Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/6 DİZİ-RÖPORTAJ 5 ŞUBAT 1990
'Parlamento içi diyalog'da cumhurbaşkanlığı tartışması
Temsilyetkisi Meclis'indir
KTTAP/YifflN
Prof. Dr. Bahri Sovcı'nm;
gazetemizde 'Parlamento içi
diyalog' başlığıyla yayımlanan ve
üç parti grup başkan vekillerinin
görüşlerini aklaran mini panele
ilişkin yazısını yayımlamaya
devam ediyonız.
Prof. Dr. BAHRİ SAVcT
— 2 -
O zaman iki şıktan birini seçe-
cektiniz: Ya, oligafşiyi antlayan
darbe yönetimini sürdürecektiniz;
(bu, bir cuntalar - karşı cuntalar
kaosu olacaktı) ya da, seçime en
yakm, bundan dolayı seçim gücü-
nü içeren bir yöntemle, ülkede var
olan sosyo-politik ve killtürel di-
namikleri, gerçeklerine uygun
olarak içeren bir "Kurucn
Meclis" bulacaktınız. Kurucu
Meclis, böylece bir genel seçime
en yakın bir yöntemle ve de o za-
man yapdabilse idi, seçimin vere-
bileceği siyasal ögeleri yansıtıcı
içerikli bir Meclis olmuştur. Bu-
na ek olarak, Türkiye'nin o za-
manki toplumsal yapısını ve kül-
türel fızyonomisini yansıtan öge-
lerle de kuvvetlendirilmişti. Böy-
lece, anayasayı, bir "sosyal pakt"
olarak yapmaya elverişliliği de ka-
zanmıştı. (Böyle bir sosyal pakt
bileşimine, varılabileceğini pek
sanmıyorum bundan sonra..) Bu
yüzdendir ki 61 mahkeme kara-
rıyla örgûtünden yoksun kalmış
bir kitlenin, "dirckt
temsilcileriaden" yoksun; ama
onlan, Kurucu Meclise giren mes-
lek kunıluşlan-sosyo kültürel ku-
ruluşlatyoluyla gene de içeren ve
yansıtan bir Meclisçe yapılmıştır,
bir yılı aşan tartışmalann sonun-
da... Buradan da gelen gücünden
dolayıdu ki 82 bile, onun tüm il-
kelerini ve yapılarını, silip atama-
nuştır. O, böyle bir kompozisyon-
la, ülkenin lkinci Dünya Savaşı
sonundan beri aradığım kurum-
laştırdığı içindir ki 82'ye bile di-
renebilmiştir.
1876'yı-1921 ve 24'leri-1961'i,
birileri yazmış ve 82'de olduğu gi-
bi yazdırmış olsa idi, Gencay Şay-
lan'a, bu üç politikacı, görüşleri-
ni böyle serbestçe, zor anlatabi-
lirleTdi.
— "Biz, üç parti aniaşır ve ana-
yasa yapanz" teranesi de bir
önemli yanılgıdır.
Anayasa, bir sosyal pakt idi.
öyleyse, onun yapımına, toplu-
mun bütün ogelerinin ve dinamik-
lerinin katüımını da sağlamak ge-
rekir. Anayasayı, yalnızea üç par-
tinin girişimine ve işçiliğine bırak-
mak, gerıe bir tür tekel olur. Ana-
yasayı, Kurucu Meclis niteliğini
de kazanacak bir yeni parlamen-
toda, partilerin konsensüsü ile ve
fakat, bu konsensüsün, öteki bü-
tün sosyo ekonomik ve kültürel
maz. Sözde, yazıh bir mecelle ha-
linde anayasası bile olraayan In-
giltere'de, yazıh "statute'Merle
örfsel-geleneksel uygulamalardan
çıkan kurallan bir araya getirse-
niz kısa anayasacıların dudakları
uçuklaı.
Teranelerin henı en komiği hem
de en vahimi, cumhurbaşkanını,
doğrudan halka seçtirme önerisi-
dir.
Siyasal, biliminin bir gerçeği de
şudur: Halka dayalı her siyasal
kurum, hele zaman içinde, bir
otorite olur.
tngilizlerin 1295 Model Parla-
mentosu'nda, Avam Kamarası
üçüncül durumda idi. Fakat o,
halk seçiminden gden gücü ile ön-
1 ürkiye'nin yapısı Meclis'in 'tek
siyasal temsilci' ölma kuramına dayanır.
Onun bu gücü de halk seçiminden geür.
Şimdi bu halk seçimi gücünü jig
curahurbaşkanına da verirseniz, onu
Meclisle egemenlik otoritesinde ortaklığa
yükseltmiş olursunuz. O da siyasal gücün
tek sahibi olma yolunda hızh mesafeler
alır.
dinamiklerin özlemlerini-
beklentilerini de özümsemesini
sağlayacak bir araştınna-irdeleme
ile yapabiliriz ancak...
Bir yanlış terane de anayasanın
kısalığı konusundadır.
Evet, bir sürü aynntıya duşme-
meli. Ama şunu bilmeli ki: Bir
modern toplumun anayasası kısa
olamaz. Çünkü, böyle bir top-
lurn, karmaşıktır-çok yönlüdür-
çok sorunludur. Bunları kapsa-
mak ve çözmek için tarihin pota-
sında oluşmuş, sayısı çok demok-
ratik ilkenin ışığına gerek vardır.
Çok da kurumu bir arada islet-
mek zorunluluğu vardır. Bunların
hepsi, kısa anayasalar içine sığ-
ce Taht'ın sonra da Lordlar Ka-
marası'run önüne geçti. "Önüııe
geçti" ne demek, onların üstün-
de, devletin tek merceği oldu.
Fransa'da, 1789'larla birlikte,
halk tarafından seçilen temsüci-
ler, Ulusal Meclis içinde,
soylulann-rahiplerin temsilcileri-
ni, geçti değil, antladı. Fakat, ge-
ne halktan coşkun bir onay ala-
rak tmparator olan Üçüncü Na-
polyon, Meclisi gölgeledi. Güney
Amerika'nın halk seçiminden ge-
len başkanlarını ve onların de-
mokratik olmayan otoritelerini,
oraları zaten olgun demokrasi ol-
madıklanndan, bir yana koyaJım,
Amerika'nın Beyaz Saray sahibi,
Stalin'in Kremlini'nden geri kal-
maz "tek" otoriteciliğinde...
Bizim politikacılann, bu konu-
da tek kanıtları "Canım, birim-
kisi, anayasa] açıdan zaten yetki-
siz olacaktır. O zaman onun,
halkça secilraesinden neden kor-
kahm? Yok, o yetkili de olacak-
sa, bu kez, onu, neden halk seç-
mesin? O'nun seçiminden gelen
bir güç ile de otorite olması, kay-
gı verici olmaz."
Hemen, şunu söyleyelim: Reji-
mi, yetkili bir başkanhk sistemi-
ne dönüştürmek istiyorsanız, bu
ayn bir konudur, tartışalım. Ama
öneriniz, parlanıentarizm içinde,
gizli bir başkanlı sistemin deyimi-
dir.
Parlamenter sistem içine de
halkça seçilen bir otorite (ki, o,
mutlaka yetkisiz olmalıdır) mon-
te edilmesinden korkulur. Onu,
Türkiye'de durduracak sosyo-
kültürel bir ortam ve yapılanrna
yoktur.
Evet Türkiye'de, Fransız Üçün-
cü Cumhuriyeti'nde, iki cumhur-
b^kanını istifa ettirici; De Gaul-
le gibi bir "Sezar"ı bile, yerinden
edip köyüne gönderici; Amerika'-
da, daha bu yakınlarda, bir baş-
kanı görevinden ayrılmaya mah-
kûm edici böyle bir ortam yoktur.
Türkiye'nin yapısı, Meclis'e daya-
nır. Siyasal karar vermede, ken-
disinin "fevkinde" bir başka
"merci" bulunmayan; kendisine
"rakip ve nazir" (benzer) bir baş-
ka otorite tanımayan Meclis'in
"tek siyasal temsilci" olma kura-
mına dayanır. Onun bu gücü de
halk seçiminden gelir.
Şimdi, bu halk seçimi gücünü,
cumhurbaşkanına da verirseniz,
onu, Meclisle egemenlik otorite-
sinde ortaklığa yükseltmiş olursu-
nuz. O da, siyasal gücün tek sa-
hibi olma yolunda, hızla mesafe-
ler alır. Bu bir siyaset sosyolojisi
gerçeğidir. (Halk seçiminden gel-
mediği halde, ülkenin sahipligi ro-
lü oynayanlan bile durduramayan
yapıyı arumsatıp, sizi "dü" etmek
istemiyorum.
BtTTİ
HABERLERÎN DEVAMI
1402'lik işçiler de geri dönecek
Danıştay Içtihadı Birleştirme Kurulu,
1402'liklerle ilgili gerekçeli kararı yazdı.
Kararda, sıkıyönetim komutanlarmın
görevden alma konusunda sorumluluklarını
aştığı vurgulanıyor.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — Danıştay tçtihadı Birleştir-
me Kurulu 1402'liklerle ilgili ge-
rekçeli kararım yazdı. Bir iki gün
içinde Resmi Gazete'de yayımla-
narak yürürlüğe girecek olan bir-
leştirme karanna göre işçiler da-
hil tüm 1402'hklerin görevlerinden
alındıkları yerlere iade edilmesi
hükme bağlandı. Tazminat konu-
suna tam bir açıklığın getirilme-
diği kararda ileride görevden al-
malara ilişkin hükümlere de yer
veriliyor. Danıştay, sıkıyönetim
komutanlarmın görevden alma
konusunda yetki ve sorumluluk-
larını aştığını da vurguladı.
Geçen cuma günü son şekli ve-
rilen karann sonuç bolümünde
göreve dönme için yasa ve yönet-
meliklerin öngördüğü niteliklere
sahip olmanın yeterli olacağı be-
lirtildi. Bu bölüm şöyle:
1402 sayılı sıkıyönetirn kanunu-
nun 2. maddesinin 2766 sayılı ya-
sa ile degişik fıkrasında yer alan
... bir daha kamu hizmetinde ça-
lıştınlamazlar hükmünün ynkan-
da belirlenen anlam ve kapsarn
karşısında adı geçen madde uya-
nnca sıknöneüm komutanlannın
istemleri iızerine işlerine son ve-
rilen memuriann, diğer kamu gö-
revlilerinin ve kamu hizmetlerin-
de görevli işçilerin ilk kez kamu
görevine girdikleri tarihte bu go-
rev için yasa ve yönelmeliklcrde
öngörülen niteiikleri kaybctmemis
olmalan koşuhıyla, işlerin son ve-
rildigi bölgede sıkıyönetim kalk-
tıktan sonra kummlannca eski
görevlerine iade edflmeleri gereke-
ceginden içtihadın birieştirilmesi-
ne oy çokluğu ile karar verildi."
Bu sonuç uyannca görevden alı-
nan 1402'liklere, "tşine dön, ama
burada kadro yok, başka bir yer-
de göreve başla" denemeyecek. Bu
kişüer sıkıyönetim döneminde ne-
rede çalışıyorsa orada işine döne-
cek. Sonuç bölümündeki "öngö-
rülen niteiikleri kaybetmemiş
olma" hükmünün yaş, mahkflmi-
yet gibi konuları kapsadığı öğre-
nildi.
Danıştay'ın birleştirme kararı
"tazminat" konusunda kesin bir
açıklık getirmiyor. Ancak bunun
mahkemelerin alacağı kararla şe-
killeneceği beürtiliyor.
Birleşürme kararının inceleme
bolümünde
u
tşe son verme işlemi-
nin buknki yapısı, niteiikleri ve
doğurduğu sonuçlar" başlıklı kı-
sunda sıkıyönetim komutanlanna
"işe son verme" yetkisinin
19.9.1980 günlü 2381 sayılı yasa-
nın birinci maddesinde yapılan
değişiklikle gündeme geldiği
anımsatılarak şöyle deniyor:
"Böylece sıkıyönetim komutan-
lan amacı aşan, asli görevleri ile
ilgisi bulunmayan ve kendileri için
>ük teşkil eden bir yetki ile dona-
tılmıştır. Bunun sonucunda kişi-
sel değerlendirmelerle, kolayca ve
kısa sürede kamu personelinin ye-
ri degiştirilmiş ya da işine son ve-
riJmiştir. "
Bu bölümde aynca 14.11.1980
günlü 2342 sayıh yasa ile değişik-
liklerin yapıldığı ve sıkıyönetim
komutanlanna tanınan bu yetki-
lerin Vullanımjnda iptal davası
açılamayacağı hukuki sorumluluk
ileri sürülemeyeceği hükmünün
getirüdiğine dikkat çekiliyor. Da-
ha sonra şu yorum getiriliyor:
"Burada hemen belirtmek gere-
kir ki idari yar%\ yoluna başvur-
ma yasagı anayasanın 'yargı yolu
1
nu duzenleyen ilkeleri ile çatışma
halindedir. Anayasanın 125. mad-
desi ile idarenin hukuka uygnn
hareket etmesinin sağlanmasında
en etkili yol olarak yargısal dene-
tim benimsenmiştir. "
Özellikle "hizmette yararlı
olmamak" gerekçesiyle görevden
almalann sıkıyönetim komutanla-
rının "nzmanlık alanlan" dışında
kalan kamu personelini "magdur
ettiği" ve kamu yararına olmayan
uygulamalann ortaya çıktığı vur-,
gulanıyor.
Sıkıyönetim komutanlannın
yetkilerini kullanmalan için hiç-
bir usulün öngöriilmedigine de
işaret edilen kararda, "Bu dnram
kamu personeli yönünden tiimiiy-
le gnvencesiz bir ortam yaratmış-
Or. Örnegin sıkıyönetim komutan-
lannın gerçekliği. doğruluğu na-
sıl denetlenecegi konusunda bir
yasa hükmünün bulunmadığı gö-
revden alma gerekçeleri hakkında
savunma hakkı da tanınmamışar.
Yetkinin bu derece kişisel deger-
'KIYAK EMEKLİLİK'
4
Veto doğru ama çelişkili'
FARUK BtLDtRÎCİ
ANKARA — Cumhurbaşka-
nt'nın veto ettiği "kıyak
emekHHk" yasasını öneren millet-
vekilleri de Tnrgnt Özal'ın tavn-
nı "dognı ama çelişkili" olarak
değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı özal'ın "kı-
yak emekülik" yasasını yeniden
incelenmek üzere TBMM'ye gön-
dermesinden sonra yasa önerisi-
ni imzalayan ANAP ve DYP'den
38 milletvekilinin girişimi de ba-
şansızhğa uğrarmş oldu. Yasanın
veto edilmesinden sonra öneriyi
imzalayan milletvekillerinin de
olayı sahiplenmemesi dikkat çek-
ti. Cumhurbaskam'run tavnm
dognı bulan bu milletvekillen, an-
cak Turgut özal'ın Başbakanlığı
sırasında benzer yasalann çıkma-
sını engellemediğini ve Meclis'te
bazı milletvekillerinin "çifte
maaş" aldıklannı savundular.
öneriye imza koyan bazı millet-
vekillerinin yasanın geri çevrilmesi
ve Turgut özal'ın tavnna ilişkin
değerlendirmeleri şöyle:
Bahri Kibar (ANAP-Ordu):
Çok güzel oktu. öyle sevindim ki.
Onergedeki imza da benim değil
zaten. O imzayı benim adına ki-
min attığitu araştınyorum. Çift
maaş alınmasına da karşıyım.
Belki birçok arkadaşımın hoşuna
gitmeyecek ama eğer böyle birşey
olacaksa milletvekilliğinin bitme-
sinden sonra olmab.
Mehmet Akarca (ANAP-
Samsun): Emekli olduktan sonra
milletvekilinin önceki işine devam
etmesi söz konusu olamıyor. tş
adamıysa işini tasfiye ediyor. ör-
neğin ben TRT'de 16 yıl çahşıp
geldim. Şimdi TRTye tekrar dön-
raera söz konusu olmaz. Tarafsız
bir kunıluşta tekrar çalışması
mümkün olmaz. Peki ben nasıl
geçineceğim? Bu ve buna benzer
durumların çözumü için önerilmiş
bir kanun idi o. Ama ters tarafı
milletvekilliği yapılan dönemde de
maaş alınmış olunmasıdır, Ben de
bunun doğnı olmadığını düşünü-
yonım.
Sayın Cumhurbaşkanımız en
güzelini yaptı. Toplumun böyle
tepki duyduğu bir konuyu kabul
etmesi zaten Cumhurbaşkanımız-
dan da beklenmezdi. Halen Mec-
lis'te emekli maaşı alan diğer mil-
letvekillerinin de bu maaşlan al-
mamalan gerek. Yasayı tekrar ge-
çirmeyi düşünmem. Adnan Kah-
veci'nin idari mahkemeye yaptı-
gı başvurunun sonuçlanmasmdan
sonra tekrar gözden geciriimeli.
B v t a n Kara (ANAP-Giresun):
öneıgede imzam olup olmadıgı
konusunda tereddütlüyum. tmza
attıysam da yanlışlıkla atmışım-
dır. O yasayı ben savunmuyonım.
Birçok kişi 20 senede emekli olur-
ken milletvekillerinin farklı biçim-
de hak kazanmasını haklı bulmu-
yorum. 33 yaşında emekli olmak
haksızlıktır. Cumhurbaşkanı'mn
tavnnı yasayı destekleyen arka-
daşlar dttşünsün.
Ertatrnl Özdemir (ANAP-
Ordu): Bence Cumhurbaşkam
Ozerine düşen görevi yaptı. Ben
öneriyi veretüerdenim ama Mec-
liste oylama anında bulunmadım.
Ben önceki alanlann adaletsizlik
yapoğınj duşünüyorum. Bu kadar
tartışmalardan sonra bu yasa bir
daha Medis'ten geçmez. Ben, gel-
diği zaman imzarru geri alacağım.
Esasında köklU bir düzenleme ya-
pılması lazım. 33 yaşında emekli
olmak gülunç. 33 yaşında emekli
olanlan bu millet bir daha seç-
memeli.
Olumlu karşıladı
Öte yandan SHP Genel Başka-
nı Erdal tnönü "kıyak emeklüik"
olarak adlandınlan mılletvekille-
rine erken emeklilik sağlayan ya-
sanın Cumhurbaşkam Turgut
Özal tarafından veto edilmesini
olumlu karşıladı.
lnönü bir soru üzerine konuya
ilişkin görüşlerini şöyle açıkladı:
"Özal, veto ettiyse çok iyi et-
miş. BLt zaten iptaü için çalışıyor-
duk. Çıkar çıkmaz Anayasa Mab-
kemesi'ne gölürecektik. Bu yasa
gerçekleşntemetidir. Sayın Özal'ın
bu yasa dognıltusunda fikirier
söylediğini bUiyorum. Ancak şim-
di veto etmekle iyi etmiş. Anaya-
sa Mahkemesi'nin tekrar tekrar
iptal ettiği bu yasayı çıkarmak
hiçbir şekilde savunulamaz."
lendirmeye rnüsail olması, iyi ni-
yetle kullanılmış olması halinde
dahi, uygulamada biiyiik yanılgı-
lara neden olabilecektir. Nitekim
görevine son verilen çok sayıda
kamu görevlilerinin dunımu ince-
lenmiş ve pekçoğunun sakıncalı
olmadıgı anlaşılmıştır" deniliyor.
Üniversite öğretim üyelerinûı
görevlerinden alınması konusun-
da sıkıyönetim komutanlanna ta-
nınan yetkinin de tartışılması ge-
rektiği belirtilen kararda bu konu-
da şöyle deniliyor:
"Anayasanın 130. maddesine
göre öğretim elenıanlan üniversi-
te dışında yetkili olan makamlar
dışındaki makamlarca ne suretle
olursa oisun görevden alınamaz.
Bu açık düzenleme karsısında sı-
kıyönetim komutanlarının yetki-
sini onaylamak mümkün degil-
dir."
1402 sayılı yasayla göre\'den al-
manın, idari müracaat yolu ve ida-
ri yargı yolu kapalı olduğu için iş
meslek bakımından ayrım hakkın-
daki 111 sayılı sözleşmenin 1 ve4.
maddelerine aykırı olduğu da vur-
, gulandı.
Kriz nereye?
(Baftamfı 1. Sayfada)
re ve Selanik Başkonsoloslukların-
dan birini ya da Atina Büyükel-
çiliği maslahatgüzarı ve birin-
ci müsteşan Deniz Bölükbaşı'nın
"istenmeyen kişi" ilan etmesi du-
rumunda Ankara'mn "eşit duzey-
de bir karşüık vermesi" bekleni-
yc-'. Atina'nın yeni ihraç karar-
lan alması Ankara'yı Yunanis-
tan'ın tzmir Başkonsolosu'nun ya
da Ankara'daki Yunanistan Bü-
yükelçüiği'nin bir yetkilisinin ül-
keyi terk etmesini istemesine yol
açabilecek. Bu durumda, 2 şubat-
tan beri Türkiye'de bulunan Ati-
na Büyükelçisi Göndüz Aktan'ın
da "uzun bir süre geri
dönmeyecegi" beürtiliyor. Ak-
tan'ın Atina'daki görevinden
uzak tutuhnası, diplomatik dılde,
"Biz biiyukelçimizi gönderraiyo-
rnz, siz de kendi büyükelçiniri
merkeze çağınn"' diye anlaşılabi-
lecek bir tutum.
tlişkilerin kaderi açısından An-
kara'nm belirleyici saydığı ikinci
unsur, Batı Trakya'da dunımun
sakinleşraesi sonrasmda, Türk
azınlığa ait dükkân ve işyerlerine
yapılan saldınlann neden olduğu
maddi ve manevi hasar konusun-
da Atina'mn yükümlülüğü kabul
etmesi. Aynı çerçevede Doktor
Sadık Ahmet ve Ibrahim Şerif
hakkında verilen ceza karanrun
bozulup bozulmayacaği da Anka-
ra için büyük önem taşıyor.
Ankara - Atina ilişkileri bugün
Brilksel'de başlayacak AT Bakan-
lar Konseyi toplantısından da et-
kilenebilecek. trlanda Dışişleri
Bakam Gerard Coüins başkanlı-
ğmda yapüacak bu ilk toplantıda
Türkiye'nin AT başvurusunun da
ele alınacak olması dışişlerinin
tüm dikkatıni Yunanlı bakana çe-
virmesine yol açtı.
Batı Trakya konusunda ise
Türkiye'nin gerek Lozan Antlaş-
ması gerekse AGİK sürecinin ken-
disine verdiği hakları kullandığı-
m vurgulayan yetküiler, " Azmhk-
lar konusunda duyarlı olduklan-
nı belirten AT bakanlannın, Ba-
tı Trakya'daki olaylara gözlerini
yummayacaklannı umuyoruz"
diye görüş bildiriyorlar.
Frances Benson STONAKER
MEŞHUR MATEMATtKÇÎLER
Olkemizde çok az yayın yapılan alanlardan birisi matemetik
tarihidir.Ileri teknolejinin temelinde bulunan bilmin seyiı
defterini aydınlatmak, gelecekteki bilimsel ve teknolojik
ba^aıılara daiı oldukça gflvenilir biçimde kehanette
bulunabillme imkanı sağlayacaktır.Burada tercümesi sunulan
kitap, uygarhklara arsında bir seçme yapmayıp,
Yunan'dan.islam dunyasmdan, Hindistan'dan ve modern çağ
Avrupa'sından seçkin matemalikçilere yer verdiği için tercih
edilmiştir. Kitap, yazannın da önsüzünde belirttiği gibi,
profesyonel okuyucu için değil, henüz meslek seçimini
yapmamış, taze dimağlar için, o r u öğreiim Öğvencileri için,
büyük matematikçilerin kişilikleri, yasam tarzlan, dünya
görüşleri esprili bir hikiyemsi üslupla anlatılarak özenti
duygusu uyandırma amacıyla yazılrruşlır.
68 sf. Fiyatı: 3.000.- TL.
Kazimierz ADJUKlEWtCZ
FELSEFEYE GÎRİŞ
TEMEL KAVRAMLAR VE KLRAMLAR
Kitap yazarın görüşlerinin varlığını arka planda
hissettirerek, bir dizi yanıtm savunuculuğunu yapmak yerine,
okuyucu felsefede sorulan temel sorularla ve bu sorulara
verilen yanıtlarla laruştırmayı amaçlamaktadır. Güçlü ve açık
bir 'zihin kitabın her sayfasmda işbaşındadır. Kitap yalnızea
anlaşılması oldukça kolay olan bir felsefeye giriş kitabı
olmakla kalmayıp, okuyucuya bir kaç satır içinde bir
arguman ya da öğretinin özüne nOfuz etme olanağı sağlayan
olağandstü anlaşıhr bir eserdLr.
136 sf. 5250.-TL.
PLATONUN FELSEFESt ÜZERtNE ARAŞTIRMALAR
CtTI
İDEALAR KURAMI
Derleyen: Ahmel CEVİZCI
Beş cilüik bir dizi halinde tasarlanan Platon'un Felsefesi
Ozerine Arastırmalar'ın bu birinci cildi, hem platon felsefesi
içinde ve hem de felsefe taıihinde büyük bir önemi olan,
Platonik Idealar Kuramını çeşitli yönleriyle ele alıp
incelemektedir.
160 sf. 5250.-TL
PIATON
PHAİDON
Phaidon, hiç kuşkusuz, Platonik literatürün en büyük
klâsiklerinden biridir. Bu, onun ele aldığı konular yanında,
kurgusundan, trajik yapısında, Platon'un kullandığı yazım
tekniğinden ve diyaloğun aynt zamanda bir sanat cseri
oimasmdan kaynaklanmaktadır. Diyalog burada çoğunluk
çileci, gözü dünya nimetlerine kapalı, ama olağanustü güzel
ve şiirsel bir filozof resmi çizdikten başka, kendi idealar
kuramını ilk kez olaıak sahneye çtkarmakta ve bununla ilgili
olarak ontoloji ve bilgi kuramınuı kimi temel problemkrine
el atmaktadu. 122 sf, 5250.-TL
Dağıtım:
İstanbul; Cumhuriyet Kitap Kulübü, Say, Arkadaş,
Tiimda, Birleşik,
İzrnir; tleri
, Ankara; Dost, Adaş, tmge
GÜNDOĞAN YAYINLARI
Yön*tlm Y*rl:
Baymdır'2 Sokak 61/2 - Kızılay/ANKARA
Tel: 125 50 82 - 125 87 34
Yazışma Adr«sl:
P.K. 271 YeTuşehir/ANKARA
MUSTAFA KAMİL ZORTİ
netekim"Rnyamda bir
sincap gördnm.
Kayserili oldağonn
iddia etti... Lakin,
Notekim, bir axa
'Zoıti findukye
uşağnm' deyince, o
vakit kendini de ele
veımiş oldu. Rizeli
veyahnt da
Trabzonla oldnğn
ortaya çıkb."
(Ulaoıta Konuşması -
6^ B l f t f l O^ıtım: Istartul CEM MAT • 527 »1 53
W DM9IVI ArJıaıa UMŞ • 134 44 57
1990)
KO>« ££>•*'n
KAR AC AN
AÇIKOCRETIM TESTLERIBU TESTIER ARA, FINftL <J£ BUTUNLEME SINAVLARINDON 100 TAM PUAN ALDI
I 1. SINIF 1. KITAJ>
• 1 SWF 2. KHAP
70b a n • Tmi Hukun ı » scn.
^ ıe Scsys Guv H « u ^ tSO Kn. * ngrtue ıM '50 sc
1 3. SMF 2. KITU>
3 5IMF 3 MTAP
l 2. SIMIF 1 KİTAP
hj kan« )M x n • KM
t b a t 150 Scn 'tm
r«n» D* I 150 xmt
l 2- SINIF 2 KİTAP
'X •
• 4, SMF2. KİTAP
Q « SMF 3. KtTAP
İSTEDİÖİNJZ KITABl B Ş£KÜNOE IŞAOETLEVEREK BELİRTİNİZ
ADI SOYAD! . . .. ÖdtmtH teteme Adreâ
SINIF-BÖLÜM :
ADRES :
NecatibeyCad.36/12-14
Kat. 6-7 S4hNye / ANKARA
Tel: 231 03 31 - 231 44 51
NOT Hw KtOp 4.500 TU.'dir <KDV. OahM)
Poauyia OdenMlı UvkJerde Aynca 2 000. TL. iık Poıta Pulu Gooöenlmrt*f
TURKER ALKAN
SÎYASAL BİLİNÇ
VE
TOPLUMSAL DEĞİŞİM
Siyasal bilincin gelişmesi nasü bir yol izler. Bu gclişmenin
dinamikleri, etmenleri ve süreçleri nedir? Bu sorular, siyaset
bilimi ile uğra^anların, felsefecilerin, toplumbilimcilerin,
psikologlann ve nihayet pratik siyasete meraklı olanların
lgisini çekmiştir, bu alanda bir çok görüş ileri sürulmüş. bir
çok araştırma yapılmış, kuram geliştirilmişür.
Bu kitapta, yapılmış çeşitli görgül araşürmalardan harekeüe
genel bir çerçeve oluşturulmaya çalışılmakta, aynca Türk
gençliğinin siyasal bilincinin oluşmasında önemli bir rol
oynamış olan Yurttaşlık Bilgisi ders kitaplannın içerik
çözümlemesi yapılarak 1924-1969 arası dönemde verilmek
stenen siyasal bilincin çeşitli boyutları irdelenmektedir.
400 sf.
Fiyaü: 10.500.- TL.
MATERYALİZMİN TARİHİ
ve
Günümüzdeki Anlamının Eleştirisi
Cllt: I
Başlangıçtan Kant'a kadar
Friedrich Albert Lange
Türkçesi
Prof. Dr. Ahmet Arslan
Demokritos, Empedokles, Aristippos,
Protagoras, Sokrates, Platon, Arİstoteles,
Epikuros, Lupretius, tbn • i Rüşt, Descartes,
Gasserudi, Hobbes, Locke, Spinoza, De La
Mettrie, D' Holbach, Leibniz
400 sf.
Fiyatı: 16.800.- TL.
GÜRSEL AYTAÇ
EDEBİYAT YAZILARI I
472 sf.
Fiyaü: 16.800.- TL.
Dağıtım:
tstanbul; Cumhuriyet Kitap Kulübü, Say, Arkadaş,
Türnda, Birleşik,
Izmir; tleri
Ankara; Dost, Adaş, tmge
GÜNDOĞAN YAYINLARI
YSnatlm Y«rl:
Bayındır 2 Sokak 61/2 - Kızılay/ANKARA
Tel: 125 50 82 - 125 87 34
Yaaşma Adresl:
P.K. 271 Yenişehir/ANKARA
ŞUBAT1990SAV) 51 200CÜRAtKDVdaM)
DAYAN1ŞMA / Memeı Fuaı
PİSAGORAS1N IŞIKLI GÖLGESİ / Uğur Kökden
ŞtİRtN K1YILARINDA I Mehmet H. Doğan
YUNANİSTAN1N K1Y1 KENTLERİ / Cürhan Tümer
BtR VtTRAY SERGİSİ' Ayfer Coşkun
•İGVA": AŞİRET AYAKLANMALAR1 / Hüseyin Ferkad
DOKUZ HAFTA PICASSO / Rebecca West
AVUSTRALYA YERLİ ŞİİRİ / tpek-lzzet Göldeli
GRAFtK SANAT / Üstün Akaç *
UMUT İÇtN SENFONİ / Mehmet Serdar
GÜNEŞİN EN ÜŞÜMEDİGİ YER / Aii Asker Barut
Şiir: e.e. cummings, tskender Fikret Akdora,
Ercüment Uçan. Nurer Uğurlu, Meıin Alnok, Ahmet Ada,
Muslım Çelik, Mehmet Yafin, Oğuzhan Akay, Elif,
Ali Asker Barut, Mete Özel, Mehmet Kök.
Bu Sayıdaki Ressam: Pablo Picasso.
Yanşma adresi:
P.K. 158 80622 Levent-İstanbul
"14 Ekim l9S8'de Eslinger kent'mde bir Bektaji gecesinde seyrelliğim se-
mahı hâiâ untuamtyorum. llareketlerin armonisi, edası, semah dönenlerin
renJdi ayuniarı, kaibe seslenen sazla deyişUri insanı ister istemez büyüie-
mehedir." Anton Josepb Dieri
tUıan Cem EKSEVEN
ALEVILERDE SEMAHTüm kitapçılarda!
EKİN Yaymları
Isteme ve Dağıtım: Sümer Kftabevi, Tunalı Hilmi Cad
89/4 Tel. 167 23 18-127 48 53 Kavaklıdere-ANK.
Ekin Kitabevi: Cumhuriyet Cad. 59/38 Tel: 170617 ADANA
BABAM
NURULLAH
Meral ToUuoğlu
2000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymları Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
Ödemeli gönderilmez.
İÇİ SEVDA
DOLU
YOLCULUK
Cahit Külebi
3000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağt
Cad. 39-41 Cağaloğhı-Istanbul
Ödemeii gönderilmez.
TOPKAPI
\ SARAYI'NDA
J.B. Tavernier
2000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymları Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-lsıanbul
Ödemeli gönderilmez.
G E L E N E
Türkiye Solu: Karmaşık Bir Tabloyu Anlama
Denemesi • Birlik Süreci İçin Durunı
Saptaması • DevTİmci Durum ve Kivleler •
Türkiye Kapiıalizminin Sorunlan • Krlz ve
Devrim Dinamikleri • Türkiye'de Devrimci
Demokrasi ve Radikalızm • Sosyalist
Mücadele İnsanı ve Güncelliğin Dayattıkları
28, Sayı Çıktı
s i y a s e t
A V L I K 8 A Z E T E
ݧçi sınıfı ve Türk-ݧ Genel
Kurul Sonrası Gelişmeler
Belgeler, Söyleşiler...
Romanya'da Karjı Devrim
ÖDlerin Yeniden İnşası
Sosyalist Sistem Yok,
Sosyalist Ülkeler Var !
Ccmal Nadir Sofc Hacı Faxb
Oğlu Han