06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtYET/6 DİZİ-RÖPORTAJ 20 NİSAN 1990 MAHMl T MAKAL50 YIL SONRA KOY ENSTİTULERİ Enstitülü öğretmene devlet darbesi Ustaya seslendim: 'Usta, ç«h- nın uzerindeki kiremitleri lopla. oadaa sonra çatıyı duzeit' dedinı. Usta, "Onu ben bilirim, elimdeki şartnamede ne yanlı ise onu yapanm' dedi. Ben de: 'Usta bu kiremitler şimdi bulunrauyor, ya- nn bu Itınlan kiremitlerin yerine me koyayım' dedım. Buna İcarşın usta benı diniemedi. Ben de ken- disine 'ln aşagıya, bu işi yaptırmıyorum' dedim. Çatıdan inmeyince ustaya aşağıdan sert bır cisim attım. O da bana eundekı keseri attı. Böylece kavga ettik. Sonra usta aşağıya indi. Işçileri- ni aldı, arabasına binip gitti. İşler sağlam yapılmalı tki saat sonra bir jandarma arabası geldi. tçinden bir astsu- bay, uç er indiler. Astsubay oku- la gelerek "okul raudunı kim" di- ye sordu. "Buyurun astsubayım" dedım. "MubUr nerede" dedi. "Buynın siz oturun çagırtınz" dedım. Bu sırada muhtara haber gönderdim. Muhtar geldi. Hoş beşten sonra astsubay bize "Buy- nın Müdur Bey, mnhtaria birlik- te sizi Vaii çagınyor" dedi. Bizı arabaya bindirip Uşak Valisi'nin huzuruna getirdi. Vali Bey bana "Sen kimsin" dedi. Ben de "Okul mıiduniyum" dedim. Yine sordu. Ben yine "Okol mndıirüyüm" dedim. Bu soruyu en asağı 10-15 kez yı- neledi. Baktıra benim okul mudu- rü olduğuma ınanmıyor, bu kez "öğretmenim" dedim. Yine us- tüste sordu. Yine "öğrctmenim" dedim. Son kez sorduğunda, "vatandaşım" dedim. "Ben ki- raim biliyor musan" diye sordu? Ben de kendısine birdenbire "Sa- na kaymakamlık biie çok!" demi- şim. "Çık dısan" diye beni azar- ladı. Ben odanın balkon kapısın- dan dışarı çıkmak içm zorlamı- şım. Muhtar ceketimin eteğinden çekerek "kapı burada" diye, asıl- dı ve kapıdan çıktık. Merdivenden inerken polis arkadan gelerek, "sizi vali çağınyor" dedi. Valınin huzuruna geldik. Buyurun oturun dedi, arkasından da "ne içersi- niz?" diye sordu. Çay geldi, içme- ye başladık. Bu kez yine sordu. Aklı sıra, sen mühendis misin, muteahhidin işine ne karışıyor- sun, diyecekmiş. "Kiremitleri toplaraadan tamire başladı, ben de, usta kiremilleri topla, sonra çatıjı duzelt, dedim. Usta da ben şartnamedeki ne ise onu yapanm, dedi. Böylece munakaşa ettik, de- dim. Zile basü, 'MUli Egitim Mü- duni tzzet Alkut Bey'i çağınn" dedi. Milli Eğitim Müdürü geldi. Mudür Bey, bak hocamı dinle, dedi. Ben anlatmaya başladım. Milli Eğitim teknik elemanlarını çağırdılar. Onlar da geldi. Vali onlara, "şimdi hocamla birlikte gideceksiniz, okulıuı çatısının ye- niden keşfini yapıp kısa zaman- da ihaleye çıkaracaksınız" emri- ni verdı. Milli Eğitim arabası ile teknik elemanlar (Cavit Bey, Şa- kir Bey, Ben, Muhtar) arabaya bindik, Kızılcasöğut köyüne dön- dük. O zaman köylerde elektrik yok, ben lüksü yaktım, teknik ele- manları çatıya çıkardım. Kışın fi- ziki ve kimyasal olayları karşısın- da yıllarca doğa koşullarına gö- ğüs geren çatı çökmuş, çatının di- rekleri kırılmış. Teknik eleman- lar, tamirini yaptınyoruz, yarana- madık mı diye beni sıkıyorlar. Ben de çatıda bulunan çökmüş di- reklere birer tepik atarak 'bunu siz keşfettiniz, catı oldugtı gibi çökmuş, tiımunün değişmesi ge- rekli, siz ne biçim keşif yaptınız, ihaleye koydunnz' diye onlara kızdım. Ve yeniden bir keşif ra- poru ıle ıhalesi yapıldı. Çatı oldu- ğu gibi değişti. Kiremiti de Mar- silya yapıldı. Böylece okulun içi dışı tamir edildi, badanası yapı- larak sağlam bir okul haline gel- di. Sonra vali köye geldi. Bana 'Hocam seni affettim' diyerek iyi eğitim öğretim yapmamızı diledi. Daha sonra yeni vali ile tanış- tık, köye davet ettim. tlk fırsatta köye geleceğine söz verdi. Biz öğ- retmenler yeni valinın köye gde- ceğini duyurduk. Kısa bir zaman sonra vali köye geldi, köy halkı- nı topladık. Vali köylülerin dert- lerini dinledi. Köylüler okulun ye- tersiz olduğunu söylediler. Vali okulumuzu gezdi. Sınıf durumla- rını tetkik etti. Köyün sosyal yön- lerini soruşturdu. Kendisine yeter- li bilgiyi verdik. Arkasından bir okul yapılmasını onerdim. "Bu ihtiyacıoızı raporla bize bildirin, biz de valUik olarak MiUi Egiüm Bakanlıgı'na yazalun, Bakanlık programma aldıralım" dedi. Biz okul faaliyet raporuna, köyümü- zun okula ihtiyacı olduğunu yaz- dık. Bir yıl sonra köyümuze üç derslikli ve üç lojmanlı bir okul EKSTRÜMANTAL 1 OYUK HAVAUBI | ••• 11 Kmamı 1 SİVAN PERWER OESTAN 1 m. m B • HI a n NB ııt n m MUSTAFA YAVAS IN Karda gömülü" ATLILAR Kasetiçtktı Biz msanknn en ıyüenyu. kırdeşler Şarlenmızde buıam öurâm yaşamak tûter Paıd ELVARD POUN BANT KAYIT SANAYI ve TICARET IMC 6 Blok 6229*6502 Unkopom-lstonbu! Tel 522 98 85»522 25 63 Halk Muziği ve Deyiş sevenlere OZGU MUZİK YAPIM VAHİT UÇ sızler ıçin super bır yaP 11 sunmaktan gurur duyar ÖZLEM ÖZGÜRÇELTEKFACIASI (0-Tttn plak ve kaselçılerde ÖZGU MUZİK YAP1M I M Ç 6 Blok No 6&43 Unkapanı Isı . Tei 513 05 50 Bayram gunlerinde, bütun Türkiye'nin gazetesi Gazeteciler Cemıyetı'nin yaymladığı İstanbul Bayram'dır. Nerede olursamz olun, bu güzel tatıl günlerinı gazetenizle renklendirebilirsiniz. BAYRAM'DA Adres: Ga2etecıler Cemıyetı Cağaloğlu-Istanbul Tel 513 83 00 (3) Teleks- 23508 yetı tr Fax- 526 80 46 Ankara TemsUciliği: Tel 230 70 64 - 230 79 51 Demokrasi adına estirilen rüzgârlar gericilik fırtınasına dönüşmüş, Tonguç görevden alınmış, Hasan Âli bakanlıktan düşmüştü. Yıl 1947. Aylardan haziran. Yeni bakan, enstitüyü ziyarete gelir. Öğretmenler demirhanenin yanındaki yeni binanın duvarlarını sıvamaktalar... Bakan: Sizi bu amelelikten kurtaracağız yakında. Öğretmen: Biz amele değiliz, öğretmeniz. Bakan: İblis, sen dersini almışsın. Özellikle senin gibileri adam edeceğiz. Sizlerin ve özellikle sizi bu hale getirenlerin belini kıracağız. dık. Vali, evlerin önündeki taş yı- ğınlarını görünce köylülerin bu okul yapımına yardım edecekleri kanısına vardı ve taş yığınının üzerine çıkarak konuşmaya baş- ladı. Netıcede, "siı köylüler dev- letle biriik ve beraberlik içinde el eie çahşırsamz, sizlere soz veriyo- rura köyüııiize beş derslikli oknl yapbracagım" dedi ve köyden ay- nldı. Köy halkı valinin bu konuş- masından sonra okul yapımına daha çok önem verdi. Bir de çomak sokanlar olmasa Okul yapılırken o gunun Çalış- ma Bakanı Fethi Çelikbaş kon- voyla köye geldi. Çalışmaları, okul yapımını gördu. Valiye dö- nerek, "biz bu okullann şebirier- de ve kasabalarda yapılmasandan yanayız, siz nasıl bu okaiu köye aktardımz" dedi. Okul muduru olarak söz aldım ve köy nüfusu- nun çoğaldığını, köyde çeşitli es- naf bulunduğunu, dışarda ticaret- le uğraşanlar olduğunu, köy için- deki esnaflan sayarak yeteri ka- dar bilgi verdim. Okul yapunı bir hayli sıirdü ve nihayet beş ay son- ra beş derslıkli okula kavuştuk. 1963 yılında törenle okulumuzu açtık. Bugün sekiz yıllık ilköğre- tim okulu olarak faaliyettedir. Bunlarla da kalmadık. Köyümü- ze örnek elma bahçesi, bağ yap- tık. Meyvecilik, bağcılık köyde gelişti, yayıldı, kökleşti... Köy yollanna taş döşettik. Köy halkı bizden çok memnun idi. Sağ ol- sunlar, köy halkı bu yoğun çalış- madan yılmadılar, bizler ne yol gösterdiysek onlar o yoldan yürü- düler. Osman Bolulu geldi. O kara giysili, badem bıyık- lı adam bakanmış. "Kolay gelsin" dedi. "Sagol!" çektik. Badem bıyıklı Bakan: "Sizi yakında bu amelelikten kurtaracagız" dedi. "Biz amele degüiz, ögretmeniz, iş üreti>oruz!" diye yanıtladım. Badem bıyık, göğü delercesine bastonunu kaldırdı: "tblis, sen dersini almışsın, özellikle senin gibileri adam edeceğiz" dedi. Sert adımlarla oradan ayrıldı- lar. Biraz sonra müdürümüz En- ver Kartekin iskelenin altına gel- di. Bana: "tn oğlum aşağı" dedi. "Inmem hocam!" Mudurtl, badem bıyığın yanında zor duru- ma soktum. Mudur bana kızmış- tır. Belki de tokat atar. Karşılık verinm, olay çıkar, diye korkuyo- rum. Inmemek istiyorum. Ama müdurün gözünde öyle bir ıfade yok. tniyorum. "Aferin oglum, emeklerim be- lal oUnn" diyor. Alrumdan, ya- naklarımdan öpüyor, kollan çe- lik çember olmuş beni sıkıyor. Bir yandan da yanaklarından yaşlar suzulüyor. Müdür, hemen geri gi- dip badem bıyıklının grubuna ye- tisiyor. Bir hafta geçmeden müdürü- muzu görevden alıyorlar. önce bir ortaokula, sonra Manisa ki- taphğına memur olarak veriyor- lar. Ben mi sebep oldum üzüntil- sü, içimi delıyor. Çünku badem bıyık "Sizlerin ve sizi bu hale ge- drenlerin belini kıracagız" demiş- ti. Hoş, kendısı, bır seçim gezisin- de cipten düşüp beli kırılarak öl- du ya... Hayata atıldıktan sonra çağdı- şı, pek çok badem bıyığın zoruy- la karşılaştım, karşılaştık. Kork- tuğum, ürktuğum olmuştur içim- Enver Hoca'nı yapılacağj Uşak Valiliği'nce bil- dirildı. Biz köy halkı ile toplantı yaptık. Üç derslik değil beş ders- lik olmasıru istedik. Bu durumu, Muhtar, ihtiyar heyeti, okul mü- dürü olarak ben, Uşak Valisi'ne ilettik. Vali "beş derslikli okulun yapımı çok zor, siz üç derslikli okulu yapın" dedi. Biz de, "loj- man istemiyonız, mumkün ise beş derslikli oknl yapılsın, köy olarak gereken yardımı yapacağız" diye söz verdik. Vali, "haftaya köyü- nuze gelecegim, orada size gere- ken sozü veririm" dedi. Köye döndüğumuzde geniş kapsamlı bir toplantı yaptık. Toplantıda köyumüze beş derslikli bir okul yapılmasına karar aldık. Yalnız, köy ^ıalkı-Milli Eğitim işbirliği içinde bu okul yapılacaktı. Temel açmak, su basmana kadar taş du- varı ve kum teminini taahhüt et- tik. Halka, vali gelecek, sizlerin köy olarak okul hazırlığını göre- cek, herkes yeteri kadar taş, kum çeksin, evlerinin önüne yığsın de- dik. Cuma günü Vali köye geldi. Köy halkı yoğun bir şekilde taş, kum çeknieye başlamışlardı. Ara- ba, kamyon gibi nakil vasıtaları ancak şehirlerde görülüyordu. Köylerde iki tekerli kağmlar var- dı. Vaii Bey köy yolundan araba- sıyla kağmlar arasından güç bela geçerek köye geldi. Yolda köylü- lere "bu taşlan ne yaparaksınız" diye sormuş, köylüler de "oknl yapacağız, yardunda bulunmamı- n toplantıda okul muduru anlat- tı, okul yapımına hazıriık olarak bu taşlan çekiyoruz" demişler. Vali köye geldi. thtiyar heyeti, biz öğretmenler, köy halkı toplan- Demokrasi adına estirilen rüz- gâr gericilik fırtmasına dönüş- müş, Tonguç görevden alınmış, Hasan Âli Bakanlıktan düşmüş. d e n - Konıy-ucularımızdan dokusu bo- n n ı belımde hıssedıp dik durmu- zuk olanlar, gerçek renklerini gös- sumdur, dırenmışımdır hep. En- termeye yelteniyorlar. Yıl 1947. ver Hocalar bızlenn belkemiği ol- Haâranayı.Bizmezunolmuşuz. d u l a r - Ayakta kaldıksa, onlara Ancak okul bize: borçluyuz, derinden ta derinden. "Sizden önceki binalan aga- Hem de solucan gibi yerde sürün- beyleriniz yapö. Siz de şu binayı m e n i n z i l l e t o'duğunu bizden son- bitiripoylegidermisiııiz?"derniş. rakilere anlatarak gidiyoruz, gi- Demırhanenın yanındaki yeni bi- d e c e S ' z . _ gidecekler. nanın duvarlarını sıvamaktayız. "Bakan geldi" dediler. Biraz sonra badem bıyıklı, ka- ra giysili, kar melon şapkalı, eli bastonlu ufak kesim bir adamın önûnü çektiği bir grup isyerimize Yarın: öğretmen eşek olnrsa. üse: 2 Ortaokul: 2 Iise: 1 İlkokul: 3-4 BUYUK SEVİYE SINAVLARI UUTUMŞT». 21 Nisan Cumartesi ginü SAAT 14.00 ye 16.30 aynca 22 Nisan Pazar gönü saat 10.00, 12.30 ve 15.00'te yapdacaktır. İstediğjnk gün ve saatte katılabüirsiniz. NOT: I. Sıntva kadlan her seviyedeki başanta öğrencUerin <% 5'i 1990-91 ders yıhnda acretsiz abnacaktır. II. Büyik seviye sınavua katılan ber öğrend % 10 indirirali oknyacakür. III. Sınav kartı için önceden başvuruya gerek yoktur. Sınav kartııuzı 15 daklka önce almanız yetertidir. Matematik-Türkçe-Fen-SosyaJ OYS SKMELİ DERSLER7 Mayıs-20 Haziran BÜYÜK § DEBSANE Doğumundan ölümüne kadar... YILMAZGÜNEYİn ÇİZGİ YAŞAM AZİZ NESİN'in İlginç taşloma ve *** öyküleN POLİS ABUZlDDİNMn Up maceralan bölümünder Iginç röportaj.fıkralar, anılar ve karikatürler... UUiHuTun Aş^c, ızdırap, şantaj ve tecavüz... İŞTE... HANDE ile HASAN'm yorganaltı öyküsü... 90-91 Ders Yüı kayıüanmız başlamıştır Sish Osmanbey (Site Sineması cıkısı) Tel: 133 03 33 - 133 03 34 - 133 05 05 Bakırkoy-Bahcelievler (Pereja yanı) Tel: 575 17 68 - 575 71 22 575 78 96 Orta derecede Ingilizce ve iyi daktilo bilen sekreter aranıyor. Tel: 163 63 24 MEHMET GUMUS "Yaşadığım bir döneme EZGİLERİMLE tanıklık ediyorum." GÜNEŞİN BIR SURETIDIR EZGILERIMIZ ATEŞ BOYLARINDA SINANMIŞ SOZLERİMİZ ÇAĞ YANGINI TARİH KOKAR GENÇ ALNIMIZ İSTE BU TÜRKULER GULYANGINI ÖMRÜMÜZ —ADI YOK TESELÜNİN —BİR YILDIZ IŞISIN —DİDAR'A AĞIT —ÜMUDUN GÜNCESİ —GÜL TADINDA SÖZLER YAZDIK —GULYANGINI ÖMRÜMUZ B —O SÖNMEZ —BİR DÜŞ UÇURACAĞIM —KARADENİZ —SEVDA GÜCÜ —DEMIRLE PAS ARASINDA Gülyangını ömrümüz SİPARİŞLERINIZ İÇİN: 526 56 89-513 58 35 526 56 75-513 58 36 ÜMİTMÜZİK ÜRETİM TİC.SAN.LTD.ŞTİ. İMÇ. 5. Blok No: 5550 Unkapanı-İST. YAPIMCI: İLHAN DİŞLİ VEFAT Canımız, Sevgili Anamız DESPİNA FRANGOPULO Hanımefendi'nin vefat ettiğini sonsuz üzuntu ile dost ve akrabalara bildiririz. Cenazesi 21/4/1990 cumartesi günü saat 14.00'te Taksim Aya Triada Kilisesi'nden kaldınlarak Balıklı Mezarhğı'nda aile kabristanına defnedilecektir. ÇOCUKLARI: KİRYAKİÇA. AV. ELPÎDA, PETRO, TAKİ,SULA GUNEY BIRACILIK ve MALT SANAYİ A.Ş. 19.4.1990 tarihinde yayımlanan bilanço ilanmda sermaye rakamı 8.400.000.000T- TL "Sekiz milyar dört yüz milyon" olma- sı gerekirken sehven 4.200.000.000^ TL. "Dört milyar iki yüz milyon" olarak ya- yımlanmıştır. Düzeltir, özür dileriz. Silivri Semizkum Basınkent 4'te 70 rrr dublex yazlık kulianılmamış Tel: 526 80 46
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle