03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 ŞUBAT 1990 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TURKIYETJE BUGUN IVIeileteorotoıı Genel Muduriuğu nden ak- nan bıigıye gûre ftutur bötgeterımz par calı çok bulutju Guney ve Iç Ege Afete- m ıte Iç Anadolu ntıı guney ve babsı ya- gışlıgeçecek Yafölar Ege ve Akdenız kı y*armda*ajmut ıç keamtennde kar şak Imde olacak Hava sıcaktfr degçmeye cek Ruzgâr kuay ve bat yûnienten ha fif arasıra orta kuvvette yurdun batı kesımtennde kuvveflcc esecek. Oenole nmcde Hava OoOu Akdemz gun babsı buiunacak VanGfllundeHara Parçal, buhrtu geçecek Kus* gab dalga yukseMıj}ı 0-5 da 1 S yer yer 2 Ege açjfdarıncU 3-4 mebe goruş uak lıgı 10 km yağış arunöa 3-5 km aota- Adana Masazar Adıyaman Atyon «an Ankara Antakya Amaiya Artvm tyim Balıkes» Btieak Bınçftl BıOıs Bolu Burea ÇanaHule Çorum Demrt 15° 6° Dıyartıatar 9° eiöme B 12° 1°E<-ancan K 2° 3° Erzurum 12° 30°Esfcsehır 1° 5° Gaaantep 9° 2"ûresun 4° 2° Gumuşhane 8 B 2° irHakkan S Y 11° 4°lspar1a K 8° -f !stantxj! B 5° 2° tomr Y 3° 14°Kaıs B 10° 5° Manısa B 10° 0 KMaraş S 5° 16°M«sn S B 1°-4° I B 12° B 8° 3°Ordu 0° 9°ftae 2° 12°Sanisun 4° 2°S»n 7° 3°Sınop / p 10° 4°Swas S 10° 27°Kastamonu S 4° 3° Kaysaı 7° 2° Kırktaretı B 13° 2°Konya S 3°-6°KutaM Y 10° 3°Malalya 3°-4° Tntarn 0° -6° Tuncel 8° PUşak 0°-4° VSn 2° 3°YHgat 3° 7° Zanguldak •0 ** 'yajıngdt/ lUrtı A-açı« 8 SKJIUOU G-guneşk Kkarlı S-ssJı Y<ya$nur1u Kahıre» DUNYA DA BUGUN Amslerdam Amman ASrıa Bagdat Batalona Basö Belgrat Btrtn Bonn Bruksd Budapeşte Cenevre Cezay» Odde Dubayı Franklurt (irne Uetsnk Kahn Kooenfıae Kökı Mtosa Y Y B B B S B S S Y S S B B Y S Y K Y B S Y 10° 15° 14° 18° 14° 7» 13° 10° 10° 10° 12° 6° 17° 19° 19° 9° 15° 3° 16° 9° 10° 15° Unıngraö londra Madnd MıUno Montreal Moskna Munıh Nfw¥ort Oslo Pans PraB Ryad Roma Solya Sam leiAvıv lunus Vaf^ova Vnd* Viyana Y Y B S Y K S B Y S sY B B Y B B S S B VUasHınglonY Zunh S 4° 12° 12° 7° 10° 2° 8° 8? 8° 11° 12° 18° 17° 8° 14° 11° 9° 8° 15° 8° 9° 6° BULMACA SOLDAN SAGV 1/ Kuzey Amerıka kökenlı bır dans ve bunun muzığı 2/ Ak- lama Çeşıtlı Kur^n surelennden mevdana getinlnuş derleme. 3/ Bır"hukumdara vergı veren halk Mesafe 4/ Kuçuk tekke 5/ Tflrk muzığınde "usul" anlamında kullamlan sözcuk Hafnıyum elementı- nın sımgesi Uzaklık anlatmakta kullam- lan söz. 6/ Gemılerde tnızana dıreğının gensındekı yelken 7/ Gumruklerde mallara değer bıçen go- revlı 8/ Defa, kere. Tropıkal bölge- lerde yetışen ve yumruları besın olarak kullamlan bıtkılere verılen genel ad 9/ Erkek ya da dışı urerae hucresı Şarkı YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Parlak kızıl renk 2/ En kuçuk ızcı kuruluşu Denızcıhkte bır halatı ger- me ya da gergın durumda tutma 3/ "KasmpttTna venlen bır başka ad 4/ Ayakkabının vumuşak olan ust bolumu Mısra 5/ Kuruntular, kuşkular 6/ Bır nota Akdenız'de, hapıshanesı ıle unlu kuçuk bır Fransız adası Bır hayvan 7/ Uygun bulma. tasdık Kâğıtlan bır arada tutmaya >arar madenı çengel 8/ Geraılerde ya da kalelerde topun makıne bölumunu koruyacak bıçımde yapılmış zırhlı kule. "O yer" anlamında kullamlan sozcuk 9/ Su Lçaklarm yolcu m- dırıp bındırdıklerı pıst 60 YIL ÖNCE Cumhunyet Fuhuşla mücadele 7 ŞUBAT 1930 Fuhuş ıle cıddî surette mucadeleye karar vermış olan Dahıbye Vekılı Şukru Ka>a Beyefendı, yenı ve muhım bır karar ıttıhaz etmış, ve buna aıt, hazırlanan talımatname Başvekâlete takdım olunmuştur Bu talımatnameye nazaran, bundan sonra umumhane açılması tamamıle menedılmıştır Bu>-uk şehırlerde mevcut, ve her ne suretle olursa olsun, seddedılen umumhaneler bır daha açılmıyacaktır Kapanan bu gıbı sefahat evlerının başka bır yerde de açılmasına musaade edılmeyecektır kuçuk >erlerdekı umumhaneler de derhal kapatılacaktır Umumhanelerden çıkan kadınların başka evlerde toplanmalan, bırden fazlasının aynı yerde ıkâmet etmelerı, sokaklarda gezmelen menedılecektır Bu gıbı kadınların otellere, pansıyonlara gırmelerı de memnudur Buna aıt talımatnamede, daha başka teferruat da tesbıt edılmıştır Umumhane, \e vesıkah famşe usulunun, memlekette fuhuşa, ve zuhrevı hastalıklara mânı olmak şöyle dursun, bılâkıs, bunların sırayetınde âmıl ve bulundukları yerlerde gençler uzerınde gayn ahlâkı tesırler ıcra ettığı nazarı dıkkate alan Dahılıve Vekâletının bu şavanı takdır kararı hıç şuphesız memnunıyetle karşılanacak, ve ıyı netıceler verecekıır Meksika'da hadise Yenı reısıcumhur M Rubıo'va bır delıkanlı tarafından atılan 6 kurşundan bırı alt çenesını kırarak sağ vanına sapianmıştır Kurşun çıkarılmıştır M Portez Gıl mecruhun sıhhî vazıyetınde henuz endışe edılecek bır şey olmadığını soylemıştır Dığer bır takım kımseler de mecruhun bır haftaya kadar ayağa kalkabıleceğını söyluyorlar 30 YIL ÖNCE Cumhunyet Yalan Haber 7 ŞUBAT 1960 Yalan neşrıyatı onlemek uzere hazırlanmakta olan bır kanun teklıfımn bugunlerde Turkıye Buyuk Mıllet Meclısıne verıleceğı oğrerulmıştır Bır >ıl kadar once Baha Akşıt ve arkadaşları tarafından DP meclıs grubuna bu konuda bır onerge venlmış ve "Mucerret Yalan" haberın onlenmesı ıçın bır maddelık bır tekhfın karara bağlanması ıstenrnıştı DP Meclıs grubunda ıttıfakla tasvıp edılen bu tekhfi muzakerelerden sonra 300 mılletvekılı ımzalamıştı Aldığımız malumata göre ele alındığı ve Meclıse venleceğı bıldınlen tekhı, mahıyetı ıtıbanjle aynı teklıftır Ancak mucerret valanın onlenmesı ıçın teklıf getınlırken hâkımlere de haberın >alan olup olmadığını tahkık ve tetkık yetkısı verılmesı tekhfın ıçıne ahnmıştır Boylece ısnat, ıftıra yoluyla şeref ve haysıyetlere tecavuz halınde tanınmayan ıspat hakkı, mucerret yalan haberde dolayısıyla tanınmaktadır Yenı tekhfe göre, haberın yalan olduğu tesbıt edıldığı takdırde haben veren muhabır ve bu_haben gazetede neşreden mesul mudür 6 aydan 2 yıla kadar hapıs cezası ıle cezalandınlacaktır Yalnız yalan haber ıçın gazete sahıbme cezaı değıl malı mesulıyet yuklenmekte ve bu mesulıyet 5 000 lıradan başlamaktadır Baha Ak$ıt GEÇEN YIL BUGÜN Cumhun^eT Dış borçlar / ŞUBAT 1989 Turkıye 1988 yılında, Dunva Bankası ve IFR'nın (Internatıonal Fınancıng Revıew) belırlemesıne gore toplam 5 5 mılyar dolar dış borç aldı Bovlelıkle Turkıye'nın toplam dış borcu 36 7 mılyar dolara >ukseldı 1988 yılında Turkıye'nın aldığı dış borcun 1 1 mılvar dolarlık bolumu Dunya Bankası'ndan sağlandı Dunya Bankası'ndan sağlanan para ıçınde 400 mılyon dolarlık Dunva Bankası garantılı Japon kredıler' de var Uluslararası pı>asalardan sağlanan 3 4 mıl>ar dolarlık borca Dresdner Bank hesapları da eklendığınde borç tutarı 5 5 mılyar dolara ulaşıvor 1987 yılında Turkıve'nın aldığı dış borç mıktarı 4 6 mılyar dolar dolayındaydı TARTIŞMA Biliıııin Işığı "Hiç, bilenle bılmeyen bir olur mu?" diyen dınimizin, "Bilgi Çin'de bile olsa oraya koş" diyen Hazreti Muhammed'in Bılım'e ne denlı onem verdiğini kimse yadsıyamaz. Memleketın ustune kara bulutlar çöküyor 1 Bu ılk defa olmuyor Gıderılmesı üe zor de ğıl Yeter kı bu sıyah ortuyu oluşturan neden- ler doğru teşhıs edılsın, kurtulmanın \olu on yargı ve çıkar hesaplarından arınmış olarak sa- dece Bılım'ın ışığı altında aransın On dort yüzyıl evvel âlem boyle bır dunımla karşı karşıya ıdı Seksen vıl önce de özellıkle ulkemız ve mılletımız böyle bır musıbetın teh- dıdı altındaydı Eskıden olduğu gıbı, dun de kımı kor kudan kımı kara maksatlanna uygun anı beklemek amacıyla sınmış olan gerıcıler, aralanan kapıdan artan bır cur'etle ortaya çı- kıp zehırlennı saçmaya başladı Dış tırçalama- nın gunah olduğunu, kargaların bıle guleceğı konularda, orneğın, futbol oynayabılmek ıçın olumlu fetva gerektığını ılerı surmeye başla dılar Hazretı Peygamber'ın olumunden çok geçmeden de, bırleştırıcı, bılımcı ve medenı- yetçı tslam âlemınde aynmalık, sen ben kavga sı, kaba kuvvetle entrıkacılık geçer akçe halı- ne gelmıştı "Hiç, bilenle bilmeven bır olur mu?" diyen dınımızın, "Bılgı Çin'de bile olsa oraya koş" diyen Hazretı Muhammed'in bılıme ne denlı önem verdığını kımse yadsıyamaz Vatanı kur- tarma savaşı veren Ata, asker ordusu yanın- da, maanf ordusunu da harekete geçırmeyı ya pılacak ılk ış saymıştır iMedıne ıle Mederuyet'ın a>nı kokten uretıl- mış, bırbırıne bağlı sozcukler olması bır rast- lantı değıldır Ata "asri" demış "muasır" de- mış (bunları bugun "çağdaş" olarak dıllendı rıyoruz), ama hıçbır zaman çağdaşlık kavra mını medenıyet kavramından ayrı olarak kul Ianmamıştır Ata'nın temel ılkesı medenıyettır Bu ıkı buyuk de devırlerının en medenı kı şılerı ıdı Islam en son aydın dmdır Ata'nın, ulkevı dun>anın en sajgınları arasına kattığı nı her verde kendı gozlenmle gordum Çocuklarımızm >arınlarını tehdıt eden bu karanhğı bılımın ve medenıyetın nurlu meş' alesıyle kaldınp mılletı aydınlatmak, başta her turden basın ve yayın organlarına duşen, sı zın umursamazlık edemıyeceğınız kutsal bır gorevdır Durumun beklemeve tahammulu yoktur BEDt YAZICI Ataturk Çocutları \dına English: Yes! Turkish: \oî I\o! \o! Bazılan da halka pek tepeden baktığımızı ıddıaya kalkışacaktır. This is a yalan! Bizler Turkish halkını da Anatolia'yı da pek severiz. Sırs, Gazeteruzde yaz avlannda başlayan "yaban- a dılle eğıüm" konusundakı tartışma hâlâ sur- mekte Bu very good bır şey Fakat bazı kışı- lenn gerçeklerı görmemekte ısrar ederek Tur- kish denılen dılde dırenışıne pek şaşıyorum As you know, Turkish language (sızde na- sıl denır, "Turk dili" mı"'), bılım alamnda kul lanılması asla duşunülemeyecek bır ganp nes ne olup, zaten onu seven de pek azdır Kulturlu, okumuş bır kışı, duygulannı ve duşuncelerını English dururken hıç bu gen dıl- le ıfade edebılır mı 9 Bakınız Ottomanlar ne guzel yapmışlar, Turkçeyi bır yana bırakıp Farsca ve Arapça kullanmışlardı' Işte sız de, yam bız de benzer bır yol ızlemelı, bundan boyle Englısh'e tap- malıyız Şımdı bazılan kalkıyor, yok Tarkçe, yok anadılı gıbı şey ler zırvalayıp duruyorlar Bun- ların hepsı şoven, gerıcı, cahıl kımseler' Hat- ta bu duşuncede olanların etkısıyle, universı- besler'de (unıversıte rm dıyorsunuz 7 ) bıle o gen dılle eğıtım-öğretım yapılmaktadır Gerçekte, bugune kadar uımersıtieslerde Turkish öğre- nım görmüş kımseler ışe yaramaz olup, bun- ların dıplomalarını da yırtmak gerekır Onlj English okumuş olanlar eşsız bılgı ve super ze- kâ sahıbıdırler \e sadece bunlara hayat hakkı tanınıp ış verılmelıdır Neyse kı on Ihıs field, yam bu alanda, po- sıtive adımlar atılmış olup, daha da ılerı gı- dıhneye çalışılacaktır Ancak bu amaç ıçın, da- ha radıkal ve planlı çalışmalar gerekmektedır 1 Turkish her alanda adım adım gen pla- na ıtılmeh, onun yerım Englısh'ın alması sağ lanmalıdır Bu duşunceyle, English derslerı kindergardende, hatta en ıyısı baby ana rah- mındeyken başlatılmalı, hamılelerın karınla rına hoparlör dayayarak babıeslenn English dınlemelen yoluna gıdılmelıdır 2 Bazı cahıl kışıler yıne de Tbrkish deyıp duracaklar, bu yüzden tamamen Englısh'e ge- çılmesı bıraz zaman alacaktır O zaraana ka- dar yapılacak şey, çocuklan ıki dılh yetıştır- mektır Jım Alltaken gıbı bılımcıler, ıkı dıllı lığın fazıletlerını bütun detaılslan ıle açıkla- mış bulunmaktadırlar Hammurabı, Tut-ench- Amun ve SuppiİDİiuma gıbı lamnmış alımler de aynı göruşte olup, anadılının çok banal bır şey olduğunu, ıkı dıllılığın ıse kasıntıya, böb- rek taşlarına, aynca yuksek ve alçak tansıyo- na pek ıyı geldığını kanıtlamışlardır 3 Butun bunlardan daha önemhsı, unıver- sitıesde Tnrkısh'e hemen ve kesınlıkle son ve- nlmesıdır' Unıversıtyde Turkish denrmyor mu, cınlenm tepeme çıkıyor Bır saenbst, bıüm ya- pacaksa English yapmalıdır, o kadar Bız Eng- lishseverler yazdığımız her makale ıçın en az beş vuz English books okuruz Sızde o kadar Turkish ka>nak var mıdır7 4 Şımdı bazılan çıkacak, Turkish bılım adamlan Turkish bılım eserlerı yazsın kı hem bılım dılı gelışsın hem de Turkish bılım eser len ortaya çıksın dıyecektır, boyle dıyenler var, netekım Ama olur mu, kım bekleyecek o ka dar 9 Hem bunlan kım okuyacak 9 Benım za vallı garıp halkım bunlardan ne anlar 9 5 En ıyısı bızım only kendımız ıçın Eng- lish yazıp okumamızdır Hekımlenmız, engı- neerlerımız, chemıstlerımız ve dığer bılımcı- lerımız Tarkish'ı bırakıp English kullansın kı, halk denılen o aşağıdakıler de English öğren- mek zorunda kalsın Hele en guzeh, Turkısh dılı ve edebıyatını va da philosophv'yı English okumaktır' 6 Bazılan da halka pek tepeden baktığımızı ıddıaya kalkışacaktır This is a yalan' Bizler lurkısh halkını da \natolia'yı da pek severiz Bır kere shısh kebab ıs very fıne, sonra gune- şınız, aynca, lâf aramızda, göbek dansı da pek güzel' Kadıkoy, Yeşılköy, Ataköy gıbı köyler de bayağı ıyı denebılır 7 Ama unıversıtıeslerınız pek acınacak hal de. Bır sıiru şoven ve ırkçı professor, o Ana- toha'dakı unıversıtıeslerde karşılarına bır sü- ru students almış, kan ter ıçınde ders yapıyor- lar, hem de (incredible!) Turkish language ıle! Bır Turkish unıversıtyde bır Türkısh protessor Turkish oğrencılerıyle Turkish konuşsun, ak- lın alacağı bır thing mı bu 9 Böyle adamlann ışlerıne derhal son venlmelı, butün dersler English vapılmakla da kalınmamalı Turkish konuşanın ağzına bıber surulmelıdır Yours sıncerely, Englısh'ı Sevenler adına Prof. Dr. Vural LLKU Çukurova l nıversıtesı Egıtim Fakultesi Barış Manço^ya Programınızın; kimsesiz, anası babası olmayan, yoksul ve ozurlu çocuklarımıza da soyleyeceği bir şeyler olmalı kanımca. Programınızı her pazar eşım ve 2,5 yaşın dakı kızım ıle bırlıkte heyecanla beklıyoruz Gıdeceğırmz >ere 7'den 77'ye'yı ızlemeden çık- mıyoruz Daha geçenlerde bır vazısında Sayın Ah Sırmen'ın de söz ettığı gıbı ovlesme guzel dersler var kı mınıklerle vaptığınız söyleşıler- de, anlatması uzun surer Benım soylemek ıstedığım, "Adam olacak çocuk"a katılan mınıkler hep kusursuz çocuk- lar, hepsı sağlıklı, hepsı bakımlı hepsı >uva ya gıusjıiLii, M5u5i u*.psı orıa gelıı üuzeyının ustunde aılelenn çocuklan Oysa programını zın, kimsesiz, anası babası olmayan, yoksul ve ozurlu çocuklanmıza da soyleyeceği bır şey- ler olmah kanımca Özellıkle ozurlu yavrula- nn o kursüye çıkması hem o çocuklann dun- yaya kırgın vureklennı sevınçle dolduracak hem de başta mınıklerın, tum ızleyenlerın ozuriulere daha doğallıkla bakmalannı sağ- layacaktır yaklasmak değıl Yaşamı acı tath yonlerıyle ama her zaman tum gerçeklığı ıle kabullen- memıze katkıda bulunacak goruşlerımı belırt- mek Çocuklarımızm da bızım de her tıp ın- sana tahammul edebılmemız, onları da ara- mıza alabılırsek mumkun olacak gıbı gelıyor bana Ulkemızdekı kımsesı olmayan, sağlığı bo- zuk olan nice vocuğumuz adma sızden yapım- larınızda arada sırada onlara da \er vermenı- zı rıca edıvor, başanlar dılıyorum Sevgıle nmızle Amacım olaya yoksul, zengın edebıyatı ıle AYŞEGUL YAMAÇL1BAY Akif ve Kuran Meali Akif, Kuran'ın Turkçeye çevrilemeyeceği masalına guzelce inanmış ve Al-Azhar'ın izinden yuruyup meal için çalışmıştır. Bu çahşmasını da ıbadette kullamlacak diye vermez. Cumhunyet Gazetesı'nın Tartışma köşesm- de bu konuyla ılgılı ıkı yazı yavımlandı Bu yazıların ılkınde Akıf'ın. Kuran çevırısını va- yımlayıp ortadan kaldırmasına neden olarak Akıfın Kuran'ı us ve bılımle bağdaşır gorme- mesı gösterıldı Bu yargıya katılmanm olana- ğı >oktur Ikıncı ve oncekıne yanıt nıtelığı ta- şı>an yazıda ıse AkıTm çevırıyı Kuran'a olan sevgı ve saygısından yayımlamadığı savunul- muştur Bu yorum sadece duygu somurusu- dur ve akılla, mantıkla bağdaşmamaktadır Bu konuyu ıncelerken herkesın gozden ka- çırdığı bır nokta var Akif hıçbır zaman Ku- ran'ı çevırmeyı benımsememıştır Ancak Ku ran ı meal olarak ve Elmau'nın tefsınyle bır arada basılması koşuluyla çevınyı kabul etmış tır (1) Bu yuzden başlığımrzda çevırı değıl, "meal" sozcuğunu kullandık "Meal" demek, bır yapıtın bır dılden bır dıle anlam bakımın dan çevırısı demektır Çevırı ıse bır vapıtı bır dılden başka dıle tam olarak çevırmektır Pe- kı, \kıf bunu nıçın kabul etmıştır 7 Bunu an lamak ıçın gozumüzu Mısır'a ve Mısır'dakı Al Azhar Umversıtesı'nın fetvasına çevırmek ve terlıdır Al Azhar'ın tum uyelerı Kuran'ın Arapçadan başka dıllere çevrılemeveceğı gö- ruşunu benımsemışlerdır Bu fetvayı (2) \enr- ken duşunduklerı elbette kı Arap dılının Is- lam ulkelerı uzerındekı baskısınm vok olma- masıdır Ancak Kuran ın anlam bakımından (mealen) başka dıllere aktarılabıhneceğını be nımserler Işte AkıPın çevırıyı reddetmesımn ana nedenı bu fetvadır' Bu meal ışının nasıl gehştığını kısaca gorelım Ataturk ıbadetın Turkce yapılması ve Turk* un anlayacağı bıçıme sokulması konularını çok duşunmuştür Bu gınşımını Ulusal Sava şımın ılk yıllarında yapmıştır Bu ış ıçın de Arapçavı çok ıyı bıldığıne ınandığı Akıften Kuran'ı Turkçeye çevırmesını ıstemıştır Bu tekhfe Akif hemen yanıt vermemış ve fetva al mak uzere Al-Azhar'ın volunu tutmuştur Akıl danıştığı kışı de Turk düşmanı Raşıd Rıza' dır Kımdır bu kışı7 1 Dünya Savaşı vıllann- da Arap ulusçuluk akımımn en onde gelen ku ramcısı ve mılıtanıdır tngıltere'nın yardımıy la Arap ulkelerının Turk'e karşı ayaklanıp ba ğımsızlığa kavuşmalan savuncasım (tezını) destekleyenlenn başında gelen bınsı Avnı za manda vazdığı betıkle de Turk devnmlerıne duşmanlığını kanıtlayan zat' (3) bu betığınde ıkı onemlı duşunce uzerınde durmuştur a) Turklerın kesınlıkle Arapça öğrenmesı gere ğı b) Kuran'ın Turkçeye çevrilemeyeceği Bu nedenle Turk resmı makamlarının Kuran ı Turkçeye çevırme yolundakı çalışmalannın ve eğılımlennın tslam'a aykırı bır davranış oldu ğu Ve ekler Turkler Musluman olmak ıstı yorsa Arapçayı resmen kabul etmelılerdır 1 Kuran'ı Turkçeye çevırmenın kâfırlık oldu ğunu kanıtlamak ıçın Abu Hanıfe ve daha sonrakı butıin Hanefi okulu uyelerının bunu benımsedıklerını sövler Bu savunulan goruş- ler tumuyle yalandır Bu ıkıvuzlu yalancı 3 4 yıl sonra Kuran'ın İngıhzceye çevırısı ıçın >ar dımcı olmuş, Kuran'ın çevrılebıleceğıne Abu Hanıfe'nın ızın verdığını soylemıştır (4) As- lında Kuran'ın Arapçadan başka dıle özellık le Farsçaya, Turkçeye, Hıntçeve \e hatta Ibra- niceje çevrılebıleceğını bunun şer'en olabıle ceğını Abu Hanıfe ve onun kurduğu llahıvat Okulu'nun uvelerı savunmuşlardır Işte aklını kullanmayıp, ondan bundan akıl danışmanın sonuçları' A.kıf, Kuran'ın Turk çeye çevrılemeveceğı masalına guzelce inanmış ve Al-Azhar'ın ızınden yunıyup meal ıçın ça lışmıştır Bu çahşmasını da ıbadette kullam- lacak dıye vermez. Nıçın 9 Çunku verırse Tan n"nın ve Pejgamberı'mn >uzune bakamazmış. Desenıze Tanrı bıle Arap ulusçuluğunu savu nuyor' Işte çağdaş Turkıye Cumhurıvetı'nın mıllı (') şaınnın ılerıcı ve akılcı duşuncelerı' Son olarak bır betıkten alıntı yapalım Kım bılır belkı bu vazarımız da "mıllı" olur \al- nız, belkı kımı makamların gozune çarpar ve bır şeyler vaparlar Iştetumce "Bu bır dene me ıdı, başanlmış olsaydı, namazlarda da Turkçe tercumeler okunacaktı Bu devrımın muteşebbısîerı, dın duşmanları ve masonlar dı" (5) Insanın boylelerı varken Raşıd Rıza'va kız- ması doğru mudur9 1) M Ertuğrul Duzdağ, M AkifErso\, Kul tur Bak \ayım, s 99 Aynca Vehbı Vakkasoğ lu, Islam Şaırı M^kıf, Cıhan Yayım, s 89 94 2) Al-Azhar tarafmdan yayımlanan Mecelle adlı Dergı'nın Şubai 1959 sayısmda Şeyh Sa- lut'un yazısı 3) Muhammed Raşıd Rıda, Tercumata'I- Kuran, Kahıre 1921-1922 4) Anne Fermentle The LoyalEnemy Lon don 1938, s 414 5) Vehbı Vakkasoğlu, Islam Şaırı Mehmel Akif, Cıhan Yaytnları, s 91 OZGUR LGUR KEMALIZMN DRAMI \cdat Nedim Tor ^ 2 bası 2000 lıra (KDV ıçınde) Çağdaş Yayınları Turkocağı Cad 39/41 Cağatoğlu-lstanbul ANILAR VE SOYLEŞILER Ahmet Rasim 4000 hra (KDV ıçınde) Çağdaş Yayınları Turkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu tstanbul POLITIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Fuzuli Kimin Şairidir?.. Hamamızade adına Yahya Kemal ın doğactan, sırası gelınce bırdenbıre soyleyıverdığı dızesınde rastlamıştım Buluştuk beş rnelâmî, altı sufi, uç de bektaşî Gel ey Hamamîzade şenlensın göbektası Cumhurıyetten bu yana mezhep ve tarıkatların defterını çok- tan kapattığını sanıyorduk Oyle değılmış Bır Nakşî Alevılerı (Bektaşı) yenıden gundeme getırdı Oyle kı Alevıler bızden sayılmaz dıyerek ortalığı karıştırır gıbı oldu Yahya Kemal mez- hep erbabının sayısını sayarken beş melâmî altı sufî, üç de bek- taşı dıyor Bır olçu zorunluğu Bektaşıyı gozleyerek Alevılerı unutmamış Hamamızade de o dönemın ünlu bır şaırı Nedır Alevı"? Alı'nın yandaşı olanlara Alevı derler Alevılık Is- lamda bır taht kavgasıdır Hz Muhammed oldukten sonra yerı- ne bırı geçecektır Cenaze ortada kalmasın dıye Ah uğraşırken, Ebubekır kaşla goz arasında kendını halıfe ılan edıverıyor AIı barış dostluk sevgı adamıdır 'Varsın olsun dıyerek hakkından vazgeçıyor Ondan sonra tahta otursa ya1 Ondan sonra makam Ömer'e Osmana kalıyor Dorduncu halıfe olarak tahta otur uyorsa da tahtı gene koruyamıyor Muavıye'ye kaptırıyor Tahtı oğulları Hasan Huseyın de koruyamıyor elden ele geçıyor Şımdı sayı- ları mılyonlan bulan Alevıler bu taht kavgasını surduruyor Yavuz Sultan Selım dönemınde Alevı-Sunnı kavgası doruk nok- tasına çıkar Soylentıye gore 40 bın Alevı öldurulur Kan govdeyı goturûr Anadolu bır kan gölune döner Aradan 700 yıla yakın bır zaman geçmıştır Sunnı-Alevı kav- gası çoktan bıtmıştı Ama kanlı Maraş olaylarından sonra yenı- den hortladı Bu kavgayı surdurenler 12 Eylul'u çağırıyorlarmış 12 Eylul rejımı mezhep kavgalarına da tuy dıktı Oysa Alevısı Sunnısı bır arada ne guzel yaşıyorlardı Her ıkı mezhepten ya- na olanlar kardeştıler Aralarında dıl, dın, kültür bağları vardı Şımdı donup sorsalar Fuzuli kımın şaırıdır?" Elbette Turkçenm şaırıdır Yıllardır, yaşayan dılıyle o guzelım şıırlerı kım yazmıstır'? Fuzuli ıçın Azerı şaırı dıyenler yanılır Kışı once dılını sevecektır Dıl bağı varsa, kokenınde her turlu bağ vardır Ne dıyor Fuzuli Gamım pınhan tutardım ben dedıler yare kıl ruşen Acep ol bıvefa bılmen17 Inanır mı ınanmaz mı Fuzuli elbette buyük bır şaırdır Şaır, yazdığı dılın adamıdır Mev- lana ya dıledığınız kadar bızım şaınmız deyın Farsça yazmış- tır daha çok bır Fars saırı sayılır Sevgısı olsaydı kendı dılınde şıırler yazardı Demek ozdılıne saygısı yokmus Şoyle demıyor mu Fuzuli Ne yanar bana kımse ateş-ı dılden ozge Ne acar kımse kapım bad-ı sabadan gayrı Nâzım Hıkmet e gelelım kımılerı solcu dıye onu vatandaşlık- tan atsalar sağlığında yurduna gelmesını yasaklasalar, şıırlerı- nı yok saysalar Nazım Hıkmet Turkçenm şaırı değıl mıdır'' Açın değerlı ansıklopedılerı ıkı ada rastlarsınız bırı Ataturk otekı Nâ- zım Hıkmet Yurdumuza konuk gelenlere bırkaç Turk unlüsü saydırsanız Ataturk'le Nâzım vardır Bugun dunyada adımız anılmıyorsa kultür buyuklerımıze ge- reklı yerı veremedığımız ıçındır Dunyaya ışçı dıye yayılan çocuk- larımıza kultur buyuklerımızı öğretseydık sınırlarda böyle ıtılıp ka- kılır mıydık'' Kultur ayırıcı değıl butunleştırıcı olduğu zaman de- ğerlıdır Bu degerı bır türlu bılemedık Kultur ıhracı hayalı ıhra- cattan daha değerhdır ÇALIŞANLAREV SORULARI/SORUNLARI YII31AZ ŞİPAL "Altı Yıllık Sicü Notu" SORL: 31 Arahk 1984te vururlugc konulan 243 sayılı Ka- nun Hukmunde Kararname ıle yenıden dujenlenen. "Yukselınebılecek derecenın ustunde bır dereceye vukselme" başlıklı 37 maddede, "Bu kanun hukumle- nne gore ogrenım durumları, hızmet sınıflan ve görev unvanları ılıbarıyla azamı vukselebıleceklerı derecele- rin 4. kademesınden a>lık almava hak kazanan ve son altı vıllık sıcıl notu ortalaması doksan ve daha yukan olanlardan, son sıcıl notu olumlu bulunanların, kaza- nılmış hak ayuklan kadro şartı aranmaksızın bır ust de- receve vukseltılır" denılmektedır Yasa, kadro durumuna bakılmaksızın ve ogrenım du- rumu da soz konusu oimaksızın, bırer derece >uksel- mevı kabul ettıgıne gore bu durumda > ukselebılecekleri derecevı aşanlar da bunun ek gostergesıne hak kazana- caklardır Şu ek gosterge konusu ortaya çıkıp Resmi Ga/ete'de oku- yana kadar ben ve benım durumumdakı arkadaşlanm bovle bır kararname olduğunu bıle bılmıvorduk Baglı oldugumuz ıdarelerın, uygularacak bınmlere bu konularda bılgı vermesı gorevıdır Her çalışan, her ka- nun hukmunde kararname)ı bılmekle vukumlu değıl- dır. Şımdı durumumuzu ogrendık ve bızlerın de magduri- yetı soz konusudur Kaldı kı sıcıl notlarımız analanmı- zın ak sutu gıbı aktır Bu konudaUı gereklı bılgılerı beklemektevız. YAMT: 29 111984 tanh ve 243 sayıh Yasa Hukmunde Kararna me'nın, uygulanması sırasında doğabılecek duraksamaları gıder mek amaeıyla, "Devlet Memurları Kanunu Genel Teblığı Sen No 91" de açıklamalar vapılmıştır Genel Teblığde devlet memurlarının, "kazanılmış hak aylıkla- rının Oğrenım durumları, hızmet sınıflan ve görev unvanları ıtı- barıyla vukselebıleceklerı derecenın bır ustundekı dereceve vukselmelerı sağlanmış ' bulunduğu belınılmıştır Soz konusu olanaktan yararlanabılmek bazı koşullara bağlan mışıır Bu koşullardan bırı, memurun en çok "yukselebıleceğı derece- de uç vılını tamamlavarak bu derecenın dorduncu kademesınden avlık almava hak kazanmış' olmasıdır Bır dığer koşul da, memurun son sıcıl notunun olumlu olması ıle "altı yıllık sıcıl notu ortalamasının doksan ve\a daha yukarı bulunması" dır Teblığde, sıcıl sıstemının ılk kez 243 sayılı Yasa Hukmunde Ka- rarname ıle not esasma bağlandığından soz edılmekte ve "Bu u>- gulamaya ancak altı vıl sonra" başlanabıleceğı vurgulanmaktadır 243 sayılı Yasa Hukmunde Kararname'nın yururluğe gırdığı 31 12 1984'un uzerınden altı yılın geçtığı 31 12 1990'da bu uygula ma geçerlılık kazanacaktır KEYFİ SÜRGÜNLERE SON PTT de yaşanan tum antıdemokratık uygulamalara ve keyfı surgunlere karsı 31 1 1990 tarıhınden bu yana Aclık Grevı'nde bulunan arkadasımızı desteklıyor tum demokrat kısı ve kurulusları dayanışmaya cağırıyoruz SOZ, KARAR, ORGUTLENME HAKKIMIZ ENGELLENEMEZ DEMOKRASI MUCADELESINDE PTT ÇALIŞANLARI ADINA NURETTIN SONMEZ ÇATALCA SULH CEZA HÂKİMLİĞİ ES^S NO 1987/783 KARAR NO 1988/460 30 9 1987 tanh ve 1 10 1987 tarıhlermde gıda maddelen tuzuğune muhalefet suçundan sanık Rıza ve Necla oğlu 1951 D lu Erzıncan Refahıye ılçesı Akarsu kovunde nufusa kayıtlı Sönmez Okten hak kında vapılan yargılama sonunda sanık hakkmda raahkememızdcn verılen 26 9 1988 (arıhlı kararlasanığınTCK'nın 398 maddesı gere- ğınce 3 ay hapıs 5 000 TL ağır para cezası, 647 sa>ılı kanunun 4/1 madUtsı gereğınce TCK'nın 72 maddesı gereğınce aynı nevıden pa- ra cezalan ıvtıma ettırılerek sonuçta 32 000 TL ağır para cezası ıle tezalandırılmasına karar venlmış olup, avrıca TCK'nın 402 mad desı gereğınte sanığın curme vasıta kıldığı meslek ve sanatının ve tı- caretının hapıs cezası muddetınte tatılıne, ancak ışverının onemıne bınaen kapatılmasına >er olmadığına karar venlmış olduğu ılan olu- n u r Basın 16646
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle