08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 MART 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Fransa'da ırkçı şiddet • RENNES (AA) — Fransa'da, iktidardaki Sosyalist Parti'nin 4 günlük kongresinin dün başladığı Rennes kentindeki bir cami bombalandı. Ülkede, Kuzey Âfrikalı göçmenlere karşı, İean-Marie Le Pen liderligindeki a$m sağcı ve ırkçı Ulusal Cephe yanlılannca şiddet eylcmleri artış gösterirken, Rennes'de dün sabahki bombalama eylemi sonucu ölen ya da yaralanan olmadığı kaydedildi. Ç. Afrika'ya yaptmm • WASHINCTON (AA) — ABD yönetiminin, G. Afrika Cumhuriyeti ile diplomatik ilişkileri kesmeyi ya da bu Olkeye uyguladığı yaptınmlan arttırmayı reddettiği belirtildi. ABD Dışişleri Bakanlıgı sözcüsü Margaret Tutwiler önceki gün yaptığı açıklamada, Stockholm'de bir basın toplantısı düzenleyen Nelson Mandela'nın bu konudaki isteklerinin kabul edilemeyeceğini söyledi. M-481er soktilüyor • DARMSTADT (AA) — Federal Almanya Kara Kuvvetleri'ne ait M-48 tanklannın sokûlme işlemine dün Dannstadt'ta düzenlenen törenJe başlandı. Bonn'da görev yapan ycrli ve yabancı basın mensuplannın davet edildiği törende konuşan Kara Kuvvetleri Lojistik Daire Başkanı General Friedrich Steineifer, sökülme çahşmalannın Viyana'daki silahsızlanma görüşmeleri ile bir ilgisi bulunmadığmı belirterek, "Amacımız tek tarafh bir karar ile iyi niyet içinde olduğumuzu göstermek" dedi. Nükleer yardım • BRÜKSEL (AA) — Pakistan Başbakanı Benazir Butto'nun, ülkesinde kurulacak nükleer santralın yapımına Belçika firmalannın da katıltnasını resmen istediği açıklandı. Bırtlo bu.konudaki, tajeJbini, halen "Pakistan'a resrni bir zfyaref yapmakta olân Bejçika'nın Avrupa fşlerinâen Isönımlu Devlet Şakanı Anne-Marie Lizin'e Hetti. >addam af etti 1 WASHINGTON (AA) Irak yönetiminin, ûlke bşındaki Kürtler için genel ilan ettiği açıklandı. . fc'tn Washington ftyükelçiliği'nee yapılan ve lüyükelçi Muhammed El- lashat'ın imzasını taşıyan âçıklamaya göre, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, affm 11 mart - 11 mayıs günleri arasında geçerli olacağını duyurdu. Saddam Hüseyin'in, Kürt lideri Celal Talabani'nin de bu affa dahil olmasına karar verdiğı, bu dunımda, «alabani dahil Kürt 'muhaliflerin Irak'a * Snebilecekleri bildiriliyor. ABD yönetiminin Libya'yı kimyasalsilah üretmekle suçladığı Rabtajabrikasının yandığıbildiriliyor Iibya'da 'kuşkıılır 1 yangınDış Haberler Senisi — nin Libya'yı kimyasal silah üret- mekle suçladıgı Rabta fabrika- sında yangın çıktığı bildiriliyor. Libya, olayla ilgili olarak ABD ve Israü'i suçladı. Libya'nın, Rabta kentindeki fabrikada çıkan yangın ncdeniyle sınırlannı kapattığı ha- ber veriliyor. AP'nin haberine göre, yangın- la ilgili ilk açıklama ABD'den gel- di. Beyaz Saray Sözcüsü MarÜB FHnmter, Rabta fabrikasında çı- kan yangınla ilgili olarak, arala- nnda ttalya'nın da bulundugu ba- a Batılı ülkeler tarafından kendi- sine bügi iktildiğini söyledi. Fitz- water, fabrikada çıkan yaııgınla ABD'nin hiçbir ilgisinin bulunma- dığmı kaydetti. Sözcü, Rabta fab- rikasının faaliyetlerine son veril- mesini isteyen ABD yönetiminin bu sonuçtan memnun olup olma- dığına ilişkin bir soruya yanıt ver- meyi reddetti. Libya lideri Albay M«ammer Kcddafi, Rabta fabrikasındaki yangın olayına Federal Alman is- tihbarat servislerinin kanşıp ka- rışmadığinın araştırıldığını bildirdi. KADDAFİ — Suçladı. Kaddafı, Libya radyosuna ver- diği demeçte, "Eger Alman istih- barat servislerinİH Libya'da düş- manca bir eylemc giriştigi yotun- da bir kanıt burunıırsa Federal Ai- manyı'nın Libya'daki ekooomi varitgı tehiikeye girecek ve ba ül- ke banu pahalıya ödeyecck" di- ye konuştu. Gözlemciler, Federal Alman- ya'nın, Rabta bölgesindeki fabri- kanın yapımı için araç gereç yar- dımında bulunduğunu hatırlatı- yorlar. "Efter Libya kimyasal sUah BUSH — tlgim yok. üretecek olsa bunn kinueden saklamayacaklır" diyen Kaddafı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Zira, harhangi bir ülkenin bo dp silahlar uretmesini >asaklayan bir yasa yoktur. Bir ülke ya da bir şirket bana kimyasal fabrika kur- mayı önerirse bemen aalasmayı imzalanm. Zira bonu engeileyen bir yasa yoktur." Libya'nın kimyasal silahlann kullanılması ile ilgili bütün ulus- lararası konvansiyonlara ve yasa- lara imza koyduğunu hatırlatan Kaddafi, ülkesinin bunlara bağlı Yangınla ilgili ilk açıklama ABD'den geldi. Libya, ABD ve lsraü'i sabotajla suçlarken, Fed?ral Almanya'yı da bu ülkelere bilgi vermekle suçladı. Libya lideri Kaddafi, olaya Federal Alman istihbarat servislerinin kanşıp karışmadığının soruşturulduğunu söyledi. Libya'nm sınırlannı kapattığı bildiriliyor. kalacağını söyledi. ABD Başkanı George Bnsh da gazeterilerle yaptığı göruştnede, olayla ilgili bilgi sahibi olmadıgı- nı ve "eger yangın varsa" bu ko- nuyla da hiçbir ilgisinin bulunma- dığını söyledi. Libya ile sırur komşusu olan Tu- nus'un tçişleri BakarilığYndan bir yetkili de, Libya'nın, sınırlarında güvenlik önlemlerini arttırdığıru belirtti. Yetkili, Libya'nm Rabta- daki yangın nedeniyle tum sınır- lannı kapattığını söyledi. Ajanslar, olayla ilgili olarak Libya'dan ilk gelen haberlerde Libya yönetiminin, ABD ve tsra- il'i olayla ilgili olarak suçladığını, ancak söz konusu ulkelerin suç- lamalan reddettiğini belirtiyorlar. ABD'nin kimyasal silah üretil- diğini iddia ettiği Libya'nın Rab- ta fabrikasında çıkan yangmın s o rumluluğunu "Libya Ordasn Ulasml Kanadı" adlı daha önce adı duyulmamış bir örgüt üstlendi. ABD'nin kimyasal silah üretil- diğini öne sürdüğü Rabta fabri- kasındaki yangmdan sonra binler- ce kişi, Federal Almanya'nın Trablusgarp'taki büyükelçüiğine yürüyerek bu ülkeyi Rabta fabri- kasıyla ilgili bilgi sızdırmakla suçladı. Bu arada, adımn açıklanması- m istemeyen libyalı bir yetkili de, yaptığı açıklamada, Rabta fabri- kasındaki yangın sırasında en az 2 kişinin öldüğünü söyledi. ABD yönetimi, Rabta fabrika- sında zehirli gaz üretildiği iddia- sryîa.14 aydır Libya'yı suçluyordu. Darbeci bakan^ konuştu - Afganisun'da geçen hafta Kabil yönetimini devirmek amacıyla basarısız bir darbe girişiminde bulunan eski Savunma Bakanı General Şah Navaz Tanai, "Ne komünist ne aşırı solcu ne de Gulbeddin Hikmetyar yönetimindeki aşırı dinci Hizb-i tslami örgütü'nün tutsağı olduğunu" söyledi. 30 dolayında gazetecinin karsısına Afgan ordusu üniforması ile çıkan Tanai, "Annem-babam Maslümandı, ben de vatansever bir Müsrümanım" dedi. Darbe girişiminde bulurunadan önce Savunma Bakanhğı yapan ve Afgan Komünist Partisi içinde sertlik yanlısı olmasıyla tanınan Tanai'nin, şimdi de "ağız değiştirerek" kendisine lojistik destek sailayan Hizb-i Islanıi Orgütü üe "aynı dili kullanmaya basladığV' görüldü. Cumhurbaşkanlığı seçimi için dün resmen istifa etti KKTC bir süre Rauf sız İZZET RIZA VALIN LEFKOŞA — KKTC Cumhur- baskanı RMf Denktas, 22 nisan- da yapılacak başkanhk seçimi için dün resmen görevinden istifa et- ti. Denktas, "bkditi yolnn onay- ı ouytaamadgm halku ka- rar verettgİBİ" beKrterek, "Vere- cekleri karar başıraın üstöndc otocsktır" dedi. Rauf Denktas, istifasmı dün öğ- le saatlerinde düzenlediği basın toplantısında resmen açıkladı. 22 marttan itibaren seçim kampanya- sına baslayacağmı duyuran Rauf Denktas, 6 mayısta yapılacak par- lamento seçimleri için hiçbir par- tiyi desteklemediğini de söyledi. Parlamento seçimleri ortamına gjrildiği şu günlerde Kıbns dava- sı konusunda izlediği politikanın da eleştiri konusu yapıldıgım kay- deden Rauf Denktas, "Ben parti- kr*st«birpo«ikaW«ftm.Neka- dar ta^anp ae kadar başanmmb- tımı halk tayin «fccek" dedi. öte yandan 22 nisanda yapıla- cak cumhurbaşkanlığı seçimi için "ıbplumcu Kurtuluş Partûi'nin (TKP) eski başkam ve Yeni Kıbr ns Partisi'nin (YKP) genel başka- nı Alpay Dnrdaran da aday ola- cağını açıkladı. Diğer partilerden de adayiar çıkabikceği beürtüiyor. Rauf Denktas, başka adaylann da çıkmasını, "kendisinia az bir oyla Mçüebitdigini göstenncye yö- •eUk bir caba" olarak değer- lendirdi. Ote yandan Devlet Bakanı ve hükilmet sözcüsü Mebmet Ya- zar, Turkive'nin Kıbns davasınm savunulmasmda Rauf Denktaş'a verdiği desteğin devam edeceji- ni söyledi. Bakanlar Kurulu'nun önceki akşamki toplantısıyla ilgili ola- rak basına bilgi veren Mehmet Yazar, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktas'ın istifasuun hü- kümet tarafından nasü degerlen- dirüdiğini anlatırken şunlan söy- ledi: •Sayın Denktaş'm camhnr- başkanhfı «eçtmİBİn öne alın- masinı saglamak ittn istifa e(- tlgiBi ögreomiş bnlunuyonız. Sayın Denktas, Kıbns ihtüafraın bugiıne degin gecirdi|i aşama- larda Kıbns Hirk halkinııı ver- «Hfi Inkh «nüOMW*Bİn Hdcrtt^- ni boyük bir sonnnlalok ve di- nryerk yiinitmöşmr. Bu gelişme, Kıbns Türk halkımn mflli dava a^nından birilk ve dayanışması- aı demokrasi içinde bötön don- yaya yeniden kaoıtlaması için öaemli bir fırsat olıtştaracaktrr.' Dava adamı YuNANtSTAN 1924 yıhnda Kıbrıs'm Baf ilçesinde doğan Rauf Denktas, yüksek tahsilini tngütere'de tamamladı. Adaya dönerek bir süre k rJM avukatlık ve savcılık yapan Denktas, 1970 J B y ' l ı n d a T u r k Cemaat Meclisi, 1973'te de j ^ Kıbns Türk Yönetimi Yürutme Kurulu ^ M Başkanlığı'na seçildi. Denktas, 28 Şubat 1973'te Kıbns Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Muavini ve Kıbns Türk Yönetimi Başkanı oldu. 1974 Banş Harekâtı'ndan sonra kurulan Kıbns Türk Federe Devleti başkanlığına da 1976 ve I981'de yapılan seçimlerde Denktas getirildi. Rauf Denktas, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ilanı ve anayasanın kabulünden sonra 9 Haziran 1985 tarihinde yapılan seçimlerde cumhuriyetin ilk cumhurbaşkanı seçildi. Solun seçim ittifakı STELYO BERBERAKÎS ATİNA — Yunanistan'da yaklaşık.9 aydan bu yana süren siyasi çıkmaza bir son verilmesi ama- cıyla ülkenin iki "sol egilimli" partisi PASOK ve S1NASPISMOS, ilk aşamada işbirliği yapmaya karar verdi. Böylece, önttmüzdeki nisan ayının ilk haftasında yapılacak olan genel seçimlerde en id- dialı parti durumundaki sağ egilimli Yeni Demok- rasi Partisi (YDP), tek başına iktidara gelme he- definden uzaklaşıyor. Bu çerçevede Yunanistan'ın halen en "etldn" partisi durumundaki sosyalist PASOK ile komü- nist partilerden oluşan SINASPISMOS, beş seçim bölgesinde "ortak" aday desteklemeye karar ver- diler. Yunanistan'ın "tek sandalyelik" bu bölge- lerinde PASOK ile komünistlerin "ortak" millet- vekili çıkarmalan durumunda, bugüne kadar bu bölgelerin 4'üne sahip olan YDP, sandalye kay- bına uğrayacak. Ion denizindeki Kefalonya, Za- kİBtbos, Lefkada adalan ile Ege'nin Samos (Si- $am) adası ve orta Yunanistan'ın Evritanya böl- gelerinde PASOK'un SINASPISMOS ile işbirliği yapacağı haberi, YDP lideri Konstantin Miçota- kis"i son derece rahatsız etti. Miçotakis, SINAS- PISMOS lideri Harilaos Florakis'in söz konusu "işbirliği" karannı açıklamasından hemen sonra bunu "yönetimsizlik anlaşması" olarak niteiendi. PASOK ile SINASPISMOS'un bu kararı işbir- liğinin seçim sonuçlanmn açıklanmasından sonra da sürdürülmesi durumunda, Yunanistan'da ku- rulacak yeni hükümetin "geniş kapsamh*' ve sol egilimli bir şekil alacağmı gösteriyor. SINASPISMOS, söz konusu beş bölgede PA- SOK ile işbirliği yapmaya karar vermesini "Sağ egilimli bir partinin tek başına iktidara gelrnesini istemedigi" şeklinde değerlendiriyor. Sosyalist PA- SOK ise SINASPISMOS'un bu karannı "hak ye- rini buldu" şeklinde yorumlarken, YDP'den ay- nlan ve tek başına DIANA partisini kuran Kostis Stefanopnlos da, seçimlerden sonra bu işbirliği sü- rerse, bu hükümet şeklini destekleyeceğini açıkla- mış bulunuyor. ISRAİL Hükümete güvensizlik oyu KUDÜS (AA) — lsrail Baş- bakanı tzak Şamir, parlamento- daki (KNESET) güven oylama- sını kaybetti. Tdevizyonda da yayımlanan güven oylamasında lzak Şamir 55'e karşı 60'la gü- venoyu alamadı. Böylece tsrail'- de ilk kez bir hükümet güven oyu alamayarak yönetimden uzaklaştırümış oluyor. Şamir'in güvenoyu alamama- sının Şimoa Peres'e Işçi Partisi önderliğinde bir koalisyon hü- kümeti kurması şansım verdiği kaydediliyor. lzak Şamir hükü- met inin, yeni hükümet kmula- na kadar görevde kalacağı bil- dirildi. Peres'in, Şamir'in aşırı dinci Shas Partisi'nin dini lideri Dva- dia Yosef'in, ABD'nin tsrail- Filistin görüsmderinin yapüma- sı yolundaki önerisini reddetme- si üzerine kazandığı kaydedili- yor. Şamir ve Peres, koalisyon hükümetini kurtarabilmek ama- cıyla dün Yosef ile bir görüşme yaptılar. Yosef, göruşmede, gü- vensizlik öneTgesinin düşmesini ve tşçi Partili yetkililerin hükü- mete geri alınmasını da önerdi. Şamir'in öneri>i reddeunesi üze- rine parlarnentoda yer alan Shas Partisi'nin 5 üyesinin oylamaya katümadığı, böylece Peres'in çoğunlukta kaldığı haber verili- yor. KüBA Castro: SSCB ile UişkUerimiz normal RIO DE JANEIRO (AA) - Küba Devlet Başkanı Fidel Castro, "SSCB ile iUşkileriain normal oldugnnu" söyledi. Brezilya Cumhurbaşkanlığı'- na seçilen Fenando Collor de Mello'nun görevi devralması dolayısıyla düzenlenen törene katılmak amacıyla bu ülkede bulunan Castro, Brezilya TV'si Globo'ya verdiği demeçte şöyle dedi: "KİUM-SSCB üşldleri nonnal olarak süımektedir ve deffeikü- ge ugraması için hiçbir aeden yoktur. Sovyet yetkiiûer ulkemi- ze karşı ustlendikleri vukamlii- liüderi yerine getirmeye cahsı- yoriar." Perestroyka ve Doğu Avrupa ülkelerindeki demokratikleşme hareketleri ile ilgili bir soruyu da Castro şöyle cevaplandırdı: "Perestroyka onlar için iyi olabttir, ancak biz SSCB'den farkfayız, Küba için en iyi yol sosyalizmdir. Eskiden, Sovyet- kr'i takiit ettigimizi ve onlann aydusu otdağumnzu öne süre- rek bizi elestirirlerdi. Şimdi de onlarla aynı siyasi değişiklikle- ri yapmadıfımız için snçiuyor- l " S A Y I N D O K T O R V E E C Z A C I L A R I N D İ K K A T İ N E Analjezik Antipiretik Antienflamatuar Antiagregan Antitrombotik Ecopirin 150mg. ve 500 mg. Asetilsalisilik Asit içeren iki ayrı formda, 20 film tobtetlik blister ambalailarda piyasaya sunulmujrur. (İNTERIC COATED) DUNYADA BUGUN AUSIRMEN Tepki Öykü bu ya, Mustafa Kâmil Zorti'ye sormuşlar: — Bu Teğmen Mural Şeref Baba'nın psikolojik bir bozukluğu gerçekten var mı? Zorti kendinden emin bir biçemle sallamış başını ve: — Kesin deli, demiş, kuşku yok. Sonra da eklemiş: — Deli olmasa teğmen iken kalkıp da telgraf çeker mı? — Yani, diye sormuşlar. — Yanisi şu, teğmen olduğuna göre oturup beklemeliydi, taa ki "benden geçti" diye düşürtdüğü bir anda, en yüksek rütbeye ve göreve terfi edene kadar... — Eeee? — Eeesi var mı, o zaman ister telgraf çeker, isterse de benim gibi silahı çekip kendi oraya geçer, ondan sonra ister mecburi din dersi koyar, ister Kuran'dan ayetlerle laiklik anlatır, ister Ra- bıta kararnamelen imzalardı ve kimse de buna karışamazdı. Zorti'nin yorumuna diyecek yok. Netekim pek kendine özgü bir bakış açısı. Ama Teğmen Baba'nın olayı, üzerinde durmayı gerektirecek kadar önemli. Kimsenin kuşkusu olmasın ki TÖ'ye çektiği telg- raf ile gazetelerin manşetlerine geçen, sivil kamuoyunun dikka- tini çeken Teğmen Murat Şeref Baba, uzun süre askerı çevre- lerde de görev sonrası toplantılarda, yemek sohbetlerinde baş- konuyu oluşturmuştur. Genelkurmay Başkanlığı tarafından önce psikiyatrik denetim altma alman Murat Baba, şu anda Ankara Merkez Komutanlığı Cezaevi'nde 28 günlük disiplin cezasını çekmektedir. Pek nete- kımvari, Zortikâri yorumlar dışın'da, yapılan bilimsel inceleme- ler, Mural Baba'nın psikolojik bir bozukluğu olmadığını ortaya koymuş bulunmaktadır. Oyle anlaşılıyor ki 28 günlük disiplin ce- zasının sonunda Murat Baba emekli edilecektir ve gelen haber- lere göre genç subayın emeklilik işlemi başlatılmıştır. Asker ve slvil kamuoyu yasal işlemleri ilgiyle izlemektedir ve yasal işlemler karşısında kimsenin söyleyecek bir sözü yoktur. Ama insan yine de kendi kendine sorabilir: — Acaba asker ve sivil kamuoyu, Murat Baba'nın ordudan uzaklaştınlmasını içine sindirebilecek midir? Bu konuda, Silahlı Kuvvetler'in disiplin anlayışının sivil kuru- luşlardan daha değışik ve daha sıkı olmasınm doğallığı ileri sü- rülebilir ve Murat Baba'nın davranışının bu disiplin anlayışı ile bağdaşmadığı söylenebilir. Ama o zaman da akla başka sorular geliyor kaçınılmaz ola- rak. Öyle ya, daha önce, Genelkurmay başkanları ve kuvvet ko- mutanları bir araya gelip mektuplar yazmadılar mı siyasal ikti- dara ya da Çankaya'ya? Ve o mektuplar sonunda, günûn birin- de, tanklar yol lara inmedi mi? — İyi ya, diye yanıt verebilirier Baba'nın emekliliğini savunanlar, işte ordu artık böyle şeylerin bir dahi olmayacağı görüntüsünü yerleştirip pekiştırmek istiyor ve cnun için bu biçimde davranı- yor. Dpğrusu bu yukarıda ileri sürülen yabana atılabüir bir sav de- ğildir. Silahlı Kuvvetler'ın siyasal yaşama karışmama konusun- da gösterdiği özen son zamanlarda çok kişinin de dıkkatinı çek- miştir. Zaten, demokrasimizin on yılda bir garip kesıntilere uğ- ramasının ve son 20 ytldır hep kesirtti öncesinde alınandan çok daha kötü bir miras bırakılmış olmasınm faturasını yalnızca as- kerlere kesmeye kalkışmak, duygusal açıdan belkı rahatlatıcı bile olsa, aynı zamanda da aldatıcıdır. Unutmamak gerekir kı bile- şik kaplar ilkesı toplumsal yeısam açısından da geçerlidir ve bir toplumu oluşturan kurumların hemen hepsi üç aşağı beş yuka- rı bir orta çizgi çevresinde aynı değeri taşırlar. Başka bir deyiş- le, eğer Norveç'in, Danir.ıarka'nın. Finlandiya'nın ya da İsveç'in genelkurmay başkanları dört kuvvet komutanlarını da yanlarına alarak ikide bir rejimı kesıntıye uğratmıyorlarsa, bunun nedeni sözünü ettiğimiz toplulukların tüm olarak bizım toplumumuzdan daha demokratik olmasındandjr, yoksa sözü edilen genelkurmay başkanlarının bizimkinden daha demokrat olmasından değil. Bu durumda da tüm toplumun demokratikleştirilmesi sorunu geliyor gündeme. Demokratikleşfirme, tepkisizleşme değil, âma tam tersine tepkiyı içine atmayıp göstermek, ancak demokrası- nin kurallarının da dışına taşmamak demektir. İşte bu noktada da toplumun sivil kesimıni olduğu gıbi, asker kesimini de demokratlaştırma sorunuyla karşılaşıyoruz. Yukarı- daki tanımı göz önünde bulundurduğumuz zaman, sivil gibı as- kerin de belirli kurallar içinde tepkisinı dile getirmesinın sağlıklı olduğunu kabul etmemız gerekir. Gerçekten de durmadan ıçe atılan tepki, ilerde tehlikeli birikimlere neden olabılecektir. Neden bir toplumda kurallara uygun olarak sivıller tepkilerini gösterirlerken askerler sürekli suskun bir esas duruş içinde ya- şasınlar ki? Subaytar da siviller kadar yurttaş değiller mi? Onlann da si- viller kadar siyasal hakları olmamalı mı? Eğer, subayın sivilden fazla hakka sahip olmasını istemiyor, buna tepki gösteriyorsanız, aynı şekilde onun sivilden daha az hakka sahip olmasına da razı olmamanız gerekir. Askerin güç kullanmaya dönüşmeyen siyasal tepkisınden kork- mayıp onun da sivil kadar siyasal hakkı olduğunu, artık asker- lere sendıkalaşma hakkının tanınmaya başladığı bir dönemde görmemekte direnmememiz gerekir. BIRLIK TARTIŞMALARI PLANTILARI DEMOKRASI VE SOSYALİZM SORUNLARI 17-18 Man 1990 günleri yapılacağı duyurulan, TÜRKİYENİN TOPLUMSAL VE SINIFSAL DtNAMtKLERl ve BtRLlK DÜZLEMLERİ VE PARTİ toplantıları iptal edilmiştir. Adı geçen toplanülann yeri ve zamanı 20 Mart 1990 tarihli Cumhuriyet gazetesinde ilan edilecektir. Barsakta Çözünen Asetilsalisilik Asit Tabletleri ABDİ İBRAHİM ILÂÇ SANAVI ve TlCARET A 5 İLOOZUM— Devrimci şiddet ile iktidar olanlar burjuvaziyle seçim yanşına girmtzler. — Isçıkr Yeniçeltek kaıluunmı protesto etti. — Ya$asın tüıun emekçilerinin onurlu diTenışı — Yıldız Uni\ersitesı'nde polis teröru ve dıreniş — FMLN, halkı, tüm kurtanlmış bölgekrde kendi ikıidarlarını kurmaşa çağırdı — Kendini yeniden yaraıma sa\aşı kazanılmı$tır. — !Q yıldönumunde Tariş — Devrimci Sol Davası'nda savunmalar engellenmek istendi. — Irkçılıja karçı mücadele, demokrasi ve sosyalizm mucadelesiyle büninleşmelidir. 33. sayı çıktı yeni demokrasi Q Şan obun 8 Mart'a Q Peru KP Başkanı Gonzalo Ue Halk Savaşı Uzerlne Q Sosyaltst sanaylleşme • Yılmaz Güney Q Yoksul köylü perlşan • Mandela serbest ü Nikaragua seçimleri Mart 1990, 30. Sayı Bayilerde
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle