Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 ŞUBAT 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Kemal Gür
Türkiye'de
• EDİRNE (Cumhuriyet)
— Yunanistan hükümeti
tarafından bir süre önce
sınır dışı edilmesi yolunda
karar alınan Gümülcine
Başkonsolosu Kemal Gür,
tanınan 7 günlük sürenin
sona ermesine bir gün kala
karayolu ile İpsala sınır
kapısından eşi Rezan Gür,
oğulları Çınar Gür (15) ve
Uygun Gür (9) ile birlikte
Türkiye'ye giriş yaptı. Gür,
"Ben gelene kadar halen
, durum düzelmiş değildir.
Gerçekler sakJanıyor,
esnaflar dükkânlarını
açamıyor. Yunan hükümeti
ve emniyetinde kesinlikle iyi
niyet girişimi yok" dedi.
Bulgaristari'da
yeni hükümet
• SOFYA (AA) —
Bulganstan Başbakanı
..Andrei Lukanov,
muhalefetin hükümece
katılmayı reddetmesi
üzerine, komünist üyelerden
oluşturduğu yeni bakanlar
kurulunu açıkladı.
Parlamento tarafından da
onaylanan yeni kabine 20
bakandan oluşuyor. Istifa
eden Georgi Atansov
hukümetinden 6 bakan,
yeni kabinede de görev aldı.
Yeni hükümette Dışişleri
Bakanı Boiko Dimitrov,
Savunma Bakanı General
Dobri Curov ve Içişleri
Bakanı General Anatase
Semerciev gorevlerini
korudular. Muhalefetin
hükümete katılmayı
reddetmesi sebebiyle ulusal
uzlaşma hükümeti
kurulamamıştı.
Mandela'ya
tehditler
• CAPE TOWN (AP) —
Güney Afrika Adalet ve
Kamu Düzeni Bakanı
Adriaan Vlok, Nelson
Mandela'nın, can güvenliği
tehlikede olduğu için
serbest bırakılmadığını
açıkladı. Bakan Vlok,
açıklamasında Mandela'nın,
ülkedeki ırkçı beyaziarın
tehdidi altında
bulunduğunu ve can
güvenliği kesin olarak
sağlanmadan serbest
bırakılamayacağını söyledi.
Galvin'den
uyan
• WASHINGTON (AA)
— NATO Müttefık
Kuvvetleri Komutanı
General John Galvin, ABD
Başkanı George Bush'u
Avrupa'dan çekilecek asker
sayısı konusunda uyardığmı
söyledi. General Galvin,
ABD Kongresi'nin Senato
Silahlı Hizmetler
Komisyonu'nda yaptığı
konuşmada Bush'un, her
iki süper gücün de Orta
Avrupa'daki asker sayısını
195'er bine indirmesini
önerdiğini anımsatarak,
"Ben bu rakamın en son
nokta olduğuna
inanıyorum, daha fazla
asker çekemeyiz" dedi. Bu
konuda Beyaz Saray'ı
uyardığını belirten
Başkomutan Galvin,
Amerikan askerlerinin
sayısının yüksek
tutulmasının, savaşı
caydırıcı bir faktör ve
NATO içindeki birlik için
gerekli olduğunu savundu.
Güney Kıbms'a
ÂT btirosu
• LEFKOŞA (Cumhuriyel)
— Avrupa Topluluğu'nun
Akdeniz bolgesi ülkeleri ile
bölge politikasından
sorumlu üyesi Abel Matutes
dün akşam Güney Kıbrıs'a
geldi. Rum yönetimi
Dışişleri Bakanı
Vakovu'nun çağrılısı olan
Matutes, AT'nin Güney
Kıbrıs'ta kalacak.
Abel Matutes bugün
Rum yönetimi başkanı
Vasiliu ile bir gorüşme
yapacak. Matutes daha
sonra Dışişleri Bakanı
Vakovu ve Rum ileri
gelenleriyle de temaslarda
bulunacak. AT'nin Güney
Kıbrıs'ta açacağı buroya
ilişkin aniaşmanın
cumartesi sabahı
imzalanacağı, daha sonra
Matutes'in bir basın
toplantısı düzenleyeceği ve
AT ulkelerinin Kıbrıs'taki
misyon şefleriyle gorüşeceği
de açıklandı.
Batı Trakya'daki Türk azınlık gelişmelerden endişeli
Atinadan çelişkilî politikaSadık Ahmet'i "Türk" kelimesini kullandığı için cezalandıran
Yunanistan, şimdi de Türk azınlığa karşı çeşitli vaatlerde bulunuyor.
Hükümet ve siyasi partiler, Türk azınlığa "haksız politika"
uygulandığını kabul ediyorlar.
Türk azmlık, liderlerini kaybederek giderek "yalnızlığa" itilirken, Batı
Trakya'da, Yunanistan hükümeti tarafından da varlığı kabul edilen
fanatik Yunanlı milliyetçilerin "potansiyel tehlikesi" giderek büyüyor.
STELYO BERBERAKİS
GÜMÜLCtNE — Batı Trakya'-
da yaşayan Türk azınlığın liderle-
rinden eski milletvekili Dr. Sadık
Ahmet ile eski milletvekili adayı
İbrahim Şerifin tahliye istekleri-
nin reddedilmesinden sonra Batı
Trakya sessizliğe büründü. Batı
Trakya'daki Türklerin "ne olacak"
bekleyışleri sürerken, Yunan fana-
tıklerinin potansiyel tehlikesi de
giderek büyüyor.
Yunan hükümeti ile siyasi par-
tilerin Batı Trakya Türk azınlığı
üzerinde "gerçekten haksız" bir
politika izlendiğini kabul etmele-
rine ve bölgenin kalkınması için
"gerek Hıristiyanlara gerekse
Miisliimanlara yardım edileceği"
mesajını vermelerine karşın hu-
zursuzluk süreceğe benziyor.
Atina, son gelişen olaylar ve bu
olaylar karşısında aldığı tavırla,
ilk kez Batı Trakya konusunda di-
namik bir politika arayışına gir-
di. Batı Trakya konusunda "Ora-
da biçbir sonın yoktur" görüşü-
nü savunan Yunanistan, şimdi bu
sorunları kabul etmeye başlıyor.
Dr. Sadık Ahmet'i. "Türkçülügü,
Türk milliyetçiligini >e bölücülü-
ğü konikleyen", Gümülcine Kon-
solosu kemal Giir'ü de, bu konu-
larda Sadık Ahmet'e "açık destek
veren" biri olarak gören Yunanis-
tan yönetimi. şimdi Batı Trakya1
da yaşayan Türk azınlığa çeşitli
"vaatlerde" bulun.nayı tercih edi-
yor.
Sadık Âhmet'in cezaevinde bu-
lunması, Konsolos Kemal Gür'un
de "persona non grata" ilan edi-
lerek Ankara yoluna çıkması so-
nucu Atına, daha önce başının
derne olduğu bu iki kişiyi "tkar-
te" etmiş oldu. Geriye kalan Türk
azınlık üyelerinin buyük çoğunlu-
ğu, son gelişen olaylar nedeniyle
bir "şaşkınlık" dönemine girmiş
bulunuyorlar. Batı Trakya'daki
Türk azınlık ve liderleri, aynı an-
da Yunan yönetiminin "resmi
vaatlerine" kulak kabartıyorlar.
Türkler ilk kez olarak, bölgede
Doftu Beyrul'taki çabşmalarda 1.682 kişi yaralanırken kızılhaç ekipleri, yanüılan hastanelere ulasürmaya çalışıyorlar.
Beynıt'ta fırtına öncesi sessizlikBEYRUT (Ajanslar) — Lübnan'ın
başkenti Beyrut'un doğu kesiminde,
Hıristiyan güçler arasında on gündur
suren çatışmalara, dün 'insani' nedenlerie
ateşkes ilan edilmesinin üzerine ara
verildi. Kentte durumun oldukça sakin
göründüğü bildirilirken çeşitli askeri
kaynaklar ve gözlemciler, bu sessizliği,
buyük bir çauşma öncesindeki hazırlık
dönemi olarak nitelendiriyorlar. AP'nin
haberine göre General Michel Aoun'a
bağlı birlikler, bolgeye çok mıktarda tank
ve askeri birlik yığınağı yaparken Şamir
Caca'ya bağlı birlikler, Aoun güçlerini
durdurmak için barikallar kuruyorlar.
Kaynaklar, her iki tarafın da aylarca
yetecek kadar silah stoğu olduğunu ve
kısa bir süre içinde çatışmaların tekrar
başlayacağını bildiriyorlar. On gün süren
çatışmalar sonucunda 365 kişinin öldüğü.
1.682 kişinin de yaralandığı açıklandı.
~NEW
haksız politika uygulandığını, in-
san haklarına saygı gosterilmedi-
ğini, azınlık üyelerinin yıldmtdı-
ğını ve Batı Trakya'da "potansiyel
bir tehlike" olan fanatik bir Yu-
nan grubunun buluıduğunu Ati-
na'dan duyuyorlardı. Sadık Ah-
met 'in de daha önce savunduğu
bu görüşler, Ahmet'in bunlann
başma "Turkçülüğü" getirmesiyle
Atina'da huzursuzluk yaratıyordu.
Batı Trakya'da yaşanan gergin-
likler ve Yunanlı fanatik grubun
saldınları ve tehditleri sonucunda
bölgede yaşayan Türk azınlık şu
an kendisini yalnız hissediyor. Dr.
Sadık Ahmet ile İbrahim Serifin
cezaevinde bulunmaları, Gümül-
cine Konsolosu'nun Ankara yolu-
na çıkması, Türk azınhğın lider-
lerinden fskeçe Müftüsü'nün oğ-
Iu Mehraef Erain Aga'nın kendi
isteğiyle Türkiye'ye gitmesi ve ls-
keçe Müftüsü'nün felç geçirmesi
ile Türk azınlık "lider sıkıntısı"
çekiyor. bağımsız Güven listesin-
den geriye kalan Milletvekili fs-
mail Rodoplu da, doğai olarak son
gelişmeler karşısında kendisini
"yalnız hissediyor."
Batı Trakya'daki Türk azınlık
bundan sonra olacak gelişmeler
karşısında da endişeli. Yakın tarih-
lerinde ilk kez Yunanlılarının sal-
dırılarına uğrayan Turk azınlık,
"Sadık Ahmet'e denge" oluştur-
mak için doğan Yunan milliyetçi-
liğinin ne denli büyük boyutlara
ulaşabileceğinin de canlı örneği-
ne taruk oldu. Fanatik Yunan mil-
leyetçiler ise Atina'nın Türk azın-
lığa vermek istediği "olumlu
mesajlara" karşı tepkilerini sürdü-
rüyorlar. Fanatik Yunanlılar, azın-
hğın sorunlarını yakından inceie-
mek için Batı Trakya'ya gelen mil-
letvekillerine ve gazetecilere de sal-
dırmaktan geri kalmıyorlar. Yu-
nan milliyetçiler, nisan ayında ya-
pılacak seçimlere Batı Trakya'dan
bağımsız bir listeyle girmek iste-
diklerini de belirtiyorlar.
Dr. Sadık Ahmet ile tbrahim
Şerifin hukukı açıdan önümüzde-
ki nisan ayında yapılacak genel se-
çimlere katılma haklan da var.
Çünkü, almış oldukları haı is ve
siyasetten men cezalanna itiraz et-
miş bulunuyorlar. Yunan yasala-
rına göre, söz konusu kararın,
temyiz 'mahkemesinde onaylan-
masına kadar sanıklar siyasi hak-
larını kullanabiliyorlar. Ayrıca 18
aylık hapis cezasırun para cezası-
na çevrilebilmesi olasılığı da var.
YORK
Ermenile^ Özal'dan memnıın kaldı
ŞEBNEM ATtYAS
NEW YORK — Cumhurbaşka-
nı Tnrgul ÖzaJ'ın son ABD gezi-
sırıde, Philaddphia'da "WotW Af-
fairs COUDCU" adlı kuruluşun da-
vetinde Amerikalı Ermenilerin so-
rularını cevaplandırması menı-
nunluk yarattı. Ermeni basını ve
temsilcileri gelişmeyi, "Türkiye
1
nin Enneui soykınmı konusunda-
ki iddialannda bir degisiklik ol-
mamasına rağmen Amerikaa Er-
meni tophıluğuna kaışı tnlumun-
da diyaloğa yönelik bir yumuşa-
ma" olarak nitelendirdiler. Bu tür
yorumiar Türkiye'nin eski Was-
hington temsilcisi Büyükelçi Şfik-
rii Eiekdag'ın Ermenilere karşı iz-
lediği "katı" tutumu değiştirdiği
izlenimini yarattı.
Büyükelçi Kandemir ise Phila-
delphia'da kaı-şılaştığı Ermenilerin
hiçbirini "muhatabı olarak gör-
mediğini, bu nedenie diyalogdan
soz edilemeyeceğini, sadece ken-
disine yoneltilen sorulan cevapia-
djğuu" befirtiyor. Kandemir, "Ora-
da Ermenileıie karsılaşacağımızı
bilmiyordum. Sonı sorduklannda
da onları Amerikalı zannettim.
Sonı sonınlann Ermeni asıllı ol-
duğunu dahi bilmi\ordum. Soru-
lan saçmasapan suallere cevap ver-
dik. Tutumumuzda ve politika-
mızda bir degişiklik yoktur" de-
mekle yetiniyor. Yaklaşım olarak
Elekdağ'dan farklı olduğu \urgu-
landığı zaman ise "Soru sorulur-
sa cevaplanz. Cevap vermekten
kaçmayız" şeklinde konuşuyor.
Kandemir'in bu cevabına rağ-
men Türk Dışişleri BakanlığYnda,
ABD'deki Ermeni lobisine karşı
izlenecek politika konusunda Özal
yaniısı olanlarla, klasik katı tutum
>
r
anlısı olanlar arasında anlaşmaz-
lığın surdüğü kaydediliyor. Şükrü
Eiekdag'ın temsil ettiği bir grup
Dışişleri Bakanlığı diplomatının
halen Ermeni topluluğu ile hiçbir
koşulda görüşülmemesini savun-
VEEAT
Merhum Mustafa Güzel ve merhume Firdevs Güzel'in oğlu, merhum Hasan Celal Göğüş ve merhume Emine
Göğüş'ün damadı, merhum Mehmet Emin Güzel, merhum Arif Güzelbey, merhum Tevfik Güzelbey, merhume
Saniye Güzel ve Fadile Marangoz'un kardeşleri; merhum Gundoğdu Göğüş, Dr. Oğuz Göğıiş, Ali İhsan Göğüş'ün
eni^teleri; Yaşar Güzel, Ayşe Ataman, Tülin Evrim, Dr. Asım Güzelbey, Sema Marangoz, Ünal Güzelbey, Mustafa
G.Güzelbey, Emel Sabancı, Ahmet Cevdet Güzelbey, Dr. M.Remzi Güzelbey, Firdevs Güzelbey ve Sabiha Çetiz'in
amcaları; Ayten Yetkin, İhsan Marangoz, merhum Mustafa Marangoz, Mehmet Marangoz, Esat Guzel, Mustafa
Güzelbeyoğlu, Fatma Man ve Yaşar K.Güzel'in dayıları; Bozkurt Göğüş, Emine Dai, Ergun Goğuş, Ceyhun G ö p ş
ve Zeynep Göğüş'ün enişteleri; Mustafa Güzel, Elif Güzel, Ahmet Çitilgülü ve Murat Çitilgülü'nün dedeleri; Ülker
Guzel, Kemal Çitilgülü ve Ilhami Özmen'in kayınpederleri; merhum Mustafa Güzel, Rüya Guzel, Hülya Çitilgulu
ve Hasan Celal Güzel'in babaları, Sevim Güzel'in eşi,
Güzelbeyzâde
KAMİL GUZEL
7.2.1990 Çarşambagünü Hakkm rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 9.2.1990 cuma günü GAZİANTEP Yeşil Camii'nde
kılınacak cuma namazını müteakip Gaziantep aile mezarlığında defnedilecektir. Allah rahmet eylesin.
AİLESİ
Noı: Çiçek gönderilmemesı, isteyenlerin Gaziantep Üniversitesi Vakfı'na bağışta bulunmaları rıca oiunuf.
ıı ı: r H i z i \\ ı, ı; o L \ ( \ k 1
1 \ " â^^^^HK^. Surgünde kaybettiğimiz
nk\âK SÜMEYRA
I *%k ^ B ^ " ^ Türküieri ve onurlu yaşamıyla hep
B 8 K \ \^* bizimleolacak
'
Mğğ/^F^ YEM Dİ'ViA
•T ffc ^ 4 PIAK YE Y4YTNLARI
Değerli bılım adamı
MUAMMER AKSOY'u
halkımızın demokrasi mucadelesini engellemek isteyen güçler
kaıleltı. Anısı onunde saygıyla eğiliyoruz.
Inanıyoruz kı bu saldırılar, halkımızdan gerekli cevabı
alacak, çirkın oyunlar geri tepeceklir.
Tİ Rk HKMŞİRELER DEKNtOl
İSTA1VBLL ^l BtSİ \lillNA
MKNEKŞK MER\L
Değerli sanatçı
SÜMEYRA
ÇAKIR'ı
kaybettik.
Ailesine ve sevenlerine başsağhğı dileriz.
ADA MÜZİK
ANMA
RIDVAN
BİNBÎR
(8-2-1980)
Ölümunün 10. yıhnda seni saygıyla anıyoruz.
ARKADAŞLAKI ADLNA
.NECDET Gl'ZEY
duklan bildiriliyor.
özai yaniısı olanlar Ermenilerle
"diyalog" yolundaki ısrarlarmı
şöyle vurguluyorlar: "Buna parti
çizgisi demek lazıra. Bu adamlaria
gönışülürse ne olur, şimdiye de-
gin görüşulmedi de iyi rai oldu?
Saçmasapan iddialann daha faz-
la yankı uyandırmasına neden
olundu. Bugün artık bunlann lop-
rak talebini kim ciddiye alacakbr?
Tazminat isteseler bunu kim din-
leyecektir? "
•
INGILTERE
Komünist
Parti'de
ikinei
idemirleydî'
EDtP EMtL ÖYMEN
LONDRA — "Kapitalumi kabul
edeceğiz, yönlendireceğiz \e kulla-
nacağız.-"
Bu sözler, İngiltere Komünist
Partisi Genel Sekreterliği'ne yeni se-
çilenBayan NinaTerapte'aait. 33 ya-
şındaki yeni lider, tspanyolların
meşhur "La Pasionara"sı "DoJores
Ibarruri"den bu yana bir komünist
partiyelider seçilen ikinei kadın ol-
du.
Basın, konuya merakla eğildi.
"Observer" Gazetesi muzip bir ifa-
deyle, "İngiltere Komünist Partisi
nihajet Muhafazakâr Parri've ben-
zeyebildi: Bir bayanı lider seçti" de-
di. "Sundaj Telegraph" Gazetesi,
"Nasıl olur da bu kadar modern bir
kadın, ideolojik bir mezarlıkta ken-
disi için bir enleiektüel tatmin sag-
la«bilir?" dıye sordu. "Sunday
Correspondent" ise, "Bayan Temu-
ie, Komünist Parti'nin goreceği en
son genel sekreter olacaknr" şeklin-
de falcılığı tercih eni.
Partiye 13 yaşında Gençlik Kolla-
n'ndan giren Temple, partiyi Stalinci
çizgide tutmaktan yana olan ve
"Tankçılsır" diye bilinen gruptan
uzak durmuş, "Mancism Today"
(BugünunMarksizmıJDergisietra-
fında öbekleşen gruba yaklaşmış.
Katı görüşlüler partiden uzaklaşır-
ken, çevrekirliliği, kadın haklan, re-
fahuı adil üretim vebölüşümu, sos-
yal devlet, seçim sisteminde nispi
temsilden yana olan, siyasal çoğul-
culuğu savunan, düşünce ve ifade
özgürlüğüne öncelik veren
"ıLmlılar" arasında yer almış. Lond-
ra'nın göbeğindeki meşhur bir at pa-
zannın hsmen yakınındaki, duvar-
ları raf rat kitapdolu loş Genel Sek-
retcrlik odasında Bayan Temple,
"Biz birçeşit liberal baskı gnıbuna
mı donüsmus oluyonız bu ılımlı go-
nişleri sav unmnUla? Sanmıyorum.
Bb de butun sol kesim gibi konumu-
muzu yeniden tanıtnlamak duru-
raundayu "diyoı.
DUNYADA BUGUN
AUSIRMEN
Kırık Umutlar
Onulmaz bir kötümserlikten daha kötü olan, şapşal iyimser-
liktir. Çünkü ikinei durumda, kişioğlu önündeki tuzaklan da gö-
remez olur. Belki de bu iki uç arasında budalaca kolan vurmak-
tansa, olaylara, akılcı şüphecıliği elden bırakmayan bir istenç
iyimserliğıyle yaklaşmakta yarar vardır.
Her şeyin değıştiğı bir ortamda değişmemekte direnen Türki-
ye'ye, kuşkucu akılcılığı elden bırakmadan yine iyimser gözle
bakmaya çaltşıldığında, son günlerde bazı umut ışıklarının par-
ladığını görebiliriz. •
Her şeyden önce, parlamentoyu oluşturan partılerin elbirlığiyle
teröre karşı ortak önerge ile genel görüşme istemeleri, teröre
karşı bırieşmenin göstergesi olarak olumlu bir adım. Üstelık, par-
lamento çatısı altında toplanmamış olan kımisı marjınal, ama top-
lumda geniş seçmen tabanına seslenmese bile belirli bir etkin-
liği bulunan bazı siyasal kuruluş veya eğılimlerın temsilcilerinın
de aynı doğrultuda bir araya gelmeleri. tüm yaşamını toplumsal
savaşıma adamış Muammer Hoca'nın ölümüyle bile bazı hedef-
lere varılmasında etkili olduğunu gösteriyor.
jyimserlik uyandıran belirtiler yalnız bunlar değil, getecege yö-
nelik olarak umut doğuran başka olaylar da var. Ornegın DYP'nin
eski genel başkanı Hüsamettin Cindoruk, arkadaşımız Günseli
Önal ile konuşurken, gençliğe duyduğu güvenı dile getıriyor, çatık
kaşlı yönetimın sona ermesı gerekliliğinın altını çiziyor; son ge-
lişmeler üzerine "çok yakın bir geçmişte solun olan kavramla-
rın artık herkesin paylasiığı duşünceler" halıne geldiğıni söylü-
yor ve merkez partilerin önünde büyük ufuk olduğunu belirttik-
ten sonra, "zeytının tanesınin 70 lıraya çıktığı" yolundaki muha-
lefetin yerine. gelir dağılımı bozukluğundaki düzelmeye ilişkin
çareleri ortaya koymak gerektiğini anlatıp. yenileşmenın, genç-
leşmenin önemıni vurguluyor. Cindoruk, DYP için de satır ara-
sında tüm Türk politikası için de yeni bir çehre gerektiğini vjr-
gulamayı unutmuyor.
SHP cephesinden ise Necdet Uğur, laiklik için savaşımda ol-
duğu kadar. tüm sorunlarda topluma güvenin zorunluluğunun
altını çizdikten sonra, sorunların sürekli ertelenmesının, buna-
lım anlarında vıdaların sıkılmakla yetinilmesinin bizi nerelere var-
dırdığını ortaya koyuyor, Muammer Aksoy'u anma toplantısında
yaptığı konuşmada ve bunalımcı teorilerın iflasını açıkladıktan
sonra, şimdi içinde bolunduğumuz çözümsüzlüğün iyi bir çö-
zümsüzlük olduğunu, sorunların enine boyuna tartışılması ve
demokrasiyle aşılması çözümünü gündeme getırdiğinı belirtiyor.
Türk insanının hakkını arayan bir ınsan olmasının yararına dik-
kat çeken, toplumdakı gelişmeyi demokrasinin gizilgüç dinami-
ği olarak gören Necdet Uğur'un sözleri de karanlık gibi görü-
nen bir ortamda parlayan bir umut ısığıdır.
Görülüyor ki bırçok cepheden iyimserliğı besleyecek umut be-
lirtileri çakıyor.
iyimserliğimizi elden bırakmadan, olaylara bir de akılcı kuş-
kuculuğun açısından baktığımızda ise yine de bazı can sıkıcı
verilerle karşılaşıyoruz.
Her şeyden önce, parlamentoda teröre karşı genel görüşme
konusunda birleşen partiler, henüz demokrasinin asgari müş-
tereklerinde birleşmekten çok uzaktalar Hâlâ, "indiririm",
"indiremezsin " tartışması sürüyor ve hâlâ taraflar, ulusal isten-
ci. makul bir süre içinde Meclıse yansıtacak çözümde bir araya
gelemiyorlar. Oysa belki de teröre karşı en etkin önlem bu nok-
tada biıieşmek.
Öte yandan gerçekten aydınlık bir kafa olan Hüsamettin Cin-
doruk değil, DYP'de egemen olan düşünce, DYP'nin egemeni,
değişmeye yatkın olduğu çok kuşku götüren Süieyman Demi-
rel. Sayın Cindoruk henüz DYP listesinden parlamentoya gire-
bitmiş bile değil.
SHP cephesinde de durum pek değişik görünmüyor. Yürekli,
akıllı. aynı zamanda geniş göruşle, geniş düş güçlü çözümleri
öneren, toplumsal olaylara öfke ve tepki göstermekten çok on-
ları anlayarak ise koyulmayı yeğleyen Necdet Uğur ise partisi-
rtinson kurultayında. 44 kişilik Parti Meclisi'ne bile seçilemedi.
Başka bir deyişle Sayın Uğur'un görüşleri kurultayca fazla yan-
kı bulmadı.
işte akılcı kuşkuculuğu elden bırakmadan iyimserlikle baktı-
ğımızda Türkiye'de gördüğümüz, kırık umutların olduğudur.
Herhaide bu kırık umutları. daha da kırılmaktan çıkarıp yesert-
mek için siyasal savaşımı, bunları güçlendırecek. siyasal yaşa-
mın her yanına, her düzeyine egemen kılacak biçımde yürüt-
mek gerek. ?
ABDURRAHİM
AKSOY
195©-
Özgurlük ve demokrasi mucadelesinin
yılmaz savaşçısı ABDURRAHİM
AKSOY'u öldüren düşünceyi
lanederken anısını mucadelemizde
yaşatıyoruz.
ÖĞRETMEN ARK\DAŞLARI
tBRAHİM DOĞAN
ATİIAA ACARTÜRK
1951 - 9.2.1978
Hasretin ışır gözlerimizde...
DOSTLARI \DI1\A
TİLA\
GÜNDEM
Ü
DUYURU
TMMOB inşaat Mühendıslerı Odası 32. Genel Kurulu Şube Ge-
nel Kurullarımızda secılmış delegeler ve doğal delegelerın katılı-
mı ile aşağıdakı gündemle, çoğunluklu 24 Subat 1990 günü
10 00-17 00 saatleri arasında Öda merkezınde (Selanık Cad. No:
19/1 Kızılay-ANKARA). seçımler, 25 Şubat 1990 günü 9 00-17.00
saatleri arasında aynı yerde, yasal çoğunluk sağlanmaz ise 3 Mart
1990 günü 10.00-17.00 saatleri arasında SSK Genel Mudurlüğü
toplantı salonunda (Mithatpaşa Cad. No: 7 Sıhhıye-ANKARA), se-
çımler, 4 Mart 1990 günü 9.00-17.00 saatleri arasında Oda mer-
kezınde yapılacaktır.
TMMOB
İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU
1- Açılış.
2- Başkanlık dıvanı seçimi (1 başkan, 2 başkan yardımcısı, 4
yazman)
3- Saygı durusu,
4- Açılış konuşması (31. Donem Yönetım Kurulu Başkanı)
5- Konukların konuşmaları,
6- Komısyon seçimlerı,
7- 31 donem yönetim ve denetım kurullan raporlarının
okunması ve tartışılması.
8- Yonetım kurulunun aklanması,
9- Komısyon raporlarının ve 1990-1991 bütçe önerilerinın
goruşülup karara bağlanması.
10- Adayların tespıtı, ılanı ve tutanağa bağlanması,
11- Dılekler ve kapanış,
2. GÜN
12- Seçımler
VACANCY
AMERICAN CONSULATE GENERAL has a vacancy for a
secretary who will serve both as a personal administrative
assistant and bılingual secretary \o the General Services
Officer Pnncıpal responsıbılıtıes are to advıse and assist
the GSO in adminıstrative/management matters
concerning the General Services Section as a whole and
to perform a variety of secretarıal dutıes. Completıon of
hıgh school, fluend English. minimum 4 years of previous
experience as a bılingual secretary, ability to operate
Word Processıng System and, 40 wpm typing requıred.
Applıcatıon forms are avaılable at the gate of the Consulate
at Tepebası. Deadlıne for applicatıons: February 19, 1990.
Tel: 151-36-02