun istek ve arzuları- nın milletın ıradesınde esas oldu- gunu kabul ederek hanedanın var- lıgını butunuyle yok saydı. Mille- tın egctnenlıgi ılkesiyle onun temsılcilerı, TBMM çatısı altında cumhflriyetı kurarken halıfelığı kaldırarak esas olan laıklık anla- yışının temelinı de attı" şeklınde konuştu Erdem, konuşmasını şoyle surdurdu "Tarihten ders alınsaydı. tarih (ekerrur etmezdi. Halkın sevgı ve guveni olmadan bir memlekel yo- netılemedı ve yonedlemez. Kurtu- luş Savaşı oncesı olaylar hafıza- larımı/da laşımamız gereken acı, ama ogretici bır ornektir. Cumhunye(, demokrası, laikJik birbirlerinden ayrılmayacak kav- ramlardır. Butun sıyasetçilerimiz >e kamu goretlitenmiz millı bir- lıgimİ7İ temsil eden bu kavramlan bırbinnden ayırmaksızın savun- malıdırlar. Bu hızlı değişen dun- yamızda bı/c yonelik tehdıtlerden bizlen koruv-acak olan felsefenın laik cumhuriyet ve bu anlajısla şe- kıllenmıs demokrasimız oldugu unutulmamalıdır." Erdem bu sözlerının ardından SHP ve DYP'h mılletvekıllerı ta- rafından hararetle alkışlandı Baş bakan \ ıldırım 4kbulut ıle ANAP mılletvekıllerının ıse bur sure alkışlamakta tereddut goster- melerı dıkkatı çektı TBMM Başkanı Erdem, ıkıncı alkışı TBMM'nın devre dışı bıra- kılmaması gerektığını vurguladı- ğında aldı Erdem, Meclıs'ın Kur- tuluş Savaşı'nın guç şartları altın- da bıle devre dışı bırakılmadığına dıkkatı çekınce once SHP \e DV P sıralanndan alkış yukseldı Başba kan Akbulut ıle ANAP'lılar da daha sonra bu alkışlara katıldılar TBMM Başkanı Erdem, Mec- lıs'ın Kurtuluş Savaşı'nın guç şart- ları altında dahı devre dışı bırakıl- madığına dıkkatı çekerek konuş- masını şovle surdurdu "TBMM mifli egemenlığın tem- sil edildıgi vegane kurum ve ebe- diyen millı sınırlarımız ıçinde bu egemenligın temsil edildıgi yega- ne muessese olarak kalacaklır. Meclıs'ın itiban >e saygınlığı, hiç- bır gerekçe ve bahanenin arkası- na sıgınmaksızın mutlaka korun- malı, milletın her meselesının bu yuce çatı altında çozulmesı gerek- tığı asla ıınulıılmamalıdır. Kurtuluş Savaşı'mn en guç şart- larında dahı TBMM devre dışı bı- rakılmamış ve vuce Meclis'ın ça- tısı altında her konu tartışılmış, çozumler onerılmıştır. TBMM'den alınan guçle savasın ka/anıldıgı hıçbır zaman hafıza- larımızdan sılınmemelıdır." Erdem daha sonra Ataturk'un Meclısın "memleketin mukadde- ratında vegane salahiyet ve kud- rel sahibı olduğuna" ılışkın soz lerını anımsatarak "Buyuk millı dertler simdıye kadar ancak TBMM'de şıfa buldu. Gelecekte de valnız orada kesın tedbırlerını bulabilecektır. Turk milletinın sevgi ve baglığı daıma Buyuk Mıl- let Meclisi'ne yoneldi ve daima oraya yonelecektir" dedı Mıllı egemenlık ılkesının sıya- sal demokrası ıle eşanlamlı oldu- ğunu ıfade eden Erdem, Turkıve 1 nın ıçinde bulunduğu bölgede ve dunyada. anayasal guvence altın- dakı temel hak ve hurrıvetlen, ak- tıf sıyası partılen, hur basını, ba- ğımsız yarı organları ve guçlu par- lamentosu ıle az sayıdakı demok- rasılerden bırı olduğunu söyledı Akbulut: 23 Nisan'ı kullandılar ANKAR\ (Cumhuriyet Buro- su) — Başbakan Yıldırım Akbu- lut, D\ P Genel Başkanı Suteyman Demirel ve SHP Genel Sekreterı Deniz Baykal'ın TBMM'nın ozel gundemlı toplantısındakı konuş- malannda "ıç poiıtik meseleleri gundeme getirmeierinj" eleştırerek "bu davranışın Turk demokrasi- sıne yarar getırecek bır anlayış tar- zı olmadığını" savundu Akbulut, TBMM'de konuşma sını yapmak uzere kursuye doğru yururken bakanlar ve ANAP'lı mületvekıllennın bır bolumu aya ğa kalkarak alkışladı AraJarında eskı TBMM Başkanı ve ANAP Trabzon Mılletvekılı Necmettin Karadumanm da bulunduğu bır grup ANAP'lı mılletvekılı ıse oturduğu yerden alkışlamayı yeğ- ledı Yıldınm Akbulut, "Soz, duşun- ce, kanaat, dın ve vicdan hurrıyet- lerının guvence aitına alındığını, adalet ve hukukun ustun kılındı ğını, herkesın temel haK. \e nurrı- yetlere sahıp olduğunu" söyledı Akbulut konuşmasında özetle şu noktalara değındı "Yuce Meclis, demokratik sis- temin kokleşmesi için yaptığı mu- cadelelerin yanı sıra verdığı tarihi kararlar ve kendini oluşturan par- tilerin uzlaşması Ue donem donem geçirilen zor gunlenn aşılmasın- da da en buyuk rolu oynamıştır. Ozellikle, 1980 ara rejiminden sonra oluşan Meclıste yer alan 17. ve siz 18. donem mıllervekıllerinin demokrasinin kokleşmesi, vatanın ve milletin mutluluğu. refahı yo- lundakı gayret ve katkılannın, cumhuriyet tanhinde mustesna bır yer teşkil edeceğıne inanıyorum. Hur duşunce ve hur teşebbus te- mellerı uzennde oluştunılan sag- Iıklı polıükalarla Turkıye hızla de- ğişmekte ve gelismektedir. De- mokrasi butun kurumlany la ışler- ken ulke hızla kalkınmakta ve itı- bar grafıgi surekli yuselmektedir. Ortadoğu'nun en guçlu ve istik- rarlı ulkesı halıne gelen, Avnıpa Toplulugu'na tam uyelik basvunı- sunu yapan Türkiye'nin, parlak bir geleceği olacağı konusunda kimse kuşku duymamalıdır." ANAP mılletvekıllen, Akbu- lut'un konuşmasını zaman zaman alkışlarla kestıler Başbakan Akbulut, TBMM'den aynlırken gazetecıle- re Demirel ve Baykal'ın konuşma- sını şo>le değerlendırdı "Bakın bu ozel gundemdi. 23 Nisan Çocuk Bayramı'nı kutlama amacıyla yabancı parlamenterle- rin de ıştirak ettiğı bir gundemdi. Biz bu gundemde kendi iç politik meselelenmizi goruseceğimiz nok- tasında hareket etmedik. Eğer oy- le hareket etseydik, biz de bu muhtemel her zaman tekrarianan, temcit pilavı gibi ortaya atıian ko- nular hakkındaki fikırlerimizi soylerdık. Bugunun onem ve an- lamı itibarıyla o denli bir konuş- mayı ben şahsen beklemiyordum. Çunku bu kendilennin defaatle ileriye surdukleri bır iç politika meselesıdır. Yapılan secimlerin mahaili seçim oMuğunu herkes bi- liyor. Bız mtlletvekili seçımınde milletin oyunu almak suretiyle ik- tidardayız. Bunu milletin destegi yokmuş gibi boyle bir gunde or- taya koymak Turk demokrasisıne yarar getırecek bir aolayış tarzı de- ğildir." Devlet Bakanj Mebmet Keçeci- ler'm ıse TBMM'den aynlırken ANAP Grup Başkanvekılı Yasın Bozkurt'a, "Bir basın toplantısı duzenleyip bunlara cevap vennek lazım" dedığı duvuldu Keçecıler de gazetecılere Baykal ve Demi- rel'ın konuşmalarını Fevkalâde yanlış bir davranış" olarak değer lendırdı Keçeciler, Baykal v^ De- mırel'ın 35 ulkenın temsılcilerı önunde, "Turkiye'de sanki muha- lefet sadece bayram gunlen konu- şabiliyormuş gibi bir havada dav- randıklannı" one surdu Baykal: Hanedanlık olamaz ANKARA (Cumhuriyet Buro- su) — SHP Genel Sekreten De- niz Baykal, 23 Nısan nedenıyle ozel gundemle toplanan TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuş- mada, Ataturk'ün savaş ortamm- da ışlettığı TBMM'yı kapatmış ol- manın "ezikliğini bayram duzen- leyerek örtbas etmenın" mumkün olmadığını dıle getırerek "CHP dahil butun partilen kapatanlara Ataturk Odulu verrnek milli ira- de dnyarlılığından yoksun olmak demekrir" dıye konuştu Baykal, halkın çoğunluğunun desteğınden yoksun ıktıdarların elınde ulusal egemenlığın ıçı boş bır kalıba, de- kora donuşeceğını anlatarak "Egemenliğin milletten alınarak bir hanedana dev redilmesi soz ko- nusu olamaz, olmaraalıdır" dedı SHP Genel Sekreten, ıktıdar ların seçım korkusu ıçinde bajka destekler arama tutumu ıçıne gı- rebıldıklerını, böyle donemlenn "demokrasıye en çok ihtiyaç du- yulan donemler" olduğunu anlal- tı Bavkal'ın konuşması zaman zaman ANAP'lı mılletvekıllerın- ce sıra kapaklanna vurularak pro- testo edıldı SHP Genel Başkanı Erdal İno- nu'nun yurtdışı gezısınde olması nedemvle "genel baskanvekili" sı- fatıvla TBMM kursusune gelen Baykal, 23 Nısan'ın asken zafer değıl. sıyasal başlangıç gunu ol duğunu, bır yerulgı ve çokuş or- tamından Mustafa Kemal'ın elıyle >enı bır sıyasal yapılanmaya gıdıl- dığını ıfade ettı Baykal, "TBMM'yı bir askeri zafer yarat- mamıştır. Tam tersine asken za- feri TBMM yaratmıştır. Askeri zafer TBMM'ye ragmen degıl, TBMM sayesinde gerçekleşmistır. Ordu siyasete yon vermemiştır, sı- yaset orduya yon vermisür" de dıkten sonra özeüe şöyle devam ettı "Parlamentoyu kapatarak ve siyaseti askıya alarak sorun çoz- me kestirmecüığı çok sonralan de- nenmıştır. Bu denemenın olumsuz sonuçlanndan siyasal hayatımızı hâlâ kurtarabılmiş değilız. Mus- tafa Kemal'in 70 yıl once topla- yıp savaş ortamıııda bile işlettiğı TBMM'yi daha dun kapatmış ol- manın ezikliğini bugun gostenşli ulusal egemenlik bayramları du- zenleyerek ortbas etmek mumkun değildır. Parlamento ve sıyasal partı kapatmayı hep bırlikte kına- mamız gerekırken, Ataturk'ün kurduğu ve 'Benım en buyuk esenm' dıye ovunduğu TBMM'yi ve yine onun kurdugu Cumhuri- yet Halk Partisı de dahil olmak nzere butun partılen kapatanlara Ataturk Odulu vermek. Ata- turk'u de anlamamak, milli ira- de duyarlığından da yoksun ol- maktır. Sadece Meclıs'in varlıgı egemenliğin mıllette olduğunu ka- nıtlamava yetmez. Meclis'tekı ço- gunluk halkın içindekı çogunluğu yansıtmalıdır. Halkın çoğunluğu- nun desteğınden yoksun iktidar- lann elinde ulusal egemenlik ilkesı içı boş bir kalıba, bir dekora do- nuşur." Baykal'ın bu sözlerı ANAP'lı- lar tarafından tepkıyle karşıJandı Baykal, Meclıs'ın varlığının "Meclıs'in ustunluğu" anlamına da gelmedığını, butçe yapma yet kısının, onun denetımı dışında fonlarla kanun yapma yetkısı. ka- rarnamelerle elınden alınmış ıse, Meclıs'e karşı sorumlu olmayan Cumhurbaşkanı hükumetın yetkı- lerını kullanıyorsa "Meclıs'in ustunluğu" ılkesınden soz edıle- meyeceğını dıle getırdı Baykal, "70 yıl önce TBMM. egemenlıği hanedandan alarak millete devret- miştır. Bngun egemenliğin millet- ten alınarak bir hanedana dev re- dilmesi soz konusu olamaz, olmamalıdır" dıve konuştu Bav- kal'ın bu sozlerı de AN\P'lılar- ca protesto edılırken baa ANAP'- lılar, "Başkan ile birleştin" dıye laf attılar Baykal, demokrası ınancının gerçek sınavını, ıktıdarların hal- kın desteğını yıtırdığı donemler- de ortava çıkacağını da vurgula dıktan sonra özetle şöyle devam ettı "Bu donemlerde halk desteğin- den yoksun kalan iktıdarlar, se- çim korkusu içerisınde başka des- tekler arama eğilimı içine girebı- lirler. Yargı denetımınden, basın denetıminden. Meclis denetimın- den kaçırmak isterler. Genellıkle iktıdariann deraokrasıden en çok korkluklan zamanlar ulkenın de- mokrasıye en çok ihtiyaç hisset- tiğı donemlerdir. Herşeve rağmen sorunlannızın TBMM içınde ço- zuleceğine olan inancımızı bir kez daha belırtmek ısterim." •Hur ^eçımle ortaya ı^ıkan ık- tıdar arkasında halkın destek ve nzasım hep bulmalıdır Bu destek ve rıza kaybolursa. o zaman ıktı dar boşluğu me\dana gelır \ e de- mokratik meşruıyet kaçınılmdz olarak tartışılır Bugun ulkemızde çekılen sıkır- tılann ve ıçıne suruklendığımız aç- mazın kokunde, 26 Mart 1989 se- çımlerıvle ortaya çıkan durum vatmaktadır 26 Mart seçımlerı ıle halk, ıradesını ortava koymuştur Bu ıradeve bu zamana kadar uyulmamış olması, bu Meclıs'ın temelınde vatan, mılh egemenlık kavramına ıer^ duşmuş ve duşme- ve devam etmektedır Irade orta- va konunca onun gereği yapıl- malıdır Şahıslarla bır sorunumuz vok- tur Sorunumuz, prensıplerdedır Ulkemızde ozentıler sonucu varı lan ka\ram kargaşası, devlet ku- rumlarının yetkılerının devrı ve- ya terkı ıle kuvvetler ayrımı pren- sıplennı ağır bıçımde ıhlal etme ıs- tıdadındadır Kuvvetler ayrılığı prensıbı ışle- melıdır Yargı bağımsızlığı mut- laka korunmalıdır Yasa organı, denetımı yapabılmelıdır Yasa or ganı, yasa yapma yetkısını yurut meve devredemez Bugun kanun kuvvetındekı ka- rarname (KKK) tatbıkatı, hemen hemen vasa organını bu duruma kovmuştu 1S0 K.K.K Meclis ko- mısvonlarındadır TBMM milletten aldığı vetkı- vı devretmek ıçın değıl, kullan mak ıçın vardır KK kararname- lerle, ınsan haklanna aykırı du- rumlar ıhdas edılmesını mutlaka onlemek lazımdır Turkıve, başkanlık veya yarı başkanlık sısten.ıne sahıp değıl dır Bu unutularak başkanlık sıs- temı tatbıkatına musaade oluna- maz Bu anavasa ve rejım ıhlalı olur Şahıs ve zumre hâkımıyetı olur " Suleyman Demirel, Erdem'ın konuşmasını "gavel m ve tutarlı bır konuşma" olarak değerlendır dı Demirel "TBMM muessesesı- nı savunuyor, bınasını değıl" de dı Demırel, gazetecılerın Bavkal 1 ın konuşmasına ılışkın sorularına '"ıvı" yanıtını verdı Malezva Senato Başkanı Ah- med Uarı'nın konuşmasına bes- mele ıle başlamasını doğal karşı ladığını kaydeden Demirel, "Da- ha evvel Habip Burgıba da geldı. Aynı şekılde konuşmaya başladı Bızım parlamento kursusunden bismıllahırrahmanirrahım dense kıyamet mı kopar? İngılız parla- mentosunda papaz dua ederek başlıyor? Nıve bu kadar hassassı- nız? Bu o kadar alerjı gosterıle- cek bır şey değil'" dıye konuştu 'Dayanışmalda 60 gözaltı (Baştantfl 1. Sayfada) Parkı'na gelen ve çocuklarıyla "141. 142 ve 163'e hayır", -'Kutlu ve Sargın'ı yaşatacağız" vazılı uçurtmaları uçuran bır grup po lıs tarafından dağıtıldı Guvenlık gorevlılerı çocukların ellerınden uçurtmaları toplayarak kırdılar Olay sırasında uç kışı de gözaltı na alındı Açbk grevındekılerle dayaruşma amacıvla Kartal'dan Laleh'ye "motorize yuruyuş" yapan kala balık gruptan da polıs 60'a yakın kışıyı gözaltına aldı Yunanıstan da yayımlanan Rızospastıs Gaze tesı de Kutlu ve Sargın'la dayanış ma amacıyla Turkıye'ye gönderı len teleks mesajlannın buyuk sa yılara ulaşması uzenne Başbakan hğın ve Adalet Bakanhğı'nın telek slerını Yunamstan'a kapattığını one surdu Dun saat 14 OO'te kalabalık bır TBKP'lı grubu yanlarında çocuk- larıyla bırlikte Sultanahmet Par- kı'na geldıler Çok sayıda çocuk ellerınde balonlarla dolaşıp uze rınde, "Kutlu-Sargın'a ozguriuk", "141, 142 ve 163'e hayır" ve "Kut- lu ve Sargın'ı yaşatacağız" vazılı uçurtmaları uçurdular Ayrıca uzennde, "Şekeri, sutu ve Sargın amcayı seriyorum", "Bır şey yap olmesinler", "Şeker, sut. demok- rasi" vazılan bulunan toplaıla oy- nadılar. ^ Bır süre sonra Emırionu Emni-" vet Amırhğı'ne bağlı ekıpler, park- ta çocuklarıyla ovnayan gruba ses- lenerek dağılmalannı söyledıter Gruptan bazılannın gıtmeye- ceklerını belırtmesı uzenne, Yenı Kuşak Dergısı Genel Yayın Yönet- menı Bılal Ozdemır, Mehmet Koç ve Ahmet Bekçi, tartaklanarak ekıp otolarına bındınldı. Ekıp otolannda da tartaklanan 3 kışı- nın sıyası şubeye goturulduklerı öğremldı Olay sırasında çocukla- rın çok korktukları ve ağladıkla- rı dıkkat çektı Guvenlık gorevlı- lerı kalabalık dağılırken çocukla nn ellerındekı uçurtmaları topla- yarak kırdılar Istanbul'dakı Sosyalıst Partı ıl bınasında yapılan açlık grevını desteklemek amacıyla 30'a yakın araçla Kartal'dan Lalelı'ye gıden bır grubun önu polıs tarafından kesıldı. Araçtan ındınlenlerden ıç- lennde bazı sendıkacı ve avukat- lann da bulunduğu 60'a yakın kışı polıs tarafından gözaltına alnıdı malarını ıstedı Sosvalıst Partı Is- tanbul İl Başkanı Mustafa Bırcek de "Çocuk bayramında çocukla- ra saldırılmasım" kınadı Kutlu ve Sargın'la dun bır go- ruşme yapan Avukat Rasim Oz, Kutlu'nun dun cezaevınde doktor tarafından muayene edıldığını, tansıyonunun duşuk çıktığını, Nı- hat Sargın'ın da vaşı nedemvle za yif duştuğunu ve bırısı koiuna gır- meden yurumede guçluk çektığı nı sövledı Adımlar Haber Merkezı'nden verılen bılgıde Yunanıstan'da ya- yımlanan Rızospastıs Gazetesı- nde oncekı gun Kutlu ve Sargın ıçın Turkıye'ye gonderılmek ıste- nen mesajların buyuk savılara ulaşması uzenne Başbakanlığın ve Adalet Bakanlığı'nın telekslennı bu ulkeye kapattığı one suruldu Posta gorev lılen ve teleks teknıs- yenlerı protesto mesajını gönder- mek ısteyen çok sayıda kışının ta- lebının karşılanamaması azenne bağlı olduklan bakanlığa başvur- duklarını da savladı Bu arada Bursa, Bodrum, Iz- mır, Muğla, Salıhlı, Yatağan, Da- laman \e Kocaelı'nde açlık grev lerının surduğu bıldırıldı Kocae- lı'nde açlık grevınde bulunanları SHP Kocaelı Mılletvekılı Omer Turkcakal. Izmıt Beledıye Başkan Yardımcısı ıle Sosvalıst Partı Ge- nel Başkanı Ferıt Ilsever zıyaret ederek'dayanışmada bulundu PEN Yazarlar Derneğı ve Tur- kıye Yazarlar Sendıkası, Nihal Sargın ve Haydar Kutlu ıçın ortak bır açıklama yaptılar PEN Yazarlar Dernegı Genel Başkanı Yasar Kemal. "Biz bır Afrika ulkesı degiliz. Asırlık Turkiye, halen demokrasi savaşı veriyor. 141, 142 ve 163. raadde- ler yururiukte olduğu surece de- mokrasıden soz edilemez. Ancak demokrasi yalancılığı yapılabilir. Biz demokrası duşu goruyoruz. Kendi ayagıyla ulkelerine donen ınsanlan tutuklamak kabul edile- mez bir tutum. Kendimizi belkı kandırabıliriz, ancak ıletişım ça- ğında başka ınsanlann kandıra- mayız. Turkıye'nın demokrasiye geçmesi bayat memat meselesidir. Kutlu ve Sargın'ın mucadelesı de- mokrasi ıçin olduğu kadar ulke için de bir mucadeledir" dedı Turkıye Yazarlar Sendıkası Ge nel Başkanı Oktay Akbal ıse şun lan söyledı "Tuhaf bir dunım ya- TBKP sözcusu Yalçın Ergundo- şanıyor. tşbaşında bulunanlar de- ğan yaptığı açıkiamada Sultanah- mokrasiye uzak olan kimseler. met'te ve Lalelı'de meydana gelen olaylarda pohsm tavnnı kınayarak gozaltındakılenn serbest bırakıl- Af orgütu (Baştarafı 1. Sayfada) Uluslararası Af Örgutü'nun In- gıltere şubesı Başbakan Thatc- her'a, Turkiye'de ıskence, ulusla- rarası standartlara uymayan yar- gılama yöntemlen ve ınsanlann fi- kır suçlanndan otum hapsedılme- lerı gıbı uygulamalara ılışkın sık sık haberler geldığını bıldırdı. Basına bır kopyası dağıtılan mektupta, Af Orgutu özellıkle fi- kır suçlulannın hapsedılmelenn- den kaygı duyduğunu behrttı Af Chrgutu bu bağlamda Başba- kan Thatcher'ın dıkkatını ozeüıkle ıkı olaya çektı Orgut, sosyolog ve yazar İsmail Beşikçi'nın Turkıye- dekı Kurtler hakkındaki yazılanıı- dan dolayı uç kez cezaevıne atıl- dığını, bıldırdı Uluslararası Af Orgutu cezae- vındekı fıkır suçlularına ılışkın ıkıncı ornek olarak da 1987 kası- mından bu yana cezaevınde Nıhat Sargın ve Haydar Kutlu'yu goster- dı Ingıltere Işçı Sendıkaları Kon- federasyonu Başkanı Norman Wıllıs, Türkıye'nın Londra Buvu- kelçılığı'ne bır mektup göndererek Kutlu ve Sargın'ın hemen serbest bırakılmasını ıstedı VVıllıs'ın mek tubunda açlık grevını surduren ıkı hderm evlemlennın trajık bır son- Oysa bilim, sanat ve kultur ala- nında dunya olçulerinde başanlı, demokrasi mucadelesı veren in- sanlan mı/ var. Yonetim kadrola- nnda boyle insanlan goremiyo- rum. Dunyaya karşı gulunç duru- ma duştugumuz bu uygulamaya karşı çıkan muhalefet ne yazık ki oluşturulamıyor. Bu mucadeie kulturiu aydın ve yazar çevresine kalmış durumda." İnönü Brüksel'de "Bustfun sözleri talîhsizlîk" BRUKSEL (AA) — SHP Ge- nel Başkanı Erdal Inonu, ABD Başkanı George Bush'un Ermenı katlıamından soz etmesımn talıh- sızlık olduğunu behrttı Inonu, Bush un tanh kıtabı okumava ıh- tıyacı olduğunu kaydederek, "Bush talebem olsaydı sıfır alırdı" dedı Avrupa Topluluğu Sosyalıst ve Sosyal Demokrat Partıler Bırlığı- nın davetlısı olarak Belçıka'nın başkentı Brüksel'de bulunan SHP lıden Erdal Inönu, Avrupa Parla mentosu bınasında dun bır basın toplantısı duzenleyçrek gazetecıle nn çeşıth sorularını yanıtladı tnonu, sozde Ermenı soykırımı la noktalanmaması ıçın hemen ıddıalarını ıle ılgılı olarak, tarıh- harekete geçılmesını ıstedığı bıldı- çılerın bu konuda farklı göruşle- rıldı Londra'nın Hackney bolge- rı olduğunu, bugunku propagan- sı beledıye meclis uyelerı Cam daların Ermenılerın hıssıyatçılı Matheson, Hajre Khote, Linda ğından kaynaklandığını söyledı Hıbberd de Turkıye'ye gotıderdık- Inonu, Ermenılenn asıl amacımn len mektupta cezaevlennde çok Turkıye'den toprak koparmak ol- sayıda polıtık tutuklunun bulun- duğunu, boyle bır ısteğın katıyet masını kaygıyla ızledıklerını belır- le kabul edilemeyeceğını bıldırdı terek "Demokratik haklar için Tanhçılerın bıle gerçeğı ortava mucadelede yaşamını yitirenler çıkarmakıa guçluk çektığını soy- olursa, dunya kamuoyu onunde leyen Inonu, ABD Başkanı Bush 1 bunun sorumlusu hukumetten un i.athamdan söz etmesımn ta başkası olmayacaktır" dedıler lıhsızlık olduğunu ıfade ettı. GOZLEM UGUR MUMCU (Baştarafı l. Sayjada) teklemıstır Hem de parayla tankla, tufekle, sılahla1 Belgesı mı' Elbette bu desteğı kanıtlayacak belgeler var İngılız belgelerıne kısaca goz atalım Amıral VVeeb, 17 Ağustos 1919 gunu Sır Crovve'ye şu ya- zıyı gonderıyor —Amerıka, Trabzon ve Erzurum'u ıçensıne alan bır Erme- nıstan'ı hımaye edecek Gen kalan dort ıl de bır Kürt devtetı olarak Ingılızlerın hımayesıne bırakılıyor^ VVashıngton'dan Mr Lındsay, 5 Nısan 1920 tanhınde üord Curzona su gızlı yazıyı gonderıyor okuyalım — Amerıkan Senatosu Ermenıstan mandası ışını gorüş- tu Beş yılda 757 mılyon dolar verecekler Ilk başlangıçta 50 000 kısılık ordu yollanacak, daha sonra 200000 kışıye çı- kacak Amerıkan kuvvetlennın basına General James Ug Harbord getınlecek, ayrıca butun Turkıye'nın mandası ıçın de gorusmeler yapılmaktadtr'V Bır baska belge Sır A Geddes'ten Lord Curzon'a, tarıh 16 Mayıs 1920 — Amerıkan hukumetı Ermenıstan ın Adana dahil korun- masını ıstıyor Sılah, cephane, demıryolu ve her turtu malze- meyı buraya sevk edecekler Boşaltım, Karadenız lımanları- na Amerıkan bahnyesı tarafından ve Amerıkan donanması- nın hımayesınde yapılacak. w Bır belge daha Amıral F Roberck'ten Lord Curzon'a gonderılen 10 Ka- sım 1920 tarıhlı gızlı yazı — Kemalıstler Ermenıstan'ı aldılar Bu bolge bızler ıçın kay- bolmus sayılır Batum'da aynı tehlıkeye uğramak uzereyız Kemalıst-Bolşevık basarılanndan sonra mıllıyetçıler Sevr Ant- lasması'nı busbutun kabul etmeyeceklerdır^ Dunden bugune gelışmelere ışık tutacak bır belge de Sır H Rumbold'dan Lord Curzon'a gonderılen 27 Kasım 1920 tarıhlı şu gızlı yazıdır — Eğer çok şıddetlı asken harekete gecmezsek mıllıyet- çıler ustunluğu ele gecırecekler Üstelık, korkumuz halkın ço- ğunluğunu tatmın edıcı Bolşevık prensıplennın Turkıye'ye stz- masıdır Bız kendımızı Bolşevızme karşı Islamın koruyucusu gıbı göstermelıyız.M Kurtuluş Savası butun bu engellere ve butun bu guçluk- lere karşın kazanıldı ABD, Lozan Konferansı'nda da Erme- nılere toprak parçası verılmesı ıcın çalıştı ABD temsılcısı M Dvvıght, 30 Aralık 1922 tarıhlı oturum- da Ermenılere toprak verılmesı ıstemını ıçeren bır bıldırı sun- du Bıldırı şoyle başlıyordu —Ermenılere bır sığınak hızmetı gorecek ozerk bır bölge- nın yaratılması teklıfı, ABD'de onemlı yurttaş topluluklarının yakınlık duygulannı ve derın ılgısını uyandırmış teklıflerden bındır^ Konferansa bır memorandum sunan "Ermenıstan Içın Amerıkan Derneğı" de Fırat nehrı çevresındekı 18000 mıl karelık toprak parcasının Ermenılere bırakılmasını ve bu böl- geye ozerklık verılmesını ıstemekteydı Bu bölge ıçın ABD Başkanı'na 20 mılyon dolarlık bır fon kullanma yetkısı de verılmıştı' Lozan'da Ermenı sorunu Italyan delegesı M Montaga ta- rafından dıle getırılmıştı İngılız delegesı Sır H Rumboldve Fransız delegesı M de Lacroıx Ermenılere toprak verılme- sı onerısını desteklemışlerdı Bu belgeler, ABD'nın Ermenı sıyasetının o gunden bu ya- na hıc değışmedığını ortaya koyuyor Bush, yaptığı açıklama ıle Ermenı terorunu desteklemış ve Turkıye'nın toprak butünluğune yönelen saldırılara açıkça yesıl ışık yakmıştır Ermenı terörune sağlanan bu ABD desteğt, PKK terörü- ne de cesaret verecektır *Bush'a kızmayın, Bush, Amerıka'nın geleneksel Ermenı sıyasetını ızlıyor Kızılması gerekenler, Turkıye'yı ABD ıpo- teğı aitına sokan ulkemızdekı "yenı Amerıkan mandacıları" cUr" (1) İngılız Gızlı Belgelennde Turkıye, Ulubelen Ervt, Çağdaş 'teymlan 1962, s 195 belge No 492 sayfa No 735 (2) Ulubelen s 259, belge No 46 sayfa No 60 (3) Ulubelen s 267 belge No 63 sayfa No 71 (4) Ulubelen s 270 belge No 174, sayfa No 174 (5) Ulubelen s 272 belge No 186, sayfa No 193 (6) Lozan Banş Konferansı Meray Seha, SBF Yay 1970 takım 1, cılt 1 kıtap 2 sayfa 242 BAŞKENTTEN 4HMETTAN (Boştarafı 1. Sayfada) TBMM Başkanı eğer "akılda Ozal'ı tutarak" ve "sansur- surgun karamamesıni duşune- rek" dınlenırse "atak" yaptı sa- yılabılır Ama bu "atak", zaman ve or- tama çok denk duşünilmuş oldu- ğu ıçın önemh ve anlamlı değı! Erdem'ın ıkı önemlı sözu var" 1 "Meclis'in itiban konınma- b, milletin her meselesinin bo yuce çaü albnda çozulmesi gerektiği as- la unutulmamalıdır." 2 "Kurtuluş savasının en guç koşullannda dahi TBMM devre dışı bırakılmamış. herkona yuce Meclis'in çaüsı albnda tarüsılmış- tır." Bu sozlere herkesın, hele mıl- letvekılı sıfatı taşıvanlann zaten alkış tutması gerek. Nıtekım oyle oldu SHP ve DYP mılletvekıllen Er- dem'ın bu sözlennı alkışladılar Çunku."akıllannda Özal ve son kararname" vardı ANAP'lılar baktılar kı, muha- lefetın alkışları TV'nın canlı va- yını ıle milletın aklına da aynı şey- len getırecek, hemen onlar da al- kışa davrandılar Alkışı alkışla bastırmak futbol seyırcısının bıle uyguladığı bır taktıktı ANAP'lı mılletvekıllerı ve bakanlar alkışları ıle katılarak hem Erdem'ın "atağını" boğdu- lar hem de muhalefetın gostensı- nı sulandırdılar TBMM'nın kuruluşundan 70 yıl sonra, Erdem'ın dunku konuş- masından bugunku rejım adına sevınecek unsurlar bulup çıkar- maya çalışmak gerçekten duşun- durucu 70 yıl sonra hâlâ Meclıs'ın us- tunlüğunu kendı kendımıze yıne- leyıp duruyorsak, Meclıs'ın us- tundekı bazı guçlerın golgesınden kendımızı kurtaramamışız de- mektır Dunku konuşmalar bunu ser- gıledı. Konuk Malezva Senatosu Baş- kanı'nın TBMM kursusunden, herhalde kendı parlamentosunun ıçtuzüğune uygun olarak "Bismillahirrahmanırrarıım" dı- ye soze başlaması, gozle gorulur bıçımde, bazı ANAP'lıları ve DYP'lılerı mestettı Malezvalıyı alkışa boğdular Oysakı Erdem "Cumhuriyet, demokrasi ve laiklık birbirinden ayrılmaz kavramlardır" dedığın- de ANAP'tan çıt çıkmamıştı ANAP'hlar ıle Bajbakan \k bulut ve fiılı yardımcısı Bakan Ke çecıler'e gore, Baykal da Demirel de dun ayıp ettıler Çünku Meclıs'te ıktıdar ıle mu- haletet sıraları arasında tam 35 ül- kenın konuk parlamenterleıı otu- ruvordu Onların önunde kendı "özel konulanmızı" tartışmak saygısızlıktı Akbulut, Meclıs'ten çıkarken gazetecılere böyle bır gunde tem- cıt pıla\ı gıbı eskı meselelen or- taya atmanın "Turk demokrasi- sine yarar getirmeyecegini" söy- ledı, ama neyın yarar getıreceğı- nı belırtmedı Herhalde konuk parlamenterlenn ulkelerine dö- nunce, "Bu Turk milletvekilleri iyi aile terbiyesi almamışlar" fa- lan dıyecekiennden korktu Aslında gunun golunu SHP Genel Sekreten Baykal attı Da- ha öncekı canlı vaymların yıldızı Demırel'ı atlattı Çunku Baykal konuşmasını hazırlarken Demı- rel'ın ne soyleyeceğım bılıyordu Ama Demırel, Baykal'ın ne konu- şacağını bılmıyordu Demırel basına hızmet olsun dı- ye konuşmasını çok önceden da- ğıtmıştı. Baykal ıse Demırel'ın boş bıraktığj noktalan doldurmak üzere tören başlarken odasına ka- panıp konuşmasını hazırladı öy- le kı, Erdem konuşmasını yapar- ken SHP Genel Sekreten ortada yoktu Demırel de Baykal da kendıle- rını 35 konuk parlamentere göre değıl, 55 mıhon yerlı yurttaşa gö- re avarladılar. Ama bu ayarlama- yı Baykal çok ıyı yaptı Genelkurmav Başkanı ıle kuvvet komutanlarının bulundu- ğu bu ozel oturumda "Egemenli- ğin milletten alınarak bir haneda- na devredilmesi söz konusu olamaz" dedı Meclıs'ın yansı al- kışa, ötekı yansı gurultuye boğul- du Çunku taraflann aklında yi- ne "Ozal" vardı 4 terörist (Baftarafı 1. Sayfada) Hakkân'nın Çukurca ılçcsme bağJı Dıbecık köyünOn sınıra ya- kın kesımmde arama ve operas- yonlar vapan guvenlık guçleri ön- cekı gun sılahlı bir grupla karşı- laştı Guvenlık guçlerinın "teslim ol" çağrısına ateşle karşılık veril- mesı uzenne çıkan çatışmada mı- lıtanlardan dördu ölu, bıri de ağır yaralı olarak ele gepnldı. Mardın'ın Idıl ılçesınde enuuyet amırlığı ve polıs lojmanlan olarak kullanılan bınaya oncekı gün kim- lığı belırsız kışıler tarafından ro- ketatarlı saldında bulunuldu. Ro- ketatar mermılennden kisırun ısa- bet ettığı bmada maddı zarar mey- dana gelırken can kaybı olmadı. Saldırının ardından ılçe raerkezi- nın değışık yerlennde güvenlik güçlenyle terönstler arasında bir saat suren çatışma çıktı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle