25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 9 ŞUBAT 1990 SSCB Gorbi veparti için yeni dönemSovyet Komünist Partisi Merkez Komitesi'nde önceki gün alınan çok partili ve başkanlık sistemine geçiş ile ilgili kararlar ülkede ve dünyada geniş yankılar uyandırdı. Dış Haberier Scrvisi — Sovyetler Birli- ği'nde Komünist Panisi Merkez Komitesi- nin, önceki gun KP'run iküdar tekelinin kal- dınlmasına ılışkin aldığı "tarihi" karar tüm dunyada geniş yankılar uyandırdı. SSCB Devlet Başkanı Mibail Gorbaçov'un henüz tam metni açıklanmayan reform platformu da, SSCB'de "başkanlık sistemi" tartışma- larına ivme kazandırdı. Komünist Partisi Merkez Komitesi'nin iki gün sürrnesi bektenen, ancak.çıkan sert tar- tışmalar nedeniyle bir gün uzatüarak önceki gün sonuçlanan toplantısmda, Komünist Parti'ye öncü rolü veren, anayasanın 6. maddesinın kaldırılması kararı alınmıştı. Sovyetler Birliği'nde çok partili sisteme geçiş ve halkın, ülkenin liderini serbestçe seçme hakkına kavuşması olarak yorumlanan ka- rarlara ilişkin olarak Moskova'da çeşitli gö- rüşler dile getiriliyor. AP'nin haberine göre TASS aracılığıyla bir acıklama yapan Politburo üyesi VitaJi Vorolnikov, Merkez Komitesi'nde alınan ka- rarların "çok partili sisteme geçiş" özelliği taşıdığmı belinerek, "Yeni partüerin gerek- liliğini göz ardı edemeviz. Aocak biz komü- nistler de yerimin koruyacak ve dünyadaki berhangi bir parti gibi haklanmız için mü- cadete edecegiz" dedı. Vorolnikov, KP'run demokrasiyi savunan ve şiddeti reddeden her turlu siyasi akımla diyolog içinde ola- cağını da kaydetti. Dışişleri Bakanlığı sözcüsu Gennadi Ge- rasimov da bir tngiliz televizyon şirketine verdi&ı demeçte, Merkez Komitesi toplan- tısının, komitenin yetkilerinin Sovyet Par- lamentosu'na geçmesiyle sonuçlandığını kaydetti. AA'nın AFP'ye dayanarak verdi- ği habere göre Gerasıraov, siyasi coğulcu- luğun ekonominin daha da iyileştirilmesi için elzem olduğunu belirterek KP'nin ik- tidar tekelinin kaldırılması ile ilgili olarak da "Şimdiye kadar parti diyorduk. Şimdi digerleri gibi bir parti olacak" dedi. Sovyetler Birliği'nde resmı bir ziyaret için bulunan ABO Dışişlen Bakanı James Ba- ker, Merkez Komitesi'nde alınan kararları ülkesinın desteklediğini söyledı. Baker, "Sovyetler hem ekonomik hem de politik açıdan reform çabalan içinde ve politik sis- temlerine de çoğulculuğu getirmeye çalışı- yorlar. Biz de bunlan destekliyoruz" dedı. Başkanlık sistemi Merkez Komitesi'nin iki buçuk gün sü- ren toplantısmda yoğun tartışmalara neden olan ve sonuçta oybirlığine yakın bir sonuç- la kabul edilen SSCB Devlet Başkanı Mi- hail Gorbaçov'un reform platformu, henuz tam metin açıklanmamasına karşın yoğun tartışmalara neden oluyor. Tartışmalar özel- likle "başkanlık sistemi" uzerinde duğum- leniyor. SSCB'de Boris YUtsin'in başını çektiği ra- dikal grup, kabul edilen reform platformu- nun "başkanbk sistemi" konusunda belir- siz olduğunu, ülkede "Batı ülkeleriıtde ot- dugn gibi" bir sistemin yerlestirilmesine ça- lışıldığmı ileri sürdü. Yeltsin, önceki gün platformun oylanmasında tek karşı oyu kul- lanmıştı. Moskova'daki siyasi gozlemciler, Merkez Komitesi'nde alınan kararlar uyarınca, KP'nin iktidar tekelinin son bulması ve çok partıye geçiş gibi olguların yanı sıra, hal- jcın devlet başkanım serbestçe seçme yolu- nun da açıldığına işaret ediyorlar. Aynı kay- naklar, SSCB'de devlet başkanlarının artık ABD'de olduğu gibi seçileceğini, ancak se- çimlerin nasıl yapılacağı konusunun henüz aydınlığa kavuşmadığını belirtiyorlar. Litvanya sorunu Komünist Partisi Merkez Komitesi'nde alınan bir başka kararla da, Litvanya Ko- münist Partisi'nin "SBKP'den aynlma" yo- lundaki karanrun partinin yaz aylarında ya- pılacağı açıklanan 28. kongreye kadar as- kıya aluunası istendi. Litvanya Komünist Yüksek Sovyeti ıse, bu karara karşın Litvan- ya'nın 1940 yılında SSCB'ye katılması ko- nusunda alınan kararı geçersiz ilan etti. Sovyet resmi haber ajansı TASS, Litvanya Parlamentosu'nun (Yüksek Sovyet) aldığı bu karann bir anlamda bağımsızlık ilanı ol- duğunu vurguladığı haberinde, Litvanya1 - nın kendi yönetim biçimini belirlemek ama- cıyla yeni bir yasa tasarısı hazırlamakta ol- duğunu duyurdu. Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı James Baker, önceki gun başladığı Moskova ziya- ret inde ilk resmi "Bush - Gorbaçov" zirve- si ve Doğu Avrupa'daki son gelişmeler ko- nularında Sovyet yetkilileri ile göruşmele- rine başladı. Dün yapılan görüşmelerde ilk olarak silahsızlanma konusu ele alındı. SOVYET BAŞKONSOLOS PAVLUŞİN: Lenin'in yolundan ayrılmıyoruz SSCB'nin Istanbul Başkonsolosu Gennadi Pavluşin, Komünist Parti'nin öncü rolünün kaldınlmasımn "Lenin ilkelerinden ayrılma değil, eski siyasi liderlerin hatalarından uzaklaşma" olduğunu savundu.. ZAFER ARAPKİRLİ Sovyetler Birltği'nın tstanbul Başkonso- losu Gennadi Pavluşin, ulkesinde son gun- lerde alınan önemli siyasi kararları, "Le- nin'in ilkelerinden kopmadegil, eski siya- si liderlerin hatalarından nzaklaşmak" ola- rak niteledi. Sovyet Komünist Partisi Merkez Komi- tesi'nin önceki gece sonuçlanan ve partinin öncü rolunü terketme kararı alınan tarihi toplantısıyla ilgili olarak SSCB lstanbul Başkonsolosluğu'nda dün bir brifing dü- zenlendi. Brifingte bu ülkedeki gelişmeler ve Türk-Sovyet ilişkileri konusundaki gö- ruşlerini açıklayan Başkonsolos Gennadi Pavluşins "Perestroyka çerçevesinde bazı güçlukJerle karsılaşılması uzerine yönetim capında bazı dıizenlemelere gidildigini" söyledi. Pavluşin, Merkez Komitesi'nde önceki gün alınan kararlar için "Bu kararları Le- nin'in prensiplerinden uzaklaşmak olarak değerlendırmek mumkün değil. Biz Lenin'- in prensiplerinden değil, geçmişteki hata- lardan uzaklaşmak istiyoruz. Bu kararlar, sosyalizmi canlandırmayı, yeni bir soluk vermeyi amaçhyor" şeklinde konuştu. YUGOSLAVYA BelgracTdan 'Milliyetçi çatışmalara son' çağrısı Dış Haberler Servisi — Yugoslavya'nın Kosova özerk bölgesinde, Amavutlar ile gü- venlik güçleri ve Sırplar arasındaki çatışma- lar sona ermesine karşın bölgede huzursuz- luk devam ediyor. Yugoslavya Cumhurbaş- kanı Janez Drnovsek, federasyonu meyda- na getiren butun cumhuriyetlerden, arala- rındakı milliyetçi çatışmalara son vermele- rini istedi. Ancak Arnavut ve Sırp milliyet- çi gruplar, savaşmaktan vazgeçmeyecekle- rini açıklıyorlar. Yugoslavya Cumhurbaşkanı Janez Drnovsek, başkent Belgrad'da dün yapılan parlamento özel oturumunda bir konuşma yaparak ülkedeki 6 cumhunyetin liderlerin- den, 'hıçbir önkoşul olmadan, suçlama ve hakaretlere başvurmadan, masa başına otu- rarak sorunlan göruşmelerıni" istedi. Drnovsek, televizyondan da naklen yayım- lanan konuşmasında, "Cumburiyet yöne- timleri ile buralardaki azınhklar arasında- ki ilişkiler duşmanca ve çok kötıi. Bu olum- suz gidiş sona ermelidir. Çunku son derece tehlikeli bir noktaya gelinmiştir. Milliyetçi duygular her şe>in, demokrasinin dahi onunde gidiyor. Bu çelûşmeler, çatısmalar bitmelidir" dedı. Kosova bölgesine daha fazla ozerklik ve- rilmesi istemiyle geçen ay ayaklanan Arna- vutlar, Belgrad hükümeti, isteklerini karşı- lamadığı surece savaşmaya devam edecek- lerini açıklıyorlar. AP'nin habenne göre Ko- sova'daki Arnavut liderlerinden Adnan Zo- imi, bir acıklama yaparak Kosova için 'kan- larının son damlasına kadar' savaşacakla- rını söyledi. Pavluşin, Merkez Komitesi toplantısm- da benimsenen kararları, Sovyetler Birli- ği'nde uygulanan "perestroyka" politika- sının bir sonucu olarak niteledi. Merkez Komite'de önceki gun alman ka- rarlar arasında ülkede "Devlet Başkaıüığı" sistemine geçilmesi konusunun de bulundu- ğunu hatırlatan Pavluşin, çeşitli kademe- lerde "disiplin azalması ve aşına unsurla- nn faaliyetieri yüzünden, daha güçlü bir ik- tidar ongoruldıigunü" kaydetti. Başkonso- los Gennadi Pavluşin, çok partili sisteme geçildiğinde bunun da bir sının olup olma- yacağı yolundaki bir soruya da şu yanıtı verdi: "Şu sıratia Yüksek Sovyet'in hukak ko- misyonu konuya ilişkin yasa taslaklan ha- nrlıyor. Siyasi partiler orgütlenme kanun tasansı. Bu yasalar içinde sorduğunuz ko- nular (sınırlan) yansıtılacak. Sanı\onım orada aştncı örgütlere yol vermeyecek şe- kilde bir unsur olacak. Sizinki gibi..." (gü- lümsemeler) SBKP Merkez Komitesi'nde alınan ka- rarlar arasında Litvanya Komünist Parti- si'yle ilgili sorunun da bulunduğunu hatır- latan Sovyet Başkonsolosu, bu cumhuriyet- te Moskova'ya bağlı Komünist Partı'den ayrı bir parti (LKP) kurulmasının tasvip edilmediğini, MK'da "gerçek komünist partiye parasal destek sağlanması" yolun- da karar alındığını söyledi. Pavluşin, bu karara gerekçe olarak da Komünist Parti'den ayrılanlann, partinin bütun vartığına el koymasım gösterdi. Tiflis gemisi SSCB Başkonsotosu Pavluşin, konuşma- sırun Türkiye ile Ulkesi arasındaki ilişkile- re değindiği bölümünde de Karadeniz'den boğazlar yoluyla Akdeniz'e inmesi söz ko- nusu olan Tiflis gemisine ilişkin bilgi ver- di. Adı geçen geminin Türk basınında anıl- dığı gibi "uçak gemisi değil nçak da tası- yabilen biıyük bir kruvazör" olduğunu sa- vundu. Pavluşin, bu geminin Boğazlardan ne zaman geçeceğinin henüz saptanmadı- ğını, ancak zamanı geldiğinde Türkiye'ye diplomatik yoldan bildirimde bulunulaca- ğını sözlerine ekledi. Savunma uzmanları Tiflis gemisinin yal- nızca dikine inip kalkabilen ve kısa men- zilli uçaklar ve helikopterler taşıyabilmesi nedeniyle tam anlamıyla bir "uçak gemisi" sayılamayacağını kaydediyorlar. Vize sorunu Basın bnfînginde Kafkasya'daki olaylara ilişkin de bilgi veren Başkonsolos Pavluşin, durumun normale dönmesi ve bölgeye ba- rışın gelmesi için çabalann sürdüğünü, an- cak yabancı basın mensuplarına giriş izni konusundaki kısıtlamaların "nuulesef" sürduğunu anlattı. Türk basınından gelen bu konudaki elestirileri "haksız" bulan Başkonsolos, "kendi başına sınırdan geçip bolgeye ginnek isteyenlere guvenliklerinin sağlanması guçliigü nedeniyle vize verile- mediğini" söyledi. Pavluşin, daha önce böl- geye girebılenlerin ise Sovyet makamların- ca alınan güvenlik tedbirleriyle gidebilen sı- nırlı bir grup olduğunu belirtti. Kafkasya'daki olaylarda 148 kişinin öl- duğünü, 503 kişinin de yaralandığını belir- • lediklerini kaydeden Başkonsolos, "Halkın ihtiyaçlarına cevap vermek için önlemler alınıyor. Şimdi durum sakin, yeni olaylar yok" dedi. Sovyetler Birligi Devlet Başkanı, bir kez daha kazandı. Ancak SSC B dekı }enı donera hakkuıda tartışmalar >uru\or DEMOKRATİK ALMANYA Bonn'dan birleşme baskısıFederal Almanya, parasal birlik konusundaki çabalarından sonra bu kez de kendi hukuk sistemini Doğu'ya benimsetmeye çalışıyor. DtLEK ZAPTÇIOCm BONN — Muhafazakâr Helmut Kohl hukumeti, tarihinin en buyük bunalımını yaşayan Demokratik Almanya'yı "birleşme" adına baskı altında tutmaya devam ediyor. Doğu Berlin'in mali bağımsızlığını ortadan kaldırmaya yönelik bir "para reformu" öne- risinden sonra Bonn, şimdi Doğu'daki hu- kuk sistemini de kendi doğrultusunda de- ğiştirme atağına geçti. Bu ataklann, özellikle Sovyetler Birliği'n- de yarattığı rahatsızlık, Başbakan Kohl'ün apar topar Moskova'a çağnlmasıyla sonuç- landı. Cumartesi günu Moskova'ya gidecek olan Kohl, Devlet Başkanı Mihail Gorba- çov ve Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnad- ze*yle birleşme sorununu göruşecek. Bonn1 da önceki gun kurulan bir "Almanya Ko- misyonu", başbakana siyasi tezler oluştur- makla görevlendirildi. Öte yandan dun Demokratik Almanya 1 nın Potsdam kentinde uluslararası bir "Al- manya Konferansı"başladı. 1945 yılında Stalin, Truraan ve Churchill'in Almanya- nın bolünmesine karar verdikleri Potsdam kemi, şimdi Almanya'nın birleşmesi görüş- melerine raekân oluyor. "Avrnpa banşı ve Alman devleüeriain sorumlulagu" başlığı- m taşıyan uç günlük konferansa dört müt- tefik SSCB, ABD, tngiltere ve Fransa'nın dı- şişleri ve güvenlik uzmanlannın yanı sıra, Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Genscher ve Batı Berlin Belediye Başkanı Walter Mom- per katıhyorlar. Helmut Kohl'ün önceki gunkü "para refonnu" önerisinden sonra Washington ve Moskova'dan çağn alması Bonn'da sürpriz- le karşüandı. Başbakanlık danışmanlann- dan Horsi Tolschik, gazetecilere söyle diyor- du: "Sovyetier Birligi Dışişleri Bakanı Edu- ard Şevardnadze, Almanya'nın birleşmesi- ni kaygıyla izlediklerini ve bunun Avrupa- daki sınırlan tartışma konusu haline geti- receğinden korktuklannı söyledi. Başbakan Kohl'ün Moskova ziyareti, bu kaygılan sil- meye yönelik olacakbr." Moskova'nın bu aşamada iki kaygısı ol- duğu anlaşılıyon Birincisi, Almanya'nın bir- leşmesi akımımn doğurduğu aşın milliyet- çi hava. Bu havanın Almanya'da "eski top- raklara yeniden kavuşmak" yolunda heye- canlar yaratma tehlıkesi var. Nitekim ger- çekten de gerek Batı gerekse Doğu Alman- ya'da "savaş öncesi imparatorluk sınırlan" tartışma konusu ediliyor. Moskova'nın ikinci ve asıl kaygısı ise De- mokratik Almanya halkının sabırsızlığıyla hızlanan birleşmenin oldubittiye getirilmesi. Doğu Berlin'de 18 marttaki seçimlerde KP iktidanmn düşecegi hemen hemen kesinleş- ti. Sosyal demokratlar önderliğinde I "burjuva" partüerin oluşturacağı bir koa- lisyon, yönetime gelebilir. Federal Alman- ya, şimdıden kendi ekonomik, hukuksal, si- yasi ve sosyal sistemini Doğu'ya "empoze etmeye" çalışıyor. Bonn'un tezi şu: "Bu askeri ittifaklar so- rnnu ttzerinde durursak Doğu Alman hal- kı birleşmenin gecikeceğine inanıp Batı'ya göç etmeye devam edecek. Batı bu kadar göçmeni kaldıramaz. O halde paktlar so- rununu bir tarafa bırakıp pratik adımlara geçmeliyiz." Öte yandan, NATO Genel Sekreteri Manfred Wörner. Demokratik Almanya- ya özel bir askeri statü verilnıesini veya NA- TO'nun bu ülke topraklarına kadar geniş- lemesini önleyen bir anlaşma önerdi. Wörner, Hamburg'da yaptığı açıklama- da "Biıieşik Almanya'nın NATO üyesi ol- ması halinde, Sovyetler Birliği'nin güvenlik çıkarlannı hesaba katmak için, geiecekte bu iki ozel onlemin alınabileceğini söyledi. Wörner, bunun, 40 yıldır Doğu Avnıpa1 daki koruyucu rolünün muhtemelen orta- dan kalkmasından sonra, Moskova açısın- dan "yaüstıncı rol oynayacağını" belirtti. NATO'nun, Birleşik Almanya konusun- da acilen ortak bir anlayış beürlemesinin ge- rekli olduğunu belirten VVörner, bu arada tarafsız bir Almanya fikrini reddetti ve bu- nun Sovyetler Birliği'nin bile çıkarları doğ- rultusunda olamayacağını ifade etti. NATO Genel Sekreteri, Almanya'nın At- lantik Ittifakı'na bağlı kalması gerektiğini ve başka hiçbir formülun kabul edilemeye- ceğini vurguladı. MUHALİF BULGAR GAVAZOV Özal egoist politika ızledi Ulusal Uzlaşma Komitesi üyesi Türk asıllı Süleyman Gavazov, "Madem ki Türkiye hazırlıklı değildi, bu aileleri parçalamaya lüzum yoktu"dedi. SEMİH tDİZ SOFYA — Todor Jivkov'un devrilme- sinden sonra Türk azınlığı ik Bulgarlar ara- sında uzlaşı yollannı arayan "Ulusal Uz- laşma Komitesi" kuruculanndan Süleyma» Gavazov, dönemin Başbakanı Turgut Özal'ı "egoist bir politika gutmekle" suç- layarak geçen yaz Türkiye'ye göç edenler konusunda, "Madem ki Tıirkiye'de Turk- leri almaya hazırlık yok, o zaman bunlan parçalamaya hiç lüzum yoktn" dedi. "Sıaınn açılması yerine göç anlasması uzerinde durulması gerekirdi" görüşünü sa- vunan Gavazov, Bulgaristan'daki Türkle- rin lidersiz kaldığını bildirdi. 50 yıldır Komünist Partisi üyesi olan ve Türkçe çıktığı sürece Yeni Hayat dergısi- nin başreUaktörlüğünü yapan Türk asıllı Gavazov, Cumhuriyet'in sorularıru yanıt- ladı: — Ülkede yeni siyasi gelişmeler var. Sizce muhalefet boy gösterebilecek mi? GAVAZOV — Bızde reel kuvvet hâlâ Komünist Partisi'nde. Muhalefet zayıf da- ha. Mesela VValesa veya Havel tipinde bir lider yoktur. Tabii yeni insanlar ortaya çı- kıyor. Jelio Jelev, Petar Beron gibi. Ama ooların tesiri daha çok Sofya'da. Taşrada eski rejimin örgütleri insanlan yerlerinde duruyor. Jivkbv'suz Jivkov politikasını yü- rütmek isteyenler var. Yani hiçbir şey de- ğiştirilmesın istiyorlar. Petar Mladenov, Aleksander Lüov, Andrei Lukanov, bun- lar reform taraftarı. Ama muhafazakârla- rın isteklerine karşı bir orta mevzi almaya çalışıyorlar. — Türklere karşı baskılar süıüyor mn? Benim burada tamştıklanm hâlâ korkuyor. Liderlerimizi Türkiye'ye gonderdiler. Sa- hipsiz kaldık diyorlar. GAV AZOV — Doğru. Bunda haklılar. Türkler arasında da yeni liderler çıkması la- nm. Çunkü kalmadı, Jivkov her şeyden ev- vel Türkler arasındaki aydınlan temizledi. Doktor, öğretmen, mühendis, gazeteci fa- lan, hepsini 24 saatte kovdu. Ama Bulgar- lar arasında da Türklere hak verenler çok. Bizim komitede var böyle insanlar. — Dönemin Başbakanı Turgut Özal'ın politikası Türkler arasında güvensizük ya- rattı mı? GAVAZOV — Çok yarattı. Bence özal sının açmamalıydı. "Madem ki bu insan- lan istemiyorsunuz bunlan kabul etmeye hazınz. Ama bir göç anlasması ile" deme- liydi. "Ben sının açıyorum." Bu ne demek? Olacak şey değil. "O açtı ben de açıyo- rum." Açtı, gördü ne oldu? Madem ki Türkiye'de bu Türkleri kabul etmeye ha- zırlık yok. O zaman bunlan parçalamaya hiç lüzum yoktu. Şimdi iki yönlu bir tra- fik var. Bazıları gidiyor, baaları dönüyor. Hatta benim kız kardeşim gitti döndü. Özal burada kendi egoist politikasını, kendi şa- nını şerefini yükseltmek için bu yolu seçti. Sonra bundan bize zarar geldi. — Peki kırsal kesimde baskılar süıüyor mu? GAVAZOV" — 10 kasıma kadar vardı. Köylere gidiyorlardı ve kanunsuz, kararsız, emirsiz bir şekilde, "sen, sen, sen" diye kamyonlara bindirip Bulgaristan'ın batı bölgelerine sürüyorlardı. 25 ekime doğru kestiler bunu. GALERİ • ATÖLYE PERA 146 97 38-132 64 26 URAHT SANAT GALERİ Sİ KEZBAN ARCA BATIBEKİ 8 Şubat - 28 Şubat Abdi ipekçı Cad 18/2 Ni$anlası 141 21 83 GALERn BMAHMET MÜDERRISOGLU 7-24 Şubat'90 Akka»k Sok 1'1 l 131 10 23 şahika tekand esat tekand A R T & AC T IN G S T U D 10 ŞÂHIKA TEKAND yönetiminde OYUNCULUK Yeni Bir Grup için Seçmeler Kj,ıtlırKİn n t »J 21 ValıkofUft> <-«>' < » 1 . 1 Ntjanuçı (E.ikl GalrH BM) ADNAN ÇOKER «Dönemler» MtNE SANAT GALERİSİ Kusdili Cad No: 21 Attıyol 345 64 40 SOYAK SANAT GALERİSİ AYNUR AYTAÇ Resım Sergısı 24 Ocak - 24 Şubat'90 Buyukdere Cad 3a Mfcıtiıyekoy 175 09 10 STUDIO ART'IN SEÇTÎKLERI 2 Şubat - 28 Şubat iıtiklal C*d. Narrtunlı Yurdu 390/3 Tunel'BeyoJlu 145 59 07 TEI SANAT GALERİSİ ADNAN VARINCA Resım Sergoı 300cdı ^" '^ 56 SANFA SANAT GALERİSİ LEVENT „ _ ARŞIRAY'"~" VELI SAPAZ Resım Sergısi 27 Ocak-24 Şubat İ SKTLRT Muhuntof CM U n i f Pasaıı 70 2 KaOılıoy 347 00 09 G A L E R İ BEYTEM BEYTEM RESİM KOLEKSİYONUNDAN SERGİLER I i: Ocak - 12 Şubat KyGkdem Cad. laylsfn Han ŞiıU 13< 23 00 GALERİ LEBRİZ ERGİN ATUHAN'ın DÜNYASINDAN Resım Sergısı 31 Ocak - 12 Subat Eyum Cad No 16 Actkhan Apt D 2-i Nısanlası 140 22 82 H. VTCtH BEREKETOĞLU RESİM SERGİSİ 13 Ocak-11 Şubat'90 Galenmiz Pazar-Pazartesi hariç hergün 11.00-19 00 arası açıktır. BENADAM Moca Caddesı 220/226 81300 Mooa T»I (1)346 97 1«-(1|345 89 İ3 Ahmet Özel ResimSergisi lûınaıtes vfizargunlen dşnda' m \bnca ModernSanat Galerisı > <; a ı J W m BANMSl Nışanıaşı Şutesı TeşvTkı>e Caddta 141 Tfrl 1330120 Î A K I C A I E R I S I ARAGÜLER Foloğraf Sergisı 9 24 Subat OiokSy Vaput lskst«i Sok. No s lstanbul 159 19 11 TAYFUR SANUMAN Reslm Sergisl 18 Ocak-12Şubat 132 59 59 Şan Siretvast A/kaanao ORHAN GAZI BİNBOĞA SULU6OYA RESİM SERGtSl 1-15 ŞUBAT 1990 AEDPA AmTekstilbank Sa Sanal Galerisi FİKRET KOLVERDİ Resım Serglsi 24Ocak-12Şubat Husrev Gerede Cad 126 Tes».hıye Me/dan 136 12 79 GORBON SANAT ÜALERÎSl" İBRAHİM ÇİFTÇtOĞLU RESİM SERGİSİ 8 Şubat - 3 Mart 1990 4d*r CtOÖtV 106 A EBENKOY 1^0 «A o ART DECO MOBİLYA ve AKSESUAR GALERİSİ Akkftvak Sok Tunaman Çar^ı» 18 Nl«anta9i146273tt(Ka<Otop«rkıArlı BUNYAMİN OZGULTEKIN 2.2.1990-25.3.1990 DERİMOD KÛLTÜR MERKEZİ S a h ı l y o l u B e ş k a r d e s l e r D u r a k , K a z l ı ç e s m e I S T A N B U L 5 8 2 8 4 0 0 Pazar daha hergün oçığız Sergj Duyurulannız için 346 97 38-132 64 26 AHMET ÖZOL Resim Sergisl 29Ocak-12Şubar90 Taksim Sanat Galerisi Cumhuııyet Cad No 21 Taksim 145 20 6»
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle