Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 NÎSAN 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Londra'dan
Tıran'a öneri
• LONDRA (AA) —
İngiltere, yaklaşık on yıl
önce yaptığı bir çağrıyı
tekrarlayarak, Arnavutluk'a
koşulsuz olarak diplomatik
ilişki kurmayı önerdi.
Arnavulluk lideri Ramiz
Alia'nın, Şovyetler ve
ABD'ye diplomatik ilişkileri
yeniden kurma çağrısı
yapmasından bir gün sonra,
İngiltere Dışişleri Bakanlığı
Arnavutluk'un uluslararası
üişkilerde tamamen
yeralmaya niyetli olduğunun
anlaşıldığını açıkladı.
Dayaıuşma'nın
kongresi
• GDANSK (AA) —
Polonya'daki Bağımsız
Dayanışma Sendikası'nın
ikinci kongresinde konuşan
sendika başkanı Lech
Walesa, geçmişte izledikleri
politikayı savundu ve
Dayanışma'ya ihanetle
suçladığı eski yöneticilerden
bazılannın katılmaları
durumunda, kongreyi terk
etme tehdidinde bulundu.
Kongrede (ekrar başkan
seçilmesi beklenen Walesa,
yaptıklarını kendi için
değil, Polonya için yaptığını
belirterek, "Bu bizim ortak
zaferimizdi. Ben yalnızca
sürücüydum" şeklinde
konuştu.
Çekoslovakya
ad degiştirdi
• PRAG (AA) —
Çekoslovakya devletinin
adı, "Federatif Çek ve
Slovak Cumhuriyeti" olarak
değiştirildi. Ad değişikliğini
oybirliğiyle kabul eden
federal meclis, bayrağın
üzerindeki, komünizmi
simgeleyen yıldız amblemini
kaldırdı. Çekoslovakya,
daha önce de,
"Çekoslovakya Sosyalist
Cumhuriyeti" olan adından
"sosyalist" ibaresini
çıkarmış ve devletin adının
"Çeko-SIovakya" olarak da
yazılabileceği yolunda bir
karar almıştı. Ancak
Slovaklar, bu karara tepki
göstermişlerdi.
De Klerk'ten
eşitlik sözti
• CAPE TOWN (AA) —
Güney Afrika Devlet
Başkanı F. W. De Klerk,
ırkçı rejimin temeli olan
yasalarda duzeltmelere
gideceklerine veya bunlan
tamamen kaldıracaklarına
soz verdi. De Klerk, ırkçı
rejimin köşe ta$ı olarak
tanımlanan dört yasaya
atıfta bulunarak günittk
yaşamdaki ayrımcılığa son
vermek amacıyla bunların
kaldırılacağını veya
iyileştirileceğini kaydetti. De
Klerk, lideri olduğu
yönetimdeki (Jlusal
Parti'nin herkese oy hakkı
tanınmasına taraftar
olduğunu, ancak beyazların
var olan haklannın
sınırlandınlmasını da
istemediklerini söyledi.
Türkçe, Avrupa
Konseyi'nde
• BRÜKSEL (AA) —
Avrupa Konseyi tarihinde
ilk kez, 7-11 mayıs tarihleri
arasında yapılacak olan
Parlamenter Meclisi
(AKPM) toplantılan
sırasında Türk
milletvekilleri görüş ve
düşüncelerini Türkçe olarak
dile getirecekler.
Dimitrov
çöztim arıyor
• VÎYANA (AA) —
Bulgaristan Dışişleri Bakanı
Boiko Dimitrov,
Bulgaristan'da yaşayan
Türkler ile ilgili sorunlann,
uluslararası bir çerçevede
çözümlenmesi gerektiğini
savundu. Dimitrov, dün
yaptığı açıklamada, bir
Ulkede yaşayan azınlığın
haklannın, bir başka fllke
tarafından savunulmasının,
"O ülkenin içişlerine
karşımak olarak
algılanabilecegini belirtti.
Dimitrov, "Bu nedenle
Bulgaristan'daki Türk
azınlığın sorunlan,
uluslararası bir çerçeve
içinde çözümlenmelidir"
dedi. Bulgaristan Dışişleri
Bakanı, Bulgaristan'daki
Türklere geçmişte bazı
haksızlıklar yapıldığını da
kabul ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı seçimi için son sözlersöyleniyor
KKTC'de ecandorııktaCumhurbaşkanlığı
şeçimi adaylarmdan
İsmail Bozkurt ve
Alpay Durduran
mitinglerini
tamamladı. Denktaş ise
son mitingini bugün
Lefkoşa'da yapıyor.
Son söz yarın sabah
08'de açılacak
sandıklarda
söylenecek.
İZZET RIZA YALIN
LEFKOŞA — KKTCde cum-
hurbaşkanlığı seçimi propaganda
süresi, bugün saat 18.00'de sona
eriyor. Seçmenler yann sabah sa-
at 08.00'den itibaren sandık başı-
na gidecek.
Radyodan sonra geçen çarşam-
ba gecesi televizyondaki propa-
ganda konuşmalannı tamamlayan
cumhurbaşkanı adaylarından
Toplumcu Kurtuluş Partisi adayı
Alpay Dnrduren, cumhurbaşkan-
lığı seçimiyle ilgili propaganda
topiantılarını da Lefkoşa'da lnö-
nü Meydanı'ndaki son konuşma-
sıyla önceki gün, bağımsız aday
Umaû Bozkurt ise Gazimagosa ve
Girne'deki mitingletinin sonrasın-
da tüm muhalefetin gövde göste-
risi nitdiğine dönüşen Lefkoşa mi-
tingiyle, dün Atatürk Meydanı'n-
da tamamladı.
Cumhurbaşkanlığı seçim ya-
saklan bugün saat 18.00'de baş-
layacağı için Denktaş'ın son mitin-
gini bu saatte bitirmesi gerekiyor.
Cumhurbaşkanlığı seçim yasakla-
n, pazar günü oy verroe işieminin
biteceği saat 18.00'e kadar
sürecek.
Oy verme işleminde 101 bin 172
seçmen oy kullanabilecek. Lefko-
DENKTAŞ'IN MTTİNGLERİ — KKTC'nin birinci cumhorbaşkanı ve pazar günkü seçimin bagımsız
adayı Rauf Denktaş, miting meydanlannda dev boyullu TV ekranlanyla da halka hitap ediyor. Denk-
taş, muhalefetin kendisiyle ilgili suçiamalanna da sert tepki gösterdigi konuşmalannda "davayı savun-
mak için vekâletinin tazelenmesini" istiyor. (Fotograf: AA)
şa bölgesinde 191 sandıkta 47 bin
112 seçmen, Magosa bölgesinde
170 sandıkta 37 bin 72, Girne böl-
gesinde 82 sandıkta 16 bin 948
seçmen oy kullanacak. Toplam
443 sandıktaki seçim kuruHan bir
başkan ve iki görevliden oluşacak.
Seçimlerde 1500"e yakm kişi görev
alacak.
Bagımsız aday Rauf Denktaş,
son üç gün içinde "nrahaltflertain
kendisini Erenköy'den kaçmak,
•ilesini adadan kaçırmakla
suçladıklanna" işaret ederek "Eşi-
ain sagiık nedenleri ile Ankara-
y* gönderiMiğini, çocaklannı da
yanına alma zorunluluğu
bnİHBdogonu" söyledi.
"Onlar bizim değil Vasiliu'nun
cumhuriyetine inamyoriar" suçla-
masında da bulunan Denktaş,
"KKTC'nin cumboriyete iıuuuna-
yanlara teslim edilemeyecegini"
vurguladı.
Gazimagosa mitinginden sonra
önceki günkü Girne mitinginde de
coşkun bir izleyici kitlesine sesle-
nen tsmail Bozkurt ise "Kıbns so-
nınunda Türkiyesiz bir Kıbns
Türk halkı duşünülemeyecegini,
Türkiye'nin onceden sınırtannı
çizdigi ve fcderasyon olarak hedefi
belirlediğl politikayı benimse-
digini" açıkladı.
Öte yandan partili tek aday
Alpay Durduran, son konuşmala-
nnda "Denktaş'm Kıbns sonınu-
nu çözmeye bjç niyeti olmadıgım,
batla Tiirkiye'nin büe Avrupa
Toplulugu'na Uye olmasıaı
istemediğini" vurguladı. Denk-
taş'ın Kıbns Türkünü tslam Or-
tak Pazarı'na, yani karanlık bir
ortaçağ lüneline sokmak
istediğıni" ileri süren Durduran,
"Anavatan hiikümetinin seçimle-
re var gücüyle miidahale ettiğini"
kaydetti.
TRT açıkoturumu
Karmaşa
denetime
bağlandıKnlrur Servisi — KKTC'de ya-
rın yapılacak cumhurbaşkanlığı
seçimi öncesinde Kıbns'taki son
gelişmelerin ele alındığı "Açık-
otnrura" programmın yaym ta-
rihi konusunda çıkan karmaşa
"denetim" konusuna bağlandı.
Altemnr Kılıç'ın yönettiği,
Prof. Momtaz Soysal, Prof.
Erol Manlsalı ve Seyfi Taşcan^
ın katıldıkları, önceki gün
TVl'de 21.50'de yayına giren
"Açıkoturum"u, TRT geçen pa-
zartesi günü çekmiş ve perşem-
be günü yayına sokacağını açık-
lamıştı. TRT Program Dergfei'n-
de yer almayan bu değişiklik yü-
rürlüğe sokulduktan sonra yine
perşembe günü bir açıklama ya-
pılarak "Açıkoturum"un yayını-
nın cumartesi günü TVl'de saat
22.30'dan başlayarak gerçekleş-
tirileceği bildirilmişti. TV Dai-
re Başkanlıgı'nın Vayın Planla-
ma Miidürlüğii'ne bildirdıği bu
degişikliğe karşın, program tek-
rar bir değişiklik yapılarak ön-
ceki gün, daha önce bildirilen
değişiklikte olduğu gibi yayına
sokuldu.
Programın yayuu konusunda-
ki karmaşanın "denetim" kay-
naklı olduğu bildirildi. Edinilen
bilgiye göre önce TRT Genel
Müdürlüğü'nce denetlenen
program KKTC'deki seçimin bir
gün öncesinde yayınlanmak uze-
re teslim edildi. Ancak daha
sonra bant kayıtları Dışişleri'n-
den görevlere izlettirildi ve 'olur'
alındıktan sonra tekrar yayına
sokuldu.
ZLENIMLER
Muhalefet, 'Denktaş avantajh
9
diyor
FATtH M. YILMAZ
LEFKOŞA/MAGOSA — KKTCde ya-
nn yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi için
üç aday arasındaki söz düdlosu sürerken,
rakipleri Rauf Denktaş'ı daha avantajh bu-
luyor. Seçimde Denktaş'ı tek zorlayacak
aday olarak gösterilen İsmail Bozkurt,
"DenJttes, karizması ve orta yaşın uzerin-
dekiierin oylanyla benden daha avantajlı"
dedi. Üçüncu aday Alpaj Durduran ise se-
çimleri Denktaş'ın kazanacağını söyledi.
KKTC cumhurbaşkanlığı seçiminde ar-
tık tüm çekişmenin iki aday arasında ol-
duğu herkesçe biliniyor. Seçime tek parti-
li aday olarak katılan Yeni Kıbns Partisi
Genel Başkan) Alpay Durduran, alacağı oy
oranının en fazla yüzde 10 dolayında ola-
cağmı soylüyor. Denktaş, 1985 seçimlerinde
aldığı yüzde 71'lik oranın "flç asagı beş
ynkansı'' tahmininde bulunurken, Bozkurt
' da "dez«vantajlanna" karşın yüzde 50'nin
üzerine çıkabileceğini savunuyor.
Cumhurbaşkanı adaylannın tümüyle ay-
n ayn konuştuk. Konuşmalarda dikkati çe-
ken bir nokta Denktaş ile Bozkurt'un dü-
şünceleri arasuıda özellikle Kıbns sorunu-
nun çözümüne ilişkin pek fazla bir ayrım
olmadığı, Durduran'ın ise rakiplerinin ak-
sine olarak Turkiye'ye çatması oldu.
Denktaş partileriistü
Rauf Denktaş'la önceki gun Magosa'da-
ki seçim gezisi sırasında konuşma fırsatı
bulduk. Denktaş, rakiplerinin kendisini
"aslında bukumetlerin işi ounasına karşın"
politik çekişmeye götürmek istediklerini,
bu nedenle de "Kıbns.davası" sloganına
sıkı sıkıya sanldığını söyledi. Denktaş, par-
tilerüstü kalmaya özen gösterdiğini, ancak
kendisini destekleyecek herhangi bir par-
tiye de hayır diyemeyeceğini kaydetti. Cum-
hurbaşkanı seçilmesi halinde, üç beş ay "işi
sıkı" tutacağını belirten Denktaş, "dışa
ön«n yerip, Içi ihmal etme" seklindeki suç-
lamalara katılmadığını bildirdi. Denktaş,
oy oranını sorduğumuzda da "Bu iş bitti.
Ynzde 71'ln üç asağı beş yokarısında oy
alınm" yanıtını verdi.
Bozkurt'un dezavantajı
Denktaş gibi seçime bagımsız olarak ka-
tılan İsmail Bozkurt'la da Magosa'da gö-
rüştük. Kıbns sorununun çözümünde
Denktaş'ın savundukları ile kendisininki
arasında pek fark olmadjğını söyleyen Boz-
kurt, tek fark olarak "içteniiği" gösterdi.
Denktaş'ınJCKTC toprakları üzerinde ya-
şanan birçok sorunla ilgilenmediğini, ken-
disinin bu konuyu sürekli olarak işlediği-
ni anlatan Bozkurt, "tesadüf eseri" cum-
hurbaşkanı adayı olduğunu belirtti. Denk-
taş karşısındaki şansını sorduğumuzda
Bozkurt, "Beoim Denktaş kadar kariz-
mam yok. Bu nedenle Denktaş daha avan-
tajlı. Bir de orta yaşın uzerindekilerin oy-
lannın Denktaş'a gideceği hesaplanırsa da-
ha avantajh oluyor. Ancak tum bunlara
karşın, yüzde 50'nin üzerine çıkabileceği-
mi sanıyorum" dedi.
Durduran ümitsiz
Cumhurbaşkanlığı seçimi yarışının,
adından en az söz edilen adayı Yeni Kıbns
Partisi Genel Başkanı Alpay Durduran'ı ise
Lefkoşa'daki seçim bürosunda yakaladık.
Durduran, sözlerine "Seçimdeki şansım za-
yıf. Yüzde 10 dolayında o> alabilirim. An-
cak seçimi Denktaş'm kazanacağını
söykyebilirim" diye başlayarak daha son-
ra zayıf şansına karşın seçime katılma ne-
deni olarak "fikirterini yaymayı" göster-
di. Durduran, Türkiye'nin Kıbns konusun-
daki politikasını eleştirerek Denktaş ve
Bozkurt'tan aynlıyor. Türkiye'nin Kıbns
L
tan elini bir an önce çekmesini ve Kıbrıs-
ta yaşayan iki toplumun 1993'e kadar fe-
derasyon çatısı altında birleşerek Avrupa
Toplulugu'na katılmasını ıstıyor. Durdu-
ran'a göre Kıbns'ın AT kapısındaki en bu-
yük engellerinden birisi Türkiye.
KKTC cumhurbaşkanlığı seçimine ka-
tılan üç aday ve seçim sonucu konusunda
üç ayn tahmin. KKTC'de seçmenlerin ve
adaylarla birlikte adları anılan partilerin
tahmin yapmak istemedikleri gözleniyor.
Adaylann Cumhuriyet için yaptığı tahmin-
ler, gerçeği ne kadar yansıtacak, bunu ya-
rın sandık başında göreceğiz. Cumhurbaş-
kanlığı seçimini kazanan aday 23 Nisan-
da çifte bayramı yaşayacak ve gözler 6 ma-
yısta yapılacak genel seçimlerin kanı-
panyalarına daha dikkatle çevrilecek.
Yunanistan ve Türkiye'de iki TIR'da'top
3
parçası elegeçirildi
4
Stiper top'ıın parçası Kapıkule'deIrak'ın imal edeceği öne sürülen 'süper top'un
parçalarını taşıyan iki TIR'dan birine
Yunanistan'ın Patras limanında, Ötekine
Kapıkule Gümrük Kapısı'nda el kondu.
TIR'larda îngiltere'de ele geçen parçaların
benzerleri bulundu. Bozer olayı doğruladı.
Haber Merkezi — Bir süredir
diplomatik sorunlara neden olan
ve henüz netlik kazanmayan
"Irak'ın süper topu" ilişkin iddi-
aiarın ucu Turkiye'ye uzandı. fn-
giltere'de imal edilerek Türkiye
uzerinden Irak'a gönderilmek is-
tenen 12 çelik borunun Kapıkule
Gümrük Kapısı'nda bir TIR'da
ele geçirildiği açiklandı.
Dışişleri Bakanı Ali Bozer ola-
yı doğruladı. Yunanistan resmi
kaynakları da "siiper top"un
ateşleyici parçasına Patras lima-
nında el konulduğunu bildirdiler.
tngiliz güvenlık birimierinin 11
nisanda Amerikan istihbarat kay-
naklannın aktartığı bilgilerden
yola çıkarak yaptığı operasyonda
40 metre uzunluğunda ve bir met-
re çapında olan çelik borular ele
geçirilmişti. lngiliz hükumeti bo-
rularm 1.2 ton ağırhğında kimya-
sal madde dolu mermıleri 1700 ki-
lometre uzaklığa atabilecek nite-
likte bir top nanılusu olduğunu
ileri sürmüştü. Irak Devtet Başka-
nı Saddam Hüseyin iddiaları tü-
müyle yalanlayarak borulann pet-
rol hattında kıfllanılacağım bdirt-
mişti. Sonın iki hükümet arasın-
da diplomatik krize neden olur-
ken Ortadoğu'daki siyasi derige-
yi değiştireceği gerekçesiyle
tartışma konusu olmuştu.
onuruna verdiği yemekte Cumhu-
riyet muhabirinin sorusu üzerine
olayı doğruladı.
Bu arada lngiliz hükümetinin
de Türkiye nezdinde konuyla il-
gili olarak gûişimde bulunduğu ve
boruları geri istediği öğrenildi.
Ancak Dışişleri Bakanlığı kay-
naklan uluslararası hukukun ka-
çak teçhizatın iadesini öngörme-
diğini bildiriyor. Bu gibi olaylar-
daki genel uygulama gereğince söz
konusu TIR'ın Turkiye'ye sokul-
madan geri çevrileceği bdirtiliyor.
Genelkurmay Başkaniığı Basın
Bürosu yetkilileri dun olayı doğ-
ruiamaktan kaçındılar. "Siiper
top"un parçalannın çeşitli yollar-
la Irak'a ulaştınlmak istendiği yo-
lundaki iddiaları güçlendiren bir
başka gelişme de Yunan gümrük
yetkililerince "ateşleme parçası"
olduğu öne surülen 29.5 ton ağır-
lığındaki parçaya Yunanistan'ın
Patras limanında el konulmasıy-
la oldu. Yetkililer ele geçirilen
parçanın bulunduğu TIR'm kâğıt-
lanndaki bazı eksikliklerden şüp-
helenmesi üzerine arama yapıldı-
ğını ve Norveçli şoförün malze-
meyi Irak'agötürdüğünü söyledi-
ğini belirttiler. Yunanistan'da ele
YUNANİSTAVDAKİ TOP — Atina'da güvenlik kuvvetleri larafından TIR'da ele geçirilen "süper
top"un parçası dun gazetecilere gösterildi. (Fotoğraf Reuter)
geçen parçalann Sheffield Forge-
masters şirketinin ürünü olduğu
belirlendi. Londra'daki gümrük
yetkilileri Yunanistan ve Türkiye
ile bu konuda işbirliği yaptıkları-
nı ancak ayrıntılı açıklamayı he-
nüz yapamayacaklarım bildirdiler.
Irak yalanlıyor
Irak Dışişleri Bakanlığı Sözcü-
sü dün lngiliz iddiaJarının gerçek-
le hiçbir ilgisi bulunmadığını söy-
ledi. Sözcü çelik boruları petro-
kimya üretimi amacıyla kullana-
cak ları yolundaki açıklamalarını
yineledi ve ülkesinin füze uretimi
konusunda üstun kapasitede ol-
duğunu ifade etti.
Öte yandan, İngiliz
"Independent" gazetesi Irak'a
gönderilmek üzereyken Îngiltere'-
de el konan borunun silah olma-
dığj, Musul yakınlannda bir fü-
ze araştırma-geliştirme merkezin-
de sabit bir rampa olduğunu ileri
surdü.
"Independent'in konuya ilişkin
yorumunda "Bu girişioı, Irak'a
Ortadoğu'daki askeri dengeyi alt-
üst edecek bir teknoloji sağlaya-
cakü. Saddam Huse>in'in öteden
beri istediği şekilde kuçiik ve ba-
sit bir uyduyu ucuz bir şekilde ve
roketle değil, bir top namlusu kul-
lanarak uzaya göndermesine
yarayacaktı" denildi.
'Top" yolda
Irak'ın imal ettiği öne sürülen
"siiper top"un bir parçası önce-
ki gün Kapıkule Gümrük Kapısı'-
nda yapılan denetimler sırasında
yabancı plakalı bir TIR'da ele ge-
çirildi. BBC'nin de dün akşam
verdiği habere göre Türkiye'deki
TIR'da olayla ilgili ikinci lngiliz
şirketi olan Watter-Somers yapı-
mı 12 çelik boru var ve çelik bo-
rular inceleniyor. Dışişleri Baka-
nı Ali Bozer 23 Nisan nedeniyle
dün gece Ankara Devlet Konuke-
vi'nde yabancı parlamenterler
Lübnan'da rehine bilmecesi sürüyor
Dış Haberier Servisi— tran'ın
desteklediği Hizbullah'a bağlı Su-
riye yanlısı kanadının lideri Hü-
seyin Musavi kendisiyle yapılan
bir telefon göruşmesinde, AP
ajansına "Rehineferi sahverme iş-
ieminin ertelendigi kesin, anlaş-
mazlıklar oldnğu da kesin, ama
rehinelerin serbest bırakılacakla-
n da kesin" şeklinde konuştu. Re-
hineler olayında ağırlığı olduğu
ileri sürülen Musavi, bir rehinenin
serbest bırakılmasının ABD'nin
"ukaJa ve kovboy tavnna" rağmen
kesin olduğunu söyledi.
AA'nm haberine göre ise ABD
Başkanı George Bush, Lübnan'da
rehineleri ellerinde tutanların is-
teklerine boyun eğmeyeceklerini
bildirdi.
Bush, rehineleri ellerinde tutanla-
nn daha önce kendilerini hayal kı-
rıklığına uğrattıklannı ifade etti.
ABD Dışişleri Bakanlığı Orta-
doğu ikinci sorumlusu John
Kelly'nin Şam'a gitmemesi nede-
niyle Filıstin'in Kurtuluşu tçin ts-
lami Cihad Örgutü rehınelerden
birini salıvermeyi dün süresiz er-
telemişti. Başkan Bush, Kelly'nin
neden Şam'a gitmediği yolundaki
bir soru üzerine "Bizim Şam'da
rehinelerin salıverilmesi için çalı-
şan ve bu konuda tamamen uz-
man bir diplomatımız var" dedi.
ABD'nin Şam Büyükelçisi Ed-
ward Cereciyan, Bonn'da Kelly
1
nin başkanlığında bir büyukelçi-
ler toplantısına katıldıktan sonra
dün Şam'a donmuştu.
Bu arada Suriye Dışişleri Baka-
nı Fartık El Şara, İran yanlısı
grupların elinde bulunan bir
Amerikalı rehinenin cumartesi ya
da pazar günü serbest bıakılabi-
leceğini söyledi. ABD'de yayımla-
nan New York Times gazetesinin
bugünkü haberinde, El Şara'nın
'"Amerikalı rehinelerin serbest bı-
rakılmalan için tran ile gönışme-
er yaprnaktayız" seklindeki sozie-
rine yer verildi. Haberde, El Şa-
ra'nın söz konusu açıklamayı,
ABD'nin Suriye Büyükelçisi Er-
ward Cereciyan ile görüştükten
sonra yaptığı kaydedildi.
DUNYADA BUGÜN
ALtSİRMEN
Akıl Baştan Gidince
Gazetelerimiz bir süredir, cerıde-ı handeıye veya Handena-
me'ye dönüştü. Varsa Hande, yoksa Hande... Hande Hasân Gü-
zel Ceial ilişkisinden kendıne göre sonuç çıkarıyor.
Kimi, Hande, Hasan Celal ilışkısini ortaya atıp kendi neden
olduğu sorunlan unutturduğu için keyifle ellerini ovuşturuyor.
Kimi, kocasının ateşlediğı fitili keyifle izledikten sonra "Han-
de'ye yazık oldu" buyuruyor.
Hande olayı kendi doğal boyuttarını aştı. Çıklırmış, rayından
cıkmış bir toplumun, totem etrafında dönerken attığı çığlığın na-
karatını oluşturdu.
O toplum ki kendi kendini yok edebilecek bir çılgınlık faryası-
nın içine girmiş bulunuyor. Hani biraz daha çaba harcasa top-
lumumuz denizi bile tutuşturacak bir sapıklığın doğrurtusunda
gidiyor.
Sovyet bilim adamı Ahmedov, Karadeniz'in dibinde hızla arf-
makta olan ve gittikçe yüzeye yaklaşan hidrojensülfidin küçûk
bir depremle yüzeye çıkabileceğini, denizin yanıp kıyıların çöl-
leşebileceğini belirtiyor.
Hamsiler çoktan kıyılarımızı bırakıp glastnostun, perestroyka-
nın âlemine göçmüşler. Yıllarboyu uyarıldığı halde, "birşeycuk
olmaz" diyen Karadenizlı vatandaş, balık duasına çıkmış. Ba-
lık azalmasına neden olarak da yunusları gösteriyor.
Oysa yunusların böylesıne yıkımı gerçekleştirmeleri olanak-
sız.
Karadeniz'i çöle çevirmekte insanımız yunuslardan çok da-
ha ileride.
Zekâ olarak ise insanımızın yunusların ilerısinde olduğunu söy-
lemek o denli kolay görünmüyor.
Örnegin basına diş bileyenler, bir nereden buldun yasası çı-
karıyorlar. Buraya kadar her şey iyi görünüyor. Basında yalnız
gazete sahipleri değil, köşe yazarlarının da servet beyanında
bulunmaları istenıyor. Ama Sayın Özal'ın beyanının gizli kala-
cağı öğreniliyor.
Sayın ANAP'lılar hiç üzülmesinler, böyle bir açıklama için ya-
saya bile gerek yoktu. Bir köşe yazarı olarak bendeniz, bütün
mal varlığımı, babamdan kalanı. kendi edindığimi hemen açık-
lamaya amadeyim. Üstelik onunla da yetinmeyip oğlumun, ka-
rımın ve anamın mal varlığını da açıklayabilirim. Ama Sayın
ANAP'lılar acaba, kendi fiili başkanlarının ve de biraderlerinin
ve de saygıdeğer eşlerinin ve de mahdumlarının ve de kenme-
lerinin ve de kerimelerınin eşlennin mal varlığını açıklayabılir-
ler mi?
Bütün vatandaşlar heyecanla bekliyoruz.
Bütün vatandaşlar heyecanla hükümetin yeni otomobil firma-
ları için getirdiği teşvikte ortaya attığı sloganın da gerçekleşme-
sini heyecanla bekliyor. ANAP iktidarının yeni sloganı "herke-
se bir araba". Herkese ekmek ve iş bulunmayan ülkede, her-
kese araba dönemini bekliyoruz.
Beklerken olayları ızliyoruz ve Kenan Evren'in Atatürk Banş
ödülü'nü aldığını görüyoruz. Kendi kurdurduğu kurum ve he-
yetin Kenan Evren'e ödül vermiş olmasını candan kutluyoruz.
Çünkü bu sayede, sözü edilen ödülün, ciddi olmadığını daha
kolay anlatma olanağına kavuşmuş bulunuyoruz. Ama yine de
"keşke Atatürk'ün adını bu işe karıştırmasalardı" diyoruz.
Bu arada tüm basın kuruluşlarına da bir öneri getirmek isti-
yoruz: Yeni çıkan kararnamelerle artık yazılı basının işlevinin
önemli bir bölümü fısıltı gazetesine geçeceğine göre 'fısıltı ga-
zetecilik ödülü' kurulması yerinde olur.
Fısıltı gazeteciliğinit, şeref ödülünün de ülkemizde dokuz yıl
süreyle, tüm fısıltı gazetesi habeıierinin en ilginçlerini halka kür-
sülerden duyurmakta büyük başan sağlamış olan Kenan Evren'e
verjlmesini öneriyoruz.
Bu arada Kenan Evren'e söz konusu ödül verilirken Sayın
Mehmet Yazar'a da 'fahri hukuk doktorası' verilmelidir diyoruz.
Çünkü Sayın Mehmet Yazar'dır Mussolini'nin faşist ceza ya-
sasından alınmış 141-142. maddelerin komünizmi ve de faşiz-
mi önlemek için getirıldiğinı söyleyen. Bu arada Yargıtay ıçti-
hatlarının da bu yönde düzeltilmesini, 141-142. maddelerin fa-
şizme uygulanmayacağını söyleyen içtihatların keenlemyekûn
kabul edilmesinı öneriyoruz.
Yönetıcilerimiz komünizm bütün dünyada çöktü derlerken, bü-
yük bir tehlike olarak görülen Kutlu ve Sargın'ın tutukluluk hal-
leri devam eder ve bu iki TBKP yönetıcisi ölüm çizgisine doğru
yaklaşırlarken, bundan üç yıl önce 14 yaşındayken, öğretmeni-
ne kızıp okulun kapısına suluboya Sovyet bayrağı çizdigi için
hapse mahküm olan 17 yaşındaki küçük yurttaşımızın durumu-
nun bütün dünyaya duyurularak, bu yıl ülkemiz iktidarının hem
Nobel Barış Ödülü'nü hem de insan Hakları Ödülü'nü alması
gerekir diyoruz.
Akıl bir kez, bu diyarı bırakıp gitmiş, artık ne istersek yapabi-
liriz, yeryüzünün en demokratik ülkesi olduğumuzu söyleyip, kö-
şe yazarlarına "nereden buldun" diye sorup Faysal Finans ara-
cılıgıyfa köşeyi dönmek de doğaldır artık, ekmeği olmayanlara
araba vereceğini söylemek de... Mussolini'nin faşizmle müca-
dele ettiğini ileri sürmek de diktatöre barış ödülü vermek de do-
ğaldır.
Bu durumda, Karadeniz ne zaman tutuşacak da felaket baş-
layacak diye telaşlanmaya da gerek yok. Akıl baştan gidince
her şey doğal oluyor, her şey, felaket bile...
YUNANISTAN
Bakan-besteci Theo
Avrupa tıırnesînde
STELYO BERBERAKİS
ATİNA — Yunanistan'da geçen
pazar günü yapılan genel seçim-
lerde sağ eğilinili Yeni Demokrasi
Partisi (YDP)'den milletvekili se-
çilen ünlü besteci Mikis Theodo-
rakis kurulan yeni hükümette san-
dalyesiz bakanlık görevine getiril-
dikten sonra Avrupa turuna baş-
hyor.
23 Nisan günü Doğu Almanya-
nın "Kültürpalatz" Salonu'na git-
me fırsatını elde edecek oianlar,
ilk kez bir bakan-maestronun
konscrini izleyebilecek. TTıeodora-
kis'in "Uluslararası Af Örgitü-
'nün şemsiyesi altında bütün Av-
rupa ülkelerinde vereceği konser-
ler, 27 mayısa kadar sürecek. Ken-
disine "ilk durak" olarak Doğu
Almanya'yı seçen Theodorakis
daha sonra Hollanda, Belçika,
Fransa, Ispanya, Avusturya ve Is-
viçre"ye geçecek ve bu ülkelerde
Yunanistan'daki albaylar cuntası
(1967-74) döneminde kendisinin
bestelediği müziği sunacak. The-
odorakis'e bu uzun turnesinde Yu-
nanlı ünlü şarkıcılardan Yeorgos
Dalaras ve Maria Dimitriadou-
dan başka 20 uyelik korosu ve 10
üyelik orkestrası eşlik edecek.
Theodorakis bu arada YDP hü-
kümetinde dışişlerinden sorumlu
sandalyesiz bakanlık görevini üst-
lendiği için her gittiği ülkenin tem-
silcileriyle resmi temaslarda bulu-
nacağını belirtiyor. Thedorakis,
"Bugn'ne kadar hangi iilkeye git-
sem, o ülkenin devlet başkanı ya-
da başbakanıyla gönışürdiim. An-
cak bundan sonraki gonişmelerim
resmi düzeyde oiacak" şeklinde
konuşuyor.
Siyasci ile idıiaı arasında bir
bağlantı kurmaya çalışan Theodo-
rakis, hükümet içinde yer aldığı
halde "sandalyesiz" bakanlık gö-
revinin müzik çalışmalannı etki-
lemeyeceğinden, bunun aksi bu iki
dal arasında "köprii" oluşturma-
yı hedeflediğinden söz ediyor.
Diplomat krizi
F.Almanya:
üişkileriıniz
zarar görür
DtLEK ZAPTÇIOĞLU
BONN (Cumhuriyet) — Fede-
rai Alman Dışişleri Bakanlığı,
Ankara'nın sekiz Alman diplo-
matını geri çekme talebini
"sürpriz" olarak niteledi. Cum-
huriyet'in F.Almanya Dışişleri'n-
den edindiği bilgiye göre Türki-
ye'nin Bonn Büyükleçisi Reşat
Anm, dün Dışişleri Bakanı Hans
Dietrich Genscher'in emriyle Ba-
kanlığa çağnldı. Genscher'in go-
revlendirdiği F.Almanya Dışişle-
ri Bakanlığı Müsteşarı Dr. Jurgen
Sudhoff, Reşat Anm'a "Türk hö-
kiimetinin bu karanndan iki ülke
ilişkilerinin büyük zarar görecegi"
bildirildi. Federal Almanya'nın
Ankara Büyükelçiliği'nden sekiz
diplomatın geri çekilmesiyle elçi-
likteki işlerin tamamen duracağı
belirtildi. Federal hükümet, "iki
ülkenin ilişkilerindeki gerginligi
tırmandırmakta hiçbir tarafın çı-
kan olmadığını" vurguladı ve
Ankara'dan "bu karan gözden
geçirmesi" istendi. Cumhuriyet'e
bilgi veren bakanlık sözcüsü,
Türk hükümetine bir ültimatoır
verilmediğini söyledi.