08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhunveı Matbaacıhk ve GazetecLİık Turk ^nonım Şırkeiı adına >»dir .\«di 9 Oenel Vavın Muduru H ı u ı Omal. Muessese Muduru ERIIHC l>>klıgil. Vazı l>kr: Muduru Oka> Gonensiı, 9 Haber Merkezı Muduru YaJçın Ba>er, Savfa Duzerıı \onetmenı \li Aar, 0 Temsılaler ANKARA Ahmcı Tuı. IZMİR Hikran Çttıııkm. \ D ^ \ \ Çtan Yigenoglu 1, Polınka. CtM BaşlulgK. L>; Haberfcr E ı j n Bala. EJıonomı Otıgu Turtaa. .; Sendıka juiuu. Kriroci. Kullur Otal l » . Egıtırı Gcwe*> 5«>tan. Ha^er ^lasnrma Ismei Berfcgn, Yun Haberten Necdel Dojtan. Spor Daıuşmdn \bdulk«dir YucHnun. Dıs Yazıiar Kcfrnı Çahfkan, Aıa^ünna ŞateH \lp«). Duzdlme Abduisk ^azKi. 0 Koordınator Atimtt Konüsan. 0 Malı !>Le' Erol OkıB. 0 Muhasebr Buknl YBW # Bulçe-PIanlama. Scvp Oanubc^ogtu 0 Iteklanı Ms» Toran. • Ek Ya>ınlar Hnlyı Akvol • Idare HusQİn Gmr. • i;tame Ondn Çdik. # B:lg!-i;ıcro SuJ tnal. • Per^ond -O10 Bosunoofthı. Cumlıunı« VtebaaaJık w GüaMaljk T-*-S Türk Ocajı Cad }9'4I * t 316-luntU Td 512 05 05 120 haıl, Trt" 22246 Fl» (1) 526 60 72 # Zıva Gökalp Bh Inkjap S. >o 19 4, Td 133 I] 4M\ TdEL 42J4» Fax (4) 133 I O K H Zıya Blv 1352 5U.3 Tü !3 12 30. IÖOL 5235» F». (51) 19 53 60 Inonu Cad !19 S No ' Kal I. Td 19 3' 52 14 hall. THH: 62155, Fai (71) l« r 52 TAKVİM: 16 MART 1990 lmsak: 4.43 Guneş: 6.08 Oğle: 12.18 Ikindi: 15.38 Akşam- 18.17 Yatsı: 19.37 Özel ÇevreKorumaKurulu Başkanı Tunca Toskay 'sihirli kutu'ya kaçtı, koltuğu boş kaldı 'Çevre Konıma' sahipsiz!özel koruma nedir? 5 Temmuz 1988'de Bakanlar Kurulu, 3 bölgeyi özel koruma alanı ilan etti: Fethiye-Göcek, Köyceğiz-Dalyan ve Gökova. Bu bölgelerde daha önce başlanan turistik yatırımlar durduruldu. Buralardan sorumlu Başbakanhğa bağlı Özel Çevre Koruma Kurulu oluşturuldu. Başına Toskay getirildi. Toskay gitti Prof. Tunca Toskay "Bizden habersiz bu bölgede kuş bile uçmayacak'' türünden açıklamalar yaptıktan sonra Çevre Koruma Kurulu Başkanlıgı'ndan ayrılıp, özel TV şirketi Magic Box'a (sihirli kutu) transfer oldu. Çevre Koruma Kurulu Başkanlığı'na ise halen kimse atanmadı. Bölgeler neolacak? 5 Mart 1990'da Göksu, Patara ve Kekova da özel koruma alanı ilan edildi. Böylece Türkiye'de koruma bölgelerinin sayısı 6'ya yükseldi. Ancak bu bölgelerin ne olacağı, burada turistik girişimlerin kaderi halen belli değil. Ankara'da memurlar başvurulara "bekleyin" yanıtını veriyorlar. MUSTAFA BALBAY ANKARA — özel Çevre Koru- ma Kurulu'nun Gaziosmanpaşa Koza sokaktaki merkezi son gün- lerde daha bir hareketlı. Koruma aJanı ilan edılen yerlerdeki koope- ratiflerin ortaklaıı, bu bölgelerde faaliyet gösteren inşaat fırmalan- nın temsilcileri hep aym soruyu soruyorlar: "Bu bölgeler ae ola- cak?" Buradaki memurların ver- diği yanıt da aym: "Bekleyin, bir karar verecegiz." Bakanlar Kurulu'nun 5 Tem- muz 1988'de Fethiye-Göcek, Köy- cegiz-Dalyan ve Gökova'da özel koruma alanı ilan etmesiyle baş- layan bu tartışma 5 Mart 199O'da Göksu, Patara ve Kekova'run da bu alanJara dahil edilmesiyle de- vam ediyor. Başlangıçta olumlu bir girişim olarak değerlendirilen bu çalışma- larda "korumacıhk" anlamında "örnek" bir tavır sergilenememe- si pek çok soru işaretini de bera- berinde getiriyor. Kurul, yapısını oluşturabildi mi? 5 Temmuz 1988'den kısa bir sü- re sonra oluşturulan Başbakanh- ğa bağlı Özel Çevre Koruma Ku- rulu Ankara'da bir inşaat şirketi- nin devrettiği biııada çalışmaya UZMANLARDAN i Yumuşak mimari olmalı' Çevre koruma bölgeleri KÖVCEĞIZ-DALYAN FCTHIYE-I SEffi» MZBE NE OLACAK? Güne>deki 6 koruma bolgesinin kaderi belirsiz. Bugünku çalışma biçimiyle çok büyük bir umut vaat etmeyen özel çevre koruma alanı uygulama- sının sağhklı bir biçimde yaşama geçirilmesi için uzmanlar şu önerileri getiriyorlar: • Böylesi bir kumlun hükümetin memurların- dan oluşması yanlış bir tutum. Kurum öncelikle özerk olmalı. Diğer ülkelerde bu tür kurumlar özerktir ve yaptırımlan vardır. • Bu kurullarda görev alanların şehir plancısı, mimar ağırlıklı olması, "Koruma rtu, kollama mı?" sorusunu gündeme getiriyor. Kurullar mutlaka baş- ta çevre mühendisi, biyolog, ziraat mühendisi ol- mak üzere sağhklı bir koruma için gerekli uzman- ları içermeli. • Tum dünyada kıyılarda izlenen politika soft architecture, yani "yumuşak mimari"dir. Bu böl- gelerde imara izin verilecek yerlerde doğal malze- meyle, tek katlı ve hiçbir ağaç kesilmeksizin inşa- at yapılması sağlanmalıdır. • Koruma alanı içinde kalan yerlerde tahsisli ko- yu bulunan kişilerin zaran diye bir şey soz konu- su olamaz. Çünkü bu kişiler 49 yıllığma ve hiçbir bedel ödemeksizin yer aldılar. Eğer bu kişilenn za- ranrıın önlenmesi için Turizm Bakanlığj başka yer gösterecekse o zaman koruma alanlarında tarlası bulunan köylüye de başka yer verilsin. başladı. Kurulun başına getirilen Prof. Tunca Toskay, "Bizden ha- bersiz bu bölgelerde kuş bile uç- mayacak" diye göreve başladı. Ancak o günden bu yana kurul bazı envanter çalışmaları dışında herhangi bir işlem yapmadı. Kurulun bünyesinde halen 12 kişi çalışıyor. Bu kişilenn şehir plancısı, mimar ve diğer personel- den oluştuğu dikkat çekiyor. Böy- le bir kurulun bünyesinde ziraat mühendisinden biyoloğa kadar toprak ve deniz bilimleriyle ilgili pek çok uzmanın yer alması ge- rektiği belirtiliyor. Prof. Tunca Toskay'm özel te- levizyon şirketi Magic Box'a (Si- hirli Kutu) transferinden sonra ha- len yerine bir atama yapılaraadı. Bu görevi Nnri Dindar vekaleten yürütüyor. Dindar, eleman sayısı ve niteliğuıdeki bu çarpıklık anım- satıldığında şu yanıtı veriyor: "Bu kadar eiemanla işlerin yü- rümesi zor tabii, ama sayımız ya- kın bir gelecekte 69'a çıkacak. O zaman değişik meslek gruplann- dan da eleman alabileceğû. Kad- romuz zenginleşecek." Dindar, kadro artışının ne za- man gercekleşeceği sorusuna ise "Sozleşmeti deman cahşünnamız için bazı burokratik işJemlerin ta- mamlanması gerekiyor" karşılığı- nı veriyor. Koruma alanlannda durum Özel koruma alanı içinde koy ya da ormanlık kiraJayan yüzü aş- kın kişi ve kuruluştan sadece Bü- yük Katrancı koyunda inşaatı bu- lunan tbrahim Vaoa'yla anlaşma sağlandı ve bu koy kamuya açıl- dı. Çünkü Yazıa'nın Fethiye'de bir koyu daha bulunuyor. Bunun dı- şındaki tahsislerde herhangi bir değişiklik yok. Yaklaşık bin yatak- h tatil köyu olması önlenen Büyük Katrancı'da şimdi de işletme so- runu çıkü. Günubirlik turizme ye- niden açılacak olan koyu, Orman Genel Müdürlügü ile özel Koru- ma Alanları Kurulu işletmek için anlaşamıyor. Köyceğiz ve Dalyan'da 5 Man 1990'daki kararname ile biraz da- ha genişletilen koruma alanı için- de büyük yatırımlar yok. Ancak bölgenin çevresinin betonla kuşa- tılma tehlikesi gündemde. Caret- ta caretta türii kaplumbağaları ile ünlü Dalyan'da bugüne değin 180 kuş türü belirlendi. Kavala İnşaat' ın otel yapmasının da engellendi- ği bölge son dönemde DSt'nin tehdidi aJtında. DSt inşa ettiği ka- nallarla bölgenin atıklannı Dal- yan deltasına ulaştırıyor. Burada inşa edilen kaçak yapı- lann tümünün yıkılacağının açık- lanmasına karşın hâlâ Dalyan'da- ki PTT bınasının kaçak olan iki katı bile yıkılamadı. Gökova Körfezi de "beton ku- satma" tehlikesiyle karşı karşıya. Bölgenin çevresinde faaliyet gös- teren inşaat şirketleri reklam Jİa- Aküzüm çevreyi 'net' göremiyorTurizm Bakanı Aknziun Çevre Koruma bölgesindeki yatınmlar konusunda tam bir tespit ve netlik yok. Koruma için kararname yetmez, kanun çıkarılmalı. Turizm Bakanı tlhan Aküzüm de özel koruma alanlarının gele- ceği konusunda henüz kesin bir adım atılmadığını vurguluyor. Aküzüm, bu konudaki sorula- rımızı şöyle yanıtladı: — Bu alanlar içinde yatınmı olanlara 10 kasımda çıkan karar- name uyannca Turizm Bakanlı- gı'nca başka bir bölgeden yer ve- rilecek. Bu çalışma ne durumda? AKÜZÜM — Bu kişi ve kuru- luşlara onumüzdeki günlerde ya- tLHAN AKÜZÜM — Turizm alanı ilan edilen bir yerde altya- pıyı da biz getiriyoruz. zı yazacağız. 'Gelin bir araya ge- lelim, Hazine'ye ait olan yerler- den size yatırım alanı gösterelim' diyecefiz. — Tahsis alan kaç kişi var? AKÜZLTVf — Kesin rakam ak- lımda değıl, ama 100'ii aşkın. Ben onlara yatırım yeri göstermek için fazla acele etmiyorum. Hele bir. mevcut turistik tesisler dolsun, iş- lesin. Sonra onlar da yatırım ya- par. — Koruma alanı içinde yatırı- ma başiamış olan varsa ne yapa- caksınız? AKÜZÜM — O konuda tam bir tespit yok daha. tşte önümüz- deki günlerde çağırıp konuşaca- gız. Aslında o konuda da tam bir netlik yok. Zaten ben bu karar- name ile konımacılığın tam ola- rak gerçekJeşebilecegİm düşünmü- yorum. Bu konuda kanun çıkarıl- malı. Bazı kişiler bu tur kararla- nn tam uygulanamayabileceğiııi düşündüğünden yavaş hareket ediyor. — Bu bölgelerde Turizm Ba- kanlıgı'nın ve Bayındırlık tskân BakanJığı'nın yetkfli olmasıyla be- ledi\eler tümüyle devre dışı kalı- yor. Bu, genel demokratik işleyi- şe aykın degil mi? AKÜZÜM — Ben öyle düşün- müyorum. Belediye başkanlan bi- ze teşekkur ediyor. Niye teşekkür ediyor? Çünkü o bölgelerdeki ba- zı sorumlulukları da biz üzerimi- ze almış oluyoruz. örneğin turizm alanı ilan edilen bir yerde altya- pıyı da biz getiriyoruz. özel çevre koruma bölgelerin- den direkt söz konusu kurul so- rumlu, ancak bunun üzerinde de Başbakanlık Musteşarı Ahmet Selçnk, özel Çevre Koruma Ku- rulu Başkanı, Turizm Bakanhğı Musteşan MusUfa Türkmea, Or- man Genel Müdürü Nevzat Özer ve Çevre Müsteşan Halit Kara'- dan oluşan bir "çevre kurulu" bulunuyor. Gerek bu kurulda ge- rekse diğer birimlerde üniversite- lerden, meslek odalanndan ve ye- rel yönetimlerden kimse bulun- muyor. Mimar Emin AtaJa, ulus- lararası platformda çevre koru- macılığının bir "bütiin" olduğu- nu belirterek "Çevreyle dogradan temas halinde olan belediyelerle bu işin bilimini yapan üniversite- lerin devre dışı tutulması kabul edilemez. Bu tutum sürerse degi- — .—. şik soru işaretleri de beraberinde FETHIYE — 5 Temmuz 198Sde Fethiye-Göcek. Köyceğiz-Dalyan ve Gökova'da, 5 Mart 1990'da Göksu, Patara ve Kekova'da Bakanlar gelir" diye konuşuyor. Kurulu kararıyla özel koruma alanları ilan edildi. Bu çalışmalar pek çok soru işaretini beraberinde getirdi. rak "tnşaatımız özel çevre koru- ma alanı kıyısındadır" ibaresini koyuyorlar. Fethiye-Göcek bölgesindeki ko- ruma alanı "gelecegi en belirsiz" yerler arasında bulunuyor. Fethi- ye Körfezi ile Dalaman Çayı ara- sında kalan bölgede 1984 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Plan- lama ve Yatırımlar Daire Başkan- lığı ile Turizm Bankası'nın ortak- lasa hazırladığı 1/25.000 ölçekli nazım imar planında yaklaşık 50 bin yatakiık otel, motel ve tatil kö- yü planlanıyordu. Bunun >amnda holdinglere kiralanan koylann önemli bir bölümü bu bölgede bu- lunuyor. Fethiye-Göcek-Dalaman arasın- da koy kiralayanların çoğunluğu- nun "ileride dumm degişebilr" düşüncesiyle "kendilerine yeni yer Uhsisi" için Turizm Bakanlığı'na başvurmakta "yavaş" davrandığı belirtiliyor. Turizm Bakanlığı yet- kilileri, "Bu şirketler belki bir yo- Innu bulup yaortmımızı gercekieş- tiririz düşüncesindeler" diyorlar. 5 Mart 1990'da koruma alanı ilan edilen Patara'da ise ciddi bir kooperatif sorunu yaşanıyor. Böl- gede bir devre-müûc konut yapan firma, üç kooperatif ve birçok otel inşaatı var. Patara'da yeni Hitit kooperatifinin 850 üyesinden bi- ri olduğunu söyleyen bir yurttaş yakmmasını şöyle dile getiriyor: "Bugüne kadar 10 milyon lira para ödedim. tnşaat su basmanı bifti. Bazı inşaatlarda çabya bile gelindi. Bizim inşaatımız duracak mı? Başka bir yer gostermelerinin de bir anlamı yok. Buraya milyon- larca lira para gömüldü." Patara'da bazı tngiliz firmala- nrun da yatınm hazırbğı içinde ol- duğu biliniyor. BaştaPatara'dakıler olmak üze- re özel koruma alanı içindeki ko- operatiflerde "soekülatörierin tü- redigi" dikkat çekiyor. lnşaatlann durmasıyla paniğe kapılan koope- ratif uyelerine ödedikleri paranın az bir bölümünün teklif edildigi öne sürülüyor. Kekova, koruma alanı içinde olan en "bakir" yerlerden. Bura- da sadece Ömer Özer adlı bir gi- rişimci imar izni almıştı. Bunun dışında bölgenin bazı yerlerinin "askeri alan içinde" kalması ne- demyle önceki yıllarda herhangi bir yüklenme olmadığı içiı. de bu- rada korumanın "amacına ulaş- mış olabilecegi" ifade ediliyor. Göksu deltası 300'ü aşkın kuş türü, geniş baJıkçılık olanaklan caretta caretta kaplumbağası, ge- niş AJtınkum sahili ile güzel bir bütünlük oluşturuyor. Bölge son iki yıldır karides çıftliği girişim- dlerinin tehdidi altındaydı. Bunun yanında kıyıdan alınan kum, do- ğal yapıyı bozuyordu. SEKA Ta- şucu Tesisleri de önemli bir kirli- lik kaynağı. Korumanın buraya neler kazandıracağı henüz bilin- miyor. Yetkililer ne diyor? Çevreden sorumlu Devlet Baka- nı Vehbi Dinçerler, koruma alan- larıyla Ugili sorulara "ynyarlak" yanıtlar veriyor. Dinçerler, "Çatas- raalanmız henüz tamamlanmadı. Koruma alanı olan yerde yatinma izin vermeyecegiz. Turizm alanı olan yerler daha az korunuyor. Biz yapılaşmayı mümkiin oldugu kadar aza indirecegiz" diyor. Patara, Göksu ve Kekova'da ha- len özel koruma kurulundan üç kişilik bir ekip "inceleme" gezisi yapıyor. Bu ekip bölgedeki son durumu saptayacak. Ekipteki ki- şilenn mesleği şehir planlamacısı ve mimar. Bu da incelemenin han- gi yönde olacağı konusunda fikir verivor. 'Çocuk anneye psikoterapi ııygulanmalı' Uzmanlar, 9 yaşında doğum yapan S.B.'nin psikiyatrik kontrol altında tutulması, bebeğin de yakından incelenmesi gerektiğini söylüyorlar. S.B. 'nin gerçek yaşı araştırılıyor. Haber Araşnrma Servisi — Af- yon Doğumevı'nde 9 yaşında do- ğum yapan S.Knın gerçek yaşı in- celeniyor. Çay tlçesi Cumhuriyet Savcılığı tarafmdan yürütülen so- ruşturma sonucu S.B.'nin nüfus kutüğunde 9 olarak görülen yaşın- dan daha buyük olabileceği öne sunilüyor. Uzmanlar organik ola- rak bu tur doğumların imkânsız olmadığını, ancak çok uzak ihti- mallerle meydana gelebileceğini öne süruyorlar. 9 yaşında doğum yapan S.BÎnin durumunu tıbbi ve psikolojik açı- dan değerlendiren uzmanlar, ku- çük annenın sonraki yaşlarda mutlaka psikiyatrik kontrol altın- da tutulması gerektiğini vurgulu- yorlar. Kuçuk yaşta doğum yap- manın ise normal bir ameliyat gı- bi bedensel hiçbir özur bırakma- yacağı belirtiliyor. Istanbul Tıp Fakültesi'nden Prof. AbduUab Turfanda, S.B.'nin gebe kalmak için uygun bir yaşta olmadığını belirterek şunları söy- ledi: "Bu yaştaki bir çocugun leğen kemikleri yeterii buyuklukte degil- dir. Gebe kaldıktan sonra doğum şekli sezaryen olacaktır. Henüz kemikleri bile tam teşekkül etmiş değil. Doğum sonrası anne ve ço- cukta doğum travmalan ortaya çı- kabilir. Avrıca psikolojik açıdan da anne olmaya hazır degil. Psi- kolojik depresyona girebilir." İstanbul Tıp Fakültesi'nden Doç. Dr. Fecri Sevilen de "çok nadir" olarak değerlendirdiği olay konusunda şoyle konuştu: "Ergenlik başlangıcı, kişilerde ve değişik coğrafyalarda yaşayan- lar için farklüıklar göslerse de or- talama 12-13 >as olarak biliniyor. Ergenlik oluştuktan sonra sağhklı bir şekilde yumurtlama ve yumur- talıklann duzenli çalışması birkaç yıl zaman alır. O açıdan 15 yaşın- dan itibaren bir gebelik gelişmesi beklenebilir. Bazen erken ergenlik denilen dunımlar ortaya çıkar. Birtakım hormana), tömöre< ve doğumsal hastalıklarda 7-8 yaşın- da âdet kanaması ya da bormo- nal faaliyet çok nadiren göruliir. Bazen belirli hiçbir neden saptan- madan çok erken yaşlarda hormo- nal faaliyet ortaya çıkabilir. Kıi- çük bir çocugun kadınlık organı da küçüktur. Küçük bir kadınlık organının gebe kalması ve gebe- liği laşıyabilmesi çok özel bir du- ruradur. Bazen çok sıcak iklimler- de erken ergenlik ve erken doğum mumkündür. Organik olarak bu tür doğum imkânsız değildir ve çok az ihtimallerle meydana gde- bilir." Kuçük yaşta doğumun normal bir ameliyat gibi bedensel hiçbir ozür bırakmayacağını söyleyen Doç. Sevilen, bu arada yeni doğa- nın yakından incelenmesi gerekti- ğini, enfeksiyonlara dayanıksız olacak bebeğin yetersizhk ve ek- sikliklerinin ortaya çıkabileceğini söyledi. Olayın psikolojik yönünü de- ğerlendiren İstanbul Tıp Fakülte- si'nden Prof. Dr. Aysel Ekşi ise çocugun zekâsının normal olma- sı durumunda erken gelişmiş ola- bileceğini, 9 yaşında doğum yapa- bildiğine göre de rahim gelişme- sinin 8 yaşında tamamlanmış ol- ması gerektiğini söyledi. Çocugun kemik yaşının büyük olması du- rumunda bile 12 yaşın doğuın yapmak için erken bir yaş olduğu- nu söyleyen Prof. Ekşi, "Daha çok problemli kızlarda bu kadar erken yaşta anne olmak ihtiyacı oluyor. Anne olmak ve sevgi ibti- yacı ile hamile kalabiJiyorlar" di- ye konuştu. Prof. Ekşi, annenin zekâsında bir gerilik olması duru- munda, bu tur kişilikteki insanla- rın cinsel dürtülerini kontrol altı- na almakta zorluk çekebilecekle- rini belirterek şunları söyledi: "Eğer zekâ geriliği varsa teca- viize yol açacak davranışlarda bu- lunmuş olabilir. Ya da kızın bu halini kullanmış olabilirier. Duru- ma aile ve çevresinin olumlu bak- ması ve abartmaması gerekir. Suç- lamamak ve ona annelik yaklaşı- mını ögretecek yeüşkinler burada çok önemli. Geri zekâlı değil de ruhsal dengesizlik varsa, mutlaka bir şeyler yapüraah, tedavisi müra- kün olabilir. Sağlıklıysa ruh sağ- lıgının gelişmesi baltalanacaktır. Mutlaka psikiyatrik kontrol altın- da tutulması gerekir." İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Bilim Dalı uzmanı Ümraıı Korkmaziar, kuçük anne- ye psikoterapi uygulanması gerek- tiğini vurguladı. Henüz bir çocuk olduğu için olayın sonuçlarını sonradan yaşayacağını belirten Korkmaziar şöyle konuştu: "Anneliğe hazır olmadıgı için kimlik bocalamasını yoğun yaşa- yabilir. İleride kadınlık rolü ile il- gili sorunlar çıkabilir. Bebek, ai- le ve anne için psikolerapi gereki- yor." Tîtan füzesi başarısız • CAPE CANAVERAL (AA) — Cape Canaveral Üsstı'nden önceki gün bir Titan-3 füzesiyle fırlatılan haberleşme uydusu lnselsat 6'nın yörüngeye yerleştirme işlemi başarısızlıkla sonuçlandı. Cape Canaveral'daki uzmanlar, tnselsat'ı fırlatıcısından ayırmak için yeni girişimlerde bulunulabileceğini belirterek, bu girişimler sonucu uydunun motorlarının çalıştınlarak, dunyadan 36.000 km. uzaklıktaki yörüngesine oturtulabileceğini kaydediyorlar. Çetin Ejneç Galerisi • Haber Merkezi — Izmir Büyükşehir Belediyesi Sanat Galerisi'nin adı "Çetin Emeç Sanat Galerisi" olarak değiştirildi. Belediye Meclisi'nin dunkü oturumunda, Belediye Başkanı Yüksel Çakmur'un gündeme getirdiği isim değişikliği, oybirliği ile kabul edildi. Bu arada Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti, silahlı bir saldırı sonucu ölen gazeteci Çetin Emeç'in anısını yaşatmak amacıyla sahil kesiminde ağaçlandırma çalışmalanyla "Çetin Emeç Koruluğu" oluşturulmasını kararlaştırdı. Kıyılara yeni düzen • ANKARA (AA) — TBMM Genel Kurulu, Anayasa Mahkemesi'nin 1986 yılında iptal ettiği yasanın yerine hazırlanan kıyı yasa tasarısının 7 maddesini kabul etti. Tasarının benimsenen maddelerine göre, askeri yasak bölgeler ve giivenlik bölgelerinde veya ülke guvenliği ile ilgili Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait harekat ve savunma amaçh kıyılarda, eğitim tesisi yapılabilecek. Tasarının komisyondan gelen halinde ise, buralarda konut ve sosyal tesislerle birlikte eğitim tesisi de yapılamıyordu. Sahil şeridi çizgisi, imarlı alanlarda 20, iman bulunmayan belediye ve mücavir alanlarda 50, bunun dışındaki yerlerde ise 100 metre olarak uygulanacak. Tablo hınsızlıgı • Haber Merkezi — tstanbul'da 10 gün önce ortaya çıkarılan tablo hırsızlığı ile ilgili olarak polisçe gözaltına alınan, ancak soruşturma süresince yurt dışına çıkmaması koşulu ile salıverilen iki tngilizden birinin dün Türkiye'den gizlice aynldığı öne sürüldü. De'nis Alan Jackson adlı Irlandalının dün sabah Ingiliz Havayollan'na ait bir uçakla İstanbul'dan ayrıldığı, diğer yabancı zanlı iames Mauion'un ise halen tstanbul'da bulunduğu öğrenildi. Kjsıth ilaç uygulaması • ANKARA (ANKA) — Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nın "ilaç ısrafını önlemek" gerekçesiyle uygulamaya koyduğu esaslar, dün yürürlüğe girdi. 1990 Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatı'ndaki ilaçların teminine ilişkin esaslar, gerek memurlan gerekse emeklileri ve bunlann dul ve yetimlerini ilgilendiriyor. Anılan esaslar, memurlann 10 günden daha fazla siiren hastalıkları için her defasında polikliniklerde kuyruğa girip silbaştan aynı işlemleri yaptırmalarına neden olacak. Tersanede yangın • BODRUM (Cumhuriyet) — İçmeler yöresindeki tersanede dün sabaha karşı çıkan yangında 2 yatın tümüyle yandığı, zarann 2 milyar lira dolayında olduğu bildirildi. Bu arada yangından önce patlamalar duyuldu. Bodrum Cumhuriyet Başsavcısı Zeki Karaman, patlamaların yangının çıktığı yerdeki tüplerden kaynaklanabileceğini söyledi. Alınan bilgiye göre dün sabaha karşı tersanenin çekek yeri olarak kullanılan bölümde önce patlamalar duyuldu. Daha sonra yaklaşık 1500 kadar yat, sandal ve kayığın bulunduğu çekek yerinde 2 gezi yatı alev aJarak tümüyle yandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle