22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 ŞUBAT 1990 HABERLER CUMHURİYET/11 50 peşmerge daha zehirlendi • DİVARBAKIR (Cumhuriyet) — Geçici barınma merkezinde bannan 50 kadar Kürt sığınmacı daha, dün oğle yemeğinden sonra zehirlendiklerini söylemeleri uzerine hastaneye kaldırıldı. Doktorlar yapılan incelemede gıda zehirlenmesine rastlanmadığını, "rahatsızlığın psikolojik olabileceğini" söylediler. Bu arada geçen haftaki zehirlenme olayını protesto için düzenledikleri yüruyüş sonrasında gözaltına alınan 13 peşmerge dün salıverildi. Ozal'a suçlama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — SHP tçel Milletvekili Ekin Dikmen, Azerbaycan'daki olaylan değerlendirirken Azeriler için, "Onlar Şii" diyen Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın "vatana ihanet" suçundan Yüce Divan'da yargılanması için imza toplayacağını bildirdi. TBMM'de basın toplantısı düzenleyen Dikmen, Özal'ın başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığj dönemindeki fiilleriyle devletin ve toplumun birliğini bozmaya yönelik "tahrik ve teşvik" suçu işlediğini ileri surdü. Dikmen, bu amaçla hazırladığı dilekçeyi bütün partilere göturerek imza isteyeceğini kaydetti. Bu arada 1987 yılında Haıay'ın Erzin ilçesinde yaptığı konuşmada Özal'a, "Kızını davulcuya veren başbakan, palvaçoluk yaparak Cilalı İbo'ya benzemektedir" diyerek hakaret ettiği gerekçesiyle yargılanan DYP eski Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk beraat etti. Coşkun 10 gündür gözaltında • ANKARA (Cumhurivet Bürosu) — tstanbul DGM'nin serbest bıraktığı Adımlar Dergisi yoneticilerinden Umur Coşkun, Ankara DGM Savcılığı'nın istemi uzerine 10 gündür Ankara'da gözaltında tutuluyor. Coşkun ile birlikte derginin Yaa Işleri Müdürii Sedat Gümüş'ün sorgusunun sürdüğü bildirüdi. TBKP soruşturması sırasında yaklaşık bir ay önce kapısı mühurlenen Adımlar Dergisi Ankara Temsilciliği'nin faaliyetlerine izin verilmesi için dün Ankara DGM Başsavcılığı'na başvuruldu. Başvuru, DGM Savcısı Ülkü Coşkun tarafından 'Adımlar Dergisi TBKP'nin yayın organı' olduğu gerekçesiyle reddedildi. Avukat Nezahat Gündoğmuş'un, müvekkilleri Coşkun ve Gumüş ile görüşme istemi ise DGM Savcısı Ülkü Coşkun tarafından "hazırlık soruşturmasının gizliliği ve soruşturmanın örgütsel içerikli olması" gerekçeleriyle geri çevrildi. 'Siyasi bayan tutuklulara baskı* • İstanbul Haber Servisi — Sağmalcüar Cezaevi'nde tutuklu bulunan 21 siyasi bayan tutuklunun temsilcileri adına verilen bir açıklamada, "Koğuşların insanca yaşam standartlarına uygun olmadığı, bu koşulların düzeltilmesi için siyasi tutuklularca başlatılan girişimlerin, dayak ve baskıyla yok edilmeye çalışıldığY' belirtildi. Yazılı açıklamada, 36 kişilik koğuşta 90'a yakın adli ve siyasi tutuklunun kalmak zorunda olduğu vurgulandı. Siyasi bayan tutuklulann başka bir koğuşa geçme istemlerine karşılık, cezaevi klaresinin olumlu yaklaşır gibi gözuktüğü, ancak yuzlerce askerin desteğinde tekme tokat dışarı attıklan öne sürüldü. Yaklaşık 9 saat süren olaylar sırasında birçok bayan tutuklunun yaralandığı, askerlerin bayanlar koğuşunda adi tutuklulara da saldırdığı iddia edildi. Çevik için kritik 45 gün • tstanbul Haber Servisi — Yunanistan'dan, yalnızca "silah bulundurmak" suçuyla yargılanması koşuluylâ önceki gun Türkiye'ye iade edilen Tlıran Çevik'in, tahliye edildiği takdirde 45 gün içinde geldiği ülkeye dönmemesi durumunda, hakkındaki öteki davalardan da yargılanabileceği belirtildi. Çevik, kendisini Istanbul'a getiren uçakta gazetecilere, "Bir daha Atina'ya turist olarak dahi gelmeyeceğim" demişti. Kitapçılara fişleme • ERGANt (Cumhuriyet) — Diyarbakır Valiliği'nce, emniyet amirlikleri ve jandarma komutanhklarına gönderilen bir yazıda, kitap, gazete ve dergi satıcüannın ev adresleri ile kimliklerinin saptanması istendi. Kent merkezi ve ilçelerindeki kitabevi ve gazete bayilerine yapılan sözlü bildirimle nüfus cüzdanı örneği ya da kimliklerin önlü arkalı fotokopisinin en kısa sürede emniyet amirlikleri ve jandarma komutanlıklarına teslim edilmesi gerektiği belirtildi. Ttirkiye - AT ilişkileri • Haber Merkezi — Cumhuriyet'in Araştırma Şefi ve sosyal bilimci Dr. Şahin Alpay, bugün Batı Almanya'nın başkenti Bonn'da "Türk Basınında Türkiye - AT İlişkileri" konulu bir konferans veriyor. Almanya'da Türkiye Araştırmalar Merkezi'nin çağırıhsı olarak bulunan Şahin Alpay'ın konferansma siyaset adamları, bilim adamları ve Bonn'daki basın mensupları katılacaklar. KlSA KISA • Özal Mecüste - Cumhurbaşkanı Özal. muhalefet partilerinin tüm karşı çıkmalanna karşın, TBMM'de çalışmayı ve ANAP'lı heyetleri kabul etmeyi dün de surdürdü. • Sınırda çalışma 3 ölu - Hatay'ın Hassa ilçesi yakmlannda sınıı »arakoiu bölgesinde, Surıye'ye geçmcye çalışan 10 kadar kaç-'kçıdan 3'u çıkan silahlı çatışmada 01ü olarak ele geçinldi. • Öldurulen mililanlar- Dıyarbakır'ın Nazimiye ilçesi kırsal kesimınde guvenlik guçleriyle girdikleri silahlı çatışmada öldürülen 10 örgut uyesinden 8'in adlan şöyle: Cemile Sevgül, Emine Ayhan 4kyuz. Yızgülu Kılıç, Güneri Yaptşkan, Hoseyin Demir, Hıdır ropçu, Erdoğan Karataş, AIi Asker Aksu. • Sabotaj- Bursa'da, Arap ulkelerinden gelen turistlerle çatıjan bir turizm ve emlak bürosuna piknik tupierinden yapılmış bombayla sabotaj yapıldı. • Goçük: 1 olu: Zonguldak'ta Türkiye Taşkömürü îşletmesi'nin 3. ocağında meydana gelen göçükte Zeki Korkmaz adlı ışçi öldü. • Danışlay'da secim var- Daha önce yapılan iki etapta başkanı seçilemeyen Danıştay uçuncu etap seçımleri bugun yapılacaJt. • lstifa etti- Halkevi Bursa şubesi Başkanı Ekrem Demiröz görevinden istifa etti. • Totun milingi- Sosyalist Parti'nin Denizli'nin Bekilli ilçesinde duzenlediği tutun mitingı dun yapıldı. • Geri çekitdi- Hükumet, Milli Savunma Komisyonu'nun gundemınde bulunan Askeri Ceza Yasası'nda degişiklik yapılması hakkındaki yasa tasarısını yenider. ıncelemek iızerc geri çekti. • tbrahim Eren serbest- Izinsiz toplantı duzenlediği ve bildiri dağıttığı savıyla yaklaşık 2 aydır tutuklu olarak yargılanan Radikal Yeşıller grubu onculennden lbrahim Eren serbest bırakıldı. • Komıinizm propagaadası- "Lenin'in 3. Enternasyonal Konuşmalan" adlı kitapla ilgili olarak, "Komünızm propagandası" yapıldığı ıddıasıyla dava açıldı. tstanbul Devlet Guvenlik Mahkemesı Savcılığı'nca, Pencere Yayınları'nca çıkarılan kitapla ılgılı olarak, yayımcı Muzaffer Erdogdu hakkında 15 yıla kadar hapıs cezası istendi. İHD İstanbulŞubesi'nce hazırlanan, 'tutuklu ve hükümlülerin sağlıkkoşullari raporu açıklandu 'Cezaevindekiler ölüme terk ediliyor' tstanbul Haber Servisi — tnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi- nce hazırlanan tutuklu ve hüküm- lülerin sağlık sorunlanyla ilgili ra- porda, cezaevinde bulunanların "ftdeta ölüme terk edildiği belirtilerek" devletin bu konuda- ki yasal zorunluluklannı yerine getirmediği ileri sürüldü. Tutuk- lu ve hükümlülerin Ceza Yasası infaz sistemi dısında 'atn bir fiili infaz sistemiyle' karşı karşıya bu- lundukları vurgulanan raporda, tum cezaevlerindeki sağlık koşul- lannın uluslararası nalaşmalara ve evrensel insan hakları ilkelerine gore duzeltilmesi istendi. İHD tstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu tarafından hazırlanan rapor, dernegin İstanbul Şube Başkanı Ernil Galip Sandalcı ta- rafından kamuoyuna açıklandı. Cezaevlerindeki tutuklu ve hü- kümlülerin sağlık sorunlarının "gözaltında iskenceyte başlayan 10 yıllık surecin sonunda endişe ve- rici boyutlara ulaşüğıru" anlatan Sandalcı, "Gözalühda başlayan iş- kenceler (elektrik, askı, soğuk su şoku, vb.) cezaevlerinin sağlık açı- siDdan son derece kötu koşullan (hücrelerin - koğuşlann madde ya- pısı, bcslenme yetersizligi, sağlık hizmeUerinin yokluğu ya da yeter- sizliği vb.) bu koşullari ve haksız hokuk dışı uygulamalan protesto etmek ve düzeitmek amacı>la on yılda girilen onlarca açlık grevi so- nucunda tutuklu vt hukumlüler bugün Ceza Yasası infaz sistemi- nin dışında avn ayn bir 'fiili in- faz sistemiyle' karşı karşıya bulun- maktadır. Bir anlamda ölume terk edildiklerini söylemek yanlış MODERN TEKNOLOJİNÎN GETİRDİGİ DÜŞÜK KATRAN... DÜŞÜK NİKOTİN... ZENGİN TAT Normal Filtre Barciay Actron® Filtresi Barclay Actron® Filtresi. Bu eşsiz ve özel sigarada duman ve hava, filtre ve kanallardan ayrı ayn geçer. Ağzınızda birleşen duman ve hava, damağınızda çok daha doyumlu bir tat bırakırken, daha az katran ve nikotin verir. Actron® Filtrenin sırn işte budur. Barclav tadının sırn da buradadır. îOO's BARCLAY Düşük Katran-Zevkli tçim MADE IN U.SA olmayacaktır" dedi. Yasalara gö- re tutuklu ve hükümlülerin her türlu tıbbi bakınılarının sağlan- ması, belli aralıklarla muayene edilmeleri ve acil durumlarda her turlu önlemin alınması gerektiği- ni anlatan Dernek Başkanı San- dalcı, "Bugun Adalet Bakanlıgı 1 na bağlı sivil cezaevlerinde bulu- nan tutuklu ve hükümlülerin sağ- lık durumlan otdukca kotudür ve bu konuda yasalardaki zorunlu- luklar yerine getirilmedigi gibi in- san yaşamını hiçe sayan tutum ve davranışlan gozlemek mümkun- dür" diye konuştu. Cezaevlerindeki hastalanmala- nn işkencelerden cezaevlerindeki kötu koşullar, insanlık dışı uygu- lamalar *e bu kötü koşullari pro- testo için gırişilen açlık grevlerin- den kaynaklandığı belirtilen ra- porda cezaevlerinde hastalananla- ra nasıl tedavi uygulandığı şöyle açıklandı: "En yaygın oUn ilk tedavi, maz- gal arkasındaki gözle ve anlatım- la yapılan (eşhis ve ilaç verilmesi- dir. Bundan bir adım ötesi cezaevi revirine gidebilmeyi başarmaktır. Ancak özellikle kıiçük şehir ve ka- sına karşın, yatarak tedavilerinin guvenlik gerekçesiyle yapılamadı- ğı ve Bartın Cezaevi'ne geri götü- rüJdüklerı anlatıldı. Nazilli Ceza- evi'nde iki yıldır rahatsızlığı sür- mekte olan Feytullatı Sunar'ın ise 4 Ocak 1990'da Ege Tıp Fakülte- si'ne sevki çıkmasına karşın rapo run hazırlandığı 14 Ocak 1990'da hâlâ hastaneye kaldmlmadığı be- lirtildi. "Adl ve lebJikeii bir dorum söz konusu değildir" denilerek hastalann sevkleri zamanında ya- . pılamadığı ve bunun "tnkılap ; Dal'ın olmesinde olduğu gibi acı sonuçlarının görüldüğü vurgula- nan raporda daha sonra şu örnek- ler sıralandı: "Dnramlan agır olan Fatib Ateşkan -ki hâlâ Bayrampaşa Devlet Hastanesi'nde yatmaktadır- ve Gaziantep Ceza- evi'nde bulunan Akif özdemir, guvenlik gerekçe gösterilerek ya- taklı tedaviden yoksun bırakılmış- lardır. Guvenlik gerekçesiyle tıp fakültelerine sevk olduklan halde tedavi edilmeyenler arasıda Bartın Cezaevi'nde yatan Sualp Çekme- ci, Sadık Öğe, Şaban Iba ve Aş- kın Kaner de bulunmaktadır. Te- davileri para gerektirdiği için te- İHD İstanbul Şube Başkanı Emil Galip Sandalcı tarafından kamuoyuna açıklanan raporda cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin sağlık sorunlarının 'gözaltında işkenceyle başlayan 10 yıllık sürecin sonunda' endişe verici boyutlara ulaştığı belirtildi. sabalardaki cezaevlerinde rerirler sağlık açısından, sağlık persondi açısından yetersizdir. Bazı cezaev- lerinde sürekli doktor bulunma- maktadır. Elverişsiz koşullardaki cezaevi revirlerinde yeterli tedavi yapıla- ma>an, teşhis konulamavan tutuk- lu ve hükümlülerin yasal olarak devlet hastanelerine sevk edilme- leri gerekmektedir. Ancak uygu- lama böyle olmamaktadır. Gu- venlik gerekçesiyle özellikle agır ceza almış tutuklu ve hükümlüle- rin hastanelere sevkleri yapılma- makta ya da çok gecikmeli olarak >apümaktadır. Tıp fakulteleri has- tanelerinden ise hemen hemen bk, yararlanılmamaktadır." Hastanelerde tutuklu koğuşu- nun bulurunayışı ve döner serma- yeye baflı bu kurumlar için teda- vi ücreti venne zorunluluğ-mun bulunmasının da diğer önemli en- geli oluşturduğu belirtilen rapor- da, gereğince tedavi edilemeyen tutuklu Ve hükümlülerden örnek- ler verildi. Bu örnekler arasında Bartın Cezaevi'nde yatan Siiley- man Sadık Öge, Mahmut Bayram ve lbrahim Yirik gibi uzun süre- dir ciddi rahatsızlıklan olan tu- tukluların, İstanbul tıp fakultele- ri hastanelerine sevkleri yapılma- davi edilmeyenler arasında Sağ- malcılar'da yatan adli tutuklular Isa Ur, Hüseyin Ercan, Ali Yumuk ve ameliyat olması gereken Ali Te- kin bulunmaktadır. Bursa özel Tip Cezaevi'nde yatan Sadık Va- rer de ödenek olmadığı için ame- liyat edilememektedir. Yetersiz sağlık koşullari içinde bulunan tu- tuklu ve hükümlü hastalar arasın- da ise Süleyman Gök, Kenan Çe- te ve Kadir Gül bulunmaktadır. Her üç hasta da Bayrampaşa Dev- let Hastanesi'nde yatmakta, ancak tedavileri için tıp fakulteleri.has- tanelerine sevkleri gerekmektedir:' Raporda bu konuda alınacak önlemlerin başında ise öncelikle tutuklu ve hükümlülerin tedavileri konusundaki ilgili yasa prosedü- rüne açıklık getirilmesi istendi. Böylece uygulamalarda görülen keyfiiiğin önüne geçilebileceği vurgulanan raporda aynca, tutuk- lu ve hükümlülerin hastanelere guvenlik gerekçeleriyle sevklerinin engellenmemesinin, hastanelerden ucretsiz yararlanma olanağının yaratılması ve tüm cezaevlerinde- ki sağlık koşullarırun Türkiye'nin de altına imza koyduğu uluslara- rası anlaşmalar ve insan hakları evrensel ilkeleri açısından duzel- tilmesi gerektiüine dikkal cekildi. İZMİR'den HİKMET ÇETİNKAYT Eksik Olan Nedir? 1979 YİLİ ICRA PL 467 TEDBIR ÜYARINCA SİGARA SAGLIGA ZARARLIDIR İZMİR — Doğu Avrupa ulke- lerinden sonra Sovyetler Biriiği'n- deki değişımlere bakıldığında ak- la gelen ilk soru şu oluyor: —Türkiye çağın neı "îsinde? ANAP ve SHP içindeki geliş- meler bu soruya yanıt veriyor. Bi- ri dört eğilimlı 12 Eylül 1980 son- rası kurulmuş, o günün koşulla- rında ıktıdar olmuş bir siyasal parti. Öteki kökleri tarihin derin- liklerine inen CHP'nin devamı bir siyasal parti. İki partinin de içinde yaşadığı olaylar farklı görülse bile "kişisel çekişme"den öteye gttmediği apaçık ortada. SHP'nin bir "genel.af" çağrı- sı hazırladığı bugünlerde, parti- den ihraç edilenler ve kendilerin- den gidenler bakın ne diyorlar: —SHP'yi Baykal'ın askerleri kusattı. Bizim bu partide işımiz yok... Sorun salt kişisel. Eksik olan da sosyal demokrasi bilinci. O nedenle SHP'de parti içi eğitim çaiışmalan gündeme gelıyor ge- cikmiş olarak. Devlet Bakanı Mehmet Keçe- ciler aylar önce ANAP'ı eleştirir- ken şöyle diyordu: —Bizde ideoloji olmadığından bir gün dağılmak zorunda kala- cağız... ANAP'ın şu anda içinde bu- lunduğu karmaşalığın asıl nede- ni de Keçeciler'in sözlerinde ya- tıyor. ANAP iktidarda olduğu için fire sayısı fazla olmuyor. SHP ana muhalefette olduğundan fi- re sayısı yükseliyor. SHP'nin Akhisar mitingini iz- leyenler, halkın hâlâ sosyal de- mokratları umut olarak gördüğü- ne tanık oldular. Yer yer konuş- malarda birbirlerine takılmaktan da geri kalmadılar: —Yahu partıyi Baykal ekibi kapattı, halk hâlâ alanları doldu- ruyor... Aynı alanda ANAP miting dü- zenlese acaba kaç kişi gelirdi? Diyelim ki üç bin. beş bin. SHP "tülün mitinginde" bu sa- yı yirmi binleri buluyordu. Nede- ni de belliydi: ANAP sıfırı tüket- ti... ANAP ve SHP... Hasan Celal Güzel'in o parlak çıkışı, "Hasan geliyor Hasan" sloganı gorüldüğu gibi kısa bir sürede sönüp gitti. Başbakan Akbulut, Güzeıci ekibin önde ge- len adlarıyla birlikte akşam ye- mekleri yiyor. Birlik ve beraber- likten söz ediyor. Kısaca Guzel- ci kanadın ANAP'tan istifa edıp DYP'ye geçmelerını belkı bir sü- re daha ertelemeye çalışıyor. Tüm bu gelişmeler karşısında Hasan Celal Güzel ne yapıyor? Şunu: —Arkadaşlanm beni yalnız bt- raktı... Politikanın genel kuralıdır bu. Güçlü olduğunuz zaman herkes peşinizdedir. Hele, bir-iki büyûk il kongresini kazanırsanız, sizi göklere çıkarırlar. Ya bunun tersi olursa? İşte o zaman çevrenizdekiler teker teker kopar, başka arayış- lara yönefir, sizi eleştirirler. ANAP'ta da böyledir, SHP'de böyledir parti içi muhalefete so- yunanlann öyküsü... SHP'de tek bir grubun ege- menliği gerçeği olsa bile muha- lefet kanadını bir anda yok et- mek öyle kolay değildir. Eğer kaçmazsanız, "Yollarımız ayrıl- dı" demezseniz bir sonuca ula- şırsınız. —SHP'yi Baykal'ın askerleri kuşartı! . Belki şu aşamada kuşatabilir- ler... Eğer ideoloji bırlikteliğiniz var- sa, sosyal demokrasiyi içinize sindırebilirsenız o tek grubun egemenliğinı SHP'deki partileş- me süreci tamamlandığında kı- rabilirsiniz. —Biz yeni bir parti kurup sos- yal demokrasi dersi vereceğiz. Böyle bir düşünceniz varsa bu işin o denli kolay otmadtğını mut- laka göreceksiniz... SHP'den ayrılıp yeni arayış içinde olanlar bu hesabı iyi yap- malıdtrlar. Meyhane sohbetlerin- de sık sık konuşulan şu: —SHP'den ne zaman ayrılıp bize katılacaksınız? —Niye? —Sosyal demokrat hareketi kırmak doğru değil... —Baksana Baykal partıyi ele geçirdi... —Sen niye ele geçirmedin ki? Bu son soruya yanıt veremi- yorlar. işın kolayını yeni parti kur- makta buluyorlar. Kısaca Baykal ekibıyle mücadeleden kaçıp ye- ni arayışJara gıriyodar. Baykal ve arkadaşları şöyle ya da böyle yıl- larca süren bir savaşımın için- den bugünlere geldiler. Yaptıklan yanlışlıkları daha ön- celeri kaç kez yazdık. Yine de yazacağız. > Parti içinde savaşımdan kaça- rak politika yapmaya çalışanla- ra da tabanın yanıtını aktaraca- Ö'z: —SHP'ye dönün. Türkiye'de- kı sosyal demokrat hareketi kır- mayın Gücünüz varsa o tek gru- bun egemenliğıni kırın.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle