Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 NlSAN 1990 HABERLER CUMHURİYET/15
BAŞKENTTEN
S.S Kararnamesi
AHMET TAN
ANKARA — 413 sayılı kararname nihayet Gü-
zel ile ilgili DGM iddianamesini sollayabildi. Dün
Ankara'da ağırlıklı her kesimde sürgün-sansür ka-
rarnamesi tartışıldı.
DYP lideri Demirel, kararnamenin Türkiye'de-
ki rejimle. insan haklan ile yakından ilgili oldu-
ğunu, bu nedenle bir an önce Meclise gelmesi ge-
rektiğini, bayram tatili demeden olayın peşinde ol-
duklannı ilan ederken, SHP Grup Başkanvekili
Onur Kumbaracıbaşı da iktidann anayasa suçu iş-
lediğini soyledi.
Anayasa Mahkenıesi Başkanı Necdet Dancıog-
ln'nun önceki gün kuruluş yıidönumü töreninde
yaptığı konuşma ise dün kulislerde yankılandı. Da-
ncıoğlu'nun, kuvvetler ayrılığı ilkesinin rejim ba-
kımından önemini, bu ilkeyi temsil eden Curahur-
başkanı ve TBMM Başkanı ile Başbakan'ın karşı-
sında ifade etmesinin anlamı dile getirildi.
Yuksek Mahkeme Başkam'run işaret ettiği ve
DYP liderinin de altını çizdiği nokta açık:
"lktidar kararnamelerie Meclisi devre dışı bıra-
kırsa, yünılme. yasamanın yerini alır. kuvvetler ay-
nlığı ilkesi yok olur. Cumhurbaşkanı ise hiıkume-
ti direktiflerie yönlendirirse parlamenter sistem ra-
yından çıkar."
ANAP yönetimi sansıir-sürgün kararnamesini
Meclise sunmaya niyetli görünmüyor. Oysaki ik-
tidar çoğunluğu bunun gibi yüzlerce kararnameyi
yasalaştırmamaya yetecek durumda.
Gösterilen nedenler hiç inandırıcı değil.
"tç tuzük müsail degil, kararname ancak gele-
cek yıl gündeme gelebilir" diyen lçişleri Komisyo-
nu Başkanı Galip Demirel'e, SHP Grup Başkan-
vekili Onur Kumbaracıbaşrnın gösterdigi tepki İJ-
ginç. Kumbaracıbaşı, Galip Demirel için "Bu ar-
kadaşı Meclislen alıp bakan yapsınlar. Oraya
layıktır" diyor.
Nedenini sorduk:
"Bu hukümet keyfilige, laubaliuge çok daha
müsail" dedi.
Meclisi keyfilikten korumak gerek.
Görunen o ki, TBMM Başkanı Kaya Erdem bu-
nu yapmaya çaJışıyor.
Erdem'in parlamenco egemenliğini sağlamaktan
geri durmayacağını söylemesi "Kanunameicric ülke
yönetilmesine karşı çıkma" anlamına geliyor.
Erdem bunu açikça söylemiyor. Bunu söyleme-
ye bugünkü konumu da, kendi siyasal kişiliği de
uygun değil.
Erdem, bakanlık yaptığı uzun yıllar boyunca da
demeç vermekten, gazetelerde boy göstermekten
fazla hoşlanmayan bir siyasetçi olarak biliniyor.
Son günlerde Cumhurbaşkanı ile zıtlaşma içinde
olduğu yolundaki haber ve yorumlar da kendisini
biraz rahatsız ediyor.
Kişiliğini biçimlendiren devlet memuru anlayışı
ve disiplini ile demokratik ilkelerin, anayasanın ve
yasalann gereğini yapmaya çalışıyor.
Bunun için ise yasa ve kuraJlardaki boşlukları
kapatmak zorunda.
Yıllardan beri kendi iç tüzüğünü yapmayı bece-
remeyen Millet Meclisi için, yeni içtüzük yapma gi-
rişiminin nedeni biraz da bu.
Erdem göreve gelir gelmez, daha önceki yasa-
ma yılında çıkartılamadığı için geçersiz hale gelen,
içtüzük yerine yenisini yapmak üzere harekete geçti.
Bu konuda Uç parti arasında toplantılar başlat-
tı. Sessiz sedasız yürüyen bu çalışmalar "SS Ka-
rarnamesi"nin çıkarılması ile birden güncel hale
geldi. Yoksa tüzük çahşması önceden başlamıştı.
Bayram tatilinden sonra 1 mayısta her partiden
birer kişinin katıldığı üç kişilik bir komite iç tü-
zükteki en can alıcı maddeyi konuşacak.
Buna göre artık kanun hukmunde kararname-
lerin 30 gün içinde komısyonda gorüşülmezse doğ-
rudan TBMM Genel Kurulu'na getirilmesi kuralı
getirilecek. Burada da bu kararnamelere öncelik
tanınacak ve gündemin ilk sırasına oturtulacak.
Bu üçlu komite de, ANAP'tan Raşit Ülker,
SHP'den Güneş GiirseJer ve DYP'den Güneş Müf-
tiioglu yer alıyor.
Bunların uzlaşması ancak parti genel başkanla-
rının Mecliste birlikte hareket etmelerı ile sonuç
verecek.
Eğer lçişleri Komisyonu Başkanı Galip Demi-
rel'in dediği gibi ANAP "SS Kararnamesi"ni ge-
lecek yıla ertelemek istiyorsa, yeni ıçtuzüğun bu
maddesine karşı çıkacak.
Bu ise, ANAP grubunun anayasada öngörülen
kuvvetler ayrılığı ilkesini kaldırması anlamına
gelecek.
Kararnameye yaylım ateşANKARA (Cumhuriyel Büro-
sıı) — "Güneydoğu'dski Jerör
olaylannı önlemek" amacıyla çı-
karılan 413 sayılı kanun hükmün-
deki kararnameye tepkiler dün de
sürdü. Doğulu 11 ANAP millet-
vekili "Giineydoio kararname-
si"nin düzeltilmesiyle ilgili olarak
Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve
Başbakan Yıldınm Akbulut ile
görüştüler. Köşk'e çıkmadan ön-
ce Başbakan Akbulut'a istifa teh-
didinde bulunan milletvekilleri,
Özal'ın "Ben kefilim, uygulama-
larda siirgün ve sansür olmaya-
cak" güvencesi üzerine, uygula-
mayı beklemek üzere eylem karar-
larını ertelediler. Diyarbakır mil-
letvekili Nurettin Dilek, kararna-
tneyle getirilen uygulamalann hal-
ka yanlış aksettiğini belirterek
cumhurbaşkanından yöre televiz-
yonu GAP'ta bunun "sürgıin
oimadığım" anlatmasını talep et-
tiklerini söyledi.
413 sayılı karaınamenin bir an
önce Meclise gelmesini isteyen
DYP Genel Başkanı Süleyman
Demirel, son yedi yıl içerisinde
Meclise getirilen 216 kararname-
den sadece 66 tanesinm t
^rüşül-
düğünü arumsatarak, "Demek ki
yılda dokuz kararname konuşu-
İuyor. Bu durumda 413 nolu ka-
rarnameye 15 sene sonra sıra ge-
lir. Bu gülünçtıir" dedi. Demirel,
kararnamenin Türkiye'deki insan
baklarıyla, anayasayla ve Mecli-
sin varlığıyla ilgisiz olduğunu sa-
vundu. Kararnamenin bir an ön-
ce TBMM'ye gelmesi için genel
kurul salonunu önceki gece terk
etmeyerek eylem yapan l'i
SHP'li, 17'si bağımsız 18 millet-
vekili dün eyiemlerine son verir-
lerken, öğleden sonra da konuyu
TBMM Genel Kurulu'nda bir kez
daha gündeme getirdiler.
SHP Grup Başkanvekili Onnr
Knmbaracıbaşı, kararnameyi
doğrudan Anayasa Mahkemesi'-
ne götürmek için çaJışmalar yap-
tıklanm açıklarken, çeşitli kişi ve
kuruluşlar da 413 sayılı kararna-
meyi kınayan açıklamalar yaptı-
lar. Federal Alman Yeşiller Par-
tisi de Cumhurbaşkanı Özal'a bir
mektup yollayarak, "kararname-
nin iptal edilmemesi balinde
Türkiye'ye geniş çaplı bir lurizrn
boykotu uygulaması çagnsında
bulunacaklanm" bildirdi.
Akbulut'la göriişme
Doğulu milletvekillerinin ran-
devu istemleri üzerine Başbakan
Yıldınm Akbulut önceki akşam
ANAP Mardin Milletvekili Nu-
rettin Yılmaz'ı telefonla arayarak
göniştü. Yılmaz'ın bir grup mil-
letvekili olarak görüşmek istedik-
lerini söylemesi üzerine Akbulut,
kendisinin de görüşmek istediği-
ni, ama programının çok yoğun
olduğunu söyledi. Akbulut, prog-
ramında boşluk olması halinde
kendilerini cağıracağını da sözle-
rine ekledi.
Bu gelişmeler üzerine Doğulu
milletvekilleri TBMM ANAP ku-
lısinde öğleden sonra toplanma-
yı kararlaştırdüar. Görüşmeye ka-
tılmak isteyen milletvekili sayısı
önce 23 olarak belirlendi. Ama
kulise 10 dolayında milletvekili
toplandı. Bu sırada Başbakanlık'-
tan, Akbulut'un kendilerini Baş-
bakanlık Konutu'nda görüşmeye
beklediği haberi iletildi. Milletve-
killeri saat 15.30'da Konut'a gi-
derek Başbakan Akbulut'la yak-
laşık bir saat süren bir görüşme
yaptılar. Görüşmeye Hakkâri'nin
ANAP'h Belediye Başkanı Şiik-
rii Çallı da katıldı. Görüşmede
hazır bulunan milletvekillerinin
adları şöyle:
NurettİD Vılmkz (Mardin), Ke-
mal Birlik (Siirt), Muhlis Gören-
taş (Van), thsan Bedirhanoğlu
(Diyarbakır), Zeki Çeliker (Siirt,
bağımsız), Mehdin Isık (Siirt),
Naim Geylani (Hakkâri), Reşit
Çelilt (Van).
İstifa (ehdidi
Edinilen bilgiye göre milletve-
killeri görüşmede Akbulut'tan ka-
rarnamenin özellikle "sansür ve
siirgün" konusundaki hükümle-
rinin düzeltilmesini istediler. Mil-
letvekilleri görüşlerini belirtirkeıı,
"Kararname düzeitilnıezse istifa
da edebiliriz. Halkımızın çıkan
için, halkımızın istekleri dogrul-
tusunda bunu yapmak zorunda
kalabiliriz. Dogru, haklı istekler
için böyle davranabiiiriz. Sırf kar-
şı çıkmak için karşı çıkmıyoruz"
dediler. Akbulut, milletvekilleri-
nin bu sozleri üzerine susarak ya-
nıt vermedi.
Sürgün konusundaki hükümle-
re karşı çıkış gerekçelerini anlatan
milletvekilleri bölgede ihbarcılığın
ve rüşvetin yaygınlaşacağını, bu-
nun da tehlikeli sonuçlar doğura-
cağını dile getirdiler. Bir süre ön-
ce Siirt'ten 6 kişinin bölge dışına
çıkanldığının anımsatıldığı görüş-
mede, yargılamanın bölgede fark-
Iı olmaması istendi.
Başbakan Akbulut da bu soz-
leri dinledikten sonra, "Biz, iyi-
leşürdik sanıyorduk" dedi. Mil-
İzlenimler
Geceyarısı
Meclisinde
3 birleşim
ÜMİT ASLANBAY
ANKARA — TBMM Genel
Kurulu'nda oturum biterken, alı-
şılmışm dışında, idare amirleri,
guvenlik görevlileri, çaycılar ve ga-
zeteciler ve hatta genel kurul ka-
pılannda bekleyen kavaslar çıkış
kapılanna ya da telefonlara yönel-
miyorlardı.
Biri SHP'li, 17'si bağımsız 18
milletvekili genel kurul salonun-
dan dışan çıkmamıştı. "Geceyansı
Medisi" böyle başlamıştı.
SHP'li Mehmet Mogtıltay ile
Scdat Dogan, kalanlara "başan"
diliyor, "eylemci" Kenan Sönmez
kırık kolunu gömleğinin içine da-
ha bir sağlam yerleştiriyor, diğer
"eylemci" Tevfik Kocak ise "Bu-
gıin gazele de okumadı, esimiH
haberi yok eurada
kalacagımızdan" diyerek telefon
kulubesine doğru koşar adımlar-
la gidiyordu. Meclisin itfaiye gö-
reviiieri aenel kurul salonunu "her
ihlimale karşı" bir kontrol ediyor-
du. Salondan çıkmayanlardan Ke-
mal Anadol da gazetecilerin "her
ihtimale karşı fotograf
çekememeterini" gözönüne alarak
arkadaşlarırun salondaki görüntü- -
lerini belgeliyordu. SHP'li idare
amiri, Kazım Özev ise, "bir ihti-
yaçlan olup olmadıgıaı" so-
ruyordu.
Kimine göre ilk kez böyle bir
eylem oluyordu. Kimine göre ikin-
ci, kimilerine göre de üçüncü...
1965'lerin TİP'ini (Türkiye Isçi
Partisi) 1990'lara uyarlamak iste-
yen bu miUetvekillerinden bazılan
"TİP'in bu eylem biçimiai
denedigini" söylüyorlardı. Bazılan
da 1975'te Meclis Başkanı seçile-
memesi üzerine, 3 CHP'li millet-
vekilinin -Etem Eken (Çorum),
Hasan Çetinkaya (Erzincan), N«-
rettia Karsu (Erzincan)- Meclisten
çıkmadıklarını anlatıyordu. Ama
bu 3 milletvekili hep kuliste otur-
muşlar, şimdiki gibi genel kurul
salonu açık kalmamıştı.
Saat 20.00 sulanndaki sandviç,
yoğun ya da çaydan oluşan "ilk
atıştırmalardan" sonra, saat
21.00'i geçerken muhtelif acılı-
acısız kebap, meyhane pilavı, sa-
lata, kadayıf ve padişah tatlısın-
dan oluşan "paket mönü", kulis-
teki sehpalara serilen kâğıtların
üzerinde afiyetle ama "nöbetkşe"
>eniyordu. Çünkü genel kurul sa-
lonunu da boş bırakmamak ge-
rekliydi. Yapılan "şakaya göre",
uğruna eyleme geçilen "Güneydo-
ğu kararnamesi" belki ummadık
bir anda genel kurula iniverirdi...
Çaylar içildi. Sonra salona gi-
rildi. Gazetecilere kapalı olan sa-
londa, anlatılanlara göre, Cüneyt
Canver, "tdlo ile öneri getirdi" Sa-
lih Sümer, oturumu başlatan
"gong"u titretti. Ardından kürsü-
ye çıktı. (Iddiaya göre, milletvekili
olduğundan bu yana ikinci kez).
Bir Doğulu bakanın taklidini yap-
tı.
"Geceyansı Medisi"nde tam üç
birleşim yapıldı. Her birleşimde
de "yeni parti çalışmaları,
yapılabilecekler" tartışıldı. Saat
03.00'te de (bunun ilk kez olduğu
kesin), uykulu gözlerle, biraz da
ağızdan yavaş çıkan sözlerle
TBMM'de basm toplantısı yapıl-
dı. SHP'li Rıza Ilıman, birkaç saat
önce gelmiş, "desle^ni ifade edip"
ayrılmıştı. Kazım Özev de son kez
bir ihtiyaçları olup oimadığım
sormuştu.
Bu saatten sonra, "yasam" da-
ha çok kuliste geçti. Milletvekil-
leri uyumuyorlardı. Henry Mil-
ler'in "uykusuzluğu" aşktan idi.
Milletvekillerininki kitapyazacak
kadar "kararnameden." geceyarısı
basın topiantısı yapacak kadar.
Üstelık gazetecilere "eylemi uyu-
yarak gecirdiler" fotografı da ver-
memek lazımdı.
IZMIRTden HİKiıin ÇFTIIIKAYA
Dönemeç
İZMİR — I8milletvekilinin S-S karar-
namesinin TBMM Genel Kurulu'nda gö-
rüşülmesi için tarihi eylemi gerçekleştir-
dikleri saatlerde Ankara'dan bize ulaşan
bir başka haber de, açlık grevınde olan
TBKP yönetıcileri Nihat Sargın ve Nabi
Yağcı'nın sağlık duaımlarının giderek bo-
zulduğu yolundaydı.
Önceki gece saat 21.30'da başlayıp sa-
at 01.30'a dek süren Bakanlar Kurulu top-
lantısında da ana gündem, TCK'nın 141,
142 ve 163. maddelerinden oluşmuştu.
Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, Bakanlar
Kurulu'nda geniş açıklamalar yapmıştı.
Sungurlu'nun "Ne gibi açıklamalar?" so-
rusuna verdiği yanıt ise şöyleydi:
— Anayasamız açısından, hukuk açı-
sından, politik durum açısından hazırla-
mış olduğum ölçüferde Bakanlar Kurulu
1
na izahat verdım. Tatmın olup olmadıkla-
rını bilmıyorum, ama tatmin etmeye ça-
lıştım.
Bakan Sungurlu daha sonra, "Arkadaş-
lanmm sorularından tatmin olduklarını
sanıyorum" deyıp eklıyordu:
— Biz hangi ölçülerde neler yapabili-
riz, onları konuştuk. Eleştirilerden çok,
meseleyi anlamak. ögrenmek, memleket
gerçekleriyle hangi ölçülerde bağdaştıra-
biliriz, hangi ölçülerde neler yapabiliriz,
bunları konuştuk...
TCK'nın 141,142 ve 163. maddelerine
yeni düzenlemeler getirileceği, ancak bu-
nun bir süre daha uzayacağı söyleniyor.
Bir bakan bu konuda görüşlerini açık-
larken şöyle konuşuyordu:
— Türkiye'de demokrasinin tüm kurum
ve kurallarıyla işlemesi için daha önü-
müzde bir hayli yol var.
•
TBKP yöneticileri Nihat Sargın ve Na-
bi Yağcı'nın avukatlarından Güney Dinç,
Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi'nin 5.
maddesini bılenler bılmeyenler için bir
kez daha yineliyor:
— Bu madde tutuklu sanıklara, makul
süre içinde salıverilmelerini isteme hak-
kını tanımıştır.
TBKP yöneticileri Sargın ve Yağcı'nın
tutukluluk sürelerı uç yıla yaklaşıyor.
Avukat Güney Dinç, Sargın ve Yağcı-
nın yargı alanı dışında bulunduklarını ve
yurda gönderilmeleri söz konusu olma-
dığı koşullarda kendiliklerınden dönüp
geldıklerinı belirterek "davanın açılması-
nı kendıleri ıstemişlerdir" diyor. Dinç, "si-
yasal görüşlerini, amaçlarını, inançlarını,
yasal zorunluk bulunmadığı halde soruş-
turmanın her aşamasında uzun uzun
anlatmışlardır" görüşunü yineleyerek bir
de örnek verıyor:
— Beş yıldır başta cumhurbaşkanları,
başbakanlar, tüm siyasal parti başkanla-
rı, bakanlar, milletvekilleri, çok sık kaldı-
nlacağını açıkladıkları TCK'nın 141 ve
142. maddelerı nedeniyle cezaevinde bu-
lunuyorlar. Mahkemeler aynı suçtan sa-
nık yüzlerce kişinin tutuksuz yargılanma-
larına karar verırken. Sargın ve Yağcı'nın
içinde bulunduğu durum, anlaşılmaz bir
çelişkidir.
İşte en yakınımızdaki somut bir örnek:
Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Anayasası'na göre tutukluluğun üst sü-
resi üç aydır. Mahkemeler ya üç ay için-
de davayı bitirip son kararı verirler ya da
en ağır suçtan yargılansa bile üç ay so-
nunda tutuklu serbest bırakılır.
•
S-S kararnamesine karşı eylem yapan
18 milletvekili, Türkiye'deki antidemokra-
tik uygulamalara son verilmesini istiyor.
Kimı ANAP, SHP ve DYP'li milletvekilte-
ri, 18 milletvekilinin TBMM'deki rylemini
destekliyor.
Kaya Erdem'in, "Meclisin üstünlüğü"
konusunu Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a
iletmesiyle baslayan tartışma. ANAP'h ba-
kan ve milletvekilleri arasında "Neler
oiuyor" sorusunu gündeme getiriyor.
İnönü ve Demirel, 26 Mart yerel seçim-
lerinden sonra ANAP iktidarının çöktüğü-
nü, halk desteğini yıtırdiğini anlata anla-
ta bugünlere geldiler.
Kurtuluş erken seçimde...
Demokrasi dönemecinde kişisel ihti-
raslar, "ben bilirim" kavgasına dönüşür-
ken, S-S kararnamesıyle ayakta kalma
çabaları, ülkeyi yeniden özgürlükleri kı-
sıtlama noktasına sürüklüyor.
Muhalefet bugünlerde konuşmayıp da
ne zaman konuşacak?
letvekilleri bölge halkının karar-
nameye karşı çıktığını belirttiler.
Bu arada Siirt Milletvekili Kemal
Birlik de Şırnak'ın il yapılmasına
teşekkür etti ve "Şırnak'ta il ol-
ma karan duynlunca çalınmaya
başlanan davul-zumalar sürgün
ve sansür duyulunca sustu, halk-
ta tedirginlik başladı" diye konuş-
tu. Akbulut, kararnamenin yeni-
den gozden geçirilecegini belirtir-
ken, sürgün konusunda, "Biz,
bölge dışına çıkartdanlara ekono-
mik destek vermek istedik. Zaten,
bolge dışına çıkartmak bölge va-
lisinin \etkisindeydi" dedi.
ÖzaJ ile göriişme
Milietvekilleri Akbulut'la gö-
rüşmeden sonra TBMM'ye döne-
rek arkadaşlan Nurettin Dilek
(Diyarbakır), Faik Tanmcıoğlu
(Bitiis). Muhyettin Mutlu'yu (Bit-
lis) alarak Cumhurbaşkanlığı
Köşkiı'ne gittiler. Milletvekilleri-
nin Özal ile görüşmesi dün saat
17.00'de başladı ve saat 18.45'e
değin sürdü.
Görüşmeden çıkarken miUetve-
killerinden Naim Geylani ve Nu-
. rettin Dilek, "ikna olduklanm"
söylediler. Geylani, özal'ın böl-
gedeki uygulamanın adil olacağıru
ve keyfı davranışlara izin verilme-
yeceğini söylediğini ifade etti. Nu-
rettin Dilek ise "Sayın Cumhur-
başkanı siirgün ve sansiiriin olma-
yacagını söyledi" dedi.
Öte yandan görüşmede Özal'-
ın milletvekillerini tek tek dinle-
diği ve daha sonra kendi görüşle-
rini dile getirdiği öğrenildi. Mil-
letvekilleri sürgün ve sansüre karşı
çıkarak bölgede yaşayanların
"Kiirtler" olduklarını ve kültür
düzeyinin göz önünde tutulması-
nı istediler. Ayrıca asker ve poli-
sin halka baskı yaptığı, istihbara-
tın sağlıklı olmadıgı vurgulandı.
özal'ın sürgün ve sansür oima-
dığım söylemesi üzerine milletve-
killeri, " O zaman GAP TV'sine
de bu konuda bir acıklama yapın,
vatandaş farkb biliyor" onerisin-
de bulundular. Bir milletvekili
"özel tim" görevlilerinin kendi-
lerini de "takmadıklannı" belir-
terek, "bunlann halka sempatik
davranması gerekH" dedi.
özal da konuşmasında Türki-
ye'de "Doğulu-Baolı, Turk-Kürt-
Çerkez aynmı \aptknamasi gerek-
tigini, eski yasanın bazı ek mad-
di imkânlar getirilerek yeniden
düzenlendigini" vurguladı. özal,
"Ben bu işin kefiliyim. Yakın ta-
kipcisi olacagıra. Geçmişte oldu-
gu gibi sürgünler olmaytxak" de-
di. "Hatıriarsınız, pişmanlık ka-
nunu sırasında da çok gurültu çı-
kardılar. Ama sonra bir şey olma-
dı. Aunda da böyle olacak" diyen
Özal, Milli Guvenlik Kurulu'nun
tavsiyelerine uyulduğunu söyledi.
özal, kararlann alınmasının
"zorunlu" olduğunu ifade etti.
Demirerin tepkisi
Konuyla ilgili olarak gazeteci-
Kalitevehesaplıfiyatçok yakımnızda!
aos
Gayrettepe
açıldı!Iyigiyinmenin çok paraharcamaklailgisi olmadığınış s ytflardır kanıtladı;işte aps'tanba)îamlıklar, baharlıklar,yazhklar.
Hepsiçok^k,çokkaütei
HepsiAvrupavitrinleriiçinüretildi;amaapsfarkı,fiyatlannçokhesaplı olmasL
Takımelbiseden blucine,gömleğe...tişörtteneşofmana, çocukgjysisLne...akhnızagelebilecekher şeyi aps'ta bulacaksınız;
yeni İtalyanayakkabı veaksesuarlara dagözatmayısabn unutmayın.
Alıneşinizi,çocugunuzu,gelinaps'a:akıla alışverişetmeninkeyfinisizdeyaşayıiL.
lerin sorularını yanıtlayan DYP
Genel Başkanı Süleyman Demirel
son yedi yıl içerisinde Meclise ge-
tirilen 216 kararnameden sadece
66 tanesinin görüşülduğünü anını-
satarak, "Demek ki yılda dokaz
kararname konuşuiayor, 413 nolu
kararnameye bu durumda 15 se-
ne sonra sıra gelir. Bu giilünctür"
dedi. Kararnamenin Türkiye'de-;
ki insan haklanyla, anayasayla ve •
Meclisin varlığıyla ilgisiz olduğu-'
nu belirten Demirel şunları söy-
ledi: :
"Eğer hiikümetler temel insan
haklannda istedikleri gibi değişik-'
ligi yapma yetkisini kendisinde
gönirlerse o zaman hem anayasa-
ya hem de TBMM'ye gerek yok-
tur. Onun için bu KHK'nın acele
Meclis gündemine gelmesi ve her
şeyden once konuşulması lazım-
dır. Esasen korkacak bir şeyleri de
yok. Çogunluklan vardır. Karar- >
nameyi 15 sene sonraya bırak-
makla ellerine ne geçecek? Ken- '
dilerinin meşruiyetini lartışılır ha-
le bir defa daha getirirler. Bu bu-
susun üzerinde hassasiyetle duru-
yonım ve Meclis Başkanı'nın gay-
retlerini desleldiyorum. Anayasa
mahkemesi başkanının konuşma-
sında da kuvvetler aynlığı pren-
sibinin işlemesine işaret vardır.
Şimdi burada kuvvetler aynlıgı
prensibi kalmamıştır. Tek kuvvet
vardır. Onun da ne kadar kuvvet
olduğu meçhuldür. Yani gucünün
nispeti meçhuldür. Hükumeti de
Çankaya'yı devralmıştır. Turkiye
böyle bir çıkmaza siinikienme-
mişdr."
Demirel, Meclis'te eylem yapan
18 millet vekiliyle ilgiJi bir soruyu
da, "Bu yalnız anlann infiali, de-
gildir. Türkiye'deki pekçok kişi-
nin hiddetidir" diye yanıtladı.
Mecliste eylem
Biri SHP'li, 17'si bağımsız mil-
letvekilinin önceki gün baslayan
TBMM Genel Kurulu'nu "terk
etmeme" eylemi dün akşam
TBMM'nin "fülen tatile girmesi"
ile sona ererken bu milletvekille-
ri adına gece 00.30'da bir basın
toplantısı duzenleyerek hazırlanan
bir bildiriyi okuyan bağımsız Bur-
sa Milletvekili Fehrai Işıklar,
"Türkiye'de sivil göriınumiu dar-
be yapıldı ve demokrasi askıya
alındı" dedi. Işıklar, "saglanan
ezici çoğunluğa rağmen
TBMM'nin dışlanmasını onayla-
manın miimkün oimadığım" di-
le getirirken, "Güneydogu Karar-
namesi"nin "bir an önce''
TBMM Genel Kurulu'na indiril-
mesi için çaba ve girişimlerini sür-
düreceklerini açıkladı.
Yurtdışında bulunduğu için ey-
leme katıiamayan tstanbul Millet-
vekili Abdullah Başhirk'un de ka-
tıldığı belırtilen bıldiride, Türki-
ye'de demokrasinin 10 yılda bir
askıya alındığına, demokrasiyi
koruma kollama adına hak ve öz-
gürluklerin sınırlandığına dikkat
çekildikten sonra şu göruşlere yer
verildi:
"Bağımsız milletvekilleri ola-
rak b« olumsuz gelişmeleri pro-
lesto etmek ve gücümiizün yetti-
ği oranda engdleraek için 'müte-
vazı bir uyarf olarak nitelediği-
miz TBMM Genel Kurulu'nu terk
etmemek eylemini başlattık. Bu
eylemimizin halkımıza karşı duy-
duğumuz sorumluluk geregi 70.
kuruluş yıldonumünde
TBMM'nin işlevine, onunına ve
demokrasimizc katkıda bulunaca-
ğı inancında)iz. Bu konuda so-
rumluluk duyan herkesi bir kez
daha göreve çağınyoınz."
aps Gayrettepe
•MıSaıniYenCad
MeviiuPfehhvaSok.Na27
T<±1676735
AnkaraAsfcüo, Içerenkoy - BosüftıKavşağı
YeşflVadJSok.No:6Ter.3840874/4
apsOsmanbey
Samanjolu Sok.4Z3 Td:'l48 65 22
apsBeyaat
MarmaraÇarşıaNo.lTei:51676 20
Tepkiler
SHP Grup Başkan Vekili Onur
Kumbaracıbaşı, parlamentoda
düzenlediği basın toplantısında,
413 sayılı kanun hukmunde ka-
rarnameyi doğrudan Anayasa
Mahkemesi'ne götürmek için ça-
lışmalar yaptıklarını söyledi.
Kumbaracıbaşı, lçişleri Komisyo-
nu Başkanı Galip Demirel'in
"Kararnameler bu yasama yılın-
da göriişülemez" sözlerini hatır-
latarak şunları söyledi:
"Anayasada kararnamelerie il-
gili iki madde bulunmakladır. 91.
madde. kararnamelerin komis-
> oniar ve genel kunılda oncelik ve
ivedilikle göriişülmesini öngörii-
yor. 121. maddesi ise 'Meclisin
onayına sunulur' diyor. Bu 'ona-
yına sunulur' ifadesi, 'doğrudan
genel kurulda görüşiilür' demek-
tir. Türkçe anlamayan kişilerin bu
Mecliste bulunmamalan lazımdır.
Eğer doğrudan genel kurula getir-
memekte ısrarlılarsa o zaman 91.
maddeyi uygulayıp öncelik ve ive-
dilikle görüşsünler. Bu işin kaça-
cak yeri yoktur."
AA'nın haberine göre, Federal
Alman Yeşiller Partisi Milletvekili
Karitas Hensel, Cumhurbaşkanı
Turgut Özal'a bir mektup yolla-
yarak, "Güneydoğu Kararname-
si'nin iptal edilmemesi halinde
Türkiye'ye geniş çaplı bir turizm
boykotu uygulanması çagnsında
bulunacaklanm" bildirdi.
SHP Istanbul 11 Başkanı Ercan
Karakaş dün yaptığı yazılı açık-
lamada, 413 sayılı kararnamenin
"ülkenin demokratikleşme çaba-
lanna indirilen büyiik bir darbe
olduğunu" belirtti.
İnsan Haklan Derneği Istanbul
Şubesı tstanbul'da bir basın top-
lantısı duzenleyerek, Ankara Şu-
besi de yazılı bir açıklamayla 413
sayılı kararnameyi kınadı.
Aylık olarak yayımlanan 21 si-
yasi derginin yöneticileri de dün
413 sayılı kararnameyi protesto
etmek amacıyla Gazeteciler Cemi-
yeti'ne yürüduler.
Öte yandan aralarında Tarım-
Iş, Petrol-Iş, Basın-tş ve Harp-
İş'in de bulunduğu 11 sendikanın
ortak açıklamasında da 413 sayı-
lı kanun hükmundeki kararname
sert bir dille kınandı.