22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLER 21 NİSAN 1990 P A R T I L E B D E N SHP'den bir fire dahaf»p Milletvekili Ekin Dikmen, dün partisinden istifa ederek ! parti kurma çaJışmaiannı sürdüren "Yeni Oluşumcular" olarak adlandırılan bağımsız milletvekillerine katıldı. SHP'nin I TBMM'deki sandalye sayısı 80'e düşerken I SHP kökenli bağımsızlann sayısı 19 oldu. j Yeni Oluşumcular, bir milletvekilinin daha _ _ J katılması halinde grup kurabilecekler. Dikmen, dün yaptığj basın toplanıısında, "SHP, eylemsizliği eylem haline getirdi" dedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Sosyal Deraokrat Parti (SODEP) ve SHP içinde 32 yıldır politika yaptığıru anlatan Dikmen, demokratik hak ve özgürlüklerin gerek şiddet, gerekse demokrasiye aykırı yollarla sınırlandığını, bunlara sürekli yenilerinin eklendiğini anlatarak SHP'nin bütün bunlara karşı "ciddi bir eylem" yapmadığını öne sürdü. Zabıtaya zam önerisi Mehmet Moğultay, belediye zabıtalanna da fiili hizmet zammı verilmesini amaçlayan bir yasa önerisini TBMM i Başkanlığı'na verdi. SHP Grup Başkanvekili Hasan Fehmi Güneş, dün bir basın toplantısı düzenleyerek öneri hakkında bilgi verdi. I Güneş, belediye zabıtalannın da emniyet hizmetlerine paralel olarak yerel yönetimlerde görev yaptıklarını belirtti. Güneş, zabıtanm ı kent halkının, her yönden saglıkh, güvenceli ve huzurlu yaşamasından sorumlu olduğunu söyledi. Bütün bunlara karşılık, zabıta mensuplarının hiçbir güvencesi olmadığını kaydeden Güneş, zabıtanın da subaylar, emniyet mensuplan, DDY personeli ve diğer bazı çalışanlann yararlandığı fiili hizmet zammından yararlandınlmasıyla büyük bir haksızlığın giderileceğini kaydetti. (Ankara/AA) Görevden almaya tepki • Haber Merkeri — Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı "küçük düşürdükleri" savıyla lstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin iki üyesinin görevden almmaları konusunda İçişleri Bakanlığı yetkilileri, "yasa, meclisin fesh edilmesini emrediyor, ama biz olayı hafîf geçiştirdik" dediler. yasanın belediye meclisirrde politik konuşmalar yapmayı yasakladığına dikkat çeken yetkililer, "tçeriği ne olursa olsun, bu tür konuşraalar yapılması bizim işlem yapmamız için yeterli" değerlendirmesini yaptılar. Görevlerinden alınan Istanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis üyeleri SHP'li Mustafa özyürek ile DYP'li Muhsin Divan, kararın iptaJi için tdare Mahkemesi'nde ve Danıştay'da dava açacaklanru açıkladılar. Özal'a EARN baglanüsı • tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Çankaya'nın EARN'a (Avrupa Üniversite ve Araştırma Kurumları Ağı) bağlanması için hazırlara başlandı. EARN Türkiye yöneticisi ve Ege Universitesi Bilgisayar Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü olan Prof. Dr. Oğuz Manaş "Sayın cumhurbaşkanımız bilgisayarlara merakiı. Biz bu konuda kendisine teklif götürmüştük, çok ilgilendi. Mayıs ayında tekrar görüşeceğiz" dedi. IBM şirketi tarafından 1981 yılında kurulup, 1982'de faaliyete geçen EARN'e şu anda Türkiye'deki 14 üniversite bağlı bulunuyor. TÜVEKA'ya (Türkiye Üniversiteler ve Akademik Kurumlar Ağı) çok yakında 29 üniversitenin de bağlanacağı, bu konudaki çalışmaJann sıirdürüldüğünü bildirildi. Akbulut'un bacanagı öldü • BAVRAMİÇ (AA) — Başbakan Yıldırım Akbulufun bacanağı Ahmet lssın Çanakkale'de öldü. Başbakan Akbulufun eşi Samia Akbulufun geçtiğimiz 14 şubatta ölen kız kardeşi Nazmiye Issın'ın kocası Ahmet lssın tedavi edildiği Çanakkale Devlet Hastanesi'nde öldü. Bayramiç Belediyesi'nden işçi emeklisi ve üç çocuk babası Ahmet lssın, önceki gün rahatsızlandı ve Çanakkale Devlet Hastanesi'ne kaldınldı. Ahmet Issın'ın kalp krizi sonuçu öldüğü bildirildi. Semra Özal Güneydogu'da • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Türk Kadınını Güçlendirme ve Tanıtma Vakfı Genel Başkanı Semra özal, bugün üç günlük GAP turu için Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne gidiyor. 18 nisanda Diyarbakır'dan başladığı yurt gezisinde sırasıyla Şanhurfa, Nevşehir, Konya, Eskişehir, Çonım ve Yozgaf ı gezen Semra Özal, GAP turunda da bolge ilkrini dolaşacak. özal'ın gezisine TKGV yöneticileri de katılacaklar. Semra Özal'ın pazartesi günü Ankara'ya dönerek 23 Nisan kutlamalannda Cumhurbaşkanı Türgut Özal ile birlikte hazır bulunacağı kaydedildi, Genelkurmay'dan yalanlama • Haber Merkezi — Davutpaşa Kışlası'ndan üzerinde uçaksavar makineli tüfeği bulunan bir jipin kaybolduğu yolundaki haberler Genelkurmay Başkanhğı'nca doğrulanmadı. lstanbul'daki güvenlik kuvvetleri de olayı doğrulamayarak polisin teyakkuz durumunun bayram öncesi önlemler nedeniyle alındığını söylediler. Genelkurmay Başkanlıgı Genel Sekreteri Tlığgeneral Hurşit Tolon AA'ya yaptığı yaalı açıklamada şöyle dedi: "Bazı basın organlarında, Istanbul'da üzerinde uçaksavar makineli tüfeği bulunan bir Jeep aracın kayıp olduğu veya çalındığına dair haberler yayımlanmıştır. Bu konuda, Genelkurmay Başkanlığı'na değişik basın kuruluşlarına mensup birçok basın mensubunun bu husustaki müracaatlanna her defasında, böyle bir olayın olmadığı, çalınma veya kayıp silah bulunmadığı konusunda bilgi verilmiş olmasına rağmen, doğru olmayan böyle bir haberin yayımlanmasmdaki maksat anlaşılamamıştır:' Öte yandan dün görüştüğümüz lstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilileri ile lstanbul'daki askeri yetkililer olayın "kesinlikle" doğru olmadığını belirttiler. Bir yetkili "Bayram nedeniyle alınan önlemler çarptınldı, gasp veya askeri araç çalınması, kaçıniması söz konusu değıldir" dedi. A tatürk Barış Ödülü'nün Evrenfeverilmesi tepkiyle karşılandı 4 OzaL, Evren'e vefa borcunu ödüyor'DYP Genel Başkanı Demirel ödülün Evren'e verilmesini yadırganacak bir olay olarak niteledi ve "Bu yönetim, ödülü gönlünden vermiyor. Evren'i yanında tutmak ve ondan yararlanmak için veriyor" dedi. SHP lideri înönü, görüş belirtmedi. Muhalefete mensup milletvekilleri konuyu soru önergeleriyle Meclise getirdiler. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — "1990 Uluslararası Alatiirk Banş Ödiilü"nün, Türkiye'nin 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e verilmesi tepkilere neden oldu. SHP Genel Başkanı Erdal tnönii, bu konuda bir şey söylememesi- nin daha iyi olacağını söyledi. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirei, "Sayın Evren'e harp ödü- lü verseler daha iyi idi" dedi. Mu- halefete mensup milletvekilleri, konuyu soru önergeleri ile Mecli- se getirdiler. SHP Genel Başkanı Înönü, ödülün Evren'e verilişi konusun- da konuşmak istemedi. DYP Ge- nel Başkanı Süleyman Demirel ise ödülün Evren'e verilmesini "yadır- ganacak bir olay" olarak nitelen- dirdi. Türkiye'de iktidan elinde bulunduranlann Evren'e borçlu olduklarını savunan Demirel, "Anavasa. hak-hukuk dinlemeven, Türkiye'nin ve Atatiirk'ıin en bü- yük eserim dediği TBMM'yi bir kenara itip kararnamelerle Türki- ye'yi idare etmeye kalkan bu yö- netim, ödülü gönlünden vermiyor. Bu ödülü Sayın Evren'i yanında tutmak ve ondan yararlanmak için veriyor. Sayın Evren'e böyle ödül degil de bir harp. ödülü falan ver- seler daha iyi idi" diye konuştu. SHP milletvekilleri Mustafa YUmaz ve Ali Uyar, Başbakan Yıl- dmm Akbulut ve Devlet Bakanı Mehmet Yazar'a yönelttikleri so- ru önergeieri ile ödüle ilişkin tep- kilerini dile getirdiler. Yılmaz önergesinde, ödülün altında Cum- hurbaşkanı-lurgut Özal'ın imza- sının bulunduğunu, bunun da özal'ın Evren'e vefa borcunu öde- mesi anlamına geldiğini savundu. "Atarürk Banş Ödülü'nü. Atatürk ilke ve devrimlerine savaş açanla- ra faaliyet serbestliği ve kolaylığı tanıyanlara vermekle, Atatürk düşmanlığını körüklemiyor musunuz" diye sordu. ödülün EvTen'e verilmesine si- yasi çevreler ile çeşitli kurum ve kuruluş yetkililerinin tepkileri de şöyle: Adnan Keskin (SHP Genel Sek- reter Yardımcısı): "Eski Cumhur- başkanı Kenan Evren'in bu kuru- luşu neden kurdurduğu açığa çık- mıştır. Sayın Evu-n ile bu ödülü kendisine verenler arasındaki or- ganik bağ da ortaya çıkmışnr." Galip Demirel (ANAP Genel Başkan Yardımctsı): "ödülün Sa- yın Evren'e verilmesi, memlekete, vatana hizmet etmiş bir kişiye ve- fa borcunun ödenmesidir. Evren1 in yaptığı hizmetleri takdir ediyo- ruz" Celil Gürkan (Atatürkçü Dü- şünce Derneği Genel Başkanı): "Bu ödülün Kenan Evren'e tevcih olunması, en son akla gelmesi ge- reken tercih olması gerekirdi" Kemal Anadol (Bağımsız Mil- letvekili): "Dünyada yumuşama- nın başladığı dönemde bir askeri paktın genel sekreteri olan Joseph Luns'a banş ödülü vererek işe baş- layanlann, sonunda bu ödülü Ev- ren'e vermeleri olağandır. Evren'e bu ödülü verenler 'gardırop Atatürkçüsü' bile olamazlar" Mahmnt Ahnak (Bağımsız Mil- letvekili): "Bir darbeci banş ödü- lüne değil, cezaya layıktırT Emil Galip Sandalcı (IHD ls- tanbul Şube Başkanı): "Politik he- saplar söz konusudur. Atatürk Banş ödülü daha ilk günden be- ri birtakım politik hesaplarla ve- rilmiştir!' Turgut Kazan (tstanbul Barosu Başkanı): "Haberi duyduğumda çok güldüm. Yani Atatürk ve ba- nş kavramları, ödülü kazananın üstünde o kadar iğreti duruyordu AZH Nesin (Yazar): "Türkiye1 de ve dünyada en verilmeyecek adama verilmiş. Belki bunlar espri yaptılar. Ben öyle düşünüyorum!' Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'ndan dün yapı- lan açıklamada Evren'e banş ödü- lü verilmesi karannın 13 olumlu oya karşılık bir karşı oy ile alın- dığı bildirildi. Banş ödülünün "Devlet Ödülü" niteliğinde oldu- ğu belirtilen açıklamada şöyle denildi: "Aday göstermeye kanunla yet- ki verilenlerden 16 kişi 1990 yıb için 12 degişik aday göstermiştir. Aday gosterenlerden Tsi yalıuz, 4'ü ise birinci oncelikle 7. Cum- hurbaşkanı Sayın Kenan Evren'i aday göslermiştir. Adaylan bir yıl sire ile deger- lendiren ve 9 üyeden oltışan banş ödülü degerlendirme komisyonu 1990 yılı için, oy birligi ile Sayın Evren'i banş ödül kuruluna öner- miştir. Başbakan başkanltgında teşek- kül eden ve 16 üyeden oluşan ba nş ödülü kurulunun 20 Mart 199fl günü yaptıklan topUnüya, hasta- banede oldnklan için üyelerden Prof. Dr. Sayın lhsan Dogramact ile Prof. Dr. Sayın Ü. Kocatork kablamamışlardır. Degeriendirme komisyonunun oybirliği ile tespit ettigi adayın. banş ödülü knnılu- nun diger ondört üyesinden onü- çünün olumlu. birisinin karşı oy« ile onaya sunulması kararlastınl- mıştır." Eğitim zirvesinde rektörler, dinci ve bölücü akımlara dikkat çekti Üniversitede uç akıma önlemGüvenlik Üniversitelerde şeriatçı ve bölücü akımlara karşı daha etkin önlemler alınacak. Eylemci öğrencilere disiplin cezaları eksiksiz uygulanacak. Üniversitelerin kendi bünyelerinde kuracakları "güvenlik birimi"nde görev alacak personel silahız olacak. Polise "son çarc' olarak başvurulacak. Üniversite ve yurt yöneticileri, eylemci öğrencilerin aileleriyle temasa geçecek YÖK Başkanvekili Kamil Mut- luer zirvede, yükseköğretimin 6. Beş Yıllık Kalkınma Planı (6.BYKP) hedefleri doğrultusun- da, düzenlenmesini benimsendiği- ni, alınan kararlann planı gerçek- leştirmeye yönelik olduğunu vur- lensin. guladı. HAKAN AYGÜN ANKARA — Ankara'da iki gün süren eğitim zirvesinde rek- törlerin görüşleri doğrultusunda, yeni kararlar alımrken, yeni poli- tikalar benimsendi. Zirvede YÖK yetkilileri, önümüzdeki beş yıllık hedeflerinin, "Üniversiteye alına- cak öğrenci sayısının 110 bin art- ünlması ve yeni üniversiteler açılması" olduğunu bildirdiler. Rektörlerin dinci ve bölücü akım- lara sunduklan raporlarla dikkat çekti kleri zirvede, polisin üniver- sitelere "son çare" olarak girmesi görüşü benimsendi. Üniversitele- rin kendi bünyelerinde, üniversi- teye giriş ve çıkışı denetleyen, üni- versite içinde asayişi sağlayacak "güvenlik birimi" kurmaları ka- rarlaştırıldı. Milli Eğitim Bakanı Akyol, zirvede alınan tavsiye ka- rarlannın yasa ve yönetmelik de- ğişiklikleriyle uygulamaya konu- lacağını belirtirken, "MüteveUi ne- yet uygulamasına piiol olarak se- çilen üniversitelerde başlanabilir" dedi. Bazı bakanlar, YÖK yetküileri, rektörler, 71 ilin valisi, Milli Eği- tim Müdürleri, DPT yetkilileri ve bazı bakanlık müsteşarlannın ka- tılımıyla gerçekleşen "eğitim zir- vesi"nde, "Üniversitelerde güven- ıik", "yeni üniversiteler yasası çı- kanlması", "yeni üniversiteler açıl- raası ve kontenjanın arttınlması" konulan ağırlıklı olarak eJe alındı. Zirvede YÖK yetkilileri ve rek- lörlerin dile getirdikleri Aksu ve Akyol'un da benimsediği tavsiye kararlan şöyle: — Universiteler kendi güvenlik birimlerini kursunlar. 9 Eylül Uni- versitesi'nde bir süre önce başla- nan bu uygulamayla, kurulacak birimin elemanlan silahsız ve cop- suz olsun. Üniversite giriş ve cıkış- larında kimlik kontrolü yapüarak, yabancıların içeri girmesi ön- — Şeriatçı ve bölücü eylemlere karışan öğrenciler hakkında disip- lin cezaları eksiksiz uygulansın. — Her üniversitenin bir camisi olsun ancak mescitlere izin veril- mesin. Üniversite öğrencilerinin tarikatlann kurduğu yurtlarda kalmalan önlensin. Buriun için sosyal tesislere ağırlık verilsin. — MüteveUi heyet konusunda rektörlerin görüşü alınsın. Gere- kirse, uygulama pilot olarak bazı üniversitelerde denensin. Eğitim zirvesini Cumhuriyet'e değerlendiren Milli Eğitim Baka- nı Akyol, zirvede ele alınan karar- lann çıkanlacak yasa ve yönetme- liklerle yürürlüğe sokulacağını söyledi. YÖK yetkililerinin öner- diği şeklide, üniversiteye alınacak öğrenci sayısının önümüzdeki beş yıl içinde 110 bin arttırılmasını ve yeni üniversiteler açılmasını "bir- denbire miimkün degil" diyerek değerlendiren Akyol, "Bu yüzde yüz artış demek, bu kadannı ger- çekleştirebilecegimizi sanmıyo- nım" dedi. Ramazarîın son cııması i""™1 ,1 ! mazında dün camiler doldn, taştı. Eyüp Sultan'a cuma namazı için gelenler, cami avlusunda da yer bulmakta güçlük çektiler. Özellikle Ramazan ayında kıiınan cuma namazlannın "daha fazia sevap" of- dugu diişüncesiyle vataadaşlana camilere yönelmesi, bazı camile- rin önlerindeki cadde ve sokaklann da dolmasına yol açtı. Eyüp Sul- tan Camii'ne namaz için gelenlerin, Eyüp Sultan türbesini de ziya- ret ettikleri görüldü. Hırka-i Serif Camii de kutsal emanelleri gör mek isteyenlerin akmına ugradı. (Fotoğraf: Erdogan Köseoglu) IZMlR'den HİKIKT ÇtTİNKAYÂ MutlakaİZMİR — S-S kararnamesınin ardından patlak veren bir güzel aşk hikâyesı sıcak- lığını hâlâ koruyor. Kimi ANAP rnületve- killeri zehir hafıye gibi \z peşinde koştu- ruyor. Bu arada karşılıklı suçlamalar yu- karıdan aşağıya doğru hızla kayıyor. Hasan Celal Güzel'le telefon sohbeti yaparken kısa da olsa bu konuya girdik. Güzel, 'Artık gazeteciler de mal biMirimin- de bulunacaklar dedi ve ekledi: — Az önce Genel Kurul'dan çıktım. Bunca işin arasında milletvekilliği göre- vimizi aksatmadan yürütmeye çalışıyoruz. Güzel, aşk masalı' kuşatmasından yıl- mış gözükmüyordu. Ancak ANAP gru- bunda kimi milletvekillerinin işi gücü'bı- rakıp salt 'aşk masalı'na kafa yormaları- na içerliyordu. Şöyle dedi: — Hande Hanım'la hiçbir duygusal iliş- kim olmadı, btlmenizi isterim. Oldu ya da olmadı. İki kişi arasında ge- çen bir duygusal ilişki, üçüncü kişileri il- gilendirir mi? Ama burası Türkiye. Bıyığı ve kadını seven 'erkek miltet' olduğumuz- dan nedense politikayı da etek altında aramakta, bulamazsak da çeşit çeşit se- naryolar üretmekte üstümüze yoktur. ANAP Genel Başkanlığı'na soyunan Güzei, S-S kararnamesinin getirdiği de- mokrasi ayıbını neredeyse unutturdu. Ne var ki 18 milletvekili 24 saat TBMM'de ey- lem yaptılar da bizlere bu ayıbı anımsat- tılar. Hasan Güzel dışında kimi ANAP mil- letvekilleriyle de konuştuk. Onlar Güzel'i savunurlarken, 'bu açık açık devlet terörü' diyebiliyorlardı. Böyle konuşanlara 'günaydın' demek gerekirdi, ama 'Güzel olayıyla belki gözleri açılmıştır!' diye dü- şündük. Güzel, ANAP grubunda kimi milletve- killerinin kendisini yıpratmak için bir hayli çaba gösterdiklerini açık seçik anlattı. — Biz yolumuza devam edeceğiz, her türlü engele karşın yolumuzdan dönme- yeceğiz. • S-S kararnamesi ve Hande-Güzel ola- yı ya da senaryosu, siyasal gündemin vazgeçilmez motifleri. Oysa bir başka demokrasi ayıbı daha yaşanıyor ülkemizde: Halen açlık grevin- de olan Nihat Sargın ve Nabi Yağcı'nın sağlık durumları gıderek bozuluyor. SHP genel sekreter yardımcılarından Hikmet Çetin, dün sabah Başbakan Yıl- dırım Akbulut'la görüşmek için randevu istemişti. Çetin, Başbakan Akbulut'u SHP adına ziyaret edecek, Sargın ve Yağcı: nın 'mutlaka salıverilmelerini' isteyecek- ti. Hikmet Çetin şöyle diyordu: — Sargın ve Yağcı'nın sağlık durum- ları göz önüne alınarak duruşma günün- den önce salrverilmeleri için çaba harca- yacağız. Çünkü duruşmaları 5 mayısta yapılacak Yine SHP, S-S kararnamesinin Mec- lis'e getirilmesi ve görüşülmesi için de girişimdeydi. Çetin'e göre S-S karamame- Si 'çok vahim'di. Önceki gün yapılan MYK toplantısında bu konu uzun uzun tartışıl- mıştı. SHP lideri İnönü de 5 mayısta Di- yarbakır. Mardin, Siirt, Batman, Bitlıs, Van yöresınde bir geziye çıkacaktı. Doğu kökenli ANAP milletvekilleri tedir- gindi. Bir grup ANAP milletvekili, önce Başbakan Yıldınm Akbulut'a S-S kararna- mesinin sakıncalarını anlattı. Eğer S-S ka- rarnamesi uygulanırsa ANAP'tan istifa edeceklerini söylediler. Daha sonra Çan- kaya'ya çıkıp Cumhurbaşkanı Özal'la gö- rüştüler. Şimdilik ANAP'tan ayrılmaktan vazgeçtiler. Belki ANAP Genel Başkan Yardımcısı Halil Özsoy'un konuşması onfarı etkilemiş olabılir. Şöyle dıyor Özsoy: — ANAP'lı olarak bizim bir başka par- tiye gitmemiz, tabiri caizse, nikâhtan düş- müş karıya benzer... Onun için ANAP'ta kalmakta yarar var. Öyle düşünüyor olmalı Doğu kökenli ANAP milletvekilleri... SHPJaiklik dosyası hazırhyor İki bakanlığın kilit noktaları Islamcılarda ANKARA (C«mh«riyet Büro- su) — SHP, "LaikKk ve irtka" ko- nusunda "dosya" oluşturuyor. Bu amaçla önceki gün yapılan Merkez Yürütme Kurulu toplan- tısında Genel Başkan Erdal İnö- nü ile üyelere 3 uzman tarafından bir brifıng verildi. 15 uzmanın araştırmalanna dayanılarak veri- len brifîngte, "Devled ytkmaTa yö- neUk akımlana PKK ve tslana- lar" olduğu vurgulandı ve "İçiş- leri Bakanhgı ile MflH Egitim Ba- kanlığı'niB kilit noktaJaruua U- lama kesimia elinde oMuga" be- lirtildi. AJınan bilgilere göre ûç bucuk saat süren toplantıda Islami akım- ların örgütsel ve yayın etkinlikle- ri hakkında aynntılı bilgi sunul- du. Genel Başkan Înönü ile Ge- nel Sekreter Deniz Baykal'ın za- man zaman soru yönelttikleri top- lantıda irticai hareketlerin tırman- dığı yolunda somut saptamalar yapıldı. Nusaybin Belediye başkanı görevden alındı Haber Merkezi — Nusaybin Belediye Başkanı Müslim Yıldı- nm, tçişleri Bakanlığı tarafından geçici olarak görevden alındı. Bu kararın, Yıldınm'ın bir süre önce lngiliz haber ajansı Reuter'a ver- diği demeçte yasadışı PKK örgü- tünü destekleyici nitelikte sözler söylediği iddiasıyla Devlet Güven- lik Mahkemesi Savcılığı tarafın- dan açılan soruşturma nedeniyle ahndığı belirtildi. Bölgedeki olaylar konusunda kendisiyle görüşen Reuter ajansı muhabirine verdiği demeç yüzün- den 17 nisan günü tçişleri Bakan- lığı müfettişlerince de ifadesi alı- nan Yıldırım, 26 Mart 1987'de SHP'den belediye başkanı seçil- miş, daha sonra partisinden isti- fa ederek bağımsız kalmıştı. Dün saat 18.40'ta Kaymakam Özay Ka- ra'nın makamına çağrılan Yıldı- nm'a, İçişleri Bakanlığı'run faksla geçilen karan tebliğ edildi. tçişleri Bakanlığı Mahalli lda- reler Genel Müdürü Akif lig im- zalı >uzı>ı aldıktan sonra Cumhu- riyet muhabirine görüşlerini açık- layan Müslim Yıldınm, şunlan söyledi: "Ben seçimle gelmiş bir kimseyim. 1S80 sayılı )asada 'be- lediye başkanları demeç veremezler' diyen bir hüküm yok- tur. Basın mensuplan bizlere ber- hangi bir konuda soru yönelttik- leri zaman tabü ki göriişlerimizi belirtece£iz. Ben bölge halkı- nın yüzde doksan beşi PKK'yı destekliyor demedim. Halkın an- cak yüzde beşi sempatiyle bakryor. Bu yüzde beşin de yüzde doksan beşi destek verebilir dedim." BAR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle