Katalog

Cumhuriyet SaHhı Cümhunveı Matbaacılık ve Gazeıeulık Turk •Vnonım Şrketı adına Nadır N»dı 0 Genel >.avın Muduru Hasan Cemsl. Muessese Mudurü Emınt LşaUıgıl, Yazı Işlen Muduru Oka> Conensm. 0 Haber Merkezı Muduru Yalçın Ba>er, Sa\fa Duzenı v.onetmern Alı Acar, 0 Temsttater \NKARA \hmel Taıı. İZMİR Hıkmrl Çctmkava. ADA.SA Çrtin Yıjenofclıı I, Pobtıka- Ccbl Basisng*. Dl» Habefet tfgun Bakı. Ekonomı C«n*iv Tartıın. h Sendıka Şuknn KfU-ncı. Kulur (rfrnl Lsttr. Eguım Ocncn Şa)ten. Haber Ara^urma İanel BrıtM. Vun Haberlen Necdec DogM, Spof Danı>manı AMuJkadK Vucrinun. Dızı Yazıtar Kcran f t aHfc «" Vaşlırma Şohıa AJpa>. Duzellme AMufiah \u>cı 0 Koortimaıor Ahmd konıhan, 0 Malı Ijkr E/ol Ertıııt, # Muhasrbe BufeM Vacr # But«-Planlama Srvp (>smınb^m0u 0 Rcklam A)V Torun. # Ek tavınlar Hulvn Miynl 0 Idare Huscyın Ganr. 0 Işlctır-e Oadrr Çdfc. 0 Bılgı-lsk-n S d laal. 0 Pırrsond Srrçı Boaannoglu Hasan ı r laan ( umhunvct \latbaacilik « Oaar.ecılık TA-Ş. lurı Oo$ Cad 39'41 Catalofilj H?« l« Pk 24A-lqaı*ul Td 512 05 r< 120 haı), Tdex 222« Fax. (I) 526 60 1 0 Buro/ur « A n Zıya Cjokalp Bh Inkılap S. No [ l ' t TeL 133 I! 41-47 TdoL 42344 Fax. (4) 133 05 6< 0 Imm- H /ı>a Bh 1352 Sİ3, Tei 13 12 30. Ttta 52359 Fax (51) 19 53 60 0 Adans: Inoiu Cad 119 S No 1 Kal I, Td 19 J"* 52 (4 hal, Tcta 62155, Fa». Fl) 19 r 52 TAKVIM: 21 NİSAN 1990 Imsak 4 35 Guneş: 6.10 Öğle: 13.08 Ikindı: 16.53 Akşam: 19.56 Yatsı: 21.23 ALÎAĞA 6Mayıs Insan ZincirT izin aldı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bu- rosu) — Aliağa Gencelli'de ya- pımı plantanan termik santrala karşı oluşturulacak "sevgi zin- ciri"ne valılik izin verdı. Yore- ye termik santral kurulmasından vazgeçılmesi çağnsını yineleyen Anakent Beledıye Başkanı Yük- •el Çakmur, "Çevreye »erdifi- miz önemi. saygınlığı gostermek için 6 mavısta kadın-erkek, genç-yaşlı el ele vereceğiz, dost- luk zinciri oluşturacağız" dedi. Aliağa'nın Gencelh yöresinde yapılması planlanan termik santrala karşı geliştirılen hare- ketler gıderek guç kazanıyor. Yeşiller Partısi, çevreci gruplar ve Bakırçay Belediyeler Birliği'- nin yanı sıra Ege Belediyeler Bir- ligi'nın de "tam destek" verdi- ği eylemler arasında "sevgi zinciri" oluşturulması yer alı- yor. Duzenleme komitesınin ön- ceki gün yaptığı başvuruya lz- mir Valiliği'nden olumlu yanıt verildi. Duzenleme Komitesi adına bilgi veren Foça Beiediye Başka- nı Nihat Dirim'in verdiği bilgi- ye göre 6 mayıs günu "sevgi zin- ciri"ne katılmak isteyenler Kar- şıyaka Anıtı ile termik santralın yapılması planlanan Gencelli'- deki toplanma yerlerinde bir araya gelecekler. 22 Nisan Dünya Gtinü yarın kutlanıyor Eğilim Servisi — "Dünya Gunıi" yarın kutlanacak. Kut- lama programı çerçevesınde ls- tanbul Yakacık Çöpluğu'nun ustu kıreçle kaplanacak, "Dün- >a Günu" içın hazırlanan "De- serls of the earth" adh şarkınm kasedi, bugunun kutlandığı tum ülkelere gonderilecek, yarışma- lar, bando gosterileri, açıkhava konserleri duzenlenecek. "Dunya Günu" kutlamaları- nın Turkiye Koordinatoru, Ka- tı Atık Kirlenmesi Araştırma ve Denetimı Turk Milli Komitesi Başkanı Prof. Dr. Kriton Curi, dun Boğaziçi Üniversıtesi'nde duzenledıği basın toplantısında, "Dünja Gıinü" kutlama prog- ramıyla ilgili bilgi verdi. Prof. Curi'nin verdiği bilgi>e göre "Dünya Günü" nedeniyle îstanbul Buyukşehir Belediyesi'- nce, tstiklal Caddesi yarın tra- flğe kapatılacak, bu caddede ve Bakırkoy Özgürluk Meydanı'n- da bando gosterileri yapılacak. Yıldız Parkı'nda açıkhava kon- seri verilecek. Yeşiller Partisi uyelerı, Kadıkoy Meydam'nda "yeşil müzik" yapacaklar. 17 mayısta da AKM'de piyano re- sitali verilecek. Londrada Osmanlı 'pazarı' EDİP EMtL ÖYMEN LONDRA — Ikı buyuk, bir küçuk muzayede firması, 24-26 nısan arasında uç gün surecek bir maraton satış duzenledi. Sot- heby, Christie ve Bonhams, Os- manlı donemine ilışkin yerlı ve yabancı yuzlerce parçayı sata- cak. Satışlarda Iznik çınilen yı- ne on sıralarda Ancak şimdiye kadar müzavede piyasasına hiç çıkmamış birçok eser de ilk kez satışa sunulacak "Piyasayuzü gormemiş eserler" bakımından Sotheb) onde. Sotheby'de 25 nisanda başla- yacak olan satışta Islam ve Os- manlı sanatına ilışkin 475 par- çavar. (Arkası Sa. 17, Sü. 4'de) FİLM DEGİL GERÇEK — Faciadan 4 yıl sonra Çernobil'de gunliik yasam. SZ muhabiri Christian VVerner'in çektiği fotograf, bilim-kurgu filmlerine ozgü bir sahneyi çarpıcı biçimde sergiliyor. Sovyetlefdeki nükleerfaciadan 4yıl sonra bölgede ürkütücü birsessizlik hüküm sürüyor ve tek kuşyok... Iferyüzü cehennemi:ÇernobilYasak meyve Çernobil'deki kolhoz köylüleri ürkek Ölmek daha iyi Bölgedeki yaşlılardan birçoğu ölümü duruyor ve yabancıların sorulannı yanıtlamaktan bekliyor. Ama yuzlerce kanserli çocuktan biri olan İrina kaçınıyorlar. Ektikleri meyveleri yemeleri kesinlikle yasak. Subbota da ölümü bekliyor. Nükleer patlamafla üç Çünkü ürettikleri her şeyde radyoaktivite var. Tahıl, süt ve et. yaşındaydı. Tahliyeden sekiz hafta sonra köyüne döndüğünde Kiev ve diğer kentlere gönderiliyor. Burada temiz gıda çoktan kansere yakalanmıştı. Şimdi büyükannesine soruyor: maddeleriyle 1 'e 10 oranında karıştırılarak piyasaya sürülüyor. "Nine, acaba hemen ölmek daha mı iyi?" Dış Haberier Servisi — Yann 22 Nisan Dünya Gunü. Insanlar bü- tün ülkelerde hızla kirlenme ve belki de buyuk bir çevre felaketi- ne doğru ilerleyen dunyamızı kur- tarmak için harekete geçecek; çöp toplayacak, ağaç dikecek, sesini yukseltecek. Bundan tam 4 yıl ön- ce 26 Nisan 1986'da Sov-yetler Bır- liği'nde dünyanın karşılaştığı en büyük çevre facialarından bıri olan "Çernobil nükleer kazası" meydana gelmişti. Çernobil, nük- leer teknolojinin doğayı ve insan- lığı nasıl tehdit eıliğini kurgu- filmlerden gerçek yasama taşıyan önemli bir kilometre taşı oldu. Okuyuculanmıza F. Almanya'da yayımlanan "Suddeutsche Zeitung gazetesinin hafta sonu ekinde yer alan son durumu anlatan röpor- tajın geniş bir özetini sunuyoruz: — Tahüye edilmiş köyler dikenli tellerle sarılmış. Sokaklar ıssız, ahşap evlerin kapı ve pencereleri- ne tahtalar çivilenmiş Bahçeler- deki otlar diz boyunu çoktan aş- mış. Ve her yerde casium 137, strontium ve plutonium kol gezi- yor. Dikenli tellerden yalnızca bır- kaç yuz metre ilerideki çimenlik- lerde inekler otluyor. Tarlaları bi- çen eğri büğru traktörlerin baca- larından mavi dumanlar yükseli- yor. Çevreye urkütücu bir sessiz- lik egemen. Hava ezik, sessizlik doğallıktan uzak. Tek bir kuş cı- vütısı yok artık. Ağaçların bir kıs- mı olmuş, diğerleri de hasta. Bu- rası Çernobil. Ve Çernobil nukle-' er santralında 26 Nisan 1986 tari- hinde meydana gelen buyuk pat- lamadan sonra aradan dort yıl geçti. Nükleer patlama sırasında çevreye yayılan radyoaktivite tüm doğaya ve ınsanlara haJen egemen. Ve patlama yalnızca buradaki ya- şamı yok etmekle kalmadı, insan- lann ruhlannı da param parça bir hale getirdı. Kolhoz köylüleri ürkek ve ya- bancıların sorulannı yanıtlamak- tan kaçınıyorlar. Ektikleri meyve- leri yemeleri kesinlikle yasak. Çunkü ürettikleri her şey radyo- aktif. Tahıl, sut, et, Kiev ve diğer buyuk kentlere gönderiliyor. Bu- ralarda "inceltilnıiş", yani temiz gıda maddeleriyle 1:10 oranında kanştınlarak piyasaya surüluyor- lar, ama hangi köylu kadın henuz sağdığı sutü çocuklarına verme- mezlik edebilir kı? Bu bölgenin "tuhaf ve anlaşılmaz" ozelliklerinden biri de neden bazı insanlann dikenli tel- lerin altmdan çukurlar kazarak kendilerini mutlak ölümun bekle- diğı evlerine geri döndükleri. Bu sorunun bir yaıutı yok, hiçbir kar- şı koymaya tahammül etmeyen bir sistemin buna nasıl izin verdiğine de "ışınlı" yalnızlığı içinde son yolculuğuna hazırlanan 75 yaşın- daki Maria Artemenko'nun tek is- teği, "hiç olmazsa kocasının gö- raülü olduğu yerde olmek." Ölmeyi bekleyenlerden biri de patlama sırasında reaktörden 45 kilometre uzaktaki bir köyde bu- lunan İrina Subbota. Yuzlerce kanserli çocuktan biri olan irina, nükleer patlama meydana geldi- ğinde henüz uç yaşındaydı. Köyun tahüye edilmesinden sekiz hafta sonra tekrar evine döndüğünde çoktan kansere yakalanmıştı. Has- talık küçük Jrina'yı tanınmaz ha- le getirdi. Daha yedi yaşında ol- duğu halde 56 kilo. Saçlan dökü- luyor, gözleri dışarıya fırlamış. Haftada bir kez Kiev'e tedavi olmaya gıdiyor, ama durumu umutsuz. Bazen büyükannesine soruyor: "Nine, acaba hemen öl- mek daha mı iyi?" Çernobil nükleer felaketinden sonra burada yaşayan insanlann buyuk bölumü başka kentlere, başka ülkelere göç etti. Ama ha- len burada yaşayan, buraya, do- ğup buyüdükleri yere geri dönmüş olanlar da var. Ve burada yaşayan- lar yardım bekliyor. Ne Beyaz Rusya'nın ne Ukrayna'nın ne de ÇERNOBİL FACIASI NASIL OLDU? Ölüm bulutları çökünce26 Nısan 1986'da insanlık tarihınin en buyuk kazalarından biri meydana geldi. Sovyetler Birliği'nde Kiev kentınin 200 km. kuzeyindekı Çernobil nükleer santralının 4 numarah reaktörunde, bazı personelin ıhmalkârlığı sonucu 7 tonluk nükleer malzeme patladı. 50 ile 100 milyon curıe arasında değişen radyoaktif madde atmosfere saçıldı. Haftalarca reaktördeki yangını sondurmek mümkun olmadı Oldurucu radyoaktif bulutlar Ukrayna ve Beyaz Rusya'nın ustune çöktu. Çayırların, ormanların, evlerin ustune, çocuk parklarına inen maddeler, suyu ve toprağı zehırledı. Bölgedeki köyler ve kentler, yetkililerce zamanında uyarılmadığı gibi daha sonra da yeterince ılgi gormediler. Bugun acı gerçeği daha iyi kavrıyorlar Çernobıl faciasından Turkiye de etkılendi. Patlama ile oluşan bulutların Turkiye kıyılarına yonelmesı sırasında çıkan lodos Turkıye'nın daha kötü etkılenmesıni önledi. Ancak 1986 urunü Karadeniz çaylarında radyasyon saptanınca bu çaylar depova kaldırıldı Turkıye'de çayların imhası uzun suren tartısmalara ve çatışmalara yol açtı. Kısmen yakılan, kısmen depolanan çayların bir bolumunun piyasaya surulduğu soylentısi o sıralarda kamuoyunda tepkı yarattı. Turkiye'de halen nükleer santral kurulması için çalışmalar yapılıyor. ÇERNOBİL — İnsanlığın elinde patlayan nükleer bomba gibi. Sovyetler Birliği'nin bu büyuk fe- laketin neden olduğu zararların ustesinden gelmesinin mumkün olmadığını belirten bir Kızılhaç temsilcısi, "Ülkemizin uluslararası yardıma ihtiyaa var, bu unutul- mamalı" diyor. Resmen ise Çernobil'deki du- rum ancak geçen yılın 24 temmu- zundan bu yana "endise verid." Çünkü bu tarihte Yuksek Sovyet'e radyoaktivitenin yaygınlığı konu- sunda gizli bir rapor sunuldu. Ama her nasılsa bu gızli rapor ga- zetelerde de yer aldı. Veriler tuy- ler urperticı: Yuzlerce köyde, ki- lometre kare başına 60 ve uzerin- de curie olçuldü. Çudyani'de bu rakam 147 curie, Novoyelna'da ise 360 curıe olarak belirlendi. 530 yerde sutün "zehirH" olduğu sap- tandı. Sakat hayvan doğumların- da birkaç yüz katlık artışlar göz- lendi. Binlerce çocuk kanser. Olayın ulaştığı trajık boyutun farkına varıldığında ise çare ço- cukları okullara hapsetmekte arandı. Beton ve dört duvarın içi- ne mahkûm edilen bu genç "rehi- neler", yaşlı insanlann yaşamını sürdürüyor. Görme bozukluklan- na ve çeşitli ruhsal hastalıklara sa- hipler, pek çoğunda kansızhk var. Ama yetişkinler için de yaşam aynı ölçüde dayanılmaz. Ekip biç- tiklerini yemeleri yasak, ava çık- maları, balıkçılık yapmaları ya- sak, her şey yasak. Geriye kalan ise yalnızca uyuşukluk, umursa- mazlık ve ilgısizlik. Ve tabıi ki rad- yoaktivite. Ve radyoaktivite daha uzun yıllar yaşamı belirlemeyi sur- durecek. Çernobil 40 yıl sonra, fe- laketten dort yıl sonra olduğun- dan farklı olmayacak belki de... ABD'deki Dünya hleme Enstitüsü Başkanı Brovm, ulaşımda çevreciformül öneriyor 'Otomobilden in, bisiklete bîn!'Brown'a göre dünyanın karşı karşıya olduğu tehdit farklı sistem, ideoloji ve orduların çatışmasından değil, yeryüzünde ekolojik dolaşımın bozulmasından kaynaklanıyor. Dıs Haberier Servisi — Lester R. Brovvn, NVashington'dakı "Worldwalch lnstilute"in kuru- cusu ve başkanı. Özel kaynaklarla finanse edilen bu araştırma ens- titusu dünyanın ekolojik çokuşu- nu gosteren verileri yıllık rapor- larla tahlıl ediyor. "Suie of the World" (Dünya- nın Durumu) raporu, Japonca, Rusça, Çince ve Arapça da dahıl tum önemli dillere çevriliyor. Dunyadaki 400'u aşkın universi- te, uluslararası örgutler, UNO ve çevre koruyucuları bu raporu ça- lışmalarıni temel alıyor. Çeşitli çevre odullerine layık görulen 55 yaşındakı Brovvn, ulkesınde sık sık Dr. Doom (dünyanın çökuşu) olarak adlandınlıyor. Aşağıda Al- man "Der Spiegel" dergisinin Lester R Brovvn ile yaptığı bir soyleşiden bolumler sunuyoruz: — Sayın Brovm. siz bilim adamlannızla buiikte dünyamızın dunımunu aynndlı bir şekilde araştırdınız. İnsanlığın geleceği konusundaki tahminleriniz karan- lık. Demokratik Alman Cumhu- riyeti ve Dogu Avnıpa'daki donu- şumler, değerlendfa-menizi değiş- lirdi mi? BROVVN — Dünya politika sahnesi yenıden duzenlenıyor gi- bi gozukuyor. Gerek Doğu'da, gerek Batı'da sorunlar ve çozum- leri uzerine yeniden duşünmek mumkun bir hale geldı. — Hukümetlerin bundan son- ra, milyarlannı silahlanma yerine daha iyi yatınmlara yönlendirece- gi umudunu tasıyorsunuz. Ne- den? BROVVN — Geleceğimiz, yasa- mayı surdürup sürduremeyeceği- miz söz konusu: Uçuncü Dunya- daki yağmur ormanlannın yok edilişi, pek çok ülkedeki orman- ların ölümu, buyuk tanmsal alan- ların toprak erozyonu sonucu ha- rabeye dönüşmesi, koruyucu ozon tabakasmın parçalanması, biyolo- jik soy zenginliğinın yıtirilmesi eğer bir şeyler yapılmazsa, hızla sona doğru ilerliyoruz. L'marım bunu yavaş yavaş politikacılar da kavrar. — Kısa bir sure önce insanlık. gezegeni uğnına sürdürdüğü sava- şı kaybediyor dediniz. Halen bu görüşte misiniz? BROVVN — Şu sıralarda ger- çekten de dünyayı kurtarmak için yaptığımız tum savaşları kaybedi- yoruz. Hastanın sağlık durumu hakkında bilgi veren tüm veriler, eğilimin kotuye doğru gittiğıni gösteriyor. Tek bir noktada bile iyileşme yok. Örneğin enerjı so- runu. Eğer iklim felaketini engel- lemek istiyorsak, komur ve petrol gibi fosil yakıcı maddeleri kullan- maktan vazgeçmeliyiz. Yenılene- bilen enerjiler, vanı guneş ve ruz- gâr, alternatıfler bunlar. — Ama tüm iyi niyetli girişim- ler parasızlık nedeniyle başansız- lığa mahkûm degil mi? BROVVN — Olağanüstu büyük miktarlarda paraya ihtiyaç oldu- ğunu biliyorum. Ama eğer biz so- ğuk savaşı sona erdirebiliyorsak, orduya sağlanan imkânların bir kısmını çevreyı kurtarmak için kullanmamız da mumkun bir hale gelebilir. — Nasıl yani? BROVVN — Gerçek tehditler yabancı ordulardan ya da karşıt ıdeolojilerden gelmiyor. Devletleri çok daha başka tehlikeler, dunya- daki ekolojik dolaşunın parçalan- ması tehdit ediyor. Dehşetli so- nuçlarıyla dünyanın ısınması, in- sanı temel besin maddelerinden yoksun bırakabilecek toprak eroz- yonu - güvenhğimizi gerçekte bunlar tehdit ediyor. Artık ulusal ve global bir guvenlik kalmadı. —Siz herhaMe maddi toplumu- muzun yerini alacak bir utopya- nın duşünü kuruyorsunuz? BROVVN — Bu konuda bazı duşüncelerim var. Henüz çok be- lirgin değil, ama insanlann daha dar bir çevrede yaşamlannı sür- durebilecekleri bir dünya tasarlı- yorum. Hammadde üreticilerin yerini recyling-işletmeleri alacak, guneş, rüzgâr ve su enerjı sağla- yacak. Kentlerde otomobil yerine daha çok bisiklet kullanılacak. Yeni ınsan... —...Bunlara gerçekten inanı- vor musunuz? Sosyalistler de ye- ni bir insan yaratmak istemişler- di. BROVVN — Evet, ama başara- madılar. Yenı bir bakış açısı, ye- ni değerler olmaksızın biz de ba- şarısızlığa uğranz. Yarın Kadir gecesi • ANKARA (ANKA) — Islamın 5 kutsal gecesinden bıri olan Kadir gecesi yarın. Islam inanışına gdre Kuran'ın indirilmeye başlandığı bu gece, Müslumanlarca kutsal sayılıyor ve dualar ediliyor. Kuran'ı Kerim'in 97'nci sûresinde, Kadir gecesinin bin aydan daha hayırlı olduğu bıldiriliyor. Muslumanlar, bu nedenle Kadir gecesini Kuran okumakla, zikirle, namaz kılmakla ve diğer ibadetlerle geçiriyorlar. Hz. Muhammed'in ise Kadir gecesi için "Bu geceyi ibadetle geçiren kimsenin geçmış gunahlarının bağışlanacağını" söylediği Islam kaynaklarında belirtiliyor. Kolesterol testi • Saglık Servisi — Amerika'da yapılan son araştırmalara göre, çocuklara da kolesterol testi uygulanmasının gerekli olduğu bildirildi. Uzmanlar ileri yaşlarda ortaya çıkabilecek kalp hastalıklannı önlemek amacıyla çocuklarda da düzenli olarak kolesterol testi yapılması gerektiğini söylediler. Yapılan araştırmalarda nüfusun yüzde 50'sinde ve çocu'.lann da yüzde 15'inde tehlike yaratacak ölçude kolesterol bulunması uzerine uzmanlar kişileri sürekh olçüm yaptırmaları için uyarmaya başladılar. Teknik olanakların artması, çocuk ve yetişkinlerde kolesterol olçümünu kolay, çabuk ve doğru bir şekilde yapan kuçük, otomatik analiz cihazlarının geliştirilmesine yol açtı. Amerika'da bu cihazlarla yapılan olçumlerde, hata oranının yüzde 5 olduğu saptandı. Golf paneli • ANTALYA (AA) — Turkiye Tabiatını Koruma Derneği ile Orman Muhendisleri Odası tarafından birlikte düzenlenen "Golf Paneli" Antalya'da yapıldı. Panelde konuşan Orman Muhendisleri Odası Sekreteri Doç. Dr. Yücel Çağlar anayasanın, ormanların kullanımında kamu yararını esas aldığını belirterek, orman alanlarının golf turizmi amacıyla yatırımcılara tahsisinin, anayasaya da aykırı olduğunu bildirdi. "Magic Box" 1 ha/iranda • İSTANBUL (AA) — Turkiye'deki ilk özel televizyon istasyonu Magic Box Star-1'in, deneme yayınlarına 1 haziranda, sürekli yayına da eylül ayında başlayacağı bildirildi. Magic Box'ın medya ve pazarlama konusunda görevli genel müdur yardımcısı Deniz Guven, tumuyle Türkçe olacak ve uydu aracılığıyla Turkiye'ye ulaştırılacak Star-1 yayınlarının küçük çaplı antenlerle izlenebileceğini, izleyicilerin anten ve montaj masrafı dışında hiçbir kuruluşa herhang bir ücret odemeyeceklerini bildirdi. Güven, Star-1'den sonra yayına başlayacak ve 24 saat süreyle yerli ve yabancı filmlerin gosterileceği Star-2'nin, Doğu Avrupa'daki sinemaseverlerin de izleyebilmeleri amacıyla, Türkçenin yanı sıra 5 ayrı dilde yayın yapacağını bildirdi. Her eve birgtil • EĞİRDİR (AA) — Eğirdir Belediyesi, ilçenin daha yeşil ve doğal güzelliklerle dolu bir görunüme kavuşması için, "her eve bir gül kampanyası" başlattı. Eğirdir Beiediye Başkanı Ömer Şengol, belediyenin mevye bahçesinde uretilen 4 bin adet gul fidanının, vatandaşlara ücretsiz dağıtımına başlandığını bildirdi. Şengol, saksılar içinde yetiştirilen çiçeklerin de resmi ve ozel kuruluşlara ücretsiz olarak dağıtıldığını kaydederek, "Turizm haftası" dolayısıyla başlatılan kampanya ile daha yeşil bir Eğirdir'in amaçlandığını soyledi. Eğirdir Beiediye Başkanı Şengol, ilçenin giriş ve çıkış yol kenarları ile dinlenme parklarına da toplam 2 bin adet çam, sedir, kavak, ıhlamur, akasya ve köknar fidanı dikildiğini bildirdi.