Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 NtSAN 1990 HABERLER CUMHURİYET/U
Trafik kazası: 6 ölü
• KONYA (AA) — Konya-Çumra karayolunda içeri
Çumra Kasabası'nda meydana gelen trafik kazasında 6
kişi öldü, 3 kişi de ağır yaralandı. Hasan Çapar
yönetimindeki 50 EN 4 % plakalı kamyonla içeri Çumra
Kasabası'nda Bozkır yol kavşağında bir kişiye
çarpmamak için otobiis bekleyen kalabalık bir gruba
çarptı. Direksiyona hâkim olamayan sıirucü, daha sonra
da bir eve bindirerek içeriye girdi. Kazada Hüseyin
Gündoğdu (53), Dürdane Duymaz (82), Özlem
Subucuova (14), Nurcan Bozoğlu (14) ve Murat Arpacı
(14) hayatlannı kaybederken, yaralanan 3 kişi de Çumra
Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alıncTılar.
'Kazamlmış hak iddla edemez'
• ANKARA (ANKA) ~ Danıştay Birinci Dairesi,
haklannda bir suç nedeniyle soruşturma veya
kovuşturma açılan belediye başkanlannın yerine atanan
'geçici belediye başkanlan'nın kazanılmış hak iddiasında
bulunamayacaklarını hükme bağladı. Danıştay Birinci
Dairesi'nin oybirligiyle aldığı kararda belediye
başkanlannın ancak haklanndaki bir soruşturma ya da
kovuşturma nedeniyle Içişleri Bakanı'nınca geçici olarak
görevlerinden alınabileceği belirtildi. Kararda aynı
durumun belediye meclis üyeleri ve belediyelerin difer
organlan için de geçerli olduğu kaydedildi. Kararda,
hakkındaki soruşturmadan aklanarak göreve iade edilen
belediye başkanının gelmesiyle geçici başkanın görev
süresinin ve haklannın sona ereceği bildirildi.
Baba olayında yeni gelişme
• ANKARA (ANKA) — Cumhurbaşkanı Turgut özal'a
çektiği telgrafta, 'Cumhurbaşkanlığınıza alışamadım'
diyen ve bu nedenle psikiyatri kiliniğine kapatıldıktan
sonra 22 yaşında res'en emekli edilen Teğmen Murat
Şeref Baba ojayında yeni bir gelişme ortaya çıkti. Türk
Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, bu olaya karışan
askeri doktorlar hakkında disiplin soruşturması
açılmasını istedi. ANKA'nın edindiği bilgiye göre emekli
Teğmen Murat Şeref Baba, Ankara Tabip Odası'na
dilekçeyle başvuruda bulunarak, lstanbul'daki
Haydarpaşa Eğitim Hastanesi ve Ankara'daki GATA
Hastanesi'nde kendisine uygulanan ilaçlann
araştırılmasını ve kesin raporlanrun verilmesini talep etti.
Murat Şeref Baba dilekçesinde, "Haydarpaşa Eğitim
Hastanesi'nde yatırıldığım sırada, bana günde iki kez
Norodol isimli bir ilaç verildi. Ayrıca adını bilmediğim
bazı ilaçlar da uygulandı. Benimle ilgilenen askeri
doktorun adı Hürriyet Kaya idi. Rızarn dışı bana
uygulanan tedavilerin araştırılmasını rica ederim" dedi.
Ankara Tabip Odası ATO Yönetim Kurulu da
sorumluluk alanına giren Ankara GATA'yla ilgili
yazışmaları başlatırken, lstanbul'daki tıbbi sürecin
araşırılması için de Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez
Konseyi'ne durumu bildiren bir yazı yazdı.
Yıkıcı faaliyetler uzmanı
• ANKARA (UBA) — Artan terör olayları "yıkıcı
faaliyetler uzmanlığı" adıyla yeni bir uzmanlık alanı
yarattı. Kara Kuvvetleri Komutanlığı, gazetelere verdiği
ilanda, Ankara ve diğer birliklerde görevlendirilmek
üzere "yıkıcı faaliyetler uzmanı" aradığını duyurdu.
ilanda, bu uzmanların siyasal bilgiler fakültesi ya da
hukuk fakültesi mezunu olmaları ve iki-üç yıllık iş
tecrübesine sahip olmaları şartınm aranacağı bildirildi.
Kara Kuvvetleri KomutanlıgYmn Ankara'daki karargâh
ile bağlı birliklerde görevlendirilmek üzere aradığı iki
yıkıcı faaliyetler uzmanının ikinci dereceden göreve
başlatılacağı belirtilen ilanda adaylardan dilekçe, sabıka
kaydı, fotoğraf ve diploma örneği arandığı kaydedildi.
Kara Kuvvetleri KomutanlığYnda yıkıcı faaliyetler uzmanı
olarak görev yapmak isteyenler, başvurularını 31 mayıs
akşamına kadar şahsen ya da postayla yapabilecekler.
Gözaltmdaki Yeşiller serbest
• isUnbul Haber Servisi — 22 Nisan'da, Dünya
Günü'nü kutlamak amacıyla Istiklal Caddesi Mis
Sokak'ta toplandıkları için gözaltına alınan 9 kişi, dün
mahkemeye çıkartıldıktan sonra serbest bırakıldılar.
Dünya Günü'nü, önceki gün Kadıköy'de kutlamak
isteyen Yeşiller Partisi'nin bir grup üyesi güvenlik
görevlilerinin izin vermemesi üzerine Mis Sokağa
gelmişlerdi. Ellerinde dövizlerle çevre kirliliğini kınayan
kalabahktan Yeşiller Partisi Genel Başkan Yardımcısı
Aydın Ayas ve öteki parti yöneticileri Özlem Gürel,
Şeyma Gümüşlü, Osman Gümüşlü, Suat P*nar, lnci
Aslıer, Handan Dedeoğlu, Serpil Anar ve Canan Zır
görev lilerce gözaltına alınmıştı.
Çakıcı'nın adamlan çatıştı
• İstanbul Haber Servisi — Yeraltı dünyasından ülkücü
kabadayı Alaattin Çakıcı'nın adamlan olduğu belirtilen 2
kişi, yaralama ve ruhsatsız silah bulundurma suçundan
gözaltına alındı. Edinilen bilgiye göre, .Alaattin
Çakıcı'nın yanında bulunan ve kendisine her konuda
"yardımcı" olan Ahmet Yılmaz ile Mithat Kaya,
aralanndaki bir sürtüşmeden dolayı Çakıcı'nın Etiler
Çamlık sokaktaki bürosunda tartışmaya başladılar.
Tartışmanın büyümesi üzerine, Ahmet Yılmaz,
tabancasını çekerek Mithat Kaya'yı ayağından yaraiadı.
Mithat Kaya, önceki gece meydana gelen olaydan sonra
Şişli Etfal Hastanesi'nde tedavi edilerek gözaltına alındı.
Kaya'yı yaraladıktan sonra yine Alaattin Çakıcı'ya ait
Taksim'deki işyerine gelip, tabancayı arkadaşı ömer
Odabaşı'na veren Yılmaz saklandığı evde polis tarafından
yakalandı.
\azı İşleri Müdürü gözaltında
• tstanbul Haber Servisi — Hedef Dergisi Yazıişleri
Müdürü Mehmet Toruş ve sahibi Ali Aslan'ın pazar
günü Büyükada'da gözaltına alındığı belirtildi.
Büyükada'ya giden Toruş ve Aslan'ın gerekçe
gösterilmeden önce Büyükada Polis Karakolu'na oradan
da siyasi şube müdürlüğüne götürüldüğü öğrenildi.
Hedef Dergisi'nden yapılan yazılı açıklamada, olay
kınanarak, Mehmet Toruş, hakkında 100-150 yıla yakın
hapis cezası istemiyle çok sayıda dava açıldığı, ancak
herhangi bir mahkeme tarafından tutuklama kararının
bulunmadığı kaydedildi.
Sınırda bîr ölü
• GAZİANTEP (AA) — Gaziantep'in Oğuzeli ilçesinde
önceki gece Suriye'den Türkiye*ye izinsiz girmeye çalışan
bir kişi ölü olarak ele gecirildi. Vali Vekili Abdülkadir
San'dan alınan bilgiye göre ilçeye bağlı Dağ Karakolu
mıntıkasında görev yapan devriyeler, sınırı izinsiz olarak
geçmeye çalışan bir kişiyi gördüler. 'Dur' ihtarına
uymayan mütecaviz, açılan ateş sonucu ölü olarak ele
gecirildi.
Son 40yılda 4 bin 945yayın yasaklanırken 80sonrası 2 bin dava açıldı, 3 bin kişiyargılandı
Yazılı basına rekor ceza12 Eylül 1980 sonrası 32 yazı işleri müdürü
750 yıla varan cezalara mahkûm edildi. 850
yazıyı yayın yasaklandı. 1033 yayın toplatıldı,
gazete dergi ve matbaalara el konuldu, bazı
haberlerin yayımlanmasına izin verilmedi. En
çok cezayı Halkın Kurtuluşu dergisi Yazı İşleri
Müdürü Veli Yılmaz 748 yılla aldı.
ALİ TEVFİK BERBER
Türk basın, yayın ve iletişim
alanında son 40 yılda 4 bin 945
yazılı yayın yasaklanırken 12 Ey-
lül 1980 sonrası yargJİama, yasak-
lama, engelleme, toplatma, kapat-
ma, yok etme ve tutuklamalar açı-
sından rekor rakamlara ulaşıldı.
1980-89 tarihleri arasında 2 bin-
den fazla basın davası açıldı, 3 bin
gazeteci, yazar, sanatçı ve yayıncı
sanık olarak yargılandı. Kapatılan
bazı gazete ve dergüerdeki yazılan
nedeniyle yazı işleri müdürlerıne
toplam 5 bin yıldan fazla hapis ce-
zası verildi. Halen cezaevinde bu-
lunan 32 yazı işleri muduru 750 yı-
la varan cezalara mahkûm edildi.
Kimi yazı işleri müdürleri cezala-
n paraya çevrilemediği için kaçak
durumuna duştü, yundışına çık-
tı. Basın Kanunu'nda yapılan de-
ğişikliklerle de gazete ve dergiler-
den oluşan 850 yazılı yayın yasak-
landı, bin 33 yayın toplatıldı ya da
dava konusu oldu. Gazete ve der-
gilere matbaalarda el konuldu, da-
ğıtımlar engellendi, bazı haberle-
rin yayımlanmasına izin verilme-
di.
Ülkemizde yasaklar ve basın ya-
yın dünyası üzerindeki entJleme-
ler listesi 90'h yıllarda eskiye oıaıı-
la önemli artışlar gösteriyor. Ba-
kanlar Kurulu kararlan, Resmi
Gazete ve mahkeme kalemlerin-
den edinilen bilgilere göre 1949 yı-
lından bu yana toplam 4 bin 945
yazılı yayın yasaklandı. Bu yasak-
lamalann 1746'sı Bakanlar Kuru-
lu'nca, diğerleri mahkemelerce
alındı. Bu 40 yıllık dönem içinde
12 Eylül 1980 sonrası 10 yıllık sü-
recin onemli bir yer tuttuğu sap-
tandı. Yüzde elbye varan bu oran-
lamada 1980 sonrası göriılen top-
lam 850 yayın yasağından 440'ını,
Bakanlar Kurulu'nun Basın Kanu-
nu'nun 31. maddesine dayanarak
aldığı kararlar oluşturdu. Eylül
1980'den ocak 1988'e kadar 106
dergi, 22 gazete, 195 kitap, 40 bro-
şur, 6 kitapçık, 32 bildiri, 3 kart-
postal, 1 poster, 5 takvim, 2 ha-
rita, 6 albüm, 1 program, 8 şiir,
2 kaset, 2 turizm rehberi kitapçı-
ğı, 1 makale ve turü belirleneme-
yen 13 yayının dağıtımı ve yurda
sokulması yasaklandı. Aynı dö-
nemde mahkemelercje toplatılan
ve dava konusu olan yayınlann sa-
yısı bin 33 olarak geçti tespit edi-
lebilen kayıtlara. Bunlardan en az
600 tanesi zoralım ya da yok et-
me uygulamasıyla karşılaştı.
Bunundışında 1927 tarihli 1117
sayılı Küçükleri Muzır Neşriyattan
Koruma Kanunu'nda 1986 yılın-
da yapılan değişiklikle gazete, der-
gi ve yazılı yayınlarda rekor düzey-
de para cezalan verildi.
12 Eylül 1980'den sonraki sıkı-
yönetim döneminde komutanlık-
lara tanınan yetkilerle kovuştur-
malarda artışlar oldu. Sivil mah-
kemelerde açılan dava sayısı azal-
dı. 1981 yılında tstanbul Toplu Ba-
sın Mahkemesi'nde açılan 128 da-
vada 156 gazeteci, 1982'de 115 da-
vada 145 gazeteci, 1983'te 66 da-
vada 94 gazeteci sanık sandalye-
sine oturmak zorunda kaldı. 1983
'\ekâlet'ibolvilayet: ŞırnakYoklar beldesi Şırnak'ın
il yapılmasını "devletin
lütfu" olarak gören yöre
halkı,"1940'tanbu
yana il olmayı
beklediklerini"de
vurguluyor.
ÇETİN YİĞENOĞLU
ŞIRNAK — Söylenceye göre
Nuh'un gemisi Şırnak'ın etekle-
rine oturduğu Cudi dağındaydı.
Bu yüzden yöre halkı Şehr-i Nuh
diyor "vilayet" olacağına kesin
gözüyle bakılan "msırlık ilçe Şır-
nak"a. Unutulmuşluğun, geri
kalmışhğın, her türlü uygar ola-
naktan yoksunluğun sarmalında
ezik Şırnaklıları 'II olma" habe-
ri sevince boğmuştu.
"Altyapı yok, üsryapı yok, dok-
tor yok, veteriner yok, hayvan
sağlık memuru bile yok. Spor sa-
IODU, futbol alanı (stadyum de-
ğil), sinema, tiyatro yok..." diye
sıralıyordu Şırnak'ın ANAP'lı
Belediye Başkanı Ahmet Hamdi
Yıldırım. "Eksikleriniz nelerdir"
sorusunu, "Var olan bir şey
söyleyemem" diye yanıtlıyordu
sonra "artık büyük umutlann
varhgY'ndan söz ederken.
Tüm resmi daire müdürlerinin
"vekilel" ile yurutüldüğü, nere-
deyse kişi başına bir askerin düş-
tüğü, bugüne değin tapu kadast-
ronun bile gırmediği Şırnak'ta
belediye de çaresizdi. Başkan Yıl-
dırım'ın anlattığına göre işçileri-
nin biri dışında tümü geçici kad-
roda çalışan ve toplam otuz iki
kişi olan kadroya iki yıldır ikra-
miyeleri bile ödenemiyordu. "He-
saplan sıfırlaraak için acil
yardım" bekleyen Yıldırım, Şır-
nak'ın il yapılmasını "devletin
lütfu" olarak görüyor.
"Biz bu olayı polisiye-askeriye
bir olay olarak görmüyomı.
1940'tan bu yana il olmayı bek-
liyorduk. Şırnak kunıldugınıdan
bu yana çevresinde etkin olmuş,
önderiik etmiş bir ilçedir. Pek
çok sornnnmuz var. Doktornn,
savcının bile sanlık olduga Uçe-
raizdeki salgın bastalıldarla ba-
şedebilmemiz için öncelikle alt-
yapı olraak üzere beklenen hiz-
metleri artık vennek istiyornz.
Bunao için de bir an önce yardım
göoderilmesini bekliyoruz."
DYP îlçe Başkanı Orhan Uy-
sal ile SHP tlçe Başkanı Yusuf
Ugur, Şırnak'ın il yapılmasından
KIMLIKKARTI
ŞIRNAK — İl olmanın heyecanı ve motlulugu berkesi sardı, (Folograf: Ergun Aksoy)
Adı: Şırnak
Niifus: 25000 (lahmini)
Yazölçümö: 5230 km'
Rakım: 1400
Kö> sayısı: 39
Maiıalle sayısı: 6
Hastane: 50 yataklı
(doktorsuzluktan hizmet
verilemiyor)
Saaayi kuruluşu: Yok
tşsizlik: Yüzde 80
Okur-yazar oranı: Yüzde 40
tlkojiul: 4
Ortaokul: 1
Lise: 1
Ükoknl ögrencisi: 2500
Ortaöğrenim öğrencisi: 600
dolayı sevinçlerınin sonsuz oldu-
ğunu belirtiyorlar, ancak Beledi-
ye Başkanı Yıldırım gibi düşün-
müyorlar. "Stratejik önemi" do-
layısıyla Şırnak'ın il yapıldığına
inanıyorlar. "Giivenlikte koordi-
nasyonu saglamak için" Şıınak-
ın il yapıldığını sandıklarını söy-
lüyorlar. Uysal ve Uğur'un bir
başka ortak görüşü de şu:
"Şırnak'ın fl olmasını kimse
politika malzemesi yapmasın.
ANAP sahiplenmesin. Çıinkö
Şırnak'ın il olması zorunluydu.
Bu işin ANAP'la ilgisi yok. Çok
çok vesile olmuştur, ama Şırnak
MGK'nın tavsiyesi üzerine il ya-
pılmışür."
Hakkâri'nin Uludere, Be>1üş-
şebap, Mardin'in Cizre, Silopi ve
Sürt'in de Enıh ilçesinin Fındık
bucağının bağlanması düşünülen
Şırnak'ta ekonomik yaşamın şu
andaki görünümü kelimenin tam
anlamıyla felç. Aslında altında
müteahhitler arası çıkar çatışma-
sının yattığı Şırnak kömür ocak-
lannın "PKK'ya yardım gidiyor"
gerekçesiyle yaklaşık on ay üre-
tim dışı bırakılması son ekono-
mik darbe olmuş Şırnak'a.
Jeoloji Mühendisi ve Nakliye-
ciler Kooperaün Başkaru Abdul-
lah Yarka yirmi yedi ilin kömür
gereksinraesıni karşılayan kömür
ocaklannın Şırnak'ta ekonomi-
nin lokomotifi olacağı karusında.
"Diizenli çaltştınlması halinde
günde 500 milyon liradan yılda
120 milyar girer Şırnak'a. Bu da
Şunak'ı cennel yapmaya ytter"
diyor Yarka.
Abdullah Ykrka da pek çok
Şırnaklı gibi kömür ocaklarının
yanlış politikalar sonucu jyi işle-
tilmediğine inanıyor. Kömür
ocaklannın adaletsiz dağıtılma-
sı, ihalelerde adam kayırılması,
bazı ocaklann kaçak çalıştınlma-
sı gibi yanlışlıklann yönetimin
Şırnak'a gecmesi halinde yinden-
memesini diliyor.
Yüzde 98'i dağük, yüzde 2'si
ise dalgalı araziden oluşan Şır-
nak'ta tanm yok denecek durum-
da. Güneydoğu olaylannın yol
açtığı göç nedeniyle hayvancılık
da Ermeni, Süryani ve Gildani
kökenli yurttaşlann yaptığı do-
kumacüık da neredeyse kalmanuş
gibi. Eskiden elliyi aşkın doku-
ma tezgâhının bulunduğu Şır-
nak'ta şimdi Unlü Şırnak şalı ve
erkeklerin giydiği "şal-şapik" de-
nen bol paçaiı pantolon dikilen
tiftik kumaşı da çok az dokuna-
biliyor.
Yoksulluğun içler acısı" bo-
yutlarda olduğu Şırnak'ta il ol-
manın coşkusunu yaşayan herkes
bir sey bekliyor. Kömür iscisi Ab-
dülmenaf Olca "Çok menfaati
dokunur, belki iş bulunar", on
bir çocuklu işsiz Hasan Tekin,
"Herbal bana da bir çöpçülük
düşer", Uludereli kömür müteah-
hidi Sadık Encü, "En knçük bü-
rokratik işimiz için gidiş-geliş 400
kilometre >ol katederek Hakkâ-
ri'ye gitmekten kurtulduk" diyor.
50 bin tutııkluya bayram görüşü
Haber Merkezi — 23 Nisan
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bay-
ramı ile Şeker Bayramı'nın ardar-
da gelmesiyle başlayan uzun tatil-
den liderler de paylarını aldılar.
Başbakan Yıldınm Akbulut'un
karnu kunım ve kuruluşlan için
bir genelge yayunlayarak 23 Nisan
ve Ramazan Bayramı arasında ka-
lan 1.5 işgününu de tatil etmesiy-
le üst düzey bürokratlar da ken-
dilerini Ankara'nın dışına attılar.
Bakanlar ve üst düzey bürokrat-
lar genellikle Akdeniz ve Ege kı-
yılannda tatillerini geçirmeyi ter-
cih ettiler. Kamu bankâlannda ca-
lışanlar tatillerini geçirmek üzere
güneye yönelirken özel banka ça-
lışanları Ankara'da kalmanın bu-
rukluğunu yaşadılar.
Yann Çanakkale'de Anzak Bir-
likleri'nin çekilişinin 75. yıldönü-
mü törenlerine katılacak olan
Cumhurbaşkanı Tnrgat Özal,
bayram tatilini Antalya Kemer Si-
mena Tatil Sitesi'nde geçirecek.
Başbakan Yıldırım Akbulut,
bayramda Didim'de olacak.
SHP Genel Başkanı Erdal tnö-
nii 22-25 nisan tarihlerinde Brük-
sel'de Avrupa Topluluğu Sosyalist
Partiler Toplantısı'na gözlemci
olarak katılacak, daha sonra Is-
tanbul'a dönecek.
DYP Genel Başkanı Siileyman
Demirel, DSP Genel Başkanı Bii-
lent Ecevit ve RP Genel Başkanı
Necmettin Erbakaa'ın ise bayra-
mı Ankara'da geçirmeleri bek-
leniyor.
Açık görtiş
Geçen cuma günü başlayan 9
günlük tatil günleri bayram öncesi
hareketlendi. Turistik beldelerde-
ki konaklama yerlerinde doluluk
oranlarımn yüzde yüzlere ulaştı-
ğı kaydediliyor. Bu arada, Diya-
net İşleri Başkanlığı'nca bayram
namazı saatlerı ile fitre ve zekat
miktarları açıklandı. Ceza ve Tu-
tukevleri Genel Mudürlüğü yetki-
lilerinden edinilen bilgiye göre de
bayram süresince 644 cezaevinde
açık gönişe izin verilecek. Mete-
oroloji yetkih'leri bayramda özel-
likle Ege ve Akdeniz"in sıcak ve
güneşli geçmesinin beklendiğini
açıkladılar.
Haftasonu, 23 Nisan ve bayram
tatilinin birleşmesi ile oluşan 9
günlük büyük tatil günleri bayram
öncesi hareketlendi. Turistik yöre-
lerdeki konaklama tesislerinde do-
luluk oranlarımn yüzde yüzlere
ulaşüğı kaydediliyor. Pansiyoncu-
lar, uzun tatilin, turizm sezonuna
girilmiş olmasıyla birlikte piyasayı
hareketlendirdiğini belirtiyorlar.
Tatil için büyük kentlerden sahil-
lere yönelen göç, daha çok Akde-
niz ve Ege'de yoğunlaştı.
Bu arada, Diyanet İşleri Baş-
kanlığı'ndan yapılan açıklamada,
bayram namazı saatleri ile fitre ve
zekât miktarlanna esas olacak
oranlar bildirildi. Bayram nama-
zı Kars'ta saat 5.56'da, Erzurum
1
da 6.04'te, Samsun'da 6.22'de,
Adana'da 6.32'de, Ankara'da
6.38'de, Istanbul'da 6.52'de, Iz-
mir'de de 7.02'de kıhnacak.
Yapılan açıklamaya göre rama-
zan süresince verilrnesi gereken
fıtre miktannın 80.18 gram altın
veya 561.3 gram gümüş fiyatma
denk gelmesi gerekiyor.
Şeker Bayramı dolayısıyla bu
yıl 644 ceza ve tutukevinde açık
göriiş yapılacağı bildirildi. AN-
KA'mn haberine göre, Adalet Ba-
kanlığı Ceza ve Tutukevleri Genel
Mudürlüğü yetkilileri, bayrarada
açık görüşten 50 bin tutuklu ve
hükumlünün yararlanacağını kay-
dettiler. Açık göruşün bayramın
hangi günleri yapılacağına ceza-
evlerinin yöneticileri karar vere-
cekler. Tatilin beşinci günunde
hava sıcakhğında önemli bir de-
ğişme beklenmiyor.
IZMIR'den HİKMET ÇETİNKAYA
70. Yıl
fZMİR — Az gittik, uz gittik, 70 yılda ne-
reye geldik?
Biz 70. yılda hâlâ "ulusal egemenliği".
"Meclisin üstünlüğünü", yasa hükmündeki
S.S. kararnamelerini tartışırken, evrensel de-
mokrasinin acaba neresindeyiz?
Bunlan düşündük uzun uzun...
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bay-
ramı'nı kutladık dün. Çocuklar en yeni giy-
sileriyle sabah okulun yolunu tuttular; şiir-
ler, şarkılar söylediler.
Kiml çocuklar annelerinı, babalarını ara-
dılar Onlara bir demet kır çiçeği götürmek
istediler. Yıllardır doya doya sarılmadıkları,
birlikte el ele tırtuşup gezemedikleri anne-
lerini, babalarını aradılar.
Dün cezaevlerinde açık görüş yoktu...
Vfe dün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Ço-
cuk Bayramı'ydı...
Halk desteğınden yoksun bir siyasal ikti-
dar, S.S. kararnamesıyle demokrasiyi geri-
ye çekmiş, TCK'nın 141-142. maddelerini
"Kaldırdık, kaldırıyoruz" kandırmacasıyla bu-
günlere gelmışti.
TBMM özel gündemle toplanmıştı. Cum-
hurbaşkanı Özal, Avustralya Başbakanı'nı ve
gazetecıleri kabul etmişti Yabancı gazete-
ciler bir gün önce Başbakan Yıldırım Akbu-
lut ve TBMM Başkanı Kaya Erdem'i ziyaret
etmişlerdi. Yabancı gazetecilerin soruları
"S.S. kararnamesi"ne ilişkındi. İçeriye Türk
gazeteciler alınmadı.
TBMM özel gündemınde konuşan Demi-
rel ve Baykal "erken seçım" konusunu bir
kez daha yinelediler. Özellikle Baykal'ın ko-
nuşması iki ana noktada toplanıyordu. Birin-
cisi Meclisin itibarını korumak kçin ulusal ira-
deye başvurmak, ikincisı de ulusal bağım-
sızlıkta askerin değil Meclisin desteğıni al-
maktı.
•
Türkiye'de dinci akımlar hoşgörüyle kar-
şılanıyor. Kara çarşaf bugün moda oldu. İl-
kokul çocukları Milli Eğitim Müdürlerinin buy-
ruğuyla 23 Nisan törenlerine siyah çorap gi-
yerek katılmaya zorianıyor.
Cumhurbaşkanı Özal'ın, yabancı gazete-
cilerin "Türkiye'de dini akımların etkinliği"
konusundaki sorulara canı sıkılıyor. Özal, "Is-
lam aşırı bir din değildir" diyor. Ancak islam
içinde fanatizm olduğunu da belirtmeden
geçmiyor.
Özal devam ediyor:
—Türkiye'de büyük bir fundamentalizm
yoktur, belki eskiye nazaran insanlar dini ög-
renmeye daha fazla ilgi duyuyorlar, ama bu-
na kendi kendilerine karar veriyorlar.
Türkiye'de dinci akımlara olan "yumuşak
bakış", ANAP iktidarının politikaya İslami mo-
tifi işlemesinden kaynaklanıyor. Kimı bakan-
hklardaki örgütlenmeler bu yüzden gerçek-
leşiyor.
Sargın ve Kutlu cezaevinde açlık grevinin
18. gününü doldururken siyasal iktidarın so-
rumluları görmezlikten geliyor. Sargın ve Kut-
lu için imza toplayan insanlar ise pdisçe göz-
altına alınıyor.
Bir de Ayasofya'nın camiye dönüştürülme-
si, türban tartışması için yapılan imza kam-
panyalarını düşünün. Resmi elbiseli polis
memurları, öğretmenler, memurlar katıldı.
Yürüyüşler, gösteriler yapıldı. Ne gözaltına
alındılar ne de sorgulandılar.
Şimdi bir resmi elbiseli polis memuru, Ni-
hat Sargın ve Havdar Kutlu için imza kam-
panyasına katılsa, onlara destek verse ba-
şına neler gelir, düşünebiliyor musunuz?
TBMM kuruluşunun temel ilkesinin 70. yı-
lında ülkede evrensel demokrasinin görünü-
mü hiç de içaçıcı değildir. İnsan hakları ve
temel hak, özgürlükler hiçe sayılmaktadır.
ANAP iktidarı bugün Çankaya'dan yöne-
tilmektedir. Yasa gücündeki kararnameler
Meclisin onayından geçirilmeden uygulan-
maktadır. Ulusal egemenlik demokrasisinin,
laik, çağdaş, demokratik ve bağımsız cum-
huriyetin temel kurumu ise Türkiye Büyük
Millet Meclisi'dir. Halkın özgür iradesidir bu-
rası.
Her şey Meclis'te tartışılır, karar verilir. O
nedenle dün başta Kaya Erdem, Süleyman
Demirel ve Deniz Baykal'ın konuşmaları de-
mokrasi açısından önem taşımaktadır.
Ulusal egemenliğin yaşayan ilkeler olma-
sı, bağımsızlığın bu ilkelerden geçeceğinin
bir kez daha anımsatılması bakımından
önemlidir.
İki binli yılların eşiginde olan Türkiye'de ev-
rensel demokrasinin gerçekleşmesi açısın-
dan önemlidir.
Ekmek, su kadar önemlidir...
yıhnda ANAP iktidarı Toplu Ba-
sın Mahkemeleri'ni kaldırdı. Ya-
sa değişikliğiyle asliye ve ağır ce-
za mahkemeleri yetkili kılındı.
1984 yılında 11 dava açıldı, 11 ga-
zeteci yargılandı. 1986 yılında bü-
yük bir artış görülerek dava sayı-
sı 282'ye, sanık gazeteci sayısı
420'ye ulaştı. 1987 tarihinde basın
davası sayısı 317'ye, sanık sayısı da
509'a cıktı. 1984 yıhndan sonra
"Devletin güvenliğini zeddeyki
yayın yapanlar"la ilgili davalar
DGM'lerde görülmeye başlandı.
Kurulduklan günden bu yana 300
yayın için toplatma kararı veren
DGM'lerde, bu kararlann çoğu si-
yasi içerikli dergiler için çıktı. Bö-
lücülük ve komünizm propagan-
dası yapıldığı gerekçesiyle 30 ayrı
derginin 225 sayısı toplatıldı. Da-
valarda dergi sonımlularına 2 bin
yüı aşkın hapis cezalan istendi. Şu
ana kadar sonuçlanan davalarda,
dergilerdeki yazar ve sorumiulara
toplam 224 yıl 5 ay ağır hapis ce-
zası verildi. Bu cezaların çoğun-
luğu paraya çevrilirken bu imkâ-
nı bulamayan 2000'e Doğru ile Ye-
ni Çözüm dergilerinin eski yazı iş-
leri müdürleri savlara göre yurt-
dışına kaçtılar.
Toplama baktığımızda 1980 ey-
lülü ile 1989 ocak ayları arasında
açılan 2 binden fazla basın dava-
sında 3 bin gazeteci, yazar, sanatçı
ve yayıncı sanık durumuna düştü.
1989 ocak ayından sonra verilere
baktığımızda ise günlük gazetelere
açılan dava sayısı 194 oldu. Bu da-
valardan çoğunu tazminat istem-
li hukuk davaları oluşturdu. 109
tane de ceza istemli dava açıldı.
Tan, Günaydın, Güneş, Hürriyet,
Milliyet, Cumhuriyet, LJIus, Milli
Gazete, Gazete gazetesi ve Tercü-
man'a hukuk, ceza ve tazminat
davalan açıldı. Erkek dergileri ile
magazin gazeteleri hakkında ocak
1989 verilerine göre 100'den fazla
dava açıldı. Bu davalar genellikle
tazminat ve muzır yayın nedeniy-
le oldu. Nisan 1988 ve sonrasın-
daki veriler incelendiğinde, 12 Ey-
lül 1980'den sonra kapatılan bazı
dergi ve gazetelerdeki yazılan ve
diğer yanlar nedeniyle yazı işleri
müdürlerine toplam 5 bin yıldan
fazla hapis cezası verildi. Halen
cezaevinde bulunan 24 yazı işleri
müdürüne 100 yıllara varan ceza-
lar uygulandı. Bunlardan en yük-
sek cezayı Halkın Kurtuluşu ga-
zetesi yazı işleri müdürü Veli Yıl-
maz 748 yılla aldı. Cezaevinde bu-
lunan yazı işleri rnüdürlerinden
saptayabildiklerimiz şunlar:
Veli Yılmaz: Halkın Kurtuluşu,
748 yıl, Kazım Ariı: öncü gaze-
tesi, 22.5 yıl, Abdullah Erdogan:
Kitle gazetesi, 36 yıl, trfan Aşık:
Partizan, 111 yıl, Hüseyin Ülgen:
Genç Sosyalistler, 12 Yıl 3 ay, Er-
han Tuşkan: İlerici Yurtsever
Gençlik, 123 yıl, Candemlr Öıitr.
Şavaş Yolu, 23 yıl 10 ay, Mebroet
Özgen: B. Türkiye ve Devrimci
Militan, 41 yıl, Alaattin Şahin:
Halkın Yolu, 130 yıl, Osman Taş:
Halkın Kurtuluşu, 661 yıl 2 ay,
Fikrrt Uhısoydan: Halkın Sesi, 66
yıl, tlker Derair Kitle gazetesi, 30
yıl, Hacı Ali Özer: Emeğin Birli-
ği -cezası belli değiK Remzi Knçük
ertan: Devrimci Proletarya, 17.5
yıl, Ertagrul Mavioğlu: Yeni Çö-
züm, 3 yıl, Süreyya L'ri: Durum -
cezası belirlenemedi-, Mehmet Re-
şal Güvenilin Emeğin Birliği, 29
yıl 9 ay, Gnzel Aslanen Halkın
Birliği, 146 yıl, Abuzer Kılıç:
Emek dergisi, tutuklu hakkında
100 yıldan fazla ceza isteniyor.
Bunların dışında Halkın Sesi
yazı işleri rnüdürlerinden Mosta-
fa Tütüncöbaşı 42 yıllık cezasıy-
la, Aydınlık Yazı İşleri Müdürü
Dogan Yurdakul 18 yıllık cezasıy-
la, yine Aydınlık yazı işleri müdür-
leri nden Aydoğan Bü>üközden
136 yıllık cezalanyla gıyabi tutuk-
lular. Halkın Kurtuluşu yazı işle-
ri rnüdürlerinden 155 yıJ ağır ha-
pis cezası bulunan Mustafa Yıldı-
nmtürk, Metris Cezaevi'nden fi-
rar edenler arasında bulunuyor.
Yazı işleri müdürleri Mustafa Ço-
lak, Galip Demircan, Neyzat
Acan, Ali Rabuş, Feyzullah Özer,
Ersan Sankay ve Muhittin Gök-
taş'ın ise cezalanm çektikten son-
ra serbest bırakıldıkları belirlen-
di. Halen yakalanamayan 2000'e
Doğru dergisi eski Yazı İşleri Mü-
durü Fatma Yazm'nın hakkında
açılmış 56 ayn dava bulunuyor.
Yazıcı'nın bu davalardan 4'ünde
kesinleşmiş toplam 11 yıl 5 ay ce-
zası var. Yine firarda olan ve hak-
kında açılan davalarda 100 yılı aş-
kın hapsi istenen Yeni Çözüm der-
gisi eski Yazı İşleri Mudürü Çelik
Maikoc'un ise kesinleşmiş 7.5 yıl-
lık hapis cezası bulunuyor.
Basın Kanunu'nda 1980 sonra-
sı yapılan değişikliklerle yayınla-
nn dağıtımının önlenebilmesine
olanak tanıyan yeni düzenlemeler
getirildi. Bu uygulamayla piyasa-
ya sürülmeden önce birçok gaze-
te, dergi ve yazılı yayın matbaada
kontrolden gecirilerek dağıtımının
devlet güçlerince engellenmesi
sağlandı. Milliyet gazetesinde ya-
yımlanan "Apo" ile ilgili röportaj,
Güneş gazetesi ve Sokak dergile-
rinde yayımlanan "askeriikle" il-
gili röportaj ve haberler, 2000'e
Doğru dergisi "Dogu sorunu" ko-
nulu haberler nedeniyle kanunda
yapılan değişikliklerden nasibini
aldılar. Söz konusu gazete ve der-
gilerde bu haber ve röportajların
yayımlandığı sayılann dağıtımı
engellendi. llginç bir uygulamada
da gazetelerin yörelere girmesine
izin verilmemesiyle yaşandı. Hür-
riyet gazetesinin "Gölcük'teki
savcı" haberi nedeniyle Kocaeli'-
ne, Cumhuriyet gazetesinin de ka-
panan THA mahreçli "poliük"
bir haber nedeniyle 5 ile girmesi-
ne izin verilmedi.