Katalog

Cumhuriyet Sahibı Cumhurı>w Malbaacıiık vc Gaznecılık Turk Anonım Şırkcıı adına Ntdir Nadi 0 Genel Yayın Muduru Hasan Ceraal, Muessese Muduru Eniiııc Uşaklıgil, Yazı tşlerı Muduru Oka> GoiKnsın. 0 Haber Merkezı Muduru YaJçm Bayer, Sa\fa Duzenı Yonelmenı \h Acar. 0 Temsdcıter ANKARA Mımet Tan, İZMİR: Hikmeı Çttiakay*. ADAN^ı ÇtOıı Yigeooglu Iç Polltıka CcU Ba^ta^K. Dış Haberler Kıjıuı Bmla, Ekonomı Ccngiz Turtıan lj Smdıka Şukıan Kıtcna. Kullur C<lal Usttr. Egnım Gcnc»> Şaytuı. HabG Anştırma. tsmet Bcrkao. Yur Haberten Nccrid Do^ao, Spor Danışmanı Abdulkadır Yocdman. Dw Yaslar Katm (,«kskan. Aıaştuma. Ş^ku \Jpa>, Duzellme Abdylblı Ymoa. # Koonünalor. AknM KMubuı. 9 Malı Is.c I Muhasebr I Bulce-Planlama Scvgi Osmanb^eotfcl 0 Rrklam An» Tonın, 9 Ek Va>-r.:i: Huhn AVyol 0 ldarc Huseyn Gurer. 0 ljlc.mr Omfcr Çdik. 0 Bılgj-İslem \ d InL 0 Pmond Scvp Bosanooghı. Ss». ^ KTX»I- Cumhun>o Malbaaoblı « r ^ « > M TAŞ. TUrk Ocatl Cad. 39/41 m j HJM lst Pk 246-lsunbul Td 312 05 05 00 hall Tta- 2ZM6 Far (1> 526 «0 72 0 gu/oiır u « Z»a Gokalp Biv lnkılap S No 19.4. Td 133 11 41-r. Tita. 42H4 F K 14) 13) « 65 0 LnMr H Zna ttv 1352 Si'3, Td 13 12 30, Tdcc SZ3S9 Faı (51) 19 53 60 Inoou Cad 119 S. No 1 Kjı 1. Tct 19 37 52 (« hau Taoc 62155. Ftx. (711 19 37 52 TAKVÎM: 9 ŞUBAT 1990 Irasak: 5.33 Guneş: 6.59 Öğle: 12.23 tkindi: 15.10 Akşam: 17.37 Yatsı: 18.57 İznik surları çöküyor ADNAN BAŞTOPÇU BURSA — Bithynia Krallığı- nın başkenti tznık'te bulunan "geç Rorna donemine" ait sur- lar çöküyor. Önceki gün sabaha karşı 4.30'da 20 metrelik bölü- mu çöken surların, onlem alın- marnası ve acil koruma çalışma- larına başlanmadıgı takdirde ta- marnen çökeceği bildiriliyor. İznik Belediye Başkanı Meh- met Kaman, koruma amaçlı plan yapıldığını, ancak surların korunması ıçin hiçbir çaba göz- lenmediğıni bildirdi. Konunun bir hafta sonra Bursa'da topla- nacak Anıtlar Yüksek Kurulu toplantısında gündeme getirıle- ce|ini soyleyen Iznik Belediye Başkanı, "Tamamının çokme- raesi için bir neden >ok. lsyan ediyorum. Korunmazsa, bir ta- rib goz gore göre >ok oluyor. Devletin ve bakanlığın İznik ta- rihine sahip çıkmasını isüyoruz. Bu surlar tarih boyunca birçok kereler onanlmış, tarihin yaptı- gını biz bu çagda yapamıvonız" dedi. tznik Belediye Başkanı, koru- ma çalışmalarının bir an once başlaması gerektiğine de işaret ederek "Eser yıkıldıktan sonra ben planı ne yapayım. Bir planı uygulamaya koyamadık" diye yakındı. Tamamı 4 bin 970 metre uzunluğundaki surlar M.S. 64 yılında Roma döneminde yapıl- mış. Bizans döneminde 395 yı- lında ilk kez onarım goren sur- lar, bu tarihten sonra çeşitli kral- lıklar döneminde de onarıma sahne olmuş. 3 metre 50 cm. uzunluğunda inşa edilen surla- rın içi dolgu yontemiyle yapıl- mış. Günümuzde surların altla- nrun oyuk olduğu belirtiliyor. Göksu koruma alanı oluyor Karides Çiftliği Projesi iptal edildi. Özel çevre koruma alanı, bölgedeki 300 kuş türü ve kaplumbağaların korunmasında önemli bir adırn olabilecek. MUGLA (Cumhuriyet) — Türkiye'nın onemli kuş cennet- leri arasında sayılan Goksu, "özel çevre koruma alanı" ilan ediliyor. Doğal Hayatı Koruma Deme- ği, çevreciler, belediye ve Mersin Valiliği'nın girişimleri sonucu Dalyan, Gokova ve Fethiye'den sonra Göksu Deltası da böylece îzel çevre koruma kapsamına alınmış olacak. Alınan koruma ıcarar\nın yanı sıra bölgeyi teh- iit eden Karides Çiftliği Proje- si'nin de iptal edildiği belirtildı. Deltada yaklaşık 300 kuş turü- nün yanı sıra caretta caretta ve chelonia mydas türü denizkap- lumbağalarının yumurtlama alanı bulunduğunu belirten çev- reciler, bolgenin özel koruma alanı ilan edilmek istenmesinin olumlu bir girişim olacağım be- limiler. Bu girışimle Goksu Delıası- nın gelecek nesillere bozulma- dan bırakılabileceğine ilişkin bir umut doğacağını belirten Taşu- cu Belediye Başkanı Emin Gii- leç, bölgede yapılması gereken işlerin daha bitmediğini söyledi. Güleç, "Sahillerden izinsiz kum alınması, sulann kirletilmesi, aşın kuş avolığımn sürmesi, sa/- hklann yakılması gibi sorunlar da çözıim bekliyor" dedi. Doğal Havatı Koruma Derne- ği yoneticileri ise birçok ulusla- rarası kuruluşun bolgenin ko- runması için girişimde bulundu- ğunu ve Goksu'nun ozel çevre koruma alanı ilan edıleceğine ilişkin haberin de kuruluşlar ta- rafından sevinçle karşılandığını belirterek şimdiden 15 uluslara- rası kuruluştan tebrik telgrafla- n geldiğini açıkladılar. Ş.Urfa'ya GAP Universitesi ŞANLIURFA (Curahuriyet) — GAP bolgesinin yaşam duze- yinin yükselmesini hedefleyen GAP Kalkınma Planı'nın eğitim temelleri uzerine oturtulduğu, buna karşın "devletin bölgede egiriıni ciddiye almadığı" sa- vunuldu. Ticaret ve Sanayi Odası'nda yapılan bir araştırmada, Şanlı- urfa'da en kısa zamanda bölge kalkınmasını hedefleyecek bir üniversitenin kurulmaması du- rumunda kalkınmanın mumkun olamayacağı vurgulandı. Şanlı- urfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı tsmail Demirkol, GAP'ın odak noktası Şanhurfa- da eğitim, öğretim alanındaki sorunlar için gerekli önlemlerin acilen alınmasını istedi. Ismail Demirkol, GAP bölgesinde, baş- ta Şanlıurfa'da giderek hızlana- cak teknolojik gelişmeden doğa- cak endu&trileşmenin eğitilmiş insan gucune geıeksinimi günde- me getirdigini bildirdi. Yayıncılar devletin kitaba 'soğuk3 bakmamasını ve okumanın özendirilmesini istiyor 'Kitabı sev, kâğıdı koru'Kültür Servisi — 1990 yılının başlarında Türkiye'de yayıncılık alanı yine sorunlarla dolu. Bilgi Yayınevi yöneticilerinden Sevgi Özel, devlet kitaphklannın kitaba "daha sıcak" bakmasım, bakan- bğın yayın sektoruyle işbirliği için- de olmasını istiyor. Cem Yayınevi yöneticisi Meh- met Ali Uğur, 1990"a varan Türki- ye'de yayıncılığın 19^0'lerdeki gra- fiğe varmadığı kanısında. Ali Uğur, çağdaş yazarlarını ouaoğ- retimde okutmaktan korkmayan bir Türkiye çağrısında bulunuyor. Can Yayınları yönetmeni Erdal Öz için şu sıralar en buyuk sorun da- ğıtımda. Altın Kitaplar'ın yöneticisi Tur- han Bozkurt, devletten kâğıt fıyat- larının şu andaki durumda sabit- leştirilmesi isteğınde bulunuyor. Afa Yayınları yöneticisi Atıl Ant, satışların geçen yıldan iyi olduğu- nu ve yayıncılıkta bir çoksesliliğin gorülmeye başladığını soyluyor. Metis Yayınevi yöneticisi Muge Gursoy da satışlarda bir kötüye gı- diş görmuyor. Kitap ekmek gibi Bilgi Yayınevi (Sevgi Özel) — Sorunlarımızı hep söylüyoruz, azalma yok artma var. Çozüme sektor içinde ulaşmaya çalışıyo- nız. Kitaba ilgısizlik, okuma alış- kanhğımızın olmaması karşı kar- şıya olduğumuz en onemli sorun- lar. Kitlelere yonelik olarak çalı- şıyoruz. Ama okur son yıllarda yaşanan olaylar nedeniyle kitaba "soğuk" bakıyor. Ders kitaplanna, resmi kitaplıklara giremiyoruz. Okullaıa çağdaş Turk ve dunya yazınının girmesi bize bir soluk getirecek. Devlet kitaplıkları kitaba "sıcak bakarsa" okurda da bir yonelim olacak. Kâğıt ve baskı giderleri, kitap fiyatlarıyla bırlikte sürekli artıyor. Kitabı ekmek gibi, giysi gibi zorunlu bir gereksinim olarak görmediğimız surece bu sorunlar çozumlenemeyecek. Kitap TV'de yıllarca suç aracı M.Ali Ugur Çağdaş yazarlannı ortaöğretimde okutmaktan çekinmeyen, korkmayan bir ülke olursa Türkiye, yayıncılığın sorunlarında çözüme doğru büyük bir adım atılmış olur. Kitap tirajlarının düşmesi dikkati çeken bir nokta. Tnrhan Bozkurt Devletten tek istediğimiz kâğıt fiyatlarının en azından şu anki durumda sabitleşmesi. Kitabın okura ulaşması açısından da kitapta basın indirimi istiyoruz. Bu sistem okurun cebinden fazla para çıkmasını engeller. Atıl Ant Kitap satışları geçen yıla gore daha iyi. Türkiye'de yayıncılık da nihayet çok sesli olmaya başladı. Yakın dönemde yalnızca Doğu Bloku klasikleri basılıyordu. Artık daha yaygın düşüncelerin kitapları basıhyor. Möge Gürsoy Satışlarda kötüye gidiş yok. Okuyucu profilindeki değişikliklere bağlamıyorum bu artışı. Ya>ınlann çeşitlenmesi ve daha çok ilgi gören kitapların basılması artışta etken oluyor. Yeni kitapların geçen yılki fuarda satışları oldukça olumluydu. Erdal öz Şu an yayıncı olarak en büyük sorunumuz, dağıtımcılarla kötü giden ilişkilerimiz. Alacaklanmızı alamıyoruz. 3 yayınevi ortak tavır alrp dağıtımcılarla ilişkilerimizi kestik. Karşımıza olağanüstü senet çıkmaya başladı. Nakit goremiyoruz. olarak gosterildi. O imge hâlâ yı- kılmış değil. Anne ve babalann yüreği çocuklarırun elinde kitap gördüğü anda titriyor. Bir döne- min çok okuyan bir kuşağı vardı, şimdi ise barlarda, kahvelerde za- man geçiren gençler var. Kültür Bakanlığı yayıncılarla ortak çalış- malı. Geçen yıllarda devlet kitap- lıklanna yayınevlerinden çok kı- sıtlı miktarda kitap alındı. Bu bi- le bazı yayıncıları rahatlattı. Ba- kanlık önce sektörle işbirliği ha- linde olmalı, onların sorunlannı öğrenmeli, sonra uygulamaya geç- meli. Okula kitap Cem Yayınevi (Mehmet Ali Uğur) — Yayıncılığın sonınları Curnhuriyet'ten bu yana tartışıhr durur. Ama bana göre teşhisler hep yanlış, tedaviler ise geçici ol- muştur. 1980'leri geride bırakıp 90'a vardığımız Türkiye'de, yayın- cılık henüz 1970'lerdeki grafığe ulaşmış değil. 1970-80 arasında Türkiye'nın nüfusu yaklaşık 40 milyon iken, 6-7 bin çeşit kitap ba- sıhyor ve tiraj 5-10 bine ulaşıyor- du. Şimdi nerdeyse 60 milyonluk bir ülke olduk. 6-7 bin çeşit kitap basımında bir değişiklik yok, ama tiraj 3-5 bine inmiş durumda. Onun için sorunlann dokümünü bir yana bırakarak ben diyorum ki çağdaş yazarlarını ortaöğretimde okutmaktan çekinmeyen, kork- mayan bir ülke olursa Türkiye, ya- yıncüığın sorunlarında da çözüme doğru büyük bir adım atılmış olur. Dağıtım sorunu Can Yayınbn (Erdal Öz) — Şu an bir yayıncı olarak en büyük so- runumuz çaüştığımız dağıtımlar- la olan ve giderek kötüleşen iliş- kilerimiz. Nitekim üç yayınevi Can, Afa, Gerçek ortak bir tavır almak zorunda kaldık. Bütün ça- bartuz, bizden alınan, dağıtılan ve satılan kitaplardan doğan alacak- lanmızı alabihnek içindi. 1 Şubat tarihinden başlayarak bütün dağı- tıcılarla olan ilişkilerimizi kestik. Ve birtakım ilkeleri bu arkadaşla- ra duyurduk. Garip bir direnişle karşılaştık. Bu direniş hâlâ sür- mekte. Yeni ilkelerimize uymak is- teyen dağıtıma sayısı çok az. An- cak hiçbir çıkar yol göremediği- mizden bu direnişi biz de sürdu- rüyoruz. Zaten genel dağıtım yapacak güçte tek bir dağıtıma yok. O yuz- den küçuk dağıtım biritnleriyle ça- lışmaktayız. Bunların da sayısını azaltmak gereğini duyuyonız. Da- ğıtıcı sayısı arttıkça alacaklarımızı tahsil kaynakları da artıyor. Kar- şımıza olağanüstü sayıda senet çıkmaya başladı. Nakit göremiyo- ruz. Biz senetle çdışmayı kaldır- dık. Satışlar iyi Afa Yayınbui (Atıl Ant) — Ki- tap satışlanmız geçen yıla göre da- Dağıtımcüar, bazı yayınevlerinin 'üçte birpeşin ödeme' uygulamasını nasıl karşıhyor? 'Çok satan kitabın şansı artar? tlke Dağıtım (Erdinç Dolapçı- oflu) — Uç yayınevinin (Can, Afa, Gerçek) "üçte bir peşin uy- gutaması"ndan sonra biz artvk sa- dece satan kitapları alacağız ve azar azar alacağız. Dağıtımcılar arasında da fınansman zorluğu yaşanıyor. Çunkü kitabevlen de peşin ödeme yapmıyor. Kitapçı- yı sıkıştırırsak, kitap almak iste- miyor. Biz ölen bir sektoru daha çok ölduruyoruz. Banş Dağıtım (Mustafa Ersoy) — Yayınevlerinin yeni uygulama- sıyla çok zarara gireceğiz. Çünkü dağıtımcılar arasında da rekabet var. Önemli olan perakendeciler, kitabevleri. Dağıtımcılar arasında birkaç kez toplantı yaptık, ancak bir sonuç alamadık. Yayınevleri açısından olumlu tarafları var ye- ni uygulamarun. Fay DağiUm (Mehmet Uçar) — Biz daha çok Anadolu'ya dağıtım yapıyoruz ve kitabevleri yıllardır senetle çalışıyor. Biz nakit para al- mayınca yayınevine de nakit ve- remiyoruz. Senet sistemi doğru değil belki, ancak kitap sektörün- de paranın dolaşımı olmadığı için bu böyle işliyor. Biz yayınevleri- nin üçte biri peşin, geri kalanı 90 gunde ödenecek şeklındeki yeni uygulamasına karşıyız. Bu gerek dağıtımeıyı gerek kitabevlerini if- lasa surukler. OKUYAN TOPLL'M OLMAK — Kitap okumak bir toplumun aydınlanmasında tetnel etkenler arasında. Ancak kitap sektörii çeşitli so- runlarla karşı karşıya. En önemlisi ise devletin kitaba "soguk" bakması. (Fotoğraf: Cumhuriyet) Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı ErolErduran s ın açıklamasu Kitap sevgisi küçük yaşta başlar EROL ERDURAN Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Öncelikle Cumhuriyet Gazetesi'- nın haftanın bir günu gazete ile birlikte kitap eki verme karannı kutlarım. Kitabı okurla buluştur- mak \e okuma ilgisi yaratmak açı- sından çok olumlu bir karar. L'manm içeriğim bu amaca uygun olarak sürekli canlı tutar ve ilgi çe- kici, aranan bir ek olmayı başa- nr. Yayınevleri 1980'li yıllarda ol- dukça zor gunler yaşadı. Bazı ya- yınevleri yayınlarını azaltmak ve- ya durdurmak zorunda kaldı. 1989 yılı ise yayıncılık açısından bazı umut ışıklarının gorulduğu bir yıl oldu. Kâğıt fiyatlarındaki artışın yavaşlaması, TRT'de yapı- lan kitapla ilgili programların ar- tışı, gazetelerin say falarında kitap- lara ve kitapla ilgili sorunlara da- ha çok yer vermesi, belediyelerin kitapla ilgili girişimleri, Kultur Bakanlığı'nın kitabın sorunlarına bir olçüde de olsa eğilmesi ve kü- tuphanelerin kitap satın alabilme- si için her yıldan daha geniş bir bütçe ayırması yayın dünyasına belirli bir canlılık getirdi. Yayıncılar açısından 1989 yılı- nın anlamlı bir olayı Kültür Ba- kanı Namık Kemal Zeybek'in 29 nisan gunü tstanbul'dakı birlik merkezimızi ziyareti oldu. Bu Ya- yıncılar Birliği merkezinin ilk kez Çocuklarımıza kitabı sevdirmenin ilk şartı, Milli Eğitim Bakanlığı'nın, okullara kitap satışını engelleyen genelgeleri kaldırması ve çocukları ders dışı kitap okumaya da özendirmesidir. bir Kültür Bakanı tarafından zi- yareti idi. Sayın bakanın bu ziyaretinde kendisinden hem Kültür Bakanlığı ile ilgili taleplerimiz oldu hem de diğer bakanlıklarla ılgılı gırişim- lerimizde bıze yardımcı olması is- tendi. Isteklerimizi şu şekilde sı- ralayabilinm: — TRT yayınlarında kitap \e kultur konularına daha çok yer verilmesi ve kitap ve silahın bir- likte gosterılerek kitabın bir suç aleti olarak sergilendirilmesinden vazgeçilmesi, — Kitaptan alınan yuzde 10 KDV'nin kaldırılması veya yuzde 5'e indirilmesi. Her iki halde de yayıncının KDV alacağının iadesi veya vergilerınden mahsubu, — Kitabı satın alan okura geri ödenen vergi iadesi oranının art- tırılması, — SEKA'nın sadece kitap ure- timinde kullanılacak ozel nıtelık- li ve ındirimli kâğıt uretmesi, ya- yıncıların kâğıt taleplerini beklet- meden vermesi, — Kültur yayınları ile ilgili bir kredi fonunun geliştirilmesı, — Yurtdışından alınan basım ile ilgili malzeme ve teçhızat için gümrük vergi nispetinin aşağı çe- kilmesi, — Kitapların da postada süreli yayınlar gibi indirime tabi tutul- ması. Bu ziyaretin arkasından bazı olumlu sonuçlar ahndığını belirt- mek isterim. — Kitaptan alınan yuzde 10 KDV, yuzde 5'e indirildi. — TRT yayınlarında kitabın si- lahla birlikte gösterilrnesi uygula- ması durduruldu. Kitap ve kültür- le ilgili olan programlara devam edildi. — Kutuphanelere bir kitap sa- tın alma butçesi aynldı. 1989 yılında kitapla ilgili bir başka temasımız da Milli Eğitim Bakanı ile oldu. Sayın Avni Ak- yol'dan da ozetle isteklerimiz şu şekilde idi: — Dar bir dünya göruşü veren tek kitap sisteminden vazgeçilme- si; ders kitaplarında kitap sayısı- nın sınırlandırılmaması, — Okullara ders kitabı dışında kitap sokmayı yasaklayan genel- gelerin kaldınlması, çocuklanmızı kitap almaya, okumaya heveslen- dirici uygulamalara geçilmesi, — Öğretmenin bilgisini geniş- letebilmesi ve mesleki çalışmala- rını daha iyi yapabilmesi için ki- tap satın alabilmesinin sağlanması ve bu amaçla bir kitap satın alma odeneğinin tesis edilmesi. Bu isteklerimiz Sayın Bakan ta- rafından dikkatle dinlendi, olum- lu karşılandı, ama bugune kadar herhangi bir somut sonuç alına- madı. 1990 yılı başındaki durumumu- za gelince; SEKA'da kâğıt artık bulunuyor. Sevkiyatında gecikme olmuyor. Ancak yayıncının fi- nansman sıkıntısı halen surüyor. Kitap satışları 1970'li yıllann çok gerisinde. İlk defa 1989'un ikinci yansında görülen artış hemen ar- dından duraladı. 1990'ın ilerleyen aylannın ne getireceği kuşkulu. Satışların azlığı yayınevlenni, ya- zarları, kitap fiyatlarının artışı do- layısıyla da okuru etkiliyor. Sanıyorum butun bunların olumlu çözumü çok derinlerde. Sorun bir milli eğitim sorunu. îıı- sanlarımıza kitabı sevdirme>i çok küçük yaşlarda, en azından ilko- kul çağında başlatmalıyız. Bunun da ilk şartı Milli Eğitim Bakanlı- ğı'nın okullara kitap satışını engel- leyen genelgeleri kaldırması ve ço- cukları kitap okumaya özendir- mesidir. Hükümeilerin politikala- rında topluma kitap sevgisi kazan- dırmak bir hedef olmalıdır. Bütun bunlar kitap fiyatlarının yüksek görülmesinden önemlidir. Çünkü insanlar ihtiyaç olarak duyduklan şeyleri mutlaka almakta, almaya çalışmaktadırlar. Yani temelde ki- tap sevgisi meselesi vardır. Yayınevleri açısından yapılma- sı gereken en önemli husus da da- ğıtım sorununu çozumlemektir. Okurun kitabmı bulması için ya- yınevleri 199O'lı yıllarda bu soru- nu mutlaka çozmelidir. ha iyi. Kitap daha ulaşılabilir bir hale geldi. Türkiye'de yayıncılık da nihayet çoksesli olmaya başladı. Yakın bir dönemde yalnızca Do- ğu Bloku klasikleri basılıyordu. Artık daha yaygın düşüncelerin kitaplan basıhyor. Sanırım bu da halkın kitaplara dönüşünü, kitap dunyasındaki canlanmayı açıklı- yor. Fuarın etkisi Metis Yayınları (Mage Gürsoy) — Satışlarda bir kötüye gidiş gör- müyoruz. Ömeğin felsefe kitapla- nnın satışı her zaman ağjr gidiyor. Okuyucu profilindeki değişiklik- lere bağlayamıyorum bu artışı, yalnızca yayınlann çeşitlenmesi ve belki de daha çok ilgi gören kitap- lar basılması artışta etken oluyor. Biz bu yıla bir yığın yeni kitapla girdik. Geçen yıl Kitap Fuan'nda da sergilediğimiz bu yayınlann fu- ardaki satış durumlan oldukça olumluydu. Satışlanmızdaki so- mut artışı yalmzca fuar sırasında gördük. Kâğıt fiyatı artmasın Alün KiUpiar (Turhan Boz- knrt) — Yuzde 35 artış gösteriyor bizım standartlanmız. Bunun ne- deni yayınevimizde 2 yıldır süren değişikliklerdir. Devletten tek is- tediğimiz kâğıt fiyatlarının en azından şu anki durumda sabitleş- tirilmesi. Kitabın okura ulaşması açısından da kitapta basın indiri- mi istiyoruz. Bu uygulama tüm dünyada uygulanıyor. Bu sistem, okurun cebinden fazla para çık- masını engelleyeceği gibi kitabın, Ulkenin dört bir yanına ulaşma- sım da kolaylaştıracaktır. Bir sü- re önce yaptığımız yoklamalarda yüzde 60 kadınlar, yuzde 30 genç- ler ve yuzde 10 erkeklerin kitap okuduğu gözlemlenmişti. Oysa şimdi yuzde 55 civannda gençler, yüzde 30 kadınlar, yüzde 15 er- kekler şeklinde değişti. Gençler arasında da okuyan kesimın bü- yük kısmını genç bayanlar oluş- turuyor. Kitap satın ahnmıyor Adam Yayınları (tnci Asena) — Sorun kitabın (yaymın) satın ahn- mamasında, alınamamasında... Kitap satın alınmıyor, çünkü ana gereksinim maddelerinden biri durumuna getirilmemiştir Türki- ye'de. Satın almamıyor, çünkû or- talama aile bütçesi içinde yer ala- mayacağı ortada... Kitaba ayıra- cak parası olanlar da almıyorlar, demek geçinme güçlüğü dışında düşünülmesi gereken başka bir gerçek var. Kitabın, okumanın sevdirilmediği gerçeği. Kitap top- lamak, yasaklamak, yakmak, "okunacak, okunmayacak" diye kitapları listelemek gündemden kalkmadı. Yüreklendirecek bir şey de yok. Yakılarak imha edildi Bilim ve Sosyalizm Yayınları (Suieyman Ege) — Yayıncılığın ge- nel sorunlannı sanırım öteki ya- yınevlerinin yöneticisi arkadaşlar anlatacaklardır. Bilim ve Sosya- Uzm Yayınlan'nı şimdi asıl ilgilen- diren konu bu değildir. Yayınevi- min bütün kitaplanna Sıkıyöne- tim Komutanhğı'nca 1982 Ağus- tosu'nda haksızca el konularak 7 kamyon dolusu 133 bin 607 kita- bunız Mamak'a taşınmış ve ora- da 3 Haziran 1985'teSıkıyönetim Komutanlığı emriyle yakılarak im- ha edilmiştir. Yargı kararlarıyla aklanmış bulunan bu kitapları devletin hiçbir şekilde imha ede- meyeceğinin, yargı kararı ustüne çıkacak hiçbir olağanüstü yetki ol- madığırun hukuksal savaşımını verdik. tdare mahkemesinde da- vayı kazanmış bulunuyoruz: Baş- bakanlık, tazminat ödemeye mah- kûm edilmiştir. Davanın yakında Danıştay'da sonuçlanması bekle- niyor. Ama bu, sorunun yalnızca bir yönü. Bir de bu kitapları oku- yncuya vermek gerekir. "Nelermiş bu yakılan kitaplar?" sorusuna yanıt vermek gerekir ki olay bü- tün boyutlarıyla kamuoyu önun- de açıkça belgelenmiş olsun. Ve böylece, tarihin kaydedeceği en buyuk kitap katliamını yaşamış bir ulkenin insanlan, bunun yeter- li bügisine sahip olabüsin. Özel okııllar toplantısı • TEKİROVA (Cumhurivet) — Milli Eğitim Bakanlığı'nın ozel okullar itatusunde yapmayı düşündüğu değişiklik bugün Antalya Tekirova'da tartışılacak. Özel Okullar Derneği ile Milli Eğitim Bakanlığı, Ozel Öğretim Kurumları Daire Başkanlığı arasında yapılacak toplantıda, toplantının gundemini özel okullara nasıl öğrenci alınacağı sorusu oluşturuyor. Aynca özel okul sahipleri oğrenci ücretlerinin serbest bırakılması konusunu gundeme getırecekler. Kimi okullar sınavları kendilerinin yapıp öğrenci almak istediklerini soylerken, kimileri de sınavın bakanlık tarafından yapılmasını istiyor. Vizon kapandı • Haber Merkezi — 116 aydır çıkmakta olan Vizon dergisi, bu ayki sayısıyla yayın yaşamını noktaladı. Genel Yayın Muduru Aliye Simavi "veda" yazısında "Türkiye'nin senelerden beri en fazla satan ve ilan alan dergisini yaratan okuyucularına, vizon ekibine, yazarlarına teşekkur ediyorum" dedi. Besiyerleri üretimi • Sağlık S«rvisi — Atabay Kimya Sanayii ve Hi-Media Pvt. Limited toplum sağlığında salgın hastalıkların tanımlanması ve önlenmesinde önemli bir yeri olan mikrobiyolojik kültür besiyerlerini, yarm İstanbul Hilton Oteli'nde düzenleyeceği tanıtım toplantısıyla sağlık biliminin hizmetine sunacak. Konuyla ilgili bilgi veren Atabay Kimya Sanayii ve Ticaret A.Ş. Üretim Müdürü Maztm Aksoy, mikroorganizmaların üremesi için besin maddelerine gereksinim olduğunu belirterek şunları söyledi. "Besiyeri mikrobun gelişmesi ve çoğalması için lüzumlu maddeleri içerir. Sentetik olarak hazırlanan besiyerlerinde üretilen mikrop için gerekli maddeler meydana çıkarıhr." • Isveç'ten 65 Türke sınırdışı • STOCKHOLM (AA) — İsveç, Bulgaristan'dan gelen 56 Turkü dün Demokratik Almanya üzerinden Sofya'ya gitmelcri için sınırdışı etti. Son aylarda, 5 binden fazla Türk, Bulgaristan'daki baskılardan kaçarak lsvec/e gelmişti. İsveç, Bulgaristan'dan gelerek sığınma isteyen bazı Türkleri, BM'nin tanımladığı siyasi mülteci kavramına uymadıklan gerekçesiyle, aralık ayında sınırdışı etmeye başlamış, ancak bu uygulamayı, Bulgaristan'da Turklere yapılan baskıları incelemesi için bu ulkeye bir heyet gönderdikten sonra, ocak ayında askıya almıştı.