05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 15 NÎSAN 1990 Devrimin Taban Dokusu: Köy Enstitüleri HIFZI VELDET VELİDEDEOĞLU Köy Enstıtulen'nın kuruluşunun 50 vılına ıkı gün kaldı Gunler yaklaştıkça heyecanlanı>orum Bu, uzuntu heyecanı Kapatılmış olmalan benı çok uzu- yor Oysa açıhşlarından bırkaç >ıl sonra başta An- kara, Hasanoğlan Kov Enstıtusu olmak uzere ul- kemızm turlu vörelerındekı, dahası taa uzakta, Kars'ın Cılavuz'undakını de zıyaret ederek oralar- dakı çalışma vontemlerım gorup ıncelevınce du>- duğum coşkuyu hıç unutmadım ve unutamam. Bu heyecan bır yukselışın, Ataturk Devrımı'nın getır- dığı aydmlığm, yuzyıllarca karanlık \e bıhsızlık (ce- halet) ıçınde vaşamış olan Turk halkının gelecekte görur gıbı olduğum kalkınmasının, çağdaş bır top- lum doğrultusuna yonelmesının sevınçlı hevecanıy- dı Köy Enstıtulerı, köv çocuklanna yalnız abece dıyebıleceğımız sıradan bılgıler oğretmekle kalmı- yor, onları, duşünen, tasarlayan, tasarladığını ger- çekleştıren bırer kışılık olarak vetıştınvordu Dev- rım'ın taban dokusu ancak bovle ışlenır Ataturk Devrımı, karşı-devrımcılerın saldırılanna ancak bu yolla karşı koyabıhrdı Bendekı umut coşkusu bun- dan ılerı gelıyordu Kuçuk bır ornek vereyım, köy çocuğu o zamana değın arının bal vapmasının nedenını hıç duşunme- mıştı, çunku ona dunvada her şe>ın Tanrı'dan kav- naklandığı, ınsanlardakı ve hayvanlardakı her dav- ranışı Tann'nın >onlendırdığı oğretılmıştı Ama bu çocuk Köy Enstıtusu'ne gelıp de çağa yakışır (mo- dern) an kovanları ıçınde arıların nasıl bal \e pe tek yaptığını, saydam cam kapaklar ardında gorun- ce ve öğretmenı ona arının bal hammaddesını çı- çeklerden topladığını, balmumunun ıse kendısının çıkardığı bır maddeden oluşturduğunu, peteklerı böyle vaptığını anlatınca, duşunmeye alışıyordu, de- mek arıyı Tanrı va da doğa yasası, yaratıldığından ben ıçgudusel olarak >onetıvordu, ama, balın ve pe- teğın nasıl ve neden yapıldığı artık bır gız (sır) de- ğıldı Tekruk olarak, bıhmsel olarak her şey gozlerının onunde oluyordu O halde bu örnekte önemlı olan, annın yönlendınlmesı ve balın yapılması değıl, doğa yasalanndakı gızlerın ınsan aklı tarafından bırer bı- rer çözulduğunun genç oğrencının kafasına ışlen- mesındeydı Köy Enstıtulerı, an gıbı çalışarak bu çocukların zekâ balını ışleyıp onlardan koy oğret- menlerı yetıştınyordu Şu avrım (tark) ıle kı, bu oğ- retrnen yalnızca bır kultur urunu değıl, aklını kul- lanan, ureten, vetıştıren bır duşunce kavnağı olu- yordu Atandığı koyde okulun verım seçecek, koy- lulen ve kov çocuklannı vonlendırecek, devletın ver- dığı araç ve gereçlerle koy okulunu yapacak, bah- çesını duzenleyecek, aılesıne vetecek sebzeyı orada yetıştırecek, kovden ya da devletten alacağı bır sut hayvanı ıle yoğurdunu ve sut gereksınmesını sağla- yacak, açıkçası bır yokluktan bır varlığa geçışı hem oğrencılerıne hem kovlulere gosterecektı Nıtekım o tanhte a>dın geçınen bır çok kışının ınanmadığı bu tansık (mucıze) bır çok ko\de gerçekleştı, çev- resı yeşıl, tek derslıklı ko> okulları >urdun her va- nında art arda yukselmeve başladı Her zaman vaz- dığım gıbı topraklarımızın altında ışlenmemış ne denlı çok maden cevherı varsa kırsal kesımde de ış- lenmemış o denlı çok zekâ gızılgucu (potansıyelı) vardı Bunlar akılcı volda, devrımcı yolda ışlenme- dıkçe, başta belırttığım gıbı devrımın taban doku- su orulmedıkçe Ataturk Devrımı'nı yalnızca klasık okuma yazma \e bılım oğretımıvle topluma mal et- me olanağı voktu Karşı devrım pusuda vatıyordu Ataturk bunu bıldığı ıçın daha once kurmuş ol duğu Halkevlen ve Halkodalanna çok onem verı- yordu Nıtekım Latın kokenb venı Turk abece'sı ka- bul edıldığı zaman yurdun her koşesındekı Halkev- len ve Halkodalarında genç, vaşlı herkes ıçın, okuma-yazma kursları açılmıştı Başoğretmen Ata- turk Anadolu'nun turlu vorelersnde kara tahta ba- şında halka yeru Turk abece'sını oğretıvordu O gun- lerde toplumun buyuk bır bolumu ınanç ve gelece- ğe guven ıçınde çağdaşlaşma doğrultusuna >onel- mıştı Laiklik Devrimi dın ve mezhep çatışmalan- nı ortadan kaldırıp tam bır vıcdan ozgurluğu ge tırmıştı lnananlar ıbadetlerını buyuk bır ruh ra- hatlığı ıçınde yapıyor, kımse kımsenın camıye va da kılıseve gıdıp gıtmedığıne karışmıvor. Sunnı Ale vıve baskı vapmıvor, kısaı_ası ruhsal ve ınsansal ba- kımdan toplumda tam bır K, barış egemen oluyor du Ataturk olduğu zaman Rum, Ermenı ve Muse- vıler de ıçınde olmak uzere butun Turkıvehlerın O- nun ardından ağlaması bundandı Halk kendısıne ruh esenlığı sağlavan Ata sını yıtırmıştı Ama karşı-devrım daha o zamandan pusuday dı Kovu Cumhurıvet Halk Partılı olan ve bu par tının sağlam dıreklerınden bırı savılan Rıze'de bı le, yuksek dağlık bolgeye çekılen gızlı medreseler- de kuçuk çocuklara "\rap abece sı oğretılıvordu Ataturk, koy okullarına buvuk onem vermıştı 1940'ta Kov Enstıtulerı kurulduğu zaman bu kov okullarından onemlı olçude vararlanıldı Bu enstı- tuler kısa zamanda gelıştı serpıldı Inançlı, çağdaş kafalı Turk aydınlan, Ataturk'un açmış olduğu ışık- lı yolda dev nmın taban dokusunu oruvorlardı An- cak karşı devrım vıne pusudavdı, saldırıva geçecek zamanı beklıvordu Yedı yıl bu tırsatı pek bulama- dılar, ama arkadan arkava sovlentıler, ıftıralar ya- yılmava başlarruştı bıle. Bu kultur yuvaları bırer ko- munıst vuvası, bırer fuhuş yatağı olarak gosterıl- mek ıstenıyordu halka Korkunç, acımasız bır suı kastın başlangıcıvdı bu Enstıtulerın duşmanı bır değıl, bır çoktu Başta buvuk toprak sahıbı kov ağaları, halkın çağdaş vol- da uvanmasında kendı ekonomık geleceklerı ıçın tehlıke goruvorlardı Burokratlardan, ozellıkle valı ve kavmakamlar- dan, bolgelerınde kendılenm astığı astık, kestığı kes- tık, buvurgan vonetıcı olarak gormeve alışmış ba- zıları, olmadık bır neden yuzunden Koy Enstıtule- n'nın yetıştırdığı ko} oğretmenlenne duşman kesı- lıvorlardı Uzun vıllardan berı ıstedığını avağına ge tırtmevı alışmış kavmakam, jandarma ıle haber gonderıp enstıtulu öğretmenı ko>den ılçeye çağır tınca, oğretmenm 'Benım burada gorevım aksar, Kavmakam Bev ne ıçın çağırdığıru vazılı olarak bıl- dırsın, belkı vanıt verırım, koyden avrılmama ge- rek kalmaz" deyıp jandarmavı gerı gondermesı, bu yurgan ruhlu kaymakamı çıleden çıkarmaya veu- vordu Aslında ulkesını seven kavmakamın bovle bır vanıttan memnun olması gerekırdı Ama 'benlık" ustun gelıyordu Kov Enstıtulen'nın asıl buyuk duşmanları CHP'nın, yanı polıtıkacıların ıçındeydı Turkıve Cumhurıyetı tanhınde gelmış geçmış Mıllı Eğıtım Bakanları ıçınde çağdaş Turk kulturune en buyuk hızmetı vapmış olan Hasan Âlı \ ucel'ın başarısını kıskanıvorlardı Ilkoğretım Genel \luduru Ismaıl Hakkı Tonguç'un başansı da oğretmen kokenlı kı- rm polıtıkacılann kıskançlığını davet etmıştı "Şark kıskançlığı" butun çırkınlığıyle devredevdı Bızım hayalcı Marksıstlenmızın de laıklık başta olmak uzere Ataturk Devrımı'nın getırdığı reform- lan hafıfe almalan, bunlan "kuçuk burju\a radıkalızmı" saymaları, hele hele "devletçılık" ıl- kesını Vlarksıst Devrım ıçın avakbağı olarak gor melerı, bır boluk aydın arasvnda çok olumsuz etkı- ler varatmıştı Sankı Marksıst Devrım ıçın butun koşullar hazırmış da Ataturk Devrımı onları bır >a- na ıtmış gıbı bır hava yaratılıyordu Bu duşunce tam bır hayal urunuvdü Ne var kı bızım "entel"lere bu- nu anlatma olanağı yoktu Bu >uzden hem tam ver leşme donemınde Ataturk Devrımı yara aldı hem de daha sonrakı yıllarda nıce zekâlar yok olup gıt tı Az once belırttığım gıbı Ko> Enstıtulen'ne karşı vapılan en buyuk ıftıra bunlann komunıst odakla- rı olduğu yalanıydı Bunu, değerlı vazar, dostum samı Karaoren "50 Yıldır Yaşayan Sevgı ve İlgı" baş lıklı coşkulu vazısında canlı orneklenvle somut ola rak belırtıyor (*) Ne vazık kı Kâzım Karabekır Pa- şa gıbı Ulusal Kurtuluş Savaşı kahramanlanndan kımılerı de bu yalana ınandırılmıştı Karşı-devrım artık pusudan çıkmış, saldınya geç- mıştı 1946'da parlamentoda ve ulkede tek partı re- jımınden ıkı partılı rejıme geçılmesı, vanı demok- rasıye adım atılması karşı-devnmcılenn ehne bır fır- sat daha vermıştı Hele kımı CHP'lı polıtıkacılar gelecek seçımlerde kendı ıktıdarlarını koruvabılmek, halk arasında yıllardan berı yaygınlaştırılmış olan ıftıralar dolayısıvla ov kaybına uğramamak ıçın, Ko> Enstıtulerı sıstemınden odun vermek gerektı ğını CHP merkez vonetıulerıne ışlevıp duruyorlardı Sonunda Hasan Alı Yucel gorevden çekılmek zo- runda bırakıldı Ismaıl Hakkı Tonguç ıse ılkoğre- tım genel mudurluğunden alınarak bır oğretım ku rumunda resım oğretmenlığıne atandı Yıl 1947 Boylece Koy Enstıtulen'nın omru yalnızca yedı yıl surdu Hasan Âlı V ucel'ın yerıne atanan venı Mıllı Eğıtım Bakanı Reşat Şemsettın Sırer, Kov Enstıtu lerı nın baş duşmanıydı Onlara ılk darbevı vurdu, sıstemlerını değıştırdı, koy kalkınması ıçın gereklı butun alanlarda uvgulamalı eğıtım vapan bu guze- lım kurumlar bırer basıt koy okulu durumuna ge- tırıldı Karşı-devrım hızını alamamıştı 195O'de Demok- rat Partı'nın buvuk çoğunlukla ıktıdara gelmesın- den bır sure sonra, Koy Enstıtulerı'ndekı butun araç ve gereçler bır yana bırakıldı, enstıtuler temellı ka- patıldı Ne var kı, Köy Enstıtulen'nın ışığı o kadar guç luydu kı, 1947'den berı geçen 43 vıl ıçınde hıç sön- medı ve sanırım Turkıye Cumhurıyetı var oldukça sonmevecektır Eğer bu cumhunyet yaşavacaksa gun gelecek Ataturk Devrımı, ıktıdardakı karşı-devrımı mutlaka alt edecek ve çağdaş Turkıye yenıden ku- rulacaktır (*) Anadolu Ekını Dergısı, Sayı 1, 15 Şubat 1990 H R R E C E B A R Y A R A T I C I M U T F A Ğ l V E O Z E L M U Z I Ğ I I L E . . . R E Z E R V A S Y O N 1 68 66 60 ^X\ 68 66 61 A d nı a r i ç i n Müşteri Temsildsi • En az uç yıl ajans deneyımlı • İyı derecede Ingılızce bılen • Grup çahşmasına uyum sağlavabılecek ada>lann 175 05 50 no lu telefondan randevu almalan nca olunur EVET/HAYIR OKTAYAKBAL İlhan Berk'i Tanımak Yarın Emrullah İlhan Bırsen, Turkıye Yazarlar Sendıkası "Us- talarla Bırlıkte" gecesının onur konuğu olacak Bılındığı gıbı TYS bır suredır yazınımızın ustalarıyla ılgılı onur gecelerı duzenlemektedır Ûncekı haftalarda Cevdet Kudret Bur- han Arpad, Vedat Gunyol Rıfat llgaz TYS'nın konuğu oldular Yazın dunyamızın olümsuz sanatçılarından Sabahattın Alı de 2 Nısandaanıldı Sabahattın Alı'yı, Saıt Faık Orhan Kemal ve Hal- dun Taner ızleyecek Gıtgıde sanatseverlerın buyuk ılgısını top- layan 'Ustalara Saygı gecelerı onumuzdekı pazartesı gunu Em- rullah İlhan Bırsen'le surecek Kım mı Emrullah İlhan Btrsen' Değeriı şaır dostum İlhan Berk- ın gerçek adı 1 1918 de Manısada doğmuş İlhan Berk Kımlık cüz- danında boyle yazıyor Çok severmış nufus kâğıdına sık sık bak- mayı 'Hâlâ o kımlık cuzdanımı kullanıyorum Korkunç eskı, kor- kunç eskılığını sevıyorum Hep yanıbaşımda durur Sık sık elı- me alır bakarım, dünyada sankı bu: o benmışım, benden bır o kalacakmış gıbı gelır bana 1 dıyor İlhan Berk 71 yaşına geldı Yıllar kışının yaşlandığını bıldırmez Kımı ınsan yaşlılık bılmez Hep oyle kalır Oyle, yanı bır çocuk, bır delıkanlı İlhan Berk seksenıne, doksanına da gelse hep bır şaır-çocuk olarak kalacak gıbı gelır bana Berk'i tamyalı 50 yıl geçtı 1940'lar masal gıbı şımdı İlhan Berk'ın Gıresundakı ılkokul oğretmenlığınden gelışı, Kullük kah- vesı Ahmet Ihsan basımevındekı Servetıfünun dergısıne aıt oda Kaç yaşındaymışız? O 24-25 yaşlarında, ben 19-20 Daha o gün- lerde btle onemlı bır şatrdı Uzun mu uzun dızeler yazıyordu VVhıtman baş şaınydı O sıralarda az bıldığı Fransızcasıyla Whıt- man ın şıırlennı anlamaya çevırmeye çalışırdı Derken Gazı Eğı- tım'e gıttı oradan Fransız dılı öğretmenı olarak çıktı 1943'te bırlıkte gırıştığımız Manıfest' olayını unutmam olası mı ? İlhan yazmıştı Manıfest'ı Amacımız 'ınsan'dı, 'ınsan'ı her yönüyle anlatmaktı Bır oncekı kuşağa yonelık bır savaşımın ıçın- deydık Tasfıye Hareketı 40'larda ortalığı lyıce karıştırmıştı Ser- vetıfünun dergısı de bu eylemın başlıca organıydı Manıfest ola- yı da tasfıyecı anlayışın duşün planında surmesıydı İlhan Berk ın bu yazısı basında buyuk tepkı yarattı Hele Batı edebıyatında en çok Isa'yı sevdığını soylemesı pek çok koşe yazarının alaylı yazılanna neden oldu Va-Nu dıyordu kı' Hazretı Isa Batı nın değıl olsa olsa Doğu nun edebıyatına gırer' Sayısız anı var 1 O karartma gecelerınde gezıntıler, meyhane- ler kahveler şıırler şıırler ' Şehrın Işıkları Sondü' adlı oykum- de anlattığım gıbı 1943-47 ara sında surdu bu yakın arkadaşlık Sonra Anadolu'da öğretmenlık, uzaklardan seslenış Bırbırı ar- dınaçıkan kıtaplar İlhan Berk'ın şıınnde süreklı değışmeler, yenı- leşmeler Once yazdıklarını bır süre sonra yadsımalar Şoyle dıyor kendısı ıçın "Yazdıklarımın bana benze- mesını, benı ortaya koymasını ıs- tedım Bu, ınsanlara, doğaya, acılara sevınçlere, kısaca yeryü- zune bakarken de olmalı Ben vurmalıyım, ben çıkmalıyım Ba- na bır bana tanıklık etmelı İlhan Berk adlı bır Direyı koymalıdır or- taya Yazdıklarımdan benım bo- yumu posumu, sevdığım yemek- lerı kâğıtları kalemlerı harflen, suları, hayvanları, kadınlan ço- cukları, bütun ınsanları, butün nesnelerı öğrensınler ıstemektır bu Yasam olayını yaratmak Yaz- mak, bu anlamda benım ıçın ön- ce kendımı, sonra da yeryuzunü varetmektır Yazmanın böyle bır anlamı var benım ıçın" İlhan Berk'ın şıırı, bu sözterı- nın yansıması. kâğıda dökülrne- sı denebılır mı7 Çağdaş şıırımı- zın en çok değışen, en çok ken- dını yenıleyen, bır değıl, bırçok İl- han Berk şıırı olduğunu kanıtla- yan baska bır şaırı yoktur sanı- yorum Ama her değışmesınde özgun yapıtlar yarattığını da söy- lemek gerek Işte yarın pazartesı akşamı Beyoğlu nda Karaca Tıyatrosu'n- da İlhan BerV'ı yakından tanıya- cağız "Kendımı amelıyat masa- sına yatırılan bır nesne gıbı gor- mek ıstıyorum Geçmışıyle şım- dısıyle bır nesne "Sonra bırden- bıre buyuk bır sessızlık oldu — Bu dunyadan ilhan Berk geçtı dedım yürüdum" dıyen şaırı Istanbul Unıversıtesı Hukuk Fakültesı'nden aldıjım karnemı kaybettım. HükümsüzdOr ŞÜKRAN ŞENEL Eczacıbaşı SIEMENS Dıgıtal Rontgen Sıstemlen konusunda şırketımızın Istanbul ve Ankara Teknık Servıs Bolumlerınde SERVIS MUHENDISI olarak çalıştırılmak ve yurt dışında eğıtılmek uzere Elemanlar anyor- Analog ve dıgıtal elektronık konularını bılen, Mıkroprosessorlerden anlayan, İyı derecede Almanca veya Ingılızce bılen, Elektromekanık ışlere yatkın, AskerliHfe ılişkısı olfnayan, 30 yaş cıvarında,' Seyahate engel halı bulunmayan ELEKTRONİK MÜHENDİSLERİ aranmaktadır. Isteklılerın ozgeçmışlerını bır fotoğraf ıle beraber P K 917 Karakoy-ISTANBUL adresıne "Personel" rumuzu ıle gondermelerı rıca olunur Bütun muracaatlar gızlı tutulacaktır TURSEM'IN R£HBCRL\6lNDE L0NDRA.,CKF0PD, CARBRİD BOUÎLMEMOUTH,B3UGHT0N. HAS v nNûSEXETERGHE?im DE 5EÇKIN DILOKUOARIKOIkYACr Wi >ADA BUTUM VILINölUZCt 06R.ENIH UTAKS\TTE Ûb KOUCfUG) DEVAM E T.C. ANKARA ASLİYE 6. HUKUK MAHKEMESİ 1988 816 Davalı Goksel Övmez, \nadolu Mah Sehmıye Cad No 50 Kat 2 Gultepe Izmır Da\acı Gulcan Oymez vekılı tarafından açılan "boşanma ' davasının mahkememızde vapılan duruşması sıra- sında Adınıza çıkarılan davetıve bıla teblığ lade edılmış, adresınız zabıta tahkıkatından da meçhul olduğundan, da- va dılekçesının ve duruşma gununun ılanen teblığıne karar verılmış olup karar gereğınce duruşmanın bırakıldığı 22 5 1990 gunu saat 11 O^'te bızzat mahkememızde hazır bulunmanız veya bır vekılle kendınızı temsıl ettırmedı- ğınız takdırde HUMK'nun 213 ve VI maddelerınce tahkıkat ve vargılamava vokluğunuzda devam edılıp hu kum verıleceğı dava dılekçesı ve duruşma gunu >erıne kaım olmak uzere ılanen duyurulur Basm 22113 5 KURSLAR İN&1UZCE »TUR.1ZM IN&IÜZCESl •BANKACILIKIN6ILIZCESI •5INAV KURSURI. Cambndge •Fırst Certıfıcate ,Prt>fıcicncy, •TOEFl_jAR.tV5(Soz\u) tursem İNGİLİZÜSANOKUIIARI DANIŞMAMERKEZİ Cumhunyet Cad 173/4 B Elmadag 80230 Istanbul Hılton Otelı Karşısı Tel 1483977 1487943 1482849 Fax 132 97 29 Tlx 27498 tusm tr DAHİLİYE MÜTEHASSISI ARANIYOR 579 01 33 Sefaköy ELEMANLAR ARIYOR -Ankara, Konya, Izmır, Denızlı, Antalya, Ada- na, Gazıantep, Malatya, Van, Trabzon, Zon- guldak, ıçın, * BÖLGE TIBBİ SATIŞ MÜMESSİLLERİ • Deneyımlı veya deneyımsiz, • Asgarı lıse mezunu, (Unıversıte mezun- ları tercıh edılır) • Askerlığını yapmış, • Seyahat edebılır, (oto ehlıyetlı) • 32 yaşını geçmemış, -llgılenenlerın ozgeçmışlerını ıçeren dılekçe- lerını 1 adet fotoğraf ıle bırlıkte engeç 30 4 1990 tarıhıne kadar, Pazarlama Mudurluğu, Buyukdere Cad, Alba Işhanı, 67-71, Kat 3 Mecidiyekoy- istanbul adresıne gondermelerı rıca olunur Gene< Oagmm ve Sate A > Nişanlıyken yazdığı mektuplan kanştınrken nasıl da duygulandım. 10 yıl ne çabuk geçmiş... 10 mutlu yıl! Canım benim! Neler dememiş ki o mektuplarda: "Canım sevgilim'"ler... "Seni çok özledim bitanem"ler... Neler neler! Hele şu satır: "Her dediğini yapacağım bitanemî" Her dediğimi mi? Ben sadece yeni bir Vitra banyo diyorum! "Her dediğini yapacağım bitanem!" Canım benim! Bilirim, sozü sözdür: Sözümü dinleyecek! Dinliyor musunuz? NeVarsaVitra'daVar!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle