Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 MART 1990 CUMHURİYET/15
HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGUN
Meteomtoji Senel Müdüriûjün
den alınarı bıigıye gfre. yurdun kuzey-
do$u Kesımlefi çok bulutlu. Doğu Ka-
radeniz ile Doflu Anadclu'nun do$u-
su yatyşlı, diJKr yerler az bulutlu ve
açık geçecek. Hava acatdığı yurdun
kuzey ve doğusunda bıraz daha aza-
lacak. Rûzgar kuzey ve doju yönter-
den hafîf. ara sıra orta Kuvvette. yur-
dun Kuzeybatı kesimlerinde kuvwft-
ce eseeek. DeniztefinHfle tûajir: Yıl-
l 35 Bb Kd
. ç,,k
butuOu ve kar yağışiı geçecek. Rûzsjar kuzey
d hfif a ra orta kuvvette eseeek 061 mu
ce eseeek. DeniztefinHfle tûajir: Yıl- ^ ^ ^ ( ^ j . ç,,k
butuOu ve kar yağışiı geçecek. Rûzsjar kuze
dız ve poyraalan, 3-5. Bab Karadenız. w
,}„*„ yönierden hafif, ara ara orta kuvvette eseeek 061 mu
Marmara ve Ege'de 6-7 kuvvetinde sa- M l l
JgJ,,, g ^ ^
M E Bat Karadeniz
1
"^
Marmara ve Egede 67 kuvvetinde sa
atte Marmara Ege ve Batı Karadeniz
1
de 28-33 deniz miü hızla eseeek. Tah-
mini dalga yükseHıgi 05-1A Karade-
niz ve Ege'de 2.5-4 metre olacak. Van
Adara
Artapazarı
Mrçaman
Afyim
Afln
Anka/a
ABBJty»
AnUya
Artvitı
A*hn
Bsiıkesif
Biiecik
Bingöl
Bctfcs
Botu
Bursa
ÇaıuMole
Çonjm
Denz!
A 20° POıyartMMr Ay
8»£din»
B 5° 2°Erancjn
A 14° -2° Erzurum
K 3° -9° Estoşehir
A 10° 2° Gaaantep
8 9° fâresun
A 21° 9°Güroü^ıaneK
K 6° O°HaMdn
A 22° 9°lspartj
g 1T° 3°isart>ul
B 14° *"lnm
B 9°-7» I
16° 0°Manisj
8° 3°K.M»raş
9° 3° Menan
8° -3° Muûla
10° -1» Muş
1«° 3°NiJıfc
ff> 2°0rttı
8°-4° Ree
4°-3° Samsun
16° O°Siri
<••«• Kasiamonu B
B
B
K
B T>-«° Kayseti
B 16° 4°KJrtlarel
B 16° 7-tonya
B 11° -5° KüöJıya
B 20°
20° 8°&vas
3° -7" TekirtaJ
7° -f Trabzon
it° -8° Tunotk
14° 4°Uşak
9°-2» van
15°
12°
A 20° B°
A 19° 6°
A 19" 10°
A 19° 7°
K *>-9»
B 13» -3»
B 7° 3°
Y B» 4°
B 6° 2°
B 15° 3°
B W 4°
A 10»-5°
B 14° 4°
Y 7° 3"
B 11» 4°
A 16° 3°
K *••&>
A 8°-5°
8 10° 4°
k
yaCmurtu ^ s ı s t /*? *** A-açık BDuluilu G-flûnes* K-tart S-ssl Y-vagmuriu
;
'Q';
/•Sam
Kahire •
DUNYADA BUGUN
Amsisrdam
Amman
Abna
Basel
Belg-ac
Berlın
Bonn
B'jkse
Buöaeeste
Cenevre
Cezayir
Cıdde
DuOat
Frankfurt
Bme
HasiMo
Katııre
Kopmhag
KNn
Ldtoça
3 13°
A 24°
A 18°
A 24°
A 20°
B 15°
A 17°
B 11°
B 14°
B 14°
B 13°
B 15°
B 22°
A 28°
A 3 f
B 14°
A 22°
K 3°
A 2 *
B 8°
B 3°
A 22°
Londra
MadrKt
Milano
Monueaı
Mostora
Mğnih
New VDrk
Osio
Pans
Prag
Rıyad
Roma
Sofya
Şam
lelAvrv
Tumıs
varşo-a
venedik
Vıyana
K 0°
Y 13°
A 22°
A 21°
B 1°
K -2°
B 14°
K 4°
B 16°
B 12°
A 31°
A 20°
A 14°
A 23°
B 8»
B 7°
B 8°
A 19°
B 2°
Wâst»ngtonB 3°
Zûnh B 15°
Doklorlar. har tOrlü
zafiyetı-
şafi deva
AIS^OFERATOS
a Uurlv »•
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ 18 Eylül 1890'da
Japonya'dan döner-
ken batan ve 587 mü-
rettebatı ölen Türk
gemisi. 2/ Karışıkhk,
kargaşa... Bir şeyin
özünü oluşturan ana
öğe. 3/ Kahraman-
maraş ilinde bir dağ
4/ Suyun dibinde sü-
rüklenerek çekilen ge-
niş ağızlı balık ağı...
Hicap. 5/ Gün... Kö-
tü bir ışteki yardıma-
lar. 6/ tlaç... Kumta-
şı... Yabanıl hay\an
bannağı. 7/ Bıtkılerde kök ve saplann
gelişebilecek durumda olan uç bölüm-
lerindeki doku türü. 8/ Üzeri toprak
ya da otla örtülmüş saman yıgını... So-
luk, nefes. 9/ Renkli ve tnoüfli, kiliıpe
benzer uzun yolluk... Resim ve yontu
sanatlartnda varlıkların biçinu.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
\l En uç. aşın. 2/ Eski Mısır'da gü-
neş tannsı... Yurdumuzun bir bölümü-
ne verilen ad. 3/ Çeşitli öğeleri örerek
oluşturulan ve biı mekânı örten kemerli yapı... Yapmacıklı davra-
nış. 4/ Alaturka müzikte tempo... Şaka yollu söylenen bir azarla-
ma sözii. 5/ Üzerine yapı yapılmak için aynlmış yer. 6/ Vücutta
görülen gevşeklik, tembellik. 7/ Özsu... BUyük erkek kardes. 8/ Bo-
yacılıkta ve yaldızcılıkta astar olarak kullanılan bir tür zamk... lyi
yaşamak için gerekli her jey. 9/ Giysi kolu... Bir nota
60 YIL ÖNCE CumhurİYet
Vapurcular Birliği
16 MART 1930
Milli vapur idareleri arasında
teşkil edilen yeni Vapurcular
Birliği dahili nızamnamesi
ikmal edilerek mesaiye
başlanmıştır.
Kırzade hanmda bir merkez
vücude geürilmiş ve teşkilatını
da ikmal etmıştir.
Vapurcular Birliği, vapur
idarelerinin ecnebi
sigortalanndan kurtarılması
için bir milli vapurcular
sigortası teşkili hakkmda
tetkikat yapmaktadır.
Birlik idaresınce vapur
mürettebat ve müstahdemıne yardım için bir sandık teşkili
ve bir lokanta yapılması da duşünülmektedir.
tktisat Vekaletinin, Milli Vapurcular ile Seyrisefain arasında
her iki tarafı mutazarrır eden rekabeti tetkike karar vermesi
şükranla karşılanmış ve bu işler için dün Türk Vapurcular
Birliği Müdürü Şevket Bey Ankaraya gitmiştir.
Bu arada Milli Vapurdılar son aylarda Akdeniz ve
Karadenız hatlarında Lşsizlikten de şikayet etmektedirler.
Milli vapurlardan 18-20 geminin muhtelif hatlarda yapttklan
seferlerden zararla avdet ettikleri, bunlardan bazılanmn
mua>7en hatlardan bir kısmını tatil etmek zorunda
kaldıkları anla$ılmıştır.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyei
'2000 yılına kadar'
16 MART 1960
Antalyada bulunan Bayındırlık
Bakaru Tevfîk 1leri, dün gece
Belediye meTasim salonunda
toplanan iki bin kişiye hitaben bir
konuşma yapmıştır.
Adeta teravih namazından sonra
konuşan Tevfik 1leri, hazinınun
ramazanını tebrik ile söze başlamış
ve: "Böyle mübarek gecede daha
Tevfik fleri mesut
ramazanlar temenni ederim" diyerek: "Ben tnilletimize hitap
edeceğim. Küfretmeden, hakaret etmeden konuşacağım"
demiştir.
Konuşması müddetince 200 defadan fazla Tanrı adını anan
tleri, bu arada "Allahm, Türk milletinin başına Demokrat
Parti iktidarını ihsan eylediğini" bildirmiş, Hirfanlı
barajının yapılması ile Kızılırmak nehrinin başına gelenler
C.H.P. nin de aynen başına geldi, demiş ve bir münasebetle
Spor - Totodan da söz açarak dinleyicileri güldürmüştür.
Sözlerinin çoğu "Âmin", "Allah razı olsun" sesleri ile tasvip
edilen Bakan, Antalyada yapılan ve yapılacak işleri birer
bireT sıraJamış ve bu arada Korkutelide bir.baraj inşa
edileceğini bildirmiştir. 950 yılında Antalyada 27 doktor
varken, şimdi bu miktann 83'e çıktığını söyliyen Bakan,
hastalığın azaldıgmı, vatandaşlann ve doktorların çok para
kazandıklarım bildirmiştir. Bu arada bir şahıs: "Doğru,
doktorlar çok kazanıyorlar, hepsi birer ikişer apartman
sahibi oldular" diye bağırmış ve samıini güldürmüştür.
Memlekette yağ ve pirincin me%
r
cut olduğunu, bunu pilâv
yapacak bir ustanın arandığını ve bütün meselenin bu yağ
.ve pirinçten pilâv yapmak olduğunu, bunda D.P. iktidarının
muvaffak olduğunu bildirirek Antalyada yapılan bayındırlık
işlerini sıralıyan Bakarun verdiği rakamlar sırasında, "Bu
mu lsmet Paşanın inkâr ettikleri?" dediği sırada ıshklar
çalınması üzerine: "Islıkları iyi çalın, lsmet Paşa güzel
duysun" diyen Bakan, "Cenabıhakkın bizimle bulunuşu bize
yardım edişi sayesinde inşallah 1990, 2000 senesine kadar
iktidardayız" demiştir.
Amerika'nın notası
Fidel Castro'nun bir Fransız gemisinin Havana limanında
infılakinden Amerika'yı mes'ul tutması üzerine,
Amerika'nın bu ithamları reddeden bir notası, dün
Havana'daki Amerikan maslahatgüzarı tarafından Küba
hükfimetine tevdi edilmiştir.
GEÇEN YIL
Erdem'in çıkışı
16 MART 1989
Eski Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, "ANAP Izmir
milletvekili" sıfatıyla dün ani ve sürpriz bir açıklama yaptı.
Erdem, türban konusundaki yazılı açıklamasmda,
"Tartışılan, basit bir başörtünme olayı değıldir. Tartışılan,
'Atatürk'ün bize emanet ettiği cumhuriyetin temel ilkeleridir.
Türban konusunun alelacele bir yasa maddesi haline
_getirilmesi Bakanlar Kurulu'nda da tartışılmış, ben de
hareketin yanlış olduğunu söylemışüm. Sayın Başbakan da
'bana hak vermişti. O gün önemsizmiş gibi gözüken yanlış
'tavır bugün Atatürk ilkelerine karşı tahrike ve ıstismara yol
'açmıştır" dedi.
TARTTSMA
DSP, Iider ve -Parti İçi
Artık DSP'ye yönelik, "Neden ayn örgüt?" eleştirisinin
geçerliliği ortadan kalkarken, bugünlerde DSP yonetimine
yönelik hakh ve geçerli bir eleşüri sağanağı"parti içi
demokrasi" ekseninde yoğunlaşmaktadır.
DSP yönetimi artık haklı nedenlerle eleşti-
riliyor. Kuruluş aşamasından başlayarak ba-
sınm ve SHP sözcülerinin DSP'ye yönelttiği
eleştiri "Bir sosyal demokrat parti varken ikin-
cisine gerek olmadıgı" biçimindeydi. Oysa ki
"demokratun" diyen herkesin, tüm siyasal dü-
şüncelerin örgütlenme hakkına saygı duyma-
sı gerekirdi. DSP'nin partileşme hakkına saygı
duymayanlann bir kısmı, yaşanan süreç için-
de SHP'den koparak "yeni bir oluşumu" sa-
vunmaya başlamışlardır. Siyasal yaşam insan
için her zaman öğreticidir.
Artık DSP'ye yönelik, "Neden «yn örgüt?"
eleştirisinin geçerliliği ortadan kalkarken, bu-
günlerde DSP yonetimine yönelik haklı ve ge-
çerli bir eleştiri sağanağı "parti içi demokrasi"
ekseninde yoğunlaşmaktadır.
Kanımızca, parti içi demokrasi yalnızca
DSP'nin sorunu değildir. Tüm siyasal parti-
lerimizde liderin ya da merkez yönetimlerinin
antidemokratik tavır ve uygulamalan eleştiri
konusu olmaktadır. Sorunun DSP içinde böy-
lesine büyük ölçülerde eleştirilerle ortaya çık-
masırun temel nedeni ise DSP'nin kuruluş aşa-
masından başlayarak "tabanın söz sahibi
olmasım" temel ilke olarak kabul etmesi ol-
muştur. Hem p>arti tabamna saygıdan söz et-
mek hem de yaygın biçimde görevden alma-
lar ve atamalarla partiyi yönetmeye çalışmak
çok hazin ve çarpıcı bir celişki olarak algılan-
maktadır.
DSP tabanının feryadını ve parti içi demok-
rasi istemlerini ihraçlarla bastırmak olacak iş
değildir. DSP Genel Merkezi'nin talimatları
doğrultusunda atanmış il ve ilçe yöneticıleri,
kendileri gibi atanmış disiplin kurullanna dur-
madan usanmadan partilileri se\k ederek,
DSP'nin insan kaynağım tüketmekle uğraşı-
yorlar. DSP'de genel merkezi eleştirmek suç
sayılmaktadır. Böylesine bir ortamda, parti içi
demokrasiden söz etmek kara mizah örneği-
dır. Eleştirinin suç sayüması affedilmez bir de-
mokrasi suçu olarak siyasal tarihimizde yer
alacaktır.
Cumhuriyet'te bir süredir yayımlanan ve
DSP örgütlerinin parti içi demokrasi özlemi-
ni sergileyen açıklamalan, DSP'nin geleceği
ve demokrasimiz açısından umut verici bir ge-
lişme olarak görüyoruz. DSP'deki tartışma-
lar yalmzca bu özlemin varhğını değil, DSP
tabanında özverili, inançlı ve demokrasiyi
özümsemiş, gerçekten demokrat bir kitlenin
de oluştuğunu göstermektedir. DSP üst yöne-
timinin ve demokrasiye inancını bildiğimiz Sa-
yın Biilent Ecevit'in, DSP'deki bu gelişmeyi
doğru değerlendirmelerini dileriz.
DSP'nin kuruluş günlerinde savunulan, "ta-
bandan örgütlenme, parti Ubanının söz hak-
kı, seçkinciliğe karşı tavır" gibi haklı düşun-
celerin, bugün de gerekli olduğunu, lidere gözü
kapalı bağlıhk yerine, Ureten ve eleştiren üye-
lerin demokratik sol harekete çok daha uygun
olduğunu kabul etmek gerekir. Parti düşün-
cesine bağlılık ile lidere sevgiyi dengeleyen üye-
ler "sakıncalı" sayılmamalıdır.
Son söz: DSP'lilerin demokrasiye olan
inanç ve bağlılıklan, liderlerine olan saygı ve
sevgilerinden az değildir.
FERİDUN BALOCLU
Avukat
OKURLARDAN
Yollarla 'kazı kazarv oynanıyor
Ükemizde kent içi yollar
kendüni bildim bileli habire
kazılır. Yok efendim
kanalizasyon künkleri
döşenecekmiş, su borusu
konacakmış, sonra hava gazı
borusu, telefon kablosu,
elektrik sebekesi, en sonunda
başımıza doğalgaz olayı çıktı ve
yollar, sokaklar, caddeler
kazıldı da kazüdı. Kazı kazan
oynanıyor sanki. Bakalım
bundan sonra kazacak ne
bulacaklar derken geçen gûn
gazetede ne göreyim! PTT
yakında kablolu televizyon
yayınlarına başlayacakmış.
Hoppala! Al başına belayı.
Desene yollar, sokaklar,
caddeler, patikalar ne var ne
yoksa bir kez daha hafriyat
olayma sahne olacak. Buyunın
Gayya Kuyusu gibi çukurlara,
arabalann üzerimize atacağı
zifoslara, balçık tarlasına
dönecek sokaklara ve bir kez
kazıldıktan sonra hiçbir zaman
eski haline dönüştürülmeyecek
olan kent içi yollara. Plan ve
program dahilinde yaşamasını
ne zaman öğreneceğiz?
AHMET METE
17 Mart 1990 Saat 15.00
"1992 Yıhna Doğru
Finans Kesiminde
Yeniden Yapılaşma"
Sami Uslu
" 24 Mart 1990 Saat 15.00
"Tiyatro Sanatı:
Gör, Baktır ve İnsan
İlişkileri Sanatıdır."
Ayla Algan
31 Mart 1990 Saat 15.00
"1990'larda Türkiye
Kadın Hareketinin
Gündemi"
Sibel Özbudun - Gülnur Savran
Etkinükler ûcretsızdır
İÜ İKTİSAT FAKÜLTESİ MEZUNLAR1 CEMİYETİ
Cumhuriyet Cad. 27/6 Taksım Tel: 150 50 34, 150 16 42
CEYDA SERİMÖZÜ (TUFAN)
ERAY SERİMÖZÜ
evlendiler
15.3.1990
Hidiv Kasrı, Çubukfu
OZEL BAKIRKOY
ÖMÜR HASTANESİ
Ömür hastanesi sağlığınıza vardımcıdır.
• 24 saat, seçkin eğitilmiş personel ile genel
sağlık hizmetleri
» Profesör Doçent ve Uzmanlar Yönetiminde
Poliklinik hizmetleri
• Tüm ameliyatlar:
* Genel Cerrahi • Kadın Hastalıkları ve
Doğum * Dahiliye • Çocuk • K.B.B. • Göz
• Ortepedi • Üroloji
• Bılgısayarlı aletler ile laboratuvar hizmetleri
• Röntgen • Ultrasonografi • Mamografi •
Biokimya • Hormon Bakteriyoloji • Stopatoloji
ve End.oşkopik tetkikler.
Gençler cad No:24 Tren istasyonu. belediye
şube müdürlüğu; ve evlendirme dairesi yanı
Tel-. 5429920 - 21 - 22 - 26
SATILIK
Suadiye'de Bağdat Caddesi üzerinde
Satılık Daire.
Tel: 151 99 04
MALtYE VE GÜMRÜK
BAKANLIĞI'NDAN MALİYE MÜFETTİŞ
YARDIMCILIĞIGÎRİŞ SINAVI
Maliye ve Gümrük Bakanlığı Teftış Kurulu Başkanlığı'nca 9 Ni-
san I990 Pazartesi günü saat 09.00'da Ankara ve Istanbul'da Mali-
ye Müfettiş Yardımcıhğı Giriş Sınavı açılacaktır.
SINAVA KATILABtLMEK İÇİN:
a) Devlet Memurları Kanunu'nun 48'inci tnaddesinde yazılı nite-
lıklerı haiz olmak;
b) 01.01.1990 tarihi itibariyle 30 yaşını doldurmamış bulunmak;
c) Siyasal bilgıler, iktisat, işletme ve iktisadi ve idarı bilimler fa-
kültelerinin (veya eşitleri olan yurtiçi ve yurtdışı fakülte veya yüksek
okullardan) birinden mezun olmak;
d) Erkeklerde askerliğini yapmıs veya erteletmiş olmak (halen as-
kerlik görevini yapmakta bulunanlar, terhislerinden sonra atamala-
rı yapılmak üzere sınava kabul edilebilirler);
e) Her türlü iklim ve çalışma şartlannda görev yapabilecek saglık-
ta olmak;
f) Maliye müfettişliğinin gerektirdiği nitelikleri taşımak;
g) Daha önce bir kereden fazla bu sınava girmemiş olmak
gerekmektedir.
Sınavlarda giriş şanlannı ve sınav konularını gösteren broşür ile
müracat formu yukanda belirtilen ogretim kurumlarından, Anka-
ra'da Tefiış Kurulu Başkanlığı'ndan, lstanbul ve lzmir'de de Mali-
ye Müfettişliklerinden saglanabilic.
Isıekliterin gerekli belgelerle birlikte en geç 23 Mart 1990 Cuma
günü çalışma saaıi bitımine kadar Teftış Kurulu Başkanlıgı'na biz-
zat veya po&ıa ile başvurmaları gerekmektedir. Postada vaki gecik-
meler dikkate alınmayacaktır. llan olunur. Basın: 15677
İLAN
CEYHAN 1. KADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 1983/264
Ceyhan'ın Kurtpınar köyü 432 parselin yapılan duruşmaiarı sıra-
sında davalı Saime Şenses mirasçıları İsa Şenses ve Ahmet Şenses'e
yapılan tüm aramalara rağmen duruşma günü tebliğ edilemediğin-
den davalı mirasçları !sa Şenses ve Ahmet Şenses'e Ceyhan 1. Ka-
dastro Mahkemesi'nde 13.4.19% günü saat 9'da yapılacak olan
duruşmaya davalırairasçısısıfatı ile tüm savunma ve kanıtları ile bir-
likte katılmalan veya kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri, ayTica
miras bırakanlan Saime Şenses'in mahkememizde derdest bu dava-
sının bulunduğu hususu 7201 sayıb yasa uyarınca ilanen tebliğ olunur.
Basın: 19174
T.C.
ADANA
1. ASLİYE MAHKEMESİ
ESAS NO: 1989/319
KARAR NO. 1989/1047
C. SAV. HZ. NO: 1989/3485
HÂKİM: Mehmet Sürgit 16546
C. SAVCIS1: Tekin Özer 16088
KÂTİP: Yaşar Özdemir
DAVACI: K.H.
SANIK: MEHMET SAİT DEMİR: Mehmet ve Bege oğlu, 1952 D.'lu.
Urfa ili merkez Maşuk Köyü R: 45 C: 045.02 S: 44'te nüfusa kayıth
olup halen Adana'da Devrişli Mah.'si Yaşar Doğu Cad.'si No: 119'da
ikâmet edeT, evli 1 çocuklu. okuryazar, sabıkasız Akbal Fınnı'nı iş-
letir, T.C. İslam.
SUÇ: 17.11.1989
KARAR TARİHİ: 21.11.1989
Noksan gramajlı ekmek imal etmek suçundan sanık Mehmet Sait
Demir hakkında mahkememizde yapılan duruşması sonunda;
G.D.: Sanığın hadise tarihinde işletmekte olduğu Akbal Fırım'nda
noksan gramajlı ekmek imal edip satışa arz ettiği iddia, belediye za-
bıtası tarafından tutulan tutanak ve sanığın tevilli ikrarı ile subuta
erdiğinden hareketine uyan TCK 2891 sayılı kanunla değişik 363/1.
Md.'si gereğince takdiren 6 ay hapis ve 3506 sayılı yasa ile 3 katına
çıkarılarak 30.000 lira ağır para cezası ile mahkûmiyetine,
Bugün işleniş tarzma göre sanığa verilen kısa süreli hapis cezası
647 sayılt yasanın 4-'l Md.'si gereğince lakdiren 5000 lira 1 gün he-
sabı ile ağır para cezasına çevrilerek TCK 72. Md.'si gereğince sanı-
ğın aynı neviden bulunan ağır para cezası topianarak neıiceden Dokoz
yüz oluz bin lira ağır para cezası olarak infazına,
1593 sayılı yasayı değıştiren 2890 sayılı yasanın ek 3. Md.'si dela-
leti, TCK 402/2. Md.'si gereğince karar özeti masrafı bilahare hü-
kümlüden alınmak Uzere Ankara, lstanbul, lzmir'de yayımlanan ve
tirajı 100.000'in üzerinde bulunan 1 veya 2 gazeiede ve ayrıca Ada-
na'da yayımlanan mahallı gazetelerden bırinde derhal ilan edilmek
üzere karar örneğinin C. Savcılığı'na tevdiine,
Aşağıda dökümü yazılı (2000) lira yargılama giderinin sanıktan tah-
siline,
Sanığın yokluğunda C. Savcısı Tekin Özer huzuru Ue talep veçhile
ve Yargıtay yolu açık olmak Dzere verilen karar usulen ve alenen tef-
him olundu. 21.11.1989
ANKARA...ANKA
MUŞERREF HEKİMOĞLU
Başkent Söyleşileri
Murat Karayalçın'ın Kent-Koop döneminde başlattığı gelenek
sürüyor. Başkent söyleşileri büyük ilgiyle izleniyor her zaman.
Yerel yöneticiler konuşuyor, eski başkentliler konuşuyor, dinle-
yenler hayli şaşırıyor, biraz da özlem duyuyorlar. Adeta bir nos-
talji. Geçen hafta Büyükelçi Semih Günver, güzel bir espriyle
belirtti bu nostaljiyi. Büyükelçi Fuat Bayramoğlu ile başkerrtte
geçen uzun yılları özetledi. Kısa, ama çok renkli biçimde.
Uzun yıllar bizi de çok degiştirdi, saçlarımız ağardı, göbek-
lendik ama başkent kadar çirkinleşmedik galiba diyor Günver.
Bu söze yürekten katılıyorum. Ben de 1940'ların başkentini öz-
lemle düşünürüm her zaman. Tertemiz sokakları, çiçekli bah-
çeleri, parkları, parklarda oynayan çocuklarıyla güzel bir baş-
kent. Kaldırımlarda bir kâğıt parçası, çöp göremezdiniz o yıllar-
da, saçı sakalı birbirine karışmış kişilere rastlayamazdınız. So-
kaklar, taşıtlar, bahçeler, parklar gibi nerkes tertemiz, eski de olsa
temiz giysilerle, ayakkabılan çamurlu, yüzü tıraşsız değil, başı
örtülü değil... Güzel bir başkentte yaşamanın başka bir sevinci
vardı galiba. Sonra ne oldu? Çiçekli bahçeler parsellendi, evler
yıkıldı. gökdelenler yükseldi, gecekondular genişledi, tertemiz
başkent dünyanın en kirli kentlerinden biri oldu. Gözlerimiz de
ciğerlerimız de çarpık kentleşmenin faturasını ödüyor şimdi. Çi-
çekli bahçeleri, dallannı kiraz basan ağaçlan masal türü dinli-
yor çocuklar!
Büyükelçi Fuat Bayramoğlu da başka bir masal anlattı o baş-
kent söyleşisinde. Yetmiş yıl öncesi Ankara'dan söz etti. AJatürk1
ten önceki Ankara'yla, Atatürk'ten sonra başkent olan Ankara1
yı. Fuat Bayramoğlu'nun soyadı Hacıbayram'dan kaynaklanıyor.
Hacıbayram mahallesınde bir şıh konağında doğuyor. Önde
Ogust Tapınağı, kapıda iki Hitit aslanı, arkada cami ve mezar-
lık, Ankara evteriyle kucaklaşır gibi... Elektriği seyretmeyejjider-
miş çocuklar... Sonra Mustafa Kemal geliyor Ankara'ya. Uç bin
Seymen karşılıyor onu. Önce İngilizlerin sonra Fransızların otur-
duğu yerlerden geçiyorlar, Türkiye'nin kalbi Ankara'da almaya
başlıyor birden... Kalpaklılar göze çarpıyor yollarda. Kurtuluş Sa-
vaşı'nı. özgürlüğü, bağımsızlığı simgeliyor kalpaklılar.
Her zaman yazarım, ben de cumhuriyet kızıyım, cumhuriyeti-
mizle birlikte büyümüşüm, önce genç, sonra orta, şimdi de yaşlı
kuşaktan bir kadın olarak yaşıyorum başkenti. Uzun yılların öy-
küsünü yaşayarak biliyorum. Güzel başkentin çirkinleşmesi için
verilen ödünlere, çarpık kentleşmeye seyirci kalanlara, ödün ve-
ren politikalara yakından tanık oldum yıllar boyunca... Başkent
yatay değil. dikey büyüdü, altyapısı yenılenmedi, yüzü degişti,
soluğu kesildi giderek, kışısel çıkarlar, siyasal çıkarlarla büyük
bir çıkmaza yöneldik. Bence sevgisiz, saygısız bir yonetımin ürü-
nü bu. Halkını seven, yaşadığı kenti seven yöneticiler çirkinlik
üretemez. Plansız, programsız. rastgele biçimlenmeye göz yu-
mamaz. Tersine çirkinliğe, plansızlığa karşı var gücüyle savaşır.
Bizim çocuklugumuzda lise, üniversıte yıllarımızda Kızılay'da
ya da Atatürk Bulvan'nda yerde bir izmarit göremezdik. Şimdi
her yer çöplük gibi. Nüfus patlamasından söz edilebilir, ama o
patlayan nüfusa temizliği, yaşadığı kente sevgiyle bakmayı, yol-
ları çöplük gibi düşünmemeyi öğretmemişiz demek! Günlük po-
litikayla uğraşmaktan geleceğe dönük politikalara vakit kalmı-
yor, başta başkent, tüm kentlerin temel sorunları dev boyutlara
varıyor. Sokakta yürürken kirlendiğinizi, gözlerinizin örselendi-
ğini hissediyor musunuz acaba? Ben çok hissediyorum, kimi za-
man umudum da soluyor, ama yeşerten olaylar da az değil. Çün-
kü çevremizde çirkinliğe karşı savaşanlar da var. Onlarla konu-
şurken ben de umutlanıyorum yeniden.
Oktay Anılanmert, ayaküstü yemek yiyenlerin çirkinliğini ser-
giliyor. ama kimi kadınlar yemeği güzel bir sanat gibi düşünü-
yor, galeri türü restoranlar açıyorlar. Sanat galerıleri açılıyor dur-
madan. güzel sergiler, f'lm şenlikleri, gençlik konserleri, caz ge-
celeri, konuşmalar, açıkoturumlar, güzel söyleşiler, toplumumuz-
da boy veren kişiyi anma günleri... Bozkır çiçekleri gibi yeşeren
olaylar bunlar. Toplumumuzdaki bir özlemi, güzel bir birikimi ka-
nıtliyor, çirkinliğe karşı bir savaşı sergiliyorlar.
* • •
Okurlarım bilir, üzüntüyü, genlimi her zaman sanatçı dostla-
rımla aşarım ben. Ölümü, hastalığı, hoyratlığı güzel bir sanat ola-
yıyla geride bırakırım. Geçen hafta lsmet Akdeniz'in galerisin-
de aldım soluğu. Orada yeni bir ressam tanıdım: Enis Aktaş. Ada-
na'da resim öğretmeni, kuşları mı çok seviyor, insanlan mı ka-
rar veremedim. Kuşları doğal, insanlan da doğasını yitirmiş gi-
bi. Beiki de bir özlemi yansıtıyorlar. Resimleri seyrederken genç
bir mimar geldi galeriye, yanında güzel bir kız, o da kompitür
uzmanı. Uzun tartışmalar, yorumlardan sonra bir resim seçtiler.
Genç mimar Ayhan Koloğlu yontuyla da uğraşıyor, galeride iki
yapıtı var. Biri beyaz mermerden, adı 'Dalga.' öteki siyah mer-
merden, adı 'Gece.' Yontular bir yana, genç bir mimarın coşku-
sundan çok hoşland n ben. Binaları, alanları yontuyla birlikte
düşünüyor. Mehmet Aksoy, Zühtü Müridoğlu, İlhan Koman'ın ser-
gilerini başkentte mutlu bir olay diye nitelendiriyor. Murat Kara-
yalçın'ın kulaklan çınladı mı acaba? Başkent alanları da güzel
yontular bekliyor. Geleceğin başkentini çok güzel sözlerle çizen
büyükşehir başkanının yontuyu unutmamasını diliyorum.
lsmet Akdeniz'in galerisinde Çerkez Karadağ'ı da gördüm o
akşam. Uzun uzun son kitabı "Nüans"ı konuştuk. O kitap fo-
toğraf sanatının güzel bir ürünü. Hepsi birbirinden güzel çıplak
kadınlar. Soylu birçıplaklık içindeler, foto sanatçısının güzel ba-
kışını yansrtryorlar. Arkadaşım Erhan Karaesmen de önsözde be-
lirtiyor, cinsel çağrışmlar yapmıyor bu çıplak kadınlar. Doğal bir
çıplakhğı çok güzel yakalıyor Çerkez Karadağ, sayiaları çevirır-
ken bir fotoğraf şöleni yaşıyor insan. Sokakta ya da taşıtta göz-
lerime batan görüntüleri bu kitaba bakarak unutuyorum kimi gün-
ler. Çerkez Karadağ ile bir söyleşı de o fotoğraflar kadar güzel
geldi bana. Çirkinliklere karşı çıplak güzelliği sergileyen bir sa-
natçı olarak selamladım onu.
ÇALI^ANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YIUVtAZ ŞİPAL
"Ifeniden Memur Olup"
SORU: Bir kamu bankasından 1979 yılında kadın iştirakçi ola-
rak 4. derece 3. kademeden emekli oldum.
Fiili hizmetim 22 yıl 7 aydır.
Öğrenmek istedigim, özel bir işyerinde 10 ay yı da
1 yıl kadar calışıp yeniden memur olup bu hizmeti
Emekli Sandığj'na aktararak derece )iıkselmesinden ya-
rarlanıp 3. dereceye yüksdebilir miyim?
Y.C
YANIT: T.C. Emekli Sandığı Yasası Ek Madde 18'de (1425 sayılı
Yasa Ek Madde 3) "Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi görevlerde
bulunduktan sonra iştirakçi olanlann, emeklilik keseneklerine, per-
sonel kanunları gereğince kazanılmış hak olarak aldıkları derece
ve kademe ayhkları üzerine, sigorta primi ödemek sureüyle geçir-
dikleri sürelerin her yılı bir kademe ilerlemesine ve tahsil durum-
larına göre her "3 yüı" bir derece yükselmesine esas olacak şekilde
eklenerek bulunacak derece ve kademe aylığı esas ahnacaktır" de-
nilmektedir. Böylece, Sosyal Sigortalar Yasası kapsarnında geçen
her yıl 1 kademe ilerlemesine ve her 3 yıl ise bir derece yükselme-
sine neden olacak şekilde değerlendirilmektedir.
T.C. Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu, Bağ-Kur ve Sos-
yal Sigortalar Yasası'nın geçici 20. maddesi uyannca kurubnuş özel
emekli sandıklarından, malüllük ve emekli aylığı alanların, Sos-
yal Sigortalar Yasası kapsamında ve özel kesim işyerlerinde çalış-
maları durumunda, almakta olduklan malüllük, yaşlılık ve emekli
ayhkları kesilmez.
Bir yandan malüllük ya da emekli aylığı alırken, diğer yandan
SSK kapsamında çalışmalarıru sürdürenler, %6'sı sigortalı ve %18'i
işveren payi olmak üzere toplam *?§ 24 oranında Sosyal Güvenlik
Destek Primi ödemek zorundadır.
Sosyal Güvenlik Destek Primi ödenerek geçen çalışma süreleri,
"sigortaülık süresinden sayılmaz." Bu süreler ayrıca Sosyal Sigor-
talar Kurumu dışındaki diğer sosyal güvenlik kurumlarında prim
ya da kesenek ödenerek geçen çalışma süreleri ile de birleştirilmez.
T.C. Emekli Sandığı'ndan, emekli aylığı almakta iken, Sosyal
Sigortalar Yasası kapsamında ve Sosyal Güvenlik Destek Primi ode-
yerek çalıştığınız süreler, Emekli Sandığı Yasası'nın ek 18. madde-
sinde değerlendirilmesi gereken sürelerden de'ğildir.
Yeniden memuriyete girdigınizde, Sosyal Güvenlik Destek Pri-
mi ödeyerek geçen çalışma süreleriniz bu nedenle halen emekli aylığı
almakta olduğunuz derece ve kademeyi etkilemeyecektir.